• Sonuç bulunamadı

TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERİ VE SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE ÖĞRETİMİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERİ VE SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE ÖĞRETİMİ"

Copied!
162
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ĠLKÖĞRETĠM ANA BĠLĠM DALI

SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENLĠĞĠ BĠLĠM DALI

TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERĠ VE SOSYAL BĠLGĠLER

DERSĠNDE ÖĞRETĠMĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan Neslihan GAZAN

Ankara Mart, 2010

(2)
(3)
(4)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ĠLKÖĞRETĠM ANA BĠLĠM DALI

SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENLĠĞĠ BĠLĠM DALI

TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERĠ VE SOSYAL BĠLGĠLER

DERSĠNDE ÖĞRETĠMĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Neslihan GAZAN

DanıĢman: Prof. Dr. ġefika KURNAZ

Ankara Mart, 2010

(5)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Neslihan GAZAN’ ın “Türk Toplumunda Kadının Yeri ve Sosyal Bilgiler Dersinde Öğretimi” baĢlıklı tezi 21/05/2010 tarihinde, jürimiz tarafından Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza

BaĢkan: ……….. ………

Üye (Tez DanıĢmanı): Prof. Dr. ġefika KURNAZ ……….. ………

Üye: ………... ………

Üye: ………... ………

(6)

ÖNSÖZ

Sosyal Bilgiler bilim dalı ile ilgili yapılan araĢtırmalar, Sosyal Bilgiler öğretimi açısından çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye’ de Sosyal Bilgiler ile ilgili yapılan çalıĢma ve araĢtırmalar devam etmekte ve yeni konular ile alana ıĢık tutulmaktadır. Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ġlköğretim Bölümü, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı bünyesinde hazırlanan bu çalıĢmada, geçmiĢten günümüze Türk toplumunda kadının yeri incelenerek bu konunun Sosyal Bilgiler dersinde öğretimi ele alınmıĢtır. “Türk Toplumunda Kadının Yeri ve Sosyal Bilgiler Dersinde Öğretimi” konulu bu araĢtırma ile de sosyal bilgiler bilim dalına ıĢık tutulmaya çalıĢılmıĢtır.

Bu araĢtırmanın gerçekleĢtirilmesinde, pek çok kiĢinin önemli katkıları olmuĢtur. Öncelikle çalıĢmamın yürütülmesinde sabırlı ve anlayıĢlı tutumuyla bana yardımcı olan, deneyimlerini ve bilgilerini paylaĢarak desteğini hiç eksik etmeyen değerli hocam ve tez danıĢmanım Prof. Dr. ġefika KURNAZ’ a; tezin istatistiksel aĢamalarında yardımcı olan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Bülent AKSOY’ a ve ArĢ. Gör. M. Tuğba ERDEM’ e en içten dileklerimle teĢekkür ederim. Bu araĢtırmanın yapıldığı okulların müdürlerine, öğretmenlerine ve öğrencilerine de uygulama aĢamasında göstermiĢ oldukları anlayıĢ ve ilgileri dolayısıyla teĢekkür ederim.

Evlilik ve iĢ yaĢamıyla birlikte sürdürmeye çalıĢtığım öğrencilik dönemim boyunca, bu yoğun tempomu destekleriyle kolaylaĢtıran değerli eĢim Erkan GAZAN’a, kızlarım Tuğçe Nur ve Gülce Nur GAZAN’ a sonsuz teĢekkür ederim.

Türk toplumunda kadının yerinin geliĢimine küçük bir katkı sağlarsa, bu çalıĢma amacına ulaĢmıĢ sayılacaktır. AraĢtırmanın sosyal bilgiler öğretimine katkı sağlaması dileğiyle…

Neslihan GAZAN Ankara - 2010

(7)

ÖZET

TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERĠ VE SOSYAL BĠLGĠLER DERSĠNDE ÖĞRETĠMĠ

GAZAN, Neslihan

Yüksek Lisans, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. ġefika KURNAZ

Mart-2010, 140 sayfa

Bu araĢtırmanın amacı, geçmiĢten günümüze Türk kadınının toplumdaki yerini incelemek ve ilköğretim 6. sınıfta okuyan öğrencilerin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumları ile Sosyal Bilgiler dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir iliĢki olup olmadığını saptamaktır. Bir diğer amaç, bu durumun sosyo-ekonomik çevre ve cinsiyete göre ne gibi değiĢiklikler gösterdiğinin saptanmasıdır. Ayrıca, öğrencilerin Türk toplumunda kadının konumuna iliĢkin tutumlarını, etkin bir vatandaĢ olarak sorumluluklarını fark etme hususunda farkındalıklarının ne düzeyde olduğunu ve önemsedikleri kadın sorunlarını saptamaktır.

Bu araĢtırmada, betimsel araĢtırma modeli uygulanmıĢtır. Talim Terbiye Kurulu onaylı Sosyal Bilgiler 6. sınıf ders ve çalıĢma kitabı, Sosyal Bilgiler 6. sınıf öğretmen kılavuz kitabı incelenmiĢtir. Yapılan tarama sonrasında ilköğretim 6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında yer alan “Demokrasinin Serüveni” ünitesinin “EĢitliğe Doğru” konusu doğrultusunda anket soruları hazırlanmıĢtır. Hazırlanan anket soruları belirlenen 6. sınıf öğrencilerine uygulanmıĢtır.

AraĢtırmanın çalıĢma evrenini Ankara ili sınırları içinde bulunan devlete bağlı ilköğretim okullarının 6. sınıfları; örneklemini ise Ankara ilinde bulunan çeĢitli sosyo- ekonomik düzeyleri temsil eden Çankaya, Etimesgut ve Sincan ilçelerinden rastgele (random usulü) seçilen devlete bağlı birer ilköğretim okulunun 6. sınıfları oluĢturmaktadır.

AraĢtırmada verilerin toplanma aĢamasında; Öğrencilerin sosyo-ekonomik durumlarını saptamak amacıyla sosyo-ekonomik durum anketi, Sosyal Bilgiler dersine

(8)

karĢı tutumlarını ölçmek amacıyla tutum ölçeği, Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumlarını ölçmek amacıyla ön test ve son test olarak tutum ölçeği uygulanmıĢtır. Ġlgili konunun iĢlenmesinin ardından öğrencilerin konu ile ilgili sosyal bilgiler dersinde öğrendiklerini ölçmek amacıyla bilgi anketi uygulanmıĢtır.

AraĢtırmada nicel veri toplama aracı olarak kullanılan ölçekler; öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine karĢı tutumlarını, Türk toplumunda kadının yeri hakkında ilgi düzeylerini ve bu konuyla ilgili farkındalıklarının ne düzeyde olduğunu ölçmeye yöneliktir.

Ġlköğretim 6.sınıf öğrencilerine uygulanan anket sonuçları SPSS 15.0 programında değerlendirilmiĢtir. Toplanan veriler doğrultusunda sosyal bilgiler dersine karĢı tutumlarını ölçmek amacıyla yapılan tutum ölçeği sonuçları ile Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin uygulanan ön test ve son test sonuçları karĢılaĢtırılmıĢtır. Sosyal bilgiler dersine ilgi duyan öğrencilerle, ilgisi az olan öğrencilerin Türk toplumunda kadın konusuna bakıĢı ve bu durumun cinsiyete ve sosyo-ekonomik çevreye göre durumu ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır.

AraĢtırmanın sonucunda;

1. Sosyal bilgiler dersine ilgi duyan öğrencilerin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin olumlu düĢünceler taĢıdıkları sonucuna ulaĢılmıĢtır.

2. Ġlköğretim 6. Sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının konumuna iliĢkin tutumlarının cinsiyet ve okul değiĢkenine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı araĢtırıldığında, öğrencilerin Türk toplumunda kadının konumuna iliĢkin tutumlarının farklı olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu farklılık cinsiyete göre araĢtırıldığında kız öğrencilerin lehine, okullar arasında araĢtırıldığında ise üst sosyo-ekonomik düzeyde bulunan Ayten ġaban Diri Ġ.Ö.O. öğrencileri lehine bulunmuĢtur.

3. Ġlköğretim 6. Sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının konumu hakkındaki farkındalık düzeylerinin cinsiyet ve okul değiĢkenine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığına bakıldığında, kız ve erkek öğrenciler arasında ve okullar arasında anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu farklılık cinsiyete göre

(9)

araĢtırıldığında kız öğrencilerin lehine, okullar arasında araĢtırıldığında ise üst sosyo-ekonomik düzeyde bulunan Ayten ġaban Diri Ġ.Ö.O. öğrencileri lehine bulunmuĢtur.

4. Ġlköğretim 6.sınıf öğrencilerinin önemsedikleri kadın sorunlarının cinsiyet ve okul değiĢkenine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı araĢtırıldığında, kız ve erkek öğrenciler arasında ve okullar arasında anlamlı bir fark olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu farklılık cinsiyete göre araĢtırıldığında erkek öğrencilerin lehine, okullar arasında araĢtırıldığında ise alt sosyo-ekonomik düzeyde bulunan Dr. Yıldız Yalçınlar Ġ.Ö.O. öğrencileri lehine bulunmuĢtur. Dr. Yıldız Yalçınlar Ġ.Ö.O.’ nun öğrencilerinin önemsedikleri kadın sorunları bakımından diğer iki okuldan anlamlı bir Ģekilde farklılık gösterdiği sonucuna ulaĢılmıĢtır.

5. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin bilgi anketi toplam puanlarının cinsiyet ve okul değiĢkenine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığına bakıldığında, kız ve erkek öğrenciler ve okullar arasında anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bulunan fark, cinsiyete göre kız öğrencilerin lehinedir. Okul değiĢkenine göre, bilgi anketi toplam puanları en yüksek olan okul sosyo-ekonomik bakımdan üst seviyede bulunan Ayten ġaban Diri Ġlköğretim Okulu’dur.

6. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının yerine yönelik tutum ölçeği ön test ve son test ortalamalarının cinsiyet ve okul değiĢkenine göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı araĢtırıldığında;

Cinsiyet değiĢkenine göre, kız ve erkek öğrenciler için Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumlarında ve Türk toplumunda kadının konumu hakkında farkındalık düzeylerinde anlamlı bir fark bulunamamıĢtır. Kız öğrencilerin önemsedikleri kadın sorunları ile ilgili ön ve son test sonuçlarının ortalamalarında ise son test lehine anlamlı bir fark bulunmuĢtur.

Okul değiĢkenine göre bakıldığında; Dr. Yıldız Yalçınlar Ġlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencilerinin, Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumlarında ve Türk toplumunda kadının konumu hakkında farkındalık düzeylerinde anlamlı bir fark

(10)

bulunamamıĢtır. Önemsedikleri kadın sorunları ile ilgili ön ve son test sonuçlarının ortalamalarında ise son test lehine anlamlı bir fark bulunmuĢtur.

Dumlupınar Ġlköğretim Okulu ve Ayten-ġaban Diri Ġlköğretim Okulu 6. Sınıf öğrencilerinin; Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumlarında, Türk toplumunda kadının konumu hakkında farkındalık düzeylerinde ve önemsedikleri kadın sorunları ile ilgili ön ve son test sonuçlarının ortalamalarında anlamlı bir fark bulunamamıĢtır.

Bu bulgular ıĢığında Türk toplumunda kadının yerine ve sosyal bilgiler dersinde öğretimine yönelik öneriler sunulmuĢtur.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilimler, Sosyal Bilgiler, Ġlköğretim Okulu, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Öğretim Programı, Disiplin, Türk, Kadın.

(11)

ABSTRACT

THE SITUATION OF WOMAN IN THE TURKISH SOCIETY AND THE EDUCATION OF IT IN SOCIAL SCIENCES LESSON

GAZAN, Neslihan

Master, Social Studies Education Major Program Thesis Advisor: Prof. Dr. ġefika KURNAZ

March-2010, 140 pages

The purpose of this research is to inspect the situation of the Turkish Woman througout the history and to determine whether there is a reasonable relation between the attitudes of the 6th class students at primary school to the situation of the Turkish Woman in the society and the Social Science lesson. Another purpose is to determine how this changes according to social and economic circumference and the sex.

Quantifying research method has been followed in this research. The studying and class book of Social Sciences 6th class and its teacher’s book, which were approved by the Education andTeaching Commission, have been inspected. After a searching, survey questions were prepared paralel to the point “Towards Equalty” in the chapter “Adventure of Democracy” which is in Social Science 6th class book. The survey was applied to the 6th class students selected.

The scope of this research includes the 6th class student of state schools in Ankara and samples include each of the 6th classes of the randomly selected (random method) state primary schools in Cankaya, Etimesgut and Sincan.

In the level of collecting data in this research, Socio-Economic Situation Survey was made to determine the socio-economic situations of the students, Attitude Scale was made to measure the attitude of them towards Social Science lesson, Pre-test and Final-test were applied to them to measure their attitudes towards the situation of woman in Turkish society. After having the subject, the information survey was applied to measure what they had learned about the subject in the Social Science class.

(12)

The scales used for collecting quantifying data in this research, are used to measure the attitudes of the students towards Social Sciences lesson, their interest in the situation of woman in the Turkish society and their awareness level of this issue.

The results of the survey which was applied to the 6th class students were evaluated according to SPSS 15.0 programme.

Paralel to the data collected, the results of the attitude scale applied in order to measure their attitudes towards Social Sciences lesson were compared with the results of the pre-test and final-test applied about the situation of woman in the Turkish society. The view of the students who are well-interested in Social Sciences lesson and those who are less interested on the point of woman in the Turkish society and also its condition according to the sex and the socio-economic circumference have been aimed to study.

As a result of this research:

1. It was seen that the students interested in Social Sciences lesson have positive thoughts on woman in the Turkish society.

2. When searched for the fact that whether the attitudes of the 6th class students towards the situation of woman in the Turkish society differs according to the sex and the school factor, it was seen that their attitudes differ. When this difference was studied according to the sex, it was seen in favour of girl-students and when studied according to school factor it was seen in favour of the students of Ayten Saban Diri Primary School.

3. When searched for the fact that whether the awareness level of the 6th class students towards the situation of woman in the Turkish society differs according to the sex and the school factor, it was seen that their attitudes differ. When this difference was studied according to the sex, it was seen in favour of girl-students and when studied according to

(13)

school factor it was seen in favour of the students of Ayten Saban Diri Primary School which is at up-socio-economic level.

4. When searched for the fact that whether the woman matters, in which the 6th class students are interested, differs according to the sex and the school factor, it was seen that there occurs a reasonable difference between boy and girl students. When this difference was studied according to the sex, it was seen in favour of boy-students and when studied according to school factor it was seen in favour of the students of Dr. Yildiz Yalcinlar Primary School which is at sub-socio-economic level. It was seen that the students of Dr. Yildiz Yalcinlar Primary School differed reasonably from the two other schools in view of the woman affairs they care.

5. When looked at the fact that whether the data survey total scores of the 6th class students about the situation of woman in the Turkish society differs according to the sex and the school factor, it was seen that there occurs a reasonable difference between boy and girl students. It was seen in favour of boy-students. According to the school factor, it was Ayten Saban Diri Primary School whose data survey total scores were the highest score.

6. When searched for the fact that whether the attitude scale pre-test and final-test averages of the 6th class students about the situation of woman in the Turkish society differs according to the sex and the school factor:

According to the sex factor, for boy and girl students, the awareness level of the 6th class students towards the situation of woman in the Turkish society does not differ reasonably. A reasonable difference was seen in favour of the final-test at the averages of the results of the pre-tests and final-tests on the woman issues that girl students care.

(14)

According to the school factor, the awareness level of the 6th class students of Dr. Yıldız Yalçınlar Primary School towards the situation of woman in the Turkish society does not differ reasonably. A reasonable difference was seen in favour of the final-test at the averages of the results of the pre-tests and final-tests on the woman issues that the students care.

When looked at the attitudes of the 6th class students of Dumlupınar Primary School and Ayten-ġaban Diri Primary School towards the situation of woman in the Turkish society, a reasonable difference was not seen at their awareness level of the situation of woman in the Turkish society and at the averages of their pre-test and final-test results the woman issues that they care.

In view of these findings, suggestions for the situation of woman in the Turkish society and teaching of it at Social Sciences lessons were made.

Keywords: Social Sciences, Social Data, Primary School, Social Data Teaching, Teaching Programme, Discipline, Turkish, Woman.

(15)

ĠÇĠNDEKĠLER

Sayfa

JÜRĠ ÜYELERĠNĠN ĠMZA SAYFASI ………...i

ÖN SÖZ ………....ii

ÖZET ………...iii

ABSTRACT ………...vii

TABLOLAR LĠSTESĠ ………..xiv

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ………...xvi

KISALTMALAR LĠSTESĠ ………..xvii

BÖLÜM 1. GĠRĠġ ………...1 1.1. AraĢtırmanın Problemi ………...1 1.2. AraĢtırmanın Amacı ………...2 1.3. AraĢtırmanın Önemi ………...2 1.4. AraĢtırmanın Varsayımları ………...3 1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ………...……….4 1.6. Tanımlar ………...………4 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE………...….6

2.1. Sosyal Bilgiler Eğitimi ……….6

2.2. Sosyal Bilgiler Eğitiminin Amacı ………...11

2.3. Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler ĠliĢkisi ………..14

2.4. Türk Toplumunda Kadının Yeri ………...16

2.4.1. Ġslamiyet’in Kabulünden Önce Türk Toplumunda Kadının Yeri ..…..18

2.4.2. Ġslamiyet’ in Kabulünden Sonra Türk Toplumunda Kadının Yeri …..21

2.4.3. Osmanlı Devleti Döneminde Türk Toplumunda Kadının Yeri …...23

2.4.3.1. Klasik Dönem ………..24

2.4.3.2. BatılılaĢma Dönemi ……….27

2.4.3.2.1. Tanzimat Döneminde Türk Toplumunda Kadının Yeri ...…27

2.4.3.2.2. MeĢrutiyet Döneminde Türk Toplumunda Kadının Yeri …33 2.4.3.2.3. KurtuluĢ SavaĢı’nda Türk Toplumunda Kadının Yeri ...43

2.4.4. Cumhuriyet Döneminde Türk Toplumunda Kadının Yeri …………..49

(16)

2.4.4.2. Eğitim Alanında Yapılan Ġnkılâplar ve Türk Kadını ………..57

2.4.4.3. Siyasi Alanda Yapılan Ġnkılâplar ve Türk Kadını …………..61

2.4.4.4. Ekonomi Alanında Türk Kadını ……….64

2.5. Sosyal Bilgiler 6. Sınıf Ders Kitabında Türk Toplumunda Kadının Yerinin Öğretimi ……….73 2.6. Ġlgili AraĢtırmalar ………83 3. YÖNTEM ………...……86 3.1. AraĢtırmanın Modeli ………86 3.2. Evren ve Örneklem ………..87 3.3. Verilerin Toplanması ………...87 3.4. Verilerin Analizi ………..88 4. BULGULAR ve YORUM ………..90

