• Sonuç bulunamadı

Başlık: Zihin Özürlü Öğrencilere Özel Eğitim Danışmanlığı Aracılığıyla Uygulanan Resimli Fişlerle Okuma-Yazma Öğretiminin EtkililiğiYazar(lar):İFTAR, Gönül Kırcaali;UYSAL, AytenCilt: 2 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Ozlegt_0000000046 Yayın Tarihi: 1999 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Zihin Özürlü Öğrencilere Özel Eğitim Danışmanlığı Aracılığıyla Uygulanan Resimli Fişlerle Okuma-Yazma Öğretiminin EtkililiğiYazar(lar):İFTAR, Gönül Kırcaali;UYSAL, AytenCilt: 2 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Ozlegt_0000000046 Yayın Tarihi: 1999 PDF"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ - 1999 - Cilt 2 (3) 3-13

Zihin Özürlü Öğrencilere

Özel Eğitim Danışmanlığı Aracılığıyla Uygulanan

Resimli Fişlerle Okuma-Yazma Öğretiminin Etkililiği

Gonul KIRCA ALİ-İFTAR (*)

Anadolu Üniversitesi

Ayten UYSAL (*)

Anadolu Üniversitesi

Özel eğitimin ilk ortaya çıktığı donemler de, özel gereksınımlı öğrencilerin eğiti mi en yatılı ya da gündüzlü özel eğitim okullarında yürütülmekteydi Sonraları, normal okullar için­ de özel sınıflar açıldı Ancak giderek, özel gereksımmlı öğrencilerin normal yaşıtlarından ayrılarak özel eğitim ortamlarına yerleştirilme­ leri sorgulanmaya başlandı Bu sorgulamanın temelinde yatan pek çok varsayım vardı. Bu varsayımlardan belli başlıları şunlardır (a) Özel gereksımmlı öğrencileri normal yaşıtların­ dan ayrımak insan haklarına aykırıdır, (b) Ayrı eğilim ortamlarında sağlanan özel eğitim hizmetleri, özel gereksımmlı öğrencilerin normal toplum yaşamına uyum sağlamalarını zorlaş­ tırmaktadır, (c) Genel eğitim ile özel eğitim arasında, sanıldığı kadar buyuk bir fark yoktur; etkili öğretim yöntemlerinin buyuk bir çoğunlu­ ğu, turn öğrencilerde işe yaramaktadır, (d) Bazı özel gereksımmlı öğrencilerin eğitim gereksi­ nimleri normal eğitim ortamlarında, özel eğitim ortamlarına kıyasla daha iyi karşılanabilmekte­

dir (Kırcaalı-Iftar, 1992a, Lewis ve Doorlag, 1987; Ryndak ve Alper, 1996, Stephens, Blackhurst ve Maglıocca, 1982)

Bu varsayımlardan hareketle, başta bazı Kuzey Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, pek çok ülkede, özel gereksımmlı öğrencilerin normal eğitim ortam­ larında eğitilmeleri uygulaması yaygınlaşmış­ tır. Kaynaştırma, özel gereksımmlı öğrencilerin, normal öğrencilerin devam ettiği eğitim ortam­

larında eğitilmesidir Kaynaştırma uygulaması, her türde ve düzeyde ozurc sahip öğrenciler için soz konusu olabilmektedir Özel gereksımmlı öğrencilenn, genel öğrenci nüfusu içindeki oranları dikkate alındığında, bir sınıfa birkaç özel gereksımmlı öğrenciden fazlasının düşme olasılığı azdır Dolayısıyla, kaynaştırma uygu­ lamalarının yaygınlaşmasının önemli bir nice­ liksel sakıncası bulunmamaktadır (Kırcaılı -iftar, 1998)

Kaynaştırma uygulamalarının yaygınlaş­ ması kaynaştırmanın etkililiğine ilişkin bilimsel araştırmaların yaygınlaşmasına yol açmıştır. Bu araştırmalar, kaynaştırmanın, gerek kaynaştırılan öğrenciye, gerekse çevresine pek çok yararları olduğunu ortaya çıkarmıştır (Lewis ve Doorlag, 1987, Ryndak ve Alper, 1996, Stephens vedığ, 1982)

Kaynaştırma uygulamalarının başarıya ulaşması için, eğitim ortamının bazı özelliklere sahip olması gerekmektedir Bu özellikler, (a) ogrevnıeımı ve dtaü pmonetonm lsaynaştırma yaklaşımını benimsemesi, (b) kaynaştırma sınıfının hazırlanması, (c) eğilim programının bireyselleştirilmesi, (d) etkili sınıf yönetimi teknikleri m n kul lam I ması olarak sıralanabilir (Kırcaalı-Iftar, 1998).

