• Sonuç bulunamadı

Bir yerin ya da bir varlığın, bilinen bir yere göre, nerede olduğunun belirtilmesine yön denir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Bir yerin ya da bir varlığın, bilinen bir yere göre, nerede olduğunun belirtilmesine yön denir."

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 2 3 4

Kuzey ile Doğu arası Kuzeydoğu Güney ile Doğu arası Güneydoğu

Kuzey ile Batı arası Kuzeybatı Güney ile Batı arası Güneybatı Bulunduğumuz konumu veya bize sorulan

başka bir yeri tarif ederken yönlerden yararlanırız.

Tarif ederken de marketin arkasında, parkın ilerisinde sağda, okulun solunda gibi ifadeler kullanarak tarif ederiz. Ancak kullandığımız bu ifadeler kişiden kişiye değişir. Örneğin, bize göre sağda olan nesne, karşımızdaki kişinin sol tarafındadır. Bu nedenle, bir yerin konumunu tarif ederken herkes için değişmez kavramların kullanılması gerekir.

Konum: Yeryüzündeki bir noktanın yakın veya uzak çevresindeki belirli bir unsurlara göre durumu demektir.

Çevremizdeki bir yerin konumunu belirlerken;

 Yönlerden,

 Çevremizdeki doğal ve beşeri unsurlardan faydalanırız.

Bu durum dikkate alındığında en doğru yöntem coğrafi yönleri kullanarak ifade etmek en doğru yöntemdir. Çünkü yönler kişiye ve nesnenin durumuna göre değişmez

Coğrafi yönlerin belirlenmesinde güneşin doğuşu ve batışı esas alınmıştır.

Güneşin doğduğu taraf doğuyu, battığı taraf batıyı gösterir. Güneşin doğduğu yöne sağ kolumuzu güneşin doğduğu yere uzatırsak doğuyu, sol kolumuz batıyı, önümüz kuzeyi, arkamız güneyi gösterir.

Bunlara ana yönler denir.

ARA YÖNLER

Ana yönlerin arasında kalan yönlere ara yönler denir.

Yönümüzü belirtirken sadece ana yönleri kullanmak yeterli değildir. Çünkü belirtmek istediğimiz bir yer her zaman ana yönler

doğrultusunda bulunmayabilir. Bunun için ara yönler kullanılır.

Yönler günlük hayatta özellikle dağcılıkta, denizcilikte ve havacılıkta kullanılır.

Bir yerin ya da bir varlığın, bilinen bir yere göre, nerede olduğunun belirtilmesine yön denir.

(2)

Komşu ana yönler arasında 90 derecelik açı vardır.

Birbirine komşu ana yönlerin arasındaki 90 derecelik açıların açıortaylarının uçları ara yönleri gösterir.

Pusulayı Çinliler bulmuştur. Daha sonra Araplar tarafından kullanılmıştır. İtalyanlar Araplardan öğrenerek pusulayı tüm Avrupa’ya tanıtmışlar.

Batıda pusulanın bulunması gemiciliğin gelişmesini ve başta Amerika Kıtası olmak üzere birçok yerin keşfedilmesini sağlamıştır.

YÖN BULMA YÖNTEMLERĠ Pusula ile Yön Bulma

Pusula saate benzer, ortasında hareketli metal bir ibre bulunan, yön bulmada kullanılan bir alettir.

Bu metal ibrenin ucu her zaman kuzeyi gösterir.

Pusula ile kuzeyi bulup yüzümüzü kuzeye dönersek, arkamız güney, sağımız doğu solumuz batı olur.

Yanımızda pusula varsa o zaman en doğru ve en kolay bir biçimde yönümüzü bulabiliriz.

Pusulayı günün her vaktinde ve her yerde kulla- nabiliriz.

Pusulayı kullanırken onun yatay durumda olma- sına ve yanında ibresini etkileyecek bir maddenin (demir, çelik vb.) bulunmamasına dikkat edilmelidir.

