30.10.2018/35
Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin Uygulamaya Geçiş Tarihi Ertelenmiştir.
27.10.2018 tarihli ve 30578 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Genel Tebliğinde (Sıra No:
1) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 5) ile pilot iller haricinde 01.07.2018 olan uygulamaya geçiş tarihi 01.07.2019 olarak değiştirilmiştir.
Buna göre; Kırşehir, Amasya, Bartın ve Çankırı illeri merkez ve ilçelerinde bulunan mükellef/işverenler tarafından pilot olarak uygulanan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi uygulamasına devam edilecek, ancak bu iller dışındaki tüm Türkiye’deki uygulamaya 01.07.2019 tarihi itibarıyla başlanılacaktır.
Konu ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı) Tebliğine buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla,
16.10.2018/34
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ Yayınlandı.
06.10.2018 tarihli ve 30557 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile 85 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararı ile getirilen düzenlemelere ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bırakılan konularda düzenleme yapılmıştır.
Tebliğ ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin kapsamı genel olarak;
– Menkul ve gayrimenkul alım satım sözleşmeleri.
– Taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing;
– Her türlü iş, hizmet, ve eser sözleşmeleri;
olarak belirlenmiştir. Döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılabilecek işlemlere ilişkin açıklamaları ekli tablomuzda bulabilirsiniz.
Konu ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı Tebliğine buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Tebliğ ile yapılan değişikliklere ilişkin 12.10.2018 tarihinde, sık sorulan sorular başlığıyla yayınlanan duyurusunu da ekte sunulmuştur.
Saygılarımızla,
Sözleşmenin
Çeşidi Konusu Dövize endeksli
yapılıp yapılamayacağı
13.9.2018 tarihinden önce
akdedilen sözleşmelerin
TL’ye çevrilip çevrilmeyeceği
Gayrimenkul satış sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi
aralarında
akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil
yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul
satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve
bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Gayrimenkul kiralama sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi
aralarında
akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil
yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul
kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer
ödeme Yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
İş akdi sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi
aralarında
akdedecekleri ve yurt içerisinde ifa edecekleri, iş sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi
aralarında
akdedecekleri ve yurt dışında ifa edilecekleri, iş
sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri, danışmanlık, aracılık
ve taşımacılık dâhil hizmet
sözleşmelerinde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet
sözleşmeleri,
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında
yapılan hizmet sözleşmeleri,
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir..
Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında
gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında
yapılan hizmet sözleşmeleri,
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi
aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan
ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili
hizmet sözleşmeleri.
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Gemilerin inşası, tamiri
ve bakımı dışında kalan
eser sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri, eser
sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri, 16/12/1999 tarihli ve
4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan
gemilerin inşası, tamiri ve bakımına ilişkin sözleşmelerde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
İş makineleri dâhil taşıt
satış sözleşmeleri dışında kalan
menkul satış sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri İş makineleri dâhil taşıt
satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt
satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
İş makineleri dâhil taşıt
kiralama sözleşmeleri dışında kalan
menkul kiralama sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri İş makineleri dâhil taşıt
kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt
kiralama sözleşmeleri dışında kalan, menkul
kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Bilişim teknolojileri
kapsamında yurt dışında
üretilen yazılımlara ilişkin satış
sözleşmeleri ile donanım ve
yazılımlara ilişkin lisans
ve hizmet sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi
aralarında
akdedecekleri, bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara
ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde
sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri
ile Gemilere
İlişkin Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri
Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan
gemilere ilişkin finansal kiralama
(leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
32 sayılı Kararın yurt dışından temin