4.1. AraĢtırmaya Katılanların Demografik Özellikleri………90

4.2. Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular………100

4.2.1. Birinci Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………....101

4.2.2. Ġkinci Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………...103

4.2.3. Üçüncü Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………...105

4.2.4. Dördüncü Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………107

4.2.5. BeĢinci Alt Problemlere ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar………...109

5. SONUÇ ve ÖNERĠLER ………...114

5.1. Sonuç ………114

5.2. Öneriler ……….118

KAYNAKÇA ………...122

EKLER ………..……...129

EK-1: ARAġTIRMA ĠZĠNLERĠ ………..130

EK-2: SOSYO-EKONOMĠK DURUM ANKETĠ ………...132

EK-3: SOSYAL BĠLGĠLER DERSĠNE YÖNELĠK TUTUM ÖLÇEĞĠ ……….133

EK-4: TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERĠNE YÖNELĠK TUTUM ÖLÇEĞĠ .………..134

(17)

EK-5: TÜRK TOPLUMUNDA KADININ YERĠNE YÖNELĠK BĠLGĠ

ANKETĠ……….………....135 EK-6: CEVAP ANAHTARI ………....140

(18)

TABLOLAR LĠSTESĠ

Sayfa Tablo 1.6.1. Kadınların Oy Verme Hakkını Elde Etme Tarihleri ve Türkiye’ de Seçim Yıllarına Göre Kadın Milletvekili Sayıları………..80 Tablo 4.1.1. Öğrencilerin Sosyo-Ekonomik Düzeylerine ĠliĢkin Bilgiler ……….90 Tablo 4.1.2. Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine ĠliĢkin Tutumları ile Türk Toplumunda Kadının Yerine ĠliĢkin Tutumlarını Gösteren Ġfadeler Ġçin Ki-kare Testi …………...100 Tablo 4.1.3. Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine ĠliĢkin Tutumları Ġle Türk Toplumunda Kadının Yerine ĠliĢkin Tutumlarını Gösteren Ġfadeler Ġçin Ki-kare Testi………...101 Tablo 4.1.4. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumuna ĠliĢkin Tutumlarının Cinsiyete Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları………102 Tablo 4.1.5. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumuna ĠliĢkin Tutumlarının Okullara Göre Farklılığına ĠliĢkin Betimsel Veriler………..102 Tablo 4.1.6. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumuna ĠliĢkin Tutumlarının Okullara Göre Farklılığı Ġçin ANOVA Sonuçları……….103 Tablo 4.1.7. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumu Hakkındaki Farkındalık Düzeylerinin Cinsiyetlerine Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları ……...104 Tablo 4.1.8. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumu Hakkındaki Farkındalık Düzeylerinin Okullara Göre Farklılığına iliĢkin Betimsel Veriler………...104 Tablo 4.1.9. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumu Hakkındaki Farkındalık Düzeylerinin Okullara Göre Farklılığı Ġçin ANOVA Sonuçları…………...105 Tablo 4.1.10. Öğrencilerin Önemsedikleri Kadın Sorunlarının Cinsiyetlerine Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları……….105 Tablo 4.1.11. Öğrencilerin Önemsedikleri Kadın Sorunlarının Okullara Göre Farklılığına iliĢkin Betimsel Veriler………..106 Tablo 4.1.12. Öğrencilerin Önemsedikleri Kadın Sorunlarının Okullara Göre Farklılığı için ANOVA Sonuçları……….106 Tablo 4.1.13. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Yerine ĠliĢkin Bilgi Anketi Toplam Puanlarının Cinsiyetlerine Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları………107 Tablo 4.1.14. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Yerine ĠliĢkin Bilgi Anketi Toplam Puanlarının Okullara Göre Farklılığına iliĢkin Betimsel Veriler………108

(19)

Tablo 4.1.15. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Yerine ĠliĢkin Bilgi Anketi Toplam Puanlarının Okullara Göre Farklılığı Ġçin ANOVA Sonuçları………108 Tablo 4.1.16. Cinsiyete Göre Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumuna ĠliĢkin Tutumları, Farkındalık Düzeyleri ve Önemsedikleri Kadın Sorunlarının Ön Test ve Son Test Sonuçlarına Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları………...110 Tablo 4.1.17. Öğrencilerin Türk Toplumunda Kadının Konumuna ĠliĢkin Tutumları, Farkındalık Düzeyleri Ve Önemsedikleri Kadın Sorunlarının Ön Test ve Son Test Sonuçlarına Göre Farklılığı Ġçin t-Testi Sonuçları………....111

(20)

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Sayfa

ġekil 1. MEB “Haydi Kızlar Okula Kampanyası” amblemi ………..74

ġekil 2: Temsili hatun ile kağanın yan yana oturduğu bir resim ………75

ġekil 3: Tonyukuk Abidesi ……….75

ġekil 4: Kayseri Gevher Nesibe Hatun ġifahanesi ……….76

ġekil 5: 1858 yılında kız öğrenciler için modern okullardan bir görünüm ………76

ġekil 6: Kadınların çalıĢma hayatındaki yerini gösteren bir fotoğraf ………77

ġekil 7: KurtuluĢ SavaĢı’ nın temsili resmi ………78

ġekil 8: Kız çocuklarının okul önlükleriyle çekilmiĢ bir fotoğraf ……….78

ġekil 9: 1967 yılına ait bir evlenme cüzdanı ………..79

ġekil 10: Örnek Türk kadınlarını tanıtan bir görsel ………...80

ġekil 11: GiriĢimci Türk kadınları ile ilgili 23 Kasım 2001 tarihli bir internet haberi ..81

ġekil 12: Güler Sabancı’ ya ait fotoğraf ……….81

ġekil 13: Sosyo-ekonomik durum anketinin uygulandığı okullara göre öğrencilerin dağılımı ….………...92

ġekil 14: Annenin eğitim durumuna göre öğrencilerin dağılımı ………...93

ġekil 15: Annenin mesleki durumuna göre öğrencilerin dağılımı ……….94

ġekil 16: Babanın eğitim durumuna göre öğrencilerin dağılımı ………....94

ġekil 17: Babanın mesleki durumuna göre öğrencilerin dağılımı ………..95

ġekil 18: Ailenin aylık ortama gelirine göre öğrencilerin dağılımı ………...96

ġekil 19: Aile nüfusuna göre öğrencilerin dağılımı ………...96

ġekil 20: “Aile içi sorunlarda ailede kimin sözü geçer?” sorusuna verdikleri cevaba göre öğrencilerin dağılımı ………..…97

ġekil 21: “Eğitim ile ilgili konularda ailede kimin sözü geçer?” sorusuna verdikleri cevaba göre öğrencilerin dağılımı ………..98

ġekil 22: “Parasal konularda ailede kimin sözü geçer?” sorusuna verdikleri cevaba göre öğrencilerin dağılımı ……….………..…98

ġekil 23: “Eğitim ile ilgili konularda ailede kimin sözü geçer?” sorusuna verdikleri cevaba göre öğrencilerin dağılımı ………...99

(21)

KISALTMALAR LĠSTESĠ

MEB: Milli Eğitim Bakanlığı. Ġ.Ö.O. Ġlköğretim Okulu.

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi. ABD: Amerika BirleĢik Devletleri.

(22)

BÖLÜM I

GĠRĠġ

Bu bölümde ilgili literatür özetlenerek tez konusu olarak ele alınan problemin ne olduğu, araĢtırmanın amacı, araĢtırmanın sınırlılıkları, araĢtırmanın varsayımları, kısaltmalar ve tanımlar yer almaktadır.

1.1. AraĢtırmanın Problemi

Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumları ile Sosyal Bilgiler dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir iliĢki var mıdır?

Problem cümlesine dayalı olarak aĢağıdaki sorulara cevap aranacaktır.

1. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının konumuna iliĢkin tutumları;

a. Cinsiyete göre değiĢmekte midir?

b. Okula (sosyo-ekonomik çevre) göre değiĢmekte midir?

2. Öğrencilerin Türk toplumunda kadının konumu hakkında farkındalık düzeyleri;

a. Cinsiyete göre değiĢmekte midir?

b. Okula (sosyo-ekonomik çevre) göre değiĢmekte midir?

3. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin önemsedikleri kadın sorunları; a. Cinsiyete göre değiĢmekte midir?

b. Okula (sosyo-ekonomik çevre) göre değiĢmekte midir?

4. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin bilgi anketi toplam puanları;

(23)

a. Cinsiyete göre değiĢmekte midir?

b. Okula (sosyo-ekonomik çevre) göre değiĢmekte midir?

5. Ġlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin Türk toplumunda kadının yerine yönelik tutum ölçeği ile konu iĢlenmeden önce ölçülen ön test ve konu iĢlendikten sonra ölçülen son test sonuçları;

a. Cinsiyete göre değiĢmekte midir?

b. Okula (sosyo-ekonomik çevre) göre değiĢmekte midir?

1.2. AraĢtırmanın Amacı

Bu araĢtırmanın amacı, ilköğretim 6. sınıfta okuyan öğrencilerin Türk toplumunda kadının yerine iliĢkin tutumları ile Sosyal Bilgiler dersine iliĢkin tutumları arasında anlamlı bir iliĢki olup olmadığının saptanmasıdır.

Bir diğer amaç, bu durumun sosyo-ekonomik çevre ve cinsiyete göre ne gibi değiĢiklikler gösterdiğinin saptanmasıdır.

Ayrıca öğrencilerin güncel kadın sorunları ve çözümleri hususunda etkin bir vatandaĢ olarak sorumluluklarını fark etme hususunda farkındalığının ne düzeyde olduğunu saptamaktır.

1.3. AraĢtırmanın Önemi

Ülkemizde ilköğretim programları yeniden yapılanma süreci içerisine girmiĢtir ve bu yeniden yapılanma projesinin içinde Sosyal Bilgiler Öğretimi de yer almaktadır.

Michaelis ve Garcia’ya (1996) göre Sosyal Bilgiler, kültürel miras, geçmiĢ, bugün ve geleceğe iliĢkin sosyal, politik, ekonomik yönleriyle insan etkinlikleri, sosyal problemler, eleĢtiriye yönelik düĢünme, değer verme gibi konular üzerine odaklanmıĢtır (Akt.: Deveci, 2005: 1).

