• Sonuç bulunamadı

Orta Do u Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi Orta Do u Teknik Üniversitesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Orta Do u Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi Orta Do u Teknik Üniversitesi"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y

Ye em me e T Tu uttu um mu u v ve e C Ciin ns siiy ye ett iille e B Ba a¤ ¤lla an nm ma a B

Biiç çiim mlle er rii A Ar ra as s››n nd da ak kii ‹‹lliifl flk kii

S

Seennaarr BBaattuurr** HHaaddiiyyee DDeemmiirr PP››nnaarr UUlluu HHaattiiccee GGüünneeflfl EEmmeell IIrrmmaakk AAddiill AAflflkk››nn

Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Haliç Üniversitesi Orta Do¤u Teknik Üniversitesi Ö

Özzeett

Bu araflt›rman›n amac› yeme tutumu ve cinsiyet ile ba¤lanma biçimleri aras›ndaki iliflkiyi incelemektir. Ayr›ca, kat›l›mc›lar›n ba¤lanma biçimlerinin kategorik da¤›l›mlar›n› ve cinsiyetler aras›ndaki farklar› saptamak da araflt›rman›n amaçlar›ndand›r. 2003-2004 Güz ve Bahar dönemlerinde Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’nin de¤iflik bölüm ve s›n›flar›nda e¤itim gören 759 ö¤renciye Bilgi Toplama Formu, Yeme Tutum Testi (YTT) ve ‹liflki Ölçekleri Anketi (‹ÖA) uygulanm›flt›r. YTT puan ortalamas›n›n en az 1 standart sapma uza¤›nda kalan kat›l›mc›lar belirlenmifltir. K›z ve erkek ö¤renciler için ayr› ayr› oluflturulan bu gruplar "yeme tutumu gösterenler/göstermeyenler" olarak adland›r›lm›flt›r. Yeme tutumu ve cinsiyetin ba¤lanma biçimleri üzerindeki etkisi incelenmifl ve yeme tutum sorunu gösterenlerde göstermeyenlere k›yasla korkulu ve saplant›l› ba¤lanma biçimi puan ortalamalar›n›n daha yüksek oldu¤u bulunurken, cinsiyetler aras›nda anlaml› fark bulunmam›flt›r. Araflt›rmaya kat›lan örneklemin

%35.6’s›nda kay›ts›z, %27’sinde güvenli, %19.1’inde saplant›l›, %11.1’inde korkulu ve

%5.1’inde ise birden fazla ba¤lanma biçimi oldu¤u gözlenmifltir. Bulgular literatür çerçevesinde tart›fl›lm›flt›r.

A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Yeme tutumu, yeme bozukluklar›, cinsiyet, ba¤lanma biçimi T

Thhee RReellaattiioonnsshhiipp BBeettwweeeenn EEaattiinngg AAttttiittuuddeess,, GGeennddeerr aanndd AAttttaacchhmmeenntt SSttyylleess A

Abbssttrraacctt

The purpose of the present study was to examine the relationship between eating attitudes, gender and attachment styles. Furthermore, it was investigated that the comparison of the distribution of the attachment prototypes. The sample consisted of 759 students chosen from different departments and classes in Middle East Technical University. Participants were assessed by using a Sociodemographic Form, Eating Attitude Test (EAT) and The Relationship Questionnaire (RQ). Subjects were divided into groups according to higher and lower scale scores of the EAT. In doing this, inclusion criteria was far away from one standart deviation from EAT scale scores. Result of the MANOVA revealed that as compared to non-eating attitude group, eating attitude group have higher levels of fearfull and preoccupied attachment styles.

Participants were also classified on the basis of attachment styles. The proportions of attachment styles of the participants were as follows: Dismissing 35.6 %, Secure 27 %, Preoccupied 19.1 %, Fearful 11.1 %, combined (more than one atachment style) 5 %. Findings were discussed in the light of attachment literature regarding the eating attitude issues.

K

Keeyy WWoorrddss:: Eating attitude, eating disorders, gender, attachment style

(2)

Bat›’l› ülkelerde oldu¤u kadar Bat›’l› olma- yan ülkelerde de uyumsuz yeme davran›fllar›- n›n görülme s›kl›¤› giderek yayg›nl›k kazan- maktad›r (Halmi, 2000). Yeme bozukluklar›, yeme davran›fl›nda fliddetli bozukluklarla be- lirlidir. Mental bozukluklar›n tan›sal s›n›flan- d›rmas›, iki özgül tan› olan anoreksiya nervo- za ve bulimia nervozay› içerir. Anoreksiya nervoza, ola¤an say›lan en az vücut a¤›rl›¤›na sahip olmay› reddetmekle belirlidir. Bulimia nervoza, kendisinin yol açt›¤› kusma, laksatif- lerin, diüretiklerin, lavmanlar›n ya da di¤er ilaçlar›n yanl›fl yere kullan›m›; hiç yemek ye- meme ya da afl›r› egzersiz yapma gibi uygun- suz dengeleyici davran›fllar›n izledi¤i yinele- yen t›k›n›rcas›na yeme nöbetleriyle belirlidir.

Vücut biçimi ve a¤›rl›¤›n› alg›lamada bozuk- luk, hem anoreksiya nervoza hem de bulimia nervozan›n bafll›ca özelli¤idir (Amerikan Psi- kiyatri Birli¤i, 1994). Bu bozukluklar›n en be- lirgin özelli¤i yeme tutum ve davran›fllar›nda gözlenen fliddetli sorunlard›r. Yeme bozukluk- lar›n›n etiyolojisi ile ilgili aç›klamalar kesin olarak yap›lmamakla birlikte, etiyolojik mo- deller, biyolojik olanlardan psikolojik olanlara kadar genifl bir alanda yer almaktad›r (Schmidt, 2003). Yeme bozuklu¤unun gelifli- mindeki etmenleri aç›klayan önemli yaklafl›m- lardan birisi ba¤lanma kuram›d›r. Bowlby, ba¤lanma kuram›n›n sa¤l›kl› geliflimi ve psikopatolojiyi anlamada temel bir rolü oldu-

¤unu vurgulam›flt›r (Blatt ve Levy, 2003).

