• Sonuç bulunamadı

BİLİM VE TEKNOLOJİ. Bilim alanlarında elde ettiğimiz bilgilerin, uygulamaya konulmasına teknoloji denir.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BİLİM VE TEKNOLOJİ. Bilim alanlarında elde ettiğimiz bilgilerin, uygulamaya konulmasına teknoloji denir."

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Evrenin veya olayların bir bölümünü ele alıp, çeşitli metotlardan yararlanarak gerçeğe uygun bilgiler elde etmeye bilim denir.

Bilim alanlarında elde ettiğimiz bilgilerin, uygulamaya konulmasına teknoloji denir.

Örneğin, sesin iletilmesi fen bilimlerinin konusudur. Bu bilgilerden yararlanarak telgraf, telefon, radyo, televizyon, telsiz gibi araçların yapılması teknolojidir.

Bilim bütün insanları ortak düşüncede birleştirir. Bilime önem veren milletler, teknoloji alanında ileri giderek daha gelişir, modern ve rahat yaşam koşullarına erişir.

Mutlu ve rahat yaşamak için cehaleti yok etmek gerekir. Cehalet ise ancak bilimsel çalışmalar ile ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle bilim ve teknoloji her alanda esas alınmalı ve insan

hayatına yön vermelidir.

İnsanoğlunun önüne her gün yeni bir buluşun ürünü sunulmaktadır. Bunları kullanmaya başlayan insanın yaşamı değişip gelişmektedir. Uydu teknolojisi, nükleer teknoloji dünyayı küçültmüştür. İletişim teknolojisinin gelişmesi ülkeler, kıtalar arası sınırları yok sayar gibidir.

Hızla gelişen teknoloji ve bunun sonucu ortaya çıkan gereksinmeler bilgiyi ön plana

çıkarmıştır. Artık bilgiler, haberler kıtalar arasında bile televizyon, bilgisayar vb. aracılığıyla ışık hızıyla dolaşmaktadır.

Çağımızda bilgi alışverişi ve kullanımı çok önemli hâle gelmiştir. Bu çağa bilgi çağı denilmiştir.

Bu çağı yakalayan, gereklerini yaşayan toplumlara da bilgi toplumu denilmektedir.

İnsanın yaşamını bu denli etkileyen, ufkunu açan, uygarlığı hızla geliştiren bilim ve

teknolojinin önemi üzerinde durmak için okullarda her yıl 8-14 Mart tarihleri arasında kalan hafta bilim ve teknoloji haftası olarak kutlanmaktadır.

(3)

BİLİM VE TEKNOLOJİNİN İNSAN HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

20. yüzyıl bilim ve teknolojinin gelişmesinde altın çağını yakalamış, insan hayatında vazgeçilmez bir rahatlık sağlamıştır.

Bilim hiçbir zaman durağanlık göstermemekle birlikte bilimin sınırları genişlerken; dünyanın sanıldığı kadar büyük olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.

Günümüzde bilim olağanca hızıyla ilerlemekle birlikte, insan hayatının olmazsa olmazları arasına girmeyi başarmıştır. Bilimin sonucu olarak ortaya çıkan teknoloji hayatımızı her alanda kolaylaştırmayı başarmıştır. “Bilimle Teknoloji arasında tabi bir döngüsel bir ilişki vardır; bilimsel çalışmalar uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmanın daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırmaktadır.

Yeniçağ başlarından itibaren belirginleşmeye başlayan bilimle teknoloji arasındaki bu ilişki mahiyet değiştirmeden günümüze kadar devam etmiştir. Ancak 1950’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlayan elektronik bilgisayarlarla birlikte bilim-teknoloji ilişkisi arasındaki döngü giderek daha kısa sürede tamamlanır olmuştur. Bilgisayarlar her gün biraz daha güçlenirken, güçlü bilgisayarlar sadece mevcut araştırmaları hızlandırmakla kalmamakta, önceden imkânsız olanı mümkün kılarak yeni bildi alanları ortaya çıkarmaktadır. Bilgimizin sınırları genişlerken mesafeler küçülmektedir.

