sayı: 102 • m art 2008
MAKALELER raporu
İFLASIN ERTELENMESİ KARARININ 6183 SAYILI YASAYA GÖRE YAPILAN TAKİPLER YÖ N Ü N D EN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Yavuz DOĞAN**
I - GİRİŞ
İflas yoluyla takip müessesi; borçlarını öde
mede acze düşen tacirin, düştüğü aciz halinden sorumlu tutulması ve bedeline katlanması anlayı
şı çerçevesinde alacaklıların borçlunun iflasını istemek ve borçluya ait ekonomik değer taşıyan malvarlığının bütününün tasfiyesi yoluyla ala
caklarına kavuşmak ve bu şekilde tatmin edile
bilmelerini sağlamak olarak ifade edilmektedir.
Tedbirli ve özenli davranmak tüccara özel olarak yüklenmiş bir ödev olup hukukumuzda yaygın şekliyle bilindiği üzere "Basiretli Tacir Davranışı" kavramıyla ifade edilir. Tacirin bu sı
fatı nedeniyle kendisine tanınan haklar mukabi
linde, acze düşmesi halinde de alacaklılara karşı doğrudan ve birinci derecede sorumlu olması su
retiyle menfaatlerin denkleştirilmesi esası öteden beri kabul olunmaktadır.
Günümüzde küreselleşmenin etkisi çerçeve
sinde her alanda olduğu gibi ticari ilişkilerde de
gelişmeler artan bir ivme kazanmıştır. Ancak bu durum bir takım sıkıntıları da beraberinde getir
miştir. Ulusal ve uluslararası alanda meydana ge
len ekonomik dalgalanmalar, krizler, yüksek enf
lasyon vs. nedenler ticari işletmeler üzerinde ani ve olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Uzun yıllar yüksek enflasyonu yoğun biçimde yaşamış ülke
miz açısından da bakılacak olursa birçok ticari işletme faaliyetine son vermek zorunda kalmış ya da tasfiyeye girerek ticari hayattan çekilmişlerdir.
Bu durum istihdamın azalması, işsizlik, vergi ge
lirlerinde azalma, üretimde azalma nedeniyle oluşan hayat pahalılığı ve beraberinde oluşan yüksek enflasyon gibi fert, toplum ve devlet ba
zında bir takım olumsuz sonuçları beraberinde
. . 1
getirmiştir.
Bütün bu sebepler iflas hukukunda yeni dü
zenlemelere gidilmesini zorunlu kılmıştır. Ancak yapılacak düzenlemeler tacirin iflasını engelleye
bilmek, bunun yanında alacaklıların da tatmin edilmelerini ve mağdur olmamalarını sağlama
lıyd ı/ Bu kapsamda her ne kadar daha önce Türk
Hazine Avukatı
' BALCI fiakir, iflasın Ertelenmesi, İzmir 2005, s. 238
2 Yarg.19. H .D .,10 /3 /2 00 5, 2004/13373 E.,2005/2443 K. "...iflasın ertelenmesi kurumu erteleme talebinde bulunan şirketin menfaati göz önüne alınarak düzenlenmiş ise de alacaklıların menfaatleri de şüphesiz k o ru n m a lıdır."
Ticaret Kanunumuzun 324 üncü maddesinde içerik açısından yetersiz bir düzenleme mevcut ise de İcra İflas Kanunu'nda 17 Temmuz 2003 ta
rihli ve 4949 sayılı yasa ile yapılan değişiklikler
le "İflasın Ertelenmesi" hukukumuzda kurum ola
rak yerini almıştır/ İflasın ertelenmesi, aslında hukuk sistemimizde mevcut olan, fakat İcra ve İf
las Kanunu'na yeni gelen bir müessesedir. İflasın ertelenmesi Türk Ticaret Kanunu'nun 324. mad
desinin 2. fıkrasında halen yerini muhafaza et
mektedir. Ancak, uygulanmasına ilişkin hüküm
ler İcra ve İflas Kanunu'nun 179, 179a ve 179b maddelerinde düzenlenmiştir/ 4949 sayılı deği
şiklikten önce de iflasın ertelenmesi kanunumuz da bulunmakla beraber, uygulamada göz ardı edilmekteydi. Çünkü Türk Ticaret Kanunu'nun 324. maddesinin 2. fıkrasında iflasın ertelenmesi ile birlikte takiplerin duracağına ilişkin bir hü
küm yoktu. Bu noktada hakim iflasın ertelenme
si ile birlikte kanunun zikretmediği bir tedbir olan takipleri durdurma konusunda isteksiz dav
ranıyorlardı/ Bu tereddütler hasebiyle kanunda var olan ama uygulanmayan bir kurumdu. Ancak 4949 sayılı yasa ile bu kurumun işleyişine ilişkin hükümler ihdas edilmiş ve kurum işler hale geti
rilmek istenmiştir.