Bowlby’nin (1973) ba¤lanma iliflkilerinin, ço- cu¤un kiflilik gelifliminde de önemli bir rolü oldu¤u görüflü, bu kuram›n temel ilkelerinden biridir. Bebe¤in erken dönemde yaflad›¤› bu iliflkilerde bak›m veren kiflinin çocu¤un ihti- yaçlar›na uygun yan›t vermesi, destekleyici ve ulafl›labilir olmas› gibi özellikleri iliflkinin ni- teli¤ini belirlemektedir. Bowlby, ba¤lanman›n

yaflam boyu bir süreç oldu¤unu ve erken yafl- larda oluflan zihinsel modellerin çok fazla de-

¤iflime u¤ramadan yetiflkinlikte de görüldü¤ü- nü belirtmektedir. Bartholomew ve Horo- witz’in (1991) “dörtlü ba¤lanma modeli”, ye- tiflkinlik dönemindeki ba¤lanma biçimini aç›k- lamaya çal›flan yaklafl›mlardan birisidir. Bu model, kiflinin kendisi ve baflkalar› ile ilgili zi- hinsel modellerini olumlu ve olumsuz olarak iki boyutta incelenmesinden oluflmaktad›r.

fiekilde görüldü¤ü gibi güvenli ba¤lanma biçimi, (1) olumlu benlik ve olumlu baflkalar›

modellerinin bileflimini içermektedir. Saplan- t›l› ba¤lanma biçimi, (2) olumsuz benlik mo- deli ile olumlu baflkalar› modelinin birleflimi olarak tan›mlanmaktad›r. Kay›ts›z ba¤lanma biçimi, (3) olumlu benlik ve olumsuz baflkala- r› modeli ile belirtilirken; korkulu ba¤lanma biçimi, (4) olumsuz benlik ve olumsuz baflka- lar› modeli ile ifade edilmektedir.

Yap›lan çal›flmalarda yeme bozuklu¤u olan bireylerle normal grup karfl›laflt›r›ld›¤›nda, bi- rinci grubun kayg›l› ve güvensiz ba¤lanma, terk edilme endiflesi ve özerklikle ilgili güç- lükleri daha belirgin olarak yaflad›¤› ortaya konmufltur (Palmer, Oppenheimer ve Mars- hall, 1988; Armstrong ve Roth, 1989; Heesac- ker ve Neimeyer, 1990; Keny ve Hurt, 1992;

Cole-Detke ve Kobak, 1996). Baz› araflt›rma- larda da, yeme bozuklu¤u gösterenlerin kont- rollere göre daha az güvenli, daha çok kay›ts›z ve korkulu ba¤lanma biçimi gösterdikleri vur-

B

Beennlliikk MMooddeellii O

Olluummlluu OOlluummssuuzz O

Olluummlluu GÜVENL‹ (1) SAPLANTILI (2) O

Olluummssuuzz KAYITSIZ (3) KORKULU (4) B

Baaflflkkaallaarr››

M Mooddeellii

fieekkiill 11.. Dörtlü ba¤lanma modeli (Bartholomew ve Horowitz, 1991)

(3)

gulanm›flt›r (Ramacciotti ve ark., 2001). Kli- nik örneklemde farkl› yeme bozuklu¤u tan›

gruplar›n› karfl›laflt›ran bir çal›flmada da, k›s›t- l› tip anoreksik hastalar›n kay›ts›z; bulimik ve anoreksiya-bulimik tip hastalar›n ise saplant›l›

ba¤lanma biçimleri gösterdi¤i bulunmufltur (Candelori ve Ciocca, 1998). Benzer flekilde, kay›ts›z ba¤lanma biçimi anoreksiya nervoza tan›s› alan hastalarda daha yüksek oranda bu- lunurken, bulimia nervoza grubunda yer alan- lar›n saplant›l› ba¤lanma biçimine sahip ol- duklar› gözlenmifltir (Ward, Ramnsay, Turn- bull, Benedettini ve Treasure, 2000). Ülkemiz- de yap›lm›fl bir di¤er çal›flmada Keskingöz (2003), 430 k›z üniversite ö¤rencisinden olu- flan örneklemde ba¤lanma biçimleri ve sa¤l›k- s›z yeme örüntüleri aras›ndaki iliflkileri incele- mifltir. Bu araflt›rman›n sonucuna göre kay›ts›z ba¤lanma biçimine sahip kiflilerin, korkulu ve güvenli ba¤lanma biçimine sahip kiflilere göre daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüleri sergiledikleri bulunmufltur. Di¤er yandan, sap- lant›l› ba¤lanma biçimine sahip bireylerin, korkulu ba¤lanma biçimine sahip bireylere gö- re, daha fazla ifllevsel olmayan yeme örüntüle- ri gösterdikleri belirlenmifltir. Keskingöz, araflt›rmas›n›n ikinci aflamas›nda 17 anoreksi- ya nervoza tan›s› alm›fl kad›n hastay› ve kont- rol grubunu kullanarak, anoreksiya nervoza ve ba¤lanma biçimleri aras›ndaki iliflkiyi incele- mifltir. Saplant›l› ba¤lanma biçiminin, anorek- siya nervoza tan›s› alanlar› ve almayanlar›

yüksek oranda ay›rt edebildi¤i görülmüfltür.

Yeme bozukluklar› kad›nlarda daha çok araflt›r›lan bir sorun olmas› nedeniyle erkekler- deki yeme tutum ve davran›fl sorunlar› ile ilgi- li daha az bilgiye ulafl›labilmektedir. Ancak, son y›llarda erkeklerin bu sorunla tedaviye da- ha s›k baflvurmalar›, erkeklerde görülen yeme bozukluklar›na ilgi art›fl›n› da beraberinde ge- tirmifltir (Lewinsohn, Seeley, Moerk, Striegel-

Moore, 2002). Literatürdeki mevcut araflt›rma- lara bak›ld›¤›nda, bir tak›m farkl›l›klara ra¤- men, kad›n ve erkeklerdeki yeme bozukluklar›

e¤iliminin benzer özellikler tafl›d›¤› görülmek- tedir. Bramon-Bosch, Trop ve Treasure (2000), yeme bozukluklar›n›n fliddeti aç›s›n- dan cinsiyet fark› olmad›¤›n›, fakat yeme bo- zuklu¤u gösteren erkeklerin bu duruma ek ola- rak daha fazla psikiyatrik efl tan› ald›¤›n› ve daha fazla intihar giriflimi gösterdiklerini bul- mufllard›r. Benzer flekilde McCabe ve Vincent (2003), t›k›n›rcas›na yeme davran›fl› ve buli- mik e¤ilimler aç›s›ndan k›zlar ve erkekler ara- s›nda fark olmamas›na karfl›n, k›zlar›n erkek- lere göre daha fazla kilo kaybetmeye yönelik davran›fl gösterdiklerini bulmufllard›r. Litera- türde yeme tutum sorunlar› veya bozukluklar›

gösteren erkeklerde ba¤lanma biçimlerine ilifl- kin yay›na rastlanmam›flt›r. Türkiye’de yap›l- m›fl olan Keskingöz’ün çal›flmas›nda da, sade- ce k›z ö¤renci örneklemi kullan›larak yeme sorunlar› ve ba¤lanma biçimleri aras›ndaki iliflkiler incelenmifltir. Literatürdeki bu boflluk göz önünde bulundurularak bu çal›flmada ye- me tutumu ve ba¤lanma biçimleri aras›ndaki iliflkiyi incelerken erkek ö¤renci örneklemi de araflt›rmaya dahil edilmifltir.

