• Sonuç bulunamadı

T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2023

Share "T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI"

Copied!
117
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

BARTIN ÜNİVERSİTESİ

LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME YETERLİKLERİ VE ÖZ-YÖNETİMLİ

ÖĞRENME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

DİLEK AY

DANIŞMAN

DR. ÖĞR. ÜYESİ İHSAN ÇAĞATAY ULUS

BARTIN-2023

(2)

T.C.

BARTIN ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME YETERLİKLERİ VE ÖZ-YÖNETİMLİ ÖĞRENME BECERİLERİ

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Dilek AY

BARTIN-2023

(3)

KABUL VE ONAY

Dilek AY tarafından hazırlanan “ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME YETERLİKLERİ VE ÖZ- YÖNETİMLİ ÖĞRENME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ”

başlıklı bu çalışma, 03.02.2023 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oy birliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Başkan : Dr. Öğr. Üyesi İhsan Çağatay ULUS ………

Üye : Doç. Dr. Hüseyin KAYGIN ………

Üye : Dr. Öğr. Üyesi Süleyman AKÇIL ………

Bu tezin kabulü Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun ..…/..…/20… tarih ve 20…../…..-….. sayılı kararıyla onaylanmıştır.

Prof. Dr. H. Selma ÇELİKYAY Enstitü Müdürü

(4)

BEYANNAME

Bartın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tez yazım kılavuzuna göre Dr. Öğr. Üyesi İhsan Çağatay ULUS danışmanlığında hazırlamış olduğum “ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME YETERLİKLERİ VE

ÖZ-YÖNETİMLİ ÖĞRENME BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN

İNCELENMESİ” başlıklı yüksek lisans tezimin bilimsel etik değerlere ve kurallara uygun, özgün bir çalışma olduğunu, aksinin tespit edilmesi halinde her türlü yasal yaptırımı kabul edeceğimi beyan ederim.

03.02.2023 Dilek AY

(5)

ÖNSÖZ

Yüksek lisans tezimin hazırlanmasında yol göstericiliğiyle ilgisi ve desteğini esirgemeyen başta danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi İhsan Çağatay ULUS’a, yüksek lisansa başlamama vesile olarak yaşam boyu öğrenme olgusuyla beni tanıştıran kıymetli hocam Doç. Dr.

Hüseyin KAYGIN’a, ders döneminde kendisinden ders alma şansı yakalamış olduğum Prof.

Dr. Çetin SEMERCİ’ye, şimdi oldukça uzakta olsa da yüksek lisans eğitimim süresince manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Dr. Öğr. Üyesi Kaine GÜLÖZER’e ve ışıklarıyla yolumu aydınlatan tüm hocalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Son olarak beni her zaman destekleyen ve daima arkamda duran başta güzel kalpli canım annem olmak üzere, babam ve kardeşlerime; yine zor ve sabır gerektiren bu süreçte elimi hiç bırakmadan bana güç veren, başarabileceğime inanarak bunu bana içten içe hep hissettiren yol arkadaşım, kız kardeşim, kıymetlim Derya’ma ve mutluluk kaynağım minik Damla’ma teşekkürü bir borç bilirim.

Dilek AY

(6)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN YAŞAM BOYU ÖĞRENME YETERLİKLERİ VE ÖZ-YÖNETİMLİ ÖĞRENME BECERİLERİ

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Dilek AY

Bartın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı

Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi İhsan Çağatay ULUS Bartın-2023, sayfa: 117

Bu çalışmayla çocuk gelişimi bölümü lisans ve ön lisans öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca çocuk gelişimi öğrencilerinin, yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerilerinin çeşitli değişkenlere göre anlamlı farklılıklar gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırmada nicel araştırma tekniklerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde çocuk gelişimi bölümü lisans ve ön lisans programlarında öğrenim görmekte olan toplam 653 çocuk gelişimi öğrencisi oluşturmaktadır.

Araştırmada kullanılan veri toplama araçları; araştırmacı tarafından hazırlanmış olan Kişisel Bilgi Formu (araştırmaya katılan katılımcıların demografik bilgilerini elde etmek amacıyla hazırlanmış form), Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliği Ölçeği (Şahin vd.,2010) ve Öz Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeği (Aşkın, 2015)’dir. Ölçeklerden elde edilen verilerin analizinde; betimsel istatistikler, t testi, tek yönlü varyans analizi ANOVA ve Pearson Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri demografik değişkenlere (yaş,

(7)

medeni durum, sınıf düzeyi, öğrenim türü ve lisansüstü eğitim yapma isteği) göre bazı boyutlarda anlamlı farklılıklar gösterdikleri tespit edilmiştir. Son olarak çocuk gelişimi bölümü üniversite öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde bir ilişki olduğu saptanmıştır.

Araştırmanın çocuk gelişimi bölümünde öğrenim görmekte olan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri konusunda farkındalık kazanmalarına ve öz yönetimli öğrenme becerilerini geliştirmelerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca MEB tarafından yayınlanmış olan 2023 Eğitim Vizyonunda yer alan erken çocukluk dönemi hedefleri konusunda çocuk gelişimi bölümü öğrencilerinin mesleki gelişimleri açısından da bir yol haritası olması beklenmektedir. Yapılan literatür taramasında ise ortaya çıkan çalışmaların çoğunun “yaşam boyu öğrenme eğilimleri” konusu üzerine yapıldığı anlaşılmış olup,

“yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri” arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu kapsamda çalışmanın literatüre özgün bir katkı sunacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Yaşam boyu öğrenme, Yaşam boyu öğrenme anahtar yeterlikleri, Öz yönetimli öğrenme, Çocuk gelişimi, 2023 Eğitim vizyonu

(8)

ABSTRACT

M. Sc. Thesis

INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN THE LIFESTYLE LEARNING COMPETENCES AND THE SELF-MANAGED LEARNING SKILLS

OF THE UNIVERSITY STUDENTS OF THE CHILD DEVELOPMENT DEPARTMENT

Dilek AY

Bartın University Graduate School

Department of Educational Sciences

Thesis Advisor: Assist. Prof. Dr. İhsan Çağatay ULUS Bartın-2023, pp: 117

This study is aimed to examine the relationship between lifelong learning competencies and self-directed learning skills of undergraduate and associate degree students of child development department. In addition, it is examined whether the lifelong learning competencies and self-directed learning skills of child development students show significant differences according to various variables. Descriptive survey model, one of the quantitative research techniques, is used in the research. The population of the research consists of 653 child development students studying in undergraduate and associate degree programs of the child development department throughout Turkey in the 2021-2022 academic year.

Data collection tools used in the research; Personal Information Form (the form prepared to obtain the demographic information of the participants participating in the study), Lifelong Learning Competence Scale (Şahin et al., 2010), and Self-Managed Learning Skills Scale (Aşkın, 2015) prepared by the researcher. Descriptive statistics, t-test, one-way analysis of variance ANOVA, and Pearson Correlation Coefficient were used to analyze the data obtained from the scales. According to the research results, students' lifelong learning competencies and self-directed learning skills show significant differences in some

(9)

dimensions according to demographic variables (age, marital status, grade level, type of education, and desire to do graduate education). Finally, it was determined that there is a positive and moderate relationship between the lifelong learning competencies and self- directed learning skills of the students of the child development department.

The research will likely contribute to the students in the child development department gaining awareness about lifelong learning competencies and developing their self-directed learning skills. In addition, it is expected to be a roadmap for the professional development of the students of the child development department regarding the early childhood goals included in the 2023 Education Vision published by the Ministry of National Education. In the literature review, it was understood that most of the studies were conducted on the subject of "lifelong learning tendencies", and no study examining the relationship between "lifelong learning competencies and self-directed learning skills" was found. In this context, it is thought that the study will make an original contribution to the literature.

Key Words: Lifelong learning, Lifelong learning key competencies, Self-directed learning, Child development, 2023 Education vision

(10)

İÇİNDEKİLER

KABUL VE ONAY ... ii

BEYANNAME ... iii

ÖNSÖZ ... iv

ÖZET ... v

ABSTRACT ... vii

İÇİNDEKİLER ... ix

ŞEKİLLER DİZİNİ ... xii

TABLOLAR DİZİNİ ... xiii

EKLER DİZİNİ ... xiv

KISALTMALAR ... xiv

1. GİRİŞ ... 1

1. 1. Problem Durumu ... 5

1. 2. Araştırmanın Amacı ... 6

1. 3. Araştırmanın Önemi ... 6

1. 4. Sayıltılar ... 7

1. 5. Sınırlılıklar ... 7

1. 6. Tanımlar ... 7

2.LİTERATÜR İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 9

2.1. Yaşam Boyu Öğrenme ... 9

2.1.1. Yaşam Boyu Öğrenme Amaçları ... 12

2.1.2. Yaşam Boyu Öğrenmenin Önemi ... 15

2.1.3. Yaşam Boyu Öğrenme Yöntemleri ... 16

2.1.4. Yaşam Boyu Öğrenme Strateji ve İlkeleri ... 24

2.1.5. Yaşam Boyu Öğrenme Türkiye Tablosu ... 29

2.2. Yaşam Boyu Öğrenme Yeterlikleri ... 33

2.2.1. Okur- Yazarlık Yeterliği ... 36

2.2.2. Çoklu Dil Yeterliği ... 37

2.2.3. Matematiksel Yeterlik ve Bilim, Teknoloji ve Mühendislikte Yeterlik .... 38

2.2.4. Dijital Yeterlik ... 40

2.2.5. Kişisel, Sosyal ve Öğrenmeyi Öğrenme Yeterliği ... 41

2.2.6. Vatandaşlık Yeterliği ... 42

2.2.7. Girişimcilik Yeterliği ... 43

(11)