4949 sayılı kanunla işletmelerin kolaylıkla if
las etmeleri yerine, mümkün olduğu kadar mali durumlarının iyileştirilerek faaliyetlerine devam edebilmelerini amaçlanmıştır. Böylelikle bu işlet
melerin ekonomiye olan katkılarının devam ede
bilmesi, işçilerin çalışabilmesi ve işyerlerini ko
ruyabilmesi sağlanmak istenmiştir/ Hayatını ida
me kabiliyeti olan borçluların iflaslarının mümkün
olduğu kadar ertelenmesi, iflastan kurtarılması ve bu erteleme dönemi sonunda alacaklılara derhal açılacak bir iflas tasfiyesine nazaran daha fazla bir alacak tahsil etme düşüncesi yapılan düzen
lemelerin temelinde yatan düşüncedir/ Bir bakı
ma iflasın ertelenmesini "Çıkmadık candan ümit kesilmez" atasözünün ticari hayatın vazgeçilmez aktörleri olan şirketler açısından yansımasıdır da diyebiliriz.
II. İFLASIN ERTELENMESİ A. Mevzuat
Konuyla ilgili mevzuat hükümleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "İFLAS YOLUYLA TA
KİP" başlıklı Altıncı Bab'ının 179,179/a ve 179/b maddelerinde yer almaktadır.
"Sermaye Şirketleri ile Kooperatiflerin İflası"
Madde 179 (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./49. md.) :
"Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçla
rının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da ko
operatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları ve
ya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. fiu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da ala
caklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali du
rumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme proje
yi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesi
ne karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.
Bknz. 30.07.2003 tarihli, 25184 sayılı Resmi Gazete
ATALAY Oğuz, ifl asın Ertelenmesi. Bankacılar Dergisi, Sayı:47, sf.93, 2003.
ÖZTEK Selçuk, ifl asın Ertelenmesi, Bankacılar Dergisi, Sayı:53, 2005, s.24.
PEKCANITEZ Hakan, iflasın Ertelenmesi, İstanbul Barosu Dergisi, Sayı 2005/2, s: 324 ATALAY, a.g.m.
sayı: 102 • m art 2008
MAKALELER raporu
Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinle
yebilir. İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır."
"Erteleme Tedbirleri"
Madde 179/a (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./50. md.) :
" İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korun
ması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme pro
jesini de göz önünde tutarak alır.
Mahkeme erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar verir. Mahkeme, yönetim orga
nının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve iş
lemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebilir.
İflasın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkileri ayrıntılı olarak gösterilir.
Mahkeme erteleme kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli bildirim leri yapar."
"Erteleme Kararmrn Etkileri"
Madde 179/b (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./50. md.) :
" Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddet
ler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya tica
ri işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nede
niyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip baş
latılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçek
leştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işle
yecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak fa
izler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı ala
caklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
(Değişik fıkra: 12/02/2004-5092 S.K./4.mad) Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyı
mın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kay
yım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu ko
nusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir.
İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erte
leme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olma
dığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin mali duru
munun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı ka
naatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şir
ketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir."
Kanun maddeleri çerçevesinde İflasın Ertelen
mesi; "Borca bat>k durumu gerçekleşen sermaye
Madde 206 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.):
Birinci sıra:
A) işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminat
ları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminat
ları,
B) işverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
C) iflasın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.
şirketlerinin Mahkemeye sunulan inandmc> İyi
leştirme Projesi çerçevesinde Mahkeme tarafın
dan atanacak bir kayy>m nezaretinde ve belli bir süre içerisinde mali durumlarmm düzeltilerek if
lastan kurtulmalar> için öngörülen hukuki bir müessesedir." olarak tanımlanabilir.9
B. Değerlendirme a. Genel Olarak
İflasın ertelenmesi, sermaye şirketlerinde bor
ca batıklık halinde kabul edilmiş bir müessesedir ve diğer iflas sebeplerinde ön görülmemiştir. Bu nedenle İcra ve İflas Kanunu 177 ve 178 inci maddelerinde iflasın ertelenmesi söz konusu ola
maz.10 Konuyla ilgili mevzuatı en sağlıklı biçim
de değerlendirebilmek için yasa koyucunun söz konusu maddelerle neyi amaçladığının bilinmesi gerekmektedir. Bu nedenle değerlendirmemiz açısından madde gerekçeleri ve yüksek mahke
me içtihatlarından faydalanılacaktır.
