• Sonuç bulunamadı

Zeytin Tarımında Ve Đşleme Sanayiinde Çevreye Yönelik Tutumların Değerlendirilmesi: Edremit Körfezi Örneği****

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zeytin Tarımında Ve Đşleme Sanayiinde Çevreye Yönelik Tutumların Değerlendirilmesi: Edremit Körfezi Örneği****"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Zeytin Tarımında Ve Đşleme Sanayiinde Çevreye Yönelik Tutumların Değerlendirilmesi: Edremit Körfezi Örneği∗∗∗∗

Funda F. GENCLER1 M. Metin ARTUKOĞLU2

ÖZET

Tarım-çevre ilişkileri son dönemlerde sıklıkla gündeme gelen bir kavramdır. Bugün dünyada tarımsal üretimin büyük bir kısmı yoğun girdi kullanımıyla gerçekleşmektedir. Ancak yoğun girdi kullanımının çevreye verdiği zarar giderek artmakta ve bu konuda acil eylem planlarının uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Ancak çevre üzerindeki olumsuz etkiler, sadece çevreye duyarlı tarımsal üretimle değil, tarımsal ürünlerin katma değerini artıran sanayi sektöründe de çevreyi korumaya yönelik önlemlerin alınmasıyla mümkündür. Bu bağlamda çalışmada tarım çevre ilişkisi sadece üretim açısından değil, tarımsal işleme sanayi açısından da ele alınmış, söz konusu konular zeytin tarımı ve işleme sanayi örneğinde incelenmiştir.

Çalışmanın temel verileri, zeytin üretimi ve işleme sanayi açısından önemli bir bölgesi olan Edremit Körfezi’nde, zeytin tarımıyla uğraşan üreticiler ile zeytin sanayinde faaliyet gösteren işletmelerden anket yöntemiyle elde edilmiştir. Bu çerçevede, yöredeki beş ilçeden belirlenen 10 köyde 124 zeytin üreticisiyle ayrıca, 31 yağhane ve 16 sofralık zeytin işletmesini kapsayan toplam 47 işletme ile anket çalışması yürütülmüştür. Bu kapsamda 5’li likert ölçeği ve Yeni Çevresel Paradigma yöntemleri kullanılarak elde edilen veriler yorumlanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte her iki ankette üretici ve işleyicilerin çevresel tutumlarını belirlemek amacıyla “Yeni Çevresel Paradigmalar Ölçeği”nden (Modified New Environmental Paradigm Scale-NEP) yararlanılmıştır.

Çalışmada, elde edilen veriler doğrultusunda zeytin üreticileri ile yörede faaliyette bulunan işleme tesisleri yöneticilerinin çevre konusuna yönelik tutumları belirlenerek, bir ölçüde konuya ilişkin politika belirleyicilere de ışık tutabilecek öneriler getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yeni Çevresel Paradigma, Edremit Körfezi, Zeytin, Zeytin Üreticileri, Zeytin Đşleme Sanayii.

Evaluatıng Envıronmental Attıtudes Of Olıve Farmıng And Olıve Processıng Industry:

Edremıt Gulf Case Study

ABSTRACT

The relationship of agriculture-environment has been come up recently as a concept. Today, most of the agricultural production has been achieved with the intense usage of input. But the damage of the intense input usage on environment has gradually increased so this result makes the urgent action plan taking as a necessity. It is not only possible to stop the negative effects on environment by environmentally friendly agricultural production, but also by taking actions in the agro-industry as well. In this context, the agriculture-environment relationship in the study has been discussed not only in agricultural production base but also agro-industry and the stated subjects have been studied in the example of olive farming and process industry.

In this context, ten villages are selected from five county of the area and 124 survey study has been done to olive farmers. Also another survey has conducted with 47 enterprise in total which are 31 olive oil mills, and 16 table olive producer enterprises in the same area. In addition, in the both surveys to determine the environmental attitudes of the olive farmers and processors, “Modified New Environmental Paradigm Scale” (NEP) has been used. In this study, with the output of the surveys, the environmental attitudes have been identified and some proposals have been maintained also for the policy makers.

Key Words: Modified New Environmental Scale, Edremit Gulf, Olive, Olive Farmers, Olive Process Industry

Bu çalışma TUBĐTAK tarafından desteklenen 107 K 261 No’lu proje sonuçlarından derlenerek hazırlanmıştır.

