• Sonuç bulunamadı

NATO (KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "NATO (KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ)"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÜLTENİ

NATO

(KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ)

KARABÜK

SAYI:4

(2)

HAZIRLAYANLAR

Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf:Gülhanım ERTUĞRUL

Uluslararası İlişkiler 4.Sınıf:Gülşah Burcu AKBULUT Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf:Haluk TAPAN

Enerji Sistemleri Mühendisliği 3.Sınıf:Hasan Hüseyin GÖKÇE Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf:Kübra TOKMAK

Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf,TUİÇ KBÜ Temsilcisi:Murat ARAT Uluslararası İlişkiler 2.Sınıf:Saime ERBOY

(3)

1

Uluslararası ilişkilerin incelenmesinde iki önemli teori olan Modernizm ve Postmodernizm’i bültenimizin üçüncü sayı- mızda incelemiştik.Bu sayımızda uluslararası örgütler içeri- sinde önemli bir yer tutan NATO’yu ele alacağız.Bu doğrultu- da gidişatımız:

-NATO’nun tarihçesi, -Temel amaç ve gelişimi, -Yapılanma,

-Üye ülkeler,

-Askeri operasyonlar, -NATO’ya katılışımız.

NATO

(KUZEY ATLANTİK ANTLAŞMASI ÖRGÜTÜ)

1

(4)

NATO’NUN İLK YILLARI İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği’nin işgal etmiş olduğu ülkelerde Sovyet Ordusu’nun desteğiyle komünist partiler, demokrasiye uymayan yöntemler kullanarak iktidarı ele

geçirmişlerdi. O yıllarda, Sov- yetlerin bu genişleme politikası karşısında, Batılı ülkeler arasında herhangi bir siyasi veya askeri bir dayanışmayı ortaya koyacak bir antlaşma ve örgütlenme yoktu.

Bu nedenle 17 Mart 1948 tarihin- de İngiltere, Fransa, Belçika, Hol- landa ve Lüksemburg aralarında imzaladıkları “Brüksel Antlaşma- sı” ile muhtemel bir saldırıya karşı kuvvetlerini birleştirmeyi kabul ederek Mareşal Montgomery’nin komutasında ilk müşterek as- keri teşkilatı kurmuşlardır. Bu antlaşma ve Sovyetler Birliği’nin gerçekleştirdiği Berlin Ablukası, Eylül 1948’de Batı Avrupa Birli- ği Savunma Organizasyonu’nun kurulmasına yol açtı. Fakat Ame- rika Birleşik Devletleri’nin katılımı hem Sovyetler Birliği’nin askeri gücüne karşı koymak hem de mil- liyetçi militarizmin canlanmasını önlemek için gerekliydi.

Böylece hemen yeni bir askerî ittifak için görüşmeler başladı ve 4 Nisan 1949’da Washington,DC’de Kuzey atlantik Antlaşması im- zalandı. İmzalayanlar arasında Brüksel Antlaşması’na taraf olan beş devlet ile ABD,Danimarka, İtalya, İzlanda, Kanada, Nor- veç ve Portekiz bulunmaktaydı.

İlk NATO Genel Sekreteri Lord Ismay, 1949’da yaptığı bir açıkla- mada örgütün amacının “Rusları dışarıda, Amerikalıları içeride ve Almanları aşağıda tutmak” ol- duğunu belirtti. Kuzey Atlantik Antlaşması’nda, Brüksel Antlaş- ması’na dâhil beş ülkeyle beraber müzakere sürecine çağrılan İtal- ya, İzlanda, Danimarka, Norveç ve Portekiz’in de katılımı ile NA- TO’nun üye sayısı 12’ye ulaşmıştır.

Türkiye ve Yunanistan’ın 1952’de, Almanya’nın 1955’te, İspanya’nın 1982’de İttifaka katılması ile üye sayısı 16 olmuştur. Soğuk Savaş dönemi bu 16 üye ile aşılmıştır.