Destek Özel Eğitim Hizmetleri

Kaynaştırma uygulamalarının yukarıda açıklanan gereklere uygun ve umulan yararları

Yazışma Adresi: Doç Dr Gunul KIRCAALI-IFTAR, Anadolu Üniversiten, Engelliler Araştırma Merkezi, ESKİŞEHİR

(2)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ

sağlayacak şekilde yürütülmesinde destek özel eğitini hizmetlerinin önemli bir işlevi vardır Destek özel eğitim hizmetleri, kaynaştırılan özel gereksımmlı öğrenciye ve/veya kaynaştırma sınıfı öğretmenine sağlanan özel eğilim hizmetleridir Aşağıda, belli başlı destek özel eğitim hızmellennın özelliklen ile yarar ve sınırlılıkları yer almakladır (Kırcaah Iftaı. 1992b, 1994, Smith, Polloway, Palton ve Dowdy, 1995)

Kaynak Odada Eğilim

Kaynaştırılan özel gereksımmlı öğrencinin eğitim gereksinimlerinin tumunun normal sınıfta karşılanmadığı durumlarda, öğrenci belli ders­ lerde normal sınıftan çıkarılarak kaynak odada eğitim görebilir Kaynak odadaki eğitim, özel eğitim öğretmeni tarafından bireysel ya da kuçuk grup eğitimi olarak yürütülür Ancak, kaynak odadaki eğitimin amacına ulaşabilmesi için, normal sınıf öğretmeni ile kaynak oda öğretmeninin yakın iletişim ve işbirliği içinde olmaları gerekir Bunların sağlanamadığı durumlarda, normal sı nf takı eğitimle kaynak odadaki eğitim arasında tutarsızlıklar olabil­ mektedir Ayrıca, kaynak odada öğretmenle daha yakın çalışma fırsatı bulan öğrenci, normal sınfta da benzer yakınlığı beklemeye başlayabilmektedir Bu da, kaynaştırma öğren­ cisinin normal sınıfta zorlanmasına yol açabil­ mektedir

Sınrf • İçi Yardım

Gerektiğinde, kaynaştırma uygulamasının yürütüldüğü sınıfta, özel eğilim öğretmem ya da yardımcı öğretmen tarafından sınıf-ıçı yardım sağlanabilir Smıf-ıçı yardım, kaynaştırma öğrencisine yönelik olduğunda, sınıl öğretmem sınıfın gen ka]anıyla öğretim yaparken, yardım sağlayan öğretmen kaynaştırma öğrencisiyle bireysel çalışır Bunun tersi de olabilir, sınıf öğretmem kaynaştırma öğrencisiyle bireysel çalışırken, yardım sağlayan öğretmen sınıfın gen kalanıyla ders yapabilir Omeğın, matema uk dersinde, tum sınıfla problem çözme

üzerinde çalışılırken, kaynaştırma öğrencisiyle sayı kavramı üzerinde çalışılabilir Bu tur sınıf IÇI yardım çalışmaları, kaynaştırma öğrencisi için çok yararlı olabilmekle birlikte, ortamın iyi d üzen I enememesi durumunda önemli sakıncalara yof açabilmektedir Omeğın, dersliğin fiziksel ozellıklennın uygun olmaması durumunda, kaynaştırma öğrencisiyle sınıfta yürütülen bireysel çalışmalar diğer öğrencilerin dikkatlerini dağıtabılmektedır

Özel Eğitim Danışmanlığı

Özel eğitim danışmanlığı, sınıfında kaynaştırma öğrencisi bulunan normal sınıf öğretmenlerinin, kaynaştırma öğrencisine iliş­ kin olarak aldığı danışma hizmetidir Özel eğitim danışmanlığı, bu konuda uzmanlaşmış özel eğitim öğretmenleri tarafından sağlanabilir Öğretmen, özel eğitim danışmanına, kaynaştır­ ma öğrencisinin öğrenme ya da davranış sorunları için başvurabilir Danışman ve öğret­ men birlikte çalışarak, kaynaştırma öğrencisi­ nin sorunlarının olası nedenlerim irdelerler ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler geliş­ tirirler Öğretmen bu onenler doğrultusunda, kaynaştırma öğrencisiyle sınıfta yürüttüğü çalışmaları farklı I aştırır Özel eğitim danış­ manlığı, kaynaştırma öğrencisinin davranış ve öğrenme sorunlarının çözümünün, sınıf öğret­ meninin kendisi tarafından gerçek!estirilmesini sağlar Dolayısıyla, sınıf öğretmeninin öğret menlik bilgi ve becerilerinin gelişmesine yol açar Böylece öğretmenin, benzer sorunlarla ilende de karşılaşması durumunda, bu sorunları kendi başına çözme olasılığı artmış olur

Özel Eğilim Danışmanlığının Öğrenciler Üzerindeki Etkileriyle İlgili Araştırmalar

