• Sonuç bulunamadı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNDA OLAYLA İLGİLİ İŞİTSEL POTANSİYELLER ÇALIŞMALARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNDA OLAYLA İLGİLİ İŞİTSEL POTANSİYELLER ÇALIŞMALARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OLAYLA İLGİLİ İŞİTSEL POTANSİYELLER ÇALIŞMALARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Özgür Yorbık*, M.Fatih Özdağ**, Pınar Kırmızıgül***

ÖZET

A m a ç : O layla ilgili p o ta n s iy e lle r (ERPs) m e rk e zi sin ir siste m in d e d u y u sa l ve b ilişsel bilgi işlem eyle ilgi­

li bilgi veren in v a ziv olm ayan b ir tekniktir. B u ya zın ın am acı, d ik k a t eksikliği h ip era k tivite b o zu k lu ğ u n ­ da (DEHB), ERPs tekniğiyle ya p ıla n araştırm aları g ö zd en geçirm ektir. Y ö n te m : Bu çalışm ada, DEHB v e ERPs ile ilgili olarak seçilen k ita p ve y a zıla r gö zd en geçirildi, sonuçları özetlendi. B u derlem enin y a ­ zılm a sı için, k ır k d ö rt b ilim sel y a zıd a n v e d ö rt k ita p ta n yararlan ılm ıştır. S o n u çla r: DEHB olan ço cu k ­ ların, n orm al kon trollere göre, P, a m p litü d ü n ü n k ü ç ü k olm ası lo k u s sereleu s-n orepin efrin erjik s is te ­ m in i ilgilendiren uyarılm a ile ilgili b ir soru n u ya n sıta b ilir. N2 dalgasın daki k ü çü k lü k , DEHB olan ço­

cukların uyaranın te s p iti v e ayırım ın daki zorlu ğu dü şü n dü rebilir. B u du ru m D EH B’da fron tal in h ib is- y o n sü recin d e y e te rsizliğ i gösterebilir. Ö zellikle norepinefrinin p o s ts in a p tik alfa-2 resep tö rlerin e olan e tk isi in h ib isyo n d a önem li g ib i g örü n m ektedir. D EH B’da k i çocu klarda P3 d algasın daki k ü çü k lü k , d ik ­ k a tin yö n len d irilm esin d ek i (allocation) b ir soru n a ve işleyen belleğin y e n ile n m e sin d e k i yete rsizliğ e iş a ­ r e t edebilir. P refrontal k o rte k s GABA, dopam in, norepinefrin, serotonin, asetilkolin, n o ro tra n sm itterle- ri aracılığıyla işleyen bellek işlevlerin i g erçek leştirm ek ted ir. T a rtışm a : D EH B’da, y a ş , kom orbidite, cin­

siyet, D EH B’n u n tip i gibi karıştırıcı etk en ler g ö z ön ü n d e tu tu la ra k y a p ıla c a k dah a ileri ERP çalışm ala­

rı, D EH B’da k i bilgi işle m e sü recin in anlaşılm asın ı ve D EH B’n u n patofizyolojisin in aydın latılm asın ı sağ­

layacaktır.

A n a h ta r k e lim e le r : D ik k a t eksikliği h ip era k tivite bozu klu ğu , olayla ilgili iş its e l p o ta n siyeller, P3, P , N . SUMMARY: A REVIEW OF A U D ITO R Y EVENT RELATED POTENTIALS IN ATTENTIO N DEFICIT H YPERACTIVITY D ISORDER

O b je c tiv e : E v e n t re la te d brain p o te n tia ls (ERPs) is a n on in vasive tech n iq u e g ivin g kn ow ledge a b o u t n e ­ ural a c tiv ity a ss o c ia te d w ith se n s o ry a n d cognitive inform ation p ro cessin g . The aim o f th is p a p e r is to review in vestig a tio n s w hich u s e d ERPs tech n iqu e in a tten tio n deficit h y p e ra c tiv ity d iso rd er (ADHD).

M e th o d : S elected p a p e r s a n d b o oks regardin g to a u d ito ry ev e n t re la te d p o te n tia ls a n d ADHD are revi­

ew ed, a n d th e r e s u lts are su m m arized. F o u rty fo u r scien tific p a p er, a n d fo u r b o oks are u se d to w rite th is p a p er. R e s u lts : S m aller a m p litu d e o f P1 in children w ith ADHD com p a red to n orm al controls m a y reflect a p ro b lem w ith sta te s o f a ro u sa l re la te d to locu s cereleu s a n d norepin eph rin ergic sy ste m . S m al­

le r N2 m a y su g g e s t th a t children w ith ADHD w ere n o t go o d a t signal d etectio n a n d discrim ination. This situ a tio n m a y sh o w a failure in fron tal in h ibition p ro c e ss. E specially, th e effect o f NE on alfa-2 re c e p ­ tors seem s to b e im p o rta n t in inhibition. S m aller P3 in children w ith ADHD m a y d e m o n stra te a p r o b ­ lem w ith allocation o f a tten tio n a n d ineffective w orkin g m e m o ry updating. Prefrontal co rtex p o s s ib ly affects w orkin g m e m o ry fu n ction via GABA, dopam ine, n orepinephrine, a n d acetylch olin e n e u ro tra n s­

m itte rs. D isc u s sio n : ERPs s tu d ie s w hich ta k e con fu sin g factors su ch a s age, com orbidity, gender, a n d ty p e o f ADHD in to con sideration m a y p ro v id e both a b e tte r u n d ersta n d in g o f inform ation p r o c e s sin g in ADHD a n d in sig h t in to p a th o p h y sio lo g y o f ADHD.