1950’den sonraki yıllar ABD’nin ekonomik ve askeri gücü ile Av- rupa’da itirazsız hüküm sürdüğü yıllardır. Güvenlik ihtiyacının ge- rektirdiği ağır savunma harcama- ları, ABD’nin varlığı ile NATO’nun Avrupalı üyeleri için hafiflemiş, savunmadan kısılan imkânlar sos- yal devletin gereklerine harcana- bilmiştir.

2

(5)

Bu arada Türkiye modern harp silah ve araçlarına biraz daha fazla sahip olabilme uğruna eko- nomik gücünün çok üstünde bir silahlı kuvveti muhafaza ederek hem NATO’nun insan gücü açığını kapatmış ve hem de kendi tek- nolojik yetersizliğini bu şekilde onarmaya çalışmıştır.

SOĞUK SAVAŞ SONRASI NATO’NUN DEĞİŞİMİ NATO ittifakı

kurulduğundan beri günümüze kadar 60 yıla yakın bir süre geçmiştir.

Kuruluşundan Soğuk Savaş

sonrası döneme kadar dönemde kuruluş amacına uygun davranan NATO, SSCB’nin yıkılması Varşo- va Paktı’nın dağılması ile varlığı devam ettirip ettirmeme konu- sunda ikileme düşmüştür. NATO, Varşova Paktı’na karşı Batı’nın sadece savunma ihtiyacını karşı- lamakla sınırlı kalmamıştır. NA- TO’nun bir savunma örgütü olma özelliği kadar önemli diğer bir özelliği de üye ülkeler arasındaki askeri, siyasi ve sistem içi ilişkileri koruma, geliştirme ve düzenleme işlevlerini yerine getirmeye çalış- masıdır.

Temmuz 1990’da yapılan NATO zirvesiyle düzenin koşullarıyla yeniden yapılanmaya

gidilmiştir. Bu yapılanmaya neden olarak

Sovyet tehlikesinin ortadan kalkması en büyük neden

olarak gösterilebilir. Gerekli olan düzenlemeler yapılmış başta uluslararası terör olmak üzere kitle imha silahlarının yaygınlaş- ması, silah, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı, kitlesel göç hareket- leri gibi tehditler yeni tehdit al- gılamaları olarak belirlenmiştir.

Bu sayede NATO kolektif bir sa- vunma örgütü olmaktan çıkmış, kolektif ve işbirliğine dayalı bir güvenlik birimi haline gelmiştir.

3

(6)

TEMEL AMAÇ VE GELİŞİMİ

Nato Soğuk Savaş dönemi Batı stratejilerinin uygulanabilirliğinin sağlanması maksadıyla 1949’da kurulmuştur ve işlevsel hale Amerika kaynakları sayesinde getirilmiştir. Ana amacı dönemin siyasi atmosferine özgüdür. ‘’ Üye devletlerin özgürlüklerinin ve gü- venliklerinin sağlanması.’’ Sovyet yayılmacılığını en önemli tehdit olarak görmüştür ve bu yayılma- cılığın engellenmesinin en önemli görev olarak algılandığı Soğuk Savaş döneminin iki kutuplu jeo- politiğinde mücadele edilmiş ve stratejiler bu amaca göre belirlen- miş, güç dengelerinde askeri ve siyasi seviyelerin tespiti bu hede- fe göre şekillenmiştir. Amerikan hükümeti NATO’yu Sovyet saldır- ganlığına karşı gerekli gösterir.

Amerikan Dışişleri Bakanlığı Kuzey Atlantik Antlaşması’nın metnini 18 Mart 1949’da yayınladı. Kuzey Atlantik Antlaşması’nın hazırlayıcı nedenlerinden biri Sovyetler’inde savunma antlaşmaları yapmaya başlaması olarak gösterilir. Kuzey Atlantik Antlaşması temelde iki amaç adına imzalanmıştı.Bunlar- dan birincisi ve en önemlisi, dün- ya ve Avrupa güvenliğine karşı bir Sovyet tehdidinin olmasıdır.

