• Sonuç bulunamadı

Üniversite Öğrencilerinin Atılganlık Düzeylerinin Analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Üniversite Öğrencilerinin Atılganlık Düzeylerinin Analizi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DOI: 10.5455/pmb.1-1446156465

Üniversite Öğrencilerinin Atılganlık Düzeylerinin Analizi

Analysis of Universty Students’ Assertiveness Level

Yasin Uzuntarla1, Necmettin Cihangiroğlu2, Sümeyra Ceyhan3, Uğur Uğrak4

ÖZET

Bu çalışma ile üniversite öğrencilerinin atılganlık düzeylerinin ortaya konulması ve sosyodemografik özelliklere göre atılganlık düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde yapılan tanımlayıcı nitelikteki bu araştırmada 400 öğrenciye ulaşılmıştır. Verilerin toplanmasında;

sosyodemografik özellikleri belirlemeye yönelik sorular ile Rathus tarafından (1973) geliştirilen ve Türkçeye uyarlaması Voltan tarafından (1980) yapılan “Rathus Atılganlık Envanteri” kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.00 istatistik paket programıyla, verilerin istatistiksel karşılaştırılması ise Bağımsız T-Testi, Mann Whitney-U Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Post-Hoc Tukey Testleri ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin %63,2’sinin atılgan oldukları ayrıca karşı cinsten arkadaşı olanların olmayanlara, aile gelir düzeyi yüksek olanların düşük olanlara göre daha atılgan oldukları bulunmuştur.

ABSTRACT

This research aims to present university students’ assertiveness level and analyze whether the assertiveness level indicates significant difference in terms of participants’’ socio-demographic characteristics. The descriptive research conducted in Bingöl University Faculty of Economics and Administrative Sciences covers 400 students. For data collection, questions to determine socio-demographic characteristics and Voltan Turkish Adaptations of “Rathus Assertiveness Scale”, which was originally developed by Rathus were used. The data acquired was analyzed with SPSS 22.0 package program and statistical comparison of the data was evaluated by using Independent T-Test, Mann Whitney-U, One-Way ANOVA, and Tukey Post-Hoc Tests. Consequently, it was found that 63.2% of the students were assertive and ones who had a opposite sex friend and ones who had higher family income were more assertive than ones who hadn’t.

1GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi BD. , Ankara.

2Çorlu Asker Hastanesi İdari A.liği, Çorlu.

3Bingöl Üniversitesi İİBF Yönetim ve Organizasyon Bölümü, Bingöl.

4Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Bölümü, Ankara.

Yazışma Adresi/Address for correspondence:

Yasin Uzuntarla,

GATA Sağlık Hizmetleri Yönetimi BD. , Ankara.

yuzuntarla@gata.edu.tr Anahtar Kelimeler:

Atılganlık, sağlık, üniversite öğrencileri.

Key Words:

Assertiveness, health, university students.

Gönderme Tarihi/Received Date:

29.11.2015

Kabul Tarihi/Accepted Date:

08.01.2016

Yayımlanma Tarihi/Published Online:

18.03.2016

Araştırma / Research Article

GİRİŞ

İnsanlar yaşamlarının devamı için sürekli olarak iletişim halinde olmalarına rağmen, bu iletişimin bireylerin birbirlerine saygılı davranmalarını, birbirlerini anlamalarını ve bunu hissettirmelerini ifade eden nitelikte yani etkili ve sağlıklı olması büyük önem taşımaktadır (1). Bireyler iletişim halindeyken üç tür davranış sergilemektedirler. Bunlar; çekingenlik, saldırganlık ve atılganlık olarak tanımlanmaktadır (2,3). Bu davranış biçimleri bir spektrum üzerinde bir uçta çekingenlik, diğer uçta saldırganlık, ortada ise atılganlık olarak yerleştirilebilir (4). Çekingen bireyler, kendilerini ifade etmekte zorluk çekmekte, tutuk davranmakta, haklarını yeterince koruyamamakta dolayısıyla endişeli ve kırılgan olmaktadırlar. Saldırgan bireyler ise, kendilerini ön planda tutarak amaçlarını

gerçekleştirebilmek için hırçın davranmakta, karşısındakinin haklarına saygı duymamakta dolayısıyla kırıcı ve kavgacı olabilmektedirler (5). Çekingenlik ve saldırganlık davranışları iletişimde kopukluklara yol açmaktadır (6,7).