İ.İ.K.'nun 179 uncu maddesinin gerekçesin
de, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borçları
nın aktiflerinden fazla olması hali yani maddi an
lamda borca batıklık durumu söz konusu oldu
ğunda ve bu durumun idare ve temsil ile vazife
lendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir ala
caklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edil
mesi halinde, önceden takibe gerek kalmadan if
las kararı verileceği, çünkü bu durumdayken borçlunun normal faaliyetine devam ettiğinde, özellikle alacaklarının vadesi daha sonra gelecek veya diğerlerinden daha sonra icra takibinde bu
lunan alacaklılar ile borçlunun borca batıklık du
rumunu bilmeden ona bu dönemde yeniden borç verecek olanların haklarını tamamen veya kısmen alamama tehlikesinin ortadan kaldırıl
mak istendiği görülmektedir. İdare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan birinin borçlunun mali durumunun iyileştirilme
sinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme pro
jesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini istemek suretiyle mali durumunun düzeltilmesi mümkün olan borçlunun faaliyetlerine devam et
mesi imkânı sağlanmaktadır. İflasın ertelenmesi istemi geri alınamaz. Mahkeme projeyi ve sunu
lan bilgi ve belgeleri ciddi ve inandırıcı bulursa ve gerektiğinde idare ve temsille vazifelendiril
miş kimseleri ve alacaklıları da dinleyerek iflasın ertelenmesine karar verebilir. Mahkemeye, bu yolun kötü niyetle kullanılmasını önlemek için incelemesini süratli bir şekilde yapması zorunlu
luğu getirilmiştir.
4949 sayılı yasa ile yapılan değişikliklerle ka
nuna 179 uncu maddeden sonra gelmek üzere 179/a ve 1 79/b maddeleri eklenmiştir. Mahke
me, iflasın ertelenmesi kararıyla birlikte borçlu
nun malvarlığını korumaya yönelik tedbirleri ön
görülen iyileştirme projesiyle uyum içinde ola
cak şekilde alacaktır. Maddede bu tedbirler tek tek sayılmamış, alınacak tedbirlerin projeyi işle
mez hale getirmeyecek şekilde olması istenmiştir.
İflasın ertelenmesi durumunda mahkeme gö
rev ve yetkileri ayrıntılı olarak iflasın ertelenmesi kararında gösterilmek suretiyle bir kayyım ata
mak zorunda olup yönetim organının bütün yet
kilerini kayyıma vermek veya yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın ona
yına bağlı kılmak suretiyle bir denetim mekaniz
ması kurmalıdır.
İflasın ertelenmesi halinde, başta alacaklılar olmak üzere üçüncü kişilerin hakları etkilenece
ğinden, yine aynı şekilde alacaklıların ve üçüncü
KUMKALE Rüknettin YM M , ifl asın Ertelenmesi, www.alomaliye.com, 17.01.2008 0 ATALAY, a.g.m.
sayı: 102 • m art 2008
MAKALELER raporu
kişilerin hukuki ilişkiye girdikleri veya girecekle
ri şirketlerin veya kooperatiflerin mali durumunu bilmeleri şirketin veya kooperatifin çıkarından önce geleceğinden ve kayyımın görev ve yetkile
rine aleniyet kazandırmak bakımından, erteleme kararının 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilmesi ve gerekli bildirimlerin yapıl
ması esası kabul edilmiştir.
İflasın ertelenmesinden beklenen faydanın gerçekleşmesi şirket veya kooperatif aleyhine başlamış icra ve iflas takiplerinin durmasına bağ
lıdır. İflasın ertelenmesinde bütün alacaklıların çıkarlarının dengeli bir şekilde korunması amaç
lanmaktadır. Takiplerin duracağı kabul edilmez
se, mali durumun düzelmesi neredeyse imkân
sızlaşır. Bu bağlamda Devlet alacakları bakımın
dan da, 6183 sayılı Kanun uyarınca başlatılmış bulunan takiplerin durması kuralı kabul edilmiş, bu açıdan Devlet ile diğer alacaklılar arasında bir ayırım yapılmamıştır.
Bu konudaki tek istisna erteleme sırasında ta
şınmaz veya ticari işletme rehiniyle temin edil
miş alacaklar için getirilmiştir. Ancak burada da muhafaza tedbirlerinin alınamaması ve rehinli malın satışı gerçekleştirilememesi gibi kısıtlama
lar söz konusudur. Aksi takdirde şirket veya ko
operatifin faaliyetine devam ederek iflastan kur
tulması mümkün olamaz. Kıdem tazminatları ha
riç 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı ala
caklar takip yasağı konusunda diğer bir istisna olarak kabul edilmişlerdir.