K e y w o rd s: A tten tio n deficit h y p e ra c tiv ity disorder, a u d ito ry ev e n t re la te d p o te n tia ls, P , P, N .

GIRIŞ

Uyarılmış potansiyeller, dışardan gelen uyarının m erkezi sinir sisteminde oluşturduğu elektriksel değişiklikleri kaydetm ede sık olarak kullanıl­

m aktadır. Kısa latensli beyin sapı işitsel uyarıl­

mış potansiyeller (BAER), somatosensoryal uya­

rılmış potansiyeller (SEP) ve görsel uyarılmış po­

* Uzm. Dr., G ülhane A s k e r i Tıp Fak. Ç ocuk P sikiya trisi A n a b ilim Dalı, A n ka ra .

** Yrd. Doç. Dr., G ülhane A s k e r i Tıp F ak., Nöroloji A n a ­ bilim Dalı, A n ka ra .

*** Y ü k. H em şire, G ülhane S a ğ lık A s ts u b a y O kulu, A n ­ kara.

tansiyeller (VEP) klinik amaçlı kullanılm aktadır.

Genel olarak, bu uyarılmış potansiyeller verilen uyarana nöronal yanıtı gösterirler, amplitütleri ve latensleri uyaranın fiziksel özelliklerine bağlı­

dır. Bu nedenle "uyarana bağlı" potansiyeller (SRPs) kişinin dikkati ile ya da uyaranla ilgili olup olm am asından bağımsızdır. Bununla bir­

likte uyarılmış potansiyellerin başka bir biçimi olan "olayla ilgili" potansiyeller (ERPs), sadece kişinin uyarana seçici dikkati sırasında ya da bir uyaranı diğerlerinden ayırt etmesi ile oluşur ve göreceli olarak uyaranın fiziksel özelliklerinden

Ç ocuk ve G ençlik R u h Sağlığı D ergisi : 11 (2) 2 0 0 4

(2)

bağım sızdır (Goodin 1992).

ERPs dalgaları, duyusal ve bilişsel bilgi işlemeye bağlı nöronal aktivite hakkında bilgi veren no- ninvaziv bir teknik olduğundan, çeşitli psikiyat­

rik bozukluklarda çalışılmıştır. Bir çok çalışma, P3, N 2, ve P1 bileşenleri ile gerçekleştirilmiştir.

Bu yazının amacı, DEHB'de ERPs tekniğiyle ya­

pılan çalışmaları gözden geçirmek ve bu çalışma sonuçlarının DEHB patofizyolojisinin ve kliniği­

nin aydınlatılm asındaki önemine işaret etmektir.

YÖNTEM

Bu yazı, attention deficit disorder, event related potentials, P 1, P3 ve N 2 anahtar kelimelerinin, Pubm ed aracılığı ile taranm ası sonucunda elde edilen kaynaklardan ve bu konu ile ilgili kitap­

lardan ve sem pozyum bildirilerinden yararlanı­

larak yazılmıştır. Çalışmaların çocuk ve ergenler üzerinde gerçekleştirilmiş olmasına dikkat edil­

miştir. Bu derlem enin yazılması için, kırk dört bilimsel yazıdan ve dört kitaptan yararlanılm ış­

tır.

BULGULAR Pj potansiyeli

P1 am plitüdü ile yapılmış çalışma sayısı çok az­

dır. Yapılan çalışmalar, P1 potansiyelinin assen­

ding retiküler aktivatör sistem tarafından m ey­

dana getirildiğini ve "uyarılm a" durum larıyla il­

gili olabileceğini düşündürm ektedir (Erwin ve Buckwald 1986a, 1986b). Lokus sereleus (LC)- norepinefrinerjik (NE) sistem in uyarılm ada önemli olduğu bilinm ektedir (Berridge ve Wa­

terhouse 2003). LC-NE sisteminde işlev bozuklu­

ğ unun DEHB patofizyolojisinde rol oynayabile­

ceği ileri sürülm üştür. Bu sistemde işlev bozuk­

luğunu destekleyen diğer bir kanıt DEHB olan çocukların stim ulanlardan ve alfa-2 agonisti klo- nidinden fayda görmeleridir. Dikkatin oluşm a­

sında uyarılm a önem li olabileceğinden, DEHB'de normallere göre daha küçük P1 ampli- tü d ü beklenir. Bu varsayımla uyum lu olarak, DEHB olan kişilerde P1 bileşeninin normaller­

den daha küçük olduğu gösterilmiştir (Kemner

ve ark. 1996). DEHB' nun ana belirtileri hiperak- tivite, dürtüsellik (impulsivite), dikkat dağınıklı­

ğı (distraktibilite) olduğundan, DEHB' da aşırı uyarılmışlık da söz konusu olabilir. Böyle bir d u ­ rum da ise P1 am plitüdünün büyük olması bekle­

nir. Bununla birlikte, işitsel ERP bileşenlerini araştırdığımız bir çalışmada, DEHB olan çocuk­

larda P1 am plitüd ve latenslerinin normallerden farklı olmadığını bulduk (Yorbik ve ark. 2004, Şekil 1).