(24)

Sosyal bilgiler programı, öğrencilerin toplumsal sorunlara karĢı duyarlı olmasını sağlamayı amaçlar (Sosyal Bilgiler Programı, 2005: 46).

Ġlköğretimdeki Sosyal Bilgiler dersi çocuğun içinde bulunduğu toplumsal yaĢamla çok yakından ilgilidir. Bu derste çocuk, özellikle içinde yaĢadığı yakın ve uzak çevresini, geçmiĢi, bugünü ve geleceği ile yakından tanıma olanağı bulur. Bu dersin, toplumun ideallerini çocuğa kazandırmakla yükümlü olduğunu söylemek yanlıĢ olmaz. Bu derste çocuk, toplumsal sorunlarla karĢı karĢıya bırakılır ve kendisinin toplumsal yaĢamla kaynaĢması sağlanır (Sözer, 1998; Akt.: Deveci, 2005: 1).

Sosyal Bilgiler dersinde öğrencilere kazandırılması gereken önemli konulardan birisi de kadının da toplumda söz sahibi olmasının gerekliliğidir. Kadın, öncelikle anne olması nedeniyle toplumsal yaĢamda çok önemli bir yere sahiptir. Çocuk, ilk eğitimini anneden almaktadır. Bu sebeple gelecek kuĢakların dolayısıyla toplumun Ģekillenmesinde anne büyük rol oynamaktadır.

Sağlıklı bir toplumun var olmasında aile kurumu temel yapı taĢıdır. Aile kurumu sağlam olan toplumlarda her yönüyle daha sağlıklı bireyler yetiĢmektedir. Sağlıklı bireylerden oluĢan toplumlar geleceğe daha sağlam adımlarla yol almaktadırlar. Bireylerin yetiĢmesinde birinci derece rol oynayan kadınlar, aile içinde çok önemli bir yere sahiptir.

Kadın toplumun diğer yarısıdır. Toplumun Ģekillenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Ġnsan yaĢamında bu denli öneme sahip olan kadının konumu, sosyal bilgiler dersinde öğrencilere etkin bir Ģekilde kazandırılmalıdır.

1.4. AraĢtırmanın Varsayımları

1. Anketlerde sorulan sorular Ġlköğretim 6. sınıflarda Sosyal Bilgiler dersi okuyan öğrencilerin anlayabileceği niteliktedir.

2. AraĢtırmada ölçüt alınan test maddeleri ile ilgili davranıĢlar amaca hizmet eder niteliktedir.

(25)

3. Öğrencilerin tutum ölçeğine verdikleri cevaplar gerçek düĢüncelerini yansıtmaktadır.

4. Ġlköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitaplarının öğrencilerin anlayabileceği düzeyde olduğu düĢünülmektedir.

5. Ġlköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler dersi öğretmenlerinin kadının toplumdaki yeri konusuna eĢit zaman ayırdıkları ve aynı oranda önemsedikleri düĢünülmektedir.

6. AraĢtırmanın örneklemi, evreni temsil eder niteliktedir.

1.5. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

Bu araĢtırma;

- Ankara ili sınırları içinde bulunan sosyo- ekonomik çevre bakımından üst, orta ve alt düzeyden seçilen toplam üç devlet ilköğretim okulunun 6. sınıfları ile sınırlıdır.

- 2008–2009 eğitim öğretim yılı ile sınırlıdır.

- Öğrencilere yöneltilecek tutum ölçeği ve bilgi anketiyle sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Ġlköğretim: Örgün eğitimin; okuma yazmayı, aritmetiği öğreten, iyi bir yurttaĢ olmak için gerekli bilgileri veren, bilgi ve beri kazandıran, temel eğitim veren ilk basamağı (Püsküllüoğlu, 1999: 801).

Sosyal Bilgiler: Sosyal bilgiler bütün çeĢitlilikleriyle yeryüzüne bağlı olayları tanıtan, bunların çıkıĢ sebeplerini açıklayan, vatandaĢlık hak ve ödevlerinin, sorumluluklarının neler olduğunu belirten kısaca insan ve onun sosyal ve fiziki çevresiyle geçmiĢte, günümüzde ve gelecekteki etkileĢimini ortaya koyan bilgilerdir (Dönmez, 2003: 32).

(26)

Program: Genel olarak yapılması gerekli bir iĢin bölümlerini, hedefler doğrultusunda her bölümün yapılıĢ sırasını, zamanını ve nasıl yapılacağını gösteren verimliliği arttırmada ve gerektiği durumlarda bir rehber olarak baĢvurulan bir tasarı anlamında ifade edilmiĢtir (Tan ve Erdoğan, 2001: 4).

Öğretim Programı (Müfredat): Genel olarak belli bir bilgi kategorisinin bir sistemli bir Ģekilde düzenlenmesiyle oluĢan ve bazı okullarda beceriye ve uygulamaya ağırlık veren, bilgi ve becerinin eğitim programının amaçları doğrultusunda ve planlı bir Ģekilde kazandırılmasına yönelik program olarak tanımlanmaktadır (Küçükahmet, 2003: 9).

Türk: Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaĢı olan, onun sınırları içinde yaĢayan halk ve bu halktan olan kimse (Püsküllüoğlu, 1999: 1532).

Kadın: Annelik ya da ev yönetimi yönlerinden gereken erdemleri, nitelikleri bulunan kimse (Püsküllüoğlu, 1999: 852).

Aile: Bir veya birden fazla yetiĢkin ya da çocukların meydana getirdiği küçük grupların ilk örneği olup, yetiĢkinler çocuk bakmak ve aile düzeninin devamlılığını sağlamakla yükümlüdür (Barth ve DemirtaĢ, 1997: 15).

Sosyo-ekonomik durum: Bir insanın asgari geçim imkânını sağlayacak yiyecek, giyecek ve barınma vb. ihtiyaçlarının karĢılanma düzeyidir. Burada ailenin yapısı, eğitim anlayıĢı, tutumları ve sahip olduğu sosyal-kültürel ve ekonomik durumu belirlenerek öğrencilerin kiĢisel geliĢimlerinin tanınması amaçlanmıĢtır.

(27)

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

AraĢtırmanın bu bölümünde, araĢtırma konusu ile ilgili kaynaklar taranarak, elde edilen bilgiler bir araya getirilerek kavramsal çerçeve bölümü oluĢturulmuĢtur. Ayrıca, Türk toplumunda kadının yeri ve Sosyal Bilgiler dersinde öğretimi ile ilgili araĢtırmalara yer verilmiĢtir. Ġlgili araĢtırmalar bölümünde kaynaklar, problemle en az iliĢkili olandan en çok iliĢkili olana doğru sıralanmıĢtır.

2.1. Sosyal Bilgiler Eğitimi

Eğitim, insanları belli amaçlara göre yetiĢtirme sürecidir. Bu süreçten geçen insanın kiĢiliği farklılaĢır. Bu farklılaĢma eğitim sürecinde kazanılan bilgi, beceri, tutum ve değerler yoluyla gerçekleĢir. Genel olarak kiĢilerde öğrenmeyi sağlamak amacıyla düzenlenen tüm faaliyetlere öğretme adı verilmektedir. Öğretme faaliyetlerinin önceden belirlenmiĢ hedefler doğrultusunda planlı ve kontrollü olarak düzenlenmesi ve uygulanmasına ise öğretim denir (Fidan ve Erden, 1998: 179).

Sosyal Bilgiler eğitiminin ne zaman ve nerede baĢladığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, insanoğlunun var oluĢundan itibaren hem fen hem de sosyal bilimler eğitiminin baĢladığı söylenebilir. Zira insan, doğal ve toplumsal bir varlık olduğundan yaĢamını anlamlı bir hale getirebilmek için bir taraftan tabiatı algılamaya çalıĢırken diğer yandan da iliĢki içerinde bulunduğu diğer insanlarla sorunsuz olarak beraber yaĢamanın yollarını bulmaya çalıĢmıĢtır. Bu uğraĢılar ise hem fen hem de sosyal bilimlerin ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Eski çağda eğitim sisteminde bulunan tarih (Çin, Ġsrail, Roma), coğrafya (Roma), yurttaĢlık (Ġsrail) ve hukuk (Roma) dersleri sosyal bilimlerin kapsamı içindedir. Orta çağda ise sosyal bilimler dersleri dini bir içerik kazanmıĢ, Rönesans ve reform döneminde, yeni ve yakın çağlarda ise dinin etkisinden kurtulmaya çalıĢmıĢtır. Ġlk kez ilk ve orta dereceli okullarda “Sosyal

(28)

Bilgiler” adı altında bir dersin okutulması gerektiğini savunan Fransız düĢünür Condercet olmuĢtur ( Sönmez, 2005: 458-459).

Ġçinde bulunduğumuz yüzyılda sosyal yaĢantıların karmaĢık bir görünüm ve yapı arz etmesi, bireylerin sosyal hayatın iç içe geçmiĢ sorunlarını milli ve ahlaki değerlerinden taviz vermeden çözebilmesi fikri Sosyal Bilgiler Eğitiminin ortaya çıkıĢ gerekçesini oluĢturmaktadır (Maurice, 1957: 1-2).

Sosyal Bilgiler, 20. yüzyılın baĢlarında, özellikle Amerika BirleĢik Devletleri’ nde sosyal yaĢamın giderek karmaĢıklaĢması toplumsal değiĢmelerin ve çatıĢmaların artması ile birlikte eğitim kurumlarına bir ders olarak girmiĢtir. Sosyal Bilgilerin eğitim programına bir ders olarak girmesi, ilerlemecilik akımının “demokratik toplum için vatandaĢ yetiĢtirme” görüĢünün etkisiyle gerçekleĢmiĢtir (Erden, 1996: 6).