1Dr. Celal Bayar Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Manisa, funda.gencler@ege.edu.tr

2Prof. Dr. Ege Üniversitesi, Tarım Ekonomisi Bölümü, Đzmir, metin.artukoglu@ege.edu.tr

(2)

1.GĐRĐŞ

Tarım sektörünün büyük ölçüde çevreyle etkileşim içerisinde olması ve sektörde doğal kaynakların kullanımı nedeniyle, çevreye ve doğal kaynaklara yönelik tehditler tarımı etkilediği gibi, tarım da çevreyi ve doğal kaynakları olumsuz bir biçimde etkileyebilmektedir. Bugün dünyada tarımsal üretimin büyük bir kısmı yoğun girdi kullanımıyla gerçekleşmektedir. Ancak yoğun girdi kullanımının çevreye verdiği zarar giderek artmakta ve bu konuda acil eylem planlarının uygulanmasını gerekli kılmaktadır.

Özellikle nüfus baskısı ve serbest piyasa koşulları nedeniyle birim alandan daha fazla miktarda ürün almak zorunda kalan üreticiler, çevreye zarar verecek pek çok uygulamayı hayata geçirmek zorunda kalmıştır. Gelişmiş ülkelerde kullanılan kimyasal gübre ve pestisit miktarı artarken, gelişmekte olan ülkelerde yeterli miktarda girdi kullanımına sahip olmayan üreticiler, tarım alanı olmayan arazileri tahrip ederek ekolojik dengeye zarar vermektedirler. Özellikle nüfusun beslenmesi açısından tarıma yön vermek, sadece gıda güvenliği açısından değil, çevresel anlamda ekolojik dengenin devamının sağlanması açısından da önemlidir. Dolayısıyla sürdürülebilir tarım tekniklerinin kullanılması ve sürdürülebilir tarım politikalarının hayata geçirilmesi bu noktada önem taşımaktadır (Artukoğlu ve Gençler, 2009).

Dünyadaki tarımın neden olduğu çevre tahribatlarının dışında Türkiye’de de bilinçsizce uygulanan tarımsal üretim metotları ve uzun soluklu olmayan politikalar nedeniyle birtakım sorunlar yaşanmıştır. Traktör ve pulluğun 1950’li yıllardan itibaren hızla tarım alanlarına girdiği Türkiye’de 1970’li yıllara kadar mer’a alanlarının da tarıma açılması, kimyasalların kullanımının süratle çoğalması tarımsal üretimi arttırmıştır.

1980’li yıllarda duraklayan ve hatta bazı ürünlerde geri giden tarımsal üretimin devamı için, daha fazla girdi kullanımını teşvik amacıyla devlet kıt kaynaklarından çeşitli sübvansiyonlar yapmıştır. Bununla birlikte iç piyasa fiyatlarına sürekli müdahale edilmesiyle, tüketici aleyhine besin maddeleri fiyatlarında yükselmeler olmuş, bir taraftan tüketici yoksullaşırken, diğer taraftan da devlet fakirleşmiştir. Bütün bu müdahalelere rağmen üretici fakirleşmeye devam etmiş, kırsal alanda geçimini sağlayan insanlar kentlere göçerek ikincil çevre sorunları yaratmaya başlamışlardır (Sürmeli, 1997).

Tarım-çevre ilişkileri son dönemlerde sıklıkla gündeme gelen bir kavramdır. Bu ilişkinin boyutu Türkiye açısından değerlendirildiğinde, konuyla ilgili sınırlı sayıda araştırmanın bulunduğu söylenebilinir. Bu çalışmada, Türkiye’de tarım ve tarıma dayalı sanayinin çevreye yönelik tutum ve yaklaşımları zeytin örneğinde incelenmiştir. Zeytin üreticilerinin ve zeytin işleme sanayicilerinin, üretim faaliyetleri esnasında çevrenin korunmasına yönelik bir yaklaşım içinde olup olmadıklarını test etmek ve çevre bilincini artırmaya yönelik politika önerileri geliştirmek çalışmanın ana amacı olarak belirlenmiştir.

2. MATERYAL VE YÖNTEM 2.1 Materyal

Çalışmanın birincil verileri, Edremit Körfezi’nde zeytin tarımıyla uğraşan üreticiler ile yine aynı yöredeki zeytin işleme sanayi işletmecileri ile yapılan anket görüşmeleriyle elde edilmiştir. Çalışmanın ikincil verileri ise konuyla ilgili yayınlar ve kurumsal çalışmalardan oluşmaktadır. Bu kapsamda konu ile ilgili istatistikler, araştırma raporları, tezler, bildiriler, yerli ve yabancı periyodiklerde yayınlanan makalelerden yararlanılmıştır.

