• Sonuç bulunamadı

GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ SANAYİ GEREK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN GÜÇLÜ SANAYİ GEREK"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B

ilim, teknoloji ve sanayi politikaları ülkelerin refah seviyesini doğrudan etkileyen unsurlardır. Gelişmekte olan ülkelerin sanayileşme süreçlerinde, büyüme hızını ve uluslararası rekabet gücünü artırmada bilim ve teknoloji politikalarının önemli bir yeri olduğu yaşanan ülke deneyimleri ile daha iyi anlaşılmıştır. Günümüzde gelişmiş ülkeler gibi gelişmekte olan ülkeler açısından da bilim ve teknoloji politikalarının gündemi olarak inovasyon (yenilik) sistemi ve yeteneğini geliştirmenin ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Gelişmekte olan ülkeler geleceğin gelişmiş ve küresel güç haline dönüşmüş bir ülkesi olabilmek için uygulayacağı aşamalar içinde üretime ve sanayiye büyük önem vermesi bilim ışığında teknolojinin sağladığı kolaylık çerçevesinde üretmeli ve dünyaya geleceğin küresel gücü, gelişimini tamamlamış ülke olma hedefini duyurmalıdır. Teknoloji, bilim ve sanayi karşılıklı etkileşim içinde bulunan olgulardır. Teknoloji, bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu bulgulardan yararlanarak ilerlerken, modern bilimin de teknolojinin sağladığı donanımı kullandığı görülür. Teknoloji ve teknolojik yenilik ekonomilerin rekabet gücünü belirleyen temel etkenler arasında yer almakta, sanayileşmiş ülkeler de teknoloji üretebilen ekonomiler olarak değerlendirilmektedir. Ülkelerin sanayileşme sürecinde, ekonomik ve sosyal hedeflere ulaşmada bilim ve teknoloji politikalarının önemli bir işlevselliğe sahip olduğunu hakikati değişmez gerçekliktir. Bilim, teknoloji ve sanayi politikaları ülkelerin refah seviyesini doğrudan etkileyen politikalardır. Bu sebepten bir ülkenin sanayisi üretim teknolojisi geliştiği her süreçte o ülkenin refah seviyesi de şüphesiz gelişecek ve büyüyecektir. Ticaret ve üretim kavramları, ülkeler için özellikle ekonomik büyüme, kalkınma, sermaye kazandırma, döviz rezervlerini artırma gibi faydalar sağlamaktadır. Ekonominin politikadan ayrı tutulamayacağı perspektifinden hareketle bu kavramlar, iç politikada doğrudan veya dolaylı olarak alınan kararları etkilemekte ve alınan politik kararlar çerçevesinde şekillenmektedir. İç politikanın yanı sıra, uluslararası ticaret ve üretim kavramları dış ticarette alınan kararları da etkilemekte,

karar alma sürecinde araç olarak kullanılmakta ve böylece ülkelerin politik ekonomilerinin şekillenmesinde aktif rol oynamaktadır. Bir sanayi üreticisinin, üreterek dünyaya satış yapması, yaşadığı ülke ekonomisine katkı da bulunması elzem önem taşır iken o ülkenin kalkınmasında konusunda çeşitli alanlarda faydalı olmaktadır. Yani üreterek dünyaya satan sanayi o ülkenin politik kararlar alınma sürecine de pozitif katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda üreterek ülkesinin ekonomik kalkınmasında ve küresel güç olma yolunda katkıda bulunan E.Ç.T.S makine üretim fabrikasının sahibi Mehmet Erkan ile yaptığımız söyleşiyi yayınlıyoruz.

(2)
(3)

Dergi Ayrıntı: Sayın Mehmet Erkan sizi tanıyabilir miyiz?

