• Sonuç bulunamadı

Başbakan Erdoğan ın Mersin İl Kongresi konuşmasının tam metni

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Başbakan Erdoğan ın Mersin İl Kongresi konuşmasının tam metni"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Başbakan Erdoğan’ın Mersin İl Kongresi konuşmasının tam metni

Haziran 18, 2012 - 2:07:44

AK PARTi Mersin İl Teşkilatımızın 4. Olağan Kongresinde sizleri şahsımda ve tüm teşkilatım adına en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.

4. Olağan İl Kongremizin, Mersin için, Mersinliler için, Türkiye için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Mersin’de AK PARTi İl Teşkilatımızın tüm mensuplarına, İl Başkanımız ve İl yönetimine, ilçe başkanlarımız ve yönetimlerine, belde, mahalle, köy temsilcilerimize, sandık müşahitlerimize;

emeklerinden, gayretlerinden, fedakarlıklarından dolayı sonsuz teşekkür ediyorum.

Şu anda aramızda bulunmayan, ebediyete intikal etmiş olan kardeşlerime, buradan sizler adına, şahsım adına Allah’tan rahmet diyorum. Mersin milletvekili Bakanımıza, Mersin milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, İl Genel Belediye Meclis üyelerimize teşekkür ediyorum. Elbette Kadın Kollarımızın değerli Başkan ve yöneticilerine, Gençlik Kollarımızın değerli Başkan ve yöneticilerine yürekten, kalpten teşekkürlerimi sunuyorum. İşte bu teşkilat, AK PARTi’nin Mersin teşkilatı.

3 Kasım’da Mersin’de yüzde 18 oy oranını, 22 Temmuz seçimlerinde yüzde 27’ye çıkardı bu teşkilat.

Bu teşkilat, orada da kalmadı, yüzde 27 ile yetinmedi, çalıştı, çabaladı, mücadele etti ve 12 Haziran seçimlerinde AK PARTi’nin oyunu yüzde 32’ye çıkardı. Doğrusu ben, teşkilatımızın her bir mensubunu, bu başarılarından, bu yükselen grafikten, bu umut verici tablodan dolayı ayrıca tebrik ediyorum.

İnşallah çok daha fazla çalışacağız, çok daha fazla üreteceğiz ve çıtayı çok daha yükseklere çıkaracağız.

Bakın değerli kardeşlerim, öyle illerimiz var ki, oradaki vatandaşlarımız 3 Kasım 2002’de seçimlere girerken, bize, AK PARTi’ye karşı tereddütle bakan, tereddütle yaklaşanlara karşı bu tereddütleri çok kısa süre içinde ortadan kaldırdılar, soru işaretlerini ortadan kaldırdılar. Sanal korkuların ne kadar yersiz olduğunu ispat ettiler, ispat ettik. En son 12 Haziran seçimlerinde işte bu illerimizdeki oy oranlarını 2002’ye göre 2 kat yükselttiler. İzmir’de yüzde 17’yle başladık, ama yüzde 37’ye yükseldik.

Antalya’da yüzde 21’le başladık, ancak yüzde 39’a yükseldik. Muğla’da yüzde 13’le başladık, ancak yüzde 33’e yükseldik. Kırklareli’nde yüzde 12 ile başladık, fakat yüzde 27’ye yükseldik. Çok ilginç, Edirne’de yüzde 9’la başladık, 12 Haziran’da yüzde 30’a ulaştık.

Kardeşlerim, bu oranlar, hizmet siyasetinin eseridir, hizmet siyasetinin zaferidir. Biz 3 Kasım

seçimlerine milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz dedik ve böyle girdik. 9,5 yıl boyunca milletimize hizmetkar olabilmek, milletimiz için, ülkemiz için eser üretebilmek için gece gündüz gayret gösterdik. Milletimiz de bizim samimiyetimizi gördü, içtenliğimizi gördü, gayretimizi gördü ve artan oranlarda, 2 kat, 3 kat artışlarla bize destek verdi. İşte Mersin’de Allah’ın izniyle şimdi yüzde 27’den alır, biz bu oy oranını yüzde 50’nin üzerine kadar çıkarırız. Böyle bir teşkilatla, böyle inanmış, böyle davasına sahip çıkan bir teşkilatla biz bunu başarır mıyız? Başarır mıyız? Ben size inanıyorum, başarırsınız.