Şekil 1: Cz, Pz ve Fpz bölgelerinden kaydedilen OİP [ (IO) : infraorbital elektrod]

(A) : Sağlıklı bir çocuk; (B) MPH tedavisinden önce DEHB olan bir çocuk; (C) DEHB olan aynı çocukta MPH tedavisi ile N2 ve P3 amplitüd-

(3)

N 2 potansiyeli

N 2' nin kaynağı supratem poral işitme korteksi- dir (Bruneau ve Gomot 1998, Ceponiene ve ark.

2002). Ayrıca, 5-11 yaş arasındaki çocuklarda frontal ve parietal alanların da ^ ' n i n m eydana getirilmesinde rolü olduğu bildirilm iştir (Cepo­

niene ve ark. 2002). N2 am plitüdünün, 4 yaşın­

d an 10 yaşma kadar arttığı, 10 yaşından sonra azalarak 17 yaşında erişkin değerlerine ulaştığı bildirilm iştir (Ponton ve ark. 2000). Yazında, N ' nin MSS'de bilgi işlemenin hangi işlevini yansıt­

tığı ile ilgili farklı bildirimler vardır. ^ ' n i n uya­

ranın kategorizasyonunu yansıttığı ileri sürül­

m üştür. Bu d urum N2 dalgasının yasla olan de­

ğişikleri ile uyum lu bildirim dir. N2 potansiyeli­

nin, tekrar eden seslerin kısa süreli nöronal rep- rezantasyonlarının oluşmasını yansıttığı ileri sü­

rülm üştür. Başka bir deyişle, N2 bileşenin, mer­

kezi işitsel sistemlerde geçici olarak akustik ses özelliklerinin kodlanm asını (encoding) göster­

m ektedir (Ceponiene ve ark. 2001, 2002). N2 po­

tansiyelinin uyaranın tespiti ve ayırımı ile ilgili olduğu düşünülm ektedir (Barry ve ark. 2003, M ercugliano 1999). Bazı araştırmacılar ise N2 po­

tansiyeli uyaranın özelliklerine dikkatin odak­

lanmasını yansıttığını ileri sürerlerken (Breton ve ark. 1988), bazıları N2' nin frontal inhibisyon procesini yansıttığını ileri sürm üşlerdir (Barry ve ark. 2003). Aslında bu iki görüş birbirini des­

teklemektedir. Dikkatin sürdürülm esinde ve im- pulsivitenin engellenm esinde özellikle frontal loptan kaynaklanan inhibitor uyarıların önemli olduğu bildirilmiştir. Dorsolateral (DL)-prefron- tal korteksin piram idal hücreleri, sensoryal asso- siasyon korteksine inhibe edici uyaranlar olarak ulaşır. Elektrofizyolojik çalışmalar bu bağlantıla­

rın, sensoryal assosiasyon korteksinde ilgisiz uyaranları inhibe ettiğini göstermiştir. Bu şekil­

de dikkat dağınıklığı (distractibilite) engellenir.

Ventrom edial v e/v ey a orbital prefrontal kor- teksten subkortikal limbik nukleuslara uzanan paralel bağlantılar aracılığıyla uygun olmayan duyusal yanıtlar inhibe edilmektedir. Prefrontal korteks ve anterior singulatin bağlantılarının in­

hibitor özellik taşıdığı düşünülm ektedir Anteri­

or singulatin, prefrontal korteks bağlantılarına ek olarak, sensoryal assosiasyon korteksi ile de

bağlantıları vardır. Bu bölgenin uyarılması, işit­

sel kortikal kortikal yanıtları inhibe etmektedir.

SPECT, PET, fonksiyonal MRI ile yapılan çalış­

m alarda, dikkatin düzenlenm esinde anterior kortekslerin posterior kortekslere olan inhibitor etkileriyle olduğu hipotezini desteklemektedir.

Prefrontal korteks bu işlevlerini baslıca norepi- nefrin ve dopam in aracılığıyla yerine getirmek­

tedir (Arnsten ve ark. 1996). N2 bileşeni, MSS'de- ki inhibitor procesi yansıttığından, frontal kor- teksten kaydedilen N2 potansiyellerinin daha küçük olması beklenir. Bu varsayımla uyum lu olarak, laboratuarım ızda yaptığımız çalışmada, 7-14 yas arasındaki DEHB olan çocukların N2 am litudu sağlıklı kontrollere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde küçüktü (Yorbik ve ark.

2004, şekil 1). Bu bulgu daha önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyum ludu r (Johnstone ve Barry 1996, Satterfield ve ark. 1994). İlginç olarak iki çalışmada, DEHB olan küçük çocuklarda kont­

rollere göre N2 küçük, yaşça büyüklerde ise bü­

yük olarak bulunm uştur. Sağlıklı kişilerde N2 potansiyelinin yaşa bağlı değişimi göz önünde tutulunca bu sonuçlar, DEHB'de gelişimsel ge­

cikmeye işaret edebilir.