Kutup Yıldızı ile Yön Bulma

Gökyüzünün bulutsuz, açık bir gecede Kutup Yıldızı yardımıyla yönümüzü bulabiliriz. Kutup Yıldızı gökyüzünde yer değiştirmeyen parlak bir yıldızdır ve her zaman kuzeyi gösterir. Kutup Yıldızı’nı bulmak için Büyük Ayı Takım Yıldızı’nın tava şeklindeki bölümünün uçlarında bulunan iki yıldız arasındaki mesafenin yaklaşık 5katı ilerlenirse Küçük Ayı Takım Yıldız Takımı’nın kuyruğundaki parlak yıldıza ulaşmış oluruz. Bu parlak yıldız Kutup Yıldızı’dır.

Kutup Yıldızı, Demirkazık ya da Şimal Yıldızı olarak da bilinir.

Dikkat

Kutup Yıldızı ‘ndan ancak geceleri ve havanın açık olduğu zamanlarda yararlanabiliriz.

Sayfa:2

(3)

Güneş ile Yön Bulma

Sabah Güneş doğduğunda, Güneş’e doğru dönüp kollarımızı açalım. Önümüz doğu, arkamız batı, sağımız güney, solumuz da kuzey olur.

Ancak bu yöntem, yöntem her zaman doğru sonuç vermez. Çünkü Güneş yıl boyunca farklı yerlerden doğar ve batar.

Unutmayalım bu yöntem sadece21 Mart ve 23 Eylül’de en doğru sonucu verir.

Güneş ile Çubuk Gölgesi Yön Bulma

Güneşli bir günde yere diktiğimiz bir çubuğun gölgesinden yararlanarak yönümüzü bulabiliriz. Bu yöntemden tam öğle vaktinde yararlanabiliriz.

Güneş öğle vakti tam tepedeyken çubuğun gölgesinin en kısa olduğu zamandır. Gölge boyunun en kısa olduğu an, gölgenin ucu kuzeyi, çubuk tarafı güneyi gösterir.

Güney yarımkürede ise bunun tam tersi olur.

Tam öğle vakti ekvator da dikilen bir sopanın gölgesi olmaz.

2. Yöntem:

Güneş ve Kol Saati ile Yön Bulma Bir diğer yön bulma yöntemi de kol saatinden faydalanmaktır. Güneşli bir günde, kol saatimizin

akrebini Güneş’i gösterecek şekilde tutarsak akrep ile 12 arasındaki açının tam ortası güneyi gösterir.

Bu kural kuzey yarımküre için geçerlidir.

Bu yöntem her zaman kullanılamaz, havanın güneşli

olması gerekir. Çünkü Müslümanların namaz ibadeti için yöneldikleri yer olan Kâbe ülkemize göre güney yönünde kalır.

(4)

Ağaç Yosunları ile Yön Bulma

Ağaçların ve taşların yosunlu kısımları kuzey yönünü gösterir. Ağaçların yosunlu kısmını önümüze alırsak sırtımız güneyi gösterir.

Bu özelliği kullanarak yönümüzü bulabiliriz.

Karınca Yuvaları ile Yön Bulma

Karıncalar, yuvalarının ağzını hep güneye doğru yaparlar. Karıncalar, yuvalarından çıkardıkları toprakları kuzeyden esen soğuk rüzgârlardan ve yağmurlardan korumak için yuvalarının kuzey kısmına yığarlar. Bu şekilde soğuktan korunurlar.

Diğer bir nedeni de Güney Yarım Küre’deki cisimlerin güneye bakan tarafları güneş ışığı alır.

Bu yöntemden de ancak karınca yuvalarının bulunduğu yerlerde yararlanabiliriz.

Camiler ve Minarelerine Bakarak Yön Bulma Camilerde mihrabın karşısındaki giriş kapısı kuzeyi gösterir. Minarelerde şerefeye açılan kapılar güneye bakar. Hıristiyanlarda ibadet yerleri olan kiliselerde ise kilisenin çanı, kilisenin batısındadır.

Mezar Taşlarına Bakarak Yön Bulma

Müslüman mezarlarında baş taraf batıyı, ayaklar doğuyu gösterir.

Hıristiyan mezarlarının baş tarafı güneyi gösterir.

GPS (Küresel Konumlama Sistemi) ile Yön Bulma Günümüzde araçlara takılan ve bazı cep telefonlarında da bulunan uydu sayesinde dünya üzerindeki kesin yeri tespit etme aracıdır.

