Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004. 32:273-278
PERSPEKTiF
Türklerde HDL-kolesterol Düzeyleri, Çevresel Etkenler ve Metabolik Sendrom Kriterleri
Prof. Dr. Altan ONAT, Prof. Dr. Vedat SANSOY, Uz. Dr. Hüseyin UYAREL, Doç. Dr. İbrahim KELEŞ, Prof. Dr. Gülay HERGENÇ
Tiirk Kardiyoloji Derneği, i.ü. Cerrahpaşa Ttp Fakiiliesi ve Kardiyoloji Enslitiisü, S. Ersek Kalp-Damar Cerrahisi Merkezi, Ytldtz Teknik Üniversilesi, iswnbu/
Yetişkinlerimizde
Mahley ve ark.
(l)tarafmdan
ı
O
yılkadar önce ortaya konan HDL-kolesterol (HDL-K ) düzeylerindeki
düşüklüğünne ölçüde genetik kökenli
olduğu, tıpçevrelerinde hara- retle
tartışılmışve spekülasyonlara sebe p o l-
muştur.
Bu
tartışmalara geçtiğimizMart
ayı sonlarındaAntalya'da
yapılanmetabolik send- rom (MS ) konulu bir
toplantıdaDr. Mahley, Dr.
Bersot ve
ark.nınbir sunumu
<2 )yen i bir boyut
getirmiştir. Anılan araştırmacılar
Türklerdeki HDL-K
düşüklüğüile MS
arasındaki ilişkiyisorg ular ve incelerken, bunun MS'a
bağlıolma-
dığını
ve M S'a
ilişkinNCEP ATP-III kriterleri- nin
halkımızda uygulanmaması, başkakriterle- rin
geliştirilmesi gerektiğiniöne
sürmüşlerdir.TEKHARF
çalışmasından edindiğimiztecrübe- ye dayanarak
farklıbir
görüşesahip
olduğumu zdan, bu yorum
yazısındaMahley ve
ark.nıninceledikleri dört soruya
ilişkinTEKHARF bul-
gularını
gözden geç irmey i
amaçladık.Konuy la ilgili
başkagözle mlerimi zi de
aşağıda katınayıuygun buluyoruz.
Sorgulanan 4 husus
şöyleifade
edilmişti:Türk- lerde
l. Hipertrigliseridemi (HTg)
prevalansıyüksek midir?
2. HTg'ye HDL-K
cevabı abartılı düşüş tarzında
mıdır?3. İnsülin direnc i prevalan sı yüksek midir?
4. Hiperinsülinemi 'ye HDL-K
cevabı abartılı düşüş tarzında mıdır?Hipertrigliseridemi
prevalansıyüksek midir'?
TEKHARF
çalışmasının2002/03
taramasında belirlenmişolan 1044
kişidekitri gliserid (Tg) düzey leri cinsiyet ve kaba
yaş gruplarınagöre düzenlenerek Tablo
ı'de
sunulmaktadır.Otuz üç
yaşından
genç kohortumuz
kalmadığıiçin , hayli az olan 40
yaş altı örnekleındikkate
alınmazsa,ortalama dü zey ler her ik i cinsiyette
J40 mg/dl'nin üstünde, hatta erkek lerde 40-59
yaşkesiminde 182,
kadınlarda1 65 mg/di g ibi pla- tolar
sergileınekteydi.ABD'de
gerçekleştirilenNHANES III
taramasınagöre, 40
yaşve üzerin- deki popülasyo nda ortanca
değerlererk ek ve
kadınlarda sırasıyla
135 ve 1 23 mg/dl idi. Tara-
mamııda
233
yaşiçin bu ortanca dü zey le r er- kek ve
kadınlarda sırasıyla1 4 1. 5 ve 127 .5 mg/d i olup %4
oranındadaha yüksekti.
