• Sonuç bulunamadı

Haçlı İstilası Öncesi Ortaçağ'da Maraş Şehri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Haçlı İstilası Öncesi Ortaçağ'da Maraş Şehri"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAÇLI ~ST~LASI ÖNCESI ORTAÇA~'DA MARAS SEHR~~

SEL~M KAYA*

Haçl~~ ~stilas~~ Öncesi Ortaça~'da Mara~~ ~ehri

Anadolu ve Kuzey Suriye aras~ndaki ana ticaret yollar~n~n kesi~me nok-tas~ nda ve Mezopotamya ovas~n~ n kenar~ndaki Toroslar ete~inde bulunan, Anadolu'nun en eski ~ehirlerinden biri olan Mara~~ ve çevresi antik dönemleri de içine alan zengin bir geçmi~e sahiptir. Domuztepe Höyü~il'nde yap~lan kaz~~ çal~~malar~~ da ~ehrin M.Ö. 5000 y~l~na kadar uza-nan tarihi bir mil-asa sahip oldu~unu göstermi~tir'. Mara~, co~rafi konum olarak Ortado~u ile Anadolu'yu birbirine ba~layan yol güzergâh~nda bu-lunmas~~ sebebiyle de tarihin her döneminde önemini korumu~tur. Mara~~ topraklar~nda Hitit, Asur, Pers, Makedonya, Grek, Roma medeniyetlerinin2 yan~s~ra; Sasani, Roma, Bizans, Selçuklu, Memluk ve Osmanl~~ devletleri ayr~ca Ermeni ve Haçl~~ kontl~~klar~~ ya~am~~~ ve bu sebeple de farkl~~ medeni-yeder ve kültürler ~ehrin zengin tarihi dokusunu olu~turmu~tur.

Ortaça~~ Türkiyesi'l~de stratejik, askeri ve siyasi faaliyetler bak~m~ndan büyük rol oynayan en önemli yerle~im yerlerinden birisi olmas~na ra~men

* KSÜ Fen Edb. Fak. Tarih Bi. K. Mara~~

' Mara~'~n 35 km. güneydo~usunda Pazarç~k ilçesi Kelibe~ler Köyil'nf~n yak~n~nda yer alan Do~nt~ztepe Höyü~ü'nde 1995 y~l~~ ve sonras~nda K.Mara~~ Müze Müdürlü~ü Ba~kanl~~~'nda ABD uyruklu Prof. Dr. Elizabeth Carter'in ilmi dan~smanl~~~ nda yap~lan kaz~lar sonucunda M.Ö. 4800-4500 y~llar~na ait eserler bulunmu~tur.

2 ~ehir kalesini inceleyen arkeologlar, Hititler dönemine ait kale suru ta~~na rastlam~slard~r. Merkez Bertiz A~abeyli ve Merkez Köseli Köyleri ile Pazarc~k ilçesi Karaçay Köyü'nde bulunan ve Mara~~ Müzesi'nde korunan Hitit Steli (Gök Tanr~m) ve ~stanbul Eski ~ark Eserleri Müzesinde korunan Yaz~th Kap~~ Aslana (Gurgum Aslan') ve di~er baz~~ eserler de, ~ehirde Hititlerin uzun müddet yasad~ klarm~ n aç~ k delili oldu~u gibi; Pazarc~ k ilçesi K~zkapan!' Köyü Gözlügöl Obas~'nda bulunarak Mara~~ Müzesi'nde korunan Asur Kral~~ III.Adad Nirari'nin çivi yaz~l~~ Asur S~n~r Ta~~, Mara~~ bölgesinde Asurlular'~n da ya~ad~klar~~~~~~~ aç~k delillerindendir. Yine Mara~~ Müzesi'nde korunan ve te~hir edilen Hellenistik Roma Ça~~'na ait heykeller, cam e~yalar, çe~itli madeni aletler, yüzükler, tak~lar ve lahitler hatta ~skender (Alexandros) dönemine (MÖ. 330-323) ait sikkelerin mevcudiyeti bölgede Romahlar'~n da uzun y~llar hakimiyet icra ettiklerini göstermektedir. Hatta baz~~ arkeologlara göre bugünkü Mara~~ Kalesi Romal~lar döneminde M.Ö. 1. M.S. 1-2. yy. in~a edilmi~tir ve kaledeki Raflarda k~smen Roma duvar ta~lar~~ da bulunmaktad~r. Ayr~ca Bizans dönemine ait ikon, lahit, kandillikler ve di~er eserler de Mara~~ Müzesi'nde korumnakta ve te~hir edilmektedir.

(2)

Mara~~ ~ehrinin bu dönemdeki tarihini anlatan kaynaklar~n say~s~~ oldukça azd~r. ~ehir, ismini3 bilinen ilk dönemlerinden günümüze birbirine yak~n adlar alarak devam ettirmi~~ ancak ~ehrin kuruldu~u yer't sürekli ayn~~ kalma-yarak birkaç defa çe~itli sebeplerle de~i~mi~tir.

Hitit devleti y~k~ld~ktan sonra Geç Hitit ~ehir devletlerinden Gurgum Krall~~~'n~n ba~kenti5 olan Mara~, Kimmerler'in Anadolu'yu istilas~n~n ard~ndan bir müddet Asur hâkimiyetinde kalm~~, Asurlar'~n Med istilas~na u~ramas~ndan sonra Pers hâkimiyetine girmi~tir. Mara~, Makedonya Kral~~

~skender'in Asya seferi s~ras~nda, Kapadokya satrapl~~~n~n önemli merkezle-

3 ~ehrin ismi, Asur metinlerinde "Markasi (Maraj~)", Roma, Bizans ve Ermeni

kaynaklannda "Kaisereia Germanicia, Germanikeia, Germanig" olarak zikredilmi~tir. Rivâyete göre Mara~, Roma hâkinnyetine girdikten sonra bir dönem imparator Gaius Caesar Germanicus ya da onun babas~~ Germanicuaikos (Caligua) onuruna, Kaisereia Germanikeia olarak adland~r~lm~~~ ve bu isim Bizans Devleti zama~unda da Germanikeia olarak kullan~lm~~t~r. (K~~: Besim Atalay, Mara~~ Tarihi ve Cografyas~, Matbaai Amire, ~stanbul 1339, s. 6). Ancak halk taraf~ndan benimsenmeyen bu ad sonradan kullan~lmaz olmu~~ ve daha çok Marassion ad~~ kullan~lm~~t~r; Daha sonralar~~ Marassion ad~~ Arap a~z~nda Mara~'a dönü~mü~~ ve ~ehir ~slâm hâkimiyetine girdikten sonra da bu isimle an~lm~~t~r. Türkler taraf~ndan da bu ~ekilde kullan~lm~~t~r. (BItz. Bilge Umar, Türkiye'deki Tarihsel Adlar, Ink~lap Kitabevi, ~stanbul 1993, s. 282). Baz~~ yaz~m farkl~l~klar~~ bulunmakla birlikte Bauh tarihçiler de ~ehrin ismini daha çok "Marsie" olarak ifade etmi~lerdir. Mara~~ isminin Arapça olup olmad~~~~ hususu da tart~~~lm~~tn. Baz~lar~~ (Besim Darkot - Ernst Honigmann, "Mara~", ~A., VII, 311-312) Mara§ ad~n~n Arapça "zelzele, titreme" anlam~na gelen "re'a~a" fillinden türeyerek (titreme-zelzele yeri anlam~nda) "Mara~" oldu~unu iddia etmektedirler. Baz~lar~na göre de (Atalay, a.g.e, s. 6) Mara~~ kelimesi Arapça de~ildir. Ancak bu kelimeyi Araplar kendi ~ivelerine uygun olarak Mara~~ ~eklinde kullanm~~lard~r. Kelimeye zamanla Arapça anlam yüklenmi~tir. Buna göre Mara~, "raa~e-yer'a~u"'n~n ism-i mekan sigas~d~r ki, "mahall-i ra~e" demektir. Güya Mara~'~n pirinç has~lat~~ yüzünden sumah olmas~~ ~ehre bu ismin veril~nesine sebep olmu~tur. Kanaatimizce her iki isimlendirme ~ekli de ilini bir tetkikten ziyade ~ahsi yorumlara dayanmaktad~r.

Besim Atalay (a.g.e, s. 7) Mara~'~n iki defa yer de~i~ikli~ine u~rad~~~n~~ iddia etmektedir. Ona göre ilk Mara~, ~imdiki Mara~'~n güney-do~usunda Erkenez Çayl'~l~n kenar~nda kurulmu~tu. Arap müelliflerin eserlerinde "el-Erkenez yecri ll vasati'l-Mer'a~" yazd~klar~n~~ belirten Atalay, sözkonusu ~rmak çevresinde bulunan harabelerin de kendisine verdi~i kanaatle ilk Mara~'~n Erkenez Çay~'mu iki yan~nda yer ald~~~n~~ belirtir. Atalay'a göre Mara~'~n ikinci yeri bugün Kara-Mara~~ denilen mevki idi. Ancak kanaatimizce bu yer de~i~ikli~i iki ile sm~rland~nlamaz ve daha çok olmal~d~r. Çünkü Mara~~ ve çevresi devaml~~ sava~lara sahne olmu~, hatta birkaç deprem de ya~am~~t~r. Bu sebeple ~ehir çok tahrip ve sonra tekrar tekrar imar olunmu~tur. Atalay'a göre Mara~~ ~ehrinin ilk kuruldu~u yeri Hamdano~ullan'ndan Seyfilddevle, ikinci yerini de Dulkadiro~lu Alâilddevle Bey de~i~tirmi~tir. Bu görü~e istinaden

~ehrin bugünkü yerle~im yerine Dulkadirliler zaman~nda geldi~i söylerdlmektedir.

5 Bkz. J.D. Hawkins, "The Neo-Hittite States in Syria and Anatolia", The Cambridge Ancient Histo~y, Volume III, Pan II, Cambridge 1982, s. 375; M.Ali Dinçol, "Geç Hitider", Anadolu Uygarhklar~~ Ansiklopedisi, ~stanbul 1982, c. I, s. 127.

(3)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHR~~ 859 rinden birisidir. ~skender M.Ö. 333 y~l~nda Kuzey Suriye'ye düzenledi~i ve Toroslar'~~ a~arak ~skenderun yak~nlar~nda Persler'i ma~lup etti~i7 sefer öncesi yolu Mara~'tan geçerken muhtemelen bu s~ rada ~ehri de zabt etmi~tir. ~skender'in kurdu~u imparatorlu~un zapfiarr~as~~ üzerine Mara~'~n da içinde bulundu~u bölge Seleukoslar'~ ns idaresine geçmi~tir".

Anadolu'nun tümüyle Roma hâkimiyetine girdi~i M.Ö. 63'ten daha önceki bir tarihte, General Pompei'nin Kilikya bölgesini ele geçirdi~i sefer sonras~~ Mara~'~~ da Roma Devleti'ne ba~lad~~~~ san~ lmaktad~ r. ~ehir, M~s~r fet-hinden dönen ve Kapadokya taraf~na ilerleyen Sezar taraf~ ndan da muhte-melen M.Ö. 46 y~l~ nda ele geçirilmi~tir. Sezar'dan sonra Mara~~ ve çevresi, Roma'n~ n önde gelen valilerinden Markios Antuvan'~ n idaresine b~rak~lm~~t~r. Antuvan'~n ölümü sonras~~ Mara~'~n da içinde bulundu~u bölge bütün Anadolu gibi do~rudan do~ruya Roma imparatoru Oktavianus'~ n hâkimiyetine girmi~tir1".

Roma ~mparatorlu~u'nun M.S. 395 senesinde ikiye bölünmesi ile Mara~~ ~ehri, Do~u Roma (Bizans) ~mparatorlu~u'nun hâkimiyetine girmi~tir. V. yy.da Monofizist" bir merkez olan12 Mara~~ ~ehri I.Iustinianos dönemi (527-565) ve sonras~~ özellikle de 570-582 y~llar~~ aras~~ ve takip eden y~llarda Bizans-Sasani çat~~malar~ na sahne olmu~tur". Bizans-Sasani hükümdar~~ II.Hüsrev Perviz'in (590-628) Anadolu'yu istila hareketi sonras~, 605-611 y~llar~~ aras~ nda hatta 622 y~l~ na kadar Sasanilerin elinde kalan ~ehir," daha sonra tekrar Bizans

" Tufan Gündüz, "Kahramanmara~", D~A, c. XXIV , s. 192. 7 ~smet Parmaks~zo~lu-Ya~ar Ça~layan, Genel Tarih I, Eski Ça

~lar ve Türk Tarihinin ~lk Dönemleri, Funda Yay, Ankara 1976, s. 210.