Sevgili kardeşlerim, Mersin’de bir; korku siyasetini hep birlikte deşifre edeceğiz, hep birlikte. İki;

(2)

Mersin’de istismar siyasetini hep birlikte deşifre edeceğiz. Ve üç; Mersin’de etnik siyasetin ne büyük tahribata yol açtığını Mersinli kardeşlerimize anlatacağız. Çünkü biz, etnik milliyetçilik yapmayacağız.

Biz tüm vatandaşlarımızı; Türküyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Roman’ıyla, Yörük’üyle,

Boşnak’ıyla, Arnavut’uyla, Gürcüsüyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında toplayacak ve yaradılanı Yaradan’dan ötürü seveceğiz. Dikkat edin sevgili kardeşlerim, MHP ve BDP, birbirinin karşıtı gibi görünüp aslında doğrudan birbirlerini besliyorlar. MHP, BDP’yi göstererek, BDP de MHP’yi

göstererek tabanlarına korku salarak, tabanlarını istismar ederek ayakta duruyorlar. Kimi zaman boş bulunup aynı çizgide buluşuyorlar. Ama genellikle birbirinin karşıtı gibi görünüp birbirlerini

büyütüyorlar. İşte 12 Eylül halk oylamasında biz değişime evet derken, MHP ve BDP aynı çizgide buluştular ve değişime ne dediler? Hayır, dediler. Buluştular mı aynı yerde? Buluştular. 12 Haziran seçimleri öncesinde Elazığ’da AK PARTi’nin birinci olmasından korkan BDP’liler, MHP’yi destekleme konusunu aralarında görüştüler. MHP de, BDP de cenaze istismarcılığı yapıyorlar. Yani gözyaşı üzerinden oy devşirmenin mücadelesini veriyorlar. İşte biz AK PARTi olarak bu ayrımcı siyasete, bu ırkçı, ayrımcı siyasete, bu istismar siyasetine Türkiye genelinde dur diyoruz. İnşallah Mersin’de de dur diyeceğiz. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ayrım yapmadan, ötekileştirmeden, hor bakmadan, horlamadan, 75 milyonu bir olarak, beraber olarak, kardeş olarak kucaklamaya devam edeceğiz. Şundan hiç kuşkunuz olmasın: Irkçı partiler, etnik ayrımcılık yapan partiler, bölgesel

ayrımcılık yapan partiler, dinsel milliyetçilik yapan partiler Türkiye’de er ya da geç değerli kardeşlerim, kaybedecektir, kaybetmeye mahkumdur. Zira bu topraklarda ırkçılık yapanlar yaşamadı, Osmanlıya bak, var mıydı ırkçılık? Selçukluya bak, var mıydı ırkçılık? İşte biz o mirasın üzerinde yürüyoruz. Bu topraklarda etnik ayrımcılık yeşermedi, bu topraklarda insanın insanı hor gördüğü, insanın insana tahakküm kurduğu, zulmettiği bir idare, bir siyaset kendisine zemin bulamadı. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak büyük Selçuklu Devleti’nin, Anadolu Selçuklu Devleti’nin bakiyesi üzerine kurulmuş bir devletiz.

Öyleyse biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Osmanlı Cihan Devleti’nin bakiyesi üzerine kurulmuş bir devlet olarak, Selçuklu Devleti de, Osmanlı Devleti de; insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının üzerine bina edildi. İnsandan daha öncelikli olanı var mı? Önce insan, devlet arkada. İnsan, devletin kulu olmayacak, devlet insanın kulu olacak. Biz de insanı yaşatacak, insanı merkeze alacak, insana sadece ve sadece insan olduğu için değer verecek, geleneksel idare anlayışını bu topraklarda yeniden hakim kolacağız.

Biz güçlendikçe istismar siyaseti hızla kaybedecek ve kaybediyor hiç endişe etmeyin, kaybediyor. Biz hizmet ürettikçe, korku siyaseti, korkutma siyaseti hızla kaybedecek ve kaybediyor. Kardeşlerim, bakın şu sıcağa rağmen sizler Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadını tıklım tıklım doldurdunuz. Biz sorunları çözdükçe, biz sorunları çözmek için Samimi gayret gösterdikçe, Türkiye’yi büyüttükçe inşallah vizyonu dar siyaset bu ülkede kaybedecek.

