• Sonuç bulunamadı

OY VERME HESAP SOR. Düzen partilerinin hepsi ayn

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "OY VERME HESAP SOR. Düzen partilerinin hepsi ayn"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Savafl daha fazla

MLKP’ye yönelik 21-22 fiubat 1997 tarihinde yap›lan operasyon kapsa- m›nda gözalt›na al›nan ve aralar›n- da gazetemiz At›l›m, EKB ve DMP çal›flanlar›n›n da bulundu¤u 20 kifli hakk›nda aç›lan davaya 16 Ekim gü- nü devam edildi. ‹stanbul 3 No’lu DGM’de görülen karar durufl- mas›nda MLKP’ye üye oldukla- r› iddias›yla yarg›lanan ve arala- r›nda gazeteci Asiye Güzel Zey- bek ve Arif Çelebi’nin de bu- lundu¤u devrimcilere DGM ce- za ya¤d›rd›. Duruflmada 169.

madde kapsam›nda yarg›lanan Bayram Namaz’›n davas› za- manafl›m› nedeniyle düflerken;

Arif Çelebi, Zabit ‹ltemur, Erdo-

¤an Ber, Asiye Zeybek Güzel ve Gö- nül Karagöz hakk›nda MLKP’ye üye olduklar› iddias›yla 12’fler y›l 6’flar ay ceza verildi. Di¤er 7 kiflinin bera- at etti¤i davada yarg›lanan Süley- man Yeter ise gözalt›nda katledildi-

¤i için davas› düflmüfltü.

ABD emperyalizmi son h›zla savafla ha- z›rlan›yor. 21. yüzy›l›n Hitleri olarak nitele- nen Bush, önce temsilciler meclisinden son- ra senatodan tam destek ald›. Böylece Bush yönetimi ABD askeri gücünü kullanma yetkisine, diplomatik ve askeri haz›rl›klar›n düzeyine ba¤l› olarak her an baflvurabilir.

ABD di¤er emperyalist ülkelere ve BM‘ye, karfl› ç›ksan›z da iflgale giriflece¤im, diyor.

Gücünden ald›¤› pervas›zl›kla bütün dünya- ya difl gösteriyor.

Emperyalist savafl tafleronlu¤una hay›r

BAfiYAZI

D

DEEVVAAMMII 22.. SSAAYYFFAADDAA

Devrimci Sosyalist Haftal›k Gazete Y›l: 1 19 Ekim 2002 Say›: 2002 4 (04) Fiyat›: 400.000 TL (KDV dahil) ISSN 1303-7641

MLKP MK, 8 Ekim 2002 tarihinde yapt›¤›

ve elimize posta yoluyla ulaflan bas›n aç›klama- s›nda, ABD emperyalizminin Ortado¤u’yu tü- müyle denetim alt›na almak ve petrol kaynakla- r›na el koymak amac›yla Irak’› h›zla iflgal etme- ye haz›rland›¤›n› belirtiyor. MLKP MK, ezilen- lere seslenerek, ABD emperyalizminin Irak’› ifl- gal ve Ortado¤u’yu kan gölüne çevirme sald›r›- s›na grev, direnifl, boykot, ifl yavafllatma ve gös- terilerle “barikat olun” ça¤r›s› yap›yor.

S

Saayyffaa 1111’’ddee

Kad›nlar›n

eme¤i ürünlerini veriyor

■ 5’te

Ezilenleri hayallerine kavuflturaca¤›z

■ 7’de

CHE: Özgürlük tutkunu asi bir yürek

■ 12’de

MLKP MK’dan aç›klama

Burjuva partilerinden kopun

Hepsi denendi. AKP, Refah/Saadet Parti- si’nden ç›kt›. CHP, 70 y›ll›k parti. ANAP, DYP biliniyor. Genç Parti Uzan Holding’in partisi.

Kurtuluflunuz için, gelece¤iniz için, burjuva düzen partileriyle bütün iliflkilerinizi kesin.

Zalimlerin, patronlar›n partilerine verece¤i- niz her oy, sadece bofla gitmeyecek; oylar›- n›z ayn› zamanda iflsizli¤e, yoksullu¤a, zul- me destek olacakt›r. ESP adaylar› ezilenlerin taleplerine sahip ç›kan, sizlerin sesidir.

ESP’ye verece¤iniz destek, ba¤›ms›z sosyalist adaylar›n etraf›nda birleflip kenetlenmeniz ezilenlerin kurtulufl umudunu büyütecektir.

Düzen partilerinin hepsi ayn›

Tüm burjuva düzen partileri açl›¤›n, yoksullu-

¤un, talan›n ve iflsizli¤in sorumlusudur. Hepsi holdinglerin, kapitalist düzenin partileridir. CHP, AKP, DYP, SP, YTP, MHP, ANAP, GP hepsi em- peryalistlerin iflbirlikçisi; ABD’ci, AB’ci. Hepsi yalan söylüyorlar, demogojiyle halk› aldatmaya çal›fl›yorlar. Bunlar grev boylar›nda, yoksul semtlerde, okullarda, Kürt topraklar›nda hakk›n›

arayan emekçiye, okumak isteyen gence, eflitlik talep eden ezilen Kürt halk›na devlet terörüyle, fliddetle karfl›l›k verenlerin partisi. Hepsi, dünya halklar›na zulmeden emperyalistlerin ve emper- yalist savafl›n tafleronlar›.

Irak’a sald›r›ya ve iflgale geçit yok!

OY VERME

Yoksullu¤un

‹flsizli¤in Zulmün

Emperyalist Savafl›n

Partilerine HESAP SOR

Emekçi milyonlar› IMF’ye, açl›¤a ve yoksullu¤a karfl› mücadeleye ça¤›ran Ezilenlerin Sosyalist Platformu, ev toplant›lar›, kahve konuflmalar›, bildiri da-

¤›t›m›, ifl yeri ziyaretleri ve kad›n toplant›lar›yla dolu bir haftay› daha geride b›rakt›. On binlerce insana ulaflan ESP’liler, düzen partilerini teflhir çal›flma- lar›n› enerjik biçimde sürdürüyor. Seçime k›sa bir süre kala çal›flmalar›n›n h›- z ve yo¤unlu¤unu art›ran ESP’li ba¤›ms›z sosyalist milletvekili adaylar›, “çeki- lecekler”, “seçime girmeyecekler” söylentilerini yayanlara eylemleriyle yan›t veriyor. ESP’li adaylar, fabrika önleri ve atölyelerin yan› s›ra, yoksullu¤un ve açl›¤›n kol gezdi¤i varofllarda kap›s› çal›nmad›k ev, yürünmedik sokak, giril- medik kahve b›rakmayacaklar›n› ilan ediyorlar.

6’da

Ezilenlerin seçene¤i büyüyor

Tuzla deri iflçileri direnerek kazand›klar› haklar›n› yine direnerek savunuyor. Deri iflçileri, havzada bir grup iflçinin sürdürdü¤ü direnifle yönelik patron-jandarma sald›r›s›n›

üretimi durdurarak püskürttü. 11 Ekim günü deri patron- lar› taraf›ndan getirtilen komando birli¤inin Deri-‹fl Tuzla fiube Baflkan› Hasan Sonkaya ve 8 direniflçi iflçiyi döverek gözalt›na almas›, havzadaki tüm deri iflçilerini tek vücut

yapt›. 14 Ekim sabah› Ayd›nl› giriflinde toplanan yaklafl›k 2 bin iflçi üretimi durdurarak, taleplerinin kabul edilmesini istedi ve taleplerini kabul ettirdi. Öte yandan, Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) ‹stanbul 1. bölge ba¤›ms›z sos- yalist milletvekili aday› Mukaddes Çelik, ayn› gün direnifl yerine gelerek iflçilere destek verdi.

9’da

Tuzla deri iflçileri s›n›f dayan›flmas›n› havzada üretimi durdurarak bayraklaflt›rd›.

‹flçiler jandarma sald›r›s›n› püskürttü

DGM Ceza ya¤d›rd›

‹stanbul DGM, polis ve itirafç› iflbir- li¤ine dayal› komplo sonucu 3 Tem- muz 2002 tarihinde gözalt›na al›narak tutuklanan gazetemiz çal›flan› Halil Dinç, 16 Ekim günü ç›kar›ld›¤› 3 No’lu DGM taraf›ndan tahliye edildi.

Üç ay› aflk›nd›r Tekirda¤ F Tipi Ceza- evi’nde tutuklu bulunan Halil Dinç, cezaevlerinde yaflanan insan haklar›na ayk›r› üst arama uygulamas›n› protesto etmek için mahkeme salonuna ç›plak ayakla geldi. Tahliye ifllemlerini yapmak üzere cezaevine gö- türülen Dinç, 16 Ekim akflam› özgürlü¤üne kavufltu

.

Arkadafl›m›z Halil Dinç tahliye edildi

Irak’a yönelik savafl haz›rl›klar›n› h›zland›ran emperyalist ABD’ye tepkiler, savafl karfl›tlar›n›n eylemleriyle büyüyor.

“ABD askeri olmayaca¤›z!” fliar›yla 16 Ekim günü eylem yapan yüzlerce belediye iflçisi, savafl›n daha fazla açl›k ve yoksulluk ol- du¤unu hayk›rd›. Önlük, döviz ve sloganlar›yla insanl›¤› ABD sald›rganl›¤›na karfl› tek yumruk, tek barikat olmaya ça¤›ran ifl- çiler, kap›ya dayanan emperyalist savafla karfl› iflçi s›n›f›n› “soka-

¤a, eyleme, genel greve” ça¤›rd›. ‹stanbul Tabip Odas›, ‹stan- bul Barosu ile Bursa ve Ankara’da insan haklar› savunucular›

yapt›klar› eylemlerle emperyalist savafla karfl› olduklar›n› duyur- dular. 5 5’’ttee

Savafl daha fazla açl›k ve yoksulluktur

(2)

ABD

e m p e r y a l i z m i Irak’a sald›r› yo- lunda ad›m ad›m ilerliyor. Savafl haz›rl›klar›n›n bir yönünü BM Güvenlik Konseyi, BM Silah de- netçileri ve Türkiye, Talabani- Barzani gibi iflbirlikçi unsurlar üzerinden yap›lan haz›rl›klar, di-

¤er yan›n› da ABD içinde yürütü- len haz›rl›klar oluflturuyor. ABD halk›n›n yüz binlerle say›lan ve gi- derek büyüyen savafl karfl›t› öfkesi- ne ra¤men Senato, haydut Geor- ge W. Bush yönetimine savafl yet- kisi verdi. Ve gözü dönmüfl Bush yönetimi, ülkenin bat› sahillerin- deki limanlarda süren grevleri

“ulusal güvenlik” gerekçesiyle ya- saklad›.

