• Sonuç bulunamadı

Devlet-vatandaş ilişkisinin geliştirilmesinde elektronik devletin rolü: Halkla ilişkiler açısından bir değerlendirme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Devlet-vatandaş ilişkisinin geliştirilmesinde elektronik devletin rolü: Halkla ilişkiler açısından bir değerlendirme"

Copied!
518
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI HALKLA İLİŞKİLER BİLİM DALI

DEVLET - VATANDAŞ İLİŞKİSİNİN

GELİŞTİRİLMESİNDE ELEKTRONİK DEVLETİN ROLÜ: HALKLA İLİŞKİLER AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

AHMET TARHAN

DOKTORA TEZİ

Danışman

PROF. DR. METİN KAZANCI

(2)
(3)
(4)
(5)

ÖNSÖZ

Türk kamu yönetiminde yaşanan halkla ilişkiler odaklı sorunların giderilmesine dönük 1960’lı yıllarda atılan ilk adımlar, yeni iletişim teknolojilerinin yardımıyla değişime uğramıştır. 2003 yılında Bilgi Edinme Yasası ile birlikte vatandaşlara kamu kurumları ve bu kurumların iş görme biçimleri ile ilgili bilgilenme olanağı sağlanırken; 2006 yılında hizmete giren BİMER’le birlikte vatandaşlar hem bilgilenme hem de herhangi bir hizmetle ilgili dilek ve temennileri iletebilir bir noktaya gelmiştir. Tüm bu gelişmelere ek olarak 2008 yılında tek duraktan hizmet sunmaya başlayan ve vatandaşlara web sitesi aracılığıyla bilgilenme, etkileşim ve işlem olanaklarını sağlayan e-Devlet Kapısı hayata geçirilmiştir.

Vatandaşlara halkla ilişkiler açısından önemli fırsatlar sunan elektronik devlet uygulamalarının Türk kamu yönetiminin yapısal ve algısal sorunlarına çözümler getirdiğine ilişkin tespitlere yer verilen çalışma, elektronik devlet kullanım amaçları, elektronik devlet kullanımının hangi sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaştığı ve vatandaşların elektronik devlet hizmetlerinden beklentilerinin neler olduğu konusundaki bütüncül yaklaşımı ile literatürdeki diğer eserlerden farklılaşırken; bu konulara ilişkin güncel veriler sunmasıyla da önem taşımaktadır.

Türk kamu yönetiminde devlet-vatandaş ilişkisinin geliştirilmesinde elektronik devletin rolünü halkla ilişkiler açısından ele alan bu çalışmanın gerçekleşmesinde bilgi ve deneyimleriyle bana yön veren değerli hocam ve tez danışmanım, Prof. Dr. Metin Kazancı’ya teşekkür eder saygılarımı sunarım. Çalışma süresince değerli vakitlerini ayırarak önerileri ve önemli katkılarıyla desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen sayın hocalarım, Prof. Dr. Ahmet Kalender, Doç. Dr. Sema Yıldırım Becerikli, Doç. Dr. Mehmet Fidan, Yrd. Doç. Dr. Fatih Keskin ve Yrd. Doç. Dr. Şükrü Balcı’ya da teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca eğitim hayatım boyunca bana maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen anneme ve babama; fedakarlığıyla hep yanımda olan sevgili eşim Tuğba’ya şükranlarımı sunuyorum.

Konya 2010 Ahmet TARHAN

(6)

DEVLET-VATANDAŞ İLİŞKİSİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE ELEKTRONİK DEVLETİN ROLÜ: HALKLA İLİŞKİLER AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRME

ÖZET

Türk kamu yönetiminde, halkla ilişkiler açısından vatandaşların hizmet alımında yaşadığı sorunların varlığı bilinen bir gerçektir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, vatandaşların beklentilerindeki değişim ve kamu hizmetlerindeki reform ihtiyacından dolayı, kamu yönetiminde örgütlenme ile iş görme biçimlerinde değişimin gerekliliğini gündeme getirmiştir. 1960’lı yıllarda ülkemizde kamu kurumlarındaki halkla ilişkiler birimlerinin örgütlenmesine ve işlevlerinin genişletilmesine ilişkin çabalar; yeni iletişim teknolojilerinin halkla ilişkiler alanına uygulanmaya başlanmasıyla birlikte farklı bir boyut kazanmıştır. Yeni iletişim teknolojilerinden yararlanılarak kamu yönetiminin halkla ilişkiler sorunlarına çözümler getirmek amacıyla 2003 yılında Bilgi Edinme Yasası yürürlüğe girmiş ve 2006 yılında da BİMER faaliyete geçirilmiştir. Halkla ilişkiler açısından vatandaşların bilgi edinme ve sorunlarını dile getirme olanağını tanıyan bu uygulamalara, 2008 yılında bilgilenme, etkileşim ve kamu kurumlarına gitmeksizin işlemlerini gerçekleştirme olanağını tek bir web sitesi aracılığıyla sunan e-Devlet Kapısı da eklenmiştir. Türk kamu yönetiminde halkla ilişkiler açısından yaşanan pek çok soruna çözümler getireceği beklentisine karşın, bir takım engellerden ötürü elektronik devlet hala toplumun tüm kesimlerince kullanılan bir hizmet olmaktan uzaktır.

Türk kamu yönetimi sorunlarının neler olduğunun belirlenmesi, elektronik devletin vatandaşlarca en çok hangi amaçla kullanıldığı ve elektronik devlet kullanımını etkileyen unsurların tespiti ile katılımcıların elektronik devlet hizmetlerinden beklentilerini belirlemeye yönelik Konya merkezde 875 kişi üzerinde bir alan araştırması yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, Türk kamu yönetiminin vatandaşla ilişkilerinde yaşanan yapısal ve algısal sorunların sosyo-demografik değişkenlere göre farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, elektronik devletin sırasıyla bilgilenme, etkileşim ve işlem amacıyla kullanıldığı bulunmuştur. Elektronik devletin kullanım amaçlarının yaş, gelir, meslek, eğitim düzeyi gibi sosyo-demografik özelliklere göre değiştiği ayrıca bilgi iletişim teknolojileri sahipliği, bilgisayar kullanım becerileri, internete bağlanılan yer ve bağlanma süresi gibi bir takım değişkenlerden de etkilendiği bulgulanmıştır.

(7)

THE ROLE OF ELECTRONIC GOVERNMENT IN THE DEVELOPMENT OF STATE-CITIZEN RELATIONS: AN EVALUATION IN TERMS OF PUBLIC

SUMMARY

It is a known fact that citizens have problems when purchasing services in Turkish public administration in terms of public relations. Because of developments in information and communication technologies, changes in expectations of citizens and the need for reform of public services; the change in public administration has been brought out the necessity in the forms of organization and transaction. In the 1960s in our country the organization units of public relations and the efforts of functions for the expansion in public institutions, new communications technologies to the public relations field has gained a different dimension associated with after usage of these technologies. Making use of new communication technology in order to bring solutions to public relations problems of public administration came into force Bilgi Edinme Yasası in 2003 and was institutionalized BİMER in 2006. To these implementations which can provide possibility of obtaining information and raising problems to citizens in terms of public relations were added information, interaction, and without going to public institutions the operations to perform a single the website through that offers e-Government Portal in 2008. Because of some obstacles, electronic government has been far from a service which is used by all segments of society in terms of public relations in Turkish public administration despite the expectations of its providing solutions too many problems.

The determination of what are the problems of Turkish public administration, for which purpose citizens use electronic government mostly and determination of factors affecting the use of electronic government with the participants' expectations of electronic government services, a field research was conducted on 875 people in center of Konya. According to research findings, the structural and perceptual problems which were experienced of Turkish public administration with citizens in relationships are not differ according to socio-demographic variables. In addition, it was found that electronic government is used in the purpose of information, interaction and transaction. It was found that the usage of electronic government differs according to socio-demographic characteristics such as the age, income, occupation, educational level; in addition to demographic features, it is also affected by communication technology ownership, computer usage skills, connect to the internet location, and connect time such a set of variables.

Key Words: Turkish Public Administration, public relations, electronic government

(8)

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

KISALTMALAR LİSTESİ ... xvi

TABLOLAR LİSTESİ ... xvii

ŞEKİLLER LİSTESİ... xxii

GİRİŞ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM BİLGİ TOPLUMU OLMA SÜRECİNDE YAŞANAN TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM 1.1. Toplumun Geçirdiği Evrime Genel Bir Bakış... 6

1.2. Değişimin İtici Güçlerinden Biri Olarak Bilgi... 9

1.3. Bilgi Temelinde Kurulan Yeni Bir Toplumsal Anlayışa Doğru ... 12

1.4. Bilgi Toplumunun Yapısı ve İşleyiş Sorunları... 15

1.5. Bilgi Toplumunun Özellikleri ... 21

1.5.1. Bilginin Önem Kazanması ... 22

1.5.2. Globalleşme ... 23

1.5.3. Bilgi Sektörünün Doğuşu ve Etki Alanının Genişlemesi... 23

1.5.4. Çevre Koruma Şuurunun Gelişmesi ... 25

1.5.5. Gönüllü Kuruluşların Etkinleşmesi... 26

1.5.6. Bilgi Teknolojilerindeki Gelişme ... 27

1.6. Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Süreci ... 28

1.7. Bilgi İletişim Teknolojileri ve Toplumsal Gelişim... 35

1.8. Bilgi Toplumunun Kendini Çevreleyen Unsurlarla İlişkisi ... 42

1.8.1. Bilgi Toplumu ve Sosyal Alan ... 43

1.8.2. Bilgi Toplumu ve Kültürel Alan... 45

1.8.3. Bilgi Toplumu ve Ekonomik Alan... 45

(9)

