• Sonuç bulunamadı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ. AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ. AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ"

Copied!
27
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Tüm yayın ve kullanım hakları İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesine aittir. Hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. Ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ders notlarının içeriğinden yazarları sorumludur.

(2)

BÖLÜM: ORTAK DERS

DÖNEM (GÜZ / BAHAR): GÜZ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI: 2013-2014

DERSİN ADI: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I

DERS NOTU YAZARININ ADI-SOYADI:

PROF. DR. ALİ ARSLAN

YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN BOZKURT

CANLI DERS ÖĞRETİM ELEMANIN ADI-SOYADI:

PROF. DR. ALİ ARSLAN

YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN BOZKURT

(3)

8. HAFTA

DERS NOTU

(4)

İÇİNDEKİLER

19. İŞGALLERE KARŞI DİRENİŞ VE MİLLÎ MÜCADELE FİKRİ

20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜ 20.1. İkinci ve Üçüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmetleri (11.11.1918-23.2.1919) 20.2. Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti (24.2.1919-3.3.1919)

20.3. Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (4.3.1919-15/16.5.1919) 20.4. İkinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (19.5.1919-20.7.1919)

21. SİYASETEN MÜDAFAA TARAFTARLARININ ÖRGÜTLENME ÇABALARI 21.1. İngiliz Muhipleri Cemiyeti

21.2. Wilson Prensipleri Cemiyeti 21.3. Kürdistan Teali Cemiyeti 21.4. Tealî-i İslam Cemiyeti

22. GAYRİMÜSLİMLER TARAFINDAN KURULAN ÖRGÜTLER 22.1. Rum Örgütleri

22.1.1. Mavri Mira Cemiyeti

22.1.2. Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti (Kızılhaç Derneği) 22.1.3. Rum Matbuat Cemiyeti (Rum Basın-Yayın Dernegi)

22.1.4. Rum Göçmenleri Cemiyeti (Rum Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti) 22.1.5. Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti)

22.1.6. Pontus Cemiyeti 22.2. Ermeni Örgütleri

22.2.1. Hınçak Komitesi 22.2.2. Taşnak Komitesi 22.3. Yahudi Örgütleri

22.3.1. Alliance Israelite Universelle 22.3.2. Makabi Kulübü

23. MİLLÎ ÖRGÜTLENME ÇABALARI 23.1. Millî Kongre

23.2. Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi 23.3. İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti 23.4. Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

23.5. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti 23.6. Kilikyalılar Cemiyeti

(5)

ÖZET

Mondros Mütarekesi’nden sonra gerçekleşen işgallere karşı Osmanlı hükûmetlerinin, siyaseten müdafaa taraftarlarının ve Kuvayımilliye’nin tavrı değerlendirilecektir. Siyaseten müdafaa taraftarları ve gayrimüslimlerin örgütlenme çabaları ve buna karşı geliştirilen millî örgütlenme de ele alınacaktır.

(6)

19. İŞGALLERE KARŞI DİRENİŞ VE MİLLİ MÜCADELE FİKRİ

Mondros Mütarekesi’nden sonra gerçekleşen işgallere karşı direnişin memleketin farklı mahallerinde birbirinden bağımsız geliştiği iddia edilebilirse de bu direnişin kendiliğinden gerçekleştiğine dair temelsiz varsayımlar tartışmaya açıktır. Zira hiçbir millî direniş kendiliğinden gerçekleşmez. Millî bir direniş, ancak millî bir ülkü etrafında bilinçlenme, sistemli bir örgütlenme ve kenetlenmeden sonra gerçekleşebilir. Millî Mücadele Hareketi de bu safhalardan geçtikten sonra gerçekleşmiştir.

20. ÜLKENİN KURTARILMASINDA KUVAYIMİLLİYE’NİN GÖRÜŞÜ

Mondros Mütarekesi’nin yapılmasından itibaren ülkenin tehlikeli dönemi atlatabilmesi için takip edilmesi gereken yol ve metot bakımından ülke insanlarının ikiye bölündüğünü görüyoruz. Bunlardan ilki, İtilaf Devletleri ve özellikle İngiltere ile iyi ilişkiler kurmak ve İngilizleri hoşnut etmek yolu ile masa başında siyasi olarak (diplomasi yoluyla) ülkeyi kurtarmak isteyenlerden oluşan gruptur. Bu grubun lideri konumundaki şahıs ise Damat Ferit’tir. Bu grubun mütarekenin ortaya çıkardığı iyimserlik atmosferi içerisinde ilk günlerde daha kalabalık iken işgallerin başlaması ve ülkenin giderek parçalara bölünmesi karşısında küçüldüğüne şahit oluyoruz. İkinci grup ise, İtilaf Devletleri’nin niyetinin savaş sırasında işgal edilmemiş toprakları da çeşitli şekillerde paylaştıracağını, İtilaf Devletleri ile masa başında başarılı bir nihai antlaşma imzalamak için, ihtiyaç duyulduğunda başvurulmak üzere askerî alanda da hazırlıklı olunması gerektiğini savunan grup yani Kuvayımilliyecilerdir. Bu iki grubun da homojen bir yapıda olduğunu (kabul ve retlerin herkeste aynı etkiyi gösterdiğini) söylemek mümkün değildir. Bu gruplaşma, BMM’nin açılmasına kadar devam edecek ve nihayet Ankara-İstanbul Hükûmetleri olarak iki ayrı merkezde toplanacaktı.

Bu gruplaşma, adım adım gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşı Fethi Okyar ile Millî Mücadele’nin örgütlü olarak başlatılmasında etkin rol oynayanlardan Rauf (Orbay) Bey’in de üyesi bulunduğu Ahmet İzzet Paşa kabinesi, Musul ile Antakya ve İskenderun’un çevresinin işgaline ateşkesi korumak ve İngilizlerle bozuşmamak için izin vermişti. Yine İzzet Paşa Hükûmeti döneminde, 7 Kasım 1918’de Fransızların Uzunköprü’deki Osmanlı kuvvetleri komutanına 9 Kasım’da üç bölük olarak geleceklerini (70 oda, 3 ton sebze ve 5 ton yakacak hazırlanmasını isteyerek) bildirmeleri üzerine, Osmanlı Hükûmeti, Uzunköprü’deki komutana işgal için bir sebep olmadığını, zorla girerlerse yalnız protesto edilmesini ancak silah kullanılmamasını bildirmişti.

(7)

11 Kasım 1918’de göreve başlayan Tevfik Paşa Hükûmeti döneminde İstanbul Boğazı, İtilaf Devletleri tarafından 15 Kasım’da işgal edildi ve bir gün sonra 4000 kişilik bir Fransız kuvveti Uzunköprü’den Bakırköy’e gelerek yerleşti. İlk önce İstanbul’un ardından ülkenin diğer bazı bölgelerinin ve en sonunda 15 Mayıs’ta İzmir’in işgali ile İtilaf Devletleri’nin asıl niyetleri tezahür etti. Ülkenin dört bir taraftan işgali; halkın kongreler tertip etmesi, direniş kuvvetleri oluşturmaları ve bu güçleri birleştirmeleri istikametinde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının (Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir, Rauf Bey) Anadolu’daki Kuvayımilliye hareketlerine yeni bir güç ve yön vermeleri, Paris Barış Konferansı’nın hayal kırıklığı ile sona ermesi aşamasında ülkenin kurtarılmasında takip edilecek yol hakkındaki tartışmaların da hızlandığını ve netleşmeye başladığını görmekteyiz. Bu hususu bütün yönleri ile açığa çıkaramak için silahlı mücadeleye hazırlıklı ve gerektiğinde taraftar olan Millî Mücadele mensuplarının görüşlerini tespit edip İstanbul’da Millî Mücadele’ye karşı takınılan tavrın ortaya çıkarılmasında yarar vardır.

