• Sonuç bulunamadı

JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI İLERLEME GÜÇLÜKLERININ ANALIZI ANALYSIS OF GEOTHERMAL DRILLING PROBLEMS SOURCED BY FORMATION

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI İLERLEME GÜÇLÜKLERININ ANALIZI ANALYSIS OF GEOTHERMAL DRILLING PROBLEMS SOURCED BY FORMATION"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DSİ Termal ve Maden Suları Konferansı’nda(24-25 Nisan 2008) tam metin olarak yayınlanmıştır.

JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI İLERLEME GÜÇLÜKLERININ ANALIZI

ANALYSIS OF GEOTHERMAL DRILLING PROBLEMS SOURCED BY FORMATION

Adil ÖZDEMİR

Sondajcılar Birliği Bilimsel ve Teknik Danışma Kurulu Üyesi, Adil Özdemir Sondaj ve Mühendislik, Ankara

adil@adilozdemir.com

ÖZET

Sondaj işlemine başlamadan önce delinecek formasyonların özellikleri tespit edilmeye çalışılmalı, yersel jeolojik ve jeofizik etüt raporları incelenmeli, aynı alan içerisinde açılmış olan kuyulara ait bilgiler ve kuyu açımı sırasında yaşanılan sorunlar öğrenilmeli, sorun yaratabilecek formasyonların derinliği ve kalınlığı belirlenerek tedbir alınmalıdır. Çıkabilecek sorunlara karşı stratejiler belirlenerek çalışmalar bu stratejiye uygun olarak yönlendirilmelidir.

Bu çalışmada, jeotermal sondaj çalışmalarında problem oluşturan bazı formasyonların kolay ve güvenli bir şekilde delinmesi için yapılması gereken işlemler irdelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Sondaj, Jeotermal Sondaj, İlerleme Güçlükleri ABSTRACT

The properties of the formations that shall be drilled should be tried to be determined prior to starting the drilling process. The ground geological and geophysical investigation reports should be reviewed, information belonging to the wells that were opened in the same area and the problems that occurred during well drilling should be learnt, and due precautions should be taken by determining the depth and thickness of the formations that may lead to problems. The strategies against the problems that may arise should be determined and works should be directed in compliance with said strategies.

In this study the procedures that are required for easy and safe drilling of the formations that create some problems during geothermal drilling are specified.

Keywords: Drilling, Geothermal Drilling, Drilling Problems

(2)

1. JEOTERMAL SONDAJLARDA FORMASYON KAYNAKLI İLERLEME GÜÇLÜKLERİNİN ANALİZİ

1.1. GİRİŞ

Bu teknik yazıda, jeotermal sondajcılıkta kuyuların delinmesi sırasında karşılaşılan formasyon kaynaklı ilerleme güçlükleri irdelenmiş, ilerleme güçlükleri yaşanan formasyonlar tanımlanmış ve bu formasyonların kolay ve güvenli bir şekilde delinmesi için yapılması gereken işlemler için öneriler getirilmiştir. Ele alınan ve önerilen yöntemler, 12 yıldır ülkemizin çeşitli illerinde ve formasyonlarında yaptığımız sondaj çalışmaları sırasında elde ettiğimiz tecrübelerin yazıya yansımış şeklidir.

Sondaj çalışmalarında delme aşamasına geçmeden önce bir sondaj programının yapılmaması, yanlış delme yöntemi ve ekipman seçimi, sondaj çamuru özelliklerine gereken önemin verilmemesi ve değişimlerinin yeterince kontrol edilmemesi vb. gibi sebeplerden dolayı kuyularda sapma, takım kesmeleri, takım sıkışmaları, takım çözülmeleri, çamur kaçakları, ani geliş (blow- out), vb. gibi ilerleme zorlukları ortaya çıkmaktadır. Bu zorlukların aşılamaması nedeniyle kuyular terk edilebilmektedir. Bu durumda, emek, zaman ve ekonomik kayıp olacaktır.

Sondaj işlemleri sırasında güçlüklerin asgari düzeye indirilmesi için genel olarak;

- Delinecek formasyona uygun donanım ve malzeme seçilmelidir

- Kuyu sapmalarını önlemek için yeterli miktarda ağırlık ve saptırmaz kullanılmalıdır

- Rezervuar seviyelerin derinlerde ve örtü kaya olarak zor delinebilen formasyonların olduğu durumlarda bu tür formasyonların delinmesi için, öncelikle hava + su + köpük dolaşımı ve kuyu dibi çekici kullanılmalıdır. Döner-çamurlu sistem ile çalışma zorunluluğu varsa yeterli miktarda ağırlık borusu kullanılmalıdır (hidrolik makinalarda baskı verilmelidir)

- Takım elemanlarından yorulmuş-yıpranmış, eğik vb. gibi nitelikler taşıyan, ilerleme sırasında zorluk çıkarabilecek malzemeler ayrılarak sondaj çalışmalarında kullanılmaması sağlanmalıdır

- Matkabın kestiği, sondaj çamuru ile kuyu dışına atılan kırıntıların hangi derinliğe ait örnek olduğunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü, borulama vb. işlemler sırasında sorun çıkarsa, sorunun kolay olarak çözülmesi için sorunlu bölgenin litolojisinin ve derinliğinin tam olarak bilinmesi gerekmektedir

- Döner-çamurlu sistem ile çalışılan durumlarda, çamurun özellikleri (viskozite, su kaybı, sıva kalınlığı vb.) sürekli olarak kontrol edilmelidir. Gerektiğinde, ilerleme sırasında çamur özelliklerinde iyileştirmeler yapılmalıdır

- İlerleme sırasında, mutlaka sondör kontrol panelinde veya kabin içerisinde olmalı ve baskı (ağırlık) miktarı ve dönüş hızı vb. gibi sondaj parametrelerini değişen jeolojik koşullara göre yeniden düzenlemelidir

- Düşük maliyet ve yüksek delme hızı için, mutlaka formasyona uygun matkap seçilmelidir - Kuyu içi (çamur) ve kuyu dışı (formasyon) basınçları dengelenmelidir. Bu durum, kuyu ve personel güvenliği açısından oldukça önemlidir (ani geliş/blowout olayının yaşanmaması için)

- Çamur sıcaklığı, miktarı rengi sürekli olarak kontrol edilmelidir (Çamur sıcaklığı ve miktarındaki artış rezervuar seviyesine yaklaşıldığını işaret etmektedir)

- Şantiyede mutlaka tahlisiye bulundurulmalıdır

- Sondaj çalışmaları sırasında emniyet vanaları (BOP) kuyu başında monteli olmalıdır.

Sondaj çalışmalarında formasyonların delinmesi sırasında bazı zorluklar yaşanabilir. Bu zorlukların derecesi sondaj personelinin işine olan ilgisi ile doğru orantılıdır.

Bazı formasyonların delinme hızı düşüktür ve sabır gerektirir, bazıları da bünyesinde kuyu açılırken bu delme işlemine karşı duyarsız kalamaz (şişer, akar, yıkılır veya göçer).

Delme işlemine başlamadan önce delinecek formasyonların özellikleri varsa mostralardan tespit edilmeye çalışılmalı, yersel jeolojik ve jeofizik etüt raporları incelenmeli, aynı alan içerisinde açılmış olan kuyulara ait bilgiler ve kuyu açımı sırasında yaşanılan sorunlar öğrenilmeli, sorun yaratabilecek formasyonların derinliği ve kalınlığı belirlenerek tedbir alınmalıdır. Herhangi bir durumda, sorun olmadan önce önlem almak, sorun yaşanırken veya yaşandıktan sonra yapılacak işlemlerden çok daha kolay ve ucuzdur.

