• Sonuç bulunamadı

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s. 327-338

Mustafa YAVUZEKİNCİ 1 Sümeyya TATLI 2

ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI VE OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN

TUTUM VE YETERLİLİK DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Özet

Çalışma çocuk gelişimi programı ile okul öncesi öğretmenliği bölümü öğrencileri arasında tutum ve yeterlik bakımından farklılaşma olup olmadığını incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunu Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde ilgili bölümlere devam eden 197 öğrenci oluşturmuştur. İlişkisel tarama modelindeki araştırmanın verilerinin toplanmasında; “Kişisel Bilgi Formu”,

“Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ve “Öğretmenliğe İlişkin Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizde Mann Whitney U Testi, Kruskall Wallis Varyans Analizi ve Spearman Sıra Korelâsyonu Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda grupların öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum düzeyleri arasında anlamlı farklılığa rastlanmazken, mesleki yeterlik düzeyi bakımından anlamlı farklılaşma olduğu belirlenmiştir. Mesleğe ilişkin tutum düzeyi incelendiğinde mezun olunan lise değişkeni açısından okul öncesi öğretmenliği öğrencileri arasında, bölüme istekli gelme ve bölümden memnun olma değişkeni açısından ise hem okul öncesi öğretmenliği hem de çocuk gelişimi programı öğrencileri arasında anlamlı farklılık görülmüştür. “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ile “İçsel Yeterlik” alt boyutu arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir.

Anahtar kelimeler: Öğretmenlik, Tutum, Yeterlik.

1 Öğr.Gör.,Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Sağlık Meslek Yüksekokulu ABD., m.yavuzekinci@kilis.edu.tr

2 Öğr.Gör.,Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Sağlık Meslek Yüksekokulu ABD., sumeyyatatli@kilis.edu.tr

(2)

328 STUDENTS OF CHILD DEVELOPMENT PROGRAM AND PRE-SCHOOL

TEACHING COMPARISON OF TEACHER EFFICACY AND ATTITUDES TOWARDS THE TEACHING PROFESSION

Abstract

This study aims to find out whether there are any meaningful differences among the students of child development program and pre-school teaching in terms of attitude and competence. The sampling of the study consists of 197 final-year students who study in Kilis 7 Aralık University involved program. "Personal Information Form", "Attitudes towards the Teaching Profession "and "Teacher Efficacy Scale" was used in order to collect data in relational scanning model.

Mann-Whitney U Test, Kruskall Wallis Variance Analysis and Spearman Rank Correlation Analysis were used in statistical analysis. At the end of the research it was found out that while there is no significant difference in the attitude levels on teaching profession among groups, there is a significant differentiation in terms of professional competence level. In a closer look to professional competence level, there is a meaningful difference among pre-school teaching students within the variable of "the type of high school." In addition, in terms of "satisfied with the department" and "select the department wishfully" variables, both child development program and pre-school teaching department students showed meaningful differentiation. There is a positive correlation between "Attitudes the towards Teaching Profession" and "Internal Efficacy".

Keywords: Teaching, Attitude, Efficacy.

GİRİŞ

Öğretmenlik bir milletin geleceğini oluşturan bireyleri yetiştiren önemli mesleklerden biridir. Toplumların, ileri seviyedeki toplumların düzeyine ulaşabilmelerindeki en önemli etkenlerden biri iyi yetişmiş, nitelikli insan kaynağıdır. Bu açıdan ülkemizde öğretmen yetiştirilmesinin önemi yadsınamaz bir gerçektir (Üstün vd.,2004: 129). Öğretmen, değişik sistemlerde, kuruluşlarda ve düzeylerde öğretme-öğrenim ortamını en etkili biçimde oluşturarak eğitsel amaçları gerçekleştirmede öğrencilere ve anne babalara kılavuzluk ve yardım edecek nitelikte, genel kültüre sahip, öğretmenlikte ve öğreteceği bilimsel dalda, kuramsal alanda ve uygulamada uzmanlaşmış kişidir (Başaran, 1994: 203-204 ). Eğitimin kalitesi ve niteliği büyük ölçüde öğretmenlerin niteliğiyle doğru orantılıdır. Öğretmen adaylarının seçiminde öğretmenlik mesleğini seven ve isteyen adayların seçilmesi, nitelikli öğretmen yetiştirmenin ilk adımıdır (Şişman, 2007: 194 ). Tutum, inanç ve davranışlar arasında önemli bir etkileşim bulunmaktadır.

Bu nedenle öğrencilerin yetiştirilmesinde ve akademik başarılarında öğretmenlerin tutumları, inançları ve sınıf içi davranışları büyük önem taşımaktadır (Taşkın-Can vd., 2005: 47).

Papanastasiou’ya (2002) göre tutum, “bir bireyin nesnelere, insanlara, yerlere, olaylara ve fikirlere karşı lehte ya da aleyhte gerçekleşen duygusal eğilimi” dir. Bireylerin çevrelerine ne şekilde tepkide bulunacağı büyük ölçüde sahip oldukları tutumları tarafından şekillenmektedir.

Bir birey için, tutum nesnesi bir madde, bir grup olabileceği gibi, bir meslek de olabilmektedir.

