• Sonuç bulunamadı

Bir devrin iç yüzü:Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın Abdülhamid'e gizli mektupları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir devrin iç yüzü:Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın Abdülhamid'e gizli mektupları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR DEVRİN IÇJTÜZÜ

Gazi Ahm et Muhtar

Paşanın Abdülhamide

Gizli Mektupları

f

:

♦ A b d ü lh a m id ’ in ku rd u ğu geniş h a fiy e teş- t j k ilâ tın ın ju rn alla rı ve Y ıld ız sarayında j | saklı d iğ er resm î vesikaların ç o ğ u H ür- * j riyetin ilânından sonra im ha edilm işti. î $ Bu yü zden A b d ü lh a m it saltanatı devrinin •

Î

b irço k h âdiseleri m eçh u l kalm ıştır. sütun larda n eşred eceğim iz vesikalar Y ıl- | B u î | diz sarayına gön d erilm iş ve ya k ıla n la r ♦

İ arasında k a y b olm u ş vesikaların asılları- J

I

* dır. A h m e t M u htar Paşanın M ısır fev k a - j lâ de K om iserliğ i m akam ından Y ıld ıza t g ön d e rd iğ i ra p orla rın k en di el yazısiyle İ

asılları elim izde bulu n m a kta d ır. B u nlar, j | ço k m ühim vakıaların içyü zü n ü aydın - î • latm aktadır. O k u y a ca ğ ın ız y a zı bu vesi- î j katarın k ıym etin i ca n lan dırm a k ta d ır. î

Abdülhamid devrinin birçok tarafları hâlâ meçhuldür, çünkü, Ibu devre ait ve­ sikaların mühim bir kısmı ya imha edil­ miş, yahut henüz ele geçmemiştir. Bu yüzden Sultan Hamidin 33 yıllık saltanat devrinin içyüzüne dair bugüne kadar neş­ redilen eserlere kusursuz nazarı ile bakı­ lamaz.

Bu sütunlarda okuyacağınız yazılar, Abdülhamid devrinin içyüzünden bugüne

kadar bilmediğimiz bazı hakikatleri ilk

defa ortaya koyacak ve tarihin birçok ka­ ranlık noktalanın aydınlatacaktır.

Neşredeceğimiz mektupların kıymet ve ehemmiyetini belirtmek için şunu söy- liyelim ki, Meşrutiyetten sonra gerek dev­ let ve gerek basın, bugün neşredeceğimiz mektupları elde edebilmek için pek çok gayret sarfetmiş fakat muvaffak olama­ mıştır.

Bu mektuplar için Serbesti gazetesinin 16/lkinci kânun/1324 tarihinde bağlıyarak

Gazi A h m et M u htar Paşa

yaptığı neşriyat, bu mektupların ne kadar mühim olduğunu ispat etmektedir. İşte,

Serbesti gazetesinin yazdığı yazılardan

birkaç parça: «Şu son günlerde gazetele­ rin oldukça meşgul bulunduğu meseleler­ den biri de, sabık Mısır Fevkalâde Komi­ seri Muhtar Paşanın resmi ve hususi ev­ rakının sadrıazam Kâmil Paşa tarafından edilen şüphe üzerine Miralay Halid bey marifeti ile Mısırdan getirilmek istenme­ sidir.

“ Bu evrak arasında mesuliyeti mucip vesikaların elde edileceği zannedilerek İs­ tanbul matbuatının pek ziyade merakım davet ettiği cihetle Muhtar paşa hazretle­ rinin devri sabıkta ne gibi işlerle meşgul olduğunu tarafsız olarak okuyucularımıza bildirmek isteriz” .

Gazete bundan sonra Muhtar paşada­ ki evrakın nelerden ibaret olabileceğini uzun uzun tahlil etmekte ve bazı ihtimal­

ler ileri sürmekteydi. Meselâ paşanın

“ Numro selâse” adlı bir sarayı elde et­ mek için Yıldızı tehdit eden mektuplar yazmış olması mümkün olduğunu kaydet­ tikten sonra bir yerinde şöyle demektey­ di: “ Umum Jön Türkler ve bilhassa da­

(2)

mat Mahmut jıaşa aleyhinde [ ’ ] Yıldız sa­ rayı ile ceryan etmiş o ’ an muhaberat da meydana çıkacağı muhakkak olduğundan bu evrak ve vesikaların Meşrutiyet hükü­ metinin eliıne geçmemesi çarelerine çalışı­ yor. Fakat, emin olsunlar ki, kendilerinin ve emsali yağmacıların seyyiatı, bundan sonra giz'.enemiyecek ve hepsi milletin gözü önüne serilecektir.”