Etkili ve sağlıklı bir iletişim içim önerilen davranış biçimi olan atılganlık ise ilk kez Wolpe ve Lazarus (1966) tarafından tanımlanmış olup (8), İngilizce “assertiveness”

kavramının karşılığı olarak kullanılmakta ve başkalarının haklarına saygılı olmayı, duygu ve düşüncelerini açıkça, dürüstçe, doğrudan ifade etmeyi kapsamaktadır (9).

Türkçede güvengenlik, güvenli girişken, etkili davranma, güvenli davranma kavramları da nadirde olsa atılganlığın yerine kullanılmaktadır (10). Atılgan bireyler başkalarını dinlemekte, konuşarak çözüm bulmakta, iletişime ve iş birliğine yatkın olmaktadır (11). Atılganlık, bireylerin

(2)

istediklerini diledikleri gibi yapmalarının yerine eşitlik ve adalet çerçevesinde hareket ederek bireyler arası sevgi, saygı, güven ikliminin oluşumu esasına dayanmaktadır (12,13). Atılganlığı yüksek olan bireylerin toplumsal yaşamlarında daha başarılı oldukları ve daha etkili iletişim becerileri sergiledikleri belirtilmektedir (14).

Atılganlık düzeyi, kişiye ve duruma göre farklılık göstermektedir (15). Üniversite öğrenciliği dönemi genelde 17-25 yaş aralığında olan bireylerin kişilikleri ve yaşamları için önemli bir süreç olup, atılganlık bu dönem de büyük önem arz etmektedir. Bu dönemde öğrenciler, çevresine uyum sağlamaya ve yakın arkadaşlıklar kurmaya çalışmaktadır. Çekingen, saldırgan ve atılgan davranışlar arasındaki farkları ve yaşamına katkılarını tecrübe etmektedirler (16). Yükseköğrenime başlamak bireye güven ve sorumluluk kazandırmaktadır. Bir mesleğe aday olma, bağımsız karar verilmesi gereken durumların artması, farklı kültür ve yaşam düzeyinden gelerek farklı çevreye ve kişilere uyum sağlanması gibi birçok faktör bireylerin atılganlık düzeylerinde etkili olmaktadır (17).

Atılganlığın liderlikle, benlik saygısıyla, stres ve başa çıkma tarzlarıyla, kaygıyla vb. ilişkisini inceleyen birçok çalışma yapılmış olup çekingen ve saldırgan özelliklere sahip bireylerin kendilerini ifade edemedikleri ve rahat iletişim kuramadıkları için daha stresli, daha endişeli oldukları literatürde yer almaktadır. Dolayısıyla bu durum üniversite öğrencilerinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte, sağlık problemlerine, eğitim hayatında aksaklıklara ve başarısızlıklara da yol açmaktadır.

Bu çalışma ile üniversite öğrencilerinin atılganlık düzeylerinin ortaya konulması ve sosyodemografik özelliklere göre atılganlık düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amaçlanmıştır.

GEREÇ-YÖNTEM

Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin atılganlık düzeylerinin ortaya konulması ve sosyodemografik özelliklere göre atılganlık düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amacıyla yapılan tanımlayıcı nitelikte bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri oluşturmakta olup, örneklem seçimi yapılmayarak tüm öğrencilere ulaşılması hedeflenmiştir. Ancak 413 soru formu doldurularak geri dönmüş, eksik ve hatalı doldurmadan dolayı ise 400 soru formu değerlendirmeye alınmıştır.

Araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Soru formunun ilk bölümünde araştırmacılar tarafından, katılımcıların sosyodemografik özelliklerinin tespit edilmesi amacıyla oluşturulan 15 soru yer almıştır. İkinci bölümde ise Rathus (18) tarafından geliştirilen ve Türkçeye uyarlaması

Voltan (19) tarafından yapılan “Rathus Atılganlık Envanteri” kullanılmıştır. Rathus Atılganlık Envanteri (RAE), kişilerarası ilişkilerde atılganlığın ölçülmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bu envanter farklı kültürlere uygulanması, kısa oluşu ve değerlendirmesinin kolay oluşu gibi avantajlar sağlamaktadır. Rathus Atılganlık Envanteri’nin araştırmamızdaki güvenirlik katsayısının 0, 67 olduğu bulunmuş olup güvenilir olduğu değerlendirilmektedir.

Toplam 30 sorudan oluşan Rathus Atılganlık Envanteri, 6’lı Likert (1=Hiç Uymuyor, 2=Fazla Uymuyor, 3=Pek Uymuyor, 4=Biraz Uyuyor, 5=Oldukça Uyuyor, 6= Çok İyi Uyuyor) şeklinde ölçeklendirilmektedir. Alınan toplam puanlar -90 ile +90 arasında değişmektedir.