Bu araflt›rman›n amac›, yeme tutumu ve cinsiyet ile ba¤lanma biçimleri aras›ndaki ilifl- kiyi incelemektir.. Ayr›ca, kat›l›mc›lar›n ba¤- lanma biçimlerinin kategorik da¤›l›mlar›n› ve cinsiyetler aras›ndaki farklar› saptamak da araflt›rman›n di¤er amac›n› oluflturmaktad›r.

Y Yöönntteemm Ö

Örrnneekklleemm

Bu araflt›rmaya Orta Do¤u Teknik Üniver- sitesi’nin de¤iflik fakülte ve s›n›flar›ndan top-

(4)

lam 759 ö¤renci kat›lm›flt›r. Bu ö¤rencilerin 431’i (%57) erkek ve 328’i (%43) k›zd›r. Ö¤- rencilerin yafl ortalamas› 20.73 olarak bulun- mufltur (S = 1.51, ranj = 17-27). Kat›l›mc›lar›n

%35’i birinci s›n›f, %36’s› ikinci s›n›f, %16’s›

üçüncü s›n›f ve %13’ü dördüncü s›n›f ö¤renci- sidir.

Yeme Tutum Testi (YTT) puan ortalamas›- n›n en az 1 standart sapma alt›nda ve üstünde kalanlar saptanarak iki farkl› grup oluflturul- mufltur. Bu ifllem, k›z ve erkek ö¤renciler için ayr› ayr› hesaplanm›flt›r. S›ras›yla hesaplanan ortalama ve standart sapma de¤erleri, k›zlar için (X = 14.32, S = 9.05); erkekler için (X = 9.28, S = 5.80) olarak bulunmufltur. Bu bulgu- lara göre k›zlar için 23.37 ve 5.27 de¤erleri gruplar için kesme noktalar› olarak hesaplan- m›flt›r. Erkekler için ise 15.08 ve 3.48 de¤erle- ri gruplar için kesme noktas› olarak elde edil- mifltir. K›zlar için YTT ortalama puan› 23 ve üzerinde olan 46 kat›l›mc› (%13.1), 5 ve alt›n- da puan alan 26 kifli (%8) oldu¤u görülmüfltür.

Erkekler için YTT ortalama puan› 15 ve üze- rinde olan 58 kat›l›mc› (%12.9), 3 ve alt›nda puan alan 40 kifli (%9.3) oldu¤u saptanm›flt›r.

K›z ve erkek ö¤renciler için oluflturulan bu gruplarda, yüksek puan alan alanlar “yeme tu- tum sorunu gösterenler”; ve düflük puan kat›l›mc›lar “yeme tutum sorunu göstermeyen- ler” olarak adland›r›lm›flt›r.

V

Veerrii TTooppllaammaa AArraaççllaarr››

Bu araflt›rmada Bilgi Toplama Formu, Ye- me Tutum Testi ve ‹liflki Ölçekleri Anketi kul- lan›lm›flt›r.

B

Biillggii TTooppllaammaa FFoorrmmuu.. Kat›l›mc›lar›n yafl, cinsiyet, medeni durum, yaflad›¤› yer gibi sos- yodemografik özelliklerini de¤erlendirmek

amac›yla araflt›rmac›lar taraf›ndan haz›rlanm›fl bir bilgi formudur.

Y

Yeemmee TTuuttuumm TTeessttii ((YYTTTT)).. Kiflilerin yeme tutum ve davran›fllar›ndaki bozukluklar› de-

¤erlendirmek amac›yla kullan›lan bir öz-bildi- rim ölçe¤idir. Garner ve Garfinkel (1979) tara- f›ndan anoreksiya nervoza belirtilerini objektif olarak de¤erlendirmek amac›yla gelifltirilmifl 40 maddelik bir ölçektir. Maddeler “daima”,

“çok s›k”, “s›k s›k”, “bazen”, “nadiren” ve

“hiçbir zaman” seçeneklerinden oluflan 6’l› Li- kert tipi bir ölçek üzerinde iflaretlenmektedir.

Patoloji aç›s›ndan her bir uç yan›t için 3, di¤er seçenekler için 2 ve 1 puan verilerek de¤erlen- dirilir. Derecelendirmenin toplanmas›yla top- lam puan elde edilir. YTT pek çok çal›flmada normal örneklemde anormal yeme tutum ve davran›fl›n› taramak amac›yla da kullan›lm›flt›r (Button ve Whitehouse, 1981; Patton ve ark., 1990). Türkçe çevirisi Savafl›r ve Erol (1989) taraf›ndan 745 kiflilik normal örneklemle 24 balerine uygulanarak faktör analizi ve güve- nirlik çal›flmalar› yap›lm›flt›r. Daha güncel bir çal›flmada da Elal, Altu¤, Slade ve Tekcan (2000), bir grup üniversite ö¤rencisinde ölçe-

¤in faktör yap›s› incelemifllerdir. Ölçe¤in orji- nal faktör yap›s› ile benzerlikler tafl›d›¤› göz- lenmifltir. YTT, yeme bozukluklar›n› tarama amac›yla yayg›n olarak kullan›lan, Türkçe’ye çevrilmifl ve psikometrik incelemeleri yap›l- m›fl geçerli ve güvenilir bir ölçektir.

