ÇORAK TOPRAK
Emre KILIÇ 10050168
KISITLI ŞARTLARDA ÜRÜN YÖNETİMİ
Doç. Dr. Selim AYTAÇ
Çorak topraklar, bitkilere zarar verecek düzeylerde eriyebilir tuz veye sodyum ( yada her ikisini birden) içeren
topraklardır. Bazı yerlerde zeminin altındaki toprak ya tuzlu yada süzek değildir.
Bundan dolayı bu toprağa su verildiğinde suyu tamamen yerin dibine çekemez ve su toprağın 1 kaç metre altına birikerek tuz barındırır hale gelir. Su seviyesi sürekli
yükseldiğinden bu tuz toprak yüzeyinede etki ederek
çoraklaşır yani verimsizleşir. 2
TUZLULAŞMA
Kurak ve yarı kurak bölgelerde , toprağın bitki kök bölgesinde
çözünebilir tuzların birikmesine “tuzlulaşma” denir. Deniz suyunun rüzgar ile taşınması gibi özel oluşumlar dışında, yağışlı iklim
bölgelerinde tuzlulaşma olmaz. Drenaj yetersizliği, yüksek tabansuyu, düşük hidrolik geçirgenlik tuzlulaşmanın başlıca
nedenleridir. Tuzlulaşma, arazi ve toprak profili incelendiğinde üç boyutlu bir olgudur. Dolayısiyle çorak arazinin genişliği, tuzların profildeki dağılımı ile birlikte bir anlam taşır. Burada konu edilen
“sulanan arazilerdeki tuzlulaşma ve toprak tuzluluğu” dur. Bu
tanımlamalardan , tuzun, doğada, sulama suyu ile yer değiştirdiğini, taşındığını ve yüksek verim beklenen alanlara yayılıp, biriktirildiğini anlamalıyız.
SODYUMLULAŞMA (SODİKLEŞME)
Toprak kolloidleri, yüzeylerinde, sahip oldukları elektrik yükleri aracılığiyle katyonları adsorbe ederler. Adsorbe edilen bu katyonlar toprak zerreleri ile kimyasal yoldan birleşirken, toprak solusyonunda bulunan diğerdiğer katyonlar ile yer değiştirebilirler. Bu şekilde;
sulusyondaki bir katyonun , kolloide adsorbe bir katyonun yerini alıp, onu solusyona iade etmesi olayına “katyon değişimi” denir.
Solusyonda erimiş tuz konsantrasyonu artarsa( Na+ konsantrasyonu yükselirse) , adsorbe haldeki CaSO4, CaCO3 ve MgCO3 ‘ın erime
limitleri aşılır ve bunlar çöker, dolayısıylede, Na’un oransal miktarı artar. Dolayısiylede sodyumlulaşma başlar.
Dünyada toplam arazi yüzeyinin yaklaşık % 10' unu kaplayan çorak topraklar tarımı etkileyen temel sorunlardan birisi olduğu gibi,
çevresel yönden de bir dünya sorunu olarak kabul edilmektedir. Bütün
iklim kuşaklarında oluşabilen
tuzluluk, kurak koşullarda daha fazla ve çabuk bir şekilde ortaya çıkar. Bu nedenle kurak ve yarı kurak iklim koşullarının egemen olduğu
bölgelerde yaygın olarak bulunurlar.
Tuzların kimyasal yapılarının farklı olmasına bağlı olarak, değişik çevresel koşullarda değişik tuzlu topraklar oluşur. Çorak topraklar, orijinleriyle ilgili doğal faktörlere ek olarak, çoğunlukla insanların yanlış toprak ve su yönetimleri sonucunda oluşurlar. Uygun
olmayan sulama yöntemlerinin kullanılması ve drenaj yetersizliği, tuzlu toprakların oluşumunda insan faktörünün önemini gösterir.
