• Sonuç bulunamadı

SANA GİTME DEMEDİM Mİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "SANA GİTME DEMEDİM Mİ"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)NATO’ya S400 mesajı Türk ve Rus yetkililer, Putin ve Erdoğan’ın görüştüğü S400 füze anlaşmasında ilerleme kaydedildiğini ve tarafların imza atmaya yakın olduklarını doğruladı RUSYA Savunma Bakan Sergey oygu, “Her iki taraf da bununla ilgileniyor, görümelerimiz devam edecek” dedi. Milli Savunma Bakan Fikri Ik da görümelerde ilerleme salandn söyledi. Anlamay, “Rusya’nn Türkiye’ye verdii siyasi destek anlamna geldii” eklinde deerlendiren E. Hava Pilot Tümgeneral Beyazt Karata ise NATO’ya verilen bir mesaj olduunu ifade etti. 3’te sayfa. www.aydinlik.com.tr. VATAN EMEK NAMUS KURULUŞ: 1921. 16 MART 2017, PERŞEMBE. 1.5 TL. 3.MİLLİ Kültür Şûrası’nın sonuç raporunda 5 yıl içinde her yıl yüzde 20 oranında kısıtlamaya gidilerek Devlet Tiyatroları’nın idari anlamda özelleştirilmesi düzenlemesi de yer aldı.. YARIN AYDINLIK KİTAP GÜNÜ. SANA GİTME DEMEDİM Mİ. SANATÇILAR, “Devlet Tiyatroları, Opera ve Baleleri gibi Cumhuriyet’in yarattığı sanat kurumlarını özelleştirmek demek dünyada eşi ve benzeri bulunmayan bir kültür ve sanat kaosu yaratmaktır” diyerek rapora tepki gösterdi. 13’te. İŞSİZLİK son 7 yılın zirvesinde. Başbakan Binali Yıldırım’ın yaşanan kriz devam ederken Hollanda’da bulunan Bakan Kaya’yı telefonda ‘Ben size gidilmeyecek demedim mi’ diye azarladığı ortaya çıktı. TÜİKaralıkayının işsizlikverilerini açıkladı.İşsizsayısı 4milyonadayandı. BAŞBAKAN DEVRE DIŞI AVRUPA ile krize neden olan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Hollanda ziyareti konusunda Başbakan Yıldırım’ın devredışı bırakıldığı öğrenildi. 6 Mart’ta televizyonda konuşan Başbakan, Hollanda’daki seçimlere kadar ziyaret olmayacağını açıklamıştı. Başbakan’ın bu açıklamasına rağmen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Hollanda’ya gitme kararı verdi. AKP kulislerinde kararın Başbakan Binali Yıldırım’ın bilgisi dışında olduğu konuşuldu.. TÜİK’in açıkladığı verilere göre işsiz sayısı 668 bin kişi artarak 3 milyon 872 bin kişi oldu. İşsizlik oranıise1,9puanlıkartışileyüzde 12,7seviyesindegerçekleşti.Genç nüfusta(15-24yaş)işsizlikoranı4,8 puanlık artış ile yüzde 24 olurken uzmanlarişsizsayısınındahadaartacağıuyarısındabulundu.5’te. Fatma Betül Sayan Kaya. ERDOĞAN İLE İRTİBAT HALİNDEYDİ. 10. sayfa. Diyanet’tenKYK yurdunda‘Evliliğe HazırlıkOkulu’. ‘Evet’çilerin söylemleri terörü besler. ADANA’da Kredi Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı öğrenci yurtlarında Diyanet İşleri Başkanlığınca ‘Bekarlık çıkmaz sokak, sen evlenmeye bak’ sloganıyla ‘Evliliğe Hazırlık Okulu’ başlatıldı. 10’da. Eski İçişleri Bakanları ve savcılar, AKP yöneticilerinin ‘hayır’ diyenlerle terör örgütleri arasında bağ kuran açıklamalarına tepki gösterdi. Çeyrek final aşkına Beşiktaş,UEFA AvrupaLigison 16tururövanş mücadelesinde bugünsaat21.00’de Olympiakos’u konukedecek. SPOR’da. Ç  Ç III SSA LLI A ’A H’A AH ALLLLA A NEETT AN MA EEM. 2bin500kişilikişe 47binbaşvuru. sayfa. 4. Hasan Fehmi Güne. Sadettin Tantan. sayfa. 5 Ömer Süha Aldan. Bu modelde Türkiye çözülür. 9. İşveren yüzde100 kusurlu VİTRA Karo’nun İstanbul Tuzla’daki fabrikasında mesleki silikozis hastalığına yakalanan bir işçinin açtığı davada mahkemeye sunulan bilirkişi raporu işçi sağlığının hiçe sayıldığını ortaya koydu. İşverenin yüzde 100 ve tam kusurlu bulunduğu raporda, hastalığa yakalanan işçinin çalıştığı döneme ilişkin herhangi bir işyeri ortam ölçüm raporunun mevcut olmadığına dikkat çekildi. 6’da. sayfa. 6 MİLLİ AnayasaHareketiAydın’ınNazilliilçesinde“YeniAnayasaveHalkOylaması”konulubir etkinlikdüzenledi.EtkinliktekonuşanProf.Dr. BirgülAymanGüler,anayasadeğişikliğiiçin “GüçlüTürkiyeyaratmakyerine,neyazıkki Sayfa Türkiye’yiçözerveiçsavaşyaratır”dedi.. 9 sayfa. ESENLER Belediye Başkanı Tevfik Göksu, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik yaptığı konuşmada “Öğrencinin tek sorumluluğu fizik, matematik testi çözmek değildir. İslam dünyasının da sorumluluğu sizlerde olacak” dedi. 10’da. ESK İçişleri Bakanları Hasan Fehmi Güneş ve Sadettin Tantan ile eski DGM Savcısı Ömer Süha Aldan, benzer ifadelerin terör örgütlerine destek vermek olduğunu ifade etti. Bu açıklamalarla suç işlediklerini belirten deneyimli isimler AKP’nin PKK ve FETÖ’nün değirmenine su taşıdığını söyledi. 9’da. Sayfa. 10 sayfa. İslamdünyasının sorumluluğu öğrencilerde!. Biryılda100bin esnafkepenkkapadı. 10 sayfa. Binali Yldrm. Köln’de ‘SÖZDE SOYKIRIM ANITINA’ izin. sayfa. HOLLANDA Çavuşoğlu’na etkinlik izni vermeyip, uçağına iniş yasağı koyunca da, Almanya’da bulunan Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’dan Rotterdam’a kara yoluyla geçmesi istendi. Bakan Kaya, Hollanda’daki eylemleri ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile başından sonuna kadar irtibatta olduğunu açıkladı. Olayı İzmir’de öğrenen Yıldırım, Kaya’yı telefonla arayarak “Neden gittiniz?” diyerek fırçaladı. 8’de. 13. 5. RIZA ZELYUT Cumhurbaşkanı’na dikili ağaç cevabı. UFUK SÖYLEMEZ Türkiye ‘sizinle’ rezil oluyor!. MEHMET AKKAYA Sendikalar ekonomik depreme hazır mı?. MEHMET FARAÇ ‘Cellat’ ortaya çıkıyor mu?. SABAHATTİN ÖNKİBAR Yalan-tehdit ve şantajla referandum!. İSMET ÖZÇELİK ‘Evet’ manzaraları!. MECİT ÜNAL ‘Dünyayı güden Tanrıça’ ne der buna?. ISSN 2146-2356. Türkiye NATO’yu bloke ediyor. DEVLET TİYATROLARI 5 YILDA SATILACAK.