(3)

1.2. FORMASYON KAYNAKLI İLERLEME GÜÇLÜKLERİ

Jeotermal ve petrol/gaz sondaj çalışmalarının yapıldığı sahalarda jeolojik yapı farklılıkları bulunmaktadır. Jeotermal sistemler volkanik ve/veya tektonik, petrol ve gaz oluşumları ise hemen hemen tümüyle sedimanter alanlarda bulunmaktadır. Petrol ve gaz sondajlarının yapılacağı sahalardaki formasyonlar sıkışmış olup genelde pozitif basınca sahiptirler. Bu sebeple dolaşım sıvısı ve çimento kayıpları minimum seviyededir. Aynı zamanda yersel ısı değerleri normal seviyededir. Ayrıca, gaz ve diğer akışkanların yıpratıcı (korozif) etkilerinin jeotermal alanlarda olduğu gibi ısı ile artması problemi de bulunmamaktadır. Jeotermal sondajlarının yapılacağı sahalardaki formasyonlar ise, yüksek bozuşma ve kırılmalar gerekse volkanik yığılmalar içermektedir. Bu formasyonlar yüksek sıcaklığa ve içerdikleri gaz miktarına bağlı olarak bazen pozitif, genellikle de negatif hidrostatik basınca ve yüksek yıpratıcı etkiye sahiptirler. Yüksek sıcaklık nedeniyle her derinlikte ve her dereceden bozuşmaya uğramışlardır. Tektonizma etkisiyle de her dereceden oldukça düzensiz kırılmalara ve çatlak sistemlerine sahiptirler. Jeotermal sahaların yüzey kesimlerinde genellikle araları yumuşak madde dolgulu sert volkanik kaya bloklarından oluşan gevşek tabakalar mevcuttur. Sonuç olarak, jeotermal sahalardaki formasyonlar çok değişik sertliklere sahip, aşırı çatlaklı, kırılgan, yerine göre hareketli, kolay çöken, dolaşım sıvısı ile temas ettiklerinde kolay dağılabilen litolojiler olup sondajı zor, daha özel planlama ve dikkat istemektedir. Öyle ki, aynı jeotermal saha içerisinde yeralan kuyularda bile oldukça farklı litolojiler gözlemek mümkündür.

Türkiye’deki jeotermal sahalar genellikle tektonik alanlarda yayılmış olup fazla çatlaklı (yüksek ikincil geçirgenlikli), fakat içerdikleri yüksek miktardaki gazlar nedeniyle pozitif hidrostatik basınca sahiptirler. Bu durum hem sondaj esnasında delinen üst seviyelerde hem de rezervuar seviyelerinde kendiliğinden gelişe (blowout) eğilimlidir ve ağır çamur kullanılarak kontrol edilmektedir. Dünyanın diğer jeotermal sahaları genellikle volkanik alanlardadır ve negatif basınca sahiptir. Bu alanlar hem daha çok dolaşım sıvısı kaybı ve çimentolama güçlüklerine sebep olmakta hem de üretim ikincil yöntemlerle başlatılabilmektedir. Bu sebeplerden dolayı, sondaj çamuru özellikleri ve katkı maddelerinin iyi bilinmesi ve özelliklerinin sondaj çalışmaları sırasında dikkatli bir şekilde takip edilmesi gereklidir.

Çamurlu sondaj yönteminde, ilerleme sorunları genellikle sondaj çamuru özelliklerine gerekli önemin verilememesi nedeniyle çıkmaktadır. Sondaj çamurunun başarılı bir şekilde programlanmasıyla problemin tamamını çözmek söz konusu değildir. Fakat çıkabilecek problemleri asgariye indirmek mümkündür.

1.2.1. Takım Sıkışması

Takım sıkışmasının en önemli sebebi, hareketli kuyu şartlarıdır. Kuyuya düşen sert cisimler, matkabın kafa yapması (kili formasyonlar delinirken kilin matkap üzerine sarılması), çamur kaçağı, çamur çıkış hızının ve viskozitesinin düşük olması sebebiyle matkabın kestiği kırıntıların kuyu cidarında birikmesi ve kalın sıva oluşumu takım sıkışmasının diğer sebepleridir.

Takım sıkışmasının belirtileri şunlardır;

- Takım serbest (takım aşağı yukarı hareket ettirilebiliyor), fakat döndürülemiyor - Takım aşağı veya yukarı hareket ettirilemiyor, fakat döndürülebiliyor

- Takım aşağı veya yukarı hareket ettirilemiyor ve döndürülemiyor

Ağırlık borularının kalın sıvaya gömülmesi sonucu oluşan takım sıkışmaları da geçirgen, düşük basınçlı formasyonlarda basınç farkı (çamur basıncı ile formasyon basıncı arasındaki fark) nedeniyle karşılaşılan güçlüklerdendir. Basınç farkı nedeniyle meydana gelen takım sıkışmasına

“takımın kuyu duvarına yapışması” da denilmektedir (Şekil-1). Bu sıkışma şu şekilde oluşmaktadır.

a. Çok geçirgen fakat içerdiği sıvının basıncı düşük olan tabakalar delinir

b. Su kaybı fazla ve sıva yapma özelliği yüksek olan (kalın sıva yapan) çamur kullanılarak ilerlenir (çamurun bünyesindeki serbest suyu formasyona vermesi nedeni ile kuyu duvarında kalın sıva oluşmaktadır).

c. Takım herhangi bir işlem için kuyudan çıkarılmak istenildiğinde, çapı tijlerden daha büyük olan ağırlık boruları bu basıncı düşük ve geçirgen formasyon seviyesinde sıvaya gömülür.

(4)

Gömülme seviyesinde, çamur hidrostatik basıncı ağırlık borularını düşük basınçlı formasyona doğru iter. Ağırlık borularını formasyona doğru iten (daha doğrusu gömen) basınç farkı o kadar büyüktür ki, takımı döndürmek veya çekmek imkansızdır. Zamanla ağırlık borularının sıvaya gömülmesi devam edecektir. Ağırlık borusu çapı ile kuyu cidarı arasındaki fark ne kadar fazla ise takımın sıva içerisine gömülen kısmı, dolayısıyla takımı kuyu duvarına iten kuvvette o kadar büyük olmaktadır.

Şekil-1. Ağırlık borularının kuyu duvarına yapışması-gömülmesi (Tonçer,1995)

Basınç farkı ile oluşan takım sıkışmalarının önlenmesi için şu işlemler yapılabilir;

1- Basınç farkını (çamur basıncı ile formasyon basıncı arasındaki fark) minimize etmek için çamur yoğunluğunu mümkün olan en düşük değere indirmek gerekir

2- Çamur içerisindeki katı madde oranı azaltılarak kuyu duvarındaki sıva kalınlığının düşürülmesi sağlanmalıdır. Bu da çamurun elekten geçirilmesi, dinlendirilmesi ve siklon kullanılması durumunda olasıdır. Ayrıca çamurun su kaybının azaltılması gereklidir

3- Sıva ile takımın sürtünmesini azaltmak için çamur içerisindeki katı madde miktarını düşürmek ve yağlama maddesi katmak gerekir.

