• Sonuç bulunamadı

Gnl Hanm, Bozkurtlar, Ar Da Efsanesi Romanlarnda Kken Miti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gnl Hanm, Bozkurtlar, Ar Da Efsanesi Romanlarnda Kken Miti"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

folklor/

edebiyat

halkbilim«etnoloji*antroPOı<ıji*müzikolojl.edebiyat

. Üç

AYlıK

KÜLTÜR

DERGİSI

ISSN 1300-1491

CİLT:VII SAYı:XXVi 2001/2 Sahibi

ÜrünBasın YayınTurizmTic, Ltd,Şti. GenelYayın YÖnetmeni

Metin Turan

SOrumluYazıışleriMüdürü

Dr. Faruk Güçlü

AkademikDanışmave Hakem Kurulu

Prof. Dt. İlhan Başgöz.Prof. Dr. Hasan Özdemir, Prof. Dr.Fuat

Bozkurt

Prof. Dr,İlhanTomanbay, Prof. Dr. MetinKaradağ,Prof. Dr,HaşimKarpuz

Doç. Dr. Asker Kartan, Doç. Dr.

Ali

Osman Öztürk, Doç. Dr. ErmanArtıın,

Yrd.Doç. Dr. MuhsineHalimoğluYavuz,Yrd, Doç.Dr. MehmetYardımcı,

Dr.ŞükrüGünbulut Kapak Resmi: SaitKeleş Yönetim YeriveyazışmaAdresi

HataySokak 9/19,06410 Kızılay-Ankara

Tel: (312)425 3920

Fax;(SıZ)417

57 23

E-mail;folkloreCıebiyat@bdr.com AboneKoşullan

Yurtıyi Yıllık(Postalamaücretidahil):

30.oo0.000.-TL

(Oğrenciveöğretimüyelerine%50indirimlidir.)

Avrupaİçin Sayısı:25DM

YıllıkAboneBedeli: 125DM

Arıwrika İçin Sayısı;25$

YıllıkAboneBedeli: 100$

Abone bedelirünMetinTuranadına 104233numaralıposta çekihesabınayada Halk

Bankası Meşrutiyet Şubesi'ndeki 15528numaralıhesabayatınlarak,dekontun adresimize gönderilmesi gereklidir. (Abonelerimizyıliçindekifiyat.artış1arındanetkilenmezler.)

Folklor/E.debiyat'tayayımlanan yazılar

Indiana Urıipersity-MLAFoiklore Bibliyographyiçindekaydedilmektedir.

Dizgi

ve O/set

Hazırlık ÜrünLtd.Ştı.

Tel;(312) 4253920 Fax: (312)417 57 23 Baskı&Cilt: Başkent Matbaası,

Ankara

(2)

R

" i " "

folklorledebiyaı,

cilttvu,

sayı:26

-·.ItI""

GÖNÜL

HANIMı BOZKURTLARı

AGRI DAGI

EFSANESi

ROMANLARıNDA

KÖKEN MiTi

1

MUHAR.LtEM

KAYA-I

·

eyensanlık, var oldugundan bed evreni, hayatı anlamlandırmaya,kendini ifade etrn-çalışmıştır. Buçabaların sonucunda, ilkel toplumlar itibariyle bakildığında

mitleroluşmuştur.

Mit, ilkel toplum ve insanın dünya, nesneler ve insan davranışlannınkökeni, sebe-bi hakkında ürettiği inançlar, törenler ve uygulamalardır. On dokuzuncu yüzyılda

başlayanmiroloji üzerineçalışmalar,yirminci yüzyılınikinci yarısındansonra, özellik-le mitolojinin içindenbakışla,mitlerin mahiyetihakkında araştırmalara yönelmiştir.Bu

