• Sonuç bulunamadı

Pankreasýn Solid Psödopapiller TümörününPreoperatif Tanýsý: Bir Olgu Sunumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pankreasýn Solid Psödopapiller TümörününPreoperatif Tanýsý: Bir Olgu Sunumu"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Abstract

Solid pseudopapillary tumor (SPT) of pancreas is rather rare. Despite having low malignant potential, it is curable with complete resection. Histologic, cytologic and radiologic features of SPT diagnosed in a 42-year old female patient were presented in this study. The abdominal computerized tomography revealed sharply demarcated mass on the head of the pancreas.

Prominent cellularity and papillary like structures were seen in core biopsy. It should be kept in mind when seeing a pancreatic mass including solid areas or areas showing cystic changes.

Surgical resection should be done, since tumor has low malignant potential. After complete resection, prognosis is excellent.

Key Words: Pancreas; Neoplasm.

Özet

Solid psödopailler tümörü (SPT) pankreasýn oldukça az görülen tümörlerindendir. Düþük derecede malignite potansiyeli olmasýna karþýn cerrahi rezeksiyonla tam kür saðlanmaktadýr.

Bu çalýþmada 42 yaþýnda bir bayan hastada saptanan pankreas solid psödopapiller tümörünün histolojik, sitolojik ve bilgisayarlý tomografi bulgularý sunulmaktadýr. Hastanýn bilgisayarlý tomografisi (BT)’inde, pankreas baþýnda düzgün sýnýrlý kitle saptanmýþtýr. Kor biyopside belirgin sellülarite ve papiller yapýlar görülmüþtür. Solid ya da kýsmen kistik deðiþiklik gösteren düzgün sýnýrlý pankreas kitlelerinde bu tümör akla getirilmelidir. Tümörün malign potansiyeli olduðu için cerrahi rezeksiyonu gerekmektedir. Tam rezeksiyondan sonra prognozu iyidir.

Anahtar Kelimeler: Pankreas; Neoplazi.

Submitted : December 15, 2006 Revised : January 18, 2007 Accepted : May 03, 2007

Preoperative Diagnosis of Solid Pseudopapillary Tumor of the Pancreas:

a Case Report

Aptullah Haholu, MD.

Department of Pathology,

Gulhane Medical Academy Haydarpasa Training Hospital haholu@yahoo.com

Güner Sönmez, MD.

Department of Radiology

Gulhane Medical Academy Haydarpasa Training Hospital gunersonmez@hotmail.com

Nuri Yiðit, MD.

Department of Pathology

Gulhane Medical Academy Haydarpasa Training Hospital nyigitsum@gmail.com

Pankreasýn Solid Psödopapiller Tümörünün Preoperatif Tanýsý: Bir Olgu Sunumu

Corresponding Author:

Aptullah Haholu, MD.

Department of Pathology,

Gulhane Medical Academy Haydarpasa Traýning Hospital Uskudar, Ýstanbul, Turkey

This study was presented in the II. National Cytopathology Congress, 2007, Kuþadasý, Turkey.

(2)

Giriþ

Pankreasýn solid psödopapiller tümörü (SPT) az rastlanan, çoðunlukla benign seyirli ancak düþük derecede malignite potansiyeli olan bir tümördür. Frantz tarafýndan 1959 yýlýnda tanýmlanmýþtýr (1). Bu tümörü tanýmlamada kullanýlan diðer isimlendirmeler arasýnda Frantz Tümörü, solid ve papiller tümör, papiller kistik tümör, solid kistik tümör, solid, kistik ve papiller epitelyal neoplazm vardýr.

1996 yýlýndaki WHO sýnýflamasýna ‘solid-psödopapiller tümör’ olarak girmiþtir. Bu çalýþmada 42 yaþýnda bir kadýn hastada saptanan, radyolojik, histopatolojik, sitopatolojik ve immünohistokimyasal yöntemlerle tanýsý konan bir solid psödopapiller tümör olgusu sunulmaktadýr.

Olgu Sunumu

42 yaþýndaki kadýn hasta 2 yýldýr epigastrik bölgede, özellikle yemeklerden sonra daha belirgin hale gelen dolgunluk ve hafif aðrý nedeni ile doktora müracat etti.

Yapýlan fizik muayenesinde belirgin patoloji saptanmadý.

Ultrasonografik incelemede sað pararenal alanda yaklaþýk 8cm çaplý düzgün sýnýrlý solid kitle lezyonu görüldü.