Kampwirth (1999) tarafından da belirtil­ diği gibi, özel eğitim danışmanlığının etkılılı ğıyle ilgili araştırmalar son derece sınırlıdır Yapılan kaynak [aramasında, özel eğitim danışmanlığının öğrenciler üzerindeki olumlu etkilerim inceleyen uç çalışmaya rastlanmıştır

(3)

ÖZEL EĞITIM DÜRGISI

Miller ve Sabatıno (1978), özel eğitim danışmanlığı ve kaynak oda uygulamalarının öğrenme guçiuğu ya da davranış bozukluğu gösteren öğrenciler üzerindeki etkililiklerini karşılaştıran bir araştırma gerçekleştirmişler­ dir Araştırmanın bağımlı değişkenleri, öğret­ men davranışları ve öğrenci başarısı olmuştur Araştırma bulguları, oğrencılenn akademik gelişmelerinin, herhangi bir destek hizmet almayan öğrencilerden oluşan kontrol gurubuna kıyasla önemli olçude yüksek olduğunu, ancak özel eğilim danışmanlığından ya da kaynak odadan yararlanan öğrencilerin başarılarının tarklılaşmadığını göstermiştir Bu bulgular, kendi (en ne ozef eğitim danışmanlığı hızmeü sağlanan normal sınıf öğretmenlennm, kaynak oda öğretmenleri kadar başarılı olabildiklerini ortaya çıkarmıştır Ayrıca, özel eğitim danış

manlığı alan öğretmenlerin bazı davranışları (örneğin, teşvik elme ve ödüllendirme, iletişim vb), özel eğitim danışmanlığı almayan öğret­ menlere kıyasla daha olumlu bulunmuştur

Bir karşılaştırma araştırmasında Kmght, Meyers, Paoluccı Whitcomb, Hasazı ve Nevin (1981), dorl yıl sureyle özel eğnim danışman­ lığı uygulayan okullarla herhangi bir destek eğilim sistemine sahip olmayan okulları karşı laştırm ışl ardır Araştırma bulguları, özel eğilim danışmanlığına sahip okullardaki oğren­ cılenn okuma-yazma ve matematikteki başarı larının, destek hizmetlere yer vermeyen okullardaki öğrencilere kıyasla daha yüksek olduğunu göstermiştir Dahası, bu farklılıklar, araştırmayı izleyen uç yıl içinde de korun muştur

Jones (1987), özel eğitim danışmanlığının öğrenci davranış sorunları üzerindeki etkilerini araştırmıştır Bu araştırmada, özel eğilim danışmanlığı alan öğretmenlerin sınıflarında ki öğrencilerin davranış sorunlarında, danışmanlık almayan öğretmenlerin sınırlarındaki öğrencile nn davranış sorunlarına kıyasla önemli azal malar olduğu belirlenmiştir

Araştırmanın Amacı

Kaynaştırma uygulamalarının Türkiye' deki durumuna baktığımızda, kaynaştırmanın turn ozur gruplarında giderek yaygınlaştığı ancak destek özel eğitim hizmetlerinin aynı hızla yaygmlaşmadığı görülmektedir Dahası, destek özel eğitim hizmetlerinin etkililiğine ilişkin araştırmalar oldukça sınırlıdır ve Türkiye'de bu konuda yapılmış bir çalışma yoktur Dolayısıyla, kaynaşlırinanın başarıya ulaşması için, Turk eğitim sisteminin özellikle­ rine uygun destek özel eğnim hizmetlerinin bir an once belirlenmesi ve uygulamaya konması gerekmektedir

Özel eğitim danışmanlığı, kaynaştırma öğrencisinden öncelikle sınıf öğretmenini sorumlu (utması ve sınıf öğretmeninin öğret menlik bilgi ve becerilerinin gelişmesine katkı da bulunması nedeniyle son yıllarda alanyazında en çok önerilen destek hizmet turudur Dolayısıyla, bu araştırmanın amacı, sınıfında kaynaştırılmış zıhın ozurlu öğrenci bulunan ilkokul oğretmenlenne sağlanan özel eğnim danışmanlığının okuma yazma üzerin­ deki etkililiğim araştırmaktır Bu amaç doğrul­ tusunda özel eğitim danışmanlığının, dört zıhın ozurlu kaynaştırma öğrencisinin ilk okuma-yazma becerılennı öğrenmeleri üzerinde ne olçude etkili olduğu incelenmiştir

YÖNTEM Denekler

Araştırmanın denekleri, Eskişehir ilinde 1996 97 öğretim yılında sınıflarında kaynaştı­ rılmış zıhın ozurlu öğrenci olup da araştırmada yer almayı gonullu olarak kabul eden normal sınıl öğretmenlerinin sınıflarında eğitim gör­ mekte olan dört eğitilebilir zıhın ozurlu öğren­ cidir Araştırmanın gerçekleşunldığı öğretim yılında deneklerin [umunun yaşı yedi olup, deneklerin bin erkek, uçu kızdır Deneklerin tumu daha once anası ruf ma devam etmişler, ancak, anasınıfında yeterince ilerleme göstere medıklerı için okulları taralından Rehberlik ve Araştırma Merkezı'ne gönderilmişlerdir

