• Sonuç bulunamadı

Dış sıvada bozukluklar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dış sıvada bozukluklar"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

k a n t a v e saire gibi müessese m u t f a k l a r ı n d a tecdidi h a v a y a e h e m m i y e t v e r m e k bilhassa lâzımdır. Bu gibi m a h a l l e r d e du-m a n v e t e b a h h u r a t f a z l a olduğundan v e du-m u t f a k l a r ekseriya asıl binanın: içinde bulunduklarından bina sakinlerini r a h a t -sız da edebilir,

Pis h a v a n ı n toplanabileceği yerlerden v e d a v l o m b a z d a n bir vantilâtör h a v a y ı e m e r e k harice atar. Basık tavanlı m u t f a k l a r d a ise bir de z e m i n seviyesinde m u t f a k dahiline h a r i ç -ten temiz h a v a almak için müteaddit m e n f e z v e aspiratörler kullanmak lâzımdır .

il

D ı ş s ı v a d a b o z u k l u k l a r

B i n a l a r ı n dış yüzündeki sıvalar senelerce yağmur, don, h a r a r e t v e f ı r t ı n a y a m u k a v e m e t etmesi l â z ı m bir duvar ö r -tüsü o l d u ğ u n d a n burada ancak e n i y i m a l z e m e v e e n itinalı işçilik tatbik edilmesi lâzım geldiği tabiîdir. R o m a l ı l a r z a -m a n d a çok dayanıklı bir sıva harcının kullanıldığını bugüne k a d a r kalmış kilise, hisar v e duvar p a r ç a l a r ı n d a n anlıyoruz. Y e n i y a p ı l a n b i n a l a r d a ise a r a d a n bir kaç yıl geçmeden, pek f a z l a t a m i r m a s r a f ı n a lüzum gösteren bozukluklar m e y d a n a geldiği bir hakikattir. Bu yüzden bilhassa b a t ı m e m l e ketlerinde y a p ı sahipleri ile m ü t e a h h i t v e m a l z e m e c i l e r a r a -sında d a v a v a k a l a r ı çoğalmıştır. P e k çok misaller üzerinde y a p ı l a n incelemeler sonunda bu sıva bozuklukları ile ses v e rutubeti tecrid için sıvaya k a t ı l a n maddeler arasında bazı münasebetler tesbit edilmiştir.

Y a l n ı z çimento, kireç v e alçı endüstrisinin g ü n d e n güne t e k â m ü l için uğraşması, sıvaların e v s a f ı için k â f i gelemez. B i r çok âmiller arasında başlıca şunları zikretmek kabildir:

1 — K i r e ç , alçı, çimento, kum v e y a su gibi h a r c ı n m ü -rekkiplerinden birinin kusurlu olması,

2 — S ı v a tatbik edilecek sahanın daimî rutubet a l m a -sı, f e n a kurutulmuş olma-sı, küherçileli tuğladan olma-sı,

3 — H a r c ı n yanlış t e r k i p edilmesi v e kusurlu işçilik, 4 — B i n a n ı n oturması, sarsıntı, h a v a î tesirler v e d u m a n tesirleri.

S ı v a d a k i bozukluklar b a z a n h e m e n m e y d a n a çıktığı gibi bazan d a aylarca, h a t t â bir kaç y ı l sonra dış yüze vurabilir. B u z a r a r l a r ı n i m k â n derecesinde önüne geçebilmek için b o -zuklukların yukarıda saydığımız başlıca âmillerini göz önün-de tutarak evvelönün-den tedbir almak l â z ı m d ı r :

1 — H a r ç malzemelerinde kusurlu evsaf,

a ) K i r e ç . Dış sıva bozukluklarında en m ü h i m âmillerden biri kireçtir. P a r ç a halindeki kireç ocakta y a n a r k e n m u h t e -lif sebeplerle mütecanis olarak y a n m a d ı ğ ı n d a n yapı yerinde söndürülüp süzülürken, bilhassa sert y a n m ı ş kısımlarda, bazı p a r ç a l a r ı n geç sönmek v e y a hiç sönmemek i h t i m a l i vardır. Bu p a r ç a l a r ı n kireç kuyusuna girmemesi için teknenin önüne konan tel süzgeçten başka kuyunun üzerine sık bir tel örgü gerilmesi de tavsiye edilebilir.