ABD sald›r›ya bir ad›m daha yaklaflt›

ABD Baflkan› George W.

Bush’a, “BM yetkisi olmadan güç kullanma” yetkisi veren yasa tasa- r›s›, önce Temsilciler Meclisi, ar- d›ndan da Senato’da kabul edildi.

Tasar›, Bush’un da dahil oldu¤u Cumhuriyetçilerin ço¤unlu¤un- daki Temsilciler Meclisi’nde 10 Ekim günü oyland›. 133’e karfl›

296 oyla kabul edilen tasar›, De- mokratlar›n ço¤unlu¤undaki Se- nato’da da kabul edildi. Böylelik- le, aylard›r Irak’a sald›rmak için çok yönlü haz›rl›klar yapan Bush yönetiminin önündeki “engeller- den” biri daha kalkm›fl oldu. Eli kanl› Bush yönetimi sald›r›ya bir ad›m daha yaklaflt›. Oylama son-

ras› aç›klama yapan Bush’un, “Ya- salar› tan›mayan devlet olarak Irak’›n günleri say›l›” sözleri sal- d›r›n›n yak›n oldu¤u fikrini do¤- rular nitelikte.

Tasar›n›n onaylanmas›, yaln›z- ca ABD’de Cumhuriyetçi ve De- mokratlar aras›nda bir uzlaflmay›

ifade etmiyor, ayn› zamanda, sal- d›r›n›n arkas›ndaki silah vb. Ame- rikan tekellerinin bir uzlaflmaya vard›klar›n› gösteriyor.

Grev yasa¤›na “ulusal güvenlik” gerekçesi Irak’a sald›r›n›n yolunu açmak için tehdit, santaj, pazarl›k gibi tüm kirli yöntemleri kullanan Bush yönetimi, ülkenin bat› li- manlar›ndaki grevleri 10. günün- de yasaklad›. Yasaklaman›n gerek- çesi grevin “ABD sanayisine, ulu- sal sa¤l›¤a ve güvenli¤e zarar ver- mesi”. Federal mahkeme taraf›n- dan al›nan yasak karar›n›n ard›n- dan Beyaz Saray’dan flu aç›klama yap›ld›: “Bu limanlar, askerlerimi- ze malzeme getiren gemileri yük- leyip boflalt›yordu. Ayn› zamanda;

savunma flirketlerimiz taraf›ndan kullan›lan parça ve malzemeyi al- maktayd›lar. Sorun nedeniyle ya- flanan ekonomik zarar bütün ül- keye yay›ld› ve çiftçilerin, otomo- tiv iflçilerinin ve di¤erlerinin iflleri tehlikeye sokuldu”. 29 limanda gerçekleflen 10 günlük grevin Amerikan ekonomisine verdi¤i günlük zarar›n›n 1 milyar dolar civar›nda oldu¤u belirtiliyor.

Bush topu BM’ye att›

Senato’da yap›lan oyla- mayla yetki engelini aflan haydut Bush, topu Birlefl- mifl Millet- ler’e att›.

“Amerikan Se- natosu'nun bu oyla- mas›yla, uluslararas› top- lum ve BM Güvenlik Konseyi'ne aç›k bir mesajd›r” diyen Bush, BM Güvenlik Konseyi’nde, sald›- r›ya mesafeli duran Rusya, Fransa ve Çin’i de üstü kapat› tehdit et- ti. ABD Baflkan› Bush ve ‹ngilte- re Baflbakan› Blair bir süre önce BM Savunma Bakanlar› Toplant›- s›’nda konuflmufl ancak üye dev- letleri ikna edememisti. Bush ve Blair, flimdi BM’den, Irak’a sald›-

r› için yetki karar› vermesi- ni istiyor.

Bu arada, Irak'a yönelik sald›- r›ya karfl› ç›kan ço¤u Ba¤lant›s›z- lar Grubu'na mensup 130 devlet, ABD ve ‹ngiltere taraf›ndan BM Güvenlik Konseyi'ne sunulacak olan ve Irak'a karfl› güç kullan›l- mas›na olanak veren BM tasar›s›- n›n, kamuoyu önünde tart›fl›lma- s›n› istedi.

Yakla- flan Irak sald›r›s›

için haz›rl›klar böl- gede de yo¤unlafl›yor. Savafla ka- t›lma konusunda ABD ile pazar- l›klar›n› sürdüren Tük burjuva devleti cephesinde, özellikle son günlerde artan bir haz›rl›k söz konusu. Sald›r› da kullan›lacak

‹ncirlik, Erhaç, Pirinçlik ve Bat- man üslerine yo¤un askeri y›¤›nak yap›l›yor.

Ekim yol

gösteriyor

Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›ndan sonra h›zla kapi- talist sisteme iltihak eden ülkelerden Ukrayna’da kitle- ler ayakta. Hedefte yeni sistemin yaratt›¤› ve ad› yolsuz- luk, ya¤ma ve talanla an›lan Devlet Baflkan› Leonid Kuçma var. 12 Ekim günü baflkent Kiev’de toplanan binler, ellerinde Ekim Devrimi’nin önderi Vilademir ‹l- yiç Lenin’in posterleri ve k›z›l bayraklar›yla Kuçma’n›n istifas› ve yarg›lanmas› talebini hayk›rd›. K›z›l renge bo- yanan alanda, Lenin posterlerini objektiflere tutan yok- sul emekçiler adeta flu mesaj› veriyordu: Bu pisli¤i yeni bir Ekim temizler.

Temsilciler Meclisi ve senatoda yap›lan tart›flmalarda görüldü ki, Irak’› iflgal konu- sunda b›rakal›m yönetim içinde flahinlerle güvercinler aras›nda bir ayr›m›, cumhuri- yetçilerle demokratlar aras›nda bir fark yoktur. Senato ço¤unluk lideri demokrat Tom Dachle, “Amerika’n›n tek ses olarak konuflmas› gerekti¤ine inan›yoruz” dedi.

Demokratlar ya da cumhuriyetçiler, flahin- ler ya da güvercinler hepsi Amerikan te- kellerinin ç›karlar›n› savunurlar. Burjuva analizcilerin k›l› k›rk yararak farkl›l›klar ara- malar› gerçekleri sapt›rma çabas›n›n ya da dar kafal›l›klar›n›n sonucudur. Amerikan siyasetine tekeller hükmeder. Tekelci gruplar›n kendi aralar›nda rekabeti ve bu- na uygun görüfl ayr›l›klar› vard›r. Fakat, emperyalist devletin genel ç›karlar› söz konusu oldu¤unda bu farkl›l›klar ortadan kalkar. Bu da gösteriyor ki, emperyalist te- keller için ulusal ç›karlar ve ulusal devlet vazgeçilmezdir. O ulusal devlet sayesin- dedir ki dünyan›n her yerinde rakiplerine karfl› avantaj elde edebilmektedirler. Bu- radan bir baflka sonuç ortaya ç›k›yor; te- keller aras›ndaki rekabet teknoloji ya da ticarete indirgenemez. Güçlü ordular, is- tihbarat örgütleri, bürokrasi olmadan te- keller rekabet flans› bulamaz. Güçlü tekel- ler güçlü devletleri gerektirir.

Amerikan askerleri Amerikan tekelleri- nin ç›kar› için Irak’› iflgal edecek, bomba ya¤d›racak, binlerce masum insan›n ölü-

müne neden olacak. Amerika, petrol kay- naklar› üzerinde tam hakimiyet kurmak is- tiyor. Kendisine karfl› ç›kanlar› “ya ben- densin ya ezilirsin” politikas›yla dize geti- rece¤ini ilan ediyor. Dünyay› emperyalist ç›karlar› do¤rultusunda dizayn etmeye yö- neliyor. Yaln›zca ekonomiyi de¤il toplum- sal yaflam›n bütününü militarize ediyor.

Amerikan tekellerine yeni alanlar açmak için, sermaye ve mallardan önce milita- rizm ihraç ediyor. ABD, sömürgeci bir po- litika izliyor. Bosna’da, Afganistan’da ol- du¤u gibi Irak’ta da kendine ba¤l› yöne- tim kurmay› amaçl›yor.

Türk burjuva faflist devleti ABD’nin bu sömürgelefltirme politikas›nda en büyük destekçi konumunda. Bu birazda kaç›n›l- maz. Milyarlarca dolarl›k d›fl borcuyla, as- keri techizat, donan›m ve kredilerde tam ba¤›ml›l›¤›yla ABD’nin bu en sad›k ufla¤›- n›n baflka bir tutum almas› da beklene- mez. Onun istese de ba¤›ms›z bir politika gütme flans› bile yoktur. Çürümüfl, kokufl-

mufl, yozlaflm›fl, emperyalistler kredi ver- mese tepetaklak olacak bir yeni sömürge devletin emperyalist efendilerine kafa tut- mas› mümkün mü? Ecevit savafla sürükle- niyoruz derken tam da çaresiz bir uflak gi- bi konufluyor. Ecevit’in savafl karfl›s›nda ikircimli tutum almas›n›n bir önemi yok.

Türk faflist devletinde bütün stratejik ka- rarlar› genelkurmay verir. Genelkurmay Baflkan› emperyalist iflgal öncesi ABD’ye gidiyor. Gerekli talimatlar› al›p dönecek.

