• Sonuç bulunamadı

Agro. Güncel. Türkiye Agro-Sanayi Sektöründe Ticarileşmenin Gelişi. Tarımda bir dünya devi: Bayer Monsanto yu aldı ve.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Agro. Güncel. Türkiye Agro-Sanayi Sektöründe Ticarileşmenin Gelişi. Tarımda bir dünya devi: Bayer Monsanto yu aldı ve."

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye Agro-Sanayi Sektöründe “Ticarileşmenin” Gelişi

Geçtiğimiz uzun bayram tatilinde dünya tarım sektörünü kökünden etkileyecek şirket birleşmelerinden bir tanesi için adım atıldı. Almanya’nın kimya ve ilaç devi Bayer, ABD’li tohum ve tarım ilaçları üreticisi Monsanto’yu aylar süren pazarlıkların ardından 56 milyar dolar karşılığında satın aldığını açıkladı.

Monsanto’nun borcu olan 10 milyar doları da üstlendiği hesaba katıldığında, Bayer’in Monsanto’ya ödeyeceği bedel 66 milyar gibi muazzam bir rakama ulaşıyor. Bu da şirketin bugünkü piyasa değerinin yaklaşık

%45 üzerinde bir fiyattan satıldığı anlamına gelmekte. Demek ki Bayer’in Monsato’dan gelecekle ilgili büyük beklentileri bulunuyor.

Bayer insan sağlığı ürünleri yanında tarım ürünleri de, tohum da, yabani ot ve haşereye karşı kimyasal ilaçlar da üretiyor.

Monsanto ise genetiğiyle oynanmış (GDO) tohum ürünlerinde uzman.

Türkiye’yi ve dünyayı tehdit eden kuraklık ve açlık tehlikesine biyoteknoloji ile çözüm geliştirebilmek geleceğin en önemli konularından bir tanesi. Kuşkusuz.

Türkiye’de kabul edilmesi halinde GDO’lu bu tohumların üretilmek yerine nereden ve kaça alınacağı, söz konusu tohum ve fidelerin ne ölçüde yaygınlaşacağı; orta ve uzun vadede bu tohumlarla beraber kullanılması önerilen ilaçların toprak verimliliği üzerine ne gibi etkileri olacağı;

ve tabi son olarak da verimliliği kısa vadede yükselten ancak uzun vadede tartışmalı olan bu tip üretim sonrası gıda fiyatlarının nereye yöneleceği çok dikkatlice tartılması gereken ve cevapları çok önemli sorular.

Tarımda bir dünya devi: Bayer Monsanto’yu aldı ve…

Türkiye’de tarım sektöründe işler iyiye gitmiyor. Büyümenin 2016 yılının ilk yarısında yerinde sayması buzdağının ancak görünen kısmı. Kökleri derinlere uzanan esas sorun ise tarladan masaya uzanan süreçte yaratılan katma değerin dengesiz

paylaşımı sonucunda zaten verimsiz çalışan çiftçinin üretimde sürdürülemezlik noktasına yaklaşmış olması. Türkiye’de tarım sektöründeki katmanlı sorunları uzun uzun tartışmak, çözüm yolları aramak ve talep etmek gerekli. Fakat tarımsal kaynakları çok zengin ülkemizde tarım sektörünün neden hızla geri

20 Eylül 2016

Agro

Güncel

Resim 1: Tarımda Muazzam Birleşme

Kaynak: PotatoPro, Egeli & Co.

(2)

düşmekte olduğu kadar, dünyadaki gelişmeleri, değişmeleri izlemek de çok önemli.

İşte tam da geçtiğimiz uzun bayram tatilinde dünya tarım sektörünü kökünden

etkileyecek şirket birleşmelerinden bir tanesi için adım atıldı. Almanya’nın kimya ve ilaç devi Bayer, ABD’li tohum ve tarım ilaçları üreticisi Monsanto’yu aylar süren pazarlıkların ardından 56 milyar dolar karşılığında satın aldığını açıkladı. Monsanto’nun borcu olan 10 milyar doları da üstlendiği hesaba katıldığında, Bayer’in Monsanto’ya ödeyeceği bedel 66 milyar gibi muazzam bir rakama ulaşıyor. Bu da şirketin bugünkü piyasa değerinin yaklaşık %45 üzerinde bir fiyattan satıldığı anlamına gelmekte. Demek ki Bayer’in Monsato’dan gelecekle ilgili büyük beklentileri bulunuyor.

