2. ÜNİTE KÜLTÜREL MİRAS
UYGARLIKLARI ÖĞRENİYORUM Tarihte Yolculuk
Anadolu ve Mezopotamya, çok eski çağlardan beri
birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış önemli yerleşim yerlerindendir. Doğu ve batı arasındaki ticaret yolları üzerinde bulunmaları, insan
yaşamı için uygun iklimlere sahip olmaları ve topraklarının verimliliği; bu bölgelerin tarih boyunca göç almasında ve birçok
kültürün yurdu olmasında etkili olmuştur. Anadolu’da Hititler, Frigler, Lidyalılar, Urartular ve İyonlar gibi
birçok uygarlık yaşamıştır. Mezopotamya’da ise Sümerler, Babiller ve Asurlular gibi tarihin önemli devletleri kurulmuştur.
ANADOLU UYGARLIKLARI
HİTİTLER:
-Başkenti Hattuşa (Hattuşaş/Boğazköy) dir.
- İç Anadolu’da Kızılırmak çevresine yerleşmişlerdir (günümüzde Çorum-Boğazköy).
- Yönetim şekli merkezi krallıktır. Devletin başında kral bulunurdu. Kral, aynı zamanda başrahip, başkomutan ve başyargıçtır. Kraldan sonra Tavananna
denilen kraliçe söz sahibidir.
- Pankuş adı verilen danışma meclisi vardı, kral devlet işleriyle ilgili kararları bu meclise danışarak alırdı. Anadolu’da ilk meşruti yönetimi kurmuşlardır.
- Hitit kanunları çok gelişmişti, aile hukuku, ceza hukuku, borçlar hukuku gibi bölümlere ayrılmıştı.
- Anal (Yıllık) adı verilen yıllıklar yazarak ilk tarih yazıcılığını başlatmışlardır (çivi yazısıyla yazılmıştır, tanrılarına bilgi verirlerdi).
- Çok tanrılı dinleri vardır (Hitit ülkesine Bin Tanrı İli de denirdi).
- Heykel, kabartma ve demir işletmeciliği alanlarında ileri gitmişlerdir. İvriz ve Yazılıkaya kabartmaları günümüze kadar kalmıştır.
- İki tür yazı kullandılar. Bunlar çivi yazısı ve hiyeroglif (resimli yazı) yazısıdır.
- Mısırlılarla Suriye toprakları için savaşmışlar, savaş sonunda Kadeş Antlaşması imzalandı
FRİGLER
- Başkenti Gordion’dur (günümüzde Ankara-Polatlı yakınları) - Orta Anadolu’da Sakarya nehri çevresinde kuruldu.
- Tarımla uğraşmışlar, tarımla ilgili kesin ve değişmez kurallar koymuşlar, kanunlar yapmışlardır (saban kırmanın, öküz kesmenin cezası ölümdür).
- Dokumacılık, maden ve tahta işçiliği, heykeltıraşlık gibi alanlarda gelişme göstermişler.
- El işçiliği gelişmiş, Fibula adı verilen ilk çengelli iğneyi üretmişlerdir - Krallarına Midas adını vermişler (Tarihte kulaklarının
büyüklüğünden dolayı Eşek Kulaklı Midas olarak bilinir),en büyük tanrıları Tabiat Tanrıçası’dır. En büyük tanrıçaları
Kibele (Bereket ve Toprak Tanrıçası)
NOT: Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.
LİDYALILAR:
- Başkentleri Sard’dır (günümüzde Manisa-Salihli yakınları).
- Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kuruldu.
- Kral Yolu’nu buldular (Efes’ten başlayıp Sard’dan geçerek doğuya, Ninova’ya giden bir ticaret yoludur).
- Buhurdanlık adı verilen etrafa güzel kokular yayan (içinde güzel kokulu otlar yakılarak) bir alet icat
etmişlerdir.
- Ticarette paranın kullanılmasıyla takas yöntemi kalktı, düzenli bir ekonomik yapı oluştu.
NOT: Tarihte parayı icat eden ilk uygarlıktır (M.Ö.700).
İYONLAR
- Başkentleri Efes’tir (günümüzde İzmir).
- Batı Anadolu’da, Ege kıyılarında kurulmuştur.
- İyonlar, İzmir, Milet, Foça ve İzmir’de şehir devletleri halinde yaşadılar.
- Denizcilikle uğraştılar, deniz ticareti yaptılar.
- Fenike alfabesini geliştirdiler.
- Dinleri çok tanrılıdır.
- Yunan uygarlığının temellerini attılar.
- Anadolu’da ilk demokrasi yönetimi uyguladılar (Doğrudan Demokrasi).
- Anadolu’da kurulan uygarlıklar içinde en gelişmiş ve ileri düzeyde olanıdır.
- Bilim ve kültüre önem verdiler. Hür düşünce gelişti. Hür düşünce geliştiği için pozitif bilimlerde ilerlediler.