20.1. İkinci ve Üçüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmetleri (11.11.1918-23.2.1919)

I. Dünya Savaşı’nın son günlerinde İttihatçıların desteği ile kurulan Ahmet İzzet Paşa hükûmetinin sona erdirilmesinden sonra Mondros Ateşkes Antlaşması’nın akabinde 11.11.1918’de kurulan ikinci Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti’nin maksadı, Anadolu’da teşekkül eden Kuvayımilliye’yi dağıtmak değil, Kuvayımilliye’yi “kuva-yı muntazama”

hâline getirmekti. 13.1.1919-23.2.1919 arasında görev yapan Üçüncü Tevfik Paşa Kabinesi’nin tavrını tespit edemedik. Ancak bu hükûmetin de önceki ve sonraki hükûmetle aynı tutumu sergilemiş olduğunu söyleyebiliriz.

20.2. Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti (24.2.1919-3.3.1919)

24 Şubat 1919 tarihinde kurulan Dördüncü Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti, Anadolu’da oluşan millî teşebbüslerin hükûmetin idare etmesinin uygun olmamasına karşılık, hükûmetin siyasetine muvafık hareketlerin hissettirilmeden desteklenmesi gerektiği görüşündedir.

20.3. Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (4.3.1919-15/16.5.1919)

Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi olarak Anadolu’ya gönderilmesi bu hükûmet döneminde olmuştur. Bu ilk Damat Ferit Hükûmeti döneminde, Tevfik Paşa Kabinesi’nin takip ettiği politikanın genel olarak devam ettirildiğini görüyoruz.

(8)

17 Mart 1919’da Teke’de faaliyet gösteren Vahdet-i Milliye Heyeti hakkında Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyetinden Teke Mutasarrıflığına gönderilen telgrafta, Vahdet-i Milliye Heyeti tarafından yapılan faaliyet ve teşebbüslere hükûmetçe müdahale edilmemesi ve bu heyetin rahat çalışmasının devamı istenmişti. Osmanlı Devleti’nden bazı toprakları koparmak isteyen Yunanistan ve Bulgaristan’ın bu amaçla bazı yerlerde nüfuslarını artırma çalışmalarına engel olunması Meclis-i Vükelâ tarafından kararlaştırılmıştı. Ancak 28 Nisan 1919’da, İngilizleri memnun etmek çerçevesinde herhangi bir mahalle silah dercedecek askerî müfrezelere birkaç İngiliz zabitinin ‘terfik’ edilmesine karar verilmişti.

20.4. İkinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti (19.5.1919-20.7.1919)

Bu hükûmet döneminde, Osmanlılar aleyhine faaliyet gösteren Ermeni ve Rumlara karşı bazı tedbirler düşünülmesine rağmen, sadece siyaseten müdafaanın faydalı olacağı, ülkenin masa başında kurtarılacağı fikrinin savunucuları idareye hâkim olmuş ve Millî Mücadele’ye kesin olarak cephe alınmıştır.

21. SİYASETEN MÜDAFAA TARAFTARLARININ ÖRGÜTLENME ÇABALARI

21.1. İngiliz Muhipleri Cemiyeti

İngiliz Muhipleri Cemiyeti, İngilizlerin desteğiyle Sait Molla tarafından 20 Mayıs 1919 tarihinde kuruldu. Batıcılık fikrinin yılmaz savunucularından Abdullah Cevdet de cemiyetin kuruluşunda etkili oldu. Osmanlı hukukuna göre böyle bir cemiyetin kurulması uygun olmadığı hâlde Sait Molla’nın da üyesi olduğu Şura-yı Devlet, İngiliz Muhipleri Cemiyetinin kuruluşuna onay verdi. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin resmî kurucusu Sait Molla olmakla birlikte cemiyetin faaliyetlerini İngiliz istihbaratından Papaz Frew yürütüyordu.

Cemiyet kurucuları, Millî Mücadele’nin bir çete hareketi olduğunu ileri sürerek bu hareketin memleketi kurtaramayacağını ve kurtuluş için İngiliz himayesinin şart olduğunu ileri sürüyorlardı. Cemiyet üyelerinin bir kısmı ise İngiltere’nin dostluğunun sağlanması ile elde edilecek İngiliz desteği sayesinde memleketin kurtarılabileceğini sanıyordu.

Basım yayın yoluyla İngiliz propagandası yapan cemiyet, memlekette Millî Mücadele aleyhinde bir hava oluşturmaya çalıştı. Sait Molla’nın önce Yeni İstanbul, daha sonra da Türkçe İstanbul adıyla çıkardığı ve başyazarlığını kendisinin yaptığı gazete cemiyetin yayın

(9)

organı hâline geldi. Millî Mücadele aleyhinde yayın yapan Peyam-ı Sabah gazetesi de cemiyete yardımcı oluyordu. Hürriyet ve İtilaf Fırkasının desteğiyle teşkilatlanmaya çalışan cemiyet, Müslüman halkın hassasiyetlerini çok iyi biliyor ve İslami değerleri propaganda malzemesi hâline getirmeyi hedefliyordu.

İttihatçıları içinde bulundurmakla suçlanan İzzet Paşa Hükûmeti’nin istifasından bir gün sonra, İstanbul’da İngilizlerin iş birlikçisi olarak bilinen Yeni İstanbul gazetesinin ilk sayısı yayınlandı. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin kurucusu Sait Molla da bu gazetede başyazarlık yapmaktaydı. İngiliz dostluğu ile meselelerin halledilebileceğini savunan ve Kuvayımilliye’ye şiddetle karşı çıkan Ali Kemal, İngilizlerin en azimli millet olduğunu, Osmanlı Devleti’nin iki siyasi ilkesi olacağını, bunların içeride milliyetlerin birliği dış politikada ise İngiliz dostluğu olduğunu açıklıyor ve İngilizlerle bozuşmamak gerektiğini savunuyordu.