edilen kredilere ilişkin 17 ve
yurt içinden temin edilen
kredilere ilişkin 17/A
maddeleri kapsamında
yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın yurt dışından temin edilen
kredilere ilişkin 17 ve yurt içinden temin
edilen kredilere ilişkin 17/A maddeleri
kapsamında yapılacak finansal kiralama
(leasing)
sözleşmelerine ilişkin bedeller
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
İş Sözleşmeleri
ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık
bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu
iş sözleşmeleri
İş Sözleşmeleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılamaz.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de
yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Kamu kurum ve kuruluşları
ile Türk Silahlı Kuvvetlerini
Güçlendirme Vakfı şirketlerinin
taraf olduğu gayrimenkul
satış ve gayrimenkul
kiralama dışında kalan
sözleşmeler
Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini
Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf
olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan
sözleşmelerde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Kamu kurum ve kuruluşlarının
taraf olduğu döviz cinsinden veya
dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası Antlaşmaların
ifası kapsamında
olmak kaydıyla;
yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği gayrimenkul
satış, gayrimenkul
kiralama ve iş sözleşmeleri dışında kalan
sözleşmeler
Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden
veya dövize
endeksli ihaleler, sözleşmeler
ve milletlerarası antlaşmaların ifası
kapsamında olmak kaydıyla;
yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği
gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama
ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Bankaların taraf olduğu
sözleşmeler
Hazine ve Maliye Bakanlığının 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların
taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Sermaye piyasası araçları işlemleri
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu
Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının
(yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile
yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan
işlemlere ilişkin yükümlülükler
Döviz cinsinden kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Dışarıda yerleşik kişiler ile
serbest bölgelerdeki
şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmeleri
Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de
bulunan; şube, temsilcilik, ofis,
irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı
olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki
faaliyetleri kapsamında serbest
bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet
sözleşmelerinde, sözleşme bedeli ve bu
sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli
olarak
kararlaştırılabilir.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
Yolcu, yük veya posta
taşıma faaliyetinde bulunan ticari
havayolu işletmeleri
ile ilgili diğer bazı işletmelerin
Türkiye’de yerleşik kişilerle
döviz cinsinden veya
dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul
satış, gayrimenkul kiralama ve iş
sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri
Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta
taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri;
hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil
havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer
hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı
alan veya
yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel
kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan
veya dolaylı olarak sermayelerinde en az
%50 hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle gayrimenkul
satış, gayrimenkul kiralama ve iş
sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri
Döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren şekilde akdetmeleri
mümkündür.
Türk parası olarak taraflarca
yeniden belirlenmek
zorunda değildir.
(*) TURMOB, 2018/171 sayılı mevzuat sirkülerinden alınmıştır.
Sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi kapsamında Türk parası
olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize e n d e k s l i o l a r a k b e l i r l e n e n b e d e l l e r , s ö z k o n u s u bedellerin 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının; 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenecektir.
Yani, mevcut ve yürürlükte olan sözleşmelerde önce taraflar arasında bir mutabakat aranmakta, mutabakat sağlanamadığı durumlarda 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle yeniden belirlemesi yapılacaktır. Bir diğer ifadeyle, önce belirlenen kur uygulanacak daha sonra ise bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar TÜFE uygulaması yapılacaktır. Fakat, sözleşmelerin ifa edilmiş bulunan ve faturalandırılan henüz tahsil edilmemiş kısımları döviz veya dövize endeksli olarak ödenip tahsil edilebilecektir.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir.
Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden
belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/34)’de 6/10/2018 Tarihinde Yapılan Değişiklik İle İlgili Olarak