Sosyal Bilgiler ilk kez 1892 yılında ABD’ de toplanan Ulusal Eğitim Konseyi tarafından ele alınmıĢtır. Bu konsey, ulusal toplum anlayıĢını oluĢturmak üzere Sosyal Bilgiler dersini düzenlemiĢtir. Sosyal Bilgiler dersinin programı; tarih, coğrafya ve yurttaĢlık bilgisi derslerinden oluĢturulmuĢ ve toplumun gereksinimlerine göre içeriği yeniden yapılandırılmıĢtır (Sönmez, 1997: 8).

Sosyal Bilgiler bir ders adı olarak ilk kez 1916 yılında ABD’ de kullanılmıĢtır (Sönmez, 2005: 459). Bu tarihte yürürlüğe giren eğitim programında tarih, coğrafya ve vatandaĢlık bilgisi dersleri çok disiplinli bir yaklaĢımla okutulmuĢtur. ABD’ de 1930’ lu ve 1940’ lı yıllarda yeniden kurmacılık akımı ve çok merkezli eğitim yaklaĢımını benimseyen eğitimciler sosyal bilgilerin geliĢmesi için çaba harcamıĢlar ancak yine de sosyal bilgiler dersi tarih ve coğrafya ağırlıklı olarak 1960’ lı yıllara dek devam etmiĢtir. 1960-1970 yılları arasında “Yeni Sosyal Bilgiler” adı altında yenilik hareketleri yapılmıĢtır. Bu reform hareketlerinde Bruner’ in buluĢ yolu ile öğrenme kuramı etkili olmuĢtur. Bu kuramın etkisiyle sosyal bilimlerden disiplinler arası bir yaklaĢımla sosyal bilgiler konuları oluĢturulmaya baĢlamıĢtır. Sosyal bilgiler öğretiminde tümdengelim ve anlatım yöntemi yerine, tümevarım ve araĢtırma yöntemleri önem kazanmıĢtır. 1980’ li yıllarda bu oluĢum da terk edilerek geleneksel anlayıĢa tekrar dönülmüĢ ( temele dönme), 1994 yılında ise ABD’ de Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi, sosyal bilgiler

(29)

programı için tematik standartlar belirlemiĢ ve bundan sonraki programlar bu temel üzerinde oluĢturulmuĢtur (Erden, Tarihsiz: 6).

Türkiye’ de ilk kez bir ders ve program yaklaĢımı olarak Sosyal Bilgiler, 1960’ lı yıllarda kabul görmeye baĢlamıĢtır. Bu tarihten önce ise gerek Osmanlı, gerekse Cumhuriyet dönemlerini kapsayan geliĢim sürecinde, Sosyal Bilgiler dersi kapsamına giren disiplinler, ilköğretim düzeyinde birbirinden bağımsız dersler olarak verilmiĢtir. Osmanlı eğitim kurumlarında Sosyal Bilgilerin kapsamında yer alan tarih ve coğrafya dersleri ilk kez Tanzimat döneminde bağımsız dersler olarak okutulmuĢtur (Öztürk ve Otluoğlu, 2002: 14-15). Sosyal bilgilerin kapsamına giren tarih ve coğrafya dersleri, ilk kez Sultan II. Abdülhamid zamanında (1876-1909), Maarif Nezaretine bağlı, usûl-i cedide uygun eğitim öğretim yapan bir ilköğretim kurumu olan iptidailerin programlarında yer almıĢtır. 1904 yılında tüm ilkokullar için yayınlanan yeni programda yalnız Muhtasar Tarih-i Osmanî dersinin olduğu görülmektedir (Öztürk ve Otluoğlu, 2002: 15). 1913 yılına kadar sık sık program değiĢikliği yapılmıĢtır. 1913 yılında ise Tedrisat-ı Ġptidaiye Kanun-ı Muvakkati (ilköğretim geçici kanunu) çıkarılmıĢ ve bunda Tarih (özellikle Osmanlı tarihi) ve Coğrafya (özellikle Osmanlı coğrafyası) derslerinin yanında Malûmat-ı Medeniye ve Ahlâkiye ve Ġktisadiye dersleri ilköğretim programına konulmuĢtur (Akyüz, 2005: 244).

Sosyal Bilgilerin yapılanmasına yönelik olarak ABD’ de baĢlayan çalıĢmalar diğer ülkeler gibi ülkemizi de etkilemiĢtir. Cumhuriyetin ilanıyla baĢlayan yenilikler döneminde özellikle ilkokullarda çeĢitli düzenlemeler yapılmıĢtır (Dönmez, 2003: 39). Cumhuriyetin ilanından sonra ilkokullarda 1926, 1930, 1932, 1936, 1948, 1962, 1968, 1989 ve 1993 yıllarında düzenlemeler yapılmıĢtır (Sönmez, 1999: 22).

Günümüzde hem dünyada yaĢanan geliĢmeleri yakından takip edip, geride kalmamak hem de öğretim programlarındaki yeni yaklaĢımlara göre istenilen iyi, etkin, üretken, demokratik yaĢama uyumlu ve eldeki mevcut bilgiden yola çıkarak sorun çözme ve karar verme becerisine sahip, kiĢisel hak ve sorumluluklarının farkında olan genç neslin yetiĢtirilmesi amaçlanmaktadır. Milli Eğitim ġurası ve benzeri platformlarda dile getirilen, bilginin kazanılması, kullanılması ve üretilmesini sağlayacak donanımlı insan gücü ihtiyacını karĢılayabilecek Ģekilde 2005 yılında Sosyal Bilgiler programı yeniden gözden geçirilmiĢtir (Sabancı, 2008: 11).

(30)

Sosyal Bilgiler dersi, 2005 yılında Türkiye genelinde yürürlüğe giren yeni programın bakıĢ açısına göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bireyin toplumsal var oluĢunu gerçekleĢtirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaĢlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleĢtirilmesini içeren; insanın sosyal ve fiziki çevresiyle etkileĢiminin geçmiĢ, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayıĢından hareket edilerek oluĢturulmuĢ bir ilköğretim dersi olarak tanımlanmıĢtır (MEB, 2005: 46).

Ülkemizde Sosyal Bilgiler eğitimi tanımı uzmanlar tarafından amaca yönelik olarak değiĢik Ģekilde ifade edilmiĢtir:

Sönmez’ e (1994: 12) göre Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bunun sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanabilir. Toplumsal gerçek teriminin kapsamını insanların hayatını düzenleyen ve kolaylaĢtıran her türlü etkinlikler ile toplumsal olgular oluĢturmaktadır. Sosyal bilgiler, bir bakıma tüm sosyal bilimlerin kesiĢtiği bir alan olarak düĢünülebilir.

Erden (1998: 8)’ e göre Sosyal Bilgiler ilköğretim düzeyi okullarında iyi ve sorumlu vatandaĢ yetiĢtirmek amacıyla, Sosyal Bilimler disiplinlerinden seçilmiĢ bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaĢamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalıĢma alanı olarak tanımlanmıĢtır.

Doğanay (2003: 43)’a göre Sosyal Bilgiler, insan hayatının sosyal yönüyle ilgili bilgileri disiplinler arası bir yaklaĢımla bütünleĢtirerek, etkin, demokratik vatandaĢlar yetiĢtirmek amacıyla oluĢturulmuĢ bir derstir.

Öztürk ve Otluoğlu (2002: 6)’ na göre ise Sosyal Bilgiler, Sosyal Bilimlerin bulgularını bütünleĢtirip öğrencilerin düzeyine göre sadeleĢtirerek, öğrencilere sosyal yaĢama uyum sağlamada ve sosyal sorunlara çözüm üretmede ihtiyaç duyacakları bilgi, beceri, tutum ve değerleri kazandırmayı amaçlayan bir yurttaĢlık eğitimi programı olarak tanımlanmıĢtır.

(31)

Ġyi bir Sosyal Bilgiler müfredatı ve ders kitabı oluĢturulurken Sosyal Bilgiler eğitiminin bazı alanlarının ön plana çıkarılması gerekmektedir ki, bu alanlar Sosyal Bilgiler programının amacına ulaĢmasında etkili olabilsin. Sosyal Bilgiler ders kitaplarında yer alabilecek hedefleri (alanları) Ģu Ģekilde maddeleyebiliriz:

1. Bilme ve anlama. 2. AraĢtırma ve bulma.

3. Hayal etme ve gerçekleĢtirme. 4. Hissetme ve değer verme.

5. Kullanma ve uygulama (Gökkaya, 2003: 13).

Çocuğun zihinsel geliĢimi tümdengelimden tümevarıma doğrudur. Çocuk bütünü algılamakta ve onu anlamaya çalıĢmaktadır. Ġlköğretim çağında parça ve ayrıntılara gidemeyen çocuk ancak daha sonraki yaĢlarda ayrıntılara inebilir. Ġlköğretim çağında baskın olan tümdengelim olduğundan, kazandırılacak istendik davranıĢlar parça parça değil; tersine bir bütünlük içinde verilmelidir. Bu durum onun diğer akıl yürütme yollarını da öğrenmesini sağlamaktadır. Toplumsal yaĢamla ilgili istendik davranıĢlar bir bütünlük içinde sunulduğunda, öğrencinin zihinsel geliĢimine de uygun olduğundan öğrenci bunları daha kolay öğrenebilmektedir (Sönmez, 1994: 9).

Sosyal bilgiler dersi, çocuğun imgelemini geliĢtirdiği; onu, kendi yaĢına uygun ve toplumsal ödevlerini uygarca yapabilecek hale getirdiği ve daha sonra öğreneceği konuları öğrenmek için onda “istek” uyandırdığı oranda değer kazanmaktadır. Bu derste zaman zaman tarihsel kahramanların yaĢamı ile ilgili yapıtlardan da yararlanılmaktadır. Bunlar da öğrencinin kiĢiliğinin oluĢmasında büyük rol oynamaktadır. Sonuç olarak; sosyal bilgiler dersi, çocuğun uygar bir insan olarak toplumsal yaĢamını etkilemeli ve onu toplumsal olayları inceleyebilecek bir olgunluğa getirmelidir (BinbaĢıoğlu, 1991: 183).