Şirketin veya kooperatifin mali durumunun düzelmesi ihtimali ile alacaklıların hakları ara
sındaki dengenin sağlanabilmesi için, mahkeme * 12 13 14
ye, kayyım raporlarından mali durumun erteleme süresi dolmadan düzelmesinin mümkün olmadı
ğı kanaatine vardığı takdirde, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verme yetkisi tanınmıştır."
b. Yarg> Kararlan Aç>s>ndan
- " İflasının ertelenmesini isteyen şirketin bor
ca batık durumda olup olmadığı tespit edilmeli, borca batık durumda olduğunun saptanması ha
linde ıslahının mümkün bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İflasın ertelenmesini isteyen borçlu şirket iyileştirmenin nasıl yapılacağına ilişkin bir proje sunmalıdır. TTK.nun 324. mad
desinde projeden söz edilmemiştir. TTK.nun 4949 sayılı Kanunla değişik 179. maddesinde bir iyileştirme projesi sunulması, sunulan projenin ciddi ve inandırıcı olması halinde iflasın ertelen- mesine karar verileceği hükme bağlanmıştır."12
- "Mahkemece erteleme kararı ile birlikte tüm takiplerin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılma
sına karar verilmiştir. İİK.nun 179/b maddesine göre İİK.nun 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli ta
kipler haricindeki tüm takipler durur. Takiplerin durması takibin bulunduğu aşamada kalması an
lamında olup hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz."
- "İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince if
lasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de da
h il olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvel- ce başlamış takipler de durur."14
" Gerekçeler için bknz.: " http://www2.tbmm.gov.tr/d22/V1-0550.pdf"
12 Yarg.19.H.D. E. 2004/1665 K. 2004/6623 T. 3.6.2004, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
13 Yarg.19.H.D. E. 2004/7170 K. 2004/13440 T. 30.12.2004, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
14Yarg.19.H.D. E. 2004/8556 K. 2004/13661 T. 28.5.2004, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
- "İflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takip
ler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış olan takipler durur. Takiple
rin durması takibin bulunduğu aşamada kalması anlamında olup, hacizlerin kaldırılması anılan fıkra hükmüne aykırıdır. Şirketin bankadaki he
saplarında bulunan blokaj kayıtlarının da kaldı
rılmasına karar verilmiştir. Bloke edilen paraya kredi sözleşmesinin veya bir ticari ilişkinin temi
natı olarak kayıt konulmuşsa bu kaydın kaldırıl
ması da anılan hükme aykırı olup bozmayı ge
rektirmiştir."'5
- " Yargıtay tarafından bozulan yerel mahke
me kararı geçerliliğini ve yerine getirilme yetene
ğini yitirdiğinden bozmadan sonra, yerel mahke
mece verilen iflasın ertelenmesi kararının kanun
da öngörülen sonuçlarını devam ettirme imkanı ortadan kalkar. Bozmadan sonra mahkemece, tedbir içeren bir başka karar da oluşturulamaz.
Alacaklı, icra takibi işlemlerine devam eder.
Borçluların talebi üzerine verilen iflasın ertelen
mesine dair kararın Yargıtay'ca bozulması üzeri
ne İcra Müdürlüğünün, alacaklının takibin deva
mına ilişkin talebini reddetmesi yerinde değildir.
Mahkemece, borçluların ihtiyati haciz işlemleri
nin ve gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekir."'6
- "İflasın ertelenmesi kararı üzerine alınabile
cek tedbirler IIK.nun 179/b maddesinde düzen
lenmiştir. Hükme göre istisnalar haricinde 6183 sayılı takipler dahil her türlü takipler duracaktır.