Sıkça Sorulan Sorular
1. Tebliğ’in 8’ inci maddesinin yirmi dördüncü fıkrasındaki hesaplamalara ilişkin örnek verebilir misiniz?
Örnek A- Sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamaması halinde 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi dördüncü fıkrasının birinci paragrafı kapsamında yapılacak hesaplamaya ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır:
Sözleşme tarihi : 18.02.2017
TL’ye çevrilme tarihi : 11.10.2018
Döviz Sözleşme bedeli : 18.02.2017 tarihli 5 yıl süreli sözleşmede yer alan “yıllık” sözleşme bedeli
TCMB kuru : 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru
TÜFE1 : 2/1/2018 tarihinden 11/10/2018’e kadar Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 9 aylık toplam TÜFE değişim oranı
TL’ye Çevrilen Sözleşme Bedeli= (Sözleşme bedeli * TCMB kuru )
*(1+TÜFE)
Örnek A- Sayısal Hesaplama:
Sözleşme tarihi : 18.02.2017
TL’ye çevrilme tarihi : 11.10.2018
Döviz Sözleşme bedeli : 1000 ABD doları TCMB kuru : 3,7776 Dolar/TL
TÜFE : 19,37 %
TL’ye Çevrilen Sözleşme Bedeli = (1000 *3,7776) *(1+0,1937)
= 4.509,32 TL
Örnek B- Sözleşme bedeli döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamaması halinde 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’in 8 inci maddesinin yirmi dördüncü fıkrasının ikinci paragrafı kapsamında “konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmeleriyle ilgili” yapılacak hesaplamaya ilişkin örnek aşağıda yer almaktadır:
Sözleşme tarihi : 18.2.2017 Çevrilme tarihi : 11.10.2018
Döviz Sözleşme bedeli : 18.2.2017 tarihli 5 yıl süreli sözleşmede yer alan konut veya çatılı iş yeri yıllık kira sözleşmesi bedeli
TCMB kuru : 2.1.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru
TÜFE1 : 2.1.2018 tarihinden 11.10.2018’e kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 9 aylık toplam TÜFE değişim oranı
Sözleşme Bedeli1 :11.10.2018-18.2.2019 tarihleri arasında
geçerli Sözleşme Bedeli (TL)
Sözleşme Bedeli1 = (Döviz Sözleşme bedeli * TCMB kuru ) * (1+TÜFE1)
TÜFE2 : 11/10/2018 tarihinden 18/2/2019’a kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 4 aylık toplam TÜFE değişim oranı
Sözleşme Bedeli2 : 18/2/2019-18/2/2020 tarihleri arasında geçerli Sözleşme Bedeli (TL)
Sözleşme Bedeli2 = Sözleşme bedeli1* (1+TÜFE2)
TÜFE3 : 18/2/2019 tarihinden 18/2/2020’ye kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık TÜFE değişim oranı
Sözleşme Bedeli3 : 18/2/2020-11/10/2020 tarihleri arasında geçerli Sözleşme Bedeli (TL)
Sözleşme Bedeli3 = Sözleşme bedeli2* (1+TÜFE3) Örnek B- Sayısal Hesaplama:
Sözleşme tarihi : 18/2/2017
TL’ye çevrilme tarihi : 11/10/2018
Döviz Sözleşme bedeli : 1000 ABD doları TCMB kuru : 3,7776 Dolar/TL
TÜFE1 : 19,37 %
Sözleşme Bedeli1 = (1000 *3,7776) *(1+0,1937)
= 4.509,32 TL
TÜFE2: 6 % (VARSAYIM)
Sözleşme Bedeli2 = 4.509,32* (1+0,06)
= 4.779,88 TL
TÜFE3 : 15 % (VARSAYIM)
Sözleşme Bedeli3 = 4.779,88* (1+0,15)
= 5.496,86 TL
2. Tebliğ’de yapılan değişiklikten önce ithal girdilerim
olduğu için yurt içinde dövizle ya da dövize endeksli olarak ticari mal satıyordum. Söz konusu değişiklikten sonra yurt içinde yine aynı şekilde satmaya devam edebilir miyim?
Evet, menkul satış sözleşmeleri serbest olduğu için satılabilir. Yalnızca, iş makineleri dahil taşıt satış sözleşmeleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılamaz.
3 . D ö v i z c i n s i n d e n v e y a d ö v i z e e n d e k s l i o l a r a k kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde, sözleşmenin TL üzerinden yapılıp faturanın döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün müdür?
Mümkün bulunmamaktadır (Vergi mevzuatında yer alan hükümler saklıdır).
4. Tebliğ’in 8 inci maddesinin on dokuzuncu fıkrasında ifade edilen uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endeksleme ne anlama gelmektedir?
Bu ifadeyle, Tebliğ’in 8 inci maddesi uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde fiyatı dolaylı olarak dövize endekslenen altın, petrol vb. kıymetli maden ve/veya emtiaların kullanılması kastedilmektedir.
5. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri ne anlama gelmektedir?
Sermayesinin yarısından fazlası Türk Silahlı Kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla kurulmuş bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na ait olan ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, İŞBİR, ASPİLSAN gibi şirketler ifade edilmektedir.