Basınç farkı nedeniyle sıkışan takımı kurtarmak şu etkenlerin denetimindedir;

* Takımın kuyu duvarına yapışma miktarı

* Sıkışan kısım üzerindeki çamur basıncı ile formasyon basıncı arasındaki fark

* Takım ile sıva arasındaki sürtünme

Sıkışan takımın kurtarılması için, çamura petrol veya türevlerinin (mazot, motorin, yanık yağ vb.) eklenmesi ile kuyu duvarındaki çamurun petrol ile yer değiştirmesi sağlanmalıdır. Petrol ve türevleri sıva kalınlaşmasını da önlemektedir. Ayrıca, sıva içerisine ilerleyerek parçalanmasını sağlayarak takımın kuyu duvarına sürtünmesini azaltır. Petrol veya türevlerinin sıva içerisine işlemesini sağlamak için içerisine ıslatma kimyasalı eklemek yararlı olabilir. Islatma kimyasalının yararları şunlardır;

- hidrostatik basıncı azalır

- sıvayı parçalayarak takımın yapışma yüzeyini azaltır

- sürtünme kuvvetini azaltmak suretiyle takımın kurtarılmasını sağlayabilir

Sıva oluşum hızı ve kalınlığı, takımın kuyu duvarına yapışmasını etkileyen önemli bir faktördür.

1.2.2. Çamur Kaçağı

Çamur kaçağı, sondajdaki en ciddi ve en genel sorunlardan birisidir. Çamur kaçağına çok değişik olaylar sebep olabilmektedir. Çamur kaçağı, çamurun kısmen veya tamamen, çatlaklı ve/veya geçirgen veya doymamış gözenekli formasyona kaçması olarak tanımlanabilir (Şekil-2).

(5)

Şekil-2. Çamur kaçaklarının olabileceği formasyonlar (MACCOBAR,1977) A. Gevşek Kumtaşları ve Konglomeralar, Alüvyonlar

B. Mağaralı ve Boşluklu Kireçtaşları C. Faylı ve Kırıklı Formasyonlar D. Tabakalı Kireçtaşı ve Dolomit, Tebeşirtaşı, Şeyl

Çamur kaybına veya kaçağına şu etkenler yol açabilir;

1- Çatlaklı formasyonlar (birincil çatlaklar)

2- Delme işlemi sırasında formasyonda oluşan ikincil çatlaklar 3- Mağaralı veya boşluklu formasyonlar

4- Gevşek veya geçirgenliği yüksek formasyonlar 5- Çamurun hidrostatik basıncının fazla olması

6- Takımın kuyuya indirilmesi sırasında oluşan pistonlama basıncı 7- Çamurun hızı ile kuyu tabanına yaptığı basınç

Çamur kaçağını önlemek için, çatlaklı ve gözenekli formasyonlar sıva oluşumuna izin verebilecek şekilde tıkanmalıdır. Tıkama malzemesi gözenekleri tıkarken aynı zamanda da çamurun anülüsten yukarı doğru hareketini de engellemeyecek özellikte olmalıdır.

Sondajda hiçbir sorun çamur kaçağı kadar sondöre bağımlı değildir. Çamur kaçağı sondörün çalışma tarzına çok bağımlıdır. Çamur kaçağını azaltmak veya sebep olmamak için yapılması gereken işlemler şunlardır;

1- Takım kuyuya yavaş indirilip, çıkartılmalıdır

2- Kuyuda daralmış (şişme vb. nedeniyle oluşan) seviyelerinden takım döndürülerek geçirilmeli, takım döndürülmeksizin kuyu tabanına indirilmemelidir

3- Delme işlemine başlamadan önce pompa çalıştırılmalıdır. Daha sonra takım döndürülmeli ve çamur hızı yavaş yavaş artırılmalıdır. Pompa basıncı, matkabı soğutmaya yetecek ve matkabın kestiği kırıntıların kuyu dışarısına atılmasını sağlayacak en düşük seviyede tutulmalıdır

(6)

4- Su ile sondaj yapılırken geçirgen veya gözenekli formasyonlara su kaçışı, sondaj suyuna jel yapıcı özelliği olan maddeler (bentonit vb.) katılarak önlenebilir (sondaja çamur ile devam edilmesi)

5- Yapışkan kil formasyonlarda matkabın kafa yapması önlenmelidir

6- Kolay delinebilen formasyonların delinmesi sırasında, matkabın kestiği parçaların anülüste birikmesine yol açacak şekilde hızlı sondaj yapılmamalıdır

7- Çamur özellikleri sürekli kontrol edilmelidir

- Çamur yoğunluğu düşük tutulmalıdır (hidrostatik basıncı ve çamurun katı madde içeriğini düşük tutmak için)

- Çamur viskozitesi düşük tutulmalıdır (çamur dolaşımı sırasında anülüs basıncını düşük tutmak için)

- Çamurun su kaybı düşük tutulmalıdır (sıva kalınlığını azaltmak için)

Bentonit ile birlikte çamurun su kaybını kontrol eden sentetik polimer kullanmak çamur özelliklerini arzu edilen en iyi değerde tutmaya yardımcı olacaktır. Çamura, petrol veya türevleri katılmak suretiyle de hidrostatik basınç düşürülebilir.

Çamur kaçağını önlemenin kesin yolu koruma borusu indirmektir. Fakat, pahalı olan bu yönteme başvurmadan önce uygulanabilecek başarılı çözümlerde bulunmaktadır. Delme ve çamur özelliklerinde yapılacak değişikliklerle kaçak sorunu çözülebilmektedir.

Çamur kaçağı olduğunda şu işlemler sırası ile yapılabilir;

1- Takımı güvenli seviyeye kadar çekilmeli

2- Sondaj parametreleri ve çamur özellikleri gözden geçirilmeli 3- Kaçağa sebep olan çalışma tarzı değiştirilmelidir

Çamur kaçağı olduğunda, kuyudaki çamur seviyesi ölçülerek kaçağın miktarını tahmin etmek ve bu işlem sonrası kaçak önleme yöntemini planlamak gerekir. Bu planlama yapılırken mevcut ekipman ve delinen formasyon özellikleri dikkate alınmalıdır. Yapılacak işlemler adım adım belirlenmelidir. Boyutları aynı olan tek çeşit yerine çeşitli tip ve boyutlarda kaçak önleme maddesi karışımlarını kullanmak akıllıca olacaktır. Bazen de matkabı soğutacak kadar çamur kullanılarak kaçaklı sondaj yapmak en ucuz yöntem olabilir.

Kaçak önleme yöntemlerinin terminolojik adı tıkamadır. Kaçağa sebep olan tabakanın karşısında sertleşerek donan çimentolu yöntemlere sert tıkama, sondaj çamuruna dolaşım sağlama maddesi katılması işlemine yumuşak tıkama denilmektedir.

Sert tıkama için özel çimento karıştırma tankı, çimentoyu kuyuya basmak için pompa, bağlantı için özel hat ve vanalar gereklidir. Uygulama zaman almakta ve çamur özelliklerini bozmaktadır.

Bu nedenle, sert tıkama pek tercih edilmemektedir.

Yumuşak tıkama ise fiber, saman, pamuk tohumu, fındık veya ceviz kabuğu gibi kolay ve ucuz olarak temin edilebilen veya özel dolaşım sağlama maddelerinin çamura karıştırılması suretiyle uygulanmaktadır. Bu karışımda dikkat edilecek husus, karışımı problemli seviyeye yerleştirmek için gerekli olan kıvamı tutturabilmektir.

Kaçak önlemek için etkili diğer bir yöntemde, kuyuya mazotlu karışım basmaktır. Pompa ile basılabilecek kıvamda hazırlanan bentonit ve mazot karışımı, kaçağın olduğu seviyeye pompa ile yerleştirilir. Bu seviyelerden gelen su ile karşılaşan mazotlu tapa sakız gibi bir kıvama gelerek gözenekleri tıkar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, mazotlu karışımın pompalama sırasında özelliğinin bozulmaması için önünden ve arkasından yeterli mazot ile birlikte basılmasıdır.

Küçük çatlak ve gözenekler sondaj çamuruna diatomlu kil, asbest veya genleştirilmiş perlit ilavesiyle tıkanabilir. İnce çatlaklar ise sıva ile tıkanacaktır.

