• Sonuç bulunamadı

Doğal Kumarinler, Kimyasal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğal Kumarinler, Kimyasal "

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

F ABAD Fann. Bil. Der.

12, 99 -1!4, 1987 FABAD J. Phann. Sci.

12, 99-114, 1987

Doğal Kumarinler, Kimyasal

Yapıları ve Biyolojik Aktiviteleri

- - - - -~--~-·--

'

Bilge ŞENER (*) Alev MUTLUGİL (*)

Özet : Bu derlemede, doğal kumarinlerin kimyasal yapılan, sınıf­

landırmaları, çeşitli kimyasal özellikleri, biyosentezleri ve canlı hücre- ler üzerindeki biyolojik akti:vitelerinden s'Öz edilmektedir.

NATURALLY OCCURRING COUMıl.RINS AND THEIR BIOLOGICAL ACTIVITIES

Summary : In this review, chemical various chemical properties, biosynthesis

structures, classification of naturally occurring

counıarins and their biological act:Lvities on Iirving cells are described.

GİRİŞ :

Kumarinler, bitkilerde bulu- nan, oksijenli heterosiklik bileşik­

lerin ıbir grubunu oluşturan Iak-

tonlardır. Oksijenli heterosiklik bi-

leşikler ya 4C atomu taşıyan furan ya da SC atomu taşıyan piran tü- revleridir.

Bitldlerde furan türevlerine nar diren rastlandığı halde, bazı etken

bileşikleri meydana getiren piran

türevleri yaygındır. Piran türevleri ise ya a-piron ya da y-piron türe- vi ketonik bileşikler şeklindedir.

Piron türevlerinin benzen ile kondensasyonu sonucunda, bitki- lerde kumarin ve kromon adı ve- rilen bazı etken maddeler meyda- na gelmektedir (Tablo 1).

Kumarin ve kumarin türevleri, serbest ya da heterozit halinde bit- kiler aleminde yajıigın olarak bulu- nan ve çeşitli biyolojik aktivitele-

(*) G.Ü. Eczacılrk Fakültesi, Farına kognozi Anabilim Dalı,

Etiler • ANKA.Rıl.

(2)

Tablo 1 : Kwnarinlerln genel yapıları

o FURAN o o PİRAN

o o

(Jı

oı.-PI

RON

KUMARİN

o

o

KROMON

"!- PIRON

(3)

ri nedeniyle son yıllarda önem ka-

zanmış doğal maddelerdir. Bugün

doğal olarak bulunan 800 kadar ku~

nıarin türevi bileşik, 100 familyaya ait yaklaşık 600 cinsten (1) elde

edilmiştir (Tablo 2).

Tablo 2 : Kumarinlerin Bltkiler il.lemindeki Yayılışı

- Bacteriophyta Bölümü Actinomycetes

Phycomycetae - M)Ccophyta Bölümü

Ascomycetes Basidiomycetes Fungi imperfecti - Pteridophyta ıB1ölümü

Polypodiaceae' Lindsayoideae

- Spermatophyta Bölümü Gymnospennae

Cupressaceae Pinaceae Angiospermae Monocotyledonae

Araceae, Cyperaceae, Graminae, Iridaceae, Juncaccae, Liliaceae, Musaceae, Orchidaceae

uıcotyledonea

Acanthaceae, Aceraceae, Amaranthaceae, Anacardiaceae, Apocynaceae, Araliaceae, Aristolochiaceae, Asclepiadaceae, Balsaminaceae, Berıberidaceae, Bignoniaceae, Burseraceae, Calycanthaceae, Campanulaceae, Capparidaceae,

Caprifoliaceae, Caryophyllaceae, Chenopodiaceae,

Chloranthaceae, Cneoraceae, Combretaceae, Compositae, Convolvulaceae, Coriariaceae, Crassulaceae, Cruciferae, Cunoniaceae, Diapensiaceae, Dipsacaceae, Dipterocarpaceae,

Eıbenaceae, Ericaceae, Euphorbiaceae, Fagaceae,

Fouquieriaceae, Gentianaceae, Geraniaceae, Glaucidiaceae, Goodeniaceae, Guttiferae, Hamarnelidaceae, Hippocastanaceae, Hippuridaceae, Labiatae, Lauraceae, Lecythidaceae,

Leguminosae, Loasaceae, Loganiaceae, Ly;thraceae, Magnoliaceae, Malrvaceae, Melastomaceae, Meliaceae, Moraceae, Myrtaceae, N.epenthaceae, Odınaceae, Olacaceae, Oleoceac, Papaveraceae, Passifloraceae, Pittosporaceae,

Platanaceae, Polemoniaceae, Polygonaceae, Ranunculaceae, Rhizophoraceae, Rosaceae, Rubiaceae, Rutaceae, Salicaceae, Samydaceae, Sapindaceae, Sapotaoeae, Saxifragaceae,

Scrophulariaceae, Simaroubaceae. Solanaceae, Sonneraticeae, Sterculiaceae, Tamaricaceae, Theaceae, Thymelaceae, Tiliaceae, Ulmaceae, Umbelli.ferae, Violaceae, Vitaceae, Zygophyllaceae,

(4)

Talblo 2' de de görüldüğü gibi, kumarin ve türevleri Sperınatophy­

ta bölümünün Dicotyledonae sı­

nıfındaki familyalarda sık olarak

rastlanmıştır.