Sovyetler Birliği savaş sonrasında Doğu Avrupa’yı kontrol altına alıp bu topraklarda kukla hükümetler kurmuş ve Yunanistan’ ı tehdit ederek ve Türkiye’den üs ve top- rak taleplerinde de bulunarak etki alanını Balkanlara ve Akdeniz’e yaymaya çalışmıştır.

NATO’nun kuruluşunda etkili bir diğer unsur ise “Almanya soru- nu” dur. Bu sorun ülkelerce farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Al- manya sorunu 19. yüzyılın orta- larından beri Almanya tarafından Almanların tek bir devlet altında birleşmesi gibi tanımlansa da, di- ğer Avrupa devletleri açısından bu sorun, Alman askeri gücünün Av- rupa’da istikrar ve güç dengesini bozma olasılığıdır. Çünkü Almanya Birinci ve İkinci Dünya Savaşları- nın açılmasına neden olarak Avru- pa’daki sorunların temel kaynağı olmuştur.

1949-1999 arasında NATO’nun ör- gütsel gelişimini dört ana dönem içinde incelemek mümkündür:

1949-1962;

1963-1969;

1970-1984;

1985- 1999 dönemleri.

4

(7)

İlk dönem temelde iki blok ara- sındaki aşın gerginliklerin oldu- ğu döneme denilir ; Kore Savaşı dünyaya, dünyanın ve Avrupa’nın güvenliğine tehdit sadece politik değil aynı zamanda askeri nite- likte olduğunu göstermiştir. Bu nedenle müttefikler tarafından antlaşma Kuzey Atlantik Örgütü haline getirerek bu tehdide kar- şı daha düzenli bir mücadeleyi benimsemişler ve aynı zamanda

“kitlesel karşılık” stratejisini kabul edip örgüt araçlarında nükleer silahlara öncelik vermişlerdir.

1963-1969 dönemi ise, iki blok arasındaki ilişkilerin bir nebze yumuşadığı dönemdir. Küba krizi, ABD-SSCB arasında nükleer bir savaşın olması durumunda sonuç- larının şimdiye kadar olan savaş- larla kıyaslanamayacak kadar ağır sonuçlanacağını ortaya koyuyor- du. Bu nedenle NATO, bir yandan

“yumuşama”yı yeni bir amaç ola- rak belirlemiştir ve aynı zaman- da “esnek mukabele” stratejisini kabul ederek araçlarını değiştirme yoluna gitmiştir. Bu dönemde- ki yumuşama gelişerek kendini üçüncü dönemde hissettirmiş ve 1975 yılında Helsinki Nihai Sene- di’nin imzalanmasıyla Avrupa gü- venlik rejimi ortaya çıkmıştır.

İki blok arasında Avrupa’da güç kullanılmaması anlayışını benim- seyen ve Avrupa’da bölünmüşlü- ğü tanıyan bu rejim, 1970-1984 yılları arasında NATO’da örgütsel statükonun korunmasına sebep olmuştur.

1985-1999 yılları arasında ise, Sovyetler Birliği’nin yıkılıp iki kutuplu sistem ortadan kalkınca ve Avrupa güvenlik rejimininde değişmesiyle NATO amaç ve araç- larında köklü değişikliklere git- miştir. Sovyet tehdidinin ortadan kalkması amaç olarak yerini Rus gücünün kontrol altına alınması- na bırakmış ve terörizm, etnik ça- tışmalar, ülkelerdeki otorite boş- luğu gibi konvansiyonel olmayan tehditlerin örgütü uğraştıracak temel sorunların kaynağı olacağı kabul edilmiştir. NATO, “Avru- pa-Atlantik” bölgesinde politik istikrar ve güvenlikle ilgilenen bir örgüt konumuna gelmiş ve amaç- larına ulaşmak için genişlemeyi başlı başına bir amaç olarak be- nimsemiştir. Bu amaçlar doğrul- tusunda örgüt, “İttifakın Stratejik Kavramı”nı kabul etmiştir.