HTg
prevalansımızagel ince, 2000
taramamızagöre 30
yaşve üzerindek i örne kle mde erkekle- rin
%39,6'sı, kadınların%29.2'si 2 150
mg/dl'lıksev iyeler arzetmektey d i
(3).B u durumda
erişkinlerimizde hem Tg düzeylerinin , hem de HTg
prevalansının
yüksek
olduğu görüşündeyiz.Türkl erde Tg düzeylerinin yüksek
değil, düşük olduğunuifade eden Mahley ve
ark.nınbulgu-
larına
göre, 40
yaşve üzerindeki popü lasyonda ortanca
değerlererkek ve
kadınlarda sırasıyla115 ve 95 mg/d i gibi
düşükidi
(J)_Bu konuda iki tarama
bulguları arasındaöneml i T g ko n- santrasyon
farklarımevcu ttu. Bu
farkınT ürk Kalp
Çalışması'nıntemsili bir örnekleme da-
Yazışma adresi: Prof. Dr. Altan Oııat, Nisbetiye cad. 37/24, Etiler 80630 İstanbul Alındığı tarih: 4 Mayıs, revizyon kabulü 25 Mayıs 2004
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004; 32:273-278
Tablo 1. Tiirk erkek ve kadınlamıda yaş kesimlerine göre ortalama açlık
trigliserid değerleri (2002/03 verileri)
lerinde bazal HDL-K
değerlerige- nelde
düşükolmakla birlikte, T g yükselmesine
karşı cevabıAmerika-
lılarla aynı
oranda
olmaktadır.Erkek Kadın
n Ort. (mg/dl) 75. %il n Ort. (mgldl)
Yaş kesimi 487 165.7 557 147.30
33-39 44 143 70 ı ı6.6
40-59 286 ı8I.8 232 322 146.5
>60 ı57 142.7 176 ı65 ı64.7
yanmamasından
ve
çoğunluğungenç
yaştabu-
lunmasından kaynaklanması
tahmin edilebilir.
İkinci nokta, anılan taramanın 1990 dolayında
yapıldığı,
yani 12-14
yılönceki durumu temsil
ettiği,
oy sa bu dönemde
halkımızdaen büyük
farkların
Tg ve bel çevres i
değerlerindebulun-
duğu (3.4)
bilinmektedir.
Hipertrigliseridemiye HDL-K
cevabı abartılıdüşüş
tarzmda
mıdır?Plazma Tg ondabir dilimlerine göre ortalama HDL-K düzeylerinin Türk erkek ve
kadınındaki değişimiTEKHARF
çalışmasının2001/02 tara-
ması
verilerine dayanarak
yayımlanmıştır (5).Buna göre 100 mg/dl'l ik Tg konsantrasyonl ann- da HDL-K ortalama erkekte
401/ı, kadında47 mg/dl düzeyler ine
karşılık gelmiştir.Oysa, 200
ıngldl'lik
Tg
konsantrasyonlarındaHDL-K orta- lama erkekte 35
1/ı, kadında41 mg/dl sev iyeleri- ne tekabül
etmiştir. Başkabir d eyim le, Tg'de 100 ıng/di'lik yükselmeye. HDL-K konsantras-
yonlarının yaklaşık %ı
2
oranında düşmesi eşliketmektedir. Bu cevap Framingham
çalışmasındaki cevap boyutuna
uymaktadır.Nitekim, Framingham
çalışmasında100 ve 200
ıng/di'lik
Tg
konsantrasyonlarındaHDL-K orta- lama erkekte
471/ı'tan41
1/ı'a, kadında54'ten 46 mg/d! dü zeyine inmekteydi.
Düşüş oranı% 13- 14
dolayındaydı.Bu oranlar
aslındaTürk Kalp
Çalışması'nda
da benzer, hatta
aynıydı:erkekte 38'den 33
'/ı'a, kadında41
IJı'tan35 mg/d! düze- yine. Bu
değerlendirmeleregöre, Türk
yetişkin-75. %il
ı80 197
İnsülin direnci pr evalansı yüksek midir?
Mahley ve ark. bu alanda
doğrudanverilere sahip
olmadığıiçin, konuyu dalaylı olarak i ncelemişlerdir. Ülke- mizdeki diyabet
prevalansını (6), Hindistan'lılarve Meksika kökenli erkek
Amerikalılardanhay- li
düşük,beyaz
Amerikalılardansadece %5-6
oranında
yüksek
olduğunugös termekle yetin-
mişlerdir.