K i r e ç kuyusunun bir d e f a d a dolması d a faydalıdır. B u t a k d i r d e süzme kireç p a r ç a l a n dibe çökerler. İ k i d e f a d a d o lan çukurlarda kirecin yarısı nisbeten kurumuş bir üst t a b a

-ka teşkil edeceğinden zararlı parçalar çukurun dibine -kadar gidemez, o r t a d a kalırlar. B u kireç ile yapılan sıva sathı, çok geçmeden, fiske fiske çiçeklenir. Y a n i s ö n m e m i ş kireç parçası patlıyarak üzerine isabet eden sıva tabakasını para kutrunda atar. B u küçük patlantı ortasında kirecin d a i m a nüvesi bulunur.

Bir d e f a d a doldurulan kireç kuyularında ise d i p t e n 20 santim kadar bir kısım sıva da kullanılmıyacağından bu m a h zurun önüne geçilmiş olur. Bu 20 santmilik dip tabakası d u -v a r h a r c ı n d a kullanılır, -v e o tabaka t a m a m i l e ç ı k a r ı l m a d a n kuyuya yeniden kireç süzülmez.

K i r e c i n kuyuda y a t m a müddeti 2 aydır. Çok y a n m ı ş kireç geç sönmesinden v e renginin f a z l a k a h v e r e n g i n e y a k -laşmasından belli olur.

T o z halinde torba kirecine gelince bunda d a a y n i m a h zurlar baş gösterebilir. O n u n için torba kirecinin d e k u l l a -n ı l m a d a -n evvel e -n az, 2 h a f t a yatması faydalıdır.

S ö n m e m i ş kirecin h a c m i söndüğü z a m a n i k i misli olur. Bu d a üst sıva tabakasını atmasını intaç eder. B o z u l a n s ı -v a l a r ı n t a m i r i için acele etmemelidir. B i r çok y a p ı l a r d a sı-va bittikten 8 a y sonraya kadar çiçeklenme hâdisesi tesbit e d i l miştir. A r a d a n böyle uzun bir müddet geçtikten sonra y a p ı l a -cak esaslı t a m i r d e sıvayı t a m a m e n söküp yeniden y a p m a k en doğru harekettir.

T o z halinde torba kireçlerinde baş gösteren büyük b i r m a h z u r daha vardır. F a z l a yanmış kireç ince toz h a l i n e g e t i -rildiği takdirde sıva sathında fiske fiske çiçeklenme görülm e z ise de buna görülmukabil bütün sıva sathının kısıgörülm kısıgörülm d ö -külmesi hâdisesi n a d i r değildir. Çünkü kirecin t o z haline gelmesile sönerken büyüme hassası kaybolmuş değildir. B u dökülme evvelâ kabarcıklarla başlar, sonra bu kabarcıklar p a t l ı y a r a k sıva dökülür. H e r torbada muhakkak zararlı t a neler o l m ı y a c a ğ ı n d a n sıvanın dökülmiyen kısımları m ü k e m -mel olarak pek çok seneler durabilir. D ö k ü l m e n i n hususiyet-lerinden biri d e dökülen sıva kısmının t a m a m i l e toz h a l i n e gelmesidir.

B a z ı halde sıvanın alt tabakasına çimento v e y a kireç k a -tılır. O z a m a n y a l n ı z ince v e üst tabakanın döküldüğü v e alt tabakanın sağlam kaldığı vakidir.

(2)

b ) Alçı. A l ç ı yüzünden olduğu t a h m i n edilen sıva kusurl a r ı n ı n incekusurlenmesi neticesinde m a kusurl z e m e d e n z i y a d e işçikusurlik h a -taları tesbit edilmiştir.