‹‹lliiflflkkii ÖÖllççeekklleerrii AAnnkkeettii ((‹‹ÖÖAA)).. Griffin ve Bartholomew (1994) taraf›ndan dörtlü ba¤lan- ma modeli çerçevesinde gelifltirilmifltir. Öl- çekte dört ba¤lanma örüntüsünü (güvenli, sap- lant›l›, kay›ts›z ve korkulu) ölçmeyi amaçla- yan 30 madde bulunmaktad›r. Güvenli ve ka- y›ts›z ba¤lanma biçimleri befler madde, korku-

(5)

lu ve saplant›l› ba¤lanma biçimleri ise dörder madde ile ölçülmektedir. Her bir ba¤lanma bi- çimini ölçmeyi amaçlayan maddelerin toplan›- larak o alt ölçekteki madde say›s›na bölümü ile her ba¤lanma biçimi için bir puan elde edil- mektedir. Kat›l›mc›lar, ‹ÖA’daki maddelerin kendilerini ve yak›n iliflkilerdeki genel tutum- lar›n› ne ölçüde tan›mlad›¤›n› 7 basamakl› bir ölçek üzerinde belirtmektedirler (1= beni hiç tan›mlam›yor, 7= tamam›yla beni tan›ml›yor).

Dolay›s›yla, her bir alt ölçekten al›nabilecek puan 1-7 aras›nda de¤iflmekte ve alt ölçek pu- anlar›ndan en yüksek olan›, o kat›l›mc›n›n ba¤lanma biçimini göstermektedir. Türkçe

uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çal›flmalar›

Sümer ve Güngör (1999) taraf›ndan yap›lm›fl olan ‹ÖA’n›n alt ölçeklerine iliflkin iç tutarl›k katsay›lar› .27 ile .61 aras›nda de¤iflmektedir.

‹ÖA’n›n test tekrar test güvenirli¤i kabul edi- lebilir düzeyde bulunmufltur.

‹‹flfllleemm

Araflt›rmaya kat›lan üniversite ö¤rencileri- ne Bilgi Toplama Formu, YTT ve ‹ÖA s›rala- madan do¤acak yanl›l›¤› önlemek amac›yla kar›fl›k s›rada verilmifltir. Ölçekler s›n›flarda araflt›rmac›lar›n gözetiminde toplu olarak

T Taabblloo 11

Yeme Tutumu ve Cinsiyet Aç›s›ndan Ba¤lanma Biçimlerine ‹liflkin Varyans Analizi Tablosu K

Kaarreelleerr T Tooppllaamm››

ssdd OOrrttaallaammaa KKaarree FF pp

C Ciinnssiiyyeett

Korkulu Kay›ts›z Güvenli Saplant›l›

Y YTT**

Korkulu Kay›ts›z Güvenli Saplant›l›

Y

YTTxxCCiinnssiiyyeett Korkulu Kay›ts›z Güvenli Saplant›l›

H Haattaa

Korkulu Kay›ts›z Güvenli Saplant›l›

1.78 1.19 3.13 1.52

13.04 0.72 2.94 9.16

0.75 0.26 0.56 0.55

188.78 104.84 148.42 135.29

1 1 1 1

1 1 1 1

1 1 1 1

176 176 176 176

1.78 1.19 3.13 1.52

13.04 0.72 2.94 9.16

0.75 0.26 0.56 0.55

1.07 0.59 0.84 0.76

1.66 1.99 3.71 0.02

12.16 1.20 3.49 11.92

0.70 0.44 0.66 0.72

.199 .159 .055 .888

.000011**** .275 .063 ..000011****

.402 .508 .415 .396

*YT= Yeme Tutum sorunu gösteren/göstermeyen grup

(6)

uygulanm›flt›r. Ölçekleri eksik dolduran veya h›zl› bir flekilde okumadan doldurdu¤u gözle- nen kifliler araflt›rma d›fl› b›rak›lm›flt›r.

B Buullgguullaarr

Ba¤lanma biçimlerinin cinsiyet ve yeme tutumuna göre de¤iflip de¤iflmedi¤ini incele- mek amac›yla 2 cinsiyet (k›z-erkek) X 2 yeme tutumu (sorun gösteren-göstermeyen) de¤ifl- kenleri aç›s›ndan MANOVA uygulanm›flt›r.

MANOVA sonucunda ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan cinsiyetler aras›nda anlaml› fark bu- lunmam›flt›r (Wilk’s Lambda = .96, F (1,176)

= 1.706, p > .05). Ba¤lanma biçimleri aç›s›n- dan yeme tutum sorunu gösteren ve gösterme- yen gruplar aras›nda fark anlaml› bulunmufltur (Wilk’s Lambda = .87, F (1,176) = 6.29, p <.0001). Bu analizlere göre yeme tutum so- runu gösteren ve göstermeyen gruplar›n kor- kulu ba¤lanma biçimi (F (1,176) = 12.16, p < .001) ve saplant›l› ba¤lanma biçimi (F (1,176) = 11.92, p < .001) alt ölçeklerinin puan ortalamalar› aras›ndaki fark, istatistiksel olarak anlaml› bulunmufltur (bkz. Tablo 1).

Yeme tutumunun ve cinsiyetin ba¤lanma bi- çimleri üzerinde ortak etkisi bulunmam›flt›r.

Tablo 2’deki ortalamalar incelendi¤inde, yeme tutum sorunu gösterenlerde, gösterme- yenlere k›yasla, korkulu ve saplant›l› ba¤lan- ma biçimi puan ortalamalar›n›n daha yüksek oldu¤u gözlenmifltir.

Ba¤lanma biçimlerinin yeme tutumunu yorday›p yordamad›¤› ve varsa katk›lar›n›n ne oldu¤unu belirlemek amac›yla hiyerarflik reg- resyon analizi uygulanm›flt›r. Regresyon eflitli-

¤ine ‹ÖA’n›n korkulu ve saplant›l› ba¤lanma biçimleri girmifltir. Bunlar varyans›n %8’ini aç›klam›flt›r (bkz. Tablo 3).

Araflt›rmaya kat›lan bütün örneklemin ba¤- lanma biçimlerinin kategorik da¤›l›mlar›n› be- lirlemek amac›yla frekans analizi yap›lm›flt›r.

