• Sonuç bulunamadı

Tashif ve Tahrif Üzerine

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Tashif ve Tahrif Üzerine"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ةيسارد تاظحلام

Araştırma Notları/Review Articles/

Tashif ve Tahrif Üzerine

Bazı

Mülahazalar

I. Giriş

Ümmügülsüm YEŞİL'

Hadis Usulü eserlerine kronolojik olarak bakıldığında, ilk asırlarda birçok

ıstılalım farklı müdlifler tarafından farklı tarifleri yapıldığı görülmektedir. Bu

bağlamda en genel geçer kaide ve tanımların yapıldığı eser olarak kabul edil- mesi mümkün olan İbnü's-Salah'ın Mukaddime'si dahi söz konusu tanım çe-

şitliliğini ihtiva etmektedir. Buna bağlı olarak, kendisinden sonraki eserler de bu çeşitliliği Mukaddime esaslı olmak üzere sürdürmüştür. Bu da sözü edilen eserin kuşatıcı otoritesini ortaya koymaktadır. Hadis ıstılahiarına dair farklı tanımlar, sadece kadim usUl literatürüyle de sınırlı kalmamış, ıstilahlardaki

ince ayrımlar günümüze kadar da devam etmiştir. Bir ıstılah ilmi mahiyetin- deki hadis usulünün kendi içindeki bu dinamizmi, hadis usulüne kendine bir

vasıf ve kendi içinde bir hadis usulü felsefesi birikimi kazandırmıştır. Bu çalış­

mada hadis usulünde karşılaşılan genelde eş anlamlı olarak kullanılmış, ancak zamanla küçük nüanslarla ayrılmış olan iki ıstılah, yani 'tashif ve 'tahrif kav-

ramı incelenecek; mezklır iki terimin tanımı, ortaya çıkış sebepleri, çeşitleri ve bu konuda yazılan eserler kısaca ele alınacaktır.

'Tashif ve 'tahrif kavramı hadis usulünde tefil bilbından masdar olarak harf ve hareke hataları anlamında kullanılageldiği gibi, yine aynı babdan ism- i mef'Ul olarak 'musahhaf ve 'muharref şeklinde harf ve hareke hatalı olarak

okunmuş kelime anlamında da kullanılmış iki ıstılahtır. Mütehassıs ve mahir hadis hafızlan, metni ve isnadı tashife veya tahrife uğramış hadisleri ayırt et- mek için azami gayret sarf etmişler ve bu şekildeki hataları tespit etmeyi son derece öneınseınişlerdir.1 Mukaddemun denilebilecek olan eski hadis münek- kidleri 'Musahhaf ve 'Muharref ıstılahını birbirinden ayırt etmemiş, ikisinin

Manisa Celal Bayar Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi, lladis, Mi\ N iSA, glsmysll 893@gmail.com

OR C ID: 0000-0002-6576-1404 Geliş: 25.05.2020 Yayın: 30.06.2020

1 İbn Hacer, Ahmed b. Ali b. Muhammed d-Askalani, Şerhu Nuhbeti'l-fiker, Kalüre 1352- 1934, s. 22.

(2)
(3)

تاظحلام ةيسارد

ت عُي ب ُّدََ

َها اهديعُي

ت عُي ب ُّدََ

َها

ُك نا ُن ُهُث رَو

ُك ن َع هي دَؤُن ا َع ى َل ه د َر ُس للَا لو ُ للَا ى ل َص َع َل ي ه َو َس ل َم

ُلوُقَيَف اَنُث دَحُي سوُّدُق لا ُد بَع َناَك َلاَق َةَباَب َش ُت ع م َس َلاَق ُّي ناَو لُح لا ٌن َسَح اَنَث دَح َةَلَقَع ُن ب ُد يَو ُس

َد بَع ُت ع م َسَو ُةَباَب َش َلاَق

ُّدُق لا للَا ُلو ُسَر ىَهَن ُلوُقَي سو ُهَل َلي قَف َلاَق ا ًض رَع ُح و رلا َذَخ تُي نَأ َم ل َسَو ه يَلَع ُللَا ى ل َص

اَذَه ٍء ي َش ُّيَأ ٌة وُك ُذَخ تُت ي ن عَي َلاَق

ٍط ئا َح ي ف ُح و رلا ه يَلَع َلُخ دَي ل .