Takiplerin durması takibin bulunduğu aşamada * 16 17 18
kalması anlamına geldiğinden hacizlerin kaldırıl
ması anılan hükme aykırılık oluşturur."'7 - "IIK.nun 179/b madde hükmü gereğince açı
lan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sa
yılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başla
mış takiplerde durur."'6
c. 6183 say>l> yasa uyarınca yap>lan takipler aç>s>ndan
Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil ol
mak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı ve ev
velce başlamış takiplerin duracağı; bir takip mu
amelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşü
ren müddetlerin işlemeyeceği "Erteleme Kararı
nın Etkileri" başlıklı 179/b (Ek: 17/7/2003- 4949/50 md) maddesinde hüküm altına alınmış
tır. 1 Sıra no.lu Tahsilât Genel Tebliği'nin "İflas Yoluyla Takip ve Konkordato " başlıklı 4 üncü Bölümünün 3 üncü maddesi " 2004 sayılı Kanu
nun 4949 sayılı Kanunla değişik 179 ve devamı maddelerinde iflas ertelemesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, 2004 sayılı Kanunda öngörülen şartlar çerçevesinde, amme borçlusunun iflasının ertelenmesine karar verilmesi halinde, alacaklı tahsil dairelerince er
teleme kararı devam ettiği sürece takip yapılama
yacaktır. Ancak iflas ertelemesi, iflasın açılması hükmünde olmadığından, amme alacaklarına gecikme zammı uygulanmasına devam edilecek- tir." hükümleri bulunmaktadır.19
Yarg.19.H.D. E. 2004/11763 K. 2005/2432 T. 10.3.2005, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
16Yarg.19.H.D. E. 2005/13446 K. 2005/19586 T. 11.10.2005, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.. 17 Yarg.19.H.D. E. 2005/10645 K. 2005/12885 T. 22.12.2005, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
18 Yarg.19.H.D. E. 2007/3657 K. 2007/6363 T. 3.4.2007, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
9 Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği, 30/06/2007 tarihli 26568 sayılı Resmi Gazete
sayı: 102 • m art 2008
Erteleme kararının en önemli etkilerinden biri tatil etkisidir. Erteleme kararı verilmesiyle birlik
te, 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler, ha
ciz yoluyla yapılan takipler ve iflas takipleri du
rur. Çünkü iflasın ertelenmesinin temel mantığı alacaklıların takiplerinden borçluyu erteleme sü
resi içinde korumak, mal varlığının parçalanma
sını engellemektir. Gerçekten, her bir alacaklı münferit takip yapıp işletmenin bir unsurunu ko
parıp götürürse geriye işletmeyi devam ettirecek mal varlığı kalmayabilir. İşte bunu engellemek için mal varlığının muhafazası esastır. Bunu sağ
lamak için de takip yasağı getirilmiştir. Erteleme kararıyla birlikte daha önce başlamış olan takip
ler de durur. Ancak, alacaklılar takip yoluyla hak arayamadıkları için, zaman aşımının işlemesi de tabii ki bu süre içinde duracaktır. Yasakoyucu 20
bu şekilde menfaatleri denkleştirmek amacını gütmüştür.
Erteleme kararı, daha önce başlatılmış icra ve iflas takiplerini durduracağına göre, bu takipler çerçevesinde vaz'edilmiş hacizlerin iflasın erte
lenmesiyle birlikte veya iflasın ertelenmesinden sonra kaldırılmasına karar verilemez. Nitekim Yargıtay'da bu görüştedir. Kanun sadece takip21
lerin duracağından veya başlatılmayacağından bahsettiğine göre, erteleme kararının geriye yö
nelik bir etkisi bulunmamaktadır. Başlamış olan takipler erteleme kararıyla duracağına göre, o za
mana kadar bu takipler çerçevesinde yapılmış olan işlemlerin geri alınamaması ve hacizlerin kaldırılmaması normaldir. Ancak, mahcuz mal muhafaza altına alınmışsa mahkeme, işletmenin
raporu
çalışması ve şirketin kurtarılması için gerekli gör
düğü takdirde ve kayda değer bir değer kaybına da neden olmayacaksa, bu mahcuz malın işlet
me içinde kullanılabilmesine karar verebilir. Bu durumda mahcuz malın yediemin olarak örneğin kayyıma tevdi edilmesi uygun olur.22
Öte yandan, 6183 sayılı Kanuna göre uygula
nan ihtiyati haciz de takip yöntemlerinden biri olduğundan, borçlu hakkında erteleme kararının bulunması halinde ihtiyati haciz de dâhil olmak üzere hiçbir takip yönteminin uygulanmaması gerekmektedir.
Mahkeme İİK m.179/b'deki takip yasağını er
teleme kararında etkisiz kılamaz. Yüksek mahke
me "...İİK.nun 1 79/b maddesine göre erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanu
na göre yapılan takipler de dahil hiçbir takip ya
pılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Mah
kemece SSK ve Vergi Dairesi yönünden takip im
kanı tanınması anılan yasa hükmüne aykırıdır.
Borçlunun bu yönde temyizi yoksa da takip im
kanından hükmü temyiz eden alacaklıların zarar görme ihtimali bulunduğundan hükmün bozul
ması gerekmiştir..."23 gerekçesiyle aksi şekildeki mahkeme kararını bozmuştur.
"İİK.nun 179/b maddesinin ikinci fıkrasına göre erteleme sırasında taşınır taşınmaz veya ti
cari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar ne
deniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış takiplere devam edi
lebilir. Mahkemece yasa hükmüne rağmen rehin
li takiplerin durdurulmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." . Bu açıdan bakıldığında ve24
MAKALELER
20
21
22
23
24
ATALAY, a.g.m.
