• Sonuç bulunamadı

KORONER ARTER BYPASS GREFTLİ HASTALARDA ERKEN DÖNEM HEMŞİRELİK BAKIMININ ROY'UN UYUM MODELİNE GÖRE ANALİZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KORONER ARTER BYPASS GREFTLİ HASTALARDA ERKEN DÖNEM HEMŞİRELİK BAKIMININ ROY'UN UYUM MODELİNE GÖRE ANALİZİ"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Özet

Hemþirelerin, kendi bilimsel bilgi birikimini oluþturabilmesi için hemþirelik model ve kuramlarýný geliþtirmesi ve test etmesi gerekmektedir. Roy'un Uyum Modeli, hemþirelikte araþtýrma, uygulama ve eðitim alanýnda en yaygýn kullanýlan, sürekli test edilen ve geliþtirilen modellerden biridir. Modelin ana kavramý ise "uyum"dur. Koroner arter bypass greft giriþimi bireyin tüm alanlarda uyumunu bozar. Roy'un Uyum Modeli'ne göre hemþireliðin amacý; bireyin çevresel uyaranlara karþý düzenleyici ve biliþsel-duyuþsal baþ etme mekanizmalarýný kullanarak fizyolojik, benlik kavramý, rol fonksiyon ve karþýlýklý baðlýlýk alanlarýnda etkili uyum davranýþlarý oluþturmak ve bireyi mükemmel uyum düzeyine ulaþtýrmaktýr. Bu makalede koroner arter bypass grefti uygulanan hastanýn erken dönem hemþirelik bakýmý Roy'un Uyum Modeli kavramlarýna göre analiz edilmiþtir.

Anahtar Sözcükler: Roy'un uyum modeli, uyum, koroner arter bypass greft ameliyatý, hemþirelik.

Analysis of Early Nursing Care in Coronary Artery

Bypass Graft Patients According to the Roy Adaptation

Model

Abstract

The nurses should test and develop nursing models and theories to create their own scientific knowledge. Roy Adaptation Model is one of the models most commonly used, and constantly tested and improved in research, practice, and education fields of nursing. The principal concept of the model is "adaptation". Coronary artery bypass graft surgery distorts adaptation of the individual in all dimensions including bio-psycho-social-spiritual fields. According to the Roy Adaptation Model, the goal of nursing is to develop effective adaptation behaviors in physiological, self-concept, role functional and * Bil. Uzm., Hem. Ýzmir Atatürk

Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi-Ýzmir

e-mail: emine.catal@gmail.com **Yard. Doç. Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi Hemþirelik Yüksekokulu Cerrahi Hastalýklarý Hemþireliði A D, Ýzmir

HEMAR-G

Koroner Arter Bypass Greftli Hastalarda Erken Dönem Hemþirelik

Bakýmýnýn Roy'un Uyum Modeline Göre Analizi

GELÝÞTÝRME DERGÝSÝ

Emine ÇATAL* Aklime DÝCLE**

(2)

interdependence adaptive modes by using regulatory and cognitive-affective coping mechanisms against environmental stimulants and to achieve the patients to the integrated living process. In this article, early nursing care of patients who underwent coronary artery bypass grafting was analyzed according to Roy Adaptation Model's concepts.

Keywords: Roy adaptation model, adaptation, coronary artery bypass graft surgery, nursing.

Giriþ

Hemþirelik; felsefe, kuram, uygulama ve araþtýrma üzerine kurulmuþ ve insan saðlýðýný korumaya ve geliþtirmeye odaklanan bir saðlýk disiplinidir (Fawcett 2005, Alligood ve Tomey 2006). Hemþirelik bilimi, birey ya da gruplarýn bakýmýna özel bir yaklaþým saðlayan model ve kuramlarý aracýlýðýyla bilgi birikimini geliþtirir (Moreno ve dið. 2009). Hemþirelik modelleri ve kuramlarý; hemþirelik uygulamalarýna, araþtýrmalarýna felsefi bir yaklaþýmla özel bir bakýþ açýsý saðlar. Bu nedenle de hemþirelikte ilk kuramsal çalýþmalar, daha etkin bakým verebilmede bir gereksinim olarak ortaya çýkmýþtýr (Fawcett 2005, Roy ve Jones 2007, Velioðlu 1999).

Hemþirelik modelleri ve kuramlarý, bireyin çevresinde yer alan belirli deðiþkenlerin hemþirelik bakýmý üstündeki etkilerini önceden tahmin etmeye olanak saðlar (McEven ve Willis 2006). Örneðin; gereksinimi ya da sorunu olan saðlýklý ya da hasta bireyin bakýmýnda, hemþirelik modellerinden birisinin kullanýlmasý, bakýmýn sonucu hakkýnda güçlü ipuçlarý ortaya koyabilir (De-Santo-Madeya 2007, Velioðlu 1999). Bu gereksinime yanýt aramak için Roy'un Uyum Modeli, hemþirelikte araþtýrma, uygulama, eðitim gibi birçok alanda en yaygýn kullanýlan, en çok geliþtirilen ve sürekli test edilen modellerden

biridir (Fawcett 2005, Dobratz 2008, Moreno ve dið. 2009, Roy 2009).

Roy'un Uyum Modeli, Callista Roy tarafýndan 1964-1966 yýllarýnda "karþýlýklý etkileþim" dünya görüþüne dayalý geliþtirilmiþtir. Modelin kökeni; adaptasyon, genel sistem ve baþ etme teorisi gibi yirmi birinci yüzyýlda halen geçerli ve güvenilir kabul edilen teorilere dayanýr (Roy 2009). Roy'un Uyum Modeli, birey ve gruplarýn uyumuna odaklanarak hemþirelik bilimine katký saðlayabilen bir modeldir. Roy'a göre birey ve gruplar bütünüyle uyum yapabilen sistemlerdir. Model hemþireliðin; insan, çevre, saðlýk ve hemþirelik metaparadigma kavramlarýnýn tümünü açýkça tanýmlar ve araþtýrmalarla da modelin kavramlarýna iliþkin önermeler test edilebilir (Fawcett 2005, Roy 2009). Roy, modelini oluþtururken tümdengelimi, modelindeki dört uyum alanýný açýklarken ise tümevarýmý kullanmýþtýr (Fawcett 2005).

