II.ABDOLHM.1İD DEVRtNtN SON YILLARThıTIA GG'N""EYDcıUUA.ı'JADOLU tr..E KUZEY lRAKTA AşİRET
MÜCADELELER1 VE ~-ı:tLL1 AŞlR.ETtRE1st İBRA.HİNlPAŞA
Doç.Or.selçuk GüNAY·
Güneydo~u Anadolu ve Do~u .Anadolu öteden beri birçok göçebe veya yangöçebe aşL'"etlerin yaylak-lcışlak arasında yaşadı~ı bölgedir. Bu aşiretlerin en önernlilerinden birisi de. şüphesiz ki
rv1illi
aşiretidir. Osmanlı kayi'Uıklannda aslen BOOıUı (Beğdili) aşiretinden aynlın~ olarak zikredilen bu cemaat, Osmanlı arşiv belgelerinde "Türkınan Ekmd-ı Ulus" taitesine mensup olarak gösterilmektedir. Esasen OOneydo~wıun bu kalabalık aşireti ,"Milli
Ek:radı","Milli-i
Kebir","rv1illi
Türkmaıu" ve"Mil1i-i
S~ir" gibi iBimlerle aıulmakto.ydı. Ayıu zamanda bu qiret , Mardin, Diyarbakır, Ergani, Emınım, ~ Harran, Urfave
Trablusşarn gibi genişbölgelere
kadar
umuyordu (ı)• ) Doç Dr Selçuk GÜNAY. Atatürk o,uvFeıı-EdF»':Tarıh BolQAretlm üyeın
ı) Cevdet Türkay, Başbakanlık Arşivi Belgelerine Güre Osmanlı lmparatorluğwıdaoytnak, Aşiret ve eenıaatler, İstanbul 1979, 5.586-587.
Onyedinci yozytlda Milli A.şiretine mensup ilşiretlerden bir kısmı Erzurum
ve Kars tarıl11nrmda bulunuyordu. ()nsekizinci YUZyılda Diyarbekir Voyvodalığuıa tabi olan :tv1illi Aşireti , Erzurum-Urfa arasında mutemekkin olup, 11.000 çadır halkı olarak kaydedilmişti. 1i 11'de şekavetlerinden dolayı Rakka'ya isk.aıı edilen bu aşiret, 1718'de Erzurum taranaıma gelerek yerleşik ahaliye zarar verici failliyetlerde bulwıuyorlıırdl. Bu husu~ daha gen~ bilgi için bk: Cengiz Orhonlu,. Osmanlı Imparatorlu~unda Aşiretleri ıSkan Teşebbosü (1691-1696), h"1aııbul 1963,5.4:2-90 ve Yu&ufHalııçoğlu,XVLLL. YUZyılda Osmanlı ImparEUorlugunun İskan Siyaseti ve Aşiretlerin Yerleştirilmesi.Ankara 1988, s.46, 52, 85.
1l.Abdülhamid döneminde Hamidiye Alayları.tun kunılmasıyla (1890) ~lıyan ~tlanma kıııa
zamanda
bütün Do~u ve Gnneydo~ aşiretlerini içinealarak
gelişmiş veMilli
Aşiretini de kendinedahil
etmiştir. Anadolu'nun kuzeydo~ ve güneydo~unu konımayı hedef
alan
bu yeniaskeri
teşkilat.özellikle
Oüneydo~'daen
kalabalık ve güçla aşiretlerden birisi olanMilli
toplu1u~u görmezden gelernemi. Nitekim ilk teşkilAtlanmada merkezMardin
olmak üzereMilli
Aşireti4·1,42,43,44. alaylarta Hamidiye Birlikleri içinde
yer
almıştı. (2)Daha
sonra merkezini Vİranfehir'e nakledenMilli
Aşireti Alaylan, 1890 ve 1896 yıllannda Derseadete gelerek Podışah'ı ziyaret etmişlerdi. Bu ziyaretlerde aşiret reisiKaimmakam
İbrahim Paşada
bu1umnuş ve LL. Abdülhamidden birçok hediye veta1tifatlar
gönnüştü (3).Bir müddet sonra mirlivalı~a yukseltilen İbrahim Paşa'run yönetiminde 41,42 ve 43. Hamidiye Alaylan buıunuyordu (4).
Bu sıralarda
Milli
Aşireti iki kısmı halinde bulunuyordu. Bunlardan birincisi, Yenişehir taraflarıııda bulunan Timavi Kabilesi ve Resulayn ile Mardin arasındaki fırka idi.Diyarbekir
bölgesinde yeralan di~er kabileler, Hamidiye Alaylanna mensup olanTayy,
Karakeçi,Kiki,
Cubur, Miran Şerabi ve Dakori aşiretleriydi (5).
2) Bayram Kodaman, Hamidiye Hafıf Süvari Alaylan, İst. Üniv. Ed.Fak. Tarih Dergisi, Sayı: 32, ktanbul 1979, s. 468.
3) Bu hususta bkz: Servet-i Flliıwı , C.Vll, Sayı: 195 ve lkdam, Sayı:
748, 750, 75ı.
4) SahıAnı~i Vildyet-i Diyatbekir, 1321, s.95-99.
5) SalnAnı~i Villlyet-i Diyarbekir, 1321, s.l71-172. Mark Sylcs'm t~bitine göre Milli Aşireti şu kabilelerden meydana geliyordu : Danan, Seydan, Kirmı,
Konumuzla ilgili bir di~er aşiret de Arap Şemmor aşiretidir.
Eski
devirlerden beri orta. Arabiitanıda Necid'de oturan Tayy boyunun mühlın bir kolu olan bu kabile, XV11. ytızyılın ortal.annda kuzeye doım ilerleyerek Suriye çöllerini ele geçirdi. tmparator1u~ merkeziidaresinin
gtıçsnzlüAündenfaydalanan
ŞemmarlılarRakka
bölgesini
de i~gal etmi~ti. Ancak güneydenharekete
geçen bir başka Arap aşireti olan Anezeler Şenunar Aşiretini bu bjlgeden 8ümltışlerdi(6).Osmanlı ~iv belgelerinde B~dad ve Musul Vilayetleri
dahilinde
gösterilen bu aşiretC) bölgedeki Arap aşiretlerinin en güçlülerinden biriydi. B~dad, Deyrizor ve l'v1usuldahilinde
yıışıyan Şemmarlıların wnwni reısi olmı Ferhan Paşa'nın vefatındansonm
bu aşiret B~dad, Musul ve Deyrizor firkalan olmak 11zere üç kısma ayrılmıştı. Her bir fırkaya adıgeçen
Ferhan Paşa'~o~reülik
yapmaktaydı(8). Dudilumlı, Halacan, Kelis-Merdon, Kumnareş, Şarkiyon, EL, Kavat, Oaşi, Meşkenli, Kalendelan, Hacı Bayram, Hasenek.an, Hala Jari, EIya, Isyadaı, Ttırkan, Nasriyon, Cuvaıı. Sartaıı, Usbahan, Matmiyeh, Çenıikan, Barguhan,Hisaliyeh, Ciyareş, Zirefkan, O~başı, Bucak, HOii)'an, Beski, Hacı-Menli, Kasyonı, çokalı, Merdig, Otergeç, Canbek Beyleyaıı, Porga., Dirican, Kav, Mulikaıı. Mark Sykes, The Khalip& Last Heritage, Londra 1915 1915. &.575 576.
6) FO.Sütner, ~uzlar, lll. bsk. 1980 ktaııbul, &.193, Şenunarlar hakkında
daha geniş bilgi için bkz: A.Guillaume, "ŞemmOf"
LA,
C.ll,s.
406-408. 7) CevdetTorkaY,
a.g.e., s.697, Tanzimattan Sonra 1846-48 Yıllarmda Harput Eyaletine Bagıı Behisni Sane$. dahilindeki Siverek Kazasını y~alıyan Şemmar Aşireti şekavetiyle meşhurdu. Bu aşiret, Zeydan, Huzaa, Essaboh, Abduh EI-Amur, En-Necm, El-Berie, EI-UIyan, Er-Rumus, En Nedbe ve EI-Eslenı aşiretlerinden meydana gelen 3200 kişilik bir stlvan gücQ çıkarabiliyordu. Bu hususta bkz: Abdullah Saydam, Tanzimat DevrindeHalep
ve Musul Dolaylaruıda Aşiretlerin Yol Açtıkları Asayiş Problemleri, Ondokuz ~ıs Uııi. E~ak.. Dergisi, Sayı: 8, Samsun 1993, s.243-257.) Ebubekir Hazim Tepeyran, Canlı Tarihler, 1stanbull944, s.333.