çalışmaların sonucunda eınolog,sosyolog, tarihçi ve din adamlarına göre mit, kutsal gelenekler, ilkel inanışlar,örnek modeller anlamını kazanmıştır.i Mitlerde. tanrıların kökeni, nasıl oluşrukları(reogoni), evrenin ve evrendeki, dünyadaki şekillenmelerin

nasıl oluştuğu, varlıkların nasıl yararıldığı(kozmogoni], insanın oluşumu (antropogo-ni), insanla, dünyanın sonu (eskatoloji) üzerine hikayeler anlatılır. Mitlerin henuz yaşanmaktaoldugu ilkel toplumlarda bu rnitik bikayeler, gerçek hikayeler veyalancı hikayeler diye ikiye ayrılır. Burada gerçek ve yalancıdan kasrr,inanç özelligi taşıyıp taşımamasıdır. Dünyanın, insanın, varlıkların, kavramların ilk ortaya çıkışıyla ilgili anlatılan hikaye kutsalolarak kabul ediliyorsa, o gerçektir. Artık inanılmayan,

kur-sallığını yitirmişbir hikaye iseyalancıdır. Buyalancıhikayeler, halkarıları geleneğinde,

efsane, masal, destan, menükıbnôme,halk hikayesi, meddalı hikayesi şeklinde bir

gelişimzinciri oluştururlar.'Halk anları türlerinin bu gelişimi elbette ki toplumların

dini, tarihi, kültürel, sosyolojikdeğişimlerininde izlerinitaşır.

Mirolojiden romana gelene kadar,anlatılanlar,toplumun yaşadıklarınave toplum-dakiinanışlara,isreklere, korkularadayandığıiçin ortak malzemelerin bu türlerce

kul-lamldığıgörülür.

Bunlardan birisi de köken mindir. Kökenle ilgili mirler, dünyanın yararılışıyla bağlantılıdırve kökenedönüşistegini de içinde barındırır. Kökenedönüş, yaratılışıno

• Dr., Mimar Sinan Üniversitesi, Fen-Edebiyar FakültesiÖğretimGörevlisi.

1 Marmara Üniversitesi'nce düzenlenen Deslan Sempozyumu'nda,"GönülHetıun,Bozkurt/ar,Ağrı Dllğl

EfsanesiRomanlarındaMitolojik Bir Unsur Olarak Kutsal Mekan"başlıgıyla23Kasım2000 tarihinde

sunulanbddiriuingenişletilmiş şeklidir.

2Mireea Eliade,Mit/erin Özellikleri, çev. Sema Rifar, Simavi Yayınları,Istanbul, 1993,S.9.

3Bugelişim zinciri ve burürlerinbenzerlikleri,farklılık.l,\t1için bkz. Muharrem K:aya,Rometılarımızd«

TiirkDestanlarının Devamı, yayınlanmamışdoktora tezi, Marmara Üniversitesi. TürkiyatAraştırmaları

Enstitüsü, Istanbul,ı999, s. 12-ı7.

(3)

-iJ

!iIL

ıt,t J8l!intttt.,t JtlNlUWat U U.t;le!i$U.Ulı)"nlı.~,*~

folklortedebiyat

~_

...__...

_

güçlü, anlamlı, kutsal anına geri dönüşü içerdiği için önemli bir mit halini almıştır:

Çünkü köhne dönüşü çeşitli törenlerle gerçekleştiren insan, o kutsal zamanda ve mekandaki kutsal güçten defaydalanmışolur.

Mircea Elinde, köken mitini kozmogoni miriyle bağlantılı olarak ele alır. Evrenin, dünyanın yaratılışında gök, yer ve yer altı, yani tanrılar, insanlar ve ölüler dünyası birleşmiştir. Bütün bu unsurları bir araya getiren, merkez konumdaki dağ, ağaç,

sarmaşık,merdiven, temel direk birer merkez simgesi olurlar. Bunlarınharicinde bir ülke, şehir, tapınakda bir evren imgesini vedünyanın merkezini temsil edebilmekre-dir.'

Bu mitolojik unsurlar Türk mitolojisinde de yer alır. Çalışmamızda bu unsurların,

bazı romancılarunız tarafından hangi amaçlarla ve nasıl dönüştürülerek kullanıldığı üzerindedurulacaktır.