Mehmet Erkan: E.Ç.T.S makine üretim fabrikasının

idare-sinden sorumluyum. Babamızdan miras olarak kalan fab-rikamızı abim Faruk Erkan ile gelecek günler için daha da büyüterek ailemizin mirası olarak devam ettirmek istiyoruz. Bu fabrikanın bizlere, babamızdan kalması vesilesiyle abim Faruk Erkan ile ortak çalışıyor ve fabrikanın büyümesi ge-lecekte çocuklarımıza bizden miras olarak kalması için her türlü girişimcilikte bulunuyoruz. 1980 yılında kurulan fabri-kamız 2001 yılında makine sektörüne giriş yaptı. Babamızın fabrikayı 1980 yıllarında ki kurma amacı av tüfeği üretmek olmuş ancak ilerleyen yıllar içinde benimde firmada yetiş-memin ve abimin de girişimci çabaları sonucunda makine sektörüne giriş yaptık. Bugün Akdeniz bölgesinde ürettiği-miz alan ve sektör olarak tek fabrikayız. Türkiye geneli bi-zimle bu sektörde üretim yapan 2 ya da 3 tane daha fabrika var. Ancak biz Akdeniz bölgesinden tek firma olabilmekten çokta mutlu değiliz. Ülkemizin her köşesinde üretim çark-ları dönmesi bizim en çok istediğimiz hayallerimizden biri-dir. Bu sebepten dolayı istiyor ve temenni ediyoruz ki sahip olduğumuz bereketli topraklarımızın her köşesinde çeşitli alanlarda üretim çarkları dönen fabrikalar olsun, ürettikçe büyüyen firmalar olsun. Rekabet ortamın hâkim olduğu alanda gelişme ve büyüme hızı artar birbiri ile yarışan

fir-malar, alanında lider olabilmek için maraton koşusu misali ter döken fabrikalar var oldukça ülke ekonomisi şaha kalka-caktır. Abim ile beraber bugünlere getirdiğimiz fabrikamız-da fabrikamız-daima müşteri memnuniyeti ve kusursuz işçilik ile kali-teli hizmetten zinhar ödün vermeyen bir üretim anlayışı ile ülkemizin menfaatleri doğrultusunda maraton koşumuza mola vermeksizin devam eden bir firmayız.

Ayrıntı: E.Ç.T.S fabrikanın tarihçesinden bahseder misiniz?

Erkan: Fabrikamız babamız Mustafa Erkan tarafından

Bur-dur’un Çavdır ilçesi Bayır köyünde av Tüfeği imalatı ile 1968 yılına kadar uzanmaktadır. 1980 yılına kadar kendi imkânla-rı ile çalışarak E.Ç.T.S (erkan çifte tüfek sanayi) markasını av tüfeği sektöründe iyi yerlere taşımıştır. EÇTS av tüfeğinde bir marka olmuş ve her yıl belli oran da büyüme ile Türkiye de kendi sektörüne yön vermiştir. Piyasanın arz talep den-gesi doğrultusunda yeni girişimci adımlara ihtiyaç duydu-ğumuza karar vermemiz sonucu 2001 yılında makine sek-törüne de giriş yaptık. Makine seksek-törüne giriş yaptığımız tarihten itibaren alanında lider firma olabilmek uğraşı ala-nımızın içinde olsa da temel amacımız ortaklaşa el ele ko-yarak sanayi sektörümüzün gelişimini çok daha üst seviye-lere getirmek olması sebebiyle her fırsatı değerlendirerek üretim yapıyor ve ihracat sayımızı arttırmaya çalışıyoruz.

(4)

Makine sektörüne giriş yapmamızla beraber Kalıp ve Roll form makineleri imalatına başladık. Günümüze kadar ken-di içinde hep gelişerek kalıp ve Roll form makinelerin de re-kabet oluşturmayı başarmış bir firmayız. İhracat sayılarımızı en üst düzeye taşımak hem yurtiçinde hem yurtdışında sat-tığımız ürünler ile geniş bir Pazar alanına hâkim fabrika ola-bilmek için bugün var gücümüzle çalışıyor geleceğe emin adımlar ile büyük küresel Türkiye için koşturuyoruz.

Ayrıntı: Üretim yaptığınız makineler hakkında bilgi verir misiniz? Erkan: Babamın av tüfeği üretmek için kurduğu

firma-mızda bugün birçok alanda üretim yapıyoruz. Kepenk sacı çekme makinesi, Otomatik kapı saçı çekme makinesi, Roll

form makinesi, Boru Profil

Bük-me Makinesi, Güvenlikli çelik iskele makinesi ve Silindir saç bükme makinesi alanlarında üretim yaparak müşterilerimi-ze kesintisiz kalitesinden emin ürünler ile hizmet veriyoruz. Yıllardır değerli müşterilerimizin hizmetinde olan firmamız demir bükme makinaları üretmekte olup kendi alanında her biri uzman kişilerden oluşan ekibimiz firma olarak çö-züm ve fikirler sunmaya devam ederken kendini de geliştir-meye devam ederek her geçen gün büyümektedir. Gelece-ğe Giden yolda geçmişten güç alırız ilkesiyle yola çıktığımız bu yolda geldiğimiz pozisyon ile hiçbir vakit övünmedik. Dönen üretim çarklarının geçmişte noksanlığından yaşa-dığımız mağduriyetin giderilmesi konusunda üretim