(4)

ق ب َس ملقلا/ ٍملق

نَأَو ن إَو ر َف َح ُم نا س َت ع َم َلا َخ ن َفي ف ي ن َو َث َلي ي ق ُلاَقُيَو ن نَأ لا َءاَم َي ُؤ ُّن ُه نَأ َذ إ ا َص ا ب ُه ٍم َلاَك ي فَو ُل ق ل َم ب َنا ٍداَع ن نَأ ًءاَم َو َغ ل

ه . ٌفي ح صَت نَأ نَأ ُمُع زَيَو ًءاَم ز َأ ُلوُقَي ي ب لَك لا ُن با َناَكَو . ه غ ل َو َأ ًءاَم ب ُص ي َأ

(5)

تاظحلام ةيسارد

رجتحا مجتحا

ص ْحا ص ْخا

(6)

Tashifın yaygınlaşmasının en önemli sebeplerinden biri de 'varraklar', yani

kitapları çoğahan katip ve müstensihlerdir. Hadis musennefatının telif dev- rinde farklı ilim dallarındaki kitapların istinsahı ile meşgul olan ve bu işten

para kazanan varrak kesiminin karı, çoğaltılması istenen kitapların sayısına ve ilmi değerine bağlı olduğundan, çoğunun ellerine geçen kıymetli kitapları stok

yaptığı ve getiri sağlama yolunu tercih ettiği düşünülebilir. Söz gelimi Kılfe dil okulunun kurucusu Ebu Zekeriyya el-Fena' (v. 206/822), Me'ani'l-Kur'an adlı kitabını yazdığı zaman varraklar bu kitabı saklayıp isteyene beş sayfasını bir dirhem karşılığında satınışlardır. Bunun üzerine Ferra'ya şikayet gidince, varriliara giderek fiyatta indirim yapmalarını söylemiş ancak onları bu ko- nuda ikna edememiştir. Bunun üzerine Ferra' "ben size gösteririm, kitabıını

daha önceki yazdırdığımdan daha geniş şekilde yazdıracağım" diyerek iınla

meclisine gider. Sadece el-hamdü kısmını 100 sayfa yazdınr. Bunun üzerine varraklar on sayfayı bir dinar karşılığında yazmayı kabul ederek fiyatta yarı yarıya indirime giderlerY' Bu durum o devirdeki varrakların zihniyetini gös- teren güzel bir örnektir.

Edebiyat ve şiirle meşgul olup hadisten hiç anlamayan bir varrakın hata yapma ihtimalini tahmin etmek zor olmasa gerektir. Söz gelimi Amr b. Avn cl-Vasıti'nin çok i'rab hatası yapan bir varrakı vardı. Bir gün bu adaını gönde- rin diyerek edebiyada meşgul olan diğer birini çağırdı ve bir rivayeti kendisine

okumasını istedi. Adam seneddeki bir ismi 'heşim' diye okuyunca hayır o

'huşeym' olacak dedi sonra başka bir ismi 'hasln' diye okuyunca hayır 'huseyn' olacak dedi ve "Bana ilkini getirin o irapta hata yapsa da en azından tashif

yapmıyordu" şeklinde emir verdi.

5. Alışılmışa Hamletmek

Bazen bir muhaddis, bir ravinin belirli bir hocadan aynı isnad zincirine sa- hip çok sayıda rivayeti olur da, karşısına alıştığının aksine bir hadis gelirse, önceki senede ait bilgi ve tecrübesine güvenerek bu senedi de onun gibi oku- maya kalkışarak tashif yapabilir.

Muhammed Mu'avvad-Adil Ahmed Abdülmecid-Abdülfellah Ebu Sünne, lleyrut 1995, IV, 436-437.

16 el-Bağdadi, el-llaüb ı~bıl Bekr Ahmed b. Ali b. Sabit, 'J'arihu Hağdad, BeynıLts., XIV, 150.

(7)

تاظحلام ةيسارد _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Araştırma Notları/Review Articlcs!

6. Mezhep Taassubu

Gerek dini gerek fikri gerekse siyasi eğilimlerine göre hareket eden bir in- san, hadisleri okuyup değerlendirirken kendi düşünce ve taassubu istikame- tinde davranabilir. Bağlandığı fikir ve eğilimi savunmaya şartlandığı için, bi- linçli olmadan da rivayetlerin tashifine gidebilir.