Bu
karşılaştırmalarınTürklerde insü- lin direnci
prevalansınınyüksek
olmadığınıöne sürmek için yetersiz
olduğu görüşündeyiz.Diyabeti olmayan 688 Türk
erişkininde200 1 kohortu üzerinde
yaptığımızbir
araştırmada (7),~10
mlU/l'lik
açlıkinsül in
konsantrasyonlarınınörneklemde erkeklerin %24'ünü ,
kadınların%27'sini
oluşturuyordu.2003
yılıkahortunun tümünde bu hiperinsülinem i
oranı%29. 1 idi.
Bu plazma düzeyinin insülin direncini tems il et-
tiği
ve "klamp"
çalışmalarındainsülin direnciy- le
açlıkinsülinin postprandiyal insüline
kıyasladaha iyi korelasyon
gösterdiği kanısıgenellikle benimsenmektedir
(8).Sağlıklı popülasyonları
hipe rinsülinemi
bakımından karşılaştırmakta
çok ihtiyat
payı bırakmak ge rekebi lirse de, Türklerde hiperins üline- minin
Batılılara kıyaslabelki biraz dah a yüksek
olduğu
OJ ifade edilebi lir.
İnsülin
direnci sendromunu öngördürücü gücü olarak, tr i gl iserid leri n > 130 mg/d 1 , tr i gl ise- rid/ HDL
oranınında >3
olmasınınmakul
sınır değerlerinitem sil
ettiğiniG. R eaven'in
önerdiği bildirilmiştir <9>, ve hatta bu kriterlerin öngördü- rücü gücünün A TP III kriterlerinden daha has- sas
olmasınedeniyle daha yüksek
olduğuifade
edilmiştir (9J. Erişkinlerimizin çoğunluğunda
trigl iserid lerin >130 m g/di
olduğu,ilgil i bölüm-
A. Ona! ve ark.: Tiirklerde HDL-kolesterol Diiıeyleri, Çevresel Etkenler ve Metabolik Sendrom Kriterleri
70 60 'ii;
<1>
'O so
N
•:J
,.,
40"'
c 30
"'
iii >
~ 20 a.
10
o
TGIHDL·K>3 TG >130
n=1035 n=1044
Şekil 1. TEKHARF 2003 kohortunda yaklaşık 1040 erkek ve kadında insülin direnci göstergeleri olarak ırigliseridle
rin > 130 mg/di, trigliserid/HDL-kolesterol oranının da >3
olmasına ilişkin prevalans
de
açıkladığımızortanca
değerlerimizdenanla-
şılmaktadır.
Yüksek düzey
oranlarıtam olarak erkeklerin %54.4'ünde,
kadınların%48. Ts inde,
erişkinterin
%5 1.3'ünde mevcuttu.
Aynıdurum trigli seri d/HDL-K
oranımıziçin de geçerlidir:
şöyle
ki, 2003 kohortunda toplam
ı035
kişiiçe- ris inde, erkekle rin %62. 1 'inde,
kadınların%47.3 'ünde,
erişkinlerin%54.2'sinde
anılanoran >3.0 bulunuyordu
(Şekil1). HDL-K'ü içe- ren oranla içermeyen iki ölçütün benzer preva- lans sergilemesi, bir yandan
prevalansınsalt HDL-K
düşüklüğünden kaynaklanmadığını,öte yandan ins ülin direncinin bu iki göstergesine göre
halkımızdainsülin direncinin çok
yaygın..J cı :ı:
o
1s
ERKEK
30 45 60
insülin (miU/1..)
olduğuna işaret
etmektedir. Bu
aynızamanda metabolik sendromun
yaygınlığıyla cıoıda uyum içindedir.