Mesleğe yönelik tutum mesleğin nasıl yapılacağını belirlemektedir. Bireyin bir mesleğe ilişkin tutumu o meslekteki başarısı ve doyumunu etkilemektedir. Söz konusu meslek öğretmenlik olduğunda ise, konunun önemi daha da artmaktadır (Şenel vd., 2004: 100; Çakır vd., 2006: 38).

(3)

329 Öğretmenlerin mesleklerine yönelik tutumları mesleğin gereklerini yerine getirmede

büyük önem taşımaktadır (Durmuşoğlu vd., 2009: 77). Belirli bir mesleğe ve mesleğin içerdiği etkinliklere yönelik tutumları bilmenin o meslekteki başarıyı ve doyumu yordamadaki katkısı belirgindir (Erkuş vd., 2000: 27). Mesleğe yönelik tutum ve algılar, mesleki yeterlilik algılarını ve meslekteki başarıları etkileyen bir husustur. Yetersiz bilgiye dayalı gelişecek tutum ile daha geniş ve derin bilgiye dayalı oluşan tutumun şiddeti veya derecesinin de farklı olacağı açıktır(Terzi ve Tezci, 2007: 597).

Yetiştirilen öğretmenlerin niteliğinde öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının yanı sıra öğretmenlik mesleğine ilişkin yeterliklere ne kadar sahip oldukları da önemli bir yer tutmaktadır (Çapri ve Çelikkaleli, 2008: 34). Öğretmenlik mesleği, özel uzmanlık bilgisi ve becerisi gerektiren bir meslek olarak kabul edildiğine göre, bu mesleği tercih eden insanların, mesleğin gereklerini tam olarak yerine getirebilmeleri için bir takım yeterliliklere de sahip olması gerekir (Şişman, 2007: 196 ). Şahin (2004)’e göre yeterlik kavramı, bir görevi icra etmek ve görevin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmek için ihtiyaç duyulan yetenek, bilgi ve becerilerdir. Öğretmen yeterliliği ise öğretmenin her bir ana görev kapsamında, işlem karakterinde, kendi içinde bütünlüğü olan, meslek içinde tekrarlanan, daha alt işlem basamaklarına ayrılabilen, başkalarıyla bir araya gelerek farklı görevlerin yapılmasını sağlayan, süresi tam olarak belirlenmese de dakikalarla sınırlı bir zaman diliminde yapılabilen, gerektiğinde bir başkasına devredilebilir nitelikte olan alt görevleri anlatacak şekilde belirlenmiştir (MEB,2002: 21). Öğretme yeterliği (Teaching efficacy), bir öğretmenin, öğrenmede zorluk çeken çocuklarda bile başarıyı yakalayabileceğine olan inancıdır (Slavin, R.

E., 2000: 257).

Öğretmen yeterliliklerini bireysel öğretmen yeterliliği ve genel öğretmen yeterliliği olarak iki kısımda incelenmiştir. Bireysel öğretmen yeterliliği Bandura’nın kendilik yeterliği teorisine dayanır ve öğretmenin kendi becerilerine olan inançlarını içerir. Genel öğretmen yeterliliği ise, Bandura’nın bireyin eğitim, zeka ve aileden aldığı eğitimle öğrendiği çevreyi kontrol etme yeteneği ile ilgili beklenti kavramlarıyla ilişkilidir. Bu şekilde öğretmenlerin yeterlilik inançları hem bireysel etkiler hem de dış faktörlerin birleşiminden oluşur (Milson ve Mehlig,2002: 48).

Tschannen-Moran ve Hoy (2001: 784) öğretmenin yeterlik inançlarının öğrencinin motivasyonu, başarısı ve kendi yeterlik inançları üzerinde oldukça etkili olduğunu belirtmektedir. Anaokulunda günün büyük bir bölümünü öğretmenle geçiren çocuk öğretmenin tutum ve davranışlarını örnek alıp, onu taklit eder ve onun kişiliğini benimser (Argun ve İkiz, 2003: 413). Bu durum göz önüne alındığında öğretmen adaylarının hem öğretmenliğe karşı tutumları hem de öğretmenliğin gerektirdiği yeterlilik düzeyinin derecesi önem arz eder.

Araştırmalar incelendiğinde (Erden,1995; Erkuş vd., 2000; Argun ve İkiz,2003;

Şahin,2004; Şenel vd.,2004; Üstün vd., 2004; Şeker vd., 2005; Terzi ve Tezci, 2007;

Durmuşoğlu vd.,2009), öğretmen adaylarının öğretmenliğe ilişkin tutumları ve yeterlik inançlarının çeşitli değişkenler açısından incelendiği çalışmaların eğitim fakültelerinde öğrenimlerine devam eden öğretmen adayları ile gerçekleştirildiği görülmektedir. Öğretmenlik mesleğine ilişkin yeterliklerin ve tutumların kazanıldığı eğitim fakültelerinin sahip olduğu olanaklar (ekonomik, öğretim elemanı sayısı, bina ve tesis durumu vb.) bu fakültelerde yetiştirilen öğretmen adaylarının kendilerini mesleki olarak yeterli ve öğretmenlik mesleğine ilişkin olumlu tutum kazanmış birer öğretmen olarak algılamalarında oldukça önemli bir role sahiptir. (Çapri ve Çelikkaleli, 2008: 34). Ancak, eğitmen yetiştiren ve mezuniyet sonrası