Bayer’in Monsanto’yu rekor bir fiyattan alması tarım sektöründe son dönemdeki tek satın alma ya da birleşme

değil. Geçen sene

Monsanto’nun peşinde olduğu İsviçreli Syngenta Çinli kimya devi China National Chemical Corporation’a 43 milyar dolara satıldı. DuPont-Dow Chemical tohum bölümünde birleşme ile multi-milyar dolarlık sektörün üçüncü büyük paydaşı haline geldi. 1990’ların başlarında tohum piyasasının %20’sini kontrol eden bu büyük firmalar,

birleşmeler ve küçükleri satın almalar yoluyla bugün piyasa hâkimiyetlerini tohumda %60’a, tarım ilacında ise %70’e dayandırmış durumdalar. Böylesi bir gücün lobi faaliyetlerinin de ne kadar kuvvetli olacağı herhalde çok açıktır herkes açısından. Türkiye’de gıda fiyatlarındaki yükselme sorunu bir kenarda dursun, küresel gıda fiyatlarının uzun süredir devam eden aşağı

Resim 2: Monsanto Ot İlacında Lider

Kaynak: Monsanto, Egeli & Co.

(3)

yönlü trendi Bayer gibi Monsanto gibi başka devleri de konsolidasyona yöneltmiş durumda. Bu satın almalar ve birleşmeler son zamanlarda pazar hakimiyeti elde etmekten öteye, verimlilik artışları sağlayarak var olma kaygısı temelli de görünüyor. Özellikle Çin ekonomisinin

yavaşlaması ve küresel tarım ürünlerinde oluşan bolluğun tarımsal üretim fiyatlarını son yıllarda aşağıya çekmesiyle büyük şirketlerin ürünleri çiftçiler açısından giderek “pahalı” hale geldikçe.

Bayer deyince hemen herkesin aklına ilk gelen Aspirin gibi insan sağlığı ürünleri olsa da Bayer aslında tarım ürünleri de, tohum da, yabani ot ve haşereye karşı kimyasal ilaçlar da üretiyor. Şirket, Türkiye’de ilaç sanayi, tüketici ürünleri ve tarım kimyasallarında 1954’ten bu yana aktif. Monsanto ise uzun çalışmaların sonucu ortaya çıkardığı genetiğiyle oynanmış (GDO) tohum ürünlerinde uzmanlaşmış durumda. Hatta bu nedenle Monsanto ismi birçok ülkede

tüketicilerin akıllarında olumsuz bir şekilde yer etmekte. Mısır, soya fasulyesi, pamuk, buğday ve şeker kamışı Monsanto’nun yoğunlaştığı ürünler. Alman Deutsche Well’in belirttiği üzere

Monsato’nun ünlü yabani ot ilacı Glyphosat’ın Dünya Sağlık

Örgütü tarafından insanda kansere yol açabileceğinin saptanması şirketi özellikle Avrupa’da tartışmalı hale getirmekte. 1901’de kurulan Monsanto’nun Türkiye’deki varlığı Bayer’e kıyasla daha yeni. 1997’den bu yana şirket Türkiye’de tarla bitkileri

tohumu, sebze tohumu ve yabani ot ilacı ile tarım kimyasalları satıyor. Bursa- Mustafa Kemalpaşa’da mısır

Resim 3: ABD’de GDO’lu Tohum Kullanımı Doyma Noktasında

Kaynak: Nature , Egeli & Co.

(4)

tohum fabrikası ve geniş mısır ekim alanları bulunuyor. Yeni yarattığı tohumlarını zaman zaman Türkiye topraklarında bedelsiz dağıtarak denemekle de ünlü Monsanto. Şirket bir süredir,

Türkiye üzerinden Orta Doğu ve Orta Asya pazarlarına sıçramayı hedef olarak belirlemiş durumda.