Sonuç olarak Sovyet tehdidinin ortadan kalkması Batı’da artık güvenli bir ortamın oluşacağı

5

(8)

yanılgısına neden olsa da ortaya çıkan sonuç böyle olmamış yeni sorunlar gündeme gelmeye baş- lamıştır. Yeni şartlarda özellikle Sovyetlerden kalan toprakların ve halklarının Batı dünyasına dâhil edilmesine imkân veren genişle- me süreçleri ile tanımlanmaktadır.

Bu anlamda alt yapısı AET, AGİT ve AK gibi siyasi ve ekonomik ya- pılar, oluşumlar hazır olan Batı Avrupa sürece öncelik etmiştir ve AB’nin genişlemesiyle aynı yön- de çalışmalar NATO içinde başla- tılmıştır. Bu kapsamda NATO iki alanda politikalarını değiştirmiştir.

İlki, bünyesine daha fazla ülkeyi dâhil ederek kıtasal güç formun- dan dünya gücü haline dönüşme- sidir. İkincisi ise, Sovyet tehdidi- ne için oluşturulan askeri, siyasi yapının ve bu bağlamda yapılan planların yenilenip ortaya çıkan yeni jeopolitik yapıya göre yeni- den tasarlanması gerekmektedir.

Dolayısıyla yeni yaklaşımlar çer- çevesinde NATO, işlevselliği anla- mında yeniden gözden geçirilmiş, görevleri, kullanım amaçları ve bu amaçlara hizmet edecek askeri teşkillerin yenilenip yeni düze- ne fayda sağlayacak kapsamda önemli gelişmeleri ve düşünceleri içerecek şekilde yeni bir yapıya ulaştırılmıştır.

YAPILANMA I. KONSEY

Merkezi Brüksel’de bulunan NA- TO’nun en yüksek karar alma or- ganı, Kuzey Atlantik Konseyi’dir.

Konsey müttefikler arasında geniş bir görüşme ve koordinasyon fo- rumu oluşturur. Kuzey Atlantik Antlaşması’nın 9. Maddesi uya- rınca kurulmuş olan Konsey’de kararlar oydaşma ile alınır ve toplantılar üç düzeyde yapılırdı.

Genel olarak Konsey, dışişleri ba- kanları düzeyinde yılda iki kez toplanır. Bazen de (örneğin 1957, 1974, 1975, 1977 ve 1978’de ol- duğu gibi) hükümet yada devlet başkanları da ülkelerini Konsey toplantılarında temsil edebilir.

Bunun dışında Konsey, her üye devletin büyük elçi düzeyindeki daimi temsilcilerinin katılımıyla toplantılarını sürdürür ve bu, kon- seye süreklilik kazandırır. Konsey, bu düzeyde, esas olarak her çar- şamba toplanır. Konsey toplantıla- rına genel sekreter başkanlık eder.

Ayrıca, her yıl, bir üye ülkenin dışişleri bakanı, İngilizce alfabe- tik sıraya göre, Konsey Başkanlığı görevini üstlenir.

II. SAVUNMA PLANLAMA KOMİTESİ

Askeri politika, NATO’nun ortak 6

(9)

savunma yapısında yer alan üye ülkelerden oluşan Savunma Plan- lama Komitesi’nde (SPK) tartışılır.

Komite, Konsey gibi belli aralıklar- la büyük elçiler düzeyinde, ayrıca yılda iki kez de savunma bakanları düzeyinde toplanır.Komite askeri konularda en yetkili organdır.