6. Yazılım ve donanımlar yurt içinde üretilmişse, bunlara i l i ş k i n l i s a n s v e h i z m e t s ö z l e ş m e l e r i b u T e b l i ğ
değişikliğinden muaf mıdır?
Muaf değildir. Yurt içinde üretilen yazılım ve donanımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün değildir.
7. Yabancı gerçek ve tüzel kişiler döviz ve dövize endeksli sözleşme yasaklamalarından muaf mıdır?
Eğer gerçek kişilerin, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle vatandaşlık bağı bulunmuyor; ancak Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunuyorsa gayrimenkul kiralama ve gayrimenkul satış sözleşmeleri döviz üzerinden gerçekleştirilemez, iş ve hizmet sözleşmeleri gerçekleştirilebilir.
Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunmayan dışarıda yerleşiklerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketlerin taraf olduğu “ iş ve hizmet sözleşmelerinde”, sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
Türkiye’de kanuni yerleşim yeri ve Türkiye Cumhuriyetiyle vatandaşlık bağı bulunmayan kişiler dışarıda yerleşik olup Tebliğ’in 8 inci maddesinin kapsamı dışındadır.
8. Kamu kurum ve kuruluşu tanımına hangi kurum ve kuruluşlar giriyor?
Kamu kurum ve kuruluşları 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun I, II, III ve IV sayılı cetvellerinde bahsedilen Kurum ve İdareler ile doğrudan ve dolaylı olarak en az %50’si bu kurum ve idarelere ait olan şirketleri kapsamaktadır.
9. Sigorta sözleşmeleri bu Tebliğ değişikliği kapsamında mıdır?
Sigorta sözleşmeleri Tebliğ kapsamına girmemektedir. Ancak, Tebliğ uyarınca döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılması mümkün olmayan sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinden birinin sigorta sözleşmesi olması durumunda bu sigorta sözleşmesinin döviz cinsinden veya döviz endeksli olarak yapılması mümkün bulunmamaktadır.
10. Tebliğ’e aykırı davranmanın yaptırımı nedir?
Tebliğ’e aykırılıklara ilişkin Türk Parası Kıymetinin Korunması Hakkında 1567 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında 3.000-25.000 TL tutarında (yeniden değerleme oranları dikkate alındığında yaklaşık 6.300-55.000 TL) idari para cezası sözleşmenin her bir tarafı için ayrı ayrı olmak üzere uygulanacaktır. Tekerrür durumunda ise bu cezalar iki katı olarak uygulanmaktadır.
11. TL’ye dönen sözleşmeler için damga vergisi muafiyeti olacak mıdır?
Konu vergi mevzuatı ile ilgili olup kambiyo mevzuatının yetki alanı dışındadır.
12. İhracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında sayılan hizmet sözleşmelerine neler girmektedir?
İhracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler; İhracat, Transit Ticaret, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Tebliğ (İhracat: 2017/4)’in 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan hizmet ve faaliyetler kapsamında imzalanan hizmet sözleşmelerini kapsamaktadır.
13. Menkul kıymet sözleşmelerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak akdedilmesi serbest midir?
Evet, serbesttir.
14. Döviz kredileri bu kapsamda mıdır?
Döviz kredileri Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 17 ve 17/A maddeleri kapsamına girmektedir.
15. İstisna sağlanan sözleşmelerde taraflardan birinin TL’ye dönme talebi olursa ve taraflar arasında mutabakat sağlanamazsa sözleşmenin TL’ye çevrilme zorunluluğu var mıdır?
Eğer istisna örneğin on ikinci fıkrada olduğu gibi yalnızca sözleşmenin bir tarafına tanınmışsa ve istisna tanınan taraf sözleşmeyi döviz ya da dövize endeksli olarak devam ettirme hakkını kullanmak istemiyorsa sözleşme bedeli TL’ye dönmek zorundadır. Ancak istisna taraflardan birine değil de sözleşme türüne genel olarak tanınmışsa sözleşme bedelinin TL’ye dönmesi için her iki tarafın da mutabakatı gerekir, tek bir tarafın istemesi yeterli değildir.