21.2. Wilson Prensipleri Cemiyeti

Wilson Prensipleri Cemiyeti, 4 Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da aralarında Halide Edip (Adıvar), Ahmet Emin (Yalman), Refik Halid (Karay), Yunus (Nadi) Bey gibi dönemin ünlü gazeteci, yazar, profesör, doktor ve avukatlarının bulunduğu aydınlar tarafından Amerika’dan destek sağlamak amacıyla kuruldu. Amerikan mandası taraftarları, “o ana kadar Türklere bir zararı dokunmayan Amerika’nın himayesi altındaki yerleri refaha kavuşturduğunu” ileri sürüyorlardı. Ayrıca cemiyet üyeleri, uzak olduğundan Amerika’nın Türkiye üzerinde çok fazla baskı kurmayacağını ve etkili olamayacağını düşünüyorlardı. Cemiyet, Amerikan Başkanı Wilson’dan, geçici bir süreliğine de olsa manda ve himaye talep etmekte hiçbir sakınca görmedi. Amerikan Mandası, Erzurum Kongresi’nde ve Sivas Kongre’sinde müzakere edildikten sonra kesin olarak reddedildi.

21.3. Kürdistan Teali Cemiyeti

1919 yılı Mayıs ayı içerisinde Seyyid Abdülkadir’in teşebbüsleriyle İstanbul’da kurulan Kürdistan Teali Cemiyeti, doğu vilayetlerinde teşkilatlanmaya çalıştı. Bedirhanoğullarından adliye eski müfettişi Emin Ali, emekli albay M. Ali, polis eski müdürü Halil, Fuat ve Hamdi Paşalar, Bahazade Şükrü, Mehmet Şükrü, Mevlanazade Rıfat gibi üst düzeylerde görev almış kişilerin yer aldığı cemiyetin “Kürdistan ve Jin” adlı gazete ve dergisi mevcuttu. Cemiyet, Kürdistan’a Kürt kökenli mülki ve askerî yöneticiler atanmasını sağlamaya, Süleymaniye’de Şeyh Mahmut tarafından kurulan Kürt hükûmeti ile temasa geçmeye ve bu konularda İngilizlerden destek almaya çalışıyordu. Başlangıçta şark vilayetlerinde özerk bir yapı kurmak

(10)

istediğini beyan eden cemiyet, kısa bir süre içerisinde ayrılıkçı hareketlerin merkezi hâline gelmiştir. Bu politikasından dolayı cemiyet, doğu vilayetlerinde örgütlenemedi.

21.4. Tealî-i İslam Cemiyeti

19 Şubat 1919’da İstanbul medreselerinde görevli bazı müderrisler tarafından kurulan cemiyetin başkanı İskilipli Mehmet Atıf Efendi idi. Osmanlı Devleti’nin ancak dinî esaslara bağlı kalınarak kurtarılabileceğini, saltanat ve hilafetin güçlendirilmesi gerektiğini savunan cemiyet, kısa süre sonra bu hedeflerinden uzaklaştırılarak Anadolu hareketine karşı cephe aldı. Konya ve civarındaki ayaklanmalarda etkisi olan cemiyet, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu çaresizlikten din esaslarına dayanılarak; ilmî, ahlaki ve içtimai müesseselerle saltanat ve hilafet makamının nüfuzunu kuvvetlendirerek kurtulabileceğini ileri sürmekteydi.

22. GAYR İMÜSLİMLER TARAFINDAN KURULAN ÖRGÜTLER

22.1. Rum Örgütleri

I. Dünya Savaşı’nın son yıllarında İtilaf Devletleri saflarına katılan Yunanistan -savaşın sonucuna tesir edebilecek önemli bir katkı sağlayamamış olsa da- “megali idea”

doğrultusunda Doğu Roma’nın egemenlik kurduğu toprakları ele geçirerek güçlü bir devlet kurmak istiyordu. Bu noktada sadece Osmanlı Devleti’nin değil İtilaf Devletlerinin de itirazları ile karşılaşabileceklerini hesaplayan Yunanlılar, Rum Patrikhanesi aracılığıyla Osmanlı topraklarında yaşayan Rumları örgütleyerek hedeflerine ulaşmaya çalışacaklardı.

22.1.1. Mavri Mira Cemiyeti

Mavri Mira Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nin ardından Yunanistan’ın İstanbul Yüksek Komiseri Kanelopulos ve askerî delegesi Giritli Albay Katehaki’in desteğiyle patrik kaymakamı ve eski Bursa Metropolidi Drotehos’un başkanlığında Rum Patrikhanesi bünyesinde kuruldu. Doğrudan Yunan Hükûmeti’nin direktifleri ile hareket eden Mavri Mira, Osmanlı topraklarındaki Rumların silahlandırılmasında ve çetecilik faaliyetlerinde rol oynadı.

İngilizlerin de maddi ve manevi desteğini alan Mavri Mira, Osmanlı topraklarında faaliyette bulunan Rum cemiyetleri arasında koordinasyonu sağlamaya çalıştı.

22.1.2. Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti (Kızılhaç Derneği)

İnsani amaçlarla kurulan, Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra Yunanistan’ın siyasi emellerini gerçekleştirmesine yardım edecek bir örgüt gibi faaliyete

(11)

bulundu. İlaç, gıda, yiyecek yardımı kisvesi altında Osmanlı topraklarındaki Rumlara silah ve cephane dağıtarak onları devlet aleyhine kışkırtan Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti, asıl hedefinden uzaklaşarak Osmanlı Devleti’nde anarşi ortamı meydana getirmeye çalıştı.

22.1.3. Rum Matbuat Cemiyeti (Rum Basın-Yayın Dernegi)

Rumların propaganda yapmak maksadıyla kurdukları Rum Matbuat Cemiyeti, Rum tezlerini savunan kitaplar, broşürler ve haritalar bastırarak dağıttı.

22.1.4. Rum Göçmenleri Cemiyeti (Rum Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti)

Mondros Mütarekesi’nden sonra, İstanbul Rum Patrikhanesi’ne bağlı Trakya ve Anadolu metropolitlerinin ortak çabaları sonucu faaliyete geçen Rum Göçmenleri Cemiyeti(Rum Muhacirin ve Fukaraperver Cemiyeti)nin görünürdeki hedefi; Birinci Dünya Savaşı’nda Yunanistan, Adalar, Güney Rusya ve diğer yerlere “göç ettirilen” Rumların memleketlerine dönmelerini sağlamaktı. Ancak cemiyet, bu maksadının dışına çıkarak Osmanlı topraklarında demografik yapıyı Rumlar lehine değiştirmeye çalıştı. Öyle ki bu örgüt, 2 Şubat 1921’den itibaren Yunanistan’ın İstanbul Yüksek Komiserliği bünyesinde faaliyet gösterdi.

22.1.5. Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti)

Atina’da kurulan ve 1909 yılında Türkiye’de bir şube açan Küçük Asya Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra Venizelos’un talimatıyla yeniden örgütlendi. Cemiyetin temel gayesi;

Anadolu’nun her tarafında “Yunanlılığı” yaymak, hiç olmazsa sahil kısımlarının Yunan idaresine geçmesini temin etmek idi.

22.1.6. Pontus Cemiyeti

Pontus Cemiyeti, Merzifon Amerikan Kolejinde faaliyetlerini yürüten gizli derneklerin birleşmesiyle kuruldu. Doğu Karadeniz bölgesinde Yunanlılarla köken birliği olmayan Hristiyanları kullanarak Batum’dan İnebolu’ya kadar “Pontus” adı altında bir Rum devleti kurmayı planlıyordu. Mondros Mütarekesi’nin ardından planlarını hayata geçirmek için elverişli bir ortamın oluştuğunu düşünen Pontus Cemiyeti ayrılıkçı hareketlerine hız vermiştir.