1.2.3. Kuyu Çapı Genişlemesi veya Daralması

Kuyu çapında genişleme veya daralma varsa, çıkış ve iniş manevrası sonunda kuyu tabanında dolgu oluyorsa, takım çıkış manevralarında yük alıyor ve çamurda katı madde artışı oluyor ise ileriki aşamalarda kuyuda ilerleme problemi olacak demektir.

Kuyu dengesini bozan olaylar, genellikle kil kökenli formasyonlardan kaynaklanmaktadır. Bu olaylar killerin şişmesi, akıcı duruma geçmesi vb. şeklinde olmaktadır. Formasyon yapısının, çamur bünyesindeki su ile temas etmesi sonucu mekanik (tepkisel) olarak bozulmasıdır (Şekil-3).

(7)

Alüvyonlarda kuyu düzensizlikleri

(kuyu genişlemesi)

Şekil-3. Kuyu çapı daralması ve genişlemesi problemleri

Zayıf formasyon deformasyonlarının sebepleri;

- yüksek çamur çıkış hızı - yüksek döndürme hızı

- takımı hızlı çekme veya indirme sonucu oluşan basınç farkları - takımdaki eğrilikler nedeniyle takımın kuyu duvarına çarpması Bu etkiler, sondör tarafından kontrol edilebilecek parametrelerdir.

Yüksek pompa basıncı, zayıf formasyonların dağılmasına sebep olabilir. Pompa basıncını yüksek tutmak için, kuyu kontrolü ve kuyu dibi temizliğini sağlamak koşulu ile çamur yoğunluk ve viskozitesini en düşük değerde tutmak gerekir. Çamur yoğunluğunu düşürmek için çamura petrol katılması bir yol olabilir. Su ve dolaşım kaybı maddeleri, bu işlevlerine ek olarak sürtünmeyi de azalttıkları için pompa basıncını da düşürürler.

Kıvrılmış veya faylarla parçalanmış formasyonların sondajı yapısal olarak problemli kuyu oluşturur. Bu tür kuyularda yapılabilecek ilk iş, sondaj çamurunun su kaybını azaltarak çatlak yüzeylerine su sızmasını önlemek amacıyla çamura ince dolaşım sağlama maddesi karıştırmak olmalıdır. Bazen sondaj çamurun yoğunluğunu artırmak, kuyudaki hidrostatik basıncı yükselterek tektonik olarak zayıf formasyonların yıkılmasını önler.

Su ile temas ettiklerinde şişen kil kökenli formasyonlar, kuyu yıkılması ve bozulmasının en büyük sorumlusudur. Özellikle bentonit türü kil tabakaları su ile şişer, yıkılır ve dökülürler. Daha sonra takıma yapışarak anülüsü daraltır, çamur dolaşımını zorlaştırır, pompa basıncını yükseltir ve sondaj çamurunda azalmaya sebep olurlar.

Çamurun yoğunluğu ve viskozitesi düşürülerek, zayıf formasyonların mekanik bozulması ve yıkılması önlenebilir. Zayıf formasyonların çatlak yüzeylerine su teması, formasyonun yıkılmasına neden olacağı için çamurun su kaybı değeri düşürülmelidir. Genellikle, formasyonun kuyuya yıkılması, çamur içerisindeki serbest suyun formasyonda etkili olması sebebiyle meydana gelmektedir.

Formasyon yıkılması veya genişlemesi, sondaj çamuruna şu maddelerin eklenmesi suretiyle önlenebilir;

1- Kuyu duvarında ince bir film oluşturan koruyucu kimyasal (polimer vb.) 2- Tuz

3- Petrol

(8)

1 ve 2. maddelerde belirtilen malzemeler genellikle birlikte kullanılmaktadır. Tuzlar, kilin şişmesini önlemesine rağmen killi formasyonların hareketsizliğini sağlamak için tek başlarına kullanılmazlar. Bu amaçla, tuz ile birlikte film oluşturan kimyasal maddeler (polimer vb.) kullanılmaktadır. Çamur içerisindeki serbest suyu bağlamak veya formasyonun şişme ve yıkılmasını önlemek için, çamura su kaybı kontrol maddesi gibi anyonik polimer katılmaktadır.

Suda çözünen bu kimyasal madde, kil yüzeyinde bir film tabakası oluşturarak çamur bünyesindeki serbest suyun formasyon içerisine işlemesini önlemektedir.

1.2.4. Kuyudan Jeotermal Akışkanın Kontrolsüz Gelişi-Fışkırması (Blowout)

Sondaj sırasında geçilen formasyonların gözenek basıncının, sondaj sıvısının uyguladığı hidrostatik basınçtan yüksek olduğu basınçlı formasyonlarda ve sondaj sıvısı basıncının akışkanın formasyonda kalmasını (kuyu içerisine akmasını) önleyecek düzeyin altında kaldığı durumlarda sondaj kuyusunda ani geliş olayı (blowout) meydana gelir (Şekil-4). Bu yüzden her jeotermal sondaj çalışması sırasında, kuyuda meydana gelebilecek ani gelişlerin kontrol altına alınabilmesi ve önlenebilmesi amacıyla, sondaj çalışmasına başlamadan önce kuyu başına “Emniyet Vanaları (BOP)” monte edilmelidir. Sondaj işlemi sırasında, sondaj dizisi bu vana dizisi içerisinden geçirilerek çalıştırılmalıdır.

Şekil-4. Kuyu içi (çamur) ve kuyu dışı (formasyon) basınçları (Gücüyener,2006) Blowout olayı, PF> PH olduğu durumda gerçekleşir

Bir ani geliş olayından sondaj çalışması olumsuz etkilenir ve belirteceğimiz kötü ve istenmeyen şu durumlar olabilir;

a- Sondaj kulesinin/makinasının hasar görmesi, b- Sondaj çalışanlarının yaralanması,

c- Rezervuarın kontrolsüz boşalması ve tükenmesi, d- Çevre kirliliği,

e- Sondaj maliyeti artışı

Kuyubaşı basınçlarında meydana gelecek değişiklikler, çamur havuzlarındaki hacim artışı veya sondörün çalışma sırasında hissedebileceği bazı belirtiler kuyu içerisinde birtakım olaylar olduğunun habercisidir.

Bu belirtiler şunlardır;

1- Çamur Havuzlarında/Tanklarında Çamur Seviyesinin Yükselmesi

Normal sondaj çalışması sırasında, sondaj çamuru sondaj dizisi içerisinden kuyu tabanına ve anülüsten yükselerek tekrar çamur havuzuna/tankına döner. Bu durumda kuyuya basılan ve kuyudan dönen sondaj çamuru miktarları birbirine yaklaşık eşit olur. Basılan çamur ile geri dönen çamur hacimlerinin birbirine eşit olmadığı iki durum vardır. Bunlar;

1- Geri dönen çamur hacminin, basılan çamur hacminden az olduğu çamur kaçağı durumu, 2- Geri dönen çamur hacminin, basılan çamur hacminden fazla olduğu formasyon akışkanının kuyu içine dolarak gelişe (blowout) neden olduğu durum.

Geliş durumunda, formasyondan boşalan akışkan kuyu içerisine dolarak, kuyu içerisindeki sıvı hacmini artırır. Havuzlarda/tanklarda fazla çamur görünen hacim, kuyu içerisine dolan formasyon akışkanının hacmidir. Çamur havuzlarında/tanklarında, çamur seviyeleri sürekli kontrol edilerek kuyudan geliş olup olmadığı kontrol edilmelidir.

(9)

2- Sondaj İlerleme Hızında Artış

Sondaj sırasında, ilerleme hızında meydana gelen ani artışlar yumuşak bir formasyonun veya yüksek basınçlı bir formasyonun delindiği durumlarda görülebilir. Bu yüzden ani ilerleme hızı artışlarının yumuşak veya yüksek basınçlı bir formasyon nedeniyle mi olup olmadığının diğer geliş belirtileri ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.