Değerli kardeşlerim, sevgili Mersinliler, değerli yol arkadaşlarım; bakın bugün burada önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Biz AK PARTi olarak her ne kadar 11 yıllık bir hareket olsak da bizim geleneğimiz çok ama çok eskilere gidiyor. Biz, kökü mazide olan partiyiz. Zengin bir medeniyetin, şanlı bir tarihin takipçileriyiz. Değerli kardeşlerim, nasıl ki ağaç kökleriyle ayakta duruyorsa biz de AK PARTi olarak köklerimizle, sahip çıktığımız o zengin medeniyet birikimiyle ayakta duruyor, o şekilde büyüyoruz. Bizim sahip çıktığımız, bizim takip ettiğimiz, bizim temsilciliğini yaptığımız işte o köklü geleneği anlamayanlar bizimle ilgili çok yanlış teşhislerde bulunuyorlar… Bizi geçmişin kirli

örneklerine bakıp o şekilde tanımlamaya çalışanlar yanılırlar. Bizi köklü medeniyet tasavvurumuzdan, bizi misyonumuzdan, bizi taşıdığımız emanetten uzak şekilde tanımlamaya çalışanlar da yanılırlar. Biz, kimi seversen, neyi seversen sev bir gün ondan ayrılacaksın diye hatırlatan bir medeniyetin

mensuplarıyız. Biz, insana nasihat olarak ölüm yeter diyen bir geleneğin mensuplarıyız. Biz, Allah’tan başka zafer sahibi yoktur diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Biz, makama, insana, insanlığa hizmet etme aracı olmanın ötesinde hiçbir anlam yüklemeyiz. İster milletvekili, ister bakan ol, ister başbakan ol, ister cumhurbaşkanı ol eğer makam sana değil, sen makama bir şey katıyorsan işte o zaman o makam anlam kazanır. Biz makamdan bize bir şey katması için değil, makamlara bir şey katmak için mücadele veren bir hareketiz.

(3)

Kardeşlerim, her zaman söylüyorum, yine söylüyorum. Çünkü ölümsüz anımız olmamalı. Hep ölecek miyiz? Öleceğiz. Öldüğümüz zaman bizi gelecekler 2 metreküp bir yere ne yapacaklar? Defnedecekler.

Hoca efendi, musalla taşında ne diyor? Cumhurbaşkanı niyetine mi diyor, başbakan niyetine mi diyor, milletvekili, bakan niyetine mi diyor, belediye başkanı niyetine mi diyor, trilyarder niyetine mi diyor?

Er kişi niyetine diyor, hatun kişi niyetine diyor. Ve gömüyorlar ayrılıp gidiyorlar. Seninle beraber kimse geliyor mu, makam geliyor mu, paralar geliyor mu, yakınların geliyor mu? Gelmiyor. Ama Baki gibi, baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer. Varsa eserlerin onlar seninle beraber geliyor. Hayırla yad edilecek ne bıraktıysan; hayırlı evlat, ilim, eser işte onlar seninle geliyor, aksi takdirde hiçbiri yok, hiçbiri yok. Öyleyse bu gurur niye, öyleyse bu kibir niye, öyleyse insanlara böyle yüksekten bakma niye, bu tabasbus niye? İşte muhafazakar demokrat AK PARTi bunları yıkarak geliyor. Ama birileri bunu anlamadı, anlamıyor, anlamayacak da. Bu hareket hiçbir zaman makam hırsına prim veren bir hareket olmadı. Bu hareket, makam hırsına, makam için kavgaya, makam için rekabete asla ve asla prim vermedi. Makam hırsı olanlar, makamı yüceltenler, makamlara hizmet aracı olarak değil, rant aracı olarak bakanlar süreç içinde aramızdan elendiler, bu hareketten uzağa düştüler. Bakın

Türkiye’de ilk defa gençlere yol açmak için, gençlere fırsat tanımak için biz tüzüğümüze ne yaptık? 3 dönem şartını koyduk. Seçilme yaşı neydi? 30’du, onu 25’e hangi parti indirdi, hangi iktidar indirdi? AK PARTi indirdi. Niye bizden öncekiler bunu yapmadı? Siyasetin gündemi veya siyasetin duayeni benim diyen CHP niye bunu yapmadı, ondan sonra gelenler niye yapmadı? Bunu biz yaptık, bunu biz yaptık.