Amerikan misyonerleri ile birlikte İngilizlerden de destek alan Pontus Cemiyeti, Rum çetelerini örgütlemeye başlamıştır.

9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a giden Mustafa Kemal Paşa, Pontus Cemiyeti’nin ayrılıkçı faaliyetleri fark ederek gerekli tedbirleri almaya çalıştı. 9 Aralık 1920 tarihinde kurulan

(12)

Merkez Ordusu da “Pontusçuluk” hareketine karşı gerekli tedbirleri almaya çalıştı. Yürütülen tahkikatların ardından 16 Şubat 1921 tarihinde Merzifon Amerikan Hastanesinde ve Kolejinde yapılan aramalarda silah ve cephane bulunamadıysa da cemiyete ait olup Pontus devleti kurmaya yönelik çok sayıda belge ele geçirildi. Amerikan misyonerlerinin de bu cemiyetle doğrudan bağlantısı tespit edildiğinden Merzifon Amerikan Koleji kapatıldı.

22.2. Ermeni Örgütleri

İlk olarak yabancı devletlerin tamamının Ermenilerin lehinde yaptıkları müdahale ve isteklerin fazla kuvvetli ve istekli olmadığını vurgulamak gerekir. Bunun da sebebi, Osmanlı Devleti’nde göze batacak ve Avrupa kamuoyunu harekete geçirecek derecede bir Ermeni olayının bulunmaması idi. Bu tür olayları çıkarmak da Ermenilere düşüyordu. Bunun için ise her şeyden önce teşkilat lazımdı.

Osmanlı sınırları içindeki Ermeni cemiyetlerinin ilki 1860’ta İstanbul’da “Hayırsever Cemiyeti (Benevolent Union)” adıyla kuruldu. Amacı Kilikya’yı yükseltmekti. 1870 ile 1880 yılları arasında Van’da “Araratlı”, Muş’ta “Okulsevenler” ve “Doğu”, Erzurum’da “Milliyetçi Kadınlar” isimli dernekler ortaya çıktı. Araratlı, Okulsevenler ve Doğu Cemiyetleri, daha sonra birleşerek “Ermenilerin Birleşik Cemiyeti”ni kurdular. Bunlar görünüşte hep sosyal mahiyette cemiyetlerdi.

Bunların yanında ihtilalci cemiyetler de kuruluyordu. 1878’de Van’da “Kara Haç Cemiyeti”

kuruldu. Bu cemiyet, Amerika’daki “Ku Klux Klan” benzeri bir kuruluştu. Amacı, Ermenileri silahlı saldırılardan korumak için (!) onları silahlandırmaktı. 1881’de Erzurum’da “Anavatan Müdafileri (Pashtpan Haireniats) Cemiyeti” kuruldu. Bunun gayesi de Ermenileri saldırılardan korumak için silahlandırmaktı. 1882 yılında kapatıldı.

İhtilalci siyasi parti olarak ilk ortaya çıkan kuruluş ise “Armenakan Partisi”dir. Partinin kuruluş gayesi, ihtilal çıkararak Ermenilerin kendi kendilerini yönetme hakkı kazanmalarını sağlamaktı. Parti programının özeti şöyledir: “Partinin kuruluş sebebi, ihtilal yolu ile Ermenilerin kendi kendilerini idare hakkını elde etmektir. Partiye sadece Ermeniler girebilir.

Parti gayesine ulaşmak için aynı ideale inanan bütün milliyetperver Ermenileri bir araya getirmek, ihtilalci fikirleri yaymak, üyelere silah kullanmayı, askerî disiplini öğretmek, silah ve para temin etmek, gerilla kuvvetleri oluşturmak, halkı genel bir harekete hazırlamak gibi

(13)

destek sağlayacaklardır. Bir merkez teşkilatı olacak, bölgede de bölge komiteleri oluşturulacaktır. Merkez teşkilatı, bölge komiteleri temsilcilerinden oluşacaktır. Ayrıca diğer ihtilalci gruplarla iş birliği için özel komite kurulacaktır.”

22.2.1. Hınçak Komitesi

1887’de Cenevre’de “Hınçak Partisi” kuruldu. Hınçak (Hunchak veya Hentchak), Ermenice

“çan” demektir. Bu partiyi kuranlar, hayatlarında Osmanlı Devleti’ne ayak basmamış, hâli vakti yerinde ailelerin kendilerini tamamen Marksist teoriye kaptırmış çocuklarıdır. Partinin ilk ve yakın hedefi, Türkiye’de kurulması düşünülen Ermenistan’ın politik ve millî bağımsızlığını sağlamaktır. Bu hedef gerçekleştirildikten sonra, bazı politik ve ekonomik gayelere varılmasına çalışılacaktır. Türkiye’de ihtilal yoluyla gerçekleştirilecek olan hedeflere varılmak için kullanılacak metot; propaganda, tahrik, tedhiş, teşkilatlanma ile köylü ve işçi hareketidir. Propaganda; hükûmete karşı isyanın temel sebepleri ile münasip zamanını halka anlatmak olacaktır. Tahrik; halkın cesaretini artırmak için gereklidir. Hükûmete karşı gösteri, vergileri ödememek, ıslahat istemek, aristokrat sınıfa karşı nefret yaratmak tahrikin başlıca yollarıdır. Tedhiş ise halkı korumak ve Hınçak programına itimatlarını elde etmek için başvurulacak bir metottur. Parti, tedhişi Osmanlı Hükûmetine karşı kullanmayı hedeflemektedir fakat hedef sadece hükümet değildir. Hükûmet için çalışan tehlikeli Türk ve Ermeni kişilerle casus ve muhbirler de hedefler arasındadır. Ayrıca parti programında, yakın amaca yani ihtilale ulaşmanın çaresi olarak ‘Türkiye’deki Ermeni bölgelerindeki genel kuruluşu alt-üst etmek, değiştirmek, genel isyanla Türk Hükûmetine savaş açmak’

gösterilmekteydi.

Bu görünüşü ile Hınçak Komitesi hem Ermeni milliyetçisi hem de komünist idi. İhtilali özellikle ekonomik istismara karşı sınıf mücadelesine dayandırıyor, sonra da milliyetçi bir Ermenistan kurmayı tasarlıyordu. İhtilali gerçekleştirmek için en müsait zaman Türkiye’nin savaşa girdiği dönem olacaktır. Anadolu’daki Ermenilerin bağımsızlığı sağlandıktan sonra Rusya ve İran Ermenileri ile federatif bir Ermenistan kurulacaktı. Parti 1890’da, “İhtilalci Hınçak Partisi” adını aldı. 1898’te de parti içinde birtakım görüş ayrılıkları dolayısıyla üyelerin bir kısmı ayrılarak “Yeni Hınçak Partisi”ni kurdular.

22.2.2. Taşnak Komitesi

1890 yılında da Tiflis’te “Ermeni İhtilalci Federasyonu (Daşnaksutyun)” kuruldu.

