• Sonuç bulunamadı

Tuba Sarıgül

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tuba Sarıgül"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Z

amanla

Son

Şeklini

Alabilen

Çok

Parç

alı Y

apılar

Üretimde 4. Bo

yut

68 68 Tuba Sarıgül 68_71_uretimde_4D.indd 68 25.10.2013 14:51

(2)

Bilim ve Teknik Kasım 2013

>>>

Ç

evremizdeki binalar, makineler,

bilgisayar-lar ve insan yapımı neredeyse her şey gide-rek daha karmaşık hale geldikçe bu yapıla-rın kurulumundaki zorluk da artıyor. Bir milyondan fazla parçadan oluşan bir gökdelenin inşası son de-rece karmaşık görünse de, yaklaşık üç milyar temel baz içeren bir DNA molekülü kendini yaklaşık bir saatte kopyalayabiliyor. Yani doğada daha karmaşık sistemler daha verimli ve hatasız bir şekilde kendili-ğinden kurulma sürecini gerçekleştirebiliyor.

Kendiliğinden kurulma, birbirinden bağımsız parçaların farklı etkileşimler sonucu, bir yapı oluş-turmak üzere kendiliğinden bir araya gelmesi ola-rak tanımlanabilir. Kendiliğinden kurulabilen yapı-larda amaç nano ölçekte programlanabilir ve uyar-lanabilir malzemeler kullanarak kendi kendini inşa edebilen yapılar tasarlamak. Ancak doğada molekü-ler düzeyde gerçekleşen bu süreç makro ölçekte na-sıl gerçekleştirilebilir?

MIT Üniversitesi Self-Assembly Lab araştırma-cıları doğal moleküler süreçleri ve bilgisayar yazı-lımlarını çözümleyerek, kendiliğinden kurulan ya-pılar için akıllı bileşenler geliştirmeye çalışıyor. Gü-nümüzde nano ölçekte sağlanan büyük gelişme-ler sayesinde şekilgelişme-lerini ve sahip oldukları özellik-leri değiştirebilen malzemeler ve üç boyutlu yapı-ların tasarımına imkân veren yazılımlar üretmek mümkün. Bunun için ilk olarak karmaşık yapıla-rın basit bileşenlerine ayrılarak çözümlenmesi, ya-ni bu yapıların DNA’larının çıkarılması gerekiyor.

Daha sonra bu bilgiler kullanılarak şekil değiştire-bilen, programlanabilir parçalar geliştirilmeli. Ayrı-ca parçaların bir araya gelmesini sağlayaAyrı-cak bir çe-kim kuvvetine -manyetik ya da elektrostatik- ve bu sürecin etkinleşmesini sağlayacak bir enerji kayna-ğına ihtiyaç var. Örneğin Self-Assembly Lab araş-tırmacılarının geliştirdiği farklı parçalardan olu-şan zincir benzeri yapıda, parçaların her biri bel-li açılarda eğimbel-li ve bu nedenle de farklı doğrultu-larda yönlenebiliyor. Bu parçadoğrultu-lardan oluşan zincir birleştirildiğinde yapı programlanmış oluyor. Pasif bir kaynaktan enerji sağlandığında -örneğin salla-yarak- yapı programlandığı gibi kıvrılıp son şekli-ni alıyor.

Kendiliğinden kurulma teknolojisinde parçala-rın geometrisi yapının kendiliğinden kurulumunun başarılı bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor. Yapıyı oluşturan bileşenlerin tasarımı, parçaların kendili-ğinden yönlenmesini sağlayan etkileşimlerin mey-dana gelmesine olanak veriyor. Böylece yapı sonuç-ta pek çok olası şekilden en kararlı olan biçimi alı-yor. Daha fazla sayıda doğru etkileşimin olması, da-ha güçlü bir yapının ortaya çıkmasını sağlıyor. An-cak parçaların uygun bir şekilde etkileşime girebil-mesi için sürecin aktif hale gelgirebil-mesini sağlayan jinin çok küçük olması gerekli. Çünkü verilen ener-jinin fazla olması -örneğin çok hızlı karıştırmak- bi-leşenlerin dağılmasına neden olabilir.