Hiperinsülinemi'ye HDL-K
cevabı abartılı düşüş tarzında mıdır?Anılan ilişki
TEKH ARF
çalışmasındamükerre- ren
incelenmişve bulgu lar
yayınlanmıştır.Az önce bahs i geçen insülin
çalışmamızdaHDL-K ile
açlıkinsülini
arasındakiters kor elasyon
(p<O.OOı
), erkekle rde 0 .2 I,
kadınlarda0.20 mertebesindeydi
(7).Bu örneklemin, 30
yaşüze- rindeki diyabeti olmayan tüm bireyleri kapsa-
ması bakımından
hayl i heterojen
olduğusöyle- nebilir. P ostmenopozal
şişman kadınlarımızüzerinde yeni
yayınladığımızbir
çalışınada (lll,178
kadındaHDL-K ile
açlıkinsülini
arasındaki ters korelasyon (r =0.31), daha da yüksekt i.
Yine 2003
yılıkohortunda insülin ve HDL-K
konsantrasyonları arasındaki
Spearman kore las- yon
katsayısı(toplam 812
kişiiçi nde) erkekte - O.
ı9,
kadında-0.20 bulundu
(Şekil2).
Sözü edilen
ilişkinin yalnız tekdeğişkenliso-
nuçlarıyla
yetinmeyip,
çokdeğişkenlilineer reg- resyon analizimize
baktığımızda,sigara içimi, bel çevresi, log CRP, alkol içimi ve fiziksel ak- tivitenin
açlıkinsülini ile birlikte
bulunduğu1 217
kişilikbir modelde, insülinin 2 kat
olmasıKADlN
•
95
•
•
o
15 30 45 60insülin (miU/1..) Şekil 2. TEKHARF 2003 kohortunda plazma açlık insülini ile HDL kolesierol arasındaki ters ilişki ile ilgili erkek (r=-0.19) ve kadınlardaki (r=-0.20) grafikler
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004; 32:273-278
HDL-K
değerlerinde%20 azalmaya
karşılıkge- liyordu (p=O.OOO)
(5).Bu bulgular hiperinsüline- miye
karşıHDL-K
değerlerininnet bir
düşüş yanıtı sağlandığının kanıtıdır.Bu
yanıtın abartılı
olup
olmadığı, karşılaştırmaların eksikliğine- deni yle belirtilemez.
HDL-K ile
açlıkinsülini
arasındakiters kore- lasyo n, Mahley ve ark.'ca 190
kişilikbir örnek-
leınde incelenmiş
ve
anılankorelasyon erkek ile
kadınlarda
-0.27
dolayında (r~-0.08ila -0.07) düzeylerind e görülmesi nedeniyle,
başlıktayer alan sorgulamaya
"hayır" cevabı verilmiştir.Yi- ne de net bir
düşüşünortaya
çıktığı görüşündeyiz.
Ele
alınmayançevresel parametreler: sigara, alkol, bel çevresi,
oturganlık,inflamasyon HDL-K'ü
etkilediğibilinen ama Mahl ey ve ark.'ca bu çerçevede dikkate
alınmaınış değişkenler olarak sigara, alkol, bel çev resi , oturgan-
lık,
inflamasyon
konularındaTEKHARF
çalışınası bazı
veri ler
üretıniştir (5).Bu
bağlaındayu-
karıda anılan çalışınada (5)
sigara içiminin HDL-K konsantrasyonunda 4
ıng/d!,bel çevre- sinde 12 cm
genişleme1.7
ıng/d!,alkollü içki
kullanınama ı.4
mg/d!, CRP'nin 2 kat
olmasıo/o 1 O
oranındaazalmaya
karşılıkge liyordu. Fi- ziksel inaktivitede
ıdereceye
kadınlardaHDL- K'ün 1.2
mg/dl'lık anlamlı düşüşü eşlik etınekteydi.
Viseral adi pozite- metabolik risk
değişkenleri ilişkisi
Bilgisayarlı
tomografi yoluyla 157 erkek ve ka-
dında belirlediğimiz
visera l
yağdokus u (V YD)
alanını
linee r re gresyon modelinde
bağımlıde-
ğişken
olarak, ve buna metabolik (apo B, trigli- serid, total ve HDL-kolesterol) ve proinflamma- tu var (CRP)
değişkenlerile
yaşve
cinsiyetİn bağımsızetkilerini inceledik: erkeklerde apo B il e HDL-ko les terol VYD
alanınıntek
bağımsızparametreleri,
kadındaHDL-kolesterol tek ba-
ğımsız
parametresi
bulunmuştu. KadındaVYD
alanında
her 3.2 cm
2'lik, erkek te 2.24
cın2'1ikar-
tış
HDL-K'de
ı ıng/d!azalm aya
eşliked iyo rdu
(12)_
Buna göre, Türk
kadınında75 cm
2'lik bir VYD
eşiği
60 mg/dl HDL-kolesterol düzeyine
karşılık
gelirken ,
ı20 cm
2'1 ik b ir VYD
eşi ği46 mg/di HDL-kolesterol düzeyine tekabül ediyor- du.