Daşnaksutyun kelimesi Ermenicede ‘federasyon’ manasına gelmektedir. Özellikle

(14)

Rusya’dakiler olmak üzere çeşitli Ermeni gruplarının bir araya gelmesiyle ortaya çıktığı için bu partiye federasyon ismi verilmiştir. Kelime Türkçede kullanılırken kısaltılmış ve değiştirilmiş, kısaca “Taşnak” denmiştir. Federasyon bu şekilde 1890’larda ortaya çıkarken Hınçak Partisi de bunun içine katılmış görülüyordu. Fakat bu birlik kısa sürdü. Taşnakların faaliyete geçmekte yavaş olduklarını ileri sürerek 5 Haziran 1891’de Hınçaklar federasyonla ilgilerini kestiler.

Taşnak Federasyonunun 1892 yılında Tiflis’te yaptığı toplantıda kabul ettiği bir programda, kullanılacak metotlar şu şekilde tespit edilmişti:

• Çeteler teşkil etmek ve onları faaliyete hazırlamak,

• Her yola başvurarak halkın maneviyatını ve ihtilalci faaliyetini artırmak,

• Halkı silahlandırmak için her yola başvurmak,

• İhtilal komiteleri teşkil edip aralarında sıkı irtibatı temin etmek,

• Kavgayı teşvik etmek ve hükûmet yetkililerini, muhbirleri, hainleri, soyguncuları yıldırmak,

• İnsan ve silah nakliyatı için ulaştırmayı sağlamak,

• Hükûmet müesseselerini yağmalamak ve harap etmek.

Görüldüğü gibi Taşnak Federasyonu da tam bir terör örgütü olarak ortaya çıkmıştı.

Ermeni örgütler tarafından düzenlenen terör eylemleri üzerine Osmanlı Devleti, bu örgütlerin faaliyetlerini yasakladı. Bundan sonra yeraltı faaliyetlerini sürdüren Ermeni örgütleri, Mondros Mütarekesi’nin ardından sahneye çıkarak bağımsız bir Ermeni devleti kurmaya çalışacaklardı. Ermeni örgütleri; Mondros Mütarekesi’nin İtilaf Devletleri’nin herhangi bir karışıklık durumunda Osmanlı Devleti’ne ait altı doğu vilayetini işgal edebilmelerini öngören 7. ve 24. maddelerini gerçekleştirebilmek amacıyla yeniden terör faaliyetlerine yöneleceklerdi. Ancak TBMM’nin kuruluşu ve akabinde Doğu Cephesi’ndeki harekat Ermenilerin emellerini gerçekleştirmelerine müsaade etmeyecekti.

22.3. Yahudi Örgütleri

22.3.1. Alliance Israelite Universelle

(15)

1860 yılında Paris’te kurulan Alliance Israelite Universelle, 1909 yılında Haim Naum’un hahambaşılığa yükselmesi ile Osmanlı Yahudilerinin idaresini ele geçirmişti. Açtığı okullar, eğitim anlayışı ve müfredatı sayesinde Osmanlı Devleti’ndeki ağırlığını gün geçtikçe arttırarak Yahudilerin kurtuluşu ve bulundukları ülkeyle bütünleşmeleri ideolojisini savunan Alliance Israelite Universelle antisiyonist bir güç görünümümde idi. I. Dünya Savaşı sonunda İngiliz liderliğindeki İtilaf Devletleri’nin İstanbul’u işgal etmesi üzerine Alliance(Alyans)’ın Osmanlı topraklarındaki etkisi azalacak, siyonistlerin etkisi zirveye çıkacaktı.

22.3.2. Makabi Kulübü

Bir jimnastik spor kulübü olan Makabi, özellikle Eşkenazi Yahudileri arasında siyonizm davasının yayılması için bir zemin oluşturdu. Türkiye’de yaşayan Yahudilerin bir kısmı tarafından desteklenen siyonist hareket, Prof Weizman ve Mr. Nissim’im meslektaşı Dr.

Jacobsen tarafından yönlendirilmekteydi. Dr. Jacobsen, İngiltere’de bulunan siyonist komitenin de üyesi idi. Türkiye’deki ilk Yahudi örgütlerinden “Maccabi” jimnastik kulübü kılıfı altında siyonist propaganda yürütmekteydi. Makabi Kulübü, siyonist dernekler kurmuştu. Mondros Mütarekesi’nden sonra bu dernekler, siyonizmin gerçekleşmesi için siyasi teşebbüslerde bulundular.

23. MİLLÎ ÖRGÜTLENME ÇABALARI

23.1. Millî Kongre

29 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’da kurulan fakat örgütlenme çalışmalarına Mondros Mütarekesi’nden önce başladığı anlaşılan Millî Kongre’nin Umumi Kâtibi, Âyan Meclisi azası Abdurrahman Şeref Bey olup Heyet-i Faale adı verilen icra organında; göz tabibi Esat (Işık) Paşa, Halide Edip (Adıvar) Hanım, Sulh ve Selâmet Fırkasından Ferit Paşa, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’ndan Gümülcineli İsmail Bey, Millî Ahrar Fırkasından Cami (Baykut) Bey, Eski Dâhiliye Müsteşarı Hamit Bey, Tıp Profesörü Besim Ömer Paşa, İstanbul Darülfünun müderrislerinden Ahmet Selâhattin Bey gibi farklı görüşlere mensup şahıslar bulunmaktaydı.

Bundan dolayı olsa gerek Millî Kongre “partiler arası hatta üstü” bir kuruluş olarak kabul edilmektedir. Siyasi kuruluşlarla birlikte sosyal yardım, öğrenci, meslek ve kültür dernekleri gibi sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmeye çalışan ve başkanı olmayan Millî Kongrenin örgütlenme faaliyetlerini göz tabibi Esat (Işık) Paşa yürütmüştür.

(16)

Millî Kongre; kültürel ve siyasal yayım çalışmalarıyla bir yandan ulusal bilinçlenmeyi sağlamaya, diğer yandan Türk milletinin haklı davasını uluslararası düzeyde savunmaya çalışmıştır. Bu bağlamda Millî Kongre, Trakya ve Anadolu’da Türklerin çoğunluğa sahip olduklarını, yayımladığı muhtıralar, istatistikler ve yabancı dillerde kitaplarla izah etmiştir.

Ancak İstanbul’un işgal altında olması nedeniyle Millî Kongrenin faaliyetlerini yürütebilmesi imkânsız hâle geldi. 1919 Haziran ayında Millî Kongre merkezi polis tarafından basıldı.

Kongrenin en aktif üyesi Esat Paşa tutuklanarak Kütahya’ya sürüldü. Ne var ki Darülfünundan ve muhtelif çevrelerden gelen tepkiler üzerine Esat Paşa’nın İstanbul’a dönüşüne izin verildi.

Millî Kongre, partiler arası ve hatta üstü bir organizasyonla iç siyasi çekişmeleri sona erdirmeyi amaçlıyordu. İşgal atmosferi içerisinde bunu tam anlamıyla başaramadıysa da 1919 yılı Mebusan Meclisi seçimlerinde önemli bir rol üstlendi. Meşrutiyet bakiyesi Millî Ahrar, Ahali, İktisat, Sosyalist Birliği, Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası, Çiftçiler Derneği, Millî Türk Fırkası ve Sosyal Demokrat Fırkası gibi siyasi kuruluşlarla Millî Mücadelecileri uzlaştırmaya çalışan Millî Kongre taraflar arasında sıkışıp kalmıştır.