Ahmet Hikmet Müfrüoğlu'nun,önce 1920 yılındaTesvlt-i Elldr gazetesinde refri-ka edilen, sonra 1971 'de kitap olarak yayınlananGönülHanım adlı tezli romanında, kökcne dönüşün heyecanını anlatan bölümler yer alır. Roman, esir bir asker olan Mehrned Tolun Bey'in, bir Tatar kızı olan Gönül Hanım'ın yardımıyla arkadaşlarını

toplayıpTürklerin ana yurdu olan Orhun vadisini ziyarete gitmeleri, sonraİstanbul'a

kaçışlarıve Mehmed Tolun Bey'le Gönül Hanım'ın aşklarıüzerine kuruludur.

Yazar, roman kahramanlarından Bahadır Bey'in ağzından Orhun ve Turfan abidclerinin bulunduğuyerleri "atalarımızın, milli namusumuzun beşiğiolan ilk yurd-larırruz" olarak gösterir. Bilindiğigibi Ziya Gökalp de budüşünceleri ileri sürmekte-dir ve onun etkisi Türkçülük üzerinde çok belirgindir. Bu yerler, milliyetçi roman

kahramanları tarafındanöyle bir kutsallığa sahiptir ki "Orhun vadisini Karakorum, Karabalgasun, Koşuçaydamharabelerini, bu Moğolların, Uygurların ve Türklerin üç

eski başkentini -Kabe'yi ravaf eder gibi- ziyaret"] etmek isterler. Bu ziyaret gerçek-leşince de Macar Kont Bela'nın ağzından şu yüceitici sözler çıkar: "Şimdi, ulvi ınanalanyla, Karakorura sahralarınıngöklerini binikiyüzyılsonra tekrarçınlarngımız

şu anda, bu abidede ecdadumz bize aziın ve fedakarlık tavsiye ediyor. Bugün benim

İncil'imKül Tigin Kirabesi'dir. Bu dakika, onunlanurlanmişbulunuyorum. Şu yazılar

öyle ilahıbir kitabın satırlarıdır ki, sanki gökten bugün banainmişrir."

Bu kursallaşnrmanuısebebi nedir?

Romanınrefrika edildiği yıl, bir imparatorluğun yıkıldığı,yeni bir Türk devletinin ölüm kalımmücadelesiverdiği bir döneme rast gelir. Türkçü hareketin vedüşüncenin

özellikle II. Meşrutiyet'tensonra güç kazandığı dikkatealınırsabuTürkçüyazarın kur-tuluşumilli benliktearadığıgörülecektir.

Yukarıdaki alıntılardan anlaşılacağı üzere bu romandaki Türk milliyetçileri için Türklerin atalarının yaşadığı bu yerler kutsaldır. Mitik zihniyete sahip ilkel toplum insanlarının inandıklarıgibi bu roman kahramanlarıda bu kutsal mekanları kendi 4 Eliade, a.g.e., s. .36-39.

5 Mircea Eliade. Kutsal veDindışı.çev,Mehmet AliKıhçbay,GeceYayınları,Ankara, 1992, s. 1-46. 6MüftüoğluAhmed Hikmet,GonulHanım,haz,FethiTevetoğlu,MilliEgitimBakanlığı Yayınları,

istan-bul, 1971, s.7,

7Müftüoğlu,a.g.e., s.9,

(4)

- - - ,,.,..)''''''''''~'''!ll!iii'''''''u...~...ı...·.w_ı

folklor/edebiyat ...

u ...~'"'n..~m:....1..._ _. . . . _

dünyalarınınmerkezi olarak görürler. Türklükdünyasınınmerkezi, kökeni olan bu yer-lerde Türkler, milliyetçilik açısından altın çağlarını yaşamışlardar.Bu kutsal mekanın, Türkliigün varoluşununkutsal gilcilnüraşıdığına romankahrumanları,tıpkı Kabe'yi ravaf eden mürninler gibi ziyaret ederler. Burada, roman kahramanlarının istekleri, hacca giden birmüminin, peygamberinyaşarlıgıo kutsal zamana ve mekana, yani Asr-ıSaader'eyakınlaşma isteğiylebenzerlik gösterir.