Bu grubun en basit üyesi olan lmmarin 1822 yılında VOGEL tara-

fından «Semen Tonca» ( = Tonk:a

baklası) adı verilen drogtan izole

edilmiştir (2). Drog Güney Ameri- ka'da yetişen Fabaceae familyasın­

dan Dipteryx odorata ( = Coumaro- una odorata) isimli ağacın kuru-

tulmuş hoş kokulu tohumlarıdır.

3-4 cm büyüklükte ve siyahımsı mor renkli olan tohumlar, toz edildikten sonra dilüe HzS04 ile tüketilir, sü- zülerek drog parçalarından ayrılan

asitli çözeltinin eterle çalkalanması

ve eterli fazın uçuntlması ile renk- siz, prizmatik billurlar halinde kuv.

vetli kokuya sahip bir madde elde

edilmiştir. Elde edilen maddeye ilk defa bu bitkiden izole edildiği için

biıtk:inin cins adına izafeten kuma-

1.1. Mono-sübstitüe kumarinler:

rin adı verilmiş tir.

ıBi tkilerde kumarin ve kumarin heterozitinden ziyade kumarin tüw marin türevlerine ve bunlann hetew revlerine ve bunların heterozit·

lerine yaygın olarak rastlanmakta·

dır. Kumarin türevleri ise halkaya

bağlı gruplara göre;

!. Basit kumarinler 2. Furanokumarinler 3. Piranokumarinler

4. Piron halkası sübstitüe ku- marinler

5. Dimer kumarinler

şeklinde sınıflandınlabilmektedir.

Başlıca beş ana grupta toplanan çok sayıdaki kumarin türevlerinin

yapılan, grubun en sık rastlanan üyeleri örnek seçilmek suretiyle

aşağıda açıklanmıştır.

1. Basit kumarlnler : Kumarin

halkasına değişik sübstitüentlerin

bağlanmasıyla IDOilO·, di·, triwsülbstiw tüe kumarinler meydana gelir.

R=H Umbelliferon Umbelliferae, Solanaceae Compositae, Rutaceae (1-6) R=CH3 Herniarin Caryophyllaceae,

Compositae, Labiatae,

R=ıGl

·s

1kimmin Rutaceae (!, 2, 4, 7) Rutaceae (!, 4) 1.2. Di-sübstitüe kumarlnler :

HO~~

RO~-~O o

R=H Eskuletin Hippocastanaceae (!, 2, 4, 6, 7) R=Gl Eskulin

(5)

R=H Dafnetin Thymelacceae (1, 4, 7) R=Gl Dafnin

R=H Skopoletin Sillanaceae (1, 2, 4, 6, 7) R=Gl Skopolin

1.3. Tri&sübstitüe kwnarinler :

R=H Fraksetin Gleaceae (1, 2, 4, 7) R=Gl Fraksin

2. Furanokmnarinler :

Kumarin halkasının furan halkası ile kondensasyonu sonucu meydana gelen bileşik kumarinlerdir. Furan halkasının ibağlanma yerine göre C6iC7

«Psoralen» (linear) tipi, C7/C8 <<Anjelisin» (açısal) tipi olmak üzere iki gruba

ayrılırlar (1, 2, 3, 7).

Familya

Psoralen - - - - Fagaceae, Leguminosaeı

O R2

rl ' A Q Ü

H H Moraceae, Rutaceae,

'·<·/

j ı

"?

ı 1 Unıbelliferae

,l ~·

J/ - - - · - - - -

L 6 ' ~

- - - ~··· _ _,...-' ,,.,....,.;." Ksantotoksin H Q,CH3 Rutaceae, Umbe!Ilferae Bergapten OCH3 H Amaranthaceae,

Dipsacaceae, Moraceae, Rutaceae, Samydaceae Umbelliferae, Solanaceae R1 R2

Bergaptol Rutaceae

OH H

---

İzopimpinellin OCH3 OCH3 Amaranthaceae, Rutaceae, UmbeUiferae

(6)

o o

R1 R2 Anjelisin

H H

Fagaccae, Leguminosae, Umbelliferae

İzobe~gapten H OCH3 Umbelliferae

Pimpinellin OCH3 OCH3 Cyperaceae, Compositae, Umbelliferae

--- ---

3. Piranokumarinler :

Kumarin halkasının, piron halkası ile kondensasyonu sonucu meydana gelen kumarin türevleridir (8).

o

, 0CCCH3

0-C~CH-o-ı...-cH,

11 ı

"L

;:ı

O Cf-9

Visnadin

4. Piroırı kalkası sübstitüe kwnarinler :

L'.·.1. Hi.droksi kumarinler :

Umbellifarae (l, 8)

Hidroksi kumarinlerden 4~Hidroksi kumarinlere bitkilerde serbest hal~

de rastlanmaz.