Genelkurmay bütün kuvetleriyle savafla haz›rlan›yor. Konyada Anadolu Kartal› ad›

alt›nda ABD, Türkiye ve Birleflik Arap Emirlikleri askerlerinin kat›l›m› ile gerçek- lefltirilecek olan hava kuvvetleri tatbikat›

bunun bir göstergesi. M. Y›lmaz ve D.

Bahçeli savafl yanl›s› aç›klamalar yapt›lar.

Tam bir lefl kargas› gibi hareket ediyorlar.

Türk burjuva faflist devleti, savafl›n ar- d›ndan bir Kürt devleti kurulmas›n› engel- lemeye çal›fl›yor. Politikas›n›n merkezinde bu duruyor. Irak’a yönelik emperyalist ifl-

galle ilgili kimi tereddütlerinin nedeni de bu. Olas› bir Kürt devletinin, Kürtler üze- rinde kendi sömürgeciliklerine a¤›r bir darbe olaca¤›n› düflünüyorlar. Türk devle- tinin emperyalist iflgalin aktif destekçisi mi iflgalin orta¤› m› olaca¤›n› belirleyecek olan, hangi yolun Kürt devletini engelle- yece¤ine dair verecekleri karard›r.

Aktif destek ya da ortakl›k, her iki du- rumda da kaybeden Türkiye’nin ezilen halklar› olacakt›r. Savafl daha çok yoksul- luk, daha çok sefalet, daha çok zulüm ge- tirecektir. Savafl zaten güdük olan özgür- lüklerin daha da k›s›tlanmas› demektir.

Bunlar›n da ötesinde savafl, Ortado¤u co¤rafyas›n›n kan gölüne dönmesi de- mektir. Filistin halk›n›n zulüm alt›nda inle- tilmesi, binlerce Filistinli’nin katledilmesi, onbinlercesinin yurtsuz b›rak›lmas› Irak’›

iflgal için Filistin direnifl engelinin kald›r›l- mas›na yöneliktir. Irak iflgaliyle birlikte bü- tün Ortado¤u Filistin olma tehlikesiyle karfl› karfl›ya kalacakt›r.

Emperyalist savafla karfl› Türkiye ve Or- tado¤u’nun ezilen halklar› var güçleriyle mücadele etmeli ve birleflmelidirler. Filis- tin halk›yla dayan›flmak, Irak halk›n›n ya- n›nda olmak proletaryan›n enternasyonal görevi oldu¤u kadar, ezilen Türkiye halk- lar›n›n kendi gelecekleri için de hayati önemdedir.

KISACA

• Dünya • 19 Ekim 2002

Yeni At›l›m / 2

B A fi Y A Z I

Emperyalist savafl tafleronlu¤una hay›r

Fiat’ta iflçi k›y›m› ve grev

Ekonomik kriz yaflayan ‹talyan otomotiv tekeli Fiat, krizden ç›k›fl yolunu iflçi k›y›m›nda ararken, ifl- çiler k›y›m plan›n› grev ve eylemlerle yan›tlad›. K›- y›ma karfl› ç›kan binlerce Fiat iflçisi günlerdir dü- zenledikleri eylemlerle karar›n geri al›nmas›n› isti- yor. 7 Ekim günü Palermo kentinde düzenlenen gösterilerin ard›ndan Termini ‹merese’de çal›flan ifl- çiler Palermo-Katanya otoyolunu trafi¤e kapatt›.

Bir grup iflçi ise ayn› gün Palermo-Messina demir- yolunu iflgal ederek, tren seferlerini engelledi. Fiat iflçileri 11 Ekim günü de 4 saatlik bir grev gerçek- lefltirdi. Greve yaklafl›k 55 bin Fiat iflçisinin yüzde 80’i kat›ld›. Krizden kurtulmak için giderlerini yüz- de 20 azaltaca¤›n› aç›klayan Fiat ‹talya’daki çeflitli fabrikalar›nda çal›flan yaklafl›k 10 bin iflçiyi iflten atma karar› ald›. 2003 sonuna kadar k›y›m› bitirme- yi planlayan Fiat, Arese (Milano) ve Termini ‹me- rese (Palermo) fabrikalar›n› kapatmay› planl›yor.

Kapat›lan fabrikalar›n ve k›y›m›n, yan sektörlerde çal›flan binlerce kifliyi daha iflsiz b›rakaca¤› belirtili- yor. Öte yandan Amerikan otomotiv tekeli Gene- ral Motors’a devri gündemde olan Fiat için ‹talya Baflbakan› ve D›fliflleri Bakan› Silvio Berlusconi de kollar› s›vad›.

Chavez’e büyük destek

Venezüella’da bir milyonu aflk›n kifli, k›sa süre önce Devlet Baflkan› Hugo Chavez karfl›tlar›n›n düzenledi¤i gösteriyi yine bir gösteriyle yan›tlad›.

13 Ekim günü baflkent Caracas’ta yap›lan yürüyüfle ülkenin de¤iflik kentlerinden de yo¤un kat›l›m olurken, eylemde s›k s›k Chavez yanl›s› sloganlar at›ld›. Devlet Baflkan› Chavez’in de kat›ld›¤› yürü- flüfl 6 kilo metrelik bir güzergahta gerçekleflti. So- kaklarda 2 milyon kifliden oluflan insan seli bulun- du¤unu belirten Chavez, insanlar›n bar›fl ve de- mokrasi istediklerini söyledi. Chavez karfl›tlar› k›sa bir süre önce yaklafl›k bir milyon kiflinin kat›ld›¤›

bir gösteri düzenlemifl ve Chavezin ya istifa etmesi- ni ya da seçime gitmesini istemiflti.

Kolombiya

diktatörlü¤üne ABD yard›m›

ABD emperyalizmi Kolombiya’daki gerilla mü- cadelesini ezmek için kontrac› egemen s›n›flara do¤rudan deste¤ini sürdürüyor. Uyuflturucuyla mü- cadele (Plan Kolombiya) ad› alt›nda y›llarca veri- len ekonomik-askeri deste¤i, bir süre önce kontrac›

diktatör Alvaro Uribe Velez’in iktidara tafl›nmas›

izledi. ABD’nin flimdiki ekonomik ve askeri deste-

¤inin gerekçesi ise, ülkenin kuzeyindeki petrol boru hatt›n›n güvenli¤i. Bu gerekçeyle ABD ordusu Ye- flil Bereliler ad›n› verdi¤i kontrgerilla timlerini pa- ramiliter ölüm mangalar›n› ve ordu güçlerini e¤it- mek üzere Kolombiya’ya gönderdi. Plana göre Ara- uca bölgesinde bulunan 18. Tugay, ABD taraf›ndan donat›l›p e¤itilirken, projeye 100 milyon dolar har- canacak. Öte yandan, Kolombiya’n›n üçüncü bü- yük kenti Medellin’de, paramiliter çeteler ile Ko- lombiya Silahl› Devrimci Güçleri (FARC) aras›nda çat›flmalar oldu¤u belirtiliyor.

Savafl haz›rl›klar›n› bask›, tehdit, flantaj ve pazarl›k yo- luyla sürdüren Bush yönetimi Senato’dan sald›r› yetkisi ald›. Sald›r›ya haz›rl›k kapsam›nda limanc› grevlerini de yasaklayan Bush, flimdi BM’yi hizaya getirmeye çal›fl›yor.

Emperyalist sald›r›ya ad›m ad›m

Emperyalist sald›r›ya ad›m ad›m

ve adalet” yaz›l› pankartlar›n yan› s›ra Filistin bayraklar› tafl›yan kitle siyonist ‹srail’in Filis- tin’deki iflgalini protesto etti. Eylemde yap›lan konuflmalarda, Fransa’n›n BM Güvenlik Kon- seyi’ndeki veto hakk›n› kullanarak, Irak sald›r›- s›na karfl› ç›kmas› istendi. Lyon ve Marseille kentlerinde düzenlenen eylemlerde de yüzler- ce kifli ABD’yi protesto etti.

Avusturalya’n›n Melbourne kentinde de 13 Ekim günü ABD ve ‹ngiltere’yi protesto eden 40 bin kifli sokaklara ç›kt›. Düzenlenen yürü- yüfl ve mitignde on binler “Benim ad›ma sald›- ramazs›n” fliar›n› hayk›rd›. Avustralya Victoria Bar›fl A¤›'n›n düzenledi¤i eylemde “Petrol

‹çin Savafla Hay›r” ve “Savafla Hay›r, Bar›fla Evet” pankartlar› tafl›nd›. Melbourne Devlet Kütüphanesi önünde bafllayan eylem öncesi alanda toplanan binlerce kifliye Avusturalyal›

müzisyenler ile Kürt Ozan Dursun Acar bir konser verdi.

Malezya’da ise 10 Ekim günü yüzlerce kifli Irak’a sald›r› konusunda ABD’ye destek veren

‹ngiltereyi protesto etti. Ço¤unlu¤u muhale- fetteki partilerin taraftarlar›ndan oluflan kitle,

‹ngiltere Büyükelçili¤i’ne yürüdü. Büyükelçi- lik önünde toplanan eylemciler, ABD, ‹ngilte- re ve ‹srail karfl›t› sloganlar att›. Eyleme baz›

Amerikal›lar›n da destek vermesi dikkat çekti.

Öte yandan ABD’nin San Francisco ken- tinde toplanan yüzlerce savafl karfl›t›, Kong- re’nin Bush’a sald›r› yetkisi vermesini protesto etti. Federal Bina önünde toplan kitlenin bi- naya girifli polisler taraf›ndan engellendi. Savafl karfl›t› sloganlar atan eylmcilere sald›ran polis onlarca kifliyi gözalt›na ald›. Arjantin, Endo- nezya, Filipinler ve Güney Kore’de yap›lan ey- lemlerde de on binlerce kifli ABD ve ‹ngilte- re’nin sald›r› haz›rl›klar›n› protesto etti.