Roy'un Uyum Modeli klinik uygulamada hemþireliðin tüm ilgi alanlarýnda; saðlýklý çocuk ve yetiþkinlerde, kýsa ve uzun dönem bakým gerektiren hastalarda, yüksek risk gruplarýnda hemþirelik bakýmýna rehberlik edebilir. En önemlisi, bu modele dayalý geliþtirilen hemþirelik giriþimleri kolayca uygulanabilir (Frederickson 2007, Barone ve dið. 2008, Roy 2009). Model, birçok kronik hastalýkta olduðu gibi, yetiþkinlerde en fazla ölüm nedeni olan koroner arter hastalýklarýnýn (KAH) önlenmesi, akut yönetimi ve uzun dönem bakýmýnda etkin kullanýlabilecek modellerden biridir. KAH'ýn tedavisinde semptomlarý iyileþtirmek ve saðkalým süresini uzatmak amacýyla kullanýlan temel tedavi yöntemlerinden birisi de koroner arter bypass greft (KABG) ameliyatýdýr. Bu ameliyat bireyin temel yaþamsal fonksiyonlarýný doðrudan etkileyen büyük bir uyarandýr ve bireyin uyumunu bozar (Eagle ve dið. 2004, Onat 2009).

(3)

KABG ameliyatý sonrasý erken dönemde uyumun temel amacý, hastalarýn yaþamýnýn korunmasý ve sürdürülmesidir (Aranki ve dið. 2008a, Aranki ve dið. 2008b, Aroesty 2008). Ancak, bu dönemde biyolojik ve psikososyal uyumun temel bileþeni olan hayatta kalma çabasý, hem içsel hem de dýþsal pek çok uyaranla sürekli tehdit altýndadýr. Bu nedenle ameliyat sonrasý erken dönemde KABG uygulanan hastalarýn bakýmýný tüm boyutlarýyla açýklayan ve kapsamlý ele alan bir yaklaþýmla yönetilmesi gerekir (Reston ve dið. 2003, Martin ve Turkelson 2006).

Literatür incelendiðinde Roy'un Uyum Modeli'nin kullanýldýðý KABG hasta grubunda yürütülen Kan'ýn (2009) çalýþmasýnda, uyum davranýþlarý ve iyileþme algýsý test edilmiþ, rol fonksiyon alaný ile iyileþme algýsý arasýnda anlamlý iliþki ortaya konmuþtur. Ayný araþtýrmada rol fonksiyon alaný ile sosyal destek arasýnda da yüksek düzeyde korelasyon olduðu gösterilmiþtir (Kan 2009). Flanagan (1998) çalýþmasýnda, hastalarýn KABG ameliyatý öncesi ve sonrasý benlik alanýna iliþkin uyum davranýþlarý arasýnda anlamlý fark olmadýðýný göstermiþtir. Varvaro (1991) 83 koroner arter hastasý (MI, angina, KABG) kadýnla yürüttüðü çalýþmasýnda, fizyolojik alanda yorgunluk ve enerji düzeyinde azalma; benlik alanýnda anksiyete ve rol fonksiyonu alanýnda etkisiz uyum davranýþlarý ifade ettiklerini bildirmiþtir. Buna karþýn ayný hasta grubunda karþýlýklý baðlýlýk alanýnda ise arkadaþ, eþ, çocuk ve aileden saðlanan sosyal destekten memnuniyetin yüksek olduðu, bu alanda etkili uyum davranýþý gösterdikleri saptanmýþtýr. Ayrýca Artinian (1988), KABG uygulanan hastalarýn eþleriyle yürüttüðü çalýþmasýnda, hastanede yatýþ süresince ve altý hafta boyunca stres yönetiminde olumlu durumsal uyaranlarýn baþ etme sürecini pozitif yönde etkilediðini belirtmiþtir. Ancak, literatürde KABG uygulanan hastalarda ameliyat sonrasý

erken dönem hemþirelik bakýmýnda; uyaranlarý, uyaranlarýn uyum alanlarýna etkisini, etkili/ etkisiz uyum davranýþlarýný bir bütün olarak sistematik biçimde analiz eden makaleye rastlanmamýþtýr. Ülkemizde de hemþirelik uygulama ve araþtýrma alanlarýnda model kullanýmý yaklaþýmý son yýllarda önem kazanmakla birlikte KABG uygulanan hasta grubunda, Roy'un Uyum Modeli'ni kullanarak yapýlan bir incelemeye ya da yürütülen bir çalýþmaya ulaþýlamamýþtýr. Bu makalede KABG geçiren hastanýn erken dönem bakým yönetimi, bireyin uyum alanlarýna etki eden uyaranlarýn deðerlendirilmesi ve hemþirelik bakýmý Roy'un Uyum Modeli rehber alýnarak incelenmiþtir.

Roy'un Uyum Modeli'ne Göre KABG Uygulanan Hastalarda Ameliyat Sonrasý Erken Dönem Bakým Yönetimi

Bireyin biyolojik ve psikososyal uyumunu bozan KABG cerrahisinde iyileþme döneminde gözlenen, erken ve geç dönem davranýþlar ve bunlarý etkileyen çevresel uyaranlar arasýnda önemli farklar vardýr (Toit 2003, Eagle ve dið. 2004, Aranki ve dið. 2008a, Aranki ve dið. 2008b). Hastalar KABG sonrasý ilk 24 saati yoðun bakým ünitesinde geçirmekte, ameliyattan yaklaþýk 4-5 saat sonra ekstübe edilmektedir. Genellikle ameliyat sonrasý 5. veya 7. günde taburcu edilen hastalar, 10. veya 12. gündeki kontrolde tekrar deðerlendirilmektedir. Bu makalede KABG ameliyatý ile ilk kontrol tarihleri arasý erken dönem olarak kabul edilmiþtir. Bu bölümde KABG sonrasý erken dönem bakým yönetimi; Roy'un Uyum Modeli'nin kavramlarý ve hemþirelik süreci adýmlarýna göre ayrýntýlý olarak tartýþýlmýþtýr. Roy'un Uyum Modeli'ne göre hemþirelik sürecinin adýmlarý; "davranýþlarýn deðerlendirilmesi, uyaranlarýn deðerlendirilmesi, hemþirelik tanýlarý, hedef belirleme, hemþirelik giriþimleri ve deðerlendirmeyi" içermektedir (Moreno ve dið. 2009, Roy 2009).

(4)

Roy'un Uyum Modeline Göre Hemþirelik Süreci

1. Davranýþlarýn Deðerlendirilmesi

Roy'a göre davranýþ, bilgi, beceri, yetenek ve kararlarý içeren tüm tepkilerdir. Davranýþý belirleyen ölçüt ise etkili ve etkisiz uyum davranýþýdýr. Modelde, etkili uyum davranýþý bir sistem olarak insanýn bütünlüðünü koruyan ve geliþtiren davranýþlardýr. Etkisiz uyum davranýþý ise, bütünlüðe katkýda bulunmayan davranýþlardýr. Roy, davranýþýn deðerlendirilmesinde, düzenleyici ve biliþsel-duyuþsal baþetme mekanizmalarýndan oluþan uyum alanlarýný kullanmýþtýr. Bu alanlar; fizyolojik, benlik kavramý, rol fonksiyon ve karþýlýklý baðlýlýk olarak dört kategoride ele alýnmýþtýr (Chiou 2000,

Fawcett 2005, Roy 2009, Velioðlu 1999).