2.2.8. Kültürel Farkındalık ve İfade Yeterliği ... 45

2.3. Öz-Yönetimli Öğrenme (ÖYÖ) ... 46

2.3.1. Öz-Yönetimli Öğrenme Kavramı ... 46

2.3.2. Öz-Yönetimli Öğrenme Aşamaları ... 49

2.3.3. Öz-Yönetimli Öğrenmeye Hazırbulunuşluk ... 52

2.3.4. Öz-Yönetimli Öğrenen Birey Özellikleri ... 53

3.YÖNTEM ... 56

3.1. Araştırma Modeli ... 56

3.2. Evren ve Örneklem ... 56

3.3. Veri Toplama Araçları ... 57

3.3.1. Kişisel Bilgi Formu (EK 1) ... 58

3.3.2. Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliği Ölçeği (EK 2) ... 58

3.3.3. Öz-Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeği (EK 3) ... 58

3.4. Verilerin Toplanması ve Analizi ... 59

4.BULGULAR ... 61

4.1. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliklerine Sahip Olma Düzeylerine İlişkin Bulgular ... 61

4.2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliklerinin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular ... 62

4.2.1. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerinin yaşa göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 62

4.2.2. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerinin medeni duruma göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 64

4.2.3. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerinin sınıf düzeylerine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 65

4.2.4. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerinin öğrenim türüne göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 67

4.2.5. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterliklerinin lisansüstü eğitim yapma isteklerine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 68

4.3. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öz-Yönetimli Öğrenme Beceri Düzeylerine İlişkin Bulgular ... 70

4.4. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Öz-Yönetimli Öğrenme Becerilerinin Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular... 70

(12)

4.4.1. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin yaşa

göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 71

4.4.2. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin medeni duruma göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 72

4.4.3. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin sınıf düzeylerine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 73

4.4.4. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin öğrenim türüne göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 74

4.4.5. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz-yönetimli öğrenme becerilerinin lisansüstü eğitim yapma isteklerine göre incelenmesi sonucu elde edilen bulgular ... 75

4.5. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Yaşam Boyu Öğrenme Yeterlikleri ve Öz- Yönetimli Öğrenme Becerileri Arasındaki İlişkiye Ait Bulgular ... 76

5.SONUÇ VE TARTIŞMA ... 78

5.1. Sonuç ve Tartışmalar ... 78

5.2. Öneriler ... 83

KAYNAKLAR ... 84

EKLER ... 94

ÖZGEÇMİŞ ... 100

(13)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil Sayfa No No 2.1: Yaşam boyu öğrenme yolları ... 17 2.2: İnsanların yaşam boyu, yaşam genişliğinde ve yaşam derinliğinde öğrenme yolları .. 24 2.3: Türkiye hayat boyu öğrenme katılım grafiği... 30 2.4: AB Ülkelerinin hayat boyu öğrenmeye katılım oranları ... 31 2.5: HBÖGM bağlı kurumlardan yararlanama oranları (2016-2021) ... 32 2.6: Avrupa Komisyonu tarafından Mayıs 2018 tarihinde güncellenmiş olan HBÖ anahtar yeterlikleri ... 35 2.7: Öz-Yönetimli öğrenme kavramsal çerçevesi ... 50

(14)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo Sayfa No No 3.1: Öğrencilerin demografik özelliklerine göre dağılımları ... 57 3.2: Merkezi eğilim ölçüleri ve normallik dağılımları ... 59 4.1: Yaşam boyu öğrenme yeterliğine ilişkin betimsel istatistikler ... 61 4.2: Katılımcıların yaşları ile yaşam boyu öğrenme yeterliği ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın anova testi sonuçları ... 62 4.3: Katılımcıların medeni durumları ile yaşam boyu öğrenme yeterliği ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın t testi sonuçları ... 64 4.4: Katılımcıların Öğrenim Gördükleri Sınıf Düzeyi ile Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliği Ölçeğinden Aldıkları Puanlar Arasındaki Farklılığın ANOVA Testi Sonuçları ... 65 4.5: Katılımcıların Kayıtlı Oldukları Öğrenim Türü ile Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliği Ölçeğinden Aldıkları Puanlar Arasındaki Farklılığın t Testi Sonuçları ... 67 4.6: Katılımcıların lisansüstü eğitim yapma istekleri ile yaşam boyu öğrenme yeterliği ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın t testi sonuçları ... 68 4.7: Öz-Yönetimli Öğrenme Becerilerine İlişkin Betimsel Sonuçlar ... 70 4.8: Katılımcıların yaşları ile öz yönetimli öğrenme becerileri ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın anova testi sonuçları ... 71 4.9: Katılımcıların Medeni Durumları ile Öz Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeğinden Aldıkları Puanlar Arasındaki Farklılığın t Testi Sonuçları ... 72 4.10: Katılımcıların sınıf düzeyleri ile öz yönetimli öğrenme becerileri ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın anova testi sonuçları ... 73 4.11: Katılımcıların kayıtlı oldukları öğrenim türü ile öz yönetimli öğrenme becerileri ölçeğinden aldıkları puanlar arasındaki farklılığın t testi sonuçları ... 74 4.12: Katılımcıların Lisansüstü Eğitim Yapma İstekleri ile Öz Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeğinden Aldıkları Puanlar Arasındaki Farklılığın t Testi Sonuçları ... 75 4.13: Yaşam Boyu Öğrenme Yeterlikleri ile Öz-Yönetimli Öğrenme Becerileri Arasındaki İlişki ... 76

(15)

EKLER DİZİNİ

Ek Sayfa

No No

EK 1. Kişisel Bilgi Formu ... 94

EK 2. Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliliği Ölçeği ... 95

EK 3. Öz Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeği ... 97

EK 4. Yaşam Boyu Öğrenme Yeterliliği Ölçeği Kullanım İzni ... 99

EK 5. Öz Yönetimli Öğrenme Becerileri Ölçeği Kullanım İzni ... 100

(16)

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

EUROSTAT : Avrupa Birliği Resmi İstatistik Ofisi HBÖ : Hayat Boyu Öğrenme

HBÖGM : Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü HEM : Halk Eğitim Merkezi

İŞKUR : Türkiye İş Kurumu MEB : Milli Eğitim Bakanlığı MYK : Mesleki Yeterlilik Kurumu

OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organization For Economic Cooperation and Development)

ÖYÖ : Öz-Yönetimli Öğrenme SBB : Strateji ve Bütçe Başkanlığı STK : Sivil Toplum Kuruluşları SUYE : Sosyal Uyum ve Yaşam Eğitimi T.C. : Türkiye Cumhuriyeti

TDK : Türk Dil Kurumu

TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu

UNESCO : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization)

YBÖ : Yaşam Boyu Öğrenme YÖK : Yükseköğretim Kurulu

(17)

1. GİRİŞ

Çocukluk dönemi insan yaşamının temelini oluşturmaktadır. Bu dönem değişimin en hızlı ve en etkili yaşandığı dönemdir. Çocuğa sunulan kaliteli ve sistemli bir erken çocukluk eğitimi onun yetişkinliğe hazırlanmasında oldukça faydalı olacaktır. Nobel Ödülü sahibi ekonomist James Heckman’ın eğitim yatırımları üzerine yaptığı araştırma analizlerine göre geri dönüşü en yüksek olan eğitim yatırımı “okul öncesi eğitim dönemine” yapılan yatırımdır (Acar, 2021). Bu nedenle erken çocukluk ya da okul öncesi eğitim çocukların tüm gelişim alanları açısından oldukça önemli ve toplumsal yönden ise geleceğe yapılacak en karlı yatırımdır. Okul öncesi eğitimin bir parçası olan çocuk gelişimi bölümü ise; 0-18 yaş grubu içinde olan gelişimi normal seyreden ya da hususi gereksinime ihtiyaç duyan, risk altında bulunan, mülteci, suçlu, çalışan ve hasta çocukların bilişsel, motor, dil, sosyal-duygusal tüm gelişim ve becerilerini destekleme noktasında çocuklara, ailelere, eğitimcilere ve toplumun tüm kesimine rehberlik etme konusunda hizmet vermektedir (Aral vd. 2015). Türkiye’de 2021-2022 eğitim öğretim yılında toplam 14 bin 124 okul öncesi eğitim kurumu ve bu kurumlarda görev yapan 63 bin 142 öğretmen bulunmaktadır (MEB İstatistikleri, 2022).

Özel ya da kamuya bağlı olan okul öncesi kurumlarında okul öncesi öğretmenleri, çocuk gelişimi lisans mezunları ve çocuk gelişimi ön lisans mezunları da görev almaktadırlar.

Yaşam boyu öğrenmenin toplumun temeline yayılmasının en etkili yolu çocukluk döneminde kazandırılmasıdır. Bu açıdan çocuğun gelişimine ve eğitimine katkı sağlayacak olan çocuk gelişimi bölümü öğrencilerinde yaşam boyu öğrenme farkındalığı oluşturmak son derece önemlidir.