(5)

alan-larımızı hızla genişletmeye çalıştık. Bu sebepten dolayı da her türlü plastik enjeksiyon kalıpları, metal enjeksiyon kalıpları, kesme, bükme ve sı-vama kalıpları da yaparak hizmetlerimize hizmet ekledik.

Ayrıntı: Sayın Erkan E.Ç.T.S isimli fabrikanızın misyonu nedir?

Erkan: Benim ve abimin misyonu dünya

tekno-lojisini takip ederek oluşabilecek arz talep den-gesini takip etmek ve bu doğrultuda evrensel bir isim olarak dünyanın her yerinde ki insanlara hizmet verebilmektir. Bu bağlamda sektörün bil-gi birikimini firmamızın yenilikçi ruhu ve dinamik yaklaşımıyla entegre bir dünya markası olabil-mek temel isteğimiz ve hedefimizdir. Ülkemize istihdam sağlamak bizleri mutlu ettiği gibi üret-tiğimiz malların %40’ını yurtdışına ihracat edebi-liyor olmak bu ülke için bizlere daha da çalışma gücü ve azmi veriyor. Şu anda onlarca personel ile çalışıyoruz. Çalıştırdığımız personelin nere-deyse tamamı kendi bünyemizde yetiştirdiğimiz personellerden oluşmaktadır. Bizler ülkemize is-tihdam sağlama konusunda daima olabildiğince fazla işçi alarak çalıştırma isteğimizin yanında meslek liselerinden yeni mezun olmuş öğrenci-lerimizi de doğrudan bünyemize alıyor burada hayatın içinde onları geliştiriyor ve uzun yıllar çalışacağı sözleşme imzalıyoruz. Böylelikle yeni mezun öğrencilerimizde işsiz kalmamasında bir damla fayda sağlayabiliyoruz.

Üretim ve tedarik aşamasında çoğunlukla sipariş usulü çalışmamız gerekçesiyle stokta bekleyen ürünümüz genellikle olmuyor. Müşterilerimizin bizlerden talep ettiği siparişi bizler tamamlayıp tedarik edene kadar ek yeni siparişler almamız sebebiyle de bazen yetişmekte güçlük çekiyo-ruz. Ancak çalışmaktan ve işlerimize yetişmekte güçlük çekmek bizlere daima tatlı bir yorgunluk bıraktığı gibi Burdur’a faydalı olan, insanlara ka-liteli hizmet veren, ülkemizin çıkarlarına hizmet eden firma olmaktan da kıvanç duyuyoruz. Te-mel ilkelerimizin olmazsa olmazı olan husus ise; Tüketici beklentilerini dikkate alarak ürün kali-tesinden ve güvenliğinden asla taviz vermeyen, çevreye saygılı ürünler sunmak ve bu hizmet çerçevesinde ticaret kazanç elde etmekten önce müşterilerimizin memnuniyeti düşünmek yer al-maktadır.

(6)

Ayrıntı: Sayın Erkan sanayi sektörün bir ülke için anlamı nedir?