Hamidiye Alaylan kunıJduktan sonra özellikle Oüneyd~u'da eskiden
beri S1lfegelmekte olan BŞiret mücadelelerinin gittikçe art~ı görillmekteydi. Bu mücadelelere }uz kazandıran bir 1.UlSur
da,
alaylara
mensup olan aşiretlerin imtiyazlarmclan faydalanarak rakip ve menfaat mücadelesi içinde olduklan aşiretlere kartı film ve mücacleleei bir tavır içine gİrnliş olmalandır. Di~ertaraftan
teşkil edilen alaylann do~dan do~ya ıv. Ordu merkezine ~lı olmalan mevcut mahalli otoriteleri dinlememe ve itaat etmeme gibimahzurlar
ortaya çıkannasının yanısıra, aşiret çatışmalarını da hızlandırıyordu. özellilde mülki bakımdan herhangi bir filllÇ işleyen aşiret alaylan hiçbir sebeble aynı makamlarcamuhakeme edilemiyor
venihai kararlar
İstanbul'daaluuyordu.
Tabiatıyla bu gibidurumlar naho,
olaylarınmeydana
gelmesine zemin hazırlıyordu(9).
Bu
mücadelelerden birisi deY8Z
&ylarınıv
sn ve Bitlis
civarındaoturup,
~ı Musul Vi1Ayetinde geçiren Hamidiye 50. alayıne menJUp
Em,
Aşiretitıirı Doski Aşiretine tecavnzederek
elli dolayında kifiyi kat1etınegiydi. Doski aşiretinin de intikam hareketine girişece~i kati gözüküyordu.Bu olaylarnı önüne
geçmek
maksadıyla Şuriy-ı Devlet karanylaErtu,
Aşiretinin Dicle'nin s~ tamfuıdaki Süveydiye mevkiinde kışlarnası uygun görülmüş, anc.ak Ertuşluıann IV. Ordu Müşiriyetinin koruması altında olmasından dolayı bu karar gere~i gibi uygulanamamıştı (10). 9) Selçuk Günay, Hamidiye Hafif Sovari Alaylıırı., (1890-1918) (BasılınamlŞ doktora te:zı) Erzurum 1983, ~.27.Tabiatıyla buton bu olaylar mahalli otoritelerle lV. Ordu Müşiriyeti arasındaki irtibat kopuk1u~undan ve çekişıneden de kaynaklanıyordu.
O11neydo~ Anadolu'da aşiret mücadelelerinin bir öm~i de Hamidiye
Alaylan 48. alayım teşkil
eden Miran
Aşiretireisi
Mustafa(Musto)
Paşa'dır. Diyarbekir Vilayerine ~lı Cezire (Cizre) kasabasında ve Dicle kenarında otur811 bu aşiret, en çok Musul Villiyeti
a.halisini
ve aşiretlerini tehdid eder bir görünüm arz.ediyordu. 1901 yılında Miran AşiretiArap
aşiretlerinden Gergeri1ere taamızederek
birçok insanın öldürülmesine ve birçok hayvanın gasbedilmesine sebeb olmuştu(1 1).
Alman müellifi. P.Rohrbach'ın "ClıreliMustafa
Paşa İbrahimPaşa/dan
daha
müthişbir hayduttu."
(12) diyerek vasfetti~i Mustafa Paşa, 1901-1902 arasında Cizre ile Musul arasında bulunan elli kadarİsl.8rn ve Hıristiyan köyonü yawna ve tahrip etmişti. Hatta İbrahim ve Must.afa Paşa.1ann kurulması hedeflenen B~dad Demiryolunu tehdid ve tahrip etmesi tehlikesi bile mümkün gôrülüyordu . Alman müellifi P. Rohrbach eserinde bu aşiret mucacielelerinden dolayı Musul ve çevresinin manız ka1dı~ı ekonomik bunalımı şöyle anlatır:
"1901 senesinde Musu/'a
vardığtmzaman gayet
şiddetli bırsoguk
hukum suruyordu. Sokaklar
ka/ınbir
kar tabakasıyla kaplıldl... Bu
yakacak yok/ugunun
sebebınısordugum zaman
şımaldekı orman/ıkdaglardan /ce/ekler
vasıtasıylaodun ve kömflr getiren tflccarm
Dicle/nin iki
yakasınt tutmuşolan Mustafa
Paşa/nın adamlarıl~)EbubekirHazım Tepeyr~A.g.e., s. 318-319.
ı..·)P.Rohrbach, Han-ı Saltan81- Batdad Demiryolu, ktanbul1331, &.61.
107
tarqfından
haraca kesildikleri ve naklettikleri
malların:kgerini
muadil bir para (jdemiyenlerin bu mallan ellerinden zorla
alındıktan başkakendileri de birçok k(jta muamelelere
ugradıklan,Avrupa'dan
getirilip Samsun-Diyarbekir tarikiyle Ekezire Çtilunun k.enarma
(Diyarbekir'e) kadar
katırveya deve 'ile oradan da cenuba dogt'u
kelekle sevkolunan
mallarındahi
aynıvergiye tabi tutu/dutu
cevabını aldım.Filhakika Musul'da bulundutum mUddet
esnasındaRusya'dan
vesair memleketierden gelip gunluk ihtiyaç maddelerinden
sayılanpekçok
şeyinbu arada
petrolanflatıaç dtirt misline
firlamıştı. "(13).Ancak şüphesiz ki en büyük aşiret mücadelesi
?vfilli
Aşireti ile Arap Şemmarlı1ar arasında cereyan eden çatışmadır. Bu mücadele ile ilgili ıv. Ordu Müşiri Zeki Paşa, :Mardin eşrafından Abdüigafur Efendi'ye gönderdiAi yazıda , Şemmar Aşiretinin kanwı ve nizam tanımayanıkMilli
Aşiretine karşı tecavtızkM hareketlerde bulwıduAunu belirterek , alaylara mensup olmasından dolayı rvrulilere silah verildi~ini ve aliıl zararlı olacak toplulu~W1 ŞenunarWar o~ını beyan etmekteydi. Zeki Paşa aynı zamanda Şemmar Aşireti reüıi Faris Paşa'nın Padışah'ınkahnna
manız kalmaması için Abdüigaftır Efendi'nin mutavassıt rolünü üstlenmesini istiyordu (14).Mardin eşrafından Seyyid Abdüigafiır Etendi ise, Şemınar Aşiretinin Deyr-i Zor Fırkası Şeyhi Faris Paşa ile münasebet kurdu~u, adı geçen şeyhlerin Padışah'ın emrine it.aatkar olduklarını ancak daha önce
13)p.Rohrbach, A-g.e., ii.61-62. 14) E.Hazmı
Tepeyran,
A-g.e., s.322.kendilerini katI
ve rna1lannı ya~ma eden1brahim
Paşa'nın kanunen tedib edilmesini iatedilderini belirtiyordu (15).Bunun tızerine Müşir
Zeki
Paşa, Seyyid Abdülgafur Efendi'ye gönderdiAi yazıda, di~er aşiretlerin Şenunar Aşiretiyle birleşmiyetek birtat'ata
ayn1mMl gerekti~ini beyan ediyordu.Ayru
zamanda Şemmar Aşireti fırka reisleri Faris ve Ferhan Paşalara yazdı~l mektupta Şemmar Aşiretini itaate davet ederek Hamidiye Süvari Alayları TeşkilAtına mensup aşiretlerinkahredici
gücüne maruz kalmalanıu istemedi~ beyan ediyordu. Zeki Paşa bu hususta ,öyle diyordu:".. Çflnktl
İbrahim Paşave
aşiretiasker oldugundan kendilerini
muhafaza için silah ve cephane verilecektir. Halife-i
Zişanve
Padışah-ı Kudsiyetnişan
Eftndlmiz Hazretierinin umum
hakkındalütf
u merhameti ne mertebe ali ve
mebzıılise kahr-u
gazab-ımfllOkitnelerl dahi
onisbetde
şedidve mflessirdir. Bu hareket-i gayr-i
mergıJbede
devam ve
ısraretmiyerek attibe-i ftlek mertebe-i Hazret-i
ZiJJuJlahiye
arz-ınediJmet ve
deMıetile
istifayıkusur ederseniz,
hakkınızda hayırlı olacağı şüphesizdir"
(16).
