• Sonuç bulunamadı

Başlık: ELEKTRON MİKROSKOPİDE TESPİT, GÖMME VE BOYAMA PROBLEMLERİYazar(lar):SAĞLAM, M.Cilt: 23 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001240 Yayın Tarihi: 1976 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ELEKTRON MİKROSKOPİDE TESPİT, GÖMME VE BOYAMA PROBLEMLERİYazar(lar):SAĞLAM, M.Cilt: 23 Sayı: 3.4 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001240 Yayın Tarihi: 1976 PDF"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

. A. Ü.Veteriner Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Kürsüsü Prof Dr. Osman Hassa

ELEKTRON MİKROSKOPİDE TESPİT, GÖMME VE BOYAMA

PROBLEMLERİ

*

.

M. Sağlam

* *

i. Tespitle İlgili Problemler: .'

Morfolojik anlamda tesbit denince, hücre. içi ve hücrelerarası canlı ve cansız unsurların yapılarını, gcrçeğe mümkün olduğu kadar yakın' bir şekilde sabitleştirmek, stabilize etmek anlaşılır. Ancak tesbit yolu ile dir ki, ince yapıdaki organizasyon, preparasyon ve mikroskopik inceleme sırası.nda etkisini gösteren kimyasal vc fiziksel etkenlere karşı, ~o da bir ölçüde korunabilmektedir.

Tespit işinde kullanılan maddelere tesbit maddeleri denir. Bu maddeler, protein, yağ ya da karbonhidratlardan oluşan unsurların yapılarına giren suyu çıkararak, bu unsurları şekillendiren IIiolekül-lerin birbirIIiolekül-lerine daha sıkı bir şekilde bağlanmalarını sağlarlar. Bu-rada önemli olan husus, bu bağlanma sırasında hücre içi ve dışı organizasyonun değişikliğe uğramamasıdır. Çok çeşitli tesbit madde-leri bulunmasına rağmen, bunlardan ancak birkaç tanesi ince yapı-yı gerçeğe yakın bir şekilde tesbit edebilmektedir.

Tespiti etkeleyen faktörler:

Tespit maddesinin türü: İlk elektron mikroskopik araştırmalarda tesbit için, ışık mikroskopide çok kullanılan formaldehyd'den yarar-lanılmak istenmiş ancak bundan yeterli sonuç alınamamıştır. Bunun peşinden 1950 lerde ozmik asit kullanılmağa başlanmıştır (i 1,13,16, 23,25,26) .Bu madde bugün hala, ya tek başına, ya da aldehyd grubu tespitlerinden sonra, ikinci tespit (postfixation) işleminde kullanıl-maktadır.

Ozmik asit dokulara yavaş işler (ı 6, 25, 26). Bundan ötürü de, sadece ozmik asitle tespi t edilecek doku parçalarının çok ufak olması

• Kendi deney ve tecrübcIerimizden de yararlanılarak hazırlanan bu makale, 2-6 Şubat 1976 ıarihleri arasında İstanbul'da toplanan

ıv.

Elcktron Mikroskopi Simpozyumun-da, çağrılı tebliğ olarak sunulmuştur .

(2)

466 1\1. Sağlam

gerekir. Ozmik asıtın en ıyı tespit ettiği maddeler, yağlı maddeler

(lipid'ler)dir (I, i I, i3, 16, 26). Karbonhidratlar da oldukça iyi tespit

edilirler. Proteinlerin çoğunluğunu ise ozmik asit yeterince tespit

edemez (I, 2, 4, 13, 16,26). Ayrıca, bu madde membran

permeabili-tesini arttırdığından (13), hyaloplazma ve karyoplazmadaki bir kısım

proteinler (ribozomlar v.s.), tespit, dehidrasyon ve gömme işlemleri

sırasında ekstraksiyona uğrarlar (2I). Buna bağlı olarak da, ozmik

asitle tespit edilmiş hücrelerin sioplazma ve çekirdekleri, aldelıyd tespitlilere kıyasla daha silik ve daha az kontrastlı olarak görünür (Şek.

LA); mitokondriyumların matriksleri erir (Şek. IB, m); buna karşılık, membransel şekilli unsurlar, özellikle hücre ve çekirdek nrları (Şek.

lA), lipid damlaeıkları ve salgı granülleri (Şek. IB, s) belirginleşirler.

Bunun nedenleri, hücre şekilsiz temel maddesinin bir dereceye kadar

erimiş, buna karşılık, membranıarda ve granüllerde bulunan yağlı

maddelerin iyi korunmuş olmasıdır.

Ozmik asitin diğ~biLdf-.ı;_ay_anta.jul.i!.,-p-rot~!!leri i)'i tespit

e~-memesinden ya da parçalamasından ötürü, enzim araştırmalarında

ilk tespit için kullanılamayışıdır (I I,

ı

3). Ozmik asit ayrıca, bitkisel hücreleri de yeterince tespit edememektedir (ı3,

ı

6).