TÜRKİYE’DE ÇORAK TOPRAKLARIN OLUŞUMUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Türkiye’deki tüm mevcut veriler çoraklığın oluşmasında iklim,
drenaj, tarımsal işlemler ve toprak karakteristiklerinin etkili
olduğunu, bu faktörlerin etkilerini birbirinden ayrı olarak
değerlendirmenin çok zor olduğunu ortaya koymaktadır.
Türkiye'de kurak ve yarı kurak iklim koşullarının etkisiyle beraber, kuru tarımdan sulu tarıma geçildiği ilk
dönemlerdeki yüksek ürün artışına aldanarak, birçok sulama projesi tarla içi hizmetleri tamamlanmadan,
çiftçilere sulama konusunda gerekli bilgiler aktarılmadan ve önlemler alınmadan hayata geçirilmiş, bunun
sonucunda da verimli topraklar da çoraklaşma
başlamıştır. Böylece doğal olarak var olanlara, yeni çorak
topraklar eklenmiştir
ÇİVRİL OVASI TUZLU-SODYUMLU VE BOR’LU TOPRAKLARININ ISLAHI
Çivril Ovası toprakları kökenleri itibari ile aluviyal olup, Büyük Menderes nehri , Küfi çayı ve diğer yan dere ve yamaç sularının getirdiği taşıntı malzemelerin birikmesi sonucu oluşmuştur. Genel olarak derin profilli, ağır
bünyeli, granüler yapıda orta ve hızlı geçirgenlikte, organik madde ve jipsce fakir, kireçce zengindirler. Yapılan
incelemelerde 3 900 hektar arazi tuzluluk, alkalilik,
tabansuyu ve düşük toprak geçirgenliği gibi faktörlerin etkisi altında 5. sınıf (ıslaha muhtaç arazi) olarak
sınıflandırılmıştır. Bu sahaların 2 699 hektarında tuzluluk ve alkalilik, 980 hektarında yalnızca alkalilik, 21
hektar’ında yalnızca tuzluluk, 200 hektarında yüksek taban
suyu sorunu vardır 10
Metot
Deneme; tesadüf blokları deseninde üç yinelemeli olarak yürütülmüştür. Deneme konuları; 0.0 (tanık), 2.5-5.0-7.5-10.0 ton/dekar ıslah maddesi
uygulamasıdır. Denemede parsel ölçüleri ; 4 m x 4 m = 16 m2 ‘dir. Yıkama suları parsellere 20 cm lik
porsiyonlar halinde uygulanmıştır. Deneme süresince alınan toprak ve su örneklerinin analizlerinde
ABDTuzluluk Laboratuvar’ınca uygulanan Richards’
daki yöntemlerden yararlanılmıştır.
Toplam Çözünebilir Tuzların Yıkanması
Toplam çözünebilir tuzlar, toprak örneklere ait saturasyon ekstraktının elektriki iletkenliklerinin mmhos/cm olarak ölçülmesi ile bulunmuştur. Yıkamalar öncesi ve 40, 80, 120, 160 , 200, 240 cm yıkama suyu uygulamalarından sonra
alınan örneklerin tuz analiz değerleri 3 tekrar ortalaması olarak Çizelge 3.1’de verilmiştir. Bu çizelgeden
yararlanarak 100 cm ‘lik toprak profilinin her 20 cm ‘si için verilen tuzluluk değerlerinin 0-20, 0-40, 0-60, 0-80, 0-100 cm toprak derinlikleri için ortalamaları alınmıştır. Bu
şekilde oluşturulan veriler Çizelge 3.2 ‘de, başlangıca göre toprakta kalan tuz yüzdeleri verilmiştir.