Bayer gibi bir dünya devinin Monsanto gibi başka bir dünya devini satın alması hiç kuşkusuz tarım sektörünü de önümüzdeki yıllarda kökünden etkileyecek. Bir kere 1860’larda kurulan Alman Bayer, bu satın alma ile hem 153 yıllık tarihinde en büyük yatırımını ABD’de yapmış olacak; hem de bu sayede dünyanın bir numaralı zirai kimya şirketi haline

gelecek. Bayer yöneticilerinin pahalı denebilecek bu satın alma sonrasında büyük beklentileri var elbette. O da tarım sektöründe hızla büyüyebilmek. Monsanto’nun hemen hemen dünyanın her yerinde tartışma konusu olan biyoteknoloji yatırımlarının Bayer sonrasında artarak devam etmesi de bu çerçevede gerçekçi bir beklenti. ABD'de GDO’lu tarımsal üretim çok yaygın; fakat doyma noktasına da neredeyse ulaşmış durumda. Kısaca Monsanto’nun acilen yeni pazarlara ulaşmaya ihtiyacı var. Ancak Bayer'in Monsanto'yu satın alarak bu tartışmalı teknolojiyi Avrupa kıtasında

Grafik 4: Dirençli (GDO’lu) Tohum Üretimi

Kaynak: North Carolina State University, FDA, Egeli & Co.

(5)

ve Orta Doğu-Uzak Doğu’da yaygınlaştırmayı hedeflemesi çevrecilerin tepkisini çekiyor. Fakat Bayer’in Yönetim Kurulu Başkanı Baumann’ın sürekli altını çizdiği 2050 yılına kadar dünya nüfusunun 3 milyar daha artmasıyla iklim değişimi sorununun kesiştiği noktada tarımın; “tarım endüstrisinin” en önemli sektörler arasına listeye ilk beşten girmiş olacağı. Bayer’in de kendisini bu beklentiye göre bugünden konumlandırmış olması.

Monsanto’nun çok tartışmalı GDO’lu tohumlarının iki ana odağı vardı şimdiye dek. Biri kök kurtlarına karşı tohumun DNA’sına eklenen bir çeşit enzimle üretilecek bitkiyi kurt-savar haline getiren ve bu sayede yüksek verim sağlayan tohumları. Diğeri de, tarlalarda ot sorununu yok eden kendi ürünü Glyphosat (Round-up) zehirine karşı dirençli oldukları için söz konusu ilaçla beraber kullanılabilen tohumları.

Glyphosat kullanımının insanlar için kanserojen etkisi olabileceği tartışmaları bir tarafta dursun;

bu ilacın uzun vadeli kullanımının işe yarayıp yaramadığı da ayrı bir konu olarak bir süredir gündemde. Monsanto’nun ABD’de oldukça yaygın kullanılan ot zehrine dirençli tohumları beraberinde kullanılan kuvvetli ot zehri Roundup, 1O yıl gibi bir süre kullanıldıktan sonra

Grafik 5: Monsanto’nun GDO’lu Tohumları ABD ve Avrupa’da Tartışma Konusu

Kaynak: Green America, Greens/EFA, Egeli & Co.

(6)

Roundup zehrine dirençli yeni tür “süper otların” ortaya çıkmasına neden olduğu ABD’li tarım kaynaklarında tartışılan güncel konular arasında. Üstelik uzun süreli ve kısmen de yanlışlıkla fazla Glyphosat kullanımının, toprağın verimliliğini de düşürdüğü yönünde araştırmalardan da bahsediliyor. Öyle ki, ABD’li çiftçilerin içinde sesi her gün yükselen bir kesimi, eski geleneksel ve tabi Monsanto ürünlerine göre üçte bir fiyattaki tohumları geleneksel tarım ilaçları ile kullanarak Monsanto ürünlerine yakın verim elde ettiklerini iddia ediyor. Verimi korumak için ilaç

kullanımından öteye, eski tip tarımda olduğu gibi toprağı mukabele yöntemiyle kullanmak da hafızalarda yeniden canlanmış durumda.

Bayer ise bu çok eleştirilen ürünlerin geleceği hakkında fazla spekülasyona

girmeden, hatta bilinçaltına olumsuzluk sinyalleri

yollayan Monsanto adının korunup korunmayacağı sorularına da yanıt

vermeden; Monsanto’nun biyoteknoloji yatırım kapasitesini Dünya’yı

bekleyen kuraklığa dayanıklı tohumlar yaratabilmek üzere kullanmak niyetini açıklamakta. Topluma faydası olacağı kesin bu amaç, aynı zamanda zaten doğrudan artan nüfusun kronikleşecek beslenme problemine çözüm anlamına da gelecek. Üstelik hissedarlarına ve çalışanlarına da yarayacak bir şekilde.