Tıpta Hipokrat, tarihte Heredot, matematikte Pisagor ve Tales, felsefede Diyojen İyonların en tanınmış bilginleridir.
- İyon edebiyatının önemli eserleri Homeros’un İlyada ve Odessa destanlarıdır.
- Efes’te yaptıkları Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biridir.
URARTULAR
- Başkentleri Tuşpa’dır (günümüzde Van).
- Mimaride, maden işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı, taş işçiliğinde ileri gittiler.
Su kanalları, bentler, barajlar, tapınaklar, kaya mezarları, kaleler, saraylar yaptılar.
- Ekonomilerinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur.
- Van’da Van Kalesi ve Çavuştepe, Erzincan’da
Altıntep Urartularda günümüze kalan önemli kalelerdir.
- Dinleri çok tanrılıdır. Ahiret inancı vardır. Yani ölümden sonra yaşama inanırlardı. Mezarlarını oda ve ev şeklinde yapmışlar. Ölen kişinin mezarına
hayattayken kullandığı eşyaları koymuşlardır.
MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI
SÜMERLER
- Mezopotamya uygarlığının temellerini attılar.
-Dünyanın ilk uygarlığı sayılmaktadır
- Şehir (site) devletleri şeklinde yönetildiler. Şehir devletleri içerisinde en önemlileri Ur, Uruk, Kiş, Lagaş’tır.
- Şehirlerin başında Patesi denilen krallar bulunur.
Bunlar hem dini hem siyasi güce sahiptirler.
- M.Ö.3200 yılında çivi yazısını bularak tarih devirlerini başlattılar.
- Tarihte bilinen ilk yazılı kanunları Sümer kralı Urugakina yaptı. (Tarihte ilk hukuk devletidir)
- Tarihte ilk defa sayı sistemini buldular, matematik biliminin temellerini attılar. Dört işlemi kullanmışlar ve çemberi 360 dereceye bölmüşlerdir.
- Geometri ve astronomi alanında ileri gitmişlerdir.
- İlk defa ay takvimini yaptılar, Güneş saatini buldular.
- Dinleri çok tanrılıdır. Rahip-Kral anlayışı egemendir.
- Ziggurat adı verilen tapınaklar yaptılar.
Bu tapınaklar rasathane (gözlemevi) görevi de gördü. Bu sayede astronomide ilerlediler.
- Dünyanın ilk destanları (Tufan, Yaradılış ve Gılgamış destanları) Sümerler’e aittir.
BABİLLER
- Orta Mezopotamya’da kuruldu - Başkentleri Babil’dir.
- Yönetim şekli mutlak krallık (ilk mutlak krallık sistemini Hammurabi kurdu).
- Kralları Tanrı-Kral şeklinde kutsal sayılırdı.
- Astronomi ve tıp alanında ilerlemişler.
- Tarihteki ilk anayasayı Babil kralı Hammurabi yaptı.
- Hammurabi kanunları, Sümer yasalarına göre daha ağır cezalar içerir ve kısas esasına dayanır.
- Babil şehri, Asma Bahçeleri ve Babil Kulesi ile ün kazandı.
ASURLULAR
- Yukarı Mezopotamya’da kuruldu.
- Başkentleri Ninova.
- Ticaret gelişmiştir. Anadolu’ya yaptıkları ticaret sayesinde Anadolu halkı Asurlulardan çivi yazısını öğrendiler. Böylece Asurlular Anadolu’da tarih
çağlarının başlamasında önemli bir rol oynadılar.
- Kayseri (Kültepe)’de Asurlular’a ait çivi yazısıyla yazılmış ticari tabletler bulundu
- Tarihte ilk kütüphaneyi kurdular.
- Kanunları Sümer ve Babil kanunlarına göre ağır cezalar içermekteydi
ÇEVREMİZDEKİ GÜZELLİKLER
ÜLKEMİZDE DOĞAL VARLIKLAR VE TARİHÎ MEKÂNLAR
Ülkemiz, en eski çağlardan itibaren önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.
Bunda hem iklimin yaşamaya elverişli olması; hem de verimli toprakların bulunması etkilidir. Yurdumuzun bu özellikleri tarih boyunca pek çok
uygarlığa ev sahipliği yapmasını sağlamıştır.
Yurdumuzun her yöresi doğal güzellikleri ve tarihî mekânlarıyla oldukça ilgi çekicidir. Bu sebeple ülkemizi her yıl milyonlarca
turist ziyaret eder.
Ülkemize gelen turistler yurdumuzun tarihi eserlerini ve doğal güzelliklerini görmek ister.
