• Sonuç bulunamadı

Clıckbaıt haberlere yönelik okur tutumları: Selçuk Üniversitesi örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Clıckbaıt haberlere yönelik okur tutumları: Selçuk Üniversitesi örneği"

Copied!
126
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

RADYO, TELEVĠZYON VE SĠNEMA ANABĠLĠM DALI

RADYO, TELEVĠZYON VE SĠNEMA BĠLĠM DALI

CLICKBAIT HABERLERE YÖNELĠK OKUR

TUTUMLARI: SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ ÖRNEĞĠ

Malike ORMANCI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Doç. Dr. Mete KAZAZ

(2)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Bilimsel Etik Sayfası

Ö

ğr

enc

inin

Adı Soyadı Malike Ormancı

Numarası 164223001010

Ana Bilim / Bilim

Dalı Radyo Televizyon ve Sinema / Radyo Televizyon ve Sinema Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tezin Adı Clickbait Haberlere Yönelik Okur Tutumları: Selçuk Üniversitesi Örneği

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Malike ORMANCI (İmza)

(3)
(4)

TEġEKKÜR

Bu çalışmanın gerçekleştirilmesinde bilgi ve tecrübeleriyle bana yol gösterici olan değerli danışman hocam Doç. Dr. Mete Kazaz'a, her kapısını çaldığımda ilgisini ve önerilerini göstermekten kaçınmayan Radyo, Sinema ve Televizyon Ana Bilim Dalı Başkanı sayın Prof. Dr. Aytekin Can 'a teşekkür ve saygılarımı sunarım. Lisans ve yüksek lisans eğitim hayatım boyunca kazandırdıkları her şey için tüm saygıdeğer hocalarıma da teker teker teşekkürlerimi sunuyorum.

Eğitim hayatım boyunca maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, bu hayattaki en büyük şansım olan aileme de sonsuz teşekkür ve sevgilerimle.

(5)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğr

enc

inin

Adı Soyadı Malike Ormancı Numarası 164223001010 Ana Bilim /

Bilim Dalı Radyo Televizyon ve Sinema / Radyo Televizyon ve Sinema Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mete Kazaz

Tezin Adı Clickbait Haberlere Yönelik Okur Tutumları: Selçuk Üniversitesi Örneği

ÖZET

İnternet ortamında yapılan habercilik, hız, güncellenebilirlik, etkileşimlilik ve düşük maliyet gibi avantajları elinde bulundurmaktadır. Ancak tam anlamıyla denetlenemeyen yapısı yanlış bilginin üretilmesi ve dağıtılmasına da zemin hazırlamaktadır. Ayrıca internet üzerinden gelir elde etmenin yolu tıklanma olduğu için üretilen haberlerde tıklanma kaygısı öne çıkmaktadır. Haber içeriğinden bağımsız, hileli başlık ve görseller ile okuyucuların merak duygusu harekete geçirilmekte ve internet sitesine ziyaretçi çekilmektedir. Böylece tık tuzağı olarak ifade edilen ''clickbait'' haberler, okuyucuların yanlış yönlenmesine ve adil olmayan kazançların elde edilmesine yol açmaktadır. Bu noktada ticari kaygılarla üretilen ve yanıltıcı olan haberlere yönelik tutumlarının ne şekilde olduğunu saptamak amacıyla saha araştırması yapılmıştır. Araştırma kapsamında toplanan veriler, Selçuk Üniversitesi'nde okuyan 379 öğrenciyle yüz yüze görüşmeye dayalı anket tekniği yoluyla elde edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre katılımcıların en fazla güvendiği haber aracı internet olurken güven duymadığı haber araçları sosyal medya ve radyo olmuştur. Çalışmada katılımcılar internet gazeteciliğini tercih etmede en etkili neden olarak resim ve videolara ulaşılabilmesini göstermiştir. Ayrıca katılımcıların internette yer alan tık tuzağı haberlere maruz kalmaktan memnun olmadığı fakat haberin tık tuzaklı olduğunu anladıklarında o sitenin içeriğine tıklamaya devam ettikleri ve haberlerini okudukları yargısına en az katılım gösterdiği görülmüştür. Sonuç olarak katılımcılar tık tuzağı olan haberlere maruz kalmaktan memnun değillerdir ancak tık tuzağı habercilik yapan sitelerin içeriklerini tıklamaya, haberlerini okumaya devam etmektedirler. Katılımcıların tık tuzağı haberlere yönelik düşünceleri ve tutumları arasında bariz farklılıklar bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: İnternet, Haber, İnternet Gazeteciliği, Clickbait Habercilik

(6)

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğr

enc

inin

Adı Soyadı Malike Ormancı

Numarası 164223001010

Ana Bilim / Bilim

Dalı Radyo Televizyon ve Sinema / Radyo Televizyon ve Sinema Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mete Kazaz

Tezin İngilizce Adı Readers Attitudes Towards Clickbait News: Selçuk University Example

SUMMARY

Online journalism has advantages such as speed, updatability, interactivity and low cost. However, its uncontrollable structure also provides the basis for the production and distribution of false information. Besides, as the way to generate revenue on the internet is click, the concern of click is prominent in the news produced. Irrespective of the content of the news, fraudulent headlines and visuals are used to stimulate the readers' sense of curiosity and attract visitors to the website. So, clickbait news, which is referred to as a click trap, leads to misleading readers and unfair gains. At this point, a field research was conducted to determine the attitudes towards misleading news produced by commercial concerns. The data collected within the scope of the research were obtained through a face-to-face interview technique with 379 students studying at Selçuk University.According to the results of the studies, the most trusted news medium was the internet and the least trusted news medium was social media and radio. In this study, participants showed that access to pictures and videos was the most effective reason for choosing the internet journalism. In addition, the participants are not pleased with the exposure to the click trap news on the Internet, but when they realize that the news is click trap, they continue to click on the content of that site and read the news at least. As a result, participants are not happy to be exposed to click trap news, but they continue to click and read the content of click trap news sites anyway. There are obvious differences between the opinions and attitudes of the participants to the click trap news.

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

Bilimsel Etik Sayfası ... i

Tez Kabul Formu ... ii

TEġEKKÜR ... iii ÖZET ... iv SUMMARY ...v ĠÇĠNDEKĠLER ... vi TABLOLAR LĠSTESĠ ... ix GĠRĠġ ...1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM GELENEKSEL GAZETECĠLĠK VE DEĞĠġĠM SÜRECĠ 1.1. Gazetecilikle İlgili Kavramsal Çerçeve ... 4

1.1.1.Gazete, Gazeteci ve Gazetecilik ... 4

1.1.2. Gazeteciliğin Doğuşu ve Gelişimi ... 8

1.2. Haber ve Üretim Aşaması ... 9

1.2.1 Haber Kavramı ... 10

1.2.2 Haber Üretiminde Etkili Olan Faktörler ... 14

1.2.3. Haber Değer Etmenleri ... 16

1.2.3.2. Yakınlık ... 17

1.2.3.3. Önemlilik ... 18

1.2.3.4. İlginçlik ... 18

1.2.3.5. Sonuç ... 18

1.2.3.6. Heyecanlılık ... 18

1.3. Gazeteciliğin Etik İlke ve Sorumlulukları ... 19

1.4. Medyanın İşlevleri ... 22

1.5. Küreselleşen Dünyada Teknolojik Gelişmeler ve Yeni Medya ... 24

1.5.1 Yeni Medya ... 24

(8)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

ĠNTERNET GAZETECĠLĠĞĠ VE CLICKBAIT HABERLER

2.1.İnternet ... 29

2.1.1. İnternetin Dünyada Gelişimi ... 31

2.1.2. İnternetin Türkiye'de Gelişimi ... 31

2.1.3. İnternetin Kazandırdığı Özellikler ... 33

2.2. İnternet Gazeteciliği ... 34

2.3. Türkiye'de İnternet Gazeteciliği ... 38

2.4.İnternet Gazeteleri ve Güvenilirlik ... 39

2.5. Tık Alma Üzerine Kurulu Clickbait Haberler ... 42

2.5.1. Clickbait Nedir ? Nasıl Yapılır? ... 44

2.5.2. Clickbait Haber Yöntemleri ... 44

2.5.2.1. Başlığın Açıklayıcı Olmaması ... 44

2.5.2.3. Tamamlanmayan Başlık Kullanılması ... 46

2.5.2.4. Görselin Anlaşılabilir Olmaması ... 47

2.5.2.5. Görselin İçerikle Uyumsuzluğu ... 48

2.7. Medya Okuryazarlığına Katkısı Bağlamında Haber Doğrulama Organizasyonları ... 51

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM CLICKBAIT HABERLERE YÖNELĠK OKUYUCU TUTUMLARIYLA ĠLGĠLĠ SAHA ARAġTIRMASI BULGULARI 3.1. Araştırmanın Problemi ... 53

3.1.2. Araştırmanın Konusu ... 54

3.1.3. Araştırmanın Amacı Ve Önemi ... 54

3.1.4. Araştırmanın Modeli ... 55

3.1.5. Araştırmanın Evren Ve Örneklemi ... 55

3.1.6. Araştırmanın Varsayımları ... 55

3.1.7. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 55

3.1.8. Soru Formu ve Ölçüm Araçları ... 55

3.1.9. Verilerin Analizi Ve Kullanılan Testler ... 56

(9)

