• Sonuç bulunamadı

Deri Altı Yağ Dokusu Kalınlığı İle Serum Lipid Değerleri Arasındaki İlişki

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Deri Altı Yağ Dokusu Kalınlığı İle Serum Lipid Değerleri Arasındaki İlişki"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Deri Alt› Ya¤ Dokusu Kal›nl›¤› ‹le Serum

Lipid De¤erleri Aras›ndaki ‹liflki

The Relationship Between Subcutaneous Fat

Tissue and Serum Lipids

P›nar Bakyer* Esat Ad›güzel* Simin Rota** Nuran Sabir*** Ilgaz Akdo¤an* Birsen Y›lmaz****

Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi, Denizli

*Anatomi, **Biyokimya , ***Radyoloji, ****Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dallar›

ÖZET

Amaç: Bu çal›flma, ultrasonografi ile ölçülen deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤›n›n serum lipid düzeyleri ile korelasyonlar›n›n araflt›r›lmas› amac›yla yap›ld›.

Yö ntemler: Çal›flmaya 20-70 yafl aras›nda, her onlu yafl diliminden 10 kad›n ve 10 erkek olacak flekilde rastgele seçilmifl 100 kifli al›nd› (50 kad›n, 50 erkek). Deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› yedi bölgeden ölçüldü. Hastalardan sabah aç karn›na al›nan serum örneklerinde total kolesterol, trigliserid, HDL-kolesterol ölçümü yap›ld›, LDL-kolesterol ise hesapland›. Ultrasonografi ile yap›lan ölçümler Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi Radyoloji poliklini¤inde, biyokimyasal analizler ise Biyokimya Laboratuvar›’nda gerçeklefltirildi. Bulgular: Erkeklerde hiçbir lipid parametresi ile deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›nda anlaml› bir korelasyon saptanmad›. Kad›nlarda serum trigliserid düzeyleri ile submandibular (r = 0.32), triceps (r = 0.30), subskapular (r = 0.43) ve bald›r (r = 0.36) bölgelerinin deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›nda orta düzeyde, anlaml› (p<0.05) ve olumlu yönde bir korelasyon bulunmas›na karfl›l›k total kolesterol, HDL-kolesterol ve LDL-kolesterol de¤erleri ile deri alt› ya¤ kal›nl›¤› aras›nda bir korelasyon saptanmad›. Sonuç: Elde edilen sonuca göre erkekler ve kad›nlar aras›nda deri alt› ya¤ dokusu da¤›l›m›n›n serum lipid parametreleri ile iliflkisi aç›s›ndan farkl›l›k vard›r.

Anahtar Sözcükler: Vücut kompozisyonu, deri alt› ya¤ dokusu, serum lipidleri ABSTRACT

Objective: The goal of this study was to investigate the correlation between the ultrasonographic measurements of subcutaneous adipose tissue thickness and serum lipid levels.

Materials and methods: Randomly selected 100 subjects (50 males and 50 females) were included in the study. The subjects were between 20 and 70 years old. Ten male and 10 female subjects were included in each decade group. Subcutaneus adipose tissue thickness was measured by ultrasonography at seven different sites of the body. Fasting blood samples were obtained for measurement of serum total cholesterol, trigylceride and HDL-cholesterol and following calculation of LDL-cholesterol levels. The ultrasonographic measurements were performed in the Radiology Department and biochemical analysis were done in the Biochemistry Laboratory in Pamukkale University Medical School.

(2)

Results: In men , no relationship existed between subcutaneous adipose tissue thickness and serum lipid parameters. In women, serum triglyceride levels were correlated significantly (p<0,05) with subcutaneous adipose tissue thickness at submandibular (r = 0.32), triceps (r = 0.30), subscapular (r = 0,43) and calf (r = 0.36) sites. Serum total cholesterol, HDL-cholesterol and LDL-cholesterol levels showed no significant correlation to subcutaneous adipose tissue thickness at any site.

Conclusion: There is difference between men and women regarding the correlation of serum lipid levels to subcutaneous adipose tissue thickness at different body sites.

