Eczacıbaşı Topkapı Sarayı için
yapılan engellemeleri “ Iyiniyetli „ saymıyor
«Saraydan Kız
Kaçırma» operasından
bir sahne.
Festival
8,5 milyon
liraya
mal oldu
İstanbul Festivalinden 5 milyon 800 bin lira
da gelir elde edildi
0
NEJAD Eczacıbaşı,
Topkapı Sarayı ko nusunda çıkarıl mak istenen engellemeleri anlatırken: «Bazı belirli kişi ler Topkapı Sarayı’nda festi
val programı içine alınmasını istemedi. Bu iyiniyeti olsa idi diyeceğimiz bir şey ol mazdı» dedi ve şunlam söy ledi:
«Hakikaten ben de son olay ların ithamı veya bu endişe
ACELE SATILIK
ç ik o la ta fa b rik a s ı
Uygun fiat ve ödeme kolaylığı
TELEFON: 17 12 56 - ANKARA
MİLLİ
TÜRK
TALEBE
BİRLİĞİ
¡¿ÜNİVERSİTEYE
■ ■ H AZIR LAM A
17-22-27 Ağustos-1 7 Eylül
CAÖALOĞLU
26 69 24 - 27 87 13
TÜRK
YOLLARI
HAVA
A . O .'D A N
Ortaklığımız ihtiyacı olarak 5.000
adet katlanır torba tipi plâstik çanta
yaptırılacaktır.
Muhammen hedef 175.000. TL
dır.Geçici teminat 5.250 TL. dır.
Kapalı
zarfla
teklif
mektupları
6.9.1973 perşembe günü saat 15.00
e kadar
Ortaklığımız
Gümüşsüyü
Cad. Dersan Han No: 90'daki M al
zeme Müdürlüğüne verilecektir.
Şartnameler aynı adresten
temin
olunur.
Ortaklığımız 2490
sayılı
kanuna
tabi değildir.
(B a s ın : 21245) 12498 i «► i \ t it
* içerisinde bu eserlerimizin himayesini çok isterim. Ve hepimiz zaman - zaman da endişe duyarız. Aman bun'ar a birşey olmasın, gibi endişele rimiz olur.Ne var İd, biz hemen bu eleştirileri «olumludur'' te mennisi içinde cevaplandır mak istedik. Hattâ bunu ki şisel olarak aldık. Topkapı Sarayı’nm ancak avlusunun kullanılacağını, burada her hangi bir tehlikenin sözkonu- su olmadığını, en yetkili kişi olması gereken Topkapı Sa rayı Müdürü’niin dahi bura da bir tehlike müta'âa etme diği. kaldı ki, eğer Topkapı Sarayı bir tehlike ile karşı - karşıya ise hazan 10-15 bin kişinin hiç kontrolsüz en mahrem yerine kadar girdiği bir müzede bir tahiike düşü nülemez iken, Topkapı Sa- rayı’nın hiç alâkası olmayan sadece avluda yapılan ve be- • lirli bir sanat içerisinde, be lirli bir düzen içerisinde ve yine en hassas bir şekilde emniyete alınmış, birkaç saat içerisinde bir opera veya kon serin verilmesinde hiç sakın ca mütalâa etmemiştik. Bun ları izah etmeye çalıştık ve gördük kİ, maksat pek öyle Topkapı Sarayı’nın himayesi falan değil.
Bunlar oluyor hazan. Bazı kimselere karşı tepki oluyor. Bazı hareketlerin olumsuz maksatla şu veya bu sebeple olması istenmeyebiliyor. Zan nederim Topkapı Sarayı ola yının ya'nız belirli bir nokta da kalması da buna işarettir. Yoksa çok saydığımız basın vasıtaları, basın organlarının bu İşi ne kadar olumlu İsti kâmette tuttuklarını müşahe de etmişizdir.»
G E L İR v e G İD E R
Vakıf Başkanı Dr. Eczacı- başı, «1. İstanbul Festivali»- nin kâr ve zararı konusunda ki» bir soruyu: «Bu Festival de tabiî kâr mevzuubahis de ğildi» diye cevaplandırmış ve şunları söylemiştir:
«Festivallerde, biraz önce belirttiğim gibi memlekete getireceği yan faydalar düşü nülerek bütçeler yapılır. Hat tâ bunun bir örneğini de Salz- burg’dan vermek mümkün. Sa'zburg Festivalleri’nin Avus turya’ya getirdiği büyük im kânları düşünerek bir kanun
dahi yapmışlar, buna Salzburg Kanunu demişler.