Erkeklerİnıizde90 cm
2'lik bir VYD
eşiği,100 mg/dl'lik apo B
eşliğinde50 mg/d! HDL- kolesterol düzeyine, oysa 140 cm
2'Iik bir VYD
eşiği
28 mg/di HDL-kolesterol düzeyine
karşılık
geliyordu. Bu bulgu lar Türk
erişkinlerindeviseral adipoziteden e n çok HDL-kolesterol de-
ğerlerinin etkilendiğinin
ve
anılanetki boyutu- nun büyük
olduğunun altınıçizmektedir.
Düşük
HDL-kolesterol ne oranda izole
sayılabilir?
HDL-kolesterol
düşüklüğükonus unda önceki bir analizimize
(5)ilaveten, 2003
yılıkahortunu yeni bir
değerlendirmeyetabi tuttuk. T oplam 1 2 1 8
kişilikkohortun %3 3.7'sinde (223 erkek ile 188
kadındaHDL-kolestero l düzeyi e rkek ve
kadında<35/<40 mg/dl dü zeylerindeydi . B unlardan
açlıktaplazma insülin ve trig liserid tay inleri
yapılmıştoplam 252
kişibulunuyordu.
Tablo 2'de
eşlikeden veri leri
açıklananbu 252
kişiden,
hipertri gliseride mi (> 1 50 mg/di) vey a hiperinsülinemis i
(>ıO miU/L) veya (sa ntral) obezitesi (erkekte 2::96,
kadında2::88 cm) veya viseral adipozitesi (erkekte 2:: 140,
kadında2::120 cm
2)veya diyabeti olan
kişiler çıkarıldığında,geri ye 34
kişi kaldı.Ortalama ola rak erke kte 30,
kadında36 mg/d! HDL-K düzeyli b u ki-
şiler,
s igara ve alkol içimi
bakımlanndankahort gene linden
anlamlıfark serg ilememe kteydi le r.
HD L- koles te ro l
düşüklüğü bulunanlarıno/o 1 3.5'u, toplam kohortun %4.5'unu
oluşturanbu fertler, izole HDL
düşüklüğünesahip olarak ta nımla nabilir , Ülke çapında 1.4 mil yon ye-
tişkin
olarak tahmin edileb ilen bu birey lerde genetik HDL-kolesterol
düşüklüğündensöz edi- lebilir. Bu grupta korone r kalp
hastalığı sıklığı(% 12) da, kahort ge ne linde n
farklı değildi.•
A. Onar ve ark.: Tfirklerde HDL-kolesterol Düzeyleri, Çevresel Etkenler ve Metabolik Sendrom Kriterleri
Tablo 2. Düşük HDL-K düzeyli* 252 kişide birlikte giden
bazı bulgular
Toplam Erkek Kadın
252 11 7 1 35
Metabolik sendromu olan
137
4493
Açlık trigliseridi >
150
nıg/dl38 30 8
Açlık iıısülini > 10 ıniU/L
1 9
lO9
(Santral) obezite
21
lO llViseral adipozite (ölçülen
3) 2
ı ıDiyabet li ı ı
izole HDL-K düşüklüğü
34 21 13
izole HDL-K düşüklüğü yüzdesi ı3.5
17.9 9.6
*Erk <35, Kad <40 mgfc/1
Burada seçilen
tanımlaABD'de veya
diğertopluml arda izo le HDL-kolesterol
düşüklüğünün
ne oranda
görüldüğünüde bilmek gerek- lidir.