Dünyada ve ülkemizde eğitim-öğretim alanında yaşanan hızlı değişim insanların öğrenme faaliyetlerinin yer ve zaman bakımından sınırlandırılamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Yaşam boyu öğrenme, öğrenmenin sadece okullarla sınırlı kalmayıp evde, işte yaşamın olduğu her yerde kendiliğinden gerçekleşen, öğrenmenin yaşla, ekonomik durumla ya da eğitim düzeyi ile sınırlandırılmadan devam edebileceğini gösteren temel bir kavramdır (MEB, 2018). Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere öğrenme yalnızca çocukluk dönemiyle sınırlı kalmayan yetişkinlik ve yaşlılık dönemini de kapsayan uzun bir süreçtir.

Yaşam boyu öğrenme çoğunlukla kişilerin kendi öğrenme sorumluluklarını kendilerinin üstlenmesini gerektirmektedir. Bu yönüyle yaşam boyu öğrenme kavramsal nitelikleri

(18)

açısından insanların kendi hayatlarına kendilerinin yön verebilmesini kolaylaştıran rehber niteliği taşımaktadır. Bireylerin kendilerini sürekli yenileyebilmesi ve yaşam boyu öğrenme olgusunu tam manasıyla gerçekleştirebilmeleri için bir takım temel yeterliklere sahip olmaları gerekmektedir. Avrupa Komisyonu tarafından 18 Aralık 2006 tarihinde yayımlanan

“Avrupa çerçevesinde-Yaşam boyu öğrenme anahtar yeterlilikler” adlı raporda 8 anahtar yeterlilik tespit edilmiştir. Komisyon raporunda bu temel yeterlikler ana dilde iletişim, yabancı dilde iletişim, matematik, fen ve teknolojide temel yeterlilik, dijital yeterlilik, öğrenmeyi öğrenme yeterliği, sosyal ve beşeri yeterlikler, inisiyatif alma ve girişimcilik, kültürel farkındalık ve ifade yeterliliği şeklinde sıralanmaktadır (Avrupa Komisyonu, 2007).

Yeterlikler Mayıs 2018 tarihinde dünyada yaşanan gelişim ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla Avrupa Birliği Komisyonu tarafından revize edilerek Avrupalıların sahip olması gereken yeterliklerin sadece belirlenmiş olmasının yeterli olamayacağı, bu sebeple yeterliklere ulaşabilmek için gerekli rehberlik ve iyi uygulamalara dair örneklerin verilmesi gerektiği de vurgulanmıştır (Kaygın vd. 2020).

Belirlenen yeterlilikler insanları bireysel başarı, toplumsal uyum, mesleki gelişim ve yurttaşlık konularına hazırlayacak niteliktedirler. Anahtar yeterlikler, özellikleri itibariyle birbirini destekler ve güçlendirir özellikler taşıması sebebiyle birbirleriyle yakından bağlantılıdır. Örneğin; ana dilde iletişim becerisi kazanamadan yabancı dilde iletişim becerileri geliştirilemez ya da matematiksel temel beceriler olmadan teknolojik ve dijital yeterlikler geliştirilemez. Bu nedenle yeterlikler güncellenmeli, korunmalı ve hayat boyunca öğrenmenin bir parçası olarak geliştirilmeye devam etmelidir” (Ulusal Ajans, 2012; Akt.

Adabaş, 2016). Yeterliklerin her biri başlı başına ayrı bir önem taşımaktadır. İhtiyaca uygun olarak güncellendiği ve yenilendiği müddetçe bireylerin kişisel ve toplumsal yaşamları açısından tüm öğrenmelerini desteklemeye devam edecektir.

Avrupa Komisyonun 2019 yılında yayınladığı raporda belirtilen 8 anahtar yeterlik şu şekilde sıralanmaktadır:

Okuryazarlık Yeterliği: Kavram, his, olgu ve düşünceleri çeşitli alanlarda görsel-işitsel ve teknolojik kaynakları kullanarak söz ve/veya yazı aracılığıyla kendini anlatabilme, anlatılanı anlayabilme ve yorumlayabilme becerisidir. Başka insanlarla sağlıklı ve anlaşılır şekilde iletişim kurabilme yeteneğini ifade etmektedir. Okuma yazma yetkinliği bağlı olunan ortama

(19)

Çoklu Dil Yeterliği: Anadil dışındaki dilleri de etkili ve pratik şekilde kullanabilme becerisini ifade etmektedir. Ortak Avrupa Referans Çerçevesinde (CEFR) vurgulandığı üzere, çeşitli yabancı diller arasında geçiş yaparak iletişim aracı olarak kullanabilme becerisine dayanmaktadır. Bu geçiş sadece bir ülkenin resmi dillerinin öğrenilmesinin değil anadil becerilerinin korunarak zenginleştirilmesini de içermektedir.

Matematiksel Yeterlik ve Bilim, Teknoloji ve Mühendislikte Yeterlik: Matematiksel yeterlilikler öncelikle sıradan gündelik yaşamda karşılaştığımız olayları anlama ve çözüm bulma noktasında sayısal düşünme ve algılama becerisini kullanma ve geliştirmeyi kapsamaktadır. Bu kapsama formül, çizim, grafik, model ve tabloları kullanma ve okuma yeteneği de dâhildir. Bilimde yeterlik, problemi tanımlama ve kanıt temelli sonuçlara varabilmek amacıyla gerekli bilgi dağarcığını ve teknikleri kullanarak, gözlem ve deneye dayalı çalışma istek ve yeterliliğine atıfta bulunmaktadır. Teknoloji ve mühendislikte yeterlik, insanların değişen ihtiyaçlarını kavrama ve bir vatandaş olarak cevap verecek sorumluluğu almayı gerektirmektedir.

Dijital Yeterlik: öğrenme, mesleki ve toplumsal katılım için dijital teknolojilerle yakından ilgilenme ve bu teknolojileri bilinçli, eleştirel ve kontrollü bir şekilde kullanabilmeyi kapsar.

Bilgi ve veri okuryazarlığı, iletişim, internet hizmetlerini ve dijital kaynakların güvenilir kullanımı ile ilgili yetkinlikler, medya okuryazarlığı, fikri mülkiyet, kritik düşünme becerileri bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Kişisel, Sosyal ve Öğrenmeyi Öğrenme Yeterliği: Bireyin düşünebilme, bilgisini ve zamanını etkili kullanabilme, diğerleriyle uyumlu çalışabilme, esneklik, öğrenmelerini planlayabilme ve kendi kariyerini yönetebilme yeteneğini kapsamaktadır. Ayrıca fiziksel, ruhsal ve duygusal sağlığı sürdürme ve bu konularda gerekli olan bilince erişme, belirsizlik ve karmaşıklıklarla başa çıkabilme, geleceğe dönük yaşam sürdürebilme, farklı ortamlarda yapıcı iletişim kurabilme, kişisel, sosyal ve öğrenmeyi öğrenme becerilerini de içermektedir.

Vatandaşlık Yeterliği: Sosyal, ekonomik, siyasi ve yasal yapılar ile küresel gelişme ve sürdürülebilirlik temelli sorumlu vatandaşlık bilinci oluşturma, sivil ve sosyal hayata tam manasıyla katılabilmesi ifade edilmektedir.

(20)

Girişimcilik Yeterliği: Fikir ve fırsatları değerlendirebilme, bunları diğer insanlar içinde bir değere dönüştürebilme kapasitesi ile ilgilidir. Üretkenlik, risk alma, azim ve kararlılık, olayları eleştirel biçimde değerlendirme, problemler karşısında çözüm üretme ve fırsatları iyi değerlendirebilme yeteneklerini kapsamaktadır. Ayrıca toplumsal ve ekonomik olayları planlayabilme ve yürütebilme amacına dayalı olarak yapılan iş birliğini sürdürebilme konularını da içermektedir.

Kültürel Farkındalık ve İfade Etme Yeterliği: Farklı kültürlerdeki fikir ve anlamların sanatsal ve kültürel formlar kanalıyla özgün bir şekilde iletilmesi ve bu farklılıklara saygı gösterilmesi becerilerini anlatmaktadır. Kültürel zenginlik içinde var olan kimliğini ve kültür mirasını, sanatsal eserler ve diğer kültürel faaliyetler aracılığıyla dünyaya tanıtma ve şekillendirme aracı olarak kullanabilme bilincine erişebilme yeteneğidir (Avrupa Birliği Konseyi, 2018).