3.2. Bulgular ve Yorum ... 57

3.2.1. Katılımcıların Demografik Özellikleri ... 57

3.2.2. Katılımcıların İnterneti En Sık Kullandığı Cihaz ... 60

3.2.3. Katılımcıların Günlük Olarak İnternet Kullanım Sıklıkları ... 60

3.2.4. Katılımcıların Haftalık Kitle İletişim Aracı Kullanım Sıklığı ... 61

3.2.5. Katılımcıların En Çok Kullandığı Sosyal Ağ ... 61

3.2.6. Katılımcıların Günlük Hayatta Haber Takip Sıklıkları ... 62

3.2.7. Katılımcıların İnterneti Haber Aracı Olarak Kullanımına İlişkin Düşünceleri ... 63

3.2.8. Katılımcıların Haberleri İnternetten Takip Etme Avantajlarına ... İlişkin Düşünceleri ... 64

3.2.9. Katılımcıların İnternette En Çok Okuduğu Haber Türleri ... 64

3.2.10. Katılımcıların İnternet Gazeteciliğini Tercih Etme Nedenleri ... 65

3.2.11. Katılımcıların En Çok Güvendiği Medya Araçları ... 66

3.2.12. Katılımcıların Haber Edindiği Medya Kaynaklarına Güven Düzeyleri 68 3.2.1.3. Katılımcıların Haber Elde Etmede Medya Tercihindeki Faktörler ... 69

3.2.14. Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Karşı Düşünceleri ... 70

3.2.15. Katılımcıların Haber Medyası İle İlgili Düşünceleri ... 74

3.2.16. Katılımcıların Haber Doğrulama Organizasyonları İlgi Düzeyi ... 75

SONUÇ VE TARTIġMA ...76

KAYNAKÇA ...79

EK 1 : ANKET FORMU ...85

EK 2 : ANKET SPSS ANALĠZ SONUÇLARI ...88

(10)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1. Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı ...57

Tablo 2. Katılımcıların Yaş Dağılımı ...58

Tablo 3. Katılımcıların Eğitim Durumu Dağılımı ...58

Tablo 4. Katılımcıların Fakülte Dağılımı...58

Tablo 5. Katılımcıların Gelir Durumu Dağılımı ...59

Tablo 6. Katılımcıların İnternet İçin En Çok Kullandıkları Cihaz Dağılımı ...60

Tablo 7. Katılımcıların Günlük İnternet Kullanımı Dağılımı ...60

Tablo 8. Katılımcıların Kitle İletişim Aracı Kullanım Dağılımı ...61

Tablo 9. Katılımcıların En Çok Kullandıkları Sosyal Ağ Dağılımı ...61

Tablo 10.Katılımcıların Haberleri Takip Etme Sıklığı Dağılımı ...62

Tablo 11.Katılımcıların İnterneti Haber Aracı Olarak Kullanım Dağılımı ...63

Tablo 12.Katılımcıların Haberleri İnternetten Takip Etmenin Avantajlarına İlişkin Görüş Dağılımı ...64

Tablo 13. Katılımcıların İnternette En Çok Okudukları Haber Türü Dağılımı ...64

Tablo 14. Katılımcıların İnternet Gazeteciliğini En Çok Tercih Etme Dağılımı ...65

Tablo 15.Katılımcıların En Çok Güvendikleri Medya Aracı Dağılımı ...66

Tablo 16.Katılımcıların En Çok Güvendiği Medya Araçlarına Ait Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları ...67

Tablo 17.Katılımcıların İnternet ve Sosyal Medyaya Olan Güven Düzeylerine Korelasyon Analizi Sonuçları ...67

Tablo 18.Katılımcıların Haber Edindikleri Medya Kaynaklarına Güven Dağılımı ...68

Tablo 19.Katılımcıların Haber Edindiği Medya Araçlarına Olan Güvenlerine Ait Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları ...68

Tablo 20.. Katılımcıların Haber Edinmede Etkili Olan Faktör Dağılımı...69

Tablo 21. Katılımcıların Haber Edinmek İçin Medya Tercihini Belirlemede Önem Verdiği Unsurlara Ait Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları ...70

Tablo 22. Katılımcıların İnternetteki Tık Tuzağı Haberlere İlişkin Düşünceleri Dağılımı ...70

Tablo 23. Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Yönelik Tutumlarına Ait Bağımsız Gruplar t Testi Sonuçları ...71

Tablo 24. Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Yönelik Tutumlarının Yaş Düzeyine Göre Betimsel İstatistikleri ...72

Tablo 25.Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Yönelik Tutumlarının Yaş Düzeyine Ait Tek Yönlü Varyans Analizi (Anova) Sonuçları ...72

Tablo 26.Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Yönelik Tutumlarının Eğitim Durumuna Göre Betimsel İstatistikleri ...73

Tablo 27.Katılımcıların Tık Tuzağı Haberlere Yönelik Tutumlarının Eğitim Durumuna Ait Tek Yönlü Varyans Analizi (Anova) Sonuçları ...73

Tablo 28.Katılımcıların Medyaya Karşı Düşünce Dağılımı ...74

Tablo 29.Katılımcıların Haber Doğrulama Organizasyonları Hakkında Görüş Dağılımı ...75

(11)

GÖRSELLER TABLOSU

Görsel 1. Belirsiz Başlık ... 45

Görsel 2. Başlığın İçerikle Örtüşmemesi ... 46

Görsel 3. Başlığın Yarım Bırakılması ... 47

Görsel 4. Anlaşılamayan Görsel ... 47

(12)

GĠRĠġ

İletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler gazeteciliğin de değişim geçirmesine neden olmuştur. Özellikle internet ortamı, yapısında bulunan pek çok özelliği sayesinde gazetecilerin ve gazete sahiplerinin internette gazetecilik yapması açısından elverişli bir alan olmuştur. İnternet, haber kaynağına ulaşılmasından okurun önüne gelmesine kadar birçok habercilik pratiğini değiştirmiştir. Hatta etkileşim (interactivity), çokluortam (multimedya) ve bağlantılı metin (hypertextuality) gibi nitelikleriyle yeni bir gazetecilik türünü meydana getirmiştir (Aktaş, 2007: 30-41).

Günümüzde ise internet gazeteciliği gelişimini artık tamamlamakla beraber habercilik ve ticari ilişkilerin birbirine geçtiği alan olarak da karşımıza çıkmaktadır. İnternet gazeteciliğinin, insan yaşamına sunduğu kolaylıklar dışında zamanla mesleğe yönelik birtakım olumsuzlukları da bulunmaktadır. Hız unsuru ile doğruluğu tam olarak teyit edilmeyen haberlerin sunulması, tek tip habercilik ve deneyimsiz kişilerin haber üretiminde bulunması, haber metnindeki linklerle esas olan konudan uzaklaşma ve siber saldırılarla karşılaşma durumları ortaya çıkmıştır (Kovach ve Rosenstiel, 2001: 211).

Dijital devrimin etkisi altında olan gazeteciler ekonomik anlamda mücadele içerisindedir. Yeni medyada haber üreticilerinin yüzünü reklamcılara döndürmesine neden olmuştur ve reklamcıların etkisi altına girdiklerini söylemek mümkündür. Bu bağlamda haber değer ilkeleri görmezden gelinerek, tık almak için üretilen haberler kamuya hizmet etmeyen bir şekilde karşımıza çıkmaktadır (Civeleker, 2017: 479).

İnternet üzerinde ekonomik gelir sağlamanın yolu reklam alabilmek olduğundan dolayı tıklanmanın önemi büyüktür. Bu yüzden internet haber üreticileri okuyucuları çekebilmek adına etik olmayan ''clickbait'' habercilik yöntemini kullanmaktadır. İnternet gazeteciliğinde, geleneksel gazetecilikteki haber başlıklarından farklı şekilde okuyucu, aktarıcı başlık üzerinden link verilmesi sonucunda başka bir sayfaya yönlendirilmektedir. Aktarıcı olan başlık, haber içeriğinin farklı bir sayfada olduğunu göstermektedir. Bir de gazeteye oranla daha

(13)

küçük bir alana bütün metnin sığdırılması gerekliliği internet sayfasının sadece başlık ve görsellerle sınırlandırılmasına neden olmuştur. Bundan dolayı okuyucunun önüne haber başlığında yer almayan reklam ve farklı içerikler getirilmektedir (Dönmez, 2010: 107). Ekonomik çıkarların ve tekniğin kesiştiği bu noktada çalışan ve sürekli kendini yenileyen bir biçimde olan tık odaklı habercilik, kendine özgü sunum yöntemlerine sahiptir. Tık tuzağı olarak da ifade ettiğimiz clickbait haberlerin ana hedefi, meraklandırıcı bir başlık ve görsel ile içeriği tıklanabilir hale getirmektir (Özyal, 2016: 283). Böylece içerik üreticisi ekonomik, politik ve daha pek çok farklı sebeplerle hedeflediği amaca tıklanma yoluyla ulaşmaya çalışmaktadır.

Bu çalışma ile, internet haber okuyucularının clickbait haberlerle ilgili düşünceleri ortaya koymak hedeflenmiştir. Bu amaçla internet kullanan Selçuk Üniversitesi'nde okuyan 379 öğrenciyle anket çalışması yapılmıştır. Öğrencilerin internette yer alan clickbait haberlere yönelik tutumları araştırılmaya çalışılmıştır. Teorik bilgilerden oluşan ilk iki bölüm konunun kavramsal çerçevesini oluştururken, çalışmanın üçüncü bölümünde yapılan saha çalışmasının bulgu ve yorumlarına yer verilmiştir.

Çalışmanın ''Geleneksel Gazetecilik Ve Değişim Süreci'' adlı birinci bölümünde, geleneksel gazetecilik ve yeni medya ile birlikte yaşanan değişim süreci ele alınmıştır. Gazetecilikle ilgili genel kavramlar ortaya koyulmaya çalışılmış ve devamında gazetecilerin etiksel açıdan ilke ve sorumluluklarına yer verilmiştir. Bölümün sonunda küreselleşen dünyada teknolojik değişimlerin medyaya etkisi ve sonucunda ortaya çıkan yeni medya ve sosyal medya kavramları medyanın işlevleri ile birlikte açıklanmaya çalışılmıştır.