Katılımcı her bir maddeden -3 ile +3 arasında puan almaktadır (-3= Hiç Uymuyor, -2= Fazla Uymuyor, -1=

Pek Uymuyor, +1= Biraz Uyuyor, +2 = Oldukça Uyuyor, +3= Çok İyi Uyuyor). Ölçekten alınan puana göre, -90 ile +9 puan arası çekingen, +10 ile + 90 puan arası atılgan davranış olarak değerlendirilmektedir. Ölçekte doğrudan (direkt) ve tersine dönmüş (reverse) olmak üzere iki türlü ifade tarzı yer almaktadır. Doğrudan ifadeler; (3, 6, 7, 8, 10, 18, 20, 21, 22, 25, 27, 28, 29) numaralı sorular; tersine dönmüş ifadeler ise; (1, 2, 4, 5, 9, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 19, 23, 24, 26, 30) numaralı sorulardır (19, 20).

Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.00 istatistik paket programıyla, verilerin istatistiksel olarak karşılaştırılması ise Bağımsız T-Testi, Mann Whitney-U Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi ve Post Hoc Tukey Testi ile değerlendirilmiştir.

Araştırma Bingöl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri ile sınırlı olduğu için tüm üniversite öğrencileri için genellenemez. Araştırmada ele alınan değişkenler zaman içinde şartlara göre değişkenlik gösterebileceğinden, elde edilen bulguların çalışmanın uygulandığı zaman dilimi ile sınırlı olması araştırmanın sınırlılıklarını oluşturmaktadır.

BULGULAR

Araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri Tablo 1’de sunulmuştur.

Araştırma kapsamında öğrencilerin %56,2’sinin kadın olduğu, %57,2’sinin ailesinin il merkezinde yaşadığı,

%44,2’sinin ailesinin aylık ortalama gelirinin 1.000-2.000 TL arasında olduğu, %98,0’ının annesinin sağ olduğu,

%92,5’inin babasının sağ olduğu, %88,3’ünün anne ve/

veya babası ile yaşadığı, %54,0’ının annesinin okuryazar olmadığı ya da okuryazar olmasına rağmen okula gitmediği, %54,4’ünün babasının ilköğretim mezunu olduğu, %96,5’inin annesinin ev hanımı olduğu, %24,8’inin babasının serbest meslek erbabı olduğu görülmektedir.

Ayrıca %78,5’inin dört ve daha fazla kardeş sahibi,

%45,2’sinin 1.sınıf öğrencisi, %56,4’ünün üniversite

(3)

Tablo 1. Katılımcıların Sosyodemografik Özellikleri.

Sosyodemografik Özellikler n %

Cinsiyet Erkek 175 43,8

Kadın 225 56,2

Aile İkamet Yeri

Köy 78 19,5

Kasaba-İlçe 93 23,3

İl 229 57,2

Aile Aylık Ortalama Gelir Düzeyi

1000 TL altı 144 36,0

1000-2000 TL 177 44,2

2001-3000 TL 53 13,3

3001-4000 TL 12 3,0

4001 ve üzeri 14 3,5

Anne Yaşama Durumu Sağ 392 98,0

Vefat etmiş 8 2,0

Baba Yaşama Durumu Sağ 370 92,5

Vefat etmiş 30 7,5

Birlikte Yaşama Durumu Annem ve/veya babam ile birlikte yaşıyorum 353 88,3

Akrabalarımla veya kendim yaşıyorum 47 11,7

Anne Öğrenim Düzeyi

Okuryazar değil/okuryazar ama okula gitmemiş 216 54,0

İlköğretim 152 38,0

Lise 19 4,7

Ön lisans-lisans 13 3,3

Baba Öğrenim Düzeyi

Okuryazar değil/okuryazar ama okula gitmemiş 62 15,5

İlköğretim 218 54,4

Lise 83 20,8

Ön lisans-lisans 37 9,3

Anne Meslek Ev hanımı 386 96,5

Diğer 14 3,5

Baba Meslek

İşçi 65 16,5

Memur 51 12,8

Çiftçi 57 14,3

Esnaf-zanaatkâr 43 10,6

Serbest meslek 99 24,8

Emekli 62 15,2

Diğer 23 5,8

Kardeş Sayısı

Bir kardeş 36 9,0

İki kardeş 50 12,5

Üç ve daha fazla kardeş 314 78,5

Üniversite Öğrenim Yılı

1.Sınıf 181 45,2

2.sınıf 82 20,5

3.sınıf 131 32,8

4.sınıf 6 1,5

Üniversite Genel Başarı Düzeyi

Çok iyi 40 10,0

İyi 226 56,4

Orta 115 28,8

Zayıf 19 4,8

Karşı Cinsten Arkadaşı Olanlar 233 58,3

Olmayanlar 167 41,7

Vücut Kitle İndeksi (BMI)

Zayıf 50 12,5

Normal 309 77,3

Fazla kilolu 41 10,2

(4)

genel başarı derecesinin iyi, %58,3’ünün karşı cinsten arkadaşının olduğu ve %77,3’ünün vücut kitle indeksinin normal düzeyde olduğu bulunmuştur.