Ozmik asitin bu yetersizlikleri anlaşılınca, başka tespit

madde-lerine yönelinmiş ve bu arada, i960 larda Sabatini ve çalışma

arka-daşları (27), glutaral~c1~Üanıtmıştır. Bu madde bu~

sel ve hayva-~;;ı dokuların tespitinde e~opuler ve üniv~cl..-ol.a.n tesbit maddesi haline gelmiştir. Bunun iki nedeni vardır: Bir defa

glu---<::---_._-

.-taraldehyd, çoğu enzimler de dahil, proteinleri ve karbonhidratları iyi tespit eden bir maddedir (2, i I, i3 16 26). İkincisi. bu tespitten

sonra dokular tamponlarda, fazla ekstraksiyona uğramaksızın uzunca

bir süre saklanabilmektedir (13, 16).

Sa!$lu tarf!.@1.d.ehyd-yağlı bir mad~5..12....Lbare.!.~1.ltan1ial

veya Dioxokentan a(Uilr.uLa~:eri_liLPj-y.as<).da

%

25, 50 veya 75 lik sulu

eriyikleri bulunmaktadır. Ancak, saf olmayan bu eriyikler,

ultrast-ruktur düzeyinde yeterli bir tespit gücüne sahip değillerdir. Bunlar

sanayide, derilere dayanıklık ve yumuşaklık kazandırmak için

kul-lanılmaktadır.

Elektron mikroskopide kullanılan glutaraldehyd'ler, bu ticari

~l<!~hY:!1t;.tiı:!=_Y'1~y!.!!-yistila~Y2E.'!~_a..:tabf -futıJ1ınal~!J.Jle s.lde edi

i-m~,ir (3, 9, 13,

ı

6). Monomer halindeki bu saf glutraldhyd

eriyik-lerinde zamanla bir taraftan glutarik asit, diğer taraftan da polimerler

şekillenmektedir. Bayat glutaraldehyd'lerin tespit gücünü

(3)

Elektron IIfikroskopide Tespit, Gönune ve Boyama, .• 467

Glutaraldehyd eski~i_k5~.2!I~~ıı:!..~dÜ~meolur. pH'sı 3.5..d.an-aşağı dü~en~glutaraldehyd'ler tespit i~inde kullanılamamaktadır

2,

ı

3,

ı

6). Eskrmeye yüz tutmu~ glutc:raldehyd'ler e-;{'bi.iyükzorluğu enzimlerin demonstrasyonunda çıkarmaktadır. Örneğin, böyle bir glutaraldehyd ile asit fosfataz enzimini saptamak kolayolmamaktadır (7, 9). Ayrıca, sitomembranlar, salgı granülleri ve mitokondriyumlarda yıkım ol-makta ve bunlardan çıkan yağlı maddelerden, daha sonraki ozmik asit tespiti sırasında myelin figürleri ~ekillenmektedir.

Yurdumuzda saf ghH~LaldehY_Q_2ğlamakzordur. Genellikk-y-eni getirilen glutaraldehyd'lerin bile pH'sı, çoğu kez 3.5'un altın.da._ol::-maktaaır:-Bundai1öturugl ütafaldenyd'Teri,--r;;Üanmadan öng aktif kömürle süzmekte, l"lliafı-;-illiiyaca göre~'distile etmekte YE.a.Lv,ar.dıı:. BiZ;-13ayat ve taze glutraladehya.'lerÇ"orıjinaı' hallerind~, süzerek ya da distile ederek kullandık ve ~u sonuçları aldık: pH'sı 3-3.5 arasında olan glutaraldehyd'ler kullanıldığında, sitoplazmik unsurlar iyi tespit olmamakta, yukarda da belirtildiği gibi, myelin figürler ~ekillenmekte (Şek. 2A, s), endoplazmik kesecikler ~i~mekte, mitokondriyumların matriksleri crimektcdir. Buna kar~ılık, çekirdek ve çekirdekcik materyali (Şek. 2B), taze glutaraldehyd'e ikıyasla, biraz daha iyi korunmaktadır.

Eski glutaraldehyd'ler~~ -.-_ ....-u--aktif karbonl<ı,2iizgldüğğnde,-pH...9a.,--- b~-lirgin bır yükselme olmakta; pH, 5.5-6.5'a_ka<:Ia,Lçıkm_<:J.ktadıf._Bun-larınkullanılmasında, sitoplazmikôl~~u~ (E.R., mitokondriyumlar, Golgi aparatları, salgı granülleri v.s.) daha iyi korunabilmekte; myelin figürleri azalmakta ya da hiç görülmernektc, fakat çekirdek mater-yali biraz zayıflamaktadır (Şek. 3).

Bu tür glutaraldehyd'ler damıtıldıklarında, özellikle karyoplazma ve endoplazmik kesecikler içeriğinde bir zayıflama olmakta; buna kar~ılık, salgı granülleri, mitokondriyumlar, membransel olu~umlar ve lizozomlar belirginle~mekte; mikrofilament ve mikrotubuluslar daha iyi görülebilmektedir.

