• Sonuç bulunamadı

İmzayı attım ama termik santralin karşısındayım demişti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İmzayı attım ama termik santralin karşısındayım demişti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz Aliağa’da kurulmak istenen İthal Kömüre dayalı Termik Santralı inşaatı için yapı ruhsatına imza atmasının ardından bölge ayağa kalkmıştı.

21 Yıllık mücadele ve 50.000 kişilik bir eylemi ezip geçen imzanın sahibi Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz tepkiler sonrası basına “çevreci arkadaşlarımızın hukuki süreci başlatıp, mahkemeye başvurmalarını tüm kalbimle destekliyorum. Açılacak davalara çevreci arkadaşlarımla birlikte omuz omuza katılacağım. Hukuki mücadeleyi hep birlikte yapacağız. Bu süreci durdurmak için hep birlikte hareket etmeye hazırım” diyerek. İmzayı attım ama termik santralin karşısındayım demişti. Gerçi basına verdiği beyandaki gibi (gözden kaçırmadıysam eğer) açılan davaların arkasın da da olmadı. Termik santral ruhsat iptal davası için dava açmaya giden kimsenin yanında göremedik Turgut Bey’i.

***Şimdi yeni bir mücadele başlıyor. Aliağa ilçesine yapılacak kömürle çalışan 7 termik santralin bölgede yol açacağı tahribatlara karşı ‘1 milyon İzmirli yaşamı savunmaya’ hazırlanıyor.

Aliağa Belediyesi’nin bu 7 santral’den, ilkine verdiği inşaat ruhsatı bölgede ekolojik yıkımın başlangıcı olarak bölgeyi kül ve asit yağmuru altında bırakmadan 21 yıl önce olduğu gibi yeniden harekete geçiyor İzmir Halkı.

Kampanyaya “1 milyon İzmirli” sloganıyla yola çıkılıyor, çünkü yörede yapılacak termik santral İklim değişikliğini en çok hızlandıran yakıt türü olan kömüre dayalı olacak. Kömürde bulunan radyoaktif elementler nedeniyle bölge radyasyon tehdidi altında olup buda yöre insanının kanser riskiyle karşı karşıya kalmasına neden olacak.

Kömüre dayalı kurulacak olan Termik Santralin yaratacağı yıkım şöyle belirtiliyor; “Kömür iklim değişikliğini en çok hızlandıran yakıt türüdür.

Kömürde, radyoaktif elementler var!, Santral çevresi radyasyon tehdidi altındadır ve insanlar kansere yakalanma riski ile karşı karşıya kalır, Tarımsal alanlar giderek yok olur, Tarihi kalıntılar ciddi hasar görür,

Hava su toprak kullanılamayacak hale gelir, Santraller, soğutma suyunu denizden alıp, ısınmış suyu denize verir. Buda deniz ve denizdeki yaşamı yok eder”

***Daha önce ki yazılarımda bahsettiğim gibi Avrupa'daki en önemli kural 'İnsanların sağlıklı bir çevrede yaşamaları, yaşam haklarıdır” gerçeğidir. Bu kural çerçevesinde Ülkeler arası yeni anlaşmalara “kirlettiğini ödemek koşulu” ilk şart olarak getiriliyor. Türkiye ile yapılacak çevre görüşmelerinde de ilk koşul kirlettiğini ödersin olacak. Yani bize hem çevreyi kirleten teknolojiyi satacaklar, hem de bundan doğan kirliliğin parasını ödettirecekler. Termik santralin bacasından çıkan zehirli gazlar ve atıklar ile hem doğayı, havayı, yaşamı kirleteceğiz, hem de kirlettiğimiz bu doğanın parasını ödeyeceğiz.

Bu oyunu 21 yıl önce fark eden Türkiye'de ki yaşam savunucuları inanılmaz bir özveriyle ve onlarca toplantıyla Aliağa'ya kurulacak termik santrali engellemişlerdi. Aliağa termik santrali projesini protesto etmek için İzmir'den Aliağa'ya kadar 50 kilometrelik yol boyunca binlerce kişi ele ele tutuşmuş ve bir insan zinciri oluşturmuştu.

İzmir Konak Meydanı'ndan Gencelli'ye kadar oluşturulan 50 kilometrelik insan zinciri, Türkiye'deki en büyük çevre eylemi olarak tarihe geçti. Mücadele sonucunda Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, Bakanlar Kurulu'nun termik santralle ilgili verdiği kararı iptal etti. Aliağa termik santralinden, çevrecilerin baskısı nedeniyle vazgeçilmişti.

Aradan 21 yıl geçti. Aynı oyun yeniden oynanıyor. 21 yıl önce 50.000 İzmirlinin engeline takılanlar bugün yine iş başındalar.

O yüzden sağlıklı bir yaşam için, havaya, denize, suya, bitkilere, insanlara, kısaca Yaşama sahip çıkmak için İzmirli yeniden ayağa kalkıyor.

Ve bu sefer;

(2)

‘1 Milyon İzmirli Termik Santrale karşı yaşamı savunuyor’

Saygılarımla…

Referanslar

Benzer Belgeler

İzmir Demir Çelik fabrikasının cüruf atık alanında önceki gün bilirkişi keşfi yapıldı.. Yaşam savunucularının açtığı dava sonucu yap ılan keşfe bölgedeki

sürdürüyor.Önceki gün, bilgilendirme toplant ısı yapmak isteyen AK Enerji yetkilileri Erzinliler tarafından ilçeden kovuldu.. Cumartesi günü ise, sahilde ara ştırma

İskenderun’un körfezinde denize sıfır noktada ve ormanlık alanda ‘Demirçelik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olarak kurulup, Tosyal ı Holding ile Atakaş

Köylülerden Yusuf Kalyoncu, firma yetkililerinin etüt çalışması yapacağı duyumu üzerine bölgeye girişi engellemek için önlem aldıklarını, kesinlikle köylerine

canl ılara, doğaya, çevreye sahip çıkmak için kısacası, yaşam hakkını savunmak için Ziraat Odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının, sivil toplum

Hatay'ın Erzin ilçesine bağlı Aşağı Burnaz Köyü ve Burnaz Sahili çevresine kurulmak istenilen 5 adet Termik santrala karşı tepkiler gün geçtikçe büyüyor.. Termik

bacagazı (saatte 400 ton kömür yakıyor) , denize deşarj edilen soğutma suyu (saatte 200 ton atık su) ve kül barajından yayılacak kimyasal atıklarıyla Türkiye’nin en

Çaycuma İlçesi Belediye Başkanı Mithat Gülşen’in makam odasında, Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, Saltukova Belediye Ba şkanı Adil Düzlü, Perşembe Belediye