Yirminciyüzyılın başındazor günleryaşayanTürklerin,buyüzdenkökenesığırırnak istemeleri normaldir. Bu yerlerin ne kadar bakımsrs olduğunugören, roman

kahra-manları, köken mitini daha gerçekçi bir şekilde yaşatırlar. Siyasi sebeplerle merkez, Orhun vadisinden, İsranbul'akayar.

Yazara göre Türkleri içinde bulunduğu zor durumdan kurtaracak olan taklitdeğil, milli benlige, kökene dönmektir.' Bu köken, Türkleri meden! milletler seviyesineçıkart­ mak için gerekli mıllıgururu kazandıracaktır."Türklerin birliğinisavunan Mehmed Tolun, İstanbul'unmedeniyet merkezi olması gerektiğinide ileri sürer.II Asya'da ve Avrupa'da bulunan Türklerieğitimyoluylaaydınlatmakiçin en uygun merkezİstanbul, en uygun dil de IstanbulTürkçesi'dir."

Romanın bu bölümleri adeta Türk milliyetçiliğinin çalışma programı gibidir. Kökeriden alınangüçle artıkyeni bir siyasiyapı oluşturulmakamaçlanmaktad«. Eski mitolojik merkez, köken, yerini siyasımerkeze, Isranbul'abırakmıştır.

Cumhuriyet kurulurken vatan sınıdan Misak-ıMilli ve diğer devletlerte yapılan anlaşmalarla belirlenmiş ve halkın çoğunluğundan meşruiyetini alan bir yönetim anlayışı benimsenmiştir.Yazarınburomanındadilegetirdiğidünya Türklerininbirliği, toplumun, ancak, asil ailelerin, ayanın, beylerin yöneriminde ilerleyebilecegi"

düşünceleriCumhuriyet'in kuruluşideolojisine uygun değildir.Bu sebeplerden dolayı olmalıdırki bu eser tefrika edildiktenyaklaşık50yılsonra kitap halinegeririlebilmişrir, Nihat Arsız'm 1946'0" Bozkurtlerııı(JJiimii ve 1949'da yayınlanan Bozkurtlar Diriliyoradlı birbirinindevamıolan romanlan Bozkurt/aradıyla bilinir. Bu romanlar-da Gük Türklerle Çinlilerin savaşmasi,Türklerin yenilip Çin 'de esir edilmesi, daha sonra Türklerin ana yurtlan olan

Örüken'e

geti gönderilmesi ve Çiniilere isyan edip tekrar devletkurmaları anlatılır.

Örüken,

bu rornanlarda, Türklerde devletin yönetimi ve milletinhayatırJ! sürdürme-si açısından merkez konumdadır.Türkler, Çiniilere esir ziraatle ugraşmaya

başlayınca milli benliklerini yitirme tehlikesiyle karşılaşırtar. Sadece eoprağa bağlı

kalmakonları açlığasürükler, halbuki Ötüken'de avcıhk yapıp hayvan yetiştirdikleri için aç kalmazlar.AJ~açtan yapılmışÇin evlerinde oturmak da onlaraağırgelir."

Türklerdeki savaşçiruhu yaşatmakiçin KürŞadve Bügü Alp, onları Çinkağanına

asker yaparlar. Hepsininamacı,uygun bir zamanda isyan edip ana yurda,kökene yani

Ötükerı'e dönmeksir. Bu yolda iik isyan başarısızlıkla sonuçlanm fakat isyanda ölen kırk bir yiğidin ruhu, mirolojide tanrrlarırı mekanı olan bir daiıa yükselir. "({ir

9 Muftuotlu,a.g.e., s.it

10Muftüo~lu,a.g.e., s.B, l1Milftu~lu.a.g.e. LL20,

12Müfrli~!u.,a.g,f" s.22 13 Milftlioglu,a.g.e., s.61.