16. Tebliğ’in 8 inci maddesinin on altıncı fıkrası kapsamında yer alan, dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan;
şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin her türlü sözleşmeyi döviz veya dövize endeksli olarak yapabilmesi mümkün müdür?
Hayır. Yalnızca iş ve hizmet sözleşmelerini yapmaları mümkündür.
17. Futbolcuların ücretleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ödenebilir mi?
Futbolcu ücretleri iş sözleşmesi kapsamında olup, Tebliğ’in 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca:
• Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan futbolcuların ücretlerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ödenmesi mümkündür.
• Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunan
futbolcuların Türkiye’de yerleşik kulüplerle yapacağı sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün değildir.
12.10.2018/33
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde aşağıdaki konularda değişiklikler yapıldı.
Resmi Gazete’nin 10 Ekim 2018 tarihli ve 30561 sayısında yayınlanan 21 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile ilgili açıklamalar özetle aşağıdaki gibidir.
– Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu tevkifat uygulaması kapsamındaki bir işleme ilişkin olarak sorumlu tayin edilenlerin KDV tevkifatını beyan etmemesi veya eksik beyan etmesi durumunda yapılacak işlemlere ilişkin sorumluluklar netleştirilmiş ve gerekli açıklamalar yapılmıştır.
– KDV Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan istisna (Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel İdarelerine, Belediyelere ve Köylere Bağışlanan Tesislerin İnşasına İlişkin İstisna) kapsamında üniversitelere yapılacak bağışlarda inşaat ruhsatının alınamaması halinde, istisna kapsamında alınacak mal ve hizmet listesinin onayında inşaat ruhsatı yerine üniversitenin inşaatla ilgili biriminin uygun görüşünün alınmasının yeterli
olduğu belirtilmiştir.
– İndirimli orana tabi işlemlerde azami iade tutarının belirlenmesinde yüklenilen vergiye ilişkin ay içi hesaplamalara dair açıklamalar yapılmıştır.
Konu ile ilgili Tebliğe buradan ulaşabilirsiniz.
02.10.2018/32
2018 Yılı Üçüncü Geçici Vergi Dönemi Döviz Kurları
Geçici vergi dönemleri sonu itibariyle yapılacak değerlemede borsada rayici olmayan yabancı paraların Vergi Usul Kanunu g e r e ğ i n c e 3 0 . 0 9 . 2 0 1 8 t a r i h i i t i b a r i y l e y a p ı l a c a k değerlemelerine esas olacak kurları aşağıda belirtilmiştir.
Yabancı paralı senetli veya senetsiz alacak ve borçlar (I) numaralı sütundaki döviz alış kurları üzerinden, yabancı para mevcutları ise (II) numaralı sütundaki efektif alış kurları üzerinden değerlenecektir.
DÖVİZİN CİNSİ (I) DÖVİZ ALIŞ (II) EFEKTİF ALIŞ Amerikan Doları 5,99020 5,98600
Euro 6,95050 6,94570
Avustralya
Doları 4,31170 4,29180
İngiliz Sterlini 7,80790 7,80240 Danimarka Kronu 0,93067 0,93002
İsveç Kronu 0,67211 0,67164
İsviçre Frangı 6,12110 6,11190
Japon Yeni 5,26840 5,24890
Kanada Doları 4,59550 4,57850 Kuveyt Dinarı 19,64190 19,34730
Norveç Kronu 0,73185 0,73134 Suudi Arabistan
Riyali 1,59730 1,58530
02.10.2018/31
7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı
Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Kapsamındaki Bazı İlk Taksit Ödeme Süreleri Uzatıldı.
Resmi Gazete’nin 02.10.2018 tarihli sayısında yayınlanan 01.10.2018 Tarihli Ve 140 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararının Eki Karar ile 01.10.2018 (30.9.2018 tarihi Pazar gününe
rastladığından) tarihine kadar ödenmesi gereken ilk taksit ödeme süresi 15.10.2018 tarihine (bu tarih dâhil) kadar uzatılmıştır.