Erkan: Sanayi alanındaki gelişmişlik

düzeyi, bir ülkenin iç ve dış ticaretinde çok stratejik yer tutar. Sanayisi gelişme-miş ülkeler kendi ihtiyaçlarını karşıla-yamayıp bir süre sonra dışa bağımlı bir hale gelir. Dışa Bağımlılıkta Sanayinin önemi bu noktada kendini hissettire-cektir. Elimizde bulunan ham maddeyi işlenmiş duruma sokabilmek için ge-reken bilgilerin, yöntemlerin, araçların tümüne verilen genel ada sanayi de-nilmektedir. Sanayinin bir toplumdaki yeri çok önemlidir. Sanayinin gelişmiş olduğunu ülkeler analiz edildiğinde genellikle Dünya çapında otorite ola-rak kabul gören, refah seviyesi yüksek ülkeler olduğu gözlenmektedir. Sana-yinin veya sanayileşmenin ülke ekono-misi bakımından yeri diğer sektörlere göre çok farklıdır. Çünkü üretim, bir ülkenin kalkınmasının ve refah seviye-sinin yükseltmeseviye-sinin en temel unsu-rudur. Özellikle sanayileşme süresince doğru adımlar atıldığı zaman getirile-ri götürülegetirile-rinden fazla olacağından zahmetli, maliyetli fakat kayda değer kazanç sağlanabilecek bir alandır. Sa-nayi, kendi içerisinde çok farklı sektör-ler barındırmaktadır. Silah-savunma sanayisi, tekstil sanayisi, besin-gıda sanayisi, maden sanayisi, makine sa-nayisi, kimya sanayisi gibi. Sanayiler, günümüz gelişmiş ülkelerinin en te-mel yapı taşlarıdır. Varlığı gelişmişliğin simgesi olabildiği gibi yokluğu da geri kalmışlığın simgesi olabilmektedir. Bu sebeple sanayi alanındaki gelişmeler bir ülke için çok önemli olmakla be-raber bir ülkenin iç ve dış ticaretinde çok stratejik yer tutmaktadır. Bir ül-kenin özgür ve hür olabilmesi sanayi alanında yaptığı yatırımlar ile ölçül-mesi oldukça kolaydır. Bu ölçüyü kısa bir örnek ile özetleyecek olursak, 1980 ve 1990’lı yıllarından itibaren özellikle Doğu sınırlarımızda PKK bölücü terör örgütün tehditleri Türkiye’nin SİHA diye tabir edilen Silahlı İnsansız Hava Araçlarına ihtiyaç duymasına neden olmuştur. 1940’lı yıllarda uçak üreten

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne uçak ürettiği için önemli bir üye ola-rak giriş yaptığı, ancak sonola-raki yıllarda koptuğu havacılık sektöründe güçsüz olan Türkiye üretmemenin zaruri tek seçeneği olan dışa bağımlı ülke haline gelmiştir. Bu dönemlerde Amerikan ve İsrail gibi ülkelerden talep edilen İHA ismi ile tabir edilen havadan gözetle-me uçaklarını dahi satın alamadığımız gözlenmiş yıllarca doğu sınırlarımızda sanayi sektöründen noksan olmanın

acısını çekmişizdir. Parası ile satın alma talebimize rağmen başka devletler tarafından onay verilerek satılmayan bizim temel ihtiyaçlarımızın arasına çoktan girmiş İHA (insansız havadan gözletme araçların) üretimi kendi bün-yemizde yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmasından sonra 1990’lı yıllarda başlayan İHA üretme adımları 2000 yıl-larında hızlanmış ve bu alanda yapılan yatırımlar sonucu İHA’lar ve SİHA’lar diye tabir edilen insansız havadan

(7)

gö-zetleme ve insansız silahlı hava araçları üretilerek Doğu sınırlarımızın belası PKK tehdidine neşter vurulmuştur. Farklı örnekler ile pekiştirecek ola-cak olursak Türkiye’nin ürettiği İHA ve SİHALAR gardaş ülke Azerbaycan’ın, Ermeni işgalinden kurtardığı Karabağ zaferinde baş aktör olabilmeyi başarmıştır. Hatta Libya’da küresel kapitalist dev-letlerin desteklediği Türkiye çıkarlarına düşman Hafter güçlerine karşı ezici üstünlük sağlayarak bir zafere daha Türk SİHA’ları olarak imza atmıştır. Başarıdan başarıya imza atan SİHA ve İHALARIMIZ dünya gündemine oturmuş sanayimizin geldiği yeri pekiştirmiştir. Yani bir ülke için sanayi sektörü ne anlam ifade ediyor sorusuna kısaca cevap ver-mek gerekirse o ülke için sanayinin gelişimi, haya-ti damarların şaha kalkması, ülkenin refahı ve gü-venliği artması ve dünyada söz sahibi olan küresel güç haline gelmesi anlamına geliyor diyebiliriz.

Ayrıntı: Sanayi sektörün gelişimi ekonomik açıdan değer katar mı?

