• Sonuç bulunamadı

İşgal kuvvetlerinin ültimatomuna Ali Rıza Paşa boyun eğince:Mustafa Kemal dün hükümeti suçladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İşgal kuvvetlerinin ültimatomuna Ali Rıza Paşa boyun eğince:Mustafa Kemal dün hükümeti suçladı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^ Uenf İstanbul

YAY I NI

îşgâl kuvvetlerinin ültimatomuna

Ali Riza Paşa boyun eğ in ce

;

23 OCAK 1920 COMA Ko: 217

GAZETESİ

HAZIRLAYAN

ÖMER SAMİ COŞAR

Mustafa Kemal dün

hükümeti suçladı

İstifa eden Harbiye Bakanına da, vatan vazifesini

yapmaktan mesul olduğunu bildirdi

Maras'ta sokak

çarpışmaları dün

de devam etti

ŞEHİTLERİN CESETLERİ BİLE

ş i d d e t l i

A T E Ş

Y Ü Z Ü N D E N

T O P L A N A M A D I, ŞE­

HİRDE

Y İY E C E K SIKINTISI

B A ŞL A D I.

MARAŞ Maraş içinde savaş bü­ tün şiddetiyle devam et­ mektedir. Altı kudretli dağ topunu gayet hâkim mev­ kiler olan Amerikan K o­ leji ile Kışla’ya yerleştirmiş olan Fransızlar dün bütün gün Türk mahallelerini a- teş altında bulundurmuş­ lardır.

Arslan Bey ile Doktor Mustafa, halkı teşkilâtlan- dırmak ve ağır zayiat ve­ rilmesini de önlemek için çırpınmaktadırlar.

Önceki gün ük çarpışma­ larda vurularak sokaklarda kalmış olan Türklerin ce­ setlerin; kaldırmak müm­ kün olamamıştır. Çoğu kar lar altında kaybolmuştur. Sokakların mühim bir kıs mı her iki tarafın yaygın ateşi altında olduğundan hareket etmek de son de­ rece zordur.

Osmank Milletvekillerin­ den Hırlakyan Agop’un Er menilerin çok olduğu Ku- vucak mahallesindeki bü­ yük taş ev; de bir kale ha­ line getirilmiş ve buraya da makinel; tüfek yerleş­ tirilmiştir. Hırlakyan Agop’ un. Maras'ta daha çarpışma larm başladığı ilk saatler­ de etrafındakilere:

« — 24 saatte Türklerı buradan atacağız!» dediği duvu'muştur.

Diğer taraftan Türk ta­ raflarına ağır zayiat ver- direbileeek bir başka nok­ ta da Abarabası kilisesidir Hırlakyan Affop’ıın iki oğ­ lu buradan ateşi idare et­ mektedirler. Klişede 300 kadar Ermeni ve Fransız bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilhassa kibseuin can ku- k s’ne verlestîril»n makine­ li tüfek irernc bîr s a b a v!

ateş altında tutabilmektedir. Dünkü çarpışmalar esna sında bu noktalara yaklaş­ mak imkânı elde edileme­ miştir.

2500 den fazla Fransız askeri ve bine yakın Er­ meni süâhlı gönüllüsü üe ümitsiz görünen bir sava­ şa tutuşmuş olan Maraş lılara dün jandarma depo­ sundan bütün silâhlar ve cephane alınarak dağıtıl­ mıştır. Fakat, yıkılan ve yanan evlerdeki halk, şid­ detli kar yağışı altında zor durumda kalmış, güçlükle diğer evlere dağılmıştır. Ayrıca şehirde gıda mad­ deler,- zorluğu çekilmesin­ den korkulmaktadır. Fran sız kuvvetleri hemen şeh­ rin bütün giriş çıkış nok­ talarını tutmuş vaziyette­ dirler.