14 NiharArsız,Bozkurdar. ÖtükenYayınları, ı ı. baskı, İstanbul,1977, $.296·297,

(5)

$1

_ ..._ ... lJııoı~.ıIl<I'~'*lIJ.'~m_".

folkloriedebiyat

eliyle ruğu yükseltirken, öteki eliyle duman alana bir işaret yaparak "kalkın" diye

haykırdı. Kırk şehit birden kalktılar.Kür Şad eliyle ilerde bir yeri gösterdi. "Oraya" diye gürledi. Gösrerdiği yerTanrı Dağıidi. Tepesindeatalarınruhudolaşıyordu. Kırk

birşehidinruhu birfırtınagibi, bir rnusiki gibi, birışıkgibi aksrakTanrı Dağı'na doğru

yürümeye başladılar. Onlarıorada,başlarındaAlp Er Tunga olan atalar kafilesi

bek-liyordu.

"i'

,

Bualıntıdanda anlaşılacağı üzere hem KürŞadvekırk yiğithem deTanrı Dağı, ara-lar kültü çerçevesinde kutsallaştırtlır. Tanrı Dağı, bütün yiğit, savaşçiTürklerin ruh-larının toplandığıbir makamdıradeta,

Türk mitolojisinde, dağların, yüksekliklerinden dolayı göğe. dolayısıyla Tanrı'ya

yakın oldukları düşünülmüş, kursallaşrırılmışur.Hun Turklerinde. ölen hakanların mezarlarının büyükdağlarda bulunduğuda bilinir. AyrıcaAnadolu'da ve Orta Asya'da pek çok yerdedağ evliyalarıyla ilgili inançlarvardır.i. Romanda yer alandağın

kutsal-laştırılmasıunsuru, buyazının başında açıklandığıüzere, Türk rnitolojisiyle deortaklık

göstermektedir,

Aynı şekilde kutsallaştmlanÖrüken'edönmek, Bozkurt/ar Diriliyorromanındaele alınır. Kür Şad'ın liderliğindeki isyandan sonra korkan Çin kağanı, Türklerin

Çinlileştirilemeyeceğinidüşünürveonları köklerine, yani Ötüken'e gönderir. Böylelikle bu isyan sayesinde Türkler, ruhlarının bozulmasını engellemiş. köklerine. ana

yurt-larına dönmüşlerdir. Gök Türkler, Ötüken'e döndükten sonra da tekrar eski güçlerini

kazanrnışlar, devletlerini kuracak güce erişmişlerdir. Çünkü Ötüken, kutlu yerdir,

ayrıca orada doğan da kurludur." Bu kut ne zaman etkisiz hale gelmiştir? Türkler, Çin'in ipeğine, kadınına, parasına kamp yoldan çıkınca; töre bozulunca. Orhun Abideleri'nde deaynı konuların üzerinde durulur.

Bu romanda Ötüken, hem Türklerin yönetim veyaşammerkezi hem de Türkler için evrenin,dünyanın, insanlarınve ata ruhlarınınmerkezi olmasıyla önemlidir. Romanda. Ötüken'de Türklük töresinin hakim olduğu yönetim varlığını sürdürdüğü sürece Türkler, altın çağlarını yaşarlar. Ne zaman ki kendi dünyalarının merkezi, kökeni

Ergenekorı'datöre bozulur,Çinliler kutsal mekana girer ve yönetimi etkiler, o zaman Türklerin zor günleri başlar. Bu zorluklar da yinekökene dönerekatlarılır.

Gök Türklerin,"Ötükenana" diye kıırsallaşnrdığıÖtükenDağı"gibi başka dağlar

da romanlarda yeralmıştır. Bunlardan birisi deYaşarKemal'inAğrıdağıEfsanesiadlı eserinde yeralır.