Bu gelişmeler üzerine Şemmar Aşireti ileri gelenleri her
iki
taraf arasmda bir saatlik birmesate
kalmMUl8 mwnen neticeni.n iyi bir ~ekilde sonuç~ıru düşünüyorlardı. Bu yüZden Seyyid Abdülgafur Eteııdi, lV.Ordu Müşirine yazdı~l yazıda1bmhim
P . ve aşiretine silnh. ~ltımııun ertelenmesini istiyordu (17).15) E.Hazım Tepevraıl., A.g.e., ~.322.
16) Ebubekir HaZııD Tep'evran. A.g.e.• ~. 322-323. 17 ) Ebubekir . H.azım Tepeyran, A.g.e., s. . " "3~4.
Ancak
anlaşılan oyduki,
İbrahim Paşa aşiretiyle ŞemmarWann ü7.erine yürümekte kesinolarak
kararlıydı. Arabulucu olarak hareket eden Abdu1g8fur Efendinin de bu faaliyetleri neticesiz kalmaya mahkumdu.Nitekim olaylar başlamadan evvel Diyarbekir Valisi Halid immsıyla Sadarete gönderilen yazıda
:Milli
AşiretiyleKarakeçi
ve Şemmar Aşiretleri arasında geçimsizliAin izalesi hususunda fırkakumandatu
vekil bırakılıp çöl bölgesine do~ gidildiAini ve durumun incelemeye alındığını beyan ediyordu (ı 8).Ancak:
mahalli idarecilerin meseleyi yatıştınnak ve incelemek hususundaki gayretleri netice vennekten uzakt.ı. Nitekim Zor Mutasamflığından 2 Mayıs ı 3ı 7 tarihiyle Dahiliye Nezaretine gönderilen yazıda,:Milli
ve ŞetlUliar aşiretlerinin arasının düzeltilmesi hususundaki bütiln gayretlerin sarfedildiAi,fakat
bu yolda hiçbir neticeye ulaşılamadığıbeyan
ediliyordu (ı~.Şenimar Aşireti
daha
önce lbrahim Paşa'dan gördükleri kötü muamele ve tecavozatın intikamuu almak duygusuyla hareket ediyordu. Bu gayeyle adı geçen aşiret, İbrahim Paşa'nın bulunduğu Vinınşehir'e gelmiş, ancak Osmanlı askerinin ve janc1anııasının harekete geçirilmesiyle bu bölgeden geri çeki1ıni~ti(2Ü).Bu suretle geri çekilen Şemrnar Urbaru üzerine harekete geçen İbrahim Paşa, :Mazı~ ve Diyarbekir'den etrafına topladığı kuvvetlerle
18)BO~ Yıldız Sad. Hus. Maruzat, 414/55 19) BOA,. Yıldız Sad. Hus.Maruzat, 416/5 20) BO~ Yıldız Sat!. Hus. Maruzat, 416/5
Şemmarlı1ar uzerine yür'ümüştü. Ayrıca İbrahim Paşa, Diyarhekir jandarma kuınandaruyla Zor Müfreze zabıtuu kendisiyle ittifak ettinneye muvaftftk olmuşttl. Böylece birkaç bin kişilik bir kuvvete
&ahip
olan İbrahim Paşa, ŞammarWara yapu~ı hücumda onları fena bir suretle kırarak yozbinden fazla koyun. yırrnibine yakın deve ve birçok emva1i ele geçinnişti(21).NüfuslUl. kat1edilınesinin yaıusıra birç.ok kadının da. ırzına tasallut edildi~ini ve vahşiyane tec.avüzlerde bu1lUl.Uldu~unu Zor Mutasamfı Ahmed Şükri Bey Dahiliye Nezaretine flundu~u raporda, beyan ediyordu (22). Zor Mutasan'1İı aynı zıunanda ŞamınarW.ann münhezimen bölgeyi terkederek çöl bölgesine do~ harekete
geçtiklerini
belirtiyordu.Bu olaylara bizzat şahid olan yukarıda
zi.kri
geçen AbdÜıgafiır Efendi müşahadelerini şöyle anlatır:lIŞ'emmarltların çadınna
dogru gitdim. Oraya
yarımsaat mesafede
Teletarik tepesine muvasalat ederek tepenin azerine
çıktım.Ve
d6VflŞyerini
müşahadeeyledim. Develerin vesair
hayvanların bağınnalanve
insanların gıırülrasüve rafek
sadalarıpek
müthişti.Mecburen
tepede kaldun.
Ş'emmarlılar kırıldılarve
rahammaıedemeyerek
Resu/ayn'a
doğru aşağıyafirar erdiklerini
gardiıkarndenoraya
yakınolan
İbrahim Paşa/nın çadırına gitdım. Alard/rıHamidiye
AfirlfvasıBahaeddt"
Paşa/nınMardin tarafindan oraya ge/diginl gurdflm.
Şu acıklıvakalarla
Şemmarltlarınbüyük
şeyh/erindenbirkaç
kişive
urban/anndan hesaba gelmez insanlar
uldaği1nü İbrahim Paşa21) BOA, Yldız Sad. Hus. Manızat, 416/5 22) BOA,. Yıldız Sad. Hus. Maruzat, 416i.5
tarafindan bir
yazbaşıve bir seyyare neleri
yaralanıp,bir nefer de
İbrahim Paşa
adamlan tarafindan yine
yaralandıkım veKi/rt
devşinnelerinden yetmiş ne./erin öldüğü ilan olımuyordu"
(23).
Bölgede görev yapaıı Nizarnıye Yınninci Süvari Alayı zabitieri düzenledilderi ortak raporda bu feci olayları ve vahşeti aksetliriyorlardı. Onlııruı raporuna göre İbrahim Paşa bu vahşi tecavuz1eri sadece seyrediyordu (24).
Diyarbelcir
Valiligi
de olayla ilgili olarak alınan tedbirlerin bir neticeye varamadı~1tu belirterek, Şemmarlılann tehevvür ve heyecanıyın İbrahim Paşa'nın kimseyi dinlememesinin teciatın gelişmesinde temel sıeOObler oldu~unu beyan ediyordu. Ayru mmandaŞemmaı' Aşireti ve heyecana gelen di~er :Mardin aşilirinin yerleşik ahaliye bir :zarar vermemesi için gerekli tedbirlerin alındı~1tU adı geçen valilik Dahiliye Nezaretine gönderdi~i telgrafufunede belirtiyordu (25). Bu olaydan sonra rvIilli Aşireti reisi İbrahim Paşa S~1t)da Diyarbekir Jandanna KWTIandaru Aziıııet Paşa ve solwıda Diyarbekir eşrafmdan Niyazi Efendi oldu~ halde olay mahallinden çadınna avdet ediyordu. Müfreze mülazıllu Tahsin Efendi marifetiyle iki üç bin dolaylarında aiıikerilli harp nizamuıda dizen İbrahirn Paşa'ya, "Nettr·i Am" denilen askerleri tarafından "İn yensuru Sultan İbrahim in yensuru Hidiv-i Çöı, Ebu'l-Hamud, Yensuru Sultanu'l-ber
tbrahim"
gibi tezahüratL'lf yapılıyordu. Mardin ve Zor ınutasamflıkları tarafından "J\1akarn-ı23) E.Hazım Tepeyran, A.g.e., ~. 325. 24) E.Hıızım Tepeyran"A..g.e., s. 325. 25)BOA,. Yıldız Sad. Hus. Maruzat,416/5
Hilatet ve lrnamet-i Kübraya" itaatsiz1ik ola.rak vasıt1anclınlan bu hareketin yaıu!il1ra İbrahim Paşa, bu vukuata yol açan Azrnet Paşa ve Niyazi Etendi'nin "Rumeli Beylerbeyli~i" payesiyle ta.ltifat1arou
:Mabeyn-i
Hümayundan istiyordu (26).Tabiatıyla bu olaylar Güneydo~u Anadolu'da aşiretler arasında mücadelenin ıyıce şiddetletunesine ve intikam duygularuun ı...'llvvetletunesineyol açmıştır. Nitekim Şemmar Aşiretinin tec-ElVÜZ8İ1Yla kervan ve ticaret yollannın kapandı~l hakkında mülki amirIere bazı. müracaatların vaki oldu~u görülüyordu.
.Ancak
Diyarhekir va1i1i~i bu müracaat ve iddiaların sırf kizbden ibaret oldu~unu beyan ediyordu(-27).
Ancak tabiatıyla hetlOZ olayın heyecarwu ÜZerinden atamaı....uş ŞetnmarWann yerli ahaliye herhangi bir ıecavo.zatta bulunmarnası için bazı. askeri tedbirler aluuna cihetine gidilmiştir. Diyarbekir Va1ili~i nahoş olaylara meydan vernıemek yolunda IV.Müşiriyetine yapılan müracaatlann neticestz kaldı~ını heyan ederek alınacak bazı tedbirlerin ozerinde duruyordu. Bu cfirnleden olarak iki bölük piyade askerinin. Yenişehic'den almarak, bölgede bulurum. Hamidiye ve Nizamiye süvarilerinin harekete geçirildi~i beyan ediliyordu (28).