Anket çalışması için; Edremit Körfezi’nde yer alan zeytin tarımının yoğun olarak yapıldığı Balıkesir iline bağlı beş ilçe (Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Gömeç ve Havran) seçilmiştir. Üretici anketleri için; her ilçeden ilçeyi temsil eden, yoğun olarak zeytin üretimi bir ova bir dağ köyü olmak üzere toplam on köyün seçilmiştir. Bu doğrultuda ilçeyi temsil edecek köyler Đlçe Tarım Müdürlükleri ile yapılan görüşmeler ışığında belirlenmiştir. Örnek hacminin Çiftçi Kayıt Sisteminden (ÇKS) ve köy muhtarlıkları

(3)

kayıtlarından yararlanılmıştır. Buna göre her köyde yapılması gereken anket sayısı dağ ve ova köyleri için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Bu hesaplama için öncelikle belirlenen ova köyleri için toplam örnek hacmi belirlenmiş, aynı işlem dağ köyleri için de gerçekleşmiştir. Bu sayıların belirlenmesinde aşağıdaki formülden yararlanılmıştır (Miran, 2002).

) 1 ( )

1 (

) 1 (

2

ˆ

p p

N

p n Np

px

+ −

= −

σ

n : Örnek hacmi N : Ana kitle

p : Zeytin yetiştiren üretici oranı. (Örneğe girebilecek istenen özelliği taşıyan işletmelerin ana kitledeki işletme sayısına oranını göstermektedir. Maksimum örnek hacmine ulaşmak için p = 0.5 alınmıştır).

(1-p) : Zeytin yetiştirmeyen üretici oranı

2 px

σ : Varyansın oranı

Seçilen beş ova köyünde mevcut zeytin üreticisi sayısı toplamı (897) formüle yerleştirildiğinde %90 güven aralığı ve 0.10 hata payı için yapılması gereken toplam anket sayısı ova köylerinde 63 olmaktadır. Aynı işlem dağ köyleri için yapıldığında seçilen beş dağ köyünden mevcut 610 zeytin üreticisinin 61’i örnek hacminde yer almaktadır. Seçilen toplam on köyde örneğe girmesi gereken üretici sayıları köylere göre oransal olarak dağıtılmıştır (Çizelge 1).

Çizelge 1. Zeytin üreticileri sayıları ve toplam örnek hacminin köylere göre dağılımı.

Örnek Hacmi Örnek Hacmi

Köy Đsmi (Ova)

Ana

Kitle Sayı Pay (%)

Köy Đsmi (Dağ)

Ana

Kitle Sayı Pay (%)

Mutlu 142 10 15.87 Türközü 130 13 21.32

Karaağaç 185 13 20.63 Ulubeyler 160 16 26.23

Taylıeli 114 8 12.69 Şahinler 120 12 19.67

Çamdibi 299 21 33.33 Sarnıç 60 6 9.83

Kızılkeçili 157 11 17.46 Çamlıbel 140 14 22.95

Toplam 897 63 100.00 Toplam 610 61 100.00

Sonuç olarak belirlenen 10 köyde 124 üretici ile anket çalışması Mayıs 2008 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

Çalışmada yer alan zeytin işleme sanayine yönelik anketler için yapılan ön araştırmalarda Edremit Körfezi içerisinde yoğun olarak zeytin işleme sanayinin yer aldığı Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Gömeç, Havran ve bu ilçelere bağlı köylerde 130’u aşkın zeytin işleme tesisinin (yağhane ve salamurhane) bulunduğu saptanmıştır. Ancak bu tesislerin bazılarının çalışmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle anket yapılan işleme tesislerinin seçiminde üreticilerle yapılan anket çalışmasında yer alan üreticilerin ürünlerini işleyen ve görüşmeyi kabul eden işletmelerin seçimi yoluna gidilmiştir. Bu çerçevede 31 yağhane ve 16 sofralık zeytin işletmesini kapsayan toplam 47 işletme ile anket çalışması yürütülmüştür.

2.2 Verilerin Analizinde Đzlenen Yöntem

Gerek üreticilerden gerekse işleyicilerden elde edilen veriler öncelikle kodlanarak bilgisayar ortamına girilmiştir. Veri girişi ve analizlerinde Excel, SPSS vb.