OH 1-jl

::? N

c~

~

H 3 C o

~

o o

H 3 CO c~ :::::....

o OH

CONH 2

OH

Novobiosin (1,6 ) Actinoınycetes (1, 6)

(7)

4.2. Alkil ve Ari! kumarlnler :

OH

Kumestrol Leguminosae (1)

---·---·---~-

---

Gravelliferon Rutaceae (1)

HO

4.3. Benzokumarlnler

Aeternariyol Fungi in.ı.perfecti (1)

5. Dimer Kumarinler :

İki kumarin halkasının aktif olan 3. konumdaıı birleşmesiyle farklı yapılarda kumarin türevi maddeler meydana gelmektedir (1, 6, 9, 10).

OH OH

OC "'(cı-ı,ftl '"'.::::

Bishidroksikumarin

):,ro _,-;;

(Dıkumarol)

o o o .

Legüminosae (!, 6, 9, 10)

BİYOSENTEZLERİ :

Kumarin ve kumarin türevleri bitkilerde ıbulunan sekonder meta- bolitlerin fenilpropan (C6 • C3) .gru·

bundandır. Bu bileşiklerin bitkiler·

deki teşekkiilü, DAVIS ve SPRIN·

SON'un işaretlenmiş elementlerle

Esclıerichla coli mutantlan üzerin- de yaptıkları incelemeler sonucun-

da açıklanmıştır. Biyosentez çalış­

maları, C6 _ C3 yapısındaki bileşik­

lerin metabolik yollardan <'Şikimik.

asit)) yolu ile sentez edildiklerini or- taya koymuştur (11).

Şikimi'k asidin biyosentezi, fo- tosentezde ribuloz-1,5-difosfatın te-

şekkülü sırasında aramadde olarak meydana gelen Eritroz-4-fosfat ile

(8)

Tablo 3. Kumarin'in Biyosentezl

ı:rı roz -'1- fosfo::

COOH PO

A.

--..::::cH

2 Fosfocrıaı t'iruvik ası ı-

Yl'Mi\P.JN

l

o-~u,,..~u'"''" a~it_

ghı~ozit {trans)

v,umari~ıı: ;ısır_

9lukczit {cı~)

glikolizis sonucu oluşan fosfoenolpi- rüvik asidin kondensasyonu ile baş­

lamaktadır. Kondensasyon sonucu 3-dezoksiarabinoheptulonik asit -7-fosfat meydana gelir. Fosforik asi- din ayrılması ve siklizasyon ile ke- tonik yapı oluşur ve 5-dehidrokinik asit teşekkül eder. Bir molekül su ayrılması ve redüksiyon sonucu Şİ-

n-;.;uma7iı1ik ~sit

(cı ~) trans-:-sinnamik

asıt

KİMİK ASİT meydana gelmekte- dir (12).

Şi'kimik asit 3. konumdan fos-

foıile olur ve fosfoenol priüvik asit ile reaksiyona girerek 3-enol pürivil

şikimik asit-5-fosfat oluşur. Molekül- den fosforik asidin ayrılması ile,

dayanıksız bir ara madde olan ko.

rizmik asit ve Claisen kondensas-

(9)

yonu ile prefenik asit ve ondan da fenil alanin teşekkül eder.

Fenil alaninden amonyağın en- zimatik olarak eliminasyonu ile sin- namik asit ve sonra da aromatik hidroksilasyon ile o-kumarinik asit ve bu asidin dayanı'klı izomeri trans-o-'kumarinik asit glıkozit mey- dana gelir. Şeker ve hidroksil mo- lekülleri arasındaki siklizasyon so- nucu kumarin teşekkül eder (Taıb­

lo 3).

O O +NaOH

// ~H 2 S04

KUMARIN

Kumarinlerin teşhisinde kısa

zamanda sonuç veren İ.T.K. dan yararlanılmaktadır İ. T .K. da adsor- ban olarak silikajel ya da forma- mit ile emprenye edilmiş silikajel

kullanılmış ve selvan sistemi ola- rak da Toluen : Etil fonnat : For- mik asit (5 : 4 : 1), Benzen : Etil asetat (9 : 1) ve Benzen : Aseton (9 : 1) karışımlarından yararlanıl­

mıştır (1, 13-16). Ayrım sonucu el- de edilen lekeler önce gün ışığı ve sonra da UV ışık altında incelen- mektedir. Lekelerin üzerine alkali çözeltisi revelatör olarak püskür-

tüldüğü zaman kumarin tipi bile-

şiklerin UV ışıkta gösterdikleri

fluoresansla.rın kuvvetlendiği gö- rülmektedir.

İ.T.K. ile bir karışımda ya da bir bitki ekstresinde bulunan ku-

NİTEL ANALİZLERİ

Kumarin ve kumarin türevleri petrol eteri, benzen, eter, kloro- form, metanol ve etanolde çözünen, genellikle renksiz, UV ışığı atında

incelendiklerinde değişik renklerde fluoresans veren maddelerdir (1).