A l ç ı l ı kireç harcında, alçı f a z l a b a y a t v e y a henüz sıcak olduğu t a k d i r d e sıvada bozukluklar hâsıl olabilir. B a y a t alçı-da b a ğ l a m a k u v v e t i z a y ı f t ı r , sıcak olduğu z a m a n l a r d a priz çabuk olur, alçı toplanır. Bu toplantıyı bir gevşeklik takip eder, sıva bozulur.

c ) Ç i m e n t o . Portlarfd çimentolarından hâsıl olmuş sıva kusurları kaydedilmemiştir, ç ü n k ü b e t o n a r m e işleri için u y -gun e v s a f ı h a i z çimento, sıva için fazlasile k â f i gelmektedir. T a t b i k a t t a ç i m e n t o sıvalarda hâsıl olan bozukluklar İçin başka sebepler a r a m a k icap eder. ( S ı v a n ı n f e n a v e küherçileli d u -v a r üzerine yapılmış olması, h a r c a lüzumundan f a z l a kireç katılmış olması, rütubet don gibi b a y a t ve kesik çimento tablatile sıvada da kullanılmıya salih değildir.

d ) K u m . B i r a z killi v e y a balçıklı kum sıvacılarca kolay işlenmek ve harcı yağlı göstermek itibarile makbul tutulmaktadır. Halbuki bu çeşit kumlarla y a p ı l a n n o r m a l d o z a j da bir h a r c a n a z a r a n temiz kumla, f a k a t eksik d o z a j d a y a pılmış bir harç tercih edilmelidir. K i l l i k u m ile y a p ı l a n h a r ç -ta esaslı bir priz o l a m a z ; harcın m u k a v e m e t i eksik k a l ı r ; h a r ç parçaları p a r m a k arasında ufalanabilir. Bilhassa kireci v e y a çimentosu az katılmışsa zarar d a h a f a z l a olur. O n u n için biraz kili i h t i v a eden bir k u m kullanılmak zaruretinde kalınırsa d o z a j ı n ı n f a z l a olmasına itina etmek f a y d a l ı d ı r . H e r h a l d e dış sıvalarda böyle bir harç kullanmak kat'iyen doğru değildir.

B i r d e k u m haline gelmiş u f a k taş kırıntılarını k u m yerine k u l l a n m a m a l ı d ı r . İ n c e taş taneleri h a r e m priz için l â zım olan rütubetini cebedeceği için prizin icabı veçhile t a -m a -m l a n -m a s ı n a -m a n i olurlar.

D o n m u ş k u m d a harcın m u k a v e m e t i n i kıran â m i l l e r d e n -dr, ve sıvada kullanılması caiz değildir. Çünkü kum taneleri-n i taneleri-n her biri g a y e t itaneleri-nce bir buz tabakasile kaplıdır. H a r ç içitaneleri-n kullanılan su d a esasen soğuk olduğundan buzun k o l a y c a çö-zülmesi mevzuubahs değildir. A n c a k h a r ç sıva h a l i n d e duv a r a tatbik edildikten sonra buzlar çözüleceği için harç u y gunsuz bir z a m a n d a f a z l a sulanmış olur v e p r i z y a pek k i f a -yetsiz olur v e y a hiç olmaz.

S ı v a d a bunlardan başka uzvî maddelerle karışmış ve k i r -lenmiş k u m da kullanmak caiz değildir.

2 — F e n a z e m i n ve yapı rütubeti.

a ) R u t u b e t l i duvar. Rutubetli duvarda alçı sıva y a p ı l -maz. A l ç ı ıslaklığı çeker v e bu ıslaklık da alçılı h a r c ı n esaslı bir surette sertleşmesine m a n i olur. A l ç ı priz y a p t ı k t a n sonra rütubetin tesirile t e k r a r yumuşar v e sonra kurusa da esas selâbetini iktisap edemez.