P3 potansiyeli

P3 uyaranın sunulm asından 300 msan. sonra (la- tens) oluşan, en büyük am plitüdü parietal bölge­

deki saçlı deride kaydedilen pozitif bir dalgadır (Pritchard 1981). Uyaran, tahm in edilemez, gö­

revle ilgili, ya da yanıtın secimi ile ilgili oldu­

ğunda daha belirgin olarak kaydedilir (Wins- berg ve ark. 1997). P3 dalgasının, limbik sistem­

den (hippokam pus), talam usdan, prefrontal, sentro-parietal ve tem poral kortekslerden kay­

naklandığı bildirilm iştir (Kraus ve Mc Gee 1994, Schochat ve ark. 2002). Bu bölgeler dikkatin olu­

şum unda da önemli olan yerlerdir. Yazında P3 dalgasının bilgi işlemedeki işlevi ile ilgili farklı görüşler ileri sürülm üştür. P3 dalgası dikkatin yönlendirilme (allocation) kapasitesini yansıtır ve bu kapasitedeki sorunlar dikkat eksikliğinde önemli rol oynarlar (Jonkman ve ark. 2000). Di­

ğer bir görüş ise, P3 işleyen belleğin yenilenme­

sini, başka bir deyişle daha önceki uyaranla eş­

(4)

leşmeyen yeni bir uyarana beyinin yanıtını tem ­ sil ediyor olabilir (Gumenyuk ve ark. 2001, Pic- ton 1992). İşleyen bellek, kısa süreli bir bellektir.

Bu sistem planlam a ve m uhakem e etmek için ge­

rekli olan bilgiyi kısa süreli olarak depolar ve iş­

ler (Yager ve Gitlin 2000). İşleyen bellek yöneti­

ci işlevlerin (executive function) küçük bir bile­

şenidir. Yönetici işlevler kendini düzenlem e, davranış sırası, esneklik, yanıtın engellenmesi, planlama, ve davranışın organizasyonu gibi bir dizi beyin işlevini içerir. Kısacası, yönetici işlev­

ler beynin kontrol merkezidir, kendim iz hakkın- daki düşüncelerimizi, gelecekte ne olacağını, ve bunu bizim nasıl etkileyeceğimizi belirler. Fron­

tal korteks, özellikle prefrontal korteks, ve bu­

n u n striatal yolakları yönetici işlevlerin en önemli anatom ik oluşum larıdır. İşleyen belleğin, sözel ve sözel olam ayan olmak üzere en az iki ti­

pinin olduğu bildirilmiştir. Sözel olmayan işle­

yen bellek, bellekte görsel bilginin temsil edilme yetisi olarak tanımlanır. Bu bellekteki sınırlılık­

lar, bir görevin bileşenlerinin tam am lanm asın­

daki gecikmeler, amaca yönelik davranışlarda, gelecekteki olaylara hazırlıkta ve zam anı fark edebilmede sorunlar gibi DEHB'dekine benzer klinik belirtilerle sonuçlanır. Sözel işleyen bellek problem çözme sırasında "kendinle konuşma"

yetisi olarak tanımlanır. Sözel işleyen bellekteki sorunlar, okuduğunu anlam ada güçlüğe, dezor- ganize sözel ifadeye ve içgörüde yetersizliğe ne­

den olur (Mercugliano 1999).

Diğer çalışmaların bir çoğuyla (Frank ve ark.

1994, Holcomb ve ark. 1986, W insberg ve 1993) uyum lu olarak biz de yaptığımız çalışmada, DEHB olan çocukların frontal ve parietal bölge­

lerinden alınan kayıtlarında, norm allerden alı­

nan kayıtlara göre, P3 am litüdünün daha küçük olduğunu bulduk (Yorbik ve ark. 2004). Bu d u ­ rum DEHB'de, dikkatin yönlendirilmesindeki (allocation) sorunlara ve işleyen belleğin yeni­

lenmesindeki yetersizliğe işaret edebilir. Bunun­

la birlikte yazında DEHB'de P3 am plitüdünün kontrol grubundan farklı olmadığını bildiren ça­

lışmalar da vardır (Johnstone ve ark. 1996, Laz­

zaro ve ark. 1997, 2001). M aym unlarda bilateral lokus sereleus lezyonu ile P-3 bileşeninin küçül­

dü ğü gözlenm iştir (Pineda ve ark. 1989). Benzer

şekilde, a 2-agonisti klonidin'in sistematik uygu­

lamasıyla LC ateşlenmesi ve NE salmışının azal­

dığı, ayrıca P3 bileşeninin küçüldüğü gözlenmiş­

tir (Swick ve ark. 1994). Bu durum , LC 'un P3 bi­

leşenin kaynakları arasında sayılabileceğini ya da P3 bileşeninin oluşması için P1 in oluşmasının önemli olduğunu düşündürm ektedir.

P3 latensi, uyaran değerlendirme surecinin ya da bilgi işlemenin hızını gösterir (Johnson 1986).

Bazı çalışmalarda DEHB'de P3 latensinin daha uzun olduğu gösterilmiştir (Winsberg ve ark.

1993, Yorbik ve ark. 2004). Bu durum DEHB'de dikkatin yönlendirilmesinin (allocation), işleyen belleğin yenilenmesinin ve yeni uyarana hazırlık dönem inin daha u zun zam an aldığına işaret edebilir.

M etilfenidatın ERP potansiyellerine olan etkisi laboratuarım ızda yaptığımız bir çalışmada me- tilfenidat'ın DEHB olan çocuklarda frontal ve parietal P3 potansiyellerinin am litüdünü arttır­

dığı (normalleştirdiği), P3 latensini ise kısalttığı­

nı gözledik (Ozdag ve ark. 2004). Bu bulgular daha önceki bir çok çalışm anın sonuçlarıyla uyum ludur (Lazzaro ve ark. 1997, Seifert ve ark.