Halkımızın
geri kalan biTeylerinin bir bölümün- de de ge netik
eğilimile çev resel etkenler birlik- te etkide bulunarak, HDL-kolesterol dü zeylerini
ılımlı
ölçüde
düşürüyorolabilir.
Halkımızda
metabolik sendrom kriterlerinin
farklı olması
için yeterli sebep var
mı?Mahley, Bersot ve ark.
sorguladıklarıve
yukarıda
andığımızdört hususa negatif cevap vermek suretiyle, HDL-kolesterol düzeylerimiz in
genişölçüde genetik nedenlerden
kaynaklandığı,bun- dan
dolayıda
yetişkinlerimizdemetabolik send- rom
tanısıiçin NCEP A TPIII
kılavuzundakiöl- çütlerin
uygulanmamasının doğru olacağını(2) belirtiyorlar.
Abdominal obeziteye metabolik sendroma kat-
kıda
bulunucu olarak öncelik veren A TP III' ün, bu sendromu temelde obeziten in metabolik
komplikasyonlarının
bir küme lenmesi olarak ta-
nımlaması (ı3)
dikkat çekic idir. Halbuki M ahl ey ve ark. bu teme l viseral ad ipozite unsurunun HDL-kolesterol üzerine etkisini
argümanlarındadikkate
almamaktadırlar.Yiseral
yağkitlesinin en iyi gösterges inin bel çev resi
olduğu başkapopülasyonlarda (14) ve kendi
çalışmamızda(10)
anlaşılmıştır.
Bel çevresi
açısındanTürk e rkek ve
kadınlarının- hele son
yıllarda-
Batılıları,hatta
Amerikalıları geçtiğigözönünde tutulursa, HDL-kolesterol
düşüklüğüile metabolik se nd- rom
prevalansının yetişkinlerimizdeyüksek bu-
lunmasını yadırgamamamız
gerekir.
Bersot ve ark. MS
tanısında kullanılmasıuyg un olabilecek disli pidemi ölçütleri olarak HDL-ko- lesterol için 25, trigliserid için 75 persentil de-
ğerlerini
önerm ekteler (2). Bunun kabul ed ilmesi durumunda TEKHARF kohortunda bu iki
değererkeklerde
sırasıyla32 ve 213 mg/di,
kadınlarda
sırasıyla38 ve 182 mg/di dir.
Anılanöneri- nin
mantıklı tarafıolma kla birlikte, çok c iddi
kısıtlamaları olduğuda
yadsınamaz.Öncelikle,
halkımızda
140-212 mg/dl'lik trigliserid ko n-
santrasyonlarının
en yüksek koroner risk le bir- likte
gittiği(15)
anlaşıldığınagö re, böylesi bir
yaklaşım
yüksek riskli b ireylerin
çoğunuMS
kapsamı dışına çıkarmış
olur.
Ayrıcabu durum- da santral obezite ve hipertans iyon
tanımınında benzer şekilde kullanılmaları gerekmez mi? Üs- te lik,
özelliği (örneğinMS'u
sık)olan bir toplu - mun
özelliğininortaya
çıkmasıihtimali bu yoll a
azalmaktadır. Tıpkı
iyi
eğitilmişbir
sınıfınüst
çeyreği
ile
zayıf eğitilmişbir
sınıf öğrencilerinin üst
çeyreğininbenzer
işleviç in
karşılaştırılarak seçilmesi gibi.
Sonuç
Her fenatip gibi ,
yetişkinlerimizdekiHDL-ko- lesterol
düşüklüğüde , genler ve çev resel etken- lerden meydana gelmekte, genlerin rolünün biz- de
diğerbirçok topluma
kıyasladaha önemli ol-
duğu düşünülmektedir.
Ancak, biyolojik ve çevresel etken ierin de büyük
değişkenlik sınırları yaratabileceği
ve insü lin direncine
ilişkin çeşitligöstergele rin
halkımızdaçok
yaygınol-
duğu
tarama verilerimizden
çıkmaktadır.Meta- bolik sendrom
tanısıiçin toplumumu zda ATP Ili'ten
farklıhiterlerin
kullanılmasıiçin, bu fa r-
kın
koroner
hastalıkriski için anl am
taşıdığınıda göstermek gerekir.