Şemmarlıların herh.angi bir tecaV1lzatma karşılık yardımcı kuvvet rolü oyna.mak
uzere
seyyar kuvvetlerin ileriye alumiliS! da kararl.aştınlnuştı. Anc.ak bu seyyar lm'VVetlerin Şemrnar Urbanının bu tec.aV1lZünü önlemek için yeterli olmadiğ! da görülüyordu. Esasen bu suniarda26) BOA Yıldız Sad. Hu&. M.aruzat. 416/5 27) BO~ Yıldız Sad. Hus. ~420/31
28) BOA, Yıldız Sad. Hus. Maru.zat, 420/31 113
- - -
-Yenişehir ve Siverek aha1üıi mahalli makamlara başvurarak Şemmarhlar ve anlam iltihak eden aşiretlere karşı devletin nizamiye güçleriyle kendilerini korumasuu istiyorlardı (29). Bu yüzden Diyarbekir Va1ili~i Şemmarlıların defi için Yenişehirdeki süvarilerle Cizrede'ki piyadeleriıı seyyar kuvvetlere muzah.eret etmesini isteyerek, ıv. Ordu Mü,iriyetine Dahiliye Nezareti tarafından durumun bildirilmesini istemekteyili.
Dahiliye Nezareti ise sadrazaııılı~a konu ile ilgili 20 ~ustos 1317 tarihinde gönderdiği yazıda ŞemmM Aşiretinin hareketinin sadece l\tfillilerden intikam alınaya yönelik 01du~wlu ancak bu hareketlilikten ürken yerli ahaliyi konunak için alınma.lIı lazmı gelen tedbirleri sıralıyordu. Ancak Dördüncü Ordu Muşiriyetine bu hususta yapılan müraCaatlarm da neticesiz kaldıgı ayıu yazıda belirtilmeldeydi (30). Anlaşılan oydu ki, ıv. Ordu Müşiriyeti Hamidiye A1ayları'na. mensup aşiretlerin bu aşiret mücadelelerine
daha
tazla müdahale etmesini isterneyen birpolitika
içinde gözu1.'1lyordu.Sadoret Makamı da olaylarla ilgili :Mabeyn'e gönderdi~i yazıda, şemmar Aşiretinin kervan yollarım kapadı~ı ve Yenişehir ahalisinin mahsur kaldı~l yolunda Yenişehir ruhanı reislerinin yaptı~ı müracaatUl asılsız oldu~urtu belirtiyor ve Şenunar Drbaıurun sırf "Ahz-ı sar : intikam" duygusu ile hareket etdi~ini ve gerekli askeri tedbirlerin alınması için Seraskerlik rv:Iakamına durumun tekiden bildirildi~ini beyan ediyordu (31).
29) BDA., Yılda Sad. Ruı:. Maruıat, 420/.31
30) BOA., Yılda Sad. Hus. Mııruzat, 420/31 31) BOA. Yılda Sad. Hus. Maruza.t, 420/31
Tabiatıyta bu ğa1ebe İbrahirn Paşa'ıwı kendisini bölgenin haklıni olarak gönneye başlamasına sebebiyet venni,tir. Paul Rohrbach'a göre İbrahim Paşa bu tahakküme vanın davranışlaruu devam etdirebilmek için Yıldız Ricaline büyük rüşvetler veriyordu. Miran Aşireti relSı Cizreli l\1ustafa Paşa da ona göre ayıu yolu takip ediyordu (32).
Şemmar Aşiretinin yanısıra Arap
EI-
Ah.ef aşiretini de perişan bir vaziyete koyan İbrahim Paşa'ya karşı bu iki ~iretin reideri B~dad havalisi.ndeki Arap Aşiretlerinden Deyrizor şenunar fırkası reisi Faris P.'dan yardım istedifer. Faris Paşa onbinkifilik
bir lı..'1.lwet hazırlayarakMilli
AşiretininkafşlSma dikilmişti (33).İbrahim Paşa'nın kuwetleri ancak üçbin kişi mddesinde oldu~undan ataylarn mensubiyetinden dolayı devlete müracaat ederek kendisine k-uvve-i imdadiye gönderilme~ini istemiştir. Bu taleb ve ricası binbeşyüz piyade ve be~1lZ slivan ile korşıitlııan İl.mt11im Paşa bu kuvvetle Şemmar Urbarwu 1903 yılında tekrar ikinci bir m~1ubiyete uwatımştı (34).
Bir adı
da
(Berho AAa) olan İbrahim Paşa'run en yakın yarduncıları Hamidiye Alaylarında Yüzbaşı Vekili rütbesiyle görev yapan Hüseyin Kanco Efendi ile as1en Çeçen olup Diyarbekir Vilayeti Alay Kumandan1ı~ı görevinde bulıman Aziınet Paşaydı (35).32) P.Rohrbadı, A.g.e., s. 59
33 ) P. Rohrbach, A.g.e.,s.60
34) P. Rohrbach, A.g.e.,&.60
35) Şevket Beysano~lu, Ziya GUluılp'iıı Dk yazı Hayatı, 1iıanbu1 1956, s.71
İbrahim Paşa'nın baskısına ve tecaVUZUne uwayarı sadece Şemm3rWar de~ildir. Bunun yaıusıra Bucak, Beran, Ane7.e, Kamkeçi, Cubur ve Tayy Aşiretleri de Mili Aşiretinin karşısında duramamış ve d~11mlŞ1ardır(36).
Milli
Aşiretinin bu galebelerini takibenMardin
bölgesinde Şemmar, Cubur ve Tayy aşiretleri arasında mücadeleler baş1adı~ınA dair haberler geliyordu. Hamidiye Alayları içinde 47. alayı te,kileden
Tayy Aşİreti eskidenArap
Yanınadasınm kuzeybatısmda yaş3rken, sonradan Diyarbekir, ~-ıUfml Vilayetleriyle ~-ıardill ile Sincar ve Habur ile Dicle arasındaki bölgede yaşıyan güçlü bir aşiretdi (37).Nusaybin'de bulunan
1\1ardin
Mutasamfı adıgeçen
aşiretlerin Nusaybin'e yaklııştıklarııu ve ahaliden "Huwe" adı altındapara
toplaınaya teşebbüs ettiklerini bildiren bir telgrafla
(38)
DiY3rbekir Valili~inin dikkatlerini çekmek istemişti. Diyarhekir Valili~inin bu durumcL'l gayesi meskün yerlerinzarar
gömıemesiydi.özellikle
bu hususwı bir "İrade-i Seniyye" oldu~w)w) aşiret ileri gelenlerine bildirilmesi ve hareketlenen bu aşiretlerin bölgelerine çekilmesi_..
__
...- .- - 36) Ziya Göka1p, bu olaylar hakkında daha &onra yazd~ı "Şaki İbrahim Destanı" adlı maılZlUlıesinde:
Beraziyi Ane:zeyi dağıtdı Karakeçi gö~üs gerdi ugraştı Seller gibi Şemmar kanı akıtdı Direi Beğ Arslan gibi savaşıı
Mızrak dikti Karakeçi yurduna Esir dUştlı ahir bu çöl kurdunadiyerek bu vakaları lıınIir eder. Bu hususta bkz. Şevket Beysaııoğlu, A.g.e., s.71, 72, İbrahim Paşanın Karakeçi, Tayy ve Berazi aşiretleri üzerine yOrümesi hillmda bkz. Mark Sykes, The, Kha1iphs Last Heritage, &.324-325.
3'7) Bu hUimst.a bkz. Kfiınm:u'l-A'wu, C.ıv, s.3030,H.H.Brayy, "Tayy"
RC.l:!.s.70
gerekiyordu. Bu yüzden 13] 9 yılı TvIayısmcL'l Şemmar Aşireti reisi Farsi Paşa'ya., Cehur Aşireti reifii SULtan Ağa, Şemmar Şeyhlerinden Ali Abdürrazık ve Hadi ile Abdülkerim, Ta.yy Aşireti reisi Ali ve Miraım Aşireti reisi Abdülkerim Beyler itaatlerini şu cümlelerle arzediyorlardı:
''}"laksad-ı AlııJwddese -i Hazret-i Hilafetpenahiyi anldyarak kema/-i itaat/e emr-ii ferman-t hümayuna imtisa/ ve beyin/erimiwe mevcut oları münafereti izale ve yekdigerlerimiz/e masa/aha ederek fimabad rıza-i ikthi-i /!alifi>-i risa/etpenahi hiktfina hiçbir halin vukuuna meydım vermeyeceğimize yemin etdi.~imizi ve ha/~ley-i ruy-i zemin efendimizin duay-ı tevırfiıd-ü ömr-fl şevket-i Hiktfetpenahileriyle /isan
i ubudtyeti tezyin ey/edigimizi arz ederiz /i (39).