(4)

330 birçoğunun özel kurumlarda öğretmenlik yaptığı meslek yüksekokullarında öğrenimlerini

sürdüren öğretmen adaylarının öğretmenliğe ilişkin tutumları ve yeterlik inançlarını belirleyen çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Bu amaçla hem bu eksikliği gidermek hem de eğitim fakültesinde öğretmenliğe yönelik formasyon derslerinin mesleki tutum ve yeterliliği ne ölçüde belirlediğinin ortaya koyma açısından bu çalışma önem taşımaktadır. Bu genel amaç doğrultusunda çalışmada;

1. Çocuk gelişimi programı ile okul öncesi öğretmenliği bölümü öğrencileri arasında tutum ve yeterlik bakımından bir farklılaşma var mıdır?

2. Çocuk gelişimi programı ile okul öncesi öğretmenliği bölümü öğrencilerinin mezun oldukları lise, bölüme istekli gelme ve bölümden memnun olma durumları tutum bakımından farklılaşmakta mıdır? Sorularına yanıt aranmaktadır.

Yöntem

Çalışmanın Modeli

Çalışma da ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlişkisel tarama modelleri, iki ve daha çok sayıdaki değişken arasında birlikte değişim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelleridir. İlişkisel çözümleme iki türlü yapılmaktadır. Bunlar korelasyon türü ilişki ile karşılaştırma yolu ile elde edilen ilişkilerdir (Karasar,2012: 81).

Gerçekleştirilen çalışmada okul öncesi öğretmenliği ve çocuk gelişimi programı gruplarına ait tutum ve yeterlik değişkenlerinin birlikte değişip değişmedikleri korelasyon türü ilişki ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma grubunu; Kilis 7 Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı son sınıfa devam eden toplam 197 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmanın örneklem grubundaki öğrencilerin 93’ü (% 47,2) çocuk gelişimi programı öğrencisi iken, 104’ü (% 52,3) okul öncesi öğretmenliği öğrencisidir. Öğrencilerin 25’i (% 12,7) Anadolu lisesi, 26’sı (% 13,2) genel lise ve 146’sı (% 74,1) meslek lisesi mezunudur. Öğrenimlerine devam etmekte oldukları bölüme istekli gelme durumları bakımdan 171’i (%86,8) olumlu cevap verirken, 26’sı (%13,2) olumsuz cevap vermiştir. Okudukları bölümden memnun olma durumlarına göre ise; 84’ü (%42,6) tamamen memnun, 77’si (%39,1) memnun, 36’sı (%18,3) memnun değildir.

Verilerin Toplanması

Verilerin toplanmasında öğrencilere ait bilgileri toplamak amacıyla “Kişisel Bilgi Formu”, öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını belirlemek üzere “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ve öğretmenlik mesleğine ilişkin yeterlik düzeylerini belirlemek için de

“Öğretmenliğe İlişkin Yeterlik Ölçeği” kullanılmıştır.

Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği (ÖMYTÖ): Tanrıöğen (1997), tarafından geliştirilen ÖMYTÖ likert tipli ölçek 52 maddeden oluşmaktadır. Ölçekte sorulara verilen cevap seçeneklerinden olumlu ifade edilmiş maddeler "tamamen katılıyorum" kategorisinden başlayarak 5, 4, 3, 2, 1 olumsuz ifade edilmiş maddeler ise aynı kategoriden başlayarak 1, 2, 3, 4, 5 olarak puanlanmıştır. Ölçekteki cevap seçenekleri “5-Tamamen Katılıyorum” “4- Katılıyorum” “3-Kararsızım” “2-Katılmıyorum” “1-Hiç” katılmıyorum şeklinde 5'li ölçekle

(5)

331 gösterilmiştir. Ölçeğin puan aralığı 52-260'tır. Ölçeğin güvenirliği Cronbach Alpha ve Guttman

Split-half teknikleriyle denenmiş ve alpha iç tutarlılık katsayısı .94 Guttman Split-half ise .86 olarak hesaplanmıştır.

Öğretmen Yeterlik Ölçeği: Diken (2004) tarafından Türkçeye uyarlanan 16 maddelik ve likert tipli 5 seçenekten oluşan “Öğretmen Yeterlik Ölçeği” öğretmen adaylarının kendi yeterliklerine yönelik değerlendirmeye yöneliktir ve birbirinden bağımsız iki alt boyuttan oluşmaktadır. Bunlar Faktör I. Bireysel Faktörler (İçsel Faktörler) (1, 3, 5, 7, 9, 11 ve 13.