İKİNCİ BÖLÜM

KAMU HİZMETİNİN SUNUMUNDA YENİ BİR UYGULAMA ALANI OLARAK ELEKTRONİK DEVLET

2.1. Genel Kavram Olarak Elektronik Devlet... 50

2.2. Elektronik Devletin Temel Unsurları ve Etkileşim Alanları... 57

2.2.1. Elektronik Devlet ve Vatandaş Arasındaki Etkileşim (G2C)... 58

2.2.2. Elektronik Devlet ve İş Dünyası Arasındaki Etkileşim (G2B)... 59

2.2.3. Elektronik Devlet ve Kamu Kurumları Arasındaki Etkileşim (G2G).... 59

2.2.4. Elektronik Devlet ve Kamu Çalışanları Arasındaki Etkileşim (G2E) ... 60

2.3. Elektronik Devleti Gerekli Kılan Etkenler... 62

2.3.1. Küreselleşme... 64

2.3.2. Bilgi Teknolojilerindeki Gelişmeler ... 65

2.3.3. Vatandaşların Değişen Beklentileri ... 67

2.3.4. Kamu Hizmetlerinin Sunumundaki Değişim İhtiyacı... 68

2.4. Elektronik Devletin Karakteristikleri... 70

2.4.1. Elektronik Devletin Özellikleri... 71

2.4.2. Elektronik Devletin Amaçları... 73

2.4.3. Elektronik Devletin Sağladığı İmkanlar ve Yararlar ... 76

2.4.3.1. Ekonomik Gelişmeye Katkısı ... 79

2.4.3.2. Devlete Erişilebilirliğin Artırılması ... 80

2.4.3.3. Devlet Hizmetleri Kalitesinin Yükseltilmesi ve Verimlilik ... 80

2.4.3.4. Devlet Etkinliğinin ve İtibarının Artırılması ... 81

2.4.3.5. Politika Oluşturma Süreçlerine Vatandaşlarca Katkı Sağlanması 81 2.4.3.6. Vatandaş - Devlet Etkileşiminin Sağlanması... 82

2.4.4. Elektronik Devlet Hizmetleri ve Uygulama Alanları ... 83

2.5. Elektronik Devlet Gelişim Modelleri ... 86

2.5.1. Bilgilendirme ... 87

2.5.2. Etkileşim... 88

2.5.3. İşlem ... 88

2.5.4. Bütünleşme ... 89

(10)

2.6.1. Arz Yanlı Engeller ... 95

2.6.2. Talep Yanlı Engeller ... 98

2.7. Elektronik Devlette Zorluklarla Mücadelede Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler ... 100

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN VATANDAŞLARLA İLETİŞİMDE YAŞADIĞI SORUNLARA HALKLA İLİŞKİLER ODAKLI ÇÖZÜM ARAYIŞLARI 3.1. Türk Kamu Kurumlarına Özgü Sorunların Kökeni Olarak Bürokrasi ... 116

3.2. Türk Kamu Kurumlarının Halkla İlişkilerinde Yaşanan Sorunlar ... 121

3.2.1. Kamu Kurumlarının Halkla İlişkilerinde Yaşanan Yapısal Sorunlar .. 122

3.2.1.1. Vatandaşın Hangi Birime Başvuracağına İlişkin Belirsizlikler .. 123

3.2.1.2. Biçime Aşırı Düşkünlük: Gereksiz Bürokratik Formaliteler... 125

3.2.1.3. Vatandaşın Kamu Çalışanlarını Anlama Güçlüğü ... 130

3.2.1.4. Kamu Kurumlarının Örgütlenme Yapısından Kaynaklanan Sorunlar ... 131

3.2.1.5. Kamuda Halkla İlişkiler Birimlerinin Örgütlenme ve İşleyiş Sorunları... 134

3.2.1.6. Diğer Yapısal Sorunlar ... 137

3.2.2. Kamu Kurumlarının Halkla İlişkilerinde Yaşanan Algısal Çıkmazlar 138 3.2.2.1. Yönetimin Vatandaşa Güvensizliğinden Kaynaklanan Gizlilik . 139 3.2.2.2. Kamu Çalışanlarının Değişime Karşı Gösterdiği Direnç ... 141

3.2.2.3. Kamu Yönetiminin Halkın İstek ve Beklentilerine Önem Vermeyişi ... 142

3.2.2.4. Saydamlığı ve Katılımı Reddeden Devlet Anlayışının Meşruluk Sorunu ... 144

3.2.2.5. Kamu Kurumlarınca Halkla İlişkilerin Öneminin Kavranamaması ... 146

3.2.2.6. Diğer Algısal Sorunlar... 148

3.3. Türk Kamu Yönetiminde Yaşanan Sorunlara Halkın Tepki Biçimleri ... 149

3.3.1. Zaman Kaybını Önlemede Aracı Kullanma ve İş Takibi... 150

(11)

3.3.3. Yönetimin Tutumundan Şikayetçi Olma... 153

3.3.4. Medyanın Sorumlu Habercilik Anlayışından Yararlanma ... 154

3.3.5. Rüşvet... 155

3.4. Planlı Dönemde Vatandaşla İlişkileri İyileştirmede Halkla İlişkiler Odaklı Çözüm Arayışları ... 157

3.4.1. MEHTAP Projesi ... 158

3.4.2. İdari Danışma Merkezi... 160

3.4.3. İdari Reform Danışma Kurulu ... 163

3.4.4. Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ... 165

3.4.5. KAYA Projesi... 166

3.4.6. Bilgi Edinme Yasası... 169

3.4.7. BİMER ... 172

3.4.8. Elektronik Devlet ... 174

3.5. Devlet-Vatandaş İlişkisini Geliştirmeye Yönelik Yapılan Çalışmalara İlişkin Genel Bir Değerlendirme... 176

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TÜRK KAMU YÖNETİMİNİN YAŞADIĞI HALKLA İLİŞKİLER SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYIŞLARINDAN BİRİSİ OLARAK ELEKTRONİK DEVLET UYGULAMALARI 4.1.Türk Kamu Yönetiminde Elektronik Devlet Anlayışının Gelişimi... 181

4.1.1. E-Avrupa Girişimi Öncesi Gerçekleştirilen Çalışmalar... 182

4.1.2. E-Avrupa Girişimi... 185

4.1.3. E-Avrupa Girişimi Sonrası Türkiye’deki Gelişmeler ... 186

4.2. Türkiye’deki Örnek Elektronik Devlet Projeleri... 191

4.2.1. Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) ... 192

4.2.2. Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) ... 194

4.2.3. VEDOP –I ve VEDOP-II Projeleri ... 195

4.2.4. POLNET... 196

4.2.5. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ... 197

4.2.6. SAY2000i ... 198

4.3. Türk Kamu Yönetiminde Elektronik Devletin Sağladığı Yararlar... 200

(12)

4.3.1.1. Yönetsel Saydamlık... 201

4.3.1.2. Kaynak İsrafının Önüne Geçilmesi ... 203

4.3.1.3. Yönetsel Karar ve Uygulamaların Duyurulması... 204

4.3.1.4. Halkın İstek ve Beklentilerini Öğrenme... 205

4.3.1.5. Tek Duraktan Sunulan Hizmet Anlayışı... 206

4.3.1.6. Saygın Yönetim İmajının Geliştirilmesi: Meşruluk ... 207

4.3.2. Hizmet Alan Vatandaşlar Açısından... 208

4.3.2.1.Yönetime Başvuruyu Kolaylaştırma ... 209

4.3.2.2. Anlaşılır, Hızlı, Kolay Hizmet Sunumu ... 210

4.3.2.3.Hizmet Alımında Herkese Eşitlik ... 211

4.3.2.4.Önemli Kararlarda Yönetime Katılma ... 212

4.3.2.5. Sunulan Hizmetlerden Hesap Sorabilirlik ... 213

4.4. Türk Kamu Yönetiminin E-Devlette Dünyadaki Yeri... 215

4.5. Türkiye’de E-Devletin Yaygınlaştırılmasında Çözüm Bekleyen Sorunlar... 221

4.5.1. Sayısal Uçurum... 223

4.5.1.1. Hizmete Erişim Eşitliği Açısından... 223

4.5.1.2. Bilgisayar Okur Yazarlığı Açısından ... 226

4.5.2. Gizlilik ve Güven ... 230

4.5.3. Altyapı ... 232

4.5.3.1. Teknik Altyapı ... 232

4.5.3.2. Hukuki Altyapı... 234

4.5.4. Kaynak Yetersizliği... 238

4.5.4.1. Teknik Kadro ve Yetişmiş İnsangücü Eksikliği ... 238

4.5.4.2. Finansman Engeli... 240

4.6. Elektronik Devlete İlişkin Gerçekleştirilen Araştırmalara Genel Bir Bakış. 242 BEŞİNCİ BÖLÜM ELEKTRONİK DEVLETİN HALKLA İLİŞKİLER AÇISINDAN TÜRK KAMU YÖNETİMİ İŞLEYİŞİNE GETİRECEĞİ ÇÖZÜMLER: KONYA ARAŞTIRMASI 5.1. Araştırmanın Metodolojisi ... 247

5.2. Araştırma Soruları ve Hipotezler... 249

(13)

5.4. Bulgular... 257

5.4.1. Araştırmaya Katılanların Sosyo-Demografik Özellikleri... 257

5.4.1.1. Cinsiyete Göre Dağılım ... 257

5.4.1.2.Yaş Durumuna Göre Dağılım ... 257

5.4.1.3. Meslek Durumuna Göre Dağılım... 258

5.4.1.4. Aylık Ortalama Gelire Göre Dağılım... 259

5.4.1.5. Eğitim Düzeyine Göre Dağılım ... 260

5.4.1.6. Medeni Duruma Göre Dağılım ... 260

5.4.1.7. İkamet Edilen İlçeye Göre Dağılım ... 261

5.4.2. Katılımcıların İnternet ve Elektronik Devlet Kullanım Düzeylerine İlişkin Dağılımları... 261

5.4.2.1.Bilgisayar Kullanım Düzeyine Göre Dağılım ... 261

5.4.2.2. Kişisel Bilgisayar Sahipliğine Göre Dağılım... 262

5.4.2.3. Bilgisayar ve İnternetin En Çok Kullanıldığı Yere İlişkin Dağılım ... 262

5.4.2.4. İnternet Hizmetinden Yararlanma Sıklığına Göre Dağılım... 263

5.4.2.5. İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre Dağılım ... 264

5.4.2.6. Kamudaki İşlerini Görmede En Çok Tercih Edilen Yöntem... 264

5.4.2.7. Kamu Web Sitesini Ziyaret Edip Etmemeye İlişkin Dağılım... 265

5.4.2.8. Kamu Web Sitelerinin Ziyaret Edilme Sıklığına İlişkin Dağılım265 5.4.2.9. Katılımcıların Elektronik Devletten Yararlanmama Nedenleri .. 266

