• Sonuç bulunamadı

dedik büyük bir mutlulukla

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "dedik büyük bir mutlulukla"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

"Kurşunlu'da taş ocağı çalışmasını nihayet durdurduk ve de Türkiye yeni bir çevre mücadelesini daha kazandı" dedik büyük bir mutlulukla.

Bu mücadelede emek harcayan ve destek veren herkese yine teşekkür ediyor ve yine destek veren herkesi de kutluyoruz.

Bildiğiniz gibi bu mücadele birçok insanın çok önemli katkılarıyla kazanıldı ve bu mücadele de Türkiye'nin dört bir yanından hep birlikte yürütüldü.

Öncelikle en büyük emeği harcayan Kurşunlu Köylüleriydi. Kurşunlu Köylüleri bir ekip olarak hareket etti ve de kazandı.

Kurşunlu Köylüleriyle beraber Kurşunlu Güloluk ve Yeşilkaraman Derneği Başkanı Bayram Karagöz, Güloluk Muhtarı Selahattin Öz, İbrahim Bey, Serhat Bey ve Mehmet Amca bunların en başında gelen isimlerdi ve köyün ekip halinde hareket eden yirmi kadar kadını da onlarda birlikteydi. Örneğin Hatice Menet... Jandarmaya anlattıklarını, söylediklerini asla unutamam. "Oğlum bu ormanları ellerimizle diktik, biz korumayacağız da başka kim koruyacak"

demişti. Ve bunları derken de kararlılığı ve duruşu öyle netti ki.

Son derece yürekli ve cesur olan bu kadro inanılmazdı. Onları canı gönülde kutluyorum.

Bütün bu sürecin başından bu yana Antalya Barosu çevre Komisyonu Avukatı olan ve TTKD üyesi olan avukatımız Zafer Mülayim'i de kutluyorum. Hem hukuken, hem de moral desteğini ile hep yanımızda oldu ve Sevda ve Otan Mesci de öyle. Hukuki katkıları ve manevi destekleri ile hep yanımızda oldular.

Son 7 günün hareketi içinde bu yürekli insanlara yürek veren birçok kişi ve grup da oldu.

Öyle ya bu mücadeleyi kurşunlu köylüleriyle beraber Türkiye'nin doğaseverleri hep birlikte kazandı.

İlk desteği suna Antalya Barosu oldu ve başkan ve çevre komisyonu valiliği arayarak ocağın durdurulması için girişimde bulundu.

Ardından Sami Evli arkadaşımız ve hemen onun ardından Ekoloji Kolektifi bizim için çok büyük bir destekti. Ekoloji Kolektifi hem kendi üyelerini harekete geçirdi, hem Ankara Barosu Kent ve çevre Komisyonunu, hem de tüm Türkiye çevrecilerini harekete geçirmekte büyük bir misyon üstlendi.

İzmir'den her zaman tüm çevre sorunlarına elbette ki destek gelirdi ve yine geldi. Noyan Özkan'dan. Sayın Özkan hukuken doyurucu bilgisiyle dilekçesini hemen yollamıştı Antalya Valiliğine.

Ve olaylı süren ilk günün ardından sıkıntımızı duyar duymaz Kurşunlu'ya yanımıza gelen Antalya EMO Başkanı Ayhan Dolanay ve Y. Mimar Erdem Armen.(Erdem Bey Taş Ocağına Hayır Mitingi'nde de inanılmaz bir performans göstermişti)

Cuma günü ikinci gün yine Ankara 1 Nolu EMO Şb. Başkanı Ramazan Pektaş'tan büyük bir manevi destek aldık.

Ankara da "Nükleer yasaya karşı yürüyorum" eylemimizde de harekete ilk kucak açanlardan olmuştu şubesi ve tüm yönetim kurulu üyeleriyle.

Daha önceden Bursa'dan İkbal Polat'ın desteğini anlatmıştım sizlere ve yine Ayşen Eren, Timur Danış ve tüm doğaseverlerin kenetlendiği Nükleer Karşıtı Platformun Sinop grubundan gelmişti destek. Sekreter Hale Oğuz arkadaşımız vasıtasıyla desteğini sunmuştu Platform. Teşekkür mesajımızda ise Sinop ve Milletvekillerimiz Tunca Ercenk ile Nail Kamacı eksik bırakılmışız, buna çok üzüldüm ama bazen böyle eksiklikler yapabiliyoruz lütfen

kusurumuza bakılmasın. Bu arada bir düzeltme daha yapmamız gerekiyor. Bu taş ocağı daha önceki orman bakanının yeğeni değilmiş. Yine siyasi nüfuslu birinin akrabası ama bunu sizlerle daha sonra paylaşacağız.