Böylece Diyarhekir Va1isi Mehmecl Nazım Sadarete bu hususta gönderdi~i telgrafta aşiretlerin meskiID bölgelerden çekilerek bölgelerine döndügünü bu suretle münaferetin izale edilerek maksadın husule geldi~ini bildiriyordu (40).
Böyle.ce rakiplerini kısa zamanda. silıneyi başaran İbrahim Paşa aşiretine komşu ve içerilerinde Türkmen ve Arap Aşiretleri olmak üzere otuzbir aşireti kendine bağlaınayı becenniş ve gücünü iyice art1rnıaya muvaffak olınuşru. O dönemde
Milli
Aşireti bu katılmalarla büyük bir nüfus kesatetine ulaşmışu. Bu birli~e dahil aşiretler şunlardı: Guraıı. Hıfuk.dn, Çimkan, Kumtasan, Seydan, Div, Sermestan., Şarkıyaıı. Çuvaıı. Dudkfuı. Nasran, lviino, Şükran, Seykful, BerknhMl, Garacine,39) BOA... Yıldız Sad. Hus. Maruı.at.. 448!8i 40) BO.~ Yılda Sad. Hus. Marlızai 448/87
Adviin, Be1ddire, Hadidi, Abyan, Semitan, Naiman., Şerabı, Reşan, Cemaleddin, İ2011i, Harekful, Nünul, Benih., Türkön, Kejan. Bınllardan, KaracadaA'da yaylıyan Turkanffırkfu\ ile KejanlKecanlı aşiretleri aslen
Türkmen, BekkMe, Advfuı, Didi,Oeracine, Şerabi kabileleri ise Araptı (41).
Oüneydo~u'da bu şekilde iyice güçlenen İbrahim Paşa , aşiretleri sinilirdikten sonra yerleşik ahaliye
zarar
verici birtakım hareketlere başlıyordu. Nitekim İbrahim Paşa'run bu hareketleri çevre ahaliginin zararına olarak: 1903'den itibaren başlamı, ve gittikçe artarak devam etmiştir. Bunun neticesi olarak Diyarhekir ahalisi büyok1ü ve küçüklü olarak telgra.fhaneye koşarak, "Birinci-Telgratluıne Vakası" adı verilen olaym gerçekleşmesinde etkili olnıuşlardtr. Ancak: :Mabeyne çekilen te1graflar gOnUçilUZ katmı" İbrahim P.'nın ,ekavetine got\ verememiştir. Bu cümleden olarak İbrahim Paşa'nın Urfa hududunu tecaVüz etdi~i görülüyordu (42). Nezdine gönderilen Urfa memurlarına İbrahim Paşa, aşireti efradım toplamadan gitmey~ini beyan etdi~ gibi Urfa'nm Kaba Haydar ve Dö~erlü nahiyeleri ile Bombad ve Evim ~aç nahiyeleri halkı da Milli Aşiretinin bu hareketlerinden oldukça mhatsızlık duymakta ve bu rahatsızl.ıkL.mnı mahalli makamlara. iletmekteydiler. Nitekinı Halep Valili~inden Sadaret Makamına gönderilen telgrafhfunede ayıu gelişmeler vurgulatuyordu (43)41) Urfa SaJnilmesİ. İstanbul 1927, s.99
42) BOA,
Yddu..
Sad.· Hus. Maruzat,474/82; Şevket Beysanoglu,A..g.e.,s.7243) BOA, Yıldız Sad. Hus. Maruzat,474!82
Sadaret rv1aka.nıı İbrahim Paşa'nın derhal me'vasma döıurıe~ini arzu ediyordu. Ancak anlaşılan oydu ki, İbrahim Paşa'da böyle bir lwreket etnaresi gözükmüyordu. Billlll rağmetl sadaret ma.kaım bu konudA. kesin kararlıych(44).
J\rıcak Sadcu'et tv'fil.kfuiIlH.lH bu kCbUt ~ara.l'lılıtlı ja lbrahırn Pilıja'}'ı bü faaliyetlerinden vazgeçinneye yetmeyecekti. Nitekim özellikle Diyarhekir Vilayetinde mütegalliMne hareketler kendini göstermeye başlıyordu. Devlet hazinesinin uwadı~ı zararların yaıusı.ra Diyarbekir köylerine yapılan tecavUz1erle ahalinin mahsulatı mahvediliyor, mal ve ha}vanlBn y~n8 ediliyordu (45). Bu konuyla ilgili Sadrazamlıgm 20 Temmuz 1321 tarihiyle Mabeyne gönderdi~i yazıda halkın bu
tecavazlerden çok rahatsız ve perişan oldu~u an.1at.ılarak İbrahim Paşa'nın dalla önce Çıkaıi irade mucibince Yemen'e &ürülme&i gerektigi beyan ediliyordu. Sadaret Makaınma göre İbrahim Paşa'nın Diyarbekir bölgesinde orunnnsının büsbütün mrarh o1.acagı kesindi. Bu ynzden Paşa'nın ailesiyle beraber ya mahalli ikamete mecbur tutularak ya da memuren Yemen'e veya başka bir cihete sürülmesi gerekiyordu (46). Fakat bütün bu teklifler netice itibariyle olumsuz ka1m~a mahkilındu. !brahim Paşa Siverek ta1'afmdan başka Nusaybin ve Diyarbekir Vilayeti etrafındaki köy ve yerle~im merkezlerini tehdid euneye devam e.diyordu. Hatta !brahim Paşa'ıun bu taşkın1ıkla.nnın Haleb Vildyeti dahiline kadar uzadı~ı görülüyordu. Sadaret !v1akamına göre işin acı tarafı bu taarnızların ~suuf·ı askeriye"ye mensub bir kişi tarafından icril.
44) BO.\, YıldlZ.Sad. Hus. M.aruzaı,.474!82
45) BOA,. Yıldız.Sad. Hus. M.aruzaı,.491!1 46) BOA Yıldız.Sad. Hus. M.aruzaı,.491!l
edilmiş olmasıydı (47). Sadrazamlık meselenin yine askeri yolla çözümleneceğine inanıyor ve durumun Seraskerliğe bildirildiğini saraya arzediyordu.
Bütün bu taarruz1ar ve tecavüzlerden en
fazla
payı Diyathekir Vililyetinin aldıAı kesindi . Bu yüzden Diyarbekiı' Şehri ahalisini temsilen İdare Meclisi heyeti sadıırete mutassa1 bir şifreli telgraiha.me yolladılar. Vali Mehmed Nazım Paşa baştrı olmak üzere bu telgmfia imzaları olanlar Haklın Ömer Müfti, Defterdar :rv1alik, Müfti Subhi, aza Maralkiyan, aza Ohillu-ıes, a7J1 Abdülkadir ve Nakib Mesud gibiDiyarhekif'in ileri gelen kişileriydi (48).
Bu telgrafa göre,
tbrahin)'
Paşa hüsn-i niyet sahibi olmayan bir kişi olup, 1\.1usu1 Vilayetiyle Zor .rvıutasamt1ığı dahilinde bulunıuı urban ve aşairi etrafına toplamıştı. üzerine asker gönderilerek Vi.l1lyetin şarkcihetinden çıkanlmış ise de, bu tedbirden münfail olarak köy basmak ve ya~ma yoluyla tbrahim Paşa karşı hareketlerde bulunuyordu. Şikayet sahiplerine göre, bu tecav1lz1erden dolayı halk artık ne olursa olsun, mukabele nok1asma gelmişti (49).
