• Sonuç bulunamadı

Biliyorum kimileri, "

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Biliyorum kimileri, ""

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biliyorum kimileri, "Şimdi sırası mı" diyecekler.

Kimileri onların böyle diyeceğini biliyorlar. "Tam seçim öncesinde Allianoi ile kimse ilgilenmez" diye düşünerek kıs kıs gülüyorlar.

Allianoi'de son saniyede kazı yapıp bilinmeyenleri, unuttuklarımızı ortaya çıkarmak isteyen bilim adamlarına kazı yasağı koyuyorlar.

Kazı parasını onlar mı veriyorlar? Yoooo!

Bilim adamları kazı parasını boşlukta kendileri buluyorlar. Nereden?

Bu işlerin bilincinde olanlardan gıdım gıdım sağladıkları yardımlarla, gerekirse bir tas çorbayla doyunarak bir gün daha çok çalışabilmek için...

Peki, bunca önemli mi bu? Evet bunca önemli!

Çünkü arkeologlar böylece kültür vatanımızı büyütüyorlar...

Devletin yönetiminde sözü olanlar ya da onun kurumlarının başında olanlar, neden önlüyorlar öyleyse kazıyı? Bilisizliklerinden. (Cahilliklerinden.)

Çağımızın en önemli kavramı kültür.

Kültürsüz ne devlet, ne hükümet, ne bakanlık ne de başka bir şey yönetilebilir. Yönetiyoruz sanmaları gene bilisizliklerinden...

Bütün yaptıklarının yanlış olduğu bir gün ortaya çıkacak...

Kültür, yaşamı olanaklandırma savaşımıdır. Kimlik, kişilik biçimlenmesi, bilinçlenmesidir. Kültür, geçmişimizi günümüz insanın iyiliğine, kimliğine, kişiliğine yararlı yorumlayabilmektir.

Geçmiş nasıl bilinir?

Ya yazılı (taşa, kile, kağıda vb.) kaynaklardan ya da ortaya konulan yapıtlardan...

Bu yapıtların binlerce yılın tozunun, toprağın birikintilerinin altında kalmış olanlarını da kazıp çıkararak... Ama en önemlisi onlara sahip çıkarak...

Yanından geçip gidiciymiş gibi davranarak, yabancılayarak değil...

Aralarında doğup büyüdüğüm bu yerleri, buralardaki yapıtları, başka coğrafyaların adanıları mı benimseyecekler? Olur mu böyle şey?

Olur!

(2)

"Haydi oradan bilisiz sen de!" demelerini haklı çıkarırsam olur...

Bana sorarsanız Çatalhöyük'te ortaya çıkan ana tanrıça Artemis Tapınağı’nı kuranlar da, Ayasofya'ya gök kubbe oturtanlar da, Süleymaniye'yi, Selimiye'yi yaratanlar da, Safranbolu evlerini yapanlar da benim atalarım...

Bundan hiç mi hiç kuşkum yok. Kuşkusu olanın kendisi bilisiz oğlu bilisizdir.

Örneğin Allianoi'daeki yapıları kuranlar "Haydi şu Anadolu'ya sağlık kenti kuralım!" deyip Roma'dan gelmediler. Anadolulular, işçisi, ustası, mimarı yapmadılar mı o yapıtları? Ben de Anadolulu değil miyim? Biçimleriyle etkilenmediler mi, çağın başat beğenisinden?

Etkilenseler ne olur?

Şimdi de etkilenmiyor mu herkes birbirinden? İnsandan etkilenmeyen insan olur mu?

Allianoi'yi kuranlar dedelerimin dedeleri değilse onların amca, dayı oğullarıdır. Dedim ya hiç kuşkum yok...

Orada bulunan her şey atalarımın daha o çağda sağlık konularında ne denli duyarlı olduklarını; insanlara, sağlığına kavuşmada yardımcı olabilmek için ne güzel yapılar kurduklarını kanıtlıyor.

Bunları bilmek ama kimlik, kişilik kazandırıyor.

Bilmek şöyle dursun, onların gün yüzüne çıkartılmasını yasaklayanların, sular altında bırakmak isteyenlerin de ne denli bunlardan yoksun olduklarını...

Cengiz Bektaş

bektas_cengiz@hotmail.com EVRENSEL 2.7.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun d›fl›nda ile- ri sürülecek görüfllerin ilmen bir mâna tafl›mayaca¤› aç›kt›r” (17) sözlerine yer veriyor. Dolay›s›yla Türk Edebiyat›nda Bektaflî

Aslında konumuz daniska sözcüğü değil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine ve partisine ayakbağı olarak gördü ğü çevreciler için ileri sürdüğü iddialar

Ilısu barajı nedeniyle sular altında kalacak Hasnakeyf'te yaşayanlar düşük kamulaştırma bedeli ve yüksek TOKİ fiyatlar ı nedeniyle zor durumda.. Başbakanla görüşen

Şehir içinde oluşan krizlerde, sabit kameraların görüntülerini takip edip krizin boyutlarını belirleyen Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) yetkilileri, Milliyet'in haberine göre

KARADENİZ’e akan derelerin önünü asfalt yolla kapatıp, sonra “Dere niye taştı?” diye sormanın elbette bir adı vard ır.. Ama

Türkiye’de yürütülen baraj projelerinde, kültürel miras ın korunması için gerekli önlemler alınmadığının altını çizen Tuna, “Neredeyse arkeolojik

Göleti yapan Yaşam Enerji Üretim Pazarlama Sanayi Limited Şirketi Proje Müdürü Ümit Altıntop, halkın söylediği gibi 700 dönümün sular altında kalmadığını söyleyerek,

Orwell, kitabın Ukraynaca baskısına yazdığı önsözde (1947), kitabı kaleme alma nedenlerini açıkça ifade etmiş ve burada anlattıkları da kitabın