(2) 2. 16 MART 2017, PERŞEMBE. HAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.com. Vatana dönmek için gitti Hakikatte ben harpçi değildim. Kimse harbe girildiğinden pişman da değildi. Padişah, veliaht sultan Vahdettin, Ayan ve Mebusan Meclisleri, memleketin kurtarılmış olduğuna kanii idiler ve samimi bir silah arkadaşlığı takib ederek ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir fedakârlıktan çekinmeyerek hakk-ı hayatımızı düşmanlara ercandolapci65@hotmail.com teslim ettirinceye kadar şu azim mücadelede sebat edeceğiz. İşte harp hakkında heyetimizin Mart 1921 günü Almanya’nın Berlin nokta-i nazarı budur.” (İhsan Güneş, Türk Parşehrinde katledilen İttihatçı önderler- lamento Tarihi, C.1, Meşrutiyet Dönemi, TBMM den ve 1917’nin Sadrazamı (Başbakanı) Vakfı Yayınları, 1997, s.320-322.) Talat Paşa (47)’nın şehit edilişinin 96. yılı. ÖlEVİNDEN BAŞKA MALI YOKTU düğünde cebinden 10 Mark çıkan Paşa’nın naaşı, 1943 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı Cihan Harbi bitip 30 Ekim 1918 günü Mondros ile yurda getirilerek İstanbul Abide-i Hürriyet Ateşkes Antlaşması imzalanınca, İttihatçı önderler Tepesi’ne defnedildi. Vatan toprağına 22 yıl 1 Kasım günü yurdu terk etmek zorunda kaldılar. sonra dönen Paşa’nın yurt dışına çıkması da Bunların ardından gelen işbirlikçi hükümetler kolay olmamış, tekrar dönmek ve hesap vermek ise birlik ve beraberliğin daha fazla ihtiyaç olduğu kaydıyla çıkmıştı. Talat Paşa ve arkadaşlarına bir dönemde bunu sağlayacaklarına, İttihatçı “oldu bittiyle, keyfi olarak savaşa soktular” suç- avına çıktılar ve bu dönemde İttihat ve Terakki’nin laması sık sık yapılır. Bir de savaş yıllarında devamı olan Teceddüt Fırkası’nın bütün mallarına “devleti soydu” iddiaları... Hatta giderken “servet el koydular. Buna İttihatçı önderler Sadrazam götürdüler” iddiası da var. Oysa bunların ne Talat Paşa, Harbiye Nazırı ve Başkumandan kadar yalan olduğu, tarihi belgelerle ıspatlıdır. Vekili Enver Paşa ve 4. Ordu Komutanı ve İşte hakkında en çok yapılan suçlamalar ve ger- Bahriye Nazırı Cemal Paşa da dahildi. Aralık çekler: 1918 başlarında alınan karar gereği yapılan incelemede Sadrazam Talat Paşa’nın Edirne ve HÜKÜMET PROGRAMI İstanbul Bakırköy’de bir iki kıymetsiz emlâki Talat Paşa 4 Şubat 1917-8 Ekim 1918 tarihleri ortaya çıktı. Saray damadı Enver Paşa’nın ise arasında Sadrazamlık yaptı. Savaşın en kritik bütün mal ve emlâkinin eşi Naciye Sultan döneminde bu görevi kabul eden Paşa, 4 Şubat üzerinde olduğu ve bunların denildiği kadar günü Meclis’te Hükümet programını şu ifadelerle büyük olmadığı anlaşıldı. İstanbul Cadde-i Kebir’de 12 bin lira değerinde dörtte bir hisseli bir açıkladı: “İki seneyi mütecaviz bir zamandan beri eczane ve yine aynı yerde 18 bin lira kıymetinde müthiş bir harbin bütün mesaibini çeken harb-i ahşap bir dükkânın olduğu tespit edildi. Bahriye sabıkın bütün zilletlerini şerefli bir surette silen Nazırı Cemal Paşa’nın ise üzerinde bir emlâki ve tarihinin edvar-ı hamasetine yeni zaferler, ve birkaç parça eşyası olduğu saptandı. Oysa yeni şahametler ilavesiyle fıtrat-ı cengaverane haklarında edilmedik iftiralar kalmamıştı. (Dr. ve vatanperveranesini bir kere daha ısbat eyleyen Bünyamin Kocaoğlu, Mütarekede İttihatçılık, milletin fedakârlığına istinat ile işe başlıyoruz. İttihat ve Terakki Fırkası’nın Dağılması, Temel Taahhüd ettiğimiz mesuliyetin ağırlığını ta- Yayınları, İstanbul, 2006, s.199-200.) mamiyle müdrikiz. Öteden beri müşkilatı dahiliye ‘KALIP, HERŞEYİN HESABINI VERİRİM’ içinde yuvarlanan memleketimiz Trablusgarb ve Balkan harplerinden tamamiyle yorgun ve İttihat ve Terakki Fırkası’nın son kongresi uzun bir sulha muhtaç bir halde çıkar çıkmaz ise 1-4 Kasım 1918 tarihleri arasında yapıldı. zuhur eden şu harb-i umumi esnasında şimdiye Parti’nin fesh edilip Teceddüt Fırkası haline gelkadar tarihimizin hiç bir devresinde görülmemiş mesi sırasındaki tartışmalarda Talat Paşa, yurt derecede büyük fedakârlık ibraz etmeye bütün dışına çıkmayı uygun bulmadı ve kalarak herşeyin varlığıyla son zerre-i kudretine kadar gayret ey- hesabını vereceğini beyan etti. Düşmanın eline lemeye mecbur bir vaziyete girdi. geçmemek ve bu yönetimi bahane ederek daha Hayatımıza kasdeden düşmanlar bizi İstan- ağır şartların dayatılmaması ve işgalin önüne bul’dan ve Boğazlardan uzaklaştırarak, Anadolu geçilmesi için yurt dışına çıkış kararlaştırıldı. 1/2 içlerine atmak emelinde olduklarını ilân ediyorlar. Kasım gecesi gerçekleşen bu tartışma sırasında Milletin a’mak ruhundan feveran eden muha- Sadrazam Talat Paşa, çok inatçı davranıyor ve faza-i mevcudiyet azm ve sebat hissiyatın bir memleketten ayrılmak istemiyordu. Hatta getimsal-i mehibi olan kahraman ordumuz karşı- rekirse her şeyin hesabını verebileceğini söylüsında bahri ve berri bütün kuvvetleriyle mağlup yordu. Birçok İttihatçı önder de aynı görüşteydi. olarak Çanakkale’den kaçan düşmanların şu Hatta buhranlı anlarda saklanmak için yerlerini gülünç tehdidatına mukabil, deriz ki; dünyada bile hazırlamışlardı. Talat Paşa bu saklanma tek bir Osmanlı kaldıkça İstanbul’dan çıkma- işine de karşı çıkarak, “Mukadder olan akıbete yacağız. katlanırız” diyordu. Şanlı ve muzaffer müttefiklerimizle gayet sıkı Kemal Bey durumun vahametini ve olacakları. Ercan DOLAPÇI. 15. anlatarak Talat Paşa’yı iknâ eder. Talat Paşa, bazı şartlar ileri sürerek çıkmayı kabul eder. Talat Paşa’ya göre önce İttihat ve Terakki Kongresi toplanacak ve fırkanın bütün hesapları tetkik edilecek, mütareke imzalanıncaya kadar beklenecek, şayet mütareke hükümleri içinde İtilaf Devletlerinin memleketi ve İstanbul’u Talat Paa işgal etmeleri şartı varsa ozaman hareket olunacak ve Dr. Nazım ile Dr. Bahattin Şakir Beyler ve diğer bazı İttihatçılar da kendisiyle birlikte gidecekti. Varılan karara göre başta Talat, Enver ve Cemal Paşalar olmak kaydıyla Bahattin Şakir, Dr. Nazım, Dr. Rasuhi Beyler memleketten gideceklerdi. Talat Paşa Berlin’e gitmek istiyordu. Sadrazam Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa’lar gitmeden önce Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya verilmek üzere birer mektup yazdılar. Talat Paşa mektubunda, içinde bulunulan şartlar sebebiyle geçici bir süreliğine İstanbul’dan ayrılmayı uygun gördüğünü, ancak müsait bir zamanda hükümetin ilk işareti doğrultusunda açık alın ile hesap vermek üzere geri döneceğini belirtir. (Mithat Şükrü Bleda, İmparatorluğun Çöküşü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1979, s.116, ve Celâl Bayar, Ben de Yazdım, C.1, 1965, s.123124’den aktaran; Dr. Kocaoğlu, s.70-74.). CELAL BAYAR ANLATIYOR İttihat ve Terakki’nin İzmir Genel Sekreteri, 3. Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar, partili arkadaşı Talat Paşa’yı şöyle anlatır: “Talat Paşa, Sadrazam olduğu günden beri daha serbest bir idareye taraftardı. Harp sonlarına doğru sansürü kaldırmış, matbuatın dili çözülmüştü. Paşa, ‘tek parti’ ile memleket idaresinin zorluğundan bahseterek, “Uzun müddet iktidar mevkiini elinde tutanlar için yıpranmak zaruridir. Milli meselelerde, milletin iradesinin, tabii birşekilde ve zamanında kullanılmasını temin etmemiz lazımdır” derdi. Bilhassa, fevkalade zamanlarda memleketi teşkilatsız bırakmamak için programlı, muhalif diğer bir partinin lüzumuna inanmış, İzmir valisi gibi nüfuzlu birkaç kimseye, bu uğurda çalışmaları için teklifte bulunmuştu.” (Celâl Bayar, Ben de Yazdım, C.1, Sabah Kitapları, İstanbul, 1997, s.80.). SON KONUŞMASI TALATPaşa, İttihat ve Terakki Fırkası’nın son kongresinde (1 Kasım 1918) yaptığı konuşmada ise savaşa neden girildiğini ayrıntılı şekilde anlatır. Bir yerde “Hakikatte ben harpçi değildim” der ve sonra şunları ekler: “Sadrazam Paşa da nihayet bir karara varmaya mecburdu. O da harp halini kabul etti. (...) Çekilen nazırlar, Almanya’nın ‘nihai zaferi’ nden şüphe ettikleri için, aleyhte rey vermişlerdi. Bütün Osmanlılar galip bir Almanya ve Avusturya’nın yanında Türkiye’nin istiklâlini koruyacağına inanıyorlardı. Rus ihtilalinden sonra bu hakikat daha iyi anlaşıldı. Bizim için Almanya’nın harbi kazanması şüphesiz iyiydi. Almanya’nın mağlup olmaması da kâfi görülüyordu. Kimse harbe girildiğinden pişman değildi. Padişah, veliaht sultan Vahdettin, ayan ve mebusan meclisleri, memleketin kurtarılmış olduğuna kanii. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Güçlü bir ‘hayır’ demenin zamanı “KARINCANIN bir yılda biriktirdiğini deve bir lokmada yer” der bir atasözümüz. Daha gerilere çekmek de olasıdır ama biz, 1908’den başlatalım demokrasi ve cumhuriyet yelinin, yanan yürekleri serinleterek esmeye başladığı tarihi. Kaç yıl geçmiş üstünden? Tamı tamına 108 yıl. Bir asrı geçen süre içinde, gericilik ateşini söndürememiş; aydınlatamadığımız, ulaşamadığımız saf Anadolu insanını, çarpıtılmış din anlayışına dayalı duygusal sömürü yoluyla içine alan o paslı çemberi parçalayamamışız. Yüz yıllık birikimi, gerici, işbirlikçi ve acımasız bir iktidarın tek hamlede yok etmesini, siyasetçileri geçelim aydınlarımıza, toplumcularımıza, toz kondurmadan açıklamak olası mıdır?. YANLIŞ UYGULAMALAR 1950’li yıllardan beri, görevimizi yeterince özveriyle, duyarlıkla yapamadığımız bir gerçektir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayarak insanlarımızın yüreğinde devrimci bir ateş yandığını, umutlarının o ateşle coştuğunu; ateşin körükleyicisi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılmasıyla, yüreklerin hızla soğuduğunu, özçıkarların toplumsal değerlerin önüne geçtiğini görüyoruz. Ne acıdır ki kötülüğün, çıkarcılığın, işbirlikçiliğin toplumu nasıl hızlı ele geçirdiğini ancak büyük çöküntüler gösterebiliyor açık seçik. Genç, omurgalı Türkiye Cumhuriyetini kont-. rolleri altına almak, yitirdikleri pazarları yeniden kazanmak isteyen Batı emperyalizmi, 1950’li yıllarda ancak yakalayabilmiştir bu fırsatı. Ekonomisini ele geçirdiği devletlerin, yöneticilerini ele geçirmek onlar için hiç de zor olmamıştır. Özal, Yılmaz ve Çiller gibiler, farklı ölçülerde de olsa sıkıştıkça onlara sığınmayı kurtuluş gibi görmek aymazlığına düşmüşlerdir. Uyuttukları halk kitlelerine en olmayacak, ülke yararlarıyla asla bağdaşmayan birçok uygulamaya evet dedirtmeyi başarmışlardır. Bugüne dek, işbirlikçi, yobaz siyasetçilerin din-iman ambalajını çok iyi kullandıklarını, zehri-zıkkımı, şeker-şerbet niyetine içirmeyi başardıklarını kabul etmek zorundayız. Geriye dönüp baktığımızda görüyoruz ki büyük çoğunluğumuz, ne zehre, ne harama “Hayır!” diyememiş, hep evet anlamında boyun eğmişizdir. Bu evetler ne kendimizi, ne de ülkemiz kurtarmak için yararlı olmuştur. Şimdi ‘Hayır’, ama çok büyük bir ‘Hayır’ çekmenin zamanıdır. Bu kez, AKP’ye göbekten bağlı olanların bile “Hayır!” diyerek yalnız kendilerini değil ülkelerini de kurtarmaya yönelik bir girişimde bulunmalarını bekliyoruz. Haydi, sandık başına, hayırcı tutumumuz, yalnız ülkemizin de değil tüm dünya insanlarının hayrına olacaktır. Kutlu olsun. Celal İLHAN. idiler. Fakat harbin bu kadar uzun süreceği kestirilememiştir. Dört harp yılının iki senesi fedekârlıklarla geçti. Halk canını, malını seve seve verdi. Sivil, asker bütün memurlar şereflerini muhafaza ettiler. Harbin üçüncü ve dördüncü yıllarında yolsuzluk yapanlar oldu. Bunlar da takip edildi, cezalandırıldı. Son zamanlarda harp tarihi döndü. Mağlup olduk. İktidar mevkiini bıraktık. Şimdi de cemiyetin reisliğinden çekiliyorum. Umumi merkez azaları da istifa ettiler. Bundan sonra Fırkanın mukadderatı kongrenin kararına bağlıdır.” (Bayar, s.80-82.) O gece yurdu terk etti. 15 Mart 1921 günü ise Berlin’de İngiliz istihbaratının Ermeni tetikçileri tarafından katledildi... Ölümüne kadar hep Mustafa Kemal Paşa ile irtibatlıydı. Milli Mücadeleyi canla başla, bütün kalbiyle destekledi. Ruhu şad olsun.. Akıllarına ilk geleni söylüyorlar Saygıdeğer Oktay Bey, HER pazartesi sabahı Aydınlık gazetesini elime alır almaz, 2. sayfadaki söyleşmenizi okuyorum öncelikle. Bu kadar kısa ve çok veciz bir şekilde düşüncenizi belirtmenin arkasında büyük bir birikim olduğunu biliyorum. Yine de, 12 Mart tarihli söyleşmenizdeki aklıselîm örneği cevaplar beni etkiledi. Bugün devlet yönetimine gelenler veya getirilenlerin, “devlet” fikri hakkında hiçbir bilgi ve birikimleri yok. Mahalle kahvesinde konuşur gibi, ilk akıllarına geleni söylüyorlar. Bu yüzden ülkemizin hiçbir saygınlığı kalmadı. Gerçek devlet adamının, devlete yakışır bir üslubu olur. Bu üslubun sınırları içinde kalarak, yerinde çok ağır beyanlarda da bulunabilir. Ama sövme özgürlüğü yoktur. Bunun en güzel örneği, Devlet Bahçeli ile ilgili beyanlarınızdır. Bunlar zarafetle ifade edilmiş çok ağır eleştirilerdir. Anlayana tabii. AKP’nin öncelikle aynadaki görüntüsünü düzeltmesi gerektiği konusundaki beyanınız, çok doğru ama ümitsiz bir çağrıdır. Biz Demokrat Parti’nin 1955 yılından sonraki devirlerde ortaya çıkan, siyasî saldırı edebiyatına şahit olmuş bir nesiliz. O devirde, sevgili dostum İlhan Selçuk’a, hiç sövmeden ve bayağılaşmadan en ağır yazıları yazdığını söylediğimde bana, “Ben çok genç yaşımda birisini çok ağır eleştirmek için sövmek gerekmediğini öğrendim” demişti. Bu bir birikim, olgunluk ve sağduyu işidir. Zarafet tahsil ile edinilmez, bu bir yetiştirilme işidir. Sizin tabiriniz ile, “gerisi boş laftır.” Size ve sevgili İlker Yücel’e esenlik dileği ve saygı ile. Nezihi SANAL.