Dünyanın en büyük yapılarının

kendiliğinden bir araya gelerek son

şekillerini aldığını ya da

üretildikleri malzemelerin

özelliklerini değiştirebildiklerini

hayal edebilir misiniz?

Kendini oluşturan parçalar

karıştırıldığında bir araya gelen bir

mobilyayı ya da oyuncağı?

Bu fikir her ne kadar şu ana kadarki

bilgilerimize aykırı olsa da

kendiliğinden kurulma olgusu

proteinlerde, kar tanelerinde ve

virüslerde olduğu gibi

moleküler seviyede bilinen

bir süreç.

Z

amanla

Son

Şeklini

Alabilen

Çok

Parç

alı Y

apılar

Kendiliğinden kurulum teknolojisinin temel bileşenleri

Düz bir zincir yapısının kendiliğinden bükülerek yeni bir şekil oluşturmuş hali

Geometri

Enerji Çekim

69

(3)

Üretimde 4. Boyut: Zamanla Son Şeklini Alabilen Çok Parçalı Yapılar

Düz Bir Levhadan 3 Boyutlu Yapıya

Katlanarak kendiliğinden kurulan yapılar üre-tim süreçleri için hızlı ve düşük maliyetli bir alter-natif sunuyor. Ancak önce kendiliğinden katlanma-nın hangi yollarla gerçekleştirilebileceğini anlamak gerekiyor. İki boyutlu yapıların bağlantı noktaların-da kullanılan akıllı malzemeler sayesinde kendili-ğinden katlanma süreci ısı, manyetik ya da elektrik alan, görünür ya da morötesi ışık gibi bir enerji kay-nağı ile harekete geçebiliyor.

Harvard Robot Laboratuvarı araştırmacıları ori-gamide olduğu gibi iki boyutlu malzemelerin katla-narak üç boyutlu bir yapı oluşturduğu, hareket ede-bilen bir robot üretti. Robot, enerji verilerek uyarıl-dığında şeklini değiştirebilen malzemeden üretilmiş bağlantı noktaları içeren düz levhalar olarak üreti-liyor. Polistiren malzemenin kullanıldığı bağlantı noktaları, ısıtıldığında şekil değiştirerek iki boyutlu yapının katlanmasını sağlıyor. Üretilen robot sani-yede iki milimetre hızla hareket edebiliyor.

Doğadan İlham Alan Tasarımlar

Kendiliğinden kurulma teknolojisindeki aşılma-sı gereken zorluklardan biri de birbirinden bağımaşılma-sız parçalardan oluşan bir yapının uyumlu çalışması-nı sağlayabilmek. Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü (ETH) araştırmacıları çok pervaneli bir helikoptere benzeyen ve kendiliğinden bir araya gelerek uyum-lu bir şekilde havalanıp hareket edebilen multikop-ter adını verdikleri bir robot projesi geliştirdi. Kü-çük altıgen parçalardan oluşan yapı bir araya geldik-ten sonra havalanıyor. Bu projede robot tek bir ya-pı şeklinde kontrol edilmiyor. Bunun yerine her bir parça grup içindeki yerine kendi karar vererek kont-rollü bir uçuş sağlayabiliyor. Multikopteri oluşturan parçalar, aralarındaki uyum sayesinde, değişik şekil-lerde bir araya gelerek farklı yapılar oluşturabiliyor.