Çalışmanın ''İnternet Gazeteciliği ve Clickbait Haberler'' adlı ikinci bölümünde, internetin ortaya çıkışıyla birlikte en başta etkilediği alanlardan biri olarak gazeteciliğin internet ortamında yapıldığı şekli olan internet gazeteciliği yer almaktadır. İnternetin tanımı, gelişimi ve kazandırdığı özelliklerle ilgili bilgiler bulunmaktadır. İnternet gazeteciliği ve internet gazeteciliğinde güvenilirlik konusu da işlendikten sonra çalışmanın asıl konusu olan clickbait haberler ve clickbait habercilik yöntemleri alt başlıklarıyla birlikte yer almaktadır. İkinci bölümün

(14)

sonunda ise internet gazeteciliğinin hukuki durumu ve medya okuryazarlığına katkısı bağlamında haber doğrulama platformları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde clickbait habercilik yöntemine ilişkin okur tutumlarını incelemek adına oluşturulan anket çalışmasının metodolojisi, bulguları ve yorumları yer almaktadır.

(15)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

GELENEKSEL GAZETECĠLĠK VE DEĞĠġĠM SÜRECĠ

1.1. Gazetecilikle Ġlgili Kavramsal Çerçeve

Batı Avrupa'da ticari kapitalizmin bir ürünü olan gazetenin kökeni haber mektuplarına dayanmaktadır. Çağdaş anlamda gazete, kapitalist üretim biçiminin bir ayağı olarak toplumsal bir kurum ve ticari işletme olarak varlığını sürdürebilmiştir. 19. yüzyıl ile beraber de bugünkü kitle gazeteleri ortaya çıkmıştır (Tokgöz, 2012: 125).

1.1.1.Gazete, Gazeteci ve Gazetecilik

Basın kavramı çok geniş bir iletişim ortamını yansıtmakla birlikte ilk kez ortaya çıkışı gazete ile olmuştur. En temel anlamıyla gazete haber toplamaya ve yaymaya yarayan bir iletişim aracıdır (İnuğur, 1993: 26). Gazetelerin ortaya çıkmasına ön ayak olan haber kâğıtları ve haber mektupları, Avrupa'da XIV. yüzyıldan beri pek çok işlev görmüştür. Aristokrasiyle ilgili bilgileri taşıma işlevi haber kâğıtlarına aitken, burjuvazinin ticari sorunlarını çözmesinde haber mektupları yardımcı olmuştur (Tokgöz, 2012:63).

İtalyanca ''gazetta'' sözcüğünden gelen ''gazete'', politika, kültür ve ekonomi gibi daha pek çok konuda haber ve bilgi vermek amacıyla çıkarılan yayın anlamına gelmektedir (Akt.Toruk, 2008: 157). Politika, kültür, ekonomi gibi sayısız konuda haber ve bilgi sunmak için yorumlu veya yorumsuz şekilde, günlük olarak ya da haftanın sadece belirli günlerinde düzenli olarak çıkan basılı yayın olan gazeteler, haberlerin yanı sıra, makale, fıkra, deneme, eleştiri, karikatür, resim gibi okuyucunun ilgisini çekebilecek pek çok türde bilgi içermektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 13).

Gazete kapsam bakımından insanlığı ilgilendiren her türden konu ile ilgili haber sağlayan araçtır. Topluma her yönden temas eden gazete, kamuoyu oluşturma fonksiyonu sayesinde olaylarla ilgili halkı daima haberdar eden, çeşitli otoritelere karşı koruyan yapısıyla geniş bir çalışma alana sahiptir (Dilmen, 2003: 79).

(16)

Gazeteyle ilgili pek çok tanımlama vardır. Nezih Demirkent, ''Gazete, insan davranış ve düşüncelerini doğrudan yansıtan kitle iletişim aracıdır'' derken, Napolyon ise gazeteyi, ''Hükümetin kararlarını destekleyen, onun istediği şekilde hareket eden matbuadır'' şeklinde tanımlamıştır. Şevket Evliyagil ise, ''İnsan adına konuşan güçlü ve etkili bir sestir'' demiştir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 13-14).

Gazeteler 17. yüzyılın başlangıcında hayatımıza girmiştir ancak toplumsal nitelik taşıması 19. yüzyılın yarısını bulmuş olup kitlesel özellik kazanmıştır. Gazetenin 19. yüzyıldan itibaren toplumsal ve teknolojik bir kurum olarak işlev görmesi endüstrileşmeye bağlı olarak gerçekleşmiştir (Tokgöz, 2012:31). Toplumsal yapı içinde bulunan gazete, diğer kitle iletişim araçları gibi, haber verme, propaganda, eğitim, eğlence ve reklam yapma gibi işlevleriyle, insanların etraflarında olup bitene karşı bilgilenmesini sağlamaktadır (Tokgöz, 2012, 129). Yüksel ve Gürcan ise, gazetenin özelliklerini şu şekilde sıralamıştır:

 Okunması daha kolay ve ilgi çekici bir iletişim aracıdır.

 Gazeteyi isteyen herkes kolaylıkla taşıyabilir ve istediği zaman rahat bir şekilde okuyabilir.

 Gazetelerin saklanması, arşivlenmesi mümkündür.

 Bu açıdan bakıldığında, gazete kalıcı olmakta ve tarihi belge niteliği taşımaktadır.

 Gazeteler, haberlere geniş bir açıdan bakarak belli bir kitleyi etkilemek, kamuoyu oluşturmak ve konunun gündemde kalmasını sağlamak gibi sebeplerle haberleri yeniden gündeme taşıyabilir, bir haberi tüm ayrıntısıyla geniş bir şekilde ele alabilir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 13).

Gazeteler günümüzde değişim göstermesine rağmen halen toplumun enformasyon ihtiyacını büyük oranda karşılamaktadır. Ayrıca toplumun gereksinimleri gazeteciliğin her daim ilerlemesine yol açmıştır (Çelik, 2016: 14).

Esas işi habercilik olan kimseler gazetecilerdir. Haber malzemesi olan bilgilerin toplanması, yazılması ve düzenlemesiyle birlikte dağıtılmasını kapsayan süreci yerine getiren gazeteciyi; ''Erişmek istediği kitle için en önemli diye

(17)

nitelendirdiği bilgileri toplayarak, haber haline getiren ve kişileri bilgi alarak düşünmeye sevk eden meslek mensubu'' olarak ifade edebiliriz. Muhabir ise, haber toplayıp yazma işini yapan kimsedir. Gazeteciliğin içinde daha dar bir anlama sahip olan muhabir, ''haber ya da fotoğraf peşinde koşma'' eylemini gerçekleştirmektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 41-42). Johnstone ve arkadaşları, gazetecinin kim olduğuna dair şunlardan söz ederler;

 Gazeteci, toplumdaki güç odaklarını ön plana çıkaran ve onları kamuoyuna tanıtan kimselerdir.

 Gazeteci, halkın nabzını ölçen, toplumsal olayları önceden sezinleyen ve onlara önceden haber veren kimsedir.

 Dış politikada baskı unsuru olmaktadır.

 Gazeteci, sosyal bir dedektif olarak çalışır. Usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların peşinde toplum adına koşan ve gerekli yargı mercilerinin harekete geçmesine ön ayak olan, suçların ortaya çıkmasını sağlayan kimsedir.

 Gazeteci, ulusu ve toplumu şekillendirmektedir. Toplumun her konuda daha ileriye gitmesi için uğraşmaktadır (Yüksel ve Gürcan, 2005: 42-43).

İngilizce ''journalism'' sözcüğünün karşılığı olan ''gazetecilik'' kavramı; halkın ilgisini çekebilecek, halkı ilgilendiren haberleri ve olayları toplama, yazma ve sunma aşamalarını kapsayan bir meslektir. İletişim kuramcısı O' Neil ise gazeteciliği ''doğruyu söyleme'' mesleği şeklinde tanımlamıştır (Akt. Toruk, 2008, 153). Kovach ve Rosenstiel'e göre, hayatımızı devam ettirmek, toplumsal bağ oluşturmak, çevremizde olup bitenler için haberlerden uzak duramayız. Gazetecilik, bu haberleri insanlara ulaştırmak için yapılan bir meslektir. Bu bağlamda gazetecilerin ulaştırdığı haberler hayatımıza, duygu ve düşüncelerimize etki etmektedir. Aynı zamanda gazeteciliğin ana görevinin ilk olarak insanlara özgür bir ortamda var olabilmeleri için gerekli bilginin aktarılması olduğu vurgulanmıştır. Kovach ve Rosenstiel, bu görevlerin yerine getirilmesi yolunda, şu ilkeleri ortaya atmıştır:

1. ''Gazeteciliğin ilk yükümlülüğü gerçek haberdir. 2. Sadakatle bağlı olacağı ilk merci halktır.

(18)

4. Bu mesleği icra edenler, konu aldıkları kişilerden ya da olaylardan bağımsız kalmayı başarmalıdırlar.

5. Gazetecilik, bağımsız ve yaptırımı olan bir gözlemci görevi görmelidir.

6. Kamuoyuna açık bir eleştiri ve uzlaşma platformu sağlamalıdır. 7. Önemli olanı ilginç ve ilgili kılmak için çabalamalıdır.

8. Haberleri kapsamlı ve dengeli oranlarda tutmalıdır.

9. Mesleği icra edenlerin kişisel inisiyatiflerini kullanmalarına olanak tanımalıdır'' (2007: 15).

Schlapp, mesleğin ciddiyetinin farkında olan gazetecilere, habere her zaman gerekli özeni göstermeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Gazeteciler, yapacakları haberlerin gerçek sayılacağından dolayı, tarafsız bilgi sunduklarından emin bir şekilde bu işi yapmaları gerekmektedir. Demokratik toplumların gözeticisi olduklarını hiçbir zaman unutmamalıdırlar (Schlapp, 2002: 15).

Öte yandan Joseph Pulitzer ve William Randolph Hearst gibi gazetecilerin yirminci yüzyılın başlarında yaptıkları gazetecilikte, magazinsel unsurların ön planda olmasına rağmen yine de kamuoyu yaratma ve demokrasiye önem verme gibi ilkeler de görmezden gelinmemiştir. İlgi çekmek için seviyenin düştüğü sayfalar yayınlasalar dahi diğer sayfalarda okuyuculara bilgi veren makale ve köşe yazıları yayınlamışlardır. Bu bağlamda gazetelerin haber üretme amacında toplum çıkarlarının gözetilmesi olgusu yer almıştır (Kovach ve Rosenstiel, 2007: 26).