Key Words: Body composition, subcutaneous adipose tissue, serum lipids G‹R‹fi

Kardiyovasküler arter hastal›¤› riskinin obezite ile artt›¤› bilinmektedir. Bu art›fl k›smen dis-lipidemi ve insulin direnci gibi di¤er risk faktörlerindeki art›fl arac›l›¤› ile olmaktad›r. Genel ve santral obezitenin belirlenmesinde çeflitli antropometrik ölçümler kullan›lmak-tad›r. Bu ölçümler ve risk faktörleri aras›n-daki korelasyonlar toplumlara özgüdür (1). Prospektif çal›flmalarda ya¤ dokusunun böl-gesel da¤›l›m›n›n lipid metabolizmas› ile olan iliflkisinin önemi gösterilmifl (2) ve vücut ya¤ da¤›l›m› tipinin belirlenmesinin, baz› hasta-l›klar›n klinik olarak de¤erlendirilebilmesi aç›s›ndan önemli oldu¤u ileri sürülmüfltür. Abdominal fliflmanl›kta mortalitenin yüksel-di¤i, diyabet, hiperlipidemi, hipertansiyon, ve koroner arter hastal›¤› riskinin artt›¤› bilinmektedir (2,3,4). Vücut ya¤ da¤›l›m›n›n de¤erlendirilmesi için çeflitli yöntemler kul-lan›lmaktad›r. Ultrasonografi (USG) ile deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤›n›n ölçülmesi bu amaçla kullan›lan noninvaziv yöntemlerden biridir (2,5,6).

Nakamura ve ark. yapt›klar› çal›flmada, atero-skleroz risk faktörü aç›s›ndan kad›nlarda cilt alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤›n›n, vücut ya¤ da¤›l›m›n› de¤erlendirme yöntemlerinden biri olan bel/ kalça oran›na göre daha belirleyici oldu¤unu bildirmifllerdir (7). Bu çal›flmada USG ile yap›-lan deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› ölçümleri ile, serum total-kolesterol (TK), trigliserid (TG), HDL-kolesterol (HDL-K) ve LDL-kolesterol (LDL-K) düzeyleri aras›ndaki iliflkinin araflt›-r›lmas›n› amaçlad›k.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çal›flmaya 20-70 yafl aras›nda, her onlu yafl diliminde 10 kad›n ve 10 erkek olacak flekilde

100 kifli al›nd› (50 k ad›n, 50 erkek). Yafl grup-lar› 20-29, 30-39, 40-49, 50-59 ve 60-69 yafl olarak belirlendi. Çal›flmaya kat›lan birey-lere çal›flman›n amac› ve yap›lacak ifllemler anlat›larak onaylar› al›nd›.

Bütün biyokimyasal ve ultrasonografik ölçüm-ler Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde, sabah saatlerinde, 8-12 saatlik açl›k sonras› yap›ld›.

Cilt alt› ya¤ dokusu ölçümleri submandibu-lar, triceps, biceps, subskapusubmandibu-lar, suprailiak, uyluk ön yüzü ve bald›r iç yüzü olmak üzere yedi bölgeden yap›ld›. Her bölgede üçer defa ölçüm yap›larak ortalamalar› al›nd›. Ultra-sonografi aleti ile yap›lan ölçümlerde, aletin probu cilde dik bir flekilde yerlefltirildikten sonra, deri ve ya¤ dokusunun birleflim yeriy-le ya¤ dokusu ve kas dokusunun biryeriy-leflim yeri aras›ndaki mesafe elektronik kaliperle ölçüldü. Ölçüm yap›l›rken oluflabilecek ya¤ kompresyonunu önlemek için probun (trans-düser) cilde bast›r›lmadan sadece temas edecek flekilde tutulmas›na dikkat edildi. Bu ölçümler için Logic 500 pro, General Electric, Milwaukee, WI, 6-9 MHz lineer dizi-limli prob kullan›ld›.

Biyokimyasal incelemeler için bireylerden sabah aç karn›na al›nan venöz kanlar p›ht›-laflmalar› için yar›m saat bekletildikten sonra 1500 g’de 15 dakika santrifüj edilerek se-rumlar› ayr›ld›. Elde edilen serumlarda HDL-K, TK ve TG düzeyleri ölçüldü. Bu ölçümler, ILAB 900 (Instrumentation Laboratory, MA, USA) kimya analizöründe IL Test HDL-K, IL Test TK, IL Test TG kitleri kullan›larak enzi-matik yöntemler ile yap›ld›. LDL-K düzeyleri ise Friedewald formülü kullan›larak hesap-land›.