Tablo 2’de görüldüğü gibi katılımcıların; %36,8’inin (n=147) çekingen, %63,2’sinin ise (n=253) atılgan olduğu görülmektedir. Ayrıca -90 ile +90 puan aralığında en az puanın -51, en çok puanın ise +74 olduğu bulunmuştur.

Tablo 3’e bakıldığında erkeklerin kadınlara, annesi ve babası sağ olanların vefat edenlere, kırsal alanlarda yaşayanların il merkezlerinde yaşayanlara, anne ve/

veya babasıyla yaşayanların akraba yanında ya da yalnız yaşayanlara nazaran daha yüksek atılganlık puanına sahip oldukları bulunmuş olmasına rağmen aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05).

Ayrıca öğrencilerin annelerinin ve babaların öğrenim düzeylerine, mesleklerine göre de atılganlık düzeylerinde anlamlı fark bulunamamıştır (p>0.05).

Öğrencilerin kardeş sayısı ve vücut kitle indeksi (BMI) arttıkça atılganlıklarının düştüğü, üniversite öğrenim yılı ve üniversite genel başarı düzeyi arttıkça atılganlıklarının yükseldiği bulunmuş olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05).

Katılımcıların karşı cinsten arkadaşları olmasının atılganlık düzeylerinde farklılık oluşturma durumu incelenmiş ve karşı cinsten arkadaşı olanların olmayanlara kıyasla daha atılgan oldukları bulunmuştur (p=0.001).

Ailelerin aylık ortalama gelir düzeyinin öğrencilerin atılganlık düzeyleri ile olan ilişkisi incelenmiş ve istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p=0.02).

Farkın 4001 TL ve üzeri gelire sahip grup ile 1000 TL altında gelire sahip grup arasında olduğu ve geliri yüksek gruptaki öğrencilerin daha atılgan oldukları saptanmıştır (p=0.016).

TARTIŞMA

Bireylerin iletişim halindeyken sergiledikleri davranış tiplerinden biri olan atılganlık; duygu ve düşünceleri açıkça, dürüstçe, doğrudan ifade etmeyi aynı zamanda başkalarının haklarına da saygılı olmayı gerektirmektedir.

Araştırmamızda atılganlık düzeyi Rathus Atılganlık Envanteri ile değerlendirilerek katılımcıların atılganlık puanı (15,77±18,50) bulunmuş ve %63,2’sinin atılgan oldukları görülmüştür. Adana ve arkadaşlarının (21) çalışmasında hemşirelerde (12,91±2,58), Bayraktar ve Yılmaz’ın (9) sporcular üzerinde yapılan çalışmasında milli güreşçilerde (10,67±16,85), Güler’in (3) çalışmasında hemşirelik öğrencilerinde

(9,67±17,43), Gündoğdu’nun (16) çalışmasında psikolojik danışma ve rehberlik (PDR) öğrencilerinde (-12,58±11,16), Kahriman’ın (22) çalışmasında sağlık yüksek okulu öğrencileri üzerinde (21,25±20,66), Dinçer ve Öztunç’un (23) çalışmasında ise hemşirelik öğrencilerinde (20,16±22,10), ebelik öğrencilerinde (22,91±20,32) bulunmuştur. Araştırmamızın sonuçları diğer araştırmalarla benzerlik göstermekle olup, yüksek öğrenim gören öğrencilerin ağır eğitim müfredatı, yaşam mücadelesine karşı tek başlarına mücadele etmek durumunda kalmalarından dolayı başarı olabilmek için de atılgan oldukları değerlendirilmektedir.

Çalışmamızda cinsiyet ile atılganlık düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır.

Voltan-Acar ve arkadaşlarının (14) çalışmasında da fark bulunamazken; Bayraktar ve Yılmaz’ın (9), Bayraktar (24), Top ve Kaya (25), Güler (3), Ekinci, Altun ve Can’ın (15) çalışmalarında ise kadınların erkeklere göre daha atılgan oldukları bulunmuştur.