A D A V A ’Y A

ULAŞAN TEK HABER! ADANA .— Fransız kumandanlık ka­ rargâhına, Maraş içinde çarpışmaların başladığına dair ük haber Ayıntab’tan gelmiştir.

Öğrendiğimize göre, Ma raş’ta General Keret ön­ ce telgrafla temas kura­ mamıştır. Bütün hatların Türk müîîyetçileri tarafın dan kesilmiş olduğu anla­ şılmış ve bu hal derin en­ dişe yaratmıştır.

Fransız askeri çevreleri Maraş’taki Fransız kuvvet­ leri yanında hiçbir telsiz makines; bulunmadığını ve hattâ muhabere güvercinle­ rine dahi şahin olmadıkla­ rını gizlememektedirler.

General Düfiyö, Aym- tab’tan aldığı alarm mesa-

U üzerine Maras’a gönde- ri’ mek üzere bir takvive

ANKARA İtilâ! devletlerinin, Harbi­ ye Bakanı ile Genelkurmay Başkam’nın 48 saat zarfında çekilmelerini isteyen bir nota verdikleri ve Ali Riza Paşa Hükümetinin de bu notaya bo yun eğdiği dün sabalı burada duyulmuş ve Heyeti Temsili ye’de heyecan ve sinirlilik ya ratmıştır. Mustafa Kemal Pa şa, bağımsızlığımızı sarsan böyle bir notaya boyun eğdik lerinden dolayı Başbakan ile Harbiye Bakanı’m ağır şekil­ de suçlamış ve hükümete, 1- cabında İstanbul İle bağlar kesilerek Anadolu’nun millî mücadeleye devam edeceğini bildirmiştir. İşgal kuvvetleri­ nin ültimatomuna boyun eğ­ miş olan Başbakan ise, Mus tafa Kemal Paşa’ya ültimatom vâri telgraf çekerek, Millet Meclisi’nin toplandığını hatır latarak bu İşlere karışmama­ sını ihtar etmiştir.

Mustafa Kemal Paşa önce Harbiye Bakanı’na aşağıdaki telgrafı çekmiştir:

«Vazifeden çekilmek su­ retiyle İngilizîerin talebine uymanız öyle ağır bir durum yaratır ki, sizin çekilmemek le ortaya çıkacağını düşündü günüz durumdan daha ağır olur. Bundan başka. Heyeti Temsiiiye’nin bir delegesi o- lan sizin, Heyeti Temsıiiye’ nin haberi olmaksızın ve hat­ tâ onun görüşüne rağmen ce kümeniz kabul edilemez, tn gilizlerin sizi zor kullanarak vazifeden ayırmaları ihtimali bile bizim hesabımızdadır ve buna karşı tedbirler alınmış tır. Binaenaleyh evvelâ nota­ yı aynen bildiriniz sonra olup bitenlerden bilgi vererek ka rarınuzı beklemenizi ve sarsıl maksızuı mevkiinizi muhafa za etmenizi kesin olarak is­ tiyoruz.»

CEMAL PAŞA’NIN SORUMLULUĞU

Harbiye Bakanı’nm istifa­ birliğinin teşküini emret­ miştir. Urfa ve daha do­ ğudaki Fransız garnizon­ larını takviye maksadiyle harekete hazır bekleyen birlik durdurulmuştur. A y­ rıca Pozantı ve daha ba­ zı merkezlere haber salı­ narak birlik gönderilmesi istenilmiştir. Fakat bütün bu takviye kuvvetinin bir ik; haftadan önce İslâhiye’­ de toplanması mümkün gö­ rülememektedir. Bölgede şiddetli kıs münakaleyi son derece zorlaştırmaktadır.

sının katileştiğinin anlaşılma sı üzerine de Mustafa Kemal Paşa, Cemal Paşa’yı ağır şe kilde suçlayan aşağıdaki ikin ci telgrafı göndermiştir:

«İngilizîerin emri üzerinde Harbiye Bakanlığını bıraktığı nız anlaşılıyor. Devlet ve mil Ietimizin istiklâline dokunan bu çekilmeyi, ne olursa ol­ sun, kabul etmemek sizin ve bizim vazifemiz gereğidir. Biz vazifemizi sonuna kadar yapmak için her türlü tedbiri alıyoruz. Siz de, makamınıza oturup bakanlığınızı ifa et­ mek suretiyle vazifenizin ifa sına davet ederiz. Eğer şahsî veya içtihadi herhangi bir se heple durmak istemiyorsanız İngilizîerin notası üzerine de­ ğil müstakil bir milletin ba kanına yaraşır biçiminde ay­ rılırsanız Bakanlıktan bu su retle çekilmeniz, İngilizîerin müdahalesini ve istiklâlimi zin zedelenmesini kolaylaştı­ racaktır.- Eğer vazife başına gelmemekte ısrar ederseniz, İngilizîerin millî istiklâlimizi bozduğunu ilân ederken, Har biye Bakanı’nm da vatan va zifesin) yapmamaktan mesûl olduğunu ağır bir surette ilâ ve eylemek mecburiyetinde­ yiz. Notada yazılanları bir gün sonra bildirmeniz ve elân heyetimizle temasa gelemiye cek surette uzaklaşmanız va ziyeti ağırlaştırmaktadır.

BAŞBAKAN’A İHTAR Ayni zamanda Mustafa Ke­ mal Paşa dün Başbakan Ali Riza Paşa’ya da sert bir tel­ graf göndermiş, bu talebin devletin siyasî istiklâline kat’i bir tecâvüz olduğunu be lirterek şunları kaydetmiştir: «Siyasî istiklâlimize yönel tilen bu açık saldırıya devlet kabul edersek ve milletçe de göz yumarsak siyasî varlığı­ mız aleyhinde ve kötü kararla ra ve icraata kendi tarafımız dan vol vermiş olacağımıza şüphemiz yoktur. Binaenaleyh İngilizîerin İstanbul’da muhte mel tecavüzleri ne şekil ve ne dereceye varacak olursa olsun, dahil ve hariç nazarın da, Müdafaa! Hukuk Cemiye ti’ne dayandığı bilinen hükü­ metin, bu teklifi şiddetle red ve bakanla Genelkurmay Başkanı’nı behemehal muha­ faza etmesi kat'i isteğimizdir. Bunun dışında aysalca bir davranış, yalnız milletin istik lâline ve varlığına aykırı ol­ maz, hükümeti de, millete karşı vermiş olduğu sözden dönmüş ve istiklâl uğrundaki milli mücadelemizi geciktir­ miş ve güçleştirmiş duruma sokar.»

bul etse daiıi, biz, hükümetin heyetimize karşı taahhüdleri- ni ifa etmemekle, milletten aldığı kuvvetini tamanıiyle yi tirmiş olduğunu ve istiklâli zedeleyici tavır ve hareketin den dolayı hükümeti mesul addettiğimizi ilân etmek mec buriyetinde kalırız. Hüküme­ tin mukavemeti halinde, İn- giiizler Harbiye Bakanı’m cebren kaldırmak ve bütün hükümeti düşürmek yoluna gitseler bile, vaziyet gerek hariç ve gerek dahile karşı, onların emri ile Bakan feda etmek şıkkından daha müsait tir. İstanbul ile muhabere, İn gilizler tarafından men olu­ nursa, millî istiklâl uğrunda mücahedeî milliye ve diniye ilân etmek yolunda ilerleye­ ceğiz.»