Öz yönetimli öğrenme süreçlerini başarılı bir şekilde yönetebilen kişiler, öğrenme ihtiyaçlarının farkına vararak kendi öğrenmelerini planlayabilmektedirler. Bu aşamada öğrenen kişi, kendi hazır bulunuşluğu da dâhil olmak üzere tüm sürece kendisi hâkimdir (Artsın, 2018). Öz yönetim, kişinin kendi öğrenmelerinin kontrolünü ve sorumluluğunu üstlenme becerisini kazanmasına yardımcı olan önemli bir kavramdır. Bu süreç, bireyin öğrenmeleri konusunda inisiyatif alarak, yardımla ya da yardımsız şekilde kendi ihtiyaçlarını belirleyebilme, hedef oluşturma, öğrenme kaynaklarını tespit edebilme, kendine uygun öğrenme yöntemlerini seçme ve uygulama, son aşamada ise öğrenmelerini değerlendirebilmesini içermektedir (Knowles, 1975). Kendi kendini değerlendirme becerisi kişilere, bilgiyi elde etme arayışlarında ve mesleki gelişim açısından daha sistemli bir yol izlemeleri konularında önemli katkılar sunmaktadır (Boztepe, Demirtaş, 2018). Ayrıca bireylerin, kişisel veya mesleki açıdan daha gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirlenmesine yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

Yaşam boyu öğrenme ve öz yönetimli öğrenme kavramları ilgili literatür taramasında da birbiriyle yakından ilişkili konular olup, yaşam boyu öğrenme anahtar yeterlikleri içerisinde de “öğrenmeyi öğrenme” maddesiyle öz yönetimli öğrenme kavramları niteliksel yönden büyük ölçüde eşleşmektedir.

(21)

1. 1. Problem Durumu

Araştırmanın problem cümlesi: Çocuk gelişimi bölümünde lisans ve ön lisans eğitimi alan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ile öz yönetimli öğrenme becerileri arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

Alt Problemler:

Bu hedefe yönelik aşağıdaki alt problemlere yanıt aranmaktadır.

Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ne düzeydedir?

Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri demografik özelliklerine göre farklılıklaşmakta mıdır?

a) Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri yaşa göre farklılık göstermekte midir?

b) Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri medeni durumlarına göre farklılık göstermekte midir?

c) Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri öğrenim gördükleri sınıf düzeyine göre farklılık göstermekte midir?

d) Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri öğrenim türüne göre farklılık göstermekte midir?

e) Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri lisansüstü eğitim yapma isteklerine göre farklılık göstermekte midir?

Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri ne düzeydedir?

Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri,

a) Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri yaşa göre farklılık göstermekte midir?

b) Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri medeni durumlarına göre farklılık göstermekte midir?

c) Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri öğrenim gördükleri sınıf düzeyine göre farklılık göstermekte midir?

(22)

d) Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri öğrenim türüne göre farklılık göstermekte midir?

e) Çocuk gelişimi öğrencilerinin öz yönetimli öğrenme becerileri lisansüstü eğitim yapma isteklerine göre farklılık göstermekte midir?

Çocuk gelişimi öğrencilerinin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri arasındaki ilişki hangi düzeydedir?

1. 2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, çocuk gelişimi öğrencilerinin demografik özellikleri (yaş, medeni durum, sınıf, öğrenim türü, lisansüstü eğitim yapma isteği) doğrultusunda yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz yönetimli öğrenme becerileri arasındaki ilişkiyi incelemektir.

1. 3. Araştırmanın Önemi

Çocukluk yılları insan hayatının temelini teşkil eden en önemli yıllardır. Erken yaşlarda çocuğa verilecek kaliteli bir eğitim ileriki yaşlarda çocuğun zihinsel, sosyal duygusal ve fiziksel gelişimini olumlu yönde etkileyecek en önemli faktörlerdendir. Çocuk gelişimi bölümü; 0-18 yaş grubu içinde olan gelişimi normal seyreden ya da hususi gereksinime ihtiyaç duyan, risk altında bulunan, mülteci, suçlu, çalışan ve hasta çocukların bilişsel, motor, dil, sosyal-duygusal tüm gelişim ve becerilerini destekleme noktasında çocuklara, ailelere, eğitimcilere ve toplumun tüm kesimine rehberlik etme konusunda hizmet vermektedir (Aral vd. 2015). Bu bağlamda çocuğun eğitimi açısından çocuğun gelişim dönemlerinin iyi bilinmesi oldukça mühimdir. Yaşam boyu öğrenme kavramı okul öncesi dönemde başlamakta, zorunlu eğitim ve öğretim dönemleri boyunca sürmekte ve hayat boyunca devam etmektedir (Ereş, 2021). Araştırmanın 2023 yılı eğitim vizyonu kapsamında ele alınan erken çocukluk dönemiyle ilgili “kamuya bağlı ya da özel, farklı kurum ve kuruluşların nezdinde yürütülen erken çocukluk dönemi içinde bulunan tüm çocuklara sunulacak eğitimin takip, analiz ve iyileştirme işlemleri için belirlenecek ortak kalite çerçevesinde uygulamalara yön verilecek ve beş yaş grubu zorunlu eğitime dâhil edilecek”

hedeflerine ulaşma noktasında okul öncesi dönem eğitim paydaşlarından olan çocuk gelişimi öğrencilerinin mesleki gelişimleri açısından katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

(23)

Yaşam boyu öğrenme sürecine katılmanın zorunluluğu, insanları yaşamları boyunca çeşitli konularda kendi öğrenmelerini yönetmeye yetkilendirmiştir (Ereş, 2021). İnsanların hayatları boyunca öğrenen bireyler olarak kalabilmeleri için, yaşam boyu öğrenme yeterlilikleri konusunda farkındalık kazanmaları ve öz yönetimli öğrenme becerilerini geliştirmeleri oldukça önemlidir.

1. 4. Sayıltılar

Bu tez araştırmasında;

1.Araştırmaya katılan öğrencilerin ölçme araçlarına doğru, güvenilir ve içtenlikle cevap verdikleri,

2.Araştırmada kullanılan ölçeklerin öğrencilerin yaşam boyu öğrenme yeterlikleri ve öz-yönetimli öğrenme becerilerini ölçebilecek ve arasındaki ilişkiyi ortaya koyabilecek nitelikte oldukları varsayılmıştır.

1. 5. Sınırlılıklar

Bu araştırma,

1.2021-2022 eğitim-öğretim yılında Türkiye’de yedi bölgeden seçilen altışar üniversitede (42 üniversite) öğrenim görmekte olan toplam 653 çocuk gelişimi bölümü ön lisans ve lisans öğrencisinden toplanmış verilerle sınırlıdır.

2.Araştırmada kullanılan veri toplama aracı olan “Kişisel bilgi formu”, “Yaşam boyu öğrenme anahtar yeterlikleri” ve “Öz-yönetimli öğrenme becerileri” ölçekleri ile toplanan veriler ile sınırlıdır.

1. 6. Tanımlar

Yaşam Boyu Öğrenme (YBÖ): Avrupa Toplulukları Komisyonu (2001) yaşam boyu öğrenmeyi; bireysel, toplumsal ve mesleki alanlara yönelik kişinin bilgi, kabiliyet ve donanımını geliştirme maksatlı hayatı süresince edindiği tüm öğrenme etkinlikleri olarak tanımlamaktadır (Güneş ve Deveci, 2020).

(24)

Yaşam Boyu Öğrenme Yeterlikleri: Avrupa Komisyonu tarafından Mayıs 2018 tarihinde güncellenmiş olan bireylerin bilgi, beceri ve yetkinliklerinden oluşan ve sekiz seviyeden meydana gelen kazanılması hedeflenen niteliklerdir. Bunlar sırasıyla okur-yazarlık, çoklu dil; matematiksel ve bilim, teknoloji ve mühendislikte; dijital, kişisel, sosyal ve öğrenmeyi öğrenme, vatandaşlık, girişimcilik; kültürel farkındalık ve ifade yeterlilikleridir.

Öz-Yönetimli Öğrenme: Kişilerin kendi öğrenme ihtiyaçlarını belirleyerek, bunlara ilişkin hedefler koyma, öğrenme hedeflerine uygun materyalleri tespit etme, kendi hedeflerine dönük stratejiler belirleyerek uygulama ve değerlendirebilme, başkalarından yardım alarak ya da almadan kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu üstlenebilmeleridir.

(25)

2.LİTERATÜR İLE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Yaşam Boyu Öğrenme

Günümüz dünyasında özellikle bilim ve teknoloji alanındaki hızlı değişim sebebiyle yaşam boyu öğrenme vazgeçilmez bir olgu halini almıştır. İnsan ömrü okul yaşamının dışında uzun bir süreci kapsamaktadır ve insanların sadece okul hayatlarında edinmiş oldukları bilgi ve tecrübeler geri kalan hayatlarında yetersiz ya da eksik kalmaktadır. Bu da bireylerin farkında olsun ya da olmasın yaşam boyu öğrendiklerinin destekçisi niteliğindedir. MEB’in (2004) tanımına göre yaşam boyu öğrenme; sadece okul ile sınırlı kalmayıp ev, iş gibi hayatın her alanında süregelen, öğrenmenin yaş, cinsiyet, eğitim, ekonomik ve sosyal açıdan hiçbir ayrım gözetilmeksizin çağın ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkmış bir kavramdır.

Avrupa Toplulukları Komisyonu (2001) yaşam boyu öğrenmeyi; bireysel, toplumsal ve mesleki alanlara yönelik kişinin bilgi, kabiliyet ve donanımını geliştirme maksatlı hayatı süresince edindiği tüm öğrenme etkinlikleri olarak tanımlamaktadır (Güneş ve Deveci, 2020).

Demirel (2009)’e göre yaşam boyu öğrenme; bireysel, toplumsal ya da iş sebebiyle kişinin bilgi, tecrübe ve niteliklerini arttırmak amacıyla yaşamı boyunca yaptığı tüm öğrenmeleri kapsamakta ve günümüz bilgi toplumunun bir gereği olarak kabul edilmektedir.