Tdgmfuı bu hale çare olmak ü:zefe zabıta kııvvetlerinin harekete geçirildiği ve bu aşiretleri bölgelerine dönmeye :zorlaınak üzere Behram Paşa'ıun görevlendirildiği beyan ediliyordu. Ancak bütün bu tedbirlerin yeterli olmadığı da göze çarpıyordu. Çünkü
!brahim
Paşa Diyathekir merkez köylerine tecavüıle yağma hareketlerinedahi
girişmeye cüret4'"1 ) BOA, Yıldız.Sad. Hus. Maruzat,490/13 48) BOA" Yıldız Sad. Hus. Maru.zat., 49111
edebiliyor ve bu hareketleriyle bölgede :sakin dum diger aşiretlere de kötü örnek olabtiıvordu ~ 1-50'1. Bu mutfııısa1 tehmıfın ~ son kısmı şU .
ifadelerle bitiyordu:
".. emt-u
/emıatı-t hwnd)-1Jtı-uHazret-i
Hikıletpenahihukm-i aJisine
tevfikan tnumaile:;•.h Yemen1e 'izam
bUJ/urulmadıgıhalde ma'a aile bu
havaliden
aldınlmaksuretiyle ahalinin teskin-i hiyecam muktezi
idtıgflndell ve
bugün onbir karye ahalisinin
eşyave
hl1}vanlarıyla havj1arıtıdtmmerkez-i
vikıyetegeldiklerinin ve
bi-luifilıi teakı aşairmamureden
çıkanlmakta ise de İbrahim Paşa'nıntecavuzatdan hali
kalmayacagl1ll1l
-ve mumaileyh buradan
alınırsa, aşair-isaireye
mucib-i intibah olduktan
başkahavflerinden
naşi başınatoplanan
urban
ve aşairinderhal
dağtkıeaklarınınartma ietisar olunur.
Fertmm.
Ft 19Temmuz sene
1321" (51).Aynı günlerde Diyarbekir Müftüsü Subhi Efendi ve )imıibeş arkadaşı, M1OOun-ı Sadarete
gönderdikleri
yazıda, mazlum feryadlannın yUksekmakamlara
u1aşmadıguu belirterek İbrahim Paşa'runtedibi
husUSlUida hiçbirtedbicin
a1mmadıguu beyan ediyorlardı. "Düşman-ımedeniyet"
olanık vasıt1andırı1ıın İbrahim Paşa'nınfukaraya, urbana ve
ekrarla çok zıırnr1ıınnm dokundugu belirtilen yazıda köyahalisinin fevc, feve vilayet merkezini doldurduğu da belirtiliyordu. Yazınııı son kısmı şu feryadıarla sona eriyordu:"Ufrlum sekene-f vi/ayet günden gütle telafisi kabil olamıyacak
hasaratdan mahv ve
perişanolurlar. Ejkilr
veahvaJ-i
istila~ıtlnesi50) BOA, Yıldız Sad. Hus. Maruzat. 491/1 51) BOA, Yıldız Sad. Hus. Maruz81, 491 il
ahali-i mutiyeyi
he:veCClt1içindi'
bıraktı.Temadi edetl
t~'ca\!UzatınıhukUmetin merkez-i vilayddeki kuwe-i
zabıtave askerlyesi
mukavemet edemwecek dereceye
.
.
vardırdt.HukUmet-i
Şahaneden başkailticagdh aramaya diyanetimiz manimr.
İstanbul'dakihami/eri
sayesinde mucib-i intibah olacak icraat görmiyecek ise nereye
mUracaat edecegimizinferman
buyurolmasınabinlerce teba-i
şahane muntazırlardır. Fermani'
(52).Bütün bu müraCaatlar ve feryadlar Hilafet Makamının konu ile ilgilenrııesine sebeb olmu~nır. Bu şikayetlerin ilgili makamlara erişmesinden sonraki günlerde 26 Temmuz 1321
tarihli
bir irade çıkarılıyordu. Buna göre, İbrahim Paşa bölgesine döıunesi için yapılan tebli~atı, çekirge istil.ası dolayısıyla llŞireti halkuun öteye beriye ~11dıgı ve hayvanlarının iaşesini fıl~lamak gayefıliyle arazide buhındu~u şeklınde eevaplıvordu (53\ Ane.nk ll. Abdolhamid aynı likil'de de~jldl. nınılwll Pillja hemen gen döıune1.i ve gashetti~i ma11an iade etmeliyeli. Dördüncü Orduy~u Humayun Mü"iri de ayıu durumu bir telgrat1a 1\tfabeyn-ı Hwnayunu haberdar etmişti. tradede İbrahiın Paşa hakkmda nıuame1e-i kanuninin icrası ve gerekli sonıştunnanın yapılması için Diyarhekir ve Ha1ep Vilayetlerine bir heyet-i tahkikiyenin görevlendirilmesi hususunda ernif veriliyordu (54).Diyarhekir Valiliği bütun bu olaylardflll sotını gelişme istidadı gösteren hadisatı tahkik içın Vali mua";ru Mina Efendi'yi görevlendiriyordu
52) BOA, Yıldız Sad. Hus. lVIaruzat... 491/26
53) Bo.,\ lrade-i Bususiye, Gen. Nü: 544, Hus. No: 17 54) BOA, lrB-de-i Husustye, Gen. No: 544. Hus.No: 17
(55). Ancak TabiAtıylıı bu tedbirler halkııı ga1eyaıu ve ,ikayetlerini onternekten uzaktı.
1905 yılı Temmuz ayında meydana gelen bu olaya "1.Telgrafuame olayı" adı verilir.
Halk
bizzat Mabeynletelgraf
irtibatı kurarak İbrahim Paşa ve hamilerin.den ,ikayetlerini iletiyordu. Sonunda telgramameyi işgal edenhalk
dunımun yatış~ı yolwıda verilen teminatla sakinleştirilerek ~ıtı1maya muvaffak olunuyordu. Diyarbekir ahalisinin bu toplulu~Wl insanları katlederek ma11arııu ya~maeden
ıbrahim P.'dan şikayetleri neticesiz kalmaya mahkümdu(56).Di~er
tarafum
olaylarıntahkiki
ve ve aşarvergisinin
ihalesi hususlarını gerçekleştirmek nzere Vali Muavini Mina Efendi Siverek Kımısı yoluyla İbrahim Paşa'nın merkezi olan Yenişehite vası1 olm~. Burada İbrahim Pqa ile görüşen Mina Efendi, Paşanm yanlış yolda oldu~u onaanlatmaya
çalşıyordu. :Mina Efendi bu goro.~e sırasında İbrahim Paşa'nın pann~ın.da Mısır Valisi Kavalalı MehmedAli
Paşa'nın o~lu İbrahim P.ya ait bir yüzü~ün. bu1wıdu~w1U ve bWlWl:tbrahim
Paşa'nın devlete olan isyancı tutumunu aksettirdi~ini resmi makamlarn bildiriyordu. (57).55) BOA, Yıldız Sad. Hus. Manızat, 491/53, İbrahim Paşa/nın artan bu şikayetler karşısında faaliyetlerinin tahkik edihne&i için bir tahkik heyetinin kurulması hakkm.da bir irade dahi çıkarılmıştır. Bunun için bkz: BOA, lrade-i
Hus. Gen No: 544, Hus.No: 17(7 Ce.m8Ziyyü.levvel 1323).
56) BOA, Yıldız Sad. Hus. Manızat, 491153. Şevket Beywıo~lu, AnIt1an
ve Kitabelenyle Diyarbekir Tarihi, C.1l, s. 711, Diyarbakır 1987_
57) BOA, Yıldız Sad. Hus. Manııat, 491/53. İbrahim Paşa'nın Mısır Hidivleriyle olanilişkisi gençlik yıIJarına dayanmaktadır. Tayy ve Şenuııar kabileleriyle mücadeleye giren ve devletçe tutuldanan amcası Mahmud Bey'i
Bu sıralarda Diyarbekir Valiliğiııi meşgul eden bir başka olay da, cinayetle mahkum olup tutuklanması gereken İsmail Ağa adındaki bir şeririn devlete teslim edilmemesi yolunda. rvtaden SancaAında.