8 Seleukoslar, Helenistik krall~klardan biridir.

~ skender'in ölümünden Roma ~ mparatorlu~u'nun Ön Asya'ya egemen olmas~na dek süren 300 y~ll~ k döneme Helenistik Krall~klar dönemi denir. M.O. 321'de Roma imparatorlu~una yeni bir düzen vermek üzere toplanan komutanlar aras~nda ba~layan mücadele M.Ö. 301'den sonra imparatorlu~un Ön Asya topraklar~ n~n payla~~lmas~na sebep oldu. Bu payla~~ mda General Seleukos, do~u ülkelerinden ba~ka Mezopotamya ve Suriye'yi ald~. Seleukoslar daha sonra Anadolu'da da egemenli

~i elde etti. Bkz: Parmaks~zo~lu-Ça~layan, a.g.e, s. 213-214.

" Bkz. Parmaks~zo~lu-Ça~layan, a.g.e, s. 251-253; Atalay, a.g.e, s. 20. Il) K

~~: Atalay, a.g.e, s. 22.

Monofizider; eski do~u kiliseleri içinde yer alan ve Hz. ~sa'n~ n bir tek tabiat~~ oldu~unu kabul eden, O'nun tek yarat~l~~m~n "ilâhi tabiat" oldu~una inanan dini bir cemaattir.

"The Oxford Dictionary of Byzantium. Oxford 1991, c. II, s. 845

13 Geni~~ bilgi için Bkz. Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, (trc. Fikret I

~~ltan), TTK. Yay., Ankara 1995, s. 63-80; ~ahin Uçar, Anadolu'da ~sffin-Bizans Mücadelesi, i~aret Yay., ~stanbul 1990, s. 50.

(4)

hâkimiyetine geçmi~tir. 626 y~l~~ sonlar~nda bölgeye sefer düzenleyen imparator Heraldeios (610-641) Mara~~ ~ehrinden geçerek" Kuzey Suriye'ye inmi~tir. 628 y~l~nda Heraldeios ile yapt~~~~ sava~ta ma~lup olan II.Hüsrev Perviz hem tahun~~ hem de hayat~n~~ kaybetmi~, ülkesi de iç sava~a ve kaosa sürüklenmi~tir. II.PervIz'in yerine geçen o~lu Kovrad-~irüye, Heraldeios ile anla~mak zorunda kalm~~t~r". Sasaniler ve Bizansl~lar aras~ndaki Mara~'a hâlcim olmak için yap~lan mücadele her iki imparatorlu~u da zarflatm~~, buna ba~l~~ olarak her iki imparatorlukta ortaya ç~kan iç kar~~~kl~klar Mara~~ ve çevresinin Müslümanlar taraf~ndan fethi için uygun bir ortam haz~rlam~~t~r.

632 y~l~ndan itibaren özellikle de Hz. Ömer döneminde (634-644) Müslümanlar Bizans hâkimiyetindeki Suriye'yi fetih hareketine giri~tikleri zaman, Mara~~ bölgesine de s~k s~k ak~nlarda bulunmu~lard~r. Bizans imparatoru Heraldeios s~n~r bölgelerinde ya~ayan halk~n~, ~slam ordularm~n alunlar~ndan korumak ve Müslümanlardan etkilenmelerini önlemek gaye-siyle iç lus~mlara göç ettirmi~tir. Suriye bölgesinde idaresi alt~ndaki ~ehirleri önce bo~altmak zorunda kalan sonra da bu ~ehirleri tahrip ettiren Heraltle-ios böylece Müslümanlar~n kültür ve hayat izine rastlamadan her ,türlü s~k~nt~~ ve yoklu~un oldu~u bu metrilk bölgeden Anadolu'ya geçi~lerini zorla~urmak istemi~tir'''. Ancak bütün güç ~artlara ra~men Müslümanlar Bi-zans'a yönelik fetih harekat~ndan hiç vazgeçmemi~lerdir.

Mara~'~n kim tarafindan nas~l feth edildi~i ~srarl~~ kaynaklar~nda zikre-dilmekle birlikte hangi tarihte feth olundu~u belirtilmemi~tir. Kaynaklar-dakils bilgilere göre Hz. Ömer'in halife olduktan sonra ba~kumandan tayin etti~i Ebu Ubeyde b. Cerrah, Suriye'yi tamamen feth ettikten sonra maiyye- tindeld kumandanlardan Halid b. Mara~~ ve çevresini feth etmekle görevlendirdi. Halid halk~n kaleyi terk etmesi ~art~yla sava~madan sulh yo-

15 Honigmann, "Mara~", ~A, 'VII, 313; Ostrogorsky, a.g.e, s. 96.

16 Walter E. Kaegi, Bizans ve ~lk isla.M Fetihleri, (Türkçe terc. Mehmet Özay), Kaknüs

Yay~nlan, ~stanbul 2000, s. 51-52.

17 Ernst Honigmann, Die Ostgrenze des Byzantinischen Reiches von 363 bis 1071 nach

Griechischen, Arabischen, Syrischen und Armenischen Quellen, (Türkçe trc. Fikret I~~ltan), Bizans Devleti'nin Do~u SIIIII7, ~stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay., ~stanbul 1970, s. 37. 18 el-BeLizuri, Fü tü hu 1-bulda'n (rrc. Mustafa Fayda), Kültür ve Turizm Bakanl~~~~ Yay.,

Ankara 1987 s. 270; ~bnin-Adim, Bu~yetii't-Taleb, (Thk. Süheyl Zekkar), Darul-Fikr, Beyrut 1988, c. I, s. 235; Kr~: M. Halil Y~nanç, "Mara~~ Emirleri", TTEM, 1340, XIV/5, (82), s. 283; Gündüz, a.g.m, s. 192.

(5)

ORTAÇA~'DA MA.RA~~ ~EHR~~ 861

luyla Mara~'~~ feth etti, sonra kaleyi y~kt~rd~. Hâkimiyet de~i~iklikleri

es-nas~nda Mara~~ s~n~rlar~na kadar gelen Müslümanlardan olumlu yönde etki-lenen yerli H~ristiyan halk, canlar~na dokunulmamas~~ ~art~yla ~ehri teslim etmi~lerdi13. Kaynaklarda tarihi kaydedilmeyen bu fethin biz muhtemelen 637 y~l~nda gerçekle~mi~~ olabilece~ini dü~ünüyoruz. Çünkü Hz. Ömer 20 A~ustos 636 tarihinde Bizans'a kar~~~ yap~lan Yermük Sava~~~ sonras~~ Halid'i

ba~kumandanliktan az1 ederek yerine Ebu Ubeyde:yi tayin etti. Halid, Kuzey Suriye'de Bizans'a s~n~r bölgede yer alan Mara~'~n ve di~er ~ehirlerin fethine Ebu Ubeyde'nin emri alt~nda kat~ld~~ ve onun 639 y~l~nda vefat' sonras~~ da

ba~ka birinin emri alt~na girmedi20. Bu sebeple Mara~'~n fethi 636 sonras~, 639 öncesi olabilir. Ebu Ubeyde sonras~~ ba~kumandan tayin edilen ~yaz b. Ganm'~n komutas~ndaki Habib b. Mesleme el-Fihri 638 y~l~nda" Mara~'~n kuzeyinde ve daha ileride bulunan Hades22 Kalesini ele geçirdi~ine23 göre

Mara~~ bu tarihte Müslümanlar~n hâkimiyetinde olmal~d~r. Bu durumda

Mara~'~n fethi Eylül 636 sonras~, 638 y~l~~ öncesi, muhtemelen 637 y~l~nda olsa

gerektir. Bu tarihten sonra Mara~~ bölgesinde ~slamla~ma süreci ba~lam~~t~r. Daha sonralar~~ ~slâm ordular~~ Mara~'ta bir garnizon kurarak Anadolu içlerine yap~lacak seferler için buray~~ (askeri) üs edinmi~lerdir.

Habib b. Mesleme'nin Elbistan geçidinde bulunan Hades Kalesini fethi sonras~~ Hz. Ömer'in Akdeniz sahil ~ehirleri ile Suriye ve Kilikya bölgesi genel valisi" Muaviye b. Ebi Stifyan, Hades'in korunmas~~ için gerekli bütün tedbir-leri alm~~~ ve kumandanlar~na da buray~~ muhafazada çok dikkatli davranma-

Honigma~m, a.g.m, s. 313.

20 Mustafa Fayda, "Halid b. Velid". D~A, c. XV, s. 291.

21 Asri Çubukçu, "Habib b. Mesleme",

D~A, c. XIV, s. 373.

22 Hades'i; Yakut el-Hamevi, (Mu'cemul-Buldân, Dâru Sâd~r, Beyrut tarihsiz, c. II, s. 263), Malatya, Sumeysat ve Mara~~ aras~ndaki bölgede bulunan bir s~n~r kalesi diye tarif etmektedir.

Bizans kaynaklar~nda Adata (Adatha) olarak zikredilen bu kale ~ehrin yerini belirtirken W.M. Ramsay (Anadolu'nun Tarihi Co~rafyas~, (trc. M.Pekta~), ~stanbul 1961, s. 308) Mara

~'~n

kuzeyinde Arabissos'a giden ve bu geçit çevresini muhafaza eden kale; M.Halil Y~nanç (a.gm, s. 286) Mara~'~n sekiz fersah güneydo~usunda yer alan ~ehir; Bilge Umar (a.g.e, s. 17) da Mara~~ yak~n~nda bir ilkça~~ kenti ve Haruniye (Dilziçi) Kalesi'nin do~usunda bulunan önemli bir yerle~im merkezi ve bugünkü ~neldPnin yerinde bulunan kale ~ehir olarak belirtilmektedir.

Osmanl~~ döneminde stratejik önemini kaybetmesinden dolay~~ sadece bir nahiye merkezi olarak Göyniik ad~yla ar~iv belgelerinde yer alan bu kale-~ehir hakk~nda geni~~ bilgi için bkz: Said Öztürk, "Siyasi ve Sosyo-Ekonomik Geli~imi içerisinde Kadim Bir Anadolu ~ehri: Hades (Göyniik)", Türk Dünyas~~ Ara~t~rmalar~, Say~~ 96, Haziran 1995, s. 218-221.

" Yakut el-Hamevi, Mu 'cemul-Buldün, c. II, s. 263.

24 ~bni-~l-Esir, el-Kjündl fi't-tarih, (trc. Ahmet A~~rakça), ~slü'm Tarihi, ~l~nü 1 Esir el-Kümil fi't-tarih tercümesi, Bahar Yay., ~stanbul 1991, III, 26.

(6)

lar~n~~ emretmi~tir25. Çünkü Müslümanlar Bizans kontrolünde bul~~~~an Ana-dolu topraklar~na yapt~klar~~ ak~nlarda ço~unlukla Mara~~ - Hades güzergâh~n~~ kullanmaktayd~lar.

Anadolu ~ehirlerinin fethine önem veren Muaviye, Herakleios'un ölümü sonras~~ ortaya ç~kan imparatorluk kavgalar~ndan istifade ile 642 y~l~nda Bizans devleti üzerine bizzat kumanda etti~i bir sefer düzenlemi~tir2". Bu sefer esnas~nda Muaviye, Mara~~ ~ehrine kadar gelmi~~ ve ~ehre yak~n çevredeki baz~~ kaleleri fethetmi~~ olmal~d~r. Muaviye bölgeden ayr~ld~ktan sonra da Mara~~ ve çevresindeki geli~meleri takip etmi~~ ve onun görevlendirdi~i komutanlar 643 y~l~~ sonlar~nda ve 644 y~l~nda Anadolu'ya yeni seferler düzenlemi~ler, önce Arabissos'~l27 elde etmi~, sonra da Eucha-ita'ya28 kadar ilerlemi~~ ve yol üzerindeki ~ehirleri ele geçirmi~lerdir29.

Anadolu içlerine düzenlenen seferlerde Mara~~ çevresindeki geçitleri kullanan Müslümanlar, ba~ta Mara~~ olmak üzere bölgedeki ~ehirlerde ta~n bir hâkimiyet sa~lamak ve Bizans topraklar~nda daha da ilerlemek amac~nda idi. 645 y~l~nda önce Sel~nan b. Rebia Bizans topraklar~na ak~nlar yapt~~ ve ganimetlerle geri döndü. Sonra da Habib b. Mesleme komutas~ndaki ~slam ordusu bölgedeki henüz feth edilmemi~~ ~ehirler üzerine seferler düzenledi. Mara~'ta ~slâm hâkimiyetini yeniden tesis eden Habib, Muaviye taraf~ndan Do~u Anadolu'ya seferler düzenlemelde görevlendirildi. Do~u Anadolu'da Bizans kuvvetlerine kar~~~ yine ba~ar~l~~ olan Habib, Erzurum'a kadar ilerledi, ~ehri emanla al~ p çevredeki bir çok ~ehir ve kasabay~~ haraca ba~lad~ ktan sonra Suriye'ye döndü30.