Yaşam boyu öğrenme; değişen ve yenilenen yaşam şartlarına ayak uydurabilmek, bilgi ve iletişim sistemlerinde meydana gelen yenilikleri takip edebilmek, küreselleşen ekonomik dünya düzeni içerisinde insan gücünün en verimli şekilde kullanılabilmesini sağlamak amacıyla üretim ve hizmet alanlarında gerekli donanıma sahip insan yetiştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır (Yıldırım, 2009).

Aksoy (2008)’a göre ise kavram; “kişisel, sosyal, kültürel, ekonomik ve bilhassa mesleki yönden bireylerin, bilgi, beceri, tutum ve yeterliliklerini arttırmak maksatlı, örgün, yaygın ve/veya yaşam boyu öğrenmeleri ve elde edilen bu öğrenmelerin belgelendirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır.

(26)

Yaşam boyu öğrenme örgün veya yaygın eğitim vasıtasıyla verilen temel ve mesleki eğitimle beraber, kişilerin resmi kurumların dışında kalan bütün öğrenmelerini de kapsar. Bu çerçeveden yaşam boyu öğrenme yaş, cinsiyet, eğitim ve sosyal statüye bakılmaksızın her yerde gerçekleşebilir ve hiçbir kısıtlamaya tabi değildir. Bireylerin ve toplumların mesleki ve sosyal yararına olacak şekilde bilgi, beceri ve davranışların kazanımını destekleyen sürekliliği olan ve planlı yapılması gereken bir etkinliktir (MEB, 2013).

Çağımızda yaşam boyu öğrenenler bilişsel, sosyal, kültürel ve toplumsal iştirak gerektiren öğrenme koşullarına uygun organizasyonlara ve farklı jenerasyonların bir arada bulunduğu ortamlara geçmişe nazaran daha fazla gereksinim duymaktadırlar (Hunt, 2007; Akt. Boztepe ve Demirtaş, 2018). Zamanla değişen ihtiyaçlar doğrultusunda kişilerin ve toplumların bilgi, beceri ve kazanımlarını gözden geçirerek revize etmesi gerekmektedir. Bu noktada birey her bulduğu öğrenme ortamından en iyi verimi sağlayarak kendi kişisel becerilerini en üst noktaya taşımak zorundadır. Yetkili kurum ve kuruluşlar ise birey bazında toplumun geneline ilgili öğrenme ortamını, fırsat eşitliği dâhilinde sunmakla yükümlüdür.

Dünyada yaşanan hızlı değişimler nedeniyle insan yeterlilikleri de zamanla değişmektedir.

Okulda öğrenilenler bir ömürlük zaman zarfında insan yaşamı için eksik ve yetersiz kalmaktadır. İnsanoğlunun özgürleşebilmesi için öğrenmelerini zaman içerisinde sürekli

“güncellenmesi” gerekmektedir. Bu güncelleme ise yaşam boyu öğrenmeyi zorunlu kılmaktadır. Yaşam boyu öğrenmenin ihmali ekonomik ve sosyal anlamda gerileme, işsizlik;

yaşam boyu öğrenenlere bağımlı kalma ve kölelik gibi durumlara yol açabilmektedir (Miser, 2020).

Geleneksel öğrenme, öğrenenlerin eğitim paydaşları ve politikacılar tarafından belirlenmiş olan öznel bilgiler ile donatılıp sonrasında bu bilgilerin genellikle sınavlar aracılığıyla değerlendirilip ölçüldüğü bir eğitim sistemidir. Bu sistemin temelinde insanlar zekâ seviyelerine göre az, orta, çok zeki veya akademik ya da mesleki zekâya sahip kişiler olarak sınıflandırılmaktadır. Eğitim sisteminin görevi ise değişik özelliklere sahip kişileri belirlemek ve daha sonra belirlenmiş olan bu kişileri kendileri ile benzer özellikleri taşıyan kişilerin bulunduğu uygun kurumlara yönlendirmektir. Endüstri toplumunun özelliklerine uygun standartlaştırılmış eğitim programı hiyerarşik bir düzen içinde devam etmiştir.

Eğitimde endüstri modeli endüstri çağı için uygun olabilir ama bilgi çağında bu model

(27)

fazla işle uğraşmaktadırlar. Bu nedenle hayatımız boyunca tekrar tekrar öğrenmeli, bilhassa öğrenmeyi öğrenmeliyiz (Scales, 2015).

Sweeting’e göre (2000) göre yaşam boyu öğrenmenin tanımı kişiye, zamana ve mekâna göre değişkenlik göstermiş olsa bile genel anlamda aşağıda sıralanan ortak noktalarda buluşmaktadır (Akt. Akcaalan ve Arslan, 2016):

a) Öğrenme okul öncesi dönemle başlamakta ve iş yaşamının bitişi yani emeklilik sonrası dönemde dâhil olmak üzere sürmektedir

b) Formal ve informal eğitim şeklinde devam eder c) Bilgi toplumu için bir ihtiyaçtır

d) Sosyal değişime uyum süreci için gerekli görülmektedir

e) Yaş, cinsiyet ve statüsü dikkate alınmaksızın herkesin evrensel öğrenme fırsatlarından yararlanmasını sağlar

f) Kurumsal eğitim dışında edinilen öğrenmeleri değerli kılar

g) Kişilerin bilgiye ulaşma, elde etme ve kullanma becerileri kazanmasını destekler h) Kişileri öz yönetimli öğrenme davranışı kazanmaları açısından güdüler

i) Öğrenmeyi sınırların dışına taşıyarak yaşam boyu sürdürme alışkanlığına dönüştürür.

1960’lı yıllardan başlayarak her geçen gün hızını ve hacmini arttırmaya devam eden bilgi çağında teknolojik yenilikleri yakından takip ederek bilgi üretebilen, çalıştığı ortam içerisinde veya özel yaşamında bir değer ortaya koyabilen katılımcı ve demokrat yapıda olan bireylere ihtiyaç duyulmaktadır. Çevrimiçi ağlar sayesinde bilginin dolaşım ve paylaşımı sınırların ötesine taşınmakta ve buna paralel olarak bilginin ulaşılabilirliği giderek artmaktadır. Artan paylaşım bireyi kendi bilgilerini sürekli sorgulayan, başka bir ifadeyle

“sürekli öğrenen” haline getirmektedir (Kaya, 2020). Sürekli öğrenen bireyler hem kendi yaşamlarında hem de içinde bulundukları toplumda daha üretken ve faydalı olmaktadırlar.

Buna bağlı olarak yaşam boyu öğrenen bireyler sayesinde rekabetçi ve dinamik iş piyasasından elde edilen verim arttırılarak toplumsal ve ekonomik kalkınma hızlanacaktır.

Netice itibariyle yaşam boyu öğrenme sadece kişiler için değil toplum, devlet ve tüm ülke yararına pozitif yönde katkı sağlayarak eğitim politikalarının vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur.

(28)

19. yy. itibariyle belirli yaş kapsamı dâhilindekiler bağlayıcı bir eğitime tabi tutularak devletin asli işi sayılan eğitim-öğretim politikaları çerçevesinde yetiştirilmişlerdir. Bilimsel ve teknolojik alanda meydana gelen yenilikler neticesinde ortalama insan ömründe yaşanan değişiklikle birlikte bilinenlerin nesilden nesile aktarımı olarak kabul gören geleneksel eğitim zamanla tartışılmaya başlanmıştır. Bu sebeple insanların çocukluk dönemlerinde edinmiş oldukları bilgiler hayatlarının geri kalan kısmında yetersiz kalacaktır. Alfred North Whitehead durumu, “artık insanların gençliklerinde öğrendikleri şeylerin onların yaşamları boyunca kullanmaları savı geçersiz hale gelmiştir” sözleriyle özetlemektedir. Artık eğitim yaşam boyu kesintisiz araştırma, inceleme, yenilenme oluşumu olarak tanımlanmaya başlamıştır. Böylelikle çocuk, genç, yetişkin, yaşlı ayırt etmeksizin herkes için öz yönetimli öğrenme becerisi kazanarak nasıl öğrenileceği farkındalığının oluşturulması gerekmektedir (Akbaş ve Özdemir, 2002).

Kapitalist sistemle ön plana çıkmış olan ekonomik rekabet gücü ve istihdam düzeyini arttırma çabası içerisinde mesleki donanımları geliştirilmiş bireylerden ziyade 21.yy gereksinimlerine uygun soran, sorgulayan, eleştirel düşünebilen, katılımcı, özgür, öz yönetimli öğrenme becerisine sahip, öğrenmeyi hayatın tümüne yayabilen etkin vatandaşlar yetiştirilmesi yaşam boyu öğrenmenin temel amaçları arasında yer almaktadır (Duman, 2006).