Milli
Aşiretinin gösterdi~i mukavemetdir. Yozelliyi aşkuı
Milli
atlıları mahkumu teslim etmeyeceklerini beyan etmelerinin yanıram üçyüZtl aşkın çadır k.'1lrduranık halkın ekin ve tar1a1annı tarlalarını tahrip yolunu tercih ediyorlardı. Aynı :nınuında. kendi reisIeri tarafindan emir verilmedikçe hükümet memurlarııu kendi bölgelerinde redif vesa.ir hükümet i~lerine müdahale etdinneme kararını a1dıklannı bildirerek jandatmaların silahlarım almaya teşebbüıı ediyorlardı. Diyarbekir Valili~inin bölgede icriiy-ı hükümet etmek için deıtıal tedbirler alınması yolundaki teklifi Sadaret yoluyla rvtabeyne bildiriliyordu (58). Dununu tahkilde görevlendirilen Vali MuaviniMina
Efenditbmhim
Paşa'nın devlet için olan vehametini ve tehlikeli durumunu aksettinnektedir.ona
göre İbrahim Paşa Diyarbekir Vilayetinin Milli .Aşiretine mensup oluşwıdmı azami bir şekilde faydalanmaktadır. Di~er taraftan yerleşik ahalinin perişan olması yolunda pWfa her türlü kötülü~o yapmakta ve devletin varlı~ azaltmaktadır. Ateşli 1ıi.1ah1ara sahip olan ~1illi Aşireti ıV. Ordu Müşınyetininve Vilayetin emirlerinin aksine hareket etmektedir. Mina. Efendi devletin bu duruma derhal ve acilen çare aramasını ister. Eğer devlet bu ı;ekilde gerekli tedbirlerialacak
olursa, İbrahim Paşa'nın kuvvetinezaaf
gelecek ve çevresinekurtannalc. için önce Mı&ır'a &onra da ktanbul!a gitm~ ve Mı&ır Hidivi kınail Paşayla gemşerek aıncasnıı kunarmışu. Mark Sykes, A.g.e." 320-321
toplananlar ~ılacaktır. Ancak bu şekilde tedbirler a1uuııa7Sa., İbrahim Paşa'ıuti zulüm ve tililddileri ona göre artarak devam edecek-ıir(59). Bu sırn1arda İbrahim Paşa da Mabeyne ç.ekti~i telgratmda, yaptı~ı birçok kötülü~ü örterek olaylan başka türlü yonımlamak cihetine gidiyordu. Diyarhekir Vilayeti he.li.rtil.en .bu hususların llliaf·ı haki.ka.t oldu~u yolunda Sa.dıırete Mükerrer yazılar gönderiyordu. Sadaret Makamı ise halkın hayvanatım
gasbeden
ve hannanlannı yakan aşiret güçlerinin mfunurelerden çıkarı1dı~ını,ancak
bu defa aşiretin?\1aden
cihetlerine doWU tecaV1lZ1ere başladıAuti bildiriyordu(60).Anlaşılan oydu ki, devlet bütün tedbir ve iste~e
mwnen
İbrahimPaşa'nın y~a ve soyguncu1u~a varan hareketlerini önleyemiyordu. Di~er
taraftan
devlet güçleriarasmda
helirsizli~e varan otoriteyi birleştirerneme gibi hususlar da İbrahim Paşa'nın bu hareketlerini kolaylaştınyordu.1907 yılı İbrahim Paşa'nın bu kabil hareketlerini daha da artırdı~ı bir dönem olmuştur. Nitekim özellikle bu hareketlerin Diyarbekir
ahal.isini
tekrar harekete geçirdi~ini ve ikinci telgmf vakasuun 1907 yılının son gl.1nlerinde meydana gel~ini görüyoruz. İlkönce ValiHasarı Fehmi Beğ ile görüşme imkaıu sağlayan kalabalık te1gra.fuameyi işgal ederek, onbir gün süreyle bu işga1lerini. devam ettirerek duruınu !vfubeyne bildirme yolunu aradılar(6i).59) BOA, Yıldız Sad. Hus. Maıı.ı.ıa:ı, 491157
60) BOA., Yıldız Sad. Hus. MarW1l1, 491/104
61) Şevket Beysanogıu,A.g.e., s.7 5
Bu süre içinde te1gratlıaneyi işgal eden halk, Fransızca haberle~rneyi s~layan bir teşkilata sahip olup, Hindistan, Çin ve Awstra1ya gibi ülkelerle Avnıpa'nın muhaberesini s~layan
telgmfha.nenin
dış alemle olan ~ını kesmeye muvaffak olmuşlardı. Tabiatıyla bu gelişme de Bııb-ıA1i'yi
telaşlandırmıştı (cı).Gerek
aha1inin
Mabeyne birçok telgrat1ar çekmesi ve gerekse deSadaret Makamının
konu
ile ilgili yazılan 1ıfabeyn'e ulaşmış ve yeni bir takım tedbirlerin a1ırnnası Makam-ı Hilafet tarafından kararlaştırılmıştı.Bu cümleden olarak gasbedilen emval ve hayva:natın istirdad edilerek sahiplerinde iadesi, JAZım gelenlerin tedibi, tecaV1lZatın bir daha tekerrürünün önlenmesi, gerekirse tecaVOZün engellenmesi için ukeri tedbirler alınması ve halkın heyecanının ya~ gibi tedbirler alınması LL. Abdolh.arnid tarafından irade buyunıluyordu
(63).
Konu
ile ilgili olarak takip eden günlerdebir
askeri heyet-i rnahsusanıntahkikat
yapınak için görevlendirilmesi vetelgrafhanede
bu1uruınların yerlerine ~ılarak işleriyle meşgul oInlOSı yolundairadenin
zuhur etmesi meselenin boyutlarının bir hayli büyüdü~1ln devlet tarafından anlaşılması manasına geliyordu (04).Nihayet Devlet
1bra.hirn
Paşa hakkında gittikçe artak şibyetlerüm'ine
meseleyi mükemmelen inceleyip karara ~layacak birtahkikat
152) Şevket Beys81'lo~lu, Anıtlan ve Kitabeleri ne Diyarbakır Tarihi, C.ll, &.744.
63) BOA, lrade-i Hususiye, Gen. No: 1023, Hus. No: 4
64) BOA, lrade-i Hususiye, Gen. No: 1043, Hus. No: 52 (14 Şevval1325) 126
komi&yonu meydana getinneyi kararJaştınyordu. Bu görevi yürütmek ÜZere "Yaveran-ı Hazret-i Şehriyari"den Birinci Ferik Talat Paşa ile
"Teftiş-i Askeri Komisyonu" azasından Kainuııska.m Fehmi Bey görevlendiriliyordu. Bu heyetin birinc.i göre\-;' ibrahim Paşa hakkındaki şikayetleri
tahkik
etmek, ikincisi de Muş'a giderek burada Hamidiye .A.hıy1an ile ilgili bir inceleme yapmaktı (65). Ancak daha önce görevlendirilen di~er "heyet-i ta.hkikiye"ler gibi bu komisyon da ciddi bir çalışma gösteremedi((\(\).Ancak müracaatlann çok1u~u ve devamlı olması İbrahim Paşa'rıni
ilk
önce ma.iyyetiyle bember Halep'e sürtılmesi ardından da ikinci bir emirle 41. Hmnidiye Alayı ile beraber inşa edilmekts. olan Hicaz Demiryolunun geçti~i yerleri muhafaza vazifesi verilip şam güneyindeki :Ma'an'a gönderilmesi ile neticelenecekti(ö7).
23 Temmuz 1908 'de Meşrutiyetin ilan edilmesi de İbrahim Paşa ve aşiretinin de tavır ve tutumlannda
fazla
bir değişikliğe yol açmadı. l\r1eşrutiyet ilan edildi~i zaman lbrahim Paşa alayları ile birlikte Şaın'dan l\rledine'ye gitmek için hazırlaıuyordu. Ancak Meşrutiyetin ilanını takib eden gtlnlerde İbrahim Paşa'fWi o zamana kadar yapamadığı bir harekete, yani isyan hareketine başladı~l müşahade(5) BOA, Irade-i Hususiye, Gen. No: 1054, Hus. No: 52 (17 Şevval1325) 66) BOA, 1903 yılmda görevlendirilen "Heyet-i Tahkikiye" , "Boyacı" 1akabıyla anılan Erkan-ı Harp Feriki Ziya Paşa'nın b8ikanlığl altında iliniye,
adliye ve askeriye sınıflarına mensup kişilerden oluşuyordu. Ş.Beys8no~lu, Ziya Gülüılp'in ilk yazı hayalt. ~. 73.
(7) Ş.Beysano~lu, s.76. Bu sıralarda (1907) İbrahim Paşa 14.000 kişilik bir Su\'ari gUcüne sahipti. Bu hususta bkz: Mark Sykes, A.g.e., s. 302.
ediliyordu. Bu isyan hareketini hızlandıran bir sebep de halkın Dersaadet'e çekti~i ikaz ve tehdid telgrat1anydı.
