• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin içyüzü:Ismail Paşanın israfları ve Mısırda ecnebi kontrolünün başlaması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin içyüzü:Ismail Paşanın israfları ve Mısırda ecnebi kontrolünün başlaması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahife 10 A K Ş A M

| SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZO

ıj Yazan: SÜLEYM AN KÂNI ERTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 396

k___ _________ _______ TT.4ûk'Gh1

İsmail paşanın israfları ve Mısırda

ecnebi kontrolünün başlaması

İsmail paşanın üç oğlile bir kızı­ nın evlenmeleri vesilesile Mısırda yaptırdığı şehri ayin binbir ge­ ce masallarını hatırlara getirmiş­ ti. Sarayda mutantan ziyafetler biribirini velyetmişti; balolar ve­ riliyordu.

Aydayı oynıyan operaya Av- rupanm en yüksek artistleri avuç­ lar dolusu altın mukabilinde geti­ rilmişti. Kahiredeki Fransız ti­ yatrosu en mükemmel eserleri gösteriyordu.

Donanmış şehrin her tarafında havaî fişekler atılıyor, mahalle­ lerde musiki sesleri duyuluyor, fellâhlarm rakışları görülüyordu. Cihazların nakli halkın büyük tezahürlerine sebebiyet vermişti.

Eğlencelerin envai tertip edili­ yordu. Bu eğlencelerden, ziyafet­ lerden yalnız Bravay siminde bir Fransız otelcinin 400,000 frank kazanmış olduğu ağızlarda dola­ şıyordu!

Bu Fransız evvelce lskenderi- yede Mısır valisi Said paşanın bir otelini kira ile işletirdi. Said paşa arada bir havâssı ile buraya ye­ meğe gelirdi. Bir gün otelcinin hizmetinden o kadar memnun olur ki:

— Bir d...z gibi yedim!

Diyerek ötekiye ne mükâfat istediğini sorar

— Ef endimiz! Bu otel zatı dev-Ietinizindir. Bir sözünüz benim olmasına kifayet eder! diye fır­ sattan istifade eder. Said paşa:

— Senin olsun!

Der. Bu sayede zengin olan Bra­ vay artık yapmadığını komaz!

Bu adam şahsan biraz üçün­ cü Napolyonu andırırdı. Pariste Boionya ormanında lüks araba- sile gezerken polis ve jandarma­ ların kendisine Napolyon imiş gi­ bi selâm vermelerinden pek bü­ yük bir zevk duyardı.

Herif israf ve sefahat yüzün­ den kazandığı paraları gene bu yolda tüketir.

Kapağı tekrar Mısıra atar; va­ li Said paşaya yanaşarak ona kâhya olur; bu suretle tekrar 30,000,000 frank kazanır!

Tanıdığı bir gencin 700,000 franga baliğ olan kumar borcunu ödemek gibi semahatlerle bu pa­ rayı da tebaheder (1).

Mısırda böyle az zamanda akıl­ lara durgunluk verecek paralar kazananlar az değildi!

İsmail paşanın teşebbüslerinde çalışan mimarların, müteahhit­ lerin kendisini aldattıkları, en yüksek fiatlerle en aşağı malzeme kullandıkları anlaşılıp itiraz edi­ lecek olsa konsoloslar tebalarınm haklarını müdafaa için hemen mü­ dahale ederler ve hep haklı çıka­ rırlardı!

Vergiler bir kaç misli arttırıl­ dığı halde israfa para yetiştirile- miyordu. 1871 de altı senelik ver­ gisini birden veren çifçiîere ver­ gileri yarı, yarıya indirileceği ( 1 ) M ismer: S ouvenirs du m on de mu- sulm an; son defa yine otelcilikte k azan ­ dığı p aralar d a elinden su g'bi akıp git­ tiği ıç.n bir edayı, sefalet içinde ölmüş.

ilân olundu. [Buna Mısırca (mu­ kabele kanunu) denilmiştir.]