Hemþire, ilk olarak birey ve gruplarýn dört uyum alaný için gözlenen ve gözlenemeyen davranýþlarý hakkýnda sistematik bir þekilde veri toplar (Barone ve dið. 2008). Davranýþlarýn deðerlendirilmesine, hasta ile iletiþimin baþladýðý andan, süreç sonuna kadar devam edilir. Hemþire, bireyin uyumunu gösteren ölçütleri dikkate alarak daha sonraki adýmlar için öncelikleri belirler. Bu öncelikler; birey, grup, aile ve toplumun hayatta kalmasýný, büyümesini, varlýðýnýn korumasýný ve mevcut potansiyellerini etkileyen davranýþlar olarak sýralanmalýdýr (Roy 2009). Bakýmý yöneten hemþire, her alandaki uyum davranýþlarýna iliþkin kesin olmayan, önerme niteliði taþýyan kararlar oluþturur;

(5)

bakýmýný yürüttüðü hasta ve ailenin bireysel amaçlarýný da göz önüne alarak uyumu ifade eden normlarla birlikte davranýþlarý etkili ve etkisiz uyum davranýþlarý olmak üzere kesin olmayan bir karara baðlar (Moreno ve dið. 2009, Roy 2009). KABG uygulanan hastalarda erken dönem bakým yönetimi; Roy'un Uyum Modeli kavramlarý ve bu kavramlarýn birbiriyle iliþkilendirilmesinde bir örnek oluþturmasý amacýyla þekillendirilerek sunulmuþtur (Þekil 1). Fizyolojik Alanda Davranýþlarýn Deðerlendirilmesi

Fizyolojik alanda davranýþlar, dokuz bölümde deðerlendirilmektedir. Bunlar; oksijenlenme, beslenme, boþaltým, aktivite ve dinlenme, korunma, duyular, sývý-elektrolit ve asit-baz dengesi, nörolojik fonksiyonlar, endokrin fonksiyonlardýr (Roy 2009). Büyük bir giriþim olan KABG cerrahisi bireyin fizyolojik alaný oluþturan bu fonksiyonlarýn tümünü etkiler.

a. Oksijenlenme: KABG sonrasý erken dönemde hastanýn mekanik ventilasyon gereksinimi vardýr, cerrahi tedaviye baðlý olarak pnömohemotoraks eþlik eder ve hastada atelektazi, akut solunum sýkýntýsý sendromu gibi týbbi sorunlar geliþebilir. Bu durumda, oksijenlenme bölümü için hipoksi, ventilasyonda bozulma, gaz deðiþimi / taþýnmasý ve doku perfüzyonunda bozulma, kompansasyonda yetersizlik gibi uyum sorunlarý görülebilir. Ayrýca hastada greft oklüzyonu, kanama vb. nedenlerle miyokard oksijenlenmesinde bozulma sonucu kan basýncýnda deðiþiklik, kardiyak out-put’ta azalma, disritmi gibi etkisiz uyum davranýþlarý gözlenebilir (Aranki ve dið. 2008a, Aranki ve dið. 2008b, Roy 2009). Oksijenasyonda olumlu uyum göstergeleri ise ventilasyon, gaz deðiþimi, gaz transportu ve kompansasyon mekanizmalarýnýn yeterli olmasýdýr. Hastanýn periferal oksijen satürasyonu, kan gazlarý,

ortalama arter basýncý ve nabýz sayýsýnýn normal sýnýrlarda sürdürülmesi (Roy 2009) de bu bölüm için gözlenebilen etkili uyum davranýþlarýdýr.

b. Beslenme: KABG uygulanan hastalarda bulantý, kusma, yetersiz beslenme ve diyet kýsýtlamasýna uyumda güçlük olabilir (Aranki ve dið. 2008b). Bu bölüm için, diyetine uygun beslenme, sindirim ve emilimin yeterli olmasý, diðer nutrisyonel ve metabolik gereksinimlerin karþýlanmasý etkili uyum göstergeleridir (Roy 2009). Hastanýn albumin düzeyinin normal olmasý, oral beslenmeyi tolere edebilmesi ve diyetine uymasý gözlenebilen etkili uyum davranýþlarý için örnek verilebilir.

c. Boþaltým: KABG sonrasý hastada, kardiyak out-put’ta deðiþiklik, anestezik ajanlar, ameliyata baðlý kan ve volüm kaybý, parasempatik sistemin baskýlanmasý, immobilite, beslenememeye baðlý barsak ve üriner boþaltýmda uyum sorunlarý görülebilir (Aranki ve dið. 2008b, Roy 2009). Hastanýn saatlik idrar çýkýþýnýn, barsak seslerinin, dýþkýlama sayýsýnýn ve þeklinin normal sýnýrlarda olmasý gözlenebilen etkili uyum davranýþlarý olarak deðerlendirilebilir.

d. Aktivite ve dinlenme: Hastada ejeksiyon fraksiyonunun düþük olmasý ve kardiyak out-put'un azalmasýna baðlý huzursuzluk, yorgunluk; aðrý, anestezik ilaçlara baðlý bulantý, kusma ile konforda azalma; anksiyeteye baðlý uykuya dalmada ve derin uyku uyumada güçlük (Hunt ve Hendrata 2000, Gallagher ve McKinley 2007, Roy 2009), ameliyata baðlý hareket kýsýtlýlýðý gibi aktivite ve dinlenme bölümünde uyum sorunlarý görülebilir (Aranki ve dið. 2008a, Aranki ve dið. 2008b). Hastanýn ameliyat sonrasý döneme uygun derin soluma-öksürme egzersizi ve mobilizasyon gibi beklenilen aktiviteleri tolere etmesi/ katýlabilmesi, yeterli uyumasý ve dinlenmesi etkili uyum davranýþlarýdýr.