Doğadaki yosun, karınca yuvaları, Güneş yönünden yararlanılarak yönümüzü bulabiliriz.

Ancak pusula en güvenilir yön bulma yöntemidir.

(5)

KROKİNİN YAŞAMIMIZDAKİ YERİ

Bir yerin kuş bakışı görünüşünün kabataslak (göz kararı) küçültülerek kâğıt üzerine çizilmesine kroki denir.

Krokiler, günlük hayatta yaşadığımız yeri tanımamızda ve adresleri kolayca bulmamızda bize yardımcı olur.

Kroki çizerken herkesçe bilinen önemli yerler, sokak ve caddeler, önemli yapılar belirtilir. Gerçek uzunlukları kabataslak küçültülerek çizilir.

Kroki Çizimi:

Kroki çizmek için kalem, silgi, cetvel ve bir kâğıt yeterlidir. Kroki çizerken yüksek bir yerden aşağıya bakıldığında sadece binaların ve yerlerin üst kısımları gözükür. Bu yüzden binaları ve yerleri gösterirken krokide gösterirken kare, dikdörtgen, daire gibi geometrik şekilleri kullanırız. Cetvelle caddeleri geniş, sokakları daha dar çizeriz.

! ! !

DEĞERLĠ BĠLGĠ

Bir harita veya krokide yön belirtilmemiş ise haritayı veya krokiyi düz bir şekilde önümüze aldı- ğımızda çizimi yapılan bölgenin üst tarafı kuzeyi, alt tarafı güneyi, sağ tarafı doğuyu, sol taraf ise batıyı gösterir.

Krokiye mahallede herkes tarafından bilinen cadde, sokak ve önemli yapıların adalarını da yazarız. Krokinin bir köşesine ana yönlerini de çizeriz.

Krokinin en altında, kullandığımız şekil ve sembollerin anlamlarının açıklandığı bir bölüm de oluşturmak gerekir.

Krokide bulanması gereken bazı özellikler:

 Bir yerin kuşbakışı görünümünün kabataslak çizilmesi gerekir. Krokide ölçek yoktur. Kroki

ile plan arasındaki en belirgin fark; planın belirli bir ölçeğe göre çizilmesidir. Krokide ise ölçek kullanılmaz.

 Uzunluklar göz kararı ile belirtilir.

 Semboller ve bu sembolleri açıklayıcı bir bölüm olmalıdır.

 Yönün mutlaka belirtilmesi gerekir. Krokinin çizildiği kâğıdın bir köşesine kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir ok konulur.

 Önemli cadde, sokak ve binaların isimleri belirtilmelidir.

 Eğer krokisi çizilecek yer biliniyorsa kuşbakışı görünümüne gerek yoktur. Kroki zihinden çizilebilir.

Kroki çizmek için kalem, silgi cetvel ve bir kâğıt yeterlidir.

 Kroki çizerken yüksek bir yerden aşağıya bakıldığında sadece binaların ve yerlerin üst kısımları gözükür. Bu yüzden binaları ve yerleri gösterirken krokide gösterirken kare,

dikdörtgen, daire gibi geometrik şekilleri kullanırız.

Sayfa:5

(6)

Doğal Unsurlar

 Cetvelle caddeleri geniş, sokakları daha dar çizeriz.

 Kroki çizilecek bir yerin önceden fotoğrafının çekilmesi daha yararlı olur.

 Kroki turistler için önemlidir.

! ! !

Bunları Biliyor musunuz?

Tarihte kullanılan ilk krokiler günümüzden tam 3500 yıl önce kullanılmıştır.

Bu krokiler bugün ülkemizin güneyindeki Irak topraklarında yer alan Mezopotamya Bölgesi’nde kullanılmıştır.

Fırat Nehri’nin batısındaki kanallar ve sulama sistemlerinin haritası, Babil, M.Ö. 1684-1647

ÇEVREMİZDE GÖRDÜKLERİMİZ

: İnsanın içinde bulunduğu canlı ve cansız varlıkların yer aldığı ortama çevre denir.