Tenkili hakkında emir gelen İbrahim Paşa Fırat Nehrini birçok
zorlukla
geçerek Urfa ile Viranşehir arasındaki Sometre harabesine gelerek burayıkatargah
ittihaz etmiffli. Burada o~lu Abdülhamid (Hamud) de kendisine 300 kişilik bir kuwetle katıldı. Viranşehirdeki ruzamiye kuvvetleriyle savaşa girişenve
buradaki kuvvetleri kuşatma altına almak isteyen İbrahim Paşa muvaffak olamayarak, yüZelliye yakın olü vemli~ ve geri çekilmeye mecbur olm~tur (68).1brahim
Paşa'run bu ani harekatı karşısında derluılnizami
kuvvetlerve
aşiret güçlerinin bir araya gelmesiyle ikibinbeşynzü mütecaviz bir kuwet hazırlama cihetine gidildi. Bu birli~e
dahil
olarak GönüllüRedif
Tabunı, Arap Tayy Aşiretinden 47. Hamidiye Süvari A1ayı ve Mardin
'in güneyindek-i Amavur Nahiyesinden toplanan ikiyüz kişilik bir süvari birli~i de vardı. Bütün bu kuwetlerin komutanhAt Diyarbekir Nizamiye Kumandam Ferik Emin Paşa'ya tevdi edilın~ti
(69).
üzerine
bukülliyetli
mİ1"1arda askeringelmesi
İbrahim Paşa'run Viranşehir'den t1rar ederek Detik'e dOrt saat mesafedekiHilili
Köyündeki
!vfilli
Aşireti ileri gelenlerinden Hüseyin Kaneo'nun künna iltica etmesine gelıep oluyordu. Emin Paşa, Mi İbrahim Paşa'ya bir68) Ş.Beysano~lu, Ziya Gökalp'in tık yazı Hayatı. s. 158, Ş.Beyiiano~lu,
Anıtlıırı ve Kitabeleriyle Diyarbekir Tarih~ 5.743-744, Mustafa Akif Tütenk,.
Diyarbe.k..ifin Son 60 Yıllık (1892-1952) ValuıJarı, Kara Amid Der. Sayı: 4,
1960 ktanbu~ s. 320
mektup yazarak kaçırdı~ı devlet malı silahların teslimini istiyordu(1°). tbmhini Paşa ise Mecli!.-i Mebusa'mn toplantlsuıda İstanbul'a gidece~ini ve şimdi teslim olmaya~1JU söylüyordu
Bunun uzerine askeri harekata devam eden tedibci kuvvetlerinin zorlamasıyın İbrahim Paşa bin
kadar
at1ısıyla Sincar D~111a gelınişti. Ancak burada tenkil kuvvetleri içindeyer
alan Karakeçi (41. Hamidiye Suvan Alayı), Şemmar aşiretleri bölgede bulunan birkaçyoz
hane Yezidi taHesi hanelerine hl1cum ile büyük y~alarda bu1uıunuşlardı (71)).Emin P.'nuı teslim teklitlerini reddederek ~ıusu1 tarafına
çekilen
ıbrahim Paşa'run. bu geri çekl1iş1 Slta8mda vetat etdiği şayiaı;ı çıknuştı.Esa.~en Ibrahim Paşa'nın zevc:esiyle o~lu Abdullinmtd (Aşıretler arasında Hamud adıyla ıneşhurdu) Bey'in bu yolda gönderdi~i te1grafm
gerçek
olup oımadı~1JU anlamakiçin
olunun muayeneedilmesi
yolunda Mardin ve Zor Mutasamtltklarınaemir veriliyordu (72).Nitekim yapılan tahkikat neticesinde İbrahim Paşa'ıun öldü~ü Takvim-i Vakayii'de yer alan şu resmi tebli~le beyan ediliyordu:
"Çakmak Geçidinde (çag Çag Nehri boyunca) Sajiye Esved nam
malıa/de
medjim bulunan
Afil/ili İbrahim'Inkabri
Iıq/rolunarakorada
mflteve.lfay-i mumaik'yhi
tantymızevata irae o/undukta cesed-i
mezbur merkum
İbrahim'in oldugu
bi't-teşhisol babda tanzim
OIUtllltlmazbatayı Iıamil
olan
mufreıe bfnbaşlSıFevzi Efendi
şimdiavdet
etmiş olmagı.a
ve ailesi de burada olup beraberce Diyarbekir'e
70) Ş.Beysano~lu, Ziya Gökalp'in
LIk
Yazı Hayatı, s. 159.11) ş. Beysano~lu, Anıtlan ve Kitabeleri
ne
Diyarbekir Tarih~ s.744-745 72) Takvim-i Vaki:ly~ Sayt 68, Ramazan 1326/5 Ekim 1908.getirileceği
ve
aşirethalkt
Viranşehirve Kasr-t Hüseyin (Kanco)
mürettebat-t askeri
muhafazasındaolarak
meviJlarına gönderileceğimaruzdur
/i (73).Gerçekten İbrahiın Paşa, Nusaybin'in 5·6
saat
kadar güneyinde bulunan Kevkeb Tepeleri civarındaki Safiye nam mahalde ölrnü,tü. Yolda zamarı.., zaman saldırılara u~yan ve altınları ya~ma edilen lbrahi:nıPaşa'nu~ yanında o~u11an Abdü1hamid , Mahmud, İsmail, Halil, TemÜ!, Abdurrahman ve ütla ~lı kalan
yediyüZ
çadırlık Abır Oymağıbuıunuyordu (74).
Dönernin kaynakları arasmda İbrahim Paşa hakkında detaylı denebilecek malumatı veren İngiliz muellifi Mark Sykes olmuştur. İbrahim Paşayla bizzat göı1lşen Sykes onunla ilgili intibalarını ak&ettinııi~, Paşanın fiziki ve ruhi portresini çizmi,tir.
İbrahim Paşayla yaptı~ı konuşmalarda onun Avrupa ve Osmanlı siyasetini gazetelerden yakinen jzJ.edi~ini belirtir(n).
Sykes'in
tesbitierine göre İbrahim Paşa'ıWi ymuıida ve hizmetinde her milletden kişiler vardı. Bunların arasında Yezidi, Ermeni, Arap, çerkes gibi topluluklara mensup insanlar bulun.uyordu. Paşanın yakın cevresinde bulwuın bu adamlar arasında kanun.kaç.aklan
da vardı.ButOn
bu konuşmalar sırasında İbrahim Paşa kendisinden önce:Milli
73) Takvim-i VekavL Sayı: 10.12 Ramazan 1326.
74)
Ş.Beysano~ıu, An!tl~ ve Kitabelerine
Diyarbeldr Tarilii,C.IL s.745.7S) 1-1ark Sykes, A.g.e, s. 319
Aşiretinin reideri olan af...'ı1arının yaptıklarııu ve Osmanlı Devletine lcarşı olan. mücadelelerini anlatınıştır(76).
Di~er
taraftan
İbrahim Paşa, gençlik yı11aı'llla dair hatıralaruu da Sykes'e nakletmiştir. Diyarhekir bölgesinde tüccarları rahatsız etmesiMilli
Aşiretinin yeni reisi olan İbrahim'in altı kabile reisiyleberaber
Sivaill'a sürgününe Iilehep olmuştur. Çeşitli maceralardan sonra Malatya'ya gelen İbrahim'in aşiretlerin deste~ini alarak merkezine döndü~ü göro1üyordu.Sykes'e göre İbrahim'in kuvvetini artırmaya başlaması 1877-78 Osmanlı-Rus SavaşmJan sonradır. Onun
ilk
hareketi Resu'l-Ayn'da bulunan Çerkeslerle dostluk k-urrnası ve çevre aşiretleri itaat altına almak olmuştur. Bu güç artınmıHamidiye Alaylanna girmeyle
do~ orantılı olarak devam etmiş1ir(77').Sykes'in korkunç bir karekter yapısUlda tavsifiyle vasıflandırdı~ İbrahim Paşa ona göre kendine hakim bir karekterde ve ~ Awupasırun
feodal
baronlarınabenzeyen
bir göçebe reisiydi. Yine de Sykes onun çadırında Timur ve Attila gibi göçebe hukomdarların havasım teneffiıs etdi~ belirtir(7B).Şunu belirtmeliyiz
ki,
Sykes'in tesbitIerine göre zıt karekter yapısı içinde olan. İbrah.iın Paşa, LL. Abdülhamid'in son yıllarında GUneydo~u76) İbrahim Paşa'nın bu konu~malarında, dedesi Eyüp Beyin Revandizli Mduned Bey tarafından öıdürüıdü~onü , dedesi Timavrnin Mehmed Ali P8f8 isyanı sırasında lbrahim Paşa ordusu saflarına ka1ıld~ttll ve baba&ı lvIiıhmud
Beyin
Şemmar veTayy
aşiretlerini püskürterek gücünü Bingöllerden, Mu&ul'a kadar artırdtgını beyan etm~. lvIatk Sykes. A.g.e.,s. 319-320.77) Mark Sykes, A.g.e., s.321-323. 7ll) Mark Sykes, A.g.e., s. 326.
Anadolu