25 el-Belâzuri, Füt~lhu'l-buldân, s. 223, 273. Belâzuri, "Emeviler u~ursuzlu~undan dolay~~ Hades geçidini "selâmet geçidi" diye isimlendiriyorlard~" demektedir.

Ibnü'l-Esir, el-K~l mil fi't-tarih, III, 26, 44.

27 Arabissos, Elbistan'~n bat~s~nda ve Af~in kazas~~ civar~nda Yarpuz mevkii~~dedir. Do~u Toros geçitlerinin (Mara~-Elbistan) kuzey ucundaki bu nokta Anadolu'ya yap~lan seferlerin emniyeti bak~m~ndan çok önemli idi. Arabissos hem bir askeri karargâh, hem de Toros Da~lar~n~n do~u geçitlerini muhafaza eden kale konumunda idi. Bkz: Uçar, a.g.e, s. 69, n. 21. Arabissos'un ~imdiki ilçe merkezi Af~idin yerinde bulunan ilkça~~ kenti oldu~unu iddia edenler de vard~r. Bkz: Ramsay, a.g.e, s. 344; Umar, a.g.e, s. 91. Arabissus'un mevkii hakk~nda ayr~ca bkz: Honigmann, Bizans Devleti'nin Do~u S~n~r~, s. 53, 60.

28 Euchaita; Ramsay'a göre (a.g.e, s. 54, 355) K~z~hrmak'~n do~usunda ve Çorum civar~nda bir yerdir. Bilge Umar'da (a.g.e, s. 259) Euchaita'n~n, Çorum ~li Mecitözü ilçesi Avkat Köyü olduktir~u belirtir.

' E.W. Brooks, "'The Successors of Heraclius", Cambridge Medieval History, Cambridge 1957, II, 393.

:3() ~bnül-Esir, fi't-tarih, III, 88-89; K~~: Brooks, a.g.m, s. 393; Asri Çubukçu, "Habib b. Mesleme", c. XIV, s. 373.

(7)

ORTAÇA~'DA MARA., ~EHRI 883

Bizans'a ait ~ehirlere yönelik fetih harekat~~ için genellikle kumandan

görevlendiren Muaviye'nin 646'da bizzat kendisinin komuta etti

~i seferde

~slâm ordusu Kayseri'ye kadar ilerledi, Kayseri 10 gün muhasara edildikten

sonra ~ehirdekiler haraç vermeye raz~~ oldum. Bu sefer sonras~~ Muaviye'nin

Kilikya ve çevresinin fethini tamamlamalda görevlendirdi~i Habib b.

Mes-leme 647'de Hades'i ikinci defa fethettikten sonra Sozopetra'p32 da feth etti.

Bu zaferler sonras~~ 651 y~hnda Sûfyan b. Avf el-Gâmidi komutas~ndaki ~slam

ordusu Mara~'a geldi ve buradan kuzeye yöneldi, Bizans topraldarma alanlar

düzenledi33. Anadolu'nun iç lus~mlarma düzenlenen bu seferler esnas

~nda

yol güzergahl 'ida bulunmas~~ sebebiyle ~slâm ordular~n~n Mara~'ta bir

müddet kal~n~~~ olmalar~~ muhtemeldir.

Emeviler döneminde Müslüman Araplar Kilikya'ya yerle~erek,

Bi-zanshlar tarafindan tahrip ve terk edilmi~~ olan bu bölgede bulunan ~ehirleri

tahkim ettiler. Stratejik bak~mdan önemli askeri yollar~n kav~a~~nda

bulu-nan, Toros geçiderine hâkim ve idari bak~mdan Suriye'deki K~nnesrin34

or-dugâh~na ba~l~~ olan ve ~slâm Bizans mücadelesinde önemli rol oynayan

Tar-sus, Adana, Misis (Ceyhan), Mara~~ ve Malatya ~ehirleri hudut bölgesindeki

Arap askeri i~sleri haline getirildi. Müslümanlar~n

ed-davâhf

(d~~~ k~s~mlar, d~~~

arazi)