Alkali ile muamele edildiklerin- de laktorı halkasının açılması ile kumarinik aside dönüşmekte ve UV

ışığı altında kuvvetli ma.vi . yeşil

fluoresans göstermektedirler (1).

KU/vlARJNH< ASI T

marinler hakkında değerli sonuçlar elde edilebilmektedir.

Son yıllarda kumarinlerin teş­

hisinde modern kromatografik yön- temlerden Gaz . Sıvı ve Yüksek Ba-

sınçlı Sıvı kromatografilerinden de

yararlanılmaktadır. Gaz - Sıvı kr.

SE - 30 kolonu, alev iyonizasyon detektörü ve taşıyıcı gaz olarak da azot kullanılmıştır(!, 17-22). Yüksek

Basınçlı Slivı kromatografisinde ise kumarinler normal ya da karşıt faz-

lı kolonların kullanılması ve UV detektörünün yardımıyla bir:birin·

den ayrılmaktadır (1, 16, 23-26).

NİCEL ANALİZLERİ

Kumarin tipi bileşik:Ieıin mik- tar tayininde kolorimetrik, kroma·

tografik, fluorometrik, polarografik

(10)

ve spektrofotometrik yöntemlerden

yararlanılmıştır.

Lakton halkasının alkaliler yar-

dımıyla açılması sonucu meydana gelen kumarinik asit türevindeki fenolik hidroksil, paranitroanilin ile renkli bileşikler vermektedir. Olu-

şan renkler staıbil olup Lambert- Beer kanununa uymaktadır. Bu re- aksiyon yardımıyla kumarinlerin kolorimetrik yöntemle miktarlan tayin edilmektedir (7, 27).

Fluoresans verme özelliklertn- den dolayı fluorometrik (1) ve içer- dikleri kar:bonil grubunun indirgen- me özelliğinden dolayı da polarog- rafik (28-30) yöntemlerle ıniktar tayinleri yapılmaktadır.

Bunların dışında kumarinlerin miktar tayininde UV spektrofoto- metresinden (1) ve kısa zamanda,

duyarlı sonuç veren gaz - sıvı kr.

ile Y.B.S.K.'den (31) de yararlanıl­

maktadır.

Ekstrede kromatografik yön- temlerle ve karakteristik renkler- deki fluoresansları ile tespit edilen kumarinler, kolon kr., preparatif İ.T;K. ve fraksiyonlu kristallendir- me ile birbirlerinden ayrılmakta­

dır. Bu şeldlde tek tek elde edilen kumarinlerin yapılarının aydınla­

tılmasında UV, IR, NMR ve kütle

spektrumlarından yararlanılır.

SPEKTRAL ÖZELLİKLERİ Kumarinler UV spektrofoto-

ınetresinde 270 ve 310 nm civarın­

da maksimum absorpsiyon gösterir- ler. Kromonlardan 240-250 nnı civa-

rında minimum absorbsiyon göstcf-

ıneleriyle ayrılırlar. Ayrıca hidroksil grubu içerenlerde alkali ilaıvesiyle

batokromik kayma meydana gel- mektedir (!).

IR spektrumu ise kumarinlerin

yapı tayininde değerli bilgiler ver- mektedir. Spektrumlarında 1700- 1750 cm-1 de görülen bant a-piron daki karıbonil gerilmesine ait olup kumarinler için karakteristiktir.

Kromonlarda ( y-piron) bu gerilme 1650 cm-1 dedir (!).

NMR spektrumu ile halkaya

bağlı grupların varlığı, cinsi ve ko- numu hakkında kesin sonuçlar ·elde

edilmektedir. Örn. 6.1-6.4 ppm ve 7.5-8.3 ppm de görülen iki dublet piron ,halkasındaki C3-H ve C4-H deki 2H ne aittir_ Bu nedenle, diğer

bileşiklerde olduğu gibi, kumarin- lerin yapı tayinin de proton mag- netik rezonans ve C13 nükleer mag- netik rezonans spektrometrelerin- den yararlanılmaktadır (!, 32-34).

Kütle spekturumlarında, önce piron halkasındaki kaiibonil kop-

ması ile oluşan parçalanma ürün- leri ve bunlara ait sinyallerin m/e

değerlerinden ve moleküler iyondan hareketle kumarinlerin yapıları be- lirlenmektedir (!).

BİYOLOJİK AKTİVİTELERİ Kumarinin kendisi sedatif ve antienflamatuar etkiye sahip bir bi-

leşiktir. Hoş kokusu (lk kumarinin kokusu 3k vanilinin kokusuna eş­

değerdir) nedeniyle eskiden gıda sanayiinde kullanılmıştır (3, 7).