5.5. Türk Kamu Yönetiminin Sorunlarına İlişkin Bulgular... 267

5.5.1.Türk Kamu Yönetiminin Sorunlarına İlişkin Katılımcıların Görüşleri 267 5.5.2. Türk Kamu Yönetiminde Yaşanan Yapısal ve Algısal Sorunlarının Önem Derecesi ... 269

5.5.2.1. Türk Kamu Yönetiminde Karşılaşılan Yapısal Sorunlar... 270

5.5.2.2. Türk Kamu Yönetiminde Karşılaşılan Algısal Sorunlar ... 271

5.5.2.3. Türk Kamu Yönetiminin Sorunlarına İlişkin Verilen Önem Düzeyi ... 273

5.5.2.4. Türk Kamu Yönetiminin Yapısal Sorunları İle Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri Arasındaki Farklılaşma... 274

(14)

5.5.2.5. Türk Kamu Yönetiminin Algısal Sorunları İle Katılımcıların

Sosyo-Demografik Özellikleri Arasındaki Farklılaşma... 276

5.5.3. Kamu Kurumlarında Yaşanılan Sorunlara Yönelik Tepki Biçimleri... 278

5.6. Elektronik Devlet Kullanımına İlişkin Bulgular ... 279

5.6.1. Elektronik Devlet Kullanımına İlişkin Katılımcıların Görüşleri ... 279

5.6.2. Elektronik Devlet Hizmetlerinden Yararlanma Amaçları ve Buna Etki Eden Temel Değişkenler ... 281

5.6.2.1. Bilgilenme Değişkeni ... 283

5.6.2.2. Etkileşim Değişkeni ... 284

5.6.2.3. İşlem Değişkeni... 285

5.6.3. Elektronik Devlet Hizmetlerinden Yararlanmaya Etki Eden Değişkenlerin Genel Önem Düzeyleri... 286

5.6.4. Elektronik Devlet Hizmetlerini Kullanma Amaçlarının Demografik Özelliklere Göre Dağılımı... 287

5.6.4.1. Katılımcıların Cinsiyete Göre Dağılımları ... 287

5.6.4.2. Katılımcıların Yaşa Göre Dağılımları ... 288

5.6.4.3. Katılımcıların Aylık Ortama Gelire Göre Dağılımları ... 290

5.6.4.4. Katılımcıların Mesleklere Göre Dağılımları... 292

5.6.4.5. Katılımcıların Eğitim Düzeyine Göre Dağılımları... 293

5.7. Bilgi İletişim Teknolojilerinden Yararlanma ve Elektronik Devlet Kullanımı ... 295

5.7.1. Bilgisayar Kullanım Düzeyi ve Elektronik Devlet Kullanımı... 295

5.7.2. Kişisel Bilgisayar Sahipliği ve Elektronik Devlet Kullanımı... 297

5.7.3. Bilgisayarın Kullanıldığı Yer ve Elektronik Devlet Kullanımı... 298

5.7.4. İnternetten Yararlanma Sıklığı ve Elektronik Devlet Kullanımı... 300

5.7.5. İnternete Bağlanılan Yer ve Elektronik Devlet Kullanım Amacı Arasındaki İlişki ... 303

5.8. Elektronik Devlete Güven ve Elektronik Devlet Kullanımı ... 305

5.8.1. Elektronik Devlete Duyulan Güvenin Sosyo-Demografik Özelliklere Göre Dağılımı... 306

5.9. Vatandaşların Elektronik Devlet Uygulamalarından Beklentileri... 310

(15)

5.9.2. Vatandaşların Elektronik Devletten Beklentilerinin Önem Düzeyi... 312

5.9.2.1.Vatandaşların Elektronik Devlete İlişkin Beklentilerinin Sosyo-Demografik Özelliklere Göre Dağılımı ... 313

5.9.2.1.1. Cinsiyete Göre Dağılım... 313

5.9.2.1.2. Yaşa Göre Dağılım ... 315

5.9.2.1.3. Eğitime Göre Dağılım ... 318

5.9.2.1.4. Aylık Gelire Göre Dağılım... 321

5.9.2.1.5. Mesleğe Göre Dağılım ... 323

5.9.2.2. Elektronik Devlete Güven ve Elektronik Devletten Beklentiler. 326 5.9.2.3. İnternete Bağlanma Sıklığı ve Elektronik Devletten Beklentiler 338 5.9.2.4. Kamu Web Sitelerini Ziyaret Etme Sıklığı ve Elektronik Devletten Beklentiler ... 342

5.9.2.5. Herhangi Bir Kamu Web Sitesini Ziyaret Edip Etmeme ve Elektronik Devletten Beklentiler ... 348

SONUÇ VE ÖNERİLER... 350

KAYNAKÇA... 365

EKLER ... 405

EK 1: İstatistiksel Analizler Sonucu Elde Edilen Tablolar... 406

(16)

KISALTMALAR LİSTESİ

BİMER : Başbakanlık İletişim Merkezi BTYK : Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

e-devlet : elektronik devlet

e-dönüşüm : elektronik dönüşüm G2B : Government to Business

G2C : Government to Citizen

G2E : Government to Employees

G2G : Government to Government

KAYA : Kamu Yönetimi Araştırma Projesi

MEHTAP : Merkezi Hükümet Teşkilatı Araştırma Projesi MERNİS : Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi

OECD :Organisation For Economic Co-Operation And Devleopment

POLNET : Polis Bilgisayar Ağı Projesi TAKBİS : Tapu Kadastro Bilgi Sistemi

TODAİE : Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü TUENA : Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı

TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu

ULAKBİM: Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi UYAP : Ulusal Yargı Ağı Projesi

(17)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Motor Gücü Devrimi ve Enformasyon Devriminin Süreç Olarak

Karşılaştırması ... 11

Tablo 2. Genel Bir Sosyal Değişme Şeması ... 13

Tablo 3. Sanayi-Sonrası Toplumun Yapısı ve Problemleri... 16

Tablo 4. Bilgisayarlaşmadaki Gelişmenin Aşamaları... 28

Tablo 5. Sanayi Toplumu ve Bilgi Toplumunun Karşılaştırılması... 30

Tablo 6. Enformasyon Alanına Göre Bilgisayarlaşma Dönemleri ... 38

Tablo 7. Geleneksel Devlet Elektronik Devlet Karşılaştırması ... 72

Tablo 8. Devlette Etkileşim Alanları ve E-Devletin Sağlayacağı Başlıca Avantajlar 78 Tablo 9. Elektronik Devlet Hizmetleri ve Uygulama Alanları ... 84

Tablo 10. E-Devlet Gelişim Modelleri Literatürüne Bir Bakış ... 86

Tablo 11. Elektronik Devlet Modelleri ve Gelişim Adımları... 91

Tablo 12. E-Devlet Gelişim Aşamaları ve Etkileşim Alanlarına Uygun Çözümler ... 93

Tablo 13. Yıllara Göre Vatandaşların Bilgi Edinme Hakkı Kullanımı... 171

Tablo 14. Elektronik Devlete Dönüşümde Türkiye’nin Dünyadaki Yeri ... 215

Tablo 15. Elektronik Devlet Alanında Yapılan Araştırmalar ve Önemli Bulgular ... 243

Tablo 16. Cinsiyete Göre Dağılım ... 257

Tablo 17. Yaş Durumuna Göre Dağılımın Aritmetik Ortalama Değerleri... 258

Tablo 18. Yaş Durumuna Göre Dağılım ... 258

Tablo 19. Meslek Durumuna Göre Dağılım ... 259

(18)

Tablo 21. Aylık Ortalama Gelir Durumuna Göre Dağılımın Aritmetik Ortalama

Değerleri ... 260

Tablo 22. Eğitim Düzeyine Göre Dağılım... 260

Tablo 23. Medeni Duruma Göre Dağılım ... 260

Tablo 24. İkamet Edilen İlçeye Göre Dağılım... 261

Tablo 25. Bilgisayar Kullanım Düzeyine Göre Dağılım... 261

Tablo 26. Kişisel Bilgisayar Sahipliğine Göre Dağılım... 262

Tablo 27. Bilgisayar ve İnternetin En Çok Kullanıldığı Yere Göre Dağılım ... 263

Tablo 28. İnternet Hizmetinden Yararlanma Sıklığına Göre Dağılım ... 263

Tablo 29. İnternete Bağlanma Amaçlarına Göre Dağılım... 264

Tablo 30. Kamudaki İşleri Görmede En Çok Tercih Edilen Yönteme İlişkin Dağılım ... 265

Tablo 31. Kamu Web Sitesini Ziyaret Edip Etmemeye İlişkin Dağılım... 265

Tablo 32. Kamu Web Sitelerini Ziyaret Etme Sıklığına Göre Dağılım ... 266

Tablo 33. Elektronik Devletten Yararlanma Nedenlerine İlişkin Dağılım... 266

Tablo 34. Türk Kamu Yönetiminin Sorunlarına İlişkin Katılımcıların Görüşleri .. 267

Tablo 35. Türk Kamu Yönetiminde Yaşanan Sorunlarının Önem Derecesi... 269

Tablo 36. Türk Kamu Yönetiminin Yapısal Sorunları... 271

Tablo 37. Türk Kamu Yönetiminin Algısal Sorunları ... 272

Tablo 38. Türk Kamu Yönetimi Sorunlarının Önem Düzeylerinin Karşılaştırması ... 273

Tablo 39. Türk Kamu Yönetimi Hizmet Sunumunda Yapısal Sorunlar İle Algısal Sorunlar Arasındaki İlişki ... 273

Tablo 40. Katılımcıların Demografik Özellikleri İle Türk Kamu Yönetiminin Yapısal Sorunlara Verdikleri Önem Arasındaki İlişki ... 275

(19)

Tablo 41. Katılımcıların Demografik Özellikleri İle Türk Kamu Yönetiminin Algısal

Sorunlara Verdikleri Önem Arasındaki İlişki ... 277

Tablo 42. Kamu Kurumlarında Yaşadığı Sorunlara Vatandaşların Tepki Biçimleri... 278