Bayer’in Monsanto’yu satın almasının ardından dünyada tohum ve tarım ilacı üretiminin %25'i Bayer'in kontrolüne geçmiş olacak. Bu yüksek pazar payı tabi hem ABD’de hem de AB tarafında yetkili kartelleşmeyi önleme birimlerinin bu satın almanın onaylanmasını da 2017 sonlarına kadar tamamlanması beklenen önemli bir süreç haline getiriyor. İki şirketten gelen açıklamalara

Resim 6: RoundUp Uzun Süreli Kullanımı da Verimlilikte Tartışmalı

Kaynak: Mercola, Egeli & Co.

(7)

bakılırsa, Monsanto tohum ve biyoteknolojide, Bayer ise tarım kimyasallarında uzman olduğunda birleşme tekel bir etki yaratmaktan uzak. Fakat, Avrupa tarafında satışa onay verecek yetkililer daha çok Monsanto’nun GDO’lu ürünlerine karşı soğuk duruşlarıyla anlaşmaya engel olabilecek potansiyel taşımaktalar.

Bayer’in Monsanto’yu piyasa değerinin %45 üzerinde bir fiyattan almasının orta ve uzun vadede etkileri olması

bekleniyor. Keza, gerçekleşen yatırımın piyasa değerinin oldukça üzerinde oluşmasının bir anlamı da, yeni oluşacak dev şirketin ürünlerini daha pahalı fiyatlardan satmak zorunda kalacağı. Daha net şekilde ifade edilirse, oluşacak şirketin kar marjını artırmak

amacıyla tohumda ürün çeşitliliğini azaltacağı ve ürün fiyatlarını da yükseltmek zorunda kalacağı.

Ne Bayer ne Monsanto yetkilileri bu yönde bir niyet beyan etmemiş olsalar da, tarım ekonomisi uzmanı çeşitli kaynaklarda bu tür birleşmelerin orta vadede tohum fiyatları üzerinde gıda

maliyetlerini artıracağı. Üstelik çokça tartışmalı GDO’nun insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda net bir gerçeklikte uzlaşma halen sağlanamamışken.

Bugün dünyanın herhangi bir yerinde tarımla uğraşan bir kişinin her iki şirketin de ismini duymadan, ürünlerini en az bir kere kullanmadan üretim yapmış olması oldukça düşük bir olasılık. Türkiye’de çiftçilik yapanlar açısından da durum aynen bu öyle. Bayer’in Monsanto’yu almış olması hemen bugünden yarına Türkiye’de tarım sektöründe önemli bir etki yaratmayabilir.

Ancak, tarımda biyoteknoloji yatırımları bir türlü olamayan bir zamanların tarım ülkesi Türkiye açısından, bu satın almanın orta ve uzun vadede tarım sektörünün mevcut manzarasını

değiştirebileceğini söylemek çok da uçuk değil.

Resim 7: Geleneksel Tohum Kullanımı Ekonomisi (ABD için, 2013)

Kaynak: ModernFarmer.com, May 14, 2014, Egeli & Co.

(8)

Resim 8: Dünyada GDO’lu Tohum Ekim Alanları

Kaynak: CliveJames, Egeli & Co.

(9)

Türkiye’yi ve dünyayı tehdit eden kuraklık ve açlık tehlikesine biyoteknoloji ile çözüm

geliştirebilmek geleceğin en önemli konularından bir tanesi. Kuşkusuz.

Fakat, Türkiye’de kabul edilmesi halinde GDO’lu bu tohumların üretilmek yerine nereden ve kaça alınacağı, söz konusu tohum ve fidelerin ne ölçüde yaygınlaşacağı;

orta ve uzun vadede bu tohumlarla beraber kullanılması önerilen ilaçların toprak verimliliği üzerine ne gibi etkileri olacağı; ve tabi son olarak da verimliliği kısa vadede yükselten ancak uzun vadede tartışmalı olan bu tip üretim sonrası gıda fiyatlarının nereye yöneleceği çok dikkatlice tartılması gereken ve cevapları çok önemli sorular.