ad~n~~ verdikleri bu saha Emeviler döneminde iskân edilmeye ve

~~~ i~stahkem ~ehirler kurulmaya ba~land~. Askeri dü~üncelerle özel olarak

tal~kim ve iskân edilmi~~ olan bu hudut ve savunma sahalarma

st~giir

denil-mekteydi35. Bizans'a s~n~r yerle~im merkezleri anlammdaki sugür bölgesi,

Sugür e~-~am ve Sugar el-Cezire olmak üzere iki k~s~mda mütalaa edilmi~ti

ve Tarsus' tan ba~layarak Adana-Misis-Mara~-Malatya hatt~n~~ takip ederek

do~uya do~ru F~rat'a kadar uzan~yordu. Birincinin merkezi Mara~, ikincinin

ise Malatya idi. Mara~~ yak~n~ndaki Amanos Da~~~ (Cebel-i Lükam) iki bölgeyi

31 Il~nf~l-Esir, ~il fi't-aulh, III, 86; Kr~: Ramsay, a.g.e, s. 253-254.

32 Honigmann (a.g.e, s. 39-40) Sozopetra'mn, Malatya civar~nda Zibatra olarak bilinen V~ran~ehir oldu~unu zikretmi~, onun yazd~klar~n~~ aynen tekrarlayan Bilge Umar'da (a.g.e, s. 745) Zapetra, Ozopetra ve Zizoatra isimleri ile de kaydedilen Sozopetra'mn, Kappadokia-Syria s~n~r~nda ilkça~~ kenti ve Sultansu k~y~s~nda ~imdiki V~ran~ehir oldu~unu belirtmi~tir. Ancak KSI:J Tarih Bölümü ö~retim Üyesi Dr. Faruk Söylemez, bu yerin Osmanl~~ vesikalannda Subadra

olarak geçti~ini ve ara~t~rmalar~na dayanarak buras~n~n Viran~ehir de~il Do~an~ehir olabilece~ini ifade etti.

33 el-Belfizuri, s. 270; Rr~: Honigmann, a.g.m, s. 313; Y~nanç, a.g.m. s. 283; Gündüz, a.g.m, s.192.

34 K~nnes~in, Humus bölgesine ba~h önemli bir yerle~im yeri ve ayn~~ zamanda askeri bölge idi.

(8)

birbirinden ay~ran tabii bir çizgi olu~turdu~undan Mara~~ bu iki bölgenin ayr~m noktas~nda yer almaktayd~. S~n~r ~ehirlerinden hareket eden islam or-dular~, bu dönemde en fazla Kilikya geçitlerini ve Mara~-Elbistan geçidini kullanmak suretiyle Anadolu'ya giriyorlard~ ".

Emeviler devrinin ilk ve en önemli halifesi olan I.Muaviye (661-680), va-lilik yapt~~~~ dönemde ba~latt~~~~ ancak islam dünyas~nda ortaya ç~kan iç sava~~ ve kar~~~kl~klar sebebiyle yar~m b~rakmak zorunda kald~~~~ Bizans'la mücadeleye halife olduktan sonra yeniden ba~lad~. Valili~i döneminde Kilik-ya'mn fethiyle görevlendirdi~i Habib b. Mesleme'yi halifeli~i döneminde de Anadolu'ya sefer yapmas~~ için görevlendirdi. Habib'in, 661 y~l~nda Anadolu-'ya düzenledi~i seferlerde" kaybedilmi~~ Kilikya ~ehirleri Müslümanlar ta-raf~ndan tekrar ele geçirildi. Muaviye, Suriye kuzeyinde Bizansl~lara kar~~~ sa-vunma hatt~~ olu~turmak, müstahkem kaleler tesis etmekle me~gul oldu~u esnada fethinden bu zamana kadar harap halde b~rak~lm~~~ olan Mara~~ ~ehrini de bay~nd~ r hale getirdi, ~ehirde asker ve halk iskan etti. ~ehirdeki garnizonun asker say~s~n~~ da arturd~38. Mara~~ Anadolu'ya gaza eden Müslümanlar~n hareket üssü oldu. Ancak Anadolu'ya düzenlenen askeri se-ferler bütün h~z~yla sürmesine ra~men bir süre sonra sava~lar daha çok Ak-deniz'e kayd~~~ndan ve kara seferleri Malatya ve Tarsus üzerinden yap~ld~~~n-dan Mara~~ bölgesi k~sa süreli bir istikrar dönemi ya~ad~.

I.Yezid'in (680-683) ölümü sonras~~ ortaya ç~kan iktidar bo~lu~u ve iç sava~~ yüzünden Suriye'de kar~~~kl~klar artmca, bu durumdan istifade etmek isteyen imparator IV.Konstantinos (668-685) daha önce yap~lm~~~ olan antla~may~~ ve bar~~~~ bozdu ve Kilikya bölgesi Bizans kuvvetleri taraf~ndan tahrip olundu. Bu esnada Bizanshlar Mara~'a da sald~rd~. Bu sald~r~lar~~ da-yan~lmaz bir hal ald~~~~ zaman ~ehri savunmaktan aciz kalan asker ve halk Mara~'~~ tahliye ve terk etmek zorunda kald~3". Böylece Mara~~ ve çevresi tekrar Bizans hakimiyetine geçti.

36 ~bn ~eddâd, el-AWk~~'l-hat~ra, fi ümera-i'~-~am vel-Cezire, (n~r. Y. Zekeriyyâ Abbâre), D~ma~k 1978, 1. cilt, 2. k~s~m, s. 168; ~bnii'l-Adim, Bu~yetti't-Takb, I, 234; K~~: Ramsay, a.g.e, s. 216-218, 387; Uçar, a.g.e, s. 59-60; H. Dursun Y~ld~z, "Avâs~m", c. IV, s. 111-112.

37 Yakubi b. Vâz~h, Tarih~~~ ~bni'l-VaZth, (n~r. M.Th. Houtsma), ~bn Vadhih Historiae, Leiden 1883, II, 239.

38 ~bn ~eddâd, 1/2, s. 168; el-Belâzuri, Fittith~~ 'l-bulda'n, s. 271; ~bnül- Adim, Bugyet~Vt-Taleb, I, 235; K~~: '(inanç, a.g.m, s. 283; Honigmann, a.g.m, s. 313.

3> ~bn ~eddâd, el-AWcul-hatira, I/2, s. 168; el-Belâzuri, s. 271; K~~:

Casim Avc~, ~slam Bizans ili~kileri, Klasik Yay~nlar~, ~stanbul 2003, s. 75; Brooks, a.g.m, s. 406; Uçar, a.g.e, s. 92; Gündüz, a.g.m, s.192; '(inanç, a.g.m, s. 283.

(9)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHRI 865 Abdülmelik b. Mervan (685-705) halifeli~inin ilk y~llar~nda içinde bu-lundu~u güç ko~ullar sebebiyle imparator II.Iustinianos (685-695) ile y~ll~k 365 bin dinar, 365 sava~~ esiri ve 365 iyi cins at vermek ~art~yla antla~ma yap-mak zorunda kald~. Bu antla~mada Müslümanlar ile Bizans aras~nda sürekli sorun olan ve zaman zaman Bizans lehine isyan eden Amanos da~lar~ndaki Cerâcimelerin (Merdailerin) Bizans içlerine götürülmesine de karar verildi"".

Bizansl~lar ile Müslümanlar aras~ndaki sulh döneminde Bizans impara-torlu~u Trakya'dan getirdi~i Slavlarla askeri gücünü artt~rd~. Bu dönemde Emeviler de iç sorunlar~n~~ çözüme kavu~turdu ve tekrar siyasi istikrar~~ sa~lad~. Bir müddet sonra askeri gücünün büyüklü~üne güvenen Bizansl~lar 694 A~ustos'unda Mara~~ bölgesinden hareketle Suriye'de bulunan Müslümanlar üzerine hücum ettiler ve el-Amk'a (Amik Ovas~'na) kadar gel-diler, buralar~~ istila ve ya~ma ettiler'". Böylece yap~lan antla~ma bozulmu~~ oldu. islâm kaynaklar~mn '2 bildirdi~ine göre, Bizansl~lar, Mara~~ bölgesinde yer alan el-Amk'a sald~r~nca, bölgedeki islâm ordular~~ ba~kumandam Mu-hammed b. Mervan, Bizansl~larla sava~a karar verdi. Eban b. Velid b. Ukbe'yi kumandan, Abdülmelik b. Mervan'~n azadl~s~~ Kn~nesrin ve çevresinin valisi Dinar b. Dinar'~~ da ona yard~mc~~ tayin etti. islam ordusu Bizans ordusuna kar~~~ ilerledi. ~ki ordu Mara~~ ovas~nda kar~~la~t~, ~iddetli bir sava~tan sonra Bizans ordusu da~~ld~, Bizans askerlerinin ço~u öldürüldü kalanlar esir edildi43. islam ordusunun zaferiyle sonuçlanan bu sava~~ sonras~~ Bizansl~lar Mara~'~~ terk etmek zorunda kald~lar. Müslümanlar Mara~'a yeniden hâkim oldular. Bu durum üzerine Halife I.Velid'in (705-715) o~lu Abbas da asker-leriyle Mara~'a gitti, ~ehri yeniden imar ile bay~nd~r hale getirdi, askeri yönden tahkim ederek yeni bir garnizon kurdu. Kale ve ~ehir merkezinde büyük bir cami in~â ettirdi. Sonra ba~ka yerlerden getirtti~i insanlar~~ Mara~'ta iskân ederek ~ehrin nüfusunun artmas~n~~ sa~lad~. Ayr~ca o, Mara~'~n sald~r~~ ve istilalardan daha iyi korunabilmesi için K~nnesrin

4() el-Belâzuri, s. 271; K~~: Ostrogorsky, a.g.e, s. 122-123; Uçar, a.g.e, s. 89, 92; Avc~, a.g.e, s. 75.

Il el-Belâzuri, s. 271; Kr~: E.W. Brooks, "The Arabs in Asla Minor", Jo~ttnal of Hellenic Studies, XVIII, s. 89.

12 ibn ~eddâd, I / 2, s. 168; Halife b. Hayyât, Tarihli Halife b. Hayyât, (trc. Abdulhalik Bak~r), Ankara 2001, s. 328; el-Belâzuri, Finf~lmq-buldân, s. 271; K~~: Brooks, The Successors-, s. 407.

el-Belâzuri, Filtidn~ l-buldân, S. 271; K~~: '(inanç, a.g.m, s. 283.

(10)

halk~ n~n her y~l belirli say~da askerden olu~an takviye kuvvet göndermesini emretti". I.Velid döneminde Mara~, bay~nd~r ve ~nüstahke~n bir ~slân~~ ~ehri oldu.

Hi~am döneminde (724-743) Anadolu seferlerinin ba~~nda kumandan olarak o~lu Muaviye bulunmaktayd~. ~bn Vaz~h'al5 göre 731 y~l~nda, ~b~lül-Esir'e4" göre 732 y~l~nda, Anadolu'ya yapt~~~~ seferde Bizans arazisini feth giri~iminde ba~ar~l~~ olamayan halife o~lu Muaviye'llin Mara~~ yak~nlar~nda beklemelde yetindi~i ve burada bir ribat kulesi kurduktan sonra geri dönmü~~ oldu~u rivayet edilmektedir. Ancak bu durum devaml~~ de~il çok k~sa bir süre için geçerli olabilir. Çünkü ~bnül-Esir, Hi~am'~n o~lu Muaviye'nin 734 y~l~nda da Anadolu topraklar~nda sava~t~~~n~~ belirtmektedir. Bu durum bize Hi~am döneminde de Mara~~ ve çevresinin sava~tan uzak kalamad~~~~ kana-atini vermektedir.

Emeviler'in son halifesi II. Mervan (744-750) zaman~ na kadar Müslümanlar Bizansl~lara kar~~~ üstiMlüklerini daima muhafaza ettiklerinden Mara~, sugiir-~~~ Rum olarak da adland~r~lan st~gi~r e~-~am'~ n en güvenli ~ehirlerinden biri halinde kald~ '''. II.Mervan saltanat~ n~ n ilk y~ llar~ nda iç kar~~~kl~ klar ve ihtilaflar sebebiyle Kuzey Suriye ile ilgilenemedi. 746 y~l~ nda Bizans imparatoru V.Konstantinos (741-775) Kuzey Suriye'ye girdi. Sülalesinin yurt ~ehri olan" Mara~'a geldi ve kaleyi ku~atu. II.Mervan, bir ta-raftan iç sava~la me~gul, di~er tata-raftan Hu~nt~s halk~n~n isyarnyla u~ra~~yor olmas~~ sebebiyle Mara~'a asker sevk edemedi. Bu durum Bizansl~lar'~n i~ini kolayla~t~rd~. Yard~m gelmeyince ku~atma da uzay~nca ~ehirdeki halk, göç etmelerine müsaade edilmesi ~art~yla teslim oldu. Mara~'~~ terk etmek zo-runda kalan Müslümanlar el-Cezire bölgesine ve K~nnesrin ordt~gâh~na gitti-ler. Bizansl~lar Mara~~ ve Hades ~ehirlerini yak~ p y~ kt~lar'9. imparator

~ bn ~eddâd, el-A'lâk~t'l-hatira, I / 2, s. 168; el-BeUzuri, Fiit~lhu'l-buldan, 271; Kr~: Honigmann, a.g.m, s. 313; Ymanç, a.g.m, s. 284.

45 Yakubi b. Vânh, Tarih, II, 369.

'113 fi't-tarih, (trc. Yunus Apayd~n), V, 147, 151; Kr~: Uçar, a.g.e, s. 122. 47 Ymanç, a.g.m, s. 284.

la imparator V.Konstantinos'un babas~~ III.Leon (717-741) aslen Mara~~ (Germanikeia)'11 idi. Çünkü imparator III.Leon'un do~um yeri Mara~~ idi ve çocuklu~u da Mara~'ta geçmi~ti. Illustinianos (685-695 ve 705-711) döneminde ailesi Mara~'tan Trakya'ya tehdi edilmi~ti. Bkz. Honigmann, a.g.m, s. 313; The Oxford Dictionaly of Byzantium. II, 845; Ostrogorsky, a.g.e, s. 144, 150, 155; Avc~, a.g.e. s. 153.

'19 ibn ~eddad, el-Alakt~'l-hadra, I / 2, s. 168; el-Belâzuri, s. 271. Kr~: Atalay, a.g.e, s. 24; Ymanç, a.g.m, s. 284.

(11)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHR~~ 867