Maddeler) ve Faktör II. Genel Öğretim Yeterliği (Dışsal Faktörler) (2, 4, 6, 8, 10, 12, 14, 15 ve 16. Maddeler) şeklindedir. Yedi maddelik ilk faktör öğretmenlerin yeterliğini etkileyen öğretmenlerin daha çok kendilerine ait özellikleri ile ilgili maddeleri kapsamaktadır. Bu alt ölçek öğretmen adaylarının kendi öğretim yeterlikleri, öğretim sırasında karşılaşacakları zorluklarla baş etme için kendilerinde gerekli deneyim ve öz-güveni bulmaları ile ilgili öğretmen adaylarının kendileri hakkındaki görüşlerini yansıtmaktadır. Bu bağlamda ilk alt ölçek

“Bireysel Öğretim Yeterliği/Öğretmen Öz-yeterliği” veya öğretmen yeterliğini etkileyen “İçsel Faktörler” olarak adlandırılmıştır. İkinci alt ölçek, öğretmen adaylarının yeterliği üzerinde etkisi olabilecek öğretmen adaylarının dışında var olan durum veya faktörleri içeren 9 maddeden oluşmaktadır. Bu maddelerin çoğu öğretmen adaylarının kendileri dışında, öğretmenlik yeterliklerini etkileyen dış faktörler hakkındaki görüşlerini içermektedir. Bu bağlamda ikinci alt ölçek “Genel Öğretim yeterliği” veya öğretmen etkililiğini etkileyen “Dış Faktörler” olarak adlandırılmıştır. Ölçeğin ifadeleri, araştırmaya katılan öğrencilerce, “Kesinlikle katılmıyorum”

(1 puan) ile “Kesinlikle katılıyorum” (5 puan) derecelendirmelerinden biri seçilerek değerlendirilmiştir. İkinci faktörü oluşturan 9 maddenin hepsi olumsuz maddelerdir ve ölçeğin tersten okunmasıyla puanlandırılmaktadırlar Öğretmen yeterlik ölçeğinin Türkçe versiyonunun güvenirlik çalışması Cronbach-Alfa ile yapılmış; ölçeği oluşturan toplam 16 maddenin iç tutarlık katsayısı. 71 olarak bulunmuştur. Ölçeğin iki alt boyutunun güvenirlik çalışması yine Cronbach-Alpha testi ile yapılmış; iç tutarlık katsayısı ilk boyutun. 71, ikinci boyutun ise. 73 olarak bulunmuştur.

Verilerin Analizi

Çalışma grubuna uygulanan ölçeklerden elde edilen veriler kodlanarak bilgisayara yüklenmiş ve istatistiksel değerlendirilmesinde SPSS versiyon 15.0 bilgisayar paket programından faydalanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler ortalama ± standart sapma, sayı ve yüzde olarak ifade edilmiştir. Veriler normal dağılıma uymadığı için grupların “öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum ile mesleki yeterlik düzeyi arasındaki ilişki durumu” ve “mesleğe ilişkin tutum ile bölüme istekli gelme değişkeni” arasındaki ilişki durumu arasındaki farkların analizinde Mann Whitney U Testi kullanılırken, “grupların mesleğe ilişkin tutum ile mezun oldukları lise türü değişkeni” ve “grupların mesleğe ilişkin tutum ile bölümden memnun olma değişkeni” arasındaki ilişki durumunu belirlemek üzere Kruskall Wallis Varyans Analizi testi kullanılmıştır. Kruskal Wallis Varyans analizinden sonra farkı yaratan grubu bulmak için Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U Testi yapılmıştır. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları ile öğretmen yeterlik düzeyleri arasındaki ilişkiyi tespit amacıyla ise;

Spearman Sıra Korelâsyonu Analizi yapılmıştır. İstatiksel anlam düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir.

(6)

332 Bulgular

Tablo 1. Grupların Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutum İle Mesleki Yeterlik Düzeyi Puanlarına İlişkin Mann Whitney U Testi Sonuçları

Grup Bölüm n X ss

Sıra Ortala

ması

Sıra

Toplamı U p*

Mesleğe İlişkin Tutum

Çocuk

Gelişimi 93 222.6 25.7 90.85 8449.50

4078.50 0.058 Okul Öncesi

Öğretmenliği 104 228.3 27.0 106.28 11053.50 İçsel

yeterlik

Çocuk

Gelişimi 93 25.4 4.5 90.55 8421.00

4050.00 0.048 Okul Öncesi

Öğretmenliği 104 26.5 3.7 106.56 11082.00 Dışsal

Yeterlik

Çocuk

Gelişimi 93 27.3 4.7 113.37 10543.50

3499.500 0.001 Okul Öncesi

Öğretmenliği 104 25.0 4.1 86.15 8959.50

*p<0.05

Grupların öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum ile mesleki yeterlik düzeyi arasındaki ilişki durumuna bakıldığında, öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum düzeyleri arasında anlamlı farklılığa rastlanmazken, mesleki yeterlik düzeyinin alt boyutları olan içsel yeterlik ve dışsal yeterlikte anlamlı farklılaşma olduğu belirlenmiştir. İçsel yeterlik alt boyutunda okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin puan ortalamaları daha yüksek iken, dışsal yeterlik alt boyutunda çocuk gelişimi öğrencilerinin puan ortalaması anlamlı düzeyde daha yüksektir.