Anne ve babanın eğitimli olmasının çocukların eğitim, sosyal, duygusal ve davranışsal durumlarında etkili olacağından hareketle ebeveynlerin eğitim durumları ile öğrencilerin atılganlık düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiş ve istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Yılmaz ve Ekinci’nin (17), Kahriman’ın (22) çalışmalarında da fark bulunmazken, Ekinci, Altun ve Can’ın (15) çalışmasında baba eğitiminin fark oluşturmadığı ama anne eğitiminin fark oluşturduğu bulunmuştur.

Çalışmamızda karşı cinsten arkadaşı olma durumu ve atılganlık düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş olup (p=0.001), karşı cinsten arkadaşı olanların daha atılgan oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Karşı cins arkadaşın öğrencinin iletişim kurmasında, kendini daha rahat ifade etmesinde, problemlerini paylaşmasında, fikir almasında, dışa dönük olmasında, eğitsel ve sosyal faaliyetlere katılmasında avantaj sağlayarak atılgan özellik kazandırdığı değerlendirilmektedir.

Araştırmamızda aile gelir düzeyi ile atılganlık düzeyi arasında fark bulunmuş olup (p=0.02); 4001 TL ve üzeri gelire sahip öğrencilerin 1.000 TL altındaki gelire sahip öğrencilere göre daha atılgan oldukları saptanmıştır (p=0.016). Yılmaz ve Ekinci (17), Alberti ve Emmons (6), Özkan ve Seviğ (26), Karataş ve Tabak (13), Tekin ve Kapancı (27), Mollaoğulları ve Alptuğ (28) tarafından yapılan çalışmalarda da ailenin geliri yükseldikçe atılganlığın arttığı bulunmuştur.

Tablo 2. Katılımcıların Rathus Atılganlık Envanteri (RAE) Puanına İlişkin Tanımlayıcı Bulgular.

Atılganlık Düzeyi (15,77±18,50) Atılganlık Düzeyi Puan Aralığı n %

Çekingen -90 ile +9 arası 147 36,8

Atılgan +10 ile +90 arası 253 63,2

(5)

Tablo 3. Katılımcıların Atılganlık Düzeylerinin Sosyodemografik Özelliklerle İlişkisi.

Sosyodemografik Özellikler RAE Puanı

( Ort ± Ss ) p

Cinsiyet Erkek 16,24±18,61

0.65*

Kadın 15,41±18,45

Aile İkamet Yeri

Köy 16,19±18,24

0.75***

Kasaba-İlçe 16,85±18,86

İl 15,22±18,48

Aile Aylık Ortalama Gelir Düzeyi

1000 TL altı 13,65±19,05

0.02***

&=0,016

(a-b arası fark)

1000-2000 TL 16,35±17,25

2001-3000 TL 15,00±17,41

3001-4000 TL 20,46±22,53

4001 ve üzeri 29,68±23,25

Anne Yaşama Durumu Sağ 15,89±18,50

0.38**

Vefat etmiş 10,13±18,86

Baba Yaşama Durumu Sağ 15,94±18,49

0.51*

Vefat etmiş 13,65±18,80

Birlikte Yaşama

Durumu Annem ve/veya babam ile birlikte yaşıyorum 16,48±18,49

0.45*

Akrabalarımla veya kendim yaşıyorum 13,65±18,64

Anne Öğrenim Düzeyi

Okuryazar değil/okuryazar ama okula gitmemiş 13,54±17,48

0.28 ***

İlköğretim 17,66±18,24

Lise 22,24±24,76

Ön lisans-lisans 21,69±23,30

Baba Öğrenim Düzeyi

Okuryazar değil/okuryazar ama okula gitmemiş 12,43±17,20

0.17***

İlköğretim 16,33±18,67

Lise 15,12±18,71

Ön lisans-lisans 21,13±18,83

Anne Meslek Ev hanımı 15,75±18,52

0.73**

Diğer 17,43±13,44

Baba Meslek

İşçi 15,15±14,70

0.24***

Memur 16,59±15,91

Çiftçi 16,15±21,13

Esnaf-zanaatkâr 17,53±16,33

Serbest meslek 13,20±18,90

Emekli 15,56±21,96

Diğer 20,54±18,21

Kardeş Sayısı

Bir kardeş 17,66±15,27

0.93***

İki kardeş 16,23±19,64

Üç ve daha fazla kardeş 15,52±18,57

Üniversite Öğrenim Yılı

1.Sınıf 14,69±18,49

0.36***

2.sınıf 14,85±19,98

3.sınıf 17,51±17,64

4.sınıf 24,00±14,29

Üniversite Genel Başarı Düzeyi

Çok iyi 17,55±21,97

0.16***

İyi 17,04±17,65

Orta 13,74±19,15

Zayıf 7,31±15,17

Karşı Cinsten

Arkadaşı Olanlar 18,37±18,13

0.001*

Olmayanlar 12,14±18,45

Vücut Kitle İndeksi (BMI)