Haftalard›r sokaklar› terk etmeyen emperyalist sa- vafl karfl›tlar›n›n eylemleri devam ediyor. Bu hafta da ABD, Fransa, Avusturalya, Malezya, Arjantin, Endo- nezya ve Güney Kore’de alanlara ç›kan on binlerce emekçi, ABD Senatosu’nun Bush yönetimine sald›r›

yetkisi vermesini protesto etti.

Fransa’n›n baflkenti Paris’te, ABD Senatosu’nun karar›n› protesto eden yaklafl›k 5 bin kifli “Petrol için kan dökülmesin” slogan›yla baflkent caddelerinde yü- rüdü. 12 Ekim günü insan haklar› örgütleri, sendika- lar Komünist Parti ve Yefliller taraf›ndan düzenlenen yürüyüflte “Irak’ta savafla hay›r”, “Ortado¤u’da bar›fl

(3)

Bu co¤rafyan›n ezilenleri her seçim döneminde burjuva düzen partilerinin meydanlarda bol keseden at›fl yapmas›na al›- fl›k. Kimileri ev yapmak için ar- sa “veriyor”, kimileri yüz mil- yarlarlaca dolar para “bulaca¤›- n›” iddia ediyor, kimileri yüz binlerce insana ifl vaadediyor, vaadediyorlar. Fakat söz, son üç y›lda iflçi s›n›f› ve emekçi milyonlar›n yaflamlar›n› y›k›ma u¤ratarak ezilenleri daha fazla iflsizli¤e, yoksullu¤a ve açl›¤a mahkum eden IMF ekonomik program›na gelince, sesleri ke- siliyor, bin takla atarak k›v›rma- ya bafll›yorlar.

IMF ekonomik program›n›

sürdürmeyi tart›flma konusu bi- le yapmayan düzen partileri,

“IMF program›n› ben daha iyi uygular›m” yar›fl›nda. En fazla- s›ndan “ince ayar” yapmaktan dem vuruyorlar. Saadet Partisi ile iflah olmaz demagog Uzan ve sat›n ald›¤› partisi ise, ezilen- ler nezdinde yayg›n olan IMF karfl›tl›¤› üzerine oynayarak, IMF’yi ülkeden defedecekleri palavras›na sar›l›yorlar.

IMF, iflsizlik, açl›k ve zulümdür

IMF, emperyalistlerin or- takl›¤›nda dünya ezilenlerin ya- ratt›¤› zenginli¤i talan etme ör- gütüdür. Neoliberal politikala- r›n gerçeklik kazanmas› olan IMF ekonomik programlar›, özellefltirme, iflsizlefltirme, yok- sullaflt›rma üzerine kuruludur.

DSP-ANAP-MHP hükümeti- nin üç y›l› IMF program›n›n vahflice uygulanmas›yla geçti.

Özellefltirmeler yoluyla binler- ce iflçi soka¤a at›ld›. Ücretler düflürüldü. Yoksulluk, açl›k ve sefalet görülmedik boyutlara ulaflt›. Küçük esnaf iflasa sürük- lendi. Emperyalist tekellerin ya- rar›na “15 günde 15 yasa” ç›- kar›ld›. Yasalarla tar›msal alan- lar emperyalist tekellere peflkefl çekildi. Küçük tar›m önemli oranda çökertildi. Borçlanma politikalar›yla bütünüyle IMF’ye muhtaç hale gelindi.

Borçlar artt›kça, TÜS‹AD’c›

patronlar›n kasalar› daha da flifl- ti. IMF’yle, Türk sermaye oli- garflisinin ç›karlar› birçok nok- tada örtüflüyor. Sömürücü s›n›f ç›karlar› bunu gerektirdi¤i için IMF ekonomik program›na da- ha s›k› sar›lan TÜS‹AD’›n, program› tüm ezilenlerin önü- ne “‹kinci Kurtulufl Savafl›”

olarak sunmas› ve k›skançça sa- vunmas› bundand›r.

TÜS‹AD, “Tarih siz asla af- fetmez” bafll›kl› aç›klamas›yla düzen partilerinin IMF progra- m›yla iliflkileniflinin s›n›rlar›n›

çizdi; “Türkiye'nin istikrarl› ve sürdürülebilir büyüme sürecine girmesi, IMF program›n›n ba- flar›yla uygulanmas›na ba¤l›- d›r.”

Düzen partileri, aralar›ndaki sa¤ ya da sol, islamc› ya da laik gibi tüm söylem farkl›l›klar›na ra¤men IMF program› konu- sunda ayn› dili konufluyorlar.

Düzen partilerinin ayn› dili ko- nuflmas›, Türk sermaye oligarfli- sinin sömürücü s›n›f ç›karlar›

do¤rultusunda siyasetçiler ol- duklar›n› bir kez daha göster- mifltir.

CHP: “IMF program›n›

kararl›l›kla uygular›z...”

IMF program›n›n küçük üreticileri isyan ettirerek mey- danlara döktü¤ü günlerde gös- termelik de olsa bir tutum al- mamay› övünç kayna¤› yapan CHP, burjuva politika arena- s›nda “sol” kulvardan IMF bay- raktarl›¤› yapmaktad›r. Progra- m›ndaki “Alt›ok”un bozulma- s›n› da göze alarak saflar›na IMF’nin profesyonel tahsilatç›- s› Dervifl’i katan CHP, aç›kça

“Bu program› kararl›l›kla uygu- layacak bir hükümet laz›m”

sözlerini s›ral›yor ve sermaye oligarflisinin güvenilir bir ufla¤›

olaca¤›n› ilan ediyor.

Baykal, Nisan 2001’de uy- gulamaya konulan programla birlikte ekonominin düzlü¤e ç›kmaya bafllad›¤›n› söylüyor.

Kuflkusuz patronlar›n kasalar›- n›n daha fazla fliflmesi ve em- peryalist sömürünün güvence alt›na al›nmas› sa¤lanm›flt›r.

Aç›k ki, “halkç›” oldu¤unu id- dia eden CHP, soruna ezilenle- rin durdu¤u yerden bakma- maktad›r. Bugüne de¤in iflçi s›- n›f› ve emekçi milyonlar›n “bü- yük bir özveri” gösterdi¤ini ka- bul eden Baykal, IMF progra- m›yla iliflkilenifllerini nihayet aç›k seçik ilan etti: “Özveriyi gösteren kesimlerin sab›rlar› tü- ketilmeden gerekenler yap›lma- l›d›r.” Bir baflka ifadeyle, ser- maye oligarflisinin sömürücü politikalar›n› mecliste dillen- dirmeye ve iflçi ve emekçilerin öfkesini bast›rmaya aday›m de- mektedir. Tabii ki bunu, öfke- lerini emmeye çal›flt›¤› iflçi s›n›- f› ve emekçilere, program›n ge- tirdi¤i yükün “paylafl›lmas› ge- rekti¤i” demagojisine sar›larak yap›yor.

AKP, “IMF’ye eskiden karfl›yd›k...”

Politik islam›n ba¤r›n- dan 28 fiubat’›n çocu¤u olarak dünyaya gelen AKP ve lideri Tayyip, IMF ekonomik program›- n›n y›k›c›l›¤›n›n derinden hissedildi¤i günlerde, meydanlarda IMF karfl›t›

vaazlar veriyor, bu büyük toplumsal öfkeyi ba¤r›nda toplamaya çal›fl›yor- du. Türk sermaye oligarflisi ne zaman ki IMF program›- n›n sürdürülmesi- nin tart›fl›lmaz ol- du¤unu ilan etti, iflte o zaman Tay- yip ve partisinin sesi de kesildi.

Generaller çetesi- nin, partisinin üzerinde bask›la- r›n› art›rmas› ve Tayyip’in aday olamamas›yla bir- likte, sermaye oli- garflisine daha da ya-

k›nlaflmak için IMF program›n›

dolayl› olarak savunmaya yö- neldi. AKP ayr›ca sermaye oli- garflisinin gelece¤ini gördü¤ü Dervifl patentli “Sosyal liberal sentez”i savunmaya bafllayarak bunu “en iyi biz uygular›z”

aç›klamas›n› da yapt›.

AKP lideri Tayyip, “Ben 20-25 sene önce Avrupa Birli-

¤i’ne ve IMF’ye karfl›y›m diyor- dum. Ancak bu görüfllerim de-

¤iflti” diyerek halk›n de¤il, burjuvazinin hizmetinde bir parti oldu¤unu aç›k seçik ilan etmifltir.

ANAP, DSP ve MHP, IMF program›n›n

uygulay›c›lar›d›r IMF program›n›n hükü- metteki yürütücüleri ANAP, DSP ve MHP, yaratt›klar› y›k›- m› savunmaya devam ediyorlar.

Fakat, iflçi s›n›f› ve emekçi mil- yonlar›n sand›k bafl›nda, yafla- d›klar› y›k›m›n ac›s›n› kendile- rinden ç›karacaklar›ndan kufl- kular› yok ki, baz› de¤ifliklikler- le, ekonomik külfetin paylaflt›- r›lmas›ndan söz ederek progra- m›n kararl›ca sürdürülece¤ini söylüyorlar.

TÜS‹AD’›n meclisteki te- tikçisi ANAP, program›n sür-

dürülmesi konusunda bir te- reddüt yaflam›yor. Ancak baz›

konular›n gözden geçirilmesi gerekti¤ine dikkat çekiyor. Kit- leler nezdinde hiçbir inan›rl›¤›

kalmad›¤› halde, “Program›n sosyal yönlerini dikkate alan, külfeti daha baflka bir flekilde paylaflt›r›lmas›” ndan dem vu- ruyor, ama nafile!

Siyaseten ve fiziken s›f›rlan- m›fl Ecevit, “Uygulad›¤›m›z program›n sonuçlar›n› almadan seçime gitmek, kendimize bü- yük kötülük” diyecek kadar, ekonomik program›n hakl›l›¤›- n› savunuyor. Ecevit, kimi de- taylarda de¤ifliklik olabilece¤ini utangaçça söylüyor. Böylece hem kendisini hem program›

kurtarmay› deniyor, ama ezilen milyonlar IMF ekonomik prog- ram› ve DSP konusunda karar›- n› çoktan verdi bile.