(3) 3 KISA CA. 16 MART 2017, PERŞEMBE. Turizmde Moskova baharı AYDINLIK / ANTALYA. larakturizmcilerlebirarayageldi. Fuarın Antalyalı turizmcilerin yeni sezon TÜRK turizmiyenisezonöncesiRusya’nın öncesimoralbulmasıaçısındanbüyükönem başkenti Moskova’da moral buldu. Bugün taşıdığınıbelirtenAntalyaTicaretveSanayi sonaerecekMITTFuarı’ndagöstergeler,Rus Odası Başkanı Davut Çetin, Rusya-Türkiye konuklarınbuyılkisayısınınkrizöncesi2014- arasındadüzelenilişkilerinkendileriniumut2015rakamlarınıkatlayacağınıhaberveriyor. landırdığınısöyledi.Çetin,“Turizmdeolumlu Türkturizmciler,8-12MartgünleriBerlin’de vegüçlüsinyalleralıyoruz.Netbirgösterge düzenlenenITBTurizmFuarı’ndansonra,14 olmamaklabirlikteAntalya’yagelenRusvaMart’taMoskova’dabaşlayandünyanınönemli tandaşısayısıOcakayında2bin400’den16 turizmfuarlarındanMITTMoskova’yakoştu. bineçıktı.Erkenrezervasyonlardadagöstergelergayetiyi”ifadesinikullandı. ANTALYA TAM KADRO. MOSKOVA’DA. AntalyaTicaretveSanayiOdası’nın(ATSO) yanısıraAKTOB,TUROFEDgibiturizmörgütlerininyöneticileriveçoksayıdaturizmfirması daMoskova’yaçıkarmayaptı.FuarınilksaatlerindenitibarenTürkiyeveAntalyastantlarınınziyaretçiakınınauğramasıturizmcilerin yüzünügüldürdü.KültürveTurizmBakanYardımcısıHüseyinYaymanfuarınaçılışınakatı-. Antalya Ticaret ve Sanayi Odas (ATSO) Bakan Davut Çetin ve Antalyal turizmciler ITB Berlin Turizm Fuarnn ardndan Moskova’da balayan MITT Moskova Turizm Fuarna katld.. TÜRKİYE RUS KONUKLARI ÖZLEDİ MoskovaUluslararasıSeyahatveTurizm FuarıMITT’yi,buyılsektörden28binkişinin ziyaretettiğitahminediliyor.Katılımcısayısının ise bin 6 yüz civarında olduğu Fuar’da en gözdeturizmmerkezleriİstanbul’unyanısıra Puket, Bangkok, Goa, Milano, Larnaka ve Dubaioldu.Rusya’ylayaşananve1yıliçinde. z. atlatılankrizdensonra,Türkiye’ye5milyonRus turistingitmesibekleniyor.Busayıylabirlikte, Türkiye,MITTiçindeenkalabalıkturistçeken merkezolacakve2015rakamlarınıgeridebırakacak. Türkiye’ye gösterilen ilgiyi, Türkiye’nin MoskovaBüyükelçiliğindeKültürveTurizmMüsteşarı Dr. Alper Özkan, şu sözlerle ifade etti:. “TürkiyeveRusyaFederasyonu,ilişkileriönceki seviyesinegetirmekiçinhertürlügerekliadımı atıyor.Turizm,ikiülkearasındakiekonomikilişkilerin gelişmesinde belirleyici bir rol oynadı. Türkturoperatörleridetalebinarttığınıgözlüyor. İnanıyorumki,TürkiyeRusturisleriveRuskonuklarıçoközledi.”. HAZIRLAYAN: TURAN SALCI halklailiskiler@aydinlikgazete.com. halklailiskiler@aydinlikgazete.com. NATO’ya mesaj Türkiye’ye destek Erdoğan ve Putin’in görüşmesinde S-400 için olumlu adımlar atıldığı Rus yetkililer tarafından doğrulandı. Gelişmeleri değerlendiren E. Tümg. Beyazıt Karataş ‘Bu Rusya’nın Türkiye’ye siyasi desteğidir’ derken Ruslan Puhov gelişmeyi ABD ve NATO’ya güçlü bir mesaj olarak değerlendirdi HABER MERKEZİ RUSYA’da çıkan İzvestiya gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta Kremlin’de yaptıkları görüşmede Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemi gönderilmesini görüştüklerini yazdı. Bu bilgiyi doğrulayan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da İzvestiya’ya verdiği demecinde, Rus tarafının savunma sistemleri konusunda Türkiye’yle işbirliğine karşı olmadığını belirtip, “Her iki taraf da bununla ilgileniyor, görüşmelerimiz devam edecek” dedi. Peskov’un yanı sıra Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da, Türkiye ile olası bir S-400 anlaşması imzalanmasının, Putin ve MilliSavunmaBakanıFikriIşık, Erdoğan’ın Kremlin’de TürkiyeileRusyaarasındakiS-400 görüştüğü konulardan uzunmenzillihavasavunmasistemlebiri olduğunu doğrurineyönelikgörüşmelereilişkin,“Göladı. İzvestiya’ya göre rüşmelerdebirilerlemevarancak Türk tarafı şu anda olası hani,‘bugünimza’noktasında bir S-400 anlaşmasının değilizamagörüşmelersüfiyatının ne olacağını anrüyor”dedi. lamaya çalışıyor. Türkiye ve en tepeden bu konuların masaya Rusya arasında yapılan S-400 yatırılması ve uzlaşma sağlanması olumlu. görüşmelerini Aydınlık’a değerlendiren 2- Daha katedilecek çok yol var. Vatan Partisi MYK üyesi E. Hava Pilot 3- Asıl iş sahadaki teknik elemanlar taTümgeneral Beyazıt Karataş, bunun Rusrafından çözülüyor. Onların hazırlayacağı ya’nın Türkiye’ye verdiği bir siyasi destek raporlar ortaya çıkaracağı görüşler nihai olduğunu söyledi. Görüşlerini 5 maddede sonucu getirecektir. dile getiren Karataş şunları söyledi: 4- Tedarik konuları çok uzun solukludur. Hazır alacaksanız 3 yıl sürer, teknoloji 3-5 YIL ARASI BİR SÜREÇ VAR transferi ile yapacaksanız eğer 5 yıl sürer. 1- İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi Yani şu anda karar verseniz bile 3 ila 5 yıl açısından bu tür siyasi inisiyatiflerin alınması, sürer.. ‘İLERLEME VAR’. ‘Başımızın çaresine bakarız’. 5- Bu Rusya’nın Türkiye’ye S-400’ÜN ÖNEMİ NEDİR verdiği siyasi destek anlamına S-400 sistemleri Türkiye’ye yükgelmektedir. Şu anda Türkisek irtifa ve uzun menzilli hava saye’nin Batı’yla, NATO’yla yavunmasına büyük katkı sağlayacağını şamış olduğu ve Suriye’deki soBeyazt söyleyen Karataş, S-400’le bütün sarunlarla ilgili başlangıçtan beridir Karata vunma sorunlarımızı çözeceğimizi düdevam eden bir siyasi desteğin uzanşünmemek gerektiğini vurguladı. Karataş tısıdır. Bu nedenlerle S-400 konusu tepe ayrıca “Bu sistem hava, uçak ve füze sanoktadan bir siyasi destek ama ilerki aşamada yapılacak görüşmelere bakmak ge- vunma sistemidir. Fakat kendi savunması rekiyor. Bu sadece bir destek değil aynı da gereklidir. Rusya’yla bu konularda da anlaşılması gereklidir” diye ekledi. zamanda önemli bir mesajdır.. S-400 önemli bir mesaj TÜRKİYEveRusyaarasındakiS-400görüşmelerini değerlendiren Strateji Analizi Merkezi Başkanı Ruslan Puhov, “Bu çok güçlüsiyasiiçeriklibirinisiyatif,ABDveNATO’yagüçlübirsinyal.Türkiye’yesaygıgösterilmezse o da Rusya ile ilişkilerinigüçlendirir.Silahlar. Putin. CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Rusya temasları sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayarak NATO’ya S-400 mesajı vermişti. Rusya’dan hava savunma sistemleri (S-400) satın. Erdoan. alınması konunda görüşmeler yaptıklarını açıklayan Erdoğan, “NATO içinde bu imkanları yakalayamıyorsak, o zaman elbette başımızın çaresine bakmak durumundayız” demişti.. Girit’te bulunan Yunanistan’a ait S-300 savunma sistemi. herzamanaskerihedeflerlesatınalınmıyor. Aynızamandabukontratülkeninsavunma gücünüpekiştirecek.ŞuandaTürkiyeeski füzesavunmasistemlerinesahip,yenifüze savunma sistemlerinin alınması beraberinde gelişmiş teknolojiyi de getirecek” dedi.. İlk Çin imzalamıştı TÜRKİYE, S-400 bataryaları satın alması hâlinde, bir Rus savunma sisteminin konuşlandığı ilk NATO ülkesi olmayacak. Zira Yunanistan’ın Girit Adası’nda S300 savunma sistemleri bulunuyor. S-400 sistemleri için Rusya ile anlaşma imzalayan ilk yabancı ülke Çin, ikinci ülkeyse Hindistan olmuştu.. Mardin’dehain pusu:2şehit. MARDİN-Diyarbakır karayolunun Mazıdağı yol ayrımında, sabah güvenlik güçleri mayın taraması yaptığı sırada, PKK’lı teröristlerin önceden yola yerleştirdiği patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 2 asker şehit oldu. Mardin-Diyarbakır karayolunun Mazıdağı ilçesi yol ayrımında sabah saatlarında güvenlik güçleri tarafından yolda mayın ve patlayıcı araması yapılırken, saat 08.40’da patlama meydana geldi. PKK terör örgütü mensupları tarafından önceden yol kenarına yerleştirilen patlayıcının, mayın araması yapan Aksu Jandarma Karakolu’na bağlı askerlerin geçişi sırasında patlatılması sonucu, ilk belirlemelere göre 2 asker şehit oldu. Bölgeye ambulanslar ve takviye birlikler sevk edilirken, olayı gerçekleştiren teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Patlama nedeniyle karayolunun bir şeridi trafiğe kapatıldı.. İstanbul girişlerinde ‘KURTKAPANI’. İSTANBUL Anadolu Yakası girişlerde polis ‘Kurtkapanı 1’ adlı denetim gerçekleştirdi. Helikopter destekli denetimlerde, şüpheli görülen araçlar durdurularak arama yapıldı. Aramalarda K-9 bomba ve narkotik dedektör köpekler de kullanıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Şile, Tuzla, Pendik, Kartal ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda saat 12.00’da ‘Kurtkapanı 1’ adlı denetime başladı. TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu’nda İstanbul’a girişlerde kontrol noktaları kuruldu. Polis ekipleri, şüpheli görülen araçları durdurarak araçların içini kontrol etti, sürücü ve yolcuları GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçirdi. Aramalarda K-9 bomba ve narkotik dedektör köpekler de kullanıldı.D-100 Karayolu Tuzla mevkindeki kontrol noktasında lüks bir araçta 2 ruhratsız tabanca ile mermiler ele geçirildi. Araçtaki 2 şüpheli gözaltına alındı. TEM Otoyolu Kurtköy mevkinde durdurulan bir yolcu otobüsünde sahte kimlik düzenleyerek yolculuk yapan Pakistan uyruklu 2 kişi gözaltına alındı. Sabiha Gökçen Havalimanı girişindeki noktada bir araçta yapılan aramada ise tüfek ele geçirildi.. Tutuklu müşteki askerler SEGBİS’le ifade verdi AYDINLIK/ ANKARA ANKARA Merasim Sokak’ta 29 kişinin şehit olduğu bombalı terör saldırısıyla ilgili davanın ikinci duruşmasında mahkeme heyeti, FETÖ’nün darbe girişimi nedeniyle tutuklu bulunan eski askerlerin müşteki sıfatıyla beyanlarını aldı. Ankara Merasim Sokak’ta 29 kişinin şehit olduğu bombalı terör saldırısıyla ilgili terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında olduğu 68 sanığın 30’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Dünkü duruşmada, salona gelen müştekiler söz alarak patlama anında yaşadıklarını anlattı ve sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Mahkeme heyeti daha sonra telekonferans yöntemiyle, değişik cezaevlerinde FETÖ’nün darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklu bulunan ve Merasim Sokak’taki terör saldırısında zarar gören eski askerlerin müşteki sıfatıyla beyanlarını aldı. Davanın tutuksuz yargılanan sanığı Uğur Yüce de İstanbul’dan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Yüce, sanıklar Metin Arslan ve Hasan Avsan’ı, saldırıdan yaklaşık 2 yıl önce bir araca sahte belge düzenleme için tanıştırdığını, daha sonra ise görüşmediklerini öne sürdü. Yüce’nin avukatı Ersan Barut da müvekkilinin terör örgütü üyeliğiyle yargılanmaktan büyük utanç duyduğunu belirterek, müvekkilinin sanıklardan Metin Arslan ve Hasan Avsan’ı tanıdığını ve 2 yıldır da bu kişilerle görüşmediğini savundu. Barut, müvekkilinin terör örgütü üyeliği suçundan değil, sahte evrak düzenleme suçundan yargılanmasını talep etti..