Tablo 2. Grubun Mesleğe İlişkin Tutum İle Mezun Olunan Lise Türü Puanlarına İlişkin Kruskal-Wallis Varyans Analizi Sonuçları

Grup Mezuniyet n Sıra

Ortalaması sd p*

Okul Öncesi Öğretmenliği

Anadolu

Lisesi 24 42.02

2 6.714 0.035

Genel Lise 25 47.06

Meslek Lisesi 55 59.55

(7)

333

*p<0.05

Gruplara ait mesleğe ilişkin tutum puanı ile mezun olunan lise türü arasındaki ilişki durumu incelendiğinde çocuk gelişimi programında yer alan öğrencilerin normal dağılım göstermediği ve iki kişi dışında tümünün meslek lisesi mezunu olduğu görülmektedir. Bu nedenle mezun olunan değişken durumuna göre çocuk gelişimi bölümü istatiksel değerlendirmeye alınmamıştır. Okul öncesi öğretmenliğine devam eden öğrenciler arasında ise mezun olunan lise türüne göre bir farklılaşmaya rastlanmış ve farkı yaratan grubu bulmak için gerçekleştirilen Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U Testi neticesinde bu grubun meslek lisesi mezunu olan grup olduğu bulunmuştur.

Tablo 3. Grupların Mesleğe İlişkin Tutum İle Bölüme İstekli Gelme Değişkeni Puanlarına İlişkin Mann Whitney U Testi Sonuçları

Grup Bölüm

İstek n X Ss Sıra

Ortalaması

Sıra

Toplamı u p*

Çocuk Gelişimi

Evet 82 226.2 22.8 50.43 4135.00

170.00 0.001 Hayır 11 195.9 31.3 21.45 236.00

Okul Öncesi Öğretmenliği

Evet 89 232.9 21.2 59.69 5045.50

294.50 0.001 Hayır 15 201.3 40.5 27.63 414.50

*p<0.05

Tablo 3’de grupların mesleğe ilişkin tutum ile bölüme istekli gelme durumları arasındaki ilişkiye bakılmış ve hem okul öncesi öğretmenliği hem de çocuk gelişimi programına istekli gelen öğrencilerin puan ortalamalarının, bölümlerine istekli gelmeyen öğrencilerin puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir.

Tablo 4. Grupların Mesleğe İlişkin Tutum İle Bölüden Memnun Olma Puanlarına İlişkin Kruskal-Wallis Varyans Analizi Sonuçları

Grup Memnuniyet n Sıra

Ortalaması sd p*

Çocuk Gelişimi

Tamamen Memnun 42 55.77

2 13.675 0.001

Memnun 33 46.36

Memnun Değil 18 27.69

Okul Öncesi Öğretmenliği

Tamamen Memnun 42 68.20

2 24.700 0.000

Memnun 44 47.66

Memnun Değil 18 27.69

*p<0.05

Grupların mesleğe ilişkin tutum ile bölümden memnun olma değişkeni arasındaki ilişki durumunu gösteren Tablo 4’te çocuk gelişimi programı ve okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin puan ortalamalarında anlamlı farklılığa rastlanmıştır. Farkın kaynağını belirlemek amacıyla ikili grup karşılaştırılmaları için Mann Whitney U-Testi uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, farkın kaynağını “tamamen memnun” olan ile “memnun olmayan” öğrenciler oluşturmuştur. Mesleki tutum bakımından en yüksek ortalamayı “tamamen memnun” olan

(8)

334 öğrenciler alırken, en düşük ortalamayı ise “memnun olmayan” öğrencilerin elde ettiği

görülmüştür.

Tablo 5. Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği ile Öğretmen Yeterlik Ölçeği Alt Boyutları Arasındaki İlişkiye Ait Spearman Sıra Korelâsyonu Analizi Testi Sonuçları

Öğretmen Yeterlik Ölçeği Alt Boyutları

Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği

İçsel Yeterlik

SpearmanCorrelation .242

P* .001

N 197

Dışsal Yeterlik

SpearmanCorrelation -.116

P* .104

N 197

*p<0,05

Araştırmaya katılan öğretmen adaylarının “Öğretmen Yeterlik Ölçeği” ile “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” alt testlerinden aldıkları puanlar arasında ilişki olup olmadığı Spearman Sıra Korelasyonu Analizi ile incelenmiş olup, “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ile “İçsel Yeterlik” alt boyutu arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu belirlenirken, “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ile “Dışsal Yeterlik” alt boyutu arasında anlamlı düzeyde ilişkiye rastlanılmamıştır (p<0.05). “Öğretmen Yeterlik Ölçeği” ile

“İçsel Yeterlik” alt boyutu arasındaki korelasyon kat sayısı (r=,242, p<0,05) olarak saptanmıştır.