Tablo 43. Katılımcıların Elektronik Devlet Kullanımına İlişkin Görüşleri... 280

Tablo 44. Elektronik Devlet Hizmetlerinden Yararlanma Amaçları ... 281

Tablo 45. Bilgilenme Değişkeniyle İlgili Maddelerin Önem Düzeyi ... 283

Tablo 46. Etkileşim Değişkeniyle İlgili Maddelerin Önem Düzeyi ... 284

Tablo 47. İşlem Değişkeniyle İlgili Maddelerin Önem Düzeyi... 285

Tablo 48. Elektronik Devletin Kullanımına Etki Eden Değişkenler Arasındaki Korelasyon Bulguları ... 287

Tablo 49. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Cinsiyete Göre Farklılaşması ... 288

Tablo 50. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Yaş Kategorilerine Göre Farklılaşması... 289

Tablo 51. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Aylık Ortalama Gelirine Göre Farklılaşması ... 291

Tablo 52. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Meslek Kategorilerine Göre Farklılaşması ... 292

Tablo 53. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Eğitim Düzeylerine Göre Farklılaşması... 294

Tablo 54. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Bilgisayar Kullanım Düzeylerine Göre Farklılaşması... 296

Tablo 55. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Kişisel Bilgisayar Sahipliğine Göre Farklılaşması ... 297

Tablo 56. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların Bilgisayarı En Çok Kullandıkları Yere Göre Farklılaşması ... 299

(20)

Tablo 57. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin Katılımcıların İnternet Hizmetinden Yararlanma

Sıklığına Göre Farklılaşması ... 301 Tablo 58. Elektronik Devlet Kullanım Amaçlarına Verilen Önem Düzeyinin

Katılımcıların İnternete En Çok Bağlandıkları Yere Göre Farklılaşması ... 304 Tablo 59. Elektronik Devlete Duyulan Güven Düzeyi ... 305 Tablo 60. Katılımcıların Elektronik Devlet Hizmetlerine Duyduğu Güvenin

Aritmetik Ortalama Değerleri... 306 Tablo 61. Elektronik Devlete Duyulan Güven İle Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri Arasındaki İlişki... 307 Tablo 62. Devlet Kuruluşlarına Ait Web Sitelerini Ziyaret Etme Sıklığı İle

Elektronik Devlet Hizmetlerinin Güvenilirliği Arasındaki İlişki ... 309 Tablo 63. Katılımcıların Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentileri ... 310 Tablo 64. Katılımcıların Elektronik Devletten Beklentilerinin Önem Düzeyi... 312 Tablo 65. Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentilerin Katılımcıların Cinsiyetine Göre Farklılaşması... 314 Tablo 66. Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentilerin Katılımcıların Yaş Kategorilerine Göre Farklılaşması ... 316 Tablo 67. Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentilerin Katılımcıların Eğitim Düzeyine Göre Farklılaşması ... 319 Tablo 68. Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentilerin Katılımcıların Aylık Ortalama Gelirlerine Göre Farklılaşması... 322 Tablo 69. Elektronik Devlet Uygulamalarına İlişkin Beklentilerin Katılımcıların Meslek Kategorilerine Göre Farklılaşması... 324 Tablo 70. Katılımcıların Elektronik Devlete Güven Düzeyleri İle Elektronik

(21)

Tablo 71. Katılımcıların İnternete Bağlanma Sıklığı İle Elektronik Devletten

Beklentileri Arasında İlişki... 340 Tablo 72. Katılımcıların Kamu Web Sitelerini Ziyaret Etme Sıklığı İle Elektronik Devletten Beklentileri Arasındaki İlişki... 344 Tablo 73. Katılımcıların Elektronik Devleti Ziyaret Edip Etmeyişi İle Elektronik Devletten Beklentileri Arasındaki İlişki... 349

(22)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Süreci ... 33 Şekil 2. Bilgisayar İletişim Devrimi ve Sosyal Etkileri ... 40 Şekil 3. E-Devletin Temel Bileşenleri... 57 Şekil 4. Temel Elektronik Devlet Bileşenleri ve Bileşenler Arası İlişkiler... 62 Şekil 5. Doğumdan Ölüme Vatandaş Hizmetleri... 67 Şekil 6. Elektronik Devletin Gelişiminin Boyutları ve Aşamaları... 92 Şekil 7. Elektronik Devlet Sürecinde Başarıya Katkı Sağlayan Faktörler ... 102 Şekil 8. Elektronik Devlet Hizmet Stratejisinin Temel Bileşenleri ... 108 Şekil 9. Elektronik Devlet ve Değişimin Boyutları ... 109 Şekil 10. OECD Ülkelerinin Evlerden İnternete Bağlanma Oranı (2000–2001)... 225

(23)

memnun etmede başarısız olduğu da bir gerçektir (Çevik, 2001: 1). Teknolojinin hızla gelişmesi, küreselleşme, insanların eğitim düzeyindeki yükselme, toplumsal beklentilerde yaşanan farklılaşma gibi faktörler nedeniyle kamu hizmetlerinin üretim ve sunumunda yaşanan sorunlar daha fazla dile getirilir olmuştur. Bu bağlamda, devletin rolü, büyüklüğü ve kullandığı yöntemler sorgulanmaya başlanmıştır (Balcı, 2003c: 265).Yaşanan bu gelişmelerle birlikte ülkeler ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel ve yönetsel yapılarında köklü değişim ve dönüşümleri gerçekleştirme yolunda önemli adımlar atmaya başlamışlardır (Nohutçu ve Balcı, 2003: 13).

Kamu kurumlarındaki halkla ilişkiler birimlerinin iyi bir şekilde örgütlenmesi ve bu birimlerin ortaya koyduğu uygulamaların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi kamu hizmetlerinin vatandaşlara başarıyla sunumunda en önemli etkenlerden biridir (Tortop, 2003: 151). Bu gerçekten hareketle, Türk kamu yönetimi açısından değerlendirildiğinde 1960’lı yıllara karşılık gelen planlı dönemle birlikte kamu kurumlarındaki halkla ilişkiler birimlerinin vatandaşla devlet kurumları arasındaki iletişimi kurması, iyileştirmesi ve sürekliliği sağlanması için bir dizi adımlar atılmış; fakat istenilen ölçüde sonuçlar elde edilememiştir.

Yapılan araştırmalar sonucunda dile getirilen eksikliklere ve alınan bir takım önemlere karşın kamu hizmetlerinin hala halkın istediği yeterlilikte sunulmayışı (Tortop, 1975: 79) ve yönetimin hızla gelişen bir toplumda değişen koşullara ayak uydurmada yaşadığı sorunlar (Ergun, 1991: 11) devletin yeniden yapılandırılması konusundaki beklentilerin daha da yükselmesine yol açmıştır. 1990’lı yıllarla birlikte yeni iletişim teknolojilerinin iletişim modellerinde gerçekleştirdiği dönüşümler; iletişim alanından beslenen halkla ilişkiler uygulamalarında da yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu bir takım olanakların kullanılmasını gündeme gelmiştir (Becerikli, 2002). Bu olanaklar, 2003 yılında yürürlüğe giren Bilgi Edinme Yasası ve 2006 yılında hizmet vermeye başlayan BİMER gibi halkla ilişkiler uygulamalarında kendisini göstermiş; bilgi ve iletişim teknolojilerinden yoğun bir şekilde yararlanan

(24)

kamu kurumlarının daha şeffaf bir anlayışla, vatandaşların istek ve beklentileri merkezinde işletilmesi yönünde önemli mesafeler kat edilmiştir.

Vatandaşların kamu kurumlarından bilgi edinmelerine ve sorunlarını dile getirme olanaklarına bilgi ve iletişim teknolojileri üzerine kurulu bir sistem olarak işleyen elektronik devlet uygulamaları da eklenmiş, geleneksel kamu yönetimi anlayışını ortadan kaldıran bir kamu reformu olarak gündeme oturmuştur (Erdal, 2004: 185). Vatandaşların en çok yakındıkları yolsuzluğu, verimsizliği, devlette yaşanan hantallaşmayı, devlete karşı güvensizliği (Kuran, 2005: 4), kurumlararası ve kurumlar ile vatandaşlar arasındaki iletişim kopukluğundan kaynaklanan gereksiz tekrarları, zaman kayıplarını ve aşırı bürokratik işlemleri azaltacağı ifade edilen elektronik devletin, kamu yönetiminde halkla ilişkiler açısından devlet-vatandaş iletişiminde yaşanan pek çok sorunun çözümünde etkili olacağı düşünülmektedir (Kazancı, 2004: 123-124).

Ülke çapında elektronik devlet uygulamalarının gerçekleştirilmesi için atılan bir takım küçük adımlar, Türkiye’nin 15-16 Haziran 2001’de Göteborg’da yapılan Avrupa Birliği liderler zirvesinde “e-Avrupa +” projesine imza atmasıyla birlikte yerini uluslararası ölçeklerde gerçekleştirilecek uygulamalara bırakmıştır. Başlangıçta her kurumun kendine ait bir web sitesi aracılığıyla dağınık halde sunulan ve çoğu kez karmaşaya yol açan elektronik devlet uygulamaları, 18 Aralık 2008 tarihinde kamu hizmetlerinin tek bir portaldan sunumuna olanak sağlayan e-Devlet Kapısı’nın hizmete girmesiyle daha farklı bir boyut kazanmıştır. Bu tarihe kadar dağınık halde hizmet veren kamu web siteleri tek bir çatı altında toplanmış; kamu

kurumlarından hizmet almak isteyen vatandaşların tek bir adresten -www.turkiye.gov.tr- toplam 162 hizmet alanından yararlanması mümkün hale

gelmiştir.

Elektronik devlet hizmet sunumunda alınan önemli mesafeye karşın; elektronik devlet hizmetinden toplumun tüm kesimlerinin yeterince haberdar edilmeyişi, vatandaşların bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma becerisinde yaşadıkları yetersizlikler (Liu ve ark., 2006), toplumun tüm kesiminin ilgili hizmetten yararlanabilmede gerekli ekonomik güçten yoksun olması (Bélanger ve Carter, 2006; Kuk, 2002; Sarguç, 2007; Lopez-Sisniega, 2009), ağ üzerinden sunulan hizmetlere

(25)

ilişkin vatandaşların duyduğu güvensizlik (Cullen ve Houghton, 2000; Melitski, 2002; Alsohybe, 2007) ve hizmet sunumu için teknik ve beşeri alt yapının yetersizliği (Moon, 2002; Kösecik ve Karkın, 2004; Zhang ve ark., 2005; Sinawong, 2008) gibi literatürde gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda dile getirilen sorunlar ülkemizde de henüz güncelliğini korumaktadır. Bu sorunlar giderildiği ölçüde elektronik devletin, klasik kamu yönetimi anlayışında vatandaşla iletişimde yaşanan pek çok soruna çözümler getireceği açıktır.