Analiz sonuçlar›na göre 743 kat›l›mc›dan 270’i (%35.6) kay›ts›z ba¤lanma biçimi, 205’i (%27) güvenli ba¤lanma biçimi, 145’i (%19.1) saplant›l› ba¤lanma biçimi ve 84’ü de (%11.1) korkulu ba¤lanma biçimi içinde yer alm›flt›r. 39 kat›l›mc›n›n (%5.1) ise birden faz- T

Taabblloo 22

Cinsiyet ve Yeme Tutumu Gruplar›n›n ‹ÖA Alt Ölçeklerine ‹liflkin Sorun Ortalama ve Standart Sapma De¤erleri

B

Baa¤¤llaannmmaa BBiiççiimmii vvee YYeemmee T

Tuuttuummuu

K K››zz X

X SS

E Errkkeekk X

X SS

T Tooppllaamm X

X SS

K

Koorrkkuulluu Sorun göstermeyen Sorun gösteren K

Kaayy››ttss››zz Sorun göstermeyen Sorun gösteren G

Güüvveennllii Sorun göstermeyen Sorun gösteren S

Saappllaanntt››ll›› Sorun göstermeyen Sorun gösteren

3.45 4.18 4.70 4.92 4.39 3.99 4.23 4.59

1.13 0.97 0.58 0.80 0.89 0.88 0.79 0.72

3.38 3.83 4.61 4.66 4.56 4.40 4.08 4.70

0.96 1.14 0.69 0.91 0.85 1.04 0.93 0.94

3.39 3.98 4.63 4.77 4.52 4.22 4.12 4.65

1.00 1.07 0.67 0.87 0.86 0.99 0.89 0.84

(7)

la ba¤lanma biçimi içinde yer ald›¤› gözlen- mifltir. Bu ikili kombinasyonlar ve oranlar›

flöyle s›ralanmaktad›r: 22 kat›l›mc› (%2.9) ka- y›ts›z/güvenli, üç kat›l›mc› (%0.4) güven- li/saplant›l›, iki kat›l›mc› (%0.3) kay›ts›z / sap- lant›l›’d›r.

Ayr›ca, genel örneklemde cinsiyetler ara- s›nda ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan fark olup olmad›¤›n› belirlemek amac›yla ba¤›ms›z ör- neklemler için t-test analizi yap›lm›flt›r. Analiz sonucuna göre, k›zlar ve erkekler aras›nda ba¤lanma biçimleri bak›m›ndan anlaml› bir fark saptanmam›flt›r.

T Taarrtt››flflmmaa

Hat›rlanaca¤› gibi bu araflt›rman›n amac›, yeme tutumu ve cinsiyet ile ba¤lanma biçimle- ri aras›ndaki iliflkiyi incelemektir. Bu amaçla yeme tutumunun (yeme tutum sorunu göste- ren/göstermeyen) ve cinsiyetin (k›z/erkek) ba¤lanma biçimleri üzerindeki etkisi incelen- mifltir. Araflt›rmadan elde edilen bulgular so- nucunda, yeme tutum sorunu gösteren ve gös- termeyen gruplar aras›nda saplant›l› ve korku- lu ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan fark bulunur- ken; kay›ts›z ve güvenli ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan iki grup aras›nda fark bulunmam›fl-

t›r. Yeme tutumunda sorunu olanlar›n olma- yanlara göre daha fazla saplant›l› ve korkulu ba¤lanma biçimleri gösterdi¤i gözlenmifltir.

Bu sonuca paralel olarak regresyon analizinde de, yeme tutumunu en iyi korkulu ve saplant›- l› ba¤lanma biçimlerinin yordad›¤› görülmüfl- tür. Bu sonuçlar de¤erlendirildi¤inde, yeme tutum ile korkulu ve saplant›l› ba¤lanma biçi- mi aras›nda bir iliflki oldu¤u sonucuna var›la- bilir. Ayr›ca, k›z ve erkekler aras›nda ba¤lan- ma biçimleri aç›s›ndan anlaml› fark bulunma- m›flt›r. Yeme tutum sorunu gösteren/gösterme- yen k›z ve erkekler aras›nda ba¤lanma biçim- leri aç›s›ndan da farkl›l›¤a rastlanmam›flt›r.

Bartholomew ve Horowitz (1991), saplan- t›l› ve korkulu ba¤lanma biçimlerini flöyle ta- n›mlam›fllard›r: Saplant›l› ba¤lanma, kendini de¤ersiz hissetme veya sevilmeye de¤er gör- meme duygular› ile baflkalar›na iliflkin olumlu de¤erlendirmeleri yans›t›r. Bu nedenle, sap- lant›l› ba¤lanan kifliler yak›n iliflkilerde kendi- ni do¤rulama ya da kan›tlama e¤ilimi gösterir- ler. Korkulu ba¤lanma biçimi ise, olumsuz benlik ve olumsuz baflkalar› modelleri ile ta- n›mlanm›flt›r. Bu kifliler, kendilerine yönelik de¤ersizlik duygular› tafl›maktad›rlar. Baflka- lar›n› da güvenilmez ve reddedici olarak alg›- larlar. Bu iki ba¤lanma biçiminde üzerinde du- rulmas› gereken önemli nokta, her ikisinde de bireysel de¤ersizlik duygular›n›n ortak olmas›- d›r. Yeme bozukluklar› literatürüne önemli katk›lar yapm›fl olan Bruch (1982), kilo ve yi- yecekle afl›r› u¤raflman›n temelinde kendilik kavram› ile ilgili sorunlar›n oldu¤unu gözlem- lemifltir. Ayr›ca Bruch’a göre, bu hastalar ken- dilerini de¤ersiz ve yetersiz olarak alg›lamak- tad›rlar. Bu de¤ersizlik hislerinden kurtulmak için de bedenlerini disiplin alt›nda tutmaya ça- l›fl›rlar. Bruch, yeme bozukluklar›n›n temelini T

Taabblloo 33

YTT Puanlar›n›n Yordanmas›nda Ba¤lanma Biçimlerinin Katk›lar›na ‹liflkin Regresyon Analazi

Y

Yoorrddaayy››cc››llaarr Korkulu Saplant›l›

Kay›ts›z Güvenli

***p < .0001 B Beettaa 0.22 0.16 0.06 0.02

tt 5.83***

4.15***

1.73 0.42

R R22 0.05 0.08

F F 35.228 26.660

(8)

anne-bebek iliflkisine dayand›rm›flt›r. Yeme bozuklu¤u hastalar› ile yap›lan çal›flmalarda, bu kiflilerin bebeklikte anne ile güvene dayal›

bir iliflki kuramad›klar›; çocuklukta ve ergen- likte de sa¤l›kl› bir kendilik geliflimi sa¤laya- mad›klar› vurgulanm›flt›r (Bruch, 1982). Bu görüfller yeme bozukluklar› ve ba¤lanma bi- çimleri aras›ndaki iliflkiyi ortaya koymaktad›r.