Zayıf 18,53±17,63

0.56***

Normal 15,72±18,24

Fazla kilolu 12,96±21,50

* Bağımsız T-Testi, ** Mann Whitney-U Testi , ***Tek Yönlü Varyans Analizi, & Post Hoc Tukey Testi

(6)

Çalışmamızda kardeş sayısı arttıkça atılganlık puanı azalmakta olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Yılmaz ve Ekinci (17), Kahriman (22), Tekin ve Kapancı (27) tarafından yapılan çalışmalarda da kardeş sayısı ile atılganlık düzeyi arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır.

Katılımcılardan annesi ve babası sağ olanların, vefat edenlere göre; anne ve babasıyla yaşayanların ise akrabalarıyla ya da kendi başına yaşayanlara göre daha atılgan oldukları bulunmuş olup, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Anne ve baba varlığının, desteğinin, ilgisinin hayatı öğrenmeye çalışan genç bireylerin atılganlıklarında etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Ailelerinin ikamet yerlerine göre katılımcıların atılganlıklarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. Dinçer ve Öztunç (23), Yılmaz (29) ile Yörükoğlu (30) tarafından yapılan çalışmalarda ise ailesi büyük şehirlerde yaşayan öğrencilerin daha atılgan oldukları bulunmuştur. Bu durum Yörükoğlu (30) tarafından kırsal kesimde büyüyen öğrencilerden beklenen rollerin şehirdekilere göre daha pasif ve daha bağımlı olduğu, ayrıca toplum beklentilerinin kırsalda daha baskın olmasından ötürü bireyde çekingen bir kişilik oluşturabileceği şeklinde açıklanmıştır.

Çalışmamızda annesi çalışan öğrencilerin, annesi çalışmayanlara göre daha atılgan oldukları bulunmuş olup istatistiksel olarak anlamlı değildir. Yılmaz ve Ekinci (17), Kutlu ve arkadaşları (31) tarafından yapılan çalışmalarda da anlamlı fark bulunmazken, Ekinci ve arkadaşları (15) ile Uğurluoğlu’nun (32) çalışmalarında ise annesi çalışan öğrencilerinin anlamlı olarak daha atılgan oldukları bulunmuştur. Araştırmamızda baba meslek durumuna göre de öğrencilerin atılganlık düzeyinde anlamlı farklılık bulunmamıştır. Sonuçlar Ekinci ve arkadaşlarının (15) çalışmasıyla benzerlik göstermektedir.

Öğrencilerin öğrenim yıllarına göre atılganlık puanlarında anlamlı farklılık bulunmamakla birlikte, sınıf düzeyi yükseldikçe atılganlık puanın da yükseldiği bulunmuştur. Yani atılgan puanı en yüksek grup 4.

sınıflardır. Araştırma sonuçları Ekinci ve arkadaşları (15) ile Dinçer ve Öztunç’un (23) çalışmalarıyla benzerlik göstermektedir. Öğrencilerin üniversite hayatına uyum sağlamalarının, yaşlarının ilerlemesinin, hayata karşı daha donanımlı olmalarının atılganlıklarında etkisi olabileceği ifade edilmiştir (23).

Çalışmamızda katılımcıların vücut kitle indeksi azaldıkça atılganlıklarının arttığı bulunmuş ancak gruplar arasındaki farkın anlamlı olmadığı belirlenmiştir.

Boy, kilo ve dış görünümün kişinin kendine güveni, girişkenliği ve iletişim kurmasında etkisinin olduğu değerlendirilmektedir.

Katılımcıların üniversite genel başarı düzeyine göre atılganlık düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamış olup, başarı düzeyi yükseldikçe atılganlığın da yükseldiği görülmüştür. Kahriman (22) ile Bayraktar ve Yılmaz (9) tarafından yapılan çalışmalarda başarı düzeyi yüksek olanların atılganlıklarının anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Başarı sonucunda ortaya çıkan tanınma, itibar görme, kendine güven gibi etmenlerin atılgan davranışları artırdığı düşünülmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu çalışma ile üniversite öğrencilerinin atılganlık düzeylerinin ortaya konulması ve sosyodemografik özelliklere göre atılganlık düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi amaçlanmıştır.