Programlardan yararlanılmıştır. Bu kapsamda 5’li likert ölçeği, Yeni Çevresel Paradigma

(4)

(YÇP) yöntemleri kullanılarak veriler yorumlanmaya çalışılmıştır. Likert ölçeğinin amacı; araştırılan konuyla ilgili kişilerin düşüncelerini, tutumlarını, davranışlarını bir yelpaze içerisinde sınıflandırmak ya da derecelendirmektir (Arıkan, 2000). Bu araştırmada zeytin üreticilerinin ve işleme sanayicilerinin çevreye yönelik bakış açılarını belirlemek için, ölçekli sorularda 5’li likert ölçeğinden yararlanılmıştır.

Bununla birlikte her iki ankette üretici ve işleyicilerin çevresel tutumlarını belirlemek amacıyla “Yeni Çevresel Paradigmalar Ölçeği”nden (YÇP) (Modified New Environmental Paradigm Scale-NEP) yararlanılmıştır Bu ölçeğin esas aldığı temel dayanak, insanların doğayı oluşturan bütün diğer bileşenlerden farkı yoktur ve insanoğlu da doğanın kanunlarına tabidir. Dunlap ve Van Liere (2000) tarafından geliştirilmiş olan bu ölçeğin ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalısması Furman (1998) tarafından yapılmıştır. Yeni Çevresel Paradigmalar Ölçeği 15 maddeden oluşan, 0-5 arası puanlanan, Likert tipi bir ölçektir. Ölçek iç tutarlığının sınanması için, en uygun yol olan "Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı" da hesaplanmıştır (Işıldar, 2008). Bu yöntem, Günden (2005), Atış ve arkadaşları (2005) tarafından farklı çalışmalarda da kullanılmıştır.

3. ARAŞTIRMA BULGULARI

3.1 Araştırma Yöresindeki Üreticilerin Genel Özellikleri

Araştırma yöresinde ankete katılan üreticilerin ortalama yaşının 55, eğitim süresinin 6.73 yıl olduğu görülmektedir (Çizelge 2).

Çizelge 2. Üreticilerin demografik özellikleri.

Demografik Özellikler

Minimum Ortalama Maksimum Std. Sapma

Çiftçinin Yaşı 20.00 55.10 87.00 15.124

Eğitim Süresi (yıl) 0.00 6.73 18.00 3.393

Ailedeki Birey Sayısı 1.00 3.45 12.00 1.558

Deneyim (yıl) 1 35.64 71.00 17.155

Araştırma yöresindeki üreticilerin %71’inin tarım dışı gelire sahip olduğu tespit edilmiştir. Tarım dışı geliri olan üreticilerin SSK’ya bağlı çalışan, emekli, ticari faaliyet gibi alanlardan gelir temin etmektedirler. Araştırma yöresindeki üreticilerin 2007 yılı içerisinde elde ettikleri toplam gelir özetlenecek olursa; üreticilerin %37.90’ının 15 000 TL’nin üzerinde bir gelir elde ederken, %35.49’u ise 5 000 ila 10 000 TL gelir sahibi olmuştur.

3.2 Araştırma Yöresindeki Üreticilerin Çevreye Yönelik Tutumları

Üreticilerin Yeni Çevresel Paradigmalar Ölçeği kullanılarak çevreye olan tutumları Çizelge 3’de yer almaktadır. Ölçek iç tutarlığının sınanması için, en uygun yol olan "Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı", 0.67 olarak hesaplanmıştır Likert tipi bir ölçekte yeterli sayılabilecek güvenilirlik katsayısının olabildiğince l'e yakın olması gerektiğinden ölçeğin duyarlı olduğu, birbiriyle tutarlı maddeleri içerdiği ve yeterli güvenirlik düzeyine sahip olduğu kabul edilmiştir.

(5)

Çizelge 3. Üreticilerin çevreye yönelik tutumları.

ÇEVRECĐ YAKLAŞIM 1 2 3 4 5 Xort.

Doğa-merkezli Yaklaşımları Ölçen Sorular

Dünyanın kaldıracağı insan sayısının sınırına yaklaşmaktayız. 7.3 8.9 13.7 10.5 59.7 4.06 Đnsanların doğaya müdahale etmesi genellikle felaket getiren

sonuçlar doğurur.

5.6 4.0 12.9 12.1 65.3 4.27 Đnsanlar genellikle doğal çevreyi kötü kullanmaktadır. 4.0 3.2 12.9 8.1 71.8 4.40 Doğanın dengesi sanayileşmenin etkileriyle başa çıkabilecek

kadar güçlüdür.