Erkan: Son yıllarda ekonomisi hızla büyüyen ül-kemizde; işletmelerin büyük çoğunluğunu KO-Bİ’lerin oluşturduğu görülmektedir. Günümüzde ekonomik ve sosyal yaşamı büyük ölçüde etkile-yen ve en önemli sorunlardan biri haline gelen istihdam konusunda; KOBİ’lerin yaptıkları katkılar

(8)

son derece önemlidir. Gelişmiş ülkede bulunan işletmele-rin zor durumlarında başvurabilecekleri bir alan bulunma-sının faydasını KOBİ aracılığıyla ülkemizde de görmekteyiz. Ekonomik büyüme ve sanayileşme arasındaki ilişki teorik alanda olduğu kadar uygulamalı iktisatta da dikkati çeken bir konudur. Mevcut sektörler arasında sanayi sektörünün gelişimi o ülkenin “büyümenin motoru” olarak kabul edil-mektedir. Gayrisafi millî hasılat (GSMH) içinde sanayi sektö-rünün payının artmasının yaratacağı dışsal pozitif ekono-milerin etkisi ekonomik büyümeyi hızlandıracaktır. Sanayi sektörün her alanında başarılara imza atan ülke şüphesiz hızla büyüyecek ekonomik katma değer elde edecektir. Üreterek var olmak evrensel dünya ekseninde rakipsiz ülke konumuna getirecek ekonomik ve politik kararlar alınması ekseninde güç katacaktır. Özellikle potansiyel iş gücü olan

ü l k e - ler için sanayinin gelişimi o ülkenin

büyü-mesi ve gelişbüyü-mesi konusunda altın vuruş anlamına gele-cektir. Sanayileşmede sağlayacağı gelişme ile, Türkiye’nin yüksek bir ekonomik büyüme hızını başarabileceği görü-şü farklı tüm görüşleri savunan uzmanlar tarafından ka-bul gören bir hakikattir. Türkiye gelecekte yüksek sürdü-rülebilir bir büyüme oranını gerçekleştirmek istiyorsa, bu büyümede sanayi sektörünün, özellikle de imalat sanayi sektörünün sürükleyici bir rol oynaması gereklidir. Ürete-rek büyümek bunun sonucu ürettiği malları da dünyaya

satarak kazanç elde etmek sürdürülebilir

daima ekonomik değer getiren bir tercih

ola-caktır. Sanayinin ge-lişmesi ve ekonomik

büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi,

iki nedenden do-layı önemlidir.

(9)

Bi-rincisi; bu ilişkinin bilinmesi, geleceğe yönelik politikaların oluşturulması için önemli ipuçları salar. Örneğin, sanayileş-menin ekonomik büyümeyi desteklemediği varsayılırsa, sanayileşme stratejisi ekonomik büyüme stratejisi ile çe-lişecektir. Diğer bir deyişle, sanayileşme stratejisi etkin bir strateji olmayacaktır. İkinci olarak, belirtilen bu nedensellik testi, ekonomik büyüme–sanayileşme ilişkisinde, sanayi sektörünün dışsal bir değişken olup olmadığı da tespit edi-lecektir. Üretmenin ve üreterek var olmanın gücü ile önce iç piyasada sonra dış piyasa diye tabir ettiğimiz uluslarara-sı ticarette yapacağımız ekonomik getiri ülkede istihdam sağlayacağı gibi ekonomik gücü ifade eden rakamlarında büyümesine ana neden olacaktır. Bugün ülkemizin temel sorunlarından bir tanesi olan dışa bağımlılık ne yazık ki sa-nayi sektörümüzün yıllarca durağan kalmasından gelişim yolunda adımlar atılmamasından ciddi yatırımlar uygulan-mayışındandır. Sanayi sektörü bir ülkenin var olabilmesi için tüm alanların genel üretim alanıdır. Tarımdan, makine-ye, beyaz eşyadan mobilyaya ve nice alanlar dahil sanayi sektörü içerisinde yer alır yani sanayi sektörün gelişmesi bir ülkenin kendi başına var olabilmesi için bile büyük oranda yeterli olacaktır. Ülke olarak sanayimizin yıllarca durağan kalması sonucu bugün kullandığımız makineler, teknolojik aletler ve çeşitli ev eşyaları ne yazık ki ithal mallar arasında yer almaktadır. İthal demek doğrudan bir ülkenin ürete-rek üstüne binlerce lira kâr payı koyarak başkalarına sattı-ğı mallardan satın almak demektir. İthal gelen her eşyayı, maddeyi, makineyi kendi bünyemizde geliştirerek üretmek ülkemiz açısından hem binlerce lira cebimizde kalması hem de ürettiklerimizi başka ülkelere satarak döviz getirisi elde etmek anlamına gelecektir. İhracat ettiğiniz ürünlerin ithal ettiğinizi ürünlerden az olduğu denge halk için refah ve ekonomik zenginlik getirmeyecek aksine pahalı yaşam