Elektronik devlet hizmetlerinin toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılmasında karşılaşılan sorunlardan en çok hangi sosyo-demografik özelliklere sahip vatandaşların etkilendiğinin belirlenmesi, elektronik devletin en çok hangi amaçla kullanıldığı ve elektronik devletin vatandaşlarca kullanılmama nedenlerine ilişkin bilgiler, vatandaşların ağ üzerinden gerçekleştirilen bu hizmetleri ne ölçüde güvenilir buldukları ve bu hizmetlerden beklentilerinin tespiti ülkemizde de yaygın olarak karşılaşılan sorunlara getirilebilecek çözümler konusunda önemli ipuçları sunacaktır.

Buradan hareketle çalışmanın problemi, vatandaşların kamu kurumlarından hizmet alımlarında yaşadıkları yapısal ve algısal sorunların neler olduğu, bu sorunları aşmada tepki biçimlerinden en çok hangisini tercih ettikleri; bilgilenme, etkileşim ve işlem gibi olanaklar sunan elektronik devlet uygulamalarından en çok hangi amaçla yararlandıkları, elektronik devlet uygulamalarının kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi konusunda sağlayacağı yararlarla ilgili beklentileri ve elektronik devletin toplumun tümüne yayılması önündeki engellerin neler olduğu sorularına cevap aramaktır.

Türk kamu yönetiminde devlet-vatandaş iletişiminde yaşanan sorunlara literatürdeki diğer çalışmalardan farklı olarak halkla ilişkiler odaklı yaklaşılması, elektronik devlet hizmetlerinin vatandaşlarca nasıl algılandığı konusunda bilgiler içermesi, vatandaşların kamu yönetiminden hizmet alımında yaşadıkları sorunlar ile elektronik devletin bu sorunlara getireceği çözümlere ilişkin vatandaşların beklentileri noktasında bütüncül bir takım tespitler sunması ve bundan sonra gerçekleştirilecek çalışmalar için güncel veriler sağlaması açısından çalışma önem taşımaktadır.

(26)

Çalışmanın amacı, kamu yönetiminin hizmet sunumunda halkla ilişkiler açısından yaşanan sorunlara çözüm olarak sunulan elektronik devlet uygulamasının genel bir değerlendirmesini yapmaktır. Ayrıca Türk kamu yönetiminin hizmet sunumunda vatandaşlarla olan ilişkilerinde halkla ilişkiler açısından yaşadığı sorunları ele alarak bu sorunların çözümünde elektronik devletin sağlayacağı yararlar ile toplumun tüm kesimlerine bu hizmetin yaygınlaştırılmasında yaşanan sorunların tespitini sunmaktır.

Bu amaçlar çerçevesinde birinci bölümde insanoğlunun tarım toplumundan bilgi temelinde kurulan yeni toplumsal anlayışa doğru tarihsel süreç içerisinde gerçekleştirdiği değişime genel hatlarıyla yer verilerek, bilgi toplumumun yapısı, işleyiş sorunları ve özellikleri ele alınmıştır. Bölümde ayrıca, sanayi toplumu ile bilgi toplumu arasında bir karşılaştırmaya yer verilerek toplumun çeşitli alanlarında yaşanan değişim, farklı bakış açılarıyla sunularak somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Bölüm, bilgi ve iletişim teknolojilerinin toplumsal gelişime nasıl etki ettiği ve toplum dinamiklerini yeniden nasıl şekillendirdiği konusuyla tamamlanmaktadır.

Çalışmanın ikinci bölümünde küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, vatandaşların devlet kurumlarından beklentilerinde gerçekleşen değişim ve kamu hizmetlerinin sunumunda yaşanan değişim ihtiyacıyla birlikte klasik kamu yönetim anlayışının sorunlarına çözüm sunmak amacıyla ortaya konulan ve yeni bir yönetim modeli olarak işlev görmesi beklenen elektronik devlete yer verilmiştir. Elektronik devletin litertürde yer alan başlıca tanımlarına, temel unsurlarına, özelliklerine ve elektronik devleti ortaya çıkaran gelişmelere yer verilmiş ve bu uygulama alanının kamu hizmet sunumuna sağlayacağı yararlar ele alınmıştır. Elektronik devletin gelişim modellerinin literatürdeki eserlerden hareketle ayrıntılı bir incelemesini de değinilen bölüm, elektronik devlette hizmet sunumunda çözüm bekleyen arz yanlı ve talep yanlı engeller ve sınırlılıkları tartışarak; söz konusu engellerin ve sınırlılıkların aşılmasında mücadele edilmesi gereken temel ilkelerle sonlandırılmaktadır.

Üçüncü bölüm, Türk kamu yönetiminin vatandaşlarla iletişim kurma ve bunu yürütmede halkla ilişkiler açısından karşılaşılan sorunlar ve bunları çözmeye yönelik atılan adımlarla ilgilidir. Türk kamu yönetiminin örgütlenme yapısından kaynaklanan

(27)

sorunlar, kamu kurumlarının halkla ilişkilerinde yaşanan yapısal sorunlar olarak değerlendirilirken; kamu yönetiminin hizmet sunumuyla ilgili kamu çalışanlarında ve vatandaşlarda oluşan algı sorunları ise, kamu kurumlarının halkla ilişkilerinde yaşanan algısal çıkmazlar olarak ele alınmıştır. Vatandaşların karşılaştıkları sorunları çözmede başvurduğu tepki biçimleriyle sürdürülen bölüm, kamu yönetiminde yaşanan sorunların çözümüne dönük planlı dönemde MEHTAP Projesi ile başlatılan adımlar elektronik devlet uygulamasına kadar kronolojik sırasıyla ve bu çözüm önerilerinin başarısızlık nedenleriyle birlikte ele alınarak sonlandırılmaktadır.

Çalışmanın teorik bölümünün tamamlandığı dördüncü bölümde ise, Türk kamu yönetiminin sorunlarına bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanarak çözümler getirmeyi öngören adımlar genel hatlarıyla ele alınmaktadır. Bu süreçte, görev alan kurullar, kurulların almış olduğu kararlar, mevzuat alanında yapılan düzenlemeler ve gerçekleştirilen projelere yer verilmiştir. Elektronik devletin kamu hizmeti sunan kamu kuruluşları açısından ve bu hizmetten yararlanan vatandaşlar açısından kamu hizmetlerinin sunumunda yaşanan sorunları çözme potansiyelinin neler olabileceğine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen bölüm, elektronik devlette dünya sıralamasında ülkemizin nerede yer aldığına ilişkin verilerin sunulduğu bilgilerle sürdürülmüştür. Elektronik devlet projesinin toplumun tüm kesimlerinin yararlanabildiği biçimde hayata geçirilmesinde ülkemiz açısından yaşanan sınırlılıklar ve eksikliklerin neler olduğuna işaret edilen bölüm; bunların çözümlenebilmesi için atılabilecek adımlara ilişkin önerilerle bitirilmektedir.

Çalışmanın uygulama bölümünü ise, teorik bölümde ifade edilen Türk kamu yönetiminde hizmet sunumunda yaşanan sorunların vatandaşlarca nasıl algılandığı, elektronik devletten yararlanma düzeylerinin neler olduğu ve elektronik devletin Türk kamu yönetiminin sorunlarının çözümünde ne ölçüde yararlı olabileceğine dönük vatandaşların düşüncelerine ilişkin tespitleri içermektedir. Kamu yönetiminden hizmet alan vatandaşların elektronik devlet konusundaki fikirlerinin belirlenmesi için Konya merkezde 875 kişi üzerinde bir alan araştırması yapılmış ve bu araştırma bulguları istatistik tekniğine uygun analizlerle değerlendirilerek bu bölümde sunulmuştur.

(28)

BİRİNCİ BÖLÜM

BİLGİ TOPLUMU OLMA SÜRECİNDE YAŞANAN TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM

1. 1. Toplumun Geçirdiği Evrime Genel Bir Bakış

İnsanlık tarihi incelendiğinde üretim ilişkilerinin temel olarak toplumun yapısını ve toplumda yer alan bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini belirlediği görülmektedir. Üretim ilişkilerine bakıldığında ise, insanlık tarihinde en önemli gelişmelere neden olan aşamalardan bir tanesinin insanı toprağa bağlayarak yerleşik hayata geçişi sağlayan tarımsal üretim olduğu, diğerinin ise tarım toplumundan kitle üretimi ve tüketimine yönelten makineye dayalı sanayi üretimi olduğu dikkati çekmektedir. Her iki üretim anlayışı da kendi içerisinde doğup gelişen yepyeni ilişkiler ve toplumsal yapı özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır.

Beslenme, barınma ve korunma gibi temel ihtiyaçları karşılamanın esas olduğu bir dönemden tarım ve hayvancılığa dayalı, geniş aileler biçiminde yerleşik bir hayatın sürdürüldüğü tarım toplumuna geçiş sağlanmıştır. Böylelikle çok çeşitli araç ve gereçlerin geliştirilmesi, iş ve çalışma hayatının başlaması gibi insanlık tarihinde önemli aşamaların kat edilmesi mümkün olmuştur (Fındıkçı, 1996: 41). Tarım toplumunun egemen olduğu dönemde, üretim ilişkilerinin ve toplumsal hayatın neredeyse tümünün belirleyicisi konumunda olan toprak, ekonomiyi, kültürü ve aile yapısını şekillendirmiş; sermayeninin de başlıca unsuru haline gelmiştir.

İnsanoğlunun yaşadığı bu değişim sürecinde, oniki ve onüçüncü yüzyılda kadar pazarların mevcut olmadığı kırsal yapıda ürünlerin yerinde tüketilmesini zorunlu kılan bir toplumsal yapı mevcutken; kent yerleşiminin ortaya çıkmasıyla birlikte pazarlar düzenli satış imkanın sağlandığı ve süreklilik arz eden bir yapıya dönüşmek durumunda kalmıştır. Kentlerin varlığı için kaçınılmaz olan kırsal kesim ürünlerinin talep edilmeye başlanması, ihtiyaç sahibi kentlerde belli aralıklarla üretilen çeşitli ürün, mal ve eşyaların sergilenerek satışa sunulduğu panayırları doğurmuştur. Panayırlar, özellikle onüçüncü yüzyılın sonuna kadar Avrupa’da çok önemli ticari merkezler konumunda yer almıştır (Pirenne, 1983: 81-86).