Sosyal bilgiler dersinde öğrencileri güdülemek kolaydır. Günlük olaylar, bu ders için iyi bir “giriĢ” noktası olabilir. Çocuklar da toplumsal konulara ait kavramları kavrayacak düzeye eriĢmiĢlerdir. Bu dersi, bir ezber dersi değil, bir “çıkarımda bulunma” dersi olarak görmek gerekmektedir. Çocuk, bu ders aracılığıyla günümüzün toplumsal sorunlarını tanıyarak, gelecekle ilgili toplumsal sorunlar üzerinde zihin

(32)

yoracaktır. Bu gibi sorunların yorumlanmasında çocuk, tarafsız hareket edebilmeyi öğrenmeli ve o, bu yol ile bilimsel bir anlayıĢa yükselmelidir (BinbaĢıoğlu, 1991: 182).

2.2. Sosyal Bilgiler Eğitiminin Amacı

Michaelis ve Garcia’ ya (1996) göre Sosyal Bilgiler, kültürel miras, geçmiĢ, bugün ve geleceğe iliĢkin sosyal, politik, ekonomik yönleriyle insan etkinlikleri, sosyal problemler, eleĢtiriye yönelik düĢünme, değer verme gibi konular üzerine odaklanmıĢtır (Aktaran: Deveci, 2005: 1).

Sosyal bilgiler programı, öğrencilerin toplumsal sorunlara karĢı duyarlı olmasını sağlamayı amaçlar (Sosyal Bilgiler Programı, 2005: 46).

J. Dewey’ e göre Sosyal Bilgiler dersinin amacı; öğrencilere uygarlığı, kültürü ve demokrasiyi tanıtıp sevdirmek ve etkin bir vatandaĢ yetiĢtirmektir (Akt. BinbaĢıoğlu, 1981: 41).

Münire Erden (1998: 4-5)’ e göre ise, Sosyal Bilgiler, öğrencinin toplumsallaĢmasını, içinde yaĢadığı toplumun kültürünü, tarihini ve kurumlarını tanıyarak; toplumda edindiği rollerin gerektirdiği davranıĢları sergilemesini, toplumun kendisine sunduğu imkânlardan ve bunlardan yararlanma yollarının kazandırılmasını amaçlamaktadır.

Doğanay günümüzde Sosyal Bilgiler anlayıĢının temeli olan özelliklerin, Sosyal Bilgiler eğitiminin genel amaçlarına yön verdiğini Ģu Ģekilde ifade etmiĢtir:

1. Birey ve devlet arasındaki iliĢkiden doğan hak ve sorumlulukların farkında olan, demokratik süreci özümsemiĢ “etkili ve üretken vatandaĢlar” yetiĢtirmektir.

2. Yeni yetiĢen nesle, var olan kültürel değerleri, toplumu oluĢturan bireyler arasındaki birliği koruma ve devamlılığını sağlamak için “toplumsallaĢmayı” sağlamak.

(33)

3. Sosyal Bilgileri, yalnızca sosyal olguları inceleyen sosyal bilim dallarıyla sınırlandırmayıp, insanla ilgili tüm bilim ve bilgilerden yararlanma gibi “insan deneyimlerinin bütünlüğüne” önem veren geniĢ bir bakıĢ açısı kazandırmak.

4. Sosyal Bilgilerin etkin vatandaĢ için insanla elde ettiği tüm bilgileri “bilimsel düĢünme yöntemi” ni kullanarak anlamlar yüklemek.

5. Sosyal Bilgiler, insanların bugünkü oluĢturduğu yaĢamı yorumlarken geçmiĢ-bugün-gelecek arasındaki köprüyü kurarak “zaman boyutunu” deneyimleri göz önünde bulundurarak meydana getirmektir (Doğanay, 2003: 16-19).

Ġlköğretimdeki Sosyal Bilgiler dersi çocuğun içinde bulunduğu toplumsal yaĢamla çok yakından ilgilidir. Bu derste çocuk özellikle içinde yaĢadığı yakın ve uzak çevresini, geçmiĢi, bugünü ve geleceği ile ilgili konuları yakından tanıma imkanı bulur. Bu dersin, toplumun ideallerini çocuğa kazandırmakla yükümlü olduğunu söylemek yanlıĢ olmaz. Bu derste çocuk, toplumsal sorunlarla karĢı karĢıya bırakılır ve kendisinin toplumsal yaĢamla kaynaĢması sağlanır (Sözer, 1998: 1).

Sosyal Bilgiler ilköğretim çağındaki çocuk ve gençlerin ilgisini çeken, sosyal bilim konularının çocuğu ilgilendiren yönlerinden faydalanarak etkin vatandaĢlık eğitimi veren bir derstir. Ġlköğretim çağındaki öğrenciler, sosyal olay ve olguları toplu olarak görüp anladıklarından, bu sosyal bilim disiplinlerini sosyal bilgiler konuları içinde bütünleĢmiĢ olarak öğrenirler (www.yok.gov. tr).

Uygar toplumlarda bireyler içinde bulundukları çağın koĢullarına ve toplumsal yaĢama hızlı bir Ģekilde uyum sağlamak, hızlı ve etkili kararlar verebilmek durumundadır (Özoğlu, 1974: 3). GeliĢen dünyada Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢları da toplumda yaratıcı ve üretken olmak, yeteneklerini geliĢtirmek zorunluluğundadır. Bu nedenle ekonomik ve sosyal hayata uyum sağlayacak davranıĢ biçimleri kazandırmak amacıyla 1968 yılında “Tarih, Coğrafya ve YurttaĢlık Bilgisi” dersleri “Sosyal Bilgiler” dersi adı altında birleĢtirilmiĢtir.

Yeni müfredatla birlikte Sosyal Bilgiler dersinin amacı, gelecek kuĢaklara kültür birikimini aktarmak, onların davranıĢlarını yetiĢkinlerin hayat tarzı yönünde

(34)

biçimlendirmek ve onları gelecekteki toplumsal rollerine hazırlamaktır. Kültür aktarımını daha seçici ve etkin yollarını araĢtıran eğitimciler birbirleriyle iliĢkili bilgi, beceri ve davranıĢları içeren çeĢitli derslerle bu amaçları gerçekleĢtirmeye çalıĢmaktadır. Sosyal Bilgiler dersi de bu davranıĢ biçimlerini kazandırmak amacıyla yenilenmiĢtir.

21. yüzyılda eğitim dünyasında ortaya çıkan yeni yaklaĢımlar ve yönelimler sonucunda Sosyal Bilgiler kavramı hem içerik hem de yöntem olarak değiĢmiĢtir. Bu alandaki uzman eğitimciler tarafından yeni yaklaĢımlar çerçevesinde kabul gören ortak noktaları Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür:

Sosyal Bilgilerin temel amacını vatandaĢlık eğitimi oluĢturur.

VatandaĢlık eğitimi kendi içinde dinamik bir bütünü oluĢturan dört boyutu içermektedir. Bu boyutlar aĢamalı olarak bilgi, bilgiyi iĢleme becerileri, inanç ve değerler ve sosyal katılımdır.

Sosyal Bilgilerin içeriksel olarak hammaddesini veya bilgi temelini Sosyal Bilimler ve insanı konu edinmiĢ tüm bilgiler oluĢturmaktadır.

Sosyal Bilgilerin belirlenen ortak hedeflere ulaĢmasında okullar, bilgiye ulaĢma, bilgiyi sistematik olarak anlamlı bütünler haline getirme ve yorumlama becerilerini, demokratik değer ve inançları, sosyal veya siyasi katılım becerilerini yapılandırma iĢlevleri üstlenmektedir.

Sosyal Bilgiler dersinin belirtilen genel amaçlarına bakıldığında, öğrencileri toplumsal yaĢama hazırlayarak etkin ve üretken vatandaĢlar yetiĢtirmek, hem ders içeriğinin oluĢturulmasında hem de hayata geçirilmesinde temel oluĢturmaktadır. Bunun için de öğrencilere gereken bilgi, beceri, kavram, değer ve tutumların kazandırılması hedeflenmektedir.

(35)

2.3. Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler ĠliĢkisi

Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler arasında kesin bir ayrım yapmak mümkün olmasa da, eğitim ve öğretim açısından her iki kavram farklı olarak ele alınmakta olup, amaç, metot ve içerik bakımından farklı özelliklere sahiptirler (Dönmez, 2003: 33).

Sosyal Bilimler, toplumların bilimsel bir yaklaĢımla incelendiği disiplinler topluluğudur. Sosyal Bilimlerin ilgilendiği temel konu, toplum hayatında bulunan insan etkinliğidir. Amacı ise, beĢeri anlayıĢın geliĢtirilmesidir. Bu nedenle, sürekli bir değiĢim içerisinde olan, çeĢitli ve karmaĢık konularla karĢılaĢan insanların ve toplumların hayatında Sosyal Bilimler çok önemli bir yere sahiptir (Köstüklü, 2001: 9).

Sosyal Bilimler, tarih, coğrafya ve vatandaĢlık bilgisi gibi konu alanlarından oluĢmaktadır. Ġnsan davranıĢlarını çeĢitli yönlerden ve objektif olarak inceleyen alanlardan oluĢmaktadır. Buna bağlı olarak da, Sosyal Bilimlerin içeriği, kendi aralarında bağlantılı ve karmaĢık bir çok sosyal insan yaĢantılarından türetilmiĢtir.

Sosyal Bilgiler ise, eğitim alanının oluĢturmuĢ olduğu bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan, Sosyal Bilimler alanındaki kuramsal ve bilimsel geliĢmeleri eğitim süreci içine alarak, bireyin toplum içinde geliĢmesini ve yetiĢtirilmesini amaçlamaktadır. Bu nedenle Sosyal Bilgiler, Ġlköğretim basamağında bir okul programı olup, sosyal davranıĢ bilgilerine ağırlık veren bir ders durumundadır (Dönmez, 2003: 33).