Romanda. Beyazıt paşası Mahmut Han'ın arının kaçıp Ahmet'in evinin önüne gelmesi, atm iade edilmemesi üzerine MahmutHan'ınAhmet'e ve köylülerebaskı

yap-ması; paşanın kızı Gülbahar'ın zindandan kurtardığı Ahmet'le kaçması; paşanın,

ikisininevliliğini,Ahmet'inAğrı Dağı'nınzirvesindeüçgün içinde ateş yakması şartıyla kabul edeceğini bildirmesi, Ahmet'in ateşi yakıp Gülbahar'la biraraya gelmesine

rağmen Gülbahar'ın onu zindandan kurtarabilmek için zindancıbaşı Memo'ya

saçından bir tutarn vermesini öğrenince kendini Agrı Dağı'mn yanıacındaki Küp

Gölü'ne atması anlatılır. 15Atsız,a.g.e., s. 376.

16 Bahaeddin Ögel,Türk Mitoloiisi, ll. Cilt, Türk'I'arih KurumuYayını,Ankara, 1995.5. 430, 437,438.

17Arsız,a.g.e., s. 388.

18 Ögel, a.g.e., s. 439.

(6)

-to:d,tWli§lUua 'lUUiJ&

- - - -...- - - folklorledebiyat

Romandaki bu olayları birtanrıkonumunda seyredenA~rı Dağı,mitolojide kutsal kabul edilen eski Yahudilerin Sina,AraplarınArafat,YunanlılarınOlimpos,Hinttilerin

Himalaya,MoğollarınBurhan-Kaldun,AltaylıTürkboylarınınAltayDağı,ÇelikDağı,

AltınDaj$1 gibidir."

Eserde Ağrı Dağı, mitolojide dünyanıneksenini temsil eden dağ olarak belirtilir: "Ağrının tam tepesinde bir ateş harmanı vardır. Doruğun tam ortasındanbir kuyu

dünyanın ortasınainer. ıık ateş bu kuyudanalınmıştır. ınsanoğlunun gördüğüilkateş Ağrıdağının yüreğindeki ateştir. Insanlar bu ateşi almak istemişler, almışlar da ..•"20

Romanda önemli bir yere sahip olan Ağrı Dağı, alıntıdan da anlaşılacağı üzere,

yaratılışın başlangıcından beri var olan merkezi, kursal bir mekandır. Yunan mitolo-jisindeki Prometeus'untanrılarm mekanıOlimpos'ran, insanlara getirmek içinateşi

çal-masınabenzer bir efsaneninanlatıldığıbu bölüm aslında Agrı Dağı'nınne kadar güçlü ve geçit vermez olduğunu belirtmek için kullanılmıştır. Yukarıdaki alıntının devamı olan satırlardabu daha iyi anlaşılır: "Tam bu sırada Agn uyanmış, bakmışki ateşi koparan başını alınışgidiyor. Hemen eliateşli adamı orada, oldugu yerde yakalamış,

durdurmuş. Adamı da, elindeki ateşi de o anda, orada dondurmuş. Ağrıdağının

yamaçlarıböyle taş olmuşadamlarla dolu."l'

Ağrı Dağı'nm kişileştirilerek anlatılmasıSadece bununla sınırlı değildir.Romanda Ağrı Dağı'nınzulme,köttiluğeöfkesininanlatıldığıefsanededeaynıözellik görülür. Bu

efsarıede birbirini seven çobanla bey kızına, beyin ve adamlarının kötülük'yapması, kızınveçobanın Ağrı Dağı'na saklanması,iki sevgiliyi gizleyenAğrı Dağı'nınbu zulme öfkelenip köyleri cezalarıdırması anlatılır. "Ağrıdağı zulme, kötülüğe öfkelenmiş,

kaldırmış bir parçasını bunların üstüne yollamış.On beş köy tekmil canlısıyla dağın

altında kalmış. Dağ yutmuş onları..." l l Efsanede,zulmeuğrayan aşıklarm Ağrı Dağı'na

sığınması,kutsal dağların tanrıya yakınlığısebebiyle tanrıyasığırunaolarak da yorum-lanabilir.