Taze ve pH'sl 3.5'un üzerinde olan glutaraldehyd ile ise, hem sitoplazma ve hem de çekirdek materyali yeterince tespit olmaktadır (ŞekiL. 4). Bu durumda sadece mitokondriyum matriksinde (m) bir miktar yıkım olmaktadır. Son yıllarda glutaraldehyd, paraformal-dehyd ilc kombine ~ekilde kullanılmaya ba~lanml~tır (ı 5). Glutaral-dehyd dokulara, ozmik asitten daha.hızl.!.i.~leyeI!bir tespit maddesidir: FaKat paralormaldchyd ;glüta:nılô-e-n-yo'aeıı'dedaha hıziii~!9n£k.t.~.g.ir. Budurumclan ötürü

de,

kombii1e-yan-ioi'a1(1ehycı tespit solusyonu, sadece glutaraldehyd~ kıyasla ince yapıyı daha iyi korumaktadır. Örneğin mitokondriyum matriksi bu durumda daha iyi belirginle~-mekte (Şek. 5); myelin figürleri azalmaktadır.

(4)

468 lif. Sağlam

Glutaraldehyd'lerin iki dezavantaj i vardır. Bu madde lipidleri

yeterin~ıtCdememek~_ç1iL(1I, 13, 16, 26). Ayrıca, sadeccglu-taraJ.aehyd ile tespit edilmiş dokulardan elde edilen kesitler boyaları yeterince alamazlar. Aldehyd tespitinden sonra ozmik asitle postfik-zasyon bu nedenle yapılır.

Aldehyd grubuna giren ve girmeyen daha birçok tespit maddesi varsa da bunlar ancak belli amaçlarla kullanılmaktadır.

Belli bir tespit solusyonu ile tespitte her zaman ve her hücrede aynı sonucu almak olanaksızdır. Tespit kalitesi bir bloktan ötekine değişebildiği gibi, aynı kesitteki komşu iki hücreden biri diğerinden daha iyi de tespit olmuş olabilir. Bu son durum, tespitle ilgili olabi-leceği gibi, hücrelerin farklı fonksiyon aşamalarında olmalarından da ileri gelebilir. Örneğin, çok aktif bir metabolizma fazında olan hücre-ler, ideal bir tespit solusyonu ile tespit edilseler bile, özellikle en dop-lazmik kesecikler (Şek. 6 A, B), hatta perinuklear boşluk, şişkin olarak gözükür. Bu durumu, tespit hatası olarak almamak gerekir. Bu gibi hallerde, aynı doku içindeki -diğer hücre türleri, ya da aynı tür hüc-renin istirahat halinde olanı incelendiğinde, bunlarda, şişme durumu bulunmadığı görülecektir.

Amaca uygun bir sonuç elde edebilmek için, tespitin türünden başka, pH'slnı, ozmotik basıncını, iyon içeriğini, ısısını, tespitte kul-lanılan tampon maddesinin türünü ve tespiti uygulama yolunu da iyi seçmek gereklidir.

Tespitin pH durumu: Morfolojik araştırmalarda genellikle 7.2-7.4 arası bir pH kullanılır (ı i, 13, 26, 26). Ancak pH değerini 6.5-8 ara-sında değiştrimenin yapı üzerinde büyük bir farkı olmamaktadır (13). Fakat bazı maddelerin, özellikle enzimlerin spesifik demonstrasyonla-rında, pH'nın tam bildirilen değerde olması gereği de vardır. Diğer ta-raftan, mukopolisakkarit türünde salgı granülleri taşıyan hücreler, örneğin mide yüzeyepiteli, normal pH'da tespit edilince, salgı gra-nülleri iyice tespit olamamakta; buna bağlı olarak da, bu gibi doku-lar kesit alma sırasında zorluk çıkarmakta; hücrelerin bu tür granül-leri taşıyan bölgelerinde yırtılmalar meydana gelmektedir. Bu tür dokuları, 8-8.5 arası pH'larda tespit etmenin iyi sonuç verdiği lite-ratürde bildirilmektedir (14). Mide üzerinede yaptığımız bir araştır-mada, biz de aynı sonuca varmış bulunmaktayız.

Bazı araştırmacılar, pH'sı 7 olan bir solusyonla tespite başlayıp, tespit işlemi bitinceye kadar pH'yı 8'e çıkarmayı önermektedirler (24). Diğer taraftan, hafif asit (6.0) pH'da ozmik asit tespitinin çekirdek materyalini ve mekik ipliklerini daha iyi tespit ettiği de bildirilmektedir

(5)

Elektron Mikroskopide Tespit, Gömme ve Boyama ... 469

Tespitin ozmotik basıncı: Tespit solusyonlarının ozmotik basıncı, tesbit edilecek hücrelerin ozmotik basıncı ile aynı ya da ona çok ya-kın olmalıdır (5, 6,

ı

3, 18). Eğer solusyonun ozmotik basıncı hücre-lerinkinden daha düşük olursa (hipotonik solusyon), bu durumda, hücre ve içindeki şekilli unsurlar su alıp şişerler (Şek. 7A, e, p) ; buna karşılık, dıştaki sulu ortama madde verirler (5, 6, 13, 18). Böyle ol-mayıp da, tespit işinde yoğun (hipertonik) tespit solusyonları kullanı-lırsa, bu sefer de hücreler dışarıya fazla su verirler, dolayısıyla da bü-zülürler. Böyle dokularda hücreler birbirlerinden uzaklaşmış olarak görünürler (Şek. 7B) Ayrıca, hücre içi yoğunluk arttığından, şekilli unsurlar koyu görünürler; çeşitli yapılar arasındaki kontrast farkı azalır.