ve zor hayat şartları sunacaktır. Ge-lişmiş dünya ülkelerinin ekonomileri incelediğinde ithal ettikleri ürünler listesi çok kısa iken ihracat ettiği ürün-ler listesi uzadıkça uzamakta halkı ise refah ve ekonomik zenginlik içinde alım gücü yüksek bir halde yaşam sür-mektedir. Bu örneklerden yola çıkarak rahatlıkla söyleyebilirim ki sanayi sek-törün gelişimi ülkemiz için ekonomik açıdan değer katacağı gibi sosyal, po-litik ve kültürel değerlerde katacaktır. Paranın gücü bugünün dünyasında her alandan faydalanabilme imkânı oluşturmaktadır. Sanayisi gelişmiş bir ülkenin ithal ettiği ürünler listesinin çok kısa durmadan dünyaya ihracat ettiği ürünler listesi uzun adından ve kalitesinden nam salmış bir ülke eko-nomik açıdan doygunluğa ulaşacak bu doygunluk doğrudan halkın cebi-ne yansıyacaktır. Halkın cebicebi-ne ihracat yolu ile yansıyan ekonomik güç ülkede sosyal ve kültürel değerlerin gelişiminde katkı sunacağı gibi alım gücünü de yükselterek refah seviyesini arttıracaktır. Refah seviye-si yüksek alım gücü üst düzey bir ülke konumuna eriştiği-mizde ise geriye dönüp baktığımız mazide sanayi sektörün gelişmesi aracılığıyla elde ettiğimiz gelirlerin kalem kalem büyüdüğünü bu rakamların büyümesi sonucu ülkenin de basamak atladığını görmek ve bu tabloyu sokakta ve hal-kın cebinde teyit etmek olabildiğince kolay olacaktır.

Ayrıntı: Sayın Erkan son olarak söylemek istedikleriniz nedir? Erkan: Bizler gelenek ve göreneklerimize sadık bir yaşam

biçimiyle büyüdük ve bunun gereği davranışlar içinde ya-şadık. Bu sebepten müteakip biliriz ki bir ülkenin sanayisi teknolojisi ne kadar gelişmiş ve üretken olursa o ülkenin ekonomik gücünün yanında politik kararlar alma husu-sunda dahi eli o kadar güçlü olacaktır. Bu bağlamda sahip olduğumuz fabrikanın her üretim aşamasında bu ülkeye sonrada Burdur’a sağladığımız fayda ile karşılaştırıyor ça-lışma azmimiz azim katıyoruz. Ülkemizin her alanında sa-nayi sektörünün gelişmiş olması bizlerin dileği arasında yer almaktadır. Küresel güç ülkeler diye tabir ettiğimiz ül-keler incelendiğinde sanayi sektörlerinin gelişmesi sonucu elde ettikleri ekonomik zenginlikleri ön plana çıkmaktadır. Ülkemizin diğer gelişmiş devletlerden daha üstü ülke ola-bilmesi hedefinde, yangına su taşıyan bir karınca misali çıktığımız yolda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü olan, “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” sözünden güç alarak sahip olduğumuz üretim tesisimizi ülkemizin çıkarlarına hizmet edecek şekilde yön veriyoruz.