(6)

e. Korunma: Hastada cerrahi giriþimin doðasý gereði hipotermi, deri bütünlüðünde bozulma, invaziv giriþimler sonucunda pnömoni, endokardit, üriner enfeksiyon, yara iyileþmesinde gecikme ve hipertermi gibi uyum sorunlarý görülebilir (Aranki ve dið. 2008b). Bu bölümde hastanýn inflamasyon, immün yanýt, ýsý regülasyonundaki etkili uyum göstergeleri; enfeksiyon belirtilerinin olmamasý, normal vücut ýsýsý gibi gözlenebilen uyum davranýþlarý olarak yansýr (Roy 2009).

f. Duyular: Hastalarda KABG ameliyatý sonrasý duyusal fonksiyonlarda bozulma, yaralanma riski, özbakým yetersizliði, duyusal yüklenme ya da yoksunluk, iletiþimde bozulma, akut aðrý gibi uyum sorunlarý görülebilir (Aranki ve dið. 2008b). Duyusal uyaranlarýn, düzenleyici ve biliþsel-duyuþsal baþetme mekanizmalarýyla etkili algýlanmasý, yorumlanmasý ve deðerlendirilmesi bu bölüm için uyum göstergeleridir (Roy 2009). Hastayla etkili iletiþim kurma, primer duyusal fonksiyonlarýnýn yeterli olmasý, bakýma katýlabilmesi gözlenebilen etkili uyum davranýþlarýdýr.

g. Sývý-elektrolit ve asit-baz dengesi: Ameliyat sonrasý ilk 24 saatte hemoraji ve þok, hipovolemi ya da hipervolemi, ödem, elektrolit dengesizlikleri ve pH deðiþikliðinin düzenlenmesinde tampon sistemlerinin yetersizliði, solunum ve metobolik asidoz gibi etkisiz uyum davranýþlarý görülebilir (Aranki ve dið. 2008b, Roy 2009). Hastanýn sývý-elektrolit dengesinin korunmasý, kan pH'sýnýn kimyasal tampon sistemleri ile düzenlemesi ve asit-baz dengesinin sürdürülmesi, fizyolojik alanýn bu bölümü için gözlenebilen etkili uyum davranýþlarýdýr (Roy 2009).

h. Nörolojik fonksiyon: Hipoksiye baðlý serebral perfüzyonda bozulma ve bilinç

düzeyinde azalma, deliryum, biliþsel-entelektüel fonksiyonda ve duygu durumunda bozulma hastada uyumun etkisiz olduðunu gösterir. Yetersiz kompansasyon sonucunda da kafa içi basýnç artýþý ve herniasyonlara baðlý pupil dilatasyonu, duyu ve motor kayýp ve epileptik nöbetler görülebilir (Selnes ve dið. 2003, Ýþkesen ve dið. 2007, Aranki ve dið. 2008b). Nörolojik fonksiyon bölümü için uyarýlma, algýlama, bilginin iþlenmesi, düzenlenmesi, depolanmasý, konuþma ve etkili motor yanýt uyum göstergeleridir (Roy 2009). Hastanýn glaskow koma skalasýnýn 13-15 arasýnda olmasý ise gözlenebilen en etkili uyum davranýþýdýr. ý. Endokrin fonksiyon: Kardiyak cerrahi sempatik yanýta baðlý stres hormonlarýnýn ve endojen katekolaminlerin salgýlanmasýna neden olan büyük bir stresördür (Aranki ve dið. 2008b). KABG uygulanan hastada hormonal sistemin düðüm/ kavþak/ döngüleri ve biyolojik ritimde etkisiz regülasyon/ düzenleme görülebilir (Roy 2009). KABG sonrasý stresin kontrol edilememesi ve uzun sürmesi bireyde tükenmeyle sonuçlanabilir (Tung ve dið. 2008). Hastanýn temel fizyolojik fonksiyonlarýnýn korunmasý ve sempatik yanýtýn ortadan kalkarak normal fizyolojik fonksiyonlara dönebilmesi, yaþam bulgularýnýn normal sýnýrlarda sürdürülmesi etkili uyum davranýþý olarak deðerlenilebilir.

Benlik Kavramý Alanýnda Davranýþlarýn Deðerlendirilmesi

Roy benlik kavramýný, fiziksel benlik (fiziksel nitelikler, fiziksel fonksiyon, cinsiyet özellikleri, saðlýk/ hastalýk durumlarý ve fiziksel görünüm) ve kiþisel benlik (karakter özellikleri, kendi deðerleri, kendine güvenme, inanma, ahlaki-etik-manevi özellikler, toplumda var olan benimsenen deðerler) olarak iki boyutta açýklamýþtýr (Dobratz 2008, Roy 2009, Velioðlu 1999). Ayrýca benlik

(7)

alanýnda grup kimlik kavramýný; kiþilerarasý iliþkiler, grup imajý, sosyal çevre ve grup kültürü olarak dört kategoride tanýmlamýþtýr (Fawcett 2005, Roy 2009).

KABG ameliyatý nedeniyle hasta, benlik kavramýnýn her iki boyutunda da etkisiz uyum davranýþý geliþtirme potansiyeline sahiptir (Flanagan 1998, Kan 2009). Hasta ameliyat sonrasý; göðüs ön duvarý ve greft insizyonuna baðlý beden imajýnda bozulma, nörolojik deðiþikliklerle birlikte beden algýsýnda deðiþiklik gibi, fiziksel benlikte etkisiz uyum davranýþlarý yaþayabilir. Hastalar kiþisel benlik kavramýna iliþkin olarak, biliþsel ve entellektüel fonksiyonlarda bozulmanýn etkisiyle benlik saygýsýnda azalma, güçsüzlük, suçluluk duygusu, anksiyete ve depresyon gibi etkisiz uyum davranýþlarý gösterebilir (Boudrez ve De Backer 2001, Tung ve dið. 2008, Roy 2009). Ayrýca hastalarda kaygý nedeniyle seksüel yetersizlik gözlenebilir. Bunlara ek olarak KABG sonrasý iyileþme dönemi özelliklerine göre hastanýn grup kimlik kavramý boyutu (kiþilerarasý iliþki, sosyal çevre gibi) da etkilenebilir (Tung ve dið. 2008).

Bireyin beden deðiþiklikleri, benliði tehdit eden unsurlar ve yaþadýðý kayýplarla ahlaki-etik-manevi geliþim süreci içinde olumlu beden imajý, etkili cinsel fonksiyon, fonksiyonel benlik saygýsý, fiziksel büyüme, geliþme ve olgunlaþmada bütünlüðü geliþtirecek etkili baþ etme stratejilerini kullanabilme benlik alanýnýn uyum göstergeleridir (Roy 2009).

Rol Fonksiyon Alanýnda Davranýþlarýn Deðerlendirilmesi

Rol fonksiyon alanýnda bireyin toplum içinde sahip olduðu roller üç boyutta ele alýnýr. Birincil rol; yaþa, cinsiyete ve geliþimsel evrelere göre tanýmlanan rollerdir. Ýkincil rol; kiþinin geliþimsel evreleri ve birincil rolleriyle iliþkili görevlerinin tanýmlandýðý rollerdir. Üçüncül rol

ise; kiþi tarafýndan özgürce seçilen, geçici veya anlýk olan, genellikle de kiþinin o anki geliþimsel süreci içerisinde yerine getirdiði küçük iþler ve görevlerdir (Fawcett 2005, McEven ve Willis 2006, Roy 2009).