Fazla su taşyan dokuların-embryo'ya ve suda yaşayanlara ait doku lar-tespitinde biraz hipertonik olan tespit solusyonları tercih edi-lir (13).

Ozmotik basıncı ayarlamak için genellikle NaCl, sucrose veya glucose gibi maddeler kullanılır. Ozmik asit solusyonları hipotonik-tirler; izotoniyi sağlamak için bunlara bu maddelerin birinden belli miktarlarda katı/malıdır. Glutaraldehyd ve formaldehyd solusyonları ise, izotoniktirler; çoğu dokular bu gibi bir katkıyı gerektimez. Eğer bu maddelerden katılıp da solusyon hipertonik hale getirilirse, hücre-ler su kaybederek büzülürler ve birbirlerinden uzaklaşırlar.

Te.ıpi! soluJyonundaki iyon içeri.~i: Ekstrasellüler sıvılarda iyonlar _~ğ!:!ndan, tespi t solusy.mı1a..JJn.da_da_i!,Y.l!!.!!!.~ddelcrıJulu_n.Jllalıdır.

Ak~ taktirck.J:ı.ücr.e_.İçi _v:e_dışı_materYrtlcle-ekst.'1'a*siyeili-a-r--oltı-r-(-13). Bunun içi~kJi,_tespiLsolusy.onlar.ma...bjr-miktar bivalan katiyon .(Ca veyaMğ) katılır. J10ylelikle, tespi t ve dehidrasyon sırasınd..ih-özellikle membran lipidlerinin.ve mitokondriyum matriksinin ekstrakte olması önlenir; my~igürleşmeleri azalır.

(;

--Jsının etkisi: tık tespit olarak ozmik asit kullanılacaksa, tespit buz dolabınd~ 4cC)yapılmalıdır. Bu madde dokulara ava j.şl~di-ğ0den, oda ısısınd,a tespit sırasında, doku parç~~!!!n derill.-kısım-ları ıyi tespit olam~ Aldehyd grubu tespit maddeleri dokulara hızla işledıgmden, b~rla tespiti oda ısısında ya da buz dolabında yapma-nın belirgin bir farkı olmamaktadır. Ancak enzim demonstrasyonu söz konusu ise, tespiti, sağukta yapmak gereklidir. Birkısım araştır-macılar (24), a~erle te~te _od~ ısıs!,!1~ab~ı.~Y1P-,...!s~yı40°C'yc_ kadar çıkartmanın ıyı SOi1UÇ verdiğini .QiJdirmcktedirler. Ancak, bu çök"""Özen-isreycn'oir-işfif.'"Vaptığımız dencylerde, ısıyı biraz hızlı yUk-seltince; mitokondriyümlann ve sitomembranların yıkıldığını sapta-mış bulunmaktayız.

(6)

470 M. Sa~ıam

Tampon maddesinin etkisi: Çok çeşitli tampon maddeleri vardır. Bunlardan bugün en yaygın olarak kullanılanlar, ~ ve kakodilat tamponlarıdır. Bu.maddeler heı:ı o~~ik_ a..:;it!~~çl..Laldehy.~Lgrubu l!!addelerle kullanılabiIIl1.ekte.dirkr. Fosfat tamponları kullanıldığında, tespitin dokular!a daha iyi uyuşt!:!ğ.!L~e~.~~ hızlı işlediğLbil<ıir!tII!~k-teTfS) ~e- bundan ötürü de, ozmik asitle tespitte özellikle_b.u_t<J..mpon tavsiye edilmektedir J72, 30). Ançg.k aldehyd ~ith;rinde bugün daha çok kakodilat taı!!p-onu kullanılmaktadır.

Bazı enzim demonstrasyon metodları, daha başka tamponlar (Tris, maleat, asetat v. s.) kullanmayı da gerektirmektedir (ll, 13,

16) .