Gazetecilik kavramı daima kamuoyu oluşturma ve demokrasi kavramlarıyla anılmıştır ve gazetecilerin daima kamuya hizmet için çalıştıkları söylenmiştir. Ancak günümüz modern dünyasında yeni teknolojilerin getirdiği yeniliklerle gazetecilik değişime uğramış, sadece ''kamuya hizmet görevi'' ile sınırlı kalmamıştır. Kovach ve Rosenstiel, günümüzde gazeteciliğin tanımının teknoloji tarafından ortadan kaybolduğu, bu sebeple de her şeyin gazetecilik olarak adlandırıldığı görüşünün de bulunduğunu ifade etmektedir (Kovach ve Rosenstiel, 2007: 19).

(19)

1.1.2. Gazeteciliğin DoğuĢu ve GeliĢimi

Gazetelerin öncüleri olarak sayılan haber mektupları, 13. yüzyıl itibariyle görünmeye başlasa da, önce el ile yazılarak sonrasında da matbaanın icadıyla yaygınlık kazanmıştır. Ticaret alnında kullanılmaya başlayan haber mektupları gazeteciliğin doğuşunda ve gelişiminde büyük rol oynamıştır. Yani gazetelerin haber verme işlevini zamanında ilk haber mektupları gerçekleştirmiştir. Matbaanın icadı ile haber mektupları yayılmış ve sonrasında basılı haber mektupları türemiştir. Basılı haber mektupları zaman içinde gelişerek gazete meydana gelmiş ve çok sayıda insana ulaşmıştır (MEB, 2011: 6-7; Özçağlayan, 2008: 133- 134).

Çeşitli bilgileri taşıma görevi gören haber kağıtları, gazetelerin öncüleri olarak Avrupa'da yayılmasından bu yana modern gazete biçiminden çok daha önce ortaya çıkmıştır. Gazetenin kökeni çok eskiye dayansa da o dönemlerden bu döneme kadar hala herkesi ilgilendiren ve herkesin merak ettiği konuları kapsamaktadır (Tokgöz, 2012: 63-64).

Bazı kaynaklara göre ilk süreli gazetenin ortaya çıkışı, 1609 yılında Bremen yakınlarında Augusburg'da çıkan gazetenin adı Avis Relation Oder Zeitung'dur. Aynı yıl içinde, Strasburg'da Relation adlı başka bir gazete de ortaya çıkmıştır. Farklı bir kaynak ise, Hollanda'da ticari bültenden doğduğu sanılan Niuewe

Tijdingen adıyla yayınlanan gazetenin ilk gazete olduğunu kabul etmektedir

(Tokgöz, 2012: 66).

19. yüzyıl gazete ve gazeteciliğin kurumsallaşması ve gelişmesi açısından köklü değişiklerin yaşandığı bir yüzyıl olmuştur. İngiltere'de başlayan endüstri devrimi, makineleşme ve kentleşme gazeteciliğe büyük ölçüde etki etmiştir. Gazete toplumsal ve teknolojik bir nitelik kazandırmıştır. Endüstri ve enformasyon devrimleri, gazeteciliği daha özgür bir ortama taşıyarak meslek haline gelmesine neden olmuş ve aynı zamanda ona okuyucu kazandırmıştır. Gazetelerin gelişmelerden faydalanarak daha fazla insana ulaşma çabası, sadece burjuvanın kullandığı bir araç olmaktan çıkmasına,yüzünü toplumun tamamına döndürmesine ve toplum içinde yaygınlaşmasına yol açmıştır (Tokgöz, 2012:67-68).

(20)

Endüstri devriminin sağladığı teknolojik yeniliklerle Gutenberg'in buharla çalışan baskı makinesi gazetenin teknolojik olarak gelişmesine ilk ön ayak olan şeydir. 19 yüzyıl ve sonrasında devam eden gelişmeler, matbaacılık alanında ortaya çıkan yenilikler ile telgraf, daktilo, telefon ve klişenin gazetecilik alanında kullanılmaya başlanması, gazeteyi çeşitli teknolojilerden faydalanan bir kitle iletişim aracı haline getirmiştir. Bu teknolojilerin kullanılmaya başlanması gazeteciliğe yeni özellikler kazandırmış, basım ve yayım sürecini büyük bir değişime uğratmıştır (Tokgöz, 2012: 85; Özçağlayan, 2008: 135). Görülmektedir ki gazetecilik teknolojinin sunduğu imkanlardan her daim faydalanan bir araç olarak kendini sürekli yenilemektedir.

19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'ne gelindiğinde de gazeteciliğin hızla gelişim göstermesi söz konusudur. Dönemin siyasi olayları nedeniyle gazeteciler halka haber yetişmekte zorlanmışlardır. Pek çok gazete ortaya çıkmış ve okuyucuya haber verme yarışı meydana gelmiştir. Bu telaşlı dönemde gazeteciler arasında Pulitzer ve Hearts 'ün büyük görseller ile çarpıcı başlıkları ile gazeteleri daha ilgi çekici hale getirmeleri, bir de gazetelere ticari ilanların girmesiyle fiyatlarının düşmesi gazete okuyan kitlenin fazlalaşmasını sağlamıştır. Öte yandan Hearts 'ün gazetesinin hafta sonu eklerine koyduğu komik ''Sarı çocuk'' serisinin damga vurması sonucunda dönem ''Sarı Basın''dönemi, yani sansasyonel haberciliğin olduğu bir dönem olarak nitelendirilmiştir (İnuğur, 1993: 123-129).

Bir kitle iletişim aracı olarak gazeteler her bir dönemde değişiklik yaşamış ve zamanla gelişim göstermiştir.

1.2. Haber ve Üretim AĢaması

Haber, bir iletişim olayıdır. Temelinde bireyi yaşamsal açıdan ilgilendiren her türlü gelişmeyi ve bu gelişmelere ait bilgileri kapsamaktadır. Medya araçları tarafından aktarılan haberler; bireyleri kişisel, yerel, yöresel, ulusal ve uluslararası seviyede; toplumsal, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak bilgi sahibi yapar. Özetle haber; bireylerin bilgilenmesi, eğitilmesi, eğlenmesi vb. amaçlara sahiptir (Tayfur, 2018: 11).

(21)

Habercilikise, herhangi bir olayı haber dili (söz, yazı, fotoğraf, görüntü)

haline getirilmesi işlemidir. Habercilik; gerçek, yeni, anlaşılır, ilginç veya önemli olayları en basite indirgeyecek şekilde, objektif olarak haber haline getirip, sonra da topluma bildirmektir (Tayfur, 2018: 27).

Herbert, haber yapılacak konunun belirlenmesinde gazeteciyi etkileyen şeyler arasında ilgi, eğitim ve genel kültürlerinin yanı sıra haber içeriğinin meydana gelme sürecindeki dış etmenlerin de etkili olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda haberin olduğu şekilde, tüm gerçekleri ile bir ayna gibi sunulması düşüncesinin yanında haberin medyaya nasıl aktarıldığı ya da bilgiye nasıl ulaşıldığı ve o konunun haber olarak belirlenmesindeki alt metinler de dikkate alınmalıdır (Kılıç, 2005: 132).

1.2.1 Haber Kavramı

Bir olay, bir olgu üzerine edinilen, iletişim araçlarıyla sunulan bilgidir. Haber insanları ilgilendiren, zamanlı olan, düşüncenin, olayın ve sorunun özetidir. Haber Arapça bir kelimedir ve Türkçe karşılığı 'salık', 'duyuk' gibi sözcüklerle nitelendirilmişse de yaygınlık kazanmamış, dilimize 'haber' şeklinde geçmiştir. İngilizlerin 'news', Fransızların ise, 'information' şeklinde adlandırdıkları haberin anlamı irdelenecek olursa, ''vaktinde verilen, toplumda çok sayıda kişiyi ilgilendiren ve etkileyen, anlaşılır bir dille anlatılan olay, fikir ya da kanıdır'' şeklinde tanımlanabilmektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 55).

İnsanlar etrafında olup bitenlere karşı bilme, haber alma, isteği üzerine oldukça düşünmüşlerdir. Bu yüzden haberle ilgili yapılan ilk tanımlamalar içinde; ''olan her şey haberdir'', ''dün bilmediğimiz haberdir'', ''insanların üzerinde konuştukları haberdir'', ''haber okuyucuların öğrenmek istedikleridir'' şeklinde ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadelerin tümü insanların bilme ve öğrenme merakından kaynaklanmaktadır. Amaç haberi tanımlayabilmek için bir yol bulmak olsa bile bugün haber tanımı ile ilgili tek bir yargı belirtmek mümkün değildir. Ancak kesin olarak uzlaşılan bir nokta varsa o da haberde 'olay' unsurudur. Haberin hammaddesini olaylar oluşturmaktadır. Olaylar daha sonrasında muhabirlerin

(22)

değerlendirmeleriyle haber haline gelerek, haber yapma bakımından oldukça önemli olmaktadır (Tokgöz, 2012: 228- 231; Girgin, 2000: 89).

Lipmann'a göre, haberin fonksiyonu olayları belirtmesidir. Gerçeklerin işlevi, gizlenen gerçekleri açığa çıkarmak, aralarında ilişki kurmak, böylece olayların gerçek görüntüsünü gün yüzüne çıkarmaktır (Yüksel ve Gürcan, 2005: 56).Haberin konusu ya da olaylar aynı zamanda önemli, garip ve şaşırtıcı olmalıdır. Sıradan ve bayağı olan gelişmeler ve bilgilerin haber olarak aktarılması doğru değildir. Haberin içine girebilecek konu, olay ve gelişme merak uyandıran türden olmalıdır. İnsanların ilgisini çekmeyen konular haberleştirilmemelidir (Toruk, 2008: 165-166).