2.4 1.6 5.6 12.9 77.4 4.61 Bitkiler ve hayvanlar, insanlar kadar var olma hakkına sahiptir. 1.6 0 3.2 9.7 85.5 4.77 Đnsanoğlu özel yeteneklerine rağmen hala doğa kanunlarına

tabidir.

8.1 2.4 9.7 17.7 62.1 4.23 Dünya sınırlı olanakları ve kaynakları olan bir yerdir. 8.1 12.9 12.9 12.1 54.0 3.91 Dünyanın dengesi çok hassastır ve kolayca bozulur. 8.9 13.7 24.2 15.3 37.9 3.60 Her şey günümüzdeki gibi devam ederse, insanoğlu çok kısa

zamanda büyük bir ekolojik felaketle karşı karşıya kalacaktır.

0 4.8 14.5 11.3 69.4 4.45 Đnsan-merkezli Yaklaşımları Ölçen Sorular

Đnsanlar ihtiyaçlarını karşılamak için doğal çevrede değişiklik yapma hakkına sahiptir.

36.3 11.3 12.1 12.9 27.4 2.84 Đnsan doğaya zarar vermeyecek kadar zekidir. 16.9 15.3 10.5 9.7 47.6 3.56 Dünyada bol miktarda kaynak var, yeterki insanlar bunu nasıl

kullanacağını öğrensin.

41.1 15.3 22.6 5.6 15.3 2.39 Çevre sorunları gereğinden fazla abartılmaktadır. 33.9 12.1 21.8 12.9 19.4 2.72 Đnsanoğlu doğaya hükmetme hakkına sahiptir. 6.5 10.5 17.7 17.7 47.6 3.90 Đnsanlar eninde sonunda doğayı nasıl kontrol edebileceklerini

öğrenecekler.

18.5 8.1 17.7 14.5 41.1 3.52

YÇP'de değişken olarak dikkate alınan her bir ifadeye katılıp katılmamaya ilişkin araştırma yöresindeki çiftçilerin verdikleri cevaplara ait ortalamalar değerlendirilmiştir.

Araştırma yöresi çiftçileri genel olarak değerlendirildiğinde; yörede çevre tutumu ortalaması 3,82 olarak belirlenmiştir. Buradan yöre çiftçilerinin doğal çevreyi yaklaşık olarak orta derecede önemsediği sonucunu çıkarmak mümkündür. Çevre merkezli değişkenler için ortalama 4,25 bulunmuştur. Çiftçiler bu ifadelere yaklaşık önemli ölçüde katılmaktadırlar. Đnsan merkezli değişkenler için yöre ortalaması 3,15 hesaplanmıştır. Bu ifadeler için çiftçilerin, orta düzeyde bir katılımda oldukları belirlenmiştir.

YÇP’yi etkilediği düşünülen bazı faktörler de araştırmada değerlendirilmiştir.

Ödeme isteği üzerinde etkili olabileceği düşünülen faktörler; köy özelliği (ova – dağ köyü), üreticilerin yaşı, üreticilerin aldığı eğitim süresi (yıl), toplam gelir (Yıl/TL), toplam arazi miktarı (da) seçilmiştir. Kruskal Wallis testine göre; üreticilerin yaşadıkları köylerin özelliği (ova, dağ) ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05). Üreticilerin yaş grupları açısından bir değerlendirme ise Çizelge 4’dedir.

Çizelge 4. Yaş gruplarına göre YÇP’nin değerlendirilmesi.

Yaş Grupları Ortalama Ki-Kare p

20-30 4.03

31-40 3.82

41-50 3.69

51-60 3.81

61-70 3.87

71 ve üstü 3.89

4.095 0.536

Kruskal Wallis testine göre; üreticilerin yaş grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05).

Eğitim süresi gruplarına göre üreticilerin YÇP tutumları değerlendirildiğinde ise Kruskal

(6)

Wallis testine göre; üreticilerin eğitim gördüğü süre grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05).

Çizelge 5. Toplam gelir gruplarına göre YÇP’nin değerlendirilmesi.