(29)

Yaşanan bu gelişmeler yerleşik hayata geçen toplumun artık kendi ihtiyaçlarından başka, kent insanının ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde üretim fazlasını elde etmeye başladıklarını göstermektedir. Böylece başta panayırlar olmak üzere çeşitli ticari araçlar yardımıyla gündelik ihtiyaçlara yönelik ürünlerin kent insanıyla buluşturulması sağlanmış; aynı zamanda bu yolla ticari anlamda bir artı değerin doğması da mümkün olmuştur. İnsanlık tarihinde üretim ilişkilerindeki yaşanan bu değişim, daha fazla üretimin sağlanması gereğini gündeme getirerek teknolojik gelişmelerle desteklenen üretim artışı ortaya çıkmıştır. Bu durum, yeni bir toplumsal yapının şekillenmesine yol açmıştır.

Teknolojide buhar makinesinin icadı (1765) ve üretimde kullanılmaya başlanması, ekonomi biliminde Adam Smith’in Ulusların Zenginliği (1766) adlı eseri, politik alanda 1789’da yaşanan Fransız Devrimi gibi bir takım gelişmeler ve Ortaçağ Avrupa’sının bilim ve bilgiye yönelik bakış açısında yaşanan köklü değişimler (Erkan, 1998: 3; Al, 2002: 27), tarım toplumunda yerleşik hayat ve toprakla şekillenen gündelik yaşam algısında büyük değişikliğe neden olmuş ve yeni bir toplum yapısının doğuşuna zemin hazırlamıştır (Drucker, 1993: 29). Kuramsal bilgi olmadan üretim, onarım, denetim yapabilen ve teknoloji tarihinde önemli yer tutan zanaatkarlığa dayalı tarım toplumunun aksine (İnam, 2004: 17); teknolojiye dayalı yeni bir toplumsal anlayışa yöneliş söz konusudur.

Onsekizinci yüzyılda yeni bir toplumsal anlayışın doğuşunda üretim aletlerindeki müthiş ilerlemenin de rolü büyüktür. Bu teknololojik ilerleme halkın yaşamında kökten bir takım değişikliklere yol açmıştır (Polanyi, 2002: 73). Yeni teknolojilerin üretim alanında kullanılmasıyla birlikte, o güne kadar görülmemiş ölçüde üretim artışı sağlanmıştır. Geleneksel olarak evlerde ve el tezgahlarında gerçekleştirilen üretim, sanayi devrimi sonrasında makine desteğiyle fabrikalarlarda yapılmaya başlamıştır (Çoban, 1996: 5). İş yerleri ve evler birbirinden ayrılmaya başlamış ve aile sisteminden kopuk bir yaşam anlayışı hakim olmaya başlamıştır (Bell, 1999: 75). Bunun nedeni, geçim amacının yerini kar amacının almaya başlaması ve bütün alışveriş ilişkilerinin kendini parasal ilişkiler olarak göstermesidir (Polanyi, 2002: 83).

(30)

İnsan emeğinin yerine makinelerin kullanılması, büyük yerleşim yerlerinin oluşması ve şehirleşmenin artmasıyla birlikte (Fındıkçı, 1996: 43), tarım toplumundaki yavaş yaşam tarzına uygun olarak geniş aile tipinin; çalışma koşullarından dolayı sanayi toplumunda daha hızlı hareket imkanı sağlayan anne, baba ve çocuktan oluşan çekirdek aile tipine dönüştüğü görülmektedir. Bilgi toplumunda ise bireylerin çağın gereklerine kendini uydurarak çocuk edinmekten vazgeçebileceği ya da geç çocuk sahibi olunacağını ifade edilmektedir (Toffler, 1972: 242). Lyon (1988: 43) halkın gündelik yaşamında karşılaştığı bu dönüşümü, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında sağlık, mekanik tamirci ve telefon santrallerinde operatörlük gibi çeşitli hizmet sektöründeki çalışanların sayısında artışa işaret ederek ele almaktadır. Buna göre, Sanayi Devrimi çalışma hayatının topraktan fabrikaya geçişinde önemli bir rol oynarken; II. Dünya Savaşı ise hizmet sektöründe istihdam edilen kişilerin sayısındaki artış; toplumsal hayat tarzındaki dönüşümde etkin bir yer tutmaktadır. Bu durum, “Enformasyon Toplumu” kavramının niçin II. Dünya Savaşı’ndan sonra gündeme geldiği (Törenli, 2004: 10) konusunu da açıklamaktadır. Günlük hayatın neredeyse tüm alanlarını kapsayarak toplum yaşamını geliştirmede / dönüştürmede etkin olan bu değişimin, bireylerarası ilişkilerin de yeniden şekillenmesi sürecinde önemli bir yer tuttuğu ifade edilebilir.

Toplum yapısındaki bu değişim ve dönüşümler, karşılanması gereken yeni ihtiyaçları gündeme getirecek ve toplumun ihtiyaçları karşılama adına attığı adımlar farklı toplumsal açılımlara neden olacaktır. Nitekim 1950’lerle birlikte sanayi

sonrası toplum ya da bilgi toplumu adı verilen yeni bir toplumsal anlayışı gündeme

getirecektir. Bilgi toplumuna geçişle birlikte sanayi toplumundaki mal üretimi yerini; hizmet üretimine bırakacak ve bilgi temel üretim faktörü haline gelecektir (Dura ve Atik, 2002: 38-39). Nitekim modernleşme kuramcılarının sanayi toplumu sonrasında yeni bir toplumsal yapıya geçişi gündeme getirdiklerinin altını çizen Törenli (2004: 26), İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda bilgi toplumu ya da enformasyon toplumu kavramlarının gelişmekte olan ülkeler için ulaşılması gereken bir hedef olarak lanse edildiğini ve teknoloji ile toplumsal yapı arasında bir ilişkinin kurulmaya başlandığına dikkatleri çekmektedir.

(31)

Tarım toplumundan bilgi toplumuna kadar yaşanan süreçte toplumun yapısında meydana gelen değişimleri adeta bir oyuna benzeten Mattelart (2005: 79) ise, bununla ilgili olarak, endüstri öncesi toplum anlayışının doğadan temel ihtiyaçların karşılanması temeline dayandığından “doğaya karşı bir oyun” olduğunu, endüstri toplumunun makineler aracılığıyla doğanın sunduğu verilerin işlenerek yeniden üretimi anlayışıyla “üretilmiş doğaya karşı bir oyun” niteliği taşıdığına ve son olarak da endüstri sonrası toplumunun bireyi merkeze alan bir toplum yapısına karşılık geldiğini ve “kişiler arasında bir oyun” olduğuna işaret etmektedir.

Kişiler arasında bir oyunun yaşandığı süreçle paralel olarak bilgi sektörünün ürünü olan bilgisayarlar ve teknolojik araçların yaygınlaşması, basılı yayınlarda ortaya çıkan çeşitlilik, reklam, eğitim, iletişim, kütüphanecilik ve araştırma-geliştirme gibi alanlarda gözlenen büyük gelişim ve dönüşüm sonrasında (Erkan, 2000: 206) Fritz Machlup bu dönemi “bilgi ekonomisi”, Brzenzinski “teknetronik çağ”, Etzioni “post-modern”, Dahrendorff “hizmet-sınıfı toplumu”, Licteim “burjuva sonrası toplum”, Daniel Bell “post-endüstriel” ve Drucker “kapitalist ötesi toplum” olarak tanımlamıştır. 1978’de Porat “bilgi toplumu” ve Masuda da 1990 yılında yine “bilgi toplumu” kavramını kullanmıştır (aktaran Bozkurt, 2000: 20-21; Erkan, 1998: 72; Hira, 2002: 76).

1.2. Değişimin İtici Güçlerinden Biri Olarak Bilgi

Bilgi toplumu veya bilgi çağına ulaşmak birden bire olmamış ve bir süreç sonucunda kapitalist ötesi toplum yapısına gelinebilmiştir. Bu süreçte bilgi, endüstri öncesi toplumlarda avcılar ve toplayıcılar ve daha sonrasında ise sanayi ve ticaretle uğraşanlar için her zaman çok önemli bir yer tutmuştur. Günümüzde ise bilgi, siyasi güç ve ekonomik refahın sembolü haline gelen adeta bir tılsıma dönüşmüştür (Martin, 1988: 1).

İnsanoğlunun tarihsel süreç içerisinde yaşadığı değişimi dört dönemde açıklayan McLuhan, yaptığı değerlendirmeyle de bir bakıma bilginin ve bilginin erişilme olanaklarının toplum üzerinde nasıl bir değime yol açtığını göstermektedir. İnsanlık tarihinin yaşadığı değişimi McLuhan dört döneme ayırmıştır (aktaran Altay, 2005: 20-21):

(32)

— İlk insanlar için duymanın en önemli duyu olduğu ve sözlü kültürün hakim olduğu kabilecilik çağı,

— İnsanların duyuları kadar gözlerini de kullanmaya başladıkları, o dönem insanları için büyük bir değişimi sağlayan alfabenin bulunmasıya geçilen

edebiyat çağı,

— Gütenberg’in matbaayı bulmasıyla insanların ifade ettikleri kelimeleri ilk kez yazılı olarak gördükleri ve görsel bağımlılığın daha da arttığı basım çağı, — Telgrafın icadıyla birlikte bireysel ve toplumsal bilinçliliği ortaya koyan ve tüm insanların katılımına olanak tanıyan elektronik çağ olarak değerlendirilebilir.