«Millet Meclisi’nin en çok bir iki güne kadar çoğunluğa sağlayarak toplanması kesin olarak beklendiğinden, hü­ kümet her nevi husnsatı Mec iisin gözleri önüne serecek­ tir. Sizin bn konuda hiç bir teşebbüste bulunmamanız lâ­ zımdır. Çünkü söz, Millet Mee Iisi'nindir. Hükümet üyeleri durumun vehametini iyice an ladıklarmdan, işlerinin ve davranışlarının doğruluğuna inandıklarından en elverişli kötü durumu seçmişlerdir. Müdahalelere nihayet verile, eeği cumartesi sabahına ka­ dar bildirilmezse, hükümetin çekileceği ve bundan doğacak hadiselerin mesuliyetini ka­ bul etmiveeeği bildirilir.»

OLUP BİTTİLER

Buna Mustafa Kemal Paşa derhal cevap vermiş, Heyeti Temsiliye'nin karara varması için İtilâf Devletleri’nin ver dikleri notanın tam metninin ulaştırılmasını istemiş ve de­ miştir ki,

■ Bakanın değiştirilmesi için emir veren kuvvetin, Millet Meclisi’nin toplanmasına ve hükümetin açıklamasından sonra Meclis’in bir karar al­ masına izin verip vermiyece- ği de meçhuldür. Millet Mee lisi çalışmaya başlamadan ön ce ortaya çıkacak olup bitli­ lere hazırlanmak gerektiği i- çin, hükümetin kararmı an­ lamak istiyoruz. Millet Mecli si çalışmaya başlamadan ön­ ce, olup bittiler birbirini ko valar ve harici meselelerin mahiyetine uygun tedbirler almakta gecikiiirse, bundan doğacak mesuliyetin de Heye timize düşmeyeceğini kabul buyurursunuz. Millet Meclisi gerçekten toplanır ve çalış­ maya başlarsa, hükümete hiç bir şey için başvurmayacağı

(2)

fSÜKLÂL HARBİ GAZETESİ, CUMA 23 OCAK 1P20

Harbiye Bakanının istifası:

iikümet hakikati

ktan gizliyor

i-'m ıııiM iııiiiıu m m H iiH im m ffm m m m ifffm tır'

Kabinede-neler

görüşüldü?

Şeyhülislâm, Cemal Paşa’nın arkadaşları ile ihti­

lâfa düştüğünü er : (lafia Sakanı ise “Hulusi şe­

beklerden” istifa ettiğini bildirdi.

• A !i Rıza Paşa, hükü­

metin istifaya karar ver­

diğini fakat Cemal paşa,

nın “ Ben istifa edece­

ğim” demesi üzerine vaz

geçtiğini bildiriyor.

Buraya gelen telgraflarda, Harbiye Bakanının istifası hu­ susunda kendisi tarafından ve­ rilen bilgi ile Ali Rıza Paşa ta­ rafından anlatılanlar bazı nok ta'arda birbirini tutmamakta­ dır.

Cemâl Paşa, İtilâf devletleri nin notasına karşı, bunda belir filen iddiaların yanlış olduğu­ nu izahına çalışıldığını fakat yüksek komiserlerin bunu ka­ bul etmediklerini bildirmekte ve şöyle demektedir:

«Anın üzerine üç şık mev­ zubahis oldu.

-1 — Notaya bu birinci kar­ şılıktan sonra cevap verme­ mek ve içindekilere kulak as­ mamak.

2 — Hükümetin toptan istifa etmesi.

3 — Benim istifam!

Cevap verilmemesi hâlinde burada bir iskanda! zuhurun­ dan korkuldu, ikinci yol tutu­ lursa, onların istediklerinin o - lacağı ve Ferit Paşa nın iş ba­ şına geleceği düşünüldü. Bi­ naenaleyh benim istifam ile Harbiye Bakanlığının vekâlet­ le idaresi tercih edildi.»