Ruge (1965), haber olabilecek konuların seçiminde öne çıkan değerlendirmeleri şu şekilde sıralamıştır:

1. '' Zamanlılık (Immediacy): Bir olayın yakın olması önemlidir.

2. Büyüklük (Size): Bir olayın büyük olması onu daha çok dramatikleştirir ve haber olma ihtimali yüksektir. Hedef kitleye yakın yerde olan küçük olaylar bile haber yapılabilir.

3. Açıklık (Clarity): Belirsizliği giderilmiş olayın haber olma ihtimali yüksektir. Olayda kapalı ve şüpheli bir yön olmamalıdır.

4. Seyirci veya okuyucuyla bağlantılılık (Relationship) : Aynı-benzer kültürel geçmişe sahip okuyucuları ilgilendiren haberler bu kişiler üzerine daha çok anlam oluşturur. Haber değeri belirlenirken, aynı kültürel geçmişe sahip olmayan kişiler üzerinde haberin nasıl bir etki oluşturacağı düşünülmelidir.

5. Beklenmediklik (Unexpectedness): Çok beklenmedik, hiç tahmin edilemeyen ya da nadiren olan bir olay daha çok haber değeri içerir.

6. Devam eden olay (Running Story): Eğer bir olay herhangi bir nedenle habere dönüştürülürse (az olayın meydana geldiği birden fazla önemli olmayan olayların haber edilmesi gibi) bu haber ya daha önemli bir haberin ya da önemsiz bir haberin onu gündemden çıkarmasıyla onun gerçek değeri sona erecektir (Herbert'tan akt. Toruk, 2008: 172-173).

(23)

Gazeteciler, olayları hikâyelerden habere dönüştürerek okuyucuya sunmaktadır. Bir olay hikayesinin habere dönüştürülmesinde gazeteciler için önemli olan haber değer ilkelerine uygunluktur. Zaman unsurunun gazeteciler için önemli olmasından dolayı içerik oluşum sürecinde her detay göz önünde bulundurulmak zorunda kalınmıştır (Küçüközyiğit, 2016: 87).

Gazetecilerin birer hikâye anlatıcısı olduğunu düşünen Bell' göre haberler, hikâyelerin unsurlarını barındırmalıdır. Bu bakış açısının sahibi olan Bell, haber hikâyelerinin yapılarını bir takım yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirmektedir. Haber hikâyelerinin yapıları işlevlerinden ayrı tutulmadan incelemek gerekmektedir. Böylece, haber formu ve haber içeriği birbirinden ayrı düşmez. Haber sunumu, ''haber değerliliğine'' bağımlı bir şekilde yapılır. Haber girişinin önemi ise hikâye yapısı içinde, haber metnindeki ana unsuru yansıtmasıyla belli olabilmektedir. Girişler, haberin hikâyesinin temel noktası ile asıl eylemini özetlemektedir. Ayrıca haber başlıkları özetin de özetidir; haberin girişi metnin özetiyse, başlıkları da haber girişinin özetidir. Haber hikâyelerinde haber girişi ve haber başlıklarının önemine vurgu yapan yazar, haberin girişini, haber söyleminin en belirgin yeri olarak nitelendirmekte ve bir gazetecinin haber yazma becerisini gösterdiği yer olarak kabul etmektedir (Bell'den akt. Özer, 2011: 102-106).

Schlapp (2013), haberlerin her zaman muhabirin ayağına gitmeyeceğini bu yüzden değerli haberler çıkarmak için araştırmanın gerekli olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca haberler olabildiğince 5N1K (kim, ne , nerede, ne zaman, nasıl, neden) kuralına uygun oluşturulmalıdır ve güncel olaylar, aslından koparılmadan sade bir dil ile sunulmalıdır. Bir de haberde nesnelliğin olması gerekmektedir (Schlapp, 2013:17-27).

Haberle ilgili çok fazla ve değişken yargılarla birlikte haberin en önemli noktaları; yeni olması, ilginçlik, doğru ve önemli olmasıdır (Toruk, 2008: 162). Fishman haber için, 'haber çalışanlarının uyguladıkları yöntemlerin sonucu olarak ortaya çıkan şeydir' tanımlamasını yapmıştır (Tokgöz,2012: 223). Bennet haberi; politikacıların tanıttığı, haber kuruluşlarının meydana getirdiği, teknolojinin ulaştırdığı ve insanların tükettiği şey olarak ifade etmiştir. McQuail ise haberin,

(24)

diğer yazılı metinlerden farklı özelliklere sahip olduğunu savunarak şu özellikleri sıralamaktadır:

''Haber günceldir, yeni olmuş veya tekrar oluşan olaylar hakkındadır.

Haber sistematik değildir. Olaylar, fikirler ve sorunlar belli bir sisteme göre seçilmezler.

Haber dayanıksızdır ve olaylar ve fikirler geçerli olduğu sürece yaşama şansına sahip bulunmaktadır.

Habere konu olan unsurların ilginç, olağandışı ve en azından insanların ilgisini çekecek beklenmeyen türden olması zorunluluğu vardır.

Son olarak haber vuku bulmadan da verilebilmektedir'' (Akt. Olkun, 2017: 49-50).

Haber ifade edilirken gerçeği yansıtması epeyce önemlidir. Haber ve gerçek arasında bir bağlantı bulunduğu fakat birbirleriyle özdeş olmadıkları üzerinde durulmaktadır. Lipmann bu ilişkiyi şöyle ifade etmektedir; 'Haber ile gerçek aynı şey değildir. Haberin işlevi bir olayı iletmektir, gerçeğin işlevi ise, saklı kalmış olguları gün ışığına çıkararak, bunların birbirleri arasındaki bağlantıyı kurarak, insanoğlunun iletişimine olanak tanımak için gerçeğin resmini yapabilmektir' (Tokgöz, 2012: 232).

Haber değer kavramına gelindiğinde ise, medyada sunulacak haberlerin hangi ölçütlere göre belirleneceği gazetecilik için önemsenen konulardan bir diğeridir. Gazeteci ve editöre göre önemli görülen bir konu farklı gazeteci ve editörlere göre önemli görülmemektedir. Yani herkes için kesin olarak haber olacağı konusunda fikir ayrılığı yaşadığı sübjektif durumlar da meydana gelebilmektedir. Diğer yandan bir konunun ya da olayın haber olması yalnıza gazeteci ve editörler tarafından şekillenmemekte, okuyucu-izleyici kitlesinin de bir konu veya olaya ilgi duyması sonucunda da medyaya yansımaktadır. Ancak günün sonunda yayınlanacak haberlerin kararını -medya kurumunun politikaları dahilinde- editörler vermektedir (Toruk, 2008: 171).

Herman' a göre, medyanın etki alanına ilişkin yaklaşımlardan birincisi; medyanın bağımsız bir güç olmasıdır. İkincisi ise, medya egemen güçlerin menfaatleri doğrultusunda kullandığı bir araç olmasıdır. (Akt. Olkun, 2017: 55). Bu bakımdan medyanın haber üretim sürecine bu yaklaşımların etki ettiği görülmektedir.

(25)

1.2.2 Haber Üretiminde Etkili Olan Faktörler

Medya ve onun temellerinden olan haber; toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel, sanatsal ve gündelik olanın üretilmesi ve temsil edilmesinde önemli bir görev üstlenmektedir. Medyanın haberlerle hem bilgi sağlamaya hem de fikir oluşturmaya yönelik misyonu nedeniyle referans olma konusunda öncülük etmektedir. Diğer bir deyişle medya, insanların etrafında olan bitene karşı ciddi ölçüde referans çerçevesi işlevini yerine getirmektedir. Medyanın bu denli rolü ve gücünün kaynağı, günlük hayatımızı kuşatması ve vazgeçilemeyen bir unsur olmasından kaynaklanmaktadır. Bu düşünce; geleneksel medya ile haber kaynaklarının yanında internetin, sosyal medyanın ve mobil cihazların vb. ortaya çıkmasıyla daha ikna edici bir hal almıştır. Nitekim günümüzde medya ve haberler, 7/24 elimizin altında, zaman ve mekan kısıtlaması olmadan ulaşıma açıktır (Balcı ve Bekiroğlu, 2014: 193).

Haber yapma sürecinde ilk olarak gazetecinin haber üretirken özgür ve karar verme yetkisinin olup olmadığı yaklaşımı karşımıza çıkmaktadır. İkinci olarak, haberlere kültürün etkisi ve haber söylemi yer almaktadır. Üçüncü yaklaşımda ise, haber üretim süreci gazetecilik kuruluşlarının ekonomik yapısından ayrı olup olmadığı tartışması vardır (Tokgöz, 2012: 224). Kılıç, gazetecilerin habercilik üretiminde görevlerini yerine getirirken haberin toplanıp sunulması süreçlerinde haber içeriklerine etki eden faktörleri şu şekilde açıklamıştır; ''medya çalışanları, ideolojinin her düzeydeki etkisi, kurumsal etkiler, haber hazırlamanın rutin düzeninden kaynaklanan etkiler, örgüt dışından gelen etkiler'' (Kılıç, 2005: 130).

Öte yandan Olkun, haber üretim sürecine etki eden faktörleri şu şekilde belirlemiştir: ''Siyasi otoriteye yakınlık'', ''siyasi nedenler'', ''ekonomik nedenler'', ''mülkiyet/tekelleşmeden kaynaklanan nedenler'', ''reyting kaygısı'', ''doğruluk'', ''haberde taraflılık'', ''haberde ideolojik yanlılık'', haberde gizli ya da açık reklam yapılması'', ''haberin toplanmasındaki yöntemler'', ''haberde yönlendirme yapılması'', ''haberde bilgi eksikliği'', ''medyada özdenetim'', ''haber ve yorum farkı'', ''özel

(26)

hayatın gizlilik ihlali'', ''kişilik haklarının ihlali'', ''haber kaynağıyla ilişki düzeyi'', ''kaynak belirtilmeden yazılan haberler'' ve ''ayrımcılık'' (2017: 110-111).