7. Tabii Etkenler

El yazması eserlerin çeşitli çevresel etkiler sonucu kazınması, silinmesi ve rutubetlenerek kabarınası söz konusudur. Böyle bir durumda kelimelerin bir

kısmı silinebilir, karışıp birbirinden ayırt edilemez hale gelebilir. Söz gelimi Taberi'nin (v. 310/922) öğrencilerinden İbn Dust'un (v. 407/1017) kitapları

suya maruz kalmış, o da bunları yeniden yazarak düzeltmeye çalışmış, hatta bu sebeple eleştirilmiştir. 17

IV. Tashif Çeşitleri

Hadislerde meydana gelen tashifler senede meydana gelebileceği gibi, me- tinde de meydana gelebilir. Bazen de sened ve metnin her ikisinde tashif ola- bilir. Hadis ilimlerini altmış beş başlık altında ele alan Hakim (v. 405), eserine 'metinlerde tashifat' ve 'isnadlarda tashifat' adını verdiği iki ayrı başlığıyla bu taksimi yaparak müstakil konu halinde ele alan ilk muhaddis olmuştur.18

Bir hadisin senedinde olan tashif ravilerinin isimlerini değiştirmekle olur.

Bu şekildeki tashiflerle, metin içinde yapılan tashiflere oranla daha çok karşı­

laşılır. Zira metin içinde geçen kelime cümlenin akışından anlaşılabilirken, se- nette geçen isimlerde böyle bir kıyas ve akıl yürütme durumu söz konusu ol-

mayacaktır. Nitekim Ebu İshak İbrahim b. Abdullah en-Neceyrami (v.

355/966) 'Öncelikle zabt edilmesi gereken şey, şahıs isimleridir. Zira isimde

kıyas geçerli olmadığı gibi, öncesi veya sonrasında ona deLllet edecek bir şey

de yoktur'19 demiştir. Senedde yapılan tashife İmam Şafii'nin "Malik, 'Ömer b.

Osman' diyerek tashif yapmıştır. Doğrusu 'Amr b. Osman'dır" diyerek hoca-

sını tenkit etmesi örnek verilebilir.

Metinde tashife dair Müslim b. el-Haccac'ın (v. 261/875) naklettiği örnek, hadis usulüne dair hemen hemen bütün eserlerde zikredilmiştir:

"Züheyr b. Harb'in İshak b. İsa'dan, onun da İbn Lehi'a'dan naklettiğine

göre İbn Lehi'a şöyle demiştir: 'Musa b. Ukbe bana gönderdiği bir mektupta

şöyle diyordu: 'Bana Büsr b. Sa'id Zeyd b. Sabit'ten naklen şöyle dedi: 'Hz.

17 İbn Hacer, Ahmed b. Ali b. Muhammed d-Askalani, Lisunü'l-Mizıln, Beyrut 1986, 1, 297, no. 877.

18 Dayhan, a.g.e., s. 149.

19 Bağdadi, cl-Hatib Ebı"ı Bekr Ahmed b. Ali b. Sabit el-Crimi' li ahlrlki'r-rrlvi ve udilbi'.~-.>rimi', nşr. Muhammed Acd\c el-llalib, Beyrut 1994, ı, 417-418.

(8)
(9)

تاظحلام ةيسارد _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Araştırma Notları/Review Articlcs!

Darekutni'nin naklettiğine göre, Kütüb-i Sitte ınusanniflerinin kendisinden hadis aldıkları Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna el-Anezi (v. 252/886) bir gün şöyle demiştir: "Biz Aneze'liler şerefli bir kavimiz. Çünkü Reslılüllah bize

doğru namaz kıldı!"23 Oysa hadiste geçen 'Aneze' kelimesi kabile adını değil,

Allah Resıllü'nün namaz kılarken önüne diktiği 'kısa mızrak' anlamına gel- mektedir.

V. Tashifle İlgili Telif Edilmiş Müstakil Eserler

Ebu'I-Kasım el-Hasen b. Bişr el-Amidi, el-Mü'telif ve'l-muhtelif fı esmiii'ş­

Şu'arai ve künahüm ve elkabihim ve ensabihim ve ba'di Şi'rihim, th. Fr. Kren- kow (Muhammed Salim el-Krenkowi), Beyrut ı982.

Ebu Nu'ayın Ahmed b. Abdiilah b. Ahmed el-Asbahani, Kitabü't-Tenbih ala hudusi't-tashif, Beyrut 1992.

Ebu Ahmedel-Hasen b. Abdiilah el-Askeri, Tashifatü'l-muhaddisin, Kahire 1982.

Ebu Haliil el-Hasen b. Abdiilah el-Askeri, Şerhuma yeka'u fihi't-tashifve't- tahrif, Dımaşk ı 981.

Ebu Halilel-Hasen b. Abdillah el-Askeri, KitabüAhbari'l-Musahhifın, Dı­

meşk 1995.