Buna göre;
– Maliye Bakanlığına, İl Özel İdarelerine, Belediyelere, Büyük Şehir Belediyelerine, YİKOB’lara, Büyükşehir Belediyeleri su ve Kanalizasyon İdarelerine Bağlı Tahsil Dairelerine borçların,
– Matrah ve Vergi Artırımına ilişkin borçların,
– Gümrük ve Ticaret Bakanlığına Bağlı Tahsil Dairelerine borçların, ilk taksit ödeme süresi 15.10.2018 tarihine uzatılmıştır.
Konu ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararına buradan ulaşabilirsiniz.
12.06.2018/30
‘’Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun’’ Genel Tebliği (Seri No:1) Yayınlandı.
Açıklamalar:
26.05.2018 tarih ve 30432 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan
‘’Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7143 Sayılı Kanun’’ Genel Tebliğine buradan ulaşabilirsiniz.
12.06.2018/29
Varlık Barışı Düzenlemesi ( Madde:10 – 13.Fıkra)
Açıklamalar:
Kanun’un 10. maddesinin 13. fıkrasında yer alan düzenlemelere göre; yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançları hakkında aşağıdaki hükümler uygulanacaktır.
1)- Yurt dışındaki varlıkların bildirilmesi:
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, madde hükümleri çerçevesinde, 30.11.2018 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31.12.2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyeceklerdir.
31.07.2018 tarihine kadar yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile ilgili bildirim yapılması ve bu varlıkların Türkiye’ye g e t i r i l m e s i h a l i n d e b u v a r l ı k l a r i ç i n v e r g i t a r h ettirilmeyecektir. Ayrıca 31.07.2018 tarihine kadar yukarıda yer verilen kapsamda işleme tabi tutulan varlıklar için de vergi tarh ettirilmeyecektir.
Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebileceklerdir.
2)- Türkiye’de bulunan ancak defter kayıtlarında yer almayan varlıklar:
Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30.11.2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilebilecektir. Bu varlıklar 30 Kasım 2018 tarihine kadar dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlere kaydedebilirler. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir.
Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairesine beyan edilen yukarıdaki varlıkların değeri üzerinden vergi dairesince % 2 oranında vergi tarh edilecektir. Bu verginin 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya
indirim olarak kabul edilmez.
Ancak 31.07.2018 tarihine kadar, kapsama giren yurt içi varlıklarını beyan edip kanuni defterlerine kaydeden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri söz konusu % 2’lik vergiyi ödemeyeceklerdir.
3)- İnceleme ve tarhiyat yapılmaması:
Yukarıdaki hükümler kapsamında; Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren yurt dışı varlıklar ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince vergi dairesine beyan edilen yurt içi varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Bu hükümden faydalanılabilmesi için;
– Bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi,
– Yurt dışında bulunan varlıklarını bildirenlerin bu varlıkları, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirmeleri veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer ettirmeleri
şarttır.
4)- Yurt dışından elde dilen bazı kazançlara ilişkin geçici istisna uygulaması:
7143 sayılı Kanun’la aşağıda yer verilen bazı yurt dışı kazançlara, belirli şartlarla ve geçici bir süre için gelir ve kurumlar vergisi istisnası getirilmektedir:
a)- Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların;
1)- Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
2)- Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
3)- Yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
31 Ekim 2018 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (18.05.2018) itibaren 31.12.2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
b)- Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançlar 31.12. 2018 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna buradan ulaşabilirsiniz.
12.06.2018/28
7143 Sayılı Vergi Ve Diğer Bazı
Alacakların Yeniden
Yapılandırılması İle Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Konu: Diğer Hükümler (Madde: 10) Açıklamalar:
– Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31.12.2013 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanun’un yayını tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 100 Türk lirasını aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
– 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31.12.2015 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu hâlde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
– İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanun’un 14’
üncü, 21’ inci, 23’ üncü, 39′ uncu ve 76′ ncı maddeleri, 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 10’ uncu, 26’ ncı, 27’ nci ve 28’ inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun’un mülga 63’ üncü maddesi ve 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun mülga 129’ uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü
bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanun’un yayını tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.
– Belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin
%50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazlar hakkında yaptıkları irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan (kaynak sularının kira bedeli dâhil) ve vadesi 31.03.2018 tarihi itibarıyla geldiği halde bu Kanun’un yayını tarihi itibarıyla ödenmemiş olan kullanım bedelleri ve hasılat payları asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, faiz gibi fer’ileri yerine bu Kanun’un yayını tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanun’un yayını tarihini izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami on sekiz eşit taksitte 9’ uncu maddenin üçüncü fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre hesaplanan katsayı ile birlikte tamamen ödenmesi şartıyla, bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, faiz gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu takdirde mahkeme ve icra masrafları ile vekâlet ücreti ilk taksit tutarı ile b i r l i k t e t a h s i l e d i l i r . B u f ı k r a h ü k ü m l e r i n d e n yararlanılabilmesi için dava açılmaması ve açılmış davalardan vazgeçilmesi şarttır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye İçişleri Bakanlığı yetkilidir.
– Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve 506 sayılı Kanun’un, 1479 sayılı Kanun’un, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu’nun, 2926 sayılı Kanun’un, 5434 sayılı Kanun’un mülga hükümleri ve 5510 sayılı Kanun’un 96’
ncı maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken gelir ve aylıklara ilişkin borç asılları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanun’un yayını tarihine
kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna buradan ulaşabilirsiniz.
11.06.2018/27
7143 Sayılı Vergi Ve Diğer Bazı
Alacakların Yeniden
Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Konu: Ortak Hükümler (Madde: 9) Açıklamalar:
– Mükelleflerin bu Kanun’un yayınlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar (Temmuz ayı sonuna kadar) ilgili idareye başvuruda bulunmaları,
– Maliye Bakanlığı’na, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini bu Kanun’un yayınlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan (Ağustos ayından) başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,
– Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi halinde katsayı uygulanmaz ve, Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (bu Kanun’un 4’ üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) %90’ının tahsilinden vazgeçilir.
– Hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve, Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar (bu Kanun’un 4’ üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) üzerinden %50 indirim yapılır.
– Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanun’un 7’nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim yapılır.
– Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1)-
Altı eşit taksit için
(1,045)
2)-
Dokuz eşit taksit için
(1,083)
3)-
On iki eşit taksit için
(1,105)
4)-
On sekiz eşit taksit için (1,15)
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla kalan taksitlerden;
Bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun’un 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir.
İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin yukarıda belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, (matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla) bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı
uygulanacaktır.
Bu Kanun kapsamına giren alacakların altıncı fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu Kanun’un 3’ üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 8’ inci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular, ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
– Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanun’un yayını tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.
– Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.
– Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanun’un yayını tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.
– Bu Kanun’un 3’ üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 8’ inci maddesinin altıncı fıkrasında, vadesinde ödenmesi öngörülen alacakların veya taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
– Bu Kanun kapsamına giren alacakların altıncı fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu Kanun’un 3’ üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 8’ inci maddesinin altıncı fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla
borçlular, ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
– Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanun’un yayını tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna buradan ulaşabilirsiniz.
11.06.2018/26
Ön Değerlendirme, Araştırma Veya Tespit Aşamasında Olan Eksik İşçilik Prim Tutarları İle Kesinleşmemiş İdari Para Cezaları (Madde: 8)
Açıklamalar:
18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un “Ön Değerlendirme, Araştırma veya Tespit Aşamasında Olan Eksik İşçilik Prim Tutarları İle Kesinleşmiş İdari Para Cezaları” ile ilgili hükümleri bu E-Bültenin konusunu oluşturmaktadır.
– 03.2018 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel
nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için bu Kanun’un yayını tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvurulduğu hâlde bu sürenin sonuna kadar Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilememiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanun’un yayını tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, ilk taksit bu Kanuna göre hesaplanan tutarın işverene tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci aydan başlamak üzere, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Şu kadar ki bu Kanun’un yayını tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilen eksik işçilik tutarları üzerinden hesaplanan sigorta prim tutarları, bu Kanun’un 7’nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen alacaklar için öngörülen süre ve şekilde ödenir.
– 03.2018 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanun’un yayını tarihinden önce tebliğ edilen ve bu tarih itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşmemiş bulunan ve Kanun’un yayını tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanun’un yayını tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
– Bu madde ile 7’ nci madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlular, taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim
yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.
7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna buradan ulaşabilirsiniz.