3- Dolaşım Basıncında Azalma

Sondaj sırasında, kuyuda geliş sırasında kuyu içerisine geçilen formasyonlardan su, petrol ve gaz girerek kuyudaki sondaj sıvısı ile karışır. Bu karışım sonucunda kuyu içerisinde düşük yoğunluk ve viskoziteye sahip yeni bir akışkan oluşur. Kuyu içerisine daha düşük yoğunluğa sahip akışkan ve gaz girince sondaj dizisi içerisinde bulunan çamurla, anülüsteki daha az yoğun akışkan arasındaki yoğunluk farklılığı dolaşım basıncının azalmasına neden olur. Dolaşım basıncındaki azalma sondaj çamurunu basan pompa stroğunun artmasına neden olacaktır. Çünkü, şimdi pompa aynı motor gücüyle aynı debideki çamuru daha az bir basınca karşı basmak zorundadır. Kuyu gelişinin kesin gözlendiği durum, pompa durdurulduğunda kuyudan gelişin devam etmesidir.

4- Çamura Gaz, Tuzlu Su veya Petrol Karışması Durumu

Sondaj çamurunda gaz, petrol veya tuzlu suyun gözlenmesi sondaj kuyusunda geliş olduğunun kesin göstergesidir. Sondaj sıvısına ilerleme esnasında kesilen formasyonlardan gaz karışması durumunda çamur havuzunda gaz kabarcıkları gözlenir. Tuzlu su karışması durumunda ise, sıvıda tuzluluk artar ve çamur havuzlarında seviye yükselir. Petrol karışması durumunda da sondaj sıvısında petrol emareleri gözlenir ve çamur havuzlarında seviye yükselişi olur.

5- Klorür İyonu Miktarı

Sondaj sıvısına tuzlu su karışmasıyla birlikte, çamurun klorür iyonu içeriği artar. Sondaj çamurun klorür iyonu açısından analizi ve klorür iyonu içeriğinde gözlenecek artış sondaj kuyusunda gelişin olduğu yolunda yorumlanabilir.

Kuyuyu dolduran çamurun hidrostatik basıncı ile formasyon basıncı dengede tutularak yüksek basınçlı formasyonlarda sondaj işlemi sürdürülür.

1.3. İLERLEME GÜÇLÜKLERİ YAŞANAN FORMASYONLAR 1.3.1. GEVŞEK ALÜVYONLAR

a. Jeolojik Tanım

Kum, çakıl, kil ve silt içeren, çimentolanmamış jeolojik birimdir.

b. Çıkabilecek Sorun

Alüvyon formasyonların delinmesi sırasında çıkan en önemli sorun, kuyu genişlemesi (yıkılma- göçme) nedeniyle kuyuda dolgu oluşmasıdır. Şekil-5’de kuyu genişlemesi nedeniyle kuyuda dolgu oluşumu görülmektedir.

(10)

Şekil-5. Kuyu genişlemesi nedeni ile kuyuda dolgu oluşumu (Özdemir,2007)

c. Sondaj Tekniği

1. Bu tür formasyonda, döner-düz çamurlu veya döner-ters çamur dolaşımlı sondaj yöntemleri tercih edilmelidir. Koruma borusu sürme ile delme işleminin eşzamanlı olarak yapılabildiği sondaj yöntemleri de (ters dolaşımlı kuyudibi çekiçli delme yöntemi, odex, rotex vb.) kullanılabilir.

2. Döner-çamurlu yöntemle alüvyonlar delinirken, orta sık çelik dişli (IADC kodu 2 ile başlayan) (Şekil-6a) veya tungsten karbid dişli (IADC kodu 4-5 ile başlayan) üç konili (Şekil-6b) veya kanatlı matkaplar (Şekil-6c) kullanılmalıdır (kanatlı matkaplar ile yüksek ilerleme hızları elde edilebilmektedir).

3. İlerleme sırasında takıma baskı (ağırlık) verilmemeli veya çok düşük oranlarda baskı uygulanmalıdır (450-1000 kg/inç).

a b c

Şekil-6. Jeotermal sondaj çalışmalarında kullanılan çeşitli matkaplar a. Çelik dişli konili matkap b. Tungsten karbid dişli konili matkap c. Kanatlı matkap

4. Bir günde kuyunun tamamı delinerek bitirilmeye çalışılmamalıdır. Delme işlemi alıştırmalı (takımın yukarı-aşağı hareket ettirilmesi) olarak yapılmalı yani birkaç metre ilerlemeden sonra 5 dakika ilerleme olmaksızın çamur dolaşımı yapılarak kuyudaki malzemenin kuyu dışına atılması sağlanmalıdır. Bu işlem sonrasında yeniden ilerlemeye geçilmelidir.

5. Alüvyon kalınlığının fazla olması durumunda, formasyon akifer özelliğinde değil ise bu kısmın borulanması düşünülmelidir.

d. Sondaj Hidroliği

1. Kuyu derinliğine uygun olacak biçimde iki adet çamur havuzu hazırlanmalı, çamur kanalları uzun ve dönemeçli olmalı ayrıca dönme noktalarına küçük (sığ) çökeltme havuzcukları inşa edilmelidir. Kuyudan gelen kırıntılar elek üzerinden, kanal ve sığ çökeltme havuzcuklarından sürekli olarak temizlenmelidir.

2. Sondaj çamurunu, matkabın kestiği kırıntılardan arındırmak için elek ve siklon kullanılmalıdır.

3. Bentonit ve polimer ile sıvama yeteneği çok iyi, taşıma gücü yüksek ve su kaybı az olan bir çamur hazırlanmalı ve çamurun bu özelliklerin korunması için mutlaka saha çamur deney ekipmanları (marş hunisi, çamur terazisi, basınçlı süzücü, döner viskoziteölçer, kum içeriği takımı) kullanılmalıdır.

1.3.2. BLOKLU ALÜVYONLAR a. Jeolojik Tanım

Çakıl, kum gibi kırıntılı zeminlerin arasına iri blokların yerleşmesiyle oluşmuş formasyonlardır.

b. Çıkabilecek Sorun

Bu tür formasyonların delinmesi sırasında alüvyon içerisinde dağılmış halde bulunan blokların yerlerinden ayrılarak matkap üst kısmına veya tij ile kuyu duvarı arasına düşmesi vb. gibi sondaj güvenliği açısından tehlikeli durumlar ortaya çıkabilmektedir. Genellikle, böyle bir durum sonucunda takım kesmeleri görülmektedir. Şekil-7’de alüvyon içerisinde dağılmış halde bulunan blokların yerlerinden ayrılarak matkap üst kısmına veya tij ile kuyu duvarı arasına düşmesi durumu verilmiştir.

(11)

Şekil-7. Alüvyon içerisinde dağılmış halde bulunan blokların yerlerinden ayrılarak matkap üst kısmına veya tij ile kuyu duvarı arasına düşmesi (Özdemir,2007)

c. Sondaj Tekniği

1. Bu tür formasyonda, döner-düz çamurlu veya döner-ters çamur dolaşımlı sondaj yöntemleri tercih edilmelidir. Koruma borusu sürme ile delme işleminin eşzamanlı olarak yapılabildiği delme yöntemleri de (ters dolaşımlı kuyudibi çekiçli delme yöntemi, odex, rotex vb.) kullanılabilir.

2. Döner-çamurlu yöntemle bloklu alüvyon formasyonlar delinirken, orta sık çelik dişli (IADC kodu 2 ile başlayan) veya tungsten karbid dişli (IADC kodu 4-5 ile başlayan) üç konili matkaplar kullanılmalıdır (bkz. Şekil-6a ve b).