III. GENEL SEKRETER

Kuzey Atlantik konseyi, Savunma planlama komitesi, Nükleer Sa- vunma işleri Komitesi, Nükleer Planlama grubu gibi ana organ ve komitelere başkanlık eder ve aynı zamanda Örgüt`te Uluslar arası Sekreterliğin başkanı, en yüksek memurudur. Konsey ve SPK, görev alanlarında NATO çalışmalarının tümünü kapsayacak, Uluslarara- sı Sekreterlik üyelerinden birinin başkanlığında düzenli olarak top- lanan bir dizi çalışma komiteleri kurmuştur.

IV. ASKERİ KOMİTE VE KOMUTANLIKLAR

NATO’nun askeri örgütlenmesi içinde en yetkili organ üye ülkele- rin genelkurmay başkanlarından oluşan Askeri Komite’dir. Konsey ve SPK’ya askeri konularda tav- siyelerde bulunur, NATO Yüksek Komutanlıklarına yol gösterir.

Normal olarak yılda iki kez üye ülkelerin genel kurmay başkanları düzeyinde toplanan komite, dai- mi askeri temsilcilerle sürekliliğe sahiptir. Askeri Komite politika- ları ve kararlarının yürütülmesi- ni,yürütme organı olarak çalışan Uluslar arası Askeri Sekreterlik sağlar. Üç komutanlık ve bir Böl- gesel Planlama Grubu, NATO’nun kapsadığı bölgenin temel askeri birimlerini oluşturur :

Atlantik Yüksek Komutanlığı,Avru- pa Yüksek Komutanlığı,Manş Yük- sek Komutanlığı.Askeri Komitenin genel yönlendirmesi altında NATO yüksek komutanları, bölgelerinin savunma planlarını hazırlamakta ve NATO’nun kara, deniz ve hava tatbikatlarını yönetmekle sorum- ludur.

7

(10)

ÜYE ÜLKELER

24 Ağustos 1949’da yürürlüğe giren metne imza koyan ülkeler, başlangıçta Birleşik Krallık, Belçika,

Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya,

Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Portekiz, Amerika Birleşik Devlet- leri idi. Ardından oluşturulan bu Pakt, Yunanistan ve Türkiye’nin katılımıyla daha geniş bir hale dönmüştür. Türkiye ve Yunanis- tan’ın NATO’ya katılımına ilişkin Kuzey Atlantik Antlaşması Proto- kolü, 22 Ekim 1951’de Londra’da imzalanmıştır. Türkiye, Kuzey Atlantik Antlaşması’nı 18 Şubat 1952’de onaylayarak (5886 sayılı yasa) NATO’ya üye olurken, Yuna- nistan da aynı tarihte Antlaşma’yı onaylamıştır. . Antlaşma’nın 10.

Maddesi gereğince İttifak, ilkele- rini savunabilecek ve Kuzey Atlan- tik bölgesinin güvenliğine katkıda bulunabilecek durumdaki diğer Avrupa devletlerinin katılımına açıktır. 1952’de Yunanistan ve Tür- kiye bu çoğul ittifakın ilk 12 üye- sine katıldılar; ardından 1955’te Federal Almanya Cumhuriyeti, ve 1982’de İspanya bu beraberliğe katıldılar. . Temmuz 1997’de Mad- rid’de yapılan bir Zirve Toplantı- sı’nda İttifak Devlet

Devlet ve Hükümet Başkanları üç ülkeyi katılım görüşmelerini başlatmaya davet ettiler ve 12 Mart 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya da böy- lece resmen NATO üyesi oldular.