Biz yaptığımız bütçenin gi derler itibariyle altında kal dık. Bütçe 8,5 milyon lira gi derle kapandı. Bunun 2.8 mil yon lirasını bilet satışı ile te min ettik. Yan gelirlerimiz üç küsur milyon lirayı buldu. Kalanı da Turizm Bakanlığı bütçesinden. Otomobil Turing Kurumu bütçesinden ve Dev let Bakanlığı ve Dışişleri Ba kanlığı bütçesinden karşılandı. 8.5 milyon Ura giderin çok altında kalmak da mümkün dü. Bu giderlerin büyük bir yekûnu devlet kuruluşlarına gitti. Şöyle bir örnek alalım: Tabii mümkün değildi bu ama, devlet kuruluşları buna
İştirak etmemiş olsalardı veya devlet kuruluşları hiç bizim bütçemize girmemiş olsaydı, bizim giderlerimizin yalnız 1.7 milyon lirası bu gösterilere gitmiş olacaktı. Umumi mas raflar, yerlerin onarılması, propagandayı da aşağı-yukan bir milyon lira olarak düşü nürseniz demek ki, biz belki de bu gösterileri küçük bir kârla dahi kapatmak imkânı bulmuş olacaktık. Devlet ku ruluşlarının 5.5 milyon liraya mal olduğunu hesaplarsak bu giderin büyük bir kısmının nereye gittiği meydana çıkmış olur. Esasen bizim burada herhangi bir kontrolümüz
mevzuubahis değildi.
Devlet kuruluşları haklı o
REKOR SEVİYEDE
gem m m »
»RS» İH R U M
B in le rc e a ile y i e » « h l b i y - P » “Zihni Küçük Müessesesı
T e İ n l " " . — i ayaraL KüçUkç.kme- ce A L T İN Ş E H İR m e v k M ı m e t r e karePEŞINf p j LİRADAN
anayoi. .-8-10 » « « « ünkkn-çocuk bahçesi ve çarşı * edilen b ir kola n düşünülerek planlanmış
" ^ A y n ı 'm e v k l d e y en , y a , U n £ ten ile n b O , « k l « t .
yü*k.ek*7«btlt .uyu bulunan a r r a la r .m » da .a t . » » , r » . d " m i » . £ KÜÇÜK MÜESSESESİ
Bakırköy. Bajc.lv Cad. Y.ıdutepe Otobüs DuraJ. yan.
larak iştirak etmek istediler, devlet biz bunu karşılıyoruz dedi. Bir nevi bir cebinden al dı öbür cebine koydu, diyebi liriz. Bundan sonraki yıllarda programlar çok iyi hazırla nırsa, böyle lüzumsuz genel ağırlık taşıyan bir programla ortaya çıkılmazsa belki gene bir açık, ama bu açık büyük olmayabilir.
D IŞ T A N Y A P IL A N H İB E L E R
Vakıf Başkanı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, festivalin tahak kukunda Devlet Bakanlığı, Dışişleri ve Turizm - Tanr’ma Bakanlıklarının geniş yardı mı olduğunu belirterek: «Fes tivali plânlamamızdan ta mamlamamıza kadar, her saf hada Devlet Bakanlığının, Dışişleri ve Turizm ve tanıt ma Bakanlığının katkıları bü yük oldu. Üst seviyedeki yö neticileri ile tahakkuk ettiri len işbirliği, başarının başlı ca nedenlerinden biri. Bu ne denle devlet ve hükümet ku ruluşlarına teşekkür etmeli yiz.» dedi ve şöyle devam et ti:
«Bu yılın gelir bakamından faydalı bir tarafı hiç şüphe- siz 50. yıla rastlamış olması dır. Çünkü birçok dıştan ge len toplulukların hibe edil mesinden de masraf etme du rumunda olmadık. Yoksa bir program içerisinde dört bü yük milletlerarası bale, beş senfonik orkestra gibi hiçbir festivalde rastlanmayan yo ğun bir programı bir daha görmek mümkün değildir. Bu da milletlerin 50. yıl müna sebetiyle Türkiye’ye yaptık ları hibelerden meydana çık mış oldu.
özetle şunu söyltyelim: Bir festival kâr düşüne- m ez. Bunun kân başka yön dedir. Memlekete getirdiği kültür hizmeti ve memlekete getirdiği yan faydalarla hesap edilir. Ama bunu mümkün olduğa kadar bir ölçü içeri sinde tutmak da mümkün dür. Bu sene bu ölçünün aşıldığım da biraz önce söy lediğim nedenlerle ifade et miş oldum.»