(4)

Reh-ÖZEL EĞİTİM DERGISI

berlık ve Araştırma Merkezı'nde deneklere eğitilebilir zıhın ozurlu tanısı konmuştur ve anasınıfım bir yıl daha tekrarlamaları onerıl mışiır Anasınıfında ikinci yıllarını tamamla diktan sonra denekler ilkokul birinci sınıfa kay naştı rı I mışl ard ir

Öğretmenlere, araştırmanın deneklerini oluşturan öğrencilerde öncelikle çözmek iste diklen davranış ya da öğrenme sorununun ne olduğu sorulduğunda, öğretmeni en n tumu okuma yazmayı belirtmişlerdir Araştırmanın gerçekleştirildiği 1996-97 öğretim yılı ikinci donemi başında deneklerin hiç bınnın okuma-yazma bilmedikleri, araştırmacılar tarafından da gözlenmiştir

Öğretim Yöntemleri

ilk okuma-yazma öğretiminde, resimli fişlerle öğretim yaklaşımı izlenmiştir Resimli fişlerle okuma-yazma öğretimi yaklaşımının temel varsayımı, fişlen okumakta ya da yazmakta zorlanan öğrencilerin çoğunun, fişle­ rin ifade ettiği anlamlara karşılık gelen resimlen tanıyabildi ki en, dolayısıyla, resimli fişlerle okuma-yazma öğretiminin öğrencilerin yem karşılaştıkları yazılı sembol sistemine alışma­ larını kolaylaştıracağıdır Resimli fişlerde, fişlen oluşturan her sözcüğün uzennde, o sozcuğu temsil eden bir resim yer almaktadır Böylece, 'sozlu dil' ile 'yazılı dil' arasında kopru kurulmaktadır (Dewsbury, Jennings ve Boyle, 1983)

Resimli fişlerle öğretim uygulamasının şu ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilmesi onenl mektedır

1 Her sözcüğe karşılık tek bir resim kullanılır Diğer bir deyişle, aynı sozcuk farklı fişlerde aynı resimle temsil edilir

2 Bir resimli fiş öğrenciye ilk kez tanı­ tılırken, öğrencinin resmin neyi temsil ettiğini tahmin etmesine fırsat venlmez Fişlerdeki her bir sozcuk, ilişkili resimle birlikte öğrenciye tanıtılır Gerekirse, jestler ve gerçek nesneler gösterilerek resmin daha iyi anlaşılması sağla­

nır Özellikle hareket temsil eden resimlerde (örneğin 'aç', 'iç' vb) hareketi açıklamalarla anlatmaktan kaçınılmalı, yalnızca jestlerden yararlanılmalıdır

3 Resimli fiş öğrenciye, öğretmenin benimsemiş olduğu okuma-yazma öğretim yöntemiyle öğretilir

4 Öğrenci bir resimli fişi rahatlıkla okur hale geldikten sonra, 'resmi geciktirme' uygula­ masına başlanır Fişlerin üzerindeki resimler kağıtla kapatılarak, öğrencinin dikkatim bir sure yalnızca sözcükler uzennde odaklaştırması sağlanır Daha sonra, resimler açılarak öğrenci­ nin fişi okuması istenir

5 Öğrenci resmi geciktirme uygulaması sırasında bir fişi resimsiz olarak okumaya başlar başlamaz, o resimli fış öğretimden kaldırılır, öğretime resimsiz fişle devam edilir

Bu çalışmanın başında, Turk eğitim sisteminde kullanılan fişlen oluşturan her bir sözcüğün uzenne, o sozcuğu temsil eden bir resim yapılmasıyla, lum fişler resımlendınl-mıştır Daha sonra ise deneklere, onarlı grup­ larla 30 ya da 40 fiş cümlesinin okunması ve yazılması, yukarıda sıralanan ilkeler çerçeve­ sinde öğretilmiştir

Araştırma Modeli

Araştırmada tek denekli araştırma mo-dellennden beceriler arası çoklu yoklama modeli kullanılmıştır Çoklu yoklama modelinde birbi­ rinden bağımsız ancak benzer özellikte en az ıkı becen uzennde çalışılır Bağımsızlık, bir bece nye yapılan uygulamanın, diğer becenlenn edinimim etkılememesıdır, benzerlik ise, lum becerilerin aynı uygulamalarla öğretilebilecek özellikte olmasıdır Uç beceriden oluşan bir modelde, bınncı becende başlama düzeyi veri­ len kararlılık gösterdikten sonra, uygulamaya başlanır Birinci becende uygulamanın başla dığı oturumda, ikinci beceride başlama düzeyi verilen toplanmaya başlanır ve uçuncu becende bir oturumluk yoklama vensı alınır Bınncı becende uygulama evresinde olçut karşılanınca.