Tiirk Kardiyol Dem Arş 2004; 32: 273-278
KAYNAKLAR
1. Mahley RW, Palaoğlu KE, Atak Z, et al: Turkish Heart Study: lipids, lipoproteins, and apolipoproteins. Lipid Res Clin 1995;36:839-59
2. Bersoı TP, Pepin GM, Palaoğlu KE, Mahley RW: Isola- ıed low HDL-cholesterol levels in Turks: metabolic syndrome (insulin resistancc) or not? Metabolik Sendrom
Derneği Toplantısı, Antalya, 26 Mart 2004
3. Oııat A, Yıldırım B, Başar Ö, ve ark: Total koleste- rol/HDL-kolesterol oranı koroner hastalığın en iyi lipid öngördürliclisü: Trigliserid ortalama düzeyimiz yılda ı mg/d! yükselme gösteriyor. Türk Kardiyol Dern Arş 2001;
29:344-53
4. Onat A, Keleş İ, Sansoy V, ve ark: Yetişkinlerimizin ı O-yıllık takibinde o bez i te göstergeleri artış ta: Beden kitle indeksi erkeklerde koroner olayların bağımsız öngördürü- cüsü. Türk Kardiyol Dern Arş 2001; 29:430-6
5. Onat A, Hergenç G, Uzunlar B, ve ark: Türk toplumun- da koroner risk faktörü olarak HDL-kolesterol: önoördürü-
cülüğü,
belirleyicileri veilişkileri.
Türk Kardiyol DernArş
2003; 31:9-16
6. Satman İ, Yılmaz T, Şengül A, et al: Population-based study of diabetes and risk characteristics in Turkey: results of the Turkish Diabetes Epidemiology study (TURDEP) Diabeıes Care 2002; 25:155 ı -6
7. O~at A, Ceyhan K, Sansoy V, ve ark: Fasring insuliıı le- vels ındcpendeııtly associated with coronary heart disease in ııondiabetic Turkish men and women. Int J Cardiol 2002; 86:6 ı -9
8. Wingard DL, Ferrara A, Barrett-Coııııor E: Is insulin re- ally a hearı disease risk factor? Diabetes Care 1995·
18:1299-1304 '
9. Bloomgarden ZT: The Ist World Congress on the lnsu- lin Resistance Syndrome. Diabetes Care 2004; 27:602-9 1 O. On at A, Ceyhan K, Başar Ö, Erer B, Toprak S, Sansoy V: Metabolic syndrome: major impacı on coronary risk in a population with low choleterol levels -a prospecıive and cross-sectional evaluation. Atherosclerosis 2002; ı 65:285- 92
1 1. Onat A, Yazıcı M, Can G, Sn iderman A: Ev idence for a complex risk profile in obese postmenopausal Turkish won_ıcn witl~ hyp~rtriglyceridemia and elevaıed apolipop-
roteın B. Clın Scı 2004; 170: -baskı öncesi http://cs.porı
landpress.co.uk/cs/imps/refer.hım?MSlD=CS2004002 1 12. Onat A, Avcı GŞ, Barlan MM, Uyarcl H, Uzunlar B, Sansoy V: Measures of abdominal obesity assessed for visceral adiposity and relation to coronary risk. Inı J Obcs 2004; (baskıda)
13. Grundy SM, Brewer HB, Cleeman Jl, Smith SC, Len- fanı C: Definition of metabolic syndrome: Report of Nati- onal Hearı, Lung, and Blood Institute/American Hcarı As- sociation Conference on Scientific Issues Relaıed ıo Defi- nition. Circulaıion 2004; 109:433-8
14. Pouliot MC, Despres JP, Lenıieux S, et al: Waist cir- cumference and abdominal sagitıal diameter: best simple anthropometric indexes of abdomiııal visceral adipose ıis
sue accumulation and related cardiovascular risk in men and women. Am J Cardiol 1994; 73:460-8
IS. Onat A, Sansoy V, Yıldırım B: Which fasıing Irigiyce- nde levels best reflect coronary risk? Evidence from the Turkish Adult Risk Factor Study. Cl in Cardiol 2001; 24:
9-14