Buşekilde canlı birvarlıkolarak gösterilenAğrı Dağı'nınbenzerlerineDede Korkut Kitabı'ndaGökçe Dağlar olarak rastlarız."Dede Korkut'ta dağlarbir dağgibi değil; hisler ve duygularileyuğrulmuş, kişilik kazanmış, birervarlıkolarak karşımıza. çıkar­ lar."ı.l Dağları canlıbirvarlıkolarak görmek,animizrtı inancıyla bağlannlıdır.Bu inan-ca göre tabiatrakiçeşitli varlıklarıniçinde kutsal ruhlarvardır.Buyüzden dağ,agaç, su, orman vs. kutsanmış,birerkült halinde varlıklarını sürdürrnüşlerdir,

Romanda Ağrı Dağı, hem tanrı konumunda kutsal bir yeri hem de Ağn Dağı'nm çevresinde yaşayan halkıtemsil edecek şekilde kullamlmışnr. YaşarKemal, anlarıcının

ve roman şahıslarının anlatımları aracılığıyla bu örtuşmeyi yapar. Mesela, Şeyh, Mahmut Ilan'dan bahsederken şöyle der: "Bunu bizim yanımıza bırakmaz. Ağrıdağının başına iş açar. Bir şey değil çolakçocuğu öldürür,"ı. Roman anlancısı, Mahmut Han'ın Gülbahar'la Ahmet'e baskı yaptığım öğrenen halkı anlatırken şu

i9AbdiılkadirInan. "TürkSoytarında Dağ, Agııç(Orman) vePınarKültü~,Makaleler ve lnceiemeier,

C-2, Türk Tarih KurumuYayınları,Ankara, 1991,s. 253.

20YaşarKemal,AjjrıdagtEfsanesi, TorosYayınları,.lstllnbul, 1993,S.107.

21 Ya,ar Kemal, a.g.e., s. 107. .

22YaşarKemal, a.g.e.,s. 104.

23Ögel, a.g.e., s.44ı. 24YaşarKemal, a.g.e .•s.90.

(7)

Q,XIOOU;ıIt: llUııSı:t,g)lııı n:ıı: &l

ılfinUt1lliM

*

t!21,ti'tl~H~\WM'

folklor/edebiyat

~""AA"H",!tJSt""U"'_""''''''''''''M'''''' ''''' ''''' ifadeleri kullanır: "Zindanınkuyusundaki kızın üstüne dengbejler türküler çıkardılar, çobanlar, bilurvanlar sesleryaptılar.BütünAğrıdağıyasabattl."ıs"Göktendüşer, yer-den biter gibi bir kalabalık,geceyle. Ağrıdağıyla birlikte Mahmut

Harun

sarayının üstüne yürüdü."l{,Böylelikle mitolojik anlamdainsanlarınvaroluşunu,kökeni anlatan kutsal hikayelerdeki, kutsal zamanda var olan, güçlü ve kutsal Ağrı Dağı,burada halk

olmuştur. Yazar temelde, halkın birleşirse Ağrı Dağı gibi güçlü olabileceğini

düşündürrnek ister. Insanların ve evrenin yaratılışını, kökenini anlatan mitolojik

anlarılardaki dağ, artıkideolojik bir simge halinialmıştır: Halkınörgütlü gücü. Rornanda, Ağrı Dağı'nınöfkesini anlatan efsaneye yapılan atıflar, bir leir-morif olaraktekrarlanır. Ağrı Dağı'nınöfkesi artık Ağrı Dağı'nınçevresindekihalkınöfkesi olmuştur artık. Halkınöfkesini en iyi kavrayan ise Mahmut Han'dır. Şöyle düşünür: "İnsanları, şu dağlardan.ovalardan kopup gelen düşünüyeedu.(... )Ama bununaltında çokşey vardı. İnanılmazbir öfkevardı.Yüz binyılın başkaldırmaduygusuvardı.(... ) Bugün benimsarayınun kapısınıtutarlarkızbahanesiyle,yarın İstanbul şehrini doldu-rurPadişahin sarayının kapısınıtutarlarbaşkabir bahaneyle. (... }Yann zulmii bahane ederler,öbürsügün vergiyi, öbürsügünsarayımızı,öbürsügünekmeği.(... ) Ve bu

kal-abalığagüç yetmez."?'