Tespiti uygulama yolunun etkisi: Bilindiği gibi, tS'pit i~leJn.İ-b~lıea iki şekilde yapılmaktadır: fmmersion ve perfusion yoluyla. Bunlar-dan immerzion tespiti daha sık olarak kı!.ll.anılmaktadır. Aneak mer-kezi sinir sistem~ olu.ş~uran dokularla böbrek ve k~s@xçla,_perfüzyon adeta zorunludur. Sinirsel -dokularla böbrek dokusu ölümden sonra çok çab~kı;;;ı:;i~ P;;'D1D:oııJ);..b4kınıdan:g.e.r:eklidiı: .. ~se, kö'irtraktil olduklarından, tespit edilmeden yerlerinden alınırlarsa kısalırlar ve normaldeki görünüşlerini kaybederler (Şek. 8A). Herne-kadar, yerlerinden çıkarılan k;:ı,slar, npr.maLboylarınca-8".er.iler.,ek im-merzi~_Y..9.Juyla tesr.it edilebililerse de, bu tür tespit, perfüzyon teEJ.iti (Şek. 8B) k~iy.Lsonuç--::.ern:e~_.s._k_te_d_ir_. -

---Çoğu araştırmacılar (ı ı, ı 3, 28), perfüzyondan önce dolaşım sistemini fizyolojik bir solusyon la yıkayarak kanı dokulara atmayı uy-gun görürler. Bu durum, kan hücreleri iri olan canlılarda, örneğin kanatlılarda, daha da önem kazanmaktadır. Eğer kan, damarlardan dokulara atılmamışsa, tespit solusyonları ile pıhtılaşmakta ve bu pıhtı, tespit solusyonlarının dokulara

ulaşmasım'önlemek:tea"i"r.--.---~---~--_.

2. Gömme ile ilgili problemler

Gömme işleminde çok değişik maddeler kullanılmaktadır. Bu maddeler 3 grupta tQPlanma.ktadır:

ı.

Epoxy reçineleri ~.E"pon,Aral-dit, Maragıas, Durcupan, DER, ERL. v: s.), 2...£9Iiester reçineleri (Westopal, Rigolac, Seleetron v. s.) ve 3. Aerylic r.f-çıı:ıc1er(!!!Etacry-Iate türevIeri). Bunların hemen hepsi ile iyi sonuçlar alınabilmektedir. Fakat byg,Ün..içiıLenSazlq. kullanılan gömme maddc1erİ Epoxy reçine ="

l~ iliron, Araldit, Maragıas) dir (ıO, ıı, ı3, 16, 17,20,26). Bunlar içinde en çok tq.cih. ecl~is.e_EpoQP.m: Araldit ve Epon'un kesit zemininde ince bir granulariteye yol açtığı gerekçesi ile (ı 3, 26) Ma-raglası tercih edenler de vardır. Kanımızca, gömme materyali

(7)

seçi-Elektron Mikroskopide Tespit, Gömme ye Boyama ... 471

minde, yurdumuz koşullarında en çok önem verilecek husus, .g.QmJ~

materyalinin mümkün o~ğu kaçl!:l[.sı..~y~n.!l<.lıolmasıy~ekolay~ğlana-bii~İıesi(lir.-Biz bü yÖnden ara~tırmalarımızda Araldit'i tercih

etmek-

~y$.._-Gömme ve blok~da_en_çQk.~~~kç.e,k •.Jı.~2!:!.l!ne

m~y~inin ~!.:!lik dere~esi~J, ~lIa!!llac!ik..dC>.ku.~U}!~~g9Le..&y~

lamaktır. Eğer gömme materyali dokuj,g.n_daha_y_~şeksa ..• kesitler

o~ biLnarallrlar;hifc~clerdeki yuvarlak şekilli unsurlar

oval-"!eşirler. Eğer gömme materyali daha sertse, bu sefer de kesitlerde par-çalanma olur.

Bozulmaya yüz tutan gömme materyali ile yapılan blokların

sertlik derecesini ayarlamak zorlaşır ve böyle bloklardan güzel kesit alınamaz.

Gömme materyalleri, tespit edilmiş dokularda.-.wıraksİ.}illna..sc-bep olurlar

3,

ı

6, 26). Bunun için dokuları bu maddelerde gcrek~-den daha uzun tu!:!!!!J.rnalıdır. Emdirmeyi soğukta ya da sıcakta

yap-manın da ekstraksiyon derecesi üzerine etkisi vardır (19). Eğer

em-dirme basamağında dokuları uzunca süre bekletmek zorunluğu varsa,

bu işlemi buz dolabında yapmalıdır.

3. Boyama Problemleri

Kesitierin kontrast kazanma;~ında başlıca etken ozmik asittiç..( 13).

Bu madde dokuları hem tespit eder, hem de dokl!!9.rJll-boya

madde-lerinc-kar3nl.ffiiıiteşj_ili.: ...~.t.ttıiır-:-'Bunaan ötürüdür ki, aldehyd tespit:..

lerinden sonra ozmik asitle postfikzasyon zoru~u var,dıi:,. Sadec(',

aldehyd tespitli kesiTler, nekadar-boyansalar yine de yeterince kont-rast kazanamazlar.

En sık kullanılan kontrast maddeleri, uranyl asetat ve kurşun

~ttır_.(

ı

3, 16, 26). Bu n:..addeler çoğu uilsurlara yefefinee k~

rast kazandırırlar. Ancak belli cıu:rurrilaı'da,"diğer 'bazı.kontraıwımtt1-delerinden de yararlanıİmaktadır. -ÖİTI~n b<!,ğ:~RTikicn1ôsfo-tungstik asii:le...da1liLiyi bOY3llu:n.1!ktadır

3,

ı

6).