. Bugün İttifak 17 Avrupa ülkesi ile Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’yı birbirlerine bağlamak- tadır. Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra İttifak’ın gerçekleştirdiği değişimlere paralel olarak, NATO tüm Avrupa-Atlantik bölgesinde- ki ortak ülkelerle bir danışma ve işbirliği ortamı oluşturmak üzere yeni bir Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi (EAPC/AAOK) kurmuş- tur. . 1994 yılında başlatılan Barış İçin Ortaklık girişimine katılan 27 ülke ile yoğun bir işbirliği progra- mı geliştirmiştir. NATO, Rusya ile arasındaki yoğunlaşan işbirliğini, Ukrayna ile oluşturduğu ortaklığı ve ek olarak isteyen Akdeniz ülke- leriyle arasında sağlamlaşan bağı gösteren yeni oluşumlar mey- dana getirmiştir. Geniş çapta iç ve dış reformlar geçirmiş ve yeni milenyumun başında kendisinin Avrupa-Atlantik bölgesinin ba- rış ve sürekliliği için bir vasıtaya dönüşmüştür. 21-22 Kasım 2002 tarihlerinde gerçekleştirilen NA- TO’nun Prag Zirvesinde, Soğuk Sa- vaş sonrası genişleme kararı alındı ve Bulgaristan, Estonya, Letonya, 8

(11)

Litvanya, Romanya, Slovak-

ya ve Slovenya, İttifak ile katılım müzakerelerine başlamaya davet edildi. Bu ülkelerle katılım müza- kereleri neticesinde hazırlanan Katılım Protokolleri 2003 yılının 26 Mart gününde Brüksel’de im- zalandı. Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slo- vakya ve Slovenya’nın NATO’ya katılımlarına dair protokollerin onaylanmasına ilişkin yasalar, 5 Kasım 2003’de TBMM’de ka- bul edildi. Yedi eski Doğu bloku ülkesi Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Letonya ve Estonya, 29 Mart 2004’de ABD’nin başkenti Was- hington’da düzenlenen törenle NATO’ya resmen üye oldular.

NATO’nun üye sayısı, yedi ülke- nin katılımıyla 26’ya ulaştı. Fran- sa, ittifak üyesi olmakla birlikte bütünleşmiş askeri yapıya dâhil değil. Günümüzde NATO’ya üye 28 ülkeden en çok dikkat çekeni İzlanda’dır. İzlanda, ordusu olma- yan tek NATO üyesi ülkedir.

ASKERİ OPERASYONLAR Soğuk Savaş döneminde bir askeri operasyon düzenlenme- miştir. Yapılan ilk askeri

operasyonlar 1990 ve 1991’de Irak’ın Kuveyt’i işgali nedeniyle nedeniyle yapıldı. Havadan er- ken uyarı özellikli uçaklar Türki- ye’nin güneydoğusuna gönde- rildi ve kısa süre sonra bölgeye birlikler sevk edildi.Bunlar dı- şında yapılan askeri müdahale- ler şu şekilde sıralanabilir:

-Bosna Hersek müdahalesi -Kosova müdahalesi

-Afganistan Savaşı -Irak Eğitim Görevi

-Aden Körefzi’nde korsanlıkla mücadele

-Libya müdahalesi

9

(12)

TÜRKİYE’NİN NATO’YA ÜYE OLMASI

Türkiye’nin Soğuk Savaş dönemin- de batı ile ilişkilerinde belirleyici etkenler ; ekonomi ve güvenlik olmuştur. Bu süreci ilerletebilmek için batı ile ilişkilerin en üst sevi- yede olması gerekti. Bu dönemde Türkiye’nin dış politikadaki en önemli odak noktasından biride NATO’ya üyelikti. Türkiye ,kurul- duğu andan itibaren NATO’ya dahil olmaya çalışmıştır. Truman Doktrini’nden sonra Amerika yardımını NATO vasıtasıyla Batı Avrupa’ya yayılması Türkiye’de kendine yapılan yardımın azalaca- ğı endişesi doğurmuştur. Türkiye NATO’ya ilk müracaatını Mayıs 1950’de, ikinci müracaatını ise Ağustos 1950’de yaptı. ABD Tür- kiye’nin bu isteğine itiraz etmedi.