Bilgisayarlý tomografi incelemesinde ise pankreas baþý lokalizasyonunda barsak anslarýný laterale, mideyi öne doðru iten düzgün sýnýrlý, periferik noktasal kalsifikasyonlar içeren solid kitle lezyonu saptandý (Resim 1a). Postkontrast

görüntülerde kitlenin periferal güçlü kontraslandýðý ve santral kistik dejenerasyon alanlarý içerdiði izlendi (Resim 1b). Kitleden ayný seansda öz biyopsi ve sitopatolojik inceleme için iðne aspirasyonu yapýldý. Kor Öz biyopsinin histopatolojik incelemesinde monomorfik hücrelerden oluþan solid alanlar yaný sýra kistik deðiþiklik gösteren alanlar ve bu alanlara seçilebilen papiller yapý benzeri oluþumlar görüldü (Resim 2a). Lezyonu oluþturan hücreler küçük çaplý, oval-yuvarlak nukleuslu olup, hücrelerde hiperkromazi, nükleer membran düzensizliði, mitotik aktivite artýþý ve pleomorfizm görülmedi. Lezyon içerisinde görülen damarlar çevresinde eozinofilik, hücreden yoksun kollajen doku alanlarý ve müsinöz deðiþiklik gösteren alanlar görüldü (Resim 2b). Ýmmünohistokimyasal incelemede lezyonu oluþturan hücrelerde vimentin, CD10, progesteron reseptör ve kromogranin ekspresyonu gözlendi (Resim 3). Fokal pansitokeratin ekspresyonu saptandý (Bulgu resimlenmedi). Sitopatolojik incelemede, hücreden zengin örnekte tek tek düþen hücreler yaný sýra, kümeler, papiller fragmentler ve asiner dizilim gösteren hücreler izlendi (Resim 4). Hücrelerde hiperkromazi görülmedi.

Bazý nükleuslarda yarýklanma seçilebilmekteydi. Bu bulgularla olguya “solid psödopapiller tümör” tanýsý kondu.

Resim 1. Bilgisayarlý tomografi görüntüsü. A: Pankreas baþý lokalizasyonunda düzgün sýnýrlý, periferik noktasal kalsifikasyonlar içeren solid kitle lezyonu . B: Postkontrast görüntülerde periferal güçlü kontraslanma ve santral kistik dejenerasyon alanlarý.

a b

(3)

c d a b

a b

Resim 2. Histopatolojik inceleme görüntüsü. A: Monomorfik hücrelerden oluþan solid alanlar, kistik deðiþiklikler ve papiller yapý benzeri oluþumlar. B: Lezyon içerisindeki damarlar çevresinde hücreden yoksun müsinöz deðiþiklik gösteren alanlar.

Resim 3. Ýmmünohistokimyasal inceleme; A: Vimentin, B: Progesteron reseptör, C: CD10, D: Kromogranin.

(4)

psödopapiller yapýlardan meydana gelmiþtir. Tümördeki dejeneratif deðiþikliklere baðlý olarak kistik boþluklar görülebilir. Solid alanlarda küçük ya da orta çaplý monomorfik hücre kordonlarý ve arada vasküler yapýlar izlenebilmektedir. Perivasküler alanlarda deðiþen derecelerde eozinofilik asellüler kollajen birikimi ve müsinöz dejenerasyonlar görülebilir (2). Mitotik indeksi düþüktür (1). Ýmmünohistokimyasal incelemede vimentin, CD 10 ve progesteron reseptör ekspresyonu mevcuttur (1). Sunulan olguda da bu belirteçler pozitif olarak saptanmýþtýr. Pozitifliði bildirilen diðer belirteçler arasýnda alfa-1-antitripsin, alfa-1-antikemotripsin ve CD 56 bildirilmiþtir (1). Nöron spesifik enolaz (NSE), sinaptofizin ve keratinler negatif ya da fokal pozitiftir (1). Sunulan olguda kromogranin ve pansitokeratin fokal ekspresyonu saptanmýþtýr. SPT’lerin ayýrýcý tanýsýnda asiner tümörler, pankreotoblastoma, endokrin tümörler ve adenokarsinoma akla gelmelidir. SPT’ nin yaþ ve cinsiyet gibi klinik özellikleri ayýrýcý tanýda yardýmcýdýr (1,2,3).

Bu tümörlerin orijin aldýklarý hücre tipi tartýþmalýdýr.

Hücrelerin morfolojisi epitelial nitelikte olmasýna karþýn immünohistokimyasal boyanma paterni bunu desteklemez.

Sitokeratin ekspresyonu %30’dan azdýr. Nöroendokrin belirteçlerden kromogranin A ekspresyonu saptanmamýþ, sinaptofizin ise çoðu olguda fokal olarak saptanmýþtýr Multipotent primordial hücrelerden kaynaklandýðýna iliþkin görüþler daha çok kabul görmektedir (1).

SPT’lerin malignite potansiyellerinin çoðunlukla düþük olduklarý ve rezeksiyondan sonra nükslerinin olmadýklarý bildirilmektedir (2). Ancak, metastaz ve lokal invazyon yeteneklerinin az da olsa bulunmasý nedeni ile rezeksiyolarýnýn mutlaka gerektiði düþünülür. Tümör çapýnýn artmasý ile birlikte malignite olasýlýðýnýn da arttýðý

Resim 4. Sitopatolojik inceleme mikroskopik görüntüsü:

A: Hipersellüler yayma ve papiller fragmentler, B: Asiner dizilim gösteren hücreler C: Nükleer yarýklanma.