Farklı yönlere hareket edebilen her bir parça, ara-larındaki temas noktaları sayesinde ortak bir nokta bularak bir araya gelmek üzere programlanmış. Kı-zılötesi ışınlar veri aktarımı sağlıyor. Bütün parçalar bir araya geldiğinde sensörler sayesinde birbirlerin-den ayrılmıyor ve multikopter pervanelerini çalış-tırarak havalanıyor. Robotun kendi etrafında dön-mesini engellemek amacıyla multikopteri oluşturan parçaların yarısının pervaneleri saat yönünde dö-nerken diğerlerininki saat yönünün tersi yönde ha-reket ediyor. Yekpare olarak yerden havalanan yapı, içindeki sensörler sayesinde eğim ve dönüşleri algı-layabiliyor. Her parça, pervanesinin hızında küçük ayarlamalar yaparak doğru yönlenmede kalabiliyor. Kızılötesi bağlantı, robot parçaların yön ve eksenle-rine karar vermesine yardımcı oluyor.

Multikopter projesini gerçekleştiren araştırmacı-lar farklı parçaaraştırmacı-lardan oluşan yapıaraştırmacı-ların kontrol prob-lemini çözmek için farklı yöntemler geliştirdi. Ken-dini oluşturan parçaların her birinin kendi ağırlık merkezini bağımsız olarak kontrol edebildiği küp şeklindeki yapı sayesinde -parçalar bir araya geldi-ğinde düzensiz bir şekil oluştursalar bile- bir yapının dengesinin nasıl sağlanabileceği anlaşıldı.

Robot tırtılın iki boyutlu hali (sağ üstte) ve kendiliğinden katlanarak aldığı üç boyutlu şekil (sağ altta)

Self-Assembly Lab araştırma grubunun lideri Skylar Tibbits, kendiliğinden kurulumun temel mekanizmalarını aydınlatmaya çalışıyor.

70 70

(4)

Bilim ve Teknik Kasım 2013

<<<

Aslında bu teknolojinin izlerine doğada rastla-mak mümkün. Örneğin bir lideri olmayan arı ya da karınca kolonilerini oluşturan bireyler, birlikte ve-rimli bir şekilde hareket edebiliyor. Kendine düşen görevi yerine getirmek üzere programlanmış her bir işçi arı, bir yapının inşası ya da yiyecek bulma gibi ortak bir amaç için bir bütünün parçası olarak hareket edebiliyor.

Doğadan ilham alan ve farklı parçaların bir ara-ya gelmesiyle oluşmuş robotlar, uzay görevleri gi-bi zorlayıcı koşullarda kullanılagi-bilir. Örneğin çok büyük kargoların fırlatılmasını gerektiren uzay gö-revlerinde, farklı parçalardan oluşan robot grup-ları, bu teknoloji sayesinde çalışacakları ortamda kendiliğinden bir araya gelerek görevlerini yerine getirebilir.

Moleküler Seviyede Lojistik:

DNA Nanorobot

Kendiliğinden kurulumun büyük ölçekli uy-gulamalarının dışında Harvard Üniversitesi Wyss Enstitüsü’nden araştırmacılar Autodesk Biyo-Na-no-Programlanabilir Malzemeler Grubu ile birlikte hücrelere moleküler kargolar taşıyabilen program-lanabilir DNA nanorobot projesi geliştirdi. Hücre yüzeyindeki değişimlere duyarlı bu yapı, hedef mo-lekülü algıladığında etkinleşerek, taşıdığı yükü he-defe ulaştıracak biçimde yapısını değiştirebiliyor. Bu cihaza farklı tür kargolar yüklemek de müm-kün. Belli bir hedef moleküle bağlanabilme özelli-ğine sahip, aptamer yapılar içeren programlanmış akıllı kapı yapısı sayesinde, cihaz farklı değişimle-re cevap vedeğişimle-rebiliyor. Yapılan deneylerde farklı bile-şimde antikorlar yüklenen nanorobot, doku örnek-lerinde bulunan iki tür hücreye karşı kullanıldı.

DNA iplikçiklerinin katlanarak üç boyutlu bir yapı oluşturduğu nanorobot projesindeki yapı, iki-ye ayrılabilen bir silindire benziyor ve özel DNA

yapıları tarafından kapalı tutuluyor. Hastalık işare-ti olan hücre yüzey proteinlerini bulma ve tanıma özelliğine sahip programlanabilir nano tedavi yön-temi, vücudun kendi bağışıklık sistemini taklit edi-yor. Çığır açıcı bu gelişme ileride yan etkileri olan tedavi yöntemlerinin, örneğin kemoterapinin yeri-ni alabilir.