2003, Young ve ark. 1995). Bununla birlikte ya­

zında metilfenidatın P3 latensine olan etkisini araştıran çalışmalarda çelişik sonuçlara ulaşıl­

mıştır (Lazzaro ve ark. 1997). Bilgilerimize göre yazında DEHB olan çocuklarda, metilfenidat te­

davisinin diğer ERP bileşenlerine olan etkisini bildiren çalışma yoktur. Yaptığımız çalışmada, m etilfenidat tedavisi ile parietal N2 latensinin kı­

saldığını, parietal P1 am plitüdünün ise arttığını gözledik. Metilfenidat frontal ve parietal P1 ve N2 dalgalarının diğer değerlerinde değişiklik m eydana getirm edi (Ozdag ve ark. 2004)

TARTIŞMA VE SONUÇ

DEHB'de, dikkat ile ilgili hangi bilgi işleme dö­

nem inde sorun olduğu ve bu sorundan MSS'nin hangi bölgelerin rol oynadığı henüz açıklığa ka­

vuşm uş değildir. DEHB'de yapılan laboratuar çalışmaları, birçok kişinin "dikkat" olarak ta­

nımladığı bilginin alınması ile ilgili bir sorun ol­

madığını, ancak daha sonraki bilgi işleme süreç­

lerinde ya da uygun yanıtın seçimine bozukluk­

ların olduğunu düşündürm ektedir. Bu nedenle

(5)

DEHB olan kişilerdeki "dikkat eksikliği", bu ki­

şilerin sanki dikkat eksikliği varmış gibi görün­

m elerinden kaynaklanm aktadır. Denkla (1996), DEHB' nu "maksat eksikliği bozukluğu" (inten­

tion deficid disorder) olarak tanımlamaktadır.

Maksat, harekete geçmeden önceki hazırlığı ta­

nımlar; uyarının tespiti ve yanıt arasında ne olup bittiğidir. Çeşitli ERP bileşenleri uyaran ile yanıt arasındaki bilgi işlemeyi gösterdiğinden, bu tek­

nik MSS'de bilgi işlemenin farklı dönem lerinin araştırılm asında yararlıdır.

MSS'deki üç nöral ağın dikkat işlevlerinin yerine getirilmesinde önemli olduğunu ileri sürüm üş­

tür. Uyarıcı ağ (alerting network), tepkiye hazır olmayı ve bu uyarılmışlık d u rum u n u n sürdürül­

mesini sağlar. Sağ frontal lob (özellikle 6 ncı Brodm ann alanının üst kısımları), sağ parietal lob ve lokus sereleus uyarıcı ağın bileşenleridir.

Uyarıcı ağın işlevinde özellikle noradrenalin önemli gibi gözükm ektedir (Fan ve ark. 2001, Witte ve Morrocco 1997). Yöneltici ağ (orienting network), duyusal uyaranlara yönelmeyi sağlar.

Bu ağla ilgili olarak özellikle görsel uyaranlarla çalışmalar yapılmıştır. Görsel uyaranlarla ilgili yöneltici ağı başlıca parietal loplar, okulo-motor sistem, özellikle fusiform girus olm ak üzere ekstrastriat görsel bölgeler oluşturm aktadır. Yö­

neltici ağın çalışm asında özellikle asetilkolin önemli gibi gözükm ektedir (Davidson ve Mor- rocco 2000, Fan ve ark. 2001). Yürütücü-kontrol edici ağ (executive-control network), amaca yö­

nelik davranışların kontrolü, hedefin tespit edil­

mesi, hataların tespit edilmesi, çatışmaların çö­

züm ü ve otomatik yanıtların durdurulm ası ile il­

gilidir. Bu ağı anterior singulat girus, SMA, ve bazal ganglialar m eydana getirmektedir. Yürü- tücü-kontrol edici ağın çalışmasında özellikle dopam in önemli gibi gözükm ektedir (Brozoski ve ark. 1979, Fan ve ark. 2001, Schochat ve ark.

2002, Simon ve ark. 1980). Bu üç ağın çalışma­

sında önemli olan anatom ik bölgelerin herhangi bir yerindeki işlevsel sorunun dikkat eksikliğine neden olması beklenir. Bu açıdan ele alındığında DEHB'nin oldukça heterojen bir bozukluk oldu­

ğu düşünülür. Henüz ERPs bileşenleriyle dikkat ile ilgili üç ağ arasındaki ilişki iyi bir şekilde ku­

rulm amıştır. Diğer taraftan ERPs çalışmaların­

d an zam an zam an farklı bulgular elde edilmiştir.

ERPs çalışmalarındaki çelişkili bulgular yaş, eği­

tim düzeyi, kom orbidite gibi örneklem özellikle­

ri ve metodolojik farklılıklardan kaynaklanabile­

ceği gibi söz konusu heterojeniteye de bağlı ola­

bilir.

DEHB olan çocukların, normal kontrol grupları­

na göre, Pj am plitüdünün küçük olması olasılık­

la LC-NE sistemini ilgilendiren uyarılm a ile ilgi­

li sorunları yansıtmaktadır. DEHB olan çocuk­

larda N2 dalgasındaki küçüklük, uyaranın tespi­

ti ve ayırımının iyi olmadığını düşündürm ekte­

dir. Bu duru m DEHB'de frontal inhibisyon ye­

tersizliğini gösterebilir (Barry ve ark. 2003).