Haber üretiminde etkili olan bazı unsurların gazeteciliğin objektif olması gerekliliğine ters düşmesi açısından oldukça fazla eleştirilmektedir. Eleştiri yapılan başlıca konularda, haberin içeriği ve haberin sunumunda ön plana çıkan unsurların ticari kaygılardan oldukça etkilendiği düşüncesi yer almaktadır (Kılıç, 2005: 135).

Haber, reklamdan farklı bir yapıda ve amaç olarak ürünlerin satın alınmasını üstlenmez. Haberin şüphesiz ekonomik olarak ihtiyaçları bulunmakta ve satın alınması gerekmektedir ancak haber, topluma faydalı bilgi yaymak için vardır. Haberin en temel vazifesi bu olsa da topluma farklı amaçlarla ulaşmak isteyen egemen kitlenin ''ikna'' ve ''inandırma aracı olarak kullanması söz konusudur . Dijk'a göre, bazı faktörler haberin tarzını sınırlandırmaktadır. Haberde retorik yapılardan faydalanılması, iletişimin planlanmış amaçlarıyla ilişkilidir. Hedef kitle, iletilenleri anlasa bile, iletişim sürecinin tamamı gerçekleşmiş olmamaktadır. Alıcının, iletilen şeyleri kabul edip, iddiaları benimseyen ve istekler doğrultusunda harekete geçen bir davranış sergilemesi beklenir. Retorik veya sözlü iletişim çalışması bağlamında, ikna aşamasının bir kısmı bu şekilde gerçekleşmektedir. Haber retoriğinin iki taraflı yönteminin birincisinde, haberin inandırıcılık taşıması gerekmektedir. Diğerinde ise, alıcının davranışları istekler doğrultusunda şekillenebilmelidir. Birbiriyle ilişkili olan ve ideolojik düzeyde tesirli olan bu yöntem ile hedef kitlenin düşünceleri yönlendirilmeye uygun hale gelebilmektedir (Dijk'tan akt. Özer, 2011: 172-177).

Okuyucuların tamamının haberi aynı şekilde algılaması mümkün değildir, bireylerin kültürel ve siyasi düzeyine bağlı olarak bu algılama değişiklik gösterebilir. Ancak gazetecilerin egemen kesimin yönlendirmeleriyle haberlerini çerçevelemesi, haberden aynı anlamların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.Bu yüzden, ideolojik güçlerin yapılarının devam etmesine hizmet eden tek tip bir habercilik söz konusu olmaktadır (Durham'dan akt. Özer, 2011: 210-211). Bu da gazetelerin ideolojik bir araç olarak görev gördüğü şeklinde yorumlanabilir. Böylece medyanın kamuya karşı olan hizmetini gerçekleştirmesi kesintiye uğramaktadır.

(27)

Haberin neye göre seçildiği konusunda D. M White' ın geliştirdiği ''eşik bekçiliği'' kuramı çerçevesinde çalışmalar anlamlandırılmaktadır. Bu noktada haberlerin seçiminde eşik bekçileri medya patronlarının ideolojileri ile hareket etmektedir. Nitekim eşik bekçileri, pek çok kaynak içinden eleme işlemi gerçekleştirerek haber seçen kişilerdir (Çoban'dan akt. Kazaz ve Akyüz, 2019, 63).

Eşik bekçilerinin, yalnızca 'haber' olarak seçtikleri konulardan yararlanabilen okuyucu, medyanın 'gündem kurma' tercihinden etkilenmektedir. Gündem olması istenen konular, büyük puntolarla ve daha fazla sunulmakta, gündem olması istenmeyen konularda yer verilmeyerek medya organının gündem yaratma tercihini ifade etmektedir (Olkun, 2017: 62). Fakat haberin objektif olma ilkesi doğrultusunda dikkat edilmesi gereken noktalar; ''haber konularının seçimi', ''haberin yazımı'' ve ''haberin yayınlanması'' aşamalarının tamamını kapsamalıdır (Olkun, 2017: 99).

1.2.3. Haber Değer Etmenleri

Her olay ya da olgu habere konu olmaz. Habere konu olmak için, haber değer etmenlerini barındırması gereklidir. Haber değeri, haber içeriklerinin seçimi, oluşturulması ve sunulması noktasında yararlanılan mesleki kodlardır (Mutlu, 1994: 51).

Haberi ifade etmeye yarayan bir yaklaşım olan ''haber değer'' (news values), haberin içinde bulunan bir takım öğeleri ifade etmektedir. Bu yaklaşımın amacı, haberciliğin temel ilkelerinin neler olduğunu ortaya koymaktır. Batı dünyasında yaygın ve evrensel bir kullanım edinen bu yaklaşım, insanların ilgisini çekmeye ilişkin haber anlayışının değerlendirilmesi ve tartışılmasını kapsar (Tokgöz, 2012: 243). Yüksel ve Gürcan, bir olayın haber olarak nitelendirilmesinde, bazı özelliklere sahip olması gerektiğini ifade etmişlerdir (2005, 58).

Haber kavramını, haberin içinde yer alan temel öğeler olan haber değerlerini dikkate alarak açıklamaya çalışan bu yaklaşım, haberde nelerin bulunabileceğini göstermektedir. Bundan dolayı, haber oluşturulurken, haberciliğin temel ilkelerini ortaya koyan haber değerlerini Tokgöz, beş temel kümede toplamıştır:

(28)

1. ''Zamanlılık (immediacy) 2. Yakınlık (proximity) 3. Önemlilik (prominence) 4. Sonuç (consequence)

5. İnsanın ilgisini çekme (human interest)'' (Tokgöz, 2012: 244).

Ayrıca bazı yazarlar, bu değerlere pek çok değer eklemektedirler Bu bağlamda haber değerinin ne olduğunu gösteren bu haber değerleri genel olarak ''zamanlılık'', ''yakınlık'', ''önemlilik'' ''ilginçlik'', ''sonuç'' ve ''heyecanlılık'' ile anıldığından bu başlıklarda ele alınmıştır.

1.2.3.1. Zamanlılık

Haberde zaman öğesi 'ne zaman' sorusunu karşılamakta ve üç şekilde tanımlanmaktadır: 'Yenilik', 'anilik' ve 'geçerlilik'. Haberde yenilik, haber malzemesinin yeni oluşunu niteler. Haberde anilik haberin önceden, bilinmeden yani ani bir şekilde oluşmasını, geçerlilik ise toplumda karşılık bulmasını kapsamaktadır(Yüksel ve Gürcan, 2005: 58).

Zamanlılık ilkesi, gazetecilik için çok önemlidir ve haberin zamanlı olması gerektiğini ifade eder. Daima 'ne zaman ortaya çıktı' sorusunu zamanlılık ilkesi cevaplamaktadır (Tokgöz, 2012: 245).

1.2.3.2. Yakınlık

Haberin 'nerede' meydana geldiği ile bağlantılı olan 'yakınlık', insanların doğalarından gelen bir özelliği göstermektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 59). İnsanlar doğası gereği etrafındaki olaylara ilgi duyarlar ve bunlara karşı merak duygusu beslerler. Şurada, burada ne olmuş gibi soruların cevabı, yakınlık kapsamında insanları ilgilendirmektedir. Bilhassa haberi alma açısından, hangi medya aracı olursa olsun, insanlar ait oldukları yerlere, adlara karşı birinci derecede ilgi duymaktadır (Tokgöz, 2012: 248).

(29)

1.2.3.3. Önemlilik

Haberin ana maddesinin belirli bir öneme sahip olması gerekmektedir. Hatta önemlilik derecesi haberin hangi sayfada yer alacağına bile etki etmektedir. Gazetede en önemli haber manşetten birinci sayfada verilirken, radyo ve televizyonda ilk sırada verilmektedir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 59).

Haberin önem derecesi toplumu etkileme gücüyle ilişkilendirilir. Bu tür haberler genellikle 'ciddi haberler' (hard news) olarak adlandırılır (Tayfur, 2018: 18). Önemli ve tanınmış kişiler, önemli siyasal, ekonomik ve sosyal olaylar ve beklenmedik tuhaf durumlar haberi önemli hale getiren etkenlerden birkaçıdır. İnsanların en fazla ilgi duyduğu türler genellikle bunlardır (Tokgöz, 2012: 249).

1.2.3.4. Ġlginçlik

Tokgöz, insanın ilgisini çekme olarak, herkesin rastladığı, kadın-erkek herkesi ilgilendiren olaylara karşı merak olarak tanımlamıştır (2012: 250).

Haber konusunun her zaman bir ilginçliği olmalıdır. Sıklıkla örnek gösterilen, insanın köpeği ısırması haberi ilginç olarak tanımlananlardan birisidir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 59). Ayrıca insanlar ilgi alanları olan konulardaki haberlere yönelmeye meyillidir.

1.2.3.5. Sonuç

Zamanlılık ve yakınlılık unsuru öne çıkan haber değerleri olmakla birlikte, haberin haber olmasını sağlayan sonucudur. Haberin sonuç öğesi iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. ''Haberi bu kadar büyük hale getiren nedir? Kim bu haberi bu kadar büyütmektedir? ile Ne? sorusu sonuç ilkesinin belirlenmesi ve haberin başarılı olması açısından önemlidir (Tokgöz, 2012: 248-249).

1.2.3.6. Heyecanlılık

Heyecanlılık, haberlerin insanların heyecanına ortak olması, sevinç, mutluluk ve üzüntü gibi duyguların değerlendirilmesini içermektedir (Gürcan ve Yüksel, 2005: 60).

