• Sonuç bulunamadı

Konut piyasalarının iktisadi değeri ve Türkiye ekonomisi açısından analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konut piyasalarının iktisadi değeri ve Türkiye ekonomisi açısından analizi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Konut piyasalarının iktisadi değeri ve Türkiye ekonomisi açısından analizi

Özellikle 2008 küresel krizinden sonra giderek daha fazla dikkat çekmeye başlayan konut piyasalarının yapısal özellikleri diğer piyasalardan oldukça farklı olduğundan bu piyasaların analiz yöntemleri de farklılaşmaktadır. Bu piyasada bir taraftan işleme konu olan malın (konutun) fiziksel ve mekânsal açıdan heterojen özellikler taşıması ve diğer taraftan da arz ve talebinin yapısal olarak pek çok farklı ve değişken unsura bağımlı olması piyasa analizlerini güçleştirmektedir. Ayrıca konutların tüketim malı olma dışında paranın değerinin korunması açısından hala en güvenilir yatırım araçları arasında yer almaları ve spekülatif kazanç sağlama amaçlı olarak da talep ediliyor olmaları, konut piyasalarındaki hareketlerin ekonomik büyümenin göstergesi ve/veya belirleyicisi olma özelliğini de ortaya çıkarmaktadır. Spekülatif amaçlı talebin artmasıyla konut fiyatlarında meydana gelen aşırı artışların ise ekonomilerde balon etkisi yaratarak küresel ölçekte krizlere yol açabileceği de yakın geçmişte yaşanan önemli bir ekonomik olgu olarak literatürdeki yerini almıştır. Türkiye ekonomisi içinde de önemli bir paya sahip olan ve dış koşullara karşı oldukça hassas bir yapıda olmakla birlikte ekonomik ajanların karar mekanizmalarını hızla etkileyerek ekonomik büyümeye yön veren inşaat sektörünün ve dolayısıyla konut piyasasının detaylı analizlerinin yapılması Türkiye ekonomisinin gelişme potansiyelinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Bu bölümde konut piyasalarının özellikleri, ekonomideki yeri genel olarak değerlendirilerek Türkiye’de konut arz ve talebini belirleyen faktörlerin deskriptif ve ampirik analizi yapılmıştır. Ayrıca konut piyasası analizlerinde sıkça karşılaşılan konut balonunun varlığı sorusu da Türkiye ekonomisi açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

2001 Eylül sonu itibariyle Hazine tarafından açıklanan projeksiyonlara göre 2002 yılında toplam 16,5 milyar $ borç ödemesinde bulunacak olan Hükümet ve Merkez Bankası’ndan

Türkiye ekonomisi için yapılan çalışmalar arasında Domaçın (1997) çalışmalarından bahsetmek önemlidir.O,Türkiye için 1960- 1990 yıllarını kapsayan

Kasım 2012 ayında gerek Euro bölgesi gerek 27 üyeli AB’nde sınai üretim hacmi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.3 oranında daha düşük

Kasım 2012 ayında gerek Euro bölgesi gerek 27 üyeli AB’nde sınai üretim hacmi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.3 oranında daha düşük

2021 yılında da, tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi, global sermaye hareketlerinin yönü, Türkiye ekonomisi gibi önemli döviz ihtiyacı olan ekonomiler açısından

Teftiş ve denetim mekanizmalarının aralarındaki koordinasyonun etkin olmaması, başta Kamu İhale Kanunu olmak üzere mevzuat boşluklarının bir hayli fazla

2010 yılında ise azalan bütçe açığı ve düşük faiz oranları sayesinde, borç göstergelerinin milli gelire oranı 3-4 puan kadar gerilemiştir.. Yine de oranlar genel

Klasik büyüme teorisi büyük oranda Ricardo’nun büyüme teorisine dayanmaktadır. Ricardo iktisadi büyümeyi bir sermaye büyümesi olarak görüyordu. Buna göre;