Boyama, ya tespit sırasında, ya dehidrasyon sırasıııda-~hut da kesitler üzerinde yapılır (ı 3). TekC.bi-ı'-boya-.m'acldesi-ile-lreT"n.'"Tml.'b

y~li kontrast al~amaz:Bunun içindir kk.:-b.ugün en çok uranyl ase;..

tat ve kurşun sitratIa ikili boyama yolu seçılmektcdır

(13,

n,

26).

J~sitler önce uranyl ilc, peşinden de kurşunla boyan~rlar. Biz

ara~tır-~g:~~nyl ile boyama::)'.ı,_dehidrasY...Q!:UilI;.asında_bloklara-,

(8)

Böy-472 M. Sağlam

lelikle boyama süresi kısaldığından, daha temiz kesitler sağlanabil-mektedir. Ayrıca, bu aşamada kulla~~G.-;;-~--;;nyla~;:tt

•....özellikleli2id-.--.-,.---

--ie~ta b ilize etm eks~~e!~

y}_~,

.-2ehid ra_sy_on_v.e_gÖmme_sımş.ıX!d.aki.-h.ks t-raksıyonlarını azaltmaktadır (i 3, 29). Kesitlerin temizliğici.ş?-~~l~.¥q.-bilmekıçin,~ü'rŞun~rc:tia da Il).üınkün...olduğu..kaclar .kıs~ tul..rı:ı~lıdır. Süre uzadıkça, kurşun karboT!atş~jJknir ve kesitler kirlenir (Şek. 9A). Biz, dehidrasyon ~ı;asında uranyl ile boyanmış ve Araldit'e gömül-müş bloklardan elde edilen kesitleri, sadece kurşun sitratla ve 60-75 saniye süre ile boyamakla iyi sonuçlar almaktayız (Şek. 9B).

Kesitlerİ~~.!iğinL~tkjıeyen d~ğer bir fakJ~, kesme v_e bo-yama sırasında kullanılan su~~ Suyun mikroorganizm<;laı;d~,!rın-. mış.ölması-laZimdıf. Bunu sağlamak için özeniıtrelerden ya daEl!D

stiZgeçkijıtlarmdan yararlanılaEi)!G .

-Yeterince kontrast elde edilebilmesi için, kullanılan boya solusyon-lannmbayat olmaması gerekir. Böyle.bo.yalar.,..k.esitler-11ekadN~uzıııı.. b~yanırsa boy.ansın, yeterince kontrast_veremezler._

Kontrast probleminde gözönünde bulundurulacak diğer bir hu-sus da, mikroskopun kendisi ile ilgilidir. Eğer kontrast diyaframı ışık yolu üzerİne getirilmemiş ya da getirilmiş olmasına rağmen kirlen-miş veya bozulmuşsa, bu gibi durumlarda da, normal kontrastlı ke-sitler, boya almamış gibi görünürler.

Yararlanılan Kaynaklar

1- Mzelius, B. A. (ı963) : E'xperiments with simple jixatives.

J.

Ultrast-met. Res. 9: 393.

2- Auısterdauı, A., Schrauıuı, M. (ı 966): Rapid release oj the z;ymogen granül protein by osmium tetroxide and its retention during jixa-tion by glutaraldehyde.

J.

Cell Biol. 29:

ı

99.

3- Anderson, P.

J.

967) : Purifieation and quantitation oj

glutaraldehy-de and its effeet on several en<;yme activities in skeletal muscle .

.l.

His-tochem. Cytoehem. 15: 652.

4- Bahr, G. F. (I 95!?) : Continued studies about the fixation with osmium tetroxide. Exp. Cell Res. 9.: 277.

5- Bone, Q., Denton, E.

J.

(ı97ı): The osmotie effeets of eleetron mie-roseope jixatives.

J.

Cell BioI. 49: 571.

6- Bone, Q., Ryan, K. P. (ı972): Osmolarity oj osmium tetroxide and

(9)

Elektron 1\Iikro.kopir1e Te.pit. Gömme ye Boyama ... 473

7- Brederoo, P., Daeıns, W.T., van Duijn, P., van der Ploeg, M.

(i 968): Quantitative iıwestigation on the ~[fect ~f aldelryde fixations on acid phosphatase actir'ily. V. Eıırop. Reg. Conf. EM, Romc, p. 79. 8-. Claude, A. (i 962): Fixation of nuclear slrudures h)' unbuffered

solutiolH of osmium tetroxide in sligtlzly acid distilled water. Proe. 5 th. İnt. Congr. Ekct. Min., Philadelphia 2, L- 14.

9- Fahiıni, H. D., Drochınans, P. (i 968): Purijieation of glutaral-dehyde. İts signijicanee for presermtion of acid phosphatase activi!)'.

J.

Histoehem. Cytochem. 16: 199.

10- Finck. H. (i 960): lc-jJOxyresinı in eleetron mieroseop)'.