İnşallah gençler, bunu daha da ileri taşıyacağız ha, söyleyeyim size, daha da ileri. Gençlik evvel Allah bu parlamentolarda yerini alacak, güçlü bir şekilde alacak. Çünkü biz, koltuğa yapışıp kalan,

koltuğuyla bütünleşen, koltuk sevdasıyla milletini unutanlardan değiliz. Şunu herkes bilsin ki, bu hareketin ne içinde ne de dışında asla ve asla makam kavgası olmayacak, makam için kendisine yer edinme gayreti içerisine girenler de fırsat bulamayacaktır. Partimizin her bir mensubu, bu şuur içindedir, bizim o kadim geleneğimizden gelen her bir kardeşimiz, inanıyorum ki bu şuur içindedir.

Eğer bu şuurun dışında çıkanlar veya düşenler varsa kusura bakmasınlar onlar da gereğini bulurlar. AK PARTi’yi, bu hareketin, bu davanın köklerini anlamayanlar her zaman olduğu gibi bundan sonra da hayal kırıklığı yaşamaya devam ederler. Bizim bir hedefimiz var, biz 2023 diyoruz. Hiçbir tartışmayla, hiçbir yapay gündemle vakit kaybetmeden biz hangi makamda, hangi mevkide, hangi vazifede olursak olalım 2023 için çalışmaya, ülke için, millet için üretmeye devam edeceğiz.

Kardeşlerim, hanım kardeşlerim, beyefendi kardeşlerim; göreve geldik dünyada 26’ydık. Şimdi dünya ekonomileri arasında 17. sıradayız. Hedef 2023’te ilk 10, buna çalışacağız hep beraber.

Sevgili kardeşlerim, sevgili Mersinliler; 2 Haziran’da Mersin mitingimizi yapmak için şu yan tarafa geldiğimizde Mersin için büyük projelerimizin olduğunun sözünü vermiştim. Verdiğimiz sözlerin arkasında durduk. Mersin projelerimizi çok hassas şekilde takibe başladı. Geçen yıl 2 Haziran’da buradaki mitingimizde açıkladığımız Mersin’in somut, büyük projelerinde adımları attık. Ciddi

ilerlemeler kaydettik. Maliyeti 685 milyon lira olan ve Mersinlilerin uzun yıllardır heyecanla beklediği Mersin’i Antalya’ya bağlayacak Akdeniz Sahil Yolu’nun 158 kilometresini tamamladık. İnşallah 2015 yılında yolun tamamını bitirip hizmete kazandıracağız. Yol bittiğinde Mersin’in turizm potansiyeli, ihracat kapasitesi de artacak. Mersin-Tarsus yolunu genişletiyoruz, 2 gidiş 2 gelişten, 3 gidip 3 gelişe çıkarıyoruz. Maliyeti 173 milyon, yani eski rakamla 173 trilyon. Deminkinin 685 trilyon, toplam uzunluğu 112 kilometre, yolun 57 kilometresini tamamladık, geriye kalan kısmını da inşallah 2015’e kadar tamamlamayı hedefliyoruz.

Mersin-Silifke-Taşucu Yolu’nun çalışmalarına da devam ediyoruz. Maliyeti 108 milyon lira, yani 108 trilyon. Bu yolu inşallah 2014 yılında tamamlayıp hizmete alacağız.

Mersin ve Adana ile Çukurova bölgesine hizmet vermek amacıyla Kargılı mevkiinde yapımını planladığımız Çukurova Bölgesel Havalimanın altyapı çalışmalarını bitirdik. Yıllık 30 milyon yolcu kapasiteli hava limanı projesine yer teslimini yapıyoruz, inşallah startı verilecek. Orta Asya ve Orta

(4)

Doğu’ya yönelik talebi karşılayacak olan Mersin Konteyner Limanı’nın imar planıyla ilgili çalışmalarını yürütüyoruz. Yüksek Planlama Kurulu kararı alındı, ilgili süreç işliyor. Bu liman işletmeye verildiğinde limandaki rıhtımlar 19 adet konteyner gemisine aynı anda hizmet verebilecek. Mersinli kardeşlerimiz için bu liman ciddi bir istihdam kapasitesi oluşturacak.

Kardeşlerim, 200 yat kapasiteli Mersin-Kumkuyu Yat Limanı’nın altyapı çalışmalarını da bitirdik. Yer teslimini yapıyoruz, hemen çalışmalara başlıyoruz. Söz verdiğimiz gibi Yenice’de bir lojistik merkez kuruyoruz. Lojistik merkezini Mersin’le birlikte Adana ve Adana bölgesindeki yük potansiyeline hitap edecek şekilde planladık. Lojistik merkeziyle Türkiye lojistik sektörüne 896 bin ton taşıma kapasitesi sağlanacak ve ülkemize de 398 metrekare bir lojistik alan kazandırmış olacağız.