Ali Hiza Paşa ise bu olaylar hakkında Mustafa Kemal’e telgrafında şu açılamaları yap­ maktadır:

«İngiltere, İtalya ve Fransa temsilcileri, hükümete müşte­ rek bir ültimatom vererek ve gerekçe bildirerek 48 saat i- çinde bu isteğin yerine getiril­ mesini istemişlerdir. Bu ağır teklif karşısında hükümetçe durum enine boyuna görüşül­ dükten sonra toptan çekilmeye karar verildi. Millet Meclisi toplanmış bulunsaydı hükümet çe başka türlü davramlabilir- ( di. Tekliflerini geri aldırmak üzere, üç devletin temsilcileri nezdinde, ileri sürdükleri ge­ rekçe çürütülerek, gerekli te- şebbüsde bulunuldu. Temsilci­ ler tekliflerinde İsrar ettiler. Hükümetin çekilmesi kesinleş miş iken Cemâl Paşa, Millet Meclisinin henüz müzakerele­ re başlayamadığı bir zamanda kabinenin çekilmesinin vatanın yüksek menfaatlerine aykırı o - lacağını bizzat söyleyerek ve böyle bir buhranlı _ zamanda kabinenin istifasının. İstanbul’ u Anadolu’dan ayırmaya kadar varıp gayet vahim neticeler do ğurr,cağını ileri sürerek, kendi is'ifası ile meselenin halledil­ mesini tercih ekmiştir. Mesele­ nin safah"'*! bundan ibarettir »

, stanbul halkı, Harbiye Ba-| kanı ile Genelkurmay Baş

kanının hangi sebeplerle is tifa ettiklerini öğrenememiştir. Bu meselenin konuşulduğu son kabine toplantısında daha bazı bakanların da bulunmamaları hükümetin istifa ettiğine dair haberlerin yayılmasına sebep o'muş fakat bu haberler res­ men tekzip edilmiştir.

Al; Rıza Paşa, iki istifayı te- yid etmekle yetinmiş ve İçiş­ leri ve Adliye Bakanlarının bir tesadüf eseri olarak aynı gün­ de hasta düştüklerini, bu se­ beple kabüıe toplantısına gele­ mediklerin; söylemiştir.

Diğer taraftan Şeyhülislâm Efendi de, istifaların sebebini soran (Jurnal Doryan) gazete­ sinin bir muhabirine şunları söylemiştir:

« — Hükümetin istifa edeceği katiyen ya andır. Arkadaşları ile vukua gelen ihtilâftan do­ layı istifa eden Harbiye Bakanı Cemâl Paşa’dan başka kimse istifa etmemiştir. Bir kaç ar­ kadaşımızın kabini toplantısın da bulunmamaları bir eser; te­ sadüftür.»

Nafia Bakanı Hadi Paşa da bir gazeteciye şunları söylemiş tir:

« — Cemâl Paşa’nın istifası hususi sebeplerden ileri gelmiş olsa gerekir. Cemâl Paşa’nın çekilmesi biz; müteessir etmiş tir. İstifa sebepleri hakkında fazla malûmatım yoktur.»

Bundan sonra gazeteci ile Hadi Paşa arasında şu konuşma cereyan etmiştir:

— Gazete!erden biri dün ak- tedilen kabine toplantısında bu istifanın pek hararetli müza­ kerelere mevzuu teşkil etti­ ğini yazmıştır!

— Hayır. Kabine toplantısın da bu hususta böyle müzakere ler cereyan etmemiştir.

(AKŞAM ) gazetesi ise «res­ mî mehafile» atfen verdiği bir haberinde Cemâl Paşa’nm is­ tifasını sırf bir bütçe meselesi

olduğunu halka duyurmakta­ dır.

Genelkurmay Başkanlığına şimdilik ikinci Başkan Kâzım Paşa bakmaktadır.

ALEMDAR, Yurt

dışından

sermaye buldu!

Tasviriefkâr gazetesi şu haberi vermektedir:

ALEMDAR gazetesi (Antant) gazetesi üe birleşmiş ve idarehane­ sini karşı tarafa naklet­ meye başlamıştır.