Toplam Gelir Grupları (TL/yıl) Ortalama Ki-Kare P

5000 TL’den az 4.08

5000-7500 TL 4.14

7501-10000 TL 3.79

10001-15000 TL 3.57

15000 TL’den fazla 3.69

19.634 0.001

YÇP, toplam gelir gruplarına göre değerlendirildiğinde; Kruskal Wallis testine göre; üreticilerin toplam gelir grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur (p≤0.05). Bu değerlendirme sonucunda beklenenden farklı bir durumla karşılaşılmıştır. Çizelge 5 incelendiğinde düşük gelir grubunda yer alan üreticilerin çevreye yönelik tutumları diğer gelir gruplarına göre (orta ve yüksek) daha duyarlı olduğu tespit edilmiştir. Bu noktada küçük çiftçilerin daha çok geçimlik üretim yaptığı, kendi öz tüketimine yönelik üretim söz konusu olduğunda çevreyi daha çok korumaya yönelik hareket ettiği söylenebilir. Bununla birlikte diğer üreticilerin pazara yönelik olarak üretim yaptığı, gelir maksimizasyonu nedeniyle çevre korumaya yönelik tutumun ikinci planda kaldığını söylemek mümkündür. Son olarak YÇP üreticilerin toplam arazi gruplarına göre değerlendirilmiştir.

Kruskal Wallis testine göre; üreticilerin toplam arazi grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05).

3.3 Zeytin Đşleme Tesislerinin Genel Özellikleri

Đşletmelerin ortalama faaliyet süreleri yağlık zeytin işletmelerinde 31 yıl iken, sofralık zeytin işletmelerinde 16 yıl olarak bulunmuştur. Yağlık zeytin işletmelerinde en eski işletme 85 yıl gibi oldukça önemli bir geçmişe sahiptir. Bu işletmeler içinde en yeni işletme 2 yıllık geçmişe sahiptir. Sofralık zeytin işletmeleri için bu süreler sırasıyla 68 ve bir yıldır. Đşletmelerin ortalama sermayesi yağlık zeytin işletmelerinde 771 375. 90 TL/Đşl. iken, sofralık zeytin işletmelerinde 359 000.00 TL/Đşl.’dir. Đşletmelerin tamamı yerli sermeye ile faaliyetlerini sürdürmektedirler. Đşletmelerin 2007 yılı için ortalama cirosu yağlık zeytin işletmelerinde 946 528. 36 TL. iken , sofralık zeytin işletmelerinde 724 000.00 TL. olarak ifade edilmiştir.

3.4 Đşletme Yöneticilerinin Genel Özellikleri

Görüşülen işletme yöneticilerinin genel özellikleri Çizelge 6’da verilmiştir.

Çizelge incelendiğinde sofralık zeytin işletmeleri yöneticilerinin daha genç oldukları görülmektedir.

Çizelge 6. Đşletme yöneticilerinin genel özellikleri.

Özellik (Yıl) Yağlık Zeytin Đşl. Sofralık Zeytin Đşl. Genel

Yaş 51 44 49

Eğitim Süresi 12 12 12

Đşletmedeki Deneyimi 18 14 17

3.5 Araştırma Yöresindeki Đşleme Tesisi Yöneticilerinin Çevreye Yönelik Tutumları Đşleme tesisi yöneticilerinin Yeni Çevresel Paradigmalar Ölçeği kullanılarak çevreye olan tutumları Çizelge 8’de yer almaktadır. Ölçek iç tutarlığının sınayan

"Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı", 0.79 olarak bulunmuş, ölçeğin duyarlı olduğu, birbiriyle tutarlı maddeleri içerdiği ve yeterli güvenirlik düzeyine sahip olduğu kabul edilmiştir.

(7)

Çizelge 8. Đşletme yöneticilerinin çevreye yönelik tutumları. *

ÇEVRECĐ YAKLAŞIM Yağlık

Zeytin Đşl.

Sofralık Zeytin Đşl.

Genel

Doğa-merkezli Yaklaşımları Ölçen Sorular

Dünyanın kaldıracağı insan sayısının sınırına yaklaşmaktayız.

3.29 3.31 3.30

Đnsanların doğaya müdahale etmesi genellikle felaket getiren sonuçlar doğurur.

3.48 3.75 3.57

Đnsanlar genellikle doğal çevreyi kötü kullanmaktadır. 3.77 3.81 3.79 Doğanın dengesi sanayileşmenin etkileriyle başa çıkabilecek

kadar güçlüdür.

2.45 2.56 2.49

Bitkiler ve hayvanlar, insanlar kadar var olma hakkına sahiptir.

4.00 3.75 3.91

Đnsanoğlu özel yeteneklerine rağmen hala doğa kanunlarına tabidir.

3.87 3.69 3.81

Dünya sınırlı olanakları ve kaynakları olan bir yerdir. 3.61 3.50 3.57 Dünyanın dengesi çok hassastır ve kolayca bozulur. 3.52 3.13 3.38 Her şey günümüzdeki gibi devam ederse, insanoğlu çok kısa

zamanda büyük bir ekolojik felaketle karşı karşıya kalacaktır.

