Konuşma Yazarlığı
Okuma Önerisi:
Bugün size şunu hatırlatıyorum ki, dostlarım, ümitsizlik batağında boğulmayalım. Şu an yaşamış olduğumuz ve önümüzde bulunan zorluklara rağmen, hala bir hayalim var benim. Bu hayal, Amerikan rüyasının derinliklerine kök salmışbir hayaldir.
Evet… Bir hayalim var benim…
Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkacak ve kendi inanç
değerlerini tam anlamıyla yaşayacak. Şu husus apaçık
ortadadır ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
Bir hayalim var benim!…
Gün gelecek, bir zamanlar köle olanların evlatlarıyla yine bir zamanlar köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde, birlikte kardeşlik sofrasına oturabilecekler…
Bir hayalim var benim…
Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların ateşiyle bunalmış olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek…
Bir hayalim var benim…
Gün gelecek, dört büyük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerinin yapısına göre
değerlendirilecekleri bir ülkede yaşayacaklar…
Bugün bir hayalim var benim…
Gün gelecek, Alabama eyaleti, şirret ırkçıları ile,
ağzından hep müdahale ve yasaklar yönünde sözler
dökülen valisi ile, o eyalet bile, minicik siyah erkek ve kız çocuklarının, minicik beyaz erkek ve kız çocukları ile, kardeşçe el ele tutuşabilecekleri bir yer olacaktır…
Bugün bir hayalim var benim…
Evet, bir hayalim var…! Gün gelecek, özgürlüğümüzün önünde birer engel olan bütün vadiler yükselecek, bütün dağlar eğilecek, engebeli yerler hizaya gelecek ve
Allah’ın yüce şanı yeryüzüne inecek ve bütün canlılar
bunu hep birlikte göreceğiz.
«FİKİRLER YİRMİ BİRİNCİ YÜZYILIN geçer
akçesidir. Kimileri fikirlerini sunmakta olağanüstü iyidir.
Yetenekleri, bugünün toplumundaki itibar ve etkilerini yükseltir. İyi bir konuşmacı tarafından ortaya konan cesur bir fikirden daha ilham verici bir şey yoktur. Etkili bir biçimde paketlenip sunulan fikirler dünyayı
değiştirebilir.»
Kaynak:
Tutku ve topluluk önünde konuşma birbiriyle yakından ilintilidir. Fransız filozof Denis Diderot bir keresinde,
“Yalnızca tutkular, büyük tutkular, ruhu büyük şeylere terfi ettirebilir,” demişti. Tarih boyunca başarılı liderler tutkuların –büyük tutkular– ruhu geliştirebildiğini
düşünmüşlerdir. Bugün bilim onları haklı çıkarır.
Sinirbilimciler, TED konuşmacıları ve büyük liderler gibi tutkulu insanların başkalarına neden ilham ve enerji verebildiklerini, etkileyebildiklerini keşfetmişler ve ölçmeyi başarabilmişlerdir.
Kaynak:
Gallo, Carmine (2015), TED Gibi Konuş, Çev. Figen Bingül, İstanbul: Aganta Kitap.
Kaynak:
Minnesota Üniversitesi’nde profesör Joyce Bono ve Michigan State Üniversitesi’nde profesör Remus Ilies, karizma, olumlu duygular ve “ruh hali
bulaşıcılığını” ölçmek için yüzlerce katılımcıyla dört
ayrı çalışma yaptı.
Kaynak:
Gallo, Carmine (2015), TED Gibi Konuş, Çev. Figen Bingül, İstanbul: Aganta Kitap.
Araştırma sonucuna göre, “Karizması yüksek olarak değerlendirilen kişiler, yazılı ve sözlü iletişimlerinde daha olumlu duygular ifade etmeye eğilimlidir.”
Olumlu duygular tutku, şevk, heyecan ve iyimserlik içerir. Bono ve Ilies ayrıca olumlu duyguların,
katılımcıların ruh halini iyileştirerek bulaşıcı olduğunu
keşfetti. Olumlu liderleri şahsen ve videoda dinleyip
seyreden katılımcılar, olumlu duygular bakımından
düşük not alan liderleri seyredenlerden daha olumlu
bir ruh hali deneyimlediler. Dahası, olumlu liderler
daha etkili ve bu yüzden izleyenlerini istedikleri şeye
ikna etmeye daha yatkın olarak algılandı.
Kaynak:
“Eğer çok belli bir gruba hitap eden ve sıradan
insanların hayatından kopuk bir şeyle başlarsanız
insanların konuya katılması zorlaşır. Ben genellikle
aile fertlerinden bahsederim, çünkü çoğumuzun
ilişkide olduğumuz aile fertleri vardır. Çocuklar ve
korunmasız ya da mücadele eden insanlar hakkında
konuşurum. Bütün bu anlatılar sorunları anlamaya
yardım etmek için tasarlanmıştır.” (Stevenson)
Kaynak:
Gallo, Carmine (2015), TED Gibi Konuş, Çev. Figen Bingül, İstanbul: Aganta Kitap.