Ebu'I-Hasen Ali b. Ömer ed-Darekutni, el-Mü'telifve'l-muhtelif, nşr. Mu- vaffak b. Abdiilah b. Abdilkiidir, Beyrut ı986.

İbn Abdilhadi, Cevabü ba 'di'l-hadem li-ehli'n-ni'am an tashifi hadisi'h-te- cem, Beyrut 2003.

Ebu Nasr Ali b. Hibetillah İbn Makula, el-İkmal

fl

rafil-irtiyab ani'l-mü'te- lifve'l-muhteliffi'l-esmiii ve'l-küna ve'l-ensab, Beyrut 14ıl.

Muhammed Id, el-Mezahiru't-tarietü ale'l-fusaha, Kahire 1980.

Ebu's-Safa es-Safedi, Tashihu't-tashifve tahriru't-tahrij; Kahire 1987.

Süyuti, et- Tatrif fi't-tashif, Am ınan 1988.

Hüseyin Tural, SaZahuddin es-Safedi ve Tashihu't-tashif adlı Eseri, Basılma­

ınış ilmi çalışma.

Cemal Ü stiri, et-Tas h if ve eseruhu fi'l-hadisi ve'l-fikh, Riyad ı 995.

VI. Sonuç

İnsanoğlu hata yapınaya müsait fıtratta yaratılmıştır. Bu durumu 'Beşer şa­

şar' sözü en veciz şekilde ifade etmektedir. Söz gelimi yazılan eserlerde, yapılan

23 ibnü's-Salah, Ebu Amr Osman b. Abdirrahman eş·Şehrazuri, U/Unıü'l·lladis, nşr. Nuruddin Itr, Dııncşk 1986, s. 281: Iraki, Eblı'l-Fadl Zcynüddin Abdürrahiın b. d-Hüscyn, Fethu'l- Muğis, nşr. Mahmud Rab!', BeyruL·Kahire 1988, s. 335.

(10)

üzerinde düşünülmüş ve buna göre bir sistem geliştirilmeye çalışılmıştır. Ha- dis usUlünün tamamının bu çabaların ürünü olarak ortaya çıktığı söylenebilir.

Zira muhaddislerin amacı, hadisleri Peygamber Efendimizin kastettiği maksa- dm dışına çıkmadan doğru bir şekilde aktarabilmektir.

Hicretten sonra üç yüzyıl boyunca aralıksız süren ilmi faaliyetlerin meyve- lerinin toplanmak suretiyle metoda dair eser yazımının hız kazandığı IV.

asırda muhaddisler tarafından ele alınan hadis usulü eserlerinde nokta, harf ve harekede meydana gelen bütün değişiklikler ve hatalı okuyuşun 'tashif olarak

isimlenciirildiği görülmektedir.

Bununla birlikte dönemin şartları ve sahip olunan kısıtlı imkanlar sıkça

hata yapılmasına sebep olabilmekte daha da kötüsü bu hataların düzeltilmesi günümüzdeki kadar kolay olamamaktadır. Bu hataların meydana getirdiği bü- yük değişiklikler sebebiyle metinde ve senette meydana gelen harf, kelime ve hareke hatalarma da özel bir ıstılah oluşturulmuş ve bunların tespitinde büyük bir emek harcanmıştır.

24 Bağdfıdi, el-C rimi' li ahlilki'r-rrlvi ve ildrlbi's-srlmi', I. 418, no. 564.

156 ı

Referanslar

Benzer Belgeler

As for the current study, it aims at evaluating the content of the Arabic language textbook for the fourth preparatory in the light of the habit of thinking about

Akay Kavşağı’nın alt geçitlerinin mahkeme kararıyla 1 Ağustos’a kadar beton bariyerle kapatılacağının önceki günkü Belediye Meclisi’nde duyurulmas ının

Tarık Şengül ile yaptığı canlı tartışmada, ’Herkesin bir ilgi alanının olduğunu, bunun kendisinin en önemli hobisi olduğunu, 20 yıllık belediye başkanlığı

Kur’an’da Eksiklik ve Fazlalık Olmadığını Naklî Delille Temellendirme Hâdî ile’l-Hakk, Kur’an’dan herhangi bir şeyin kaybolmasının mümkün olma- dığını

[r]

1.Zıt sözcüğünün eş anlamlısı olan kelime

komik gülünç konut ev önce evvel yüce ulu barış sulh yürek kalp akıllı uslu zayıf cılız soru sual yasa kanun yıl sene aş yemek.. yemin ant şahit tanık yaşlı ihtiyar

BİLGİ: Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı anlamdaş.. Örnek: Konuklarımızı güler