• Sonuç bulunamadı

Çiftçi-Sen, Türkiye’nin T

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çiftçi-Sen, Türkiye’nin T"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çiftçi-Sen, Türkiye’nin TİGEM eliyle Sudan’da toprak kiralaması konudunda bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada uluslararası toprak gasplarına değinildi. Türkiye’nin halihazırda işlemediği milyonlarca dönüm toprağı varken, böyle bir kiralamanın uluslararası tarım ve gıda şirketlerinin çıkarına bir işlem olduğu ifade edildi.

Açıklama şöyle:

Basında çıkan haberlere göre Türkiye Sudan’dan 5 milyon dekar toprağı 99 yıllığına kiraladı.

Geçmişte bilek ve kılıç gücüyle işgal edilen topraklar sonra top ve tüfekle ele geçirilmeye başlandı. Şimdi yürek, bilek, tank ve topun yerini büyük devletlerin ve büyük şirketlerin ekonomik gücü aldı. Ekonomik gücü olanlar için ülke sınırı harita üzerindeki bazı düz, girintili, çıkıntılı çizgilerden ibaret kaldı/bırakıldı.

Büyük ekonomik güce sahip olan ülkeler bizzat kendileri, büyük şirketler ise mensubu oldukları ülke hükümetlerinin aracılığıyla başka ülkelerin topraklarını gasp etmeye girişmiş durumdalar.

Türkiye toprak meselesinde hem toprak arz eden hem de talep eden pozisyonda.

Kuruluş amacı çiftçilere öncülük, öğreticilik ve önderlik olan Tarımsal İşletmeler Genel Müdürlüğü (TİGEM) ise kapitalist şirketler için emlâkcı, aracı kurum gibi görevlendirilmiş. TİGEM Sudan’dan 5 milyon dekar araziyi 99 yıllığına kiraladı. Şirketlere devredecek.

TİGEM’lerin halihazırda sahip olduğu arazilerin önemli bir bölümünü şirketlere kiralamış, kendisi işletmiyor. Şirketler işletiyor. Bilindiği üzere, TİGEM’ler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı bir kurum. Yani bir devlet kurumu.

Alenen söylenmese de, TİGEM’ler çiftçiler için öncülük, önderlik, öğreticilik görevini yürütmekten alıkonulmuş, şirketler için öncülük, önderlik, ön açıcılık ile görevlendirilmiş.

Başka ülkelerden toprak talep eden AK Parti Hükümeti, Ocak 2011 yılında Başbakan Tayip Erdoğan Katar’ın başkenti Doha’da Türk-Katar İş Forumu’nda katarlı petro dolar sahibi sermayedarlara yaptığı konuşmada “bizde toprak da var, su da” sözleriyle Türkiye topraklarını ve sularını petro dolar sahibi sermayeye sundu. Toprak alım satımı yapan aynı hükümet döneminde uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiyeli çiftçiler de, üretemez duruma düşürüldü. Çiftçiler, 3 milyon hektara yakın araziyi işleyemiyor, boş bekliyor.

Hükümet, Türkiye toprağını petro dolar sermayedarlara sunmakla, şirketler için Sudan’dan toprak talep etmesi zıt gibi görülse de aslında her iki durumda da yapılan kapitalist şirketlere savaşsız toprak sağlamaktan başka bir şey değildir. Toprak işgalleri/gaspları olarak adlandırılan bu tür toprak alım ve satım işleri; ekolojinin, üretici olan çiftçilerin, yemek zorunda olan yurttaşların ve diğer canlıların yararına değildir.

Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu olarak diyoruz ki;

Toprak kiralama işi, Sudan ve Türkiyeli çiftçilerin yararına değildir. Sudanlı çiftçiler toprağından olacak,

yoksullaşacak. Türkiyeli çiftçiler, Sudan’da üretilecek, teşvikli ve sıfır gümrüklü ürünlerle rekabet edemeyecektir. Zarar edecektir.

Toprağa sahip olacak olan şirketin amacı sadece kâr elde etmek olacağından, toprağı ve suyu hor kullanabilecek, suya bağlı yaşam zarar görecek, ekoloji bozulacaktır.

Hali hazırda Sudan’daki tarımsal üretimin önemli bölümü doğaya zarar vermeyen köylü üretimidir. Şirketler, Sudan’da uygulanan köylü tarımı yerine toprağı kirleten, suyu kullanılmaz kılan, ekolojik dengeyi altüst edecek olan endüstriyel tarım uygulayacaktır.

(2)

Türkiye’den toprak alacak ve işleyecek şirketler veya değişik sermaye grupları toprağa ve suya kâr amaçlı saldıracak, sömürecektir. Türkiye’den ayrılmaları ancak işledikleri toprağın ve kullanılan suyun kullanılamayacak duruma gelmesinde olacaktır. O zaman da geride bıraktıkları su ve toprak kullanılamayacaktır.

Bu tür uygulamalar, tarımın serbest ticarete konu edilerek şirketleşmesinin ve gıda egemenliğinin küresel şirketlerin eline geçmesinin doğal sonucudur. Kabul edilemez.

Abdullah Aysu Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Çiftçi-Sen Genel Sekreteri KARABASAN-21-2-13

Referanslar

Benzer Belgeler

Öte yandan, çok partili hayata geçiş sonrası orta- ya çıkan hükümet sistemi yeterince güçlü denge-de- netleme kurumlarına sa- hip olmadığı için görece çoğulcu

Bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur.. Bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı

Kİ-HON İPPON KUMİTE (Oi Tsuki Jodan –Oi Tsuki Chudan- Mae Geri – Yoko Geri – Mawashi Geri – Ushiro Geri JİYU İPPON KUMİTE Temel Kumite türlerinden birini komisyon

İş kanununun sendikalar kanunu ve TSGLK bir an önce gözden geçirilip gerekli değişiklikler yapılacak, işçi ve işveren meslek kuruluşlarının

2020 yılında olduğu gibi 2021’de de ikinci sıraya yerleşen “İklim prob- lemleri”nin 2019’daki oranı yüzde 26 iken 2020’de yüzde 50’ye çıktıktan sonra 2021 yılında

Şirketiniz tarafında İrlanda mukimi firmadan alınan bilgisayar programlarının üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan veya sözkonusu programlar üzerinde

Yerli enerji üretiminin artırılması Türkiye gibi kullandığı enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’ini dışarıdan temin eden bir ülkenin enerji arz

Sudan’ın fethinden sonra Mısır için hayati önemdeki Nil’in kaynağını bulmak, Nil nehri hakkında daha fazla bilgi edinmek arzusunda olan Mehmet Ali Paşa,