Eğitim programları incelendiğinde, tek disiplinli, çok disiplinli ve disiplinler arası programların olduğu görülmektedir. Sosyal bilgiler dersinin içeriğini birçok bilim oluĢturduğundan, Sosyal bilgiler programı çok disiplinli ve disiplinler arası bir bir yaklaĢıma sahiptir. Sosyal bilgilerin bilgi temelini oluĢturan bilimler tarih, coğrafya, hukuk, antropoloji, siyaset, ekonomi, edebiyat ve matematiktir. Görüldüğü gibi sosyal bilgiler birçok bilim dalından bilgileri kullanmaktadır. Bu bilimler dikkate alındığında sosyal bilgilerin büyük bir kısmını sosyal bilimlerin oluĢturduğu söylenebilir (Doğanay, 2005: 26).

(36)

MEB 2005 programında sosyal bilgiler Ģu Ģekilde tanımlanmaktadır:

Bireyin toplumsal var oluĢunu gerçekleĢtirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaĢlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleĢtirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileĢiminin geçmiĢ, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayıĢından hareketle oluĢturulmuĢ bir ilköğretim dersidir (MEB, 2005: 51).

Bu tanımdan hareketle sosyal bilgiler, sosyal bilimlerin ürettiği bilgileri etkili vatandaĢ yetiĢtirme amacıyla kullanan bir müfredat programı olarak tanımlanabilir. Sosyal bilimler ise, insanın insanla ve çevresiyle olan iliĢkilerini inceleyen disiplinler topluluğu olarak tanımlanabilir (Dönmez, 2003: 31).

Sosyal Bilgiler, günlük hayatta karĢılaĢtığımız olay ve olgulara farklı disiplinlerin sunduğu pencerelerden bakarak öğrencilerin değerlendirme mekanizmasını çok boyutlu bir hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bunun yanında Sosyal Bilgiler eğitimi, Sosyal Bilimlerin sunduğu içeriksel malzemeden faydalanırken, bunu öğrencilerin yaĢ, ilgi ve ihtiyaçlarıyla ve hazır bulunuĢluk düzeyleriyle uygun halde örtüĢerek yapılandırmaktadır (Kabapınar, 2007: 2).

Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler arasında sıkı bir iliĢki olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Sosyal bilgiler, sosyal bilimlerden faydalanmakta ve bu Ģekilde sosyal bilimler ilköğretim öğrencilerine kazandırılmaktadır. Bu nedenle de sosyal bilimler ile sosyal bilgileri kesin çizgilerle birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Sosyal bilimler ile sosyal bilgileri farklılıkları açısından değerlendirirsek; sosyal bilgilerin ilköğretim programında okutulan bir ders adı, sosyal bilimlerin ise birer disiplin olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, sosyal bilgiler ile ilgili çalıĢma yapan kiĢilere sosyal bilgiler eğitimcisi ya da öğretimcisi denilirken, sosyal bilimler alanında çalıĢma yapan kiĢilere ise sosyal bilimci adı verilmektedir.

(37)

2005 yılında yenilenen Sosyal Bilgiler Öğretimi programının vizyonu; “21. yüzyılın çağdaĢ, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiĢ, Türk tarihini ve kültürünü kavramıĢ, temel demokratik değerlerle donanmıĢ ve insan haklarına saygılı, yaĢadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluĢturan, kullanan ve düzenleyen (eleĢtirel düĢünen, yaratıcı, doğru karar veren), sosyal katılım becerileri geliĢmiĢ, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmıĢ, sosyal yaĢamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢları yetiĢtirmektir” (MEB, 2005: 45).

Bu vizyonun gerçekleĢtirilmesi için Sosyal Bilgiler eğitiminin yeni yapılanma süreci gerekçesiyle olması muhtemel handikaptan kurtulması gerekmektedir. Bunun için bireyin toplum içerinde sağlıklı bir Ģekilde yer edinebilmesi için, sosyal bilgilerin içerisinde bulunan tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilim disiplinlerini vatandaĢlık bilgisi konularıyla ortak olarak ele alınmalıdır. Çünkü sosyal bilimler ile sosyal bilgiler eğitiminin ortak çıkıĢ noktası insan ve insanın toplumsal yaĢama uyumunun sağlanmasıdır. Bu bağlamda Sosyal Bilgiler, bir sosyal bilimin araĢtırma ve incelemelerinden yararlanırken, ilköğretim yapılanması içindeki konumunu korumalıdır. Ayrıca Sosyal Bilgilerin, Sosyal Bilimlerin yalınlaĢmıĢ hali olduğu unutulmamalıdır (Dönmez, 2003: 33-34).

2.4. Tarihi Süreç Ġçerisinde Türk Toplumunda Kadının Yeri

DeğiĢim canlı olmanın en önemli özelliğidir. Bu, birey olarak insanlar için olduğu kadar, insanlardan kurulu toplumlar için de söz konusudur. Ġnsan toplumları, çağlar boyunca, sosyal ve ekonomik etkenlerin birbiriyle iç içe girmiĢ etkinliği içinde sürekli bir değiĢim göstermiĢtir. Ġnsanlar her çağda ve toplumda toplumsal değiĢimlerden gerek birey, gerekse grup olarak değiĢik biçimlerde etkilenmiĢlerdir. Bu etkilenme özellikle kadınlar ve erkekler açısından farklılık gösterir. Kadın ve erkeğin üstlendikleri role bağlı olarak belli davranıĢ biçimleri oluĢup kalıplaĢmıĢ ve toplumsal kavramları meydana getirmiĢtir. Bu rol dağılımı içinde, kadınlar toplum yaĢamında giderek daha geri plana itilmiĢlerdir (Arat, 1992: 97- 98).

(38)

Bütün bu geliĢim süreci içinde, hangi toplumda veya hangi sosyo-ekonomik düzeyde olursa olsun, kadın üretim iĢinden hiçbir zaman soyutlanmamıĢ, ancak sınıfsal ayrımlara göre üretime katkısı nitelik ve nicelik açısından farklılık göstermiĢtir. Örneğin alt kesimlerde, hem bağlı bulunduğu toplumsal grubun yaĢaması için gerekli (tarım veya ticaret ürünlerini), hem de neslin devamlılığını sağlayacak çocuk doğurma görevini üstlenmiĢken, tüketici üst sınıfta iĢlevi çocuk doğurmak ve bunun yanında ev iĢlerinin yürütülmesi gibi topluluğun yaĢam rahatlığı, dolayısıyla yaĢam sürekliliğini sağlamaya indirgenmiĢtir. Yani kadının etkinliği hiçbir zaman az olmamıĢtır, fakat toplumun ya da topluluğun dıĢ ortamla iliĢkileri genellikle erkekler tarafından yürütüldüğü için kadının konumu ya da rolü sanki daha pasif, daha olağan görülmeye baĢlanmıĢ ve kadın aile içi iliĢkilere göre daha hızlı ve göze batar biçimde geliĢen dıĢ sosyal iliĢkilerdeki rolünü yitirmiĢ, geri plana itilmiĢtir (Arat, 1992: 99).

Türk kadınının toplum içerisindeki konumu, tarih boyunca değiĢiklik göstermiĢtir.

Türklerin tarih boyunca yaĢadıkları farklı kültür ve medeniyet devreleri onların yaĢayıĢlarını ve görüĢlerini etkilemiĢtir. Kadının sosyal hayattaki yeri de tarih boyunca farklı çevrelerde değiĢik gözle görülmüĢtür (Türk Dili ve Ed. Ans., 1982: 75).

Türk kadını genellikle üç dönemde değerlendirilir:

1. Ġslamiyet’ten önce ve bozkır uygarlığı devrinde;

Bu devirde, kadın, dönemin erkek tipine benzemektedir. Onun gibi ata biner, ok atar, kılıç kullanır, hatta düĢmanla savaĢır.

2. YerleĢik uygarlık ve Ġslam kültürü çevresine katıldıktan sonra;

Bu dönemde kadın, erkekten daha pasiftir. Kadının kahramanlık niteliklerini kaybederek bir aĢk konusu olduğu görülür.

3. Batı uygarlığının etkisi gözlendikten sonra;

Bu dönemde kadının sosyo-ekonomik ve kültürel hakları savunulur. Böylece tekrar erkekle eĢit düzeye gelmesi sağlanır (Doğramacı, 1989: 1).

(39)

2.4.1. Ġslamiyet’in Kabulünden Önce Türk Toplumunda Kadının Yeri

Ġlk Türk devletlerinden Türklerin Ġslamiyet’i kabul ettikleri M.S. 11. yüzyıla kadar devam eden süreçte Türkler, önceleri göçebe bir yaĢam sürdürürken sonraları yerleĢik hayata geçmiĢler ve bu değiĢimle birlikte kadının toplumdaki yeri de değiĢmiĢtir.

Orhun yazıtları gibi tarihi belgeler, Doğulu ve Batılı bir çok tarihçiler ile özellikle Çin kaynakları ve Dede Korkut Masalları gibi folklorik materyallerin de belirttiği gibi Ġslâmiyet’ten önce Türk kadını, erkeği ile günlük hayatı tamamen paylaĢmaktadır. Esasen kadın kelimesinin Türkçe anlamı Katun, Kadun kelimelerinden yani katmak bir Ģey eklemek fiilinden gelmektedir (TaĢkıran, 1975: 413).