KABG uygulanan hastalar rol fonksiyon alanýnda tanýmlanan rollerin her birinde sorun yaþayabilir; etkisiz rol deðiþimi, uzamýþ rol kaybý, üstlendiði roller arasýnda ya da bir rol içinde çatýþma yaþamasý ve rol karmaþasý gibi uyum sorunlarý gösterebilir (Kan 2009, Roy 2009). Hastalarda erken dönemde, komplikasyonlar nedeniyle birincil rollerde cinsiyet, yetiþkin rollerini yerine getirememe; ikincil rollerde aile reisliði, anne, baba, eþ rollerini yerine getirememe, hastaneye tekrar yatýþlar nedeniyle ev iþlerini yürütememe, iþe dönememe; üçüncül rollerde sosyal sorumluluklarý sürdürememe (dernek vb.), özel geliþimsel beceri ve yetenekleri (resim yapma, yüzme) sürdürememe gibi etkisiz uyum davranýþlarý gözlenebilir (Tung ve dið. 2008). Bireyin rollerinde açýklýk, rollere hakim olma, etkili rol deðiþim süreci, rollerde bütünlük, rol deðiþimiyle birlikte etkili rol entegrasyonu ve performansý gösterebilme ve rolün yüklediði sorumluluðu üstlenme/ hesap verebilme bu alandaki uyum göstergeleridir (Roy 2009).

Karþýlýklý Baðlýlýk Alanýnda Davranýþlarýn Deðerlendirilmesi

Karþýlýklý baðlýlýk alaný, dayanýþma çerçevesinde iliþkilere sahip olan birey ve gruplara özgü davranýþlarý açýklar. Bu alandaki temel hedef iliþkisel bütünlüktür ve geliþimsel iliþkilerdeki güven hissini ifade eder. Karþýlýklý baðlýlýk alanýnda uyum göstergeleri, bireyler ve destek sistemleri arasýnda sevgi, saygý, deðerlerin alýnýp verilmesini içeren etkileþimlerdir (McEven ve Willis 2006, Roy 2009). Bireyde, baðýmlýlýk ve baðýmsýzlýkta etkisiz örüntü, iliþkisel

(8)

gereksinim için destek sistemlerinde yetersizlik, iliþkilerde güven kaybý, yabancýlaþma, etkisiz iletiþim ve yalnýzlýk karþýlýklý baðlýlýk alanýnda görülebilecek uyum sorunlarýdýr (Roy 2009). KABG uygulanan hastalarda ameliyat öncesi ve sonrasý dönemde bakýmýn güven iliþkisi içinde sürdürülmesi gerekir. Bireyler gereksinim duyduklarý anda saðlýk çalýþanlarýndan, yakýnlarýndan, deðer verdiði kiþilerden, sosyal gruplarýndan ve toplumsal kuruluþlardan destek alabileceklerini bilmek ve güven duymak ister. Güven iliþkisi oluþmayan ve yeterli desteklenmeyen hastalarda sosyal izolasyon, aile içi iliþkilerde bozulma gibi etkisiz uyum davranýþlarý görülebilir (Hacýalioðlu ve Özer 2008, Kan 2009).

Uyum Alanlarý Arasýndaki Ýliþkinin Deðerlendirilmesi

Roy davranýþ ve uyum alanlarýnýn boyutlarýný açýklarken, bütünlük fikrini ele almýþtýr. Bir uyum alanýndaki davranýþ diðer alanlardaki davranýþlara etki eder (Chiou 2000, Roy 2009). KABG uygulanan hastada insizyon yerine baðlý yara yeri enfeksiyonu (fizyolojik alan-korunma alaný) geliþirse, insizyon ve kötü kokulu akýntýya baðlý beden imajýnda bozulma (benlik alaný-fiziksel benlik), hastaneye tekrar yatýþ, kanama nedeniyle revizyon, rollerini yerine getirmede deðiþiklik (rol fonksiyon alaný), anksiyeteye, rollerini yerine getirmede deðiþikliðe, beden imajýnda bozulmaya baðlý aile içi iletiþimde bozulma (karþýlýklý baðlýlýk alaný) bir arada görülebilir. Bu nedenle bakýmý yürüten hemþire her bir davranýþýn diðer uyum alanlarýndaki davranýþlara etkisini de göz önünde bulundurmalýdýr (Fawcett 2005, Roy 2009).

2. Uyaranlarýn Deðerlendirilmesi

Roy'un Uyum Modeli'nde hemþirelik giriþimleri; çevresel uyaranlarýn etkisini yönetmeyi; arttýrmayý, azaltmayý, deðiþtirmeyi içerir (Moreno ve dið. 2009). Çevresel uyaranlar;

odak, durumsal ve olasý uyaran olarak gruplanmýþtýr (Roy 2009). Davranýþsal yanýta primer etki eden odak uyarana ilk olarak müdahale edilir. Odak uyaranýn deðiþtirilmesinin mümkün olmadýðý durumlarda durumsal uyarana yönelik giriþimde bulunulur ve giriþimin etkisini ise bireyin davranýþlarýnda etkili uyum gösterebilmesi belirler (Frederickson 2000, Dobratz 2008, Roy 2009).

Odak uyaran, bir sistem olarak kiþiler tarafýndan en kolay ve hýzlý fark edilen, içsel veya dýþsal çevresel uyarandýr ve genellikle bilinç dahilinde gerçekleþir. Bu makalede KABG uygulanan hastanýn bakým yönetiminde, cerrahi giriþiminin kendisi en temel odak uyarandýr ve kiþinin uyum yapma yeteneðini belirler (Kan 2009, Roy 2009).

Durumsal uyaran; odak uyaranýn etkisine katkýda bulunan diðer tüm uyaranlardýr. Durumsal uyaranlar kiþinin odak uyarana karþý nasýl uyum davranýþý göstereceðini belirler (Roy 2009). KABG geçiren hastanýn ameliyat sonrasý erken döneme uyumunu belirleyen ve uyum alanlarýndaki her bir davranýþý doðuran durumsal uyaranlar da farklýdýr. Örneðin; ameliyat sonrasý erken dönemde fizyolojik alandaki oksijenlenme bölümüne iliþkin hipoksi için; öykü (> 60 yaþ, diabetüs mellitus-DM, hipertansiyon-HT, geçirilmiþ miyokard infarktüsü-MI), kullanýlan greft tipi, EF<,%40, ameliyat esnasýnda bypass sayýsý>4, kardiyopulmoner bypass >120 dk ve kross-klemp süresi >90 dk, anestezik ajanlar, koroner arterlerinin yapýsý, kollateral dolaþýmýn durumu, hipotermi derecesi, tipi gibi birçok faktör durumsal uyarandýr. Literatürde KABG ameliyatý sonrasý erken dönemde mortalite ve morbiditeye etki eden risk faktörlerinin deðerlendirildiði çalýþmalarda belirlenen ve etkisi tanýmlanan risk faktörleri ise KABG ameliyatý için yeni durumsal uyaranlarý oluþturacaktýr (Eagle ve dið. 2004). KABG hastasý için ameliyat

(9)

sonrasý uyum sürecini ve baþ etmeyi etkileyen önemli durumsal uyaranlar ise; ameliyat öncesi anksiyete, depresyon, baþ etme-uyum yeteneði, yaþam kalitesi ve iyileþme algýsýdýr (Eagle ve dið. 2004). Artinian (1988) KABG uygulanan hastalarýn eþlerinde yaptýðý çalýþmada, durumsal uyaraný olumlu ve olumsuz olarak sýnýflamýþ ve sosyal desteði olumlu durumsal uyaran olarak saptamýþ, olasý uyaranlarýn bilinmediðini belirtmiþtir.