Siyasi teşekkülleri uzlaştırma sürecinde Millî Kongrenin tavrı ve belki de inisiyatifi eline alma çabası, Millî Mücadelecilerin tepkisine neden oldu. Sonunda Millî Mücadelecilerle Milli Kongre üyelerinin arası açıldı. Mustafa Kemal Paşa’nın sert açıklamaları ve 1919 Mebusan Meclisi seçimlerini İstanbul’da dahi Müdafaa-i Hukukçu adayların kazanmasıyla Millî Kongre siyasi hayatın dışında kaldı. Millî Kongre üyelerinin bir kısmı, Milli Mücadelecilere katılırken İstanbul’un resmen işgalinden sonra Esat Paşa Malta’ya sürüldü.

23.2. Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

İtilaf Devletlerinin Trakya’yı işgali, Rumların faaliyetleri ve Yunanlıların bölge üzerindeki emellerine karşı 2 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’da Edirne Mebusu Faik (Kaltakkıran) Bey, Belediye Reisi Şevket Bey, Avukat Şeref (Aykut) Bey, tüccardan Yolageldili Kasım Efendi’nin öncülüğünde Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi adlı bir cemiyetin kurulması kararlaştırıldı. Bu cemiyet, 1 Aralık 1918 tarihinde Edirne’de valiliğe sunduğu dilekçe ile resmen kuruldu. Ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyetlerde bulunmayı hedefleyen cemiyetin başkanlığına önce Müftü Mestan Efendi, daha sonra Dedeağaç Konsolosu Şükrü Bey getirildi.

(17)

Cemiyet; “Trakya Paşaeli”adlı bir gazete, broşür ve bildiriler yayımlayarak Trakya’nın tarihî, demografik, etnik, dinî ve kültürel bakımdan Türklere ait olduğunu belgelerle savunmaya çalıştı. Trakya’da kongreler toplayan cemiyet, Trakya’nın Yunanlılar tarafından işgali karşısında örgütlenme çalışmalarına hız vererek silahlı mücadele kararı aldı. Saray ve hükûmetle de yakın temas hâlinde olan cemiyetin adı Sivas Kongresi’nde Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine çevrildi. Bu cemiyete, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Trakya’daki teşkilatını yürütme vazifesi verildi. İstanbul’un resmen işgalinden (16 Mart 1920) sonra toplanan Lüleburgaz ve Edirne kongreleri neticesinde Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kesin olarak Millî Mücadelecilerin idaresine girdi.

23.3. İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti

İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti, İtilaf Devletlerinin İzmir’e asker çıkarması ve şehrin Yunanlılar tarafından işgal edileceğine dair duyumlar alınması üzerine aralarında tüccardan mektubî esbak Burhaneddin Bey, Doktor Hacı Hasanzade Edhem Bey, Alemdarzade Edhem Bey, Muharririn-i Osmaniye’den Hasan Vasfi Bey, Mütekaid Binbaşı Hüseyin Lütfi Bey, Moralızade Halid ve Nail Beyler, tüccardan Osman Nuri Bey ve Mevlevi Şeyhi Nuri Efendi, Tokatlızade Şekip ve Sahlepçizade Hacı Midhat Beylerin bulunduğu şahısların öncülüğünde kuruldu. 1 Aralık 1918 tarihinde kuruluş dilekçesi İzmir Valiliğine sunulan cemiyet, konferanslar düzenlemek, İtilaf Devletleri temsilcilerine protesto telgrafları çekmek suretiyle Türk davasını savunmaya ve böylece İzmir ve çevresinin Yunanlılara verilmesini önlemeye çalıştı. Paris Konferansı’nda İzmir’in Yunanlılara verildiğinin haber alınması üzerine 14 Mayıs 1919 tarihinde oluşturulan “İlhak-ı Red Hey’et-i Milliyesi”nin

“Redd-i İlhak Beyannamesi”ni yayınlayarak -Bahri Baba Parkı diye anılan yerdeki- Yahudi maşatlığında İzmir’in işgalini protesto etmesinde cemiyet ileri gelenleri son derece etkili oldular. Bu hareket neticesinde Batı Anadolu’da Redd-i İlhak Cemiyetleri adı altında yeni bir mukavemet teşkilatı meydana getirildi. İzmir’in işgalinden sonra merkezini İstanbul’a nakletmek zorunda kalan cemiyet, Alaşehir Kongresi’nden (16-25 Ağustos 1919) sonra çalışmalarına hız verdi. İstanbul’un resmen işgalinden sonra başkentte de çalışma imkânı kalmayan cemiyet üyelerinin büyük bir kısmı Millî Mücadele’ye katıldı.

23.4. Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

Mondros Mütarekesi’nden sonra yurdun diğer kısımları gibi Karadeniz’inde işgal edilebileceği ihtimali Müslüman ahalide endişelere neden olmuştu. Buna ilaveten Rumların Karadeniz Bölgesi’ndeki faaliyetleri, “Pontus” adlı bir devlet kurma arayışları ve Trabzon’un

(18)

Ermenilere verileceğine dair şayialar karşısında bölgenin İttihatçı olarak bilinen eşraf ve aydınları 12 Şubat 1919 tarihinde Trabzon’da, Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyetini kurdular. Cemiyetin başkanlığına, Trabzon Belediye Reisi Barutçuzade Ahmet Bey getirildi.

Başlangıçta cemiyet, diğer millî cemiyetler gibi basın, yayım yoluyla millî davayı savunmaya çalışıyordu. Ancak İzmir’in işgali sonrasında Trabzon’da bir kongre toplayan Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti, Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesi ve doğu illerindeki millî teşekküllerle temasa geçerek yurdun düşmandan kurtarılabilmesi için silahla mücadele etme kararı aldı. Erzurum Kongresi’nde adı Trabzon Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine dönüştürülen cemiyet, Sivas Kongresi’nden sonra Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin bir şubesi hâline geldi.

23.5. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti

Diyarbakır’ın köklü ailelerinden birine mensup olan Süleyman Nazif Bey’in teşebbüsleriyle 2 Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da kurulan bu cemiyetin yayın organı Hadisât gazetesi idi.

Ermeni taleplerine karşı medeni ve ilmî yollarla şark vilayetlerindeki Türk-İslam çoğunluğun haklarını savunmak üzere kurulan bu cemiyet şark vilayetlerinde teşkilatlanmaya çalıştı.

Cevat (Dursunoğlu) Bey’in teşebbüsleriyle 10 Mart 1919 tarihinde teşkil edilen Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesi, Millî Mücadele esnasında son derece önemli faaliyetlerde bulundu. Cemiyetin başkanlığına Hasankaleli Hakkızâde Hacı Fehim Efendi, muhasipliğine Emekli Binbaşı Süleyman Bey getirildi. Bölgede Kazım Karabekir’in kumandasında bulunan 15. Kolordu ile yakın temas hâlinde olan cemiyet, Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti ile birlikte Erzurum Kongresi’nin toplanmasında başrolü oynadı. Erzurum Kongresi’nde şark vilayetlerindeki bütün cemiyetler, Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında birleştirildi.