3.94 3.75 3.87

Đnsan-merkezli Yaklaşımları Ölçen Sorular

Đnsanlar ihtiyaçlarını karşılamak için doğal çevrede değişiklik yapma hakkına sahiptir.

2.16 2.13 2.15

Đnsan doğaya zarar vermeyecek kadar zekidir. 2.48 2.88 2.62 Dünyada bol miktarda kaynak var, yeter ki insanlar bunu

nasıl kullanacağını öğrensin.

3.45 3.50 3.47

Çevre sorunları gereğinden fazla abartılmaktadır. 2.29 2.19 2.26 Đnsanoğlu doğaya hükmetme hakkına sahiptir. 2.48 2.38 2.44 Đnsanlar eninde sonunda doğayı nasıl kontrol edebileceklerini

öğrenecekler.

2.22 2.50 2.32

*Likert ölçek ortalaması

YÇP'de değişken olarak dikkate alınan her bir ifadeye katılıp katılmamaya ilişkin işleme yöneticilerinin verdikleri cevaplara ait ortalamalar değerlendirilmiştir. Zeytin işleme tesisi yöneticilerinin ölçekte yer alan ifadelere katılma durumu genel olarak değerlendirildiğinde; çevre tutumu ortalama 3.13 olarak belirlenmiştir. Buradan işletme yöneticilerin doğal çevreyi yaklaşık olarak orta derecede önemsediği sonucunu çıkarmak mümkündür. Çevre merkezli değişkenler için ortalama 3.52 bulunmuştur. Yöneticiler bu ifadelere önemli ölçüde katılmaktadırlar. Đnsan merkezli değişkenler için yöre ortalaması 2.54 hesaplanmıştır. Bu ifadeler için yöneticilerin orta düzeyde bir katılımda oldukları belirlenmiştir.

Kruskal Wallis testine göre; işletme yöneticilerinin yaş grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05).

Nitekim, işletme yöneticilerinin eğitim gördüğü süre grupları ile çevresel tutum değişkenleri ortalamaları arasında istatistiki açıdan bir fark bulunamamıştır (p>0.05).

4. SONUÇ VE ÖNERĐLER

Bu çalışmada Edremit Körfezi’nde üretimlerini sürdüren seçilmiş bir grup zeytin üreticisi ile zeytin işleme sanayi yöneticilerinin çevreye yönelik tutumları YÇP kullanılarak irdelenmiştir. Çalışma bir bütün olarak değerlendirildiğinde; üretici ve sanayicilerin çevre duyarlılığının arttırılması gerekmektedir. Araştırma yöresinin Türkiye'nin önemli bir tarım, sanayi ve turizm merkezi olması nedeniyle, çevre faktörleri

(8)

dikkate alınarak bölgede bir planlama yapılması gerekmektedir. Bölgede faaliyet gösteren çok sayıda sanayi tesisi de bulunmaktadır. Özellikle yağ işleme tesisleriyle ilgili olarak, karasu sorununu gidermeye yönelik teşviklerin artırılması, atıkların farklı alanlarda tarımda kullanılma olanakları değerlendirilmelidir (Oruç, 2001). Bölgede, sanayi, tarım ve çevre entegrasyonu sağlanmalı, katma değer artışı ve istihdam olanakları yaratılmalıdır. Đşletme düzeyinde; çevreye duyarlı üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için, üniversitelerin, araştırma kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve konuyla ilgili diğer paydaşlarının koordineli bir biçimde çalışmaları önemlidir.

Edremit körfezi ve diğer yörelerde çevreye duyarlı üretim ve atık yönetimi konusunda başarılı olmuş sanayicilerin deneyimlerini birebirlerine aktarmaları çevreye duyarlılık konusunda bilinçlendirme sürecine önemli katkı sağlayacaktır.

Đşletme düzeyinde uygulanması gereken eğitim ve yayım faaliyetleri, ülkesel düzeyde planlanarak yürütülmeli, bu faaliyetleri destekleyen politikalar uygulanmalıdır.

Özellikle ülke genelinde farklı bölgelerin ve farklı işletme yapılarının bulunması, genel bir koordinasyon merkezinin oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Her ne kadar tarımsal desteklemeler için ayrılan pay üreticileri desteklemede yetersiz kalsa da, çevrenin korunmasına yönelik olarak verilecek destekler, üreticilerin çevreye yönelik tutumlarını pozitif yönde geliştirecektir. Üreticilerin refah seviyesinin yüksek olması bu konuda atılacak olumlu adımları hızlandıracaktır.