Besinlere koku verici olarak ilave

(11)

edilmesi sonucu özellikle karaciğer­

de kronik toksisitenin görülmesiyle bu alandaki kullanılışından vazge-

çilmiştir (35). Ayrıca kumarin, ağız

yoluyla alındıktan sonra 4-hidroksi kumarine dönüşmesi ve bunun da iki molekülünün kondensasyonu ile meydana gelen hemorrajik bir mad- de olan ıbi.S:hidroksi kumarinden

dolayı da toksiktir. Kumarin bu- gün daha ziyade, haricen kullanı­

lan iyodoform ve hint yağı gibi nladdelerin hoşa gitmeyen koku-

larını maskelemek üzere kullanıl­

maktadır. Parfümeri sanayiinde hem koku verici olarak hem de

esansların kokusunun değişmesini

önleyici fikzatör olarak kullanılır

(3). Kumarin sigara imalinde tü- tüne karıştırılarak kokulu tütün- lerin, bilhassa pipo tütünlerinin

hazırlanmasında da yararlanılmak­

tadır. Bunların dışında bazı insek- tisitlere koku verici olarak da ku- rnarin kullanılmaktadır (3).

Ayrıca yapılan çalışmalarla, ku- marinin iböceklerde lanvalann ge-

lişmesini ve Mycobacteıium tuber- culosis ve Escherichia coli gibi bakterilerde de üremeyi inhi:be et-

tiği tespi,t edilmiştir. Bitkilerde B-amilaz, invertaz gibi enzimleri inhi.be, indoJoasetik asit oksidaz ve peroksidazı stimüle ettiği sapta·

narak, bitkilerin gelişiminde de rol

oynadığı bilinmektedir {36).

Kumarinin santral sinir sistemi üzerinde seda!İf etkisi olduğu hal- de, kumarin türevleıi değişik biyo- lojik aktivitelere sahip bileşikler­

dir.

Basit kumarinlerden Umbellife- ron antföakteriyal (!, 3, 37), Hemi- arin antienflamatuar (1, 3) etkilidir.

Eskuletin P vitamini aktivitesi (38) gösterir. Skopoletinin ise spazmo- litik (37, 39) etkisi vardır. Haricen kan çekici etkisinden dolayı Dafne- tin romatizmada kullanılmaktadır (!). Fraksetin diüretik (!) etldli bir

bileşiktir.

Furanokumarinler ise, deriyle temasta deriyi ışığa duyarlı hale .getirmekte ve allerjik reaksiyonla- ra neden olmaktadır (!, 40-46). Kli- nik çalışmalarla furanokumarinle·

rin oral ya da topik olarak uygu-

lann1ası sonucu, deride pigment te-

şekkiUünün arttığı tespit edilmiş­

tir. Bu özelliklerinden dolayı az doz- larda vitiligo (derideki pigment ye-

tersizliği) da yararlanılmıştır (47, 48). Bergapten derinin bronzlaşma­

sında kullanılan güneş yağlarının bileşimine girmektedir (49-51). Ay-

rıca uzun dalga boyunda UV ışıkta

ksantotoksin ile psoriazis (sedef

hastalığı) in radyoterapisinde ba·

şarılı sonuçlar alınmıştır (52-57).

İyi koşullarda saklanmayan be·

sinlerde üreyen Aspergillus flavus' lann meydana getirdiği ve hepa·

totoksik etkileri nedeniyle besin zehirlenmelerine neden olan fura- nokumarin türevi bileşikler olan aflatoksinler (Bv B2 , G1 , G:z) ise karsinojeniktir (!, 6, 23, 46).

Piranokumarinlerden visnadin, astispazmodik etkiye sahiptir ve etkisi papaverinin 3 katıdır (1, 58).

4-Hidroksi kumarin türevi olan ve Streptomyces türlerinden elde

(12)

edilen Novobiosin ve Kumermisin anttbiyotik etkili bileşiklerdir {59).

3~fenil-kumarinler ise östrojenik (1, 60.63) aktiviteye sahiptir.

Bunlara ilave olarak, monomer ve ·özellikle dimer kumarinlerde antikoagulan etki (1, 35) de tespit

edilmiştir. Antikoagülan etki ile ku- marin yapısı arasındaki ilişki, bi-

leşiklerin plazma protrombin dü- zeyinde meydana getirdikleri deği­

şiklikler gözönüne alınarak aşağıda belirtildiği biçimde açıklanmıştır.

Plazma protrombin2PoöG)Obtjlpy Plazma protrombin

Bileşik düzeyi (%)

Dikuma'r'ol 10

7,8-dimetoksidikumarol 20 4-hidroksikumarin 40

Kumarin 55

3-metoksikumarin 82

3-lıidroksikumarin 100 Son yıllarda yapılan çalışmalar

sonucu bitkilerden Mammein, Gei- parvarin, Mikromelin giıbi antikan- sorejen etkili kumarin türevleri de izole edilmiştir {1, 64-08).

KAYNAKLAR

!. Murray, R.D.H., Mendez, J., Brown, SA, The Natura! Cou- marins-J ohn Wiley and Sons Ltd. New York (1982).