b ) D u v a r lekeleri. D u v a r d a kolay tahallül eden milhler bulunursa sıvada lekeler hâsıl olur ve sıva sathı z a m a n l a b o zulur, dökülür. Ö y l e duvarlara yapılacak her çeşit sıva m a h -zurludur. Bu m a h z u r l a r ı n sıva için hakikî bir tehlike teşkil etmesi milhlerin cinsine tâbidir. D u v a r l a r d a görülen bütün lekelere ve k ü f l e r e yanlışlıkla küherçile ismi verilmektedir. K ü h e r ç i l e her n e kadar sıvanın en tehlikeli bir düşmanı ise de küherçileye daha ziyade ahırlarda veya gübre çukurları ci-v a r ı n d a tesadüf edilir. Esasen küherçilenin teşekkülüne d a h a ziyade haricî tesirler v e duvarın yerden massettiği rütubet â m i l olmaktadır.

Bir duvarda tahallüle müsait m i l h l e r i n mevcudiyeti, d a -h a sıvadan evvel duvar sat-hında -hâsıl olacak lekelerle

anla-şılır. Eğer duvar iyice kurutulur ve sıvanmazdan evvel çiçeklerten yerleri fırçalanırsa v e Kosmospappe v e y a kumlu b i -t u m ile izole edilirse sonradan hiç bü' ârıza husule gelmez.

c ) D o n m u ş duvar: Islak duvardaki mahzurlar a y n e n bunda da vardır. D o n m u ş duvar, hariçten bakılırsa t a m a m e n kurumuş görünür. F a k a t aslında su zerreleri içerde donmuş ve dışarıya v u r m a z bir hale gelmiştir, y a n i kuruma hâdisesi bir tevakkuf devresi geçirmektedir.

B ö y l e donmuş bir duvar sıvandığı takdirde m ü l â y i m h a -v a l a r ı n gelmesile donmuş olan su eriyerek m e y d a n a çıkar, sıva, evvelce izah edildiği veçhile tekrar rütubetlenir, ve m u k a v e m e t i n i kaybeder. Şiddetli rütubet tesirile henüz n i h a -yet bulmıyan priz, zarar görür v e y a t a m a m e n durur. E ğ e r haricî satıh buz ile kaplı ise sıva t a m a m e n düşebilir. D o n m u ş duvar u m u m i y e t l e şöyle anlaşılır: y a bütün dış satıh veya harç derzleri su kristallerile kaplıdır.

3 — Kusurlu inşaat v e kusurlu tatbik. a — Z a y ı f duvar.

İ n ş a a t ı ucuza ç ı k a r m a k için ekseriya haricî d u v a r l a r a ebad verilirken m u k a v e m e t hesabatımn gösterdiği kalınlığı tatbik e t m e y e çalışılır. Bu takdirde rütubetin übyük z a r a r l a r ika edeceğini düşünmez. M a l û m olduğu üzere 25 Can' k a l ı n lığında bir tuğla duvar dışarıdan giren rütubete m a n i o l a -maz. B ö y l e senelerce g i r e n rütubet dahilî sıva, boya v e duvar kâğıtlarını h a r a p eder. Bu gibi hallerin önüne ancak duvarı münasip şekilde tecrid plâklarile izole etmekle geçilir.

b — Z a y ı f ahşap kirişler.

D u v a r l a r d a k i sebeplerin ayninden dolayı senelerin m ü rurile kirişlerde f a z l a bir z a y ı f l ı k hâsıl olur. O n d a n sonra h a -f i -f tahmiller neticesinde de, kirişlerde o m i k t a r d a bir inhina olur ki alttaki sıvalar bu gerilmelere t a h a m m ü l edemezler. Böylece y a kirişlerin boyunca v e y a mail istikamette az v e y a çok çatlaklıklar olur.

