8.Sınıf LGS
İNGİLİZCE 4.ÜNİTE
İNGİLİZCE SİL BAŞTAN Dilek Demirel ile
dilekdemirel.com
ÇOK ÖNEMLİ
SMILEYS
Happy : Mutlu Crazy : Çılgın
Embarrassed : Utangaç/Çekingen Surprised : Şaşkın/Şaşırmış
Smart : Akıllı / Zeki Sad : Üzgün
dilekdemirel.com
Scared : Korkmuş
Sleepy : Uykulu
Bored : Sıkılmış
Angry : Kızgın
Cool : Havalı tip
Worried : Endişeli
İNGİLİZCE SİL BAŞTAN Dilek Demirel ile
Following Phone Conversations
Hello! This is Ebru calling, is Clara in? Merhaba, ben Ebru, Clara oradamı?
May I speak to İlkay? Is İlkay there? İlkay'la görüşebilirmiyim? İlkay orada mı?
Hang on a minute; I‛ll get him/ her. Bir dakika bekle; Onu çağıracağım.
Can you hold on a moment, please? Bir dakika beklermisin, lütfen.
I‛m afraid he is not available at the moment.He has gone out. Would you like to leave a message?
Korkarım ki şu anda müsait değil. Dışarı çıktı. Mesaj bırakmak istermisiniz?
Don‛t hang up the phone, please. I‛ll put you through to the headmaster.
Lütfen telefonu kapatmayın. Sizi müdüre bağlayacağım.
It‛s a bad line. Could you speak louder, please?
Hat kötü. Lütfen daha yüksek sesle konuşurmusunuz?
dilekdemirel.com
İNGİLİZCE SİL BAŞTAN Dilek Demirel ile
Stating Decisions Taken at the Time of Speaking
I‛ll talk to you soon. Sonra konuşuruz/ görüşürüz.
I‛ll see you at the cafe tomorrow, then. Öyleyse yarın kafede görüşürüz.
We‛ll meet next Saturday, then. Öyleyse gelecek cumartesi buluşuruz, görüşürüz.
I‛m sorry to hear that. We‛ll meet up later, then.
Bunu duyduğuma üzgünüm. Öyleyse sonra görüşürüz / buluşuruz.
I‛ll get back to you in an hour. Size bir saat için de dönüş yapacağım.
[The phone rings] I will take that. (Telefon çalar) Ben açarım
dilekdemirel.com
İNGİLİZCE SİL BAŞTAN Dilek Demirel ile
For what purposes do you or your family members phone a call center?
to make a complaint (şikayet etmek için)
to change/return a product (bir ürünü değiştirmek veya iade etmek için) to report problems with delivery (sevkiyat/teslimat ile ilgili problemler için) to learn about a bill ( bir fatura hakkında bilgi almak için)
to book a flight ticket (uçak bileti rezervasyonu yapmak için)
to learn about something more (birşey hakkında daha fazla bilgi almak için) to buy something (birşey satın almak için)
to ask for a service (servis sormak için) (bakım /onarım servisi) dilekdemirel.com
MAKING AND ANSWERING A PHONE CALL Hello, is Tina there? Merhaba, Tina orada mı?
Do you want to leave a message? Mesaj bırakmak istermisiniz?
May I take a message? Mesajınızı alabilirmiyim?
Can I leave a message? Mesaj bırakabilirmiyim?
Why don't you call back in an hour? Neden bir saat içinde tekrar aramıyorsunuz?
Why don't you text her later? Neden daha sonra mesaj atmıyorsunuz?
May I help you? Size yardım edebilirmiyim?
Could you put me through to Mr.
Ronald, please?
Lütfen beni Mr. Ronald'a bağlarmısınız?
Can I speak to Jo, please? Could I speak
to Jo, please? Jo ile görüşebilirmiyim, lütfen?
Can you please tell him that Jim called? Lütfen ona Jim aradı dermisiniz?
Who's calling please? Kim arıyor?
Do you know what time she'll be back? Ne zaman döneceğini biliyormusunuz?
İNGİLİZCE SİL BAŞTAN Dilek Demirel ile
MAKING AND ANSWERING A PHONE CALL
I'm not sure. Hold on. I'll check. Emin değilim. Bekleyin. Kontrol edeceğim.
I can ring back her later. Onu daha sonra arayabilirim.
Let me try to connect you. İzninizle sizi bağlamaya çalışacağım.
I'm sorry. He is not available now. Üzgünüm, şu anda müsait değil.
I'm afraid, he is not available now. (Korkarım ki) Malesef, şu anda müsait değil.
I'm afraid, she is out. (Korkarım ki) Malesef, şu anda dışarda.
I think you have got the wrong number. Sanırım numaranız yanlış. (yanlış numarayı aradınız)
Just one moment, please. Bir dakika lütfen
See you later. Sonra görüşürüz.
dilekdemirel.com
3. I guess they will plant trees.
2. I think they will donate clothes for the people in need.
1. I am sure he/she will help disabled children.
6. I believe they will send materials to the refugees.
5. I suppose they will collect garbage for a clean environment.
4. He/She will probably give medical care in Tanzania.
1
2 3
4
6 5
I think / I guess / I suppose / I believe + will future Benim düşüncem/Tahminim/ Sanırım/ İnanıyorum ki ....
Will Future : Gelecek Zaman
dilekdemirel.com