İletişim: Güldem Atabay Şanlı Direktör, Araştırma ve Strateji

+90 532 347 82 06

guldem.atabaysanli@egelico.com

Bu doküman Egeli & Co. Portföy Yönetim A.S. (“Egeli & Co.“ Mersis No: 0-3254-1422-0400018) tarafından hazırlanmıştır. Egeli & Co. SPK düzenlemelerine tabi ve SPK tarafından düzenlenen yetki belgesine sahip, kendine değer yaratmaya adamış bağımsız bir portföy yönetim şirketidir. (Yetki belgeleri: 10.07.2015 PYŞ /PY.34 –YD.14/638). Portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren Egeli & Co. 2002 yılından bu yana, dürüst ve seçkin yaklaşımı ile yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara, aile şirketlerine ve özel bireysel portföylere hizmet etmektedir. Başarısı, yatırımcıları için yurtiçi ve yurtdışında geliştirdiği finansal ürünler ile değer yaratma becerisinden gelmektedir. Egeli &

Co.’yu diğerlerinden ayıran fark alternatif varlık sınıflarına ve yatırım temalarına odaklanmasıdır. Egeli & Co. Türk sermaye piyasalarındaki alternatif yatırım temaları alanında bulunan geniş bilgi, tecrübe ve geçmiş performansı ile yatırımcıları için uzun vadeli yatırımlarla önemli getiriler yaratmaktadır.

YASAL UYARI: İşbu araştırma raporu, ticari iletişim ve ticari elektronik ileti olmayıp sadece ekonomik konjonktür ile ilgili bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu rapor ve yorumlardaki yazılar, bilgiler ve grafikler, ulaşılabilen kaynaklardan iyi niyetle ve doğruluğu, geçerliliği, etkinliği velhasıl her ne şekil, suret ve nam altında olursa olsun herhangi bir karara dayanak oluşturması hususunda herhangi bir teminat, garanti oluşturmadan, yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla derlenmiştir. Bu belgedeki bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği ve güncelliği hakkında gerekli özeni göstermekle birlikte bu bilgilerin güvenirliliği, doğruluğu, güncelliği ve eksiksizliği hakkında hiçbir garanti vermemektedir. (Varsa) Yürürlükteki herhangi bir yasa veya düzenleme ile sorumluluğun sınırlandırması ölçüde tasarruf olarak, Egeli & Co., yöneticileri, çalışanları, temsilcileri ve ajansları bu belgenin içeriği, hatası veya eksiklerinden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan (ihmal olup olmadığı ya da başka bir şekilde olursa da) ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin

uğrayabileceği her türlü zararlardan dolayı sorumlu tutulamaz. Herhangi bir şirket, sektör, hisse veya yatırım için detaylı ve tam bir analiz değildir. Egeli & Co. her an, hiçbir şekil ve surette ön ihbara ve/veya ihtara gerek kalmaksızın söz konusu bilgileri, tavsiyeleri değiştirebilir ve/

veya ortadan kaldırabilir. Bu rapor hangi amaçla olursa olsun çoğaltılamaz, dağıtılamaz ve yayınlanamaz.

Resim 9: Süper Tohumlara Dirençli Süper Otların Yükselişi

Kaynak: Mercola, Egeli & Co.

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizde temiz üretim, eko-verimlilik, kaynak verimliliği konularında çok sayıda ulusal ve uluslararası bilimsel makale ve konferans tebliği yayınlamıştır... 6

Çalışmada EDOÖ modelinin işe koşulduğu deney grubu öğretmen adayları ile kontrol grubunda yer alan öğretmen adaylarının akademik başarı son test

Eksik görülmesi durumunda (yaprak analizi sonucunda veya yaprakta beslenme bozuklukları görülürse) EDTA şelatlı mikro elementler içerikli kombi yaprak gübresi 15 gün ara ile

Bu açıdan Türkiye verilerine bakıldığında, Güloğlu ve İspir (2011)’in vurguladığı gibi histeri etkisinin uzun dönemde ortaya çıktığını iddia edebilmek

Gelişmekte olan ülkelerde şehir nüfusunun öngörülemeyen (kestirilemeyen) büyüme oranı ve şehrin kayıtlı ekonomisinin ilave işgücünü absorbe etmekteki

il Milli Egitim Miidiirltiliimiiziin, Milli Epitim Bakanhlr ile paralel olarak ytirtittiilii 1. Bu itibarla Miidiirliigiimiiziin 2014 yrhnr kapsayan krsa vadeli

Kurumsal uygulama pazarında kurumsal kaynak planlama çözümleri liderliğini sürdürürken, müşteri ilişkileri yönetimi, insan kaynakları, iş zekası, elektronik

Bitki beslemede gereksinim duyulan elementler; bitkilerde besin elementi alımı; besin elementlerinin alınım ilkeleri; makro ve mikro elementlerin bitkilerdeki işlevleri