J.

biophys. bioehcm. Cytol. 7: 27.

i 1- Geyer, G. (ı 973): lJltralzistoehemie. Gustav Fiseher Verlag,

Stutt-gart.

12-- Gillet, R., Gul1, K. (i 972): Glııtaraldeh)'de-its pıırif)' and stabililyo Histoehem. 30: 162.

i 3- Glauert, A. M. (i 975): P'raetical metllOds in electron mieroscopı Fixation, dehydration and embedding of biologieal speeimens. l\orth-Hol-land

i

American EIsevier.

14- Helander, H. F. (i 962): Ultrast1'1leture ~f fundus glands of the mouse gastriemueosa.J. Cltrastructr. Res., Suppl. 4: 1-123.

15- Karnovsky, M.

J.

(1965): A furmaldehyde-glutaraldekyde fixative of high osmolalily for use in electron mieroscopy.

J.

CeIl Biol. 27: 147 A.

16- Kay, D. (i 967): Teclmiquesfor electron mieroseopy. BlackweIl Scien-tific Publications, Oxford-Edinburg.

17- Kushida, H. (1959): On an epox), resin embedding method for ultra-thin sectioning .

.J.

EleetI'. Microsc. 8: 72.

18- Kushida, H. (i 962) :A study

if

cellular swelling and shrinkage during fixation, delrydration and embedding in varioııs standard media.

J.

Electr.

Mierose. 11: i 3,'i.

19- Kushida, H. (1965): A new method for embedding with epox)' resin at room temperature.

J.

Elen. !vlicrosc. 14: 275.

20- Luft,

J.

H. (ı 96 1): lmprOl;ements in epox)! resin embedding methods.

J.

biophys. biochem. Cytol. 9: 409.

21- Luft,

J.

H., Wood, R. L. (1963): The extraction of tissue protein during and after fixation witlz osmium tertroxide in various bıiffer systems.

(10)

474 M. Sağlam

22- Milonig, G. (i 96i) : Advantages of phosphate buJferror Os04 solu/ion infixation .

.J.

appI. Phys. 32: 1637.

23- Palade, G. E. (i 952): A ,ltudJ' of ji'xa/ion for electron mücroseap)' .

.1.

(~xp. Med. 95: 285.

24- Peracchia, C., Mitder, B. S. (i 972): New glutaraldelzyde fixa-tion procedures. j.Ultrastructr. Res. 39: 57.

25- Porter, K. R., Kallrnan, F. (ı953): The fHoperties and ~[fect of osmium tetroxide as a tissue fixative wiıh special riference to its /Isefor electron microscoPı Exp. Cell Res. 1\:

ı

27.

26- Reirner, L. (1967) :Elek/roneıımikroskopische Ulltersucll1lngs-und Prae-paraıionsnzet/ıodeıı. Springer Verlag, Bcriin-Heidelbcrg-Ncw York. 27- Sahatini, D.D., Bensch, K., Barrnett, R.

J.

(i 963): Cytochemistı)'

and electron microscopy. The preSfl vation of ceUular stmcture and en{)'-mic activif)' by aldelzyde fixation .

.1.

Cell Biol. i7:

ı

9.

28- Schu1tz, R. L., Case, N. M. (i 970) :A mod?!ied aldeh)'de peıfus'-on teclıniquefor preventing certain artifacts in electron microscop)' of central neruous S)'stem.

.1.

.\1İcrosc. 92: 69.

29- Silva, M.T., Guerra, F.C., Magalhaes, M.M. (i 968): Tlzefixatiue action of uran)'! acetate in electron microscopy. Expcricntia 24: 1074. 30- Wood, R. L., Luft,

J.

H. (1965): The influence of bı![fer s)'.ıtems

oll fixation witlz osmium tetroxide .

.J.

Ultrastrur.tr. Res. 12: 22. Yazı "Dergi Yazı Kumlıı"na 4. 3.

ı

976 günü gelmiştir.

(11)

Elektron Mikroskopide Tespit, Gümme ve Boyama ... 475

Şekil i. Ozmik asit tespitinin ince yapı üzerindeki eıkisi. A. Mide yüzeyepitelinden (buzağı) tangential kesit. Sitoplazma ve karyoplazmada protein tabiatındaki unsurlar iyi korwmıamış. Kromatin ve ribozomlar zayıflanuş. Buna karşılık, hücre ve çekirdek membranıarı belirgin-leşmiş. X. 12600. B. Panereasda bez epitel hücreleri (kobay). l\1iıokondriyumların

(12)

476 ).1. Sağlam

Şekil 2. Bayat glutaraldehyuin etkileri. A. Pylorus bez epitel hücreleri (kuzu). Hayloplaz-maua ve salgı graııüllerinde (s) ınyelin figürleri (iç içe yerleşmiş siyah lameller) şekillenmiş. X. 10800. B. Pancreas (kobay). Hücrelerin sitoplazmalan iyi korunamamış. Buna karşılık,

(13)

Elektron :llikroskopiıle Tespit, Gömme ve Boyama ..• 477

Şekil 3. Aktif karbon la süzülmüş bayat glutaraldehyd'iıı etkisi. Sitoplazmik oluşumlar iyi tespit edilmiş fakat çekirdek materyalinde zayıflama olmuş. l'acreas, kobay. X. 11250.