İnsanın etkisi olmadan kendiliğinden ortaya çıkan unsurlara doğal unsur adı verilir. Bir başka deyişle, doğada kendiliğinden var olan unsurlara doğal unsurlar adını veriyoruz.

Dağ, akarsu, göl, orman, ova, deniz, plato, körfez, vadi, ada, yarımada, doğal unsurların başlıcalarıdır.

İnsanlar çeşitli ihtiyaçlarını doğal çevrede bulunan kaynaklardan sağlar. İçtiğimiz su kullandığımız pek çok eşyanın ham maddesi olan ağaçlar, petrol, kömür, doğalgaz, bitkiler ve hayvansal ürünler doğal kaynaklardır. Bu yüzden doğal çevreye karşı duyarlı olmalıyız.

Beşeri Unsurlar

İnsanların birçok ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç- larını gidermek için bina, yol, tünel, köprü, baraj vb. yaparak doğal ortamı değiştirirler.

İnsanların doğayı kendi ihtiyaçları doğrultusunda değiştirerek ortaya koyduğu ürünlere beşeri unsur denir. Bir başka deyişle doğada kendiliğinden bulunmayan, insanlar tarafından oluşturulan unsurlardır.

Ev, gökdelen, köprü, baraj, tünel, cami, fabrika, yol, alt geçit, üst geçit gibi unsurları beşeri unsurları örnek verebiliriz.

(7)

Doğal ve beşeri unsurların hepsine birden coğrafi özellikler denir.

Çevremize baktığımızda beşeri unsurların, doğal unsurlardan daha fazla olduğunu görürüz. Bunların nedenleri:

Dünya nüfusunun artması,

Tüketim ve ihtiyaçlarının artması,

Sanayi ve teknolojik ürünlerin artması,

Ormanların kesilip yerine binaların yapılması.

Bu yüzden doğal çevremizi daha dikkatli kullanmamız, doğal kaynaklarımızı bilinçsizce tüketmememiz gerekir.

İnsanların Doğal Ortamları Değiştirme ve Ondan Yararlanma Şekilleri:

Teknolojinin kontrolsüz gelişimi küresel ısınmaya neden olur. Küresel ısınmada;

 İklim değişikliklerine, şiddetli kasırga ve sellere,

 Kutuplardaki buzulların erimesi, kıyı kesimlerinin tamamen sular altında kalmasına,

 Su kaynakların tamamen tükenmesi, susuzluğa,

 Sıcaklık artışı; kuraklık, çölleşme ve orman yangınlarına neden olacaktır.

İnsanlar barınmak için evler, ulaşımı sağlamak için yol ve köprüler yaparlar.

İnsanlar toprağı işleyerek ürünler yetiştirirler.

İnsanlar doğadan çıkardıkları madenleri işleyerek yeni ürünler elde ederler.

İnsanlar doğadaki madenleri işleyerek kullanırlar.

DOĞAL ÇEVREMĠZ

Kıta: Kendisine bağlı yakın adalarla birlikte etrafı deniz ve okyanuslarla çevrili büyük kara

parçalarına kıta denir.

Okyanus: Kıtalar arasındaki çok geniş ve derin su dolu çukur alanlardır. Dünya’da üç tane okyanus vardır: Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu, Hint Okyanusu.

İnsanlar deniz, göl, akarsu gibi İnsanlar rüzgardan yararlanarak yerlerde piknik yaparlar. enerji elde etmektedir.

İnsanlar, su ve enerji ihtiyaç- larını gidermek için barajlar yaparlar.

İnsanlar kar kalınlığını yüksek oldukları yerlerde kış sporları yaparlar.

Deniz: Yer kabuğunun büyük çukurluklarını dolduran sulara denir.

Körfez: Denizlerin karaların içine doğru uzanmasına körfez denir.

(8)

Koy: Ağzı kapalı körfeze koy denir.

Burun: Karaların denize doğru uzanmış kısımlarına burun denir.

Ada: Dört tarafı denizlerle çevrili kara parçasına ada denir.

Yarımada: Üç tarafı denizlerle çevrili olan kara parçasına denir.

Dağ: Yüksekliği çevresinden 500 m ve üzerinde olan yer şekilleridir.

HAVA NASIL ORALARDA?

