• Sonuç bulunamadı

Dolayısıyla Ankara'daki ulaşım ücretinin Atina'ya göre iki buçuk kat daha pahalı olduğu ortaya çıkıyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dolayısıyla Ankara'daki ulaşım ücretinin Atina'ya göre iki buçuk kat daha pahalı olduğu ortaya çıkıyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Akaryakıta gelen zamları gerekçe göstererek yapılan ulaşım zammıyla Ankaralıların kamu toplu taşımacılığından yararlanma olanağı daha da zorlaştırılırken, dünya başkentlerinde belediyeler hemşerilerine son derece düşük ücretlerle ve kaliteli bir toplu taşıma hizmeti sunuyor. Son yapılan zamlarla Ankara'da en hesaplı tarife olan 10'luk kartlarda tam bilet fiyatı 1,20 YTL (yaklaşık 1 USD), indirimli bilet ise 1,10 YTL'lik fiyatla yine yaklaşık 1 USD düzeyine çıkarıldı. Kent büyüklüğü ve ekonomi olarak Ankara ile kıyaslanabilecek dünya başkentlerinde bakıldığında ise Ankaralıların nasıl fahiş bir ulaşım ücreti ödemeye zorlandığı açıkça ortaya çıkıyor. Bazı dünya başkentlerindeki toplu taşımacılık ücretleri şöyle:

ATİNA (YUNANİSTAN)

Otobüs, troleybüs, tramvay aylık kart fiyatları şöyle:

Aylık Serbest: 17,50 Avro (30 YTL)

İndirimli Aylık Serbest: 8,80 Avro (15 YTL)

Atina'da aylık olarak satılan kart alındığında (30 YTL) otobüs ve tramvaya günlük sınırsız biniş ücreti sadece 1 YTL'ye geliyor. Bir gün içinde Atinalılar istediği kadar toplu taşıma aracına sadece 1 YTL tutarında bir ücret ile binebiliyor.

Günde en az iki kez toplu taşıma aracı kullanıldığı düşünüldüğünde Atina'da otobüse bir biniş 50 YKr'a düşüyor.

Dolayısıyla Ankara'daki ulaşım ücretinin Atina'ya göre iki buçuk kat daha pahalı olduğu ortaya çıkıyor. Öte yandan, Yunanistan'da kişi başına düşen milli gelirin (17 bin 200 USD), Türkiye'nin (5 bin 500 USD) üç katı olduğu da göz önüne alındığında; reel olarak Ankara'daki toplu ulaşım ücretinin Atina'dan 7,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor.

MOSKOVA (RUSYA)

Moskova metrosunda 20 binişlik bilet 230 Ruble (9,40 USD) = 11 YTL. Bu durumda tek biniş hakkı 55 YKr'a geliyor.

Bunun anlamı, Moskova'daki ulaşım ücretinin Ankara'dan iki buçuk kat daha ucuza geliyor olması... Rusya'nın kişi başına düşen milli geliri 5 bin 780 dolarla Türkiye ile (5 bin 500 USD) hemen hemen aynı. Ancak Ankaralılar Moskovalılara göre ulaşım ücretine yaklaşık 2,5 kat daha fazla para ödüyor.

PRAG (ÇEK CUMHURİYETİ)

Otobüs, metro, tramvay ve troleybüs olmak üzere tüm ulaşım türlerinde sınırsız geçerli aylık kartların fiyatı şu şekilde:

Yetişkin (Tam): 460 Kc (30 YTL)

5-15 Yaş Arası Herkes: 115 Kc (7,5 YTL) (yüzde 75 indirim) 15 Yaş üzeri Öğrenciler: 230 Kc (15 YTL) (yüzde 50 indirim) 60 Yaş Üzerindekiler : 230 Kc (15 YTL) (yüzde 50 indirim)

Aylık ücret 30 güne bölündüğünde Praglılar tam bilette toplu ulaşım araçlarına günlük 1 YTL'ye sınırsız biniş hakkına sahip oluyor. 15 yaşına kadar ise öğrenci olup olmadıklarına bakılmaksızın herkes günlük 25 YKr'a istediği kadar toplu taşıma aracına binebiliyor. Praglılar günde iki kez toplu taşıma aracı kullandıklarında 0,50 YKr tek biniş fiyatı ortaya çıkıyor. Yani Ankara'daki toplu taşıma ücretinin Prag'a göre 2,5 kat daha pahalı olduğu görülüyor.

İndirimli bilette ise fark daha da açılıyor. Prag'da öğrenciler günde 50 YKr'a sınırsız toplu taşıma kullanıyor. Günde iki kez bildiğinde tek biniş ücreti 25 YKr'a düşüyor. Ankara'da ise 10'luk öğrenci kartında tek biniş 1,10 YTL olduğundan Ankara'daki öğrenciler Praglı öğrencilere göre 4,5 kat daha pahalı otobüse binmek zorunda kalıyor.

(2)

Çek Cumhuriyetinde kişi başına düşen milli gelir 12 bin 900 dolarla Türkiye'nin iki buçuk katı düzeyinde... Yani bir Praglı bir Ankaralıdan iki buçuk kat fazla kazanıyor ancak, otobüse 2,5 kat daha ucuza biniyor. Yani ulaşımın reel olarak (2,5x2,5=6,25) aslında 6 kattan daha pahalı olduğu ortaya çıkıyor.