Şekil 4. Taze glutaraldehyd'in etkisi. Sitoplazma ve çekirdek içerıgı ıyı korunmuş; sadece mitokondriyum matriksinde (m) bir miktar yıkım görülmekte. Fundus bez epitel hücre~i,

(14)

478 lll. Sağlam

Şekil' 5. Paraformaldehyd-glutaraldchyd kombine tespıtının etkisi. Çekirdek materyali ve , sitoplazmik oluşumlar güzel tespit edilmiş. Pancreas, kobay. X. 10800.

Şekil 6. Aynı tür hücrelerin farklı fonksiyon periyotlarındaki görünümleri. A. !siirahat (i) ve fonksiyon (f) evresinde olan iki pancreas epitel hücresi. ısıirahatte yassılan cndoplazmik kesecikler, fonksiyon sırasında şişip yuvarlaklaşırlar (c). X. 24000. B. Fonksiyon halindeki

(15)

Elektron ~likroskopide Tc'piı, ı'iiınmc ye Boyama ... 479

Şekil 7. Bypotonik ve hypertonik tespit solusyonlarının etkisi. A. j-Iypotonik solusyonla tes-pit. Pcrinuclear boşluk (p) ve endoplazmik keseciklerde (c) şişmeler görülmekte. Pancreas, kobay. X. 11250. Il. Hypertonik solusyon la tespit. Hücreler büzülmüş ve birbirlerinden

(16)

480 M. Sa~lıını

Şekil 8. tmrnerziyon (A) ve perfüzyon (B) tespitinin, kastelininince yapısına etkisi. tmmerziyon tespiti, bandlaşmanın düzensizleşmesine yol açmakta; H bandı ile, bu band içindeki M bandı

(17)

-~

Elektron Mikroskopide Tespit, Gö=e ve Boyama ..• 481

,

.••I{;. K , ~;L , <'~ i~.

.

, ~' ,#'

..

; r'. ~ ı ....•..

":,,

'.. ;1 ~.

(I

:~ ~.

r-J , " ,, ~ , ~ lo,! L.

,,

Şekil 9. Kesit temizliğinin önemi. A. Boyama sırasında kurşun karbonat partikülleri ile kir-lenmiş biı: preparat. Böyle bir praparatın dar bir alarundan bile temiz fotoğraf çekmek olanaksızdır. X. 10500. B. Kirlenmeden boyanmış bir preparat. Fotoğrafa geniş bir alan

Şekil

Şekil i. Ozmik asit tespitinin ince yapı üzerindeki eıkisi. A. Mide yüzeyepitelinden (buzağı) tangential kesit
Şekil 2. Bayat glutaraldehyuin etkileri. A. Pylorus bez epitel hücreleri (kuzu). Hayloplaz- Hayloplaz-maua ve salgı graııüllerinde (s) ınyelin figürleri (iç içe yerleşmiş siyah lameller) şekillenmiş
Şekil 4. Taze glutaraldehyd'in etkisi. Sitoplazma ve çekirdek içerıgı ıyı korunmuş; sadece mitokondriyum matriksinde (m) bir miktar yıkım görülmekte
Şekil 6. Aynı tür hücrelerin farklı fonksiyon periyotlarındaki görünümleri. A. !siirahat (i) ve fonksiyon (f) evresinde olan iki pancreas epitel hücresi
+4

Referanslar

Benzer Belgeler

Bart- hold's Bueh über die islamische Zivilisation ( W.. sich hierüber kein zutreffendes Urteil abgeben, ehe nicht die Rückwir- kungen hiervon auf die türkische Wirtschaft

Bu suretle ancak tapu siciline malik olarak kaydedilmiş kimse iktisapta bulunabilir (29). Adi zaman aşımının şartlarını MK 638 den de anlaşılacağı üzere üçe irca

for prompt J/ψ mesons lies systematically above that of the ψ(2S) state, indicating different nuclear effects. in the production of the

Giriş kısmında anlatıldığı gibi F sınıfı kuvvetlendiricilerde ideal durumda bütün çift harmonikler kısa devre olacak şekilde, tek harmonikler de açık

Evrensel bir hak olan eğitim hakkı göçmen, mülteci, sığınmacı, geçici koruma statülü birey için bir hak olarak uluslararası sözleşme ve direktifler içerisinde

Canlı ağırlık ve baş ölçüleri için en küçük kareler ortalamaları Tablo 1, vücut ölçülerine ait en küçük.. kareler ortalamaları Tablo

on the effects of vegetation elimination by grass carp (Ctenopharyngodon idella Val., 1844) on water quality, zooplankton and benthos. Kırkağaç M.U, Yavuzcan H.Y (2002): A

Bu çalışmada, saha suşları ve aşı suşlarının MboI restriksiyon enzimi ile muamelesi sonrasında, Bursa yöresindeki sürülere ait örneklerden amplifiye edilen