Özellikle N E 'nin postsinaptik alfa-2 reseptörleri­

ne olan etkisi inhibisyonda önemli gibi görün­

m ektedir (Arnst ve ark. 1996). DEHB'deki çocuk­

larda P3 dalgasındaki küçüklük, dikkatin yön­

lendirilmesindeki (allocation) sorunlara ve işle­

yen belleğin yenilenmesindeki yetersizliğe işaret edebilir. Prefrontal korteksin GABA, dopam in, noradrenaline, asetilkolin ve serotonin norot- ransm itterleri aralığıyla işleyen bellek işlevlerini gerçekleştirdiği b ildirilm iştir (A rnsten 1997, Dreher ve Burnod 2002, Ellis ve N athan 2001, Le­

wis ve ark. 2002).

Bipolar bozukluk, major depresif bozukluk, şi­

zofreni gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklarda ERPs bileşenleriyle yapılan araştırm alarda ben­

zer sonuçlara ulaşılmıştır (Brown ve ark. 2002, O'Donnell ve ark. 2004, Urretavizcaya ve ark 2003). Bu du ru m DEHB'de, ERPs çalışmaları so­

nuçlarının sadece bu bozukluğa özgü olmadığı­

nı düşündürm ektedir. Benzer sonuçlar bu psiki­

yatrik hastalıkların MSS'de ortak bozuklukları paylaşm alarından ya da kom orbiditeden kay­

naklanabilir. Ayrıca bir çok psikiyatrik sorunun dikkat işlevlerinde bozulm ayla birlikte olduğu da hatırlanmalıdır. ERPs bileşenleri ile dikkat iş­

levleri açısından önemli nöronal ağlar arasında­

ki ilişkiyi araştıran çalışmalar, DEHB'deki bilgi işleme sorunları ve kaynakları hakkında değerli bilgiler verecektir. Yaş, komorbidite, cinsiyet, DEHB'nin tipi gibi karıştırıcı etkenler göz önün­

de tutularak yapılacak araştırm a desenleri bu ça­

lışmaların sonuçlarını yorum lam ayı kolaylaştı­

racaktır.

(6)

KAYNAKLAR

A r n s te n AF, S teere JC, H u n t RD (1996) T he contribution o f a lp h a 2-noradrenergic m e c h a n ism s o f p refro n ta l corti­

cal cognitive fu n c tio n . P otential significance f o r a tte n ti­

on-deficit h yp era ctivity disorder. A rch G en P sychiatry 53(5):448-455.

A r n s te n A F (1997) C atecholam ine regulation o f th e p re f­

rontal cortex. J P sychopharm acol 11(2):151-162.

B a rry RJ, J o h n sto n e S J, C larke A R (2003) A review o f electrophysiology in a tten tio n -d eficit/h yp era ctivity d i­

sorder: II. E ven t-rela ted p o ten tia ls. Clin N europhysiol 114(2):184-198.

Berridge CW, W a terh o u se BD (2003) The locus coerule- us-noradrenergic sy s te m : m odulation o f b eh a vio ra l s t a ­ te a n d sta te -d e p e n d e n t cognitive p ro c e sse s. B rain R e s B ra in R e s R ev 42(1):33-84.

B reto n F, R itter W, S im so n R ve ark. (1988) The N2 com ­ p o n e n t elicited b y stim u lu s m a tch es a n d m ultiple ta r­

g e ts. Biol P sychol 27(1):23-44.

B ro w n KJ, G o n sa lvez CJ, H arris A W ve ark. (2002) Tar­

g e t a n d non-target ERP d is tu rb a n c e s in f i r s t e p is o d e vs.

chronic schizophrenia. Clin N europhysiol 113(11):1754- 1763.

B ro zo sk i TJ, B ro w n RM, R o svo ld H E ve ark. (1979) Cog­

nitive deficit c a u s e d b y regional depletion o f d o p a m in e in p r e fr o n ta l c o rte x o f r h e s u s m o n k e y . S c ie n c e 205(4409):929-932.

B r u n e a u N, G om ot M (1998) A u d ito ry e v o k e d p o ten tia ls (N1 w ave) a s indices o f cortical d evelopm ent. N euroim a­

ging in Child N europsychiatric D isorders in içinde, Gar­

rea u B (ed) Springer, Berlin, s:113-124.

C eponiené R, R in n e T, N a a ta n e n R (2002) M aturation o f cortical s o u n d p ro cessin g a s in d e x e d b y even t-rela ted p o ten tia ls. Clin N europhysiol 113(6):870-882.

C eponiené R, S h e sta k o v a , A, B a la n B ve ark. (2001) C hildren's a u d ito ry even t-rela ted p o te n tia ls in d e x s tim u ­ lu s com plexity a n d ‘s p e e c h n e s s '. In t J N eurosci 109:

245-2 6 0 .

D a vid so n MC, Marrocco R T (2003) Local in fusion o f sco ­ p o la m in e into intraparietal cortex s lo w s covert orienting in r h e s u s m o n k e y s. J N europhysiol 83(3):1536-1549.

D e n k la M B (1996) Biological correlates o f learning a n d attention: W h a t is releva n t to learning d isa b ility a n d a t­

ten tio n -d eficit h yp e ra c tiv ity d iso rd er? J D ev B e h a v P ediatr 17:114.

D reher JC , B u rn o d Y (2002) A n integrative theory o f th e p h a s ic a n d tonic m o d e s o f d o p a m in e m odulation in th e p refro n ta l cortex. N eural N e tw 15(4-6):583-602.