(5)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ

ikinci beceride uygulamaya başlanır ve uçuncu beceride başlama düzeyi vensı toplanmaya başlanır Hancı beceride uygulama evresinde olçut karşılanınca ise, uçuncu becerinin uygu­ lamasına başlanır (Kırcaalı-İftar ve Tekin,

1997)

Araştırmanın bağımsız değişkeni, özel eğitim danışmanı desteğiyle, resimli fişler aracılığıyla fış okuma ve yazma öğretimidir Her onlu fiş gurubunda yer alan fişlen okuma ve bakmadan yazma tek bir beceri olarak kabul edilmiştir Ikı deneğe (Yeşim ve Gul) 30, ıkı deneğe ise (Eren ve Melek) 40 fış cümlesi öğretilmiştir Dolayısıyla, 10 fış cümlesi öğre­ tilen deneklere uç beceri, 40 fiş cümlesi öğreti­ len deneklere ise dört becen öğretildiği varsayılmıştır Araştırmanın bağımlı değişke­ ni, onlu fış grupları içindeki fişlen yanlışsız j azmadır

Araştırmada don denek yer alması nede­ niyle, çalışma beceriler arası çoklu yoklama modeliyle desenlenmış ve denekler arası yine­ leme (replıkasyon) yapılmış denebilir Turn çoklu yoklama araştırmalarında olduğu gibi bu araştırmada da deneysel kontrol, başlama düzeyi evrelennde bağımlı değişkende hiç bir değişiklik olmadığının, ancak, resimli fişlerle okuma-yazma öğretiminin yapıldığı uygulama evrelennde bağımlı değişken değerinin giderek arttığının gostenlmesıyle sağlanmıştır

Deney surecinde, deneklenn öğretmenleri­ ne bir özel eğitim danışmanı (ikinci araştırmacı) tarafından bireysel danışmanlık hizmeti sağlan­ mıştır Danışman, her deneğin öğretmeniyle haftada bir ya da ıkı kez, öğretmenin kendi okulunda ve okul yönetimi tarafından gösterilen odada görüşmüştür Her bir danışma oturumu yaklaşık bir saat sürmüştür Danışma oturum­ larında danışman her bir öğretmene değerlen­ dirme ve öğretimin nasıl yapılacağını ayrıntılı olarak açıklamıştır

Bir fış gurubuyla ilişkili başlama düzeyi venlen, o fış gurubunun öğretimine başlanma­ dan once öğretmen tarafından toplanmıştır

Venler, onlu fış grupları içindeki fişlen karışık sırayla öğretmen en fazla ıkı kez okuduğunda deneğin kendisine okunan fişi yazmasıyla elde edilmiştir Denekler, her bir fişi yanlışsız yazdıklarında bir puan almışlardır Dolayısıyla, her becenye ilişkin elde edilebilecek en yüksek puan 10 olmuştur

Uygulama evresinde ise her deneğe kendi sınıfında öğretmen tarafından resimli fişlerle fış okuma ve yazma öğretimi yapılmıştır Öğre­ timde kullanılan resimli fişler araştırmacılar tarafından hazırlanarak öğretmenlere venlmıştır Her öğretim oturumunun sonunda öğretmenler üzerinde çalışılan fiş gurubuyla ilgili veri toplamışlardır

Denekler arası yinelemenin yapıldığı becenler arası çoklu yoklama araştırmalarında, becenlenn öğretim sıralarının olası etkılennı kontrol edebilmek için her denekte becenlenn öğretim sırasının değiştirilmesi önerilmektedir Ancak, bu çalışmada fişler ilkokul programın­ daki venİış sırasıyla öğretildiği iç m, sıralama her denekte aynı olmuştur.

Ayrıca danışman ve öğretmen, her denek için etkili pekıştıreç (örneğin, ilginç kırtasiye malzemeleri) belirlemişlerdir Belirlenen pekiş­ ti reçler danışman tarafından öğretmenlere sağlanmıştır Denekler her bir beceride olçutu karşıladıklarında, öğretmenler deneklen bu pekiştıreçlerden biriyle pekiştirmişlerdir

BULGULAR

Özel eğitim danışmanlığı surecinde kendi-lenne resimli fişlerle okuma - yazma öğretilen don denek de bu öğretimden oldukça yüksek düzeylerde yararlanmıştır

Yeşim ile ilgili bulguların grafikleri Şekil l'de yer almaktadır Yeşim'e, onarlı fiş grupla-nndan oluşan uç becen öğretilmiştir Yeşim, uç beceride başlama düzeyi evresinde 2/10 ile 4/10 arasında performans göstermiştir Yeşim, uygulama evresinde ilk ıkı becenyı oluşturan 20 fişte 10/10 düzeyine ulaşırken, son beceride bu olçutu karşılayamamıştır

(6)

ÖZEL EĞlTlM DERGİSİ

B. D.

10 y 9. . 8. . 7. .

e..

s..