Türk siyasi gericili¤inin partisi MHP,

“IMF progra- m›n› devam ettirmeyi düflü- nüyoruz” demek- tedir. IMF ile Türk siyasi tarihinin en onursuz an- laflmalar›n› yaparak ülkeyi IMF yönetimine terk eden hü- kümet orta¤› MHP’nin “milli- yetçili¤i”, geride kalan üç y›- l›n a盤a ç›kard›¤› gibi IMF uflakl›¤›ndan, ulusal onur- suzluktan malüldür. “Mil- liyetçilik” ad›na ulusal onursuzlu¤u sürdürecekle- rini ilan eden faflist MHP, program›n“Sosyal politi- kalar›n› biraz daha ön pla- na ç›karmay› düflü- nüyoruz” demekte- dir.

DYP: “IMF’ye karfl› ç›kmak

ça¤d›fl›l›kt›r...”

Hükümet partisi oldu-

¤u dönemlerde onlarca kez IMF’yle anlaflmalar yapan DYP ise, IMF ekonomik program›la- r›na karfl› ç›kt›¤› için de¤il, ama

“muhalefet” partisi olman›n gere¤ini yerine getirmek ama- c›yla program›n uygulamas›

konusunda elefltiriler yap›- yor. Bilinen maval› o da tek- rarl›yor;“Program›n sosyal yönü zay›f.” Kat› bir IMF politikalar› savunucusu olan DYP, “Bu ça¤da, DB, IMF gibi uluslara- ras› kurulufllar› reddet- mek ça¤d›fl› bir yakla- fl›md›r”diyecek kadar da IMF ufla¤› bir partidir.

S›n›fsal olarak esasen sermayenin orta kesimlerine yaslanan Saadet Partisi, iflçi s›n›- f› ve emekçi milyonlar›n de¤il, ama bu kesimin program kar- fl›tl›¤›n›n sözcülü¤ünü yürüte- rek“‹ktidara gelir gelmez IMF ile yap›lan bütün anlaflmalar›

iptal edece¤iz” türünden aç›k- lamalar yap›yor. Genç Parti ise, milyonlarca emekçinin IMF karfl›t› öfkesini düzen s›n›rlar›n- da tutmak ve ba¤r›nda topla- mak; yoksullar›n yak›c› taleple- rini yoksullara karfl› kullanmak amac›yla co¤rafyam›z›n gördü-

¤ü en rezil demagojileri yürüt- mektedir.

Hepsinin ipi IMF’nin elinde Hiçbir burjuva parti di¤e- rinden farkl› de¤il. Aralar›nda- ki “sa¤”, “sol” ayr›m›n›n ger- çek yaflamda bir karfl›l›¤› yok- tur. Onlar›n görevi; ezilenlerin s›rt›ndan parababalar›n›n kasa- lar›n› fliflirmek, bu topraklar› ifl- çiler için cehenneme, yabanc›

ve yerli patronlar için ucuz ifl- gücü cennetine çevirmektir.

Bütün burjuva partiler ve onla- r›n seçtikleri hükümetler iflçi

s › - n › f ›

ve emekçilere de¤il, emperya- listlere, IMF’ye, TÜS‹AD’a, Koçlara, Sabanc›lara, MGK’ya karfl› sorumludurlar.

Onlar›n yapt›¤›; daha fazla özellefltirme, tafleronlaflt›rma yoluyla on binlerce iflçiyi soka-

¤a atmak, bütün sosyal haklar›

yeni yasalarla gasp etmek; para- l› e¤itim, paral› sa¤l›k yönte- miyle yoksullar›n e¤itim ve sa¤- l›k haklar›ndan yararlanmas›na son vermek; emperyalist tekel- lerin ç›kar›na tar›m politikala- r›yla küçük köylü tar›m›n› çö- kertmek; yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin hale getir- mektir.

Burjuva partilerin kuraca¤›

hiçbir hükümet iflsizli¤e, açl›¤a çare bulamaz. Çünkü IMF po- litikalar› karfl›s›ndaki tutumla- r›ndan da görüldü¤ü gibi hepsi IMF’ye kölece ba¤l›d›r.

Kendi burjuva s›n›flar› eliyle yeni sömürgecilik bata¤›na sokulmufl ülkelerde ne yaflan›yorsa, Türkiye’de de o olu- yor. Ekonomik ve siyasi hayat›n bütün temel (ve pek çok zaman da ayr›nt›s› dahil) kararlar› esasen emperyalist ba-

¤›ml›l›¤›n geliflim mant›¤›na ve pratik ihtiyaçlar›na göre al›- n›yor ve uygulan›yor. Yeni sömürgeci statünün gerek iç gerekse uluslararas› kapsamdaki iflbölümü, ç›kar ortakl›¤›

siyasetinin kuvvet büyüklü¤üne dayal› ‘kurallar›’ gere¤ince emperyalist güçler ve yerli iflbirlikçileri aras›nda düzenleni- yor. Bunun ad›, burjuva devletler aras›ndaki sahte ve iki yüzlü iliflkiler çerçevesinde; “tarihsel dostluk”, “karfl›l›kl›

ba¤›ml›l›k”, “ikili anlaflmalar”, “stratejik ortakl›k”, vb. vb., tan›mlan›yor.

Yeni sömürgecilik iliflkilerinin Türkiye gibi uzun sü- reli yönetme kriziyle mustarip bir siyasal ayg›ta sahip

‘egemen’ devletlerdeki görüntüleri ise tam mide buland›r›c› oluyor. Üstelik bir de mali ve ekonomik kriz dalgalar›n›n sars›c› etkisi alt›ndaki Türkiye’de kapitalizmin kusmuklar›n›n ortal›¤› her gün pisletmesine tan›kl›k ediyoruz.

‘Merakla’ beklenen AB ilerleme raporunun aç›klamas›- n›n ard›ndan yaflananlar tam da belirtti¤imiz bu çerçeveye uygun düfltü. Rapordan, tam üyelik müzakereleri için so- mut takvim ç›kmad›; AB, uygulamalar› görmemiz gerekir diyor. Ve bunu iki temel unsur üzerine oturtuyor: Türkiye-

’deki iflkence kurumlaflmas› ve seçim.

Birincisiyle ilgili olarak bütün devlet erkan› ve hükümet tek bir a¤›zdan yan›tl›yor; iflkence vard›r, ama “münferit- tir”, AB bizi oyalamas›n. Hatta daha ileri gidip “onlarda da iflkence yok mu?” diye soran yetkililer bile ç›k›yor. Neyse bu “iflkence” konusu AB-Türkiye iliflkileri aç›s›ndan iflin ko- lay yan›, çözülür! ‹flkence, ne AB emperyalist güçleri bak›- m›ndan gerçek bir demokrasi aray›fl›n›n ölçüsüdür, ne de Türk egemen s›n›flar› için vazgeçebilecekleri bir politik araçt›r. “Ortak stratejik ç›karlar” u¤runa ‘dengeyi’ bula- caklar›ndan kuflku duyulamaz.

‹lerleme raporunu biçimlendiren as›l ö¤e ikincisi, yani, seçim süreci, seçim sorunçlar› ve sonras› hükümet senar- yolar›d›r. Amerikan emperayilsitleri Türk genel kurma- y›/ordu ve MHP, DYP gibi partiler eliyle Türkiye’yi Ortado-

¤u’daki yeni düzenine tam olarak ba¤lamak için yo¤un gi- riflimlerde bulunmaktad›r. Haliyle yeni hükümetle ‘çatlak’

ses istememekte, en az›ndan dengeleyecek bir formül üzerinde hesap yapmaktad›r. AB ‹lerleme Raporu’nun mü- zakere takvimi konusunu seçim sonras›na sark›tmas›, esa- sen bu belirsiz durumdan kendi lehine bir sonuç ç›kmas›

için bask› kozu kazanma amaçl›d›r. Ordunun ve ABD çizgi- sine tam angaje olmufl partilerin inisiyatifini k›racak ya da zay›flatacak bir hükümet bileflimini güçlendirmek için her yolu kullanarak seçim sürecine müdahalede bulunmakta- d›r. Irak, Kürdistan ve Ortado¤u’da Amerika emperyaliz- minin elindeki iplerin daha da kuvvetlenmemesi için Türki- ye’deki seçimlerin sonucunu önemli görmektedir. AB’nin Türkiye’nin d›fl politikas› üzerindeki aktif siyasetini ve pra- tik müdahalesini tan›mayacak ya da çomak sokacak bir se- çim sonucu tablosuna ve hükümet alternatifine ilgisiz kal- mak emperyalistlerden beklenebilecek bir fley de¤il.

Bu nedenle AB emperyalistleri iflkenceyi gerekçe gös- tererek mevcut devlet yap›lanmas›n› aç›ktan savunan güç- leri dolayl› yoldan “teflhir” ederek seçimlerde y›pratmaya çal›flmaktad›r. Di¤er yandan ise AB’yi aç›ktan savunan par- tiler, baraj› geçemez ve hükümette yer alamazlarsa AB’ye giriflinizi “krize” sürüklerim tehdidini savuruyorlar.

AB ‹lerleme Raporu, ad› üstünde, merkezinde Alman- ya, Fransa, ‹ngiltere gibi emperyalist güçlerin durdu¤u he- gomonyac› stratejinin Türkiye üzerinden ne kadar ilerleye- bilece¤i meselesidir. Ortado¤u’ya ve Kafkaslara AB’nin eli ne kadar uzanabilecek, iflin özü budur. Çünkü baflta da söyledi¤imiz gibi yeni sömürgecilik iliflkilerinin mant›¤› bu- dur.

Ne var ki Türkiye’yi potansiyel dinamit alan› halinde tu- tan kriz dinamiklerinin, hem siyasal, hem de ekonomik toplumsal temellerinin hâlâ canl› ve hareket halinde oluflu da bir olgudur. Yeni sömürgeci iliflkilerin mant›¤›yla, bu gerçek durum aras›ndaki çeliflki, seçim sonuçlar› bak›m›n- dan politik alana yans›yaca¤› gibi, sonras› süreçte de etki- sini sürdürecektir.