23.6. Kilikyalılar Cemiyeti

Çukurova’daki Ermeni tehlikesine karşı İstanbul’da 21 Aralık 1918 tarihinde Adana, Maraş, Antep ve Tarsus ileri gelenleri tarafından kuruldu. Kilikyalılar Cemiyeti, Ali Fuat Paşa’nın desteğiyle güney illerinde teşkilatlanma faaliyetlerinde bulundu. Fransızların Adana’yı işgal etmeleri üzerine merkezini Toroslara taşıyan Kilikyalılar Cemiyeti, Ermeni komiteleri ve onları destekleyen Fransızlara karşı mücadele etti. Sivas Kongresi’nin ardından Kilikyalılar Cemiyeti de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin şubesi hâline geldi.

(19)

ÇALIŞMA SORULARI

1. İtilaf Devletleri’nin stratejik öneme sahip Osmanlı topraklarını işgal etmeleri üzerine İngilizleri hoşnut etmek yolu ile masa başında siyasi olarak (diplomasi yoluyla) ülkeyi kurtarmak isteyen bir grup oluşmuştur. Bu grubun lideri konumundaki şahıs kimdir?

A) Damat Ferit Paşa B) Hüseyin Rauf Bey C) Ali Kemal Bey

D) Kazım Karabekir Paşa E) Cafer Tayyar Paşa

2. Anadolu’da teşekkül eden Kuvayımilliye’yi dağıtmayı değil, Kuvayımilliye’yi “kuva-yı muntazama” hâline getirmeyi amaçlayan hükûmet aşağıdakilerden hangisidir?

A) Birinci Damat Ferit Paşa Hükûmeti B) Ali Rıza Paşa Hükûmeti

C) İkinci Ahmet Tevfik Paşa Hükûmeti D) Ahmet İzzet Paşa Hükûmeti

E) Talat Paşa Hükûmeti

3. İngiliz Muhipleri Cemiyetinin kurucusu kimdir?

A) Ali Kemal B) Tevfik Paşa C) Damat Ferit Paşa D) Said Molla E) Rauf Bey

4. Aşağıdakilerden hangisi “siyaseten müdafaa” taraftarlarının kurdukları örgütlerden biri değildir?

A) İngiliz Muhipleri Cemiyeti B) Wilson Prensipleri Cemiyeti C) Kürdistan Teali Cemiyeti D) Tealî-i İslam Cemiyeti E) Mavri Mira Cemiyeti

(20)

5. Aşağıdakilerden hangisi Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin üyeleri arasında değildir?

A) Halide Edip (Adıvar) B) Ahmet Emin (Yalman) C) Refik Halit (Karay) D) Yunus (Nadi) Bey E) Said Molla

6. Aşağıdakilerden hangisi Rumlar tarafından kurulan örgütlerden biridir?

A) Wilson Prensipleri Cemiyeti

B) Küçük Asya Cemiyeti (Asya-yı Suğra Cemiyeti) C) Taşnak Cemiyeti

D) Hınçak Cemiyeti

E) Alliance Israelite Universelle

7. Aşağıdakilerden hangisi Taşnak Federasyonunun Osmanlı topraklarında uygulamak için belirlediği metotlardan biri değildir?

A) Çeteler teşkil etmek ve onları faaliyete hazırlamak

B) Her yola başvurarak halkın maneviyatını ve ihtilalci faaliyetini artırmak C) Hükûmet yetkilileri ile uzlaşmak amacıyla teşebbüslerde bulunmak D) Halkı silahlandırmak için her yola başvurmak

E) İhtilal komiteleri teşkil edip bunlar arasındaki sıkı irtibatı temin etmek

8. Kültürel ve siyasal yayım çalışmalarıyla bir yandan ulusal bilinçlenmeyi sağlamaya, diğer yandan Türk milletinin haklı davasını uluslar arası düzeyde savunmaya çalışan cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?

A) Millî Kongre Cemiyeti B) Kilikyalılar Cemiyeti

C) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

D) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

(21)

9. Aşağıdakilerden hangisi sadece millî müdafaayı savunan cemiyetlerden biri değildir?

A) Kilikyalılar Cemiyeti B) Teal-i İslam Cemiyeti

C) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

D) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

10. Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesi ve doğu illerindeki millî teşekküllerle temasa geçerek yurdun düşmandan kurtarılabilmesi için silahla mücadele etme kararı alan cemiyet aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kilikyalılar Cemiyeti

B) Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti

C) İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti D) Millî Kongre Cemiyeti

E) Trakya Paşaeli Müdafaa Heyet-i Osmaniyesi

(22)

CEVAPLAR

1. A 2. C 3. D 4. E 5. E 6. B 7. C 8. A 9. B 10. B

(23)

KAYNAKÇA

Araştırma-İnceleme Eserleri ve Hatıralar AHMET İZZET PAŞA, Feryadım, İstanbul, 1980.

AKŞİN, Sina. (2010). İstanbul Hükûmetleri ve Millî Mücadele (Mutlakiyete Dönüş 1918- 1923), c.I. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

ARSLAN, Ali. (2005). Kutsal Ermeni Papalığı Eçmiyazin Kilisesi’nde Stratejik Savaşlar.

İstanbul: Truva Yayınları.

ARSLAN, Ali. (2006). Avrupa’dan Türkiye’ye İkinci Yahudi Göçü. İstanbul: Truva Yayınları.

AŞKUN, Vehbi Cem. (1963). Sivas Kongresi. İstanbul.

ATATÜRK, Mustafa Kemal (2000). Nutuk 1919-1927, Yay. Haz. Zeynep Korkmaz. Ankara:

Atatürk Araştırma Merkezi Yay.

Atatürk’ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri, Der. Arslan, Nimet. (1964). Ankara.

Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri. (1997). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları.

AYBARS, Ergun. (1984). Türkiye Cumhuriyeti Tarihi. İzmir.

AYIŞIĞI, Metin. (2004). Kurtuluş Savaşı Sırasında Türkiye’ye Gelen Amerikan Heyetleri, Ankara: Atatürk, Dil ve Tarih Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları.

BAYKAL, Bekir Sıtkı. (1974). Heyet-i Temsiliye Kararları. Ankara.

BAYUR, Y. H. (1955). Türk İnkılâbı Tarihi, C.3, K.1, Ankara: TTK Yay.

BAYUR, Y. H. (1983). Türk İnkılâbı Tarihi, C.3, K.3. Ankara: TTK Yay.

(24)

BAYUR, Y. H. (1997). Atatürk Hayatı ve Eserleri I. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yay.

BEBEK, İlhami. (1994). Millî Mücadele’de Akbaş Cephaneliği Baskını. Ankara:

Genelkurmay Basımevi.

DÖNMEZ, Cengiz. (1999). Millî Mücadele’ye Karşı Bir Cemiyet: İngiliz Muhipleri Cemiyeti. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.