2. Trease, G.E., A. Textbook of Pharmacognosy 8. Ed. Baillierie Tindall, Landon (1961).

3. Guenther, E., The Oils Vol Il. D. Van Ltd. New York (1975).

Essential Nostranl

4. Hegnauer, R., Chemotaxonornie der Pflanzen Band 6, Brikha- user Ver!ag, Basel (1973).

5. Paris, R.R., Moyse. H., Ma- tiere l\IIedicale Tome II, Mas- son et cıe Editeurs, Paris (1981).

6. Tanker, M., Tanker, N., Far- makognozi Cilt !. Ankara Üni- versitesi Ecz. Fak. Yayınlan

No : 58 Ankara (1985).

7. Zechmeister, L., Fortsohritte der Chemie Organischer Na- turstoffe «Naturally Occoring Coumarins» Herausgeber Edi- tor Redacteur Wien Springer- Verlag (1952).

8. Ahmad, J., Shamsuddin, K.M.,

Zaıman, A., ({A Pyranocoumarin from Atalantia ceylanica» Phy- tochem., 23, 2098-2099 (1984).

9. Ansawa, M., Kınghorn, D., Cor- dell, G., Farnworth, N., Ipo- mopsin, a new Biscoumarin from Ipomopsis aggregata» J.

Nat. Prod, 47, 106-112 (1984).

10. Cordell, G., «Studies in the Thymelaeaceae !. NMR Spec- tral Assıgnments of Daphnore-

tın» Ibid., 47, 84-88 (1984).

il. Herbert, R.B., Tlıe Biosynthe·

sis of Secondary Metabolites,

C!ıapman and Hal! Ltd., Lon- don (1981).

12. Manitto, P., Sammes, P.G., Bio- synthesis of Natural Produots, Ellis Horwood Limited, New York (1981)

(13)

13. Lav-Cam, C.A., «Thin - layer Chromatography of Coumarins of Medicinal and Phytochemi- cal Interest on Buffered La- yers» J. Chromatog 151, 385-391 (1978).

14. Macek, K., Pharmaceutical Applications of Thin-Layer and Paper, Elsevier Pulblishing Com- pany Amsterdam London - New York (1972).

15. Trkovnik, M., Kules, M., Taba- kovic, I., Zecevic, M., ccThin- Layer Chromatography of Se- me Coumarin derirvatives» J.

Chromatog. 128, 227-230 (1976).

16. Vanhaelen, R., Vanhelen, M.,

<ÇHigh-performance Liquid and Thin-Layer Chromatography of Coumarin Anticoagulants and their Degradation Products»

Ibid. 129, 397-402 (1976).

17. Arques., S., Lobo, V., Parareda, S., <ıSohre· Ruta montana VI.

Aislamiento y caracterizacion de Bergapteno y Psoraleno de

!as Hojas de Ruta montana»

Ann. Quim., 69 (3), 365-8 (1973).

18. Idem., «Sobre Ruta montana VII. Aislamiento a identification de Chalepensina y Chalepİ·

na de la Ruta montana» Ibid., 70 (12), 1020-2 (1974).

19. Dall'Acqua, Marciani, S., Capo- rale, G., '<<:Ricerche Sul Con:te- nuto Della Ruta graveolens in Psoralen, Bergaptene e Xanto-

tossına» Atti. İst. Veneto. Sci., Lett. Art!, CI. Sel. Mat. Nat., 131, 17-27 (1972).

20. Mantinez, A., Reyes, E., Gonza-

Iez, G., Rodrigues, I., «Ouimi- ca de las Rutaceas VII. Couma- rinas de Ias Hojas de la Ruta spec» Ann. Quim., 63 (2), 197- 204 (1967).

21. Reyes, E.R., Gonzalez, G.,

«Ouimica de Ias Rutaceas II.

Coumarinas de Ias Frutos de la Ruta pinnata 2.» Ibid., 59 (12), 765-72 (1963).

22. Idem., <,Structur of Pinnarİn

and Furopinnarin, Two New

·Coumarins from the Roots of Ruta Pinnata» Phytochem, 9 (4) 833-40 (1970).

23. 0Dbey, M.T., Baykal, T. Şener, B., «High-Performance Liquid Chromatographic Assay For Af- latoxins)> GUEDE, Gazi Ecz.

Fak. Der., 2 (1), 15-20 (1985).

24. Walter, G.D., LaJke, G.B., Cott- rell R.C., High-Performance Liquid Chromatography of Cou- marin and its Metaıbolites» J.

Chromatog, 196, 501-505 (1980).

25. Innocenti, G., Cappelletti, M., Caporale, G ., «Morphological and Chemical Characteristics of Some Australian Psoralea Spe~

cies» Int. J. Cntde Dnıg Res., 22, 97-109 (1984).

26. Cappelletti, M., Innocenti, G., Caporale, G., Furocumarins Lo.

calization in the fruit and Seed of Psoralea corylifolia L.» Plant.

Med. Phytother. Tome XVHI, 181-190 (1984).

27. Tulus, R., Kantitatif Analiz, İs­

tanbul Üniversitesi Yayınları

No : 2 Ecz. Fak. (1964).