Havada meydana gelen yağış, sıcaklık, basınç, rüzgâr, sis, gök gürültüsü gibi olaylara hava olayı denir.

Belirli bir alanda görülen kısa süreli (1 gün, 1 hafta) atmosfer olaylarına hava durumu denir.

Bir yerde uzun yıllar boyunca yaşanan hava olaylarının ortalama özelliklerine iklim denir.

Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi, Karasal iklim gibi.

Havanın nem, sıcaklık, yağış, sis, rüzgâr gibi günlük etkileri hava durumuna örnektir. Ülkemizde hava durumu tahminlerini Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü yapmaktadır. Bu işle uğraşan meslek sahibine de meteorolojist denir.

Hava durumu bazen gün içinde farklılıklar gösterebilir. Sabah güneşli bir hava varken öğleden sonra yağmur görülebilir.

Havanın nasıl olacağını bilmek özellikle

pilotlar, gemi kaptanları, balıkçılar, çiftçFilear ihçinSu e Tepe: 500 m den küçük olan yüksekliklere tepe

denir.

Göl: Karaların içindeki çukurları dolduran denizlerle ve okyanuslarla bağlantısı olmayan su kütleleridir.

Ova: Akarsularla fazla yarılmamış, değişik yüksek- liklerde olan az eğimli düzlüklerdir.

Vadi: Akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağza doğru sürekli inişi bulunan uzun çukurluklardır.

Plato(Yayla):Çevresine göre yüksekte kalmış, derin akarsu vadileriyle yarılmış düzlüklerdir. Yurdumuzun İç ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri geniş

platolarla kaplıdır.

oldukça önemlidir. Uzun yola çıkacak sürücüler de hava durumunu takip ederler. Doğru hava tahminleri, insanları kötü hava koşullarına karşı uyarır. Böylece can ve mal kaybı önlenir.

Sayfa:8

sürücüler balıkçılar

pilotlar

çiftçiler

(9)

KAPTAN

Gemi kaptanları, yolculuk sırasında oluşabi- lecek yağmur, fırtına, sis gibi olumsuzluklara göre davranmaları gerektiğinden hava durumunu bilmeden yola çıkmazlar.

ÇİFTÇİ Çiftçiler için hava durumu önemlidir. Çünkü mevsimine göre sebze, meyve ekerler.

Toprağı işlerler.

Hava Gözlem Grafikleri:

Grafik: Bir konuda toplanmış verilerin, resim, çizgi ve şekillerle anlatılmasıdır.

Hava olayları ile ilgili elde edilen verilerde grafiklerle gösterilir.

Hava olaylarının belli bir sürede gözlenerek yapılan grafiğe hava gözlem grafiği adı verilir.

Hava grafikleri günlük hayatımızı kolaylaştıran tahmin ve yorumlarda bulunmamızı sağlar.

Uzun süreli grafikler hava durumunun tespit edildiği yerle ilgili iklim bilgisinin çıkarılmasında kullanılır.

Hava gözlem grafiği oluştururken:

 Bir haftalık ya da bir aylık gözlem yapılabilir.

 Gün içinde yapılan gözlemleri unutmamak için günü gününe grafiğe aktarmak gerekir.

 Hava durumu gün içinde değişebileceği için bir günü, öğleden önce öğleden sonra olarak ikiye ayırabilirsiniz.

 Her farklı olay için sembol kullanmalısınız.

 Gözlemler bittikten sonra her hava olayı kaç defa gözlemlendiği tabloya (sıklık tablosu) aktarılır.

Hava durumunu anlatırken ya da gözlem grafiği oluşturulurken çeşitli semboller kullanılır.

Aşağıdaki semboller, genel olarak kullanılan sembollerdir.

Sayfa:9 PİLOT

Pilotların yola çıkabilmesi için uygun hava koşullarına ihtiyaçları vardır. Bu nedenle pilotlar için de hava durumunu bilmek önemlidir.

(10)

TEKNOLOJİNİN GELİŞMEDİĞİ DÖNEMLERDE HAVA DURUMU:

Teknolojinin gelişmediği dönemlerde insanlar hava durumunu öğrenmek istemişlerdir. Doğayı gözlemleyerek çeşitli tahminlerde bulunmuşlardır.