(30)

1.3. Gazeteciliğin Etik Ġlke ve Sorumlulukları

Felsefenin bir alt dalı olan etik, davranışlarımıza etki eden ''iyi-kötü'' ve ''doğru-yanlış'' şeklinde nitelendirilen değerleri kapsayan bir alandır. Düşüncede başlayan etiğin asıl odaklandığı eylemin ne olduğu, ne gibi sonuçlar meydana getirdiği ve eylemi yapanın karakteri gözetilerek, davranışlar ele alınmaktadır. İletişim etiği; iletişimin niteliği, etkileri ve sonuçlarını, eylemi gerçekleştirenin karakteri çerçevesinde faaliyet gösterilen bir alandır (Dedeoğlu, 2016: 23). Ayrıca etiklikten uzak bir şekilde hayatın sürdürülmesi zordur. Bir toplum içindeki herkes iyi-kötü gibi temel kuralların olduğu etik ilkelerden uzak kalamaz (Şahin, 2016: 15).

Yüksel ve Gürcan' a göre etik, birey davranışlarıyla ilgili ahlak terimlerini ve kurallarını inceleyen ve ahlaki açıdan tutumların arkasında yatan sebepleri ele almaktadır. Ahlak, hem toplumsal hem de bireyse vicdanla ilgili bir olgudur. Yanlış ve doğru, iyi ve kötü gibi davranışların sonuçlarıyla ilgilenir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 259).

Gazetecilik ve genel olarak haber medyası da etikten payını almıştır. 1980 sonrasında iletişim alanında gerçekleşen ticarileşmeye karşıt olarak, gazeteciliğin toplumsal sorumluluğu ve profesyonelliğin gereklilikleri sıkça dile getirilen ve önemsenen unsurlar olmuştur (Taş, 2012: 15).

Basın meslek kurallarının en başında, şüphesiz evrensel olarak kabul gören kural 'doğru haber verme'dir. Gazeteciler, okuyuculara yanlış enformasyon sunmaktan uzak durmalı, haberin doğruluğunu her yoldan kontrol etmeli, haberle ilgili herhangi bir sıkıntı olduğunda düzeltme yapmalıdır. İlaveten gazeteciler kişilerin özel hayatına saygılı olmalı, hakaret ve şiddet gibi unsurlardan uzak kalmalı, toplumun ahlâkını bozabilecek her türlü şeyden kaçınmalıdır. Çoğu ülkede basının kendi kendini denetlemesi hareketi, 'basın ahlâkı' olarak adlandırılmakta ve basın meslek kurallarıyla yakın ilişki içinde olduğunu belirtmek ve birbirlerini tamamladıklarını söylemek gerekmektedir (Tokgöz, 2012: 150).

Basının mesleki ahlâkı, haber üretenlerin mesleki faaliyetlerindeki ilkeleri ve kuralları oluşturan ahlaki anlayıştır. Maddi yaptırım gücünün yanında kamu vicdanı

(31)

ile meslek profesyonellerinin arasında basın ahlakının önemli bir yeri bulunmaktadır. Çeşitli basın kuruluşları tarafından belirlenen bazı temel kaynaklar: ''Gazetecilik Yasası, Basın Ahlak Yasası, Basın Meslek İlkeleri, Gazetecinin Hak ve Sorumlulukları Bildirgesi''dir (Yüksel ve Gürcan, 2005: 263).

Gazeteci, basın özgürlüğünü, topluma doğru haber ve bilgi aktarmak adına dürüstçe kullanır. Bu nedenle gazeteci sahip olduğu sorumluluğu yerine getirebilmek için her türlü kısıtlamalara karşı savaşır ve halkın da bu yönde bilgilenmesini sağlar. Günümüzde gazeteciler, fikir üreticisi olarak önce vicdanlarına daha sonra halka karşı sorumludur. Halka karşı sorumluluğu ise, diğer bütün sorumlulukların önüne geçmektedir (Tokgöz, 2012: 147-149). Ayrıca gazetecilik sorumluluklarının içinde, gazetecilerin topladıkları haberleri tarafsız bir şekilde üretmeleri de yer almaktadır.

Gazeteciliğin, herkes tarafından kabul görebilecek etik kurallar çerçevesi içinde, demokratik bir şekilde yapabilmesi için siyasi bir mücadeleye girmesi gerekmektedir. Böyle bir mücadele içinde bulunan gazeteci ve kurumların tümünden ortak bir anlayışı benimsemelerini beklemek çok iyimser bir yaklaşım olmaktadır. Bugün sözü edilen basın etiğinin bir konusu olan ''insan haklarını gözeten habercilik'' genel olarak akademik tartışmalar içinde yer almakta fakat mesleğin içine tam anlamıyla geçememektedir (İnal, 2006: 27-32).

Öte yandan 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkan, piyasanın değerleriyle bağlantılı olan popülerlik kavramı ile gazetelerin popülerlik kazanması, siyasal alanda mücadele veren bir basına yönelik toplumsal desteğin görüntüsünden çıkıp, 'gazete' olarak ayrı bir yazınsal mecranın ve onun öncelikli hali olan 'haber'in ticari durumuna ve tüketim değerine tekabül etmeye başlamıştır. Bu noktada gazeteler kitlesel okuyucular için üretilen bir piyasa malı maline gelmiştir.Bu sürecin üç ana boyutu bulunmaktadır: '' (1) Üretim ve dağıtımda endüstrileşme ve kapitalistleşme yönündeki eğilime koşut olarak, yeni ekonomik örgütlenme biçimi olan sahipliğin yoğunlaşması, (2) 'kamu'nun yeni niteliğine uygun biçimde reklamcılığın basındaki 'kurumsal yapılanması'yla reklam gelirine olan bağımlılığın artışı, (3) popüler basının baskılanması, yalıtılması, güdükleştirilmesi ve kaçınılmaz olarak piyasaya açılmasıdır (Williams'dan akt. Taş, 2012: 29).

(32)

Medya sahipliğindeki tekelleşme olgusu ve sendikaların önemini kaybetmesiyle medya çalışanları mesleklerini yapmada sıkıntı yaşamaya başlamışlardır. Egemen kesimin yani medya patronlarının belirleyici olduğu sistemde doğruları yansıtmanın güçleştiği görülmektedir. İçeriklerin doğruca sunulmasının önüne geçilmesinin bir sonucu olarak, nitelik de ikinci plana atılmıştır. Daha çok sansasyonel konuların ele alındığı, toplumun menfaatinin dışında gelişen bir habercilik anlayışı meydana gelmiştir. Doğruluğun büyük ölçüde görmezden gelindiği durumda topluma sunulan içeriklerin kaliteden yoksun olması durumu ortaya çıkmıştır(Dedeoğlu, 2016: 27-29).

Medya sahiplerinin altında ezilen, maddi sıkıntılar çeken, iş güvencesi olmayan, toplumsal desteği bulunmayan, yasalar ve siyasi kısıtlamalar yaşayan gazetecilerin de böyle bir ortamda sağlıklı haber üretmesi pek olanaklı olmamaktadır.Elverişsiz bir ortamda gazetecilerin nitelikli bir içerik meydana getirmesi de zorlaşmaktadır. Gazeteci özgür olmadığı bir ortamda ne doğru bir haber yazabilir ne de gerçekleri tam anlamıyla yansıtabilmektedir. Bu durumda medyanın şuan yaşadığı sıkıntıların kaynağını oluşturan nedenlerin başında, tiraj, reyting kaygısı ve reklam gelirlerinden daha fazla gelir elde etme gibi ekonomik unsurlar yer almaktadır (Dedeoğlu, 2016: 21).

Gazetecilik aslında sadece bir iş alanı olarak ortaya çıkmamış, demokratik bir toplum oluşturmak adına etik kuralları önemseyen bir görevi de üstlenmiştir. Genel olarak gazeteciler mesleğe saygılı bir şekilde çalışma niyetinde olur ancak kapitalist üretim süreçlerinin gelişmesi, mesleğe yabancılaşma durumunu ortaya çıkarmıştır. Bu noktada medyanın ticari boyutu, gazetecileri hayatta kalabilmeleri adına bu düzenin bir parçası olmaya mecbur bırakmıştır.

Ayrıca medya patronlarının etik ilkelere karşı tutumu medyanın ne ölçüde etik olacağını belirlemektedir. Bu bağlamda gazetecilik ve habercilik endüstrisi için en büyük tehlike yönlendirici politikalarla mesleğin yapılmasınayönelik girişimlerdir. Haber değerinin ve olayların hikayeleştirilmesinin kriterini tık kaygısına oturtan bir habercilik biçimi, insanların bilgi edinmesinden ziyade duygularına hitap eden bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde habercilik

(33)

adına en fazla eleştirilen konu bu olmakta ve sorununun çözümlenmesine yönelik yayın politikaları geliştirilmesi beklenmektedir (İnal, 2006: 33; Şahin, 2016: 14).

1.4. Medyanın ĠĢlevleri

Medya kavramının kapsamı ve sınırlılıkları tam belli olmamakla birlikte televizyon, yazılı basın, radyo ve internet başta olmak üzere bütün kitle iletişim araçlarının genel adıdır (Kocadaş, 2005: 5). Medyanın işlevleri arasında; haber

verme, bilgilendirme, toplumsallaştırma, güdüleme, tartışma ortamı yaratma, eğitim, kültürün gelişmesine katkı, eğlendirme, toplumsal bütünleşmeyi yerine getirme gibi unsurlar yer almaktadır (Yüksel ve Gürcan, 2005: 6).

Medya günümüzde dördüncü güç olarak bilinmektedir. Elinde bulundurduğu bu güç ile medya toplumu harekete geçirebilme, istediği bir konu yada kişiyi gündem yapabilme, insanları gündelik hayatın kargaşasından soyutlayabilme gibi çeşitli etki alanlarına sahiptir (Gezgin, 2002a: 13). Yüksel ve Gürcan medyanın toplum adına yaptığı faaliyetleri şu şekilde nitelendirmiştir:

 Medya, çevreyi gözlemler ve topluluğu etkileyebilecek tehlike ve imkanları ortaya çıkarır.

 Haberleri, okuyucu kitlesinin davranışlarını eş güdecek bir şekilde seçer ve değerlendirdikten sonra yorumlar.