Bu süreçte çağlararası dönüşümü sağlayan şey, kuşkusuz sözlü kültürün hakim olduğu dönemlerde dil aracılığıyla ve daha sonra gelişen tekniklerle ve olanaklarla geniş kesimlere yayılma olanağı bulan bilgidir. İnsanlığın bilgiyi kullanma ve paylaşma anlamında geçirdiği değişimi Masuda (1983: 50) ise kısaca şu şekilde özetlemektedir:

“İnsanoğlu ilk enformasyon devrimini dilde gerçekleştirmiştir. Bu aşamada bilgi henüz nesne haline dönüşmemiştir. Enformasyon A’dan B’ye aktarılmasından öte ve henüz insanoğlundan bağımsız değildir. Enformasyonun bir nesne haline dönüşmesi gelişmiş üretim teknolojisi ile başlamış ve bu gelişim enformasyonun yazıya geçişiyle sürmüştür. İnsanoğlu enformasyonu harfler, şekiller olarak ilk kez taşların, papürüslerin üzerine yazmaya başladığında enformasyonun nesneye dönüşmesi noktasında da önemli bir başlangıca imza atmıştır. Enformasyon devrimi, baskı devrimi aşamasına ulaştığında, nesne haline dönüşmüş olan enformasyon basılı malzeme şeklini almış, yayılmış ve erişilebilir hale gelmiştir.”

Gelişim aşamasında son adım olan enformasyonun makine ile çoğaltılma özelliğine kavuşmasının bilgi üretiminin özneden ya da emek gücüne bağımlılıktan kurtulduğu görülmektedir. Bu durum, gelişmekte olan ülkelerin yetersiz insan kaynaklarına olan bağımlılıklarını ortadan kaldıracaktır. Bu gelişmeler, sözel kültürün olanaklarının da değerlendirilerek insanların uyum içinde yaşayabilecekleri yepyeni bir toplumsal yapının, “altın çağ”ın habercisidir (Törenli, 2004: 31).

Değişim, yukarıdaki değerlendirmeler ışığında, tarım, sanayi ve sanayi sonrası olmak üzere üç farklı aşamadan oluşmaktadır. Sözlü kültürün egemen olduğu toplum

(33)

yapısına karşılık gelen tarım toplumu, sanayileşme ve matbaa ile kitlesel üretim ve tüketimin gündeme geldiği sanayi toplumu ve elektronik ortamın bilgi alışverişinde kullanılmaya başlanması ise, daha çok sanayi sonrası toplum dönemine karşılık gelmektedir. Tarıma dayalı geleneksel toplumdan sanayi toplumuna geçiş yüz yılı aşkın bir dönemi kapsarken; teknoloji desteğini sonuna kadar arkasına alan bilgi toplumu ortaya çıktığı ilk on yılda, teknolojinin gelişim hızı ve insanların teknolojiye uyum esnekliğinin yüksekliği nedeniyle kısa sürede çok daha hızlı bir gelişmeye yol açmıştır (Erkan, 1998: 11).

Bununla ilgili olarak Masuda (1983: 42-43)’nın ortaya koyduğu tabloda (Tablo: 1), Motor Gücü Devrimi olarak adlandırdığı Sanayi Devrimi boyunca geliştirilen teknoloji ve ortaya çıkan gelişmeler 229 yıl gibi uzun bir sürece yayılmışken; Enformasyon Devrimi başlığı altında değerlendirdiği ve bilgisayarın icadıyla başlayan teknolojideki gelişmeler 36 yıl gibi kısa bir zaman aralığında gerçekleşmiştir.

Tablo 1: Motor Gücü Devrimi ve Enformasyon Devriminin Süreç Olarak Karşılaştırması

Motor Gücü Devrimi Enformasyon Devrimi Newcomen Motoru (1708)

Buhar Motoru (1775) Demir Yolu (1829) Otomobil Model-T Ford (1909)

Jet Motoru (1937)

Birinci Kuşak Bilgisayarlar (1946) İkinci Kuşak Bilgisayarlar (1956) Üçüncü Kuşak Bilgisayarlar (1965) Mikroişlemciler (1965) Dördüncü Kuşak Bilgisayarlar (1983) T ek n ol oj in in G el im i

SÜREÇ: 229 YIL SÜREÇ: 36 YIL

Kaynak: Masuda, 1983: 43’den uyarlanmıştır.

Bu veriler ışığında tarıma dayalı geleneksel toplum ve sanayi toplumunda gerçekleşen ilerlemenin asırlar boyu süren bir deneyim ve birikimin sonucu olduğu ve bu yüzden sanayi sonrası dönemle kıyaslandığında yavaş bir ilerlemenin görüldüğü; bilgi toplumunda ise bilginin kullanımı ve yeniden üretimine dayanan

(34)

yaklaşımla daha kısa sürede daha etkin adımların atılabildiği sonucuna ulaşılabilmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Törenli (2004: 26) de akıllı teknolojiler adını verdiği bilgisayar teknolojilerinin tıpkı sanayi devrimindeki makine teknolojisi gibi bilgi toplumunda yeni bir toplum anlayışının şekillenmesinde merkezi bir görev üstleneceğini ifade etmektedir. Bu teknolojilerin merkezi bir konuma yükselmesi, enformasyonun kendiliğinden yeni bir toplumsal düzenin inşasında dönüştürücü bir güç ve kaynak haline gelmesi anlamını taşımaktadır.

Bilginin kullanım yönü ve alanı, tarihsel verilerden yararlanarak üç temel aşamada değerlendirilmektedir (Drucker, 1993: 19-20): 1) Başlangıçtaki ilk yüzyıl boyunca bilginin aletlere, süreçlere ve ürünlere uygulanması sonucu, “Sanayi Devrimi” yaşanmıştır. 2) 1880’lerden II. Dünya Savaşı sonuna kadar olan dönemde ise bilgi, işlere uygulanmaya başlamıştır. Bu durum, “Prodüktive Devrimi”ne zemin hazırlamıştır. 3) II. Dünya Savaşı ile başlayan dönemde ise, bilginin kendisine uygulanmaktadır ve bu yaklaşım da “Yönetim Devrimi”ni ortaya çıkarmıştır. Böylelikle bilgi sadece üretimin bir faktörü olmaktan çıkmış, daha farklı alanlarda kullanılmaya başlanan önemli bir unsur haline dönüşmüştür. Tarihsel süreç içerisinde yaşanan bu gelişmeler öncesinde toplumsal yapıları şekillendirdiği öne sürülen sermaye ve emeği de bir kenara itmiştir.

1.3. Bilgi Temelinde Kurulan Yeni Bir Toplumsal Anlayışa Doğru

Üretim anlayışında yaşanan değişim ve bilginin üretim ilişkilerinde temel unsur haline gelmesi, toplumu oluşturan öğelerde de bir takım dönüşümleri gündeme getirmiştir. Yaşanan bu farklılaşma, kendisini yeni bir toplumsal anlayışın doğmasında göstermiştir. Genel çerçevede ele alınan toplumsal değişim, dönüşüm ve toplum yapısını oluşturan unsurları özellikle “endüstri-sonrası toplum” kavramını ortaya koyan ve yeni toplumu tanımlamak için kabul gören Daniel Bell’in sosyal değişme şeması ile somutlaştırmak mümkündür (Bell, 1999: 117).

Aşağıdaki şemada, ekonomi sanayi öncesi toplumda bir anlamda doğanın kendisine bağımlıdır ve toprak ile kaynak sınırlılığı arasında sıkışmıştır. Bu ilişkiler bütünü, adeta insanın doğaya karşı oynadığı bir oyun şeklinde cereyan eder. Çünkü ekonomik sektörler, tarım, madencilik, balıkçılık ve ormancılık olarak ortaya çıkar.

(35)

Tablo 2: Genel Bir Sosyal Değişme Şeması

Sanayi öncesi Sanayi Sanayi sonrası

Bölgeler Asya, Afrika, Latin

Amerika

Batı Avrupa, Sovyetler Birliği, Japonya ABD Ekonomik Sektörler İlk sektör:  Tarım  Madencilik  Balıkçılık  Ormancılık Orta sektör:  İmalat Üçüncü Sektör:  Ulaştırma  Enerji Dördüncü Sektör  Ticaret  Maliye  Sigorta  Gayrimenkul Beşinci Sektör:  Sağlık  Eğitim  Araştırma  Hükümet  Turizm, eğlence Meslek Eğilimi

Çiftçi, madenci, balıkçı, vasıfsız işçi

Yarı vasıflı işçi, mühendis Mesleki ve teknik bilim adamları

Teknoloji Hammaddeler Enerji Bilgi

Hedef Doğaya karşı oyun “Mamul” doğaya karşı oyun Kişiler arası oyun Metedoloji  Sağduyu

 Tecrübe

 Ampirizim  Deneyleme

Soyut teori: modeller, simülasyon, karar teorisi, sistem analizi

Zaman Perspektifi

 Geçmişe Yönelik  “Ad hoc” tepkiler

 “Ad hoc” intibak gücü  Projeksiyonlar  Geleceğe yöneliş  Geleceği tahmin Eksen Prensip Geleneksellik: toprak/kaynak sınırlılığı Ekonomik gelişme: yatırım kararları üzerinde devlet veya özel sektör kontrolü

Teorik bilginin merkezliği ve kodlanması

Kaynak: Bell, 1999: 117.

Teknoloji, sanayi öncesi toplum yapısında hammadde ile sınırlıdır. Üretim anlayışındaki metodoloji sağduyu ve tecrübelere dayanır. Sanayi toplumunda ise, imalata ağırlık verilmekte ve ekonomi yatırım kararları üzerinde düğümlenmektedir. Ekonomik büyümenin temel prensibi, özel sektörün ve devletin kontrolünde olan yatırım kararlarına bağlıdır. Üretilen madde doğasına karşı fabrika aracılığıyla gerçekleştirilen mücadelede ampirizim ve deneyleme kullanılan metodları oluşturur. Daha çok hizmet sektörüne doğru bir yönelişin görüldüğü sanayi sonrası toplumda ise, teorik bilginin önemi büyüktür. Bilginin kodlanması ve merkezi bir konumda

(36)

yer alması eğitim ve araştırma gibi meslek gruplarını içeren beşinci sektörün doğmasına yol açmıştır. Bireyler arası mücadelenin olduğu toplum yapısında mesleki ve teknik bilim adamlarınca kullanılan metodlar, çoğunlukla soyut anlamda geliştirilen modeller, teoriler ve yapılan sistem analizleridir.