(10)

Ürettiği-mizin ürünlerin %40’ını yurtdışına ihracat etme sayımızı yükseltmek, ülkemize döviz getirisinde olabildiğince fazla ekonomik kazanç elde ettirebilmek ben dahil bünyemizde çalışan tüm işçilerimizin mutluluk sebebi olacaktır. Üre-tiyor, olmak istihdam sağlayabilmek güzel ülkemizin ge-lecek planlarında kutlu davasında bir parça faydalı olarak çorbada tuzumuzun olması bizleri en mutlu eden durum olmaktadır. Burdur’da faaliyet verdiğimiz fabrikamız her ne kadar Akdeniz bölgesinde lider tek fabrika olma özelli-ğinde olsa da ne yazık ki Burdur’un küçük bir şehir olması sebebiyle zaman zaman kalifiyeli elaman bulmakta güçlük çekiyoruz. Özellikle Burdur’un diğer tüm sanayi alanların-da kurumsallaşma olmayışı esnafların birbirinden haber-siz ticaretin bireysel çıkarlar uğruna yapılması ve bunun sonucu bir bütünlük sağlanamaması hususunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bu durumun sonucu da gerekli desteği göreme-diğimiz zamanlar oluyor. Benim ve abimin ortak ticarette bulunmamız üretim yaparak kazanç elde etmemizin tek hedefi Sümme Haşa bireysel çıkar elde etmekten ibaret ol-mamıştır ve olmayacaktır. Fabrikamızın yıllık temel hedef-leri arasında bulunan ürettiği ürünler ile yurtdışında daha geniş alanda pazar yakalaması ve yakaladığı pazarı müşte-risi haline getirmesi bunun sonucu da ülkeye döviz

girdisi-ni arttırılması bu durumun neticesinde ülke ekonomisinde rahatlama yaşatma hususunda faydalı bir araç olunabilme-si yer almaktadır. Bir ülkenin gelişmiş sanayiolunabilme-si ve teknolojiolunabilme-si ile var olabileceğine inanmamız en zor şartlarda dahi üre-tim çarklarının durmaması gerektiğine olan inancımızındın dolayı pandemi döneminde dahi küçülmeye gitmeden üretim çarklarımızın durmasına izin vermedik. Bugüne ka-dar çeşitli sorunlar karşımıza çıktı. Karşımıza çıkan tüm so-runları abimin Burdur İYİ PARTİ İl başkanı olarak siyaset ile uğraşması bunun sonucu evrensel dünya görüşlerine vakıf olarak çözüm ve girişim konusunda tecrübelere sahip ol-ması sonucunda gösterdiği azmi ve desteği ile hepsini aş-tık. Pandemi salgını dünyayı esir almış sayısız birçok firma küçülmeye ve hatta kapanmaya gitmiş iken biz hilaf-ı me-mul içinde daha da işçi alımına giderek ülkemizin geçirdiği zor süreçte birkaç kardeşimize daha ekmek kapısı olmaya hep birlikte çalışarak ülkemize bir fayda sağlamaya çalıştık. Şuan da diğer fabrikalara nazaran tam kapasite çalışarak dur durak bilmeden üretim yapıyor önce vatanımıza sonra Burdur’a sonra da şahsi çıkarlarımız doğrultusunda ailemi-ze ve çocuklarımıza faydalı olmaya çalışıyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Panel regresyon tahmin sonuçlarına göre, hizmet ticareti ve büyüme arasındaki ilişkiyi gösteren katsayı gelişmiş ülke grubu için anlamsız çıkarken,

Doğum eyleminin, ikinci evresi ve bu evrede kullanılan ıkınma tipleri eylemin seyri açısından önemlidir ve kullanılan ıkınma tipinin maternal ve fetal sağlığı

Öğrenicilerin ilgisini kaybetmemek ve farklı öğrenme stilleri olan kişilere hitap etmek için duruma ve hedef kitleye uygun eğitim ve sunum yöntemleri kullanılmalıdır..

[r]

Dünya üzerindeki devlet yapıları ve nüfusları incelendiğinde bazı bölgelerin çok, bazı bölgelerin az nüfuslu oldukları, bazı devletlerin çok büyük yüzölçümlerine

But this model fails if an attack comes from inside the network (users can connect to an internal network using wireless access, VPN tunnels, etc.). Traditional FWs

Şa- manizm, ilk olarak Bering Boğazı’ndan İskandinav sınırına kadar olan geniş bir coğrafyadaki halkların dinlerini ifade etmek üzere kullanılan bir kavram

2019 yılı İstihdam seferberliği çerçevesinde, özel sektör işverenlerine bir önceki yıl ortalama çalışan sayısına ilave istihdam edecekleri her bir sigortalı için İlave