Değişebilir Sodyum Fazlasının Giderilmesi
Toprak profilinin 100 cm derinliğine kadar yıkama öncesi ve 80,160 ve 240 cm yıkama suyu uygulamaları sonrasında değişebilir Na+ değerleri ve değişik jips düzeylerinde yıkamaların topraktaki değişebilir Na+
%’lerine etkileri Çizelge 3.7’de, deneme konularında belirli yıkama düzeylerinde giderilen değişebilir Na+ miktarları Çizelge 3.8’de
verilmiştir. Çizelge 12’de görüldüğü gibi toplam 240 cm yıkama suyu uygulamasından sonra ıslah maddesi uygulanan tüm parsellerin 0-20 cm toprak katmanında DSY 15 ve bu düzeyin altına düşürülebilmesine karşın, diğer katmanlarda bu hedefe ulaşılamamıştır. Ancak başlangıca göre önemli oranlarda iyileşmeler sağlanmıştır. Çizelge 3.8’deki
verilerin incelenmesinden de görüleceği gibi tanık konuda DSY hedeflenen düzeylere indirilememesine karşın 0-100 cm toprak katmanında yaklaşık 4 Ton/dekar jips’e eşdeğer bir ıslah
Yıkama Süresinin Saptanması
Deneme yeri topraklarının geçirgenlikleri oldukça düşüktür. Islah maddesi uygulanan konularda geçirgenlik biraz artış göstersede bu iyileşme oldukça sınırlıdır. Konulara göre saptanan eklemeli infiltrasyon eğrileri Şekil 3.4’ de verilmiştir. Uygulama konularına ait yıkama süresi denklemleri ise şöyledir:
Islah Maddesi Konu Yıkama Süresi Denklemi
0.0 ton/da A Tc=8.5447 Ic1.1012 r= 0.9981
2.5 ton/da B Tc=4.3267 Ic 1.0383 r= 0.9956
5.0 ton/da C Tc=3.6542 Ic1.0339 r= 0.9854
7.5 ton/da D Tc=3.9173 Ic0.9973 r= 0.9886
10.0 ton/da E Tc=5.3292 Ic0.9266 r= 0.9939
Sonuçlar
0-100 cm toprak derinliğindeki tuzlarının % 70’inin
yıkanabilmesi için Şekil 3.1’den de görüleceği gibi ıslahı düşünülen toprak derinliğinin 7.9 katı, 0-100 cm toprak derinliğindeki bor’un % 70’inin yıkanabilmesi içinde Şekil 3.2‘den de görüleceği gibi 8.2 kat’ı yıkama suyu verilmelidir.
Islah maddesi uygulanan parsellerde ıslahın kuramsal
olarak üst sınırı kabul edilen % 15 DSY (ESP) düzeyine 0- 20 cm lik üst toprak katında ulaşılabilmesine karşın diğer katmanlarda bu hedefe ulaşılamamıştır. Ancak başlangıca
Öneriler
Yöredeki sorunlu alanların iyileştirilebilmesi için önerebilecek uygulamalar aşağıdaki gibi sıralanabilir :
-Periyodik derin toprak işleme
-4-7 ton/da çiftlik gübresi
-0-90 cm toprak derinliğinin jips içeriği düşük ise,kimyasal ıslah maddesi uygulaması
-Bitkili ve bitkisiz şartlarda yıkama
-3-3.5 m.derinliğe kadar toplayıcı drenler
-Islah yıkamaları sırasında geçici-sığ-açık dren sistemi
-Kapalı ve açık drenaj
Bu süreç sonunda, alt
yapı olmadan sulanan alanlarda sürekli bir üretim
artışı sağlamanın söz konusu olamayacağı, sulama
yatırımlarının toprak ve su
kaynakları açısından entegre bir proje olmasının gerekliliği açık bir şekilde anlaşılmıştır.
Çoraklığın genellikle ovalarda ve kapalı havzalarda, sulamaya
elverişli derin topraklarda oluşumu aslında verim potansiyeli yüksek
olması gereken bu
toprakları hemen hemen istifade edilemez duruma getirmiştir.