28. Berkem, A.R., Elektrokimya

(14)

Laboratuvar Uygulaması, Fatih Yayınevi Matbaası, İstanbul (1978).

29. Üner, S., Elektrokimya, 2, A.

Ü. Basımevi, Ankara (1979).

30. Zurnan, P., Brezına, M., <<Po- larographic Analysis Pharmacy»

Zurnan, P., Kolthoff. I.M., (Ed), Progress in Polarography In- kerscience Pub.lishers Nevv York (1962).

31. Şener, B., Mutlugil, A., «HPLC Separation and Structural Elu- cidation of Furocoumarins from Ruta species» GUEDE J. Fac.

Pharm. Gazi. 2 (2), (1985) (Bas-

kıda)

32. Elgamal, M.H.A., Elewa, N.H.,

Elkhrısy, EA.M., nudeck, H.,

«13CNMR Chemical Shifts and Cwbon - Proton Coupling Cons- tans of Some Furocoumarins and Furrochromones» Plıyto­

chem., 18, 139-143 (1979).

33. Steck, W., Mazurek, M., <<Iden·

tification of Natural Coumarins

!oy NMR Spectroscopy» Lloy- dia, 35 (4), 418-439 (1972).

34. Szendrei, K., Reisch, J., 13CNMR Spektren einiger C-3 prenylierter Rutaceen-Cou- marine» Arch. Pharm., 310 (5), 390-3 (1977).

35. Sunam, G., Genel Farmakoloji, Kutulmuş Matbaası, İstanbul (1968).

36. Natori, S., Ikekaw, A.N., Suzu-

,kı, M., Advances in :r-,ıatural

Products Chemistry Haisted Press, New York (1981).

37. Shimomura, H., Sashida, Y., Na-

kata, H., Kawasak, J., Ito, Y.,

<(·Plant Growth F~egulators from Heracleum lanatum}> Phytoc·

hem., 21, 2213-2215 (1982).

38. Foldi, M., {<Vitamin P activity>>

Angiologica, 9, 375 (1972), Chem.

Abstr., 79, 4099 (1973).

39. Ojewole, J.A.O., Adesina, S.K.,

«l\icchanism of t!he Hypotensi- ve Effect of Scopoletin Isolated from t..lı.e Fruit of Tetrapleura tertaptera» Planta Med., 49, 46- 50 (1983).

40. Evans, F., Schmidt, R.J., «Plants and Plant Products that Induce Contact Dermatitis» Plan.ta Med., 38 (4), 289 (1980).

41. Glombitza, K.W., «Photobio·

logisch Aktive Schadliche Pflan.

zenstoffe» Dtsch. Apoth. Ztg., 112, 1593 (1972.

42. Straub, K., Kanne, D., Hearst, J ., Rapoport, H., {<Isolation and Characterization of Pyrimidine- Psoralen Pıhotoadducts from DNA., J. Am. Chem. Soc., 103, 2347 (1981).

43. Weıgrebe, W., Antipsoriatisch Wirksame l'vledikamente «Phar·

mazie 2, 134 (1978).

4~1. Abel, G,, Erdelmeier, C., Meier, B., Sticher, O., «Isopimpinellin, ein Furanocoumarin aus Herac- leum Sphodylium mit chromo·

somen Schadigender Aktivitat»

Planla Med., 250-52 (1985).

45. Berenbaurn, M.R., Zangerl, A.R., Nitad, J.I(., ({Furanocoumarins in Seeds of vvild and Cultivated Parsnip» l'hylochem. 23 (8) 1809

"10 (1984).

(15)

46. Steinegger, S., Hansel, R., Lehr- buch der Phanmacognosie, Springer Verlag Berlin Heiclel- berg New York (1972).

47. Ashkenazy, D., Friedman, J., Kashman, Y., {{The Furocouma- rin Composition of Pituranthos triradiatus» Planta Med., 47 218 -220 (1983).

48. Değerli, Ü., Çalangu, S., Dilme- ner, M., ·Bozfakioğlu, Y., Özet

Tanı ve Tedavi Nobel Tıp Kita- bevi (1984).

49. Zaynoun, S.T., Johnson, B.E.,

Fraınbell, W., {{A Study of oil of Bergamot and its Impor- tance as a Phototoxic agent. I.

Characterization and Quantifi- cation of tihe Photoactive Com- ponent. «Br. J. Dermatol., 96 (5), 475-82 (1977).

50. Borremans, M.H., Masse, M.O., Grimee, R., «Furocouınarines

Dans les Huiles Essentielles Identification et Dosage Du 5- Methoxy Psoralene Dans le Pro- duits Solaires» J. Pharm. Belg., 40 (3), 147-158 (1985).

51. Carbonnier, J., Molho, D.,

<(Contriibution a I'Elute des Fu- rocoumarines du Genre Ange- Iica Distribution du 0-Cyclo la- Iavandulyloxy-5-psoralene» Plan- ta Med., 44, 162-165 (1982).

52. Watts, D., Handbook of Medi- cal Treatment Jones Medical

Puıblications Greenıbrae, Cali- fornia USA (1983).