V.Konstantinos esir ald~~~~ ~ehir halk~n~n bir k~sm~n~~ (~ehir halk~n~n içinde

çok say~da Monof~zit de vard~) Thrace'yes° götürerek orada iskan

Zamanla dahili buhran~~ gideren ve Humus'taki isyan~~ bast~ran

II.Mervan, Mara~'~~ yeniden ele geçirmek için bir ordu gönderdi. Bu zaman

zarf~nda Bizans kuvvetleri ~ehri tahrip edip ya~malam~~n. II.Mervan'~n 748

y~l~~ ba~lar~nda fetih harekat~~ düzenlemekle görevlendirdi~i Velid b. Hi~am,

el-Amk ile Mara~~ ve çevresini feth etti. Mara~~ tekrar Müslümanlar~n

hâkimiyetine geçti ve ~ehir yeniden in~a olundu, kale ve surlar tahkim edildi.

Bizanshlarm istilas~~ öncesi ~ehrin valisi olan Kevser b. Züfer b. el-Haris

el-Ki-labi yeniden Mara~~ valisi olarak atand~52. Daha sonra ~bn ~eddâdm ve

~bnü'l-Esir'em göre Velid b. Hi~am, Irakut'a55 göre Mervan b. Muhammed Mara

~~

kalesini yapt~rd~m'. II.Mervan ad~na yapt~r~lan ~ehrin ortas~ndaki kaleye bu

sebeple el-Mervani" denildi. Ancak sonraki y~llarda II.Mervan iç

kar~~~khklarla u~ra~~rken, Bizanshlar yeniden sald~rarak Mara~'~~ istila ettiler

ve ~ehirdeki Müslümanlara ait yerleri y~kt~lars8. II.Mervan'~n halifeli~inin son

döneminde siyasi istikrar~n sa~lanmas~ndan sonra Müslümanlar Mara

~'~~

ye-niden feth etti.

Honigmann,59 Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde Müslümanlar

~n

ad~m ad~m kendi bölgelerini geni~letmeye ve Bizans'a tabi araziyi

kikültmeye çal~~mad~klar~n~; ele geçirdikleri ~ehirlerde tutunmak için gayret

sarf etmedilderini; mutad olarak her yaz mevsiminde Amanos veya Toros

sil-sileleri yoluyla Anadolu içine nüfuz etmeye çal~~t~klar~n~~ ve bazen k~~~

mevsi-minde de devam eden ak~nlar yapt~klar~n~~ iddia etmekte ve bu bitip

tükenmek bilmeyen gazalar yüzünden her iki devlet aras

~nda oldukça geni~~

bir arazi ~eridinin, sahipsiz hudut bölgesi haline geldi~ini ifade etmektedir.

5° Thrace'nin neresi oldu~unu tam olarak tespit edemedik. Kilikya Ovas~ ' bat~s~nda bir

yer olabilece~i gibi, Tt~rakesion Themas~~ veya Trakya bölgesi de olabilir.

51 Ostrogorsky,

a.g.e,

s. 155;

The Oxford Dictionary of Byzantiurn,

II, 845; Atalay,

a.g.e,

s. 24.

52 ibn ~eddâd,

el-A.Likul-hatfra, I /

2, s. 168; el-Belizuri, s. 271-272; Krs: Y~nanc, a.g.m, s. 284.

53

el-A7a'kul-hatira, I /

2, s. 169.

54

el-Linni,

V, 323.

55

Mu'cemirl-buldân,

V, 107. 55 II-miii-Esir, V. 323.

Yâkut,

Mo'cemtil-buldân,

V, 107; ~t~nf~l-Esir,

el-Ka"mil,

V. 323. 58 el-Belâzur~, s. 271-272.

(12)

Ona göre hem Bizans hem de Abbasi hükümdarlar~~ Toros s~n~r~n~~ muhafaza

etmek istiyorlard~. S~n~r bölgesindeki ~ehir ve kaleler etraf~nda durup durup

yeniden inat ve ~srarla sava~~yorlard~~ ve kar~~l~kl~~ alunlarla yeni arazi ilhâk~n~~

de~il yaln~z ya~ma yapmay~~ dü~ünüyorlard~. Ancak o bu görü~ünü her iki

ta-rafin münferit olaylarda tak~nd~klar~~ tav~rlar~na dayand~r~r.

Honigmann ile benzer görü~te olan Ostrogorskyl<> de, Müslümanlar ile

Bizanshlar aras~nda Toroslarm tabii bir s~n~r olu~turdu~unu ve her iki

devle-tin de bu s~n~r~~ muhafaza etmek için çal~~t~klar~n~~ bununla beraber

Müslümanlar~n s~n~rlarda yap~lan ak~n ve mücadelelerde, yeni arazi elde

et-mekten daha çok, ganimet ve ya~ma dü~ündüklerini söylemektedir.

Müslümanlar~n hemen her y~l düzenli olarak Bizans hâkimiyetindeki ~ehir ve

kaleler üzerine seferler düzenledikleri do~rudur. Hatta bu seferlerin bir

k~sm~~ Mara§ ve çevresini ele geçirmek için yap~lm~~t~r. Ancak seferlerin

sa-dece ganimet için yap~ld~~~n~~ söylemek Müslümanlar~n fetih politikalar~n~~

bilmemekten, anlayamamaktan kaynaldanabilir. Uç bölgelerde yani Bizans'a

s~n~r ~ehirlerde ya~ayan Müslümanlar ayn~~ bölgede yerle~mi~~ olan di~er

dinda~lanyla birlikte s~k s~k Bizans topraklar~na alunlarda bulunmu~lard~r

veya Bizanshlarm sald~r~lar~na kar~~~ bu ~slâm'~n uç'unu müdafaa etmeye

gay-ret etmi~lerdir. Ancak Müslümanlar~n düzenledikleri ak~nlar~n ve yapt~klar~~

seferlerin as~l amac~~ ~slâmiyetin yay~lmas~~ idi. Bu sebeple Müslümanlar~n

Bi-zans arazisine ganimet toplamaktan daha çok ~slân~'l yaymak ve önemli

mer-kezleri fethederek ~slam beldesi haline getirmek maksad~yla seferler

düzenledikleri hiçbir zaman göz ard~~ edilmemelidir. Her ne kadar

Honig-mann'~n ve Ostrogorsky'nin ifadelerinden Bizans arazisine ak~nlar

düzenleyen Müslümanlar~n amac~n~n feth de~il, ganimet oldu~u ve mutad

olarak her sene gelip gittikleri ~eklinde bir dü~ünce akla gelmekte ise de bu

konuda ~slâm'~n sava~~ konusundaki emirlerinin bilinmesinde fayda vard~r.

~slam hukukunun hangi hallerde hangi sebeplerle sefere-sava~a izin verdi~i

ve sava~~ esnas~nda nelere müsaade etti~inin bilinmesi bu konudaki iddialar~n

do~rulu~unu da ortaya koyacakt~r. Yme Honigmannm Müslüman Araplar'~n

yapt~klar~~ seferler sonras~~ kendi yurtlar~na selametle dönebilmek için

~ehirleri tahrip ve halk~~ da sürgün ettiklerini söylemektedir ki bu durum

sava~~ halinden kaynaklanmaktad~r ve belki de bir sava~~ stratejisi olarak genel

geçer bir kaidedir. Durum böyle olmakla birlikte a~a~~da anlat~lacak siyasi

6° Ostrogorsky,

a.g.e,

s. 36.

(13)

ORTAÇAÖ'DA MARA~~ ~EHR~~ 869 olaylar da Müslümanlar~n hiçbir zaman ~ehirleri fetl~~ ettikten sonra keyfi olarak tahrip etmek gibi bir davran~~~ içine girmedikleri~~i, ancak Müslii-man-lara zarar veren ve Müslümanlar~n aleyhine faaliyette bulunanlar~~ ceza-land~ rmak için bazen tehcir uygulamas~na gittiklerini ortaya koymaktad~ r.

Uç 'lar olarak adland~ r~ lan hudut bölgesi elbetteki ak~ nlardan, sava~lardan ve ya~malardan uzak kalamayacakur. Nitekim Mara~, Anadolu ile ~am aras~ nda sugf~ r ~ehri"' olmas~~ sebebiyle sava~lar~ n yo~unla~t~~~~ bir bölgede idi. Bu sebeple ~slam hâkimiyetinin kuzey Suriye'den Anadolu'ya do~ru yay~ld~~~~ s~ralarda Mara~, Bizansl~lar ile Müslüman Araplar~n nüff~z mücadelesi verdikleri önemli bir yerle~im yeri ve askeri üs oldu. Emeviler döneminde Mara~~ valileri K~ nnesrin emirlerine tabi bulunuyorlard~; Emeviler döneminde Mara~, ~am sugüru kabul ediliyordu. Ancak Abbasiler döneminde Mara~, el-Cezire yani Harran eyaletine ba~lanmakla sugür el-Ce-zire'den biri olarak kabul edildi''.

Abbasiler döneminde de ~slam ordularm~n Kuzey Suriye bölgesinde edindikleri iki önemli üsten birisi Mara~~ ~ehriydir. Bu sebeple Abbasiler döneminde de Mara~~ ve çevresinde hakimiyet kurmak isteyen devletler aras~nda çarp~~malar devam etti. Çarp~~malar~n devam etmesi sebebiyle de Ebu Cafer Mansur'un hilafeti dönemine kadar Mara~~ imar edilmedi. 754 y~ l~ nda Mara~'~~ tekrar kontrol alt~na alan Bizansl~lar ~ehri tahrip etti. Daha sonraki y~llarda ~ehir yeniden Müslümanlar~n hakimiyetine girdi.

Ebu Cafer Mansur'un hilafeti döneminde (754-775) Bizans ile yap~lan sava~lar esnas~ nda, hudut bölgesinde bulunan geçitlerin, anahtar rolünü gören ~ehir ve kalelerin al~nmas~na önem verildi ve bu manada Mara~~ ve çevresindeki ~ehir ve kalelerin fethine yönelik faaliyetler artur~ld~"7. Halife Mansur, 756 sonlar~~ 757 ba~lar~nda amcas~~ Salih b. Ali ve Abbas b. Muham-med'i Bizans ordusuna kar~~~ sava~mak ve Bizans idaresindeki ~ehir ve kaleleri feth et~nek üzere görevlendirdi. Salih, Bizansl~lar~n tahrip ettikleri Mara~~ ve

(2 ~ bn ~eddâd, el-kla'kul-l~atira, I / 2, s. 168; Yâkut el-Hamevi, c.V,

s.107.

Darkot, a.g.m, s. 311. a.g.~n, s. 285.

65 Di~er üs; Hades ~ehri idi. Bkz: Öztürk, a.g.m, s. 218 vd. 11<' Honigmann, a.g.m, s. 313; Ymanç, a.g.r~~, s. 284-285.

61 Kas~ m ~lgün, Halife Mans~~~- ve Dönemi, Bas~ lma~n~s Doktora Tezi, Ma~-~nara Cinv.

(14)

Malatya'y~~ ele geçirdi ve her iki ~ehri imar etti". Daha sonra Halife Mansur, Salih b. Ali'yi Mara~'a vali olarak atad~~ ve onun taraf~ndan ~ehre kale yap~ld~, ~ehir sunana çevrildi'"). Mara~'~ n askeri üs konumu yeniden sa~land~.

Bizans s~n~r~n~~ tahkim etmeye büyük önem veren ve s~ n~rdaki askerlerin say~s~n~~ arturan Halife Mansur, s~n~ r bölgesine çok miktarda insan getirip iskân etti. Bu iskân politikas~n~~ uygularken Türklerden de istifade etti. Türklerin önemli devlet hizmetlerinde bulunduklar~~ Halife Mansur dönemi, Türklerin ~slam dünyas~na esasl~~ bir ~ekilde nüfüz etmelerinin ba~lang~c~~ olarak kabul edilir. Mansur, su~ur bölgesinde Bizans'a kar~~~ yap~lan sefer-lerde Türksefer-lerden askeri ve idari sahada istifade etrni~tir70. Fetih politikas~~ gere~i s~n~rlarda çok say~da asker ve halk olmas~n~~ isteyen Mansur'un emri ile s~n~r bölgesinde görev yapan askerlere, di~er yerlerdeki askerlerden daha fazla maa~la birlikte arazi (iktâ) verildi. Bundan ba~ka vergi memurlar~~ s~n~r bölgesine gönderilmeyerek burada ya~ayanlardan vergi de al~nmad~. Halife Mansur, Salih b. Ali, Züfer b. As~m el-Hilâli gibi güçlü komutanlar~~ s~n~rda görevlendirerek Bizans hudud~mu emniyet alt~nda tutmaya dikkat edi-yordu.". Salih b. Ali'yi Mara~'a bu gaye ile vali atam~~t~. S~n~r boylar~na uygu-lad~~~~ iskân politikas~, s~n~r ~ehri ol~nas~~ sebebiyle Mara~'a da uyguland~. Ha-life Mansur bol ba~~~~ ve ihsanda bulunaca~~n~~ vaad ederek sugür d~~n~da yer alan ~ehirlerde ya~ayan halk~~ Mara~'ta ikamet ve iskâ~la te~vik etti. Kendi iste~iyle gelenlerden ba~ka el-Cezire'den ve çevredeki di~er ~ehirlerden de Mara~'a asker ve halk getirilerek yerle~tirildi".

Siiryani Mikhail"3, 769 y~l~nda Mara~~ halk~~~~ n Bizans Devleti n~enfaatine casusluk ile sucland~~~ n~~ ve bu sebeple Filistin taraf~ na (Ramle'ye)

ibn ~eddâd, 1 / 2, s. 169; ~bnül-Esir, el-Kamil fl't-tarih. V, 396-397; Belâzuri, Füt~lhul-buldan s. 272; Kr~: ~lgün, a.g.tez, s. 112; Ymanç, a.g.m, s. 285; Honigmann, a.g.m, s. 313.

6.3 ~bn ~eddâd, / 2, s. 169; BelâzurI, Fiit~~hul-buldan, s. 272.

711 H.Dursun Y~ld~z, "~slâmiyet ve Türkler", Diyanet Dergisi, Hicret Özel Say~s~~ (1981 Y~ll~~~), s. 58-59, 228; ~lgün, a.g.tez, s. 115-116.