Ward ve arkadafllar› (2000), 1988 ve 1998 y›l- lar› içinde yap›lm›fl yeme bozuklu¤u ve ba¤- lanma biçimleri ile ilgili araflt›rmalar› gözden geçirmifllerdir. Araflt›rmalar›n ortak bulgusu, yeme bozuklu¤u ile güvensiz ba¤lanma biçim- leri aras›ndaki iliflkidir (Becker, Bell ve Bil- lington, 1987; Armstrong ve Roth, 1989; Fri- edberg ve Lyddon, 1996; Salzman, 1997). An- cak, araflt›rmac›lar bu kadar genel bir bulgu ile yetinmeyerek, yeme bozukluklar›n›n aç›klan- mas›nda ba¤lanma biçimleri ile ilgili daha de- tayl› iliflkileri aramaya yönelmifllerdir. Araflt›r- malar özellikle yeme bozuklu¤unun alt tan›

gruplar› ve ba¤lanma biçimleri aras›ndaki ilifl- kilere odaklanm›flt›r.

Candelori ve Ciocca (1998), k›s›tl› tip ano- reksik hastalarda kay›ts›z ba¤lanma biçimini gözlerken, bulimik ya da anoreksiya bulimik tip hastalarda saplant›l› ba¤lanma e¤ilimi göz- lemifllerdir. Hem klinik örneklemde hem de genel popülasyonda yap›lan çal›flmalara bak›l- d›¤›nda, yeme sorunlar›nda saplant›l› ba¤lan- ma biçimine s›kça rastlanmaktad›r (Friedberg ve Lyddon, 1996; Brennan ve Shaver, 1995).

Saplant›l› ba¤lanma biçimi ve yeme bozukluk- lar› aras›ndaki ba¤lant›lar› ortaya ç›karan araflt›rma sonuçlar›, bu araflt›rmada elde edilen bulgular› destekler niteliktedir. Son y›llarda yap›lan yay›nlarda da benzer sonuçlara rast- lanmaktad›r. Broberg, Hjalmers ve Nevonen (2001), yeme bozuklu¤u gösterenlerle kontrol-

leri ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan karfl›laflt›r- m›fllard›r. Normal grupta kay›ts›z ba¤lanma biçimi bulunurken, yeme bozukluklar› gru- bunda korkulu/kay›ts›z ve korkulu/saplant›l›

ba¤lanma biçimleri kombinasyonlar› daha faz- la görülmüfltür. Latzer, Hochdorf, Bachar ve Canetti (2002), yeme bozuklu¤u hastalar›n›n kontrollere göre daha az güvenli, daha kay›ts›z ve kayg›l› ba¤lanma biçimi gösterdiklerini bulmufllard›r.

Türkiye’de k›z üniversite ö¤rencilerinde yap›lm›fl bir çal›flmada (Keskingöz, 2003) da, kay›ts›z ba¤lanma biçimine sahip olan kiflile- rin, korkulu ve güvenli ba¤lanma biçimine sa- hip olan kiflilere göre daha fazla ifllevsel olma- yan yeme örüntüleri sergiledi¤i görülmüfltür.

Di¤er yandan, saplant›l› ba¤lanma biçimine sahip bireylerin, korkulu ba¤lanma biçimine sahip bireylere göre daha fazla ifllevsel olma- yan yeme örüntüleri sergiledikleri belirlenmifl- tir. Ayn› araflt›rmada, farkl› ba¤lanma biçimle- rinin anoreksiya nervoza olan ve olmayanlar›

ay›rt etme gücü incelenmifl, saplant›l› ba¤lan- ma biçiminin, anoreksiya nervoza olanlar› ol- mayanlardan yüksek oranda ay›rt edebildi¤i görülmüfltür. Genel olarak yay›nlara bak›ld›-

¤›nda saplant›l› ba¤lanma biçiminin yeme bo- zukluklar›nda önemli bir sorun oldu¤u sonu- cuna var›labilir. Bu araflt›rmada da literatürle uyumlu olarak saplant›l› ve korkulu ba¤lanma biçimlerinin yeme tutum sorunu ile iliflkili ol- du¤u görülmüfltür. Bu alanda gelecekte yap›la- cak çal›flmalarla bu sonucun geçerli¤inin des- teklenmesine ihtiyaç vard›r. Özellikle bu tür çal›flmalar›n öz-bildirim ölçekleri yerine gö- rüflmeye dayal› ölçeklerle yap›lmas› daha zen- gin ve sa¤lam sonuçlara ulafl›lmas›na yard›m- c› olacakt›r. Gençlerde yeme tutum sorunlar›

ve bununla ba¤lant›l› de¤iflkenlerin araflt›r›ld›-

(9)

¤› bu tür araflt›rmalar, ihtiyaca yönelik olarak gerekli bilgilendirme ve önleme çal›flmalar›- n›n planlanmas› için temel oluflturacakt›r. Ay- r›ca, bu çal›flmalar yeme bozukluklar› gibi di- rençli hastal›klar›n tedavisinde yeni aç›l›mlar sa¤layacakt›r. Örne¤in, yeme bozukluklar›

gösteren kiflilerin ba¤lanma biçimleri bilinirse hasta-terapist iliflkisindeki dinamikler daha iyi anlafl›labilir ve böylece müdahalenin etkinli¤i art›r›labilir.

Daha önce de belirtildi¤i üzere, araflt›rma- n›n di¤er bir amac› da tüm örneklemin ba¤lan- ma biçimlerinin kategorik da¤›l›mlar›n› ve cinsiyetler aras›ndaki farklar›n› saptamakt›r.

Yukar›da da belirtti¤imiz gibi, yeme tutum sorunu gösteren ya da göstermeyen k›z ve er- kek ö¤renciler aras›nda ba¤lanma biçimleri aç›s›ndan bir iliflki bulunamam›flt›r. Ayr›ca, tüm üniversite ö¤rencilerinde k›zlar ve erkek- ler aras›nda ba¤lanma biçimleri aras›nda fark olup olmad›¤› da incelenmifl ve iki grup ara- s›nda fark görülmemifltir. Buradan hareketle cinsiyet ile ba¤lanma biçimleri aras›nda iliflki- ye rastlanmad›¤› sonucuna var›labilir.

