H A B E R L E R
H m
AVRUPA'NİN EN YÜKSEK APARTMAN! Kolonya (DaD] — Avrupa'nın en yük-sek apartmanı Kolonya'da Ren nehri
kıyısında bulunuyor. Chicago'daki dünyanın en yüksek apartmanıyla mukayese edilince, bir «cüce» sayı-lan bu yapı, nehrin karşı tarafında, gotik stilindeki kuleleriyle 160 met-reye yükselen Kolonya katedralinden 22 metre daha yüksektir. Yapının son katı olan 46. katta apartmanın davet ve toplantı salonu bulunuyor. Buradan, güzel havalarda Düsseldorf ve Bonn'dan ötelere kadar bütün dolayları görmek mümkündür. İlk ki-racılar buraya 1973 Ağustosunda ta-şınacak ve uygun bir kira karşılığın-da, apartmandaki yüzme havuzu, spor salonu, sauna ve filtre edilmiş sıcak ya da soğuk hava gibi bütün konfor-dan faydalanacaklardır. Çeşitli büyük-lükte 351 daireli apartmanda hekim muayenehaneleri, lokanta, banka, büyük mağaza, berber ve gazete ba-yiinden başka çocuk yuvası ile bir de temizleyici vardır.
G. H.
Uluslararası Ezop 73 Karikatür Yarışmasında 1. ödülü kazandı
g j o Ga!{
V 4
Karikatürist Erdoğan Bozok, her yıl Bulgaristan'ın Gabrova şehrinde düzenle-nen yarışmada dünyanın tanınmış kari-katüristleri arasında birincilik ödülünü kazanmış ve kendisine altın Ezop Hey-keli verilmiştir. Bozok bundan önce de,
1967 de italya'daki yarışmada «Jüri özel» ödülünü, 1969 da yine italya'da yapılan bir yarışmada «şeref diploması» ödülünü kazanmıştı.
D.G.S. Akademisi Yüksek Resim bö-lümünden mezun olan Bozok, karikatür dalında başarı göstermektedir. Kendisini tebrik ederiz.
L_!
. v liLü&Jnf SERGİLER:
istanbul D.G.S. Akademisi salonla-rında (Sentez) grubunu teşkil eden üç Avusturya'lı ressamın Schrittvvi-eser, Obermoser ve Pedit'in eserle-rinden bir sergi açılmıştır. «Sch-rittvvieser» istanbul'da uzun yıllar bu-lunmuş bir sanatçıdır. Her üç sanat-çının sergilediği eserler, birbirinden farklı ayrı akımlara ait olduğu,
Sch-rittwieser'in eserleri ise daha ziya-de klâsik ifaziya-de taşıdığı dikkati çek-miştir.
• İ.T.Ü. MİMARLIK FAKÜLTESİNDE GENÇ İTALYAN MİMARİSİ SERGİSİ AÇILDI.
5 Mart 1973
Sergi, çağdaş italyan mimarîsinin ye-ni güçleriye-ni teşkil eden elli kadar genç kuşak mimarın eserlerini, İtal-ya dışında sergileyerek grubun, ça-lışma ve iddialarını tanıtmak amacı-nı gütmektedir.
Genç gruba göre, geçen yüz yılda dünya'da olduğu gibi, italya'da da, mimarî türlü akımların etkisinde kal-mıştır. Yeni italyan mimarisîni bu cereyanlardan kurtarmak ve ona özerk bir kişilik kazandırmak gerekli-dir.
Yeni akımın öncülerinden Paolo Por-toghesi'ye göre: «Bunu yaparken modern teknolojiden vaz geçmeden, fakat, tarihî ilgileri yaratıcı aktivite'-n«n yaşamsal bir unsuru olarak gö-ren, geçmişle tekrar düğümlenen bir süreklilik içinde modern mimarînin pozitif değerleri ile büyük Avrupa geleneği mirasının temelleri sente-zi üzerinde bir mimarlık metodunun belirlenmesi isteği bu eğilimin esa-sını teşkil etmektedir.