Fakat diğer Avrupa ülkeleri Tür- kiye’nin NATO’ya katılırsa SSCB tarafından tepki ile karşılanacağını hatta savaşa neden olacağı düşün- cesiyle Türkiye’nin başvurusuna karşı çıktılar. 25 Haziran 1950’de Kore savaşı Türkiye’nin Batı Bloku içinde yer alması için bir fırsattı ve Türkiye bu fırsatı değerlendire- rek Birleşmiş Milletler Teşkilatının davetine olumlu yaklaşarak 4.500 kişilik bir kuvvetle BM gücünde yer aldı ve bu olayla ilk kez Türki- ye yurtdışına asker yolladı.

Türkiye bu tutumuyla ABD’yi et- kileyerek kendisine destek çıkma- sını istiyordu ve Türkiye’nin Kore savaşındaki başarısı diğer Avru- pa devletlerinin Türkiye’ye bakış açısını değiştirdi. Ayrıca SSCB’nin Avrupa’ya saldırma ihtimaline karşı SSCB’ye yakın bir üs gerektiği bunun için en uygun yerin Türki- ye olduğu uzmanlarca belirtilmiş bu da Türkiye’nin prestijini üst seviyelere çıkarmış ve ona olan ilginin artmasını sağlamıştır. 15 Eylül 1951’de Ottowa’da toplanan NATO Bakanlar Konseyi , Türkiye ve Yunanistan’ın birlikte kabul edilmesine karar verdi. TBMM 18 Şubat 1952 tarihinde Kuzey Atlan- tik Antlaşma ve Protokolünü ka- bul etti. Türkiye’nin NATO’ya girişi ile Türkiye-ABD ilişkileri daha da gelişti. Türk topraklarının güven- cesi NATO güvencesi altına alın- mış oldu.

10

(13)

KAYNAKÇA

1-) ATAÖV,Türkkaya; Marshall Planı’ndan NATO’nun Kuruluşuna Kadar

‘‘Soğuk Harp’’

2-) DOĞAN,Nejat;NATO’nun Örgütsel Değişimi,1949-1999 Kuzey Atlan- tik İttifakından Avrupa Atlantik Güvenilk Örgütüne

3-) HAKTAN,Birsel; Başlangıçtan Günümüze NATO Sorunsalı,’’Madal- yonun İki Yüzü’’

4-) SANDER,Oral;(1984);Siyasi Tarih (Ankara: Ankara Üniversitesi Siya- sal Bilgiler Fakültesi Yayınlan No. 541)

5-) ARMAOGLU, Fahir (1989), 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, 1914-1980 (Ankara: Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları)

6-) KULOĞLU,Armağan; 60 YILLIK İTTİFAK: NATO VE TÜRKİYE 7-) AKTÜRK,Şener; NATO Neden Genişledi? Uluslararası İlişkiler Kuramları Işığında NATO’nun Genişlemesi ve ABD-Rusya İç Siyaseti

11

Referanslar

Benzer Belgeler

Devrimci ahlak, demokratik merkeziyetçilik, hiyerarşinin sekter ve liberal tutumlara karşı sürekli tavrı, dışımızdaki yapılanmalara karşı devrimci ölçülerde

çeşit maddeler kullanmaktan; b) Kanun,tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan; c) Yasak fiilleri yapmaktan; ç) İntihara teşebbüsten; d) Her ne suretle olursa

Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi) Yıl: 2, Sayı:8, Aralık 2017,

SUMMARY: In this study, an ELISA with Toxocara canis antigen was used for the determination of sero-epidemiological survey of Toxocara canis infection in urban and rural areas

İşletme Araştırmaları Dergisi Journal of Business Research-Türk 123 Buna göre yapılan basit doğrusal regresyon analizine göre kadın çalışanların gelişimine engel

Özdemir Asaf’ın şiir ve nesirlerindeki kelime grupları ana başlıklar halinde sınıflandırılmıştır: isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isim-fiil grupları,

Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun romanlarında eski Türk inancına ait un- surlar daha çok Şamanların fallarında, dualarında anlamı zenginleştiren un- surlar olarak kullanılır..