Tuzluluk derecesi Alan (ha) Toplamdaki %’si
Hafif Tuzlu 614 617 41
Tuzlu 504 603 33
Alkali 8 641 0.5
Hafif Tuzlu Alkali 125 863 8
Tuzlu Alkali 264958 17.5
Toplam 1 518 722 100
Türkiye topraklarının tuzluluk derecesi ve alanları
Su Uygulama İşlemleri Yıkama, Sulama,Drenaj
Fiziksel İşlemler
Arazi tesviyesi, Arazi hazırlğı ve derin sürüm, Ekim işlemleri ve tohum yatağının hazırlanması, Kumlama
Kimyasal İşlemler
Islah maddeleri, Toprak düzenleyicileri,Gübreleme
Biyolojik İşlemler
Organik ve yeşil gübreler, Ekim nöbeti, Malçlama
ÇORAK TOPRAKLARIN ISLAHI
ÇORAK TOPRAKLARDA YETİŞEBİLEN BİTKİLER
Çavdar bitkisi süzek kumlu ve gevşek toprakları sever. En iyi kumlu-tınlı ve killi topraklarda yetişir. Alkali ve asitik topraklarda yetişebilen tipleri vardır. Ağır topraklardan hoşlanmaz. Yüksek tuz konsantrasyona dayanıklı
olduğundan çoraklaşmış topraklarda yetişebilir ve bu
özelliğinden dolayı buğday, arpa, mısır ve pirinç tarımına elverişli olmayan en verimsiz topraklarda bile öbür
tahıllardan daha iyi ürün verir. Topraktaki su, toprak su
ÇAVDAR
Yulaf, tek yıllık bir bitkidir.Yulaf toprak
seçiciliği, çavdardan sonra en az olan serin iklim tahıl
cinsidir. Yeterli nemi olan fakir topraklarda bile
yetiştirilebilmektedir. Yulaf bataklık alanların tarım
arazisine çevrilmesinde
kullanılabilecek bitkilerden biridir.
YULAF
Tritikale her tür toprak
koşulunda yetişmesine rağmen, özellikle kıraç koşullarda
buğdaya ve arpaya göre daha verimli olmaktadır. Tritikale,
baba ebeveyn çavdar bitkisinden kötü yetişme koşullarına
mukavemet özelliklerini aldığı için; Tuzlu tarım alanlarında,bazı hastalıkların görüldüğü
problemli tarım alanlarında
buğday ve arpadan daha iyi sonuç
TRİTİKALE
Toprak yapısı bakımından seçici olmayan Sorgum ve Sudanotu bitkisi genel olarak tınlı-kumlu ve drejanlı topraklarda iyi gelişir.
Tuzlu ve alkali topraklara dayanıklıdır.
SORGUM VE SUDANOTU
OTLAK AYRIĞI
Bu bitki kısa boylu kışa ve kurağa dayanıklı bir iklim bitkisidir. İç
Anadolu’nun kıraç şartlarına iyi dayanır. Otlakların önemli bir
Domuz ayrığı serin ve nemli iklimlere çok iyi uyum sağlamaktadır. Bunun yanısıra, kuraklığa ve soğuklara da oldukça toleranslıdır.
DOMUZ AYRIĞI
TEŞEKKÜRLER
Kaynakça:
SÖNMEZ, B.; AĞAR, A.; BAHÇECİ, İ., MAVİ, A., 1996. Türkiye Çorak
Islahı Rehberi Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, APK Dairesi Başkanlığı,Toprak ve Su Araştırma Şube Müdürlüğü Yayınları Yayın No: 93 Ankara
SÖNMEZ, B. 2003. Türkiye Çoraklık Kontrol Rehberi. Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Teknik Yayın No: 33.
Ankara.
TOPRAKSU, 1980. Toprak Kaynakları İl Envanter Raporları. TOPRAKSU Genel
Müdürlüğü Yayınları ANKARA 26