DOĞAL VARLIKLARIMIZ:
Doğada insan eli değmeden oluşan ve gezilip görülebilecek özelliği olan unsurlara doğal varlık denir. Dağ, deniz, ova ırmak, göl, şelale vb. gibi
Yurdumuzun Belli Başlı Doğal Güzellikleri
TARİHİ ESERLERİMİZ
Tarihi eserler, geçmiş uygarlıklardan bugüne kadar kalan din, bilim, düşünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir.
Saraylar, evler, köprüler, tiyatrolar, kaleler, camiler, kiliseler, hamamlar ve kervansaraylar tarihi eserlere örnek verilebilir.
Ülkemiz, tarihi eserler bakımından çok zengindir. Ülkemizde yer alan tarihi zenginlikler yüzyıllar öncesini günümüze taşır.
KÜLTÜREL VARLIKLARIMIZ
Kültür: Bir toplumda nesilden nesle aktarılan yaşatılan; gelenek, görenek, inanış, düşünce ve sanat varlıklarının tümüdür.
YEMEKLERİMİZ
Hayvancılıkla uğraşan Doğu Anadolu Bölgesi’nde daha çok et yemekleri yapılır. Balıkçığın yaygın olduğu
Karadeniz Bölgesi’nde ise balıklı yemek türleri yapılır.
Bazı yemeklerimiz ve tatlılarımız adeta bulunduğu bölge ile özdeşleşmiştir.
Mantı denince akla Kayseri, Oltu Kebabı ya da Cağ kebabı denince Erzurum akla gelmektedir. Ya da Karadeniz’in hamsili pilavı,
Gaziantep’in baklavası, Kahramanmaraş’ın dövme dondurması, Mersin’in tantuni ve cezeryesi o yöreyle özdeşleşmiştir.
MİMARİ ESERLERİMİZ
Kültürel zenginliğimizin bir başka kanıtı da mimari eserlerimizdir.
Evler, köprüler, sarayla vb. gibi eserler tarihimizin tanıklarıdır.
Geçmişle günümüz arasında köprü olan bu eserler Türk mimarisinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır. Bu kültürel öğelerimizin korunması ve gelecek kuşaklara
aktarılması hepimizin görevidir. Bu doğrultuda ülkemizin çeşitli bölgelerinde geleneksel Türk evleri koruma altına alınmıştır. Safranbolu, Beypazarı,
Amasya evleri birer müze konumundadır.
EL SANATLARIMIZ
Adıyaman Kilim Siirt Battaniye
Isparta Halı Bünyan (Kayseri) Halı Kütahya Çinicilik-Porselen Nevşehir Çömlekçilik
Afyon Mermer Gaziantep Bakırcılık
Eskişehir Lületaşı Erzurum Oltu taşı Sivas -Trabzon Bıçak
HALK OYUNLARIMIZ
Belirli bir bölge halkı arasında ortak olan ve içinde halkoyunları, masallar, müzik, masallar, müzik, dans, efsaneler, atasözleri,
şakaların yer aldığı kültür unsurların bütününe folklor denir.
Ülkemizde halk oyunları bölgelere göre çeşitlilik göstermektedir. Ege bölgesi düğünlerinde “zeybek” oyunu oynanırken Karadeniz’de “horon” oyunu
oynanır. Güneydoğu Anadolu’da “halay” çekilirken, Trakya’da “hora”, İç Anadolu’da ise “misket” oyunu oynanır.
Folklor kültürünün bölgelere göre değişmesinin başlıca
nedenleri yaşanılan yörenin iklimi, bitki örtüsü, coğrafi koşulları ile gelenek ve görenekleridir.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KÜLTÜRÜMÜZ
Kültürümüz, milli birlik ve beraberliğimizi pekiştirmede önemli rol oynar.
Milletimiz farklı kültürel değerleri paylaşarak zengin bir
mirası ortaklaşa kullanmaktadır. Bölgelerimiz arasında bazı kültürel farklılıklar olsa da urum birliğimize zarar vermez. Bölgelere göre şive
farklılığı olsa bile ülkemizin her yerinde Türkçe konuşulmaktadır.
Ramazan ve Kurban Bayramları ülkemizin her tarafında ortak kutladığımız dini bayramlarımızdır.
19 Mayıs Atatürk’ün Anma ve Gençlik Spor Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı da ülkemizde topluca kutladığımız milli bayramlarımızdandır.
Ayrıca Nevruz ve Hıdrellez gibi ortak kültürel bayramlarımız da vardır.
Uzun yıllar bir arada yaşamış insanlarda da kültür birliği oluşur.
Kültür zamanla değişime uğrayıp gelişebilir. Kültürün en önemli özelliği ulusal olmasıdır. Kültür birliği, milletin bütünleşmesini, devamlılığını sağlar.
Kültürel değerlere sahip çıkan, koruyan, yaşatan milletler, birlik ve beraberliğini devam ettirirler.
Çünkü kültür ögeleri insanları yakınlaştırır, bir arada yaşaması açısından da önemli yer tutar.