Tartışma

Araştırma sonucunda gruplar arasında öğretmen mesleki yeterlik düzeyinin alt boyutları olan içsel yeterlik ve dışsal yeterlikte anlamlı farklılaşma olduğu belirlenmiştir. İçsel yeterlik alt boyutunda okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin puan ortalamaları daha yüksek iken, dışsal yeterlik alt boyutunda çocuk gelişimi öğrencilerinin puan ortalaması anlamlı düzeyde daha yüksektir. Bu durum okul öncesi öğretmenliği bölümündeki öğrencilerin çocuk gelişim programında bulunan öğrencilere göre yeterlik konusunda kendilerine olan inançlarının daha yüksek olduğunu, çocuk gelişim programındaki öğrencilerin ise yeterlik konusunda dışsal faktörlere daha fazla bağımlılık duyduğunu ifade etmektedir. Buna göre her iki bölümde de alan derslerinin bir çoğu aynı iken eğitim fakültesinde verilen formasyon derslerinin, okul öncesi öğretmenliği bölümüne devam eden öğrencilere kendilerini yeterli görme bakımından daha yüksek puan ortalamasına sahip olduklarına sebep olduğu düşünülebilir. Tudor (2015), okul öncesi ve ilköğretim öğretmen adayları ile gerçekleştirdiği, adayların mesleki becerilerini geliştirmede öğretim ve araştırma faaliyetlerinin rolünü analiz etmeyi amaçladığı araştırmasında öğrencilerin uzmanlaşma konusunda pedagojik formasyon derslerine ihtiyaç duyduğunu ifade ettiklerini ortaya koymuştur. Altınkurt vd. (2014) ise, pedagojik formasyon programının öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik motivasyonlarını belirlemeye yönelik gerçekleştirdikleri araştırmalarında, formasyon derslerinin öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik motivasyonlarını artırdığını ortaya koymuştur. Bir diğer araştırmada Senemoğlu ve Özçelik (1989), öğretmen yetiştirmede «öğretmenlik bilgisi» kazandırma bakımından fen- edebiyat ve eğitim fakültelerinden hangisinin daha etkili olduğunun belirlenmesi konusunda çalışmış ve hemen hemen bütün üniversitelerde eğitim fakültelerinin daha etkili olduğu

(9)

335 anlaşılmıştır. Ayrıca Çapri ve Çelikkaleli (2008)’nin gerçekleştirdikleri benzer çalışmanın

sonucunda da öğretmen adaylarının eğitim gördükleri programların öğretmenliğe ilişkin tutumları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmadığı fakat eğitim fakültesi öğretmen adaylarının mesleki yeterlik inançları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark oluşturduğu sonucu elde edilmiştir.

Araştırmanın incelediği diğer bir değişken olarak mezun olunan lisenin mesleğe ilişkin tutum üzerine anlamlı bir etkisi olup olmadığına bakılmış ve okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinden meslek lisesi mezunu olanlarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları diğer liselere göre anlamlı derecede farklılık göstermiştir. Kız meslek lisesi bünyesinde yer alan çocuk gelişimi bölümlerinin amaçlarından biri de okul öncesi öğretmeni yetiştirmek için altyapı oluşturmaktır. Bu nedenle bu bölümden mezun olan öğrencilerin öğretmenliğe karşı olumlu bir tutum geliştirmeleri beklenen bir sonuçtur.

Öğrencilerin mesleğe ilişkin tutum ile bölüme istekli gelme durumları arasındaki ilişkiye bakıldığında her iki grupta da bölüme istekli gelen öğrencilerin puan ortalamalarının istekli gelmeyenlerin puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu durum beklenen bir sonuçtur. Çünkü istediği bölümde öğrenim gören öğrenci bölüme ve mesleğe karşı daha ilgili olacak ve olumlu bir tutum geliştirecektir. Buca Eğitim Fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını inceleyen Tanrıöğen (1997), öğrencilerin öğretmen yetiştiren bir kurumu tercih sıralamasının ilk sıralarına yerleştirmesinin yani bölüme istekli gelme durumunun, öğretmenlik mesleğine karşı olumlu tutumlara sahip olduklarının, başka bir deyişle öğretmenlik mesleğine güdülü olduklarının bir göstergesi olabileceğini belirtmiştir. Öğretmenlik mesleğine yönelik yapılmış bazı diğer araştırmalarda da (Üstün vd.,2004;Aslan ve Köksal-Akyol,2006; Gürbüz ve Kışoğlu,2007; Durmuşoğlu vd.,2009;

Özder vd.,2010; Yaşar-Ekici, 2014), bölümü isteyerek seçen bireylerin öğretmenlik mesleğine karşı tutumlarının daha olumlu olduğu bulunmuştur.

Mesleğe ilişkin tutum ile bölümden memnun olma değişkeni arasındaki ilişki durumunda çocuk gelişimi programı ve okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin puan ortalamalarında

“tamamen memnun” olan ile “memnun olmayan” öğrenciler arasında anlamlı farklılığa rastlanmıştır. Mesleki tutum bakımından “tamamen memnun” olan öğrencilerin mesleki tutum puan ortalamaları “memnun olmayan” öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksektir.

Doğal olarak öğrencinin bölümünden memnun olması, onun mesleğine karşı olumlu tutum içerisinde olmasıyla paraleldir ve elde edilen sonuçta bu duruma uygundur. Öğretmen adaylarının mesleki tutumlarını inceleyen bir diğer araştırmada da, Ertok-Konuk (2011) bölümden “tamamen memnun” olan adayların puan ortalamalarını “oldukça, biraz, hiç”

cevabını veren adayların puan ortalamalarından anlamlı derecede yüksek bulmuştur.

Memnuniyet derecesi arttıkça öğrencilerin mesleki tutum puanlarının da paralel olarak arttığı görülmüştür.

“Öğretmen Yeterlik Ölçeği” ile “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” alt testlerinden araştırmaya katılan öğretmen adaylarının aldıkları puanlar bakımından

“Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutum Ölçeği” ile “İçsel Yeterlik” alt boyutu arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir ve bu duruma göre mesleğe ilişkin tutum düzeyi arttıkça içsel yeterliğin de arttığı söylenebilir. Mesleklerine karşı olumlu tutum geliştiren insanlar, işlerini en iyi şekilde yapmak için kendilerini geliştirmeye çalışacak ve zamanla kendilerini o iş konusunda daha yeterli görmeye başlayacaktır. Dolayısıyla mesleki tutum

(10)

336 arttıkça öz yeterlik düzeyinin de yükselmesi beklenen bir sonuçtur. Ayrıca Andronache vd.