Yarg.19. H.D . E. 2004/11763, K. 2005/2432, T. 10.3.2005, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
ÖZTEK Selçuk, ifl asın Ertelenmesi, Tebliğ, Bankacılar Dergisi, Sayı:59 sf.39,2006.
Yarg. 19.H .D ., 17 /3/200 5 tarih ve 2004/11750 E., 2005/2789 K. sayılı kararı.
Yarg. 19.H .D ., 8 /7 /2 0 0 4 tarih ve 2004/3011 E., 2004/8154 K. sayılı kararı. Aynı yönde:
Yarg. 19.H .D ., 17/11/2005 tarih ve 2005/9208 E., 2005/11324 K. sayılı kararı.
İİK m.179/b, f.l'in açık hükmünden de anlaşıla
cağı üzere, alacağın kamu alacağı veya kamu alacağı niteliğinde alacak olmasının bir önemi yoktur. İstisna sadece taşınır, taşınmaz veya tica
ri işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nede
niyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde söz konusudur.
İİK m.179, f.1 "takip" yapılamayacağından bahsetmektedir. Şu halde şirket aleyhine ertele
me süresi içinde dava açılabilecek ve açılmış
25 .
olan davalara da devam edilebilecektir. İtirazın iptali davası26 icra takibinin ve iflas davası da if
las takibinin zorunlu aşamaları olduğundan, "ta
kip" kavramı içinde değerlendirilmeleri gerekir.
Öte yandan, İİK m.179, f.l'd e kullanılmış olan "takip" sözcüğü, "takip işlemi" anlamında
dır. "Takip işlemi" ise icra organları tarafından borçluya karşı yapılan ve cebri icra takibinin iler
lemesini hedef tutan, diğer bir deyişle alacaklıyı borçlunun malvarlığından tatmin gayesine yak
laştırmaya elverişli olan işlemdir (ödeme emrinin tebliği, haciz vb.). Şu halde, takip talebi İİK m.179, f.1 anlamında bir takip işlemi değildir ve dolayısıyla bu hüküm uyarınca takip yapılama
ması icra dairesine takip talebi tevdi etmeye en
gel olmamak gerekir.27 Takip talebi üzerine icra dairesinin borçluya ödeme emri göndermemesi gerekir; gönderirse, ödeme emri borçlunun şikâ
yeti üzerine iptal edilir.28 Ancak, Yargıtay ödeme emrinin değil, takibin iptal edileceği görüşünde
dir. Yüksek mahkeme " İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince iflasın ertelenmesi kararı üzeri
ne borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre ya
pılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur.
Bu nedenle, 8.10.2003 tarihinde iflasın ertelen
mesi kararından sonra alacaklının 13.11.2003 ta
rihinde takip yapmasına yasal imkân bulunmadı
ğından, bu takibin iptaline karar vermek gerekir
ken, durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz
dir."29 gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı
nı bozmuştur.
Amme alacağının borçlusu olan tüzel kişi şir
ket hakkında İİK md. 179 vd. gereğince İflasın Er
telenmesi kararı verilmesi üzerine bunun 6183 sayılı yasanın 35 ve mükerrer 35 inci maddeleri gereğince "amme alacağının şirketten tahsil edi
lememesi" durumu olarak kabul edilerek ortakla
rın ve kanuni temsilcilerin sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği konusunun da Limited Şirketler açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Limited şirketler TTK'nun 503'cü maddesinde
"İki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tara
fından bir ticaret ünvanı altında kurulup, ortakla
rının sorumluluğu koymayı taahhüt ettikleri ser
maye ile sınırlı ve esas sermayesi belli olan ser
maye şirketleridir." Bu tanımlamaya göre limited şirketlerde ortaklar koymayı taahhüt ettikleri ser
maye tutarı kadar sorumludurlar. Ortaklar serma
ye taahhütlerini yerine getirmişlerse şirketin borçlarından sorumlu değildirler. Şirketin iflas et
mesi halinde de sorumlulukları olmaz.
Ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsi
li Usulü Hakkında Kanunun 35 inci maddesi ile vergi, resim, harçlar, vergi cezaları, vergi gecik
me zamları, vergi gecikme faizleri vb. kamu
25
26
27
28
29
PEKCANITEZ Hakan Prof. D r., "ifl asın Ertelenmesi", sh.344.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 7/6/2005 tarih ve 2004/11085 E., 2005/6338 K.sayılı kararı ATALAY Oğuz, Borca Batıklık, İzmir 2007, sh.135.
ATALAY, a.g.e.