Bilim ve teknolojinin ortaya çıktığı tarihten itibaren insanlar içinde yaşadıkları dünya ile yetinmemişlerdir. Uzayı merak etmişler, uzayın sırlarını çözmek amacıyla gizemli bir yolculuk, sistemli bir çalışma içerisine girmişlerdir. Sıvı yakıtlı motorların bulunması ile uçaklar ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlanmış, insanlara uzak gibi görünen mesafeler artık ortadan kalkmıştır. Bunun sonucunda insanların uzaya gitme isteği iyice artmıştır.

Uzayı tanımlayacak olursak; güneşi, gezegenleri, uyduları, yıldızları, sayısız galaksiyi içine alan sonsuz bir boşluktur. Bu sınırsız boşluk içerisinde bulunan gök cisimlerin her bir dünya yüzeyindeki toz parçacıkları kadardır. İlk çağ filozoflarından başlayarak birçok bilim adamı uzayı tanımlama çabası içerisine girmişlerdir. Örneğin, Galile’nin gök bilimleri ile ilgili çalışmaları olmuştur. Teleskop ile gözlemler yapmış, şu anki bilim adamlarımızın bile sonucuna ulaşamadıkları bir araştırma çizgisini başlatmıştır. Kepler ise gezegenlerin yörüngeleri üzerine çalışmalar yapmış, elips şeklinde hareketleri saptamayı başarmıştır.

(4)

19. yüzyılda çok hızlı uçan uçaklar ve buna takip roketler yapılmıştır. Bu roketler sayesinde aya gidilebileceği fikri ortaya atılmıştır. Böylece gelişmiş ülkeler arasında bir yarış başlamıştır. Artık insanların aklında tek bir soru vardır. O da, “insanlarda uzaya gide bilir mi, eğer giderse yaşayabilir mi?” idi. Bunun üzerine Alman bilim adamları araştırma yapmaya başladı ve araştırma sonucu olumluydu. Tek sorun uzayda yaşamın sürüp sürmeyeceğiydi.

Uzayda yaşamın sürüp sürmeyeceğinde temel üç sözcük vardı: atmosfer, radyasyon ve yer çekimi.

Bunlardan en önemlisi insanların yaşamını sürdürmesi için mutlaka gerekli olan atmosferdir.

Solunumun düzenli olması için de bu Atmosfer için de bulunan gazların doğru miktarda olması gerekir.

Uygun atmosfer şartları sağlandıktan sonra radyasyon yalıtımının yapılması gerekir. Uzayda bir de yer çekimi sorunuyla karşılaşılır. Dünya’dan uzaklaştıkça yer çekimi azalır. Bu önlemler alındıktan sonra yolculuk yapılmalıdır. 1935 yılında Ruslar uzaya gönderilecek olan roketin çalışmalarına başlamışlar ve bu çalışmalar 1957 yılında tamamlanmıştır. 1957 yılında Sputnik 1 uzay aracı, Ruslar tarafından dünya yörüngesine yerleştirildi. Böylece “ uzay çağı” başlamıştır.

“NASA ‘nın aya yolculuk planlarının başlangıcı Başkan John F. Kenndy nin 25 Mayıs 1961 ‘de Kongredeki bir özel oturumda yaptığı konuşmaya dayanıyordu. “Önümüzdeki on yıl içinde bir adamın aya gitmeyi ve dünyaya dönmeyi başaracağına inanıyorum” . Soğuk savaş döneminde uzay çalışmaları konusunda da Sovyetler Birliği ile yarışan Amerika, uzay harcamaları için büyük bütçeler ayırıyordu.

Aya gönderilecek uzay aracı için çalışmalar uzun bir süre devam etti. Bu çalışmalar sırasında yapılan test uçuşlarından birinde NASA üç astronotunu kaybetti.

Sonunda 16 Temmuz 1969 ‘da Neill Armstrong, Edwın Aldrin Jr ve Michael Collins adlı üç astronotu taşıyan Apollo 11 tarihe geçecek ay yolculuğuna çıktı. Apollo 11 , 19 Temmuzda ay yörüngesine girdi.