Y›¤›nlar›n birleflik devrimci eylemlili¤i üzerinden ilerle- yecek kitle inisiyatifini a盤a ç›karmak ve gelifltirmek, poli- tik öncünün, kriz dinamikleri zemininde yakalamas› gere- ken halkad›r. Seçim sürecinde ve sonras›nda, ABD ya da AB’ye dayal› sömürgeci iliflkilerden do¤an ve süren her türlü bask› ve zora karfl› direnifl ve mücadele bu temelde ele al›nmal›d›r.

BÜYÜTEÇ

AB ‹lerleme Raporu seçimi bekliyor

• Politika •

19 Ekim 2002 3 / Yeni At›l›m

Düzen partileri aras›ndaki “sa¤”, “sol” ayr›m›n›n IMF eko- nomik program›yla iliflkilenifllerinde de görüldü¤ü gibi ger- çek yaflamda karfl›l›¤› yoktur. Onlar, iflçi s›n›f› ve emekçilere de¤il, IMF’ye ve parababalar›na karfl› sorumludurlar.

Sömürgeci faflist rejim, onlarca y›l- d›r iflçi ve emekçilerin, Türk ve Kürt halk›n›n, bir bütün olarak toplumsal muhalefet güçleri taraf›ndan verilen özgürlük mücadelesinin sonucu ola- rak kazan›lm›fl ve “k›smi” bile denile- meyecek haklara da tahammül ede- miyor.

‹stanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir’in geçti¤imiz günlerde yap- t›¤› aç›klama bu tahammülsüzlü¤ün yeni bir örne¤idir. Polis flefi sallabafl Hasan, “Avrupa Birli¤i’ne uyum yasa- lar›” kapsam›nda polisin arama yap- ma yetkisinin mahkeme iznine ba¤- lanmas›yla ilgili düzenlemeye atefl püskürdü.

Arama karar› taleplerine baz› adli- yelerin olumsuz yan›t verdi¤ini söyle- yen sallabafl Hasan, “Arama karar› al›-

namamas› nedeniyle faaliyetlerimizde aksamalar meydana gelmektedir” de- di. Ve dahas› izin al›namayan ilçeler- de önemli aramalar›n tamamen dur- du¤unu ve bu ilçelerin suç yata¤› ha- line dönüflebilece¤ini belirterek hem polis terörünün bir zorunluluk oldu¤u düflüncesini kamuoyuna kabul ettir- meye çal›fl›yor, hem de yasalara uy- gun hareket etmeye çal›flan baz› yarg›

kurumlar› üzerinde bask› kurmaya ça- l›fl›yor.

Hasan Özdemir’in bu tutumu “fla- fl›rt›c›” veya “süpriz” de¤ildir. Çünkü o ve onun gibileri, polis devletinin s›- n›rs›z yetkileriyle yetifltirilmifl az›l› bi- rer iflkenceci, ev ve sokak infazlar›nda katledilen yüzlerce devrimcinin, ko- münist ve yurtseverin katilleridir. ‹ç savafl ayg›t› olan polis teflkilat› ve flef-

lerinin devlet terörünün birazc›k da olsa k›s›tlanmas›na bu denli hiddet- lenmeleri, keyfiyetin, yasal ve yasad›- fl› s›n›rs›z yetkilerle donat›lm›fl olduk- lar› gerçe¤inin d›fla vurumudur.

Bu tutum, halk›m›z›n “al›flm›fll›k, kudurmuflluktan beterdir” sözünü an›msat›yor.

Bu tutum, ayn› zamanda kazan›l- m›fl hak ve özgürlüklerin biricik gü- vencesinin sokak oldu¤u gerçe¤ini de gösteriyor.

Aç›k ki, sermaye ve devlet, kaza- n›lm›fl haklar›n kullan›m›n› fiilen en- gellemek, dahas› ilk f›rsatta geri almak için elinden geleni yap›yor/yapacak- t›r. Bu s›n›f mücadelesinin yürütüldü-

¤ü alanlardan birisidir. Nas›l ki devlet kazan›lm›fl haklar› gasp etmeye, poli- tik özgürlük mücadelesini bo¤maya

kilitlenmiflse toplumsal muhalefet güçleri, özgürlük savaflç›lar› da kaza- n›lm›fl haklar› daha da geniflletme, fa- flist rejimden aç›lan gedi¤i daha da büyütme hatt›ndan yürüyecektir.

Konumuz bak›m›ndan örne¤in po- lisin ev aramalar›nda arama iznini göstermesini, gözalt› durumlar›nda yak›nlar›na haber vermesini istemek, hem “yasal haklar›” sahiplenme bilin- cini gelifltirir, hem de polis terörünü s›n›rland›r›c› rol oynar.

Sonuç itibariyle polis flefinin heze- yanlar› toplumsal muhalefet güçleri- ne, i¤ne deli¤i kadar bile olsa kazan›l- m›fl haklar› milimine kullanman›n, ye- ni haklar elde etmek için ayn› zaman- da bu haklara dayanman›n önemini çarp›c› biçimde gösteriyor.

Polis flefleri rahats›z

Polisin arama yapma yetkisi mahkeme iznine ba¤land›

Hepsi IMF’ci

Hepsi IMF’ci

(4)

◗ HABER MERKEZ‹

F tipi cezaevlerindeki tecrit uygulamas›na son verilerek, tutsaklar›n insanca yaflayabilecek- leri ortamlar›n sa¤lanmas› talebiyle TUYAB ve TAYAD’l› tutsak ailelerinin, AB üyesi ülkelerin konsolosluklar›na dilekçe verme eylemine bir yenisi daha eklendi. Almanya, Hollanda ve Fransa Konsolosluklar›’n›n ard›ndan ikinci kez

‹talya Konsoloslu¤u’na “tecriti kald›r›n” yaz›l›

dilekçeleri teslim eden tutsak aileleri, hüc- re/tecrit karfl›t› mücadeleyi büyüteceklerini bir kez daha vurgulad›lar.

TUYAB ve TAYAD’l› aileler taraf›ndan 11 Ekim günü ‹talya Konsoloslu¤u önünde dü- zenlenen eyleme 80 kifli kat›ld›. Yo¤un polis ablukas›n›n oldu¤u eylemde toplanan dilekçe- ler iki tutsak yak›n› taraf›ndan konsolosluk yet- kililerine verildi.

Dilekçelerin verilmesi sonras›nda tutsak ai- leleri ad›na yap›lan aç›klamada, F tipi cezaevle- rinde a¤›r tecrit koflullar›n›n devam etti¤i ve ölümlerin sürdü¤ü vurguland›. Dilekçelerin kabul edildi¤i de aç›klanarak, “Bundan önce yaflanan ve bugünden sonra yaflanacak ölüm- lerden F tipi cezaevi yap›m›na onay veren AB

üyesi ülkeler de sorumludur. Tecrit ve izolas- yon kald›r›lana ve ölümler durdurulana kadar eylemlerimiz devam edecek” denildi. Aç›klama 15 gün sonra baflka bir konsolosluk önünde buluflma ça¤r›s›yla son bulurken, eylem alk›fl ve z›lg›tlarla sona erdi.

Siyasi partilere bask›

Öte yandan TUYAB’l› aileler, tecrit sald›r›- s› karfl›s›nda sessizli¤ini koruyan partilere ziya- retler düzenleyerek, tutsaklar›n taleplerinin ka- bul edilmesi konusunda giriflimlerde bulunma- lar›n› istedi.

Bu eksende ziyaretlerin ilkini CHP’ye ger- çeklefltiren bir grup TUYAB’l› tutsak yak›n›, seçim haz›rl›klar›n› sürdüren CHP’li yetkililere

“‹ktidara gelmeniz halinde cezaevi politikan›z ne olacak?” sorusunu sordu. Cezaevleri soru- nunun Türkiye’nin kanayan bir yaras› olmaya devam etti¤ini anlatan tutsak yak›nlar›, CHP’lilere tecrit sald›r›s›n›n neyi amaçlad›¤›n›

anlatarak, bu sorunun meclis kürsüsünden dile getirilmesini istediler.

Tutsak ailelerinin talepleri CHP’liler tara- f›ndan geçifltirilirken, ailelerin sonraki dura¤›

ANAP oldu. Seçim haz›rl›klar›ndan dolay› çok yo¤un olduklar› bahanesiyle ailelere randevu vermekten kaç›nan ANAP’l› yöneticiler, tutsak yak›nlar›n›n ›srarl› çabalar› sonucu ailelerle gö- rüflmek zorunda kald›. Ziyaret esnas›nda TU- YAB’l› aileler F tipi cezaevlerinde uygulanan tecrit sonucu birçok tutsa¤›n fiziksel ve psiko- lojik rahats›zl›k geçirdi¤ini ifade ettiler.

ANAP’l› yöneticilere “fiimdiye kadar iktidar orta¤›yd›n›z, bundan sonra da iktidara talipsi- niz. F tipleriyle ilgili bundan sonra ne yapmay›

düflünüyorsunuz?” sorusunu yönelten aileler, ANAP’l› faflistlerin, “Biz devrimci yasalar ç›kar- d›k, daha ne istiyorsunuz!” yan›t›yla karfl›laflt›.

Ailelerle adeta dalga geçen ANAP’›n kafatasç›

yöneticileri, ailelerin sert tepkisi üzerine suçu, hükümet orta¤› MHP’ye atarak kendini akla- maya çal›flt›. ‹ktidara gelmeleri halinde cezaev- leri sorununu çözüme kavuflturacaklar› vaadin- de bulunan ANAP’l›lar, TUYAB’l› ailelere se- çim propagandas› yapmay› ihmal etmedi.

◗ HABER MERKEZ‹

F tipi zindanlarda tutsaklar›n sür- dürdü¤ü fiili direnifl, devlete k›smen geri ad›m att›rd›. Hücre tecrit sald›- r›s›na karfl› mücadele sürüyor. Bir- çok sendika ve kitle örgütü yeniden hareketlendi. F tipi cezaevleri aç›ld›-

¤›nda çeflitli eylem ve aç›klamalar ya- pan, fakat daha sonra geri çekilen sendikalar tekrar biraraya gelerek tutsaklar›n taleplerine sahip ç›kt›.