(4) 4. 16 MART 2017, PERŞEMBE. ANKARA İmsak 05:28 Güneş 06:52 Öğle 13:04 İkindi 16:24 Akşam 19:04 Yatsı 20:22 Ankara: 5/-2. g. İstanbul: 9/6. g. İzmir: 13/6c. Antalya: 13/7. c. İSTANBUL İmsak 05:42 Güneş 07:07 Öğle 13:20 İkindi 16:39 Akşam 19:19 Yatsı 20:38. Adana: 14/6. c. Diyarbakır: 10/0. Ç. ok değerli cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan, miting alanlarında bizlere demediğini bırakmıyor. Hayırcıyız ya... Hadi bizi terörist işbirlikçisi göstermesine hak verelim... Çünkü, PKK ile görüşmeleri ben yaptım... Teröristleri Habur’dan içeri alan da benim. Diyarbakır’da Öcalan’ın mesajlarını okuttum... Orasını Kürdistan ilan eden de benim. Ben, FETÖ ne istedi ise verenim... FETÖ’nün adamlarını ordudan atmaya çalışan generallerle kavga çıkardım. Onları askeri vesayetçiler ilan ettim. Ezmek için komplolar kurdum, Silivri’ye tıkıp idam cezasına eş cezalar verdirdim. Bunları kabul ediyorum.. k. Sivas: 4/0. g. Tunceli: 9/-2. a. Trabzon: 8/5. g. Zonguldak: 6/5. TOPLUM. twitter: @r_zelyut. Cumhurbaşkanı’na dikili ağaç cevabı. Erzurum: 0/-5. HAZIRLAYAN: MÜJDE OKTAY halklailiskiler@aydinlikgazete.com. Rıza ZELYUT rizazelyut@gmail.com. g. İZMİR İmsak 05:52 Güneş 07:14 Öğle 13:27 İkindi 16:47 Akşam 19:27 Yatsı 20:43. g. Bursa: 7/1. g. Konya: 5/1. g. Trafikte uyku hali ölümcül kazalara sebep oluyor. MODERN HAYAT uykumuzdan çalıyor. ÇOK DİKİLİ AĞACIM VAR Lakin ben hayırcı için öyle bir şey söyledi ki asla kabul edemem. Dedi ki: “Bu hayırcıların bir dikili ağacı bile yok!” Yanılıyorsun çok çok değerli cumhurbaşkanım. Benim dikili ağacım sanıyorum ki sizinkilerden çoktur. İşin içine belediye parası ile belediye işçilerine diktirdiğiniz meşhur ağaçları sokmaz isek... O ağaçlar da biliyorsunuz ayrı bir soruşturma konusu olmuştu ama o kötü anıları hiç açmayalım. Belediye dönemine girecek olursak evetçiler kuşkuya düşebilirler.... KENDİ TOPRAĞIMA DİKTİM Sayın Cumhurbaşkanım! Bu hayırcı kardeşinin işi gücü ağaç dikmektir. Hem de kendi topraklarına... Devlet arazisini çevirip oraya el koymak için dikilen ağaçlardan da değildir benim diktiklerim... Daha ilkokul çağlarında iken mart ayında Niksar’daki bahçemizin kıyılarına fidan dikerdim... Onlar zamanla kocaman ağaçlara döndüler, meyvelerini insanlar da kuşlar da yediler. Sonra başka yerlere ağaç diktim. Hem de fidanını kendim aldım, fidanının yerini kendim eştim, elimle diktim. Ve elim çok uğurludur. Diktiğim bütün fidanlar tutmuştur. İstanbul’un bir köyündeki küçük bahçeme de onlarca meyve fidanı diktim. Hepsi tuttu, meyve veriyor. İnşallah şu iş hayırla bitsin; bu yazın size de birkaç sepet meyve yollayacağım. İçiniz rahatlıkla yersiniz... Hepsi helaldir, hepsi bizim emeğimizin ürünüdür... Yani biz hayırcılar, hayırlı iş yapmayı severiz.... SİZİN O AĞAÇLARDAN BİZDE YOK. Eğer siz, dikili ağacınız yok diye, sizinkilerin dikili ağacından söz ediyorsanız haklısınız. Çünkü AKP’liler için dikili ağaç farklıdır: İstanbul’un hazine arsalarını, imar yasasını bile değiştirerek ele geçirmek... Buralara avm denilen büyük ticarethaneler dikmek... Anayolların üstüne, köprülerin kavşağına bile demirçimento karışımı yüzlerce daireden oluşan ağaç dikmekte biz hayırcılar çok beceriksiziz. Böyle ağaçları dikenler, “Milletin a..na koyduk!” diyecek kadar bu millete saygısız olan AKP’li müteahhitler. Doğrudur, bizim bu türlü dikili bir ağacımız yok... Biz denizlere bile gemi biçiminde ağaçlar diken AKP’lilerle yarışamayız... Ama elma, ceviz, şeftali, ayva, erik, nar, armut, portakal ağacı derseniz... Onu dikenler bizleriz; yiyenler ise evetçiler. Yiyin efendiler yiyin, bu yağma sofrası sizin... 16 Nisan, bu yağmaya hayır diyenlerle evet diyenlerin yarıştığı gün olacaktır.. MÜJDE OKTAY mujde@aydinlikgazete.com UYKUNUN önemi bilim insanları tarafından çok fazla tartışılan konulardan biri. Konuyla ilgili farkındalık yaratmak adına 17 Mart Dünya Uyku Günü dolayısıyla dün İstanbul’da basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına katılan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Uyku Merkezi Başkanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu ve TEVA Medikal Direktörü Dr. Pınar Köktürk; halk arasında uyku apnesi olarak bilinen OUAS’a (Obstrüktif Uyku Apne Sendromu) ve beraberinde getirdiği riskleri anlattılar. Basın toplantısı sonrasında Aydınlık’a konuşan Prof. Dr. Derya Karadeniz, uyku probleminin tıbbi boyutuna değinerek, gündüz uykululuk halinin normal bir durum olmadığını ve sadece uyku bozukluklarında görülmeyip, başka birçok hastalığa da bağlı olabildiğini söyledi. Karadeniz, gündüz uyuklama hastalığını şöyle tanımladı: Narkolepsi gündüz aşırı uykululuk ile seyreden bir hastalıktır. Gündüz saatlerinde tekrarlayan istemsiz ve kısa uyuklamalar vardır. Bu durum gün boyu tekrarlar. Ani ve genellikle karşı konulamayan bu uykululuk, uyku atakları halinde gelir. Prof Dr. Derya Karadeniz, gündüz uyuklama problemi yaşayanların mutlaka tedavi için uzman bir hekime gitmelerini önerdi: Uyku hastalıklarında, hastalığın. 17 Mart Dünya Uyku Günü’nde uzmanlar, günlük hayatı olumsuz etkileyen ve dikkat edilmesi gereken gündüz aşırı uykululuk problemine ve beraberinde getirdiği risklere dikkat çekti tipine göre farklı tanı yöntemleri kullanılır. Uyku hastalıkları tanısı, uyku ve uyku hastalıkları konusunda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılmalıdır. Zira uyuyamama ya da uyuklamanın altında hayatı tehdit eden bir uyku hastalığı yatabilir.. HER 6 KİŞİDEN 1’İ DİREKSİYON BAŞINDA UYUYAKALIYOR Prof. Dr. Murat Aksu da uyku bozukluğunun toplumsal hayatta neden olduğu riskler hakkında Aydınlık’a önemli bilgiler verdi. Uyku probleminin, endüstri devrimiyle birlikte ortaya çıkan bir sorun olduğunu vurgulayan Aksu şöyle konuştu: Uyku sorunu ve beraberinde getirdiği tehlikeler endüstri devriminden sonra ortaya çıktı. Endüstri devrimiyle birlikte toplumların uyku süreleri azaldı. Uyku problemi temelde endüstrileşmiş toplumların sorunudur. Çünkü endüstri devrimiyle birlikte gelen yeni sistem insanlara “daha az uyuyun, daha çok çalışın” diyor. Dolayısıyla endüstriyel devrim uykumuzdan çalıyor. Son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte modern hayat endüstriyel devrimin devamı niteliğinde uykumuzdan