Hidiv Avrupada malî itiba­ rım maharetle muhafaza eyliyor­ du. Gazeteler için çok para sar- fediyordu; meşhur muharrirleri Mısıra çağırır, efsanevî bir Mısır hükümdarına lâyık bir surette izaz ve ikram ederdi; bunlar da hidivin icraatını sena ederler, servetini bitmez, tükenmez diye ilân eylerlerdi!

Hakikî vaziyet ise 1877 de şu­ na düşmüştü: Mısırın varidatı 9,5 milyon liradan ibaretti; ya­ pılmış istikrazların faizi için bun­ dan 7,5 milyon lira ayrılıyordu; 750,000 lira da devlete vergi ve­ rilmek lâzımdı; Mısırın idaresine ancak bir milyon 250,000 lira ka­ lıyordu!

İsmail paşanın israfları nihayet Mısır hâzinesine felâket getir­ mişti; müzayaka arttıkça artıyor­ du.

Mısır hükümeti istkiraz taksit­ lerinin vadesi hululünde kupon­ ları ödemek için kısa vadeli yeni istikrazlar akdine mecburiyet his­ sediyor, bunlar da yüksek faiz­ lerle tecdit olunuyordu.

Varidatın beşte dördü alacak­ lılara tahsis edilmişti.»

İngiltere tarafından çevrilen entrikalarla Süveyş kanalı teşeb­ büsü, İsmail paşanın fellâhlârı an- garyeye sevketmek, Mısırı borç­ landırmak gibi ağır fedakârlıkla­ rı olmasaydı, Panama kanalının akibetine uğrıyabilirdi. (2)

Uğramadı; ancak bu kanal Mısır için büyük bir feyiz ve re­ fah membaı olacak yerde bu

memleketi İngiliz işgaline düşü­ recek bir âmil oldu. Böylece Mı­ sır Mehmed Ali ve sadrıâzam Re- şid paşaların korktukları hal ve vaziyete düştü.

İngiltere iptida bu Fransız te­ şebbüsünün akim kalması için elinden geleni yapmış, kanalın in­ şaatına bir şilin bile koymamıştı.

Ancak teşebbüs tamamen vü­ cuda gelince bunda hâkimiyetini temin için hiç bir çareyi ve fırsa­ tı ihmal etmemeğe karar vermiş­ ti.

Malî zaruret içinden nasıl çıka­ bileceğini bilemiyen hidiv Süveyş kanalının mutasarrıf olduğu 177,602 eshamını evvelâ Fran- saya satmak istedi.

Fakat Fransa ile pazarlık uzun sürdü. İngilizler fırsatı kaçırma­ dılar. Roçild bankası tavsit edil­ di. Bir gün Ingiliz konsolosu Fran­ sızların verdiği miktarın fazlası­ na hisseleri satın aldı; Hidive bir çek verdi. Bu suretle hisse senet­ leri yüz milyon franga îngilizle- rin eline geçti. (Bugün bunların kıymatı bir milyarı geçer!)

Ingiliz konsolosu bu iş böyle halledildikten sonra Hidivin hu­ zurundan çıkarak intizar salonun­ da Fransız konsolosunu görmüş;

«— Azizim teessüf ederim. Geç kaldınız! Kanal hisselerini biz satın aldık!»

Demiş.

( 2 ) L a question d ’ E g y p te : M oh am m ed Fahm y.

İngilizler bu suretle kanal şir­ keti idare heyetine adım attılar. Bu adım sonra gittikçe genişle­ miştir.

Bu para ile 1876 taksitleri öden­ di; fakat bir sene sonra Mısır hâ­ zinesi tediyatı üç ay tehir suretile tatil etti.

Fransa ve İngiltere borçların ödenmesini istediler. Bir nevi if­ lâs sendikası teşkil olundu. Borç­ lar birleştirildi. Tetkikat yapıldı. On milyon liraya yakın bir açıkta Hidivin mesuliyeti ortaya çıktı.

Mısır mâliyesinin bazı varida- tile hidivin zatına mahsus vari­ dat bu borçların tediyesine tahsis edildi. Mısırın 2,228,000,000 frank olarak tayin edilen borcu ite mâ­ liyesi mürakabe altına alındı.