71 Belâzuri, Fiitühu'l-Buldan, 237-238; Kr~: C.Brockelmann, Islam Uluslar~~ ve Devletleri Tarihi, (trc. N. Ça~atay), Ankara 1992, s. 90; ~lgün, a.g.tez, s. 114-115.

72 ~bni:~ l-Esir, fi't-tarih, V, 397; Belâzuri, F~lt~ll~ f~ l-huldan s. 272; Kr~: Y~nanç, a.g.m, s. 285

73 Silryani Mikhail, Khronographia, (n~r. ve trc. J.B. Chabot), Chron~que de Michel le Syrien. Patriarche jacobite d'Andoche 1166-1199, Paris 1899-1924, II, 526. Kr~: Tl~e Oxford Dictionary of Byzanti~~m, II, 845.

(15)

ORTAÇAG'DA MARA~~ ~EHRI 871

sürüldülderini kaydeder. Ancak bu bilgi ~bnül-~bri'de74 daha farkl~~ ~ekilde zikredilir. ~bnü'l-~bri ayn~~ y~l Araplar~n cast~slar~mn (ke~if kollar~n~n) Bi-zanshlar taraf~ndan esir edildi~ini haber alarak Mara~~ üzerine yürüdüklerini ve ~ehirdeki halk~~ esir ederek götürdüklerini ve Ramle civar~ na yerle~tirdiklefini kaydeder. Her iki kaynaktaki bilgiye göre belki devaml~~ ola-rak Müslümanlar aleyhine faaliyet gösteren ~ehirdeki Bizansl~lar için böyle bir ceza dü~ünülmü~~ ve uygulamaya konulmu~~ olabilir.

Halife Mansur, 770-773 y~llar~~ aras~~ Bizans üzerine düzenlenen seferlere Züfer b. As~m el-Hilâlryi görevlendirdi. Bizans idaresindeki ~ehir ve

kasaba-lara askeri birlikler gönderen Züfer el-Hilâli kendisi de Mara~~ üzerinden Bi-zans topraklar~na girdi ve hatta Konya yak~nlar~na kadar ilerledi75.

Halife Mehdi döneminde (775-785) Bizansl~lar~n Kilikya bölgesine de-vaml~~ sald~r~larda bulunmalar~~ sebebiyle Mara~'taki Müslüman askerlerin say~s~~ artur~ld~~ ve ~ehre bol miktarda cephane gönderildi76. 778 y~l~nda

Mik-hail Lachanodrakon77 komutas~ndaki 80 bin78 ki~ilik Bizans ordusu Hades'i tahrip ederek Hades bo~az~ndan yola ç~kt~~ ve s~n~r bölgesinde bulunan yol üzerindeki yerle~im yerlerini, kasaba ve köyleri ya~malad~, yak~p y~kt~. Mik-hail bu askeri yürüyü~~ esnas~nda Müslümanlardan birçok kimseyi öldürdü ve sa~~ kalabilenleri esir ald~. Sonra Mara~'a geldi ve ~ehri ku~att~. Bu ku~atman~n ne kadar devam etti~ini bildirmeyen kaynaklar7" Mara~'~~

müdafaa eden kuvvetlerin ba~~nda Halife Mehdi'nin büyük amcas~~ ~sa b.

Ali-'nin bulundu~unu, ancak onun Bizans hâkimiyetindeki ~ehirlere fetih hare-kat~~ düzenlemek için ~ehirden ayr~lm~~~ oldu~unu bu sebeple ~ehirde pek az asker ve halk~n ya~ad~~~n~, mevcut askeri birli~in ve halk~n Mikhail'e kar~~~ mukavemet gösterdiklerini, hem savunma hem de bask~n sava~~~ yaparak

~ehri müdafaa ettiklerini bildirmektedirler. Kaynaklar~n ifadelerinden

anla~~ld~~~na göre mukavemet kar~~s~nda ~a.~~ran Mikhail bir süre sonra 74 il~nül-Ibri (Ebu'l-Ferec), Khronographia, (trc. Ö.R~za Do~rul), Abill-Farac Tarihi, TTK Yay., Ankara 1987, c.1, s. 200.

76 Halife b. Hayyât, Tarihli Halife b. Hayyât, s. 510.

76 Belâzuri, Füt~lhul-buldân s. 272; Kr~: Gündüz, a.g.m., s. 192.

77 Halife b. Hayyât (a.g.e, s. 520) Bizans ordu komutamm Mikhail el-Batrik olarak kaydetmi~tir.

78 Belkurrnin (s. 272) abaruh olarak verdi~i bu rakam~~ Honigmann (a.g.m, s. 313) daha

da abartarak Bizans ordusunun 100 bin ki~i oldu~unu yazmaktad~r.

Belâzuri, Fiitühul-buldân 5. 272-273; Halife b. Hayyât, Tarih, 5. 520; Kr~: Honigman~~, a.g.m, s. 313; The Oxford Dictionary of Byzantium, II, 845; Y~nanç, a.g.m, s. 285.

(16)

ku~atmay~~ kald~rm~~~ ve Ceyhan'a gitmi~tir. Bu s~ralarda Dab~k'ta bulunan ve Bizansl~lara kar~~~ seferler düzenlemekle görevlendirilmi~~ olan Sümâme b. el-Velid el-Absi bu durumu ö~renmi~~ olmal~d~r ki, Mikhail komutas~ndaki Bi-zans ordusu üzerine süvari birlikler?"' göndermi~, ancak kalabal~k BiBi-zans or-dusu bu süvari birli~inin hepsini öldürmü~tür". Belâzuri'de geçen bu bilgi-leri teyid eden ~bn Hayyât" bu bilgilerden farkl~~ olarak Mikhail ko~nu-tas~ndaki Bizans ordusu üzerine Salin~~ el-Burnusrnin yürüdü~ünü ve onunla sava~u~m~~ fakat bir sonuç elde edemeden döndü~ünü kaydeden Kaynaklar-daki ifadelerden Müslümanlar~n Mikhail'in ilerlemesini bir dönem engelle-yemedikleri ve bu duruma çok içerledikleri anla~~lmaktad~r. Mikhail kar~~s~ndaki ba~ar~s~zl~kla= intikam~n~~ almak için Halife Mehdi, bir y~l sonra 779 senesinde, Mikhail'e kar~~~ ekâbir-i umerâdan Hasan b. Kahtabe et-Tâi'yi gönderdi. Di~er sugür emirlerini de onun maiyyetine verdi. Hades geçidinden Anadolu içerilerine giren Kahtabe, Bizans ~ehirlerine ak~nlar düzenledi, bununla birlikte hiçbir ~ehir zapt etmedi yaln~z ya~ma yap~p halka gözda~~~ verdi. Bizans halk~n~~ taciz edip öylesine çok korkuttu ki Bi-~ansl~lar onun resmini yapt~lar ve kiliselerinde ast~ lar. Bizansl~larm içine

korku salan ve onlar~~ psikolojik olarak y~pratan Kahtabe, Bizans topraklar~na düzenledi~i bu seferler sonras~~ dönü~te Hades ve Tarsus'a u~rad~. Bu iki ~ehrin askeri ve siyasi bak~mdan stratejik önemini Halife Mehdi'ye anlatarak bu ~ehirlerin yeniden in~a ve imar~mn gereklili~ini ifade etti ve halifeyi bu i~~ için ikna etti. Halife Mehdi, bu iki ~ehirden önce Hades'in sonra Tars~~s'~m imar edilmesini e~nretti".

Halife olduktan sonra Anadolu ~ehirlerinin fethine yönelik faaliyetleri arturan ve Anadolu'nun fethine çok önem veren Harun Re~id döneminde (786-809) Mara~~ ~ehri Bizansl~lardan al~narak yeniden imar edildi".

Müslümanlar~n fetihlerden sonra Suriye'de olu~turduklar~~ be~~ cünd (askeri bölge)den en kuzeydeki K~nnesrin, Halife Mansur devrinden itiba-ren çok bilyümü~~ ve geni~~ bir alan~~ kaplam~~t~. Harun Re~id s~n~r ~ehirlerini tahkim ettirdi~i 786-787 y~l~nda Anadolu içlerine yap~lacak seferleri organize etmek amac~yla Cündü K~nnesrin'i, Cündü'l-Avâs~m veya k~saca avâs~m

8() ~bn Hayyât (Tarihi' Halife b. Hayyât, s. 520) süvari birli~inin komutan~n~ n Mülâle b. Hikmet oldu~unu belirtir.

81 Belkuri, s. 272-273; Krs: Y~nanç, a.g.m, s. 285. 82 Tarihi, Halife b. Hayyât, s. 520.

83 Belâzuri, Füttilitt'l-buldân s. 272-273; K~~: Y~nanç, a.g.m. s. 285. "Yâlcut, Mit'cemii'l-buldân, V, 107; Krs: Y~nanç, a.g.m, s. 286.

(17)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHRI 873 ad~yla müstakil bir eyalet haline getirdi. Böylece Müslümanlar ile Bizanshlar aras~ndaki s~n~r boylar~~ daha önceleri bir çok muhaf~zl~klara ayr~lm~~~ iken Harun Re~id döneminde tek bir idare alt~nda toplanm~~~ oldu. Uçlardaki ko-ruyanlar, istihkâmlar anlam~ndaki avaS~m, Harun Re~id dönemi ve son-ras~nda ~slam devletleri ile Bizans imparatorlu~u ason-ras~ndaki müstahkem s~n~r bölgelerini ifade etmek içi~~~ kullan~ld~. Bu ~m~hkem ~nevkiler, ~slam ordu-lar~ n~ n cihad maksad~yla s~ n~ rdan uzakla~t~ kordu-lar~~ zaman veya gazadan dönerken ülkeye girmeden önce dü~man sald~r~lar~ na kar~~~ s~~~n~p kor~m-duklar~~ bölgeler oldu~u için bu adla an~lm~~t~. Avas~m devaml~~ mücadele sa-has~~ olmas~na ra~men iktisadi bak~mdan çok geli~mi~ti. Bunun en aç~k delili de bu bölge halk~n~n ödedi~i vergilerin çoklu~u idi. Harun Re~id avas~m ~ehirlerini tamam~yla askeri te~kilata ba~layarak müstahkem noktalara askeri birlikler yerle~tirdi. S~n~r garnizonlar~na yerle~tirilmi~~ olan askeri birlikler hemen her y~l yaz ve k~~~ Anadolu içlerine ak~nlar düzenledi. Müslümanlar~n her y~l Anadolu içlerine yapt~klar~~ bu ak~nlarda Mara~~ ~ehri geçi~~ noktas~~ ol-mas~~ sebebiyle önem kazand~'''.

Harun Re~id döneminde s~n~r ~ehirleri daimi askeri birliklerin yan~nda ülkenin çe~itli bölgelerinden gelen gönüllülerin topland~klar~~ yerlerdi. Bölge nüfusu ba~lang~çta yerli H~ristiyanlar ve Müslüman Araplardan mey-dana geliyor, yerli H~ ristiyanlar~n ço~unlu~unu ~slam kaynaklar~nda Cerâcime olarak zikredilen grup meydana getiriyordu. Bunlar bazen ~slam devletlerini bazen de Bizans'~~ destekliyor ve bu sayede varl~ klar~n~~ devam et-tiriyorlard~. S~n~r garnizonlar~ndaki Müslüman halk~n ço~unlu~unu Araplar olu~turuyordu. Ancak Abbâsilerin hilâfete geçmelerinden sonra bilhassa Mans~~r ve Harun Re~id devirlerinde s~n~r ~ehirleri yeniden tahkim edilerek yeni birlikler yerle~tirildi. Özellikle Harun Re~id, Horasan ve Maveraünnehir askerlerinden önemli bir k~sm~ n~~ bu ava= bölgesindeki ~ehirlere yerle~tirdi. Bu sebeple bu yeni birlikler aras~nda Horasanl~lar ve Türklerin çoklu~u dikkat çekmekte idis".

85 H. Dursun Y~ld~z, "Avâs~m", IV, 111-112.

84' Nahide Bozkurt, "Harunürre~id", D~A, c. XVI, s. 259-260; H. Dursun Y~ld~z, "Avâs~m", IV, 111-112. Arap co~rafyac~lar~~ sugüru bazen müstakil bir bölge bazen de avâs~ma ba~l~~ ikinci derecede bir idari bölge gibi zikretmi~lerdir. Her ne kadar H. Dursun Y~ld~z'~n avas~m ile ilgili verdi~i bilgilerden sug-iirun avâs~ mdan önce kullan~lan bir terim oldu~u anla~~lmakta ise de bir çok eserde avâs~ m ortaya ç~ kt~ ktan sonra da sugürun kullan~ld~~~~ görülür. Avâs~m yan~nda hususi surette tahkim edilmi~~ hudut bölgesine sugür da denilmi~tir. Her iki terim de s~ n~ r boylar~m ifade et~nek için kullan~lm~~t~r. Belki de bu sebeple bu iki terim aras~ndaki nüans baz~~ ara~t~rmac~lar taraf~ ndan fark edilememi~tir. Bu konudaki ara~t~rmalar~ m~zdan edindi~imiz kanaate göre s~ n~r kalelerine sugiir, s~n~r ~ehirlerine ava's~m denilmekteydi. Di~er bir ifade ile

(18)

Ava= ~ehirlerinde görev yapan kumandanlar senede bir iki defa Ana-dolu içlerine ya~ma ak~nlar~~ ve fetih seferleri düzenlemekte idi. Halife de iki senede bir bizzat bu seferlere i~tirak ediyordu. Harun Re~id 806 y~l~~ sonlar~~ 807 y~l~~ ba~lar~nda Herseme'yi büyük bir ordu ile Anadolu içerisine gönderirken kendisi de bizzat Hades'e kadar gelmi~ti. Mara~'~n bat~s~nda Haruniye" Kalesi'ni de in~a edip Hades ~ehrine de asker yerle~tiren Harun Re~id, Ermeniye valisi Said b. Müslim b. Kuteybe el-Bahili'yi Ermeniye valili~i görevinden alarak Mara~~ valili~ine tayin etti; Tarsus, Hades ve Malatya ~ehirlerinin valilerini de az1 ederek yerlerine daha muktedir olanlar~~ tayin etti. Avas~m~~ el-Cezire ve K~nnesrin vilâyederinden ay~rd~, valili~ini me~âhir-i umerâclan Sâbit b. Nasr el-Huzâi'ye verdi. Bundan sonra Mara~~ valileri ava= valilerine tâbi olmaya ba~lad~lar. Ayn~~ sene içinde Mara~~ valisi Said, Bizanshlar~n sald~r~s~na u~rad~. Fakat askeri gücünü yetersiz gördü~ü için Bi-zans ordusuna kar~~~ ç~kmaya cesaret edemeyerek ~ehirde savunma durumu ald~~ ve yard~m gelene kadar kaleye kapand~. Gelen askeri yard~m sonras~~ Bi-zans ordusu çekildi ve ~ehir Müslümanlar~n hakimiyetinde kald~m.