‹ki y›l› aflk›nd›r süren ölüm orucu direniflinin sona erdirilmesi ve tut- saklar›n taleplerinin kabul edilmesi amac›yla bafllat›lan giriflim sonras›

tekrar biraraya gelen sendikalar, de- mokratik kitle örgütleri ve odalar Adalet Bakan› ile görüflecek.

Ülke F tipine çevriliyor F tipi cezaevlerinde yaflanan in- sanl›k d›fl› uygulamalar›n bir an önce son bulmas› ça¤r›s›yla biraraya gelen D‹SK ve KESK’e ba¤l› sendikalar ile TMMOB’a ba¤l› odalar, haz›rlad›k- lar› ortak metni 12 Ekim günü ya-

pt›klar› bas›n toplant›s›yla kamu- oyuna deklare ettiler.

Elektrik Mühendisleri Odas›’nda (EMO) gerçeklefltirilen toplant›da ortak metni okuyan KESK Merkez Yürütme Kurulu üyesi ‹hsan Avc›,

“Siyasi iktidar IMF politikalar›n› ha- yata geçirebilmek için tüm ülkeyi F tipine çevirmeye çal›flmakta, bunun için her türlü zulmü, her türlü bask›- y› yapmaktan çekinmemektedir”

fleklinde konufltu.

‹ki y›ld›r devam eden ve 97 insa- n›n yaflam›n› yitirdi¤i ölüm oruçlar›- na ra¤men tecritin daha da artt›¤›n›

ifade eden Avc›, tecritin insanlar›n de¤erlerinin yok edilmesi, beyninin teslim al›nmas› oldu¤una dikkat çek- ti. Avc›, “Tecritin kald›r›lmas› için, insanlar› yaflatmak için gereken du- yarl›l›¤› gösterelim” ça¤r›s›nda bu- lundu.

Toplam 600 imza

“‹nsanlar› yaflatal›m diyenler, tecrite hay›r diyenler, insanlar›n dü- flünceleriyle birlikte onuruyla yafla-

mas›ndan yanay›m diyen herkesi bu savunduklar›n› sahiplenmeye ça¤›r›- yoruz” ifadesiyle sona eren metnin alt›na aralar›nda KESK Genel Baflka- n› Sami Evren, D‹SK Genel Sekrete- ri Musa Çam, TMMOB Genel Sek-

reteri Fikret Özbilgin ve bu kurum- lara ba¤l› sendikalar ile oda yönetici- lerinin imzas› yer al›yor.

Aç›klama sonras› konuflan EMO Yönetim Kurulu üyesi Yaflar Aras ise,

“Biz bu ülkenin mühendis ve ayd›n-

lar› olarak F tiplerinde insanl›k d›fl›

uygulamalar›n son bulmas›n› istiyo- ruz” sözleriye mühendislerin F tipi cezaevleri konusundaki tutumlar›n›

ortaya koydu.

Genel-‹fl ‹stanbul 2 No’lu Bölge Baflkan› Mehmet Karagöz ise yapt›¤›

konuflmada, seçimlere az bir süre ka- la bir parti d›fl›nda hiçbir partinin F tipi sorununu gündemine almad›¤›- na dikkat çekti.

Bakanla görüflülecek 600 imzal› birlikteli¤i yeni gö- rüflme yolunun aç›lmas› ve tutsakla- r›n taleplerinin daha genifl kesimler taraf›ndan dayat›lmas› konusunda de¤erli oldu¤unu söyleyen KESK yöneticileri yeni giriflimlerde bulun- du. KESK’in ça¤r›s›yla bir araya gelen TMMOB, D‹SK ve TTB gibi kurumlara biraraya gelme ça¤r›s›nda bulunan KESK, Adalet Bakan› Aysel Çelikel ile görüflerek F tipi cezaevi ve ölüm orucuna çözüm ara- yacaklar›n› duyurdular.

• Haber • 19 Ekim 2002

Yeni At›l›m / 4

Erdinç Arslan mezar›

bafl›nda an›ld›

SAMANDA⁄- Adana’da çat kap› infaz›yla 25 Ekim 1999 tari- hinde katledilen Erdinç Arslan, yoldafllar› ve siper yoldafllar› tara- f›ndan mezar› bafl›nda an›ld›. Poli- sin yo¤un ablukas› alt›nda gerçek- lefltirilen anma devrim flehitleri an›s›na yap›lan sayg› durufluyla bafl- lad›. 9 Ekim günü yap›lan ve At›- l›m okurlar›n›n da kat›ld›¤› anma- da, okunan türküler, fliirler ve a¤›t- lar›n ard›ndan konuflan Erdinç As- lan’›n annesi, jandarma ve polisin bask›s›na öfkelenerek, “Devlet o¤- lumu katletti ve flimdi utanmadan onun anmas›n› engelemeye çal›fl- mas› ne kadar aciz oldu¤unuzu gös- teriyor” dedi.

Savafla ve F tipine hay›r

‹ZM‹R- At›l›m gazetesi okurlar›

‹zmir’in Karaba¤lar semtindeki pazar yerinde 5 Ekim günü emperyalist sa- vafla ve F tipi cezaevlerine karfl› ey- lem yapt›. Eylemde yap›lan konufl- mada, savafla, tecrite ve zulme karfl›

emekçi halk mücadeleye ça¤r›larak, çözümün burjuva partilerde de¤il ezilenlerin devrimci birli¤inde oldu-

¤unu vurguland›. “Emperyalist iflgale izin vermeyece¤iz”, “ABD askeri ol- mayaca¤›z”, “F tipinden Filistine grev, isyan, serh›ldan” sloganlar›n›n at›ld›¤› eylem pazar yerinde yo¤un kufllamalar yap›ld›ktan sonra sona erdi. Da¤›lma esnas›nda pazar yerine gelen polislerin müdahalesi sonucu yaflanan arbedede bir polis yaralan›r- ken, gazetemiz okurlar› pazar yerin- den ayr›ld›. Eylem emekçi halk›n yo¤un ilgisiyle karfl›laflt›.

‹flportac›ya dayak

HABER MERKEZ‹- Sultanah- met’te eflarp satan Gülhan›m Renç- per, polislere rüflvet vermedi¤i için, gözalt›na al›narak öldüresiye dövül- dü. 15 Ekim günü ‹HD ‹stanbul fiu- besi’nde aç›klama yapan Gülhan›m Rençper, gözalt›na al›narak öldüre- siye dövüldü¤ünü, serbest b›rak›l- d›ktan sonra gitti¤i Kaymakaml›k-

’tan kovuldu¤unu anlatt›. Rençper, avukat› Eren Keskin’le yapt›¤› aç›k- lamada, turistik bir bölge olan Sul- tanahmet’te 13 y›ld›r iflportac›l›k yapt›¤›n› anlatarak, turizm polisinin bakt›¤› Sultanahmet’te genifl bir rüflvet flebekesinin oldu¤una dikkat çekti. Halen iflsiz oldu¤unu söyle- yen Rençper, Adli T›p’tan 3 günlük iflgöremez raporu ald›¤›n› belirterek, kendisini döven polisler hakk›nda savc›l›¤a suç duyurusunda bulundu-

¤unu kaydetti. “‹flkenceden öldürü- yorlar diyorlard›, biz inanm›yorduk”

diyen Rençper, 1 ay s›rt üstü yata- mad›¤›n› belirtti.

Amaç, tepkisiz bireyler

yaratmak

ANTEP - ‹HD Antep fiube- si’nin F tipi cezaevleri ve ölüm oruçlar›yla ilgili 13 Ekim günü dü- zenledi¤i söylefliye yaklafl›k 40 kifli kat›ld›. fiube binas›nda yap›lan söy- leflide aç›fl konuflmas›n› yapan ‹HD Antep fiube Baflkan› Kadir Tüzün, devletin gerçek amac›n›n tepkisiz, kimliksiz bireyler yaratmak oldu¤u- na dikkat çekerek, “Bunu yaratama- d›¤› bireyler üzerinde uygulad›¤› tu- tuklamalar, iflkenceler, gözalt›nda kabetmeler ve cezaevlerinde katlet- meler münferit olaylar de¤il, bir devlet potikas›d›r ve sistemli olarak yap›lmaktad›r” dedi. Hac› Bektafli Veli Derne¤i’nin destek verdi¤i söy- leflide konuflan ölüm orucu direnifl- çisi Mehmet Leylek de tecritin esas olarak sisteme mualif kesimleri he- def ald›¤›n› söylerken, direniflin tec- rit k›r›lana kadar devam edece¤ini ve bu ba¤lamda iflçi, emekçi, ö¤ren- ci ve ayd›nlar›n sorunun çözümü için örgütlenip alanlara ç›kma göre- vi tüm yak›c›l›¤› ile gündemde dur- du¤unu söyledi.

S e n d i k a l a r v e m e s l e k ö r g ü t l e r i b i r a r a y a g e l d i

Hücre tecrit karfl›t› mücadele sürüyor

KESK ve D‹SK’e ba¤l›

sendikalar ile TMMOB’a ba¤l›

odalar›n haz›rlad›¤› tecrit karfl›t› aç›klaman›n alt›nda 600 sendika ve oda yöneti- cisinin imzas› bulunuyor.

Aç›klaman›n ard›ndan KESK’in ça¤r›s›yla bir araya gelen TMMOB, D‹SK ve TTB bakanla görüflerek soruna çözüm üretilmesi talebinde bulunacak.