Olasý uyaran ise; bireyin iç ve dýþ çevresinden kaynaklanan, etkileri henüz belirlenemeyen faktörlerdir. Kiþi bu faktörlerin etkisinin farkýnda olmayabilir ya da uyaranýn etkisi yeterince açýk olmayabilir veya bilimsel olarak gösterilmemiþ olabilir (Roy 2009). KABG uygulanan hastalarda obezite (Linhout ve dið. 2004, Nisanoðlu ve dið. 2006) ve kros-klemp tekniðinin (Güden ve dið. 2001, Grega ve dið. 2003) ameliyat sonrasý erken dönemde kardiyak sonuçlar üzerine etkileri bilimsel olarak açýk deðildir. Bu nedenle obezite ve kros-klemp tekniðinin KABG hastasý için olasý uyaran olduðu söylenebilir.

Odak uyaran ve durumsal uyaran bireye ve duruma özgü yer deðiþtirebilir. Her uyaran belli bir durumda uyum üzerindeki etkisine göre sýnýflandýrýlýr, koþullar deðiþtikçe uyaranlar arasý sýnýflandýrmalar da çok hýzlý þekilde deðiþebilir. Ayrýca durumsal uyaran sayýsý arttýkça odak uyaranýn etkisi de artmaktadýr (Alligood ve Tomey 2006, Roy 2009). Literatürde pek çok çalýþmayla bu faktörlerin, KABG uygulanan hastalarda mortalite ve morbiditeye etkisi belirlenmeye çalýþýlmaktadýr.

3. Hemþirelik Tanýsý

Roy'un Uyum Modeli'ne göre hemþirelik tanýsý, bireyin odak uyaran ya da odak uyaranýn etkisini arttýran durumsal uyaranlara karþý düzenleyici ve biliþsel-mekanizmalarý ile dört uyum alanýnda gösterdiði etkisiz davranýþlarý belirleyen karar verme sürecidir (Fawcett 2005,

Roy 2009). Hemþireler, bu modele temellendirilen hemþirelik tanýlarýný, Kuzey Amerika Hemþirelik Tanýlarý Birliði (North America Nursing Diagnosis Association-NANDA) taksonomisinde yer alan hemþirelik tanýlarý ile birlikte kullanabilir. Bu amaçla Roy'un Uyum Modeli fizyolojik alanýnýn oksijenlenme ve beslenme bölümlerinde sýrasýyla etkili uyum göstergeleri ve etkisiz uyum göstergeleri verilmiþtir. Roy'un Uyum Modeli'nin etkisiz uyum davranýþlarýna iliþkin hemþirelik tanýlarý NANDA hemþirelik tanýlarý ile ifade edilebilmektedir.

4. Hedef Belirleme

Hemþire uyum sürecinin davranýþsal hedeflerinin belirlenmesinde aktif rol alýr ve bireyin katýlýmýna fýrsat verir. Hemþire, hedefleri belirlemede; uyum kavramýnýn hayatta kalma, büyüme, üreme, kontrol, birey ve çevre dönüþümleri olmak üzere beþ boyutunu dikkate alýr (Fawcett 2005). Modele göre uyum; uzlaþmacý, dengeleyici ve mükemmel uyum olmak üzere üç düzeyde deðerlendirilir (Fawcett 2005, Dobratz 2008, Roy 2009). Bu süreçte hemþire, etkisiz uyum davranýþlarýnýn etkili davranýþlara dönüþtürülmesi, var olan etkili uyum davranýþlarýnýn sürdürülmesi veya geliþtirilmesini amaçlar. Bu amaçlar doðrultusunda davranýþlarýn kýsa/ uzun dönem sonuçlarýný, nasýl/ hangi yönde deðiþeceðini ve süreyi göz önüne alan bir yaklaþým kullanýr (Roy 2009).

KABG uygulanan hastada ameliyat sonrasý erken dönemde bakýmýn temel amacý homeostatik dengeyi korumak, kardiyovasküler fonksiyonu sürdürmek, dolayýsýyla uyumun temel bileþeni olan hayatta kalmayý saðlamaktýr (Aroesty 2008). Uzun dönemde ise sekonder ve tersiyer koruma ile devam eden KAH'na iliþkin yeni koroner damar týkanýklýklarý, angina, MI ya da ani kardiyak ölüm riskinin yönetilmesiyle yaþam

(10)

kalitesinin yükseltilmesini hedefler (Ramanath ve Eagle 2008). Çünkü uyum düzeyleri göz önüne alýndýðýnda KABG cerrahisi ile "uzlaþmacý uyum düzeyi"nden, "dengeleyici uyum düzeyi"ne ulaþtýrýlan hasta için temel hedef "mükemmel uyum düzeyi"ne ulaþmaktýr.

5. Hemþirelik Giriþimleri

Roy'un Uyum Modeli'nde hemþirelik giriþimleri uyaranlarýn yönetimidir (De-Santo-Madeya 2007, Roy 2009). Hemþire her bir uyaranýn yönetiminde; etkili ve etkisiz uyum davranýþýný gösteren beklenilen sonuçlarý gruplar, bireyin düzenleyici ve biliþsel-duyusal baþetme mekanizmalarýný tanýmlar, hedefe ulaþabilmek için alternatif giriþimler belirler. Bu giriþimlerden bireyin etkili uyum davranýþlarýný arttýran hemþirelik giriþimlerini seçer. Seçilen giriþimler, uyaraný en uygun þekilde yönetecek, uyum düzeyini yükseltecek yöntem ve aþamalar belirlendikten sonra uygulanýr (Moreno ve dið. 2009, Roy 2009).