Merkezle ilgili altyapı inşaat çalışmalarımız süratle devam ediyor. Mersin Limanı’nın rahatlatılması amacıyla başlanan gar, tamamlanma aşamasına geldi. Öte yandan kent içi trafiğinde önemli sorunlara neden olan yeni liman bağlantısı da sağlandı.

Kardeşlerim, Mersin’de TOKİ aracılığıyla kentsel dönüşüm projesi kapsamında 3 bin 718 konutluk bir projeyi tamamladık. 3 bin 622 konutu hak sahiplerine teslim ettik. İnşaatı devam eden 96 konutu ise en kısa sürede tamamlayıp onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bunlara ilave olarak 5 bin konutluk yeni bir projeyi de Mersin’e inşallah kazandırıyoruz. Şehrimizin çehresini değiştiriyoruz.

Mersin’e inşa edeceğimiz 1250 yataklı şehir hastanesinin altyapı çalışmalarını bitirdik. Şu an ihale sürecindeyiz. Mersin Şehir Hastanesi’nde 465 yataklı genel hastane, 135 yataklı Onkoloji Hastanesi, 380 yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, 170 yataklı Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi, 100 yataklı Psikiyatri Hastanesi hizmet verecek. Biliyorsunuz 2013 Akdeniz Olimpiyatlarını Mersin’imize kazandırdık. Sevgili kardeşlerim, 24 ülke, 32 spor branşı, binlerce sporcu 2013’te nerede olacaklar?

Mersin’de, sizin misafiriniz olacaklar. Akdeniz Olimpiyatlarıyla Mersin, adını bütün dünyaya daha güçlü bir şekilde duyuracak. Akdeniz Olimpiyatları çerçevesinde 25 bin 534 kapasiteli bir stadyumu da Mersin’e kazandırıyoruz. 6 kattan oluşan stadyum, UEFA 2016 ile FİFA stadyum kriterlerine uygun olarak projelendirildi, şu anda TOKİ tarafından inşa edilen stadyumun yapımı hızla devam ediyor.

Turizm alanında Mersin’i hak ettiği yere getirmek için 8 farklı proje yürütüyoruz. Bunlardan sadece Tarsus-Kazanlı turizm bölgesi 7 bin 600 yataktan oluşuyor. Projeyle ilgili adımları attık, altyapı çalışmalarına başladık. Mersin’e söz verdiğimiz tüm projelerimizi en kısa sürede tamamlayacak, Mersin’i Akdeniz’in bir başka incisi, bir ticaret merkezi, bir turizm merkezi, gençlik, spor ve bilim merkezi yapmak için hız kesmeden yatırımlarımıza devam edeceğiz.

Değerli kardeşlerim, tabi bütün bunlarla beraber Mersin’de 9,5 yılda yaptıklarımızın bir kısmını özet olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Eğitim’de 9,5 yılda Mersin’deki okullarımıza 3 bin 243 yeni derslik yaptık. Okullarımıza 17 bin 668 bilgisayar gönderildi. Bilişim teknolojisi sınıfı 548 adet, bunları kurduk. Şimdi FATİH Projesi

kapsamında maliyeti yaklaşık 9 trilyon olan ilk etapta 77 ortaöğretim okuluna; yazıcı, doküman, kamera ve akıllı tahtayı, bunları 2 bin 267 adet bu malzemeyi gönderiyoruz.

2009 yılında Mersin’e Toros Üniversitesi’ni kim kurdu? Biz kurduk. İktidarımızda Mersin Üniversitesi bünyesinde 2 fakülte, 2 enstitü, 4 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulu, 13 adet araştırma ve uygulama merkezi ve teknokent hizmete girdi. Bunların yanı sıra toplamda 1000 kişilik seyirci kapasiteli ve 2 sergi salonundan oluşan kültür merkezini, kapalı yarı olimpik yüzme havuzunu ve spor salonunu da Mersin Üniversitesi’ne biz kazandırdık. Ayrıca Mersin Üniversitesi bünyesinde yaptığımız 1000 kişilik seyirci kapasiteli çok amaçlı kapalı spor salonunun inşaatına devam ediyoruz. İnşallah bu yıl içinde tamamlayıp onu da hizmete açacağız. 2003’te Mersin merkez ve ilçeler toplam yüksek öğrenim yurt kapasitesi 1420’ydi. Bu rakam şimdi nerede biliyor musunuz? 3 bin 408. 1420’den 3 bin 408’e.