F tipi cezaevlerini yaflama geçirmek için 20 cezaevin- de birden katliam düzenleyen devlet, F tiplerinde yaflama geçiremedi¤i tredmanda geri ad›m att›. F tipi zindanlara götürülen tutsaklar› birbirinden ve d›flar›dan tecrit etme- ye çal›flan devlet, görüflme ve ortak alanlardan yararlan- may› da koflula ba¤lam›flt›. 07.05.2001 gün ve 7/57 ile 21.05.2001 gün ve 9/64 say›l› Adalet Bakanl›¤› genelge- siyle “e¤itim, spor, meslek kazand›rma ve iflyurdu çal›fl- malar› ile di¤er sosyal ve kültürel faaliyetlerden en az bi- rine kat›lan hükümlü ve tutuklulardan isteyenlerin, Seçi- ci Komisyonca tespit edilecek 10 kifliyi aflmayacak grup- lar halinde, idarenin gözetiminde ve idarece belirlenecek aç›k görüfl alanlar›nda veya di¤er ortak yerlerdeki sosyal faaliyetler çerçevesinde haftada toplam 5 saati aflmamak üzere sohbet amac›yla bir araya getirilmeleri uygun görül- müfltür” ibaresi de¤ifltirilerek tredman ad› verilen koflul kald›r›ld›.

Diktatörlük tutsaklara fiili olarak uygulatamad›¤›

tredman koflullar›n› 10 Ekim günü yay›mlad›¤› genelgeyle kald›rmak zorunda kald›. Yeni genelgeye göre, F tipi ce- zaevlerindeki tutsaklar, devletin dayatt›¤› herhangi bir etkinli¤e kat›lmadan biraraya gelebilecek.

Bundan bir ay önce ise yay›mlanan bir baflka genelge- de tutsaklar›n ortak etkinliklere kat›l›mlar›n›n “arzu edi- len seviyeye ulaflmad›¤›”n› itiraf eden Adalet Bakanl›¤›, çeflitli giriflimlerde bulunmufl ancak baflar›l› olamam›flt›.

Tutsaklar›n iradesini k›ramayanlar›n iradesi k›r›ld›. 13 Eylül günü yay›mlanan bu genelgede, hücre cezas› d›fl›n- daki disiplin cezalar›nda 10 tutsa¤›n biraraya gelebilece¤i belirtiliyor. Devletin treadman geri ad›m atmas›, en baflta tutsaklar›n direnifli olmak üzere süren mücadelenin sonu- cudur. Mücadele diktatörlü¤e geri ad›m att›rm›flt›r. Buna ra¤men diktatörlü¤ün hücre tecrit sald›r›s› hâlâ yürürlük- te oldu¤una göre mücadele sürüyor, sürecektir.

Tutsaklar koflulsuz yan yana

Tutsak yak›nlar› ‹talya Konsoloslu¤u önünde

TUYAB ve TAYAD’l› aileler Almanya, Hollanda ve Fransa’dan sonra ‹talya Konsoloslu¤u’na “tecriti kald›r›n”

yaz›l› dilekçeleri vererek, yaflanacak ölümlerden AB üyesi ülkelerin de sorumlu oldu¤unu ilan ettiler.

HABER MERKEZ‹- ‹fl- sizlik, açl›k, yoksulluk ordusu büyüyor. Halk patlad› patla- yacak. Devlet ise kendini ko- rumak için savunma tedbirle- rini art›rma aray›fl› içinde.

DGM’lerin say›s›n›n art›rmas›

yönelimi bunun somut bir yans›mas›.

Adalet Bakanl›¤› Adli Sicil ve ‹statistik Genel Müdürlü-

¤ü’nün yapt›¤› araflt›rmaya göre 2010 y›l›nda mahkeme bafl›na düflen dava say›s›nda yüzde 190 art›fl bekleniyor.

En çok da DGM ve Ceza Mahkemeleri’nde dava art›fl›- n›n olaca¤› iddia edilen rapor sonuçlar›na göre, bakanl›¤›n bu mahkemelerin say›s›n› ar- t›rmas› gerekiyor. Adliyelerin yükünü hafifletmek amac›n›

tafl›d›¤› iddia edilen mahkeme art›fllar› ise üç pilot metropol ilde gerçeklefltirilecek. ‹stan- bul, Ankara ve ‹zmir’e yöne- lik plana göre ceza mahkeme- lerinin say›s›n›n 145’e, DGM’lerin say›s›n›n ise 121’e ç›kar›lmas› planland›.

Say›s› 18 olan DGM’lerde büyük art›fl›n yap›laca¤›n› be- lirten rapora göre, daha çok insan özgürlük istedi¤i için yarg›lanacak. Geçen y›l DGM’lerin yükünü hafiflet- mek üzere baz› davalar› Ceza Mahkemeleri kapsam›na alan bakanl›k, 2010 hedefiyle tek- rar geriye dönüfl yapacak gibi görünüyor. Araflt›rmaya göre, Türkiye’nin artan dava say›s›- n›n alt›ndan kalkabilmesi için sadece bin 145 yeni Ceza Mahkemesi kurmas› gerekti-

¤inin alt› çizildi.

Antep’te da¤›t›mc›lar›m›za gözalt›

ANTEP- Devletin gazetemiz çal›flanlar›na yönelik bask›la- r› art›yor. Gazetemiz At›l›m’›n ç›k›fl›n› engelleyemeyen polis, da¤›t›m›n› engellemek istiyor. 15 Ekim günü gazetemizin özel say›lar›n›n da¤›t›m›n› yapan Antep Muhabirimiz Yüksel Bulut ve okurumuz Elif Almakça Düztepe Mahallesi’nde TMfi polis- leri taraf›ndan gözalt›na al›nd›. Akflama kadar gözalt›nda tutu- lan arkadafllar›m›z akflam üzeri serbest b›rak›ld›lar.

Diktatörlük yeni önlemler peflinde

◗ ‹ZM‹R

‹zmir Ege Üniversitesi’nde Genç Kurtulufl okurlar›yla Türksolu adl› karfl›devrimci çe- te aras›nda ç›kan gerginlik, ça- t›flmaya dönüfltü. Demir çu- buklarla sald›ran Türksolu çe- tesi, iki Genç Kurtulufl okuru- nu bafl›ndan yaralad›. Yaflanan çat›flman›n ard›ndan, Cuma günü yeniden kampüste masa açmak isteyen Türksolu çetesi, aralar›nda Özgür Gençlik ve Genç Kurtulufl okurlar›n›n da bulundu¤u devrimci demokrat gençler taraf›ndan dövülerek cezaland›r›ld›. Türksolu çeteci- leri, ö¤rencilerden ald›klar›

devrimci yan›t üzerine kaçarak ÖGB kulübesine s›¤›nd›lar.

Çetecilerin cezaland›r›lmas›n›n ard›ndan, “Faflizme karfl› omuz omuza”, “Polis-idare iflbirli¤i- ne son” sloganlar› atan ö¤ren- ciler, Türksolu çetecilerini ko- ruyan ÖGB’leri de protesto ederek, çetecilerin okul d›fl›na ç›kar›lmas›n› talep ettiler.

Türksolu çetesi, ‹flçi Parti- si’nden (‹P) ayr›lan bir grup ta- raf›ndan oluflturulan, politik ve pratik bak›mdan ‹P çizgisini sürdüren bir grup. Üniversite- lerde kendisini “Atatürkçü Dü- flünce Kulüpleri Federasyonu”

(ADKF) ad› alt›nda örgütleyen bu grup, faflist MGK’n›n kitle taban›n› yaratmaya çal›fl›yor.

Dergi sayfalar›nda orduya dar- be yapma, Kuzey Irak’› iflgal etme ça¤r›s› yapan bu grup,

üniversitelerde rektörlük ve polisle yak›n iflbirli¤i içinde ça- l›fl›yor. Ö¤renci gençli¤in YÖK’e ve MGK’ya karfl› politik özgürlük mücadelesinin yönü- nü sapt›rmaya çal›flan bu grup,

‹Ü flenli¤inde de bir çat›flma k›flk›rtmaya çal›flm›flt›.

Gençlik hareketini bo¤ma- ya ve gündemlerinden sapt›r- maya çal›flan bu çetenin yerin- de ve zaman›nda teflhir faaliye- tiyle kitlelerden tecrit edilmesi önem tafl›yor. ‹P ve Türksolu çevrelerinin devletin yönlendir- mesiyle, özellikle gençlik hare- ketinin yükseldi¤i durumlarda suni gündem yaratma amaçl›

provokasyonlar›na karfl› da uya- n›kl›¤› korumak gerekiyor.

Türksolu çetesine devrimci yan›t

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu devirde Türkiye’de flelf alanlar› ve onunla ilgili kayaçlar geniflleyerek daha önce kara halinde olan Kuzey Anadolu ve Güneydo¤u Anadolu bölgelerini ve Bitlis

Krenarkeota, bilinen tüm canl›lardan daha yüksek s›cakl›klarda yaflayan türleri içerse de, bu organizman›n topra¤›n içinde ve daha ›l›ml› s›cak-

Bose SimpleSync™ teknolojisi ile Bose SoundLink Flex hoparlörünüzü bir Bose Akıllı Hoparlör veya Bose Akıllı Soundbara bağlayarak aynı şarkıyı farklı odalarda aynı

Sonuç olarak; hiperbarik bupivakaine 2.5 mg sufentanil veya 25 mg fentanil eklenmesi, transüretral prostat rezeksiyonu için yeterli anestezi ve ameliyat sonras› dönemde yeterli

Sonuç olarak, acil redüksiyon ve uzun süreli yük ver- meye karşı korumaya rağmen travmatik kalça çıkığı son- rası peroneal sinir arazı kalıcı olabilmekte ve artroz

Bunun ölçüleri bu serbest ticaretin etkileri son derece önemlidir ve yaptığımız hesaplara göre özellikle rekabet ye- tenekleri bakımından Türk sanayiinin (1960 lardan

Sonuç olarak; çal›flmam›zda, mekanik kapaman›n erken dönem bronfliyal kaçak oluflumunda, manuel tekni¤e özellikle de kontinyu horizontal matrix+ over-over devaml›

Soru 1 (a) da verilen dizilerin lineer konvolüsyonunu, devirli konvolüsy- onun ayr¬k Fourier dönü¸ sümü özelli¼gi ile hesaplay¬n¬z.. Soru 1 de verilen dizilerin