Çevreye yönelik zeytin üretim ve işleme sanayinin entegrasyonunun sağlanması ve geliştirilmesi için konuya taraf tüm kamu ve özel sektör temsilcileri ile üniversiteler, sanayi ve ticaret odaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımına açık, akılcı, uygulanabilir, vizyonu olan politikaların oluşturulması gerekmektedir.

Sonuç olarak çevre duyarlılığının artırılması ve yaygınlaştırılması için toplumsal bilincin oluşturulması gerekmektedir. Toplumun öncelikle eğitimli kesiminde oluşacak olan bu felsefe, tüketici talebinin de yardımıyla üreticilere ve işleme sanayine ulaşarak, çevrenin korunmasına yönelik duyarlılık ve uygulamalar kalıcı hale getirecektir.

KAYNAKLAR

Arıkan, R., 2000. Araştırma Teknikleri ve Rapor Yazma, Gazi Kitapevi, Ankara, 400 s.

Artukoğlu, M., Gençler, F., 2009. Zeytin Üretim Ve Đşleme Sanayinde Çevre Bilincinin Geliştirilmesi Üzerine Bir Araştırma: Edremit Körfezi Örneği, Ziraat Mühendisleri Odası Đzmir Şubesi, Yayın No: 5, Tempo& Bilkom Ofset, Đzmir, 176 s.

Atış, E., Kenanoğlu Bektaş, Z., Günden, C. ve Gündoğdu, H., 2005. Sulama Sistemi Performansının Değerlendirilmesi ve Çevresel Faktörlerin Değerlendirmeye Dahil Edilmesi Üzerine Bir Araştırma, Ege Üniversitesi Araştırma Fonu, ISBN 975-94133-2-9, Bornova. 78s.

-Dunlap, R.E., Van Liere, ,K.D., 1978. The new environmental paradigm,Environmental Education, 9(4)10-19.

Furman, A., 1998. A note on environmental concern in a developing country. results from an Đstanbul survey, Environment & Behavior, 30 (4):520-534.

Günden, C., 2005. bireysel işletme, grup ve bölge bazında uygulamaya elverişli esnek üretim planlarının bulanık çok amaçlı doğrusal programlama yöntemiyle elde edilmesi üzerine bir araştırma: izmir ili torbalı ilçesi örneği, (Doktora Tezi), E.Ü.

Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Đzmir.

Miran, B., 2002. Temel Đstatistik, Ege Üniversitesi Matbaası, Bornova, Đzmir, 288 s.

Sürmeli, A., 1997. Sürdürülebilir kalkınmanın uygulanması- Tartışma Toplantısı, Türkiye Çevre Vakfı Yayını.

Oruç, N., 2001. Zeytinyağı üretimi ve çevre sorunları: edremit körfezi örneği, II. Uluslar arası Altınoluk 'Antandros' Zeytincilik Sempozyumu, Balıkesir, s. 49-58.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bugünün dünyasında doğal kaynaklara sahip gelişmiş ülkeler doğal kaynaklarını en rasyonel biçimde kullanmaya çalışırken, bunun yanı sıra doğal kaynaklara sahip

Bu çalışma jürimiz tarafından Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Bu araştırmada, Türkiye’de FÜAB’a üye asma fidanı üreten işletmelerin arazi, mülkiyet ve işgücü durumu, yapısal özellikleri, fidan üretim profilleri ve

Çalışma, G20 grubunda yer alan ülkelerin (ABD, Avustralya, Türkiye, Almanya, En- donezya, Arjantin, Birleşik Krallık, Brezilya, Meksika, Çin, Japonya, Fransa, Güney Af-

Bu kapsamda Türkiye’deki 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait Trafik Kaza istatistik veri setleri üzerinde k-ortalama yöntemi, k-medoids yöntemi ve Birleştirici Hiyerarşik Kümeleme

Katı hal ve derin kültür fermantasyonlarında elde edilen veriler pektin liyaz, ekzo ve endo pektinaz aktiviteleri açısından birlikte değerlendirildiğinde şeker

Etiketleme operatörü çalıştığı konumdan itibaren görüntüyü tararken 2x2’lik toplam 4 pikselden beyaz piksel sayısı yarıya eşit ya da daha fazla (>=

derslerde çevre ile ilgili eğitim alanların çevre tutum puanlarının eğitim almayanlara göre 1.3 kat daha yüksek olarak bulunmuş- tur.. Çevre eğitimi, çevre