Abbasi Halifelerinden Emin'in (809-813) öldürülmesi ve yerine Me'mu-n'un (813-833) geçmesi üzerine Göksun'da bulunan ve Emin'e taraftar olan Beni Akil'clen Nasr b. sit halifeye kar~~~ gelerek çevredeki ~ehir ve kasabalar' ele geçirdi. Halife Me'mun 814 sonu 815 y~l~~ ba~lar~nda el-Cezire ve Mara~~ valisi Tahir b. Hüseyin'i, Nasr b. ~it'i yakalamakla görevlendirdi. Ancak Ta-hir, Göksun civar~nda yap~lan sava~ta Nasr'a ma~lup oldu. Bu durum sonras~~ daha da güçlenen ve halk üzerindeki etkisi artan Nasr, bölge genel valisi Ha-san b. Sehl'in adamlar~n~n zulmünden dolay~~ ondan memnun olmayan halk~~ kendi taraf~na çekti. Askeri gücünü artt~rd~ktan sonra da Göksun'dan hare-ketle Mara~'~~ ve sonra da Urfa'y~~ zapt ile Harran'~~ da muhasara etti. Geli~meler üzerine Halife Me'mun bölgenin asayi~ini sa~lamak üzere Abdul-lah b. Tahir'i görevlendirdi. AbdulAbdul-lah, Göksun'da Nasr'~~ zor durumda b~rakarak 824 y~l~nda kaleyi eman ile ald~ktan sonra, Nasr'~~ yakalay~p halifeye gönderdi ve Göksun kalesini y~kt~. 830 y~l~nda Halife Me'mun, Bizansl~lar üzerine sefer düzenlemek amac~yla Tarsus'a kadar geldi. Avas~ma ve Ana- avâs~m s~n~r boylar~ndaki kaleleri koruyan ve destek veren ~ehirlere denilmekteydi Sugûr, avâs~m~n önünde yer almakta idi. Sug-ürda asker a~~rl~kl~~ bir nüfus ve askeri idare kurulurken bunlar~n gerisinde yer alan avâsl~nlarda halk a~~rl~kl~~ nüfus ve sivil idare kurulmu~tu.

87 Günümüzde Dilziçi'dir.

148 Belkuri, Fiitilhu'l-Buldan, 245, Mes'üdi, MunIcu'z-zeheb ve meadin~ll-cevher, (dik. M.

(19)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHRI 875 dolu ~ehirlerinin fethine çok önem veren Me'n~~~~~ , hudut ~ehirlerinin ta-mam~ n~~ tal~klin ettirdi ve Horasanl~larla doldurdu. Anadolu'nun orta k~sm~n~~ zabt etmek maksad~yla Tarst~s ve Mara~~ üzerinden Anadolu içlerine sefer yapt~~ ve Tuvânes" ~ehrini zapt ettikten sonra yeniden in~a ve imar ile ~ehre asker ve halk yerle~tirdi ve pek çok ganimetle geri döndü. Bir y~l sonra Anadolu'ya tekrar sefer düzenledikten sonra Göksun ve Mara~~ yolu ile ~am'a indi. Anadolu'yu feth etmeyi kendine gaye edinmi~~ olan ve ömrünün son günlerini Tarsus'ta geçirmeyi dü~ünen Memnun bu dü~üncesini gerçekle~-tiremeden vefat etti"°.

Bizans imparatoru Tl~eopl~ilos (829-842) 841'de Mara~'a sald~ rd~~ ve ~ehri ele geçirip i~gal etti. Bu i~galden k~sa bir süre sonra ayn~~ y~l içinde Emir Ebu Said Muhammed b.Yusuf, Anadolu'ya düzenledi~i sefer esnas~ nda Mara~'~~ da fethetti. Ancak Müslümanlar ~ehirde hakimiyeti sa~lamaya çal~~~ r-larken, imparator Theophilos emrindeki takviye edilmi~~ Bizans ordusu ile ~slam ordusu aras~ nda yap~lan sava~~~ kazanan Theopl~ilos, Mara~, Hades ve Malatya çevresini tekrar ele geçirdi"'. Bununla beraber Bizanshlar~ n bu defaki hakimiyeti de kal~c~~ de~il geçici bir süre için mümkün oldu.

Halife Mu'tas~m (833-842) saltanamun ilk y~llar~ nda Anadolu'ya bir ordu göndererek Tuvâne'yi tah~l]) ettirdi, ordu geri dönü~te de Toros'un güney eteklerine çekildi. M~t'tasun, hakimiyetindeki ~ehirlerin korunmas~na önem vererek muhaf~zlann~~ artt~rd~; surlar~, kaleleri ve der-bendleri tahkim ettirdi. Bizansl~larm istilas~na u~ramad~~~~ dönemde avasun ~ehirleri her bak~mdan büyüdü, geli~ti ve bayn~du hale geldi. Bu müddet içinde avasun-dan bir çok ulemâ, mutasavv~f, muhadclis yeti~ti. Bununla beraber Müslü-manlarla Bizansl~lar aras~nda devam edegelmekte olan sava~lara son verilmemi~ti. Her sene Sâife ve ~anye gazalar~~ devam etmekte, Bizans ~ehirlerine düzenlenen ak~ nlarm ve seferlerin ard~~ arkas~~ kesilmemekte idi. Avas~ m ~ehirleri, bazen do~rudan do~ruya halifelere, bazen M~s~r ve Suriye-'de hilkümran olan Tulun ve Hamdân hanedanlarma tabi' oldu. Avasun vali-leri de genellikle Tarsus'ta bazen Mara~~ yahut Malatya'da ikamet ediyorlard~ . Mu'tas~m döneminden itibaren hilafet-i Abbasiye'de Türk umera ve askerleri

89 Ni~de ili Bor ilçesi~~i~~~ güneyinde yer almakta ol~~ p eski ismi Kilisehisar yeni ismi

Ke~nerhisar'cl~r. Bkz: Umar, a.g.e, s. 805. 9() Atalay, a.g.e, s. 29-30; Y~nanç, a.g.m, s. 286.

Silryani Mikhail, Khronographia, III, 102; Khronographia, (Abul-Farac), c. I, s. 229; K~~: Honigmann, a.g.e, s. 50; The Oxford Dictionaly of Byzantitun, II, 845.

(20)

hâkim olmaya ba~lad~klar~~ gibi avâs~mda da bunlar yönetici oldu. 845 y~l~~ sonlar~~ 846 y~l~~ ba~lar~nda avâs~m valili~ine tayin edilen Said b. Müslim b. Kuteybe ve birkaç ki~i istisna edilecek olursa bütün avâs~m valileri Türk idi"2.

Halife Muntas~r (861-862) halifeli~inin ikinci y~l~nda (862 tarihinde) Bi-zans ordusunun islâm ~ehirlerini istila amac~yla yola ç~kt~~~n~~ ö~rendi. Vas~f et-Türkryi yola ç~km~~~ olan Bizans ordusunu durdurmak için gerekli tedbir-leri almak ve Bizansl~lar~n ilerlemesini engellemekle görevlendirdi. Bizans ordusu kar~~s~nda ba~ar~lar elde eden Vas~f a daha sonra bir mektup yazan Muntas~r, onun s~n~r boylar~nda dört y~l müddetle kalmas~n~~ ve bu müddet içinde ga~alara devam etmesini, kendisine ikinci bir emir gelinceye kadar avâs~m ~ehirlerinden ayr~lmamas~m emretti"3.

Bütün dokuzuncu as~r zarf~nda Mara~~ hiçbir istilaya u~ramad~". Her ne kadar 872 ve 877-879 y~llar~nda "Slavl~~ Kad~n~n o~lu" diye bilinen Bizans imparatoru I.Basileios (867-886) Mara~'~~ (güney) do~u seferinin amac~~ ola-rak gördü ve bu gaye ile Göksun'dan ve Toros bo~azlar~ndan geçip Mara~~ üzerine yürüdü ve ~ehri ku~att~~ ise de ele geçiremedi. Yaln~z ~ehrin sur d~~~nda kalan k~sm~n~~ ve kenar mahallelerini ya~malad~, yak~p y~kt~, Mara~'~~ elde edemedi.

Mara~, Eylül 878 sonras~~ Ahmed b. Tolun'un hâkimiyetine girdi. Antak-ya'y~~ zapt etikten sonra Anadolu içlerine do~ru ilerleyen Ahmed b. Tolun, K~nnesrin ve sonra da avâs~m~~ tamamen hâkimiyetine ald~~ ve Mara~'~n da içinde yer ald~~~~ avâs~m ~ehirleri Ahmed b. Tolun ölünceye kadar To-luno~ullar~~ valileri taraf~ndan yönetildi'9". Mara~'a ve Hades'e y~ llar önce yapt~~~~ sald~ r~lardan bekledi~i menfaati elde edemeyen imparator I.Basileios'~m yine ayn~~ ~ehirler üzerine 881 sonu 882 ba~lar~nda düzenledi~i seferler de sonuçsuz kald~. Bu durum sonras~~ I.Basileios Malatya üzerine yürüdü, ancak Mara~~ ve Hades halk~~ Malatya halk~na yard~m edince ma~lup oldu ve bölgeden ayr~lmak zorunda kald~w. Ahmed b. Tolun'un ölümü son-

92 Y~nanç, a.g.m, s. 286-287. 93 el-Kknil, VII, 98. 91Y~nanç, a.g.m, s. 287.

" The Oxford Dictiona~y of Byzanti~~~n, II, 845; Gündüz, a.g.m, s. 192; Honigmann, a.g.e, s. 59-60, 62.

Zalcy Mohamed Hassan, Les Tulunides, Paris 1933, s. 24, 43, 78, 92-101, 105-113; Ebülfez Elçibey, Tolunogullar~~ Devleti (868-905), (Türkiye Türkçesine trc. Selçuk Alk~n), Ötüken Yay., ~stanbul 1997, s. 105-106.

(21)

ORTAÇA~'DA MARA~~ ~EHRI 877 ras~~ Mara~'~n da içinde bulundu~u avâs~m ~ehirlerinde Toluno~lu hâkimiyeti kalkm~~~ olsa gerektir ki ~bnü'l-Esir98 onun ölümü sonras~~ yerine geçen Hu-mareveyh'in avâs~m ~ehirlerine yeniden hâkim olabilmek için 894 y~l~nda Tu~ç b. Cuffu Bizans topraklar~na gaza için gönderdi~ini kaydeder. Ancak Tu~ç b. Cul'!" un. Tarsus'tan sonra Trabzon'a kadar ilerleyip baz~~ ~ehirleri ayn~~ y~l A~ustos ay~nda fethetti~ine dair ~bnü'l-Esir'de geçen bilgiler abart~l~d~r ve ~üpheyle kar~~lanmal~d~r. Tu~ç b. Cuffun Trabzon'a kadar iler-lemi~~ olmas~~ mümkün de~ildir ancak bu seferler esnas~nda yol üzerinde bu-lunan Mara~'~n yeniden Toluno~ullar~~ hâkimiyetine girmesi mümkündür. Nitekim ayn~~ y~l Türkler Bizans hâkimiyetindeki ~ehirler üzerine ç~ kt~klar~~ gazalardan zaferlerle dönmü~lerdi. ~~te bu dönemde Humareveyh Mara~'~~ elde etmi~ti ancak Mara~'ta Toluno~~~llar~~ hâkimiyeti bu defa k~sa süreli oldu. Halife Mu'tazid (892-902), Mara~~ ve çevresinin de dahil oldu~u avâs~m ~ehirlerini 899 senesinde Toluno~ullar~ndan Harun b. Hemaruye'den kendi hâkimiyetine ald~'.

Kuzey Suriye bölgesini elde etme dü~üncesinden vazgeçmeyen Bi-zansl~lar 903-905 y~llar~~ aras~nda avâs~m ~ehirleri ile Mara~~ ve çevresine s~k s~k sald~r~lar düzenlediler. Özellikle Ebu'l-A~âyir'in avâs~m valili~i zaman~ nda 904 y~l~~ sonlar~~ 905 y~l~~ ba~lar~nda Mara~~ çevresi Bizanshlar~n sald~ r~lar~na ve ya~malar~na maruz kald~. Halife Muktefi (902-908) bu sald~ r~lar~~ önlemekte ba~ar~l~~ olamayan avâs~m valisini azl ederek yerine Rüstem b. Berdu'yu tayin etti. Bölgedeki bu Bizans sald~r~lar~ndan rahats~z olan Misis ile Tarsus halk~~ Bizansl~lara kar~~~ savunma sava~lar~na giri~tiler. Ancak Bizans ordu komutan~~ Andronikos, Müslüman ordusunu bozguna u~ratarak Mara~'~~ ele geçirdi ve daha sonra çevredeki di~er ~ehirleri de istila ile bölgeyi hâkimiyetine ald~ m".

Ermeni as~ll~~ Mleh (Melias), 915 y~l~~ sonlar~~ 916 y~l~~ ba~lar~nda Mara~'a sald~rd~, ~ehri ele geçirip ya~malatuktan sonra da Tarsus'a kadar uzanan geni~~ bir alandan 50 bin esir al~p beraberinde götürdü'"'. Daha sonraki y~llarda Mara~~ ve çevresinde Bizansl~larla Müslümanlar aras~ndaki sava~lar daha da ~iddetiendi. Bizansl~lar Anadolu'da ilerlemekte olan Müslümanlar~~ feth etmi~~ olduklar~~ ~ehirlerden ç~kartmaya çal~~~yorlar, Müslümanlar da el-

98 el-Kat- nil fi't-tarih, VII, 390; Kr~: Elçibey, a.g.e, s. 126, 128, 133, 137-139. 99 Atalay, a.g.e, s. 31.