(3)

Kad›nlarda TK, TG, LDL-K 40 yafl›n alt›nda 40 yafl›n üstündekilere göre daha düflük düzey-de idi. Gruplar aras›ndaki fark›n istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u görüldü (p<0.05). Grup-lar›n HDL-K düzeyleri aras›ndaki fark ise ista-tistiksel olarak anlaml› de¤ildi (p = 0.390). Erkekler ve kad›nlardaki serum TK, TG, HDL-K ve LDL-K düzeyleri ile USG kullan›larak ölçü-len deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›ndaki korelasyon katsay›lar› Tablo 3 ve Tablo 4’de verilmifltir. Erkeklerde deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› ile serum lipidleri aras›nda anlaml› bir korelasyon bulunmad›. Kad›nlarda ise serum Tablo 3. Erkeklerin serum lipid düzeyleri ile deri alt›

ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›ndaki korelasyon katsay›lar› (n = 50). Bölgeler TK TG HDL-K LDL-K Submandibular 0.22 0.25 -0.01 0.21 Triceps 0.08 -0.02 0.05 0.08 Biceps 0.07 0.06 -0.06 0.10 USG Subskapular 0.13 0.15 0.08 0.05 Suprailiyak 0.2 0.10 0.10 0.15 Uyluk 0.12 -0.05 0.07 0.12 Bald›r 0.10 0.09 -0.16 0.07 Bütün de¤erler için p>0.05

Tablo 2. Kad›nlarda yafl gruplar›na göre serum lipid düzeyleri (ort ± SD).

Yafl gruplar› Total-K Trigliserid HDL-K LDL-K

(mg/dL) (mg/dL) (mg/dL) (mg/dL) 20-29 yafl (n=10) 180.2 ± 4.2 91.2 ± 54.2 45.3 ± 10.4 112.6 ± 27.2 30-39 yafl n=10) 180.2 ± 2.6 80.0 ± 33.4 44.7 ± 7.8 117.6 ± 33.8 40-49 yafl (n=10) 212.0 ± 43.5 150.8 ± 92.2 47.5 ± 14.4 135.9 ± 39.5 50-59 yafl (n=10) 215.8 ± 3.6 152.2 ± 84.3 48.1 ± 16.1 137.2 ± 27.3 60-69 yafl (n=10) 212.8 ± 3.7 153.9 ± 80.2 43.1 ± 7.5 139.4 ± 28.5 P 0.03 0.043 0.390 0.023

Tablo 1. Erkeklerde yafl gruplar›na göre serum lipid düzeyleri (ort ± SD).

Yafl gruplar› Total-K Trigliserid HDL-K LDL-K

(mg/dL) (mg/dL) (mg/dL) (mg/dL) 20-29 yafl (n=10) 176.3 ± 38.2 116 ± 64.7 41.5 ± 8.8 107.6 ± 29.5 30-39 yafl (n=10) 196.0 ± 35.8 91.0 ± 42.0 42.7 ± 7.6 135.7 ± 32.3 40-49 yafl (n=10) 213.0 ± 38.6 175.4 ± 98.9 42.3 ± 13.0 138.3 ± 32.2 50-59 yafl (n=10) 215.4 ± 38.8 159.9 ± 47.0 42.5 ± 13.8 140.8 ± 28.2 60-69 yafl (n=10) 206.0 ± 29.0 157.9 ± 55.9 41.7 ± 8.7 133.0 ± 29.0 P 0.123 0.031 0.999 0.117

‹statistiksel an alizler SPSS version 10.0 prog-ram› kullan›larak yap›ld›. Serum lipid düzey-leri ile deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›klar› ara-s›ndaki iliflki Pearson Korelasyon analizi ile test edildi. TK, TG, HDL-K ve LDL-K düzey-leri aç›s›ndan kad›nlarda ve erkeklerde yafl gruplar› aras›ndaki farkl›l›k Kruskal-Wallis testi ile de¤erlendirildi.

BULGULAR

Çal›flmaya toplam 50 erkek ve 50 kad›n ka-t›ld›. Çal›flmaya al›nan bireylerin yafl ortalama-lar› erkeklerde 45.0±13.6 (ort±SD) ve kad›n-larda 44.6±13.8 (ort±SD) idi.

Bireylerin, yafl gruplar›na göre, kan örnek-lerinde ölçülen TK, HDL-K, LDL-K ve trigli-serid düzeyleri Tablo 1 ve Tablo 2’de veril-mifltir.

Erkeklerde trigliseridin 40-49 yafl grubunda en yüksek, 40> yafllarda en düflük ve 49< yafllarda ise orta düzeyde oldu¤u görüldü. Gruplar aras›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml›yd› (p = 0.031). TK, HDL-K, ve LDL-K düzeyleri aç›s›ndan gruplar aras›nda anlaml› fark saptanmad› (p>0.05).

(4)

TG düzeyleri ile sub mandibular, triceps, sub-skapular ve bald›r bölgelerinin deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›nda orta düzeyde, an-laml› ve olumlu yönde korelasyonlar bu-lundu.