Örneğin;

 Yaprağın sararmasıyla, yaz mevsiminin bitip kış mevsiminin yaklaşmakta olduğunu,

 Açılmış çam kozalağıyla nemin az olduğunu,

 Çekirgelerin normalden fazla ses çıkarmasıyla ertesi günün daha sıcak olacağını,

 At kestanesi ağaçlarının çiçeklenmesiyle havanın ısınmaya başladığını,

 Kıyıya vurmuş deniz yosunlarının kuru olması havanın sıcak olacağını, nemli olması ise havanın yağışlı olacağını,

 Denizin renginin koyulaşması fırtına çıkacağı şeklinde tahminlerde bulunmuşlardır.

DOĞAL AFETLER

Yeryüzü isteğimizle ya da isteğimiz dışında sürekli değişim halindedir. Bu değişim sırasında insanların etkisi olmadan gerçekleşen olaylara doğa olayları denir.

Önlenmesi insan eliyle mümkün olmayan sel, fırtına, deprem, çığ, heyelan gibi yıkıcı etkileri olan felaketlere doğal afet denir.

Doğal afetleri önlemek mümkün değildir.

Ancak verdiği zararlarından ya da yıkıcı etkilerinden kurtulmak mümkündür.

Doğal afetler şunlardır:

 Deprem Sel baskını

 Heyelan Çığ

 -Hortum Erozyon

 Tsunami Fırtına

DEPREM

Yer kabuğunda oluşan ani kırılma, çatlama, ya da kıvrılma sonucu oluşan yer sarsıntılarına deprem denir.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarlağı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirme-sini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına Sismoloji denir.

Yer sarsıntılarının büyüklüğünü, süresini, merkezini ve saatini saptamaya yarayan aygıta sismograf denir.

Depremin Zararlarından Korunmak İçin:

Deprem Öncesinde

 Yerleşim yerlerini sağlam zeminler üzerine yapmalıyız.

 Deprem sigortası yaptırmalıyız.

 Deprem çantası hazırlamalıyız.

 Evdeki ağır eşyaları, mobilyaları ve rafları duvara sabitlemeliyiz.

 İlk yardım bilgilerini öğrenmeliyiz ve ilk yardım çantasını hazırlamalıyız.

 Aile afet planı hazırlayarak doğal afet durumunda nasıl davranacağımızı biliriz.

Deprem Sırasında

 Kesinlikle panik yapmamalıyız

 Pencereden ve devrilebilecek ağır eşyalardan uzak durmalıyız.

 Merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durmalıyız.

Sayfa:10

(11)

 Asansörü kullanmamalıyız.

 Deprem anında evinizdeki dayanıklı ev eşyalarının (buzdolabı, çamaşır makinesi vb) yanına cenin pozisyonunda yatmalıyız ya da eller ense baş bölgesini koruyacak şekilde çök-kapan-tutun pozisyonunu almayız.

Deprem Sonrasında

 Sarsıntı biter bitmez binadan hemen çıkılmalıdır.

 Sakin olmalıyız, panik yapmamalıyız.

 Deprem çantasını yanımıza alıp binayı hızlı ve kontrollü şekilde terk etmeliyiz.

 Elektrik şalterini, su ve gaz vanalarını kapatınız.

 Telefon hatlarını acil durum olmadığı sürece kullanmamalıyız.

 Ağaçlardan, köprülerden, elektrik

direklerinden ve binalardan uzak durmalıyız.

 Önceden belirlenmiş güvenli buluşma noktasına ulaşmaya çalışmalıyız.

SEL

Aşırı yağışlar veya kar erimeleri sonucunda akarsu yataklarından taşarak tarım ve yerleşim alanlarını suların basmasına sel denir.

Sel baskınlarını önlemek için;

 Nehirlerin önlerine baraj yapılmalıdır.

 Çevre ağaçlandırılmalıdır.

 Eğimli tarım arazileri teraslanmalıdır.

 Selden korunmak için evimizi dere, akarsu yatağına değil, daha yüksek yerlere yapmalıyız.

Sel can ve mal kaybına yol açan bir felakettir.