 Toplumsal mirasın diğer kuşaklara aktarılmasında önemli bir role sahiptir.

 Tehlike ve fırsatları haber veren bekçidir görevi görmektedir.

 Önemli toplumsal sorunlar karşısında uzlaşma ve karara varmayı daha kolay hale getirmek üzere alternatifler sunan danışmanlardır.

 Toplumun yeni üyelerine kurulu kültürü aktaran bir öğretmendir.

 Güldüren, dinlendiren ve aynı zamanda eğlendirendir.

 Ticareti hızlandıran ve genişletendir.

 Anlamlı bir çerçeve içinde günün olayların doğru, tam ve mantıklı bir şekilde iletir.

(34)

 Toplumundaki grupların kanaat ve tavırlarını birbirlerine duyurabilecekleri bir ortam meydana getirir.

 Toplumun amaçlarını ile değerlerini sunar (2005: 6-7).

Medya işlevleri sayesinde toplum üzerinde geniş bir etki alanına sahiptir. Dördüncü güç olarak medya demokratik düzenin işleyişine katkı sağlamak gibi bir ilkesi olmasına rağmen ekonomik, siyasal, teknolojik ve sosyo-kültürel alandaki hızlı değişimlerden kaynaklanan olumsuzluklar ile işlevlerini yerine getirme noktasında bozulmalar yaşayabilmektedir (Gezgin, 2002a: 19).

Günümüz toplumlarında bireylerin doğru ve sağlıklı tepkiler verebilmesi adına doğru bilgi alması gereklidir. En önemli haber ve bilgi kaynağı olması, eğitime katkı sağlaması, iktidar güçlerini kamuoyu adına denetlemesi sebebiyle medya toplumun gözü, kulağı ve dili olmuştur. Öte yandan sağlıklı bir ortam oluşabilmesi için medyanın, olay ve olguları eksiksiz, tam ve doğru bir şekilde iletmesi gereklidir (Işık, 2005, 116).

Medya, siyasal ve ekonomik liderlerin menfaatleri doğrultusunda manipülasyona açık durumdadır. Çünkü medya her şeyden öte ekonomik bir ilişki ile hayatta kalabilmektedir. Medya sisteminin kapitalist sistemle ilişkilendirilmesi, ekonomik alanda hüküm süren firmaların reklamlarla medyayı kontrol altına almalarına neden olmaktadır. Bu yüzden günümüzde medya ile ticari kuruluşlar arasındaki bağın karmaşık bir hale gelmesi, yayınların ticari endişelerle üretilmesine yol açmıştır. Bu durum medya organlarının izleyici/okuyucu kitlesini reklam veren kuruluşlara pazarlaması sonucunu doğurmuştur. Böyle bir durumda medyanın zaman zaman gerçekliği yansıtmayan bilgiler sunması, bir anlamda 'tarafları taraftar yapmaya çalışması' gibi bir olguyu meydana getirmektedir (Chomsky'den akt Işık, 2005, 117).

Sonuç olarak medya, olumlu işlevleriyle bir yandan düşüncelerin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlarken, diğer yandan egemen bir üslupla propaganda yaparak toplumu yanlış yönlendiren, olumsuz işlevlere de sahip olabilmektedir.

(35)

1.5. KüreselleĢen Dünyada Teknolojik GeliĢmeler ve Yeni Medya

Marshall McLuhan'ın 'küresel köy' kavramı ile medyanın geçirdiği değişimi ortaya koymaktadır. Ülkeler arasındaki sınırların ortadan kalkması küreselleşmeye bağlı olarak, toplumları siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda son derece etkilemiştir. Zaman ve mekana bağlı uzaklıklar yok olurken, yeni toplumsal süreçler ve anlayışlar açığa çıkmıştır (Karakoç, 2009: 87). Küreselleşme süreci, iletişimin yeni alanı olan internete de etki etmiştir. İlk olarak gazeteyle başlayan daha sonra radyo ve televizyonla birlikte kendini geliştiren kitle haberciliği, internet sayesinde daha büyük bir gelişme içine girmiştir. Kapsam bakımından çok büyük bir alanı içine alan, zaman ve hız sınırlaması olmayan internet, evrensel kültürün yayılmasında etkili bir rol oynamaktadır (Soydan, 2012: 48).

Dijital teknolojiler 1980'li yıllara kadar etkin bir şekilde kullanılan analog teknolojileri geride bırakmıştır. Artık medya sektörünün her aşamasında bilgisayar temelli olan dijital teknolojilerden faydalanılmış ve bilgisayarların taşınabilir hale gelmesi ve internet teknolojisinin gelişimi medyaya dönüşüme uğratmıştır (Duman, 2018: 258). Yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlar doğrultusunda kitleler bilgi edinme aşamasında yeni alışkanlıklar kazanmıştır ve kullanıcıyı aktif hale getiren yapısıyla geleneksel iletişim biçimlerinden ayrışmaktadır (Özçağlayan, 2008: 138; (Aydoğan, 2016: 21).

Dijital ortamda yapılan iletişimle ilgili etkileşim sınırları aşılarak kullanıcı görüşünün öne çıktığı bir iletişim biçimine geçilmiştir (Aydoğan, 2016: 23). Kullanıcının aktif olduğu bu yeni iletişim alanında görülen büyük ilerlemeler sonucunda ortaya çıkan medyaya, en sık kullanılan biçimiyle ''yeni medya'', ''yeni iletişim teknolojileri'', ''yeni medya teknolojileri'', ''yeni iletişim ortamları'' ve ''sayısal medya'' gibi farklı farklı tanımlamalar yapılmaktadır (Soydan, 2012: 59).

1.5.1 Yeni Medya

Medyanın yaşadığı değişimlere bağlı olarak, yeni medyanın ne olduğu ve hangi araçları kapsadığıyla alakalı pek çok görüş ortaya atılmıştır. Kesin bir yargı olmamakla beraber, yeni medyayla alakalı genel kanı, bilgisayarın internetle birlikte

(36)

kullanılmasıyla ortaya çıkan yeni araçlar şeklinde ifade edilmektedir (Olkun, 2017: 39).

Küreselleşen dünyada baş döndüren bir hızla gelişen medya artık her insanın elinin altında bulunmaktadır. Medyanın bu denli yaygınlaşmasının en önemli unsuru ise internet olmuştur. Özellikle de internetin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan sosyal medya, milyonlarca insanın aynı platformda buluşmasına olanak vermiştir. İnternet teknolojisinden sonra ortaya çıkan yeni medya diye adlandırılan platformlar, içinde haber, bilgi, müzik, fotoğraf bulundurmanın yanı sıra bilgiyi anlık olarak paylaşmakta ve yayılmasına olanak sağlamaktadır. (Olkun, 2017: 37). Yeni medya ortamındaki haberler metin, ses, video, grafik, animasyon ve 360 derecelik video gibi imkanların hepsinden yararlanabilmektedir. Bu yeni imkanlar gazetecilerin eski medyada yaşadığı kısıtlamalar olmaksızın haberlerini en uygun şekilde aktarmalarına yardımcı olmaktadır (Pavlik, 2013: 11).

Pavlik‟in ifade ettiği şekilde yeni medya, interaktif olabilir, talep üzerine uygulanabilir; Metin, görüntü, hareketli resim ve sesin yeni kombinasyonlarını oluşturabilir, diğer medyalarda mümkün olmayacak bir şekilde muhabirliğe ilişkin derinliği, dokuyu ve bağlamı vermek için sınırsız alan bulundurabilir. Sunduğu imkanlarla yeni medya, gazeteciliği büyük ölçüde değişime uğratmıştır (Pavlik, 2013: 41).

Yeni medyanın en önemli özelliği, bireylerin iletişim aşamalarına katılmasına olanak tanımasıdır. Bu bağlamda yeni medyaya sayesinde kazanılan özellikler şu şekilde ifade edebilir:

 Etkileşim

 Ulaşılabilirlik

 Erişim

 Kullanım kolaylığı ve çeşitliliği

 Etkinlik,

 Kalıcılık/düzenlenebilirlik,

Şekil

Tablo 4. Katılımcıların Fakülte Dağılımı
Tablo 5. Katılımcıların Gelir Durumu Dağılımı
Tablo 6. Katılımcıların İnternet İçin En Çok Kullandıkları Cihaz Dağılımı
Tablo 9. Katılımcıların En Çok Kullandıkları Sosyal Ağ Dağılımı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmanın temel amacı, geleneksel gazete ve yeni medya internet haber sitelerinin haber seçiminde kullanılan ve haberi haber yapan olmazsa olmaz unsurlardan biri olan haber değer

Yalan haberlerle ilgili yapılan çalışmalar bu içeriklerin hangi motivas- yonla üretildiğinin yanı sıra kullanıcıların yanlış bilgiyi neden dolaşıma sok- tuğu

Information technology with significant progress and high entry speed in the field of engineering, design and education of architecture has been able to provide

1997 yılında Merkez Bankası ve Hazine arasında bir protokol imzalanmış ve 1998'den itibaren Hazinenin Merkez Bankasından kısa vadeli avans kullanmaması konusunda

BTS' de yer alan teknolojiler sayesinde öğrenciler, kişisel bilgi ve becerilerini arttırır ifadesiyle ilgili öğretmen tutumları, öğretmenlerin BTS’ de bulunan öğretim

Anne eğitim düzeyi ile tutum ölçeği arasında anlamlı bir farklılık tespitinden sonra alt gruplar arasındaki farklılığı görebilmek için grup

1870-1880’li yıllarda ilk olarak Fransa’da ortaya çıkan sembolizm, Almanya, İngiltere, Belçika, Avusturya, Norveç gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra Rusya’da

Salgın süresince hastanemizde, altı lejyoner hastası ile yüksek ateşi olan an- cak klinik ve radyolojik pnömoni bulgusu olmayan 26 olgu tedavi edilmiştir.. Bu olgula- rın