Cuma gün tam da olayların akabinde çok anlamlı bir başka destek daha geldi. TEMA'dan genç bir ses aramıştı bizi.

(2)

Durumdan bilgi almak ve ne yapabileceklerini sormak için aramışlardı. Beklediğimiz yanıt Salı günü geldi ve açılmış davalara müdahil olacaklarını ilettiler.

Hafta sonu ise çok büyük bir destek Fethiye'den geldi. BAçEP Fethiye toplantısında taş ocakları için bölüm açılmış ve sunum yapmam istenmişti. Karaveliler Belediye Başkanımız Osman Uğur'la ( Karaveliler de taş ocağı için gelen işletmeci kahvede toplantı yaparken köylüler kahvenin camlarını indirmişler ve bu durumun gücüyle, halkından aldığı büyük destekle Başkan hep karşı duruyor) birlikte yaptığımız sunum sonunda tüm Fethiyelilerin ve BAÇEP

katılımcılarının manevi desteğini alarak döndük Antalya'ya.

Cumartesi Pazar köylüler elbette ki kızarmış domateslerini toplamak üzere seralarına ve tarlada yarım kalan işlerine dönüp kendi işlerini organize ettiler. çiftçiliğin en zor ve en güzel yanlarından biri de budur bilirsiniz; tarlada iş, yani doğa da yaşam durmaz...

Pazartesi gün ise Bayram Bey ve diğer arkadaşlar birçok köylüyle birlikte imzaladığımız şirket için suç duyurusunu savcılığa götürdüler ve akşamüzeri yaptığımız toplantıyla birlikte de yeni etkinlikleri planlamış ve kendi aramızda da işbölümü yaptık.

Salı günü 1 Mayıs Kutlamaları saat 16.00 daydı ve katılan tüm demokratik kitle örgütlerini üyemiz Ahmet Ergün'le birlikte dolaşarak çarşamba etkinliğini duyurduk.

çarşamba günü ilk iş olarak hala kapanmayan ocak için her köylü tek tek Valiliğe dilekçe verecekti. Ve tabii ki demokratik kitle örgütleri de.

Saat 11 de buluşacaktık ama saat 10.00 da aldığım bir haberle soluğu Valilikte aldım. Valilik taş ocağını kapatma kararı almış demişti telefonda bir gazeteci arkadaşım. Hemen taş ocaklarına bakan Vali yardımcısı Hasan Özhan Beyin yanına gittim. Vali Yardımcımız gülerek karşıladı beni ve nerden duydun? dedi. Öyle ya güzel haberler de çabuk duyuluyor du artık. Oradan "şu anda özel idare ekipleri hareket etmek için hazırlanıyorlar."bilgisini alır almaz otobüsle gelmekte olan köylülere bilgiyi verdim ve onlarda biraz sonra yanımızdaydı.

Eylemimiz elbette ki tam bir kutlamaya dönüştü. Valilik önünde sevinç ve mutluluk alkışları sık sık çınladı ve herkese teşekkür etmek bize onur ve gurur veriyordu. Birlikte mücadele etmenin keyfini yaşamış olmak da cabası.

Mücadeleyi ilk başlatan yer olan Doyran Muhtarı da bizimleydi. Doyran'da yürütmeyi durdurma kararının eli kulağında olduğunu biliyorduk. Bizden önce açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verildi ve dün diğer dava avukatının birlikte hareket edelim teklifi de bize ulaştı.) Kararı elimize alır almaz ilk iş olarak oradaki taş ocağının önünde alacaktık soluğu ve bu yüzden de "Kurşunlu kapandı sıra Doyran'da" diyerek slogan atmayı da unutmadık. Ve yine "bu ilk kazanım sırada daha 1626 taş ocağı var" demeyi de.

Yine birçok kuruluş yanımızdaydı Valilik önünde; Pir Sultan Abdal Derneği, ÖDP SHP, Emekliler Sendikası ve elbette TTKD'nin üyeleri...

Destek veren herkese teşekkür ediyoruz ve elbette ki Valiliğimize de. Kurşunlu köylülerinin, doğanın çığlıklarına ve sesine kulak verdiler. çok teşekkürler Antalya Valiliği. Çok teşekkürler Sayın Antalya Valimiz Alaaddin Yüksel...