Ertesi gün uzay aracından ayrılan “Kartal (Eagle)” adlı modül ay yüzeyine başarıyla indi ve Armstrong aya ayak basan ilk insan olarak tarihe geçti Armstrog ‘un ardından Edwın Aldrın de yüzeye indi. Ay toprağından örnekler alan, bazı bilimsel deneyler yapan ve Amerikan bayrağını aya diken iki astronot görevlerini başarı ile tamamlayarak dünyaya döndüler”.

Armstrong, insanlığın uzun zamandır üzerinde çalıştığı efsanevi yolculuğu başarı ile tamamlayarak aya ulaştı. Armstrong, hem ay yüzeyine attığı ilk adım ile hem de o adımı atarken sarf ettiği sözler ile tarihe geçti: bu, bir insan için küçük ama insanlık için büyük bir adım. Uzayın keşfi ile birlikte insanoğlunun hayatında önemli değişiklikler oldu. Bu değişiklikleri şöyle sıralayabiliriz:

➢ Uzay bilimi demek olan astronomi sadece gözlemlere dayalı iken deneysel bir bilim haline geldi.

➢ Güneş, gezegenler ve diğer gök cisimleri hakkında daha gerçekçi bilgiler elde edildi.

(5)

➢ Uzaydan çekilen uydu fotoğrafları ile dünyanın gerçek boyutları ölçüldü

➢ Uydu fotoğraflarından yararlanılarak meteorolojide hava tahminleri doğru olarak yapılmaya başlandı

➢ İletişim ve ulaşım teknolojilerinde büyük gelişme ve kolaylıklar sağlandı.

Bizimde uzayda TÜRKSAT adını verdiğimiz bir uzay aracımız bulunmaktadır. Bu sayede uzayın tüm olanaklarından yararlanmaktayız ve kolayca haberleşmekteyiz. İletişim kurmanın en kolay yolu konuşmaktan geçer bir de karşımızdaki insanlara duygularımızı ve isteklerimizi anlatmanın diğer bir yolu da el-kol hareketleridir. Fakat bunların dışında da haberleşme yolları vardır: eski çağlarda duman ile atlı elçiler ile ve güvercinler… gb. Karadeniz bölgesinde bulunan köylerimizin bazılarında yer şekillerinin de etkisi ile dağınık yerleşme görülür evler arasındaki mesafe uzak olduğu için insanlar ıslıklar ile iletişim kurarlar. Her ıslık tonu başka bir anlam ifade eder.

İnsanların uzaktan haberleşmesine imkan veren teknik araçlar Fransız devriminden hemen sonra optik telgrafın bulunması ile gelişim sürecine girdi (Thema Larousse Tematik Ansiklopedi Bilim ve Teknoloji, 1993).1837 de elektrikli telgrafın bulunması ile “iletişim çağı” başlamış oldu.

Telefon 1876 yılında Graham Benn tarafından bulundu. İnsan sesini iletimini önce ülke içerisinde daha sonrada ülkeler arasında yayılmasına imkan verdi. Bu yenilik bir çok kaygıyı da beraberinde getirdi. ABD de benimsendi ve daha sonra ülkeler arasında yayılmaya başladı. 19.yüzyılda etkileşim ağları kurulmaya, insanlar arasındaki etkileşim gelişmeye başladı.

20. yüzyılda ise kitlesel yayın teknikleri ortaya çıktı. Birinci Dünya Savaşından sonra radyo, İkinci Dünya Savaşından sonra Televizyon hayatımıza girdi. Düzenli Tv. Yayınları 31 Ocak 1968 günü gerçekleşmiştir. 1980 lerden itibaren bilgisayar, 2000 li yıllardan itibaren de hem internet hem de cep telefonu ve bunlarla geliştirilmiş uygulamalar hayatımızın bütününü kapladı. İnsanlara hem faydalı hem de zararlı yönleri olmuştur.

Bu gelişmeler; ufkumuzu genişletmiş, bakış açımızı değiştirmiştir. Eğitim yönünden bilgiye ulaşmak açısından önemlidir. Öğrenciler eğitici programlardan yararlanmıştır. Çok çeşitli oyun ve eğlence aracı olarak ta yaygın olarak kullanılmaktadır. İnsanların bir çok ihtiyacını bir arada gerçekleştirir.