SEUL (GÜNEY KORE)

Seul Belediyesi'nin son derece çağdaş ulaşım kartı ile Seul'de yaşayanlar tam bilete 800 Won = 0,85 USD= 1 YTL, öğrenci biletine 400 Won= 50 YKr ücret ödüyor. Tam bilet fiyatı olarak Ankara'dan yüzde 20 daha ucuz olduğu görülüyor. Bu yakın bir fark olarak düşünülebilir. Ancak Güney Kore'de kişi başına milli gelir 20 bin USD

olduğundan Seul'de yaşayanlar bir Ankaralıya göre yaklaşık dört kat fazla kazanıyor. Bu fazla kazanca karşın bile, toplu ulaşıma tam bilette yüzde 20 daha az ödüyor. Seul'deki öğrenciler ise Ankara'dan 2,2 kat daha ucuza otobüse biniyor. Milli gelir hesaba katıldığında ise Seul'de tam bilet fiyatının 5 kat, öğrenci bileti fiyatının Ankara'dan 9 kat pahalı olduğu ortaya çıkıyor.

Sayılan bu başkentlerde toplu taşıma araçlarının tarifesi düzenli, çok daha kaliteli, konforlu, kent genelinde daha yaygın ve daha geç saatlere kadar hizmet veriyor. Metro ağları kentlerin her yanına yayılmış durumda... Haftalık, aylık ve yıllık serbest kartlarla, fiyatlar en alt seviyeye çekiliyor. Ankara'da ise bu dünya başkentlerinin çok üzerinde fiyatlarla ve çok kötü bir toplu taşıma hizmeti veriliyor. Üstelik EGO otobüslerinin hizmet vermediği ve sadece özel halk otobüsü ve dolmuşların çalıştığı semtlerde oturanlar (genellikle de yoksul kesimler) daha fazla ulaşım maliyetine katlanmak zorunda kalıyor.

Bu dört başkentten hiçbirinin ülkesi petrol ülkesi değil; akaryakıtta dışa bağımlı durumda. Dolayısıyla fiyatlarının ucuzluğunu petrol ülkesi oldukları varsayımı ile açıklama olanağı da ortadan kalkıyor. Buradaki temel fark, kent yönetimlerinin kamu toplu taşımacılığını kâr elde etme aracı olarak görmemesinden kaynaklanıyor. Bu ülkelerde kamu ulaşımı temel bir insan hakkı olarak görülüyor ve zarar bile edilse belediyenin diğer kalemlerinden kaynak ayrılarak destekleniyor. Kent yaşamının canlılığını devam ettirmesi ve tüm hemşerilerin kent yaşamına eşit fırsatlarla katılma hakkının korunması açısından, kamu ulaşımının herkes için kolay erişilebilir olması önemseniyor. Öte yandan bu ülkelerde toplu taşımacılık fiyat ve konfor açısından cazip kılınarak trafiğe daha az otomobilin çıkması (trafik sorununun çözümü ve sera gazı emisyonlarını azaltmak) için de için kamu ulaşımı destekleniyor. Ankara'da ise belediye hizmetleri ve aslında tüm kent mekanı, üzerinden para kazanılacak bir fırsat alanı olarak görülüyor. Özel taşımacıların istekleri "artan masraflar" gerekçe gösterilerek kabul edilirken, vatandaşın artmayan ücretlerine karşın ulaşıma fahiş zamlar yapılabiliyor.

Bu durumda Ankaralıların kentte insanca, ucuz ve rahat yaşamak için Yunanistan'a mı gitmesi gerekiyor?

Eser ATAK (Şehir Plancısı) Cumhuriyet Ankara 18.01.2008

Referanslar

Benzer Belgeler

ABD’de Mart ayı Conference Board Tüketici Güveni ile Richmond İmalat Endeksi takip edilecek.. ABD’de haftanın ikinci yarısında açıklanacak olan GSYIH (4. Çeyrek)

Bugün ABD tarafında Ocak ayı ADP Özel Sektör İstihdam verisi ile Almanya Ocak ayı Sanayi Üretimi verileri öne çıkıyor.. Diğer taraftan Paritede yarın Avrupa Merkez

Haftanın geri kalanında ise ABD tarafında Mart ayı Conference Board Tüketici Güveni, Şubat Bekleyen Konut Satışları , GSYIH (4. Çeyrek), Kişisel gelirler

Dünkü işlemlerde kritik destek noktası 100‘ün altına gerileyen dolar endeksi yeni günde aşağı yönde hareketini sürdürmektedir.. Veri gündeminin sakin olduğu hafta genelinde

Fed kararı ardından paritede 1,07 üzerinde yukarı yönde hareketlilik devam etmektedir.. Ayrıca Hollanda seçimlerin sona ermesi ile Avrupa'daki siyasi riskte bir miktar

Paritede dünkü işlemlerde kısa vadeli alçalan kanalın üst bandı 114,000 seviyesi üzerinde kısa vadeli pozitif görünüm devam edebilir.. Bu seviye üzerine yerleşme

Bu hafta veri gündeminde ABD tarafında bugün Fabrika Siparişleri, Çarşamba günü ADP Özel Sektör İstihdamı ve Cuma günü Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı

Paritede yaklaşık iki haftalık işlemlerde direnç olarak çalışan 114,500 üzerinde kalınması durumunda yukarı yönde hareketlilik 115,000, 115,400 direnç seviyeleri