53. Girdwood, R., Clinical Phanna.

cology Bailliere Tindall Lon- don, Phi!adelphia, Toronto,

Mexico City, Rio de Janerio, Sid- ney, Tokyo, Hong Kong (1984).

54. Bowman, \V.C., Ran M.J., Text- book of Phannaco!ogy., Black- weel Scientific Publications, Oxford, London, Edinburg, Melbourne (1980).

55. B·crtram, G., J(atzung, M.D., Basic and Clinical Phannoco-

!ogy. Lange Medical Publica- tions, Los Altos, Caiifornia 94022 (1984).

56. Gilman, A.G., Goodman, S.L., Rall, W.T., Murad, F., The Pharmacological Basis of The- rapcutics. Mc Millan Publishing Company (1985).

57. Petersdorf, G.R., Adams, D.R.,

!Braunvvald, E., Isselbacher, J, K., Martin, B.J., Wi!son, D,J., f-Iarrison's Principles ar Inter- nal lVIedicine, :rvicGra·w-Hill In- ternational Book Company (1983).

58. Petit-Paly, G., Rideau, M., Che- nieux, J.C., «Etude de Quelques Rutacees Alcoloicles II-P.uta graveolens : Revue Botanique, Chimique et Bharmacologique»

Plant. Med. Phytother. XVI, No : 1, 55-72 (1982).

59. Wishnow, R.M., Strominger, J.

L., Birge, C.H., Threnn, R., {ıAn­

timicrobial Agents., J. Bacteri- ol., 89, 1117-1121 (1965).

60. Noteboom, W.D., Gorski, J.,

«The Effect of the Oestrogeni- cally Active 3-phenyl coumarin»

Endocrlımlogy, 73, 736-38 (1963).

61. Martin, P.M., Horwitz, Ryan, D.S., Mc Guire

K.B., W.L.,

(16)

<'Oestrogenic activityı> Endo- crinology (Phlladelphla), 103, 1860-65 (1978).

62. Stenlid, G., «Coumestrol» Phy- tochem, 9, 2251-53 (1970).

63. Stenlid, G., Saddık, K., «Cou- mestrol», Physiol Plant., 15, 369 -71 (1962).

64. Tantivatana, P., Ruangrungsı,

N., Waisiriroj, V., «Microminu- tin a Novel Coumarin from Micromelum minutum» J. Org.

Chem., 48, 268-70 (1983).

65. Cassady, J.M., Ojima, N., Chang, C., Mc Loug;hlin, J.L., «Anti-tu- mour Activity« J. Nat. Prod., 42, 274-78 (1979).

66. Finnegan, R.A., Merkel, K.E.,

·Back, N., «Anti-Tumour activity of Mammein» J, Pharm. Sci., 61, 1599-1601 (1972).

67. Gonzalez, A.G., Darias, V., Alon- so, G., Boada, J.N., Rodriguez- Luis, F., «·Cy;tostatic Activity of Some Canary lslands Species of Rutaceae}> Planta M:ed.1 31 (4), 351"6 (1977).

68. Arisawa, M., Handa, S., Mc Pherson, D., Lankin, D., Cordell, G., Fong, H., Farnswort, N.,

«Plant Anticancer Agents XXIX.

Cleomiscosin a from Simaba multiflora, Soulamea soulameo- ides, and Matayba arabores- cens» J. Nal. Prod., 47, 300-307 (1984).

Referanslar

Benzer Belgeler

-Hem benzene hem de piron halkası üzerinde sübstitüent ta ıyan kumarinler -Benzen halkasına halkalı yapıların kondenzasyonu ile meydana gelen kumarinler -Piron halkasına

However, in one case, it was found that the pathological examination of the patient had been reported as anaplastic ependymoma in a previous health facility, but breast

TÜBİTAK ULAKBİM TR Dizin, EBSCO, CINAHL ve ProQuest veritabanları ile Web of Science-Emerging Sources Citation Index (ESCI) tarafından indekslenmekte olan JAREM PubMed Central

linear ya da angular tipi furanokumarinler m.g.. KUMARİNLER HETEROZİTLERİ  Rutaceae ve Umbelliferae familyalarında serbest olarak bulunur.. KUMARİNLER HETEROZİTLERİ..

 Dişi organda meydana gelen döllenme sonucu, ovaryumun karpelleri perikarp haline.. (meyve kabuğu), ovaryum içindeki ovüller ise tohum

b) Tekrar ya da yaşantı sonucu meydana gelen bir değişikliktir; Büyüme, olgunlaşma ya da sakatlanma sonucu meydana gelen değişiklikler öğrenme

Ancak, mineralojik çalışmalar bu tip örneklerde diğer bazı otijenlerinde (kil mineralleri, silis mineralleri, K - feldspat) önemli miktarlarda bulun- duğunu göstermiş ve bu

Saran (2005), markalaşma sürecinin başarısı için yanıt bulması gereken temel bir soru olduğunu belirtmiştir; “Şehrin hedef gruplar açısından önem taşıyan hangi