Demirel Hüso da bu kalabahğın güctinünIarkındadn-. Hüso, Türklerce kutsalolan demiri işleyen, halk tarafından ateşe taptığı düşünülen, şamana benzeyen birisidir.

Hüso,

toplanan ka.labalığa şöyleder: "Biz hep böyle, herşeydebirlik olsak, kimse bize dişgeçirenrez. Bizedağlar, şahlardayanmaz. Hiç kimse... Yeter ki böyle birlik oIahm."2s Dünya görüşü itibariyle Marksist olan 'Yaşar Kemal, böylelikle halka, köylülere,

işçilere birlikolması gerektiği mesajını iletınektedir.Romanda birbirini seven iki gencin evlenmesi için gücünü birleştirenhalk, kötü yönericiyidize getirmiştir.

Yaşar Kemal, kendisiyleyapılan bir röportajda, bu eseri yazma amacını şöyledile getirmiştir: "Ben iki büyük gücün sonsuzyaratıcılığınainanıyorum.Biridoğa,biri halk. Gücüm yettiğincebu romanda. bu iki büyük gücü bir araya getirdim. Halk gücu bir araya gelince, onun karşısındahiçbir gücün duramayacagınıanlatmaya çalıştım,"2"

Yazarın bu sözleri, yukarıda açıklamaya çalıştığımız düşünceleriteyit etmektedir. Sonuç olarakşunusöyleyebiliriz: Bu üçromanda yer alan mitolojik kutsal mekan unsurları, yazadatındünyagörüşlerineuygun olarakkullanılmıştır."Titre ve kendine dön" şeklinde özerleyebileceğirniz görüş, Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nunve Nihat

Atsız'ın romanlarındadile getirilir. Yaşar Kemal'in romanındaise mitolojik kutsal mekan, adeta halkınkendisinin ve gücünün simgesi olarakkullanılmıştır.Buna benzer unsurlar pek çok romanda bulunabilir, burada sadece üç romandan örnekverilmiştir. Mitolojik unsurlar, ilk çıkışındaki inanç bağlarındankoparak, pek çok sanatçıya,

düşünüreilham kaynağı olmuşlardır.Mitleriri

halli

kullanılmasmdaki en büyük sebep de insanlığınevrensel duygu ve düşünceleriniifade etmedekibaşarısıdır.

2SYaşarKemal, a.g.e., s.87. 26YaşarKemal, a.g.e., s.87. 27YaşarKemal,a.g.e., s.ll3. 28YaşarKemal,a.g.e., s.119.

29 Ramazan Çifrlikçi,YsşarKcmsl, Yaıar-Eser-Os!up,KültürBakanlığı Yayını,Ankara, 1997, s. 280.

Referanslar

Benzer Belgeler

Buyur- kök biçimi, yazıt ve el yazmaları ile Eski Uygur Türkçesinde tanıklanmazken Karahanlı Türkçesi metinlerinde geçmektedir.. edgü

Çalışmada ilk olarak tanım kavramının tanımı belirlenmeye çalışılacak ve ardından tek dilli genel sözlükler için sözlük birimi tanımlama yöntemlerinden biri olarak kabul

Tanpınar’ın AER’de fiil zengini olan Türk dilinin fiil ve fiilimsi imkânlarını kullanarak uzun ve anlamca yoğun kelime grupları ördüğü, hemen hemen her cümlede

Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi Cilt 9 Sayı 22 Ağustos 2020 s.. (Adıvar,

Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi The Journal of International Turkish Language &amp; Literature Research Cilt /Volume 9 Sayı /Issue 23

Selim İleri’nin Ölüm İlişkileri Adlı Romanında Trajik Bir Karakter: “Cemal” Dede Korkut Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 9/23, s.. Mehmet

Sosyal devlet anlayışını benimseyen Sabahattin Ali, öykülerinde var olan devlet ve sisteme karşı muhalif bir tavır sergilemekle iktidar odaklarının karşısında

İkinci bölümde ise Xi’an yazıtı adıyla da bilinen ve birkaç yıl önce bulunmuş Eski Türkçe-Çince iki dilli mezar taşının sahibi olan ve