Son 30 yılda Tv’ de izlenen programlar, sosyal medya uygulamaları, internet vb gelişmeler negatif olarak ta suç oranını artmıştır. Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkileri olmakta ve bağımlılık yapmaktadır. İnsanlar aralarındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun birbiriyle kolayca sesli ve görüntülü iletişim kurmaktadır.

(6)

20. yüzyıldaki en büyük gelişme hiç kuşkusuz bilgisayar teknolojisinde yaşanmıştır. Internet ağının kurulması sonucunda bilgisayar ve Internet; evimize, işyerimize hatta ceplerimize ve günlük hayatımıza girmeyi başarmıştır. Bilgisayar teknolojisi beraberinde çok büyük yenilikler ve kolaylıklar getirmiştir. Örneğin, bilgisayar hayatımıza girmeden önce para yatırma işlemleri için saatlerce sıra beklerken internet ve mobil bankacılığın hayatımıza girmesi ile birlikte işlemlerimizi kısa sürede halledebilmekteyiz.

Biliyoruz ki bu teknoloji burada kalmayacak insanlar yaşadığı sürece teknolojide ilerleyecektir. Şu an bize hayal gibi gelen çoğu araçlar hayatımıza girecek ve hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecektir.

GÜNLÜK HAYATIMIZA GİRMİŞ İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNDEN BAZI ÖRNEKLER

(7)

(8)

(9)

(10)

(11)

(12)

(13)

(14)

(15)

(16)

(17)

(18)

(19)

(20)

➢ “İlim elde etmek her Müslüman kadına ve erkeğe farzdır.” (Hadis)

➢ “İlim aramak için bir tarafa yönelen kimseye Allah, cennet yolunu kolaylaştırır.” (Hadis)

➢ “Muhakkak ki alimler, peygamberlerin mirasçılarıdır.” (Hadis)

➢ “Hikmet(ilim), mü’minin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa alır.” (Hadis)

➢ “İlim öğrenmek, beşikten mezara kadar farzdır.” (Hadis)

➢ “ İlmin yarısı, soru sormaktır.” (Hadis)

➢ “İlim Çin'de bile olsa gidiniz.” (Hadis)

➢ “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” (Hadis)

➢ “Her şeyin bir yolu var. Cennetin yolu ilimdir.” (Hadis)

➢ “Alimin uykusu cahilin -nafile- ibadetinden hayırlıdır.” (Hadis)

➢ “Mahşer günü alimin mürekkebi, şehidin kanından daha kıymetlidir.” (Hadis)

➢ “Ben ilim şehriyim, Ali de bu şehrin kapısıdır.” (Hadis)

➢ “İnsanların en kötüleri, ilmini kötüye kullanan alimlerdir.” (Hadis)

➢ “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir.” (Hadis)

➢ “İlmin esirgenmesi helal olmaz.” (Hadis)

➢ “Bir saat tefekkür (Düşünme, düşünüş), altmış yıllık nafile (Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç) ibadetten hayırlıdır.” (Hadis)

➢ “Muhakkak ki alimler, peygamberlerin mirasçılarıdır.” (Hadis)

➢ “Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar.” (Hadis)

➢ “Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.” (Hadis)

➢ “Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir.” (Hadis)

➢ “Faydasız bilgiden Allah’a sığınırım.” (Hadis)

➢ “Ya öğreten, ya öğrenen, ya dinleyen ya da ilmi seven ol. Fakat sakın beşincisi olma; (bunların dışında kalırsan) helâk olursun.” (Hadis)

(21)

➢ “İlmi öğrenip de başkalarına dağıtıp nakil etmeyen insan, altınları gömüp onu sarf etmeyen, ondan yedirip içirmeyen kimseye benzer.” (Hadis)

➢ “Allah'u Teâlâ kıyamet gününde âlimleri toplayarak buyuracak ki: 'Ben size sırf hayır murad ettim. Bunun için de kalblerinize hikmeti koydum. Haydi girin Cennetime. İşlediğiniz

kusurlarınızı mağfiret ettim.” (Hadis)

➢ “Kim kendisine ilmî bir mesele sorulur da onu gizler, söylemez ise Allah, onun ağzına kıyamet günü ateşten gem vurur.” (Hadis)

➢ “Ey Muhammed!, İnsanı pıhtılaşmış kandan yaratan Rabbinin adıyla OKU! OKU! KALEMLE öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alak 1-5)