DUMONT, Paul-François Georgeon. (2004). Bir İmparatorluğun Ölümü 1908–1923.

DURSUNOĞLU, Cevat. (1946). Millî Mücadelede Erzurum. Ankara.

GOLOĞLU, Mahmut. (1968). Erzurum Kongresi. Ankara.

GOLOĞLU, Mahmut. (1969). Sivas Kongresi. Ankara.

GÜLLÜ, Ramazan Erhan. (2010). Antep Ermenileri (Sosyal-Siyasi ve Kültürel Hayatı).

İstanbul: IQ Kültür-Sanat Yayıncılık.

GÜNER, Zekai. (1998). Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kuruluşu ve Faaliyetleri (1 Aralık 1918-13 Mayıs 1920). Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.

GÖKBİLGİN, M. Tayyib. (1959). Millî Mücadele Başlarken: Mondros Mütarekesi’nden Sivas Kongresi’ne, C.I. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

İĞDEMİR, Uluğ. (1986). Sivas Kongresi Tutanakları. Ankara.

JAESCHKE, Gotthard. (1991). Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri. Ankara: TTK.

KEMAL İNAL, İbnülemin Mahmud. (1982). Son Sadrazamlar, C.IV. İstanbul: Dergah Yayınları.

KIRZIOĞLU, Fahrettin. (1993). Erzurum Kongresi. Ankara.

(25)

ORBAY, Rauf. (1993). Cehennem Değirmeni –Siyasi Hatıralarım-, C.I. İstanbul:Emre Yayınları,

ÖZALP, Kazım. (1982). Millî Mücadele, C.I. Ankara: TTK.

SONYEL, Selahi. (1973). Türk Kurtuluş Savaşı ve Dış Politika. Ankara: TTK.

SABİS, Ali İhsan. (1993). İstiklal Harbi ve Gizli Cihetleri, C.V. İstanbul: Nehir Yayınları.

ŞAHİNGÖZ, Mehmet. (1996). Ali Rıza Paşa Hükûmetlerinin İstifası ve Tepkileri. Ankara,

TALAT PAŞA. (2000). Talat Paşa’nın Anıları: Haz. A. Kabacalı. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yay.

TANSEL, Selahattin. (1973). Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, C.I. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları.

Türk İstiklal Harbi, C.I, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı. (1962). Ankara: Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları.

Makaleler

ARSLAN, Ali. (1999). Millî Mücadele’de Geyve Muharebeleri ve Geyve’nin Önemi. I.

Sakarya Ve Çevresi Tarih Ve Kültür Sempozyumu (22-23 Haziran 1998), 161-174. Adapazarı.

ARSLAN, Ali. (2002). Millî Mücadele Dönemi’nde Savunma Stratejisi Açısından Yolların Kullanılması. Anadolu’da Tarihî Yollar ve Şehirler(21 Mayıs 2001), 230-249. İstanbul: İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Araştırmaları Merkezi.

ARSLAN, Ali. (1995). Anadolu Fevkalâde Müfettiş-i Umumiliği IV. ve V. Damat Ferit hükûmetlerinin Anadolu’daki Yönetimi Büyük Millet Meclisinden Geri Alma Teşebbüsü (1920). Atatürk Yolu, C.4, S.16, s.443. Ankara.

(26)

ARSLAN, Ali (1998). I. Dünya Savaşı Sonunda Nahçıvan’da Yapılan Millî Mücadele ve Bugünkü Nahçıvan’ın Statüsünün Oluşumu. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. XIV, S.41, s. 521-546. Ankara.

ARSLAN, Ali. (2000). Ülkenin Kurtarılmasında Kuvâ-yı Milliye’nin Görüşü ve Yalnız Siyaseten Müdafaanın İflası(1918-1920). İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, S. 36, s.7.

İstanbul.

ÇAPA, Mesut. (1991). İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti (Aralık 1918-Mart 1920). Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, S. 21, s. 553-566.

DAYI, Esin. (2003). Erzurum Kongresi’nin Türk Tarihindeki Yeri ve Önemi. Atatürk Dergisi, S. 4, s.1-17.

TÜRKMEN, Zekeriya. (2000). Ali Rıza Paşa Hükûmeti Kuvâ-yı Milliye İlişkileri: Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın Kuvâ-yı Milliye’nin Desteklenmesi Yolundaki Gizli Emir ve Uygulamaları. Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.XVI, S. 46 , s. 37-87.

TÜRKMEN, Zekeriya. (1996). Mütareke Döneminde (1918-1923), Ordu, Mütareke Döneminden Millî Mücadele’ye Geçişte Ordunun Yeniden Yapılanması. Askerî Tarih Bülteni, S.41.

YALÇIN, E. Semih. (1992). Mütareke Döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’daki Faaliyetleri (30 Ekim 1918-16 Mayıs 1919). Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi, C.17, S. 28, s. 173-206.

Tezler

BOZKURT, Abdurrahman. (2009). İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da İşgal Yönetimi.

Yayınlanmamış Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

SAKİN, Serdar. (2003). Misâk-ı Milli’nin Hazırlanışı, Kapsamı ve Tarihsel Değeri.

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

(27)

SANCAKTAR, Fatih Mehmet. (1996). Said Molla ve Türkçe İstanbul Gazetesi.

Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

SUSOY, Şenol. (2008). Millî Mücadele Yıllarında Amasya. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü.

ERAY BİBER, Tuğba. (2006). Millî Mücadele Döneminde Doğu Karadeniz. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Referanslar

Benzer Belgeler

lamalar düzeyinde istatistiksel düzenlilikler gösterir, istatistik, bir ekonomik birimin pazar içerisindeki yaşantısını düzenlemesinde olduğu gibi, daha büyük ölçekte,

Dobutamin çocuklarda da inotropik etki göstermektedir, ancak yetişkinlere kıyasla hemodinamik etkisi biraz daha farklıdır. Çocuklarda kardiyak debi artmasına

Bildirimizde KarS Merkez'dc 2005 2006 eğitim öhetin yılında ilköğretim ?.sınıl'ta okutulıın Türk çe ders kitapltırında bu]unalt metinlerc yönelik olarak

1973 Yılı elektrik enerjisi üretiminde, özkaynak- lanmızdajı, ekonomik hidrolik potansiyelin yak- laşık % 5'i, bilinen toplam linyit rezervimizin fr 2.5-3 ü

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurarak işgaller karşısında teşkilatlanmaya ve sesini duyurmaya çalıştı. Yunanistan’ın Doğu Trakya’yı işgalini engellemek ve Mavri

Başlıca ulusal cemiyetler Edirne ve tüm Trakya’da faaliyet gösteren, Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Heyet-i Osmaniyesi, Erzurum merkezli Viayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u

Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti’nin Rize şubesi l2 Şubat l9l9’da yapılan ilk kongreden sonra Mataracızade Mehmet, Mataracızade Hakkı, Lazoğlu

Mustafa Kemal, 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nin açılış konuşmasında Diyarbakır’da kurulan cemiyeti şöyle tanıtmıştır: “Şarktan ve cenuptan tehlike