Sonuç olarak; çalışmamıza katılan öğrencilerin

%63,2’sinin atılgan oldukları görülmüştür. Karşı cinsten arkadaşı olma durumu ve ailenin gelir düzeyi ile atılganlık düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Karşı cinsten arkadaşı olanların olmayanlara göre, gelir düzeyi yüksek olanların düşük olanlara göre daha atılgan oldukları bulunmuştur. Diğer sosyodemografik özellikler açısından ise anlamlı farklılık bulunmamıştır.

Atılgan olmaları beklenen üniversite öğrencilerinin çekingen olmasının yaşam kalitesini olumsuz etkileyeceği, sağlık problemlerine, eğitim hayatında aksaklıklara ve başarısızlıklara yol açacağı değerlendirilmekte olup, öğrenimleri süresince öğrencilere atılganlık eğitimleri verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Ayrıca başka sosyodemografik özellikleri içerecek; şehir, fakülte ve bölümler arasında öğrencilerin atılganlık düzeyleri arasındaki farklılığı inceleyecek çalışmaların yapılması önerilmektedir.

KAYNAKLAR

1. Owen KF, Bugay A. İletişim becerileri ölçeği’nin geliştirilmesi:

geçerlik ve güvenirlik çalışması. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. 2014;10(2): 51-64.

2. Mccabe C, Timmins F. Teaching assertiveness to undergraduate nursing students. Nurse Education in Practice. 2003;3(7): 30-42.

3. Güler, R. Hemşirelik öğrencilerinin benlik saygısı ve atılganlık düzeyleri. Yakındoğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Yüksek Lisans Tezi, Lefkoşa, 2011.

4. Öztürk F, Efe M, Koparan Ş. 14-16 yaş grubu kızlarda hentbol çalışmalarının sosyal yetkinlik beklentisi ve atılganlık üzerine etkisi. Spor Bilimleri Dergisi. 2007;18(4): 147-155.

5. Erdoğan Ö, Uçukoğlu H. İlköğretim okulu öğrencilerinin anne-baba tutumu algıları ile atılganlık ve olumsuz değerlendirmekten korkma düzeyleri arasındaki ilişkiler.

Kastamonu Eğitim Dergisi. 2011;19(1): 51-72.

6. Alberti R, Emmons M. Atılganlık: Kendinize Yatırım Yapın!.

HYB Yayıncılık, Ankara, 2002.

7. Bavlı Ö. Gelişim çağındaki sporcuların atılganlık düzeyleri ile yaralanma durumu ilişkilerinin incelenmesi. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Tıp Dergisi. 2009;23(1):7-10.

(7)

8. Kılıç G. İlköğretim 7. ve 8. sınıf öğrencilerinde atılganlık düzeylerinin sosyal kaygı ve anne-baba tutumları açısından incelenmesi. Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Mersin, 2005.

9. Bayraktar G, Yılmaz E. Güreşçilerin bireysel başarıları ile atılganlık düzeylerinin ilişkisi. Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilim Dergisi. 2010;12(1):6-11.

10. Küçükkaragöz H, Canbulat T, Akay Y. Öğretmen adaylarında atılganlık düzeyi ve iletişim becerileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 2013;10(22):

123-133.

11. Köroğlu E. Atılganlık Nedir?. Güncel Psikoloji Dergisi. HYB Yayıncılık, Ankara, 2002.

12. Örgün KS. Anne baba tutumları ile 8. sınıf öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlıkları arasındaki ilişki. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2000.

13. Karataş S, Tabak N. Okul öncesi öğretmen adaylarının atılganlık düzeylerinin bazı sosyodemografik özellikler açısından incelenmesi. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 2009;2(2):143-159.

14. Voltan-Acar N, Arıcıoğlu A, Gültekin F, Gençtanırım D. Üniversite öğrencilerinin güvengenlik düzeylerinin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.

2008;35:342-350.

15. Ekinci M, Altun ÖŞ, Can G. Hemşirelik öğrencilerinin stresle başa çıkma tarzları ve atılganlık düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi. 2013;4(2):67-74.

16. Gündoğdu R. Yaratıcı drama temelli atılganlık programının psikolojik danışman adaylarının atılganlık becerisine etkisi.

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri. 2012;12(2): 677-693.

17. Yılmaz S, Ekinci M. Hemşirelik yüksekokulu öğrencilerinde benlik saygısı ve atılganlık düzeyi arasındaki ilişki. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 2001;4(2):1-10.

18. Rathus SA. A 30 item schedule for assesing assertive behavior. Behavior Therapy. 1973;4:398- 406.

19. Voltan N. Rathus Atılganlık envanteri geçerlilik güvenilirlik çalışması. Psikoloji Dergisi. 1980;10:23-25.

20. Gacar A. Türkiye’de beden eğitimi ve spor öğretim elemanlarının karar verme ve atılganlık düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi. Fırat Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, Elazığ, 2011.