KABG uygulanan hastalarda erken dönemde uyum düzeyini deðiþtirebilecek potansiyel birçok uyaran bulunmaktadýr (Kan 2009). Anastomoz alanlarýndan kanama/ hemorajik þok riski buna bir örnektir. Hastada ileri yaþ, aspirin tedavisi, ameliyat, kardiyopulmoner bypass süresi, heparin tedavisindeki farklýlýklar, trombositopeni gibi faktörler (Eagle ve dið. 2004) kanama riski için durumsal uyarandýr. Modele göre kanama/ hemorajik þok riski hemþirelik tanýsý alýndýðýnda etkili uyum davranýþý, greft açýklýðýnýn korunmasý ve anastomoz alanlarýndan kanama olmamasýdýr. Etkisiz uyum davranýþý ise, drenaj miktarýnýn 200 ml/saat üzerinde olmasý ve durumun ilerleyici yapýsýna baðlý þok belirtilerinin gözlenmesidir. KABG uygulanan hastada erken dönemde; drenaj miktarý, rengi, cilt rengi, kan basýncý, nabýz, solunum, vücut ýsýsý ve kan deðerlerindeki sonuçlar kanama/ hemorajik þok için deðerlendirme

ölçütleridir. Hemþirelik giriþimleri; hastalarýn yaþam bulgularýnýn, hipovolemi belirtilerinin, kan deðerlerinin ve drenaj miktarýnýn izlenmesi, greft açýklýðýný korumak için önerilen profilaktik tedavinin doðru dozda sürdürülmesi olarak sýralanabilir.

6. Deðerlendirme

Hemþire, dört uyum alanýnýn her bir boyutu için gözlenen ve gözlenemeyen davranýþlarý sistematik bir þekilde yeniden deðerlendirir ve hemþirelik giriþimlerinin etkinliðine karar vermede önceden belirlediði deðerlendirme ölçütlerini kullanýr (Fawcett 2005, Roy 2009). Uygulama sonrasý birey ve hemþirenin birlikte belirlediði amaçlara ulaþýlýr, birey bu amaçlara ulaþtýðýný, davranýþlarla gösterir ve uyaranlara karþý etkili uyum davranýþlarýný sürdürmeye baþlar. Böylece bireyin diðer uyaranlara vereceði tepkiler için gerekli enerjisi korunmuþ olur (Moreno ve dið. 2009, Roy 2009). Hemþirelik giriþimleri etkili olduysa ve bireyin uyum sürecini bozacak herhangi bir tehdit unsuru yoksa hemþire davranýþa ve uyarana iliþkin endiþesini/ hemþirelik tanýsýný sona erdirebilir. Eðer hemþirelik giriþimleri sonucu baþarýsýzsa, hemþire baþarýsýzlýðýn olasý nedenlerini belirler. Bunlar; belirlenen amaçlarýn gerçeðe uygun olmamasý, birey tarafýndan kabul edilemez olmasý, deðerlendirmede eksik ve hatalý veri olmasý, giriþimin uygun gerçekleþtirilmemesi olabilir. Bu nedenle hemþire, hastanýn etkisiz uyum davranýþlarýný derinlemesine incelemek için hemþirelik sürecini yeniden baþlatýr (Fawcett 2005, Alligood ve Tomey 2006, Moreno ve dið. 2009, Roy 2009). KABG uygulanan hastalarda ameliyat sonrasý erken dönem bakým yönetimine ýþýk tutacaðý düþünülen ve Roy'un Uyum Modeli'nin hemþirelik süreci adýmlarýný içeren bakým planýndan örnek bir bölüm sunulmuþtur (Þekil 2).

(11)

Sonuç

Günümüzde KABG uygulanan hastalarla yürütülen birçok çalýþmada hasta bakým yönetiminin farklý boyutlarý ele alýnmýþtýr. Bunun yaný sýra bu hasta grubunda Roy'un Uyum Modeli'nin bazý kavramlarý test edilmiþ ve kavramlar arasý iliþkiler ortaya konmuþtur. Bu makalede de Roy'un Uyum Modeli kavramlarýna göre KABG uygulanan hastanýn ameliyat sonrasý erken dönemde hemþirelik bakýmý sistematik adýmlarla incelenmiþtir. KABG uygulanan hastalarýn erken dönem uyaranlar, düzenleyici ve biliþsel-duyuþsal baþetme mekanizmalarýyla oluþan davranýþlar, uyum alanlarý ve uyum düzeyine göre tartýþýlmýþtýr. Sonuç olarak, Roy'un Uyum Modeli'ne göre KABG hastalarýnýn erken dönem hemþirelik bakýmýnýn bütüncül bakýþ açýsýyla, daha kapsamlý ele alýnabileceði görülmüþtür. Gelecek çalýþmalarda, bu hasta

grubunda durumsal ve olasý uyaranlarýn derinlemesine tanýmlanarak uyum alanlarý üzerine etkisinin test edilmesi, baþetme mekanizmalarýna yönelik giriþimlerin uyum alanlarýna ve uyum düzeylerine etkisinin kapsamlý incelenmesi önerilir.

Kaynaklar

Alligood MR, Tomey AM (2006) Nursing Theory

Utilization & Application. Mosby Year Book Inc:

Third Edition, Unted States.

Aranki S, Cutlip D, Aroesty JM (2008a) Early

cardiac compilications of coronary artery bypass graft surgery, from http://www.uptodate.com/online/ content/topic.do?topicKey=chd/27202

Aranki S, Cutlip D, Arosety JM (2008b) Early

noncardiac compilications of coronary artery bypass graft surgery, from http://www.uptodate.com/online/ content/topic.do?topicKey=chd/59270

*Kýsaltmalar: CO= Cardiac out-put_kalp debisi, MI=Miyokard Ýnfarktüsü, CK-MB= Creatine Kinase Muscle-Brain type_kreatine kinaz kalp izoenzimi), ÝABP=Ýntra Aortik Balon Pompasý, MAP= Mean Arterial Pressure_Ortalama Arter Basýncý.

**Þekil, yazarlar tarafýndan hazýrlanmýþtýr.

(12)

Aroesty JM (2008) Patient information: coronary artery

bypass graft surgery, from http:// www.uptodate. com/online/content/topic.do?topicKey=hrt_dis/12928

Artinian T (1988) The stress process within the Roy

Adaptation framework: Sources, mediators and manifestations of stress in spouses of coronary artery bypass patient during hospitalization and six weeks post discharge. Wayne State University, Degree

Doctor of Nursing Sciences, USA.

Barone SH, Roy C, Frederickson KC (2008)

Instruments used in roy adaptation model-based research: Review, critique, and future directions.

Nursing Science Quarterly 21(4), 353-362.

Boudrez H, De Backer G (2001) Psychological status

and the role of coping style after coronary artery bypass graft surgery. Results prospective study.

Quality of Life Research 10, 37-41.

Chiou CP (2000) A meta-analysis as relationships

between the Modes in Roy's Adaptation Model.

Nursing Science Quarterly 13(3), 252-258.

De-Santo-Madeya A (2007) Using case studies based on

a nursing conceptual model to teach medical-surgical nursing. Nursing Science Quarterly 20(4), 324-326.

Dobratz MJ (2008) Moving nursing science forward

within the framework of the Roy Adaptation Model.

Nursing Science Quarterly 21(3), 255-259.