Bu iddia ve görüşleri ile birleşmiş olan elli kadar genç kuşak mimarı, geçmişten esinlenen, endüstrinin oluşturduğu anonim görünümden uzak, sanata dönük, fakat özerk bir kişi-lik taşıyan eserlere yer vermişlerdir. Üniversitede bu sergi münasebetile, aşağıdaki konferanslar ve açık otu-rum yapılmıştır.
Prof. Nezih ELDEM
İtalya'da Modern Mimarinin Gelişmesi Y. Mimar Şevki VANLI
İtalyan Mimarisinden İzlenimler Prof. Giancarlo DE CARLO
Venedik Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi
Kentler ve Çağdaş Mimarlık Sorun-ları
Mimar Pino PARENTE, Roma Genç italyan Mimarisi
AÇIK OTURUM: «Genç İtalyan Mimarisi» Sergisinin Düşündürdükleri -Pino PARENTE, Giancarlo DE CARLO, Doğan KUBAN,
İstanbul Marmara surlarında örülü kapılardan biri
ve, üstte yan tarafı dışa taşkın lentosu görülmektedir.
Dış kale üzerinde: «D» Hisar kapısı: İki kemeri vardır. Birincisi blok taşlardan yapılmış eski kemer, diğeri ise, Türk devrinde yapılmış olan kemerdir. İki mer arasında üç blok taş vardır. A l t ke-mer kapı sövelerine oturur.
Üst kemerin yukarısında kapının tamir kitabesi vardır.
İZNİK:
İstanbul surlarına en yakın benzerliği İznik surları gösterir. Bu surlar geç Roma devrinde inşa edilmeye başlanmış, çeşitli zamanlarda tamamlanmıştır.
İstanbul surlarında olduğu gibi bir esas duvar, onun önünde ikinci bir duvar ve sonra da müdafaa hendeği gelmektedir.
Şehrin dört kapısı ise, şehre hakim bir-birini kesen iki caddenin nihayetinde bu-lunur. Kapılar isimlerini açıldıkları yol-lardan alırlar. Ayrıca Zafer Takı karakte-rini de açıkça gösterirler.
Kuzeyde İstanbul kapısı, doğuda Lefke kapısı, batıda Göl kapısı ve güneyde Ye-nişehir kapısı bulunmaktadır.
Bu kapılardan İstanbul kapısının bir özelliği girişinin her iki üst tarafında bi-rer Meduza başının bulunmuş olmasıdır.
Kapıların mimari gelişimini incelerken bazı örnekler üzerinde; mesela:
Boğazköy «Aslanlı kapı»sı, Babil'de «İş-tar kapı» sı ve nihayet İstanbul'da geç devirde Küçük Yaldızlı kapıya konan mi-tolojik tasvirlerin mevcut olduğuna tesa-düf edildi. Bunların da mimari ve plan yönünden gelişim gibi ele alınıp, acaba bunların bir gelişim neticesi mi yahut tesadüfen mi ortaya çıktıkları, sistemli bir çalışma neticesi aydınlatılabilinir, sa-nırım. * ^
SİDE:
1966 senesi Side'de yapılan kazı neti-cesi bulunan «Side Doğu Şehir Kapısı» «üç geçişli ve her iki yanında birer ku-lesi bulunan .arkasında dikdörtgen av-luya sahip bir kapıdır. Burada da çifte kule, avlulu çifte kapı prensipleri
gö-İstanbul marmara surları üzerinde çatladıkapının bu günkü
durumu
rülmektedir. Hellenistik devirde yapıl-mıştır. Side'nin «Büyük Şehir Kapısı» da Hellenistik devirde yapılmış olmasına rağmen Roma İmparatorluğu devrinde av-lusu süslenerek «Şeref Avav-lusu» haline getirilmiştir, «Doğu Şehir Kapısı» avlusun-da böyle süs parçalarına rastlanmamıştır. Fakat giriş binasının üst tarafındaki te-rasta sadece silah kabartmaları bulun-muştur. Üç geçişinden ortadaki örtülü olup «C» girişi Bizanslılar zamanında ta-mirat görmüştür. Bunun en iyi delili de üstündeki monogramdır.