4 . 2 . . 1. . 0. . 10 _ 9. . 8. . 7. . 6 . . 5 . . 4 . . 3 . . 2 . i , 1 . . 0 . .

Uygulama

9

<»•

ıı n m u t u n u i n i ıı+iHi ı ı ı ı n ı n ı ı j ı u u ı ı ı n ı ı ı i H

1 4 7 10 13 16 19 22 25 28 31 34 37 40 43 46 49 52 55

Denek 1

Yeşim

Oturumlar

Şekil l 30 tış cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmekledir.

İkinci denek Gul ile ilgili bulguların grafikleri Şekıf 2'de yer almaktadır Gul'e de onarlı fiş gruplarından oluşan uç beceri oğre tılmıştır Gul başlama düzeyi evresinde yüksek bir performans sergilemiştir (3/I0 ile 6/I0

arasında) Ancak Gul de Yeşim'le benzer şekilde, uygulama evresinde kendisine öğretilen 30 fıs arasında ilk ıkı beceriyi oluşturan 20 fişte 10/fO düzeyine ulaşırken, son beceride bu olçutu karşılayamamıştır.

(7)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ

I

o o o «0> m

E

o

B. D

10 T fQt> 9

e

7 6 5 4 3 2 1 0 • • <

J »

. .

. .

. .

.

.

• 1 0

T

9 .

s.

7 . 6 . 5 . 4 . 3 . 2 . 1 . 0 .

P*

10 — 9 .

a.

7 . 6 . 5 . 4 . 3 . 2 . 1 . 0 .

>

n n m t ı ı ı u

Uygulama

<•

.

* 4#>

ir

n tl\l

*EJ

v

in

\

ı m ı u n ı ı ı n ı t ı tını

*ö* *

**A/v

.M

v

r

Denek 2 GUI Oturumlar

Şekil 2. 30fiş cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmekledir.

Üçüncü denek Eren ile ilgili bulguların grafikleri Şekil 3'de yer almaktadır. Eren'in onarlı fış gruplarından oluşan dört beceride başlama düzeyi evresindeki performansı 0/10 ile 5/10 arasında değişirken; uygulama evresi

sonunda dört beceride de öğrenme düzeyi 10/10 olmuştur. Eren ilk üç grup fişte ölçüte çok kısa sürede ulaşmıştır ve bu edinimler zaman içeri­ sinde kalıcılık göstermiştir. ı

(8)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ B.D. Uygulama 10 9 e 7 t 5 4 2 1 0

V

1 DT 9 S 7 6 5 4 3 2 1 0 10. 9 B 7. 6 . S. a, s. 2, 1 . 0 .

>

>

1 0T s, s. T. e. 5 1 , 3 . 2 . 1 . 0 . 0 M -• ) » « -• **-ö O H U M M » « 1«»<> û »*<

r

• M 1 ' M I 1 1 1 1 1 I 1 l'

»

• j * ( | > » •

/

J

f

i

i

r

•*•{ + H - H I - I I H Darwk3 Eran Oturumlar

Şekil 3 40 fış cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmektedir.

Dördüncü denek Melek ile ilgili bulgular Şekil 4'de yer almaktadır Melek'le. onar fişten oluşan dört beceri üzerinde çalışılmıştır Melek başlama düzeyi evresinde tum becerilerde çok yüksek bir performans göstermiştir, sırasıyla. 9/10. 5/10. 8/10 ve 4/10 Dolayısıyla, uygulama evresinde lum becerilerde 10/10 ölçütüne ulaş­ mıştır Eren gibi Melek'm de ilk becerılerdekı

kazanımları zaman içerisinde süreklilik göster­ miştir Ancak, Melek Eren'e kıyasla daha uzun bir surede ölçütlere ulaşmıştır

İzleme verisi loplanabılen tum deneklerde, turn becenlenn 10/10 düzeyinde kalıcılık gös­ terdiği bulunmuştur

(9)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ o. u. o W-e

1

o ur IE Ö> S ev 10 T

:Jİ

7 . • 6 . • 5 . • 4 . • 3 . • 2 . • 1 . • 0 . . * » Uygulama 1 0 T 9 . . 8 . . 7 . , 6 . S. . * • > 3. . 2 . . 1 . 0.