Eagle K, Guyton R, Davidoff R, Edwards FH, Ewy GA, Gardner TJ, Hart JC, Herrmann HC, Hillis LD, Hutter AM, Lytle BW, Marlow RA, Nugent WC, Orszulak TA (2004) ACC/AHA Guidelines for

Coronary Artery Bypass Graft Surgery A Report of the American College of Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines (Committee to Revise the 1991 Guidelines for Coronary Artery Bypass Graft Surgery). Journal of the

American College of Cardiology 34(4), 1262-1347.

Fawcett J (2005) Contemporary nursing knowledge

analysis and evaluation of nursing models and theories. (2nd ed.), F.A. Devis Company, Philedelphia.

Flanagan NA (1998) An analysis of patients'

psychosocial adjustment and values before and after coronary artery surgery. Rehabilitation Nursing 23, 234-239.

Frederickson K (2000) Nursing knowledge development

through research: Using the Roy Adaptation Model.

Nursing Science Quarterly 13(1), 12-17.

Gallagher R, McKinley S (2007) Stressors and anxiety

in patients undergoing coronary artery bypass surgery.

American Journal of Critical Care 16(3), 248-257.

Grega MA, Borowicz LM, Baumgartner WA (2003)

Impact of single clamp versus double clamp technique on neurologic outcome. Annals of Thoracic and

Cardiovascular Surgery 75, 1387-91.

Güden M, Saðbaþ E, Sanisoglu Ý, Akpýnar B, Yýlmaz O (2001). Koroner arter cerrahisinde tek

klemp tekniðinin nörolojik ve kardiyak sonuçlar üzerine etkisi. Türk Gögüs Kalp Damar Cerrahisi

Dergisi 9, 1-3.

Hacýalioðlu N, Özer N (2008) The problems and

needs of caregivers after coronary artery bypass graft surgery: A literature review. Atatürk Üniversitesi

Hemþirelik Yüksekokulu Dergisi 11(2), 112-122.

Hunt JO, Hendrata MV, Myles PS (2000) Quality of

life 12 months after coronary artery bypass graft surgery. Heart& Lung 29(6), 401-410.

Ýþkesen Ý, Yýldýrým F, Þirin H (2007) Koroner arter

bypass cerrahisinde kardiyopulmoner bypassýn nörokognitif fonksiyonlara etkisi. Türk Göðüs Kalp

Damar Dergisi 15(4), 275-280.

Kan ZE (2009) Perceptions of recovery, physical

health, personal meaning, role function, and social support after first-time coronary artery bypass graft surgery. Dimensions of Critical Care Nursing 28(4), 189-195.

(13)

Lindhout AH, Wouters CW, Noyez L (2004) Influence

of obesity on in-hospital and early mortality and morbidity after myocardial revascularization. Europen

Journal of Cardiothoracic Surgery 3, 535-41.

Martin CG, Turkelson SL (2006) Nursing care of the

patient undergoing coronary artery bypass grafting,

Journal of Cardiovascular Nursing 21(2), 109-117.

McEwen M, Willis EM (2006) Theoritical basis for

nursing. Lippincott Williams & Wilkins: Second

Edition, United States.

Moreno MA, Durán M, Ángela H (2009) Nursing

care for adaptation. Nursing Science Quarterly 22(1),67-63.

Nisanoðlu VN, Erdil N, Cihan HB, Aldemir M, Eroðlu ÖT, Battaloðlu B (2006) Obez hastalarda tam

arteriyel revaskülarizasyon: Erken dönem sonuçlarý [Electronic version]. Türk Giriþimsel Kardiyoloji

Dergisi 14(4), 133-137.

Onat A (2009) Eriþkinlerimizde kalp hastalýklarý

prevalansý, yeni koroner olaylar ve kalpten ölüm sýklýðý, from http://www.tekharf.org.

Ramanath VS, Eagle KM (2008) Guideline adherence

and outcome in coronary artery heart disease and heart failure, from http://www.uptodate.com/online /content/ topic.do?topicKey=chd/768628

Reston JT, Treager SJ, Turkelson CM (2003)

Meta-analysis of short-term and mid-term outcomes following off-pump coronary artery bypass grafting.

Annual Thoracic Surgeons 76, 1510-1515.

Roy SC (2009) Roy Adaptation Model. Third Edition,

Upper Saddle River, NJ:Prentice Hall Health, USA.

Roy SC, Jones DA (2007) Nursing knowledge

development and clinical practice. Springer Publishing Company, NewYork.

Selnes OA, Grega MA, Browicz LM, Royal RM,

McKhann GM, Baumgartner WA (2003) Cognitive

changes with coronary artery disease: A prospective study of coronary artery bypass graft patients and non-surgical controls. Annals of Thoracic and

Cardiovascular Surgery 75, 1377-1386.

Du Toit C, Bornman J, van Belkum C (2003)

Lifestyle adaptation of the patient after coronary artery bypass. Critical Care 7(2), 255-261.

Tung H, Hunter A, Wei J (2008) Coping, anxiety and

quality of life after coronary artery bypass graft surgery. Journal of Advaced Nursing 61(6), 651-663.

Varvaro FF (1991) Women vwith coronary heart

disease: An application of Roy's Adaptation Model.

Cardiovascular Nursing 27, 31-35.

Velioðulu P (1999) Hemþirelikte Kavram ve

Referanslar

Benzer Belgeler

So­nuç:­ Koroner arter bypass greftleme ameliyatı sonrası mortalite oranını yaklaşık 10 kat artıran ve inmenin en önemli risk faktörü olan, karotis arter

Amaç: Kardiyopulmoner bypass alt›nda veya atan kalpte koroner arter bypass greftleme (KABG) yap›lan hastalarda ameliyat sonras› erken dönemde nörokognitif

Postoperatif AF’ye giren hastalarla sinüs ritminde kalan hastalar preoperatif risk faktörleri [yaþ, cinsiyet, sol ventrikül diyastol sonu basýnç (SVDSB), koroner

Koagülaz negatif stafilokoklar son yýllarda açýk kalp cerrahisi sonrasýnda özellikle yabancý cisim implante edilen olgularda önemli bir patojen olarak kabul

Kliniğimizde, uygun hastalarda mümkün olan en yüksek sayıda arteriyel greft ile miyokardiyal revaskülarizasyon sağlanmaya çalışılmakta ve bu amaçla internal mamaryan

Diğer taraftan Gazipaşa İlköğretim Okulu’nun (yapı kodu:C1) neredeyse otuz yıl süren inşaat sürecinin tamamlanması ve eğitim faaliyetine başlaması, Cumhuriyet

Postoperatif değişkenler incelendiğinde, transfüzyon yapılmış hastalarda; ilk 24 saat içinde infeksiyon, mekanik ventilatörde kalış süresi, yoğun bakımda

Fakat eşzamanlı olarak koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi söz konusu olduğunda nöromusküler bloker kullanılmaksızın ameliyatı gerçekleştirmek olası