Araflt›rmaya kat›lan bütün örneklemin (n=

759, % 43 k›z, % 57 erkek) ba¤lanma biçimle- rinin kategorik da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda da, en yüksek tan›mlay›c›n›n kay›ts›z ba¤lanma biçi- mi (%35), daha sonra s›ras›yla güvenli (%27);

saplant›l› (%19) ve son olarak da korkulu (%11) ba¤lanma biçimi oldu¤u gözlenmifltir.

Bu bulgu, Sümer ve Güngör’ün (1999) bir grup üniversite ö¤rencisinde yapt›¤› çal›flma sonuçlar›ndan farkl›l›k göstermektedir. Sümer ve Güngör ‘ün araflt›rmas›nda üniversite ö¤- rencilerinde (n= 313, % 64 k›z, %36 erkek) s›- ras›yla % 43 güvenli, %28 saplant›l›, %19 ka- y›ts›z ve %9 korkulu ba¤lanma biçimlerine

rastlan›ld›¤› gösterilmifltir. Baflka bir çal›flma- da ise (Tolan, 2002), 406 (%55.8 k›z, % 44.2 erkek) kifliden oluflan üniversite ö¤rencilerin- de bu oranlar s›ras›yla güvenli %34.9, kay›ts›z

%27.8, saplant›l› %22.1 ve korkulu %15.2 ola- rak bulunmufltur. 755 (% 27.3 k›z, % 72.7 er- kek) kiflilik di¤er bir üniversite örnekleminde yap›lan çal›flmada saplant›l› %30.5, kay›ts›z

%29.4, güvenli %29.1 ve korkulu %6.1 olarak belirlenmifltir (Çelik, 2004). Görüldü¤ü gibi ülkemizde farkl› üniversite örneklemleri üze- rinde yap›lan çal›flmalarda ba¤lanma biçimi örüntüleri farkl›l›klar gösterebilmektedir. Bu araflt›rmada en yüksek oran kay›ts›z ba¤lanma biçiminde görülürken di¤er çal›flmalarda gü- venli (Sümer ve Güngör, 1999; Tolan, 2002) ve saplant›l› (Çelik, 2004) ba¤lanma biçimi olarak bulunmufltur. Çelik’in çal›flmas›nda gü- venli, kay›ts›z ba¤lanma ve saplant›l› ba¤lan- ma biçimlerinin oran› birbirine oldukça yak›n görünmektedir. Bizim çal›flmam›zda seçilen örneklemin, sadece tek bir üniversite grubun- dan al›nm›fl olmas›, cinsiyet da¤›l›m›n›n er- kekler yönünde fazla olmas› (yukar›da sözü edilen di¤er üç çal›flmada cinsiyet da¤›l›mlar›

k›zlar lehine daha fazlad›r) ve örneklem say›- s›n›n di¤er çal›flmalara göre nispeten daha yüksek olmas› bu farkl›l›¤› ortaya ç›karm›fl olabilir. fiüphesiz bu bulgunun geçerli¤inin s›- nanmas› için gelecekte daha genifl temsili ör- neklemler üzerinde tekrarlama çal›flmalar›na ihtiyaç vard›r.

Bu araflt›rman›n baz› yöntemsel s›n›rl›l›kla- r›ndan söz etmek, daha sonraki çal›flmalara

›fl›k tutmas› aç›s›ndan yerinde olacakt›r. Önce- likle, araflt›rma örneklemi yaln›zca üniversite ö¤rencilerinden oluflmaktad›r. Sorunlu yeme bozukluklar›n›n ergenlik döneminde bafllad›¤›

göz önüne al›n›rsa, daha genç yafl gruplar› ile üniversite ö¤rencisi olmayan gençlerin de

(10)

araflt›rma örneklemine dahil edilmesi daha uy- gun olacakt›r. Araflt›rmada kullan›lan ölçekler öz-bildirim ölçekleridir. Özellikle yeme tutum sorunu olan ö¤rencilerin sadece YTT’ye da- yal› olarak belirlenmesi önemli bir k›s›tl›l›kt›r.

Di¤er taraftan YTT pek çok çal›flmada normal kiflilerdeki anormal yeme tutum ve davran›fl›n›

taramak amac›yla da kullan›lmakta olan geçer- li¤i ve güvenirli¤i de¤iflik dillerde kan›tlanm›fl bir ölçektir (Button ve Whitehouse, 1981; Pat- ton ve ark., 1990). Bu nedenle, bu araflt›rma gibi örneklerle Türkçe’ye uyarlanm›fl yeme bozukluklar›n› de¤erlendiren görüflme ölçek- lerinin gelifltirilmesinin ise alana önemli katk›- lar sa¤layaca¤› düflünülmektedir.

K

Kaayynnaakkllaarr

Amerikan Psikiyatri Birli¤i (1994). Mental bozukluklar›n tan›sal ve say›msal elkitab›, (DSM-IV) E. Köro¤lu (Çev.). Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i.

Armstrong, J., & Roth, D.M. (1989). Attachment and separation difficulties in eating disorders: A preliminary investigation. International Journal of Eating Disorders, 8, 141-155.

Bartholomew, K., & Horowitz, L.M. (1991). Attachment styles among young adults: A test of a four category model.

Journal of Personality and Social Psychology, 61, 226-244.

Becker, B., Bell, M., & Billington, R. (1987). Object relations ego deficits in bulimic college women. Journal of Clinical Psychology, 43, 92-95.

Blatt, S.J., & Levy, K. N. (2003). Attachment theory, psychoanalysis, personality development and psychopathology. Psychoanalytic Inquiry, 23(1), 102-150.

Bowlby, J. (1973). Attachment and loss: Vol.2. Separation:

Anxiety and anger. New York: Basic Books, and London:Hogarth.

Bramon-Bosch, E., Troop, N., & Treasure, J.L. (2000). Eating disorders in males: A comparison with female patients.

European Eating Disorders Review, 8(4), 321-328.

Brennan, K.A., & Shaver, P.R. (1995). Dimensions of adult attachment, affect regulation, and romantic relationship functioning. Personality and Social Psychology Bulletin, 21, 267-283.

Broeberg, A., Hjalmers, I., & Nevonen, L. (2001). Eating disorders, attachment and interpersonal difficulties: A comparison between 18 to 24 year-old patients and normal contros. European Eating Disorders Review, 9, 381-396.

Bruch, H. (1982). Attachment and the therapeutic process.

Madison, Connecticut: International Universities Press, Inc.

Button, E.J., & Whitehouse, A. (1981). Subclinical anorexia nervosa. Psychological Medicine, 11, 509-510.