Side'nin bu iki büyük kapısı yanında bir de Roma devrinde zafer takı olarak kullanılan girişi örülerek küçültülmüş bir kapı daha vardır. Monogramlı «C» kapısı-nın her iki tarafında birer kulesi olma-sı yönü ile İstanbul sur kapılarına plan bakımından benzerlik gösterir. Bizanslı-lar devrinde restore edilmiş olan bu ka-pı, bu devirden daha erken bir tarihe ait-tir.
İZMİT:
Bugün içinde Orhan caminin ve onunla ilgili mahallenin bulunduğu İzmit'in antik akropolü Bizanslılar zamanında surla çev-rilmiştir.
Bu sura ait bazı parçalar ve kuzeyden gelen yolun şehre bağlandığı yerde bir kapı izine rastlanmakla beraber yeteri kadar bilgi edinilecek nitelikte değildir. Bundan dolayı İstanbul surları ile olan benzerliği hakkında bir şey
söyliyemiyo-GEÇİŞ DEVRİ - ANASTASİOS SURLARI Trakya üzerinden gelecek tehlikeyi ön-leyen bu eyalet surları, kuzeyde. Terkos gölü yakınından başlayıp Çatalca üzerin-den Silivri'ye ulaşmaktadır. Geniş ölçüde inşaatlar nedeniyle taşlarından istifade edilen surlardan bazı kısımlar ve kapı-lar günümüze kadar gelmiştir. Kapı pla-nı yönünden ileri çıkıntılı iki kuleli ol-maları İstanbul sur kapıları ile bariz bir benzerlik gösterir.
H A B E R L E R
• 1972 YİLİNDA DÜNYA TURİZM GELİRLERİ YÜZDE 20 ARTIŞ GÖSTERDİ
Uluslararası Seyahat Kuruluşları Birliği (İUTO) tarafından yayınlanan geçici rakamlara göre 1972 yiı.rıdâ dünya turizm gelirleri yüzde 20 ora-nında artış göstererek 25 milyar do-lara yükselmiştir.
Bu rakama, turistlerin ulusia,'a/ası taşıt araçlarına ödedikleri bilet üc-retleri dahil değildir.
Türkiye İktisat G a z e t e s i n i n
• CUMHURİYETİN 50. YILI VE BOĞAZ KÖPRÜSÜ İÇİN PUL ÇIKARILACAK
PTT İdaresi, bu yıl Cumhuriyetin ve Lozan Anlaşmasının 50. yıldönümü ve Boğaz Köprüsünün açılışı neden-leriyle özel pullar çıkaracaktır. Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesinin 200. kuruluş yıldönümü nedeni ile 21 nisanda, «Europa-cept» ile ilgili olarak da 30 nisanda hâtıra pulları yayınlayacaktır.
Cumhuriyetin 50. yıldönümü pulları çeşitli fiyatlarda olacak ve 400 bin adet basılacaktır. Köprü pulları ise 100 ve 150 kuruş değerinde olacak, bu pullardan 400 bin adet piyasaya çıkarılacaktır.
Q B. Amerika'da mimarlık öğrenimini bitiren Kaya Arıkoğlu, Master çalış-ması için, 120 kişiden seçilen 4 öğrenci arasında olarak, Cornell şe-hircilik profesörü tarafından kabul edilmiştir. Meslekdaşlarımız Neza-hat ve İlhan Arıkoğlu'nun oğulları olan Kaya'yı bu başarısından dolayı tebrik ederiz.