1()() fi't-tarih, VII, 444-445, 448; Taberi, Târih~t'l-iimem vel-m ~thlk, Daru'l-fikr, Beyrut 1987, III, 2298; Kr~: Y~nanç, a.g.m, s. 287.

101

(22)

lerinde bulunan yerleri muhafazaya gayret ediyorlard~. 932 senesinden itiba-ren Bizanshlar Müslümanlar~~ ma~lup etme~e ba~lad~lar. ~lk olarak Anadolu-'nun do~usundaki ~ehirlerde ya~ayan Müslümanlar~~ göç etmeye zorlad~lar,

~ehirlerden ç~kart~p sürgün ettiler. Ondan sonra güneye yönelerek 934'te

Malatya'y~~ zabt ettiler. Sonra da Mara§ çevresini tahrip ettiler'. Ermeni müverrih Vardan'~n" bildirdi~ine göre Romanos I. Lakapenos'tan (920-944) sonra ikinci defa Bizans imparatoru olan VII.Konstantinos (944-959) 949 tarihinde Horasan'dan gelmi~~ ve zaman içinde ~ehirde yönetimi ele geçirmi~~ olan Tacikler'in elinden Mara~'~~ ald~. Ayn~~ y~l çok büyük bir Bizans ordusunun Mara~'~n içinde bulundu~u bölgeyi istilâya ba~lad~~~n~~ ve Mara~'~~ elde ettikten sonra tahrip etti~ini kaydeden ~bnü'lAdi~nh01 de Ermeni kayna~~ndaki bilgileri teyid etmektedir. Ancak Müslümanlarla yapt~klar~~ sava~larda galip gelen ve hatta 952 y~l~nda F~rat'~~ geçen Bizans ordusunun bu tarihten sonra talihi tersine döndü" ve Kilikya'da toprak kayb~na u~rad~.

Kuzey Suriye ve Güneydo~u Anadolu bölgesindeki bir çok ~ehri ele geçiren Arap as~ll~~ HamdânIler" hânedan~n~n en güçlü hükümdar~~ Seyfüddevle, birâderi Nâs~rüddevle nâm~na Haleb hükümdarl~~~n~~ elde etti~i zaman su~ür-u Rum'un müdâ'faas~m da üstüne ahn~~t~. Her sene Anadolu'ya gazi yapmakta, bazen gâlib, bazen ma~lub olmakta idi. Seyfüddevle 952 y~l~nda Mara~'~~ Bizansl~lardan k~~rtard~ktan sonra ~ehrin imar edilmesini em-retti. Ancak Seyfüddevle Mara~'~n yerinin de~i~tirilmesini daha kolay müdafaa olunabilecek bir yere nakl olunduktan sonra etraf~mn surlarla ve kale ile tahkim edilmesini istedi" ve amcas~mn o~lu ~âir Ebu Firas'~~ bu i~~ ile görevlendirdi, ~ehir yeniden in~â ve tahkim edildi" Seyfüddevle'nin Mara~'~~ zabt ve imar etmesi üzerine ~iiri Mütenebbrnin güzel bir kaside söyledi~i

l(r2 Y~nanç, a.g.m, s. 287.

103 Müverrih Vardan, Cihan Tarihi, (Türlder'le ilgili bölümlerini Türkçeye terc. Hrant D.Andreasyan), 'Türk Fütuhau Tarihi (889-1269)", Tarih Seminer' Dergisi, ~stanbul Ünv. Edebiyat Fakültesi Yay., 1-2, ~stanbul 1937, XLVII, s. 163.

I" ~bn ~eddad, el-AUktil-hatfra, 1/2, s. 169; ~ bnül-Adim, 2UL:dedi 1-haleb !nin Ta-rihi (n~r. Sami ed-Dehhan), D~ma~k 1951, I, Kr~: Ostrogorsky, s. 263; Gündüz, a.g.m, s. 192.

1 ( )." Ostrogorsky, a.g.e., s. 263.

'"(' Musul ve çevresi ile Kuzey Suriye'de 905-1004 y~llar~~ aras~nda hüküm süren Arap hanedan~~ olan Hamdaniler hakk~nda geni~~ bilgi için bkz. Faysal es-Samir,

ed-Devletit'l-Hamda-niyye fi Musul ve Haleb. Ba~dat 1975; Ramzi Jibran Bikhazi, "Hamdanids", Dictionary of

the Middle Ages, New York 1989, VI, 83-87; N.Ür~al Karaarslan, "Hamdâniler", D~A, XV, 446 N'd.

m7 Seyff~ddevle'nin Mara~'~~ ~imdiki mevkiine nazaran, biraz do~uda ve günümüzde

Karamara~~ olarak adland~r~lan eski Mara~'ur. Bkz. Besim Atalay, a.g.e, s. 31. m Ymanç, a.g.m, s. 287-288

(23)

ORTAÇA~>DA MAI2A,~~ ~EHRI 879

rivâyet olunur. Bölgede hakimiyetini kuvvetlendirmek isteyen Seyfüddevle 955 y~l~~ sonu 956 y~l~~ ba~lar~nda Bizans'a ait topraklara girdi ve domestikos-'un o~lu Konstantinos Phokas'~~ esir etti'. Ancak bir süre sonra Bizans ordu-lar~~ ba~kumandanl~~~~ görevi verilen Nikephoros Phokas Anadolu'da Seyfüddevle'ye kar~~~ mücadeleye ba~lad~ m'. Hamdâni Ebu'l-A~air 956 da Bi-zansl~lar eline esir dü~ünce kay~npederi Ebu Firas onu kurtarabilmek için dü~man~~ Mara~'a kadar takip etti ise de ba~ar~l~~ olamad~. Bir müddet sonra Mara~~ Bizansl~lar taraf~ndan tekrar zabt olundu. Seyfüddevle ilk zamanlar Bizansl~lara kar~~~ bir çok zaferler kazand~ysa da daha sonra hezimete u~rad~, ava= ~ehirleri birer birer Bizansl~lar taraf~ndan istila edildi".

Hamdâniler Devleti'nin zarflad~~~~ dönemde, 962 y~l~n~n Aral~k ay~nda, zor bir ku~atmadan sonra Seyfüddevle'nin ba~~ehri Halep de sukut etti. Böylece otuz y~ldan beri Bizans d~~~ politikas~n~n merkez noktas~nda duran Hamdâniler Devleti ile ~nücadeleyi Bizans lehine son~~çland~ran Phokas'~n ödülü imparatorluk tac~~ oldu"2. imparator olduktan sonra Nikephoros II. Phokas (963-969) A~ustos 962 sonlar~~ 963 ba~lar~nda Çukurova s~n~rlar~nda büyük bir sefer yaparak Müslümanlar~n hilafet ile ba~lant~s~n~~ koparmak üzere Anazarba,"3 Dülük1 m ve Raban'1115 963 y~l~~ sonlar~nda da Mara~'~~ ele geçirdiu". 964 y~l~nda Nikephoros II.Phokas yeniden do~uya yönelince Müslümanlar bölgedeki di~er ~ehirleri birbiri arkas~na kaybettiler. II.Phokas 965'te Misis ve Tarsus'u ald~~ bunu takib eden seneler içinde de di~er avas~m ~ehirlerini istila etti. Böylece II.Phokas'~n f~rsatlar~~ de~erlendirmesi sonucu 965 y~l~~ sonlar~ndan itibaren Müslümanlar Bizanshlara kar~~~ üstünlüklerini kaybettiler. 966 y~l~ nda II.Phokas Çukurova'n~n fethini tamamlad~~~~ gibi K~br~s'a gönderilen bir donanma bu ada üzerinde uzun bir müddet için Bi-

I()9~bn ~eddâd, el-Alâku 1-hatira, I / 2, s. 169; Kr~: Ostrogorsky, a.g.e., s. 263. II() Ostrogorsky, a.g.e, s. 265.

I Il Ymanç, a.g.m, s. 288. ~~ 12 Ostrogorsky, a.g.e., s. 265.

13 Ayn~~ Zerbe, Anazarba, Anazarbos, Anabarza ve Anawarza gibi çe~itli biçimlerde söylenilen Kilikya'cla ve çe~Tesindeki düzlü~e egemen bir tepenin yamac~nda ve üstünde bulunan ilkça~~ kentidir: Günümüzde buraya Dilekkaya diye uydurma bir ad talulm~~t~r. Bkz: Umar, a.g.e, s. 67.

II1 Haleb, Mara~~ ve Urfa yolu kav~a~~nda Gaziantep ili merkez ilçesine ba~l~~ köy. Bkz: Umar, a.g.e, s. 220, 229.

115 Gaziantep iline ba~l~~ ilçe merkezi Araban. Bkz: Umar, a.g.e, s. 91, 686.

Steven Runciman, Haçl~~ Seferleri Tarihi, (trc. Fikret I~~ltan), TTK Yay., Ankara 1989, I, 23; The Oxford Dictionary of Byzanti~~~n, II, 845; Ymanç, a.g.m, s. 288.

(24)

zans hakimiyetini tesis etti117. II.Phokas istila etti~i Çukurova'da ya~ayan halk~~ da ya bölgeden göç etmeye veya H~ristiyan olmaya zorlad~"S. Daha sonraki y~llarda Hamdâniler'in y~k~l~~~ döneminde olmas~~ ve dolay~s~yla da kendile-rine kar~~~ koyacak bir güç kalmamas~~ sebebiyle Rumlar 968 ve 969 y~llar~nda Antakya'ya kadar sokuldular ve orada 12 bin Miisli~man~~ öldürdüler. Hamdano~ullar~ 'na halef olan Merdas Ailesi de Fat~ mi l~alifeleri de avas~m~~ geri almay~~ ba~aramad~lar; 967 y~l~ndan ta 973 y~l~na kadar s~n~r ~ehirleri Bi-zans imparatorlu~u taraf~ndan i~gal edildi. Böylece avas~ m eyaleti ortadan kalkt~~ 11 . Bu durum sonras~~ Mara~~ da bütün avas~ m bölgesi ile beraber bir as~rdan fazla bir zaman Bizanshlar~n hakimiyetinde kald~. Bizanshlar Antakya da Diik veya Katepa~~~~~ (catejuan) unvân~m ta~~yan valilerle bu bölgeyi idare ettiler; Mara~, Ayntab, Dülük ve F~rat çevresi Antakya Dükal~~~'na tabi idi '2".

Bizans imparatoru II.Basileios (976-1025) Do~u Anadolu Bölgesi'nde ya~ayan ve Bizanshlarla aralar~nda mezhep kavgalar~~ olan Ermenileri (Do~u Anadolu'ya yapt~~~~ seferden sonra) 1021 y~l~~ sonlar~~ ve 1022 y~l~nda tehcire tabi tutarak Kayseri, Sivas, Malatya ve Mara~~ civarlar~ na yerle~tirdi. Mara~~ bölgesinde 1021 y~l~~ öncesi Rumlar, Sü~yaniler ve Nasturiler ya~amaktayd~. II.Basilios'un bu icraanyla Mara~'a çok say~da Ermeni geldi ve yerle~ti. Do-lay~s~yla Selçuklular Mara~~ ve çevresini fethetmeden önce burada Ermeni nüfus artm~~~ ve bölge Bizans'a ba~l~~ Ermeni valile~- taraf~ndan yönetilmeye ba~lanm~~t~.

Ermeni ve Bizans kaynaklar~mnm verdi~i bilgilere göre Nisan 1030 tari-hinde Müslümanlara kar~~~ Suriye seferine ç~kan Bizans imparatoru Romanos III. Argyropulos (1028-1034) Haleb'i ku~att~. ~ehre giri~~ ç~k~~lar~~ kontrol alt~na ald~~ ancak Müslümanlar bu ku~atmadan kurtulmay~~ ba~ar~p Bizans or-dusunu ma~lup etti. Bozguna u~rayan Bizans ordusu da~~l~nca i~nparator Mara~'a gitti. Bu ~ehirde ve civarda bulunan askerler.imparatorlar~~ etraf~nda toplanarak onu Istanbul'a götürdüler.

117 Runciman, a.g.e, I, 23.

118 Faruk Sümer, "Çukur-ova Tarihine Dair Ara~t~rmalar", Tarih Ara~t~rmalar~~ Dergisi,

Ankara 1963, c.I, S.1, s. 3; H. Dursun Y~ ld~z, "Av'as~m", D~A, c. IV, s. 112. 119 Atalay, a.g.e, s. 32.

120 ymanç. a.g.m, s. 288.

121 Simbat, Vekâyinâme, TTK Tercüme eserler, nr. 68, s. 22; Mikhail Psellos, Khronographia, (trc. I~~n Demirkent), TTK Yay, Ankara 1992, s. 34-36; Urfal~~ Mateos, Vekâyinâme (trc. Hrant D. Andreasyan), Urfal~~ Mateos Vekayinamesi ve Papaz Grigor'~~n Zeyli (11361162), TTK Yay, Ankara 1987, s. 52.

Referanslar

Benzer Belgeler

To meet the requirements for the quality of signal transmission through optical communication channels with WDM, optimization of the level of transmitted optical power through

Güneydoğuda ise Ön-Asya ile hemen hemen bitişir (İstanbul Bo- ğazı 0,7 km, Çanakkale Boğazı 1,3 km). Avrupa yaklaşık olarak harita üzerinde 35 ve 70 Kuzey paralel daireleriyle

Literatürde dumansız tütünün mesane kanseri üzerine etkisini araştıran pek çalışma bulunmamasına rağmen 2015 yılında Pakistan’da yapılan bir çalışmada

İngilizlerin o dönemdeki Halep konsolosu Henry Barnham 1895 Ermeni olayları sırasında yaptığı araştırmalara dayanarak verdiği raporda, Maraş ile ilgili olarak, şehrin

 Kimin yazdığı bilinmeyen 5 dizelik Carmen Nelei (Neleus’un Şarkısı) ve Varro tarafından (De lingua Latina, 7,28) tek bir dizesi aktarılan Carmen Priami

• Döllenmeden 3-4 gün sonra hücre yuvarlağı (marulla safhası) uterusa ulaşır ve hücre yuvarlağı içinde sıvı oluşmaya başlar.. • Bazen 4-8 saat bazen de 1-2 gün

likle  Augustus  için  kültler  tesis  edilmiş  olmalıdır.  Çünkü  Talloen’in  belirttiği  üzere, 

Komplike olmayan üriner sistem infeksiyon- larında (ÜSİ) etken olarak başta Escherichia coli (%80- 85) ve Staphylococcus saphrophyticus (%5-10), daha az sıklıkla da