Ve sayın basın mensuplarına da çok teşekkürler ediyoruz. Yerel basından aldığımız destek inanılmazdı ve nerdeyse birçok gazete hem haberleri manşetten vermiş, hem de basın mensupları hep yanımızda olmuştu. ART ile ETV de bize program ayırmış ve tüm yaşananları kamuoyuna anlatma fırsatı vermiş lerdi.

Bu mutluğun üzerine akşamüzeri yapılan toplantıda yine güzel kararlar alıp yine önemli bilgiler paylaştık.

Artık her çarşamba Taş Ocaklarına Hayır Komitesi olarak toplanıp süreci hep birlikte takip edecektik. Bu arada bir çalışmayı haber vermek için aradığımız Bayatbademli Köyü Muhtarı Ali Kıkgöz bizi bir konuda uyarmayı ihmal etmedi. "Aman dikkat ocağı üç gün sonra yeniden açabilirler sakın çalışmayı yavaşlatmayın" deyince, burası Türkiye her şey olabilir deyip azimle ve kararlılıkla yola devam etme kararını iyice pekiştirdik. çünkü aynı sorunu yaşayan Bayatbademli'de ocak önce kapatılmış sonra yine açılmıştı.

(3)

3 Mayıs Perşembe günü ise Kurşunlu davasını açan avukatlarımızla birlikte basın toplantısında Maden Kanunun Anayasaya aykırı bölümleri tek tek anlatıldı.(Bunları sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız)

Şimdi sıra 9 Mayıs da Antalya Orman Bölge Müdürlüğü önünde yapılacak basın açıklamasında. çok büyük bir risk altında olan ormanlarımızın korunması için artık bizler harekete geçmeliyiz ve koruması gerekenler de ormanları korumalı ve ellerindeki yetkiyi ormanlar lehine kullanmalı. Aslında bu fotoğraf Türkiye'nin çevre portresi ve bu nedenle de sizlere ayrıntılı anlattık. Birlikte olursak ve birbirimizden desteği esirgemezsek neler olabileceğini de ortaya koyan bir tablo.

Tekrar herkese teşekkür ediyor ve yolumuz uzun ama yola daha da güçlü çıktık diyerek sevincimizi tüm

doğaseverlerle paylaşıyoruz. Sevgili doğaseverler, hepimize verilecek en güzel müjdeyi sanırım verdik. Kurşunlu ormanlarımız artık kesilmeyecek! Ve sevgili doğaseverler Kurşunlu'da kesilen ağaçların yerine davayı kazanır kazanmaz yeniden hep birlikte yeni fidanlar dikeceğiz, lütfen çantalarınız kapıda olsun...

Hepinize selam ve sevgilerimizle...

4 Mayıs 2007 Hediye Gündüz

TTKD Ant. Şb. Yön. Kur. Baş

Referanslar

Benzer Belgeler

Harbiye, Tak­ sim gibi büyük son duraklarda tramvay rayların üzerinde kulak tırmalayan gıcırtılar çıkartarak dö­ ner, böylece yüzü gideceği yöne

Tesiste gerçekleştirilen ölçüm sonuçları ve her bir emisyon kaynağı için ayrı ayrı irdelenmiş ve aşağıda verilmiştir. Tesiste mevcut olan emisyon

Sultan Aziz fena halde bozul­ du, kızardı, mühürü onun eline sıkıştırdıktan sonra gülümseyerek: — Aman, Paşa!. Sen dc hiç şa­ kaya

Mane- viyatı insanları yönetmek için bir araç olarak kullanan diğer yönetim yaklaşımla- rından farkı ise nihai amacın başlangıçta açıkça ifade edilmesidir:

«tSolenm hançer gibi ortalığı ikiye, Koşarım haykırarak şehrin

İzmir Çeşme’ye bağlı Germiyanlı köyünde 30 yıla yakın bir zamandır işletilen taş ocağının 28 Nisan’da mahkeme karar ı ile mühürlenmesinin ardından şirketin

Bunun için ayrı bir ÇED yap ılmamış, taşınacak cevherlerin atığının, Ovacık’ta nerede depolanacağı, bu cevherin işlenmesi için gereken suyun nereden sağlanacağı

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını kaldırmasının ardından Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü Hendek Orman İşletme Şefliği'ne bağlı ekipler, taş ocağı