➢ “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp düşünürler." (Zümer-9)

➢ “Allah’tan, kulları arasında ancak bilginler korkar.” (Fatır-28)

➢ “Kime hikmet/ilim verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır.” (Bakara-269)

➢ “ De ki: Rabbim ilmimi arttır!” (Tâhâ-114)

➢ “ Allah, sana Kitab’ı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti.” (Nisa-113)

➢ “ Geceyi, gündüzü, güneşi ve ay’ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O’nun emriyle (size) boyun eğdirilmiştir. Şüphesiz bunda aklını kullanan aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.” (Nahl-12)

➢ "Bilmiyorsanız ilim erbâbına sorunuz. " (Nahl-43)

➢ “ Bu misalleri ancak âlim olanlar anlar." (Ankebut -43)

➢ " İlim talebesinin hatta uykusu dahi ibadettir. " İmam Şafi

➢ "Sabah namazı kılmakla, ilim sohbetlerine katılmanın lezzeti olmasaydı hayat çekilmez olurdu." Hz. Ömer

➢ “ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Hz. Ali

➢ “ İlim servetten üstündür. Çünkü sen serveti korursun, ilimse seni.” Hz. Ali

➢ " Talebe-i ulumun ( ilim talebesinin ) rızkına ben kefilim" İmam-ı Şafi

➢ “ İlim öyle bir şeydir ki; sen ona kendini tamamen vermezsen o sana yarısını bile vermez.”

İmam Ebu Yusuf

(22)

HAYALİMDEKİ ROBOT Bir robot yapmak isterdim.

Yanımdan hiç ayrılmasın.

İstediğim her zaman, Oyun arkadaşım olsun.

Bir robot yapmak isterdim.

Annemin işlerini yapsın.

Böylece artan zaman, Hep benim için kalsın.

Bir robot yapmak isterdim.

Babama yardım etsin.

İşini erken bitirip, Hemen yanıma gelsin.

Bir robot yapmak isterdim.

Belleği bilgi dolsun.

Gerektiğinde bana, Tüm bilgileri sunsun.

Bir robot yapmak isterdim.

Duygularla yüklensin Tıpkı insanlar gibi, Ağlayıp gülebilsin.

BİLGİYİ ARA

Bilim ile geleceği yakala, Teknolojiyi de sakın atlama, Geliştir kendini kalma geride, İlk sen ulaş en ileri bilgiye.

Çalış, sayma olduğun yerde, Kalkındır ülkeni beyin gücüyle, Kucakla bilimi, sırtını dönme, Çabala, eriş en yeni bilgiye.

“İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen, Bu nice okumaktır.”

Yunus Emre

(23)

İLİM ÖĞREN, BİLİM ÖĞREN Dünyaya bir bakıp gören İlim öğren, bilim öğren Cehaleti yıkıp, süren İlim öğren, bilim öğren Öğrenci ol, öğretmen ol Eğitim al, bilgiler dol Topluma sun doğru bir yol İlim öğren, bilim öğren Yürü, çalış harıl harıl İşlerine sıkı sarıl

Kimseye ne küs ne darıl İlim öğren, bilim öğren Çobanoğlu ilim gördü Cehaleti çoktan sürdü

Bilgi ile fikir ördü (bilgi yelpazesi) İlim öğren, bilim öğren

UYGARLIK YOLU Geçmişi doğru oku Amaç uygarlık yolu İnsanlığa hizmet dolu Çalış durma her yaşta.

Dünyadaki yarışta, Karşı, dosta düşmana Yakışmaz durmak sana.

Çalış durma her yaşta.

Keşiflere kucak aç, Yenilik ışığı saç,

Cehaletten durma kaç, Çalış durma her yaşta.

Başın göklere vara, Ulaş sen de uzaya

Göster kendini dünyaya, Çalış durma her yaşta.

Bilimde en önde ol Sanayide lider ol, Bul sanatta derin yol, Çalış durma her yaşta.

Tarımda ticarette Turizmde en başta Girdiğimiz her yaşta, Birinciyiz güç bizde

(24)

MERHABA

Düşünenlerin düşüncesi olan, Bilim ve kültüre benden merhaba!