(5)

Kardeşlerim, Mersin’de 1000 kişilik yurdumuz tamamlandı, bugün toplu açılış töreniyle hizmete alıyoruz. Yine Kredi Yurtlar Kurumumuzun bu yıl ki yatırım programında 2013 Akdeniz Oyunları’nda kullanılacak olan Mersin’de 3 bin 500, Erdemli’de 400, Anamur’da 300 kapasiteli yurt projeleri bulunuyor, bunları da yapacağız. Mersin’deki yurt kapasitesi böylece 8 bin 600’e ulaşacak.

Sağlık hizmetlerine bakıyoruz, 260 trilyonluk yatırım yaptık şu ana kadar Mersin’imizde. Ah

kardeşlerim ah, bakınız bizden önce Mersin’de 6 tane tomografi cihazı vardı, bunu 18’e biz çıkardık.

Şimdi bir şey söyleyeceğim size, siz biliyor musunuz biz geldiğimizde Mersin’de MR cihazı yoktu, yoktu.

Ve 17 tane modern MR cihazını yine aynı şekilde Mersin’e biz getirdik. Kardeşlerim, 62 adet diyaliz cihazı vardı, bugün ise 312 adet diyaliz cihazı var, 62’den 312’ye.

Sevgili kardeşlerim, bakınız Mut Adalet Sarayı’nı, Silifke Adalet Sarayı’nı tamamladık ve hizmete açtık.

Mersin ve Tarsus Adalet Saraylarının inşaatları devam ediyor. Erdemli Adalet Sarayı’nın projesi ise proje aşamasında.

Değerli kardeşlerim, 2002 yılına kadar, yani Cumhuriyet tarihinde 79 senede Mersin’e 280 kilometre bölünmüş yol yaptılar, bak 79 senede. Biz ise 9 senede 158 kilometre bölünmüş yol yaptık, farkımız bu. Ve Adana-Mersin arasındaki demir yolunu, raylı sistemi biz yeniledik. Çünkü çok daha huzurlu bir yolculuk yapılabilsin diye.

Sevgili kardeşlerim, Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın Mersin’e yaptığı toplam yatırım, 361 trilyon.

Mersin içme suyu ishale hattını biz devreye aldık, Mersin’de yılda 47,5 milyon metreküp su temin ettik ve su meselesini çözdük. Göksu projeleri kapsamında Mersin’de toplam 18 adet gölet ve sulama projelerimiz bulunuyor. İnşaatlar tamamlandığında 68 bin dekar arazi ilk defa suya kavuşacak.

Değerli kardeşlerim, bununla kalmadık. Türkiye’deki bütün illerimizin içme suyu meselesini

çözdüğümüz gibi, Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de su meselesini denizin altından biz çözüyoruz. Dünyada ilk kez uygulanacak olan bu projeyle deniz yüzeyinden 250 metre derinlikte ve askıda 80 kilometrelik ishale hattıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yılda 75 milyon metreküp su temin edeceğiz.

Değerli kardeşlerim, bütün bunların yanında bizler 2002’de 21 milyon lira tarımsal destek verilirken Mersin’e, biz geldik sadece 2011’de 73 milyon tarımsal destek verdik. Sevgili kardeşlerim, iktidara geldiğimiz günden bu yana enerji yatırımı olarak 62 trilyon yatırımda bulunduk. Biz gelmeden önce 11 milyondu, 11 trilyondu. Bitmedi, bakınız ülkemizi nükleer santralle tanıştırıyoruz. Şimdi burada sevgili kardeşlerim, birileri nükleer enerjiyle ilgili gösteriler yapıyorlar. Sevgili kardeşlerim, bunun ne

olduğunu gayet iyi bilelim ki, bunlara gereken cevabı, gerektiği yerde verelim. Bakınız Mersin-Akkuyu Nükleer Santrali’nin zemin etüt çalışmalarını ve lisanslama başvuru sürecini başlattık. Bu santralin hayata geçmesiyle kendi enerjimizi üreteceğiz ve doğalgaz ithalatını önemli oranda azaltacağız.