21. Adana F, Erdağı S, Eliş S, Aktaş B, Kıranşal N, Biçer N, Alkan H, Akça D. Kars’ta çalışan hemşirelerin atılganlık düzeylerinin geliştirilmesi. İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi. 2010;18(3): 120-127.

22. Kahriman İ. Karadeniz teknik üniversitesi trabzon sağlık yüksekokulu öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlık düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi.

Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi.

2005;9(1):24-32.

23. Dinçer F, Öztunç G. Hemşirelik ve ebelik öğrencilerinin benlik saygısı ve atılganlık düzeyleri. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi. 2009;16(2):22-33.

24. Bayraktar G. Güreşçilerin psikolojik ihtiyaçları ile atılganlık düzeylerinin bireysel başarılarına etkisi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara, 2007.

25. Top FÜ, Kaya B. Sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin benlik saygıları ve atılganlık düzeylerinin sosyodemografik özellikleri açısından incelenmesi. New Symposium Journal.

2009;47(4): 194-202.

26. Özkan B, Seviğ Ü. Hemşirelerin atılganlık düzeyleri. Erciyes Tıp Dergisi. 2007;29(1):40-46.

27. Tekin S, Kapancı İ. Sosyal bilgiler eğitimi öğrencilerinin sosyo-ekonomik durumlarının atılganlık durumlarına etkisi. Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi.

2010;8(1):51-66.

28. Mollaoğulları H, Alptuğ EC. Spor yapan ve yapmayan üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve atılganlık düzeylerinin incelenmesi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 2013;31:135-143.

29. Yılmaz S. Hemşirelik yüksekokulu öğrencilerinin benlik saygısı ve atılganlık düzeyi arasındaki ilişki. Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.

Erzurum, 2000.

30. Yörükoğlu A. Gençlik Çağı. 11. Baskı, Özgür Yayınları, İstanbul, 2000.

31. Kutlu Y, Buzlu S, Sever A. İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu öğrencilerinin 4 yıllık eğitim süresi içindeki atılganlık düzeyi ve benlik saygısının araştırılması. IV. Ulusal Hemşirelik Eğitimi Sempozyum Kitabı. Kıbrıs, 1997.

32. Uğurluoğlu MY. Lise öğrencilerinde özsaygı düzeyi ile atılgan kişilik özelliği arasındaki ilişkinin incelenmesi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Trabzon, 1996.

© GATA. This is an open access article licensed under the terms of the Creative Commons Attribution Non-Commercial License (http://creativecommons.org/licenses/by-nc/3.0/) which permits unrestricted, noncommercial use, distribution and reproduction in any medium, provided the work is properly cited.

Source of Support: Nil, Conflict of Interest: None declared

Referanslar

Benzer Belgeler

kiye Erozyonla Mücadele Ağaçlan­ dırma Vakfı) oldu. Büyük bir toprak erozyonu ile karşı karşıya bulunan Türkiy e ’nin çöl haline gelm em esi için bir

Kemik a¤r›lar›, proksimal kas güçsüzlü¤ü, yürüme güçlü¤ü ile baflvuran hastalarda düflük serum kalsiyumu, dü- flük serum fosforu, yüksek kemik alkalen

Onun en büyük hizmeti, Kötülük Çiçekleri gibi bir yapıtı daha otuz altı yaşındayken dünya şiirine kazandırmış

Örne¤in, sistemdeki yetersiz bellek mikta- r›, bilgisayarlardaki en h›zl› veri depolama alan› olan bel- leklerde tutulabilecek kullan›ma haz›r veri miktar›n› azalta-

Mesela romanda bahsedildiği gibi, bir gram karşı- madde (karşı-hidrojen) bir gramlık maddeyle birleş- tiği zaman ortaya çıkacak olan patlama, Hiroşima’ya atılan 20

“Bedii Rakslar” adını verdiği ilk bölümde, dansın tarihsel çerçevesini kendi modern dans tecrübesine ışık tu­ tan cepheleriyle ele alan Selma Hanım,

İlgi çekici başka bir ayrıntıysa Int-Ball’u uzay istasyonuna SpaceX’in uzaya gönderdiği tekrar kullanılabilir Falcon 9 adlı roketin getirmiş olması_. Uzayda yerçekimi

Diyare baskın ya da karışık tip İBS tanılı 466 hastada yapılan kesitsel bir çalışmada kolonoskopi yapılanlarda kolorektal kanser hiç rastlanmamış olup