3. Formasyon kalınlığının fazla olması ve formasyonun akifer özelliği taşımadığı durumlarda, bu kısmın borulanması veya çimentolanması düşünülmelidir.

4. Kuyunun delinmesine dar çaplı matkap ile başlanıp, geniş çaplı matkap ile taranması düşünüldüğünde takım kesme ihtimali üzerinde durulması gereken bir konudur.

d. Sondaj Hidroliği

1. Kuyu derinliğine uygun olacak biçimde iki adet çamur havuzu kazılmalı, çamur kanalları uzun ve dönemeçli olmalı ayrıca dönme noktalarına küçük (sığ) çökeltme havuzcukları inşa edilmelidir. Kuyudan gelen kırıntılar elek üzerinden, kanal ve sığ çökeltme havuzcuklarından sürekli olarak temizlenmelidir.

2. Sondaj çamurunu, matkabın kestiği kırıntılardan temizlemek için elek ve siklon kullanılmalıdır.

3. Bentonit ve polimer ile sıvama yeteneği çok iyi, taşıma gücü yüksek ve su kaybı az olan bir çamur hazırlanmalı ve bu özelliklerin korunması için mutlaka saha çamur deney ekipmanları (marş hunisi, çamur terazisi, basınçlı süzücü, döner viskoziteölçer, kum içeriği takımı) kullanılmalıdır.

1.3.3. ŞİŞEN VE DAĞILAN KİLLER a. Jeolojik Tanım

Kayaçların kimyasal veya fiziksel bozunması sonucu oluşan en küçük tane boyutuna sahip sedimanter oluşumlardır.

b. Çıkabilecek Sorun

Bu tür formasyonların delinmesi sırasında çıkan en önemli sorun, kil kökenli formasyonların sondaj sıvısı ile temas ettiklerinde şişmeleri, suya doygun hale geldiklerinde ise dağılmaları ve akıcı hale geçmeleridir. Ayrıca, matkap kafa yapma (kili matkap üzerine sarılması) problemi de bu

(12)

tür formasyonlarda sık görülen sorunlardandır. Bütün killer delinirken sorun oluşturmamaktadır (özellikle montmorillonit grubu ve dağılan-ayrışan killer sondaj sırasında sorun yaratmaktadır).

Bazı kil türleri delinirken sondaj sıvısı ile temas ettikleri anda şişer veya ayrışırlar. Şişme nedeniyle kuyu daralması sonucunda takım sıkışmaları gözlenir. Şekil-8’de kil formasyonlar delinirken çıkan sorunlar görülmektedir.

(a) (b) (c)

Şekil-8. Kil formasyonların delinmesi sırasında çıkan sondaj problemleri (Özdemir,2007) (a) Killerin dağılması sonucunda kuyu duvarında yıkılma

(b) Suya doygun killerin akıcı hale geçmesi ve takım üzerine yapışması (c) Suya doygun killerin şişmesi nedeniyle kuyu daralması

b. Sondaj Tekniği

1. Bu tür formasyonların delinmesi için, döner-düz çamur dolaşımlı sondaj yöntemi tercih edilmelidir.

2. Döner-çamurlu sondaj yöntemi ile killer delinirken seyrek, çelik dişli (IADC kodu 1 ile başlayan) veya kanatlı matkaplar (bkz. Şekil-6c) kullanılmalıdır. Özellikle, kalın kil tabakalarının (50-450 m) delindiği kuyularda kanatlı matkap ve kuyu kimyasalı ile sondaj yapılması ilerleme hızının artmasını ve kuyu hareketsizliğinin maksimum düzeyde olmasını sağlamaktadır.

3. İlerleme sırasında takıma baskı (ağırlık) verilmemeli veya çok düşük oranlarda verilmelidir (~450-1000 kg/inç genellikle takım ağırlığı yeterli olmaktadır). Takıma orta veya yüksek oranda ağırlık verilmesi durumunda matkabın dişleri formasyona gömülmekte, matkap ömrünü kısa sürede tamamlamakta, takım sıkışmaları ve kuyu sapmaları gözlenmektedir.

4. Bu tür formasyonların delinmesine önce küçük çaplı matkapla başlanmalı ardından kuyu genişletilmelidir. Delme işlemine küçük çaplı matkapla başlanılması formasyon özelliklerinin belirlenmesini sağlar. Ayrıca, ilerleme sırasında geniş çaplı matkap kullanımı nedeniyle oluşan takım sıkışmaları da engellenir.

5. Bu tür formasyonların delinmesi sırasında, ilerlemenin hızlı olması sebebiyle, alıştırma yapılmamakta dolayısıyla takım çıkışı yapılırken yük alma ve takım sıkışmaları gözlenmektedir.

Kilin takımı sıkıştırmasını önlemek için birkaç metre ilerlemeden sonra 5-10 dakika alıştırma yapılmalı (takımın yukarı-aşağı hareket ettirilmesi ve serbest dolaşım yapılması) böylece matkabın takımı sıkıştıran seviyeleri yemesi sağlanmalıdır. Bu işlem, sondaj güvenliği açısından oldukça önemlidir.

6. Kil kökenli formasyonlarda dikkat edilmesi gereken diğer bir durum, takımın ilerleme ve alıştırma işlemleri haricinde kuyu içerisinde bırakılmaması yani ilerlemeye ara verilen durumlarda (mesai-vardiya bitimi vb. gibi) takım varsa muhafaza borulu kısma kadar çekilmeli, boru inilmemiş ise takım komple çekilmelidir. Takımın geniş çaplı seviyeye kadar çekilip kuyu içerisinde bırakılması durumda bile takımın sıkışması gözlenmektedir.

(13)

7. İlerleme tamamen şişme özelliği olan kil tabakalarında yapılıyor ise, yıkılma-göçme yapabilecek kum, çakıl, silt gibi birimler geçilmediyse takım çekilmeden önce kuyuya temiz su verilerek en az 12 saat şişmesi beklenmeli, daha sonra şişen seviyeler tarama yapılarak tekrar ilerlemeye başlanmalıdır. İlerleme bittikten sonra kontrol takımı kuyuya indirilerek şişen seviyeler olup olmadığına bakılmalıdır. Sorun yok ise yani takım kuyu tabanına kadar rahat bir şekilde inmiş ise borulama işlemine geçilmelidir.

8. Yıkılma ve göçme yapabilecek yani kum, çakıl ve siltli ara seviyelerin olmadığı homojen yapıdaki çok kalın kil, kiltaşı tabakalarının delinmesinde makina ve donanım şartları imkan veriyor ise kuyu dibi çekici ile hava+köpük dolaşımlı sondaj yapılabilir. Fakat, bu yöntemle killi formasyonlar delinirken çekiç matkabının hava çıkış deliklerinin tıkandığı, dolgu oluştuğu, dolgunun kuyu dışına atılamadığı ve takım sıkışmalarının olduğu da bilinmektedir.

c. Sondaj Hidroliği

1. Kuyu derinliğine uygun olacak biçimde iki adet çamur havuzu hazırlanmalı, çamur kanalları uzun ve dönemeçli olmalı ayrıca dönme noktalarına küçük (sığ) çökeltme havuzcukları inşa edilmelidir. Kuyudan gelen kırıntılar kanal ve sığ çökeltme havuzcuklarından sürekli olarak temizlenmelidir.

2. Killerin delme işlemi sırasında, sondaj sıvısı içerisindeki suyu bünyesine almasını engellemek için çamurun su kaybının azaltılması yani çamur içerisindeki serbest suyun bağlanması gerekir.