HEYELAN

Aşırı yağışlar sonucunda meydana gelen toprak kaymasıdır. Çığ düşmesi de can ve mal kaybına yol açan bir felakettir.

Heyelanı oluşturan nedenler: Yağış, fazla eğim, şiddetli deprem, toprağın cinsi, ağaçlı olmayışıdır.

Ülkemizde en fazla ilkbahar mevsiminde görülür.

Doğu ve Batı Karadeniz, en çok heyelan yaşanan bölgemizdir.

Sayfa:11 Deprem Çantasında Bulunacak

Malzemeler

 El feneri

 Plastik şişede su

 Kalın giyecekler

 Konserve yiyecekler

Düdük Bisküvi Battaniye Pilli radyo

(12)

TSUNAMİ

Deniz veya okyanuslarda oluşan dev dalgaların yerleşim yerlerini basmasıdır.

ÇIĞ

Çok kar yağışı almış eğimli yamaçlardaki karların kütleler halinde aşağı doğru

yuvarlanmasıdır.

Çığdan korunmak için;

 Doğal bitki örtüsünü korumalıyız.

 Yamaçlara ağaç dikmeliyiz.

 Çığ yaşanabilecek yerlere yerleşim yerleri yapmamalıyız.

EROZYON

Toprağın en verimli yeri olan üst tabakasının rüzgâr, yağmur ve sel sularının etkisiyle taşınıp aşınmasına erozyon denir.

Erozyonun etkisini azaltmak için bitki örtüsünü korumalı, ağaçlandırma çalışmaları yapmalıyız.

Ülkemizde erozyonla mücadele etme çalışmalarında ilk akla gelen kuruluş TEMA Vakfı’dır.

Erozyon çölleşmeye, bitkilerin ve hayvanların yok olmasına neden olur.

Erozyonu Önlemek için;

 Yamaçlar ağaçlandırılmalı ve teraslama yapılmalıdır.

 Akarsular üzerinde göletler ve barajlar yapılmalıdır.

 Ekili ve dikili yamaçlarda arazi enine sürülmelidir.

Teraslama

YANGIN

İnsanların ve doğal olayların neden olduğu yangınlar vardır. İnsanlar yangına neden olacak durumlar için tedbirli olmalıdırlar.

Doğada meydana gelebilecek yangınlar için de insanların alabilecekleri tedbirler vardır. Özellikle piknik alanlarında ateş yakılması halinde ateşin kontrol altında olmasına ve işimiz bittiğinde de ateşin tamamen söndürülmesine dikkat edilmelidir.

Doğada cam kırıkları bırakmamaya özen göstermemeliyiz.

Sayfa:12

Referanslar

Benzer Belgeler

Dört basamaklı 54AB sayısının 45 ile bölümünden elde edilen kalan 13 olduğuna göre, A nın alabileceği değerlerin toplamı

1-Aşağıdaki çoktan seçmeli soruların doğru cevaplarını şıklar üzerine işaretleyiniz?(20 Puan) 1- Aşağıdakilerden hangisi iç kuvvetlerden biri..

Sheehan ve Hewitt (1969) bir doğa olayının doğal afet olarak nitelendirilebil- mesi için yüz ölü, yüz yaralı ya da bir milyon dolarlık zarara neden olması gerekti-

Başlıca çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir.. Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarının yaşam

Doğal afet: Doğada doğal nedenlerden dolayı meydana gelen, yıkımlara, can ve mal kaybına neden olan değişikliklere doğal afet denir..  Deprem, sel, heyelan, çığ, erozyon

Başka bir hayat tahayyülüyle ilgili olarak feministlerin politik bir söz üretmeye başlaması gerektiğini savunuyor- duk; çünkü ailenin sürekli, evrensel, doğal bir yapı

Özellikle Batı coğrafyacılığında 1970’lerde ortaya çıkan radikal rüzgardan etkilenen yeni afet coğrafyası çalışmalarında afetlere karşı olan

EN KÜÇÜK ORTAK KAT (EKOK) En az biri sıfırdan farklı iki veya daha fazla tam sayının pozitif ortak katlarının en küçüğüne bu sayıların en küçük ortak katı