? î::

« 0 . .

rA

Denek 4 Melek H m m u i n i n i n m u m u ı m ı ı m ı ı ı ı ı ı ı m ı i H - H 1 4 7 10 13 16 19 22 25 28 31 34 37 40 43 45 49 52 55 56 Oturumlar

Şekil 3. 40 fi; cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu araştırmada, kaynaştırılmış zihin özUrlti öğrencilerin öğretmenlerine sağlanan özel eğitim

danışmanlığının, öğrencilerin ilk okuma-yazma edinimleri üzerindeki etkililiği araştırılmıştır. Araştırmada yer alan dört zihin özürlü öğrenci­ nin tümü, kendilerine özel eğitim danışmanlığı

(10)

ÖZEL EĞITIM DERGISI

aracılığıyla sağlanan resimli fişleri olcuma ve yazma öğretimi çalışmalarından yararlanmış tır

Ancak, bu araştırma kapsamında yurulu len özel eğitim danışmanlığı, al any azında yer alan örneklerinden farklılaşmış Ur Her şeyden once, öğretmenlere sınırlarındaki kaynaştırıl mış zıhın ozurfu öğrencilerle yürütmeleri önerilen çalışmaların programları ve araçları danışman tarafından hazırlanmıştır Alanya zındakı örneklerde, bu işlemlerin öğretmenler tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir (Omeğın, Jones, 1987) Dahası, öğrencilere öğretmen (aralından verilmesi kararlaştırılan pekıştıreçler de danışman taralından sağlan mışiır

Özel eğmm danışmanlığını sürdürürken yapilan bu uyarlamaların en önemli nedeni, öğretmenlerin sınıflanndakı zıhın ozurlu öğren­ ciler için özel çalışma yapmayı görevlen olarak değil, ek iş olaraK gormeleı ıdır Diğer bir neden ise öğretmen yetiştirme programlarında özel eğitime ve kaynaştırmaya ilişkin bilgi ve beceri kazandın I mamasına bağlı olarak, öğretmenlerin kaynaştırmaya ve destek özel eğitim hizmetle nne yabancı olmaları olabilir

Sınırlılıklar

1 Son becerilerin öğretiminin, öğretim yılının sonuna denk gelmiş olması nedeniyle, en son öğretilen becerilerin bazılarında olçute ulaşılamamıştır Ayrıca, son öğretilen beceri lerle ilgili izleme verisi toplanamamıştır

2 Bağımsız ve bağımlı değişkenlere ilişkin güvenirlik bulguları olmaması iç geçer lığe yönelik bir tehdit oluşturmaktadır Ant-ak, bağımlı değişkenin açık olarak tanımlanmış ve kolayca ölçülebilir nitelikte olması nedeniyle, bağımlı değişkene ilişkin güvenirlik bulguları­ nın olmaması önemli bir sınırlılık olarak duşunulmeyebılır

İteri Araştırmalara Yönelik Öneriler

Bu araştırmada incelenen konular ve

araştırmanın bulguları doğrultusunda, ilen araştırmalara yönelik şu öneriler sıralanabilir

1 Bu araştırmanın bulguları, yukarıda soz edilen sınırlılıkları gidermeye yönelik desenlenmış benzer araştırmalarla sınanabilir

2 Özel eğitim danışmanlığının, kaynaştırılmış özel gereksinimi ı öğrencilerin diğer akademik alanlardaki (omeğın, matematik) gelişimlerine katkıları incelenebilir

1 Özel eğitim danışmanlığının, kaynaştırılmış özel gereksınımlı öğrencilerin yaşadıkları diğer sorunları (omeğın, davranış sorunları) çözmedeki etkililiği araştırılabilir

4 Özel eğitim danışmanlığının, farklı ozur guru bundaki kaynaştırma öğrencileri üzerindeki etkililiği araştırılabilir

i Özel eğitim danışmanlığı, uygulana­ bilirlik ve etkililik açısından diğer destek özel eğitim hizmetleriyle karşı 1 aştınlabılir

6 Özel eğitim danışmanlığının etkılılı ğı, farklı araştırma yöntemleriyle (örneğin, grup deneysel araştırma yöntemleri) incelenebilir

Uygulamaya Yönelik Öneriler

Yukarıda özetlenen bulgular ve saptamalar ışığında uygulamaya yemlik şu öneriler sırala nabılır

1 Öğretmen yetiştirme programlarına zorunlu özel eğitim dersleri konmalıdır Bu derslerde, normal sınıfta kaynaştırma öğrenci lenyle yürütülmesi gereken çalışmalara ilişkin konulara ağırlık verilmelidir Kaynaştırma ile ilgili halen çalışmakta olan öğretmenlere yöne lık hizmet ıçı eğitim programları açılmalıdır

2 Kaynaştırılmış özel gereksınımlı öğrencilerin normal sınıflarda başarılı olmala­ rını sağlamak için, Turk eğitim sisteminin ve bü sistemde çalışılan öğretmenlerin özelliklerine uygun şekilde olmak koşuluyla, özel eğilim danışmanlığı hizmetlerinden yararlanılabilir

1 Rehberlik ve araşurma merkezlerinde çalışan özel eğitim personeli, hizmet ıçı eğitim programlarıyla özel eğitim danışmam olarak

(11)

ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ

yetiştirilerek çeşitli okullarda görevlendirilebi­ lir. Böylece, bir özel eğitim danışmanı, birden fazla okula özel eğitim danışma hizmeti ulaş­ tırabilir.

