Küresel ısınma nedeniyle artan kuraklık yüzünden artık tarımda salma sulama yöntemi riskli görülürken bankalar ise damla sulama yöntemi kullanan ve seracılık yapan çiftçileri tercih ediyor.
Çok sıcak bir yaz yaşayan Türkiye'de özellikle İç Anadolu, Marmara ve İç Ege kavruluyor. Bazı bankalar bu bölgeleri 'kara listeye' alırken, sera cenneti Akdeniz ve kuraklıktan az etkilenen Karadeniz ve Çukurova için yarış hızlandı.
Bankacılık sektörü artan kuraklık nedeniyle riski artan tarım sektöründe bölgeye göre kredi verme eğilimine girdi.
Kuraklıktan en çok etkilenen Konya başta olmak üzere tahıl ambarı İç Anadolu Bölgesi'ne kredi verme konusunda çok da iştahlı olmayan bankalar buna karşın seracılık cenneti Antalya için büyük yarış içine girdi.
Son dönemde tarım kredilerinin tutarı ve kullanım alanının değiştiğini söyleyen bir büyük bankanın yetkilisi,
"Hacimler misliden fazla arttı. Banka olarak ağırlıklı sera kredisi ve sulama kredisi verdik. Yani tarımda üretime yönelik krediler ağırlık kazanmaya başladı" açıklamasında bulundu.
Kredi artık tarıma harcanıyor
Eskiden çiftçinin tarım kredisi alıp bunu hasat zamanına kadar olan bireysel ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığını ve kredilerde maksimum vadenin de 9 ayı geçmediğini söyleyen bankacılar, ancak son aylarda çiftçilerin kredileri tarımsal faaliyetler için aldığını bu yüzden ortalama vadenin de 1,5 yıla kadar uzadığını vurguladı.
2007 yılında talep patladı
Küresel ısınma nedeniyle bazı bölgelerin riski artmasına karşın bankalar tarım kredisinde tam tersi vites büyüttü.
Bankaların neredeyse köy köy dolaşarak kredi pazarlaması yapması yüzünden tarım kredilerinde 2007 yılında patlama yaşandı.
Tarım kredisi konusunda iddialı bankalardan Yapı Kredi'de 2006 sonunda 5 milyon YTL olan küçük işletmelere verilen kredi tutarı 2007 Temmuz sonu itibarıyla sekiz kat artışla 41 milyon YTL'ye fırladı.
2006 sonunda yıllık cirosu küçük çiftçilere kullandırılan tarım kredisi tutarının 15 milyon YTL olduğunu 2007 Temmuz sonu itibarıyla toplam tutarın 38 milyon YTL'ye çıktığını açıklayan Garanti Bankası ise, küçük çiftçilere yönelik kullandırdıkları kredi adedinin ise 1098'den, 2007 Temmuz sonunda ise 2 bin 763'e çıktığını söyledi.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere'nin verdiği bilgiye göre tarım kredilerinde tutarlar 5 bin, 10 bin en palazlanmışında 30 bin YTL civarında bulunuyor.
Riskli bölgeler hangileri?
Bazı bankalar küresel ısınma nedeniyle tarım kredilerinde riskli bölgeler haritası çıkardı. Buna göre kuraklıktan en fazla etkilenen en riskli bölgeler olarak İç Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi ve iç Ege olarak tespit edildi. 'Trakya'da durum daha iyi, Akdeniz'de ise şimdilik sorun yok zaten bu bölgede sera öne çıkmış durumda' diyen bir bankacı,
"Küresel ısınma nedeniyle tahıl üreticileri çok ciddi zorluk yaşıyor. Bu arada açık alanda üretim yapan ve damla sulama yöntemi yerine kanallarla sulama yapanlar kuraklık nedeniyle çok zor günler geçiriyor. Pirinç gibi sebze gibi çok su isteyen ürünlerin üreticileri küresel ısınmanın dezavantajını en çok yaşayan kesim. Kanalla sulama yapanların riski de yüksek. Açık söylemek gerekirse artık bankalar tarım kredisinde daha seçici" diye konuştu.
'Ürünü sigortalayıp kredi veriyoruz'
Garanti Bankası olarak bölge ayrımı yapmamaya özen gösterdiklerini ancak kuraklıktan etkilenen çok riskli bölgelerdeki çiftçilere tarım sigortası önerip yine de kredi vermeye çalıştıklarını söyleyen Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere şu açıklamada bulundu:
Hedefimiz tarım kredilerinde büyümek. Ancak küresel ısınma nedeniyle artık ciddi sulama sorunu yaşanıyor. Buna
karşın çiftçinin de artık krediyi sulama ve sera yatırımı için kullandığını görüyoruz. Küresel ısınma nedeniyle bazı bölgelerin riski artmasına karşın biz tarım kredisi verirken, bölge ayrımı yapmamaya özen gösteriyoruz. Ancak kredi kararı alırken, o kişinin tarlasının büyüklüğü, örneğin damla sulama yöntemiyle mi yapılıyor yoksa sulama
kanallarıyla mı bunlara bakıyoruz. Bunun yanı sıra bu tarlada ne ekiliyor, kuraklıktan ne kadar etkileneceği de inceleniyor. Eğer o çiftçi kuraklıktan ciddi yara almış ya da alacaksa tarım sigortası yaptırmasını öneriyoruz, kredi vermeme kararını ise en sona bırakmaya çalışıyoruz.
Tarım kredileriyle ilgili bir de skoring sistemi yarattık. Türkiye'de üretilen her ürünle ilgili mali çözümümüz var . Köy köy dolaşıyoruz
Biz Anadolu'daki tüm şubelerimizde şube müdürü ve bu şubelerdeki tarımdan sorumlu arkadaşlarımız kanalıyla köy köy dolaşıp çiftçinin ayağına kadar gidiyoruz. Burada tarlasını inceleyip, kredi konusunda bilgi verip daha modern tarım öneriyoruz ayrıca tarım sigortasını anlatıyoruz. Şu anda kredilerimizin ağırlığı Çukurova bölgesi, Trakya, Güney Ege, Ege, Denizli Uşak gibi iç Ege ve özellikle fındıkta uzmanlaştığımız Karadeniz Bölgesi'nde bulunuyor.
Akdeniz Bölgesi'nde katma değeri daha yüksek ürünlerin yanı sıra başta seracılık ve damlama sulama yöntemi uygulanıyor. Karadeniz'de ise sanayiye dönük ürün olan fındık ve yılda üç kez hasatı olan çay üretiliyor. Bu anlamda çok şanslı.
Ancak Doğu ve Orta Anadolu'da tahıl ağırlıklı tarım yapılıyor. Sanayi ürünü üretilmemesi, tarlaların miras yüzünden çok küçük parçalara bölünmesi ve artık ekonomik olmaması, daha ilkel koşullarda tarım yapılması hep riski artırıyor.
ESİN ÇETİNEL 12/08/2007 Radikal