Malûmdur ki, İstanbul gazeteleri köprünün İs­ tanbul cihetinde, Rum­ ca, Ermenice ve Fran­ sızca gazeteler de köp­ rünün Beyoğlu cihetin­ de, hazırlanmaktadır. ilk defa bir Türkçe basılan gazete (ALEMDAR) Bey oğlu cihetine nakl; me­ kân eylemektedir.

Diğer taraftan ALEM DAR gazetesinin, mem­ leket dışından sermaye tedarik ederek koman­ dit şirketi haline geti­ rilmesi ve Hürriyet İti lâf Partisi’nin fikirlerini neşredecek surette ter tibat alınması hususunda karar alındığı öğrenilmiş, tir. Bundan böyle ALEM DAR’ın yazıları hep bir fikri mahsus ile bir gaye için yazılacak ve muha­ lefet orada toplanacak­ tır.

Meclis

neler

• • • •

goruşuyor c

Milli Meclis dün ikinci toplantısını yapmış ve şu iki konu üzerinde uzun tartışmalarda bulunmuştur:

— Meclis’in 12 ocakta yapılan ilk toplantısından za­ bıtlarda «fevkalâde içtimaa diye mi yoksa «alelade içti­ ma» diye mi bahsedilecektir?

— Meclis’te hâlen nisap temin edilmiş midir, edil­ memiş midir?

Dünkü toplantıda ilk defa Heyeti Temsiliye üyele­ rinden Sivas Milletvekili Rauf Bey’in, Trabzon Millet­ vekili Hüsrev Bey’in de hazır bulundukları örü lm ü ş ve uzun tartışmalardan sonra «fevkalâde içtima mı?» yoksa «alelâde içtima mı?» konusunda bir karar almamadan

İkinci konuya geçilmiştir.

Nisap meselesinde, Milli Meelis'teki Damat Ferit ta­ raftarı Hürriyet İtilâfçılann müştereken bir oyuna gi­ riştikleri müşahade edilmiştir. Bunlar, Meclis’te hâlen 80 küsur milletvekili olduğunu, halbuki Meclis’in tüm mev­ cudunun İçişleri Bakanlığı’na göre 256 olması gerektiği­ ni, bu vaziyet nisap bulunmadığını söyleyerek müzakere­ lerin bu mevcud bulununcaya kadar ertelenmesini iste­ mişlerdir. Bu vaziyette, işgal altında ve ayrılmış toprak­ lardan milletvekili gelemiyeceğine göre Meclis hiç bir zaman çalışamıyacaktır.

FERİT PAŞA OYUNU

Celâl Nuri Bey, bu görüşe şiddetle karşı gelmiş ve demiştir ki:

«— İstilâya uğrayan memleketlerde seçim yapılamı­ yor. Binaenaleyh 250 mensubu toplıyamayız hiç bir vakit ve binaenaleyh hiç bir vakit Meclis de açılamıyacak. O zaman bu bina üzerine kiralık levhası asmak icap eder.»

Karahisar Milletvekili Ömer Fevzi ise Meclis’in açı. lamıyaeağında ısrar etmiş durmuştur.

Uzun müzakerelerden sonra nisab bulunduğu ve mü­ zakerelerin başlayabileceği kararlaştırılmıştır.

Bu arada Celâleddin Arif Bey, beş kişilik bir Meclis Heyeti hâlinde Padişah’a geçmiş olsuna gittiklerini, has­ ta bulunduğundan kendilerini kabul edemediğini, fakat Padişah’m Meclis’e selâmlarını getirdiğini söylemiştir. Meclis’te, selâmı şahane milletvekilleri tarafından ayak­ ta dinlenmiş ve alkışlanmıştır.

Bundan sonra milletvekilleri yemin etmeye başlamış­ lardır.

I

...