Yarg.12.H.D. 2 8 /5/200 4 T. 2004/8556 E., 2004/13661 K. sayılı kararı, www.kazanci.com.tr, 18/01/2008.
sayı: 102 • m art 2008____________________
MAKALELER____________ raporu
alacaklarının tahsili için ortakların sorumluluğu genişletilmiştir. AATUHK'nun 35 inci maddesi "
Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacağından sermaye hisse
leri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümlerine göre takibe tabi tutu
lurlar. " şeklindedir. Bu madde ile limited şirket
lerin yetkili müdür olmayan ortakları şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır. Bu madde gereğince lim i
ted şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı kanunun 54 ve müteakip madde
lerine göre şirket hakkında yapılan takip muame
leleri sonucunda amme alacağının şirketten tah
sil imkânının bulunmaması gerekmektedir. Şirke
tin 6183 sayılı Kanunun 54 ve müteakip madde
leri uyarınca takibine rağmen amme alacağının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması yeterli olup bu hususta değerlendirme yapmak yetkisi alacak
lı tahsil dairesinin takdir ve tespitine bırakılmıştır. 3°Bu durum Danıştay tarafından da verilmiş pek çok kararda benimsenmiştir; 30 31
- Hacze tevessül edilmekle beraber haczin yerine getirilemeyeceği anlaşılan ahvalde amme alacağının ortaktan istenmesinde kanuna aykırı bir cihet yoktur.
- Hacze girişilmiş ve fakat amme borcunu karşılayacak derecede mal varlığının bulunmadı
ğının anlaşılması halinde doğrudan doğruya or
tak hakkında icrai takibata başlamak kabildir.
- Limited şirket ortaklarının, şirketin ödenme
yen borçlarından dolayı şahsen takibi için, şirke
tin iflasının sonucunu beklemek şart değildir. Bir
başka deyişle amme alacağının şirket tüzel kişili
ğinden tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması kafidir.
- Ortakların doğrudan doğruya şahsen takip edilebilmesi için, tasfiyenin sonucunu bekleme
ye mahal yoktur.
6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarın
ca limited şirket ortakları hakkında takibe geçile
bilmesi için, Kanunun 54 ve müteakip maddele
rine göre şirket hakkında yapılan takip muamele
leri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil imkânının bulunmaması gerekmektedir. Şirket
ten amme alacağının tahsil imkânın bulunmaması;
• Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sa
yılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağı
nı karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş ol
ması,
• Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlı
ğının bulunmaması,
• Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açıl
mış olması hallerinde amme alacağının iflas yo
luyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,
• Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağ
men bulunamaması,
gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespiti
ne dayalı hallerdir.
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkânı bulunmayan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3 üncü mad
desi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.32
30 Danıştay 7 nci Daire E. 18868/1756, K. 1969/258, T. 2 9 /1 /1 9 6 9.
31 ŞAMLIOĞLU Servet, ÖZBALCI Yılmaz, A.A.T.U.H.K. Yorum ve Açıklamaları, sf. 204, Ankara 1984.
32 Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği, 30/06/2007 tarihli 26568 sayılı Resmi Gazete
Ayrıca, Türk Ticaret Kanununun 540 inci maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, or
takların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur ol
dukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca ya
pılacak takip; 35 inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortak
ların hepsi kanuni temsilci sıfatına haiz olacakla
rından, haklarındaki takip mükerrer 35 inci mad
de hükmü uyarınca, amme alacağının tamamın
dan müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir.
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci mad
desinde yer alan "... mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen amme alacakları ..." hükmü, amme borçlusu hakkında 6183 sayı
lı Kanuna göre yapılan takip muameleleri sonu
cunda; amme borçlusunun haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gi
bi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacakla
rını ifade etmektedir.
Anılan maddede yer alan amme borçlusunun mal varlığından "... tahsil edilemeyeceği anlaşı
lan amme alacakları...." ifadesi ise, amme borç
lusunun yapılan tüm araştırmalara rağmen bulu
namaması, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu tespit edilen değerle
rin amme alacağını karşılamaması, borçlunun if
las etmiş olması halinde iflas idaresi ile kurulan irtibat sonucu amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi neden
lerle tahsil dairelerince yürütülen takip muame
lelerine rağmen amme alacağının amme borçlu
sundan tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluştuğu halleri kapsamaktadır.