Bu durumu sağlamak için sondaj çamuruna polimer katılabilir veya kuyuya mazot boşaltılarak, en az 6 saat beklenilir. Daha sonra çamur pompası yardımıyla çamur ile mazotun karışması sağlanarak ilerlemeye mazotlu sondaj çamuru(petrol türevli sondaj çamuru) ile devam edilmelidir.

3. Kil formasyonlar delinirken matkap her an kafa yapma (kilin matkap üzerine sarılması ) riski taşır. Bu durumda, çamurun yoğunluğu ve viskozitesi artırılmalı, su ilavesi yapılmamalıdır (yapışkan ve şişen killerde, matkabın kafa yapmasını ve takımın yük almasını önlemek için killerin metaller üzerine yapışması ve şişmesini önleyen ıslatıcı kimyasallar ve polimer sondaj çamuruna katılmalıdır). Tarafımızdan yapılan sondaj çalışmalarında 3 kanatlı matkap (bkz. Şekil- 6c) kullanarak ve polimer katılmış çamur ile yapışkan-şişen killer oldukça hızlı ve kafa yapma sorunu olmaksızın delinmiştir. Şekil-9’da kafa yapmış olan bir PDC ve bir üç konili matkap görülmektedir.

a b

Şekil-9. Kil bir formasyonun delinmesi sırasında kafa yapmış olan bir PDC matkap (a) ve üç konili matkap (b) görüntüsü (Özdemir,2007)

1.3.4. SERT VE YUMUŞAK ARDALANMALI FORMASYONLAR a. Jeolojik Tanım

Sert ve yumuşak formasyonların ardışımlı olarak sıralandığı oluşumlardır.

(14)

Bu tür formasyonların delinmesi sırsında görülen en önemli sorun, kuyuların düşeyden sapmasıdır. Düşeyden sapma nedeniyle takım sıkışmaları, çamur kaçakları, dolgu oluşması ve delme hızında azalmalar görülmektedir. Şekil-10’da ardışımlı formasyonlarda kuyunun düşeyden sapma durumu verilmiştir.

Şekil-10. Ardışımlı formasyonlarda kuyunun sapması (Özdemir,2007)

c. Sondaj Tekniği

1. Bu tür ardalanmaların olduğu sahaların delinmesi esnasında takımda mutlaka saptırmaz kullanılmalıdır.

2. Sert formasyondan sonra yumuşak formasyona girildiğinde, takıma baskı verilmeden ilerlenmeli, sert formasyona tekrar girildiğinde baskı artırılmalıdır.

3. Çamur kaçağı gözlenen durumlarda delme işlemine su ile devam edilmeye çalışılmamalı, kaçağın önlenmesi için tedbir alınmalıdır. Kaçağın önlenmesi için, çamura dolaşım sağlama maddesi katılmalıdır.

4. İki sert formasyon arasında yumuşak veya mağaralı (akıcı, gevşek çimentolu, tutturulmamış malzeme içeren) bir formasyon bulunuyor ise bu kısım delinirken çamur kaçakları olacaktır.

Kaçak nedeniyle çamurun sıva yapma özelliği zayıflayacak, kuyudaki malzemenin kuyu dışına atılamaması nedeniyle kuyuda dolgu oluşacaktır.

Böyle bir formasyonun delinmesi sırasında şu işlemler sırasıyla yapılabilir;

- Yıkılma/göçme suretiyle dolgu oluşturabilecek ve çamur kaçağı olasılığı olan bu tip formasyonda bir miktar ilerlenir

- Delinen bölümde yıkılma ve dolgu olup olmadığının tespiti için takım güvenli bölgeye kadar çekilir

- Yıkılma yapan ve kuyuda dolgu oluşturan malzemeyi kuyu dışına atmak için çamurun özellikleri iyileştirilir (Bentonit ve polimer eklemek suretiyle) ve dolgu tamamen kuyu dışarısına atılana kadar dolaşım devam ettirilir

- Kontrol için takım sert birime kadar çekilerek bir müddet beklenir. Takım tekrar kuyu tabanına kadar indirilerek dolgunun tamamen temizlenip temizlenmediğine bakılır

- Dolgu tamamen kuyu dışına atılana kadar bu işlem tekrarlanır ve dolgu kuyu dışına tamamen atıldıktan sonra ilerlemeye devam edilir.

- Kuyu boşluğunun tekrar tepkisiz hale gelmesi ve çamur kaçağının önlenmesi için sıvama yeteneği yüksek olan sondaj çamuru ile kuyu duvarında etkili bir sıva oluşturmak gerekir. Ayrıca çamur özellikleri sürekli olarak kontrol edilmelidir.

Çamur kaçağı ve yıkıntı gözlenmiyor ise kuyu, döner sondaj yöntemi ile tamamlanmalıdır.

Şayet çamur kaçağı devam ediyor ve formasyon jeotermal akışkan bulundurmuyorsa, bu kısım çimentolanmalı veya bu kısma kadar muhafaza borusu indirilmelidir. Makina şartları ve

(15)

formasyon koşulları uygun ise, bu işlem ve/veya işlemlerden sonra kuyudibi çekici kullanılarak ilerlemeye devam edilmelidir.

1.3.5. MAĞARALI VE ÇATLAKLI FORMASYONLAR a. Jeolojik Tanım

Mağaralı formasyonlar, bünyesinde oluşumu sırasında veya sonradan oluşan mağara veya boşluklar bulunan jeolojik birimlerdir.

Çatlaklı formasyonlar, yapısal veya tektonik etkiler ile oluşumu sırasında çatlak veya kırıklar meydana gelmiş olan formasyonlardır.

b. Çıkabilecek Sorun

Bu tür formasyonlarda görülen en önemli sorunlar kuyunun düşeyden sapması, döner-çamurlu sondaj yönteminde çamur kaçakları nedeniyle dolaşımın sağlanamaması ve kuyu dibi ile çekici ile delgi sırasında oluşan takım sıkışmalarıdır. Şekil-11’de çatlaklı ve mağaralı formasyonlarda çıkan sondaj sorunları görülmektedir.

(a) (b) (c)

Şekil-11. Çatlaklı ve mağaralı formasyonda çıkan sondaj sorunları (Özdemir,2007) (a) Kuyunun düşeyden sapması (b) Çamurun çatlaklara kaçması (c) Çamurun mağara ve boşluklara kaçması

c. Sondaj Tekniği

Fazla parçalanmış, çatlaklı ve mağaralı formasyonlarda, havalı sondaj ile çalışılarak çoğu zaman yüksek delme hızları sağlamaktadır. Bu yöntemle çatlaklı, masif ve sert formasyonlarda 70-150 m günlük ilerleme yapılabilmektedir.

Çatlaklı ve mağaralı formasyonlarda havalı sondaj yapılırken, saplı matkabın kuyu duvarı veya tabanına vurması ile birlikte formasyondan iri parçalar kopar ve takım üzerine düşer veya mağaralardaki çakıllar takım üzerine yığılır. Bu durum, kuyu dibi tabancası ile çalışmayı zorlaştırır. Köpük ve hava kuyu tabanına iletilemediği için takımda sıkışmalar gözlenmektedir (kuyudaki dolgunun veya kopan parçaların kuyu dışına atılmasına hava hattından köpük ile birlikte polimer katılması yardımcı olabilir). Bu tür bir sorunun çözülmesi için delme işlemi ile eşzamanlı olarak muhafaza borusunun sürülebildiği sondaj makinalarının kullanılması ideal olup, böyle bir donanımın olmaması halinde çakıl akan ve parçalı seviyelerin akışkan içerip içermemesine bağlı olarak kalıcı veya geçici borulama yapılarak ilerleme temin edilebilir. Bu seviyelerde jeotermal akışkan olmadığının tespit edilmesi durumunda çimentolama yapılarak daha küçük çaplı matkap ile delme işlemi tamamlanabilir.