Böylece enerji fiyatları da düşecek. Toplamda 20 milyar dolarlık bir yatırım bu. Bu projeyi Mersin’e kazandırmış olacağız. Bölgede istihdam imkanı artacak, bölgenin sanayisi gelişecek. Burada nükleer santralle ilgili bazı gerçekleri de ben sizlerle hatırlatayım. Şu anda dünyada 436 nükleer enerji santrali çalışıyor. 61 tanesi de inşa aşamasında. Fransa, elektriğinin yüzde 74’ünü nükleer enerjiden elde ediyor. Japonya yüzde 30’unu, Almanya yüzde 28’ini bundan elde ediyor. Zaten bugüne kadar dünyada 3 kaza yaşandı. Ve bu kazalardan tabi ki büyük dersler çıkarıldı. Tedbirleri iyi aldığınızda, güvenliği hassasiyetle sağladığınızda, nükleer santral değerli kardeşlerim, tehdit içermiyor. 1 yıl boyunca bakın bu çok önemli. 24 saat nükleer santralin kapısında otursanız bir uçak yolculuğunda aldığınız kadar radyasyon almıyorsunuz, bakın 1 yıl boyunca 24 saat kapısında otursanız 1 uçak seyahatindeki radyasyonu almıyorsunuz. Bu bilimsel bir tespit. Türkiye’nin büyümesini, Türkiye’nin gelişmesini, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını istemeyen çevreler son derece art niyetli şekilde kampanyalar yürütüyorlar. Bu kampanyalarda gerçekler gizleniyor. Kardeşim, gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor, dili var gerçekleri konuşamıyor, bunlara ne anlatacaksın? Bu

kampanyalarda Türkiye’nin ihtiyaçları gözetilmiyor. Bu kampanyalarda Türkiye’nin gelecekte hasıl

(6)

olacak enerji ihtiyacı dikkate alınmıyor. Biz her türlü güvenlik tedbirini en modern şekilde, en sağlam şekilde alacak ve santrali o şekilde inşa edeceğiz. Bundan dolayı hiç kimsenin endişesi olmasın.

Değerli kardeşlerim, şu anda 50 gencimiz Moskova’da eğitim alıyor. Şimdi önümüzde 75 gencimizi daha gönderiyoruz.

Değerli kardeşlerim, sevgili Mersinliler, çok değerli yol arkadaşlarım, bugün Mersin’le birlikte artık Partimizin 75. il kongresini de tamamlıyoruz, 6 ilimiz kaldı, inşallah 15 Temmuz’da hepsini bitiriyoruz.

Haftaya Samsun İl Kongremizi yapacağız. Bugün Mersin’den sonra geriye 6 ilimiz kalıyor. 15

Temmuz’da son olarak Eskişehir Kongremizi de yapacak, bu süreci tamamlayacağız, ardından büyük kongreyi Ankara’da gerçekleştirecek çok daha güçlü bir şekilde yenilenmiş, tazelenmiş şekilde 2014 seçimlerine Genel Merkez olarak hazırlıklarımızı tamamlamış şekilde ilerlemeye başlayacağız. Ama Mersin’de bugün artık yerel seçim hazırlıklarına da başlıyoruz. Şu andan itibaren 2014’e kadar kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? (“Evet” sesleri) Özellikle hanım kardeşlerime sesleniyorum. Bakınız kale içeriden fethedilir, unutmayın. Ve hanım kardeşlerimiz bu işe ağırlığını koydu mu evvel Allah bu iş biter. Ve el ele vereceğiz ve artık Mersin’in şu yerel siyasette çektiği sıkıntıyı belediyeciliğin gerçekten en başarılı ispatı olan AK PARTi’nin yerel siyasetiyle bitireceğiz, çözeceğiz inşallah. Yerel hizmet neymiş, belediyecilik neymiş bunu İstanbul gibi, Ankara gibi, Konya gibi, Kayseri gibi, Gaziantep gibi velhasıl göstereceğiz. Bizim durma lüksümüz yok, bizim duraklama lüksümüz yok, rehavet lüksümüz yok, millet bizden hizmet bekliyor ve biz milletimize hizmet sunmaya devam edeceğiz.