(2014), öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları belirlemek üzere gerçekleştirdiği çalışmasında adaylardan bilişsel ve duyuşsal becerileri yüksek olanların mesleki tutumlarının da yüksek olduğu sonucunu elde etmiştir. Bu durum tutum ve yeterlik kavramlarının iç içe olduğunu ve birbirlerini etkilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Sonuç ve Öneriler

Araştırma sonucunda; grupların öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum ile mesleki yeterlik düzeyi arasındaki ilişki açısından, öğretmenlik mesleğine ilişkin tutum düzeyleri arasında anlamlı farklılığa rastlanmazken, mesleki yeterlik düzeyinin alt boyutları olan içsel yeterlik ve dışsal yeterlikte anlamlı farklılaşma olduğu belirlenmiştir. İçsel yeterlik alt boyutunda okul öncesi öğretmenliği öğrencilerinin puan ortalamaları daha yüksek iken, dışsal yeterlik alt boyutunda çocuk gelişimi öğrencilerinin puan ortalaması anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Gruplara ait mesleğe ilişkin tutum puanı ile mezun olunan lise türü arasındaki ilişki durumuna göre çocuk gelişimi programında yer alan öğrenciler normal dağılım göstermemiş. Okul öncesi öğretmenliğine devam eden öğrenciler arasında ise mezun olunan lise türüne göre bir farklılaşmaya rastlanmış ve meslek lisesi mezunu olan gruba ait puan ortalamalarının diğer liselerden mezun olanlara göre daha yüksek bulunmuştur. Hem okul öncesi öğretmenliği hem de çocuk gelişimi programında, bölüme istekli gelen öğrencilerin puan ortalamalarının, bölümlerine istekli gelmeyen öğrencilerin puan ortalamalarına göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu ve mesleki tutum bakımından “tamamen memnun” olan öğrencilerin mesleki tutum puan ortalamaları “memnun olmayan” öğrencilerin puan ortalamalarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin mesleğe ilişkin tutum düzeyi arttıkça içsel yeterlik düzeylerinin de arttığı ortaya konulmuştur.

Elde edilen sonuçlar doğrultusunda; çocuk gelişimi programı öğrencilerinin içsel yeterlilik düzeylerine artırmaya yönelik eğitimler planlanabilir ve böylece bu bölümdeki öğrencilerin yeterlik konusunda kendilerine olan inançlarının artması sağlanabilir. Mesleki tutum oluşturmada alt yapı oluşturmanın önemli olduğu açıkça ortaya konulmuştur. Bu sebeple eğitim sisteminin temelden planlanması ve bireylerin bu doğrultuda yetiştirilmesi gerekliliği göz önünde bulundurulabilir. Ayrıca bölüme istekli gelme ve bölümden memnun olma durumu öğrencilerin olumlu tutum sahibi olmalarına olanak tanıdığı için öğrencilere erken dönemlerden itibaren doğru meslek seçimi konusunda aydınlatıcı seminerler düzenlenebilir.

KAYNAKLAR

ALTINKURT, Y., Yılmaz, K. ve Erol, E. (2014). Pedagojik Formasyon Programı Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Motivasyonları. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 4 (1), 48-62.

ANDRONACHEA, D., Bocoş, M., Bocoş, V. ve Macri, C. (2014). Attitude Towards Teaching Profession. Social and Behavioral Sciences, 142, 628-632.

ARGUN, Y. ve İkiz, E. (2003). Okul Öncesi Öğretmenliği Programının Öğrencilerin Mesleki Tutum ve Algılarına Etkilerinin İncelenmesi. OMEP Dünya Konsey Toplantısı ve Konferansı Bildiri Kitabı-3, 412-429, Ya-Pa Yayıncılık, İstanbul.

(11)

337 ASLAN, D. ve Köksal-Akyol, A. (2006). Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik

Mesleğine Yönelik Tutumları Ve Mesleki Benlik Saygılarının İncelenmesi. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15 (2), 51-60.

BAŞARAN, E. (1994). Eğitim psikolojisi, modern eğitimin psikolojik temelleri. Kadıoğlu Matbaası, Ankara.

ÇAKIR, Ö., Kan, A. ve Sünbül, Ö. (2006). Öğretmenlik Meslek Bilgisi ve Tezsiz Yüksek Lisans Programlarının Tutum ve Özyeterlik Açısından Değerlendirilmesi. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2 (1), 36-47.

ÇAPRİ, B. Ve Çelikkaleli, Ö. (2008). Öğretmen Adaylarının Öğretmenliğe İlişkin Tutum Ve Mesleki Yeterlik İnançlarının Cinsiyet, Program Ve Fakültelerine Göre İncelenmesi.

İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 9 (15), 33-53.

DİKEN, İ. H. (2004). Öğretmen Yeterlik Ölçeği: Türkçe uyarlaması, geçerlik ve güvenirlik çalışması. Eğitim Araştırmaları Dergisi, 16, 102-112.