A ya n üyesi Rum

ve Ermeniler

istifa edecek

Patrikhaneler, istifa halinde bunlara ayan üyesi ma

aşlarının verilmeye devam edileceğini bildirdi

Patrikhanelerin talebi üzeri­ ne Ayan Meclisindeki Rum ve Ermeni üyelerin istifalarını

IstanhuVda tevkifler

olursa

nadolu da ki fariliz

M U S T A F A K E M A L P A Ş A D Ü N B Ü T Ü N K O L O R D U L A R A

EMİR VERDİ, R A V L İN S O N ’ ÜN K A Ç IR IL M A M A SIN I !3T E D I

ANKARA .— Mustafa Kemal Paşa, îs- tenbul’da İngiliz kuvvetle­ rinin saldırılarını, genişletip bazı milletvekillerini tev - kif etmeler; ihtimâline kar­ şı tedbir almak zorunlusu­ nu hissetmiş ve kolordu ?.*t kumandanlarına dün yolla­ dığı emirlerde, bölgelerin­

de bulunan İngiliz subayla­ rım göz hapsinde bulun­ durmalarını ve İstanbul’da tevkiflerin yapılması halin de de bunları yakalamala­ rını bildirmiştir.

Erzurum’da Karabckir Paşa’ya çekilen telgrafta ise aynen şöyle denilmektedir: «İngilizler, İstanbukda te

cavüzü arttırarak Bakan­ lardan veya milletvekillerin den bazılarını ve bilhassa Rauf Bey’i tevkif ederlerse bilmukabele Anadolu’da bu lunan İngiliz subayları tev kif edilecektir. Binaenaleyh Erzurum’da bulunan Rav- linson’u kaçırmamak için şimdiden tedbirler aılnma- sını rica ederim.»

verecekleri öğrenilmiştir. Ha­ tırlarda olduğu gibi Patrikle­ rin emri ile Rum ve Ermeni azınlık milletvekili seçimlerini boykot etmişlerdir, ve yeni Mecliste ne bir Rum ne de bir Ermeni milletvekili bulunmak tadır. Yalnız bir Yahudi mil­ letvekili vardır.

Âyân Meclisinden istifa et­ mesi beklenen Rum’Iar Aristi- di Paşa, Mavroyeni Efendi, Le gofet Efendi. Vagljyer; Efendi dir. Ermeni ayan üyeleri ise Aram Efendi. Azarvan Efendi ve Dilberzade Efendidir.

Patrikhaneler, istifaları ha­ linde bu zevata ayandan aldık ları maaşların verileceğini de bildirmiştir.

Fransa’dan 31

harp

esiri geldi

Fransa'da bulunan harp e- sirlerinden biri subay olmak üzere 3 T1 kişi dün

Marsilya'-f l p n e p ı H n p i m i r ’ Çî' CÎir,

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle, yetkili mahkeme bakımından, kanunla ihtilaf halinde bulunan çocuklar hakkında yetkili mahkeme; ceza veya tedbir ayrımı yapılmaksızın, suçun

Lai、波士頓科技創 投 MassVentures 副總裁 Jennifer Jordan、以 色列知名新創業師 Rani Shifron、英科智能 台灣區執行長 Artur Kadurin

醫療衛教 認識先天性巨結腸症 返回醫療衛教 發表醫師 方旭彬醫師 發佈日期

Şekil 4.11β3 integrin alt biriminin ovariektomi yapılan sıçanların endometriyum dokusunda ki yerleşimi ve dağılımında yüzey epiteli; (YE), salgı epiteli;

Ancak sualtı arkeoloji- si, arkeolojik bilginin yanı sıra denizcilik, sualtı tek- nikleri, derin dalış teknolojisi, sualtı mühendisliği, elektronik, yazılım gibi çok

İzole edilen virüslerin çoğunun 2016’dan beri domuzlarda baskın olarak görülen yeni bir tür (G4) olduğu tespit edildi.. Araştırmanın sonraki aşamasında, grip

Öyleyken, Tazminat şairleri milletin uykusunu ölüm diye yazdılar, ve, milleti uyandır­ mak için, ona, «öldün» diye haykırdılar.. Vâkıa uyuyan milletleri ses