2.1.1. Yaşam Boyu Öğrenme Amaçları

YBÖ’nün temel amacı, kişilerin içinde bulundukları bilgi çağına ayak uydurarak kendi yaşamları konusunda öz denetimli bir şekilde sosyal ve ekonomik hayatın bütün evrelerine faal olarak iştirak etmektir (Samancı ve Ocakcı, 2017). Bireyler yaşamları boyunca kasıtlı ya da kasıtsız şekilde öğrenme eylemi içinde bulunmaktadırlar. Planlı olarak yaptıkları öğrenme eylemi genellikle okul yaşamı ile sınırlı kalıp, plansız gerçekleşen öğrenmeleri ise hayatlarının daha büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu sebepledir ki yaşam boyu öğrenme insan yaşamının kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. Çağın gereklerine uygun ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda bilgi iletişim teknolojilerini aktif bir şekilde kullanarak, kendi yaşamının sorumluluğunu üstlenebilen bireyler yetiştirebilmek de yaşam boyu öğrenmenin amaçları içerisinde yer almaktadır.

(29)

Merriam (2001) ve Jansen-Simmermon (2009) yaşam boyu öğrenmenin üç temel hedefi olduğunu vurgulamışlardır. Bunlar bireyin özgür öğrenme becerisini geliştirmek, bilginin gelişerek değişimine katkıda bulunmak ve sosyal değişimi desteklemektir. Yaşam boyu öğrenmenin hedeflerinden olan kişisel gelişimde ise bireyler öz yönetim becerisi sayesinde kendi öğrenmelerini kendileri sağlayarak kendi eğitimlerine katkıda bulunmuş olurlar.

Sosyal değişimi teşvik, öz yönetimli öğrenmenin önemli bir parçası olan yaşam boyu öğrenmenin sonuçlarından biridir (Akt. Akcaalan ve Arslan, 2016).

DPT tarafından hazırlanan “HBÖ veya Örgün Olmayan Eğitim Özel İhtisas Komisyonu Raporu”na göre yaşam boyu öğrenmenin geniş kapsamlı üç temel amacı olduğu açıklanmıştır. Birincisi yaşam boyu öğrenme alanında bireylerin kişisel gelişimlerini desteklemek ve onları daha da güçlü hale getirebilmek, ikincisi yaşam boyu öğrenme olgusunu bireysellikten çıkararak toplumun temeline yaymak ve üçüncü ise ekonomik anlamda büyümeyi desteklemeye yönelik projeleri hayata geçirmektir. Bu üç madde kısaca şöyle açıklanmaktadır: (T.C. DPT, 2001).

a)Kişisel Gelişim: Yaşam boyu eğitim yöntemleriyle, öncelikle kişiyi merkeze almakta ve onun aktif öğrenme kapasitesine yoğunlaşmaktadır. Kişilere ilgi ve ihtiyaçlarına yönelik girişim ve tercih hakkı tanıyarak eğitim imkânlarını sunmayı hedeflemektedir. Her bireyin öğrenme gereksinimlerini karşılamak üzere düzenlenmiş olan eğitim imkânlarından eşit bir şekilde fayda sağlama hakkı vardır. Bireylerin kişisel gelişimlerini arttıran, hayat standartlarını yükselten, beyin teknolojilerini geliştiren, kalkınma sürecine katkıda bulunan ve insan onuruna yakışır bir şekilde hayatlarına devam edebilmeleri için ihtiyaç duydukları tüm öğrenmeleri kapsamaktadır.

b)Toplumsal Bütünleşme: Sadece küçük bir kesimin faydalanabildiği yaşam boyu öğrenme süreci, fırsat eşitliği sayesinde toplumun daha büyük bir kesimine ulaştırılarak demokratik temelleri güçlendirilmiş bir şekilde toplumsal bütünlüğü yakalamayı hedeflemektedir.

c)Ekonomik Büyüme: Kişilere beceri kazandıracak eşit şartları sunup verim artışı sağlayacak yöntemlerle ekonomik açıdan büyüme ve kalkınma amaçlamaktadır.

Onuncu Kalkınma Planında (2014-2018) yaşam boyu öğrenme amaçlarına 158 ve 159.

maddelerde yer verilmiştir:

(30)

“Eğitim politikaları ile mesleki eleman ihtiyacı arasındaki denge; yaşam boyu öğrenme bakış açısından yola çıkarak meslek yaşamında ihtiyaç duyulan beceri ve donanımların, girişimcilik yeteneğinin kazandırılması, orta ve uzun vadeli sektörel yansımalar göz önünde bulundurularak okul ve meslek hayatı arasındaki uyumun güçlendirilmesi amaçlanmıştır”

(T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2013, 158).

“Ulusal yeterlilik çerçevesi oluşturularak mesleki eğitim-öğretim programlarını belirlenen standartlara uygun şekilde revize ederek, önceden edinilmiş bilgi ve becerileri tanınır hale getiren, öğrenci canlılığını teşvik eden ulusal ve uluslararası geçerliliği olan diploma ve sertifika tanınırlığını kapsayan bir model oluşturulacaktır” (T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2013, 159).

On Birinci Kalkınma Planında (2019-2023) ise yaşam boyu öğrenme amaçları 547, 555, 555-1 ve 555-2 maddelerinde açıkça ortaya koyulmuştur:

“Bireylerin daha nitelikli ve kaliteli bir eğitim ve yaşam boyu öğrenme olanaklarına ulaşımı sağlanarak düşünce, algı ve sorunları çözme becerisine sahip, kendine güvenen ve mesuliyet duygusu yüksek, müteşebbislik ve inovasyon özelliklerine sahip, paylaşımcı ve iletişim yeteneği kuvvetli olan, teknolojik yeniliklere açık, demokratik ve milli değerlere bağlı, sanat ve estetik duygusuna haiz, üretken ve hoşnut kişiler yetiştirmek ana hedeftir” (TC. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2019, 547).

“Bireylerin kişilik ve yeteneklerinin devamlı olarak gelişimi amacında olan yaşam boyu öğrenme olgusu tüm toplum nezdinde daha kapsamlı hale getirilecektir” (TC. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2019, 555).

“Yaşam boyu öğrenme programları nicelik ve nitelik yönünden zenginleştirilerek sunulan hizmetler belgelendirilecektir” (TC. SBB, 2019, 555-1).

“Tekrarı önlemek ve sertifika ve belgelerin kurumlar arası paylaşımını sağlamak amacıyla millî bir yaşam boyu öğrenme takip sistemi oluşturulacaktır” (TC. SBB, 2019, 555-2).

(31)

2.1.2. Yaşam Boyu Öğrenmenin Önemi

Bilimsel alanda yaşanan büyük değişim “nitelikli insan” tanımında da değişiklik yaşanmasına sebep olmuştur. Geçmişte örgün, yaygın ya da mesleki eğitim becerisine sahip, geleneksel öğrenme yöntemleri içinde veyahut usta-çırak ilişkisi ile yetişmiş uğraşılan mevcut işle ilgili tüm detaylara vakıf olan kişiler ekonomik hayat düzeni içerisinde işinin ehli kişiler olarak kabul edilmekteydi. Bilginin hızlı akışıyla doğru orantılı olarak ekonomik, sosyal, kültürel alanlarda büyük bir değişim yaşanmaktadır. Bu da bireyleri hem kişisel hem de mesleki anlamda değişim ve gelişime zorlamaktadır. Bu değişim ve gelişim zorunluluğu bireyleri yaşam boyu öğrenme çizgisinde buluşturmaktadır.

Günümüzde yaşanan değişimin baş aktörü nitelik ve nicelik yönünden sürekli yenilenerek üretilen, kullanılan ve paylaşılan bilgidir. Bu sebeple içinde yaşadığımız çağa “bilgi çağı”, bu çağın ihtiyaçlarına cevap verebilen nitelikteki toplumlara da “bilgi toplumu”

denilmektedir. Bu ortama uygun “nitelikli insan” ise bilgi, beceri ve yeterlikleri konusunda devamlı yenilenme bilincine sahiptir. Bilgi toplumu olgusunu destekler nitelikte kullanılan

“öğrenen toplum (learning society)” kavramı da nitelikli insan gücünün toplum temeline yayılımının bir yansımasıdır. Nitelikli insan gücünden oluşan bir bilgi toplumu ise ancak yaşam boyu öğrenmenin içselleştirilmesiyle meydana gelebilir (Polat ve Odabaş, 2008).

Yaşam boyu öğrenme politikalarının temelinde, toplum aktif nüfusun istihdam oranına katkısını arttırma ve geliştirme düşüncesi yer almaktadır. Bu sebeple yaşam boyu öğrenme;

bireylerin kişisel veya mesleki nedenlerle başlayıp, gönüllü olarak içsel bir motivasyonla bilgi ve beceri edinme azimlerinin yanında toplumsal ve ekonomik yararlar sağlayan önemli bir prosestir. Böylelikle sosyal katılım artışının yanında bilinçli yurttaşlık, kişisel ve mesleki gelişim, işgücü verimliliği ve istihdam seviyesi gibi konularda atılım sağlanması beklenmektedir (Toprak ve Erdoğan, 2012).