Türk kadını Ġslamiyet’in kabulünden önceki dönemde erkek ile birlikte toplumda yer almıĢ ve saygı görmüĢtür. Bu dönemde aile içerisinde önemli bir konuma sahip olan kadının mal edinme hakkı vardı. Bunun haricinde ev iĢleriyle, tarım ve hayvancılıkla uğraĢmıĢ, ticaret yapmıĢ, savaĢlara da katılmıĢtır(Kaplan, 1998: 1). Türk tarihinde siyasî nüfuza sahip Hakan eĢlerinin yanı sıra, Sultan Raziyye, Türkân Hatun gibi bizzat devlet yöneten kadınlara da rastlanmaktadır (Üçok, 1975: 16, 53).

Ziya Gökalp’ e göre; Eski Türkler, hem demokrat hem de feministtiler. O’ na göre, demokrat olan toplumlar, genellikle feminist olurlar. Türklerin feminist olmasının baĢka bir nedeni de, eski Türkler’ de ġamanizm’in kadınlardaki kutsal güce dayanmasıydı. Türk ġamanları, büyü gücüyle olağanüstülükler gösterebilmek için, kendilerini kadınlara benzetmek zorundaydılar. Kadın giysisi giyerler, saçlarını uzatırlar, seslerini inceltirler, bıyık ve sakallarını traĢ ederlerdi. Buna karĢılık Toyonizm (Ġnan’a göre Budizm) dini de erkeğin kutsal gücünde, kut’unda görünürdü. Toyonizm ile ġamanizm’in değerce eĢit olması, hukuk açısından kadın ile erkeğin eĢit tanınmasına neden olmuĢtur. Örneğin, genel yetki, Hakan ile Hatun’a ait olduğundan bir buyruk yazıldığı zaman “Hakan buyuruyor ki” sözüyle baĢlarsa uyulmazdı. Buyruğa uyulması için kesin olarak “Hakan ve Hatun buyuruyorlar ki” sözüyle baĢlanması gerekmekteydi. Hakan tek baĢına elçi kabul edemez, elçileri ancak Hatun ile birlikte kabul edebilirdi. ġölenlerde, kengeĢlerde, kurultaylarda, tapınmalarda ve törenlerde, savaĢ ve barıĢ toplantılarında, kesinlikle Hatun da Hakan’la birlikte bulunurdu. Usta binicilik, iyi silah

(40)

kullanma, yiğitlik, Türk erkekleri gibi Türk kadınlarında da vardı. Kadınlar hükümdar, kale koruyucusu, vali ve elçi olabilirlerdi (Gökalp, 1997: 144-145).

Gök Türkler (VII. y.y.) ve Uygurlar ( VII.-IX y.y.)’ dan ayrı ayrı yazı sistemleriyle yazılmıĢ Türkçe vesikalar bulunmuĢtur. Bulunan bu yazılarda kadına ayrıca yer verildiği görülmektedir. Ayrıca Oğuz prenseslerinin siyasal ve sosyal rolleri de belirtilmiĢtir (Ġnan, 1982: 27).

VIII. Yüzyıl Orhun Kitabelerinde Türk kadınından saygı ile bahsedilmekte ve Oğuz prenseslerinin sosyal ve siyasi alanlardaki çalıĢmalarına da değinilmektedir. Eski Türk ailelerinde bir kız evladın dünyaya geliĢi diğer bazı kavimlerde olduğu gibi mutsuz bir olay veya Ģerefsizlik sayılmaz; aksine, bazı kadınlar kendilerine bir kız evlat vermesi için Tanrıya yalvarmalarını Oğuz Prenseslerinden dilerlerdi. Üstelik, Orhun kitabelerinde Ģu iki cümleyi daima beraber görürüz: “ Devleti idare eden Han ” ve “ Devleti bilen Hatun ”(Doğramacı, 1989: 1-2).

Eski Türklerde, çağdaĢları olan Çin, Hint, Arap, Moğol, Roma, Yunan ve Sparta gibi ülke kadınları ile kıyaslandığında Türk kadınının durumunun daha iyi olduğu görülür. Buna rağmen yine de erkekler ilk sırada yer almıĢlardır (Kurnaz, 1996: 13). Eski Hint, Çin, Moğol ve Arap toplumlarında babanın otoritesine bağlı “pederĢahî” aile sistemi ve çok evlilik (poligami) hakimdi. Ailenin yönetimi ve mirası her zaman babadan oğula geçmekte ve kız çocuklarına herhangi bir söz hakkı verilmemekteydi. Kadın zengin ve seçkin bir aileden geliyorsa saygı görür, aksi halde bir ticaret aracı ya da alınıp satılabilen bir mal gibi değerlendirilirdi. Kadın, sadece erkeğin malı olarak bir değer ifade etmekteydi. Hatta kadın, Hindistan’ da XIX. yüzyıla kadar ölen eĢinin arkasından yakılmaktaydı. Eski Araplarda ise kız çocuklarının yüz karası olduğu düĢünülür, diri diri toprağa gömülürdü. Eski Roma, Yunan ve Sparta gibi topluluklarda pederĢahî bir aile düzeni vardı ancak çok evlilik yasal değildi. Bununla birlikte, kadın ticareti yapılıyordu. Ayrıca kadınlar yönetimde herhangi bir fonksiyona sahip değildi. (Kurnaz, 1992: 9).

Bu dönemde çağdaĢlarına göre Türk kadınının durumu farklı idi. Aile düzeni pederĢahî değil, pederî idi. Toplumda tek evlilik esastı; ancak, yönetici sınıfa mensup ailelerde çok evliliğe de rastlanmaktaydı. Bununla birlikte, sonraki hanımlar hiçbir

(41)

zaman “katun” olamazlar ve çocukları da yönetimin baĢına gelemezlerdi. Katun her zaman hakanın yanında yer alır, hakan savaĢa gittiğinde ise onun görevlerini yerine getirirdi (Kurnaz, 1992: 9-10).

Türk toplumu ve Türk devletlerinin temelini evlenme ve yuva kurma oluĢturmaktadır. Aile ise toplumun çekirdeği olarak görülmüĢtür. Türklerde ev ve yuvanın sembolü “Ocak” tır. Eve gelen gelin ise, “evi aydınlatan ateĢ olarak nitelendirilmiĢtir. Karı- koca bağları, ana ve baba sevgisinden bile üstün görülmüĢtür (Ögel, 1979: 174).

Eski Türklerde miras, babadan oğula geçer, ancak erkek çocuk olmadığı durumlarda kıza kalırdı. Evlilik sırasında oğlan tarafı kız tarafına “kalıng” adı verilen bir miktar para ve mal verirdi. BoĢanma söz konusu olursa, kadın suçlu ise “kalıng” erkeğe verilir, erkek suçlu ise kadına bırakılırdı. Eski Türklerde, ölen kardeĢin dul kalan eĢi ve üvey anne ile evlenme geleneği (leviratus) de mevcuttu. Bu gelenekteki amaç ise hem dul kalan kadınları himaye etmek hem de ailenin mal varlığının parçalanmasını engellemekti. Ancak kadın zengin ise, evlilik sırasında aldığı “kalıng” ı iade ederek, bu evliliği reddetme hakkına sahipti. Bu bilgilere dayanarak, eski Türklerde kadının konumunun diğer toplumlara göre daha iyi bir konuma sahip olduğunu söylemek mümkündür (Kurnaz, 1992: 9-10).

Ġslâmiyet’in kabulünden önce toplumda kadınlar tam anlamı ile aktif bir rol üstlenmiĢ ve erkeğinin yanında yer almıĢtır. Örneğin; hukuk alanında giyinmek, kuĢanmak, evlenmek ve veraset gibi medenî ve kiĢisel haklar bakımından erkekle tamamen eĢittir (TaĢkıran, 1975: 413). Tarihsel süreç içerisinde meydana gelen din değiĢiklikleri ataerkil bir yapıya dönüĢüme neden olmuĢtur. Orta Asya’ da sadece ataerkil dinleri kabul etmeyen ġamanist topluluklarda kadın kısıtlanmazken, geliĢen serbest iliĢkilerle birlikte kadın üzerinde bir kısıtlama söz konusu olmuĢtur (Mutlu, 1923: 58).

Şekil

ġekil 2: Temsili hatun ile kağanın yan yana oturduğu bir resim
ġekil 7: KurtuluĢ SavaĢı’ nın temsili resmi
ġekil 9: 1967 yılına ait bir evlenme cüzdanı
ġekil 10: Örnek Türk kadınlarını tanıtan bir görsel
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Gelibolu; Edirne vilayetinde liva merkezi bir meşhur kasaba olup, Marmara Denizi sahilinde ve Kala-i Sultaniye (Çanakkale) boğazının girişinde ve adı geçen

Hafta içerisinde Kıbrıs Toplum Medyası Merkezi (CCMC) ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ortaklığıyla düzenlenen "Toplum, Sosyal Medya ve Anaakım Medya:

In conclusion, coil treatment as a novel and current form of treatment for patients diagnosed with late stage COPD- emphysema has a positive impact on anxiety which is one of

Tüm kapalı kalan yönlere rağmen insanlar arası ilişkide zahirde ortaya konanla yetinmek, hü- kümleri ona göre vermek, dilin beyanını esas almak kalpte saklı tutulanı

Basel - 2’nin en önemli esaslarından biri, risk yönetiminin tek odaklı değil çok odaklı bir şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Öyle ki, banka veya kredi kuruluşları

Türkçe tango cereyanına - Necip Celâl’ den sonra - büyük hizmetler­ de bulunmuş bestecilerin ba­ şında İbrahim Özgür gelir.. Çocuk denilecetk yaştan

Bangok’ta birkaç saat kalınması gerektiği halde KLM ihtiyaten 48 saatlik Tayland transit vizesi temin etmiştir Heyet üyelerinin yanlışlıkla Bangok hava

İşte bu tür yöntemlerde öğrenciler pasif durumda olmakta ve derse katılımları oldukça az olduğu görülmektedir (Açıkgöz, 2000: 253). Yaratıcı drama kavramı