Düyunu umumiye sandığı teşkil olundu. Bu sandık evvelâ bir Fransız, bir AvusturyalI, bir Ital­ yan tarafından idare olunurken bir sene sonra bunlara bir İngiliz, 1885 te de bir Alman ve bir Rus ilâve edildi.

Mısır hükümetinin alacaklıları­ nı temsil eden bu heyet (umumî borçları idare etmek, Mısır mâli­ yesinin umumî idaresine iştirak il© kontrol eylemekle) muvazzaf idi. (3)

Fransa ile İngiltere bu maliye kontrolü hakkını tevsi etmek is­

tediler. Bu iki hükümetçe Mısıra birer umumî maliye kontrolörü nasbolundu. Bunlar nazırların in­ tihabına kadar her işe burunları­ nı sokmağa başladılar. Hidiv sı­ kıldı.

(Bundan sonra şahsî idareye ni­ hayet vererek hükümet işlerini na­ zırlar meclisine tevdi ve memle­ keti onlar vasıtasile idare edece­ ğine) dair bir «namei hidivi» çı- karmek zaruretini duydu.

Nobar paşanın teşkil ettiği ka­ binede (devletlerin muvafakati olmadan azledildikleri takdirde eski memuriyetleri kendiliğinden uhdelerine avdet eylemek şartile umumî müfettişlikler lâğvoluna­ rak Fransız müfettişi Blignieres nafia ve İngiliz müfettişi Vilson maliye nezaretlerine tayin olun­ dular.

İsmail paşayı Mısırı açıktan açığa ecnebi idaresine terketnjek- le müsavi olan bu hareketi Lon­ dra ve Paristeki Roçiltlerden is­ tikraz eylemek istediği 212,000,000 frangın istihsalini kolaylaştırmak emelinden ileri gelmişti!

Bu ecnebi nazırların yaptıkları tensikatta 2500 zabit yarı maaş­ la açığa çıkarıldı; kalanların ma­ aşları tenkih olundu; hidivin tah­ sisatı azaltıldı. Bu tedbirler Mı­ sıra hidivin otoritesine karşı ec­ nebiler tarafından vurulan ilk ale­ nî darbeler oldu.

Bundan sonra ecnebi alacaklı­ lar Mısır hükümetinin yambaşm- da daima ayrı bir kudret olarak göründüler.

(Arkası var) ( 3 ) Situation internationale d e 1’ Cocheris E gy p te et d u S o u d an .

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

«— Herkes, dedi, benim An­ kara radyosundan ayrıldığımı sanıyor. Halbuki ben radyodan

Ahmet SARI’ya ise (Gaziosmanpaşa Üniversitesi) “Kimya alanında, faz değişimi yoluyla enerji depolayabilen yeni ve üstün özelliklere sahip maddelerin üretimi ve

In odd nuclei, the energy of single-particle excitations is on the same order of magnitude as the rotational energy and the energy of vibrations o f the nuclear surface; therefore,

Büyük T gen bölgesinin araştırıldığı real-time PCR yönteminde pozitif JCV örneği ekran görüntüsü (530 kanalında).. Koyu yeşil çizgi negatif kontrolü, açık mavi

Her ne kadar söz konusu terimler bu adlandırmalarda eş anlamlı kelimelermiş gibi birbirlerinin yerine kullanılıyor olsalar da Taşkörüzâde başta olmak üzere konu ile ilgili

Anemia of prematurity (39%, n=17), respiratory illness (24%, n=10), urinary tract (24%, n=10) infections are the most common reasons for rehospitalization in premature infants,

Bir süre önce Türkiye'de “Devlet Sanatçısı” seçilen, fakat bu ödülü reddeden Yaşar Kemal, Strasbourg Üniversitesinin diplomasını,. fahri

Merhume Azize Eldem ve murhum Ismil Hakkı Eldem'in oğlu, merhume Naciye Sultan ve merhum Kâmil Killigil'in damadı, merhume Galibe Okyar, mer­.. hum Vedat Eldem ve