Buna göre, amme borçlusu nezdinde sürdü
rülen takip işlemleri sonucunda belirtilen durum
lardan herhangi birinin varlığı halinde kanuni temsilciler hakkında takip yapılabilmesi için ye
terli şartların oluştuğu kabul edilecek ve takip iş
lemlerine kanuni temsilciler adına 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır. Am
me borçlusunun birden fazla kanuni temsilcisi bulunduğu takdirde, ilgili kanunlara göre kanuni temsilcilerin sorumluluk şekline bakılacak ve müşterek ve müteselsil sorumlu olanlar hakkında tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının tamamı için her birine ayrı ay
rı ödeme emri düzenlenmek suretiyle takibe ge
çilecektir.33
6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35 inci maddelerinde yer verilen sorumluluklar ile 213 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde düzenlenen sorumluluk nedeniyle yapılacak takiplerde ortak ve kanuni temsilcilerin takibinde bir öncelik sıra
laması söz konusu olmadığından, ortaklar ve ka
nuni temsilciler hakkında yapılacak takiplere ay
nı zamanda başlanılmasında bir sakınca yoktur.
Önemli olan amme alacağının en kısa sürede tahsilinin sağlanmasıdır.
III. SONUÇ
Neticede şirket hakkında verilen iflasın erte
lenmesi kararı ile İİK md.179/b gereğince 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil ol
mak üzere hiçbir takip yapılamayacağı ve evvel
ce başlamış takiplerin duracağı, bir takip mu
amelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürü
cü sürelerin işlemeyeceği yasanın amir hükmüdür.
Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği, 30/06/2007 tarihli 26568 sayılı Resmi Gazete
sayı: 102 • m art 2008
MAKALELER raporu
Bu tedbirin öncelikli amacı işletmelerin kolaylık
la iflas etmeleri yerine, mümkün olduğu kadar mali durumlarının iyileştirilerek faaliyetlerine de
vam edebilmelerini sağlamaktır. Erteleme süresi azami bir yıl olup bu süre mahkemece kayyımın verdiği raporlar dikkate alınmak suretiyle ve top
lamda 5 yılı aşmamak üzere erteleme süresi dâ
hil 4 yıla kadar uzatılabilir. Erteleme süresi so
nunda iyileşmenin mümkün olmadığı mahkeme
ce tespit edilirse iflas kararı verilir. Hatta ertele
me süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyı
mın verdiği raporlardan şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin ifla
sına karar verebilir.
Şirketin iflasının istenmiş veya açılmış olması durumunda ortak ve kanuni temsilcilerin sorum
luluğuna gidilebilmesi için amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması gerekmektedir. Şirket hak34
kında İflasın Ertelenmesine karar verilmesi halin
de ise, amme alacağının iflas yoluyla takip sonu
cunda da tahsil edilemeyeceği durumu erteleme kararı süresince askıda kalmaktadır. Zaten bu sü
re zarfında amme alacağı yönünden zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemeyecektir. Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği'nin " İflas Yoluy
la Takip ve Konkordato " başlıklı 4 üncü Bölü
münün 3 üncü maddesi gereğince amme alacak
larına gecikme zammı uygulanmasına devam edilecektir. Bu suretle amme alacağının erteleme kararı süresince enflasyonist ortamlarda aşınması durumunun ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
Bu nedenle şirket hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmesi halinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği
gibi bir durum söz konusu olmadığından ortakla
rın ve kanuni temsilcilerin sorumluluğuna gidil
mesi yasanın amacını aşan bir yorum olarak kar
şımıza çıkmaktadır. Nitekim yargıya intikal eden benzer olaylarda yargı organlarının da bu görüş
te olduğu görülmektedir.35
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1. ATALAY Oğuz, Borca Batıklık ve İflasın Er
telenmesi, İzmir 2007.
2. ATALAY Oğuz, İflasın Ertelenmesi, Banka
cılar Dergisi, Sayı 47, 2003
3. BALCI Şakir, İflasın Ertelenmesi Usul ve Esaslar, İzmir 2005.
4. KAÇAK Nazif, İcra ve İflas Kanunu Şerhi , Cilt II., Ankara 2006.
5. KUMKALE Rüknettin, İflasın Ertelenmesi, Makale, 2007.
6. ÖZTEK Selçuk, İflasın Ertelenmesi, İstanbul 2007.
7. ÖZTEK Selçuk, İflasın Ertelenmesi, Banka
cılar Dergisi, Sayı:53, 2005
8. PEKCANITEZ Hakan, İflasın Ertelenmesi, İstanbul Barosu Dergisi, 2005/2
9. ŞAMLIOĞLU Servet - ÖZBALCI Yılmaz, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Ka
nun Yorum ve Açıklamaları, Ankara 1984.
10. http://www.tbmm.gov.tr.
11. http://www.yargitay.gov.tr 12. http://www.kazanci.com.tr 13. http://www.alomaliye.com
31 sayılı Dipnota bakınız.
İstanbul 8 inci Vergi Mahkemesi'nin 2 6 /11/20 07 tarih ve 2007/2716 E. Sayılı Y.D. kararı;