TARTIfiMA

Serum TK, TG, LDL-K düzeylerinin yüksek ve HDL-K düzeylerinin düflük olmas›n›n, kardiyo-vasküler hastal›klar için önemli birer risk faktörü olduklar› daha önce yap›lan çal›flma-larla gösterilmifltir (8,9). fiiflman insanlarda serum TK ve LDL-K düzeyleri artm›fl, buna karfl›l›k HDL-K düzeyleri azalm›flt›r. Hipertri-gliseridemi, normal kilolu insanlara göre da-ha s›k görülmektedir (10,11). Bu durumda fliflmanl›¤› belirleyen parametrelerle kardiyo-vasküler hastal›k risk faktörü oldu¤u kabul edilen parametreler aras›nda bir iliflki söz konusudur. Jakicic ve arkadafllar›n›n yapt›k-lar› bir çal›flmada vücut ya¤ da¤›l›m› ile serum lipid de¤erleri aras›ndaki iliflki araflt›r›lm›fl ve abdominal tip fliflmanl›¤›n kardiyovaskü-ler hastal›klar için risk faktörü olan serum lipid parametreleriyle pozitif yönde güçlü bir korelasyon gösterdi¤i bulunmufltur (12). Bu çal›flmada, erkeklerde serum lipid para-metrelerinden hiç biri ile deri alt› ya¤ doku-su kal›nl›¤› aras›nda anlaml› bir korelasyon bulunmaz iken, kad›nlarda serum trigliserid düzeyleri ile submandibular, triceps, subska-pular ve bald›r bölgelerinin deri alt› ya¤ do-kusu kal›nl›¤› aras›nda orta düzeyde, anlam-l› ve olumlu yönde bir korelasyon oldu¤u

saptand›. Bu sonuç erkeklerde, muhtemelen hormonal farkl›l›¤a ba¤l› olarak deri alt› ya¤ dokusu oluflumunun kad›nlara göre daha farkl› bir yap›lanma gösterdi¤ini ortaya koy-maktad›r. Kad›nlarda özellikle ya¤lar›n depo formu olan trigliserid düzeyi ile submandi-bular, triceps, subscapular ve bald›r bölge-lerindeki deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› ara-s›ndaki pozitif yönlü anlaml› korelasyon, deri alt› ya¤ dokusu birikiminin bu bölgeler-de daha belirgin oldu¤unu ortaya koymakta-d›r. Ancak di¤er serum lipid düzeylerinin her iki cinste de deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› ile anlaml› bir korelasyon göstermemesi daha önce yap›lan çal›flmalar›n sonuçlar› ile uyum-lu de¤ildir. Bu farkl›l›k bizim çal›flmam›z›n kesitsel bir çal›flma olmas›na buna karfl›n di¤er araflt›rmalar›n özellikle fliflman bireyler üzerinde yap›lm›fl olmas›ndan kaynaklana-bilir (13).

Bu sonuçlara göre kad›nlarda deri alt› ya¤ dokusu kal›nl›¤› ile serum trigliserid düzey-leri aras›nda bir iliflki oldu¤u söylenebilir. Ancak di¤er lipid parametreleri için bu sonuç geçerli de¤ildir. Elde edilen sonuca göre erkekler ve kad›nlar aras›nda deri alt› ya¤ dokusu da¤›l›m›n›n da trigliserid düzeyi ile iliflkisi aç›s›ndan farkl›l›k gösterdi¤i söylene-bilir.

KAYNAKLAR

1. Tai ES , Ho S C, Fok AC, Tan CE. Measurement of obesity by anthropometry and bioelectric impedance analysis: correlation with fasting lipids and insulin resistance in an Asian population. Ann Acad Med Singapore 1999; 28(3): 445-50.

2. Wajchenberg BL. Subcutaneous and visceral adipose tissue: their relation to the metabolic syndrome. End Rev 2000; (21)6:697-738.

3. Atalay A, Hasçelik HZ. Obezite. Hacettepe T›p Dergisi 2000; 31(4): 320-329.

4. Günefl G, Genç M, Pehlivan E. Yeflilyurt Sa¤l›k Oca¤› Bölgesindeki Eriflkin Kad›nlarda Obesite. Turgut Özal T›p Merkezi Dergisi 2000; 7(1): 48-53.