Üç boyutlu baskı yöntemi ve kendiliğinden ku-rulan yapılar özellikle montajın zorlayıcı ve mali-yetli olduğu uygulamalar için önemli kolaylıklar sağlayabilir. Ayrıca düz yapıların depolama ve nak-liye kolaylığı nedeniyle lojistik açıdan bazı avantaj-ları var. Kendiliğinden kurulan yapıavantaj-ların gelecekte sadece daha büyük değil aynı zamanda daha akıl-lı olması bekleniyor. Dijital bilginin depolanabildi-ği parçalardan oluşan yapılar belki de bu teknoloji-nin gerçekleşmesini sağlayacak.

Kaynaklar • http://sap.mit.edu/resources/portfolio/future/ • http://www.sjet.us/SJET-MIT.html • http://bioselfassembly.net/ • http://www.ted.com/talks/skylar_tibbits_the_emergence_of_4d_printing.html • http://wyss.harvard.edu/viewpressrelease/75/

• Douglas, S. M., Bachelet, I., Church, G. M., “A Logic-Gated Nanorobot for Targeted Transport of Molecular Payloads”, Science, Cilt 335, Sayı 6070, s. 831-834, 2012.

• http://www.gizmag.com/distributed-flight-array-self-assembling-multicopter/28380/

• Felton, S. M., Tolley, M. T., Onal, C. D., Rus, D., Wood, R. J., “Robot Self-Assembly by Folding: A printed Inchworm Robot”, 2013 IEEE International Conference on Robotics and Automation (ICRA), 2013.

DNA nano robotun özel DNA yapıları tarafından açılmış hali

Farklı şekillerde bir araya gelebilen multikopter, parçaları arasındaki uyum sayesinde kontrollü bir uçuş gerçekleştirebiliyor. Rabia A laba y 71 68_71_uretimde_4D.indd 71 25.10.2013 14:52

Referanslar

Benzer Belgeler

Cankurtaran Bot manevra ve hız kabiliyeti yüksek tasarımıyla kolluk kuvvetlerinin su yüzeyine bıraktığı andan itibaren hızlı bir şekilde arama ve tarama faaliyetlerini geniş

GPS sensörü araziye bırakılacak olan birimlerin (TAŞ) konumlarının tam olarak tespiti ve bu sayede karar mercilerine doğru bilgi iletilmesi için önemli bir

Geliştirdiğimiz e-Kutu sisteminin prototip ve uygulamasının, ar-ge yöntem ve basamaklarını 4 adımda inceleyebiliriz. a) Dış Tasarım, Şase: e-Kutu sistemi deprem

yerlerde, hastaneye yatmasına karar verilen bireylerin yaşam bulgularını (tansiyon, nabız ve vücut ısısı) ölçüp, hastane otomasyon sisteminde kayıt

TEKNOFEST 2020’den farklı olarak Karma Sürü Simülasyon, İletişim Teknolojileri, Savaşan İHA, Yapay Zekâ, Kültür ve Turizm Teknolojileri, Lise Öğrencileri Kutup

Bu toplumun bireyler üzerinde kolektif nitelikteki toplumsal olgular (gerçeklikler) aracılığıyla yaptırım gücüne sahip ve yine bireyleri üzerinde baskıcı ve

Projemizde günümüzde kullanılan fissür örtücülerin avantajları ve dezavantajlarını göz önüne aldığımızda; Biyofilm oluşturmaya yatkın ve antimikrobiyal özellikleri

Elde ettiğimiz sensörlerin et ve balık ürünlerinde bozulma sonucu ortaya çıkan çok çeşitli uçucu bileşikler arasında uçucu aminlere karşı çok seçici ve