Müşir Gazi Ahmet Muhtar Paşa, İs­ tanbul gazetelerinin bu neşriyatı üzerine

t1] Damat Mahmud paşa, Abdülha-

midin kız kardeşi Seniha sultanın kocası yani, Abdülhamidin eniştesi ve prens Sa- bahaddinin babasıdır. Mahmud paşa 1899 yılında çocukları Sahahaddiıı ve Lütful- la-hı yanına alarak Avrupaya kaçmış. Sul­ tan Hamid, paşayı tekrar İstanbula ge­ tirmek için akılları durduracak gayretler sarfetmiştj. Bu bahis de Abdülhamid dev­ rinin henüz aydınlanmamış bir safhasıdır. Bu hususta yapılan neşriyat da bir taraflı

olmuş, Mahmud paşa (Hürriyet kahra­

manı) olarak tanıtılmıştır. Gerçi paşanın Sultan Hamide çok ağır mektupları var­ dır, fakat ö, daima İstanbula dönmek is­ temiş, fakat oğlu Sabahattin bey buna mâni olmuştur. Mahmud paşanın İstan- buldan çocuklarıyla Avrupaya kaçması e- sasen hürriyeti seçtiği için değil, Abdüiha- midin gözünden düştüğü ve kuvvetli bir rivayete ve bazı vesikalara göre de Bağ­ dat demiryolu hattını İngiliz firmalarına yaptırmağı Abdüllıamide kabul ettireme- miş oimasmdandı. Bu işi yapabildiği tak­ dirde, büyük bir komisyon alacak ve ka­ rısı Seniha Sultanın mühim bir yekûn tu­ tan borcunu ödeyebilecekti. Damat Mah­ mut paşa, Avrupaya kaçtıktan sonra da Abdülhamid ile bu borçlar hakkında pa­ zarlığa girişmiş, tatmin edilemediği için hükümdara cephe almıştır? Bu sütunlar­ da neşredeceğimiz bazı mektuplar ilk defa bu noktaları da aydınlatmış olacaktır.

118

sadarete mektuplar yazarak yanında bu­ lunan evrakın hiçbir siyasi mahiyet taşı­ madığım, ancak şahsını alâkadar eden ev­ rak olduğunu bildirmiş, fakat sadaret bu­ nunla tatmin edilmiyerek şifreli telgraflar­ la mevcut evrakların İstanbula gönderil­ mesinde İsrar etmiştir. Gazeteler bu mu­

habere evrakım da, yani Gazi Ahmet

Muhtar Paşamın sadarete yazdığı mektup ve çektiği telgraflarla, sadaretin gönderdi­ ği telgraf müsveddelerini elde ederek neş­ retmişler, fakat bahis konusu olan evrak bugüne kadar kimsenin eline geçmediği için tarihin bu safhası tamamiyle meçhul kalmıştır. Biz, bu tefrikamızda, asılları e- limizde bulunan binden fazla mektup ve şifrenin mühim hâdiseleri aydınlatan kı­ sımlarını ilk defa neşretmek suretiyle ta­ rihe mal etmekteyiz.

Şu noktaya bilhassa işaret etmek is­ teriz ki, bu mektuplar, şifreler ve telgraf­ lar birçok siyasi hâdiselerin gizli kalmış taraflarını açıklamak suretiyle tarihimize hizmet etmiş olacaktır. Ve gene bu mek­ tuplar ve şifreler sayesinde Abdülhamidin Yıldız sarayında ve hâkim olduğu toprak­ larda kurduğu hafiye teşkilâtının içyüzü hakkında yeni bilgiler edinmiş olacağız.

Jön Türkler'in Avrupadaki faaliyet­ leri, elimizdeki vesikalara dayanarak sa­ lâhiyetle söyliyebiliriz ki, henüz aydınlan- mamıştır, çünkü, bu devre ait vesikalar bir araya getirilememiştir. Meşrutiyetten sonra Abdülhamidin zulmünden Avrupaya kaçanların hemen hepsi hürriyet kahra­ manı olarak kabul edilmişti. Fakat bugün meydana çıkan vesikalar, bunlardan mü­ him bir kısmının kendilerini Abdülhamidin çii altınlarına sattıklarını meydana çıkar­ maktadır.

Ahmet Muhtar paşanın mektup ve şifreleri bu bakımdan yakın tarihin ka­ ranlıklarına çevrilmiş bir ışık hüzmesi o- lacaktır.

Niyazi Ahmet BANOĞLU

Referanslar

Benzer Belgeler

In a comparison of the mean ratio of IL-2/IL-4 with the use of the Mann-Whitney U test, data for the PDCM group were generally higher than those of the e-PTFE group, with

By using the numerical values of kinetic parameters in the model equation, the dose dependent inactivation kinetics of Bacillus anthracis 34F2 sterne was simulated and compared

Aradan yıllar geçti, Nadir Nadi’yi milletvekili, gazeteci, bir kültür adamı olarak Ankara'ya gelişlerinde, İstanbul'da çok gördüm, konuştum.. Bundan on üç yıl

Sultan İbrahim, şehirde zaman za­ man araba ile dolaşır, bilhassa val- desi Kösem Sultan ve saray kadmları.. göçlerde arabalara

D.Kabul etmek (acceptance): Bu yöntem hiç bir önlem almamak olarak özetlenebilir. İş- letmeler risklerin olası sonuçlarını tahmin ederek risk tahammül seviyeleri

Birkaç yıl önce, Aydın vilâ yetinde asayişi temin edemi­ yor, eşkiyaları dağıtamıyor di­ yerek Kâmil paşayı azlettir­ miş olan o devrin sadrazamı,

Bilim insanları bu biyosensörün patojen mikroor- ganizmaları anında tespit edip etmediğini sınamak için yaygın bir bakteri türü olan Staphylococcus aureus’u kul- lanmış..

Ona göre, eğer insanlar vücutla- rında hastalık yapmadan konaklayan parazitler ol- madan büyüdükleri için oto- immün hastalıklara yakalanı- yorlarsa parazitleri bu