çalmaya devam ediyor. Telefonlar, televizyonlar, bilgisayarlar uykudan daha cazip hale geldi. Ancak sağlıklı bir yaşam için uyku saatinde modern hayatın tüm parçalarını bir kenara bırakıp uyumamız gerekiyor.. Prof. Dr. Murat Aksu, endüstriyel devrimden sonra yaşanan uyku bozuklukları ile ilgili kaza örnekleri vererek uyku probleminin toplumda facialara neden olabileceğine dikkat çekti: 1986 yılında yaşanan ve 20. yüzyılın ilk büyük nükleer kazası olan Çernobil Reaktör kazasında 13 saat üstü çalışan mühendislerin uyku yoksunluğu çok önemli bir etkendir. ABD’nin en büyük tren kazası olan ‘Spuyten New York Tren Kazasında’ Amerika Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu soruşturma yapmış ve makinistte o zamana kadar tanısı konmamış OUAS varlığı ve treni kullanırken uykululuk hali olduğu ortaya çıkmıştır. Aksu, gündüz aşırı uykululuk halinin trafik kazalarında en büyük etken olduğunu anlattı: Avrupa Uyku Araştırma Kurumu’nun 2015 yılında, 19 ülkede yaptığı “Direksiyon Başında Uyuyakalma” anketine göre çıkan sonuçlar oldukça ilgi çekici. Ülkelerin çoğundaki kaza vakalarının yüzde 80’inden fazlasında, direksiyonda uyuyakalmaktan kaynaklanan kazalar, sürücülerin kendilerini “çok uykulu” ya da “biraz uykulu” hissettikleri zamanlamada meydana gelmiştir. Bu çalışmada, geçtiğimiz 2 yıl için, ülkelerin üçte ikisinde her altı kişiden en az birinin direksiyonda uyuyakaldığı öngörülmüştür. Trafik kazaları başta olmak üzere birçok iş kazası, can kayıpları ve maddi kayıplar gündüz aşırı uykululuk haliyle bağlantılı olarak ortaya çıkmaktadır.. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu yaşamamak için neler yapmalıyız? PROF. Dr. Derya Karadeniz, gündüz aşırı uykululuk problemi yaşamamak için alınması gereken önlemleri sıraladı:  Gün battıktan 5 saat sonra melatonin dediğimiz uyku hormonu salgılanmaya başlıyor. Uyku saatimizi bu hormonun salgılandığı saate denk getirmeliyiz.  Yemek saati düzenli ve erken olmalı. Yatağa gidişten en az 4 saat önce yemek yeme işlemi bitmiş olmalı.  Uyuduğumuz odada ışık çok önemli. Işık melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyen bir etkendir. Oda ışıksız ve karanlık olmalı.  Yatakta yemek, televizyon seyretmek, kitap okumak gibi eylemlerde bulunmamak gerekiyor. Çünkü bu eylemler sanıldığı gibi uykuyu getirmez aksine uykunun gecikmesine neden olur.  Sabah uyanma saatleri belli ve erken olmalı. Sabahları erken uyanan insanların uyku problemi yaşama riskleri düşük olur.. YGS’DE KOPYA SORUŞTURMASI. HANİ VURACAKTINIZ? “PKK/PYD Münbiç’ten çekilmeli, Fırat’ın doğusuna geçmeli. Yoksa vururuz!” Kaç kez söylediler bunu... Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere... Ya bugün? Tam bir kara mizah gibi... PYD/PKK Münbiç’te özerklin ilan ettiğini, yani kendince devlet kurduğunu duyurdu. Bizim AKP’li kahraman siyasetçiler bu meydan okumayı duymazdan geldiler. 6 aydır El Bab denilen küçük bir kasaba çevresinde patinaj yapıp duruyorlar... Hey gidi başkomutan hey! Ne büyük bir zafer bu! Çanakkale bile El Bab’ın yanında solda sıfır kalır... İşte bu rezaletin üstünü örtmek için Almanya ve Hollanda ile kavga çıkardılar... Ankara ve İstanbul’a bile Kürdistan bayrağı çektirdiklerini böyle gizlediler. Gel de bu oyuna evet de.... NİYE HİÇ AKP’Lİ ŞEHİT OLMAZ? Binlerce polisin korumasında meydanlarda şehit şehit diye bağırmak kolay... Peki bu AKP’lilerden niye hiç şehit olan yok?... Fatma Betül adlı bakan hanım kahramanlık nutukları atacağına neden şehadet şerbetini içmek için gayret göstermedi? Hiç öyle şey olur mu? AKP’liler Öbür Dünya’daki cennet için değil bu dünyadaki cennetler için evet diyorlar.. EMEKLİLİĞİNİ yolcularıyla kutladı. Ş. anlıurfa’da hafta sonu yapılan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) dijital haberleşme cihazlarıyla kopya çekmeye çalışan 5 kişi yakalandı. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, geçen pazar günü yapılan YGS’de dijital haberleşme cihazlarıyla kopya çekileceğine ilişkin bilgilere ulaşıldığı belirtildi. Polislerin, yaptığı çalışma sonunda kentteki bazı okullara yaptığı baskında; Mehmet K., İbrahim Ş., Mehmet G., Mesut T.. KPSS ücretine yapılan yüzde 100 zam isyan ettirdi. ve Beytullah B. isimli adayların sınav salonlarında görevliler nezaretinde üst aramasını yaptı. Aramalarda, 5 kişinin kollarına ve ayakkabı tabanına gizlenmiş vaziyette cep telefonuna bağlı bluetooth, bu cihazı sabitleyen kol bandı, 4 ayakkabı tabanına gizlenmiş düzenek içeresinde kopya not kağıtları ele geçirildi. Ele geçirilen dijital cihazlar ve notlara el koyan polis gözaltına aldığı 5 kişinin sorgulandığı bildirildi.. Kamu kurum ve kuruluşlarının bazı kadrolarına personel atamak için yapılan 2017 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) için başvurular dün başladı. Son başvuru tarihi 23 Mart. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) bu yıl sınavların ücretlerini arttırdı. Kadroya girme şansı artsın diye çoğu aday tüm oturumlara girmeyi tercih ediyor. Bu durumdaki adaylar toplam 420 lira sınav ücreti ödeyecekler. Geçen yıl tüm sınavlar için 220 lira alınmıştı. Yaklaşık yüzde 100 oranındaki zamma adaylar iki gündür büyük tepki gösteriyor. İş bulmak için yıllarca sınavlara para ödediklerini kaydeden adaylar, gelir kapısı olmaktan şikâyetçiler. Tepkiler üzerine ÖSYM, dün test bazlı ücretlendirme konusunun yeniden değerlendirileceğini açıkladı.. ATAŞEHİR ile Taksim arasında sefer yapan 256 numaralı İETT otobüsü şoförünün emeklilik öncesi mesaisinin son gününde otobüste kutlama yapması sosyal medyada gündem oldu. Mesaisinin son gününde ve son seferinde otobüsünü süsleyen; yolculara da tatlı ikram eden otobüs şoförünün fotoğrafları sosyal medyada kısa süre içerisinde paylaşım rekorları kırdı. Sosyal medya kullanıcıları tarafından “Hala iyi şeyler de oluyor” denilerek yapılan paylaşımlar mutluluk yarattı.. 53 yavru köpeğe sahip çıktılar BURSA’nın Orhangazi ilçesindek arazide terk edilmiş halde çok sayıda yavru köpek bulundu. Araziye terk edilen ve açlıktan telef olmak üzere olan 53 köpek yavrusuna önce hay- çıktığı yavru köpekleri Orhangazi vanseverler sonra belediye sahip Belediyesi Veteriner İşleri Müçıktı. Hayvanseverlerin sahip dürlüğü ekipleri teslim aldı..