Ellis KA, N a th a n P J (2001) T he pharm acology o f h u m a n w orking m em ory. In t J N europsychopharm acol. 4(3) : 299-3 1 3 .

E rw in RJ, B u c h w a ld J S (1986) (a) M idlatency a uditory e v o k e d resp o n ses: differen tia l recovery cycle ch a ra cte­

ristics. E lectroencephalogr Clin N europhysiol 64(5):417- 423.

E rw in R, B u c h w a ld J S (1986) (b) M idlatency auditory e v o k e d resp o n ses: differen tia l e ffe c ts o f sle e p in th e h u ­ m an. Electroencephalogr Clin N europhysiol 65(5):383- 392.

F ra n k Y, S e id e n JA , N apolitano B (1994) E vent-related p o te n tia ls to a n "oddball" a u d ito ry p a ra d ig m in children w ith learning d isa b ilities w ith or w ith o u t a tten tio n d e fi­

c it h y p e r a c tiv ity d iso rd er. Clin E lectro en cep h a lo g r 25(4):136-141.

Goodin SD (1992) E v e n t rlated (endogenous) p o ta n tia ls.

E lectrodiagnosis in Clinical Neurology nin içinde, A m i- n o ff M J (ed) Churchill Livingstone Inc. P ress, N e w York, s:6 2 7 -6 4 8

G u m e n y u k V, K o rzyu ko v O, A lh o K ve ark. (2001) B rain activity in d e x o f distractibility in norm al school-age children. N eurosci L e tt 314(3):147-150.

H olcom b PJ, A c k e rm a n PT, D y k m a n R A (1986) A u d ito ry even t-rela ted p o te n tia ls in a tten tio n a n d reading d is a b ­ le d b o ys. In t J P sych o p h ysio l 3(4): 2 6 3-273.

F a n J , W u Y, F o ssella J A ve ark. (2001) P osner A s s e s ­ sin g th e heritability o f a tten tio n a l N etw o rks. BMC N e­

uroscience 2:14.

J o h n sto n e S J, B a rry R J (1996) A u d ito ry even t-rela ted p o te n tia ls to a tw o-tone d iscrim in a tio n p a ra d ig m in a t­

tention d e fic it h yp era ctivity d iso rd er. P sych ia try R e s 64(3):179-192.

J o n k m a n LM, K em n er C, V erbaten M N ve ark. (2000) At- tentional capacity, a p ro b e ERP s tu d y : d iffe r e n c e s b e t­

w e e n children w ith attention-deficit h yp era ctivity d is o r ­ d e r a n d norm al control children a n d e ffe c ts o f m e th y lp ­

h en id a te. P sych o p h ysio lo g y 37(3):334-346.

K em n er C, V erbaten MN, K oelega H S ve ark. (1996) E ven t-rela ted brain p o te n tia ls in children w ith attention- d e fic it a n d h yp era ctivity disorder: e ffe c ts o f stim u lu s d e - via n cy a n d ta s k relevance in th e visual a n d auditory m odality. Biol P sych ia try 40(6):522-534.

K ra u s N, Mc G ee T (1994) A u d ito ry e v e t rela ted p o te n ti­

als. H a n d b o o k o f Clinical A udiology içinde, K a tz J (ed) W illiam s & W ilkins, Baltim ore, s:406-423.

L a zza ro I, A n d e rso n J , G ordon E, ve ark. (1997) Single trial variability w ith in th e P 3 0 0 (250-500 m s) p ro cessin g w in d o w in a d o le s c e n ts w ith a tten tio n d e fic it h yp era cti­

vity disorder. P sych ia try R e s 73(1-2):91-101.

L a zza ro I, G ordon E, W hitm ont S ve ark. (2001) The m o­

d u la tio n o f late c o m p o n en t e v e n t related p o te n tia ls by p re -stim u lu s EEG th e ta activity in ADHD. In t J N eurosci

107(3-4):247-264.

L e w is DA, M elchitzky DS, B urgos GG (2002) Specificity in th e fu n c tio n a l architecture o f p rim a te prefrontal cor­

tex. J N eurocytol 31(3-5):265-276.

M ercugliano M (1999) W h a t is a tten tio n -d eficit/h yp era c- tivity disorder? P ediatr Clin N orth A m 46(5):831-843.

O'Donnell BF, Vohs JL, H etrick WP ve ark. (2004) A u d i­

tory even t-rela ted p o ten tia l abnorm alities in bipolar d i ­ so rd e r a n d schizophrenia. In t J P sych o p h ysio l 53(1):45-

(7)

O zdag MF, Yorbik O, Ulas UH ve ark. (basım da) E ffect o f m e th y lp h e n id a te on a u d ito ry e v e n t rela ted p o ten tia l in b o y s w ith a tten tio n deficit h yp era ctivity disorder. In t J P ediatr O torhinolaryngol.

Picton T W (1992) The P 300 w a v e o f th e h u m a n even t-re­

la te d potential. J Clin N europhysiol 9(4):456-479.

P in ed a JA , H olm es TC, S w ic k D ve ark. (1989) B rain s te m auditory e v o k e d p o ten tia ls in squirrel m o n k e y (Sa- imiri sciureus). E lectroencephalogr Clin N europhysiol 73:532-543.