T a v a n sıvasında çatlaklıklar yapan sebeplerden biri de ahşap döşemenin çakılmasından mütevellit sarsıntılardır. D i ğ e r bir sebep te sıvanın f e n a yapılmış ve işlenmiş olması

teşkil eder.

c — Müstakil d u v a r l a r ı n üstlerinin iyi örtülü olmaması, silme, pencere denizliği gibi çıkıntılarda k â f i eb'ad v e damlalık bulunmaması, ek yerlerinin iyi birleştirilmiş olmaması belli başlı mahzurlardandır. Cepheden aşağı doğru İ n e n sular en küçük çizgilere girerler ve don z a m a n ı n d a sıvayı ç a t -latırlar.

d — Bilhassa kalkan duvarlı cephelerde çatının b a z a n saçaksız yapılması, damlalıklı bir silme y a p m a d a n d o ğ r u dan doğruya k i r e m i d i n duvar üzerine harçla bastırılması b ö y -le binalarda kısa bir z a m a n d a mahzurlar tevlit eder. Sıvalar k i r e m i d i n a l t m d a n bozulmıya başlar.

e — Eğer fasadda su basman olmazsa cephenin sıvası hiç bir z a m a n t o p r a ğ a kadar indirilmemelidir. A l t sıva t a m a -m e n çi-mento harç ile sıvan-malıdır. Sıçrıyan sulara karşı su basmanın en alt kısmı piyer artifsiyel sıva yapılmalıdır.

f — B i t ü m ve m a n t a r levhalarile isolation.

(3)

-ması v e s ı v a m n yarıl-masıdır. A ş a ğ ı d a buna ait bazı misal-ler zikredilmiştir.

B i r çok büyük inşaatlarda harici duvarlardan seslerin yukarılara intikal etmemesi için, b e t o n a r m e döşemelerin h a ricî duvarlara tesadüf eden kısımların 1.5 ilâ 2 santim m a n -tar plâkları konulmuştur. H a r i c î sıva iyi v e itinalı yapılmış v e her hususta k â f i bir sertlik göstermiştir.

S ı v a işlerinin i k m a l i n d e n bir iki sene sonra her katın beton a r m e döşemesi hizasında sıvada kuvvetli şişkinlikler hâsıl olmuş ve bunlar büyük sıva kısımlarının düşmesini in-taç etmiştir.

B u sıva arızalarının tecrid maddesinin üzerinde olması

s ı v a m n kireç ârızalarıııda olduğu gibi yuvarlak kabarcıklarla değil, uzun kısımlarla t a z y i k görüp patladığını gösterir. B i l -hassa dış sıva duvara iyi yapışmamışsa bu hâdise daha çabuk v e d a h a kolaylıkla m e y d a n a gelebilir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Üçüncü bölümde; Soğuk Savaş dönemi İran dış politikasını, bu dönemde yaşanan İran ve bölge ülkeleri için önemli bir kırılma noktasını oluşturan İran İslam

Gelip de oturuyor yüzümün ortasına Dönüp de kendime baktığımda Bir tütünü, bir de eski bir aşk yarasını Sarıp sarıp içiyorum son zamanlarda.. Gözlerimde saçılı birer

Çevre ve Orman Bakanlığı ile DSİ yetkililerinin Kültür Bakanl ığı’na ilettiği bilgiye göre; tarihi eserlerin su altında zarar görmemesi için üstü suya dayanıklı Antik

Bergama Ovacık’ta siyanür soluyarak yaşayan insanları, “çokuluslu altın avcıları”nın Türkiye’yi nasıl kuşattığını kaç kez yazd ığımı anımsamıyorum.... Tarih

“Türkiyemizin yöneticileri, bilim adamları, düşünenleri, bizler günlük menfaatler, kavgalar, dedikodularla uğrasıp Bergama da Allianoi, Dicle de Hasankeyf, F ırat ta

İçme sularındaki Rn 222 üst sınır değeri 22 Bq/litre olduğundan bu 'içmeler' adındaki suların her ne kadar kapl ıca suları olarak kullanıldığı belirtilmiş ise

Batman’ın tarihi ilçesinde sürdürülen kaz ı çalışmalarında Dicle Nehri kıyısında ilk kez açılan höyükte 15 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulundu.. Kazı

 Ziyafetlerin sunulduğu konaklama işletmesinin yeri, ziyafet salonlarının atmosferi, ziyafet menüsünde yer alan yemeklerin ismi ve kalitesi, ziyafetlerin fiyatı,