Kardeşlerim, bak göreve geldik Türkiye’nin milli geliri 130 milyar dolardı. Bugün Türkiye’nin milli geliri, 772 milyar dolar. Şimdi ben sesleniyorum, ey MHP, DSP, CHP, ANAP biz göreve geldiğimizde IMF’ye bunların borcu neydi biliyor musunuz? 23,5 milyar dolar. Bunlar borçlandı, biz ödedik ödedik ödedik, şu anda 1,7 milyar dolar borç kaldı. Bakınız 23,5 milyar dolar nere, 1,7 milyar dolar nere, buraya biz indirdik ya. Bitmedi, Merkez Bankamızın döviz rezervi neydi biliyor musunuz? 27 milyar dolar. Ey MHP sen de iktidardaydın. CHP’nin yavrusu sen de iktidardaydın. 27 milyar dolar, peki şimdi ne var Merkez Bankamızın kasasında? 91 milyar dolar var.

Değerli kardeşlerim, enflasyon neydi? Yüzde 30. Şimdi ne? Yüzde 8. Bakın nereden nereye. Devletin borçlanma faizi neydi? Yüzde 63. Şimdi yüzde 8,5-9. Yüzde 63 faizi kim ödüyordu? Benim Mersinli kardeşim ödüyordu. Ama şimdi bak aradaki fark nereye geldi. Ah kardeşlerim, yüzde 55 fark. Bu gerçekler ortada. Ve işsizlik buyurun tek haneli rakamlara düştü, 9,9. Nerelere çıkmıştı işsizlik, bu gerçekleri lütfen görelim. Benim köylüme, çiftçime; tarıma Ziraat Bankası yüzde 59’la faiz veriyordu, yüzde 59 faizle kredi veriyordu. Şimdi yüzde 0-6 bu aralıkta. Esnafa Halk Bankası yüzde 46 faizle kredi veriyordu. Değerli kardeşlerim, bak şimdi nereye düştü, o da yine yüzde 5-6 buralarda. Bunlar AK PARTi iktidarıyla oldu, bunları görelim.

Ben bu düşüncelerle Mersin İl Teşkilatımızın 4. Olağan Kongresi sebebiyle gösterdiğiniz bu ilgiye, bu alakaya özellikle teşekkür ediyorum. Ve şu ana kadar gayretleriyle, bu işin başında olan başta Mekin kardeşime ve ekibine huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Ve bundan sonraki yol tabi çok daha önemli. İşimiz çok daha ağır ve başarılı bir şekilde de bu işi sürdürmemiz gerekiyor.

Emeği geçenleri, destek verenleri bu organizasyonda payı olanları özellikle kutluyorum, hepsine teşekkür ediyorum, yeniden buluşmak üzere. Biraz sonra da yan tarafta açılış törenini yapıyoruz, hayırlı olsun inşallah diyorum, sağ olun var olun.

Referanslar

Benzer Belgeler

İnşallah şu anda konuyla ilgili etüt proje çalışmaları devam ediyor, inşallah Yozgat’ımızı da bu noktada artık yurt dışındaki akrabaların gidişi-gelişi, her şeyi

Ve değerli kardeşlerim, şu anda bakın sadece iki kalem 17 katrilyon, bunu da biz ödedik.. Bütün bunlar yolsuzlukların oldukları bir iktidarda

Sevgili kardeşlerim, Bingöl’ün saygıdeğer güzel insanları, 24 Temmuz 2010’da Bingöl’e geldim, biliyorsunuz halk oylamasını startını buradan verdik, ilk toplantıyı

("Hayır" sesleri) Tam tersine Türkiye büyüdü, Türkiye güçlendi, Türkiye daha özgür, daha demokratik, daha öncü bir ülke oldu?. Bütün o yasakların, bütün

İşte şimdi bir avukat olarak, bir hukukçu olarak inşallah, hak nedir, hukuk nedir, Celal kardeşim burada inşallah yılların bir Büyükçekmecelisi olarak size bu emeği verecek..

Ben şimdi yeni bir şey söylüyorum, daha önce de söylemiştim, dedim ki; bakın 30 Mart’ta eğer AK Parti sandıklardan birinci olarak çıkmazsa, çünkü siyasette liderlerin

Ona şöyle bir baktığımızda şunu görüyoruz: Gıda tarımda yaklaşık 1,5 katrilyon, orman su işlerinde 1 katrilyon 300 trilyon, İller Bankası olarak 765 trilyon,

Kardeşlerim, biz gelene kadar Zonguldak’a ne kadar bölünmüş yol yapıldı biliyor musunuz..