(5) 5. 16 MART 2017, PERŞEMBE. 3.7233. 3.9538. dolar. avro. . . halklailiskiler@aydinlikgazete.com. 101 bin 614 esnaf kepenk kapadı. 970 TL cumhuriyet alt›nı. 89.796. . BİST - 100. . HAZIRLAYAN: TARIK TEKGÖZLİ. GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci’nin soru önergesine verdiği yanıtta Ocak 2017 itibarıyla Türkiye genelinde toplam 1 milyon 674 bin 390 esnaf ve sanatkar işletmesi bulunduğunu söyledi. Maliye Bakanı, 2016 yılında Türkiye genelinde toplam 228. bin 871, Güneydoğu Anadolu bölgesinde 17 bin 123, İstanbul’da 23 bin 495 esnaf ve sanatkar işletmesinin tescil edildiğini bildirdi. Tüfenkci, 2016 yılında Türkiye genelinde toplam 101 bin 614, Güneydoğu Anadolu bölgesinde 5 bin 834, İstanbul’da 7 bin 989 esnaf ve sanatkar işletmesinin ise kapandığını açıkladı.. 11.62 . $ 51.59. . faiz. b. petrol. UFKA BAKIŞ. iŞSiZLİK çift haneye oturdu. H. Ufuk SÖYLEMEZ Faks: 0312 467 78 93. ufuksoylemez@aydinlikgazete.com. Türkiye ‘sizinle’ rezil oluyor!. Hükümetin ‘istihdam seferberliği’ adı altında başlattığı kampanya etkili olmadı. İşsiz sayısı, aralıkta bir önceki yılın aynı dönemine göre 668 bin kişi artarak, 3 milyon 872 bin kişiye ulaştı AYDINLIK / ANKARA. T. ÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 Aralık ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı.Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, aralıkta bir önceki yılın aynı dönemine göre 668 bin kişi artarak, 3 milyon 872 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde işsizlik oranı 1.9 puan artarak yüzde 12.7 oldu. İşsizlik oranı, aralıkta bir önceki aya göre de 0.6 puan arttı. Söz konusu oran, kasımda yüzde 12.1 seviyesinde bulunuyordu. Aralıkta tarım dışı işsizlik, 2.2 puanlık artışla yüzde 14.9 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı 4.8 puanlık artışla yüzde 24’e ulaştı. İşsizlik, 15-64 yaş grubunda 1.9 puanlık artışla yüzde 12.9 oldu.. 2 bin 500 kişilik işe 47 bin başvuru. İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ ETKİLİ OLMADI Hükümetin halk oylaması öncesinde geniş bir reklam kampanyasıyla başlattığı “istihdam seferberliği”nin etkili olmadığı görüldü. “Çalışmak isteyene işte fırsat”, “Tarihin en büyük istihdam seferberliği” gibi iddialı sloganlarla başlatılan kampanyada devlet destekleri devreye girse de sonuç alınamadı. Kampanyaya göre; çalışanların tüm vergi ve primlerini devlet karşılayacaktı. İŞKUR öncülüğünde yürütülen çalışmada hedef ise “2 milyon kişinin istihdam edilmesi” olarak açıklanmıştı. Ancak sonuç alınamadı.. DYARBAKIR’da Toplum Yararna Çalma Program (TYÇP) kapsamnda çeitli kurumlarda istihdam edilmek üzere 2 bin 500 kiinin alnaca geçici i kadrosuna 47 bin kii bavuru yapt. KUR binasna aslan kura sonuçlarna bakmak isteyen vatandalar izdiham oluturdu.. Gençlerde son 8 yılın zirvesinde KRiZ YILLARINDAKi SEViYEDE UYARISI. CHP’NİNEkonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selin Sayek Böke yaptığı açıklamada, verilerin 80 milyonun işsizlik altında ezildiğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Gençler arasında PROF.DR. KONUKMAN: işsizliğin son 8 yılın zirvesine çıktığına dikkat İŞSİZ SAYISI DAHA DA çeken Böke şu değerlendirmeyi yaptı: “15ARTACAK 24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı 2016 TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarını değerlendiren eski HaProf. Dr. Aziz Konukman Aralık itibariyle yüzde 24’e yükseldi. Sazine Müsteşarı CHP Milletvekili Faik Öztrak, işsizliğin kriz yıllarınTÜİK’in açıkladığı işsizlik dece 2.5 yıllık fiili başkanlık dönemindaki seviyeye ulaştığını bildirdi. Faik Öztrak, “TÜİK rakamlarına göre rakamlarının gelecek için de, yani 2014 Ağustos ayından itibason bir yılda işsiz vatandaşlarımızın sayısı, 668 bin kişi artarak 3 milyon umut vermediğini bilren genç işsizlikteki artış ise 219 872 bin kişiye sıçramıştır. İşsiz sayısındaki 668 bin kişilik artış, ekonominin dirdi. Bugüne kadar bübin kişi. Yaklaşık her 4 gençten biri yüzde 4.7 daraldığı, 2009 yılının eylül ayından bu yana en yüksek artıştır. Resyümenin yeteri kadar işsiz. Daha da vahim olan, şu mi işsiz sayısı 4 milyona dayanarak rekor kırmıştır. İşsizlik oranı ise bir yılda 1.9 istihdam yaratmadıanda ne istihdamda, ne de eğipuan artarak yüzde 12.7’ye çıkmıştır. Bu da son 81 ayın en yüksek işsizlik oranıdır” ğını vurgulayan Kotimde olan gençlerimizin sayısı dedi. Öztrak şunları söyledi: nukman şunları söysadece 1 yılda 171 bin kişi arledi: “Bu durum tarak 2 milyon 955 bin kişiye GERÇEK İŞSİZ SAYISI 6 MİLYONUN ÜSTÜNDE kronik hale geldi. ulaştı. Yani şu anda 3 milyon Çalışmaya hazır olduğu halde iş aramaktan vazgeçmiş vatandaşlarımızla beraŞimdi buna ek olagencimizi kaybediyoruz. ber geniş işsiz sayısı ise 6 milyon 290 bine çıkmıştır. Bu şekilde hesaplanan rak büyümede yaTürkiye’nin 2.5 yıldır yaşageniş işsizlik oranı, son bir yılda 1.2 puan artarak, yüzde 19.1 olmuştur. Geniş vaşlama var. Hüküdığı Saray düzeninin getirdiği işsizliğe ait bu rakamlar da mevcut işgücü serilerinde rekordur. metin başarı diye bu sonuç, bu düzenin devam sunduğu istihdam etmesi halinde işçisiyle, memuBAŞKANLIK İHTİRASI EN ÇOK GENÇLERİ VURDU konusu kronik bir soruyla, genciyle, yaşlısıyla hepiGenç işsizliği son bir yılda 4.8 puan gibi olağanüstü artış göstererek Aralık run haline geldi. Sorun mize nasıl bir gelecek dayattıkla2016’da yüzde 24’e çıkmıştır. İş arayan her dört gençten biri iş bulamamakFaik herkesin işe bir kişi alrının da kanıtı. 2.5 yıldır yaşıyor tadır. Fiili başkanlık ve bunun hukuki hale getirilmesi için yaratılan belirsizÖztrak masıyla çözülecek bir olduğumuz fiili başkanlık dönemi liklerin en ağır bedelini gençlerimiz ödemiştir. durum değil. Sorun yatek adam rejiminin nasıl milyonları pısal. Ekonominin içinde yok saydığını gösteriyor. OrVATANDAŞA İŞ YOK bulunduğu durum ortada. taya çıkartan Saray düzeniAralık itibariyle son bir yılda iş bulabilen vatandaşlarımızın sayısı sadece Orta Vadeli Program tamanin sonucunda 2.5 yılda 221 bindir. Bu rakam 2013 Kasım ayından bu yana istihdamda men çökmüş durumda. İzlenen 928 bin vatandaşımız gözlenen en düşük artıştır. İşadamlarını korkutarak, davul politikaların acilen masaya yatırıldaha işsiz kaldı. Yaklaşık zurnayla göstermelik istihdam paketleri açarak bu meması şart oldu. Aksi halde işsiz sayısı 1 milyon kişinin hayatı, selenin üstesinden gelmek hızla artacaktır. Başkanlık istihdam yasadece 2.5 yılda, tek mümkün değildir. ratacak dış yatırımcılar açısından risk olarak adam rejimi uğruna heba Selin algılanmaya başladı. Siyasi sıkıntılar öne çıktı.” edildi.” Sayek. Başımıza musallat olan laiklik karşıtı, siyasal İslamcı, fanatik ve yobaz zihniyet Türkiye’ye hemen her alanda büyük zararlar veriyor ve yalnızlaştırıyor. Ekonomide de, diplomaside de ülkeyi batırıyor ve rezil ediyorlar maalesef. Hamaset, efelenme, babalanma, hakaret, kahvehane üslubu ile ağzına ve aklına geleni bağıra-çağıra söylemek, yani kaba-düzeysiz ve fanatik bu kafa yüzünden, Türkiye ekonomide de, turizmde de, dış politikada da irtifa ve itibar kaybediyor. Türkiye dış politikasıyla bugün, “Tasmanya ve Patogonya” haricinde ilişkili ve irtibatlı olduğu neredeyse tüm ülkelerle kavgalı, münakaşalı, geçimsiz ve güvenilmez bir görüntü veriyor. Suriye’yi harap eden, binlerce Suriyelinin ölümüne, onbinlerce Suriyeli çocuğun yetim kalmasına, milyonlarca Suriyelinin evini-ülkesini terk ederek kaçmasına neden olan, Muaviye Mezhepçilerinin kanlı ve haksız savaşında Suudi ve Katarlı kanlı-petrol dolar şeyhleriyle birlikte taraf oldular. O nedenle, bugün Suriye sınırlarımızda, IŞİD’inden PYD’sine, El Nusrasından ÖSO’ya kadar birçok radikal- vahşi ve kanlı çete ve oluşumların Türkiye’ye tehdit haline gelmesine ve 3 milyonu aşkın Suriyelinin Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmasına, uyguladıkları siyasal İslamcı politikalar yüzünden neden oldular. “Sözde” Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyoruz derken, Kukla Kürdistan’ın başaktörü