Okuyup yazdıkça neşeyi bulan, Bilim ve kültüre benden merhaba!

İşte benim sorum ile yanıtım, Okuryazar düşüncemle kanıtım.

Kültür abidemiz kutsal anıtım.

Bilim ve kültüre benden merhaba!

Yaşayan varlığın varlık sayfası, Düşünen insanın düşü sevdası, Okuryazar insanlığın bankası, Bilim ve kültüre benden merhaba!

Karanlık gecede ne dağlar aştık, Nice renkli canlılarla buluştuk, Okuryazar olduk senle buluştuk, Bilim ve kültüre benden merhaba!

Duman olduk sardık yüce dağları, Dost şerefim dosta giden yolları, Canlılar arası aile bağları,

Bilim ve kültüre benden merhaba

BİLİM ve TEKNOLOJİ Bilim, bilgi pınarım Teknolojiyle varım Çağı yakalayarak İnsanlığa sunarım.

Teknikle çalışalım Zamanla yarışalım İstençle ve coşkuyla Zirvede buluşalım.

BİLİM VE TEKNOLOJİ

Her doğal olayda,insan ürpermiş, Bütün dikkatini,onlara vermiş;

Aylarca,yıllarca; hep irdelemiş Bulduğu sonuçtan,bilgi derlemiş.

Bilgiler,zamanlaBilim olmuşlar, Bütün insanlığa,ışık tutmuşlar;

Her kuşak,kendinden,bir şey katmışlar Uygarlığa,sağlam temel atmışlar.

Teknoloji,ilmin,hizmet aracı, Zamandan kazanır,her kullanıcı;

Doğru kullananın,başının tacı Hedefe varmanın,teknik ilacı.

Yeni kuşaklara,tez öğretelim, BİLGİ ÇAĞI dayız,bunu bilelim;

Aziz yurdumuzu,hep yüceltelim Çağdaş uygarlığa,tez erişelim..

(25)

BİLİMSEL YAKLAŞIMLARA DAİR SOBA FIKRASI

Bilim adamlarından oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır.

Hemen yakındaki bir köy evine sığınırlar. Ev sahibi ikram için biraz ayrılır. Soba yerden 1metre kadar yukarda, dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.

Kimyacı:

-Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.

Fizikçi:

-Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.

Jeolog:

-Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.

Matematikçi:

-Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.

Antropolog:

- Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.

Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.

Adam cevap verir:

- Boru yetmedi beyim!

(26)

BİZE CESARET VERECEK BAZI TÜRK / İSLAM BİLGİNLERİ

(27)
(28)
(29)
(30)
(31)
(32)
(33)

Referanslar

Benzer Belgeler

İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce İngilizce

Bu nedenle biz de gluten enteropatisi tan›s› konan ve diyete önce cevap verip sonras›nda refrakter olan, çift balon enteroskopi- de jejunal kitle oldu¤unu saptad›¤›m›z

2 cm'den genifl 6 cm'den uzun nesnelerin pilor kanal›ndan geçmesi çok zor ol- mas› nedeniyle ç›kar›lmas› tercih edilmektedir Eriflkin yafl grubunda daha fazla görülen

AĢağıdaki maddeleri asit ve baz içermelerine göre pH skalasında uygun bölüme yazınız... AĢağıdaki bulmacada resmi verilen maddelerde bulunan asit ya da bazın ismini bulmacaya

Manuel sayaç okumalarını ve okuma hatalarını ortadan kaldırarak fatura maliyetlerini azaltın. Gerçek zamanlı gaz kullanım verilerine erişim sağlayarak ve

Öğreten Sorular Bölümü: Kazanımlara %100 uyumlu olarak hazırladığımız öğreten sorular ile öğ- rencilerimiz konuyu daha iyi kavrayacak, kazanımın bir sonraki aşaması

Extrusion Suite, plastik ekstrüzyon makinelerinde üretim parametrelerinin gerçek zamanlı izlenmesini ve lazer ölçüm ile uygunluk kontrolünü.

● Öğrenciler, velilerinin gerekli formları sene başında doldurup imzalamaları durumunda, hafta içinde okul bitiminde kampüsten çıkabilirler. ● Kampüs güvenlik