5. Oyar O. Radyolojide Temel Fizik Kavramlar. 1. bask›. ‹stanbul, Nobel T›p Kitabevleri Ltd fiti, 1998: 213-226.

6. Lukaski HC. Methods for the assessment of human body composition: traditional and new. Am J Clin Nutr 1987; 46: 537-556

Tablo 4. Kad›nlar›n serum lipid düzeyleri ile deri alt›

ya¤ dokusu kal›nl›¤› aras›ndaki korelasyon kat say›lar› (n = 50) Bölgeler TK TG HDL-K LDL-K Submandi bula 0.18 0.32* -0.12 0.14 Triceps 0.09 0.30* 0.03 -0.02 Biceps 0.07 0.25 -0.08 -0.03 USG Subscapula 0.07 0.43** -0.17 -0.03 Suprailiaca 0.12 0.23 -0.12 0.08 Uyluk -0.12 0.08 -0.01 -0.15 Bald›r 0.02 0.36* -0.08 -0.09 *p<0.05, **p<0.01

(5)

7. Nakamura K, Shimai S, Kikuchi S, Maeda A, Motohashi Y, Tanaka M, Nakano S. Associations between anthropometric indices of adiposity and atherogenic risk factors in Japanese working women aged 21-40 years. Eur J Epidemiol 1998; 14(7): 663-8.

8. Görenek B, Birdane A, Ünal›r A. Kad›nlarda koro-ner arter hastal›¤›: Risk faktörleri, klinik tablolar, tan› ve tedavi yaklafl›m farkl›l›klar›. Türk Kardiyol Dern Arfl 2000; 28: 60-69.

9. Koçyi¤it A, Akkufl ‹, Vural H, Gök H. Serum levels of lipids, lipoproteins and apolipoproteins in patients with coronary artery disease documented by angio-graphy. Turk J Med Sci 1996; 26: 129-133. 10. Bray GA. Obesity. Harrison’s Principles of Internal

Medicine. 14th ed. Newyork, MC Graw-Hill Health Professions Division, 1998: 454-459.

11. Pi-Sunyer FX. Obesity. Cecil Textbook of Medicine. 20th ed. Philadelphia, W.B. Saunders Company, 1996: 117-1165.

12. Jakicic JM, Donnelly JE, Jawad AF, Jacobsen DJ. Association between blood lipids and different measures of body fat distribution: effects of BMI and age. Int J Obes 1993; 17: 131-137.

13. Bertsias G, Mammas, Linardakis M, Kafatos A. Over-weight and obesity in relation to cardiovascular disease risk factors among medical students in Crete, Greece. BMC Public Health 2003; 3(1): 3.

Yaz›flma adresi:

Doç. Dr. Simin Rota

Pamukkale Üniversitesi T›p Fakültesi Biyokimya Anabilim Dal›

K›n›kl› Kampüsü, Denizli Tel : 0.258. 213 40 30/1310

GSM: 0.532. 361 85 83 e-posta: siminrota@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

Kad›nlarda daha s›k görülen postadölesan aknenin etyopatoge- nezinde suçlanan IGF-1 ve GH serum düzeylerini, mevcut lezyon- larla ba¤lant›s›n› serum androjen seviyeleri

Çal›flmaya yafllar› 17-40 aras›nda de¤iflen 47 hirsutizmli (17’si polikistik over sendromu ve 30’u idyopatik hirsutizm) kad›n ile fizik muayenede hirsutizmi olmayan,

Asl›nda çal›flmam›zda oldu¤u gibi, Grat- tan’›n hasta say›s› da otolog serum deri testi pozitif ve negatif olan hastalar›n klinik özellikler

Koroner lezyon- ların yaygınlığı (hasta damar sayısı) ile yaş ve diğer laboratuar bulgularının korelasyonları ince- lendiği zaman en anlamlı ilişkinin TC ve TC/ HDLC

There was no significant difference in the malondialdehyde levels of patients with Taenia saginata and the control group in either females (p&gt;0.05) or males (p&gt;0.05).

Amaç: Klasik antiepileptikler kadar etkili ancak daha az yan etkileri olan yeni kuşak antiepileptik ilaçlardan sıkça kullanılan lamotrijin (LTG) ve levetirasetamın (LEV) lipid

VPA tedavisi alan grupta, TK, HDL-C, LDL-C, VLDL-C, TG, TK/HDL ve LDL/HDL de¤erle- rinin yafl, cinsiyet, VPA'in serum düzeyi, dozu ve kulla- n›m süresinden etkilenmedi¤i

Çal›flmam›zda, TG ve VLDL serum düzeyleri preeklamptik gebelerde ista- tiksel olarak anlaml› düzeyde yüksek bulduk ve hiper- trigliseridemnin preeklampsi patogenezinde rol