Döner sondaj yöntemi ile parçalanmış ve çatlaklı sert formasyonların delinmesi sırasında, çatlaklı formasyon parçalarının kuyu içerisine düşmesi ve çamur kaçaklarının olması nedeniyle kuyuda dolgu oluşumu gözlenir ve ilerlemenin çok zor yapılması söz konusudur.

(16)

Mağaralı veya çatlaklı formasyona girildiğinde bu durum sondör tarafından fark edilmeli ve ani takım düşüşünün olduğu seviyeler belirlenmelidir. Takım yukarı ve aşağı hareket ettirilmek suretiyle mağara veya boşluğun hacmi belirlenmelidir. Her bir iki metre ilerlemeden sonra takım güvenli seviyeye kadar çekilerek takım sıkışması önlenmelidir. Böyle bir durumda, sondaj çamurunun özellikleri iyileştirilmeli (özellikle sıva yapma yeteneği, çamura polimer katılarak artırılabilir) ve kaçak önleyici maddeler çamura katılarak dolaşım sağlanmalı ve ilerlemeye bu şekilde devam edilmelidir. Formasyonun jeotermal akışkan bulundurma ihtimali yoksa kuyu hareketsizliğini sağlamak için bu kısmın çimentolanması da düşünülebilir.

1.3.6. YÜKSEK BASINÇLI FORMASYONLAR a. Tanım

Bulunduğu derinliğe göre gözenek basıncı, o sahaya göre normalin üstünde olan formasyonlara yüksek basınçlı formasyon denilmektedir.

b. Çıkabilecek Sorun

Jeotermal sondaj çalışması sırasında, kuyuda geçilen formasyonlardan basınçlı akışkanın kontrolsüz bir şekilde harekete geçmesi ve sondaj kuyusuna dolması-kuyuda yükselmesi sonucunda sondaj kulesine, çalışanlara ve çevreye zarar verecek şekilde fışkırmasıdır (blowout) (Şekil-12).

Şekil-12. Yüksek basınçlı formasyondaki akışkanın kuyuya dolması ve kuyuda yükselmesi

c. Sondaj Tekniği

Sondaj kuyusunda geliş olduğu belirlendikten sonra emniyet vanaları; tijler etrafında kapatılmalıdır (Şekil.13). Daha sonra sabitlenmiş muhafaza borusu kapatma basıncı ve sabitlenmiş tij kapatma basıncı kaydedilmelidir. Kuyunun emniyet vanaları ile kapatılmasının ilk amacı kuyu içerisine daha fazla formasyon akışkanının dolmasını önlemek ve tij kapatma basıncını ile muhafaza borusu kapatma basıncını kullanarak formasyon basıncının hesaplanmasını sağlamaktır.

Formasyon basıncı hesaplandıktan sonra, bulunan formasyon basıncını yenerek kuyuda dengeyi sağlayabilecek yeni sondaj çamurunun yoğunluğu hesaplanmalıdır. Daha sonra kuyu içerisindeki orijinal çamur, yeni çamurla değiştirilerek kuyu öldürülmelidir. Kuyu öldürülüp kuyuda denge sağlandıktan sonra normal sondaj çalışmasına devam edilirken, formasyon basıncıyla çamurun hidrostatik basıncı arasında emniyet payı olacak şekilde çamur yoğunluğu arttırılmalıdır.

Yüksek basınçlı formasyonların bulunduğu bilinen veya tahmin edilen jeotermal sahalarda, sondajcılık açısından en önemli işlem sondaj çamurunun kontrolüdür. Sürekli olarak, rutin çamur

(17)

testleri (kek kalınlığı, yoğunluk vb.) yapılmalıdır. Sondaj çamuru özelliğindeki değişimler sürekli olarak kontrol edilmeli ve jeolojik koşullara uygun olarak çamur özellikleri iyileştirilmelidir.

Şekil-13. Kapatılmış bir sondaj kuyusunun şematik görünümü

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Gücüyener, İ.H., 2006; Sondaj Akışkanları Teknolojisindeki Son Gelişmeler. Sondaj Akışkanları Semineri

IWCF, 2005; Well Control Manual.

MACCOBAR, 1977; Drilling Fluid Engineering Manual.

Özdemir, A., 2007; Sondaj Tekniğine Giriş.

Özdemir, A.,2007; Jeotermal Sondaj Tekniğinin Esasları. Sondaj Dünyası. Sayı:4, s. 27-30 Özdemir, A., 2007; Jeotermal Sondajlarda Formasyon Özelliklerine Uygun Matkap Seçimi İçin

Yeni Bir Yaklaşım. Çukurova 30. Yıl Jeoloji Sempozyumu, Bildiri Özleri Kitabı, s. 89 Özdemir, A., 2007; Jeotermal Enerji Sondajları. Enerji Petrol & Gaz, Sayı: 338, Teknik Ek, 2 s.

Özdemir, A., 2006; Su ve Jeotermal Sondaj Çalışmalarında Formasyon Kaynaklı Bazı İlerleme Güçlükleri ve Çözümlerine Yönelik Yaklaşımlar. 59. Türkiye Jeoloji Kurultayı. s. 429 Özdemir, A., 2006; Ülkemiz Jeotermal Sondaj Sektörünün Yapısı, Eğitim Durumu ve

Uygulamalar Üzerine Bazı Değerlendirmeler. Jeoloji Mühendisleri Odası Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, s. 1-4

Özdemir, A., 2006; Jeotermal Kuyularda Havalı Sondaj Tekniğinin Kullanımı. Jeoloji Mühendisleri Odası Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, s. 5-16

Tan, E., 2002; Jeotermal Sondajlarda Pratik Uygulama Teknikleri. Dokuz Eylül Üniversitesi Jeotermal Enerji Araştırma ve Uygulama Merkezi Jeotermalde Yerbilimsel Uygulamalar Yaz Okulu Ders Kitabı, s 186-197

Tonçer, M., 1995; Sondaj Kuyularında Formasyon ve Sondaj Akışkanlarına Bağlı Görülen Sorunların Araştırılması ve Bunlara Karşı Yöntem Seçimi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi (Yayımlanmamış)

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılacak olan çalışmanın kompozit olması, sabit - sabit ve ankastre gibi farklı sınır şartlarında çalışılacak olması, farklı çatlak konumu (0.095 mm, 0.195 mm ve

gamma d sırasıyla 0, 90 ve 180 derece olduğu durumlar için lider-takipçi baş açıları arasındaki farkın zamana göre grafiği. 4.2.3.Değerlendirme ve

 Bu formasyonlar yüksekliği 2 m’den az, örtü derecesi %10 ’dan fazla olan başlıca odunlu bitkilerden meydana gelir (Fanerofit ve odunlu kamefitler).. Eğer burada

16 Ekim 2020 Bütünleme Sınavları Not: Dersler uzaktan eğitim şeklinde yürütülecektir. Açıklama: Öğretmenlik uygulaması Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı

Açıklama: Öğretmenlik uygulaması Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda yürütülecektir. Öğretmenlik uygulamasına yönelik takvim daha

Mekanik basınç ölçer ile elde edilen basınç ve basınç türevi değerleri mekanik basınç ölçerin hassasiyeti ve çözünürlüğünün kısıtlı olması ve akış ile

Jeotermal  enerjiyi içeren  yeraltı  rezervuar  sistemlerinin  yerinde ve  akış  koşulları  altında  özelliklerinin  (geçirgenlik,  gözeneklilik,  akışa 

Chen ve Chang (2017) FD Euler-Bernoulli kirişlerin serbest titreşimlerini dönüştürülmüş kesit yöntemi kullanarak çalışmışlar ve polinom fonksiyona