DURMUŞOĞLU, M. C., Yanık, C. ve Akkoyunlu, B. (2009). Türk ve Azeri Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 36, 76-86.

ERDEN, M. (1995). Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Sertifikası Derslerine Yönelik Tutumları. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11, 99-104.

ERKUŞ, A., Sanlı, N., Bağlı, M. T. ve Güven, K. (2000). Öğretmenliğe İlişkin Tutum Ölçeği Geliştirilmesi. Eğitim ve Bilim, 25, 116, 27-34.

ERTOK-Konuk, N. (2011). Müzik Öğretmeni Adaylarının Öğretmenliğe İlişkin Tutum Ve Mesleki Yeterlik Algı Düzeylerinin Farklı Değişkenlere Göre İncelenmesi. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

GÜRBÜZ, H. ve Kışoğlu, M. (2007). Tezsiz Yüksek Lisans Programına Devam Eden Fen- Edebiyat Ve Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumları (Atatürk Üniversitesi Örneği). Erzincan Eğitim Fakültesi Dergisi, 9 (2), 71-83.

KARASAR, N. (2012). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayıncılık, Ankara.

MEB (2002) . Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü. Öğretmen Yeterlilikleri. MEB Yayınları, Ankara.

MİLSON, A. J. Mehlig, L. M. (2002). Elementary School Teachers Sense of Efficacy for Character Education. The Journal of Educational Research, 96 (1), 47-53.

ÖZDER, H., Konedralı, G. ve Zeki, C. P. (2010). Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi. 16 (2), 253-275.

PAPANASTASİOU, C. (2002). School, Teaching and Family Influence on Student Attitudes Toward Science: Based on TIMSS Data for Cyprus. Studies in Eucational Evaluation, 28, 71-86.

(12)

338 SENEMOĞLU, N. ve Özçelik, D. A. (1989). Öğretmen Adaylarına "Öğretmenlik Bilgisi"

Kazandırma Bakımından Fen-Edebiyat Ve Eğitim Fakültelerinin Etkililiği. Çağdaş Eğitim. http://yunus.hacettepe.edu.tr/~n.senem/makaleler/ogretmenlik_bilgisi.htm SLAVİN, R. E. (2000). Educational Psychology: Theory and Practice. Allyn and Bacon Pub,

Boston.

ŞAHİN, A.E., (2004). Öğretmen Yeterliklerinin Belirlenmesi. Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, 5 (58).

ŞEKER, H., Deniz, S. ve Görgen, İ. (2005). Tezsiz Yüksek Lisans Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Yeterlikleri Üzerine Değerlendirmeleri. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 42, 237-253.

ŞENEL, H. G., Demir, İ., Sertelin, Ç., Kılıçaslan, A., ve Köksal, A. (2004). Öğretmenlik mesleğine yönelik tutum ve kişilik özellikleri arasındaki ilişki. Eğitim Araştırmaları, 15, 99-109.

ŞİŞMAN, M. (2007). Eğitim Bilimine Giriş. Pegem Yayıncılık, Ankara.

TANRIÖĞEN, A. (1997). Buca Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumları. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3, 55-67.

TAŞKIN-Can, B., Cantürk-Günhan, B. ve Öngel-Erdal, S. (2005). Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Fen Derslerinde Matematiğin Kullanımına Yönelik Öz Yeterlik İnançlarının İncelenmesi. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 17, 47–52.

TERZİ, A. R. ve Tezci E. (2007) Necatibey Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 52, 593-614.

TSCHANNEN-Moran, M. ve Hoy A. W. (2001). Teacher Efficacy: Capturing an Elusive Construct. Teaching and Teacher Education, 17, 783-805.

TUDOR, L. S. (2015). The Role of School Activities in Training /Development of the Professional Skills Specific for the Teaching Profession. Social and Behavioral Sciences, 180, 984-989.

ÜSTÜN, E., Erkan, S. ve Akman, B. (2004). Türkiye'de Okulöncesi Öğretmenliği Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumlarının İncelenmesi. Kırgızistan- Türkiye Manas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10, 129-136.

YAŞAR-Ekici, F. (2014). Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi (İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Örneği). Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7 (35), 658-665.

Referanslar

Benzer Belgeler

- YÜZME SIRASINDA SERBEST AYAK VURUŞU YAPTIĞINDAN (Time: 15:04) DSQ Lalin YAMAK 08 (Tk)-Ingiliz Kültür Koleji. - BİTİRİŞTE ÇİFT ELLE DUVARA DEĞMEDİĞİNDEN

DSQ Rafi Ege ÇAKMAK 07 (Tk)-Nesibe Aydin Ortaokulu - ÇIKIŞ SİNYALİNDEN ÖNCE HAREKET ETTİĞİNDEN (Time: 17:01). DSQ Çinar UÇMAK 06

KISMİ PUAN: Boru, mata tamamen düz temas ediyor ve kısmen hedef alan içinde.

[r]

[r]

 Problem çözme becerisi düşük ve yüksek olan gruplar tespit edilerek, bu gruplarla nitel araştırmalar yapılabilir.  Problem çözme becerilerinin farklı

[r]

İL İLÇE OKUL SINAV ADI OKUL İLÇE İL GENEL.. AMASYA AMASYA MERKEZ SULUOVA FEN