KAYNAKÇA

Dewsbury, A.. Jennings. J.. ve Böyle, D. (1983). Bridges reading handbook. Toronto; OlSE Press.

Jones, S. E. (1987). Management of

disturbing classroom behaviors through a consultation mode). Unpublished doctoral

dissertation, Wesi Virginia University. Dissertation Abstracts International, 49, 787-A.

Kampwirth, T.J. (1999). Collaborative

consultation in the schools; Effective practices for students with learning and behavior problems. Columbus, OH: Merrill.

Kırcaalı-Iftar. G. (1992a). Özel eğitimde kaynaştırma. Eğitim ve Bilim, 16 (86), 45-50.

Kırcaali -İftar, G. (1992b). Teacher and

student characteristics which influence teac­ her preferences for resource and consultation approaches. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi

Yayınları,

Kırcaali-İftar G. (1994). Özel eğilim danışmanlığı L Eğitim Bilimleri Kongresi

Bildirileri, Cilt 1. Adana: Çukurova Üniversi­

tesi.

Kırcaail-lftar G. (1998). Kaynaştırma ve destek öze! eğilim hizmetleri. S. Eripek (Ed.),

Özel Eğitim. Eskişehir; Anadolu Üniversitesi

Açık Öğretim Fakültesi Yayınları. 17-26. Kırcaali-İftar, G„ ve Tekin, E. (1997).

Tek-denekli araştırma yöntemleri. Ankara:

Türk Psikologlar Demeği Yayınları.

Knight, M. F , Meyers, H. W.. Paolucci-Whiicomb, P., Hasazi, S.E., ve Nevin. A. (1981). A four year evaluation of consulting teacher services. Behavioral Disorders, 6

92-100.

Lewis, R. B., ve Doorlag, D.H. (1987).

Teaching special students in the mainstream (2, Baskı). Columbus, OH: Merrill.

Miller, T.L. ve Sabatino, D.A. (1978). An evaluation of the teacher consultation model as an approach to mainstream]ng. Exceptional

Children, 45, 86-91.

Ryndak, D. L ve Alper, S. (1996).

Curriculum content for students with mode­ rate and severe disabilities in inclusive settings. Boston: Allyn and Bacon,

Smith, T.E.C., Polloway, E.A.,. Pattern, J.R., ve Dowdy, C.A. (1995). Teaching

students with special needs in inclusive settings. Boston: Allyn and Bacon.

Stephens, T.M., Blackhurst, A.E., ve Maghocca, L.A. (1982). Teaching

mainstrea-med students. New York, NY: John Wiley and

Sons.

Şekil

Şekil l 30 tış cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmekledir.
Şekil 2. 30fiş cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmekledir.
Şekil 3 40 fış cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmektedir.
Şekil 3. 40 fi; cümlesindeki bakmadan yazma performansı gösterilmektedir.  SONUÇ VE ÖNERİLER

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna karşılık bir çok diğer kuşlarda (kü­ mes hayvanları, kargalar, hakikî tane yeyiciler ve bilhassa tarla kuşları hatta yırtıcı kuşlar v.s. de) böcekler ve

Akıl basit bir cevherdir; İlk Maddeye müteallik olmayan her sureti ve İlk M a d d i n d e n tecrit ederek ve onunla birlikte bulunan arazlardan temizleyerek, İlk Maddeye

üncü yüz yılda vazo kompozisyonlarında sık tesadüf edilen timpanun yahut kalkan vardır ( R e s. Buraya kadar tetkik ettiğimiz Sinop Lebes'i üzerindeki kompozisyondan bir

Ancak bütün bu anları (Sinema filminde olduğu gibi) birlikte müşahede etmekle bir hareket farkedebiliriz. Zenon'un dördüncü paradoksuna göre hareketi dururken

Midas şehrinde, Tabala (Tabal = Konya-Kayseri arası) şehrinde, Misya'da, Mukiş (Frygia) de ve Lydia'da beni sayıyorlar. Bu memleketlerden her birine elçiler

Lawrence modern ilim ve endüstrinin gayet amansız bir düşmanı idi, ve her ikisinde de büyük bir kötülük kaynağı olduğuna inanıyordu; çünkü hem ilim ve hem de onun

—&#34;HARİCEN SATIŞIN GEÇERLİ OLDUĞU GÖRÜŞÜ&#34;: Yargıtayın 9 .10.1946 tarih ve 6 /12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı­ na göre&#34; bir kimsenin kanunlar

min, zaraı gören çalışma arkadaşına karşı sorumluluğunu reddet­ meye şevketti. Bu düşüncelerin de etkisi altında kanun koyucu ni­ hayet 1963 yılında işveren ve