Yaşadığımız yüzyılda bilgi toplumunun başlıca hedefleri arasında; yüksek verim, işsizliğin azalması, kalkınma hızının artması, emek sahibi olan insan faktörünün ekonomik platformun beklentileri doğrultusunda yetiştirilmesi zorunluluğu yer almaktadır. Bireyler emek pazarında geçerliliği olan bir iş için ihtiyaç duyulan mesleki davranışları ancak eğitim yoluyla kazanabilmektedirler. İş dünyasında sürekli değişen şartlara ayak uyduracak bireylerin yetişmesi ve yine var olan sistemin, değişmekte olan taleplerine cevap verecek

(32)

nitelikte planlamalar yapılması tartışılmaz bir netliktedir. Dolayısıyla ulusların, ekonomik ve sosyal gelişimlerine güç kazandıracak asıl ivme olan eğitim sistemini daha iyi hale getirme ve ona yönelik uğraşları ortadadır. (Kaya, 2020). Ulusları toplumsal hedeflerine ulaştırabilecek ana yol ise güncel eğitim sistemleri içerisinde planlı ve uygulanabilir özellikler taşıyan yaşam boyu öğrenme politikalarına yer vermek ve daha yaygın hale gelmesini sağlamaktan geçmektedir.

2.1.3. Yaşam Boyu Öğrenme Yöntemleri

Hayatın bilim, sanat, kültür, teknoloji, iletişim gibi birçok alanında olduğu gibi eğitim alanında da farklılaşmalar ve yenileşme yaşanmıştır. Ülkemizde de gelişmiş ya da gelişmekte olan birçok ülke gibi yaşam boyu eğitim konusuna büyük önem verilmiştir.

Bunun en büyük kanıtı MEB bünyesinde olan Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüdür.

HBÖGM çatısı altında birçok yaygın eğitim kursları, mesleki ve teknik eğitim, aile okulu, açık öğretim, olgunlaşma enstitüleri gibi birçok eğitim-öğretim hizmeti verilmektedir.

Ayrıca öğrenme ve çalışma imkânları yönünden kılavuz niteliğinde olan “Hayat Boyu Öğrenme Portalı” ile bireylere kişisel veya mesleki ihtiyaçlarına yönelik güncel öğrenmeler ve istihdam fırsatlarıyla birlikte hayat boyu rehberlik bilgileri sunulmaktadır. Hayat Boyu Öğrenme Portalı ile MEB’e bağlı hizmet veren Halk Eğitim Merkezleri (HEM), İŞKUR, diğer kamu ve özel kuruluşlar gibi birçok hayat boyu eğitim hizmeti sunan kurum ve kuruluşların veri tabanına tek bir noktadan erişim sağlanması hedeflenmiştir (HBÖP, 2022).

Günümüzde bireylerin her türlü gelişimini (kişisel veya mesleki) arttırarak eğitim-öğretim faaliyetlerini destekleyen “hayat boyu öğrenme” bir çeşit şemsiye kavram olarak kullanılmaktadır. Bu sebeple hayat boyu öğrenme sistemleri, bireysel ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek dinamik yapıdaki politikalar üzerinden yönlendirilmelidir.

Fischer’a (2000) göre yaşam boyu öğrenme yöntemleri; öz-yönetimli öğrenme, opsiyonel öğrenme, informal öğrenme ile işbirlikçi ve organize edilmiş öğrenmedir. Öz yönetimli öğrenmede birey kendi öğrenmelerinden kendisi sorumludur, öğrenme sürecinde kişi karar veren konumunda bulunmaktadır. İsteğe bağlı (opsiyonel) öğrenmeler, kişinin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda değişkenlik gösteren bilgi ve becerilerin edinimini sağlamaktadır.

Resmi olmayan (informal) öğrenmeler ise kişinin okul dışında plansız olarak gerçekleşmiş olumlu veyahut olumsuz bütün öğrenme faaliyetlerini kapsamaktadır. İşbirlikçi ve organize

(33)

öğrenmeler ise kişinin bireysellikten çok dâhil olduğu grup içerisinde yaşayarak ve aktif katılım göstererek elde etmiş olduğu öğrenmelerdir (Çatal, 2019).

Öğrenmenin; örgün, yaygın ve sargın (algın) öğrenme şeklinde üç farklı yolu bulunmaktadır.

Örgün eğitim (formal education) okullar, enstitüler, üniversiteler gibi kurumlar aracığıyla sağlanan planlı eğitimlerdir. Kısmen planlı ve sistemli bir şekilde düzenlenmiş, çeşitli kurslar aracığıyla sunulan eğitim (non-formal education) yaygın eğitimdir. Kişinin aile, çalışma ve toplum hayatından edindiği öğrenmelere de (informal education) sargın/algın öğrenme adı verilmektedir. Sargın öğrenme kişinin tüm çevresi ile etkileşimi sonucu kazanılmış öğrenmelerinden oluşmaktadır (Günay, 2019).

Yaşam boyu öğrenmenin yolları aşağıda yer alan Şekil 2.1’deki gibidir:

Şekil 2.1: Yaşam boyu öğrenme yolları (Kaynak: Çoşkun, 2009).

YAŞAM BOYU ÖĞRENME YOLLARI

Okul Öncesi İlköğretim Ortaöğretim Yükseköğretim

Uzaktan Eğitim Halk/Yetişkin Eğitimi Özel Amaçlı Kurslar Sertifika Programları

Aile

Sosyal Çevre Kütüphane Kitle İletişim Araçları (TV, Radyo, İnternet) ÖRGÜN

EĞİTİM (FORMAL)

YAYGIN EĞİTİM

(NON- FORMAL)

SARGIN EĞİTİM (İNFORMAL)

(34)

1.Örgün Eğitim: Milli Eğitim Temel Kanununda (1739 sayılı kanun madde: 18) belirtildiği üzere eğitim sistemi örgün ve yaygın olmak üzere iki temel kısımdan meydana gelmektedir.

“Örgün kısmı; okul öncesi eğitimi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarını kapsar. Yaygın kısım ise örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar” (MEB, 1973) şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere örgün eğitim daha çok belirli bir mekânda yani daha çok sınıf ortamında planlı ve zamanlı şekilde yürütülen eğitim faaliyetlerinden oluşmaktadır. Örgün eğitim kişileri geleceğe hazırlamak ve toplum tarafından yüklenen sorumlulukları yerine getirebilmeleri adına teorik ve pratik uygulamalar içeren bilgi ve becerileri kazandırmaktadır (Ünal ve Ada, 2021).

Örgün eğitimin başlangıcı sayılan okul öncesi eğitim, zorunlu ilköğretim çağını henüz tamamlamamış olan çocukların eğitimini kapsamaktadır. “Okul öncesi eğitimin amaç ve görevleri; milli eğitimin genel amaçları çerçevesinde çocukların akıl, beden ve ruhsal gelişimlerini destekleyerek onları ilköğretime hazır hale getirmek, fırsat eşitliği sağlayarak çocukların Türk dilini doğru bir biçimde öğrenmelerini ve kullanmalarını sağlamaktır (MEB, 1973). Okul öncesi dönemde çocuğun eğitimi aileyle başlayıp okul öncesi eğitim kurumuyla sürmektedir. Bu durum okul öncesi dönemin, çocuğun gelişiminde kritik öneme sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Okul öncesi dönem; çocuğun doğumu ile başlayıp ilköğretim çağına gelene kadar ki dönemde çocuğun beden, zihin, duygusal, psikomotor ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde oturduğu, kişiliğinin şekillenmeye başladığı ve gelişiminin en hızlı olduğu zamanı kapsamaktadır (Aral, Kandır ve Can Yaşar, 2002; Akt. Vural ve Kocabaş, 2016). Ülkemiz eğitim politikalarında da özellikle vurgulanan konulardan biri haline gelmiş olan okul öncesi eğitimin, 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında nitelik ve kalite standartlarının arttırılarak beş yaş için zorunlu hale getirilmesi planlanmaktadır (T.C. Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2022).

Ülkemiz milli eğitim sisteminde, 6-13 yaş arası çocukların eğitim faaliyetleri ilköğretim düzeyindeki okullar tarafından yürütülmektedir. Türk Milli Eğitim Sisteminde ilköğretimin amaç ve ilkeleri: “ilgili yaş aralığındaki çocuklara ulusal ahlak çizgisi içerisinde ülkesi için faydalı bir yurttaş haline getirecek donanımı kazandırmak. Çocukları kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yaşama ve bir sonraki öğrenime hazır hale getirmektir” şeklinde açıklanabilir (MEB, 1973).

(35)

İlköğretimini tamamlayan her öğrencinin en az dört yıl ortaöğretime devam zorunluluğu bulunmaktadır. Ortaöğretim kurumlarına; ilköğretime müstenit zorunlu olarak örgün veya yaygın eğitim veren genel, teknik ve mesleki öğretim kurumları ve mesleki eğitim merkezlerinin tamamı dâhildir. Milli eğitim sisteminde ortaöğretimin amaç ve görevleri:

“Öğrencilere kişisel ve toplumsal problemleri anlama ve çözümleme noktasında minimal düzeyde müşterek bir genel kültür eğitimi vererek ulusun sosyal, kültürel ve ekonomik refahına katkı sağlama yönünde teşvik etmek. Öğrencileri ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda çeşitli eğitimlerle hayata, mesleğe ya da yükseköğretime hazırlamak. Bunları yaparken öğrencilerin beklentileri ile toplumsal gereksinimler arasındaki uyumu yakalamaktır” (Türk, 2015).