Candelori,C., & Ciocca, A. (1998). Attachment and eating disorders. In C. Candelori, & A. Ciocca (Eds.), Psychotherapeutic issues in eating disorders: Models, methods and results (pp.139-153). Rome: Societa Editrice Universo.

Cole-Detke, H., & Kobak, R. (1996). Attachment processes in eating disorders and depression. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 64, 282-290.

Çelik, fi. (2004). The Effects of an attachment-oriented psychoeducational group training on improving the preoccupied attachment styles of university students.

Yay›nlanmam›fl yüksek lisans tezi, Orta Do¤u Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Elal, G., Altu¤, A, Slade, P.D., & Tekcan, A. (2000). The factor structure of the eating attitudes test (EAT) in a Turkish university sample. Eating and Weight Disorders, 5, 46-50.

Friedberg, N.L., & Lyddon, W.J. (1996). Self-other working models and eating disorders. Journal of Cognitive Psychotherapy, An International Quarterly, 10, 193-203.

Garner, D., & Garfinkel, P.E. (1979). The Eating Attitude Test.

An index the symptoms of anorexia nervosa.

Psychological Medicine, 9, 273-279.

(11)

Griffin, D., & Bartholomew, K. (1994). Models of the self and other: Fundamental dimensions underlying measures of adult attachment. Journal of Personality and Social Psychology, 67, 430-445.

Halmi, K.A. (2000). Eating disorders. In B.J. Sadock, & Sadock (Eds.), Comprehensive textbook of psychiatry (7th ed., pp 1663-1676). Philadelphia: Williams &

Wilkins.

Heesacker, R., & Neimeyer, G. (1990). Assessing object relations and social cognitive corralates of eating disorders. Journal of Counselling Psychology, 37, 419-426.

Keny, M.E., & Hurt, K. (1992). Relationship between parental attachment and eating disorders in an inpatient and a college sample. Journal of Counselling Psychology, 39, 521-526.

Keskingöz, B. (2003). Üniversite ö¤rencileri ile anoreksiya nervoza tan›s› alan ve almayan bireylerde ba¤lanma biçimleri, kiflileraras› flemalar ve yeme örüntüleri aras›ndaki iliflkiler. Yay›nlanmam›fl yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Latzer, Y., Hochdorf, Z., Bachar, E., & Canetti, L. (2002).

Attachment style and family functioning as discriminating factors in eating disorders.

Contemporary Family Therapy, 24(4), 581-599.

Lewinsohn, P.M., Seeley, J.R. Moerk, K.C., & Striegel-Moore, R.H. (2002). Gender differences in eating disorder symptoms in young adults. International Journal of Eating Disorders, 32, 426-440.

McCabe, M.P., & Vincent, M.A. (2003). The role of biodevelopmental and psychological factors in disordered eating among adolescent males and females.

European Eating Disorders Review, 11, 315-328.

Palmer, R., Oppenheimer, R. & Marshall, P. (1988). Eating disordered patients remember their parents: A study using the Parental-Bonding Instrument. International Journal of Eating Disorders, 7, 101-106.

Patton, G.C., Johnson-Sabire, T., Wood, K., Mann, A.H., &

Wakeling, A. (1990). Abnormal eating attitudes in London school girls a perspective epidemiological study: outcome at twelve months follow-up.

Psychological Medicine, 20, 383-394.

Ramacciotti, A., Sorbello, M., Pazzagli, A, Vismara, L., Mancone, A., & Pallanti, S. (2001). Attachment processes in eating disorders. Eating and Weight Disorders, 6, 166-170.

Salzman, J.P. (1997). Ambivalent attachment in female adolescents: Association with affective instability and eating disorders. International Journal of Eating Disorders, 21, 251-259.

Savafl›r, I., & Erol, N.(1989). Yeme Tutum Testi: Anoreksiya nervoza belirtileri indeksi. Türk Psikoloji Dergisi, 23, 19-25.

Schmidt, U. (2003). Aetiology of eating disorders in the 21st century. New answers to old questions. European Child and Adolescent Psychiatry, (Suppl 1), 12, 30-37.

Sümer, N., & Güngör, D. (1999). Yetiflkin ba¤lanma stilleri ölçeklerinin Türk örneklemi üzerinde psikometrik de¤erlendirmesi ve kültürleraras› bir karfl›laflt›rma.

Türk Psikoloji Dergisi, 14(43), 71-106.

Tolan, Ö.Ç. (2002). Üniversite ö¤rencilerinde kayg› belirtileri ve ba¤lanma biçimleri ile kiflileraras› flemalar aras›ndaki iliflkiler. Yay›nlanmam›fl yüksek lisans tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Ward, A., Ramsay, R., & Treasure, J. (2000). Attachment research in eating disorders. British Journal of Medical Psychology, 73, 35-51.

Ward, A., Ramsay, R., Turnbull, S., Benedettini, M., &

Treasure, J. (2000). Attachment patterns in eating disorders: Past and present. Journal of Eating Disorders, 28, 370-376.

Referanslar

Benzer Belgeler

YDE Bölümü tarafından güçlü OÖFMAE Bölümü tarafındansa zayıf olunan alanlardan birisi olarak değerlendirilen uygulama ve hizmet faaliyetlerinin

ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2009 YILI ÖZDEĞERLENDİRME RAPORU 15/39 Çalışanların kıdem ortalamaları (öğretim üyeleri, diğer öğretim elemanları ve idari personel)

Bu anlayışlar doğrultusunda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Onbirinci Kalkınma Planı, Orta Vadeli Mali Plan, Orta Vadeli Program, Yeni Ekonomik Program

Hesaplama Yöntemi: Barınma hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısı Verinin Kaynağı: Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Faaliyet Raporu Sorumlu İdare:.

Programa sayılan ders sayısına göre öğrencinin yeni azami süresinden harcadığı kabul edilen yarıyıl(lar) hesaplanarak öğrencinin azami süresinden düşülür. Bu

(Tablo 4.3) Fakültemiz öğretim elemanları için 2018 yılında, TÜBİTAK Dekanlık Payı /Özel Bütçe /DSİM Yolluk Bütçesinden toplam 1.456.719 TL

 Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü öğrencileri uluslararası öğrenci yarışması UPPP’de dördüncülük ödülünü almıştır.  Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim

 İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr.Cem Topkaya, ODTÜ Prof.Dr.Mustafa N.Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı Araştırma Teşvik Ödülü’nü TÜBİTAK