Barzani’yi, VIP’den Kürdistan bayrağı çekerek karşıladılar, Irak’la kötü oldular. İran’la mezhepçi saplantıları yüzünden güvenilmez ve istikrarsız bir ilişki sürdürüyorlar. Rusya’nın uçağının düşürü-. lüp, Büyükelçisinin öldürülmesinden sonra, turizmden-ihracata Türkiye ve Türk insanına ağır zararlar verip, bedeller ödettiler. Yunanistan’ın, yanı başımızdaki adalara fiilen el koyup, güç gösterisi yapmasına kayıtsız kaldılar. İsrail’le Mavi Marmara’da “para” karşılığı sulh oldular. İsrail’in ezana getirdiği hoparlör yasağına “gıklarını” bile çıkaramadılar. Son olarak, Türkiye’nin ihracatının yarısından çoğunu yaptığı, en çok dış ticaret hacmine sahip olduğu, en çok dış yatırımın ve para harcayan turistin geldiği, milyonlarca yurttaşımızın ise, “emekçi” olarak çalışıp, ekmek parasını kazandığı, Almanya, Hollanda, Avusturya, Belçika ve Danimarka özelinde neredeyse tüm AB ülkeleri ile tam anlamıyla ve amiyane tabir ile “papaz” oldular. Diplomasinin inceliklerini, nezaketini, deneyimini, aklını, bugünün bir yarını da olduğunu, Avrupa’da yaşayan ve çalışan yurttaşlarımızın güvenliğini hiç düşünmeden ve/veya bilerek kaba-saba, içi boş, kof tehditler savurarak Türkiye’yi dünyaya rezil ettiler. AB’ye “vizesiz” gireceğiz nutukları atarken, tarihte ilk kez Bakanlarımızın uçağının Avrupa’ya inişine ve bu ülkelere girişine izin verilmemesine neden oldular. Türkiye, demokrasi tarihinde görülmemiş bir biçimde hem dış ilişkilerinde, hem de ekonomide tam bir savrulma ve çöküş yaşıyor. Hiç sıkılmadan, bir de havuz müteahhitlerinin parasıyla ve belediyelerin imkanlarıyla meydanlara toplamaya çalıştıkları -”taşıma kalabalıklara”- “Türkiye sizinle gurur duyuyor” diye bağırtıyorlar. Halbuki, bu sloganın doğrusu -bugün- şöyle olmalıydı; “Türkiye sizinle rezil oluyor!”. Fed bekleneni yaptı ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizi oranını 25 baz puan artırarak yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltti. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) mart toplantısı, beklendiği gibi faiz artışıyla sona erdi. İki gün süren toplantının ardından yayınlanan karar metnine göre gösterge faiz oranını yüzde 0,500,75 aralığından yüzde 0,75-1,00 aralığına çıkarma kararı, Fed Başkanı Janet Yellen liderliğindeki 10 FOMC üyesinden 9’unun oyu ile alındı. Fed Minneapolis Başkanı Neel Kashkari’nin ise gösterge faiz oranının yüzde 0,50-0,75 aralığında sabit tutulması yönünde oy kullandığı bildirildi.. T.C. AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN. T.C. MUDANYA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN. Karayollları Genel Müdürlüğü tarafından aşağıda ekli listede dava dosya nosu ili, ilçesi, ada ve parsel nosu ile vasfı, yüzölçümü malikinin ad ve soyadı yazılı bulunan taşınmaz hakkında kamu yararı olmak üzere Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma kanunun 10.maddesi uyarınca tescil davası açılmış olup: Kamulaştırmayı yapan İdarenin adı: Karayolları Genel Müdürlüğü olduğu, Kamulaştırma kanunun 4650 sayılı yasa ile değişik 14. maddesi uyarınca bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içersinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası ya da adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri; Açılacak iş bu davalarda husumetin Karayolları Genel Müdürlüğü Ankara adresi olduğu; Kamulaştırma kanunun 14. maddesinde öngörülen süre içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri taktirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edileceği; Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin Vakıf Bank Akhisar Şubesine hak sahibi adına yatırılacağı; konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize yazılı olarak bildirilmenizin gerektiği kamulaştırma kanunun 10.maddesi uyarınca ihtaren ilan ve tebliğ olunur. 06/03/2017. ESAS NO : 2011/24 Esas Davacı, Fikret Bülbül vekili Av. Özcan Mehmetalioğlu ile davalı Hasan Acar arasında mahkememizde görülmekte olan 1997/461 esas ve 1999/233 karar sayılı dosyasından verilen kararın kaldırılması ve yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin dava nedeniyle, dahili davalılar, Sabire Mengüç, Muammer Gürer, Elmas Demirel, Sami Erdoğan, Sıtkı Akçay, Nazile Çavuş, Mehmet Kartal, Emine Yılmaz, Fatma Gürer, Ahmet Küçükal, Faruk Taymaşin, Aydın Köksal, Hayriye Gül, Hakkı Kılıçtutan, Hulusi Çirkin’in dahili dava dilekçesinde bildirilen adresine çıkartılan, dahili dava dilekçesi tebliğ yapılamadığından, tüm kolluk kuvveti araştırmaları, Vergi Dairesi, Belediye Başkanlığından yapılan araştırmalarda dahili davalıların adreslerinin tespit edilemediğinden, mahkememiz dosyasının incelenmesinden yapılan tüm araştırmalara göre adresi meçhul olduğu anlaşıldığından duruşma gününün ilanen tebliği gerekmektedir. Davacı, Fikret Bülbül vekili Av. Özcan Mehmetalioğlu ile davalı Hasan Acar ve adresi tespit edilemeyen Sabire Mengüç, Muammer Gürer, Elmas Demirel, Sami Erdoğan, Sıtkı Akçay, Nazile Çavuş, Mehmet Kartal, Emine Yılmaz, Fatma Gürer, Ahmet Küçükal, Faruk Taymaşin, Aydın Köksal, Hayriye Gül, Hakkı Kılıçtutan, Hulusi Çirkin dahili davalılar aleyhine mahkememizde görülmekte olan 1997/461 esas ve 1999/233 karar sayılı dosyasından verilen kararın kaldırılması ve yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin davada duruşma günü 04/05/2017günü saat 09:05 olarak tespit edilmiştir. Dahili davalılar Sabire Mengüç, Muammer Gürer, Elmas Demirel, Sami Erdoğan, Sıtkı Akçay, Nazile Çavuş, Mehmet Kartal, Emine Yılmaz, Fatma Gürer, Ahmet Küçükal, Faruk Taymaşin, Aydın Köksal, Hayriye Gül, Hakkı Kılıçtutan, Hulusi Çirkin olarak “Belirlenen gün ve saatte duruşmaya gelmediğiniz veya gelip de davayı takip etmediğiniz takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı, sulh için gerekli hazırlığı yapmanız duruşmaya gelmediğiniz takdirde diğer tarafın yargılamaya devam etmek istemesi durumunda yokluğunuzda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz ve diğer tarafın muvafakatiniz olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ihtar ve tebliğ olunur” İş bu ilanın yayınlanmasından itibaren duruşma gününün tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. 06/03/2017 BASIN: 369057 (www.bik.gov.tr). DOSYA NO DAVALILAR 2017/85 Ceyhun Başaran, Selin Başaran, Semih Başaran, Mine Tatar, Hatice Başaran, Filiz Göldelioğlu, Fatih Mehmet Başaran İLİ: MANİSA. İLÇESİ: AKHİSAR. Dosya No: Mah./Köy : Ada-Parsel No: 2017/85 Reşatbey 490 ada, 22 parsel. kamulaştırma alanı: 6280,00 m²’lik taşınmazın 3.333,18 m²’lik kısmı BASIN: 564881 (www.bik.gov.tr). Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkenin iki büyük akarsuyu, güneyden kuzeye akan Ren Nehri ve Çek Cumhuriyeti’nden gelip Hamburg Limanı yakınlarında denize ulaşan Elbe, hem Almanya hem de diğer Avrupa

Yurtdışında yaşadığını kanıtlamak için, söz konusu ülkede geçici olarak  kayıtlı olduğunuzu onaylamanız gerekecek. Bu onay belediyeye bağlı olan Sosyal 

Ancak; mücbir sebepten dolayı kılavuz kaptan ve gemi kaptanı tarafından karşılıklı anlaşmaya varılarak ilave römorkör/römorkörler tefrik edilmesi halinde tefrik

Companies are requested to duly create a profile on WFP e-tendering platform (a step-by-step guide on how to register will be provided by WFP by email once included in WFP

Tam günün denizde geçeceği bugün içerisinde isteyenler sabahtan geminin günlük spor programından faydalanabilir veya gemide yer alan diğer aktiviteler ile hoşça

Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov ile Suriye’de temaslarda bulunan Lavrov, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile

All participants can enjoy the friendly atmosphere and enthusiastically exchange technical ideas of ships and marine structures in the TEAM Conference.. The welcome

- Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği - VDAD (Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği) -TÜRKLİM ( Türkiye Liman İşletmecileri Derneği) - KOSDER (Koster Armatörleri