P onton CW, E ggerm ont J J , K w ong B ve ark. (2000) M a­

turation o f h u m a n central auditory s y s te m activity: evi­

d e n c e fr o m m ulti-channel e v o k e d p o ten tia ls. Clin N e­

urophysiol 111(2):220-236.

P ritchard W S (1981) P sychophysiology o f P 300. P sychol B ull 89(3):506-540.

S a tterfield JH , Schell AM, N icholas T (1994) P referential neural pro cessin g o f a tte n d e d stim u li in attention-deficit h yp era ctivity diso rd er a n d norm al b o ys. P sy c h o p h y si­

ology 31(1):1-10.

S c h o c h a t E, S c h eu er CI, A n d ra d e E R (2002) A B R a n d a u d ito ry P 300 fin d in g s in children w ith ADHD. A rq Ne- uropsiquiatr 60(3-B):742-747.

S e ife rt J , Scheuerpflug P, Z illessen K E ve ark. (2003) E lectrophysiological investigation o f th e e ffe c tiv e n e ss o f m e th y lp h e n id a te in children w ith a n d w ith o u t ADHD. J N eural T ra n s m 110(7):821-829.

S im o n H, S ca tto n B, M oal ML (1980) D opam inergic A 1 0 n eu ro n es are involved in cognitive fu n c tio n s . N ature 286(5769):150-151.

S w ic k D, P in ed a JA , Foote S L (1994) E ffe c ts o f sy s te m ic clonidine o n a u d ito ry-ev o ked p o te n tia ls in squirrel m on­

k e y , B ra in R e s B ull 33: 79-86.

T a n a k a S (2002) D opam ine controls fu n d a m e n ta l cogni­

tive operations o f m ulti-target sp a tia l w orking m em ory.

N eural N e tw 15(4-6):573-582.

U rretavizcaya M, M oreno I, B enlloch L ve ark. (2003) A u ­ ditory even t-rela ted p o te n tia ls in 5 0 m elancholic p a ti­

en ts: in crea sed N 100, N 2 0 0 a n d P 300 latencies a n d d i­

m in is h e d P 3 0 0 a m plitude. J A ffe c t D isord 74(3):293- 297.

W insberg BG, J a v itt DC, Silipo G S ve ark. (1993) M is­

m a tc h negativity in hyp era ctive children: e ffe c ts o f m e th ylp h e n id a te. P sychopharm acol B ull 29(2):229-233.

W insberg BG, J a v itt DC, Silipo GS (1997) E lectrophysi­

ological indices o f inform ation p ro cessin g in m e th y lp h e ­ n id a te responders. Biol P sych ia try 42(6):434-445.

W itte EA, Morrocco R T (1997) A lteration o f brain n o rad­

renergic activity in r h e s u s m o n k e y s a ffe c ts th e alerting c o m p o n en t o f covert orienting. P sychopharm acology (Berl) 132(4):315-323.

Y a g er J , Gitlin M (2000) Clinical m a n ifesta tio n o f p s y c h i­

atric d iso rd ers K a p la n & S a d o c k ’s C om oprehensive T extb o o k o f P sychiatry, s e v e n th edition, volum e one, S a ­ d o c k BJ, S a d o c k VA (eds) Philadelphia, L ippincott Willi­

a m s & W ilkins, s:789-823.

Yorbık Ö, Ö zdağ MF, Kırm ızıgül P ve ark. (2004) D ik k a t eksikiliğ h iperaktivite b o zu klu ğ u olan e r k e k çocuklarda işitsel o la yla ilgili p o ta n siyeller. Ç ocuk ve G ençlik R u h Sağlığı D ergisi 11(1):44-49.

Y oung ES, Perros P, Price G W ve ark. (1995) A c u te chal­

lenge ERP a s a prognostic o f s tim u la n t th era p y outcom e in a tte n tio n -d e fic it h y p e r a c tiv ity d iso rd e r. B iol P sych ia try 37(1):25-33.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak toplum örnekleminde karşı cin- siyet davranışlarının yüksek oranda görüldüğü ve kız çocuklarında erkek çocuklara göre daha fazla olduğu görülmektedir..

Çalışmaya alınan tüm çocuklara tedavi öncesi WISC-R, Görsel Anlık Bellek Uzamı (GAB), Bender Gestalt Görsel-Motor A lgı Testi (BGT) ve Stroop Renk Kelim e Testi

Mitchell ve arkadaşları (1987), DEHB olan çocuklarda, yaş ve cinsiyet karşılaştırmalı kontrollere göre, plazma dihommogamma-lino- leic acid (DGLA), arachidonic

A nahtar sözcü kler: D ikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, olayla ilgili potansiyeller, P3, P1, N2 SUMMARY: AUDITORY EVENT RELATED POTENTIALS IN BOYS WITH ATTENTION

DEHB olan çocukların anne sütü alma süreleriyle BGMAT hata puanları arasında korelasyon tespit edilmedi (r=.19;

Bir çalışmada BB+DEHB grubunda, DEHB grubu ve sağlıklı kontrollere göre yürütücü işlevlerde daha fazla bozulma gösterilirken (12), bir başka çalışmada BB+DEHB

• Madde bağımlısı hastaların alkol bağımlısı hastalara göre kişilik bozukluğu tanısı alma olasılıkları daha yüksek bulunmaktadır.. • yatarak tedavi gören

 Katılımcıların dijital oyun bağımlılık düzeyleri ile sosyal becerileri arasındaki ilişkiye anova testi ile bakıldığında iki değişken arasında anlamlı ilişki