Tartýþma

1996 yýlýnda dünya saðlýk örgütü sýnýflandýrmasýna, ‘solid- psödopapiller tümör’ (SPT) olarak giren lezyon, histopatolojik olarak iki önemli komponent içerir: solid alanlar ve psödopapiller yapýlar. Lezyon içerisindeki vasküler yapýlar çevresinde hücrelerin korunmuþ olmasý, kistik dejenerasyon alanlar içerisinde psödopapiller (papiller benzeri) yapýlarýn oluþmasýna neden olur. SPT oldukça az rastlanan bir tümördür ve bütün pankreas tümörlerinin % 0.3 - 2.7 ‘ini meydana getirmektedir (1).

Kadýnlarda erkeklere oranla daha sýk görülür ve görülme yaþý çoðunlukla 30’lu yaþlardýr (2). Pankreasýn hemen her bölgesinde meydana gelebilir. Makroskopik olarak, solid, kistik, solid-kistik yapýda ya da hemorajik görünümde olabilir (1,2). Genellikle çevre pankreas dokusundan düzgün bir sýnýrla ayrýlmýþtýr. Mikroskopik olarak tümör solid alanlar ve deðiþen oranlarda

a b

c

(5)

Kaynaklar

1.Santini D, Poli F, Lega S. Solid-papillary tumorsof the pancreas:histopathology.JOP 2006; 7:131-136.

2.Kang CM, Kim KS, Choi JS, Kim H, Lee WJ, Kim BR.

Solid pseudopapillary tumor of the pancreas suggesting malignant potential. Pancreas. 2006; 32:276-280.

3.Dong DJ, Zhang SZ. Solid-pseudopapillary tumor of the pancreas: CTI and MRI features of 3 cases.

Hepatobiliary Pancreat Dis Int. 2006; 5:300-304.

4.Rosai J. Rosai and Ackerman’s Surgical Pathology, 9th ed., Vol. II. New York: Mosby; 2004. p. 1015.

5. Chen X, Zhou GW, Zhou HJ, Peng CH, Li HW.

Diagnosis and treatment of solid-pseudopapillary tumors of the pancreas. Hepatobiliary Pacreat Dis Int. 2005; 4:

456-459.

bildirilmiþ ve 5cm’den büyük tümörlerin malignite potansiyelinin yüksek olduðu bildirilmiþtir (3). Radyolojik yöntemlerle tümöre özgü bulgular tanýmlanmýþtýr.

Bilgisayarlý tomografi incelemesinde genellikle düzgün sýnýrlý, solid ve kistik alanlar içeren heterojen görünümlü, içerisinde ve kapsülünde kalsifiye alanlar olan kitle lezyonu SPT’yi düþündürmelidir (4). Radyolojik yötemlerle tümörün saptanmasý durumunda, kesin tanýnýn sitopatolojik, histopatolojik ve immünohistokimyasal yöntemlerle konmasý mümkündür. Kesin tanýsý konan hastada rezeksiyonla hemen bütün olgularda tam tedavi saðlanmaktadýr (5). Bu nedenle preoperatif taný yöntemleri önemlidir.

Sonuç olarak, çoðunlukla orta ve genç yaþ grubundaki kadýnlarda saptanan ve epigastrik bölgede dolgunluk ve hafif aðrý dýþýnda belirgin bulgu vermeyen pankreasýn solid psödopapiller tümörü radyolojik yötemlerle saptanabilir ve patolojik inceleme yöntemleri ile tanýsý konabilir. Malign potansiyeli olan bu tümörün cerrahi rezeksiyonla tedavisi mümkündür. Bu nedenle pankreas kaynaklý kitlelerde akla getirilmelidir.

Referanslar

Benzer Belgeler

The traffic information has been captured from UCI machine learning repository and experimented with a proposed algorithm to capture traffic flow

Onkolojik hasta popülasyonunda yapılan çalışmalarda ise böbrek yetmezliği oranları şu şekildedir; kanser nedeniyle sistemik kemoterapi alan 163,071 hastalık

Nora lezyonları metastatik lezyonlar olmamasına rağmen, lokal agresif seyri nedeniyle bizim hastamızda olduğu gibi parmaklarda fonksiyon kaybına neden olabilirler

Ýki olgumuzda tümör, dalak hilusunu da içine aldýðý ve pankreas gövde kýsmýnda yerleþtiði için distal pankreatektomi ile birlikte splenektomi ameliyatý uyguladýk..

jik reseptör geni (ADRB1), katekolamin kaynaklı ener- ji dengesinde rol alması nedeniyle obezite için aday bir gen olarak görülmektedir.. ADRB1 mutasyonunda katekolaminlerin

Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada çeşitli klinik örneklerden soyutlanan 50 MRSA suşunda CLSI kriterlerine göre minimum inhibisyon konsantrasyon (MİK) yöntemiyle tigesiklin

Ali RAHMAN, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahi Anabilim Dalı, ELAZIĞ, Türkiye..

A) Şirketimizin işleri iyi yürüyor. B) Arıza nedeniyle arabamız yürümüyor. C) Deniz kıyısında rastgele yürüyorum. D) Genç çiftin evliliği sorunsuz yürüyor. Kara