Yükseköğretim; ortaöğretim mezunu kişilere üniversite, fakülte, akademi vb. kurumlar tarafından planlanan ve uygulanan öğretimlerdir (TDK, 2022). Ülkemizde yükseköğrenim kurumları: üniversiteler, fakülteler, enstitüler, meslek yüksekokulları, araştırma ve uygulama merkezlerinden oluşmaktadır. Bu kurumlar 2547 sayılı kanunla 1981 yılında YÖK çatısı altında toplanmıştır.

Yükseköğretimin amaç ve görevleri ise aşağıdaki maddelerde sıralanmıştır;

a) Öğrencileri ilgi, istidat ve yetenekleri çizgisinde, ülkemizin bilim politikasına ve toplumun ihtiyaç duyduğu seviye ve standartlarda insan gücü yetiştirmek, b) Çeşitli basamaklarda bilimsel öğretim fırsatı vermek,

c) Ülkemizle alakalı konular başta olmak üzere, bilim, teknik, sosyal ve kültürel problemlere çözüm yolu bulmak amacıyla bilimsel araştırma ve incelemelerde bulunmak,

d) Ülkemizin ilerleme ve gelişimini destekleyen her türlü konuda hükümet ve kurumlar ile işbirliği içinde çalışmalar yaparak topluma yararlı olacak şekilde hazırlamak ve hükümet tarafından istenecek inceleme ve araştırma sonuçlarını analiz ederek sunum haline getirmek,

e) Bilimsel ve teknik ilerlemeyi destekleyen yayınları yaparak, araştırma ve incelemelerde bulunmak,

f) Türk toplumunun gelişmişlik seviyesini arttıran ve halkı aydınlatacak bilimsel verileri sözlü veya yazılı olarak kamuoyuna sunmak ve yaygın eğitim faaliyetlerine katkıda bulunmaktır (Akdeniz ve Küçük, 2018, s. 256).

(36)

2.Yaygın Eğitim: TDK’nın Bilim ve Sanat Terimleri sözlüğünde güncel haliyle “Örgün eğitim olanaklarından hiç yararlanmamış durumda olanlara, eğitimleri yarıda kalmış ya da örgün eğitimden faydalanmaya devam eden kişilere ve mesleki anlamda kendini geliştirmek isteyenlere verilen eğitim” şeklinde tanımlanmaktadır (TDK, 2022). Genel anlamda yaygın eğitimin tanımı, toplumdaki her kesimden bireye ilgi duyduğu alanlarda bilgi ve beceri kazandırmayı amaçlayan bir eğitim türüdür.

Yaygın eğitimin temel amacı: örgün eğitim sistemine hiç dâhil olmamış ya da herhangi bir seviyesinde katılmış olan veya ayrılmış olan yurttaşlara örgün eğitimle birlikte ya da onun haricinde; okur-yazarlık becerisi kazandırmak, yarım kalan eğitimlerini tamamlamaları için fırsat vermek; ulusal kültür ve değerlerimizi tanıtacak, koruyacak, benimsetecek ve geliştirecek perspektifte bir eğitim programı hazırlamak; bir arada yaşama ve çalışma, örgütlenme, yardımlaşma ve dayanışma bilinç ve alışkanlığını edindirme, beslenme ve sağlıklı bir hayat tarzı kazandırma; mesleki alana yönelik olarak kazanılan bilgi ve becerileri geliştirme imkânı sağlama ve boş zamanlarını verimli ve faydalı şekilde kullanma itiyadı kazandırmaktır (Çelik ve Yeşilyurt, 2013). Türkiye’de halk eğitim, yetişkin eğitimi, hizmet içi, okul dışı, toplumsal eğitim gibi kavramlar da yaygın eğitim kapsamı içine dâhil edilmektedir.

Uzaktan eğitim: öğrenen ve öğretenlerin farklı yerlerde olduğu, özel ders planları doğrultusunda öğretim yöntemlerinin uygulanması ve çeşitli teknolojik aletlerin kullanılmasını zorunlu kılan planlı, sistemli ve kurumsal bir düzenlemeden meydana gelmektedir (Moore ve Kearsley, 2005).

Yaygın eğitim yaşam boyu öğrenmenin ayrılmaz bir dizgesini oluşturmaktadır. Yaygın eğitimin en önemli unsurlarından biri de halk eğitimidir. Halk eğitimi, vatandaşların çalışma verimliliğini arttırmak, yaşam seviyelerini yükseltmek, bireysel ve ulusal hünerlerini geliştirmek amacıyla okul eğitimi dışında veyahut beraberinde gerçekleştirilen eğitim- öğretim faaliyetlerinin bütünüdür (MEB, 2012).

Yetişkin eğitimi ise UNESCO’nun tanımına göre; zorunlu eğitim sisteminin dışında kalan ileri yaştaki bireylerin ihtiyaçlarına uygun düzenlenmiş, yetişkin kabul edilen kimselerin bilgilerini arttırma, mesleki ve teknik yeteneklerini geliştirerek yeniden yön verme hem

(37)

ekonomik ve kültürel gelişmeye katkı sağlayacak düzenli eğitim süreçlerinin bütünüdür (Okçabol, 2006).

Miser’in (2020) tanımına göre ise yetişkin eğitimi; kendi hayat sorumluluğunu almış bireylerin, yaşamlarının herhangi bir kesitinde meydana gelen sorunlarına çözüm bulabilmek, öğrenmelerini etkileyen faktörleri göz önünde bulundurarak ihtiyaçları yönündeki öğrenmeleri karşılamak amacıyla yapılan bütün örgün, yaygın ve sargın öğrenme düzenlemelerini kapsamaktadır.

Özel amaçlı kurslar ve sertifika programları kişilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentileri yönünde kişisel veya mesleki açıdan daha donanımlı hale gelmek için gönüllü olarak katıldıkları kurs programlarından oluşmaktadır. Katıldıkları kursları başarı ile tamamlayan yetişkin kursiyerlere bağlı oldukları kurum ve kuruluşlarca resmi onay mahiyetinde sertifikalar verilmektedir. MEB’e bağlı e-Yaygın Sistemi üzerindeki 2022 yılı verilerine göre toplam kursiyer sayısı 10.461.045, 2022 yılı içerisinde açılmış olan toplam kurs sayısı ise 490.513’tür. 2022 yılında en çok açılan ve en çok kursiyerin katılım gösterdiği kurs ise

“SUYE- Sosyal Uyum ve Yaşam Eğitimi” konulu Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile HBÖGM işbirliği protokolünde düzenlenmiş olan ülkemizdeki yetişkin yabancıların sosyal, ekonomik ve kültürel hayata uyumlarını sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan kurs programıdır (MEB, 2022).

3.Sargın Eğitim: İlgili literatür taramasında informal, sargın, algın ve “doğal (Can, 2019, s 1)” eğitim olarak da adlandırıldığı görülmektedir. Yaşam boyu öğrenmenin zaman ve mekân kavramından bağımsız olduğu gerçeği ile alan yazında daha çok informal öğrenme olarak bilinen algın öğrenme, bireylerin herhangi bir hedefe bağlı olmaksızın, öğretmen rehberliğine ihtiyaç duymadığı aksine öğrenenin merkez alındığı yapılandırılmamış ve programsız şekilde gerçekleşen öğrenmeleriyle gelişimlerini destekleyerek devamlı öğrenmelerini sağlamaktadır (Adıyaman ve Ünal, 2020).

İnformal yani resmi olmayan eğitim; okul, aile, iş, sokak, arkadaş çevresi, sportif ve kültürel faaliyetler, çeşitli sivil toplum teşkilatları gibi insanların bir arada bulunduğu ortamlarda meydana gelen fakat plansız ve programsız gerçekleşen eğitim süreci olarak nitelendirilmektedir (Akdeniz ve Küçük, 2018). İnformal eğitim daha çok bireylerin çoğu zaman farkına varmadan kendiliğinden gelişen öğrenmelerinden meydana gelmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Goodrich (2015), sporcu ve sporcu olmayan öğrencilerin yaşam boyu öğrenme becerilerindeki algılanan gelişim üzerine yaptığı çalışmada elde edilen veriler

86 4.3.8 Öğretmenlerin öz-yönetimli öğrenmede içsel öznitelik alt boyutuna ilişkin bulgular 86 4.3.8.1 İçsel öznitelik boyutu açısından kadın ve erkek öğretmenler

Gökyer’in (2018) Elâzığ merkez ve ilçe merkezlerinde görev yapan 343 lise öğretmeninin hayat boyu öğrenme eğilimlerini incelediği çalışmasında; öğretmenlerin

Tablo 27’de görüldüğü üzere yaşam boyu öğrenme eğilimi ölçeği puanlarının cinsiyet değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere

Öğretmenlerin YBÖ tutumları ve eğitim teknolojileri standartlarına yönelik öz-yeterlik düzeyleri arasında orta düzeyde, pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu

Yeni Dini Akımlar ve Yeni Dönem: Pek çok insan topluluğu içinde büyük çoğunluğun inanç ve uygulamaları hakkında yaptıklarımızdan, en azından sosyo- lojik olarak,

In this study, 129.10-fold catalase enzyme purification was obtained from white rot fungus Phanerochaete chrysosporium by 60 percentage ammonium sulphate

Philippson büyük stilde jeolojiyi ancak Anadoluda yapmış ve Türkiye Jeoloji Kurumu da bir şükran nişane- si olarak kendisine fahri üyeliğini vermiştir.. Bundan