Sosyal değişim şemasının verilerinden hareketle endüstri ötesi toplum bileşenlerini Belek (1999: 155) ise beş temel maddede ele almaktadır: 1) Ekonomik yapı, mal üretiminden hizmet ekonomisine doğru bir kayış göstermiştir, 2) mesleki dağılımda istihdam payının önemli bir bölümü profesyonel ve teknik sınıfa kaymıştır, 3) gelişmenin ve politika üretmenin kaynağı olduğuna inanılan teorik bilgi önem kazanmıştır, 4) teknolojinin kontrolü sağlanmış ve 5) yeni bir “entelelektüel teknoloji” nin oluşturulması mümkün hale gelmiştir. Bu tespitlerin daha çok ekonomik ve teknolojik bağlamda ele alındığı görülmektedir.

İnsanlığın geçirmiş olduğu toplumsal aşamaları servetin ölçüsü ve değişim için kullanılan materyallerdeki değişimi göz önünde bulundurarak Toffler (1992: 74-77) şöyle tanımlar: Birinci Dalga adıyla andığı tarım toplumunda servetin ölçüsü elle tutulabilen ve gözle görülebilen topraktır ve zenginliğin ölçüsü buna sahip olma miktarıdır. Tarım toplumunda değişim aracı para ya da para yerine ikame edilebilecek (altın, gümüş, pamuklu kumaş vb) elle tutulabilir değişim araçlarıdır. Fabrika bacalarının yükselmeye başlamasıyla servet kavramı da değişikliğe uğramıştır. Üretimde kullanılan makine ile üretimde kullanılacak malzeme İkinci

Dalga olarak sanayi toplumunda servetin yeni ölçüsü olarak ortaya çıkmıştır. Yine

kağıt para değişim aracı olarak kullanılmış, buna üretime ortak kişilerin ortaklığını belgeleyen hisseler eklenmiştir. Bilgi toplumu sürecinde yani Üçüncü Dalga olarak değerlendirdiği dönemde servet ölçülebilen ve gözle görülebilen bir şey olmaktan çıkmış ve insanların zihinlerindeki kıvılcımlar, yani düşünce olarak değerlendirilmektedir. Değişim aracı ise kağıt paradan ziyade elektronik ortamda yer alan banka hesapları olarak kendini göstermiştir.

Toplumsal yapılar arasındaki geçişe ilişkin bir takım kusurların olduğu dile getirilmektedir. Castells’e (2005: 309-310) göre, tarımdan sanayiye, sanayiden hizmet sektörüne geçişin üç temel kusuru bulunmaktadır. Buna göre: 1) İlk olarak tarım sektöründen sanayiye geçişte ve sanayiden hizmete geçiş arasından bir

(37)

homojenlik olduğu varsayılır ve “hizmetler” başlığı altında toplanan faaliyetlerin kendi içlerinde bir muğlaklık, bir çeşitlilik gözlendiğini atlamaktadır. 2) Yeni enformasyon teknolojilerinin aynı üretim, yönetim, dağıtım sürecinde farklı tipte faaliyetler arasında doğrudan, kesin istatistiki verilere dayanmayan yapay bir ayrımla çalışma ve istihdam alanları arasında yakın, yapılsal bir bağlantı kurmaktadır. 3) İleri toplumların kültürel, tarihsel ve kurumsal bir çeşitlilik gösterdiğini, bununla birlikte bu toplumların küresel ekonomide birbirine bağımlı olduğu gerçeği gözden kaçırılmaktadır.

Toplumsal bölümlemeye ve gelişim çizgilerindeki eksikliklerle ilgili tespitlere katılmakla birlikte, bir toplumun hangi sosyal gelişme safhasında olduğunu belirlemede araştırmacılara analiz kolaylığı sağlayan şemalarda veya bölümlemelerde (Dura, 1990: 51), hem tarihsel hem de mekansal bağlamda toplumsal gelişim çizgisini görmek mümkündür. Bir anlamda şemalarla veya kategorileştirmelerle, tarihsel ve mekansal olarak toplumsal gelişimin bir fotoğrafı sunulmaktadır. Bu da toplumun gelişim çizgisini anlamaya çalışan herkes için büyük bir kolaylık sunmaktadır.

1.4. Bilgi Toplumunun Yapısı ve İşleyiş Sorunları

Tarihsel süreç içerisinde kazandığı bilgi birikimiyle insanoğlunun gerçekleştirdiği yeni gelişmeler, oluşturduğu toplumsal yapının gelişerek dönüşüme uğramasına yol açmıştır. Bu dönüşümde sadece yapısal anlamda bir değişiklik değil; toplumu oluşturan insanlararası ilişkilerin dönüşerek farklılaşması dikkati çekmiştir. Her toplumsal yapı, kendini oluşturan ve şekillendiren kendine özgü işleyiş mekanizmalarını ve bir takım ilişkiler bütününü bünyesinde barındırmaktadır. Toplumsal yapı unsurları, işleyişi ve toplumun doğasından kaynaklanan bir takım sorunların farklı bakış açılarıyla ele alınması söz konusu toplumsal yapının daha iyi analiz edilerek anlaşılmasında önemli ipuçları sunacaktır.

Sanayi toplumunun temel ekonomik probleminin sermaye birikimi olduğunu ifade eden Bell (1999: 116-118), işçi ve işveren sosyal ilişkilerinin sürdürüldüğü mekanın işletme veya firmalar olduğuna dikkat çekmektedir. İşveren-işçi arasında yaşanan çeşitli çatışmalar ise, temel sosyal problemler olarak değerlendirilmektedir.

(38)

Buna karşın, sanayi sonrası toplumun ise temel problemi bilginin organizasyonudur (Dura, 1990: 51). Sanayi sonrası toplum anlayışının bu probleme çözüm sunacak temel kurumlarını üniversiteler, akademik enstitüler ve araştırma kuruluşları olarak ele almaktadır. Çünkü burada esas olan sermaye bilgi ve bilgiye dayalı örgütlenmelerdir (Bell, 1999: 116).

Tablo 3: Sanayi-Sonrası Toplumun Yapısı ve Problemleri

Eksen Prensip

Teorik Bilginin Merkezliği ve Kodlanması

Ana Kurum Üniversite

Akademik Enstitüler Araştırma Kuruluşları

Ekonomik Alan Bilime Dayalı Sektörler Ana Kaynak Beşeri Sermaye

Siyasal Problem Bilim Politikası Eğitim Politikası

Yapısal Problem Özel Sektörle Kamu Sektörü Arasında Denge Sağlanması

Tabakalaşma: Temel Giriş

Beceri

Eğitim ve Öğretim

Teorik Sorun “Yeni sınıf”ın Dayanışması

Sosyal Tepkiler Bürokratikleşmeye Direnme Rakip Kültür

Kaynak: Bell, 1999: 118’den uyarlanmıştır.

Sanayi sonrası toplum anlayışının bir başka yapısal özelliği ise toplumda ana kaynağın beşeri sermaye olmasıdır. Temeli hizmet sektörüne dayanan sanayi sonrası toplum anlayışında kas gücü ve enerji değil; bilgi ön plana çıkmaktadır. Bu noktada kişilerin eğitim düzeyi ve becerileri önem taşımaktadır. Bu durum, işgücünde sanayiye doğru bir yönelişi doğuracak ve zamanla bu değişimin bir adım daha ileri giderek “mavi yakalı işçilerden” “beyaz yakalı işçilere” geçişle devam edecektir (Bell, 1999: 124-127). Erkan (1998: 125), bilgi toplumunda en çok etkilenecek alt yapı birimini sanayi sonrası toplumun ana kaynağı olan personel altyapısı olarak tanımlamaktadır. Yeni teknolojileriyle dönüşüme uğrayan enformasyon yönetimi çok önemli bir noktaya gelerek (Lyon, 1988: 43) yüksek beceri gerektiren hizmet sektörüne ve profesyonel mesleklere doğru yönelişe (Belek, 1999: 139) neden olmuştur. Bu durum, kol gücüne ihtiyacın azalarak sağlık, eğitim ve diğer toplumsal hizmetler gibi “sosyal hizmet” alanında görülen gelişmeler ile araştırma, bilgi işleme ve sistem analizini vb. içine alan yönetici, araştırmacı, bankacı ve reklamcıları içeren

Şekil

Tablo 1: Motor Gücü Devrimi ve Enformasyon Devriminin Süreç Olarak  Karşılaştırması
Tablo 2: Genel Bir Sosyal Değişme Şeması
Tablo 3: Sanayi-Sonrası Toplumun Yapısı ve Problemleri
Tablo 4: Bilgisayarlaşmadaki Gelişmenin Aşamaları  Gelişim  İlk Aşama  (1945-1970)  İkinci Aşama (1955-1980)  Üçüncü Aşama  (1970-1990)  Dördüncü Aşama  (1975-2000)  Bilgisayar  Kullanım  Temeli  Büyük  Bilimlerde  Yönetimde  Toplumsal Amaçlarla  Bireysel
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Üçüncü araĢtırma dersi sürecinde dil bilgisi yapısının yanlıĢ ya da hatalı kullanımına karĢı öğretmenler verecekleri tepkileri çok detaylı

Hiemstra (1996), özyönetimli öğrenen bireylerin çeşitli öğrenme stratejilerini bir arada kullanabilme özelliklerine vurgu yapmıştır. Bireyler

: 2.5 mg/L Fe Konsantrasyonu için Çift Tabakalı Filtrede Tutulan Fe Miktarının Zamanla Değişimi……… : 2.5 mg/L Fe Konsantrasyonu için Filtre Boyunca Toplam

Malzemelerin mekanik özellikleri üzerinde yapılan çalışmalarda ise genel olarak, KD oranı arttıkça eğilme dayanımının ve kırılma enerjisinin arttığı,

• Kriz döneminde ortaya çıkan uyarı sinyalleri, bu sinyallerin yok edilmesi için gerekli çalışmalar, kriz sürecinde ve. sonrasında yapılan çalışmalar gözden

Hedef kitle, halkla ilişkiler çalışmalarında gerçekleştirilen tüm etkinliklerin yönlendirdiği, bu etkinlikleri sonucunda kendilerinden eylem ve düşünce değişimi

Her kişi ya da kuruluşun uzak ve yakın çevresiyle ilişkiler kurması ve bu ilişkileri olumlu bir biçimde sürdürmek istemesi doğal olduğu kadar, ekonomik ve sosyal yaşamın da

-- Tanıtmadan, alışveriş yapmaya, iş ve eş bulmaya, haber almaya, resmi işlemleri takip etmeye, güncel bilgi edinmeye ve akademik çalışmaların gerçekleşmesine kadar hatta